Emlak dünyası, tapu mevzuatı ve tapu da yapılan işlemler hakkında bilgi, kişisel gelişim makale ve yazılarınız içerir.
1 Mart 2012 Perşembe
Ayda 40 Bin Kişi Konut Kredisi Çekiyor, 30 Bin Kişi Borcunu Kapatıyor!
Türkiye Bankalar Birliği’nin verilerine göre, 2011 yılının ilk 6 ayında bankalardan konut kredisi kullanan kişi sayısı 259 bin 795 oldu. Aynı dönemde bankaların konut kredisi müşteri sayısı ise 1 milyon 82 bin 561′den 1 milyon 162 bin 829′a yükseldi
Türkiye’de her ay 40 bin civarında kişi konut kredisi çekerken, 30 bin kişi de konut kredisi borcunu kapatıyor.
Verilere göre, yılın ilk yarısında konut kredisi ödemesini tamamlayarak bankalara olan borçlarını kapatanların sayısı 179 bin 527 oldu. Bu da Türkiye’de bankaların aylık ortalama olarak 43 bin adet yeni konut kredisi müşterisi edindiğine, buna mukabil eski konut kredisi müşterisi sayısında ise 30 bin adet azalma olduğuna işaret ediyor. Bir internet sitesinin yaptığı araştırmada, Türkiye’de bankaların konut kredisi bakiyesinde her ay yeni verilen konut kredileri miktarının yarısı kadar eksilme olduğuna dikkat çekiliyor. 2011 yılının ilk 6 ayında 19 milyar TL yeni konut kredisi kullandıran bankaların aynı dönemde konut kredisi hacmi 61,8 milyar TL’den 66,8 milyar TL’ye yükseldi. Kapanan ve ödenen konut kredisi taksitleri aynı dönemde 9,95 milyar TL olarak gerçekleşti.
“BANKALAR KONUT KREDİ HACİMLERİNİ AZALTTI”
Bu da aylık ortalama olarak 3,2 milyar TL yeni konut kredisi açan bankaların konut kredisi hacimlerinin her ay 1.66 milyar TL azaldığına işaret ediyor. Yani 2011 ilk 6 ayında aylık net hacim artışı 1,5 milyar TL olarak gerçekleşti. Analiz uzmanı Betül Sungurlu, “Sektörde konut kredisi hacmi 2011′in ilk yarısında yaklaşık olarak her ay 1,5 milyar TL artıyordu. Temmuz ayında bu rakam 750 milyon TL’ye, Ağustos’ta ise 202 milyon TL’ye geriledi. Bu zamana kadar hep konut kredisi artış rekorlarından bahsediyorduk ancak görünen o ki bundan sonra sektörde konut kredisi hacmindeki azalmayı konuşuyor olacağız” dedi.
“FAİZ ARTIŞI TALEBİ ETKİLİYOR”
Merkez Bankası verilerine göre bankalarca TL üzerinden açılan konut kredisi faiz oranlarının 2011′in ilk yarısından sonra yıllık bazda yüzde 1 artığını belirten Sungurlu, “2011′e yıllık yüzde 9,5 faizli konut kredisi oranları ile başlamıştık. Şimdi ise konut kredisinde yıllık faiz oranı yüzde 12,5′lara kadar yükseldi. Elbette bu durum talebi olumsuz etkiliyor. Öte yandan, aradığı evi bulan kişiler, daha önce olduğu gibi bu oranlardan da hala kredi kullanıyor. Kredi karşılaştırma servisi veren bir kurum olarak konut kredisi almayı düşünen kişilere bizim tavsiyemiz, bankalar arasında masraf dahil tüm maliyetleri karşılaştırarak kendileri için en uygun krediyi seçmeleri yönünde oluyor. Ev alım kararında faiz oranları tek kriter değil” diye konuştu.
SABAH
Konut Kredilerinin Süresi 30 Yıla Çıktı!
Gazetelerde bolca yer alan konut ilanlarına bakıldığında kredilerle ilgili en uzun vadenin 120 ay olduğu görülür. Yani 10 yıl. Sürenin 10 yılla sınırlı olması esasında bir bakıma ülkenin stabilitesi hakkında da ipucu verir…
Ama Türkiye’nin yakaladığı ekonomik istikrar ve gelişmişlik dikkate alındığında artık daha uzun vadeli kredilerin kaçınılmazlığı da ortada.
Bu konuda ilk arzlar ortaya çıkmaya başladı bile.
Nitekim son zamanlarda bankalar aldıkları sendikasyon kredileri sayesinde 30 yıl vade ile konut kredisi veriyorlar. Çünkü şimdiye dek farklı sektörler içinde kullanılan sendikasyon kredisi artık konut kredilerini de kapsıyor. Yukarıda da belirttiğim gibi bu gelişme esasında Türkiye’deki ekonominin, para politikasının ve bankaların güven vermesi sonucunda elde edildi.
Bir anlamda son yıllarda sıkça kullandığımız mortgage sistemi ile bu kadar genç bir nüfusa sahip olan ülkemizde konut ihtiyacının karşılanması daha çok mümkün olacak.
Ayrıca yeni evlenecek olanlara 25 yıl vadeli sıfır faizli konut kredisi de eklenince, sanırım inşaat sektörü önümüzdeki yıllarda daha çok çalışacak. Bu olumlu gelişmelerden sonra okurlarımdan gelen sorulara bir göz atalım.
-Serpil Yaş/Bahçeşehir-İstanbul Oğluma konut kredisi ile ev almayı düşünüyoruz. Kullanacağımız kredide değişen faiz oranlarını seçmeyi düşünüyoruz.
Faiz oranları neye göre değişecektir? Konut Finansmanı Sistemine İlişkin Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun’a göre; faiz oranın değişken olarak belirlenmesi halinde, başlangıçta sözleşmede belirlenen oran, dönemsel geri ödeme tutarı yine başlangıçta sözleşmede belirlenecek olan azami dönemsel geri ödeme tutarını aşmamak koşuluyla ve yine sözleşmede belirlenecek yurt içinde veya yurt dışında genel kabul görmüş ve yaygın olarak kullanılan bir endeks baz alınarak değiştirilebilir. Oranların değişken olarak belirlenmesi halinde bu yöntemin muhtemel etkileri konusunda tüketicilerin bilgilendirilmesi şarttır. Yani, değişken faiz oranları üzerinden sözleşme yaptığınız takdirde yükselen faiz riskini de göze almak zorundasınız. Bu amaçlarla kullanılabilecek referans faizler ve endeksler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından açıklanır. Konuya ilişkin tüketicilerin bilgilendirilme yöntemlerine ilişkin usûl ve esaslar ise Bakanlık tarafından belirlenir.
Bankalar ise tüm bu çerçevede aşağıda yer aldığı üzere tüketicilerin gelir artışları veya piyasa faizlerine esas teşkil eden kriterlere ve göstergelere göre düzenleme yaparlar:
1-MERKEZ BANKASI tarafından belirlenen faiz oranlarına baz teşkil edecek endeksler
2-TÜFE- Tüketici Fiyat endeksi
3- DİBS-Devlet İç Borçlanma Senetlerinin ihalesindeki faiz oranları Ayrıca banka ile yapacağınız sözleşmede değişken faizde baz alınan endeks ve faiz oranındaki hesaplama yöntemine açıkça yer verilir. Bu arada değişken faizli sözleşmelerde, başlangıç ve azami faiz oranları kullanılarak iki ayrı ödeme plânı oluşturulur. Ali Caner/Bursa Konut kredisinde yasal masraflar nedir? Konut kredisi ile ev sahibi olabilmek için banka kredisine ihtiyaç duyarız.
BDDK(Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurulu) kararı gereği Ocak 2011′den itibaren konut için kullanılacak kredilerin konut değerinin Yüzde 75′i kredi olarak alınabiliyor.
Kalan Yüzde 25 ise alıcı tarafından karşılanıyor. Bu arada bankaya kredi için başvurularda masraf adı altında belli miktarlarda bir bedel talep ediliyor.
