EMLAKÇILIK NEDİR, NE OLMALIDIR ?

Sayın Grup Üyelerimiz.
Emlak sektörünün ülkemizdeki temsil şekli hepimizi tedirgin etmekte ve kamuoyunda bizi haketmediğimiz bir sıfatla baş başa bırakmaktadır.Bu sebeple daha önce basında yayınlanan bir makalemi aynen aktarıyorum.

EMLAKÇILIK NEDİR, NE OLMALIDIR ?

Emlakçılık nedir? Sadece bir anahtar alıp müşteriyi gezdirip ev bu, fiyat bu, ver bakalım şu kadar komisyon mu? Yoksa “Kapıcı Ahmet, Bakkal Mehmet, Ayakçı Hüseyin nasıl olsa bir yerlerden bir gayrimenkul getirirler hepimiz kazanırız, gül gibi geçinip gideriz” midir? “Ben hiç bir iş yapmadım, bari emlakçı olayım! “, Emekli oldum gidip kahvede oturacağıma bir masa bir sandalye emlakçılık yapayım! “ İnşaat Emlak Dekorasyon, Fotokopi ve Emlak, Oto ve Emlak, Nakliye Ve Emlak işleri yapılır, daha acı bir durum Seyyar Köfte ve Emlak ofisi, Simitçi tezgâhında emlak ilanları, biraz kalitesi “ Emlak ve Hukuk Müşavirliği Bürosu,…! saymakla bitmez. Komedi filmi gibi. Ama trajik bir komedi. Bu kadar kanunsuzluğun, bu kadar kural, kaide, hukuk tanımayan bir sektörün düzeltile bilmesi için maalesef bir avuç oda görevlisi ancak elinden geleni yapmaya çalışıyor. Binlerce sokağı 20 milyona yakın nüfusu olan İstanbul’da elinde sihirli değnek olsa yetişemez. Eğitimsiz, bilgisiz, kötü niyetli bir yığın cahil emlakçı bu işi gerçekten hakkıyla yapan, her şeyiyle mükemmel olan meslektaşlarımız da önünü kesiyor. Üstelik kapıcısı, bakkalı yani her çeşit ayakçısı da cabası. İşin en acı tarafı bu ayakçı takımını bu asalak sürüsünü besleyen maalesef bizim kendi emlakçılarımız, daha doğrusu emlakçı geçinen yüzkaralarımız. Portföy oluşturmaktan aciz, satış ve pazarlama tekniklerinin a’sını bilmeyen, tapunun, sözleşmenin yüzünü görmemiş, kendini kurnaz, karşısındakini hep aptal zanneden emlakçılığını ayakçıların ve kapıcıların lütfuna bağlamış zavallılar. Ne zaman başları sıkışsa koşa koşa Odaya gelen, el etek öpen işi bittikten sonra da,” bu Oda ne iş yapar, bizim aidatlarımız nereye gidiyor “ diye mahalle dedikodusu yapan zavallılar. Tabi ki bu söylediklerimiz işlerini kötü yapan, hatta hiç iş yapmayan, emlakçılıktan anlamadığı halde hala ısrarla bu piyasayı işgal edenler içindir. Yoksa kanuni çalışan, sözleşmesiz iş yapmayan, mesleğini çok iyi icra eden ve çok iyi kazanan arkadaşlarımız var. Dünyanın en saygın mesleklerinden olan emlakçılığı aynı dünyada olduğu gibi mükemmel yapan meslektaşlarımıza saygı duyuyoruz, mesleğimiz adına onlara binlerce teşekkür ediyoruz.

Peki, Emlakçılık Nedir.

İlkönce şunu anlamalıyız ki emlakçılık bir hizmet sektörüdür. İşimizin ana temeli emlak komisyonculuğu ve danışmanlığıdır. Bunları gerçekleştirebilmek için emlakçının olması gereken vasıflarına bir göz attığımızda şunları görürüz.

— Emlakçı çağdaş Pazarlama ve Portföy oluşturma tekniklerini bilmelidir.

— Emlakçı tapu, kadastro mevzuatını bilmelidir.

— Emlakçı imar, iskân, kat mülkiyeti, kamulaştırma kanunlarını bilmelidir.

— Emlakçı emlak vergisi, KDV, V.UK, nu bilmelidir.

