KRİZDE EMLAKÇILAR NASIL ETKİLENECEK?

KRİZDE EMLAKÇILAR NASIL ETKİLENECEK?

Gündemde en çok konuşulan krizin bizi nasıl etkileyeceğidir. Küresel kriz ve Türkiye ekonomisi konusunda gerek siyasilerden, gerekse ekonomi yorumcularından farklı farklı devamlı açıklamalar geliyor.

"2009`da bizi fena vuracak"
"Kriz Türkiye`yi etkileyecek"
"Kriz etkilemeyecek"
"Kriz, bizi teğet geçecek"
"Krizin bizi etkilememesi mümkün değil"
"Ekonomimiz 2001`den tecrübeli, sağlam, etkileyecek ama zarar vermeyecek"

Ve bunlar gibi.

Sanki bizler 2001 den beri güllük gülistanlık bir ülkede yaşamakta idik de ortalık bozulunca bizler ne yapacağımıza dair yorumlar yapılmaktadır. Bu ifadelerde dikkatlerden kaçan ya da kaçırılan önemli bir husus var.

Sanki Türkiye ekonomisinde işler tıkırında da çıkan kriz bu gidişata zarar verecek mi vermeyecek mi tartışması yapılıyor.

Öncelikle şu gerçeğin altını çizmek lazım:

Türkiye ekonomisi dışa bağımlı politikalar neticesinde zaten büyük bir krizin içindeydi.

Bu iktidar döneminde 200 milyar dolarla devralınan toplam borç 600 milyar doları aştı ve hızla artmaya da devam ediyor.

Hükümet borcu borçla çevirmeye çalışıyor. Dış açık 85 milyar dolarlarda… Cari açık 55 milyar doları aştı…

Tek finans kaynağı olan bankalarımızın yüzde 60`ı yabancıların elinde.

Bankaların elindeki sermaye açısından durumu değerlendirdiğimizde yüzde 90`ı yabancılara ait.

Telekom, Petkim, Tüpraş, POAŞ, Erdemir gibi bir çok karlı stratejik kurumumuz satıldı ve sırada yeni satışlar var.

İç pazar darmadağın oldu.

Vatandaşın alım gücü kalmadı, geliri giderini karşılamıyor.

Doğal gaza, elektriğe, akaryakıta, suya, vergilere zam üstüne zam geliyor.

Maliyet kalemleri her gün katlanarak artıyor.

Üretici iç pazarda satamıyor, dış pazarda ise rekabet edemiyor.

Tarım göçtü, tekstil bitti, inşaat durdu, otomotiv tükendi…

Bütün baba sektörler kan ağlıyor.Onlarda para var ise Bizim mesleğimizde de iş var demektir.

Basın ve medyada reel sektörün feryadıyla ilgili her gün onlarca haberi görebilirsiniz.

Ahlakın göçtüğü hırsızlıkların arttığı işsizlerin çoğaldığı açların arttığı gibi

Şimdi hiçbir olumlu yanı olmayan böyle bir ekonomik manzarada, birileri kalkıp `kriz bizi etkileyecek mi etkilemeyecek mi` tartışması yapıyor.

Ölmüş bir adama kalp krizinin ne etkisi olabilir?

Adam ölmüş, nefes alamıyor.

Saydığım ve sayamadığım yanlışlara bir dur denmediği ve de köklü milli bir çözüm hayata geçirilmediği müddetçe bu ölü dirilip ayağa kalkmayacaktır.

Türkiye, krizlere neden olan ekonomi anlayışından bir an önce kurtulup, fakirliği ve krizleri tarihe gömecek olan Milli Ekonomi Modeli`ni acilen hayata geçirmek mecburiyetindedir.

O zaman o ölünün nasıl canlandığını hep beraber göreceğiz.

Tabi ki hayat kriz ortamında da devam edecek ve durma noktasına gelmeyecektir. Ama dünya tüm bu yaşadıklarından, kendisine anlamsız gelmeye başlayan, denetimden uzak başıboş küresel sermaye hareketlerinden dersler çıkaracaktır.

Aslında olay, dönmeyen, geri ödenmeyen konut kredileri krizi olmaktan çok sorumsuzluk, dikkatsizlik ve bilgisizlik sonucu yönetilemeyen finansal risk olayıdır.

Bu anlamda, mortgage sistemine yönelik eleştiriler haksızdır. Türev elemanlar ve yanlış menkulleştirmeler krizin tetikleyicisi olmuşlardır.

Gayrimenkul piyasasında halen hükümet tarafından sıkıştırmalar neticesinde yeni uygulamaya konulan kira gelirlerinin tespitinde bankalara yatırılması konutu rant geliri olarak görenleri ve konut almalarını mutlaka etkileyecektir.

Burada hükümetlerin acil tedbir almaları en azından tapu alım satım satımlarında halen alıcı ve satıcının ödediği % 3 lük vergiyi % 1 çekmeleri gerekir.

Bir gayrimenkulun araziden arsaya arsadan konut ve iş yeri değişiminden ve her 10 yılda bir el değiştirdiğini göz alırsak devlet bu satılan ve satın alınan gayrimenkullerden % 30 civarında vergi aldığını ayrıca kiraya verilen gayrimenkulların stopajlarını hesap edecek olursak kira gelirlerinden alınan stopaj vergisinin yüksekliğide % 20 olanında tartışılması gerekir.


