4 Şubat 2011 Cuma

Sözleşmesi Eski Olan Kiracıya Kötü Haber

2012'den önce imzalanan kira sözleşmelerindeki artışlar enflasyon sınırlaması dikkate alınmadan yapılacak.
kira_02Tüketici ve kiracıyı koruyan hükümlerin yer aldığı Borçlar Kanunu'na bankaların itirazı işe yaradı.
Borçlar Kanunu ile tüketiciyi ve kiracıyı koruyan birçok hüküm getirilmesine rağmen bu hükümler 2012'den önce imzalanmış sözleşmelerde uygulanmayacağı ortaya çıktı. Meclis'te Türk Borçlar Kanunu ile birlikte Borçlar Kanunu'nun Yürürlülüğü Hakkındaki Kanun da kabul edildi. Meclis'te kabul edilen ikinci kanun, Borçlar Kanunu ile getirilen bir çok yeniliğin eski sözleşmeler uygulanmasını ortadan kaldırdı.
Sıkıntılı Maddeler Kalkacaktı

Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısının 7'nci maddesi ile 12'nci maddesi, yeni kanun hükümlerinin geriye yürümesini öngörüyordu. 'Genel işlem koşulları' başlıklı 20'nci maddesi her türlü kredi sözleşmesi ile kredi kartı sözleşmeleri başta olmak üzere telefon, elektrik, su, sigorta sözleşmelerinin yeni kanuna uygun hale getirilmesini düzenliyordu. Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonraki bir yıl içinde sözleşmeler yeni kanuna uygun hale getirilecekti. Kredi ve kredi kartı sözleşmelerinde tüketiciyi sıkıntıya sokan bütün hükümler ortadan kaldırılacaktı.

Bankalar Bastırdı


Tasarısının 7'nci maddesi ile 12'nci maddesinin Adalet Komisyonunda bankaların itirazları nedeniyle tasandan çıkartıldığı ortaya çıktı. Adalet Komisyonu raporunda "Yoğun müzakerelerden sonra, söz konusu bölüm içindeki 'Genel işlem koşullan' başlıklı 7'nci 'Kısmi ödemeli satışlar' başlıklı 8'inci, 'Kira sözleşmesi' başlıklı 9'ncu, 'Hizmet sözleşmeleri' başlıklı 10'uncu 'Kefalet sözleşmesi' başlıklı ll'inci maddeleri, hükümetin de katıldığı ortak gerekçeli önergeler doğrultusunda tasan metninden çıkanlmıştır" ifadelerine yer verildi.

Eski Kiracı Yandı


Kanun Tasarısı'nın 9'ncu maddesi halihazırda kirada oturanları koruyan düzenleme getiriyordu. Bu madde kanunun yürürlüğe girmesinden önce yani 2012'den önce yapılmış olan kira sözleşmeleri için de geçerli olacaktı. Ancak, bu maddenin kanundan çıkartılması ile 2012'den önce yapılmış sözleşmelerde yeni kanun uygulanmayacak.

2012'den önce yapılmış kira sözleşmesine dayanarak ev sahibi "Annem veya babam oturacak" diyerek evi boşalttırabilecek, kira sözleşmelerindeki artışlar enflasyon sınırlaması dikkat alınmadan yapılacak.
Meclis'te kabul edilen Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun nedeniyle kredi ve kredi kartı alacaklar ile elektrik ve su abonesi olacakların, ev veya işyeri kiralayacakların 2012 yılını beklemesi gerektiğine dikkat çekiliyor.

Kefil Eşinden İzin Almayacak


Kefalet Sözleşmesi ile ilgili getirilen yeni hükümlerde 2012 yılından önce yapılmış sözleşmelerde uygulanabilecekti. Ancak bu madde de yürürlülük kanundan çıkartıldığı için 2012 yılından önce yapılacak sözleşmelerde bu hükümler uygulanmayacak. Kefil olan kişiler eşinin rızası olmadığı gerekçesiyle kefil olmaktan vazgeçme hakkını 2012 yılından önce kullanamayacak.

Konut Kredisi'nde Son 3 Yıldaki En Yüksek Artış Gerçekleşti

Geçen yıl Aralık ayında konut kredileri yüzde 4,55 oranında arttı. Bu oran aynı zamanda aylık bazda son 3 yıldaki en yüksek orana karşılık geliyor.
faizler_01ING Bank'ın, her ay İstanbul, Ankara, İzmir, Adana gibi büyük şehirleri kapsayan 14 ilde yaklaşık 1.000 kişiyle yapılan anket sonuçlarını endeks haline getirdiği, ING Mortgage Barometre sonuçlarına göre, 2010 yılı konut sektörü açısından çok hareketli bir yıl oldu.

