GAYRİMENKULCÜLER HAKLARINI ARIYOR..

GAYRİMENKULCÜLER HAKLARINI ARIYOR..

Medeni kanunun 1020. Maddesi “Tapu sicili herkese açıktır. İlgisinin inanılır kılan herkes, tapu memuru önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebilir.

Medeni kanunun 1020. Maddesi “Tapu sicili herkese açıktır. İlgisinin inanılır kılan herkes, tapu memuru önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebilir.

“Kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez” hükmündedir.

Uygulamada Tapu Sicil Müdürlükleri Medeni kanunun 1020. Maddesine göre hizmet verirken, maliklere, avukatlara, Banka ve Finans Kurumu görevlilerine ve hatta Değerlemecilere bu yönde yardımcı olurken, Gayrimenkul sektöründe Danışman, Komisyoncu, Emlakçı gibi meslekleri icra edenlere bu hizmeti verememekte veya tereddüt etmektedirler.

MEDENİ KANUN “ İLGİLİ OLARAK KABUL EDİLEMEZ” DEMİYOR!

Halbuki, M.K. 1020. Madde “ilgisini inanılır kılan” derken, faaliyet konusu gayrimenkul olan vergi mükellefiyeti tesis etmiş, Odalara kayıtlı bu şahıs veya şirketlerin ilgili olduklarına inanılmaz demiyor.

Buna rağmen, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün bu yönde, yani; emlakçı Komisyoncu, Danışman vb. gibi meslek dalı mensuplarının “ilgisini inanılır kılan” olarak değerlendirilip göstereceği bir kimlikle veya belge ile, Tapu kayıtlarını inceleyebilme olanağı tanınması gerektiğini belirten bir talimatı yoktur.

VERGİ ALIRKEN İLGİLİ! HİZMET ALIRKEN İLGİLİ DEĞİL!

Oysa, günümüzde bu meslekleri icra eden ve iştigal konularının bu yönde olduğu ile ilgili şirket kuran, mükellefiyet tesis eden, devlete çeşitli kalemlerden milyonlarca T.L . vergi ödeyen ve ödenmesine vesile olan on binlerce hatta yüz binlerce vatandaş var. Devlet bu meslek mensuplarından, mesleklerini icra etmelerinden dolayı oldukça büyük rakamlara erişecek şekilde Vergi alınırken muhatap kabul ediyor da, yine devletin bir başka kurumu (Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlükleri) bu meslek mensuplarını “ilgisinin inanırlığından şüphe ederek, muhatap kabul etmiyor. Dolayısıyla da vekâlet v.s. temsil belgesi ibraz etmedikleri sürece Tapu sicillerini inceleme yönünden hizmet vermiyor.

TAPU KAYITLARINI İNCELEMEDEN NASIL İŞ YAPACAK?

Pratikte, bir komisyoncu alım-satımına aracılık edeceği gayrimenkulün Tapu kayıtlarını incelemeden yaptığı işin doğruluğundan emin olamaz. Ayrıca Tapu kayıtlarını incelemediği bilmediği gayrimenkulle ilgili vekâlet alamaz, sözleşme imzalayamaz. Aracılık işine başlayamaz. Keza bir gayrimenkul danışmanı iştigal konusu gayrimenkul olduğu yönünde vergi mükellefidir, şirketi var Ticaret Odası üyesidir. Sırf bu nedenle bir kısım vatandaşların işverenidir. O da Tapu kayıtlarını incelemeden, vekâletname alıp, işini doğru bir şekilde yapamamaktadır.

Bütün bu durumlar sanki Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüklerini ilgilendirmiyormuş gibi, gayrimenkulle ilgili belirtilen meslek mensupları, “ilgili olarak veya ilgisini inanılır kılan olarak kabul edilmezler” ve işlerini doğru yapamazlar.

PEKİ, BU MESLEK MENSUPLARININ ÜVEY EVLAT MUAMELESİ GÖRMESİ DOĞRUMUDUR?

Asla değildir! Zira; Medeni Kanunun 1020. Maddesi yukarıda belirttiğimiz gibi doğru yorumlanarak, Değerlemeciler, Banka ve Finans Kurumları mensupları bu hizmetlerden yararlandırılırken, sayıları çok daha fazla olan ve gayrimenkul işi yapan, vergi mükellefi gerçek ve tüzel kişilere bunun uygulanmaması kabul edilemez bir uygulamadır.

YASA ÇIKACAK, MÜŞAVİR OLUNACAK, HİZMET ALINACAK!

Oldukça uzun yıllardır deniliyor ki, Gayrimenkul müşavirliği yasası çıkacak, bu sektör belirli bir düzene oturtulacak ve bu sektör mensuplarından şartları uygun olanlar Gayrimenkul müşaviri olduktan sonra, hizmet alacaklar.

Peki, bir türlü çıkmayan veya çıkartılamayan bu yasalar çıkıncaya kadar bu meslek mensuplarını Devletin bütün kurumlarının (Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlükleri dâhil) Vergi hukukunda muhatap kabul ettikleri gibi, işini doğru yapabilmeleri, yalan beyanlara ihtiyaç duymamaları, müşterilerini yanıltmamaları için özellikle iştigal konusu işin gereği olarak Tapu sicillerini inceleme yönünde hizmet verilemez mi?

Pekâlâ verilir. Hatta Medeni kanunun “ilgisini inanılır kılan” hükmünün en önemli muhataplarından birisi bu vergi mükellefi meslek mensuplarıdır.

Bu hükme göre “ilgisini inanılır kılan” gayrimenkul sektöründe hizmet vermek üzere kurulmuş, Devletin iştigal konularını kabul ettiği ve vergi tahsilâtı yaptığı bu meslek mensupları olmayacakta kim olacak?

ÇÖZÜM YOK MUDUR? ELBETTE VARDIR!

Tabi ki, her önüne gelen emlakçı, komisyoncu veya değerlemeci olduğunu söyleyerek, Tapu sicillerinin kendisine sonuna kadar açık olmasını bekleyemeyecek. Ancak, bu konuda yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu da bir gerçektir. Bu düzenlemeyi de yani M.K. 1020 maddeyi yeniden yorumlayıp Genelgeye bağlanması konusunu da, bugüne kadar özellikle son yıllarda çağdaş, modern ve ortaya çıkan problemleri zamanında keşfedip, çözüm üreten Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü yapabilir.

Bunun için ilk akla gelen, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü veya Bölge Müdürlüğü’nce yukarıda yazılı meslekleri icra edenlerin vergi mükellefi şahıs veya şirket olduğunu belgelendirmek suretiyle bir kimlik kartı verebilir veya Tapu Sicil Müdürlükleri’ne bu tür taleplerde, iştigal konusunun gayrimenkul olduğunu gösterir. Vergi mükellefiyetine yönelik belgelendirme, ya da Ticaret Sicil Memurluğundan belge istemek suretiyle hizmet verilebileceği yönünde talimat verebilir.

Hiç şüphe yok ki, yüz binlerce gayrimenkul sektörü mensuplarının Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüklerinden bir düzen içerisinde hizmet alabilmeleri Şeffaf Devlet ilkeleri çerçevesinde çağdaş bir uygulama olarak Tapu ve Kadastro hizmetlerine memnuniyet verici yeni ve tarihi bir açılım getirecektir.

Zafer AKKAYA

Yorumlar

Popüler Yayınlar