1-Ekspertiz ücreti
2-DASK(Zorunlu Deprem Sigortası)
3-İpotek masrafı
4-Konut sigortası Ayrıca isteğe bağlı hayat sigortası da masraflar arasında yer almakta.
Ve son bir not.
Bankaların aldıkları dosya masrafı ile ilgili açılan bir dava sonucunda Yargıtay’ın “dosya masrafının sözleşmede olmaması nedeniyle alınan dosya masrafının iadesine” karar verdiğini hatırlatalım.
Nüsa Uğur/Sabah Emlak
Konut Projeleri Son 4 Yıldır Anadolu Yakasında Parlıyor!
İstanbul’un yükselen konut projeleri, kiradan kurtulmayı hayal edenler kadar yatırım için gayrimenkul almayı düşünenleri de cezbediyor. Topraktan girilen projelerde birkaç ay içinde yüzde 50-60 oranında prim elde edilebildiğini gören tüketici, doğru projeye yatırım yapmayı amaçlıyor
Tabii getirinin yüksek olduğu noktada risk faktörü de devreye giriyor. İşte bu nedenle herkesin aklındaki soru yıllardır aynı: Nereden konut alalım? Tüketicinin bu sorusuna yönelik olarak Epos Gayrimenkul Danışmanlık ve Değerleme’nin hazırladığı bir çalışmayı sayfalarımıza taşıdık. 2007’den itibaren İstanbul’un hangi konut bölgesinin ne kadar prim sağladığını inceledik. Ancak oranlar, bölgelerdeki projelerin ortalama fiyat artışını ortaya koyuyor. Yani bir bölge ortalaması oluşturuyor. Proje bazında bu rakamların daha üstünde ya da altında prim oranı gözlenebilir.
AVRUPA’NIN YILDIZI HALKALI
4 yıllık sürece baktığımızda Anadolu yakasındaki konut bölgeleri, Avrupa yakasına kıyasla çok daha iyi getiri sağlamış. Pendik-Kurtköy projeleri yatırımcısına ortalamada yüzde 48 kazandırırken, Kartal-Maltepe’de oran yüzde 46 olmuş. Ataşehir de benzer bir hızla yüzde 42′yi yakalarken, Çekmeköy biraz da bölgedeki projelerin farklı tarzda olmasından ötürü yüzde 16′da kalmış. Avrupa yakasında ise Bahçeşehir’in 4 yılda yüzde 1 oranında gerilediğini görüyoruz. Beylikdüzü-Esenyurt, biraz da seçenek bolluğu nedeniyle fiyatların istikrarlı yükseltilmemesinin etkisi altında yüzde 29 prim getirirken, Halkalı bu yakanın yüzde 39 ile yıldızı olmuş.
ÇEKMEKÖY’E METRO PRİMİ
Araştırma sonuçlarını HT Ekonomi için yorumlayan Epos Yönetici Ortağı Neşecan Çekici, şunları söyledi:
Bahçeşehir konut piyasası krizde sallandı; yeni toparlanıyor. Aynı segmentteki profillere seslenen çok sayıda proje vardı. Dikkat dağılıyor ve çevre proje alanlarına (daha ucuz olan alanlara) müşteri kaptırılıyor. Fiyat bu sebepten aşama aşama istikrarlı bir şekilde yükselemedi.
Ataşehir ise eski algısını prestijli projeler sayesinde bir çıta daha yükseltti. Fiyatlar tutunarak yukarı çıktı. Düzeltme dönemi yaşansa da müşteri beklenti satın aldı. Bölge kendi içinde bir yaşam biçimi oluşturdu. Bağdat Caddesi, Acıbadem gibi oturmuş yerleşkelerin benzeri yüksek bir algısı var. Üst gelir grubu dahi Ataşehir’i toplu konut bölgesi benzeri bir imajda görmüyor. Finans merkezi beklentisiyle yatırım amaçlı satın almalar oldu. Ama finans merkezi olmasa da fiyatlar bu saatten sonra olumsuz etkilenmez. Bölge oturdu ve rüştünü ispat etti. Bir de ne olursa olsun Ataşehir, Bahçeşehir’e nazaran daha bölgesel bir merkez. Merkezi yerlere daha yakın.
Pendik-Kurtköy ilk zamanlardaki kooperatif bölgesi benzeri algısını bölgeye giren iddialı projeler vasıtasıyla düzeltti. Fiyatlar henüz doyum noktasında henüz değil. Stok biraz hafiflerse fiyatlar biraz daha artar.
Beylikdüzü- Esenyurt’ta çok sayıda irili ufaklı proje var. Alıcı profili belli. Özellikle Esenyurt’ta fiyat çok duyarlı. Ufak bir hata satışı engelliyor. Uzun bir süre bir sıçrama göstermesi zor.
Çekmeköy, metro gelmeden önceki son primlerini yaptı. Metro gelince yeni projeler fiyatta biraz daha yüksekten çıkar. Yeni çıkanların çoğu bile bu beklentiyi şimdiden satın aldı; geliştirici de sattı.
Halkalı istikrarlı gidiyor. O tarafın tercih edilen ve prestijli kabul edilen bir yerleşkesi. Diğer komşu bölgelerle birlikte anılmıyor. Ayrı bir konumlandırması var.
Kartal-Maltepe’de ise kentsel dönüşüm projesi, buraların bir merkez olarak gelişiminde önemli rol oynayacak. Başlaması yılan hikayesine dönse de hem Kartal hem çevresi için nimet.
ATAŞEHİR ZENGİN MUHİTİ
Kriz sonrası döneme, yani 2009-2011 yılları arasındaki fiyat değişimlerine bakıldığında, Ataşehir yüzde 35′lik artışla ilk sırada. Bundaki en büyük etkenlerden biri ilçede gerçekleştirilecek finans merkezi projesinin netlik kazanması ve önemli bankaların, kamu kurumlarının arsa alması. Ancak Ataşehir’in kendi iç dinamiklerinin iyi oturmuş olması da çok önemli. Öyle ki, bir uydukent olarak başlayan, ancak zaman içinde birbirinden lüks konutların yapıldığı Ataşehir’de bugünün ortalama metrekare fiyatı 4 bin lirayı buldu. Bölge Anadolu yakasının zengin muhitleri arasında yerini aldı denebilir.
BAHÇEŞEHİR’DE TOPARLANMA BAŞLADI
Bahçeşehir projesi de tıpkı Ataşehir gibi önemli bir uydukent projesi olarak geliştirildi. Ancak kriz dönemine yoğun arzla girdiği için büyük yara aldı. 2007- 2009 yılları arasında ortalama metrekare fiyatlarının yüzde 1 gerilediği bölge, şimdi yeni yatırımlarla ve değişmeye başlayan kabuğuyla kendini toparlıyor. Öyle ki, 2009′da dibe vurmasına rağmen, geçen iki yıllık süreçte kaybettiğini yüzde 21 oranında geri aldı ve 2007′deki metrekare fiyatlarını yakalamaya çok az kaldı.
MENEKŞE ATASELİM- GAZETE HABERTURK- HT EKONOMİ
Sözleşme Yapmadan Konut Satmayın!
Tamer Heper: Tellallık bir akittir ki, onunla tellal ücret mukabilinde bir akdin yapılması imkanını hazırlamaya veya akdin icrasına tavassut etmeye memur edilir…. gayrimenkul tellallığı akdi, yazılı olmadıkça muteber olmaz.
Yurtdışından gelen bir müşteriye emlak satmak üzere bir villayı gösterdik. Satıcı bize “Alıcıdan komisyon almayın, ben vereceğim” dedi. Villa görüldü, taraflar bir sonuca varmadan ayrıldı. Sonradan öğrendim ki bizi gönderdikten sonra satış yapmışlar. Ben paramı istedim vermedi. Oysa görüşmeler sırasında yanımızda başkaları vardı onlar tanık olabilir. Ben dava açsam ne olur? Süresi nedir? A.A.
Ben size ne olacağını isterseniz ilgili kanundan göstereyim. İlgili kanun; Borçlar Kanunu. Diyor ki: ” Tellallık bir akittir ki, onunla tellal ücret mukabilinde bir akdin yapılması imkanını hazırlamaya veya akdin icrasına tavassut etmeye memur edilir…. gayrimenkul tellallığı akdi, yazılı olmadıkça muteber olmaz.”