Kasım ayında 78 olan ING Mortgage Barometre aralık ayında artış göstererek 79 değerini aldı. Endeksin bir önceki aydaki azalmasında, kasım ayındaki 9 günlük tatilin etkili olduğu değerlendirmesi yapılan raporda, şu görüşlere yer verildi:

"Nitekim aralık ayında barometre tekrar artışa geçerek 2010 yılını yıllık ortalama değerin üzerinde kapattı. Bu artışta aralık ayını konut almak için uygun zaman olarak görenlerin oranındaki yüzde 43'ten yüzde 45'e olan yükseliş etkili olmuş görünüyor.

Aralık ayı konut kredilerindeki yüzde 4,55'lik rekor (aylık bazda son üç yıldaki en yüksek oran) artış da aslında halkın bu fikrini destekliyor.

2010 yılında konuta olan talep önceki yıllara göre çok daha yüksekti. Konut kredileri bir önceki yıla göre yüzde 38 oranında artarak toplamda 60 milyar liraya ulaştı ve bu artış oranıyla tekrar 2007 yılındaki hareketli günlerine geri dönmüş oldu.

%75 Sınırı Getirildi
Merkez Bankası ve BDDK bu artışı önemsemiş olacak ki önce MB bankaların zorunlu karşılık oranlarını artırarak kredi vermeyi bankalar açısından biraz daha masraflı hale getirdi, ardından da BDDK yaptığı düzenlemeyle satın alınan bir evin değerinin en fazla yüzde 75'i kadar kredi verilmesini zorunlu hale getirdi.

BDDK'nın yaptığı düzenleme her ne kadar tüketiciler için bir kısıtlamaymış gibi görünse de aslında bütün olarak bakıldığında piyasadaki olası temerrüt risklerini azaltmaya yönelik bir hamle olarak değerlendirilebilir.

Dünyada ve Türkiye'de çok anormal bir şey olmadığı takdirde 2011 yılının da konut sektörü açısından iyi geçeceği olarak yorumlanabilir. Ayrıca belirtmek gerekir ki 2011 yılının bir seçim yılı olması sebebiyle seçime kadar gerek kredilerin gerekse de beklentilerin şu an sahip olduğu havada çok önemli bir olumlu/olumsuz değişiklik de beklenmemeli..."

İstikrarlı Eğilim

Piyasalarda yaşanan dalgalanma, TL üzerinde kasım ayı ortasından bu yana uygulanan para politikasının oluşturduğu baskının ING Mortgage Barometre'nin aralık ayında sınırlı bir artış göstermesinin arkasındaki temel neden olduğu tespiti yapılan raporda, önceki ay yaşanan düşüşün ardından görülen düzeltmenin ise konut alım iştahında istikrarlı bir eğilimin sürdüğüne işaret ettiği vurgulandı.

Raporda, şöyle denildi:
"Alınması planlanan evin ne kadarının konut kredisi ile karşılanacağına dair soruda konut kredisi kullanım oranlarında belirgin bir değişim yok. Konut fiyatının yüzde 70'in üzerinde kredi ihtiyacı olanların oranı sadece yüzde 20.

BDDK'nın son aldığı karar doğrultusunda bu oranın yüzde 75 ile sınırlandırıldığı düşünülürse zaten Türkiye'de bu düzeyde kredi kullanım iştahının düşük olduğunu dolayısıyla uygulamanın reel etkisinin kısa vadede sınırlı olacağını düşünebiliriz.

Ev kredisinin tercih edilen vadesine dair soruda ise anket katılımcılarının yarısının 73 aydan daha düşük, diğer yarısının da 73 aydan daha yüksek bir vadeyi tercih ettikleri görülüyor. TCMB verilerine göre yeni kullandırılan konut kredilerindeki faizlerde düşüş de devam ediyor."

Raporda ayrıca, gelecekte konut satın alam eğilimine bakıldığında olumlu eğilimin Haziran-Eylül arası dönemlere oranla Ekim döneminde artmasına karşın, Aralık ayında nispeten yine düşerek yüzde 33'e gerilediği, ev satın almak istediğini belirtenlerin yüzde 75'inin oturmak amacıyla ev satın almak istedikleri belirtilen raporda, Eylül-Kasım arası dönemlere oranla aralık ayında bu oranda nispeten artış görüldüğü, 2009 Aralık ayına oranla 2010 aralığında tüketicilerin banka kredisine ilgilerinin arttığı bilgilerine yer verildi.

