Emlak dünyası, tapu mevzuatı ve tapu da yapılan işlemler hakkında bilgi, kişisel gelişim makale ve yazılarınız içerir.
1 Mart 2012 Perşembe
Kat Malikleri Kira Akdine Uymayınca Ne Yapılmalı?
Tamer Heper, Posta Gazetesi’ndeki yazısında ” Üç çözüm ” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Heper, bugünkü yazısında kat malikleri kira akdine uymayınca ne yapılması gerektiğine cevap arayarak okurlarını konu ile ilgili bilgilendiriyor…
Soru:
Binamızda dört dairede kiracı var, on dairede kat maliki oturuyor. Benim üstümdeki daire gece öğrenimi gören öğrencilere kiralanmış. Gece 12 civarında okuldan geliyorlar ve sabana kadar gürültü yapıyorlar. Birkaç defa polis çağırdım, iki gün sustular sonra yine aynı gürültü. Polisler geldiğinde de evde kalabalık gruplar görüyoruz. Bunlara karşı önlem yok mu? E.Y.
Cevap: Doğrusu çekilmez bir durumdasınız ve elbette bunun halli lazımdır. Öncelikle size Medeni Kanun’un 737′nci maddesinden söz edeyim. Bu maddede taşınmaz mülkiyetinden doğan hakların kullanılması sırasında komşuların olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıklardan kaçınılması gereği hüküm altına alınmıştır. Bunlara örnek verirken de gürültü ve sarsıntı yapmak örnekler arasında sayılmıştır. Dolayısı ile buna uyulmaması halinde hakimden olaya müdahale etmesi istenebilir. Borçlar Kanunumuzda da bir madde var: 256′ncı madde. Bu madde bina dahilinde oturanların tam bir ihtimamla hareket etmesi gerektiğini ifade ediyor ve uyarıya rağmen davranışın sürmesi halinin tahliye nedeni olduğunu söylüyor. Ancak tahliye için kiralayanı görevlendiriyor. Son olarak da Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 33′üncü maddesinden söz etmeliyim. Diyor ki “Kat maliklerinden birinin yahut onun katında kira akdine, oturma hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı surette faydalanan kimsenin borç ve yükümlülüklerini yerine getirmemesi yüzünden zarar gören kat maliki veya kat malikleri ana gayrimenkulun bulunduğu yerin sulh mahkemesine başvurarak hakimin müdahalesini isteyebilir.” Hakim halin icabına göre gerekli önlemi alır. Bunlann arasında elbette tahliye kararı da vardır.
Posta/Tamer Heper
TOKİ, 23 İlin Kırsalında 4 Bin 93 Konut İnşa Etti!
Şehir merkezlerine yaptığı konutlar, hastaneler, okullar, stadyumlar gibi “5 yıldızlı” projelere imza atan Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), tarımköy uygulamaları kapsamında da 23 ilin kırsalında 4 bin 93 konut inşa etti
Konutların yanı sıra, yaptığı sosyal donatı alanları, yollar, yeşil alanlar ve çocuk parklarıyla “modern yaşam alanları” oluşturan TOKİ, şehrin standartlarını buralarda yaşayanların ayağına getiriyor.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, tarımköy uygulamaları kapsamında “sıfırdan” köyler inşa eden TOKİ, 23 ilde 4 bin 93 tarımköy konutunu bitirdi, 5 ilde bin 751 konut için ise çalışmalar devam ediyor.
Konut atağını kırsal bölgelere taşıyan TOKİ, şehir hayatının standartlarını kırsalda yaşayan vatandaşlara sunmak için başlattığı proje kapsamında her bölgenin ihtiyaç ve özelliklerine göre farklı konutlar yapıyor.
Projenin uygulandığı illerden biri olan Erzurum’da kış şartlarına uygun konutlar istenirken, Mardin ve Şanlıurfa’da yöresel mimarinin ön plana çıktığı konutlar tercih ediliyor.
Bugüne kadar çoğu “derme çatma” evlerde yaşayan vatandaşlar, tarımköy uygulamaları ile çevre düzenlemesi, yeşil alanı, düzenli yolları, alt yapısı, çocuk parkı, okulu ve sağlık ocağı hazır hale getirilen modern konutlara kavuşuyor. TOKİ, konutların yanı sıra, cami ve köy yaşamının vazgeçilmezleri olan köy odası, ahır ve samanlıkları da unutmuyor.
-Proje, sadece bina yapımını kapsamıyor-
Bu arada, tarımköy projesi sadece bina yapımını kapsamıyor. Proje kapsamında toprağı olmayan çiftçilere tarım arazisi ve işletme kredisi veriliyor.
Köyün su kaynakları, çayır, mera ve orman alanları da göz önüne alınarak mevcut köy mimarisi ve dokusunun korunmasına özen gösteriliyor. Tarımköyler için ayrıca, sel ve deprem gibi afetlere karşı da zemini sağlam ve korunaklı yerler tercih ediliyor.
Proje kapsamında dağınık durumdaki yerleşim yerleri bir araya toplanırken, yerel mimari, doku korunarak yenileniyor. Şehirlerdeki standartları aratmayan evlerde oturan vatandaşlara sosyal tesisleri ve altyapısıyla hazır, modern bir köyde yaşama imkanı sunuluyor.
-23 il bitti, sıra diğer illerde…-
Tarımköy projeleri kapsamında 23 ilde yatırım maliyeti 341 milyon lira olan 4 bin 93 tarımköy konutu inşa edildi.
Adana’da 210, Afyon’da 249, Aydın’da 142, Batman’da 196, Bayburt’ta 80, Bilecik’te 122, Bingöl’de 89, Çankırı’da 222, Erzincan’da 420, Erzurum’da 119, Gümüşhane’de 60, Isparta’da 105, Kahramanmaraş’ta 119, Karaman’da 187, Kayseri’de 140, Kırşehir’de 116, Konya’da 200, Muğla’da 127, Siirt’te 225, Sivas’ta 40, Şanlıurfa’da 787, Van’da 78 ve Yozgat’ta 60 konutu bitiren TOKİ, önümüzdeki dönemde Afyon, Erzincan, Kayseri, Karaman ve Şanlıurfa’da bin 751 konut daha yapacak.
Öte yandan, Afyon, Ankara, Bayburt, Balıkesir, Bursa, Elazığ, Erzurum, Hakkari, Karaman, Kırşehir, Konya, Kütahya, Muğla, Nevşehir, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak ve Tunceli’de de yeni tarımköy projeleri için talep toplanması devam ediyor.
AA
İSFALT, Türkiye’de Eğitim Programları Düzenliyor!
İSTANBUL ÇELİK ÇATI
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iştirak şirketi İstanbul Asfalt Fabrikaları Sanayi ve Ticaret A.Ş.( İSFALT), yaptığı başarılı çalışmaları Türkiye çapında gerçekleştirdiği eğitimlerle anlatmaya devam ediyor
İSFALT’ın, Türkiye Belediyeler Birliği ile yürüttüğü eğitim programı, Edirne’den sonra İzmir ile devam etti. Asfalt üretim teknikleri ve kaliteli asfalt uygulamaları konusunda bilgi ve tecrübelerini bütün Türkiye ile paylaşmayı sürdüren İSFALT’ın, Haziran 2012′de tamamlanması planlanan eğitim programlarının ikincisi 22-24 Haziran tarihleri arasında İzmir’de gerçekleştirildi.