Son çıkan 01-11-2008 tarihinden itibaren kiracıların kiralarını banka hesaplarına yatırma mecburiyeti artık vergisiz konutlardan geliri olanlarıda gayrimenkul yatırımından bir daha uzaklaştıracktır. Hatta teşviksiz çıkan mortgage yasası çıktığı gibi raflarda kaldı. Vatandaşa ne bir faiz indirimi ne de vergi muafiyeti getirildi. Aksine alım-satım vergileri artırılarak vatandaşın konut almaması için her şey yapıldı.

Parası olanlar da krizden etkileniyor ama onlar bu ortamlardan nasıl para kazanacaklarını çok iyi biliyorlar? Nasıl mı?

Konut piyasasının dibe vurduğu dönemlerde ve özellikle ekonomik kriz nedeniyle diğer yatırım araçları riskli hale gelmişse paralar gayrimenkule gidiyor.

1999 depreminden sonra fiyatları dibe vuran gayrimenkulleri alan kaç kişi sonradan parasına para kattı? Depremin hemen ardından normal bir araba fiyatından alınan gayrimenkuller sonradan 10 katına fiyatlardan satıldı.

Şimdi de durum farklı değil aslında.

Konut fiyatları deprem döneminde olduğu kadar düşmedi ama piyasada yaşanan sıkıntı parası olan alıcıların işine geliyor. Bu dönemde konut alanlar orta ve uzun vadede büyük ihtimalle karlı çıkıyor. Yani kriz onlar için bir fırsata dönüşüyor. Diğerleri içinse bir kabusa...

Hal böyle olunca da bizim ezberimizi bozmamız gerekiyor. ‘Konut almanın tam zamanı’ değil ‘Parası olanların konut almasının tam zamanı’ diye

Gelelim güncel haberler televizyonlarda çeşitli emlakçılar hakkında medyada yapıalan yayınlara tepkisiz kalmaktayız

Adamın biri emlakçıyım sıfatı altında sünnet düğünü yapıyor milyonlarca parayı carçur ediyor sesimiz çıkmıyor tepki göstermiyoruz

Bölgemizde yüzlerce kayıt dışı çalışan dükkanlarımızın karşısısında iş yeri açıyorlar web sitelerinde yayınlar yapıyorlar ama kimse şikayet etmiyor hakkını korumuyorlar sadece şikayet etmekle kalıyoruz…..

Dün ikitelli organize sitesinde bir site girişinde şu yazıları okuyorum…aynen BİZE DANIŞMADAN buradan dükkan almayınız kiralamayınız yazısı var sanki ülkemizde serbest piyasa ekonomisi yok …

Tüm sanayi sitelerinin kooperatiflerin yeni projelerin içinde bulunanlar bire bir mesleğimiz icra etmelerine ve gelirlerini aldıkları komisyonlara katma değer vergisi vermeden gelir vergisi vermeden mesleğimizden çalmalarına rağmen bunlara karşı birleşip haklarımızı koruyamıyoruz….

Gelin birlik olalım beraber olalım tek ses olalım EMLAKÇILIK YASASININ çıkmasını sağlayalım bürolarımızın ön cephelerine YASAMIZI İSTİYORUZ yazılarını asalım ister itoya kayıtlı olun ister esnaf odalarına kayıt olun ama hep beraber hareket edecek olursak bunu başarabileceğimize inanıyorum


İnternet web portallerine bakıyorum…


www.hurriyetemlak.com da 06-11-2008 tarihi itibari ile TOPLAM 540,291 adet

www.milliyetemlak.com da 06-11-2008 tarihi itibari ile TOPLAM 317,113 adet

www.sahibinden.com da 06-11-2008 tarihi itibari ile TOPLAM 566,397 adet

www.mynet.com da 06-11-2008 tarihi itibari ile TOPLAM 596,157 adet


Gayrimenkulun satışa arz edildiğini görüyorum.Bu web sitelerinden kayıtlara baktığımız takdirde adamın ne ofisi var ne vergi dairesine kaydı var meslek odalarına kaydı ticaret odalarına kaydını göremiyoruz ama kendisine ait web sitesi var gayrimenkul arzları var ama kaçak çalışıyor.

Bunlar için yapabileceğimiz en güzel şey Emlakçılar derneklerimiz vasıtası ile tespitlerin yapılıp derneklerimize ulaştırmanız ve federasyon kanalı ile gerekli kurumlar vergi daireleri ve ticaret sanayi bakanlığına bağlı il ticaret müdürlüklerine şikayetlerimizi iletmek olacaktır.

Kıymetli mesledaşlarım bu dönemde morallerinizi yüksek tutmanız gerekecek masraflarınızı minimize ederek uzun vadeli borçlanmadan 2008 yıllını bitirerek 2009 yılının son aylarına kadar ayakta kalmayı sağlamamız gerektiğine inanıyorum Bizlerin bu yapılan toplantılar vasıtası ile sizlerin desteği ile daha sizlere çok hizmet etmek istiyoruz ve edeceğimize inanıyoruz

Tüm arkadaşlarıma teşekkür eder saygılar sunarım

SONSUZ SAYGI VE SELAMLARIMLA

Nuri özelmacıklı

Avrasya Gayrimenkul danışmanları Emlak müşavirleri Derneği Başkanı

Emfed EMLAK federsayonu 2 ci başkanı

İTO 24 nolu emlak müşavirleri komite üyesi

Altın Gayrimenkul Emlak AŞ yönetim kurulu Başkanı

Yorumlar

Popüler Yayınlar