TAPU SİCİLİNİN İNCELENMESİ, BİLGİ VE KAYIT ÖRNEĞİ İSTENMESİ

1) Genel Açıklama
Herkes tapu sicilini inceleyip örnekler alamaz. Çünkü tapu sicilini inceleyebilmek, bilgi ve belge örneği alabilmek için söz konusu taşınmaz malla ilgili olmak gerekir.
Taşınmaz üzerinde ayni veya şahsi bir hakkı bulunanın ilgili olduğunda kuşku yoktur. Ancak her ilgilinin mutlaka taşınmaz üzerinde böyle bir hakka sahip olması gerekmez. Örneğin, malikin çocuğu, karısı, kardeşi gibi yakınları (aksine kanaat olmadıkça) ve malikin neden bizzat başvuramadığını mantıklı izah edebildikleri ölçüde, sadece sözlü bilgi alabilecek ilgili kabul edilmelidir. Ancak bu yakınlık bir belgeye dayalı olarak kanıtlanmalıdır.
Esasında bir kimsenin bir taşınmaz ile ilgili olup olmadığının takdiri tamamen tapu sicil müdürüne verilmiş bir yetkidir. Tapu sicil müdürü tapu sicilini inceleme bilgi ve örnek alma gayesiyle gelen bir kimsenin bu kaydı incelemesinde korunmaya değer hukuksal bir yararı olup olmadığına bakacaktır.
Kural olarak taşınmazla ilgisini yazılı bir belgeye dayandıramayan kimse ilgisiz kabul edilir. Tapu sicili konusunda bilimsel bir araştırma yapacak olan ilgili kabul edilebilirse de tapu sicilinin genel işleyişi hakkında bilgi verilebilir. Maliklere ilişkin özel bilgiler verilemez.
Bir taşınmazı satın almak veya kiralamak isteyen kimse kural olarak ilgili değildir. Malikle birlikte müracaat etmesi gerekir. Tapu sicil müdürlüğüne, genelde haciz koydurmak için alacaklıların sıkça başvurduğu görülmektedir. Hakkında icrai takibat yaptırmak isteyen alacaklının borçluya ait taşınmaz bulunup bulunmadığını araştırmak istemesi halinde, bu kimseler taşınmazla ilgisiz kabul edilmeli, bilgi verilmemeli, icra kanalı ile soru konusu etmeleri istenmelidir.
İlgilinin ilgisini, tapu sicil müdürünün kanaat getireceği şekilde belge ile ispatı gerekir.
Önemle belirtelim ki, tapu kütüğünde hak sahibi olmayan kimseler ilgili olarak değerlendirilseler bile sadece sözlü bilgi verilmeli, belge ve kayıt örneği verilmemelidir. Belge ve kayıt örneği ancak tapu sicilinde hak sahibi görünen kimselere, görevleri nedeniyle kurumlara ve resmi görevlilere verilebilir. Demek ki, ilgilileri de iki sınıfta toplamak mümkündür;
a) Sözlü bilgi alabilecek ilgililer: Taşınmazla ilgisini yazılı olarak kanıtlayabilenlerdir. Henüz vekaletnamesi olmayan avukatı gibi.
b) Yazılı bilgi (belge ve kayıt örneği) alabilecek ilgililer: Tapu sicilinde hak sahibi olarak görülen kimseler, görevleri nedeniyle resmi kurumlar, görevleri nedeniyle resmi görevliler, vekaletname ibraz eden avukat gibi.
2) Bilgi ve Belge Örneği Verilmesi
Medeni Kanunun 1017. Maddesi, “...Sicildeki bir örneği isteyen ilgiliye verilir. Tescil ve terkin ile verilecek örneklerin şekli tüzükle belirlenir.”
1020. Maddesi, “Tapu sicili herkese açıktır.
İlgisini inanılır kılan herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfanın ve belgelerin tapu memuru önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebilir.
Kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez.” Hükmündedir.
Tapu Sicil Tüzüğünün 101. Maddesi ise, “Tapu dairesinde akitli veya akitsiz işlemlerle ilgili olarak düzenlenen tapu senedi veya ipotek belgelerinin birer örneği, müdür tarafından hak sahiplerine verilir. İlgilisinin istemi halinde de tapu sicilini oluşturan bilgi ve belgelerin örneği verilir.” Hükmündedir.
Demek ki, ilgili olduğunu ispat ederek yazılı istemde bulunmaları halinde tapu kütüğünden veya diğer sicil ve belgelerden çıkarılan suretler alışılmış usullere uygun olarak düzenlenip müdür tarafından tasdik edildikten sonra ilgilisine verilebilir.