Kira ve Satış Kazancının Gizleyenlere Müjde

6 ayı bulabilen vadelerde ceza, gecikme faizi ve gecikme zammı olmadan emlak vergisi ödeme imkanı geliyor
emlak-vergisine-yuzde-25-zamEmlak Verisi
Gayrimenkul alındığında, alındığı yılın sonuna kadar (yılın sonuna üç aydan daha az süre kala alanlar üç ay içinde), edindikleri gayrimenkulle ilgili olarak, ilgili belediyeye “emlak vergisi bildirimi” vermek zorundalar. Bu kişiler, gayrimenkulü edindikleri tarihi izleyen yıldan itibaren de “emlak vergisi” ödemeye başlıyorlar.
Gayrimenkulü almış hem de yıllar olmuş ancak ne bildirim vermiş ne de vergi ödemiş olanlar yaşadılar. Şu anda Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmeleri tamamlanmak üzere olan ve Ocak sonu çok özel kolaylık geliyor.
Deniliyor ki;
“Torba Yasa’nın Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar bildirimde bulun. Hesaplanan emlak vergisi ile katkı payını, TEFE/ÜFE esas alınarak hesaplanacak sembolik tutarı, 36 ayı bulabilen bir vade içinde öde. Sana hiç ceza kesmeyeceğiz, gecikme faizi ve gecikme zammı da almayacağız.”
Ne dersiniz, çok önemli bir kolaylık değil mi?
Kirayı Gizleyenler
Konut ya da işyeri kira geliri, belli sınırı (örneğin 2010’da konutlarda 2.600, 2011’de 2.800 TL’yi, işyerlerinde 2011’de 23 bin lirayı aştığında) beyan edilmesi gerekiyor.
Ocak ayında yasalaşması beklenen “Torba Yasa” ile kira gelirini beyan etmeyenlere, “çok özel bir kolaylık” geliyor. Adeta Mevlana felsefesiyle;
“Arkadaş, geçmiş yıllarda ister 50 bin lira, ister 500 bin lira ya da 5 milyon lira kira gelirini gizlemiş ol. Gel… 2006 yılı için 286,5 TL, 2007 yılı için 309,6, 2008 yılı için 336,6, 2009 yılı için de 366,9 lira öde. Paran yoksa sana 36 aya kadar da vade. Hadi öde… Senden ayrıca 1 lira dahi vergi, ceza ve faiz almayacağım. ‘Kiraları niye gizledin’ diye de sormayacağım.”
Bu tutar daha önce 400-800 TL arasında değişiyordu. Plan Bütçe Komisyonu aşağı çekti. Son tutar 286,5-366,9 TL arasında değişiyor.
Gayrimenkul Satanlar
Gayrimenkul satanlar, edindikleri tarihten itibaren 5 yıl (2007’den önce edinenler 4 yıl) içinde o gayrimenkulü sattıklarında, elde ettikleri kazancı “değer artışı kazancı” olarak beyan edip, kazancın yüzde 35’ini bulabilen gelir vergisini ödemek zorundalar.
Ocak ayında yasalaşması beklenen “Torba Yasa” ile deniliyor ki;
“Arkadaş, gayrimenkulünü satıp, elde ettiğin kazancı bildirmediysen, ister 200 bin lira ister 2 milyon ya da 20 milyon lira kazancı bildirmemiş ol. Gel… 2009 yılı için 1.630 TL, 2008 için 1.496, 2007 için 1.376, 2006 için de 1.274 lira öde. Paran yoksa sana 36 aya kadar da vade. Hadi öde... Senden ayrıca 1 lira dahi vergi, ceza ve faiz almayacağım. ‘Gayrimenkulü satıp, yüzbinlerce ya da milyonlarca lira kazancı niye beyan edip vergisini ödemedin’ diye sormayacağım. Hadi gel…”
Şükrü Kızılot - Mali Yaklaşım

Gayrimenkul Tavan Yapacak

Küresel doğrudan gayrimenkul yatırımları bu yıl, ABD'de hızlı bir toparlanmanın etkisiyle yüzde 20 artarak 380 milyar dolara ulaşacak.
gayrDünyanın önde gelen gayrimenkul hizmetleri ve finansal yönetim şirketlerinden ABD'li Jones Lang LaSalle'in raporuna göre, 2009 yılında 209 milyar dolarla sekiz yılın en düşük seviyesinde olan gayrimenkul yatırımları geçen yıl yüzde 50 yükselerek 316 milyar doları buldu.
Gayrimenkul piyasasında balon patlamadan ve 2008 yılındaki küresel finansal kriz başlamadan önce gayrimenkul yatırımları 2007 yılında 759 milyar dolarla zirve yapmıştı.

Şirketin International Capital Group Başkanı Arthur de Haast, ''daha fazla borç krizi ya da finansal şok durumu olmazsa 2010 yılındaki ivmenin gelecek 12 ayda sürmesini beklediklerini ve gayrimenkul yatırımlarında küresel hacmin 2011 yılında yüzde 20-25 artacağını tahmin ettiklerini'' söyledi.

