Çarpık Kentleşme ve Ekolojiyi önemsememek

Merhaba bugün kafamdan geçenleri yazmak için ilginç bir gün son 2 günde bir çok insanın sel felakatinde ölmesi bana bu yazıyı yazma ihtiyacını doğurdu. Nedir bu çarpık kentleşme; 1960'lı 70 yıllardan başlayan bence Cumhuriyetin ilanından hemen sonra yapılması gereken ve her 10 yılda bir güncellenmesi gereken nazım imar planlarının hazırlanmaması(belki hazırlandı ama uymak kimsenin işine gelmedi) ve buna uyulmasını zorunlu hale getirecek kanunların yetersiz olması, oy kaygısı ile büyük şehirlerimizde plansız göç alması sonu oluşan gece kondu semtler bugün büyük problemlere sahip olmakla beraber, toplumda huzursuzluk ve ayrımcılık oluşmasına sebep olmaktadır. Düşünün bir insan normal şartlarda bir ev sahibi olmak için yıllarca çalışıp para biriktirip zor şartlarda bir ev sahibi olmaktadır. Fakat bir takım kişiler o gün için belki şehrin dışında yolu beli olmayan yerleri işgal ederek büyük rantlar elde etmiş devlete ait olan bu yerlerde o dönemlerdeki belediye başkanları zamanında göz yumulması, alt yapı ve hizmet götürmesi bu yanlış yapılaşmanın önünü açmış göçü artırmış ve şehirlerde gereksiz kalabalıklaşmaya sebep olmuştur. Şu son 2 günde yaşadıklarımızın tamamı Şehirlerimizin, yollarımızın planlanırken dere yataklarına evler yapılırken göz yummuş ve halen bu durumda kalmasında önlem almayan ön görüsü olmayan ekolojiyi hesaplamayan basiretsiz yöneticilerden kaynaklanmaktadır.Bugün Sel afetinin en çok vurduğu İkitelli bölgesinde dere yatağının dibinde tır garajı olmayacağını ön görmeyen ve rant uğruna buna göz yuman belediyeler sorumludurlar. Ama malesef bu tip durumlarda bu kişiler bulunmaz haklarında soruşturma, dava açılmaz, açılsa da ceza almaz yaptıkları yanlarına kar kalır. Düşünün yeni kat mülkiyeti kanunu çıkıyor ki çok önemli olduğunu düşünüyorum İskan olayını zorunlu hale getiriyor 2 yıl içerisinde herkes bu kanuna uyacak diye cezai müyeddiye koyuyorlar kanunun yürürlüğe girmesine aylar kala halkın tepkisinden korkularak önümüzde ki seçimde bize oy vermezler diye bu para cezasını kaldırarak iskan alma yönünde harekete geçen kişilerinde nasılsa ceza kalktı diyerek vaz geçmesine sebep olmaktadır. İskan çok önemli bir konudur. Türkiyenin en büyük problemlerinden biridir bu iskan. Bugün bir çok üretici ve imalatçı dış piyasalara açılamamaktadır. Sebebi yapılan imalathaneler gerekli standartları ve imalat şartlarını yakalayabilmek için iskanlı binalarda çalışmak zorundadırlar. Bugün sanayi bölgelerinin çevrelerinde en büyük sektörlerden mobilya imalat sektörümüzün %99'u kaçak yapılarda, imarsız tapu da arsa olarak gözüken binalarda, belediyelerin bir kanun açığından yararlanarak geçici yıllık bazda kendilerine rant sağlamak için firmalara geçici imalat izni vermektedir. Bu son çıkan kanun yürürlüğe girdikten sonra belediyelerin buna izin vermemesi gerekmektedir. Aslında İskan problemlerinin çözümünde baskı kurup bu eksikliklerin giderilmesini sağlaması gereken bu kurumlar asli görevlerini yerine getirmemektedir. Bu probleme çözüm getirmek yerine tüm kurumlar bu problemler üzerinden haksız kazançlar sağlamaktadır. Ülkemizde insanların kanunlara saygısı çok azdır. Nedeni ise kanunların, cezai müyediyelerin uygulanmamasıdır. En büyük problemlerimiz eğitim eksikliğidir. Bu tip konular çocuklarımıza ilk öğretimde ve lise de mutlaka verilmeli bu tip kanuni problemlerin önümüzdeki yıllarda yaşanmaması için insanlar bilinçlendirilmelidir.