YENİ BİR ŞİRKET MODELİ; EVLİLİK ŞİRKETİ Turgay Gültekin

YENİ BİR ŞİRKET MODELİ; EVLİLİK ŞİRKETİ


Dilimize Arapça’dan giren ve ticaret anlamına gelen şirket ile ortak anlamına gelen şerik sözcüğünün 2002 yılından beri yeni bir türü var artık. Evlilik şirketi.

Günümüz toplumunun sosyal bir yarası olan evliliklerin sona ermesi halinde en büyük sorun haline gelen mal paylaşımı bu düzenleme ile bir nebze olsun giderilmeye çalışılmıştır.

Gerçektende evliliğin boşanma veya iptal gibi nedenlerle sona ermesi halinde en büyük sorun malların paylaşılmasıdır. Hatta kimi zaman çocukların geleceğine ilişkin kararlardan daha öncelikli hale gelmektedir.

Ülkemizde mevcut davaların (hırsızlık,cinayet,tazminat vb. davalarının ) gerisinde çoğu zaman gayrimenkul olduğu göz önüne alındığında, evlilik gibi bir kurumun boşanma ile sona ermesi halinde edinilen malların sorun yaratması doğaldır. Yeni düzenlemenin özellikle mağdur durumda olan kadına bir takım haklar sağlamış olması olumlu bir yeniliktir.




Peki evlilik şirketinden önce durum nasıldı?



1 Ocak 2002 öncesinde eşler arasında geçerli yasal mal rejimi “mal ayrılığı rejimi” idi. Ancak o zaman da eşler dilerse farklı mal rejimini seçebilmekteydiler. Eğer eşler bir rejim seçmemişler ise geçerli olan mal rejimi “mal ayrılığı” rejimidir.

Bu rejimde ise, herkesin malı kendisine ait olmaktadır. Mal ayrılığının temel özelliği eşlerin her birinin kendisine ait olan mallar üzerinde, diğer eşin hiçbir tasarruf hakkı olmaksızın söz sahibi olmasıdır.

Örneğin; Ayşe hanım ile Mehmet bey boşandıklarında, Mehmet beye ait olan daire yine Mehmet Bey’e, Ayşe Hanım’a ait olan işyeri yine Ayşe Hanım’a ait olmakta idi.

Bu malların evlilik öncesi mi, yoksa sonrası mı edinildiği bu bağlamda hiçbir öneme sahip olmayacaktır.

Mal Rejimi Miladından sonra durum nasıldır?

1 Ocak 2002 den itibaren eşler “mal ayrılığı”na değil, “edilmiş mallara katılma rejimi” ne tabi oldular. Diğer bir ifadeyle yasal mal rejimi eskiden “mal ayrılığı rejimi” iken artık “edinilmiş mallara katılma rejimi”.

Elbette eşler dilerlerse bu yeni mal rejimi yerine, yine Kanun’da yer alan bir başka mal rejimini de seçebilirler. Ne var ki, böylesi bir seçim yapmamaları halinde yasal mal rejimine tabi olacaklardır.

Öyleyse nedir yasal mal rejimi ?

M.K ’un 218. md. sinde düzenlenen bu rejime göre, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel malları bu rejim kapsamındadır.

Yasal mal rejimi olan bu rejimde eşler, tüm malları üzerinde diledikleri gibi tasarruf edebilirler. Yani taşınmaz hangi eş adına kayıtlı ise, onun bu malı diğerinin muvafakatını almadan dilediği gibi tasarruf etmesine imkan vardır.

Eşler evlilik sırasında veya daha sonra herhangi bir mal rejimi seçmemişler ise, edinilmiş mallara katılma rejimini seçmiş sayılırlar. Yasal mal rejiminin tek istisnası, M.K’ un 223. maddesinde belirtilen eşlerin birlikte paydaş oldukları taşınmazların durumudur.

Bu durumda eşlerden birinin paylı mülkiyet konusu taşınmazdaki payını tasarruf etmek istemesi halinde (satış, bağış, ipotek, ifraz vb. tasarruflar) diğer eşin rızasını almak zorundadır. Eşin bu işleme ilişkin rızası noterden veya tapu sicilinden yapılabilir.