İlgilisi dilerse kayıt ve belgeleri bir memur huzurunda inceleyebilir. Dilediklerinden harçlarını ödemek kaydıyla suretler alabilir.
İlgilisi kendisiyle ilgili bilgi ve belgeler hakkında sözlü bilgi de alabilir. Demek ki, sicilde kayıtlı hususlar hakkında ilgilisine yazılı belge veya sözlü bilgi verilebildiği gibi, kendi adına kayıtlı taşınmaz bulunmadığını veya bir kaydın sicilde mevcut olmadığını belirten bilgi ve belge de verilebilir.
Tapu senedi veya ipotek belgesi düzenlenmeyen şerh, beyan, irtifak gibi işlemlerin yapılmasını veya terkinini talep edenler, bu talepleri müdürlükçe sonuçlandırıldıktan sonra tescil, şerh veya terkinin yapıldığı yönünde kendilerine bir belge veya kayıt örneği verilmesini talep edebilirler. Bu istem her hangi bir harca tabi değildir. Akitli ve akitsiz işlemler sonucunda verilen tapu senetleri ve ipotek belgeleri de her hangi bir harca tabi değildir. Bu belgeler talep edilen işlemin hemen ardından talebin yerine getirildiğine yönelik ve bir kereye mahsus olarak verilen belgelerdir. Ancak bunların kaybedilmesi halinde zayiinden (kaybından) yeniden çıkarılması talep edilirse harca tabidir. Tapu senetlerinin fotokopilerinin sicile uygunluğu kontrol edildikten sonra tapu sicil müdürlüğünce tasdik edilmesi halinde yine harç alınır. Talep edilmesi halinde istenen sayıda yeni tapu senedi de harcı alınarak verilebilir.
Tapu sicilinde yapılan işlem sonrası harç alınmadan bir tek tapu senedi verilir. Ancak yapılan tapu işlemi ile birden çok hissedar oluşmuş ise harç alınmadan her birine hisselerini gösterir ayrı tapu senedi verilebilir. Örneğin, mirasın elbirliği mülkiyeti (iştirak) şeklinde intikal işlemini bir tek mirasçı yaptırmış ve tek bir tapu senedi almış ise diğer mirasçıların da tapu senedi isteme hakları vardır.
3) Bilgi ve Belge Örneğinin Yazılı Olarak İstenmesi
Bilgi ve belge örneği istenmesi tapu sicil müdürlüğüne hitaben yazılmış bir dilekçe ile yapılmalıdır. Zira tapu sicil müdürlüğü yazılı istem olmadıkça hiç bir işlem yapamaz (TST.11). Ancak başvuru fişine imzası alınarak da istem yazılı hale getirilebilir. Bilgi veya kayıt örneği verildikten sonra harç makbuzları ve dilekçe parsel dosyasına takılır.
Gerçek kişilere ve harca tabi kurum ve kuruluşlara posta veya fakstan alınan yazılara istinaden kayıt örneği gönderilmesi mümkün değildir. Gerçek kişi veya harca tabi kurum ve kuruluş temsilcilerinin mutlaka müdürlüğe bizzat müracaat etmeleri gerekir. Harçlardan muaf tutulmuş kurum ve kuruluşlara ise yazılı taleplerine istinaden ilgili olmaları kaydıyla yine yazılı olarak (posta veya elden) belge veya kayıt örneği gönderilebilir.
4) Avukatların Tapu Sicilini İnceleme Yetkileri
Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir. Tüm kamu kurum ve kuruluşları ve bu bağlamda tapu sicil ve kadastro müdürlükleri, avukatların görevlerinin yerine getirilmesinde onlara yardımcı olmak zorundadır. Kanundaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlüdür. Bu belgelerden örnek alınması vekaletname ibrazına bağlıdır (10.5.2001 T.4667 sayılı kanunla değişik 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 2. Maddesi).
Davada vekil olduğunu belgeleyen avukat, müzekkereleri elden takip edebilir.
Avukat, işlerini stajyeri veya yanında çalışan sekreteri eliyle takip ettirebilir. Fotokopi veya benzeri yollarla örnek aldırabilir. Avukatın onanmasını istemediği örnekler harca tabi değildir.
Avukat veya stajyer, vekaletname olmaksızın inceleme yapabilir. Bu inceleme isteğinin ilgililerce yerine getirmesi zorunludur. Vekaletname ibraz etmeyen avukata dosyadaki kağıt ve belgelerin örneği veya fotokopisi verilmez (md.46).