İzmir, Yalova, Bursa, Balıkesir, Manisa, Aydın, Denizli, Muğla il ve ilçe belediyelerinin katılımıyla yapılan seminere, ayrıca Karayolları’nın bölge illerindeki birimleri ile özel sektörden profesyoneller katıldı. Seminer çerçevesinde İSFALT’ın teknik konularda uzmanlaşmış eğitmenleri, katılımcılar ile birlikte İzmir Büyükşehir Belediyesinin asfalt üretim tesislerinde örnek uygulamalar yaparak görüş alışverişinde bulundu. A’dan Z’ye asfaltı anlatan eğitmenler, ayrıca İzmir ve Ege bölgesi şartlarına özel asfalt üretim ve uygulamaları hakkında katılımcılara yeni ufuklar açtı . 12 bölgeden 7′sindeki eğitimler, 2011 sonuna kadar gerçekleştirilecek ve İsfalt uzmanlığı 40 ayrı ile ulaşmış olacak.
Yeni Şafak
Kentsel Dönüşüm 11 İlde Başlıyor!
Bina kimliği uygulaması öncelikli olarak birinci derece deprem riski taşıyan 11 ilde hayata geçirilecek. Bu iller İstanbul, İzmir, Kocaeli, Denizli, Kütahya, Afyon, Van, Erzincan, Sakarya, Yalova, Düzce
Düğmeye basıldı
1 Van depreminin ardından kentsel dönüşüm için düğmeye basıldı. Hazırlanan yasa taslağı 14 Kasım’da Bakanlar Kurulu’nda ele alınacak
2 Taslağa göre İstanbul, İzmir ve Van’ın da bulunduğu öncelikli 11 ilde tüm binalar incelenerek dayanıklılıklarını belirten ‘kimlik kartı’ verilecek
Van depreminin ardından hazırlanan kentsel dönüşüm ile ilgili yasa taslağı birinci derece deprem riski bulunan 11 il öncelikli olmak üzere Türkiye’deki tüm binalara “kimlik kartı” bulunması zorunluluğu getirecek. Taslak, 14 Kasım Pazartesi günü Bakanlar Kurulu’nda ele alınıp Meclis’e gönderilecek. Kentsel Dönüşüm Yasa Taslağı kapsamında, deprem bölgelerindeki binaların kimliği bulunacak. Kimlikte, binaların yapım yılı, hiç güçlendirme yapılıp yapılmadığı, yapılmadı ise buna gerek olup olmadığı, olası bir depreme dayanıklılığına kadar tüm bilgiler yer alacak. Bu kimlikler aynı zamanda “deprem kontrol sertifikası” olacak. “Depreme mukavemet gösterir” ifadesinin kimlikte yer alabilmesi için binalar teknik ve bilimsel bir dizi işlemden geçirilecek, adeta binaların röntgeni çekilecek. Binalardan beton örnekleri alınacak, beton basınç testi uygulanacak, zemin ve temel kalınlığı, kolon ve kiriş demirlerinde oksitlenme olup olmadığı incelenecek. Tüm bu incelemeler sonrasında binanın “depreme mukavemet raporu” hazırlanacak.
ÖNCELİKLİ 11 İL
“Bina kimliği” uygulaması öncelikli olarak birinci derece deprem riski taşıyan 11 ilde hayata geçirilecek. Bu iller İstanbul, İzmir, Kocaeli, Denizli, Kütahya, Afyon, Van, Erzincan, Sakarya, Yalova, Düzce.
Van’da bina taraması başladı
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri, Van’da bina taraması başlattı. Tüm mahalleleri, işyerlerini, hastaneleri, yüksek katlı binalar ile evleri en ince ayrıntısına kadar inceleyen yetkililer, hasarlı binaları tespit edecek. Hazırlanacak raporun ardından “oturulamaz”! raporu verilen binaların hepsi yıkılacak. beş kişilik denetleme ekibi, bina tarama işlemine Van merkezinde başladı. Bakanlık yetkilileri, sokak sokak, mahalle mahalle dolaşarak her ev, işyeri ve kamu binalarını inceliyor. Çalışmanın iki haftada tamamlanması bekleniyor.
Sabah/MEHMET ALİ BERBER
Kentsel Dönüşüm 11 İlde Başlıyor!
Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar, artık kimsenin ‘karlı iş’ diyerek müteahhitlik yapamayacağını söyledi. Bütün daire sahipleriyle anlaşma şartını kaldıracaklarını kaydeden Bayraktar, “çok ciddi bir denetim mekanizması oluşturacağız” dedi
TÜRKİYE’NİN YENİ ŞEHİRLERİ YÜKSELECEK
TOKİ’de önemli işlere imza attı, artık Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar. Van’da yaşanan depremin ardından Van’a ilk gidenlerden. Bayraktar, izlenimlerini şöyle anlatıyor: “Vatandaşın yanındayız, onlarla hemhal olduk. Vatandaşlar arasında ayrımcılık yapan belasını bulur. Köylere pırıl pırıl 1 katlı, 2 katlı, hayvan barınakları olan çağdaş evler yapacağız. Erciş’te ve Van’da modern siteler yapacağız, insanlarımızı bu evlere yerleştireceğiz. Şu anda ön geçici iskan için çadırları dağıttık, çadır kentleri kurduk, arkasından kışı atlatmak için Mevlana evleri ve konteynerleri getirmeye başladık, 10-15 gün içinde kalıcı konut ihalelerini yapacağız, gelecek sene bu vakitler gelmeden de kalıcı konutlar vatandaşa teslim edilecek. Modern, depreme dayanıklı, sosyal donatıları olan yerleşim birimleri kurulacak. Depremden zarar gören Van Belediyesi’nin, Erciş Belediyesi’nin, belde belediyelerimizin İller Bankası’na olan borçlarını 1 yıl faizsiz olarak erteliyoruz.” Bir afet karşısında Türkiye’nin hemen bütün bölgelerinde karşılaşılacak manzara farklı olmayacak. Bu gerçeği değiştirmek için heyecanlı, azimli.
TÜRKiYE’DE 10 MiLYON BiNA RiSK ALTINDA
* Erciş’te gördük, mesela bir bina çökmüş, hemen yanındaki bina ayakta. Yapılar neden denetlenemiyor?
Devletin yargı, denetim ve güvenlik olmak üzere 3 görevi var. Gelişmiş ve modern ülkelerde, denetim ağırlıklı bir yapı vardır. Türkiye de geldiği pozisyon itibariyle özellikle yapı, inşaat ve üst yapılarda bundan sonra artık ruhsat işkenceli değil, denetim odaklı bir yapıyı kurmak zorundadır. Bizim bakanlığımız da onun için kuruldu, öncelikli görevimiz yapı sistemini kaliteli hale getirmek.
TEKNİK MÜŞAVİRLİK SİSTEMİ
* Nasıl kurulacak bu yapı?
Bundan sonra yapıları zemin etüdünden tutunuz da iskân müsaadesine kadar olan safhasında çok ciddi bir denetim mekanizması oluşturacağız. Yapı denetim kuruluşlarını ‘A,B,C,D’ diye kategorize edeceğiz ve teknik müşavirlik kuruluşları haline dönüştüreceğiz.
* Ne yapacak bu teknik müşavirlik kuruluşları?
Teknik müşavirlik kuruluşları müteahhitliğin dışında inşaat sektörüyle ilgili her işi yapabilecekler. Proje de yapabilecekler, denetim de yapabilecekler. Yalnız kendi yaptıkları projeyi kendileri denetleyemeyecek. Yapı sahibi, yapıyı yapan müteahhit, yapının fenni mensulü, yapıyı denetleyen teknik müşavirlik kuruluşu, bunu denetleyen belediyeler, zincirleme bir şekilde hepsi sorumlu olacak.
* Genellikle sorumluluklar lafta kalıyor.
Bu sorumluluk lafta kalmayacak. Başta maddi cezalar olmak üzere, yapım sırasında ciddi para cezaları, arkasından kapatma cezaları ve disiplin cezaları olmak üzere kişinin konumuna göre cezalar getireceğiz. Hafiften ağıra doğru uygulanabilir cezalar olacak. Nasıl polis sisteminde, vergi sisteminde, zabıta sisteminde, sağlık sisteminde bir denetim varsa yapı sisteminde aynı şekilde bir denetim sistemini kuracağız.
