HUKUKEN EMLAK DANIŞMANLIĞI
Emlak  danışmanlığı mesleğini tam anlamıyla düzenleyen direkt bir yasa ve  düzenleme, Türk Hukuk sisteminde mevcut değildir. Ancak, Emlak  danışmanlığı ile ilgili yasal düzenlemeleri aşağıdaki şekilde  sıralayabiliriz.;
1-Türk Ticaret Kanununun 12. Maddesinin 12. Bendi ile ticaret sicili  nizamnamesinin 14. Maddesinde; Tellallık, komisyonculuk ve sair tavassut  (aracılık) işlerini yapmak üzere kurulan müesseselere 'Ticarethane',  bunları işletenlere de 'Tacir' denilmiştir. 
2-5263 sayılı kanunla değişen 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar kanununun  3153 sayılı kanunla değişik 6. Maddesi gereğince kurulan, Esnaf ve  Sanatkar ile Tacir ve sanayiciyi belirleme koordinasyon kurulunun  24.6.1997 tarih ve 9 nolu kararı ile emlak müşavirliği esnaf ve  sanatkarlar kolları arasında “Hizmetle ilgili meslek kolları” bölümüne  dahil edilmiş ve bu karar 22 Ocak 1999 tarih ve 23588 sayılı Resmi  Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Böylelikle emlak danışmanları  ‘Esnaf ‘ olarak ta hukuki olarak tanımlanmıştır.
Bu kararın yürürlüğe girmesini takiben çeşitli illerde kamu kurumu niteliğinde olan emlak meslek Odaları kurulmaya başlamıştır.
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan Odalar anayasasının 135.  Maddesinde belirtildiği üzere belli bir mesleğe mensup olanların, ortak  ihtiyaçlarını karşılamak,mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin  genel menfaatlere uygun surette gelişmesini sağlamak,meslek  mensuplarının birbirleriyle ve halkla olan ilişkilerinde güveni hakim  kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak amacı ile kurulan  kamu tüzel kişilikleridir. Bugünkü geldiğimiz noktada Emlak  danışmanlarının tek bir çatı altında toplanması mümkün görünmemekle  birlikte bu durum emlak danışmanların Ticaret Odalarında bulunan emlak  müşavirleri meslek komitesi ve esnaf sanatkarlar bünyesinde kurulan  emlak meslek odalarının ortak çalışmaları sonucu kısa zamanda emlak  danışmanlarının beklentileri doğrultusunda gerekli yasal düzenlemelerin  yapılması için bir arada çalışmalarını gerektirmektedir.
Meslek erbapları, mesleğe başlayabilmek için öncelikle; faaliyet  gösterecekleri işyerini kiralamalı, bu işyerine ait kira kontratı yada  iş yeri olarak kullanacakları kendi mülklerinin tapu belgeleri ile bağlı  bulundukları bölgenin vergi dairesine kaydolmak zorundadırlar. Bunu  takiben ticaret sicili yada esnaf siciline ve ilgili Odalarına  başvurarak kayıt olmalıdırlar. İşlem bağlı bulunan belediyelerin den  alınacak işyeri açma küşadının alınması ile tamamlanır.
3-Emlak danışmanları yasal olarak BK.404-409 hükümleri ne göre işlem  yaparlar. BK.404-409 hükümlerinde düzenlenen bu meslek kolu bu mevzuat  gereğince şu şekilde tanımlanabilir;
“Tellallık, bir akittir ki onunla tellal, ücret mukabilinde bir akdin  yapılmasını hazırlamağa veya akdin icrasına tavassut etmeğe memur  edilir” BK.404/1
Ülkemizdeki uygulamada “taşınmaz (gayrimenkul) tellâllığı”, genel olarak  “emlak Danışmalığı” olarak adlandırılmakta; bu işi meslek edinen  kişilere de “emlak danışmanı (müşaviri)” ya da kısaca “emlakçı”  denilmektedir. Buna paralel olarak “gayrimenkul tellâllığı sözleşmesi”ne  de, “emlak Danışmalığı sözleşmesi” adı verilmektedir.; ancak  “gayrimenkul tellâllığı”nı meslek olarak icra eden kişilerin bunu “emlak  müşavirliği olarak algılamasında da bir beis yoktur.