Avukatlar ve avukatlık ortaklığı başkasını tevkil etme yetkisini haiz oldukları bütün vekaletnamelerini kapsayacak şekilde bir başka avukata veya avukatlık ortaklığına vekaletname yerine geçen yetki belgesi verebilir. Bu yetki belgesi vekaletname hükmündedir (md.36). Bu yetki belgelerine istinaden Tapu ve kadastroda işlem yapılabilir. Vekaletnameler tek tip olur.
Avukat üzerine aldığı işi sözleşmede hüküm olmasa dahi kanun hükümleri uyarınca sonuna kadar takip etmeye yetkilidir (md.83). Bu nedenle avukat takip ettiği dava sonucunda verilen ilamı, dava vekaletnamesinde yetki olmasa bile tapuda infaz ettirebilir.
Avukatlarca tapu sicil ve kadastro müdürlüklerine ibraz edilen vekaletname (ve 36. maddeye kıyasen yetki belgelerine) Türkiye Barolar Birliğince bastırılmış pul yapıştırılmış olması zorunludur. Müdürlükler vekaletname ve örneklerinde bu pulun varlığını aramak zorundadır. Yapıştırılacak pulun değeri 492 sayılı Harçlar Kanununun Yargı Harçları bölümünde yer alan vekaletname örnekleri için kullanılan harç tarifesi kadardır (md.27).
Bir kimsenin sırf avukat olması sicili incelemesi için yeterli değildir. Avukat ancak açtığı veya takip ettiği bir dava nedeniyle sicili inceleyebilir. Yoksa bir avukatın gelip tüm kayıtları gözden geçirmesi mümkün değildir. Nasıl bir dava nedeniyle hangi sicili incelemek istediğini müdüre izah etmeli, Avukatın sicili inceleme yetkisi açtığı veya açacağı davanın kapsamı ile sınırlıdır.
Avukat, iş sahibinin verdiği vekaletnamenin örneğini çıkarmak ve bu örneğin aslına uygunluğunu kendisi onaylamak suretiyle tapu ve kadastro dairesinden örnek alabilir. Avukatın ibraz edeceği vekaletname suretinin fotokopi olması yeterlidir. Ancak bu fotokopinin avukat tarafından aslına uygunluğunun onanmış olması gerekir.
Avukatların tapu işlerinde nüfus cüzdanı veya pasaport ibraz etmeleri gerekmez. 1/Ocak/2003 tarihinden sonra verilmiş avukat kimliklerine istinaden tapu işlemleri yapılabilir (TKGM.12.3.2004 T.137-1245 Sy. Gn).
Avukatlık Ortaklıkları
Avukatlık ortaklığı, aynı baroya kayıtlı birden çok avukatın mesleklerini yürütmek üzere oluşturdukları tüzel kişiliktir. Yabancı avukatlık ortaklıkları da mütekabiliyet esasına uygun olarak Türkiye’de faaliyet gösterebilir. Avukatlık ortaklığı, ana sözleşmesinin Baro Avukatlık Ortaklığı Siciline yazılmasıyla tüzel kişilik kazanır. Vekaletnameler ortaklık adına düzenlenir. Ortaklık iş veya davayı takip edecek avukata yetki belgesi verir. Avukatlık ortaklığı amacına uygun olarak gayrimenkul ve haklar edinebilir. Malları haczedilebilir. Ortaklık payı avukat olmayanlara devredilemez, tüzel kişilerin payı satın alınamaz (md.44).
Avukatlık ortaklığı adına yapılacak tapu işlemlerinde Baro Avukatlık Ortaklığı Sicilinden ortaklığın yapacağı tapu işinin amacına uygun olduğunu ve temsilcisini gösterir yetki belgesi getirilmesi gerekir. Tapu sicilinde tescil tüzel kişilik adına yapılır.
5) Resmi Kurum ve Tüzel Kişi Temsilcileri
Resmi kurum temsilcileri de tapu sicilini görevleri nedeniyle ve sadece görev kapsamında inceleyebilir, örnekler alabilirler. Ancak bu hususa ilişkin görevlendirilme yazılarını tapu sicil müdürlüğüne göstermeleri gerekir. Özel hukuk tüzel kişileri adına tapu sicilini inceleme yetkisi ise yetki belgelerinde belirtilen temsilcilerine veya bu temsilcilerce yetkilendirilmiş kişilere aittir.
Resmi kurumların ve özel hukuk tüzel kişilerinin kayıt örneği talepleri de kural olarak harca tabidir. Kurum temsilcisi harçtan muaf olduğunu iddia ediyorsa bunu belgelendirmesi gerekir.