* Müteahhitliğe nasıl bir düzenleme getirilecek?
Hem müteahhitlikte hem de ustalık, kalfalıkta sertifikasyon sistemini getireceğiz. Yani artık kimse elindekini satıp “müteahhitlikte kâr var” deyip müteahhitlik yapamayacak. Yaparsa teknik müşavirlik sorumluluğunda yapabilecek, kendi başına müteahhitlik yapamayacak.
İŞTE ÖNCELİKLİ İLLER
* Şu anda kaç konut var denetime girecek?
19, 5 milyon konut stoğu var. 19,5 milyon konut stoğunun hâlâ yarısına yakını salaştır, kaçaktır, depreme dayanıksızdır veya mühendislik biliminden yoksundur. Biz öncelikle deprem hattı üzerinde bulunan en salaş, en dayanıksız, kaçak, hazine arazileri üzerindeki kaçak binalardan başlayarak bunları dönüştüreceğiz. Türkiye’nin çok ciddi bir yenilenmeye ihtiyacı var.
* Hangi illerde başlayacak?
İstanbul, İzmir, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Bingöl, Van, Diyarbakır öncelikli yörelerimizdir.
* Nasıl tespit edilecek bu binalar?
Başladık tespit etmeye. Bununla ilgili çok ciddi firmalar var. Karot firmaları var, hem evin röntgenini çekecek hem de betonun dayanıklılığını ölçecek.
120 İMZA, 7′YE DÜŞECEK
* Mesela İmar Kanunu’nda ne gibi düzenlemeler öngörülüyor?
İmar Kanunu’nda bir defa yeknesaklık getireceğiz. Her belediye kendi istediği gibi imar yönetmeliği yapamayacak. Belediyeler rahatlayacak, ama imar bütünlüğü de sağlanacak. İmar Kanunu da denetim esaslı bir yapıya kavuşacak. Bir imar ruhsatı, bir inşaat ruhsatı alıncaya kadar 120 imza atılıyor, 70 belge alıyorsunuz, biz bunu düşürebilirsek 7′ye düşüreceğiz. 7 belge ile inşaat ruhsatını alacak, ama inşaatın her safhasında temeli dökerken, kolon dökerken, zemin dökerken, kalıp yaparken her safhasında denetlenecek. İmar Kanunu’nda bunu getireceğiz. İmar Kanunu’nun 18. maddesinde daha rahat terk yapılabilmesi, parsellerin daha rahat hamur edilebilmesi, ada bazında parsellerin hamur edilmesi yeniden düzenlenecek. İmar Kanunu’nu günün şartlarına uygun hale getireceğiz.
HIZLI KAMULAŞTIRMA İÇİN YASAL ALT YAPI HAZIRLANIYOR
* Nasıl yıkılacak bu binalar?
Vatandaşlara “Sen buraya kiraya taşın” diyeceğiz, vatandaşın durumu müsait değilse ona her türlü yardımı yapacağız. Elimizde konut varsa, “Bu konuta taşın” diyeceğiz, eğer “Kardeşim benim evimin parasını verin ben gideceğim” diyorsa vereceğiz parasını gidecek. Eğer oradaki enkazının bedeli 20 lira ise biz ona 30 lira vereceğiz. Kentsel dönüşüm bölgesindeki bir vatandaşın tapulu mülkünün bedeli 60 lira ise biz ona 65 lira-70 lira vereceğiz. Evinin yerine ev yapabileceksek ona “Şimdilik kirada otur, evinin yerine ev yapacağız, oradan sana ev vereceğiz” diyeceğiz. Bütün bu iyi niyete rağmen, vatandaş bunları kabul etmezse bunları kamulaştıracağız. Hızlı kamulaştırma çıkaracağız. Siyasi irade, kaçak yapılardan, depreme dayanıksız yapılardan artık Türkiye’yi kurtarma kararlılığında. Özellikle fay hattında kaçak, depreme dayanıksız binalar ya yıkılacak ya yıkılacak. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı “Benim siyasi hayatıma mâl olsa da artık depremlerde bu acıları yaşamak istemiyorum” diyebiliyorsa Türkiye bu binaları artık taşıyamaz. Bunun yasal alt yapısını hazırlıyoruz.
BÜTÜN DAİRELERLE ANLAŞMA ŞARTI KALKIYIR
* Hangi sıkıntıları yaşıyorsunuz ki yasal düzenlemeye ihtiyaç duyuyorsunuz?
Mesela kat irtifakı. Ana gayrimenkulde kat irtifakı kurulunca orada bir nevi ifraz oluyor. Yani ana gayrimenkul üzerinde 20 daire varsa, 20′ye bölünmüş ve müstakil bir gayrimenkul durumuna geliyor. Burada 20 dairenin 19′u ile anlaşıp birisiyle anlaşamazsak o binayı yıkamıyoruz.
* Nasıl bir düzenleme ile bu sorunu aşacaksınız?
Biz şimdi depreme dayanıksız olan, kaçak olan, salaş olan ve yıkılması gereken binaları iştirak halinde mülkiyet durumuna getireceğiz, bu mülkiyetlerde ortaklığın giderilmesi yolunu açacağız, izale-i şuyu davası açma yolunu açacağız. Kat irtifakını bozup, orayı tek parsel haline, yani hamur haline getirmeye çalışacağız. Bunu parsel bazında yapabileceğimiz gibi ada bazında da yapacağız. En önemli ayağı budur. Burada imar hakkı transferi yapacağız, menkullerin likitleştirilmesi imkânını getireceğiz. Gayrimenkul hakkının transferini, başka yere gitme hakkının transferini de yapacağız.
* Başka ne gibi yasal düzenlemeler yapılacak?
Önümüzdeki üç – dört ay içerisinde eksik kalan yasal alt yapıyı bitireceğiz. Tapu Kadastro Kanunu’nda, İmar Kanunu’nda, Medeni Kanun’da, Borçlar Kanunu’nda, Ceza Kanunu’nda, Yapı Denetim Yasası’nda yapı denetim sistemini çok daha reel hale getirecek, denetim odaklı bir yapı kuracak düzenlemeleri yapacağız. Yönetmelikler, tüzükler e genelgelerle ve teknik elemanlarla tamamlayacak, bir kontrol sistemi de kuracağız.
CEZALAR LAFTA KALMAYACAK
* Başbakan ‘yetkiyi gerekirse alacağız’ dedi, hangi yetkiler alınacak ve size süper yetki mi verilecek?
Belediyelerden yetki alma anlamında söylenmedi, yıkma ve kentsel dönüşüm konusunda söyledi. “Gerekirse” dedi, yani yıkma konusunda eğer belediyelerin gücü yetmezse, o zaman onlardan o yetkileri alıp, yıkma işini biz yürüteceğiz. Belediyelerin şu anda devam edilen yetkileriyle ilgili değil. İleride kentsel planlama konusunda nasıl plan yapacaklarının kaidelerini biz belirleyeceğiz. Plan kaidelerini, ruhsat verme kaidelerini, yönetmelik yapma, denetim kaidelerini getireceğiz.
O dönem bitti
* “Kimsenin gözünün yaşına bakılmayacak” diyorsunuz.
Bir insan eğer binasının zemin katında oto galerisi yapmak için bir kolonu kesiyorsa onun gözünün yaşına bakmayacağız. Eğer bir binada 5 katlı betonarmesi, statiği yapılmışsa, adam onun üzerine 2 kat daha kaçak çıkıyorsa onun gözünün yaşına bakılmayacak. Öyle lafta değil, bu cezalar artık çok ciddi biçimde uygulanacak. Bir yapı denetim kuruluşu, bir teknik müşavirlik kuruluşu eğer binasını denetlemiyorsa onun gözünün yaşına bakmayacağız. Bir masa üzerinde imza atarak denetim değil, bir ruhsat verene kadar adama her türlü işkenceyi yap, iflahını kes, ruhsat aldıktan sonra hak getire, daha hiç uğrama. Bu dönem bitti.