Bu yıl gayrimenkul yatırımlarının Kuzey, Orta ve Güney Amerika bölgelerinde geçen yıla göre yüzde 40 artarak, 135 milyar dolar, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika ile Asya-Pasifik bölgelerinde yüzde 10 ve yüzde 15 arasında yükselerek sırasıyla 150 milyar dolar ve 95 milyar dolar olması bekleniyor.

Avrupa'nın en büyük gayrimenkul piyasası İngiltere'de geçen yıl gayrimenkul yatırımları yüzde 46 artışla 49 milyar dolar oldu. Asya-Pasifik bölgesinde de geçen yıl gayrimenkul yatırımları önemli büyüme kaydetti. Singapur'da gayrimenkul yatırımları geçen yıl yüzde 219, Avustralya'da yüzde 77, Çin'de yüzde 41 ve Hong Kong'da yüzde 28 yükseldi.

Krediler Tıkır Tıkır Ödeniyor Konutta Balon Tehlikesi Yok

BDDK'nın yüzde 75 sınırı getirmesine destek veren Ağaoğlu, kredilerde 'balon riski' olduğu yorumlarına tepki gösterdi.
agaoglu_detayBDDK'nın konut kredilerinin daire değerinin yüzde 75'i ile sınırlandırılması kararını destekleyen Ağaoğlu, 'balon riski' değerlendirmelerine ise tepki gösterdi.
"Bence insanlar konut alırken elini taşın altına koymalı." sözüyle sınırlamaya destek veren Ağaoğlu, balon riskine şu sözlerle karşı çıktı:
"Biz bankalar üzerinden şimdiye kadar 10 bin adet kredi kullandırdık. İçinde bir tek patlak yok. Türk insanı konut kredilerini geri ödemede çok hassas. Özellikle son dönemde televizyonlarda balon oluştuğuyla ilgili yorumlar duyuyoruz. Balon nerede oluştu şunu bir anlatsanıza? Şu anda insanların yeni ve nitelikli konuta ihtiyacı var. İstanbul'da 3 milyon 900 bin konut stoku var, bunun yüzde 70'i oturulacak durumda değil. İstanbul'da mevcut binaları değiştirdiğimizi, göç ve nüfus artışını da düşünürsek İstanbul'da senede 400 bin konut üretmemiz gerekiyor.
Tüm Türkiye'de üretilen rakam bunun altında. Üretimde balon yok, sorunlu kredi yok, kredinin hacminde bir sorun yok, peki bu balon nerede oluştu? Balon oluşsa oluşsa o insanların kafasında oluştu." Türkiye'de konut kredilerinin 54 milyar lira düzeyinde ve GSYH'nin yüzde 4'ü nispetinde olduğunu belirten Ağaoğlu, Batı ülkelerinde bunun yüzde 70-80'ler düzeyinde olduğunu hatırlattı.

Ucuz konutları dikkatle izliyorum

İnşaat maliyetindeki artış nedeniyle 2011'de ev fiyatlarının yükselebileceğini belirten Ağaoğlu, ucuz fiyatlı bazı konut projelerinde sıkıntı olabileceğini söyledi. Ağaoğlu, "Son dönemde bir ucuz konut modası var. Satış grafiği de iyi. Ancak artan inşaat maliyetleri nedeniyle, ucuz konutta sıkıntı yaşanabilir. Demirin tonu 800 liradan 1.400 liraya geldi. Çimento maliyeti yüzde 30 arttı. Ucuz konut satan projeleri dikkatle izliyorum. İnşallah olmaz ama bazılarında sıkıntı yaşanabilir. Bu noktaya parmak basmak isterim. Dar gelirli vatandaşlarımız için bu konutlara verilen 30-40 bin liralar çok önemli. Maliyet artışı nedeniyle, bu firmaların sattıkları fiyata bu daireleri mal edememe ihtimali söz konusu." dedi.

Çin’de Emlak Balonu Şişmeye Devam Ediyor Tarih: 24/01/2011, Kaynak: Hürriyet

CHINA Daily gazetesinde yer alan ve Sosyal Bilimler Akademisi tarafından hazırlanan bir rapora göre, Çin’de emlak fiyatları aşırı artışını sürdürüyor.
inRapora göre, araştırmanın yürütüldüğü 35 kentten 11’inde daire fiyatları (altyapı ve satın alma gücü gibi) 11 faktörden oluşan ‘referans fiyat’ların yüzde 30 ila yüzde 50 üzerinde. Güney-doğudaki Fuzhu kendinde bu ‘aşırılık’ yüzde 70’i buluyor. Resmi rakamlara göre 70 büyük kentte konut (daire) fiyatları Ekim ayında yüzde 0,2 ve bir yıllık bazda yüzde 8,6 arttı.