6) Bankaların Bilgi ve Belge İstemleri
Kredi aşamasında bankaların, kişilerin taşınmazlarına ait araştırma ve inceleme kapsamında bilgi istemlerinde, banka müdürlüklerince yazılı talepte bulunmaları koşulu aranmalı, ayrıca incelenmesi talep edilen taşınmazın tapu senedi fotokopisinin ibrazı istenmelidir.
Bankaca yazılı bir talep olmadan ve taşınmaza ilişkin herhangi bir belge örneği (tapu kayıt örneği veya tapu senedi v.s.) ibraz edilmeden sözlü beyana istinaden bilgi verilmemelidir.
Belge örneği istemlerinde ise malikin veya yetkili vekilinin yazılı talebi aranmalıdır (TKGM.Gn.2001/11).
7) Tapu Sicilinin Bilimsel Amaçla İncelenmesi
Gerek merkez ve gerekse taşra teşkilatlarında mevcut tahrir defterleri üzerinde yerli ve yabancı bilim adamlarının, tapu kayıtlarına sirayet etmemek kaydı ile bilimsel araştırmalarına müsaade edilmektedir.
Medeni Kanunun 1020. Maddesinin düzenlenen aleniyet prensibi, bir ilginin varlığı ile sınırlandırılmış ve bu ilginin hukuken korunmaya değer bir menfaate dayalı olması da kazai içtihat konusu olmuştur.
İspat külfeti, her şeyden önce ilgisiz bir takım kişilerin tereddütlerini gidermek maksadıyla tapu dairelerini meşgul etmekten korumakta olup, çok daha önemli olanı ise tapu sicilinden elde edilen bilgilerin ve alınan örneklerin bir takım kötülüklerin malzemesi olarak kullanılmasını engellemektedir.
İlgiyi inanılır kılma yönündeki ispat zorunluluğu taşınmaz mal emniyetinin ve tapu siciline güven ilkesinin gerektirdiği bir tedbirdir. Bu itibarla, sicilin sadece ilgisini kanıtlayan kimseye açıklığı kuralına titizlikle uyulması gerekir.
Bu nedenle, tapu kayıtlarına, kişilere özgü bilgilere ulaşılmaması kaydı ile ve araştırma amacının gerçekten bilimsel araştırmaya yönelik olduğunun tespitinden sonra araştırmalara müsaade edilmesi gerektiği kanısındayız
8) Hak Sahiplerine Duyuru Yapılması
Tapu sicilinin açıklığı ilkesinin bir sonucu olarak, tapu sicilinde ilgililerinin bilgisi dışında yapılan işlemleri bundan haberdar olmayan ilgililerinin haberdar edilmesi gerekir. Medeni Kanunun 1019. Maddesinde tapu sicil müdürlüğüne böyle bir görev yüklenmiştir.
9) Tapu Memurları İçin Sicilin Aleniyeti
Tapu sicil müdürlüğü görevlileri yapacakları tapu işlemleri nedeniyle sicil ve belgeleri serbestçe inceleyebilir, kayıt örnekleri çıkarabilirler. Esasında bir arşiv memuru aracılığı ile arşivden belge çıkarılması ve bu görevlinin evrakı muameleyi yapacak memura vermesi daha doğru olur. Ancak, günümüzde yeterli arşiv memuru kadrosu yoktur. Ayrıca, tam bir arşiv odası ayrılama¬maktadır.
Tapuda çalışan memurlarca sicil, dosya ve belgelerin daire dışına çıkarılarak incelenmek üzere veya yetiştirilemeyen işin yapılması amacıyla evlere götürülmesi kesinlikle yasaklanmıştır. Konu ile ilgili bir genelge şöyledir:
“...Tapu sicilinin tamamlayıcı belgelerinin yangın ve diğer sebeplerle ziyaa uğramaları muhtemel olduğundan bunların tetkik ve inceleme için evlere götürülmemesi gerekir” (TKGM. 7.5.1951 T. 1177 Sy. Gn.).
10) Kadastro Görevlilerinin Tapu Sicilini İncelemeleri
Kadastro müdürlüğü görevlileri yapacakları kadastro çalışmaları nedeniyle tapu sicil müdürlüğünde bulunan zabıt defterlerini inceleyebilir, kayıt örnekleri çıkarabilirler. Yapacakları değişiklik işlemleri nedeniyle tapu sicili ve tapu sicilini tamamlayan belgeleri inceleyebilir, örnekler çıkarabilirler. Bu inceleme ve kayıt çıkarma görev nedeniyle yapıldığı sürece herhangi bir harç ve vergiye tabi değildir.
