KAT MÜLKİYETİ KANUNU’NA GÖRE SİTE YÖNETİCİSİNİN TARAF

Kısa Makale- 7 KAT MÜLKİYETİ KANUNU’NA GÖRE SİTE YÖNETİCİSİNİN TARAF

KAT MÜLKİYETİ KANUNU’NA GÖRE SİTE YÖNETİCİSİNİN TARAF EHLİYETİ VE GÖREVLERİ
634 S. Kat Mülkiyeti Kanunun düzenlemesinde en sorunlu alan, yöneticinin aktif, pasif dava ehliyeti konusudur. Bu konuda yüksek mahkemenin çeşitli dairlerince verilmiş kararlar da, zaman zaman birbirleriyle çelişkili yargılar içermektedir. Aşağıda Yöneticinin aktif ve pasif taraf ehliyeti ile ilgili uygulamada sık karşılanan konular incelenmiştir.
Genel Kurul Kararlarının İptaline İlişkin Davalarda Ehliyet:
Bu konu, 28.11.2007 tarihli resmi gazetede yayınlanan 5711 sayılı kanun ile kat mülkiyet Kanunun 38. maddesine ek fıkra eklenerek netliğe kavuşmuştur. Kanunun sözü edilen maddesine göre Genel kurul kararlarına karşı açılacak davalarda husumet yöneticiye yönlendirilir. Yönetici, açılan davayı bütün kat maliklerine ve ada veya toplu yapı temsilciler kuruluna duyurur. Kurul kararının iptali halinde bu konudaki yargılama giderleri ortak giderlerden karşılanır.
2007 yılında yapılan bu düzenlemeye kadar Yüksek mahkeme, “ kat malikleri kurulu kararlarının iptali istemiyle açılan davalarda husumetin, iptali istenilen karara olumlu oylarıyla katılmış olan tüm kat maliklerine yöneltilmesi gerekir” şeklinde kararlar vermekteydi.
2.    Yöneticinin Görevleri Kapsamında Yapmış Olduğu Sözleşmelerle İlgi Davalarda Ehliyet:
Kat Mülkiyeti Kanunun 27. maddesine göre Anagayrimenkul, kat malikleri kurulunca yönetilir ve yönetim biçimi, kanunların emredici hükümleri saklı kalmak suretiyle, bu kurul tarafından kararlaştırılır." Ancak aynı yasanın 34. maddesi ise "kat malikleri, anagayrimenkulün yönetimini kendi aralarından veya dışardan seçecekleri bir kimseye veya üç kişilik bir kurula verebilirler; bu kimseye (yönetici), kurula da (yönetim kurulu) denir" hükmünü amirdir. Adı geçen Yasanın 35. maddesinde yöneticinin görevleri gösterilmiştir. Bu görevler anagayrimenkulün yönetimi ile ilgili olup, Kat malikleri kurulunca verilen kararların yerine getirilmesi ve yönetimin gerektirdiği ortak giderleri yapmak gibi yetkileri de içermektedir. Site yöneticisi ya da yönetim kurulu hem 634 s. Kanunun tanıdığı yetkiler dâhilinde hem de kat malikleri kurulunca kendisine verilen yetkilere dayanarak dava açma hakkını kullanabilirler. Kat malikleri kurulu kararı ile yetki verilmiş ise, yönetici yalnızca 634 s. Kanun hükmünden kaynaklanan davaları açabilir. Konuyla alakalı Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre;
Yönetici yasadan aldığı temsil yetkisine dayanarak çeşitli sözleşmeler kurabilir. İşte bu sözleşmeden doğan ihtilaflarda; site yöneticisi dava açabileceği gibi, ilgili yöneticiye karşı da dava açılabilir. Belirtilmesi gereken önemli bir husus ise; yönetici vekâletname ile tayin edilen bir vekil gibi değildir. Yasal bir temsilci olup yetkisini Kanundan almaktadır. Bu sıfatla yaptığı sözleşmeden dolayı kendisine husumet yöneltilebilir. Öte yandan kat malikinin veya kat malikleri kurulunun ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunmaması, yöneticinin özel kanundan doğan temsil yetkisini ortadan kaldırmaz.
Elatmanın Önlenmesi Davalarında Ehliyet
Bu konuda Yüksek Mahkemenin, olayın özelliğine göre verilmiş farklı kararları bulunmaktadır.