Bu maddenin tarifi sizin yaptığınız iştir. Yaptığınız işin hukuki adı tellallıktır. Dolayısı ile açıkça gördüğünüz gibi tellallık sözleşmesi yazılı olmadıkça geçerli değildir. Geçerli olmayan bir sözleşmeye dayanarak da herhangi bir talepte bulunamazsınız. Dolayısı ile benim tavsiyem kazanamayacağınız bir dava açmak yerine bundan böyle şekline uygun sözleşme yaparak hakkınızı korumaktır. Bu açıklamadan sonra da elbette size davanızın süresi konusunda herhangi bir şey söyleme imkanım olmadığını anlamışsınızdır.
Posta/Tamer Heper
Avrupa Konutları 2012′de Dört Projeye Daha Başlıyor!
Avrupa Konutları Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya 2011′i hedeflerinin üzerinde bitiren Avrupa Konutları’nın yeni yıl ile birlikte dört projenin lansmanını gerçekleştireceğini belirtti
Avrupa Konutları, Atakent 3 projesini bu yıl 443 milyon 180 bin 940 TL’lik hasılat rakamıyla kapatıyor. Avrupa Konutları Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya 2011 ‘i hedeflerinin üzerinde bitiren Avrupa Konutları’nın yeni yıl ile birlikte dört projenin lansmanını gerçekleştireceğini belirterek, Atakent 3 projesinin Emlak Konut GYO’ya taahhüt edilen süreden iki yıl önce, 18 ay gibi bir sürede tamamlanıp 2012′nin Temmuzu’nda teslim edilmeye başlanacağını ifade etti.
Şirketleri Artaş İnşaat‘ın hayata geçirmeyi planladığı projelerden ilkinin ocağın ilk günlerinde inşaatına başlanacak olan Ispartakule 3 olduğunu, projenin 644 konut ve toplam 12 ticari üniteden oluştuğunu anlattı. 2012′nin ilk çeyreğinde Maslak’ta 468 konut ve ofislerden oluşan rezidans projesini hayata geçireceğini ifade eden Çetinsaya, Avrupa Konutları’nın ayrıca Keleşoğlu, Aydınlı ve Afk firmaları ile ortak olarak Kğıthane Cendere Vadisi içerisinde 5 bin konut, AVM, otel ve ofislerden oluşan mix bir projeye de başlayacağını aktardı.
Çetinsaya, Halkalı’da Mesa, Kantur-Akdaş, Artaş ve Öztaş konsorsiyumunun 1 milyon 600 bin metre karelik arsa üzerinde hayata geçireceği ve 4 bin adet konutun yer alacağı projeye de yılın ikinci yansında start verileceğini söyledi.
Çetinsaya, 2012′de 1 milyar dolar civarında ciro hedeflediklerini sözlerine ekledi.
Fatma Koşar-Şehriban Kıraç/Cumhuriyet
Hüsnü Özyeğin, Alemdağ’da Konut İşine Giriyor!
Reklam� Kapat
SerMimar.Net
Yapı Sektörünün Yeni İş, Kariyer ve Bilgi Sitesi
ANASAYFA
HAKKINDA
ARCHICAD EĞİTİMİ
MİMARİ PROJE
HAFİF ÇELİK VİLLA
BÜLTEN
İLETİŞİM
Son Yazılar
Şafakarı İnşaat, Sakarya’da Bu Yıl 50 Konut Projesi Yapacak!
Metro Turizm’in Sahibi Galip Öztürk Gözaltında!
Müteahhitler, Oda Kurmak İstiyor!
Usame Bin Ladin’in Pakistan’daki Evi Yıkılıyor!
Regus, Anadolu Dahil 100 Lokasyonda Olacak!
Belediyenin Hizmetleri Artık Cep Telefonlarına Gelecek!
Alfemo’ya Bayilik Teklifi Yağıyor!
Rize Marka Şehir Yolunda!
Bimeks 20 Mağaza Açacak Türkiye’nin Yüzde 87′sine Ulaşacak!
Dünyanın En Pahalı Devremülkleri!
Bir Piramidin Maliyeti 5 Milyar Dolar!
Dekorasyonda Öncelik Sırası!
Tuz, Dekorasyona da Girdi!
Taksim’den Sonra Üsküdar Meydanı da Yayalaşıyor!
Mimarlar Taksim’i Yayalaştırma Projesine Karşılar!
Kadir Topbaş: İstanbul’un Vizyon Projeleri Göğsümüzü Kabartıyor!
Avrupa’nın Adrenalin Parkı Antalya’da Kuruluyor!
Mobilyacılar Rusya Pazarına Tataristan’dan Açılacak!
Orka Group’un Mağaza Sayısı 215′e Çıkacak!
Ali Sami Yen Spor Kompleksi İçinde AVM ve Eğlence Merkezi Açıldı!
Site içi Arama
Kategoriler
Bina Yapım Rehberi Teknik Şartname
Birim Fiyat Tarifleri
Dekorasyon
Güncel Haberler
Kategorisiz
Kişisel Gelişim
Mimari Tasarım İlkeleri
Mimarlık Okulları
Sektörel Etkinlikler
Sektörel Haberler
Sektörel Kanunlar
Sektörel Makaleler
Sektörel Programlar Archicad
Autocad
Sitemizden Haberler
yapı elemanları
Yapı Kariyer Elektrik Mühendisi
Gayrimenkul Değerleme
İç Mimar
İnşaat Mühendisi
İş Arayanlar
Makine Mühendisi
Mimari Kariyer
Mühendis Kariyer
Proje Müdürü
Restoratör
Şantiye Şefi
Satış / Pazarlama
Stajyer İlanları
Teknik Ofis Şefi
Teknik Ofis ve Planlama
Tekniker / Teknisyen
Topograf
Yapı Malzemeleri Çatı Malzemeleri
Güncel Malzeme Fiyatları
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği
Yalıtım Malzemeleri
Zemin Kaplamaları
Yapı Sektörü Hukuk
Yapı Sistemleri Betonarme Yapı Sistemleri
Çelik Yapı Sistemleri
Cephe Sistemleri
Prefabrik Yapı Sistemleri
Yapı Sözlüğü
Yapı Teklif
Yapı Yönetim
Yapı Yönetmelikleri
Anasayfa » Sektörel Haberler » Hüsnü Özyeğin, Alemdağ’da Konut İşine Giriyor!
--------------------------------------------------------------------------------
Sponsorlar / Firma Tanıtımı
OSB Levha, PVC Lambri, Trapez Sac, EPS Strafor, Metal Kiremit, Atermit, Sandviç Panel
TOPTAN İNŞAAT MALZEMELERİ SATIŞ SİTEMİZ AÇILDI!
--------------------------------------------------------------------------------
Hüsnü Özyeğin, Alemdağ’da Konut İşine Giriyor!
Tarih: 1 Haziran 2011 | Bu Konuyu Yazdır | Google'da ARA | XING ağınızla paylaşın
Sektörel Haberler,
İSTANBUL ÇELİK ÇATI
Bankacılıktan perakende ve gayrimenkule geniş bir alanda faaliyet gösteren Fiba Holding, Alemdağ’da konut işine giriyor. Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, “Bizim üniversite, İstanbul Erkek Lisesi orada faaliyete geçti. Üsküdar Amerikan Koleji bölgede arsa aldı. Oradaki 300-400 dönüm üzerinde konut projesine başlıyoruz” dedi.FİNANS, perakende ve gayrimenkul sektörlerindede yatırımları bulunan Fiba Holding, konut yatırımına hazırlanıyor. Özyeğin Üniversitesi’nin bulunduğu Alemdağ’da bir konut proje için çalışmalara başlayan firmanın hedefinde burada faaliyet gösteren üniversite ve özel okullarda görev yapan hocalar var. Bölgede gittikçe artan sayıda özel üniversite ve özel okul olmaya başladığını kaydeden Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, “Çok lüks yapmayacağız. Bu bölgede ciddi bir potansiyel var. Sadece bizim üniversite değil İstanbul Erkek Lisesi burada faaliyete geçti. Üsküdar Amerikan Koleji bölgede arsa aldı yakında inşaata başlayacak. Buradaki potansiyeli değerlendirmek istiyoruz. Şimdilik çevreyi tanıyoruz. Burada 350-400 dönüm arazimiz var. Hem yurt hemde hocalara yönelik konut projesi planlıyoruz” dedi.