11) Sicil ve Belgelerin Asıllarının Daire Dışına Çıkarılması
Tapu sicilleri, ana ve yardımcı sicillerle resmi belgelerden oluşur ve kamunun menfaatleri için düzenli tutulmaları gerekir. Tüzüğün 23. Maddesinde kütük üzerinde kazıntı, silinti, çıkıntı yapılmaması gerektiği, 97. Maddesinde “ana ve yardımcı siciller ile defterlerin özenle saklanacağı ve imha edilemeyeceği” belirtilmiştir. Medeni Kanunun 1007. Maddesinde ise Hazine bu sicillerin tutulmasından doğacak zararlardan kusursuz sorumlu tutulmuştur.
Kamu menfaatleri ile ilgili olan bu siciller tapu sicil müdürlüğü binası dışına çıkarılamaz. Çünkü bu siciller tapu dairesi dışına çıkarıldığı takdirde; üzerinde pek çok suistimal, hukuki dayanaktan yoksun tescil ve terkinler yapılabilme tehlikesi vardır. Bu durum o sicilde yazılı yüzlerce hak sahibini mağdur edebilir. Üstelik tapu sicilinin sadece ilgilisine aleni (açık) olması kuralı ihlal edilmiş olur. Tapuya güven ilkesini sarsar.
Ancak, devlete, gerçek ve tüzel kişilere ait bir hizmetin görülmesi, bir hakkın korunması ve ispatı gerektiğinde, usulüne göre onaylı örnekleri verilebilir yahut mahkemelerce tayin edilecek bilirkişiler veya ilgili dairelerince görevlendirilecek yetkililerce yerinde incelenebilir (TKGM. Arşiv Yönt. md.8)
Yargılama aşamasında mahkemeler, soruşturma sırasında cumhuriyet savcıları ve yetkili müfettişler sicil ve belgelerin aslını isteyebilir (CMUK., TKGM. Teftiş Krl. Tüzüğü). Genelde bir suçun delillerinin yok edilmesini engellemek veya sahtecilik suçlarında imza/yazı karşılaştırması (istiktap) yaptırmak amacıyla belgelerin asılları istenmekte ve bunlara elkonmaktadır. Böyle bir halde tapu sicil müdürünce sicilin veya belgenin örneği çıkarılıp tasdik edildikten sonra aslı yerine konur ve imza karşılığı iade edilmek üzere asılları verilir.
12) Mahkemelerce İstenen Evrak ve Bilgi
Kadastro ve diğer mahkemelerce tapu sicil ve kadastro müdürlüklerinden istenilen belge, bilgi ve haritaları içeren dosyaların geciktirilmeden noksansız olarak gönderilmesi, gönderilecek belgelerden tescile esas olanların tasdikli örneklerinin alıkonulması gerekir
Tapu sicil müdürlükleri tapu sicilinin tanziminden olduğu kadar korunmasından da sorumludur. Bu itibarla, mevcut bir kaydın dikkatlice aranmaması veya mal sahipleri sicilinin düzenli tutulmaması nedeniyle bulunamadığı veya var olmadığı yolundaki mahkeme veya icra dairelerine veya ilgililerine verilen cevabın sonucundan doğacak zarardan önce devlet sonra buna sebebiyet veren memur sorumlu olur (TKGM. 31.5.1961 T. 1354 sy. Gn.).
Tapu sicil müdürlüklerinden mahkeme, tetkik mercii, icra ve iflas müdürlüğü ve savcılık gibi adli makamlarca istenecek bilgi ve belgelerin bu makamlara verilmesi herhangi bir harç ve vergiye tabi değildir.
13) Kanun veya Tüzükleri Gereği Görevli ve Yetkili Kılınmış Kişilerin Suç Araştırma veya Soruşturma kapsamında Bilgi ve Belge İstemleri
3628 sayılı Mal Beyanında Bulunulması Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu ve 4483 sayılı Memurların Yargılanması Hakkında Kanun veya diğer özel kanunlara göre soruşturma veya öninceleme görevi verilmiş muhakkik, denetmen, kontrolör veya müfettişlere ve mali suçları araştırmakla görevli uzman ve görevlilere yazılı olarak talepte bulunmaları halinde bilgi ve belge örneklerinin verilmesi gerekir (TKGM.Gn.2001/11).