Tellâllık sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu’nun 404 ilâ 409. maddeleri  arasında düzenlenmiştir. B.K.nun 404. maddesindeki tanımdan, tellâllığın  iki farklı şekilde gerçekleştirilebilirliğini anlamaktayız. Birinci  olarak tellâl, bir ücret karşılığında bir sözleşmenin yapılması imkanını  hazırlamakla görevlendirilebilir. “Bundan sözleşmenin kurulması  fırsatına ait bilginin sağlanması anlaşılmalıdır.”(3) İkinci halde ise  tellâlın, bir sözleşmenin icrasına aracılık etmesi söz konusudur. 
Geçerli bir “tellâllık sözleşmesi”nden bahsedebilmek için, öncelikle  tellâl ile kendilerine aracılık edilen kişi ya da kişiler arasında bir  sözleşmenin kurulması gereklidir. Bir sözleşmeden bahsedilebilmesi için  de sözleşmenin iki taraflı olarak yapılması şarttır. Örneğin aracılık  hizmeti alan kişinin tek yanlı ücret ödeme taahhüdü bu anlamda geçerli  bir sözleşme değildir. Bu sözleşme kural olarak herhangi bir şekil  kuralına tâbi değildir. Ancak aracılık hizmetinin konusu bir taşınmaz  ise (taşınmazın alınması, satılması, kiralanması vb.) bu taktirde  “tellâllık sözleşmesi” yazılı olarak yapılmadıkça geçerli olmaz. (BK. m.  404/3) Buradaki şekil şartı bir ispat değil, fakat geçerlilik şartıdır.  Yâni ortada yazılı olarak düzenlenmiş ve taraflarca imzalanmış bir  sözleşme yoksa, tellâllık sözleşmesinin varlığını kural olarak başka  türlü ispatlamak imkânı yoktur.
Taşınmaz tellâllığı sözleşmesinin yazılı şekil şartına bağlanmasının  nedeni, konusu taşınmaz olan sözleşmelerin, genel olarak yüksek parasal  değerleri ifade etmesinden ötürü, olası “asılsız aracılık iddialarıyla”  kötüye kullanma kapılarını kapatmaya yöneliktir.
Tellâllık sözleşmesinin zorunlu unsurlarından birisi de tellâlın,  aracılık hizmetini bir ücret karşılığında yapacak olmasının  kararlaştırılmasıdır. Eğer tellâla ödenecek ücret, sözleşmede miktar  veya oran olarak kesin veya belirlenebilir şekilde yer almamışsa bu  taktirde, o iş için var olan tarifeye yok ise mahalli teamüle göre  ücretin kapsamı belirlenebilir.
Tellâllık sözleşmesinden taraflar için haklar ve borçların doğacağı çok  belirgindir. Yasada ayrıntılı bir düzenleme yapılmamış, yalnızca BK. md.  405-409 arasında tellâlın ücret alacağı düzene konulmuştur. BK. md.  404/2 ile yapılan yollamadan ötürü tellâllık sözleşmesiyle ilgili  yapılan yollamadan ötürü tellâllık sözleşmesiyle ilgili öteki konularda  vekillik sözleşmesine ilişkin kurallar uygulanacaktır.(4) Bu nedenledir  ki tellâl, görevini yaparken tıpkı bir vekil gibi, aracılık ettiği  kişilere ve onların haklarına karşı, tam bir iyi niyet, özen ve sadâkat  göstermek zorundadır.