Yeni marka yolda
Perakende sektöründe Marks & Spencer, Banana Republic ve GAP markaları ile faaliyet gösteren Fiba Holding, bir yıl içinde bu markalara yenisini ekleyecek. Perakendenin holdingde 4 ana iş kolundan biri olduğunu kaydeden Özyeğin, “Şu anda Marks & Spencer’in dünyadaki en büyük ortağı biziz. Türkiye ile birlikte Rusya ve Ukrayna’da da mağazalar açıyoruz. Toplam mağaza sayımız yıl sonunda 120’ye ulaşacak. Gap’ın ilk mağazasını da Ukrayna’da açıyoruz” diye konuştu.
Çin ilgisi artacak
Özyeğin, Çin’de Turkmall ile birlikte yaptıkları ve 240 milyon dolara mal olan alışveriş merkezinin (AVM) yüzde 62’sinin kiralandığını, fakat Türk markalarının buraya yeterince ilgi göstermediğini söyledi.
Çin yatırımlarının global markalardan çok ilgi gördüğünü belirten Özyeğin, şöyle konuştu: “Ama H&M, Mango, C&A gibi birçok önemli global marka burada yerini aldı. Bundan sonrada yurtdışındaki AVM yatırımlarına devam etmeyi planlıyoruz. Bu işi Çin’de öğrendik. Şimdiden kiracılarımız bize AVM için orada arsa göstermeye başladı. Devamı gelecek. Çin’in en büyük şehirlerinde AVM yaptıkça Türk markaların ilgisi de artacaktır.”
ABD’ye giden öğrenci 1.6 milyar dolar harcıyor, cari açığa etkisi çok
TÜRKİYE’de carı açığın önemli bir sorun olduğunu, sorun dile getirilse de çözümle ilgili yeterince çalışma yapılmadığını vurgulayan Hüsnü Özyeğin, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu cari açığı gidermek için birçok yol var ama yapılmıyor. Örneğin Türkiye eğitimde cari açık veriyor. Amerika’da 40 bin öğrencimiz okuyor. Her biri 40 bin dolar harcıyor. Bu da 1.6 milyar dolar yapıyor. Niye Türkiye İngiltere, Amerika gibi bölgenin eğitim ülkesi olmasın? 100 bin öğrenci getirsek 4 miyar dolar eder. Üniversitelerimiz artık müsait. Tamam Türkiye’den Yale’e Harvard’a öğrenci gitsin ama çok marjinal üniversitelere giden öğrencilerimiz var. Oysa Türkiye’de daha iyi üniversiteler bulunuyor.”
Barcelona’daki Tween’de 7 bin Euro harcadılar
ORKA Group; uluslararası markası Tween’in El Born semtinde bulunan mağazasında, bu yılki Perakende Liderler Konferansı için Barcelona’da bulunan perakende sektörünün önde gelen isimlerini ağırladı. Yaklaşık bir yıl önce açılan mağazayı ziyaret eden Türk perakendeciler, bir Türk markanın başarısından gururlandıklarını her fırsatta söyledi. Mağazaya şans getirmesi için alışveriş yapan Türk patronlar, 20 dakikada 7 bin 300 Euro’luk satışa imza attı. Bu rakam mağazanın bir günlük satışına denk düşüyor. Davete ayrıca İspanya medyasının en önemli gazeteleri, popüler dergileri ve İspanyol aktör, şarkıcı Roger Berruezo katıldı. Gelecek 2 yıl içinde, Barcelona’da 3, İspanya genelinde ise toplam 7 mağaza planladıklarını belirten Orka Group Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, “2010’da Bükreş’te 4 mağaza açtık. Üç yılda Romanya’da 10 mağaza hedefliyoruz” dedi.
Orakçıoğlu, Akdeniz ülkelerine özel bir marka çıkaracaklarını da söyledi.
İşi, deniz kestanesi çiftleşmesi gibi tesadüfe bırakma
EURO RSCG Türkiye CEO’su Levent Erden, konferansta yaptığı konuşmada, internet ortamında mal satmayı deniz kestanelerinin birleşmesine benzetti. “Deniz kestaneleri fiziki yapıları gereği normal bir çiftleşme gerçekleştiremez. Erkek deniz kestaneleri spermlerini, dişiler de yumurtalarını suya bırakır. Sonrasında bu yumurta ve spermler su içinde birleşir” diyen Erden, perakendecilere işinizi tesadüflere bırakmayın mesajı verdi. Yeni dönemin kralının ‘fikir’ olduğunu kaydeden Erden, şunları söyledi: “Bir kitap okudum hayatım değişti söylemi artık geçerli değil. Sistem böyle çalışmıyor. İyi bir fikir bulup buradan sonuca götürmek gerekiyor. Örnek vermek gerekirse internet üzerinden yayılan dans akımları. Kolbastı ve Apaçi dansı iki üç kişinin videolarını internete yüklemeleri ile tanındı. Bu danslardan birini 7, diğerini 9 milyon kişi izledi. Birçok firma bu dansları reklamlarında kullandı.”
Hürriyet/Demet CENGİZ BİLGİN
Hüsnü Özyeğin: İnşaat İçin İyi Yıl Değil!
Gayrimenkul sektöründeki projeleri için henüz inşaata başlamadıklarını belirten FİBA Holding Başkanı Hüsnü Özyeğin, şöyle devam etti: Mortgage (konut kredisi) faizlerinin yükselmesinden dolayı konut piyasasında bir yavaşlama, stok birikimi bekliyoruz, dedi
FİBA Holding Başkanı Hüsnü Özyeğin, 2012’ye ilişkin pozitif beklentileri olduğunu belirterek, “2013 yılına kadar 600-700 milyon dolar yatırım yapacağız. Rüzgar enerjisi dahil 2012’de yapacağımız yatırım 400-500 milyondan az olmayacak” dedi.
FİBA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, 2012’ye ilişkin pozitif beklentisi olduğunu belirterek, “Fiba Holding olarak 2012 yılında rüzgar enerjisi yatırımlarına devam edeceğiz. Rüzgarda başladığımız ve bu sene devam edeceğimiz yatırımlarla beraber 2013 sonuna kadar 600-700 milyon dolarlık yatırımımız olacak. 2012’deki yatırım miktarı enerji dahil 400-500 milyon dolardan aşağı olmayacak. Gayrimenkul alanında da yatırım yapacağız. Ancak şimdilik gayrimenkul işinde konsept planlarını yapma aşamasındayız” dedi.
İnşaat için iyi yıl değil
Gayrimenkul sektöründeki projeleri için henüz inşaata başlamadıklarını belirten Özyeğin, şöyle devam etti: “2012’nin gayrimenkul projesine başlamak için iyi bir yıl olup olmadığını bilmiyoruz. Türkiye’de konut stoku oluştu. Mortgage (konut kredisi) faizlerinin yükselmesinden dolayı konut piyasasında bir yavaşlama, stok birikimi bekliyoruz. Bunun aslında başladığına ve gelecek yıl devam edeceğine inanıyoruz. O yüzden gayrimenkulde yeni bir projeye başlamak açısından Türkiye’de iyi bir dönem olmayacağına inanıyoruz. Perakendede dördüncü markamız olan Amerikan Aeropostal’de ilk mağazayı ilkbaharda İstanbul’da açacağız.”
Bence ‘tek limit’ gereksiz
Özyeğin, hükümetin ekonomik büyümeyi frenlemek ve tasarrufları artırmak için tüketimin kısılmasına katkı sağlamak amacıyla düşünülen önlemlerden biri olarak tartışmaya açtığı, kredi kartında ‘tek limit’in gereksiz olduğunu savundu. Özyeğin, şunları dile getirdi: “Bankalar zaten, tüketicilerin hangi bankada ne kadar limiti olduğunu kontrol ediyorlar. Bence tek limit gereksiz. Ayrıca Türkiye’de kredi kartlarında yüzde 6 civarında bir geri ödenmeme durumu var. Bu da uluslararası ölçülere göre çok yüksek bir rakam değil. Bu daha yukarı giderse belki limit uygulaması olabilir. Şu anda bu Romanya’da uygulanıyor.”