Seda ŞİMŞEK/BUGÜN
İş Bankası 370 TL Taksitle Ev Sahibi Yapıyor!
İş Bankası 370 TL Taksitle Ev Sahibi Yapıyor!
İş Bankası, ilk 6 ayda düşük taksit ödeme avantajıyla, aylık 370 TL’den başlayan taksit, uygun faiz seçenekleri, 120 aya varan vadelerle ev sahibi olma imkânı sunarken, dosya masrafında Aralık ayına özel indirim avantajı sağlıyor.
Maximum Kart sahiplerinin yanı sıra Maximum Kart’a başvurup kart talebi onaylanan İş Bankası müşterileri, en az bir adet otomatik ödeme talimatı vermeleri halinde, indirimli özel faiz oranlarından yararlanıyor. Söz konusu müşterilere, ev kredisi taleplerinde 1-24 ay arası vadelerde yüzde 0.74,24-60 ay arası vadelerde yüzde 0.79, 61-84 ay arası vadelerde 0.81, 85-120 ay arası vadelerde ise yüzde 0.83 faiz oranı uygulanıyor.
Yılbaşına kadar geçerli olacak kampanyada dosya masrafında yüzde 10 oranında indirim uygulanırken ekspertiz ücreti, konut sigortası primi, DASK poliçesi ve hayat sigortası bedelleri aynca tahsil ediliyor.
Hürriyet Emlak
Erdoğan Bayraktar: 10 Milyon Ev Risk Altında!
Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar, artık kimsenin ‘karlı iş’ diyerek müteahhitlik yapamayacağını söyledi. Bütün daire sahipleriyle anlaşma şartını kaldıracaklarını kaydeden Bayraktar, “çok ciddi bir denetim mekanizması oluşturacağız” dedi
TÜRKİYE’NİN YENİ ŞEHİRLERİ YÜKSELECEK
TOKİ’de önemli işlere imza attı, artık Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar. Van’da yaşanan depremin ardından Van’a ilk gidenlerden. Bayraktar, izlenimlerini şöyle anlatıyor: “Vatandaşın yanındayız, onlarla hemhal olduk. Vatandaşlar arasında ayrımcılık yapan belasını bulur. Köylere pırıl pırıl 1 katlı, 2 katlı, hayvan barınakları olan çağdaş evler yapacağız. Erciş’te ve Van’da modern siteler yapacağız, insanlarımızı bu evlere yerleştireceğiz. Şu anda ön geçici iskan için çadırları dağıttık, çadır kentleri kurduk, arkasından kışı atlatmak için Mevlana evleri ve konteynerleri getirmeye başladık, 10-15 gün içinde kalıcı konut ihalelerini yapacağız, gelecek sene bu vakitler gelmeden de kalıcı konutlar vatandaşa teslim edilecek. Modern, depreme dayanıklı, sosyal donatıları olan yerleşim birimleri kurulacak. Depremden zarar gören Van Belediyesi’nin, Erciş Belediyesi’nin, belde belediyelerimizin İller Bankası’na olan borçlarını 1 yıl faizsiz olarak erteliyoruz.” Bir afet karşısında Türkiye’nin hemen bütün bölgelerinde karşılaşılacak manzara farklı olmayacak. Bu gerçeği değiştirmek için heyecanlı, azimli.
TÜRKiYE’DE 10 MiLYON BiNA RiSK ALTINDA
* Erciş’te gördük, mesela bir bina çökmüş, hemen yanındaki bina ayakta. Yapılar neden denetlenemiyor?
Devletin yargı, denetim ve güvenlik olmak üzere 3 görevi var. Gelişmiş ve modern ülkelerde, denetim ağırlıklı bir yapı vardır. Türkiye de geldiği pozisyon itibariyle özellikle yapı, inşaat ve üst yapılarda bundan sonra artık ruhsat işkenceli değil, denetim odaklı bir yapıyı kurmak zorundadır. Bizim bakanlığımız da onun için kuruldu, öncelikli görevimiz yapı sistemini kaliteli hale getirmek.
TEKNİK MÜŞAVİRLİK SİSTEMİ
* Nasıl kurulacak bu yapı?
Bundan sonra yapıları zemin etüdünden tutunuz da iskân müsaadesine kadar olan safhasında çok ciddi bir denetim mekanizması oluşturacağız. Yapı denetim kuruluşlarını ‘A,B,C,D’ diye kategorize edeceğiz ve teknik müşavirlik kuruluşları haline dönüştüreceğiz.
* Ne yapacak bu teknik müşavirlik kuruluşları?
Teknik müşavirlik kuruluşları müteahhitliğin dışında inşaat sektörüyle ilgili her işi yapabilecekler. Proje de yapabilecekler, denetim de yapabilecekler. Yalnız kendi yaptıkları projeyi kendileri denetleyemeyecek. Yapı sahibi, yapıyı yapan müteahhit, yapının fenni mensulü, yapıyı denetleyen teknik müşavirlik kuruluşu, bunu denetleyen belediyeler, zincirleme bir şekilde hepsi sorumlu olacak.
* Genellikle sorumluluklar lafta kalıyor.
Bu sorumluluk lafta kalmayacak. Başta maddi cezalar olmak üzere, yapım sırasında ciddi para cezaları, arkasından kapatma cezaları ve disiplin cezaları olmak üzere kişinin konumuna göre cezalar getireceğiz. Hafiften ağıra doğru uygulanabilir cezalar olacak. Nasıl polis sisteminde, vergi sisteminde, zabıta sisteminde, sağlık sisteminde bir denetim varsa yapı sisteminde aynı şekilde bir denetim sistemini kuracağız.
* Müteahhitliğe nasıl bir düzenleme getirilecek?
Hem müteahhitlikte hem de ustalık, kalfalıkta sertifikasyon sistemini getireceğiz. Yani artık kimse elindekini satıp “müteahhitlikte kâr var” deyip müteahhitlik yapamayacak. Yaparsa teknik müşavirlik sorumluluğunda yapabilecek, kendi başına müteahhitlik yapamayacak.
İŞTE ÖNCELİKLİ İLLER
* Şu anda kaç konut var denetime girecek?
19, 5 milyon konut stoğu var. 19,5 milyon konut stoğunun hâlâ yarısına yakını salaştır, kaçaktır, depreme dayanıksızdır veya mühendislik biliminden yoksundur. Biz öncelikle deprem hattı üzerinde bulunan en salaş, en dayanıksız, kaçak, hazine arazileri üzerindeki kaçak binalardan başlayarak bunları dönüştüreceğiz. Türkiye’nin çok ciddi bir yenilenmeye ihtiyacı var.
* Hangi illerde başlayacak?
İstanbul, İzmir, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Bingöl, Van, Diyarbakır öncelikli yörelerimizdir.
* Nasıl tespit edilecek bu binalar?
Başladık tespit etmeye. Bununla ilgili çok ciddi firmalar var. Karot firmaları var, hem evin röntgenini çekecek hem de betonun dayanıklılığını ölçecek.
120 İMZA, 7′YE DÜŞECEK
* Mesela İmar Kanunu’nda ne gibi düzenlemeler öngörülüyor?