Çin’de, Nisan ayında hükümetin aldığı (konut kredilerini kısıtlama, konut alımlarında şahsi katkı payını minimum yüzde 30’a çıkarma ve üçüncü taşınmaza kredi verilmesini yasaklama gibi) sert önlemlere rağmen, emlak fiyatları çok yüksek seviyelerde seyrediyor ve artmaya devam ediyor.

Tutarsız Politikalar


Uzmanlar, emlak balonunun önlenemeyişini piyasadaki aşırı likiditeye bağlıyorlar. Son iki yılda, Çin ekonomisinin uluslararası finansal krizden etkilenmemesi için piyasaya sürülen büyük miktardaki likiditenin para hacmini büyüttüğü ve (başta emlak olmak üzere) fiyatları şişirdiği düşünülüyor. Söz konusu raporda “Çin Hükümeti’nin politikalarının net olmadığı ve tüketici fiyatlarının fahiş artışının da Çinliler’i emlağa para yatırmaya teşvik ettiği” öne sürülüyor.

8 Milyon Konut İçin "Tehlikeli" Uyarısı

Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Türkiye'deki toplam 16 milyon konuttan 8 milyonu ile ilgili çok önemli uyarılarda bulundu.
ev_58Bakan Demir, Türkiye'de Yapı Enerji Kimlik Belgesi uygulamasıyla yıllık 6 milyar dolar tasarruf edileceğini belirterek, 8 milyonunun yıkılması veya acil onarıma alınması gerektiğini söyledi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı Makina Mühendisleri Odası (MMO) Samsun Şubesi'nin '56. Kuruluş Yıldönümü Geleneksel Gecesi' fuar içinde bir düğün salonunda gerçekleştirildi. Geleneksel geceye katılan Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, ülkede yeni uygulamaya giren yasalar hakkında bilgi verdi.

Mimar ve mühendislerin ülkede daha aktif hale getirilmesi için çalışmaların büyük ölçüde tamamlandığını, mühendislerin daha aktif hale getirildiğini belirten Demir, Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı'nın (KENTGES) hazırlandığını, belgenin tüm olumsuzlukları gidermeye yardımcı olacağını ve iki yılda bir yenileceğini belirtti.

Artık ülkenin yanlış uygulaman nedeniyle bedel ödemeyeceğini, bunun için çalıştıklarını dile getiren Demir, "Ülkemizde yüzde 50 yapı stokumuzda sorun var. 16 milyon konuttan 8 milyonunun ya yıkılması ya da onarıma alınması gerekmektedir. Yapı denetimi ile bu sorunu büyük ölçüden ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Ayrıca Enerji Kimlik Belgesi uygulaması başladı. Yılda 6 milyar dolar tasarruf edilmesi planlanıyor. Artık sağlam malzemeden dayanıklı, kaliteli binalar yapılacak" dedi.

CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç ise, üretenin önündeki engellerin kaldırılması için gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini kaydetti.

MMO Samsun Şube Başkanı Kadir Gürkan da, 3 bin 500'e yakın projenin denetiminin gerçekleştirildiğini kaydetti. Gürkan, "1 Ocak itibariyle yapıların denetimi konusunda yapı denetim firmaları sisteme dahil oldu. Mesleki denetimden geçirilen projelerin hayata geçirilmesinin ardından Samsun inşaat sektöründe hareketlilik görüldü. 56. yılımızda da çalışmalarımız artarak devam edecek" diye konuştu.

Daha sonra futbol turnuvasında birinci olan meslekte 15, 20, 25, 30. 40 ve 55. yılını dolduranlara plaketleri verildi. Geceye MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Prof. Dr. Osman Çakır, İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, Atakum Belediye Başkanı Metin Burma, İl Sanayi ve Ticaret Müdürü Ahmet Aslan ve çok sayıda davetli katıldı.

2B’de Araziye Nokta Atışı 25 Milyar Kaynak Getirir

2B arazileriyle ilgili taslak tamamlandı. Yasalaşması halinde 25 milyar liralık bir kaynak oluşacak.
2b_012B arazileriyle ilgili taslak tamamlandı. Yasalaşması halinde 25 milyar liralık bir kaynak oluşacak. Emlakçılar “Bunu yakalamak için her arazi kendi içinde değerlendirilmeli” dedi

Orman vasfını kaybetmiş arazilerin üzerinde oturanlara ya da isteyene belli bir değer karşılığı satılmasının önünü açacak olan 2B yasa tasarısı yakında Meclis’e geliyor.
Devlet Bakanı Ali Babacan, yasanın çıkmasının ardından 10 milyar lira civarından bir gelirin beklendiğini söyledi. Babacan’ın açıklamasının ardından İstanbul Emlakçılar Odası da, 2B arazilerinin yoğun olduğu bölgelerdeki emlakçılardan fiyat beklentisi konusunda bir araştırma yaptı. Buna göre bu arazilerin kamulaştırılmasıyla değerinin 2-3 kat artması öngörülüyor.