Hane halkı borçluluğu düşük
Türkiye’de hane halkı borçluluğunun dünya ölçülerine göre çok düşük olduğunu ifade eden Özyeğin, ancak diğer taraftan da tasarrufun da çok düşük olduğunu söyledi. Özyeğin, şöyle konuştu: “Bu son zamanlarda olan bir şey değil. Türk halkı harcamayı seviyor. Öyle gözükmesine rağmen, çoğu borçlanmayı sevmiyor. Son zamanlarda daha çok bireysel kredi veriliyor. Ama toplam oranlar, Avrupa ve gelişmiş ülkelere göre çok düşük.”
Cari açık faiz koridoruyla kontrolde 2012’de risk olmaz
TÜRKİYE’nin cari açığını kontrol altına alması gerektiği için ekonomik büyümesinin de yavaşlaması gerektiğini söyleyen Hüsnü Özyeğin, şöyle konuştu: “Ancak Türkiye için sürdürülebilir ekonomik büyümenin sağlanması da büyük önem taşıyor. Türkiye’nin geçmişinde yüzde 7-8’lik büyümeler ardından, yüzde 3-4’lük eksilmeler var. Sürdürülebilir, istikrarlı bir büyüme olması önemli. Benim de beklentim ekonominin önümüzdeki yıl yavaşlayacağı, planlanmış bir şekilde yavaşlaması gerektiği. Bu, ülkenin potansiyeliyle ilgili değil. Ülkenin büyüme potansiyeli çok daha fazla, ama cari açığı yüzde 8, 9, 10’larda götüremeyiz. Ancak cari açığın 2012 yılında bir risk unsuru olmayacağını düşünüyorum. Cari açık aşağı inmeye başladı. Ekim ayında 4.6 milyar dolar çıktı. Son 2 yıldır cari açık her 3 ayda bir önceki yılın 3 ayına göre iki misli oluyordu. Şimdi artık cari açık stabilize olmuş, aşağı doğru bir iniş başlamış vaziyette.
Bu iş, hem kurlarla hem faiz koridoruyla kontrol altına alındı.”
Bankalarımız kıskanılacak kadar iyi
HÜSNÜ Özyeğin, bankacılık sektörüne ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: “Bütün dünyada bankacılık sektörünü regüle eden (düzenleyen) kurumlar sürekli yeni düzenlemeler yapıyorlar. Bütün dünya, bankaların ilerde nasıl daha az riskli çalışacakları konusunda çalışmalar yapıyorlar. Biz krizimizi 10 yıl evvel geçirdiğimiz için, bankacılık krizini arkamızda bıraktık ve bankalarımızın durumu, bütün dünyadaki bankacılar tarafından kıskanılacak kadar iyi. Onun için yapılacak düzenlemeler, ekonominin daha istikrarlı çalışması için olacaktır. Yoksa Türk bankacılığının, diğer bankalara göre başka bir düzenlemeye fazla ihtiyacı yok.”
Yeni banka almak çok pahalı, Fiba’yı büyütürüm
MILLENIUM Bank’ı satın alarak Fibabanka’ya dönüştüren Hüsnü Özyeğin, “Performansımız beklentilerimiz doğrultusunda gidiyor. Banka almam, çok pahalı. Fibabanka’yı büyütürüm. Fibabanka’da şube açarak, organik büyümek istiyoruz. 2012 yılında 3-4 şube açmayı düşünüyoruz” dedi.
Enerji şirketleri halka açılsa borsa yüzde 20 büyür
TÜRKİYE’de enerji üretim ve enerji dağıtım şirketlerinin, özelleştirilen limanların borsaya açılmasının önemli olduğunu kaydeden Hüsnü Özyeğin, “Altyapı şirketleri dahil tüm bu şirketler halka açılmış olsalar Türk Borsası tahminime göre yüzde 20-25 büyür. Brezilya ile aramızdaki farkın önemli kısmını kapatmış oluruz.
Bunlar halka açıldığı zaman sektörde yeni özelleştirimeler olması için yeni fonlar olur” diye konuştu.
Beyinlerinin ön tarafını kullanan sık hisse satıyor
MMK ile Özyeğin Üniversitesi’nin birlikte geliştireceği ‘Yatırımcı Risk İştahı Endeksi’nin tanıtımını yapan Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Emrah Şener, yatırımcıların davranışlarına yönelik bilimsel araştırma sonuçlarını paylaştığı konuşmasında şunları anlattı: “Son araştırmalara göre, beyninin ön tarafını daha çok kullanan yatırımcılar borsada çok hızlı karar veriyorlar. Sık sık hisse alım satımı yapanlarla, kumar oynayar ve uyuşturucu kullananların beyinlerinin ön tarafını kullandıkları ortaya çıkmış. Kadınların, yaşı ilerlemiş yatırımcıların ise beyinlerinin arka tarafını kullanarak, aldıkları hissede daha uzun süreli kaldıkları gözlenmiş.”
2012’de ‘Haciz Endeksi’ geliyor
ÖZYEĞİN Üniversitesi ile oluşturacakları Yatırımcı Risk İştahı Endeksi’nin öncü bir gösterge değil, tespit endeksi olduğunu belirten Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) Genel Müdürü Yakup Ergincan, şunları söyledi: “Data platformunu büyüttükçe, bilgi akışı kuvvetlendikçe daha anlamlı endeksler oluşacak. Mesela haciz endeksi. MKK, 2010 yılı içinde tam 1 milyon tane haciz bildirisini alıp zarfı açıp tarayıcıdan taranabilir hale getirip TC kimlik numarasını, ad soyadını alıp veri tabanından o kişinin hesaplarını bulup haciz koyan bir kurum. 1 milyon tane haciz bildirimi alıp işleyip kayıtlara işledi. 2012 sonunda haciz endeksi oluşturulması planlanıyor.”
20 milyon yatırımcının 36 milyon hesabı var 5 yılda 1 trilyon liranın kaydını tutacak
MERKEZİ Kayıt Kuruluşu (MKK) Genel Müdürü Yakup Ergincan, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) İkinci Başkanı Muhammed Emin Özer, 20 milyon yatırımcıya ait 36 milyon hesabın açıldığını belirterek şu bilgileri verdi: “Bunlardan 4.5 milyonu herhangi bir şekilde sermaye piyasası aracı bakiyesine sahip. Yani 1 milyon 102 bin tane hisse senedi müşterisi var. 2.9 milyona yakın yatırım fonu katılım belgesi bulunan yatırımcı var, 110 bin civarında özel sektör borçlanma aracı var. Buradaki rakamlar büyüyecek. 5 yıl içinde saklamasını yaptığımız kıymetlerin değerinin 1 trilyon lira değerinde bir rakama ulaşacağımızı düşünüyoruz. Kasım 2005’de 2011-2012’ye geldiğimizde 25 milyon yatırımcı hedefliyorduk, şu anda 20 milyonu bulduk. Şu anda 13 milyar liralık özel sektör borçlanma aracı potansiyeli var. Bu giderek katlanacak.”
Yabancı yatırımcı hisseyi 1 yıl, yerli 32 gün tutuyor
TÜRKİYE’de yabancı yatırımcının elindeki hisse senedini ortalama 1 yıl elinde tuttuğunu söyleyen Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) Genel Müdürü Yakup Ergincan, “Çünkü hepsi kurumsal yatırımcı. Yerli yatırımcı ise, 32 gün ve hemen hemen hepsi bireysel yatırımcı. Neden yabancı yatırımcılar hakim? Yüzde 62. Çünkü bizim kurumsal yatırım sektörümüz büyüyememiş, bir şekilde performansları düşük kalmış. Ona rağmen likit fonlardan A tipi fonlara geçiş görüyoruz. Bundan 5 yıl önce 115 bin tane A tipi fona yatırım yapmış yatırımcı varken bu, bugün 263 bin kişiye ulaşmış durumda. sessiz sedasız, çaktırmadan artan bir trend var” diye konuştu.