İmar Kanunu’nda bir defa yeknesaklık getireceğiz. Her belediye kendi istediği gibi imar yönetmeliği yapamayacak. Belediyeler rahatlayacak, ama imar bütünlüğü de sağlanacak. İmar Kanunu da denetim esaslı bir yapıya kavuşacak. Bir imar ruhsatı, bir inşaat ruhsatı alıncaya kadar 120 imza atılıyor, 70 belge alıyorsunuz, biz bunu düşürebilirsek 7′ye düşüreceğiz. 7 belge ile inşaat ruhsatını alacak, ama inşaatın her safhasında temeli dökerken, kolon dökerken, zemin dökerken, kalıp yaparken her safhasında denetlenecek. İmar Kanunu’nda bunu getireceğiz. İmar Kanunu’nun 18. maddesinde daha rahat terk yapılabilmesi, parsellerin daha rahat hamur edilebilmesi, ada bazında parsellerin hamur edilmesi yeniden düzenlenecek. İmar Kanunu’nu günün şartlarına uygun hale getireceğiz.
HIZLI KAMULAŞTIRMA İÇİN YASAL ALT YAPI HAZIRLANIYOR
* Nasıl yıkılacak bu binalar?
Vatandaşlara “Sen buraya kiraya taşın” diyeceğiz, vatandaşın durumu müsait değilse ona her türlü yardımı yapacağız. Elimizde konut varsa, “Bu konuta taşın” diyeceğiz, eğer “Kardeşim benim evimin parasını verin ben gideceğim” diyorsa vereceğiz parasını gidecek. Eğer oradaki enkazının bedeli 20 lira ise biz ona 30 lira vereceğiz. Kentsel dönüşüm bölgesindeki bir vatandaşın tapulu mülkünün bedeli 60 lira ise biz ona 65 lira-70 lira vereceğiz. Evinin yerine ev yapabileceksek ona “Şimdilik kirada otur, evinin yerine ev yapacağız, oradan sana ev vereceğiz” diyeceğiz. Bütün bu iyi niyete rağmen, vatandaş bunları kabul etmezse bunları kamulaştıracağız. Hızlı kamulaştırma çıkaracağız. Siyasi irade, kaçak yapılardan, depreme dayanıksız yapılardan artık Türkiye’yi kurtarma kararlılığında. Özellikle fay hattında kaçak, depreme dayanıksız binalar ya yıkılacak ya yıkılacak. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı “Benim siyasi hayatıma mâl olsa da artık depremlerde bu acıları yaşamak istemiyorum” diyebiliyorsa Türkiye bu binaları artık taşıyamaz. Bunun yasal alt yapısını hazırlıyoruz.
BÜTÜN DAİRELERLE ANLAŞMA ŞARTI KALKIYIR
* Hangi sıkıntıları yaşıyorsunuz ki yasal düzenlemeye ihtiyaç duyuyorsunuz?
Mesela kat irtifakı. Ana gayrimenkulde kat irtifakı kurulunca orada bir nevi ifraz oluyor. Yani ana gayrimenkul üzerinde 20 daire varsa, 20′ye bölünmüş ve müstakil bir gayrimenkul durumuna geliyor. Burada 20 dairenin 19′u ile anlaşıp birisiyle anlaşamazsak o binayı yıkamıyoruz.
* Nasıl bir düzenleme ile bu sorunu aşacaksınız?
Biz şimdi depreme dayanıksız olan, kaçak olan, salaş olan ve yıkılması gereken binaları iştirak halinde mülkiyet durumuna getireceğiz, bu mülkiyetlerde ortaklığın giderilmesi yolunu açacağız, izale-i şuyu davası açma yolunu açacağız. Kat irtifakını bozup, orayı tek parsel haline, yani hamur haline getirmeye çalışacağız. Bunu parsel bazında yapabileceğimiz gibi ada bazında da yapacağız. En önemli ayağı budur. Burada imar hakkı transferi yapacağız, menkullerin likitleştirilmesi imkânını getireceğiz. Gayrimenkul hakkının transferini, başka yere gitme hakkının transferini de yapacağız.
* Başka ne gibi yasal düzenlemeler yapılacak?
Önümüzdeki üç – dört ay içerisinde eksik kalan yasal alt yapıyı bitireceğiz. Tapu Kadastro Kanunu’nda, İmar Kanunu’nda, Medeni Kanun’da, Borçlar Kanunu’nda, Ceza Kanunu’nda, Yapı Denetim Yasası’nda yapı denetim sistemini çok daha reel hale getirecek, denetim odaklı bir yapı kuracak düzenlemeleri yapacağız. Yönetmelikler, tüzükler e genelgelerle ve teknik elemanlarla tamamlayacak, bir kontrol sistemi de kuracağız.
CEZALAR LAFTA KALMAYACAK
* Başbakan ‘yetkiyi gerekirse alacağız’ dedi, hangi yetkiler alınacak ve size süper yetki mi verilecek?
Belediyelerden yetki alma anlamında söylenmedi, yıkma ve kentsel dönüşüm konusunda söyledi. “Gerekirse” dedi, yani yıkma konusunda eğer belediyelerin gücü yetmezse, o zaman onlardan o yetkileri alıp, yıkma işini biz yürüteceğiz. Belediyelerin şu anda devam edilen yetkileriyle ilgili değil. İleride kentsel planlama konusunda nasıl plan yapacaklarının kaidelerini biz belirleyeceğiz. Plan kaidelerini, ruhsat verme kaidelerini, yönetmelik yapma, denetim kaidelerini getireceğiz.
O dönem bitti
* “Kimsenin gözünün yaşına bakılmayacak” diyorsunuz.
Bir insan eğer binasının zemin katında oto galerisi yapmak için bir kolonu kesiyorsa onun gözünün yaşına bakmayacağız. Eğer bir binada 5 katlı betonarmesi, statiği yapılmışsa, adam onun üzerine 2 kat daha kaçak çıkıyorsa onun gözünün yaşına bakılmayacak. Öyle lafta değil, bu cezalar artık çok ciddi biçimde uygulanacak. Bir yapı denetim kuruluşu, bir teknik müşavirlik kuruluşu eğer binasını denetlemiyorsa onun gözünün yaşına bakmayacağız. Bir masa üzerinde imza atarak denetim değil, bir ruhsat verene kadar adama her türlü işkenceyi yap, iflahını kes, ruhsat aldıktan sonra hak getire, daha hiç uğrama. Bu dönem bitti.
Seda ŞİMŞEK/BUGÜN
Her Okul Kendi Deprem Planını Kendisi Hazırlayacak!
Milli Eğitim Bakanlığı ile Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın ortaklaşa başlattığı proje kapsamında, her okul kendi Afet ve Acil Durum Planı’nı hazırlayacak
Milli Eğitim Bakanlığı ve Japonya’nın işbirliği ile hazırlanan projenin eğitmenlerinden Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Uzmanı Dr. Bülent Özmen, proje için 10 ilden 260′a yakın öğretmen seçtiklerini belirtti. Özmen, bu öğretmenlere okul afet ve acil durum yönetimi planlarının nasıl hazırlanması gerektiği konusunda eğitimler verildiğini söyledi. Özmen, şu bilgileri verdi: “Eğitim kapsamında öncelikle afetlere hazırlıklı olma, afet zararlarını en aza indirme, afet ve acil durum yönetimi planları, afet öncesi, sırası ve sonrasında neler yapılması gerektiği konusunda bilgiler aktarıldı. Bütün okullar afet ve acil durum yönetimi planlarını afet olmadan önce yapacak ve bu planları tatbikatlarla uygulayarak yaşabilecekleri olumsuzlukları önceden tespit ederek önlemlerini buna göre alacak. Projenin en önemli bölümü, bu planların zarar azaltma çalışmalarına öncelik verilerek yapılacak olması.”
