Her 100 asansörden 85′i ‘aykırı’ çıktı!

Her 100 asansörden 85′i ‘aykırı’ çıktı!

Yerli oto konuşulurken bir anda gündeme gelen yerli asansör markası fikrine sektör tam destek veririken, mevcut asansörlerin durumuda ‘kazalar kapıda’ yorumunu yaptırıyor.

Deprem sonrası hayata geçirilecek kentsel dönüşüm projeleri, TOKİ’nin 2014, 500 bin konut hedefi, Arap Baharı sonrası Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yürütülen politikalar sayesinde itibarı artan Türkiye profilinin oluşturduğu pazar ve kendini sürekli yenileyen Türk İnşaat sektörü, inşaat sektörünün önemli kalemlerinden biri olan asansör sektörüne gözleri çevirtti.

Önümüzdeki dönemde otomotiv sektöründe yerli bir marka çıkarmak isteyen Türk sanayisi, ilk sınavını yerli otodan önce yerli asansörde vermek için kolları sıvadı. Aralarında Adalet, İçişleri ve Milli Savunma bakanlıklarının da olduğu 18 bakanlık ile özel sektör bir araya gelerek ilk Türk asansör markasını oluşturmak için düğmeye bastı.

Yerli malı Türk’ün malı, yurdun malı, herkes bunu kullanmalı’ şeklindeki yıllardır dile getirilen klasik söylemi bir kenara iterek ‘yerli malı yurdun malı, dünya bunu kullanmalı’ söylemi ile hareket eden Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, otomotivden sonra asansör sektöründe de yerli teşviki için sektörün öncü isimleri ile bir araya geldi.

Toplantıda, Türkiye’nin daha nitelikli ve yüksek katma değerli üretim yapmasının, kendine özgü marka ve tasarımlar oluşturmasının zamanının çoktan gelip geçtiğini belirten Ergün, sektördeki firmaları birleşerek güçlenmeye ve dünya pazarında boy ölçüşebilecek yerli bir marka oluşturmaya davet ederken, konu ile alakalı her türlü desteği ve teşviki de devlet olarak sunacaklarını belirtti.

Yerli oto konuşulurken bir anda gündeme gelen yerli asansör markası oluşturulmasını sektörde faaliyet gösteren Türkiye’nin en köklü asansör firmalarından Buga Otis’in Genel Müdürü Bora Gülan ile konuştuk.

Gülan, Türkiye’nin asansör üretiminde iyi yerlerde olduğunu, oluşturulacak yerli asansör markasına ise sonuna kadar destek verdiklerini belirterek, Türkiye’deki mevcut asansörlerin durumu ile ilgili de çok çarpıcı bilgiler verdi.

Gülan, gündemde yok iken bir anda yerli asansör markası oluşturulması adımının atılması ile ilgili, Türkiye’nin büyüdüğünü, büyüdüğü için de cari açığının arttığını bundan dolayı da Bakanlığın bu açığın önüne geçmek için yerli üretim ile markayı teşvik ettiğini belirterek, asansör sektörünün de bu alanlardan biri olduğunu söyledi.

BİRLEŞEREK TÜRK MARKASI OLUŞTURMALIYIZ

Van depremi sonrasında yayınlanan istatistiklere göre, Türkiye’de 20 milyon konutun olduğu bunların yaklaşık yarısının günün yönetmeliklerine ve depreme dayanıklı olmadığı belirten Gülan sözlerini şöyle sürdürdü;

Yani yarısının yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor. O yüzden hükümet kentsel dönüşüm politikaları üzerinde çalışıyor. Öte yandan TOKİ’ye de 500 bin konut yapılması yönünde yeni bir görev verildi. Bütün bu bilgilerin ışığında bakılacak olursa Türkiye’de konutta çok ciddi bir hamle olacak. İnşaat sektöründe yaşanacak canlanma inşaatın önemli kalemlerinden biri olan asansör sektörünede ivme kazandıracak. İnşaat sektörü büyüdükçe asansör sektörü de büyüyecek.

Bizde bu gelişmeler doğrultusunda yeni yapılan asansörler daha nasıl emniyetli olur, daha nasıl performanslı olur, daha nasıl enerji tasarruflu olur bunu araştırıyoruz. Bunları yaparkende Türk ekonomisine nasıl katkı sağlarız ve nasıl Türk markası yaratırız bunu düşünüyoruz. Birçok Türk markası var, bunların birleşerek büyümesi lazım. Sadece Türkiye pazarı değil yanı başımızda Ortadoğu’da da bir çok gelişen ülke var ve bu ülkeler inşaatla canlanacak, o yüzden bu alanlar da bizim için bir fırsat elimizi çabuk tutmalıyız’’ dedi.