Bu rejim yasal mal rejimi olduğundan tapu siciline bu yolda herhangi bir kayıt yapılmaz.

Bu rejim eşlerin evlilik sırasında edindikleri mallar ile kişisel malları da kapsamaktadır. Ancak, aksine anlaşma yapılmadıkça yasanın yürürlük tarihinden (01.01.2002) sonra edinilen mallar bu rejim kapsamındadır.

Evliliğin devamı süresince eşlerin kendi adına taşınmaz alım-satımı yapması mümkündür.



Mal Rejimi Nasıl Seçilir?

Mal rejimi sözleşmesi, evlenmeden önce veya sonra yapılabilir. Taraflar mal rejimini ancak kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilir, kaldırabilir veya değiştirebilir. Tarafların mal rejimi sözleşmesi, noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılır. Sözleşmenin ayrıca mahkemenin tasvibine sunulmasına gerek bulunmamaktadır.

Evlenme başvurusu sırasında da hangi mal rejimini seçtiklerini yazılı olarak bildirebilirler.

:

Diğer Mal rejimleri



Yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin dışında eşlerin seçebilecekleri diğer rejimler ise, mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı ve mal ortaklığı rejimleridir.



Mal Ayrılığı



Mal ayrılığı rejiminde, eşlerin tüm malları kişisel malıdır. Eşlerden her birinin malı, diğer eş için 3. şahıs malları gibidir. Bu rejimde eşlerden her biri yasal sınırlar içinde kendi mal varlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve tasarruf hakkını korur. (M.K 242)

Mal ayrılığı rejiminde de eşler dilerse paylı mülkiyet olarak bir malı tasarruf edebilirler. Ancak burada da her eşin hissesi ayrı bir mal statüsündedir.




Paylaşmalı Mal Ayrılığı



MK. 244 md. sine göre; eşlerden her biri, yasal sınırlar içinde kendi mal varlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve tasarruf haklarını korur.

Bu rejimin mal ayrılığından farkı, evliliğin iptal veya boşanma kararı ile sona ermesinde ortaya çıkmaktadır.

Paylaşmalı mal ayrılığı rejimini seçen eşlerin boşanması halinde, aile konutunda kalma hakkını elde eden eşin, bu hakkın tapu siciline şerh edilmesini isteme hakkı vardır.

Eşlerden birinin ölümü halinde diğer eş miras taksimi sırasında birlikte yaşanan konutun mülkiyetini, intifa hakkını veya oturma (sükna) hakkını isteyebilir. Tarafların anlaşması halinde düzenlenecek miras taksim sözleşmesi gereğince sağ kalan eş adına tescil yapılabilecektir. Mirasçıların anlaşamaması halinde bu hususa mahkemece karar verilecektir.




Mal Ortaklığı



Genel mal ortaklığında eşlerin kanun gereğince kişisel mal sayılanlar dışındaki malları ile gelirleri ortaklık mallarını oluşturur. Eşler ortaklık mallarına bölünmemiş bir bütün olarak sahip olurlar. Hiçbir eş, ortaklık payı üzerinde tek başına tasarruf yapamaz. (M.K 257)

Mal ortaklığına tescilinden sonra, iştirak halinde mülkiyet hükümleri uygulanacağından temlik, rehin, taksim gibi işlemleri eşler ancak birlikte yapabilirler.

Mal ortaklığı rejiminde eşlerden birinin ölümü veya evlilik sırasında başka bir mal rejiminin seçilmesi halinde ortaklık malları yarı yarıya paylaşılacaktır. Ölüm halinde taşınmazın yarı payı sağ kalan eş adına tescil edilecek, diğer yarısı ölenin mirasçılarına intikal edecektir. Sağ kalan eş yarı pay dışında miras payından da hisse alacaktır. Örneğin; (A) ile (B) ‘nin 3 çocuğu var ise, (A) nın ölümü halinde (B), mal ortaklığından dolayı ½ pay alırken, ölen eşin ½ payından da ¼ hisse alacaktır. Bu durumda eşin payı 5/8 olmaktadır.

Yorumlar

Popüler Yayınlar