ZARAR AZALTILACAK
Özmen,zarar azaltma çalışmaları kapsamında bütün okulların tehlike avı yaparak, yapısal ve yapısal olmayan tehlikeleri belirleyeceklerini ve buna göre önlemlerini alarak olası bir afetten en az zararla kurtulabilecek yöntemler geliştireceklerini belirtti. Böylece her okulun afet öncesi, sırası ve sonrasında neler yapması gerektiğini tek tek planlayacağını ve görülen aksaklıkları ilgili kurumların desteğini alarak gidereceğini ifade eden Özmen, “Milli Eğitim Bakanlığı, bu projeye büyük önem veriyor ve pilot okullardaki çalışmalar tamamlanır tamamlanmaz tüm Türkiye çapına yaygınlaştırılması planlanıyor” dedi. Özmen, “Eğitim materyalleri de geliştirilecek. Proje kapsamında 8. sınıfa kadar bütün ders müfredatı gözden geçirilerek gerekli düzeltmeler yapılacak” diye konuştu.
ON İL SEÇİLDİ
Proje kapsamındaki 10 pilot il İstanbul, Bursa, Balıkesir, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ, Çanakkale, Yalova, Bolu ve Düzce illeri olarak belirlendi. Proje; MEB, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi, Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi, Kızılay, UMKE ve çeşitli STK’larla gerçekleştiriliyor.
Yaşar Özay / SABAH
Binalara Enerji Kimlik Belgesi Zorunluluğu Başlıyor!
Binaların enerji tüketimini gösteren ”enerji kimlik belgeleri”, 1 Ocak’tan itibaren düzenlenmeye başlanacak.
Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği 5 Aralık 2009′da yürürlüğe girdiğinde enerji kimlik belgesi ile ilgili düzenleme önce 1 Temmuz 2010′a, daha sonra da gerekli altyapının hazır olmadığı gerekçesiyle 1 Ocak 2011′e ertelenmişti.
Önümüzdeki günlerde başlanacak uygulamayla, yeni yapılacak binalarda enerji kimlik belgesi düzenlenmesi zorunlu olacak.
Yeni yapılacak binalarda belge düzenlemesi proje üzerinden gerçekleştirileceği için vatandaşların bir sorumluluğu bulunmayacak, süreç projeciler tarafından yürütülecek.
Mevcut binalar için ise vatandaşların, 2017 yılına kadar Enerji Kimlik Belgelerini almaları gerekecek. Bunun için yetkilendirilmiş Enerji Verimlilik Danışmanlık Şirketlerine başvurmak gerekecek.
Bu binaların projesi bulunuyorsa, uzmanlarca tespit kısa sürede tamamlanabilecek. Eğer proje bulunmuyorsa binada, ısıtma sistemi, yalıtımı, geometrik yapısı, elektrik aydınlatma sistemi gibi unsurlara ilişkin etüt yapılacak.
Binanın enerji verimliliğiyle ilgili veriler, uzmanlar veya projeciler tarafından Bayındırlık ve İskan Bakanlığının web tabanlı hazırladığı BEP-TR programına girilecek. Programda, binaların metrekare başına düşen enerji tüketim miktarı ve karbondioksit salınımı hesaplanacak, binaya uygun enerji kimlik belgesini üretilecek.
A’dan G’ye kadar sınıflandırılan kimlik belgelerinde, A sınıfı enerji tüketimi açısından iyi, G sınıfı da oldukça kötü durumdaki binayı ifade edecek.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı yetkilisinin A.A muhabirine verdiği bilgiye göre, Enerji Kimlik Belgesi düzenlenmesi sürecinde, metrekare başına maliyetin 1 lira civarında olması bekleniyor.
Enerji Verimlilik Danışmanlık Şirketlerince yürütülecek süreçte fiyatın piyasa koşullarında oluşacağına vurgu yapan yetkili, ”Yurtdışında, metrekare başına 1-2 avro arasında değişen rakamlarda yapıyorlar. Türkiye’de bununla ilgili henüz rayiç belirlenmiş değil. Bizim tahminimiz, öngörümüz 1 liralar civarında olacak. 100 metrekarelik bir daire için 100 liralık bir maliyet, 10 daireli bir apartmanda bu 1.000 lirayı bulur” dedi.
”İYİLEŞTİRME İÇİN ZORUNLULUK YOK”
”Binası için G sınıfı Enerji kimlik belgesi düzenlenmiş bir vatandaşı nasıl bir süreç bekliyor” sorusu üzerine yetkili, binada iyileştirmeyle ilgili bir zorunluluk, yaptırım bulunmadığının altını çizdi.
Yetkili, ”Belgeyi düzenleyen şirket size şunu söyleyecek; Siz G sınıfı çıkmışsınız ama şu şu işlemleri yaparsanız, C sınıfı olabilirsiniz, bunun için şu kadar maliyetiniz olacak, geri dönüşüm süresi de 3 yıl, 5 yıl olacak. Yaptırmak isterseniz, bu çerçevede yaptırın.
Herhangi bir zorlama söz konusu olamayacak. Vatandaşlar sadece kimlik belgesi almakla yükümlü” dedi.
Binasında iyileştirme yapmak isteyenlere yönelik Bakanlık olarak finansman modelleri üzerinde çalıştıklarını, ancak bu çalışmanın henüz tamamlanmadığını kaydetti. Yetkili, finans modelinin temelde düşük faizli krediye dayandığını, belki teşvik mekanizmalarının da dahil edilebileceğini söyledi.
”MEVCUT BİNALARDA ENERJİ İSRAFI ÇOK”
Yetkili uygulamanın amacı hakkında bilgi verirken de öncelikle bilinç yaratmayı istediklerini belirterek, şunları kaydetti:
”Bir araba alıyoruz, araba 100 kilometrede 5 litre yakıyorsa iyi, 10 litre yakıyorsa kötü diyoruz. Üstelik bu araba sürekli değil, kontağı çevirdiğimizde ancak enerji tüketiyor.
Yaşadığımız bina ise sürekli enerji tüketiyor ve biz ne kadar enerji tükettiğini bilmiyoruz. Enerji kimlik belgesi buna hizmet edecek.
Karşı bina metrekare başına 150 kilovat enerji tüketiyor A veya B sınıfı, bizim bina 250 kilovat tüketiyor, yaklaşık yüzde 70 daha fazla, G sınıfı. Demek ki biz o seviyeye çıkabiliriz, belge bize bunu gösteriyor.”
Özellikle mevcut binalarda enerji israfının çok fazla olduğunu kaydeden yetkili, binalarda yüzde 40-50 iyileştirme sağlanabileceğini ve enerji tüketiminin azalacağını öngördüklerini söyledi.
ENERJİ KİMLİK BELGESİ
Binanın enerji ihtiyacı, enerji tüketim sınıflandırması, yalıtım özellikleri ile ısıtma-soğutma sistemlerinin verimiyle ilgili bilgileri içeren belge, ”yeni tasarlanan binalar” için binanın tasarımında görev alan yetkili mimar ve mühendisler, ”mevcut binalar” için ise enerji verimliliği danışmanlık şirketlerince hazırlanacak ve ilgili idarece onaylanacak. Belge, yeni binalar için yapı kullanma izin belgesinin ayrılmaz parçası olacak.
Enerji kimlik belgesinin bir nüshası bina sahibi, yöneticisi, yönetim kurulu veya enerji yöneticisi tarafından muhafaza edilecek, bir nüshası da bina girişinde rahatlıkla görülebilecek bir yerde bulundurulacak.
Enerji kimlik belgesine bakarak bir kişi oturacağı evde ne kadar enerji tüketileceğini anlayabilecek. Böylece ev satın alırken veya kiralarken yalıtımdaki eksikliklerin anlaşılması ve buna göre karar alınması mümkün olacak.
YAPI DENETİMİ DE YAYGINLAŞTIRILIYOR
Yapı Denetimi Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 2001 yılında 19 ilde pilot olarak başlatılan ”yapı denetimi” sistemi de 1 Ocak 2011 tarihi itibariyle yurt genelinde yaygınlaştırılacak.