— Emlakçı, harita ve plan okumasını, şehir planlarını incelemesini bilmelidir.

— Emlakçı iyi bir sosyolog ve psikolog olmalıdır.

— Emlakçı hızlı düşünen, pratik zekâlı problemleri anında çözebilen olmalıdır.

— Emlakçı müşterisine finansal konularda yardımcı olacak derecede konut Finansmanını yani
Mortgage sistemini bilmelidir.

— Emlakçı Borçlar Kanununu bilmeli, sözleşme yapmasını bilmeli, kira kontratosu tanzim
Edebilmeli, yani mesleği ile ilgili her türlü hukuki bilgilere ve piyasa bilgisine sahip
Olmalıdır.

Daha saymaya kalksak bu sayfalar yetmez. Evet, hepsine sahip olmalı ve bilmelidir. Çünkü dünyada bu iş böyle yapılıyor. Çünkü onun için dünyanın en saygın mesleği. Çünkü onun için hiçbir meslekte kazanamayacağınız çok büyük karlar elde edebileceğiniz bir meslek,çünkü onun için dünya’nın en zengin adamı emlakçı. Çünkü onun için dünyadaki emlak tröstleri Türkiye’yi kendine hedef seçmiş ve buralarda kurumsallaşıyor. Biz ne yapıyoruz, hala uyuyoruz. Hala ayakçıdan, kapıcıdan medet umuyoruz, hala kendi acizliğimizi örtmek için ,suçu atacak günah keçisi yapacak kişiler arıyoruz. Arkadaşlar eğer başımızı kumdan çıkarıpta sağımıza solumuza objektif olarak bakarsak emlak sektöründe gördüğümüz tablo budur, yani özetlersek.

— Bir yanda Kurumsallaşmayı, kendi markasını yaratmayı kendine hedef ve ilke edinmiş
düzgün çalışan ve çok güzel kazanan, maddi ve manevi yönden her şeyiyle mükemmel
emlakçılar.

— Diğer yandan emlakçılık yaptığını zanneden telefonu kesik, kira borcu olan, çaycıya
borçlu, leş gibi sigara kokan 3–5 m2'lik ofislerde bir karış saç sakalla yanına
yaklaşılmayacak emlakçılar.

— Bir yanda her çeşit eğitimini almış, kanuni vecibelerini yerine getiren lafta değil gerçekten
vatanını milletini seven, mesleğine saygı duyan emlakçılar.

— Diğer yanda kanunsuzluğu, kayıt dışı çalışmayı meziyet sayan, kanuni çalışan
arkadaşlarının üzerinde yük, sistemin önünü kapayan yüz karaları.

Emlakçılığın bir kişilik savaşı verdiği bu günlerde hepimize çok görev düşüyor. Eğer bazı arkadaşlarımız gerçekten söyledikleri gibi bu mesleğin bir yerlere gelmesini istiyorlarsa, şu ne yapıyor bu ne yapıyor diye yakınmak veya suçlayacak adam aramak yerine gelsin bu savaşta saflarda yerini alsın. Bizim düşmanlarımız kayıt dışı çalışanlar, başka meslekten olduğu halde bizim işimizi yapanlar, ayakçılar, yüz karaları, elleri devamlı cebimizde, gözleri devamlı ekmeğimizde olan asalaklar. Bizim savaşımız bunlarla. Sizin savaşınızda bunlarla olmalıdır. Ayakçıyla, kapıcıyla çalışıp ta mesleği arkadan hançerleyenler, bizi içimizden vuranlar sonradan “ bunlar ne yapıyor” diye ahkâm kestiğinde bunlara en büyük tepkiyi siz göstermelisiniz. Önce kendi ekmeğinize sahip çıkın, önce evinizde devamlı gezen hırsızı bir engelleyin, göreceksiniz ki, bu mücadele çok daha kolay olacaktır. Meydanı boş olmadığını onlara bir gösterelim bakalım. Topyekûn bir mücadele yapalım, ondan sonra eksiği olan, fazlası olan zaten gözler önüne serilecektir. Emlakçılık nedir demiştik? Bence işte budur.

Saygılarımla,
Nizameddin AŞA
İstanbul Emlakçılar Odası 2. Bşk

Yorumlar

Popüler Yayınlar