İstanbul Emlak Komisyoncuları ve Danışmanları Odası İkinci Başkanı Nizameddin Aşa, 2B arazilerinin Türkiye genelinde 250 bin hektarı bulduğunu bunun kamulaştırılmasıyla metrekare başına ortalama değerin bin liraya kadar çıkabileceğini belirterek “Ancak bu fiyatı her arazi üzerinde nokta atışı olarak yapmak gerekir. Her bölgeden emlakçılar, şehir planlamacıları gibi uzmanların yer alacağı kurulların arazileri bölgeye has gerçeklerle değerlendirmesi durumunda, 2B’den devletin kazancı 25 milyar liraya kadar çıkabilir” dedi.

Beykoz 2B’de Şampiyon
İstanbul’da 18 bin 233 hektar 2B arazisi bulunduğunu, bu arazilerin çoğunlukla Sultanbeyli, Ümraniye, Beykoz, Şile, Şişli, Eyüp, Sarıyer, Çekmeköy ilçelerinde olduğunu söyleyen Aşa, Avrupa yakasında; Sarıyer ilçe hudutları içinde Fatih ormanlarının bulunduğu bir kısım, Şişli ilçesinde Ayazağa çevreleri, Eyüp ilçesinde Göktürk, Kemerburgaz çevrelerinde 2B arazileri bulunduğunu, Anadolu yakasında da başta Beykoz olmak üzere Ümraniye, Çekmeköy, Sultanbeyli, Şile’de 2B arazilerinin yoğun olduğunu, Anadolu yakasında daha fazla 2B arazisi yer aldığını belirtti.
Sit Alanı Düşürür
Ölçümler dışında, bazı parsellerde ‘Eylem Ormanı’ ibaresi yer alıyorsa, bu parselin tekrar orman arazisine dönüşeceği ve başkası adına tescilinin yapılmayacağı anlamına geldiğini ifade eden Aşa, bu konuya da itirazın mahkemelere yapılması gerektiğini kaydetti. Aşa “Eğer bu 2B arazileri aynı zamanda Boğaziçi ön görünüm bölgesindeyse üzerinde tescilli bir bina veya ev mevcut değilse hiçbir şekilde inşaat mümkün değil. Yine su havzaları veya SİT alanında bulunuyorsa fiyat düşer ve uygulamalar, bunların imar durumlarına göre yapılabilir. Bu tür bölgelerde yerine göre fiyatlandırma yapılabilir” dedi.
Fiyatlar Yüzde 100 Artacak
2B arazileri ile ilgili yaptıkları araştırmalarda, satış fiyatları  konusunda ulaştıkları bilgileri aktaran Aşa, şunları söyledi:
“Sarıyer’de 2B arazilerinin metrekaresi 500-600 liradan satılıyor. Kanundan sonra 1000-1500 lira seviyelerine çıkacağı tahmin ediliyor. Göktürk çevresinde 500 lira olan metrekare fiyatı 2000 liraya kadar çıkabilir.” Anadolu yakasında üzerinde villaların olduğu özel arazilerin bulunduğunu belirten Aşa “Beykoz’da bu arazilerin metrekaresi 250 ile 400 liradan satılıyor. Kanundan sonra imar problemi olmayan araziler 1500 liraya çıkabilir. Ümraniye ve Ataşehir’de fiyatların 200 ile 600 lira arasında değişiyor. 2B Kanunu çıktıktan sonra lokasyona göre metrekare fiyatı olarak 2000 lira seviyeleri görülebilir” diye konuştu.

Kesişim Noktasına 5 Bin Konut Geliyor

Bugüne kadar 10 binden fazla konut inşa eden İhlas Holding, şimdi de Beylikdüzü, Esenyurt ve Büyükçekmece’nin kesiştiği kavşakta 5 bin konutluk yeni bir proje geliştirdi.
project_1Üç ilçenin kesişim noktasında yer alan 155 bin metrekarelik arsa üzerinde geliştirmeye başladıkları projeye Kristalşehir adını verdiklerini belirten İhlas İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Halil Şeker, yoğun bir şekilde çalıştıklarını kaydetti.
18 konut bloğundan ve iki adet E-5 girişli rezidans kuleden oluşacak projenin inşaat alanını 35 bin metrekare olarak bildiren Şeker, yeşil alana ise 120 bin metrekare ayıracaklarını bildirdi.
Şeker, Kristalşehir’de 11 bin meterkarelik alışveriş merkezi ve 10 bin metrekarelik kapalı bir sosyal tesisin de yer alacağını belirtti.