ASANSÖRDE ÇİN FAKTÖRÜ İŞLERİ BOZUYOR!

Asansör sektöründe Türkiye’nin ihracat ve ithalat dengesinin artı verdiğini, ihracatının ise ithalatından fazla olduğunu ancak haksız rekabetten dolayı Çin’inin işleri bozduğunu söyleyen Gülan, Türkiye’deki asansör sektörünün talebi rahatlıkla karşılayabildiğini ,örnek verilmesi gerekirse ise, 15 yıl önce Türkiye’de otomatik asansör kapısı yapılmaz iken, bugün Türkiye’de piyasaya sunulan tüm asansörlerin kapısının Türkiye’de yapıldığını ve önemli bir miktarının da ihraç edildiğinin altını çizdi.

Gülan, Türkiye’de üretim yapması, ithalatının ihracatından az olması, 500 kişiyi istihdam ettirmesi, yan sanayiyi beslemesi ve vergi vermesi şeklinde bakıldığında Türkiye’de yatırım yapan tüm firmaların Türk olduğunu, bu açıdan Buga Otis’in de bir Türk firması olduğunu dile getirerek, onun dışında tamamen Türk sermayeli diye bakıldığında ise o tarafta da ciddi bir gücümüz olduğunu kaydederek, hemen hemen Türkiye’deki bütün asansörlerin kompanentleri Türkiye’de üretildiğini ve serbest rekabet ortamında da ihraç edildiğini söyledi.

Cari açığın büyüdüğünü o yüzden de bu açığı kapatmak için burada üretim yapılması ve mümkünse de buradan ihracat yapılmasının istendiğini, bunun da doğru bir mantık olduğu ifade eden Gülan,

Türk marka yaratılmaya çalışılıyor. Türk marka yaratılırsa güzel olur. Ama bizde ortaklık kültürü yok. Firmalar bölüne bölüne küçülüyor. Sektörün yapacağı ise ‘küçük olsun benim olsun’ mantığını bırakıp, bu şekilde devam ederse sektörün çökeceğini görüp birleşerek büyüme formülüne odaklanması lazım’’ dedi.

158 YIL SONRA NEWYORK’A ASANSÖR İHRAÇ EDİYORUZ!

Her yıl dünyada 650 bin asansörün satıldığını, mevcut şu anda dünyada kurulu asansör sayısının ise 8 milyon civarında olduğunu belirten Gülan, Türkiye’de kurulmuş en eski 7. firma olduklarını ve Türkiye’deki en büyük 500 sanayi şirketi arasında asansör firması olarak yer alanda tek firma olduklarını söyledi.

Gülan, Türkiye’de, yüksek binalar, AVM’ler, hastaneler ve oteller ile işe başladıklarını ama şimdi konut sektörü ile çok ciddi işler yaptıklarını, ihracat noktasında ise dünya organizasyonlarında Buga Otis’in yüksek bina ve ağır yük asansörleri konusunda hem mühendislik merkezi hem de üretim merkezi olduğunu ifade ederek, Buga Otis’in Avrupa ve Ortadoğu’da sattığı asansörlerin tümünün Türkiye’den gittiğini belirtti.

Bu sene alınan işler arasında Paris, Berlin, Varşova, Londra gibi şehirlerinde bulunduğunu ifade eden Gülan. ‘’Buralarda yapılan yüksek binaların asansörleri Türkiye’den gitti. En son aldığımız iş ise Newyork’tan. 40 katlı bir otelin işini aldık. Bizim için çok önemli çünkü; 158 yıl önce Elisha Otis, asansörü Newyork’ta keşfediyor ve tam 158 yıl sonra Türkler ileri teknolojili asansörün mühendisliğini Türkiye’de yapıp Newyyork’a gönderiyor. Bu açıdan Türkiye için çok önemli’’ dedi.

YAKLAŞIK 2 BİN FİRMA KORSAN ÇALIŞIYOR!

Türkiye’de sektörde faaliyet gösteren Sanayi Bakanlığına kayıtlı 500 firma bulunuyor. GE denilen piyasaya arz belgesine sahip olan firma sayısı ise bin. Fakat toplam asansör sektöründe faaliyet gösteren asansör firması sayısı ise bu rakamın yaklaşık iki üç katı. Bir kısmı merdiven altı bir kısmı ise kaydı olmamış bir şekilde çalışıyor.

