1458 nolu GENELGE GEREĞİNCE TAPU SİCİLİ ÜZERİNDE YAPILACAK DÜZELTME
1458 nolu GENELGE GEREĞİNCE TAPU SİCİLİ ÜZERİNDE YAPILACAK DÜZELTME Hüseyin KOÇAK B a ş m ü f e t t i ş Teknik hataların idari yoldan düzeltilebilmesi konusu TKGM–Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı çıkışlı 17.01.1984 gün, 1458 nolu genelgede de yer almıştır. Genelgeye göre; evrakına ve haritasına aykırı olarak hatalı tescil edilen yüzölçümler düzeltilebilir. 09.10.1984 gün, 3045 sayılı “Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Yasa Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Yasa” öncesi fen hizmetleri tapu sicil müdürlükleri bünyesinde yürütülmekte olduğundan genelge, ilk yayımlanış itibariyle yalnızca tapu sicil müdürlüklerini ilgilendirmekte idi. 3045 sayılı Yasa ile tapu fen hizmetlerinin kadastro müdürlükleri tarafından yürütülmeye başlanması ile bu genelge artık kadastro müdürlüklerini de ilgilendirir olmuştur. Genelgenin 2/a maddesinde yer alan “Evrakına ve haritasına aykırı olarak hatalı tescil edilen yüzölçümlerin düzeltilmesine izin verilmiştir” ifadesine bakılacak olursa, 1458 nolu genelge gereğince; ölçü, tersimat ve hesaplaması doğru olmasına karşın, bu doğru hesabın, kütüğe aktarımında yapılacak hatanın düzeltilebileceği anlamı çıkarılabilir. Ancak bu genelgenin dayanağı olan mülga Tapu Sicil Tüzüğü 107 nci maddesi ve halen yürürlükte olan TAPU SİCİL TÜZÜĞÜ’nün 85 inci maddesindeki “Kütük üzerinde, belgelere aykırı tescil veya yazımın düzeltilebilmesi...” ifadesine bakılacak olursa; 1458 nolu genelge (Ve Tapu Sicil Tüzüğüne) göre, “olur” alınmak suretiyle düzeltilebilecek teknik hataların kapsamında şunlar olacaktır; 1458’e Göre Düzeltilebilecek Teknik Hatalar Belgesine aykırı tesciller, ilgilisinin “oluru” alınmak suretiyle düzeltilebilir. Teknik olarak hangi hataların bu kapsama girdiğini belgelemek için öncelikle tescile esas alınması gereken belgenin ne olduğunun kesin şekliyle ortaya konması gerekmektedir. Bu belge, mülkiyete esas olan belge olmalıdır. Bir taşınmazın mülkiyeti zemindeki durumudur. Bu durum, tasarruf krokisinde gösterilir ve tasarruf krokisindeki şekline sadık kalınarak ölçüm çalışması yapılıp, ölçü krokisi düzenlenir. Ölçü krokisindeki değerlerin hatalı olup olmadığı yine krokisi üzerinden kontrol edilmek suretiyle tespit edilebilir. Daha sonra ilgilisi tarafından taşınmazın zeminde mülkiyet sınırlarının gösterilmesi talep edilmesi halinde, zemine yapılacak aplikasyon işlemi 1993/6 nolu genelge gereğince ölçü krokisindeki orijinal ölçü değerleriyle olacaktır. Bu da net olarak göstermektedir ki bir taşınmazın mülkiyete ilişkin esas belgesi, ölçü krokisindeki ölçü değerleridir. Herhangi bir taşınmaza ait ölçü krokisinin, tasarruf krokisine uygun tutulmuş olduğu ve herhangi bir ölçü hatası bulunmadığı da tespit edilebiliyorsa; Tescile esas olan teknik belge bu ölçü krokisidir ve bu aşamadan sonra teknik çalışmalarda yapılacak her türlü hata belgesine aykırı tescile veya yazıma neden olur. Bu şekildeki hatalar 1458’e göre düzeltilebilmesi gerekir. Bu bilgilerden hareketle 1458’e göre düzeltilebilecek hatalar şu şekilde sıralanabilir: * Yüzölçüm hesap karnesinden, herhangi bir parselin yüzölçümü tapu kütüğüne aktarılırken bir üst ya da bir alt parselin yüzölçüm değeri alınmış olabilir. * Yüzölçüm karnesindeki doğru hesap, tapu kütüğüne aktarılırken yanlışlıkla bir sıfır fazla ya da eksik yazılmış olabilir. * Yüzölçüme ait rakamın biri unutulmuş ya da iki kez yazılmış olabilir veya hesap karnesindeki rakam hatalı okunarak kütüğe hatalı yazılmış olabilir. * Zeminde yapılan sınırlandırma–Ölçme–tersimatta hata bulunmadığı halde yüzölçüm hesabı hatalı yapılarak bu hatalı haliyle tescil yapılmış olabilir. * Zeminde yapılan sınırlandırma ve ölçme doğru olmasına karşın paftaya tersimatı hatalı yapılmış olabilir. Tescile esas olan ölçü krokisindeki ölçülerde, herhangi bir hata bulunmadığı tespit edilebildiği sürece, bu esas belgeye aykırı oluşturulmuş paftadaki tersimatın da düzeltilmesinde sakınca bulunmamaktadır. NOT: 1458 nolu genelgeye göre “olur” alınmak suretiyle düzeltilebilecek teknik hatalar bunlardır. Ancak, aynı genelgenin bir paragrafında “ yüzölçüm ile ilgili hataların tashihinde mahallinde inceleme yapılarak eldeki verilerin zemine uygunluğu bir tutanakla tevsik edilmelidir.” denilmektedir ki bu ifade, yapılacak düzeltmenin kapsamının ne olacağı konusunda yanlış anlamaya açık bir ifadedir. Şöyle ki; Bu ifade, düzeltme için zemine kadar inildiğine göre düzeltilebilecek hatanın ölçü, hatta sınırlandırmayı da kapsayıp kapsamadığını tartışmaya açabilecek bir ifadedir. Halbuki genelgedeki ifade ve Tüzüğün 85 inci maddesindeki ifadesinden varılan sonuç şudur: Mahallinde inceleme yapılarak eldeki verilerin zemine uygunluğunun araştırılması ifadesinden, daha önceki sınırlandırmanın yeniden ele alınacağının kastedildiğinin dahi anlaşılması mümkün olduğundan, Genelgenin 2/a maddesinde yer alan “ Evrakına ve haritasına aykırı olarak hatalı tescil edilmiş yüzölçümlerin düzeltilmesi” ifadesi Tüzük ve genelgenin hedeflediği amaca uygun düşen bir ifadedir.
Yorumlar