Ev Alma İştahı Yüksek Kiralama Oranı Düşüyor

Konut kredileri faiz oranlarındaki düşüşle beraber konut fiyatlarında beklenen artışın olmaması ev alma iştahını kabardı.
kiraci-ev-almaCentury 21 Türkiye Genel Müdürü Sedat Yavuz, “Artık ev satın almak isteyenler çoğunlukta. Kiracı sayısı azalıyor. Önceki dönemlere göre, kiralama oranı düşüyor” dedi.

Konut kredileri faizinde gözlenen düşüş ve markalı projelerde sağlanan ödeme avantajları, konut satın almayı kolaylaştırdı. Bir süredir fiyatlarda da hatrı sayılır bir artış olmaması, ev sahibi olmayı hayati gören Türk halkını kışkırtıyor. Piyasa koşullarını fırsat olarak gören herkes ev almaya yönelince, kiralama talebinde de düşüş başladı.

2002’den beri Türkiye’de faaliyet gösteren ABD merkezli kurumsal gayrimenkul danışmanlık şirketi Century 21’in Türkiye Genel Müdürü Sedat Yavuz, konut sahibi olma oranı arttıkça, kiracılığın yavaş yavaş minimum seviyelere ineceğini belirtti. Century 21’in Türkiye ofislerindeki işlem rakamlarına baktıklarında, kiralama oranlarının geçmiş yıllara göre düşüş eğrisi çizdiğini kaydeden Yavuz, “Artık ev satın almak isteyenler çoğunlukta. Kiracı sayısı gittikçe azalıyor. Önceki dönemlere göre, kiralama oranı düşüyor” dedi.

Kira getirisine odaklanan tüketicinin de bir süredir, konuttan ziyade ticari gayrimenkule yöneldiğini ifade eden Yavuz, yatırım aracı olarak gelecekte ticari gayrimenkulün daha çok öne çıkacağını belirtti.

Yavuz, şöyle konuştu:  “Bazı banka ve finans kuruluşları 20 yıla kadar uzanan vadelerde konut kredisi veriyor. Düşen faiz ve uzun vadeler, kira fiyatlarıyla aylık kredi taksidini yaklaştırdılar. Bu, orta vadede kiralama işlemlerini aza indirecektir. İnsanlar gayrimenkule yatırım yapıp hem mülkün değer kazanmasını hem de bir kira gelirleri olmasını planlıyorlar. Hatta aylık kredi taksitlerinin büyük bir bölümünü alacakları kira ile finanse etmek planlarının bir parçası; ancak, kirayla aylık konut kredisi  taksidi biribirlerine çok yaklaştığında kiracı bulmak ne derece kolay olacak, emin değilim.”

Merkezi yerde, ikinci el konuta ilgi bitmez
Sedat Yavuz, son yıllarda hızla artan konut projelerinin ikinci el konuta ilgiyi azalttığını ifade ederek, “Ancak, yeni yapılaşmaya çok da fazla izin vermeyen Bağdat Caddesi, Etiler, Ulus, Boğaz hattı gibi merkezi bölgelerde ikinci el piyasasında fazla bir değişiklik görülmedi. Buralarda, yeni bir inşaat yapmak kolay olmadığından var olan gayrimenkullere ilgi azalmaz” dedi. 2011’de konut fiyatlarında ciddi bir artış öngörmediklerini de belirten Yavuz, “Enflasyon verileri bu konuda daha sağlıklı öngörülerde bulunmamızı sağlıyor. Krizin etkisini azaltmasının yanında, önümüzdeki dönemde istisnai bir durum olmadığı takdirde krizden çıkış trendinin devam edecek olması yurtdışı ekonomik tehditleri minimize etmekte. Seçimlerin de konut fiyatlarını etkilemeyeceğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

2011’de Arazi Geliştirme İşine de Başladı
Bugün itibarıyla Türkiye’de 103 aktif ofisleri bulunduğunu belirten Sedat Yavuz, bunlardan 41’inin İstanbul Avrupa yakasında, 37’sinin Anadolu yakasında olduğunu söyledi.
Yavuz, İstanbul dışında; Ankara, İzmir, Bodrum, Kuşadası, Bursa, Antalya, Hatay, Gebze ve Adapazarı’nda da ofisleri bulunduğunu söyledi. Gayrimenkul pazarlama sektörünün daha kurumsal olması ve büyümesini hedeflediklerini belirten Yavuz, “Nihai tüketiciyi doğrudan hedefleyen birtakım önemli girişimlerimiz de olacak ve onların emlak alma veya kiralama kararı verdikleri andan, o mülkü kullanmaya başladıkları ana kadar geçen süreçte, yeni hizmetler vereceğiz.
Yenileme, onarım, taşınma hizmeti gibi pek çok farklı ihtiyacı barındıracak paketler hazırlayacağız” dedi. Yavuz, özellikle İstanbul’da en büyük sorunlardan birinin arazi geliştirme olduğunun da altını çizerek, “Bu yıl o işe de el attık. Artık arazi sahipleriyle yatırımcıyı bir araya getirip danışmanlık vereceğiz” diye konuştu.