14) Faksla Bilgi ve Belge İstenilmesi
Kişi ve kuruluşların bulundukları yerler dışındaki taşınmaz malları ile ilgili olarak, istekleri halinde Tapu Sicil Tüzüğünün 101. Maddesi uyarınca tapu sicil müdürlüklerinden istenilecek olan tapu senedi, ipotek belgesi, tapu kayıt örneği, evrakı müspite ve tapu siciline ilişkin diğer bilgiler ile kadastro müdürlüklerinden istenilecek çap, harita örneği, ölçü krokisi, nirengi poligon koordine değerleri gibi teknik ve diğer belgelerin hak sahiplerine verilmesi amacıyla, idaremizin merkez ve taşra birimlerinde tesis edilmiş olan faks cihazlarının kullanılmasına, Döner Sermaye İşletmesi Yönetim Kurulunca karar verilmiştir.
Talep konusu belge harca tabi ise, ilgili müdürlükçe gerekli harç tahsil ettirilecektir.
Harç tahsil ettirildikten ve bir kopyası saklanmak üzere alıkonulduktan sonra; gelen belgenin faks cihazından alındığı şekliyle kabul edilmesi halinde herhangi bir tasdik işlemi yapılmadan ilgilisine verilecektir. Belgenin tasdik edilmesi istenildiğinde, uygun bir yerine veya arkasına "........ Müdürlüğünden faks aracılığı ile alınan kopyadır", şeklinde belirtme yapılıp, tarih konularak tasdik edilmek suretiyle ilgilisine verilecektir (TKGM. 1.9.1993 T. 1993/4 sy: Gn.).
İcra dairesi, mahkeme ve diğer resmi ve özel kurumlardan çekilen faksların gereğinin yapılması yazıların asılları müdürlüğe ulaşmadıkça mümkün değildir.
15) Nüfus Bilgisi Verilmesi
Bilindiği gibi, 1587 sayılı Nüfus Kanununun 61. Maddesi, “Her nüfus dairesi, diğer nüfus dairelerinden, askerlik şubesi ve adalet mercilerinden istenilen bilgiler ve kopyaları onaylı olarak verilir. Bunların dışında mahallin en büyük idare amirinin yazılı emri olmadıkça hiçbir daireye kopya, özet ve bilgi verilemez.” Hükmünü içermektedir.
Nüfus sicillerinin aleniyeti ile ilgili getirilen kısıtlama, gerçek kişilerin, şahsi halleriyle ilgili bilgileri içermesi, yani bir kimsenin medeni hali, doğum tarihi, hangi nüfusa kayıtlı olduğu gibi kişilik haklarını ilgilendirebilecek bilgileri içerdiğinden tapu sicilinde mevcut nüfus bilgilerin, (malikin adı, soyadı ve baba adı dışında) anılan maddede sınırlı olarak sayılan, askerlik şubesi, adalet mercileri ve vali veya kaymakamın onayını alan daireler dışında hiçbir özel veya kamu hukuku tüzel kişisine verilmesi mümkün değildir.
Zira bu bilgiler nüfus müdürlüğünce dahi verilememektedir. Asıl dairesince verilemeyen veya verilmesi izne tabi olan nüfus bilgilerinin tapu dairelerince verilmesi mümkün değildir. Verilmesi pek çok sahtecilik ihtimalini de beraberinde getirir (TKGM.Gn.2001/11).
16) Adres Verilmesi
Tapu sicilindeki adreslere de pek çok zaman ihtiyaç duyulabilir. Mahkeme ve icra dairelerinin yapacakları tebligat nedeniyle, aynı taşınmazda hissedar olan kimsenin diğer paydaşı bularak payını satın almak veya taksim yapmak istemesi ya da bitişik parsel malikinin sınır ihtilafı nedeniyle komşu parsel malikinin adresine ihtiyaç duyması gibi sebepler buna örnek gösterilebilir.
Aynı taşınmazda hissedar olan kişilere ve komşu parsel maliklerine (aksine bir kanaat oluşmadıkça) adres bilgileri verilebilir.
17) Tapu Senedi Verilmesi
Tapu senedi sadece malike verilen taşınmazın tapu sicilinde kayıtlı özelliklerini gösteren bir tasarruf belgesidir. İşlem akabinde bu belgenin verilmesi her hangi bir harç ve vergiye tabi değildir.
Müdürlük tapu senedi düzenlenmesini gerektiren akitli veya akitsiz bir işlem yaparsa, ayrı bir isteme gerek olmaksızın ve işlemden ayrı bir harç tahsil edilmeden malike tapu senedi verir.