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 19.11.2007 tarihli kararında El atmanın önlenmesi davasında; davacı ve davalı taraf olarak iki site yönetiminin tüzel kişiliği bulunmadığı gerekçesiyle yetki verilip verilmediği konusu üzerinde durulmayarak, site ve kooperatif yönetimlerinin aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur.(Y.1.H.D 19.11.2007 2007/8561E-11023K).
Yine Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 01.07.2010 tarihli daha yeni bir kararında “Tüm kat maliklerince yöneticinin dava açmasına izin verdikleri hususu gözetilerek işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davacı site yöneticisinin aktif dava ehliyetine sahip olmadığı gerekçesiyle” davayı reddetmiş olan ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur.
 Site Müteahhidinin Eksik Ve Hatalı İnşaat Yapması Dolayısıyla Müteahhide Karşı Açılacak Davalarda Ehliyet:
Ortak alanlarda hatalı ve eksik imalatlar yeni yerleşime açılan site genel kurullarında hararetli tartışmalara konu olur. Ancak bu tür konularda, alınmış bir genel kurul kararı olsa dahi, yönetici müteahhide karşı dava açılması konusunda aktif dava ehliyetine sahip değildir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 29.04.2008 tarihli kararında konuyla alakalı olarak;
634 s. Kat Mülkiyet Yasası'nın 35. maddesinde yöneticinin görevleri gösterilmiş ve bu maddenin (1.) fıkrasında kat malikleri kurulu kararının yerine getirilmesi yöneticinin görevleri arasında sayılmıştır. Ancak, apartman yöneticisi ya da yönetim kurulu 634 s. Kanunun tanıdığı yetkiler dâhilinde dava açma hakkını kullanabilirler. Kat malikleri kurulu kararı ile yetki verilmiş ise, yönetici yalnızca 634 s. Kanun hükmünden kaynaklanan davaları açabilir. Yüklenicinin yapımını yüklendiği inşaattaki ayıplı ve eksik işlerin giderilmesi için yüklenici hakkında dava açılmasını sağlamak amacıyla görevlendirilen yönetici ya da yönetim kuruluna kat maliklerinin temsil yetkisi vermiş sayılacaklarının kabulüne hukuksal olanak yoktur. Çünkü temsil edilen kimse, hukuksal işlemden doğan temsil yetkisini her zaman daraltabilir veya kaldırabilir (BK. m.34/1). Sair yandan, az yukarda açıklandığı üzere; açılan bu dava apartman yönetim kuruluna 634 s. Yasayla verilen görev ve tanınan yetkiler dâhilinde değildir. Bu kanuni nedenlerle, apartman yönetiminin bu davada aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Davada husumet ehliyeti, dava şartı olup; mahkemece, yargılamanın her aşamasında doğrudan gözetilir.diyerek hüküm kurmuş ve yerel mahkeme kararını bu gerekçelerle bozmuştur.
Ortak Alanlarla İlgili Olarak Bina Sahibinin Kusursuz Sorumluluğuna ilişkin Davalarda Ehliyet
Bir başka özellik arz eden durum ise site ve apartman kat maliklerinin Borçlar Kanunu m. 58’den kaynaklanan kusursuz sorumluluk hallerinde otaya çıkmaktadır. Borçlar Kanununun 58. maddesi uyarınca bina malikinin binanın gereği gibi yapılmamasından ve binanın bakım eksikliğinden kaynaklanan zararlardan kusursuz sorumluluğu vardır. Bir apartman ya da sitenin gereği gibi yapılmamasından ya da binanın bakım eksikliğinden meydana gelecek zararlardan dolayı; gerek zarar gören gerekse zarar gören sigortalı ise zararı tazmin eden sigorta şirketi zarar görenin yerine geçerek açacağı rücu davasında tüm kat malikleri davalı olarak gösterilmelidir. Site veya apartman yönetimi davalı olarak gösterilemez. Zira site veya apartman yönetimin pasif dava ehliyeti yoktur. Her kat maliki arsa payı oranında zararın tazmininden sorumludur.

Yorumlar

Popüler Yayınlar