Hürriyet
Gayrimenkul Satışında Vergi Nasıl Hesaplanıyor?
Gayrimenkul almak yerine paranın bankada değerlendirilmesi durumunda, genellikle elde edilen gelirden kaynakta vergi kesildiğinden (stopaj) bu gelirlerin ayrıca beyanı söz konusu olmuyor…
Gayrimenkul son yılların gözde yatırım araçlarından biri. Alıp kiraya veriliyor, iyi bir kazanç sağlayacağı düşünüldüğü dönemde de satılıyor. Gayrimenkul almak yerine paranın bankada değerlendirilmesi durumunda, genellikle elde edilen gelirden kaynakta vergi kesildiğinden (stopaj) bu gelirlerin ayrıca beyanı söz konusu olmuyor. Ama gayrimenkul satışından sağlanan kazancın, alım tarihine veya kazancın tutarına göre bazı durumlarda beyan edilmesi gerekebiliyor. Gerek elde tutma süresinin belirlenmesi, gerekse de kazancın doğru olarak hesaplanabilmesi için gayrimenkulun alım tarihinin doğru olarak tespit edilmesi çok önemli. Maliye Bakanlığı tarafından geçtiğimiz ayın sonlarında yayınlanan sirküler ile çeşitli durumlarda gayrimenkulun iktisap (edinim) tarihinin nasıl belirleneceğine ilişkin açıklamalar yapıldı.
Gayrimenkul nedir?
Gayrimenkul (taşınmaz) Medeni Kanun’da esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan dolayısıyla yerinde sabit olan mallar olarak tanımlanıyor. Gelir Vergisi Kanunu açısından ise arazi ve binalar ile gayrimenkul olarak tapuya tescil edilen haklar, madenler, taş ocakları, gemiler gibi kıymetler gayrimenkul olarak kabul ediliyor.
Eskiden alınanlarda vergi yok
Gayrimenkullerin, gerçek kişiler tarafından ticari faaliyet kapsamı dışında satılmasından sağlanan kazançlar, “değer artış kazancı” olarak kabul ediliyor. İvazsız olarak (miras veya bağış) edinilen gayrimenkullerin satılmasından sağlanan kazançlar ise tutan ne olursa olsun vergiye tabi değildir. Yani bir kişi kendisine miras kalan gayrimenkulu satması halinde, satış bedeli ne olursa olsun gelir vergisi ödemesi söz konusu olmayacaktır.
Diğer şekilde edinilen gayrimenkullerin, edinim tarihinden başlayarak en az beş yıl geçtikten sonra elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar da gelir vergisinden istisnadır. Bu sürenin gün olarak hesaplanması gerekiyor. Örneğin 15 Nisan 2008 tarihinde alınan bir gayrimenkulun 15 Nisan 2013 tarihinden sonra satılması durumunda kazanç kaç lira olursa olsun, beyanname verilmesi ve vergi ödenmesi gerekmiyor.
Bu istisna süresi 1 Ocak 2007 tarihinden önce alınmış olan gayrimenkuller için dört yıl olarak uygulandı. Buna göre 1 Ocak 2007′den önce alınmış olan gayrimenkullerin 2011 yılında satılması durumunda kazanç kaç lira olursa olsun bu kazanç üzerinden vergi ödenmeyecektir.
Kısa sürede satılırsa vergi ödenmesi gerekebilir.
Gayrimenkul 2011 yılında, alım tarihinden itibaren beş yıl dolmadan satılırsa, elde edilen kazancın vergisinin ödenmesi gerekiyor. Ancak bu kazançlar için 19 bin liralık bir istisna da söz konusu. Kazanç bu tutarın altında ise beyanname vermeye gerek yok. Bu tutan aşan bir kazanç elde edilmesi durumunda ise aşan kısmın gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilerek, vergisinin ödenmesi gerekiyor.
Kazanç hesaplanırken enflasyonun etkisinin yok edilmesi de mümkün. Bu yönteme kısaca “endeksleme” diyoruz. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından her ayın başında bir önceki ayın enflasyon oranının hesaplanmasında kullanılan üretici fiyat endeksleri (ÜFE) açıklanıyor. Bu endekslere TÜİK’in internet sitesinden ulaşılabilir.
Gayrimenkulun satıldığı aydan bir önceki ayın ÜFE’sinin, alındığı aydan bir önceki ayın ÜFE’sine bölünmesi suretiyle bulunan artış oranı ile alış bedelinin çarpılması suretiyle gayrimenkulun alış bedeli enflasyon oranı kadar yükselmiş oluyor. Bu şekilde bulunan yeni alış bedeli ile satış bedeli arasındaki farktan, giderler de düşüldükten sonra gayrimenkul satışından sağlanan net kazanç bulunuyor. Ancak bu uygulamadan yararlamlabilmesi için endeks farkının yüzde 10′dan fazla olması şart. Aksi halde kazancın, satış bedelinden ilk alış bedeli ve giderlerin düşülmesi suretiyle hesaplanması gerekiyor.
Özetlemek gerekirse, beş yıldan önce satılan gayrimenkulerden sağlanan ve yukarıda belirttiğimiz şekilde hesaplanan kazançtan, 19 bin liralık istisna düştükten sonra bir tutar kalması durumunda, bu kazancın ertesi yıl Mart’in 25′ine kadar verilecek beyanname ile beyan edilmesi ve hesaplanan verginin iki taksitte ödenmesi gerekiyor. Beş yıl dolduktan sonra satılması durumunda ise bu hesaplamaların hiç birini yapmaya gerek yok. Çünkü kazanç kaç lira olursa olsun gelir vergisine tabi değil.
Alım tarihi önemli
Beş yıllık sürenin doğru olarak hesaplanması çok önemli. Ama bu her zaman çok kolay olmuyor. Örneğin kat karşılığı müteahhide arsa verilmesi ya da uzun yıllar taksit ödedikten sonra kooperatiften gayrimenkul alınması halinde, alım tarihi olarak hangi tarih dikkate alınmalı? Maliye Bakanlığı tarafından geçtiğimiz ayın sonlarında yayınlanan sirkülerde bu ve buna benzer durumlarda iktisap tarihinin ne olacağına ilişkin açıklamalar yapıldı. Bu sirkülerde daha önceden bireysel olarak verilmiş olan görüşlerin toparlandığı görülüyor.
Tapu veya kullanıma başlama tarihi
Satın alman yada kat karşılığı müteahhide veya kooperatife verilen arsa karşılığında alınan gayrimenkullerin tapuya tescil tarihi, iktisap (edinim) tarihi olarak kabul ediliyor. Bazen tapuya tescilden önce gayrimenkulun sahibinin fiilen kullanımına bırakıldığı durumlar da olabiliyor. Bu durumun tahsis belgesi, teslim tutanakları, su, elektrik, telefon, doğalgaz faturaları ve benzeri belgelerle kanıtlanması halinde, alış tarihi olarak fiilen kullanıma bırakılma tarihi kabul edilebiliyor.
Kat karşılığı arsa teslimi
Arsa daire karşılığı olarak müteahhide verilebilir. Bu uygulamaya sıklıkla rastlıyoruz. Müteahhit arsa üzerinde bina inşa eder ve arsa sahibine baştan anlaşılan sayıda daire veya dükkan verir. Alınan bu daire ve dükkanların satılması halinde alış tarihinin ne olduğu konusunda farklı görüşler bulunuyordu. Maliye Bakanlığı sirkülerde bu konu hakkındaki görüşünü aşağıdaki örnekle açıkladı.
1999 yılında satın alınan arsa 2005 yılında kat karşılığı olarak müteahhide verilmiş ve bunun karşılığında alınan gayrimenkuller, 25 Nisan 2007 tarihinde tapuya tescil edilmiştir. Bu durumda kat karşılığı alınan gayrimenkuller yeni iktisap olarak kabul edilecek ve iktisap tarihi olarak tapuya tescil tarihi (25 Nisan 2007) esas alınacaktır.