Tapuda SMS Dönemi

Gaziantep'te yeni başlayan bir uygulamayla tapu işlemleri için kuruma başvuru belgeleri verildikten sonra imza için "cep telefonu mesajıyla" randevu verilecek.
tapu_03Gaziantep'te yeni başlayan bir uygulamayla tapu işlemleri için kuruma gelen vatandaşlara, başvuru belgelerini verdikten sonra imza için ''cep telefonu mesajıyla'' randevu verilecek.

Gaziantep Tapu Kadastro Bölge Müdürü Kemal Taşdemir, sorumlulukları altında bulunan Gaziantep, Kahramanmaraş ve Kilis illerindeki Tapu ve Kadastro il müdürlüklerinde başlatmak istedikleri cep telefonu mesajı ile randevu verilmesiyle ilgili çalışmayı büyük ölçüde tamamladıklarını belirtti.
Şubat Ayı'nda Hizmete Girecek

Kahramanmaraş ve Kilis tapu sicil müdürlüklerinde, sistemi devreye soktuklarını ifade eden Taşdemir, ancak Gaziantep'teki alt yapı çalışmalarının tamamlanamaması yüzünden sistemin Şubat ayı sonunda hizmete sokmayı planladıklarını söyledi.

Sistemin çalışmasıyla ilgili bilgi veren Taşdemir, şöyle konuştu:

''Tapu işlemleri için kuruma gelen vatandaşların, müracaatları alınacak. Eğer beyanları doğru, verdikleri belgelerde bir eksik ve yanlışlık yoksa ilgili memur başvuru sahibini gönderecek. Görevli memurlar, işlemi tamamladıktan sonra, tarafların cep telefonlarına mesaj göndererek verilen randevu saatinde kurumda hazır olmaları istenecek. Sabah saat 08.00-12.00 saatleri arasında yapılacak bu işlemler için vatandaşlar kendilerinden istenen evrakları eksiksiz temin etmeleri şart olacak.''

Şu anda tapu işlemlerinin 1-2 saat gibi sürede yapıldığına dikkati çeken Taşdemir, bu sistemle artık vatandaşların kurum önünde saatlerce gelip beklemelerine gerek kalmayacağını, her insanın zamanın kıymetli olduğunu, bu zamanı boşa harcamamaları için ise böyle bir sistemi geliştirdiklerini kaydetti.

Taşdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Biz bu sistemi Kahramanmaraş ve Kilis Tapu ve Kadastro il müdürlüklerinde yürürlüğe soktuk. Söz konusu illerdeki vatandaşlarımız Gaziantep'teki vatandaşlara göre daha şanslı. Çünkü Gaziantep'teki alt yapı çalışmalarını teknik nedenlerden dolayı tamamlayamadığımız için randevulu sistemi başlatamadık. Ankara'dan gelen teknik bir ekip, çalışmaları Şubat ayı sonuna kadar tamamlayarak sistemin hizmete girmesini sağlayacak. Yeni hizmete sokacağımız ''cep telefonuyla randevulu mesaj'' sistemiyle tapu işlemlerindeki süre 20 dakikaya inmiş olacak.''

Hizmet Kalite Masası
Tapu işlemleri için kuruma gelen vatandaşların, verilen hizmetten memnun olup olmadıklarının belirlenmesi için ''Hizmet Kalite Masası'' kurduklarını vurgulayan Taşdemir, ''Kuruma gelen vatandaşlar, bizden en iyi ve kaliteli hizmeti aldıklarına inanıyoruz. Ancak, verilen bu hizmetten vatandaşların ne kadar memnun olup olmadıkları bizim için çok önemli. Yeni hizmete soktuğumuz kalite hizmet masası görevlileri, bizden günlük hizmet alan vatandaşları telefonla tek tek arayarak, verilen hizmetin kalitesinden memnun olup olmadıkları ve varsa şikayetleri alınarak müşteri memnuniyetine önem verilecek'' diye konuştu.

Kendilerine her başvuran vatandaşı müşteri olarak gördüklerini ifade eden Taşdemir, müşteri memnuniyeti için her türlü yatırımı ve personelin eğitimini yapmaya kararlı olduklarını söyledi.

Hizmet Kalite Masası görevlileri tarafından aranan bin kişiden yüzde 98'nin verilen hizmetten memnun olduklarını dile getiren Taşdemir, ''Görevlilerimizin aradığı bin kişiden 980'ni hizmetlerimizden memnun olduklarını dile getirmesi bizim için çok önemli, ancak hedefimiz yüzde 100 bir memnuniyet sağlamaktır'' dedi.