5684 Sayılı Sigortacılık Kanununun 11 inci Maddesinin Dördüncü Fıkrasının Uygulanmasına İlişkin Genelge

Hazine Müsteşarlığından:
09.10.2007
5684 SAYILI SİGORTACILIK KANUNUNUN 11 İNCİ MADDESİNİN DÖRDÜNCÜ
FIKRASININ UYGULANMASINA İLİŞKİN GENELGE
(2007/17)
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrası “Sigorta
sözleşmelerinde kapsam dahiline alınmış olan riskler haricinde, kapsam dışı bırakılmış riskler
açıkça belirtilir. Belirtilmemiş olan riskler teminat kapsamında sayılır.” hükmünü amirdir.
Anılan hüküm ile sigorta sözleşmesine konu teşkil eden riskler çerçevesinde, sigortacının
sorumluluğu dışında bırakılan hallerin tereddüte mahal vermeyecek şekilde sözleşmede
belirtilmesi amaçlanmıştır.
Konu, benzer şekilde Türk Ticaret Kanunu’nun 1266 ve 1281 inci maddelerinde de
düzenlenmiştir. Öncelikle, Türk Ticaret Kanunu’nun 1266 ncı maddesi uyarınca, sigorta
poliçesinin, sigortanın konusunu ve sigortacının üstüne aldığı rizikoların neler olduğunu
içerecek şekilde düzenlenmesi gerekir. Söz konusu Kanun’un 1281 inci maddesi çerçevesinde
de sigortacı, ilke olarak, harp ve isyan dışındaki her türlü riskten sorumludur. Ayrıca,
sigortacının sorumlu olduğu rizikolardan birinin sigorta sözleşmesinden istisna edilmesi
halinde meydana gelen zararın istisna kapsamında olduğunun ispatı da sigortacıya aittir. Türk
Ticaret Kanunu’nun 1264 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca ispat yükümlülüğüne
ilişkin düzenlemenin sigortalı aleyhine değiştirilmesi de mümkün değildir. Bu noktada,
Sigortacılık Kanunu’nun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan düzenleme, Türk
Ticaret Kanunu’nun 1266 ve 1281 inci maddelerinde yer alan hükmün bir anlamda tekrarı
mahiyetindedir. Diğer taraftan, Sigortacılık Kanunu’nun 11 inci maddesinin birinci fıkrası ve
Türk Ticaret Kanunu gereği, sigorta sözleşmelerinin ana muhtevası, Müsteşarlıkça onaylanan
ve sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacak olan genel şartlara uygun olarak
düzenlenecek ve sigortalı aleyhine olmamak kaydı ile özel şartlar tesis edilebilecektir.
Dolayısıyla, önceden olduğu gibi, Sigortacılık Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra da
genel şartlarla teminat dışında bırakılanlar dışındaki tüm riskler, sigorta konusu içinde
kalmak, kanuna, ahlaka ve adaba aykırı olmamak ve kasta dayanmamak şartıyla teminat
içindedir.
Sigortacılık Kanunu’nun 11/4 maddesi hükmü öncelikle sigorta konusuyla birlikte
değerlendirilmelidir. Diğer bir ifade ile söz konusu hükmün sınırını, sigortacının hangi riske
karşı teminat verdiğini gösteren sözleşmenin konusu teşkil eder. Örneğin, yangın riskine karşı
teminat veren bir sözleşmede, hırsızlığın veya dolu gibi yangınla ilgili olmayan risklerin
teminat dışında bırakıldığının belirtilmesine gerek yoktur. Zira, sigorta sözleşmesinin konusu
gereği yangın dışındaki tüm riskler, zaten sigorta teminatının dışındadır. Sözleşmelerde yer
alan “teminat dışı” kavramı ise, sigorta konusu içinde kalsa bile teminat verilemeyecek hallere
ilişkindir. Bu noktada, Türk Ticaret Kanunu’nun 1266 ve 1281 inci maddelerinde olduğu gibi
Sigortacılık Kanunu’nun 11/4 maddesi hükmü de, sigorta konusu ile ilgili olmayan risklerin
dahi sözleşmede teminat dışı olarak gösterileceği, bu yapılmamışsa dünyadaki tüm risklerin
sigorta kapsamı içinde sayılacağı şeklinde yorumlanamaz.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde söz konusu madde uygulamasında;
a) Teminat dışı haller sigorta konusu ile bağlantılı olarak belirlenecek,
b) Genel şartlarda mutlak veya aksine sözleşme yapılabilir olmakla birlikte ilke olarak
teminat dışı bırakılanlar haricindeki tüm hususlar, sigorta konusu içinde kalmak kaydıyla
teminat içinde sayılacaktır.

Yorumlar

Popüler Yayınlar