Tapu senedinin hukuki kıymeti haiz olması için tapu kütüğündeki bir tescile istinaden verilmiş olması ve bu tescilin geçerli bir hukuki sebebe dayalı olması gerekir. Tapu senedi tapu kütüğünün bir sureti, bir özeti olarak ilgilisine verilmektedir. Bir tescile dayanmayan tapu senedi hiç bir anlam ifade etmez. Devlet tescile dayanmayan tapu senedini korumaz.
Tapu senetlerini düzenleme ve malikine verme (dağıtma) hakkı sadece tapu-kadastro idaresine ait bir hak ve yetkidir.
a) Şüpheli Tapu Senet ve Kayıtları
İlgililerin veya mahkemelerin isteği üzerine örnekleri çıkarılmakta olan kayıtlardan bazısının alt ve üsteki yazılarında birbirine benzemezlik, silinti kazıntı, çıkıntı veya ilave olduğu ilgililerin tapu senetlerinde kayıtlarla tutarsızlıklar bulunduğu görülmesi halinde bu şaibeli görülen kayıt ve tapu senetlerinin ilgililere verilmeyerek incelenmek üzere Genel Müdürlüğe gönderilmesi gerekir (TKGM. 14.5.1938 T.892 Sy. Gn.).
b) Mal Sahiplerine Verilecek Tapu Senet ve Haritaları
Günümüzde tapu işlemleri yapıldıktan sonra hak sahiplerine sadece tapu senedi verilmektedir. Kanımızca, vatandaşların daha iyi aydınlatılması için tapu işlemi yapıldıktan sonra tapu senedine iktisap edilen yerin haritasının da eklenmesinde yarar vardır. Konu ile ilgili ve halen yürürlükte olan bir genelge şöyledir:
“1-Tapu sicil müdürlüklerince tedavül haline göre mal sahiplerine verilecek tapu senetleriyle parsellerin haritası da eklenerek verilecektir.
2-Bu haritalar tapu senedinin mütemmim bir cüzü yani tapu senedinin ikinci bir yaprağı niteliğinde olduğundan ve haritasız tapu senedi noksan yazılmış bir senet olarak kalacağından bu hududu gösteren harita ayrı bir harca tabi olmaması gerekir.
3-Böylece verilecek olan senetlerin hudut hanelerine hudut yazılmayacağı gibi şimdiye kadar yazılmakta olan (Planda olduğu gibi) ibaresi yerine (Ekli haritasında) ibaresi yazılmakla yetinilecektir.” (TKGM. 16.4.1940 T.975 Sy. Gn)
c) Vakıf Yerlerin Tapu Senetlerinde de Gösterilmesi
Tapu senetleri yazılırken vakıf olan yerlerde vakfiyet terkin edilmedikçe vakfın ismi ile icareli olduğundan gayrimenkulün vasfı hanesinde gösterilmesi gerekir. Çünkü bunun gösterilmemesi taviz bedelinin alınmamasına sebebiyet verebilir (TKGM. 5.11.1940. T. 1001 sy. Gn.).
d) Tapu Senetlerine İktisabın Kısaca Yazılması
Mahkeme ve diğer resmi merciilere ibraz edilen tapu senetlerinden istenen bilginin elde edilmesine imkan sağlanabilmesi için, tapu senetlerinin iktisap hanesinde akit ve tescilin niteliği ve kapsamının açıkça belirtilerek kimden iktisap edildiğinin yazılması gerekir.
18) İpotek Belgesi Verilmesi
Medeni Kanunun 882. Maddesinin 2. Fıkrası, “Tapu memuru istem üzerine alacaklıya ipoteği gösteren bir belge verir. Sadece tescilin yapıldığını ispata yarayan bu belge kıymetli evrak niteliği taşımaz.” 3. fıkrası ise, “Tescilin yapıldığının sözleşme üzerine yazılıp onaylanması, ipotek belgesi yerine geçer.”
İşlem akabinde bu belgenin verilmesi her hangi bir harç ve vergiye tabi değildir.
Bu belgenin ipotekli borç senedi ve irat senedi gibi kıymetli evrak niteliği ve tedavül kabiliyeti yoktur. İpoteğin tescilini müteakip alacaklıya verilen ipotek belgesinden başka, ipoteğin kurulmasına ilişkin olarak tapu sicil müdürlüğünde düzenlenmiş bulunan resmi senedin tasdikli bir örneğinin de verilmesi mümkündür ki, özellikle bankalar lehine tesis edilen ipoteklerde bu suretlerin verildiği görülmektedir. Ancak böyle bir suret verilmesi için alacaklının talepte bulunması ve harcını ödemesi gerekir. Hatta, alacaklı ile borçlu arasında yapılarak, tapu sicil müdürlüğünce düzenlenen resmi senette atıfta bulunulan yazılı sözleşmeler üzerinde tescilin yapıldığı şerh ve tasdik edilerek, harcı alındıktan sonra alacaklıya ve isterse borçluya verilebilir.