4- Mesleğimizle ilgili tek geniş yasal düzenleme, 8 Temmuz 2003  tarihinde 25162 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren  “Emlakçılık Mecburi Standartı” dır. Yayımlanan ve yürürlükte olan bu  standart ile; Emlak Danışmanlığı mesleğinin ilk defa tanımı, amacı,  faaliyet alanı, hukuki hakları ve sorumlulukları ile Emlak Danışmanının  yerine getirmek zorunda olduğu iş ve işlemler teferruatlı olarak  tanımlanmıştır.
5-Emlak Danışmanlarının Tapuda işlem yapma, yetki ve sorumlulukları;  Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu  Dairesinin aşağıdaki genelgesi ve açıklama yazısıyla düzenlenmiştir:
T.C.
BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi Başkanlığı
Sayı : B.09.1.TKG0100001-73/ 14/03/2007 
Konu : Emlakçıların Ön Başvuru İle İş Takibi Uygulaması 
GENELGE 1642
2007/4
TAPU VE KADASTRO ...........BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE
Tapu İşlemlerine ilişkin taleplerin karşılanmasında idaremizce getirilen  her türlü kolaylığa rağmen, uygulamada vatandaşlarımızın büyük bir  bölümünün tapu dairelerindeki işlemlerini yaptırabilmek için iş  takipçileri ile anlaşmayı tercih ettiği ve müdürlüklerimize aracılar  vasıtasıyla başvuruda bulunduğu gözlenmektedir.
Bu durumun uygulamada zaman zaman sıkıntılara yol açtığı, iş  takipçilerinden kaynaklanan sebeplerle vatandaşlarımızın yanıltılmasına  ve idaremiz görevlilerinin kamuoyunda yanlış tanıtılmasına sebebiyet  verildiği, vatandaşlardan aldıkları takip ücretlerinden dolayı da zaman  zaman idaremiz görevlilerin zan altında bırakıldığı ve bu nedenle  teşkilatımız ve emlakçılık müessesesinin kötü tanıtılması sebebiyle  verdiği Müfettiş raporlarından ve basına yansıtan olaylar ile idaremiz  personelin yazılı ve sözlü beyanlarından anlaşılmaktadır.
Ayrıca, hiçbir meslek kuruluşunda ve resmi makamda kaydı olmadığı halde,  emlakçı adı altındaki kişilerin yetkisiz ve sorumsuzca kayıt dışı işlem  takip ettikleri ve bu şekilde kayıt dışı çalışan kişilerden gerçek  vatandaşlarımızın, gerek teşkilatımız, gerekse meslek odalarının ve ülke  ekonomimizin zarar gördüğü ve rahatsızlık duyulduğu bilinmektedir.
Uygulamalardaki sıkıntıların ve sorunların çözümlenmesi ve takipçilik  müessesesinin disiplini ve kayıt altına alınabilmesi açısından, Tapu  Sicil Müdürlüklerince gerçekleştirilecek olan akitli işlemlerde; resmi  senet tanzimi öncesinde hazırlanması ve noksanlıkların ikmal etmesi  için, emlakçılar ile tapu sicilinde hak sahibi olan kişiler arasında  Borçlar Kanununun 404/3. maddesi gereğince düzenlenecek tellaliye  sözleşmesinin ve işlemler için gerekli belge ve evrakların asıllarının  emlakçı tarafından bizzat ilgili tapu müdürlüğüne ibraz edilerek ön  başvuruda bulunulması ve ön başvuruda bulunmanın gerçek hak sahibi  tarafından verilen yetkiye ve onun imzasına dayanarak yapıldığının  tespit edilmesi halinde, emlakçıların iş takip edilebilmelerine imkan  sağlanması uygun görülmüştür.