Cins tashihi
Cins tashihi (değişikliği), bir taşınmaz malın cinsinin yapısız iken yapılı veya yapılı iken yapışız hale; bağ, bahçe, tarla vb. iken arsa; arazi iken, bağ, bahçe vb. duruma dönüştürmek için paftasında ve tapu sicilinde yapılan işlem olarak tanımlanıyor.
Arazi olarak alman bir gayrimenkulun belediyelerce ifraz ve taksim işlemine tabi tutulduktan sonra satılması halinde, alım tarihi olarak arazinin alındığı tarih değil, belediyenin ifraz işlemi sonucu arsa vasfını kazanarak, cins tashihi yapıldığı tarihin esas alınması gerekiyor.
Kat irtifakıkat mülkiyeti
Önce kat irtifakı daha sonra da kat mülkiyeti tapusunun alındığı durumda, gayrimenkulun alım tarihi olarak kat irtifakı tapusunun tarihi dikkate alınacaktır.
Değerlendirmelerimiz
Yayınlanan bu sirkülerle bakanlığın bir çok tartışmalı konu hakkındaki görüşlerini açıkladığını görüyoruz. Ancak yapılan bir düzenlemede, öncelikle temel kuralların açıklanması ve daha kolay anlaşılmasını temin etmek üzere örneklere yer verilmesi gerekmektedir. Oysa bu sirkülerde bir çok konu hakkındaki açıklamaların örnekle yapıldığı görülüyor. Örneğin kat karşılığı arsa teslimi gibi çok önemli ve yıllardır İdare ile mükellef arasında ihtilaflara neden olmuş bir konu sadece örnekle açıklanmıştır. Burada, arsanın müteahhide verilmesi ve karşılığında alman gayrimenkulun satılması işlemlerinin ayrı birer teslim . olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, böyle bir durumun oluşturacağı vergisel sonuçlar, teslim alınan gayrimenkulun alış bedelinin nasıl belirleneceği ile ilgili açıklamalar yapılmamıştır.
Sirkülerde verilen örnekte kat karşılığı alman gayrimenkuller yeni iktisap olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla iktisap tarihinin arsa karşılığında alınan gayrimenkulun tapuya tescil tarihi olması gerektiği belirtiliyor. Bakanlığın görüşü eskiden de bu yöndeydi. Ancak bu konuya ilişkin 2004 tarihli Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurul Kararı ‘nda, arsa üzerine gayrimenkul inşa edilmesinin servetin değerlendirilmesi, servetin biçim değiştirmesi anlamına geldiği, dolayısıyla arsa karşılığı alınan gayrimenkullerin alım tarihi olarak arsanın alım tarihinin dikkate alınması gerektiği belirtiliyor.
Vergi İdaresi kat karşılığı alınan gayrimenkulleri yeni bir edinim olarak kabul etmekle beraber ivazsız olarak alınan (örneğin miras yoluyla) arsanın müteahhide verilmesinden elde edilen gayrimenkullerin satışından sağlanan kazancın değer artış kazancı kapsamına girmediğini söylüyor. İvazsız olarak edinilen arsa ile ilgili olarak yukanda belirtilen Mahkeme kararma paralel olarak servetin biçim değiştirdiği anlayışının benimsendiği, iki ayrı teslim olarak kabul edilmediği görülüyor. Miras yoluyla edinilen arsanın üzerine yapılan gayrimenkuUeri yeni iktisap olarak saymazken, ivazlı edinimlerde bu işlemi yeni iktisap olarak değerlendirmesi sirkülerdeki çelişkiyi gözler önüne sermektedir.
M.Fatih Köprü/Ekonomist
Eşe Ait Evin Aynı Zamanda İşyeri Olarak Kullanılmasının İncelikleri!
Şükrü Kızılot, Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde eşe ait gayrimenkulün hem konut hem işyeri olarak kullanılması durumunda, bazı ince noktalara dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekti
Bazı durumlarda, ayrı bir işyeri kiralanmayıp oturulan evin aynı zamanda işyeri olarak gösterilmesi söz konusu olabiliyor.
Bu durumda alan bazı Hürriyet okurları, mülkiyeti eşine ait olan konutun hem işyeri hem de ikametgâh olarak kullanılması durumunda emsal kira bedeli üzerinden tevkifat yani vergi kesintisi yapılıp yapılamayacağını merak ediyor.
VERGİ KESİNTİSİ
Gelir Vergisi Kanunu’nun “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94′üncü maddesinin birinci fıkrasında, kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin bu fıkranın bentlerinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmış olup anılan Akranın 5/(a) bendinde, 70′inci maddede yazılı mal ve hakların kiralanması, karşılığı yapılan ödemelerden (2009/14592 sayılı BKK ile) yüzde 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı belirtilmiştir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun “Emsal Kira Bedeli Esası” başlıklı 73′üncü maddesinin birinci fıkrasında ise;
- Kiraya verilen mal ve hakların kira bedellerinin emsal kira bedelinden düşük olamayacağı,
- Bedelsiz olarak başkalarının intifasına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedelinin, bu mal ve hakların kirası sayılacağı,
- Bina ve arazide emsal kira bedelinin, yetkili özel mercilerce veya mahkemelerce takdir veya tespit edilmiş kirası,
- Bu suretle takdir veya tespit edilmiş kira mevcut değilse Vergi Usul Kanunu’na göre belirlenen vergi değerinin yüzde 5′i olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır.
Yine aynı Kanun’un 86′ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (d) alt bendinde ise bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı (280 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2012 yılı için) 1.290 TL’yi aşmayan, tevkif ata ve istisna uygulamasına konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları için yıllık beyanname verilmeyeceği, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirlerin beyannameye dahil edilmeyeceği belirtilmiştir.
İŞYERİ
Diğer taraftan, Vergi Usul Kanunu’nun “İşyeri” başlıklı 156. maddesinde, “Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette işyeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane, şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir.” hükmüne yer verilmiş olup burada sayılan yerlerle sınırlı olmayıp önemli olan ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyetin yapılmasına veya yürütülmesine elverişli olan yerlerin de işyeri olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, 31/01/1981 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 128 Seri No.lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin X-a-4 numaralı bölümünde; aynı zamanda hem işyeri hem ikametgâh olarak kiralanan gayrimenkuller vergi mevzuatımız açısından işyeri olarak kabul edildiğinden bu gayrimenkuller için ödenecek kiraların tamamı üzerinden tevkif at yapılacağı belirtilmiştir.
BEYAN DURUMU
Bu açıklamalara göre, mülkiyeti eşe ait olan ve işyeri olarak kullanılacak konut için nakden veya hesaben (vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemler, hesaplarda işyeri kirası karşılığı olarak gider gösterilmesi gibi) kira ödemesi söz konusu olduğu takdirde, ödenen kira bedeli üzerinden tevkifat yapılarak vergi dairesine yatırılması gerekmektedir. Bu durumda, eşin elde ettiği gelirin Gelir Vergisi Kanunu’nun 86′ıncı maddesinin birinci bendinin (c) alt bendi gereğince ilgili bulunduğu yıl için belirlenen (2012 yık için 25 bin TL) tutarı aşması halinde beyan edileceği, aşmaması halinde ise beyan edilmeyeceği tabidir.
Mülkiyeti eşe ait olan ve işyeri olarak kullanıma bırakılan konut için gayrimenkul sahibi eşe nakden veya hesaben bir kira ödemesinde bulunulmaması diğer bir ifadeyle işyeri kirası olarak hesaplarda gider gösterilmemesi durumunda ise tevkifat yapılmayacak olup, bedelsiz olarak kullanılan söz konusu gayrimenkul nedeni ile Gelir Vergisi Kanunu’nun 73′üncü maddesi hükmüne göre emsal kira bedeli hesaplanması ve tevkifata ve istisnaya konu olmayan kira bedelinin yıllar itibariyle belirlenen (2012 yılı için 1.290 TL) tutarı aşması halinde gayrimenkul sahibi eş tarafından yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekiyor.