Tapu sicil müdürünün, daha sonra meydana gelecek değişiklikleri de talep ve ibrazı halinde aynı ipotek belgesi üzerine şerh edip tasdik ettikten sonra alacaklıya vermesi mümkündür.
Bu değişiklikler, boşalan dereceye geçmek, sürenin uzatılması, borca sayılmak üzere ödeme yapılması gibi kütükte işlem yapılmasını gerektiren değişikliklerdir.
19) Resmi Senet Örneği ve Harç Makbuzu Örneğinin Verilmesi
Yukarıda da belirtildiği gibi resmi senet örneğinin ilgilisine verilmesi mümkündür. İpotek işleminden sonra, ipoteğin tescilini müteakip alacaklıya verilen ipotek belgesinden başka, ipoteğin kurulmasına ilişkin olarak tapu sicil müdürlüğünde düzenlenmiş bulunan resmi senedin tasdikli bir örneğinin de verilmesi mümkündür ki, özellikle bankalar lehine tesis edilen ipoteklerde bu suretlerin verildiği görülmektedir. Ancak böyle bir suret verilmesi için alacaklının talepte bulunması ve harcını ödemesi gerekir. Hatta, alacaklı ile borçlu arasında yapılarak, tapu sicil müdürlüğünce düzenlenen resmi senette atıfta bulunulan veya onaylanan yazılı sözleşmeler üzerinde tescilin yapıldığı şerh ve tasdik edilerek, harcı alındıktan sonra alacaklıya ve isterse borçluya verilebilir. Alacaklı ipotek belgesi istemeyip, sadece sözleşmenin bu şekilde onanmasını isterse bu harca tabi değildir. Çünkü bu sözleşmenin verilmesi ipotek belgesi yerine geçmektedir (MK.882/3).
Taraflar isterlerse harç, vergi, döner sermaye ücreti gibi banka tahsil makbuzlarının onaylı bir örnekleri de harcı tahsil edildikten sonra ilgililerine verilebilir.
20) Bağımsız Bölümlerin Yüzölçümleri Hakkında Bilgi İstenmesi
Kat irtifakına konu veya kat mülkiyetine geçmiş bağımsız bölümlerin kaç metrekare oldukları kat mülkiyeti kütüğünde maalesef yer almaz. Bu durum vatandaşları bilgilendirmekle görevli tapu sicilinden beklenen faydayı yeterince sağlamamaktadır. Bir konutu satın alacak kişi için en önemli unsurlardan biri onun kaç metrekare olduğudur. Kat mülkiyeti kütüğünün dizaynında yapılacak bir değişiklikle bağımsız bölümlerin net kullanım alanlarının kütüğe yazılması uygulamasına geçilmesi ve bu yapılıncaya kadar kat mülkiyeti için halen istenmekte olan listede metrekarelerin belirtilmesinin istenmesi yönünde genelge hazırlanması gerekir. Bu sayede kişiler daha iyi bilgilendirilecektir.
Bağımsız bölüm malikleri de isterlerse inşaat projesinden kendilerine ait bağımsız bölümün haritasını alabilirler.
21) İlgisiz Kişilere Bilgi, Belge Verilmesi Sorumluluk Getirir.
İlgisi olmayan kişi ve kurumlara doğrudan veya telefonla, sözlü ve taleplere istinaden, elden, faksla veya posta yoluyla bilgi ve belge verilmemelidir. Bunun aksine davranış idari, mali ve cezai sorumluluk doğurur (TKGM.Gn.2001/11).
22) İşlemin Mali Yönü
İlgililerince tapu sicilinden sözlü bilgi alınması her hangi bir harç ve vergiye tabi değildir.
Ancak, gayrimenkul kayıt örneği ya da dosyada mevcut diğer belge örneklerinin alınması harca tabidir. Kayıt örneği bir sayfa olsa dahi tek sayfada geçen her taşınmaz için ayrı harç hesaplanır. Eğer birden çok sayfa örneği veriliyorsa her sayfa için ayrı harç hesaplanır. Tahsil edilecek harç Harçlar kanuna ekli (4) Sayılı Tarifenin 17. Pozisyonu uyarınca, tutarı her yıl yeniden belirlenen maktu miktardır.

Yorumlar

Popüler Yayınlar