Yasanın kapsamının genişletilmesiyle ilgili Bakanlar Kurulu kararı, temmuz ayında Resmi Gazetede yayımlanmış, yürürlük tarihi olarak da 1 Ocak 2011 belirlenmişti.
Buna göre yeni yılda, Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Düzce, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova’da uygulanan yapı denetimi, 62 ilde daha uygulamaya konulacak.
Sistemle, kamuya ait yapı ve tesisler ile yasada belirtilen ruhsata tabi olmayan yapılar hariç özel binalar yapı denetimine tabi olacak. Yapılar, Bayındırlık ve İskan Bakanlığından aldığı izin belgesiyle çalışan, tüzel kişiliğe sahip yapı denetim kuruluşlarınca denetleniyor.
Halen 62 ilde uygulanan, ”inşaat mühendisi, makine mühendisi, elektrik mühendisi ve mimar olmak üzere 4 ana meslekte fenni mesuliyete” tabi gerçekleştirilen ve bu nedenle ”4′lü TUS” olarak adlandırılan denetim sistemi de kalkmış olacak.
AA
Kaçak Yapıların Ortadan Kaldırılması Bir Çok Sorunu Tetikler!
Tarhan Erdem, Van’daki deprem sonrası bir çok kalem erbabı gibi Türkiye’nin içinde bulunduğu yapı sorununa değindi. Erdem, Radikal Gazetesi’ndeki yazısında yapı çatısı altında birçok sorunun barındığına değindi
Başbakan Recep Erdoğan’ın, depremin ilk günlerinde “Kaçak yapıları gerekirse biz yıkarız” demesinden beş gün geçti geçmedi.
Ortaya çıkan taslak
Dün bir taslak internete düştü: Çıkarılacak ‘Dönüşüm Yasası’nda, yetkilerin bugünkünden daha da belirgin biçimde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda toplanması; denetim üst kurulu oluşturulması; yeterlik belgesi olmayanların müteahhitlik, kalfalık, ustalık yapmasının önlenmesi; Tapu, Kat Mülkiyeti, Medeni, İmar ve Ceza kanunlarının değiştirileceği; bütün yapıların envanterinin çıkarılması öngörülüyor muş. Habere göre uygulamaya Afyon, Denizli, Elazığ, Hakkâri, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Kütahya, Sakarya ve Van kentlerinden başlanacak ve Türkiye’deki binaların yaklaşık yarısı yenilenecekmiş!
Başbakan’m ortaya attığı işin tutarı en az 500 milyar liradır. Habere hâkim düşüncelerle ele alınıp, ilerlenemeyeceğini düşündüğümden, bu taslağın dikkate alınmayacağına inanıyorum.
Projeyi tanımlayalım
1950′de ülkede, iyi kötü 4 milyon ev vardı. O yılki 21 milyon nüfusumuz 2010 sonunda 53 milyon artarak 74 milyona ulaştı. 1950′deki mevcut konutların hepsinin kullanılmaya devam edildiğini varsaysak, 60 yılda 11 milyon ev yapmış olacaktık. Son yirmi yılda yapılan ev sayısının ortalama yılda 200 bin civarında olduğunu hatırlayalım.
Yaşadığımız ve çözme iddiasını seslendirdiğimiz problemi, sonuçta 53 milyon yeni doğan çocuğun konut ihtiyacı yaratmıştır.
Simdi herhalde 5 ile 10 yıl arasında 10 milyon konut yapılması hedefleniyor. Yani 60 yılda yaptığımızın yarısından fazlasını önümüzdeki on yılda yapmayı hedefliyoruz! Bu çok büyük bir projedir. Önce bu proje ortaya çıkmalıdır.
Bu projeyle birlikte ele alınacak kanunlar, haberde sayılanlarla birlikte, il özel idareleri, belediye ve son yıllarda eklenen büyükşehir belediyeleri kanunlarıdır. Tanzimat’tan bu yana, özellikle 1950 sonrası bu kanunlar pek çok kez yeni baştan yazılmış, her yeni yazılan üzerinde sık sık değişiklik yapılmıştır.
Çok değişiklik nedensiz değildir; toplum değişiminin olmazsa olmaz parçası konuttur. Konut ve onun altyapısı yol, kanalizasyon gibi yapılar, insan yaşamının yandaşı sanayi yapıları hep konuştuğumuz kanunlarla düzenlenir.
60 yılın sevapları, günahları
Son 60 yılın sevapları ve günahları, 53 milyonun ihtiyacının yarattığı sorunları çözmek için çıkarılan bu kanunlar ve uygulamalarında gizlidir.
Bazılarının depremde yıkılmayan, bazılarının yıkılan konutlarda oturmaları… Toplumdaki mutluluklar, bedbahtlıklar… Mafya, karapara, kayıtdışılık… Fakirleşme, para kaybetme, kolay ve haksız para kazanma, kolay zengin olma… Özetle, toplumdaki çelişkiler ve haksızlıklar hep bu kanunların günlük sıkıştırmalarla, aceleyle bir ucunu değiştirme sonucu ortaya çıkmış, ama sorun büyümüş, önlenememiştir. Bu kez de depremin sıkıştırmasıyla zaman kaybetmeyelim, projeyi bütünüyle ele alalım!
TMMOB Başkanı ne derse desin, ilk sıraya kimi koyarsa koysun, sorun siyaset adamlarının, belediye başkanlarının, müteahhitlerin, mühendislerin birine bağlanamaz; hiçbiri tek suçlu olmadığı gibi, hiçbiri suçsuz da değildir.
Sistem sorunu
Toplumsal sistemin yarattığı bir sorunu konuşuyoruz. İlk söylenebilecek olan şu-dur: Konut ve getirdiği sorunlar, halkın en önemli ve en büyük ihtiyacıdır; halkın her değerini, yaşamının her anını etkiler.
Halka inananlar, konut meselesinde halkı konut konusunun çözümünde devre dışı bırakamazlar. 60 yıldır eski anlayışla konut ve yapı işinde merkezi idare anlayışı sürdürülmüş ama konut sorunu ve yan sorunları çözülememiştir.
Konut konusu yerinden yönetim konularının başında gelir, gelmelidir. İddiamın gerekçelerini ve dayandığı örnekleri bu yazıya sıkıştıramam; proje ortaya çıkınca yeniden ele alacağım.
Tarhan Erdem/Radikal Gazetesi
Erdoğan Bayraktar: 10 Milyon Ev Risk Altında!
Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar, artık kimsenin ‘karlı iş’ diyerek müteahhitlik yapamayacağını söyledi. Bütün daire sahipleriyle anlaşma şartını kaldıracaklarını kaydeden Bayraktar, “çok ciddi bir denetim mekanizması oluşturacağız” dedi
TÜRKİYE’NİN YENİ ŞEHİRLERİ YÜKSELECEK
TOKİ’de önemli işlere imza attı, artık Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar. Van’da yaşanan depremin ardından Van’a ilk gidenlerden. Bayraktar, izlenimlerini şöyle anlatıyor: “Vatandaşın yanındayız, onlarla hemhal olduk. Vatandaşlar arasında ayrımcılık yapan belasını bulur. Köylere pırıl pırıl 1 katlı, 2 katlı, hayvan barınakları olan çağdaş evler yapacağız. Erciş’te ve Van’da modern siteler yapacağız, insanlarımızı bu evlere yerleştireceğiz. Şu anda ön geçici iskan için çadırları dağıttık, çadır kentleri kurduk, arkasından kışı atlatmak için Mevlana evleri ve konteynerleri getirmeye başladık, 10-15 gün içinde kalıcı konut ihalelerini yapacağız, gelecek sene bu vakitler gelmeden de kalıcı konutlar vatandaşa teslim edilecek. Modern, depreme dayanıklı, sosyal donatıları olan yerleşim birimleri kurulacak. Depremden zarar gören Van Belediyesi’nin, Erciş Belediyesi’nin, belde belediyelerimizin İller Bankası’na olan borçlarını 1 yıl faizsiz olarak erteliyoruz.” Bir afet karşısında Türkiye’nin hemen bütün bölgelerinde karşılaşılacak manzara farklı olmayacak. Bu gerçeği değiştirmek için heyecanlı, azimli.