Ancak, mülkiyeti eşe ait olan gayrimenkulün seyyar olarak yapılacak faaliyetlerin icrasına tahsis edilmeksizin veya bu faaliyetlerde kullanılmaksızın sadece kayıtlarda işyeri adresi olarak gösterilmiş olması halinde, söz konusu gayrimenkul işyeri olarak kabul edilmeyeceğinden tevkifat yapılması ve emsal kira bedeli esası uygulanması söz konusu olmayacaktır (MB Özelgesi, 22.8.2011 Tarih ve GVK-94/1377).
Özetle, eşe ait gayrimenkulün hem konut hem işyeri olarak kullanılması durumunda, bazı ince noktalara dikkat edilmesi gerekiyor.
Şükrü Kızılot/Hürriyet
Emlak Sektöründekiler Portföylerini Ücretsiz Sergileyebilecek!
Dünyanın 3 boyutlu tek sektör rehberi 3DLocationEarth.com, gayrimenkul danışmanlarına ve emlak firmalarına, portföylerini ücretsiz olarak harita üzerinde topluca sergileme fırsatı sunuyor. Siteye üye olan emlak danışmanları, bu uygulama sayesinde kiralık ve satılık gayrimenkulleri, 3DLocationEarth.com üzerinden haritadaki gerçek yerlerinde etiketleyerek, portföyleriyle ilgili her türlü güncel bilgiyi anında yüz binlerce kullanıcıyla paylaşabilecek.
Türkiye’nin ve dünyanın 3 boyutlu tek sektörel rehber sitesi olan 3DLocationEarth.com, emlak sektörüne yönelik farklı bir uygulama sunuyor. 3DLocationEarth.com’a üye olan gayrimenkul danışmanları ve emlak firmaları; portföylerindeki kiralık veya satılık gayrimenkulleri harita üzerinde ücretsiz olarak bir arada sunabilecek. Bu sayede, hem yurt içi hem de yurt dışından yüz binlerce 3DLocationEarth.com kullanıcısı, Türkiye genelindeki kiralık&satılık gayrimenkulleri harita üzerinde toplu olarak görebilecek.
Konuyla ilgili açıklama yapan 3DLocationEarth.com yöneticisi Aybars Görpe, şu anda kiralık veya satılık portföylerin harita üzerindeki yerlerinde bir arada görülebildiği bir başka platform olmadığının altını çizdi. 3DLocationEarth.com’un bu uygulamasından daha önce yararlanmaya başlayan emlakçıların olduğunu söyleyen Görpe, “Sistemi tamamen ücretiz hale getirerek, ülke genelindeki bütün emlakçıların sistemi kullanır hale gelmesini ve böylece uygulamanın bütün bölgelere yayılmasını sağlamayı hedefliyoruz” dedi. Uygulamadan yararlanmak için sadece siteye üye olmanın yeterli olduğunu belirten Görpe; “Sisteme üye olan gayrimenkul danışmanları, portföylerindeki kiralık ve satılık gayrimenkulleri, Türkiye haritası üzerinde bulunduğu il, ilçe, mahalle, sokak ve cadde detayına kadar gerçek yerinde etiketleyerek, o portföyler ile ilgili fiyat, metrekare, bina yaşı ve diğer bütün bilgileri güncel halleriyle paylaşabilecekler” dedi.
Dileyen emlak firmaları özel portföylerini 3 boyutlu olarak da sergileyebilecek!
Emlak firmaları ve gayirmenkul danışmanları, arzu ettikleri bazı özel portföylerini çok uygun maliyetlerle 3 boyutlu olarak modelletip, hem 3DLocationEarth.com hem de Google Earth üzerinden de sergileyebilecek. Böylece kiralık veya satılık gayrimenkul arayanlar, emlak firmasının 3 boyutlu olarak harita üzerindeki gerçek yerine konumlandırdığı portföyleri, Google Earth üzerinden, kısa sürede gezme ve her detayıyla inceleme fırsatına sahip olacak.
3DLocationEarth.com’un emlak sektörüne sunduğu ücretsiz uygulama hakkında daha detaylı bilgi için www.3DLocationEarth.com adresini ziyaret edebilir ya da (0216) 349 84 25 numaralı telefonu arayabilirsiniz.
Gayrimenkulde Asıl Sıçrama 2012′de!
Bundan tam bir yıl önce, dünya ekonomik krizle boğuşurken, sektörün çatı kuruluşu Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Demeği (GYODER) 2010 öngörülerini bizlerle paylaşmıştı. O dönemde, pek çok uzman kişi ve sektör temsilcisinin görüşü de GYODER’e paralel olmuştu: 2010′da gayrimenkul sektörü, 2009′a göre daha canlı olacak; toparlanma yaşanacak. Ancak asıl sıçrama 2012′de gerçekleşecek.GYODER’in paylaştığı bir diğer öngörü de tabii ki sektörün büyüme oranıyla ilgiliydi. Eğer, Türkiye, orta vadeli ekonomik programda öngörüldüğü gibi yüzde 4.5-5 oranında büyürse, gayrimenkul sektörü de 2010′da yüzde 7′lik büyümeyi tutturabilirdi.Geçtiğimiz hafta Bloomberg HT’deki HT Ekonomi Soruyor adlı programımıza ULI Türkiye Başkanı Haluk Sur ile birlikte, GYODER Başkanı Turgay Tanes katıldı.
Biz de büyüme hedefinin tutup tutmadığını, sektörün 2010′u nasıl geçirdiğini ilk ağızdan öğrenelim dedik.Turgay Tanes’in söylediğine göre, Türkiye’nin büyüme performansına da bağlı olarak, gayrimenkul sektörü yüzde 7′lik hedefini çok büyük bir ihtimalle tutturacak. Tanes, sektörün 2010′da, özellikle de konut piyasasında belli bir canlanma dönemine girdiğini, satışların önceki seneye göre artış gösterdiğini belirtiyor. Yani, ne düşünüldüyse, aşağı yukarı aynı kareyle karşı karşıyayız. Bir konu hariç: Yurtdışı piyasaların durumu.
DIŞ PİYASA BELİRSİZ
“Bir konuda çok yanıldık. Bunu tahmin etmemiştik” diyen Turgay Tanes, yurtdışı piyasaların, 2010′da krizin izlerini beklenen ölçüde ortadan kaldıramadığına dikkat çekiyor. Tanes, “Biz, hafif hafif toparlanırlar. İç piyasamıza da ona göre bir etkide bulunurlar diye düşünürken, bakıyoruz, bugün hâlâ bir belirsizlik ortamı mevcut. Hâlâ nabız tutulamıyor” diyor.2011 için ise çok daha parlak bir tablo çiziliyor. Bu tabloda, piyasadaki canlanma daha dikkat çekici boyutta. Satışlar daha hızlı. Konut fiyatlarında ise önemli bir artış öngörülmüyor. Burada emniyet supabı tabii ki bölgesel olarak göze çarpan yoğun stok.
ANAHTAR ÜLKE TÜRKİYE
Haluk Sur ise dış piyasalardaki farkındalığa dikkat çekiyor: “Türkiye’nin trilyon dolarlık iş hacmini görüyorlar. Gayrimenkulde de genel anlamda da yükselen bir yıldız Türkiye. Brezilya ile birlikte kilit ülkelerden biriyiz. Bu anlamda, cebindeki parayı gayrimenkul yatırımına dönüştürmek isteyenler için sığınılacak liman olarak konumumuz artık çok daha kuvvetli olacak.”Görünen o ki, sizlerle gelecek yıl buluştuğumuzda, daha büyük hedefler, yepyeni yatırımlar anlatmaya hız kesmeden devam edebileceğiz. Ve tavsiyelerimizi, haberlerimizi aktaracak daha kalabalık bir tüketici kitlesine sesleneceğiz.
Yeni yılda da HT Emlak’ta buluşalım.
Menekşe Ataselim/Habertürk
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
Emlakçılık güven isleyen bir meslek olduğu herkes tarafından kabul gören bir gerçek. Yeni emlakçılık hayatına merhaba diyecek olan emlakçı...
-
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ VE PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇED VE PLAN İZLEME KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI 8/8/2...