İş takibi/tellaliye sözleşmelerinin, Tapu Sicil Müdürlüklerinde kabul  edilmesi ve ön başvurunun dayanağı olabilmesi için, önbaşvuru konusu  taşınmazın ili, ilçesi, köy veya mahallesi, ada no, parsel no, bağımsız  bölüm no, vasfı ve işlemin türü konularını içermesi ve işlemler için  ibraz edecekleri bilgi ve belgelerden kaynaklanacak idari,mali, ve cezai  sorumluluklarını kabul etmeleri ve bu hususun iş takip sözleşmesinde  belirtilmesi, iş takibinde bulunan emlakçının akdin yapılması aşamasında  kadar ki süreçte gerekli her türlü bilgi ve belgeleri hazırlayabilmesi  için tapu işlemlerini yaptırmaya yetkili olduğunu gösteren ilgili meslek  odaları ile ticaret odası, esnaf ve sanatkarlar odası gibi yetkili  odalarca verilmiş kimlik ve yetki belgesini ibraz etmeleri ve iş  takibi/tellaliye sözleşmesi ile yetki belgesi örneğinin tapu işlem  dosyasında arşivlenmesi : aktin düzenlenmesi aşamasında istemin gerçek  hak sahibi tarafından yapıldığının ve istemde bulunanların medeni  hakları kullanma ehliyetinin olduğu saplanması halinde işlemin  sonuçlandırılması (akdin tamamlanması) gerekmektedir.
Bu uygulama geçici mahiyette olup, karşılaşan sıkıntılarla birlikte yeni düzenlemeler yapılıncaya kadar geçerlidir.
Bu genelgenin ardından29.01.2008 tarihinde B091TKGO12.00.02-010.06/275  sayılı uygulama açıklama yazısı ile yeni bir açıklayıcı düzenleme  yapılmıştır.
Yazı içeriği aşağıdaki gibidir.
Taşra birimlerimizden merkeze intikal eden konular ile Ticaret Odaları  ve Emlakçıların Meslek Kuruluşlarının yazılı talepleri üzerine ilgili  Genelgemizin uygulanmasında karşılaşılan tereddütlere açıklık  getirilmesi amacıyla, konu Merkez İnceleme Kurulunda ilgi genelge  kapsamında görüşülmüş ve 17 09 2007 Tarih, 158 Sayılı kararı ile  genelgede tereddüt edilen konulara açıklık getirilmiştir.
Uygulamada genel olarak alım-satıma konu olan taşınmazların Tapu Sicil  Müdürlüklerinde satış işleminin yapılabilmesi için öncelikle intikal-kat  irtifakı tesisi ve tashih gibi akitsiz tapu işlemlerinin yapılmasından  sonra akitli bir tapu işlemi olan satış talebinin karşılanmasının mümkün  olabildiği göz önüne alındığında, iş takibi yapacak emlakçı ile tapu  sicilinde hak sahibi olan kişiler arasında Borçlar Kanunu 404-3. maddesi  gereğince yapılacak olan tellaliye sözleşmesinin içeriğinde emlakçının  işleme konu taşınmazın alım-satımına aracılık ettiği hususunun da ayrıca  beyan ve taahhüt edilmesi şartıyla, bu taşınmazlarla ilgili akitsiz  işlemlerin de iş takibini yapabilmeleri mümkündür.
Ayrıca, emlakçılar ile tapu sicilinde hak sahibi olan kişiler arasında  düzenlenen tellaliye sözleşmesinin usul ve esasları ile ilgili olarak;  Her talep için ayrı ayrı düzenlenecek olan tellaliye sözleşmelerinin de  emlakçıların bağlı bulunduğu odalarca onaylanmasına gerek  bulunmamaktadır. İlgi genelgemizde de belirtildiği üzere, emlakçıların  tapu işlemlerini yaptırmaya yetkili olduğunu gösteren ilgili Meslek  Odaları ile Ticaret Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odası gibi yetkili  Odalarca verilmiş kimlik ve yetki belgelerini sunmaları yeterli olup, bu  şekilde talepleri karşılanacaktır.
Bilgilerinizi ve uygulamanın 14.03.2007 Tarih, 2007/4 (1642) Sayılı  Genelge ile birlikte açıklandığı şekilde yönlendirilmesi hususunda bağlı  birimlerinizin bilgilendirilmesini rica ederim.  
 Kaynak:   emlak forum