Bu durumun tek partide çözülemeyeceği, sorunun çözümünün 3 ayağı olduğunu bunları ise kamu, sanayici ve tüketici olarak adlandıran Gülan, kamunun yapacağı en önemli şeyin denetim olduğunu, kamunun zorunlu ihtiyaçları firmaların sağlayıp sağlanamadığını kontrol ederken vatandaşın da aldığı ürün ile ilgili bilinçli olması gerektiğinin altını çizdi.

Gülan, ‘’Sayın Bakanın da söylediği gibi asansör düşey giden bir toplu taşıma aracıdır. Düşünün ki Türkiye’de 3 bin tane otomobil firması olsa ve her hangi bir atölyede otomobil yapılıyor olsa, bugün bindiğimiz otomobillerin emniyeti şu ankiler kadar güvenli olurumuydu, emniyetli olurumuydu.’’ dedi.

HER 100 ASANSÖRDEN 85’İ STANDARTLARA AYKIRI!

Türkiye’de 250 bin mevcut asansör ve yürüyen merdivenin bulunduğunu ve bunların yaklaşık yüzde 30’unun standartlara uygun bir şekilde imal edildiğini ve servis aldığını, yüzde 40’ına ise öylesine bir servis verildiğini, yüzde 30’una ise hiç servis verilmediğini söyleyen Gülan, iki ilde yapılan incelemelerden çıkan çarpıcı sonucu da paylaştı.

Gülan, , İzmir Belediyesi ile Ankara’daki Çankaya Belediyesi’nin yaptığı incelemeler sonucunda ortaya çıkan tabloda her incelenen 100 asansörün 85’inin standartlara aykırı olduğunun tespit edildiğini söyledi.

İYİ BİR ASANSÖR YÜZDE 5’LİK MALİYETİ YÜZDE 1 ARTIRIR

Bir asansörün maliyetinin ideal bir projede ortalama inşaat maliyeti üzerinden hesaplandığında yüzde 5’lik bir dilimi kapsadığını, ancak asansör maliyeti oran olarak çok küçük bir dilimi kapsıyor olarak görünse de hayati önem taşıdığını o yüzden de iyi bir firmaya yüzde 20 fark ile verilmesi halinde inşaat maliyetinde oranı olarak yüzde 1’lik bir artış olacağını dile getiren Gülan;

Bizim 1920’lerde kurduğumuz ve halen çalışan asansörlerimiz var, onun yanında kurulduktan sonra 3 – 5 yıl içinde sökülen asansörler de var. Bu da milli servet yazık niye sökülüp atılsın ki… Bir yerde yüzde 20 fark verip 50 ile 80 yıl kullanıyorsunuz ki, ideal bir asansörün ömrü 25-30 yıldır, iyi bir firmadan alırsanız bunun çok çok üstüne çıkıyor ama öbür tarafta biraz daha ucuza kaçtığınızda aldığınız asansör 3-5 yıl içerisinde sökülmek zorunda kalıyor. O yüzden böyle bir şey yaptırırken bu mantık doğrultusunda karar vermeliyiz’’ dedi.

ASANSÖRLER İÇİN ‘TÜVTURK’ MODELİ UYGULANACAK

Yasa 1.1.2012’de çıkıyor
Mevcut yasa kapsamında bina yöneticisi ve sahibi ile asansör firması mevcut asansörlerden birinci derecede sorumlu tutulduğunu söyleyen Gülan, 1.1.2012’den itibaren yürürlüğe girecek uygulama ile belediyeler bu işin kontrolünü A tipi muayene kuruluşlarına yaptırmak zorunda olacaklarını belirterek sözlerine şöyle devam etti;

Bu işi normalde belediyeler kendi bünyelerindeki tam uzmanlaşmamış ekiplere yaptırıyorlardı. Ama bundan sonra bu alanda daha da uzman bir kadroya sahip muayene kuruluşlarına yaptıracak. Bu uygulama ile denetimler daha ciddi olacak ve sektörde yaşanan denetimsizlik bir nebzede olsa sona erecek. Öte yandan asansör sektöründe çalışan insanların eğitim seviyesi de oldukça düşük. Bununla ilgili bir çalışma henüz yok. Ancak yeni yeni bazı üniversitelerin bünyesinde bu sektör ile ilgili bölümler açılıyor. Bunu da sevindirici bir gelişme olarak nitelendiriyoruz.
Kaynak: Haber7

Yorumlar

Popüler Yayınlar