TÜRKiYE’DE 10 MiLYON BiNA RiSK ALTINDA
* Erciş’te gördük, mesela bir bina çökmüş, hemen yanındaki bina ayakta. Yapılar neden denetlenemiyor?
Devletin yargı, denetim ve güvenlik olmak üzere 3 görevi var. Gelişmiş ve modern ülkelerde, denetim ağırlıklı bir yapı vardır. Türkiye de geldiği pozisyon itibariyle özellikle yapı, inşaat ve üst yapılarda bundan sonra artık ruhsat işkenceli değil, denetim odaklı bir yapıyı kurmak zorundadır. Bizim bakanlığımız da onun için kuruldu, öncelikli görevimiz yapı sistemini kaliteli hale getirmek.
TEKNİK MÜŞAVİRLİK SİSTEMİ
* Nasıl kurulacak bu yapı?
Bundan sonra yapıları zemin etüdünden tutunuz da iskân müsaadesine kadar olan safhasında çok ciddi bir denetim mekanizması oluşturacağız. Yapı denetim kuruluşlarını ‘A,B,C,D’ diye kategorize edeceğiz ve teknik müşavirlik kuruluşları haline dönüştüreceğiz.
* Ne yapacak bu teknik müşavirlik kuruluşları?
Teknik müşavirlik kuruluşları müteahhitliğin dışında inşaat sektörüyle ilgili her işi yapabilecekler. Proje de yapabilecekler, denetim de yapabilecekler. Yalnız kendi yaptıkları projeyi kendileri denetleyemeyecek. Yapı sahibi, yapıyı yapan müteahhit, yapının fenni mensulü, yapıyı denetleyen teknik müşavirlik kuruluşu, bunu denetleyen belediyeler, zincirleme bir şekilde hepsi sorumlu olacak.
* Genellikle sorumluluklar lafta kalıyor.
Bu sorumluluk lafta kalmayacak. Başta maddi cezalar olmak üzere, yapım sırasında ciddi para cezaları, arkasından kapatma cezaları ve disiplin cezaları olmak üzere kişinin konumuna göre cezalar getireceğiz. Hafiften ağıra doğru uygulanabilir cezalar olacak. Nasıl polis sisteminde, vergi sisteminde, zabıta sisteminde, sağlık sisteminde bir denetim varsa yapı sisteminde aynı şekilde bir denetim sistemini kuracağız.
* Müteahhitliğe nasıl bir düzenleme getirilecek?
Hem müteahhitlikte hem de ustalık, kalfalıkta sertifikasyon sistemini getireceğiz. Yani artık kimse elindekini satıp “müteahhitlikte kâr var” deyip müteahhitlik yapamayacak. Yaparsa teknik müşavirlik sorumluluğunda yapabilecek, kendi başına müteahhitlik yapamayacak.
İŞTE ÖNCELİKLİ İLLER
* Şu anda kaç konut var denetime girecek?
19, 5 milyon konut stoğu var. 19,5 milyon konut stoğunun hâlâ yarısına yakını salaştır, kaçaktır, depreme dayanıksızdır veya mühendislik biliminden yoksundur. Biz öncelikle deprem hattı üzerinde bulunan en salaş, en dayanıksız, kaçak, hazine arazileri üzerindeki kaçak binalardan başlayarak bunları dönüştüreceğiz. Türkiye’nin çok ciddi bir yenilenmeye ihtiyacı var.
* Hangi illerde başlayacak?
İstanbul, İzmir, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Bingöl, Van, Diyarbakır öncelikli yörelerimizdir.
* Nasıl tespit edilecek bu binalar?
Başladık tespit etmeye. Bununla ilgili çok ciddi firmalar var. Karot firmaları var, hem evin röntgenini çekecek hem de betonun dayanıklılığını ölçecek.
120 İMZA, 7′YE DÜŞECEK
* Mesela İmar Kanunu’nda ne gibi düzenlemeler öngörülüyor?
İmar Kanunu’nda bir defa yeknesaklık getireceğiz. Her belediye kendi istediği gibi imar yönetmeliği yapamayacak. Belediyeler rahatlayacak, ama imar bütünlüğü de sağlanacak. İmar Kanunu da denetim esaslı bir yapıya kavuşacak. Bir imar ruhsatı, bir inşaat ruhsatı alıncaya kadar 120 imza atılıyor, 70 belge alıyorsunuz, biz bunu düşürebilirsek 7′ye düşüreceğiz. 7 belge ile inşaat ruhsatını alacak, ama inşaatın her safhasında temeli dökerken, kolon dökerken, zemin dökerken, kalıp yaparken her safhasında denetlenecek. İmar Kanunu’nda bunu getireceğiz. İmar Kanunu’nun 18. maddesinde daha rahat terk yapılabilmesi, parsellerin daha rahat hamur edilebilmesi, ada bazında parsellerin hamur edilmesi yeniden düzenlenecek. İmar Kanunu’nu günün şartlarına uygun hale getireceğiz.
HIZLI KAMULAŞTIRMA İÇİN YASAL ALT YAPI HAZIRLANIYOR
* Nasıl yıkılacak bu binalar?
Vatandaşlara “Sen buraya kiraya taşın” diyeceğiz, vatandaşın durumu müsait değilse ona her türlü yardımı yapacağız. Elimizde konut varsa, “Bu konuta taşın” diyeceğiz, eğer “Kardeşim benim evimin parasını verin ben gideceğim” diyorsa vereceğiz parasını gidecek. Eğer oradaki enkazının bedeli 20 lira ise biz ona 30 lira vereceğiz. Kentsel dönüşüm bölgesindeki bir vatandaşın tapulu mülkünün bedeli 60 lira ise biz ona 65 lira-70 lira vereceğiz. Evinin yerine ev yapabileceksek ona “Şimdilik kirada otur, evinin yerine ev yapacağız, oradan sana ev vereceğiz” diyeceğiz. Bütün bu iyi niyete rağmen, vatandaş bunları kabul etmezse bunları kamulaştıracağız. Hızlı kamulaştırma çıkaracağız. Siyasi irade, kaçak yapılardan, depreme dayanıksız yapılardan artık Türkiye’yi kurtarma kararlılığında. Özellikle fay hattında kaçak, depreme dayanıksız binalar ya yıkılacak ya yıkılacak. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı “Benim siyasi hayatıma mâl olsa da artık depremlerde bu acıları yaşamak istemiyorum” diyebiliyorsa Türkiye bu binaları artık taşıyamaz. Bunun yasal alt yapısını hazırlıyoruz.
BÜTÜN DAİRELERLE ANLAŞMA ŞARTI KALKIYIR
* Hangi sıkıntıları yaşıyorsunuz ki yasal düzenlemeye ihtiyaç duyuyorsunuz?
Mesela kat irtifakı. Ana gayrimenkulde kat irtifakı kurulunca orada bir nevi ifraz oluyor. Yani ana gayrimenkul üzerinde 20 daire varsa, 20′ye bölünmüş ve müstakil bir gayrimenkul durumuna geliyor. Burada 20 dairenin 19′u ile anlaşıp birisiyle anlaşamazsak o binayı yıkamıyoruz.
* Nasıl bir düzenleme ile bu sorunu aşacaksınız?
Biz şimdi depreme dayanıksız olan, kaçak olan, salaş olan ve yıkılması gereken binaları iştirak halinde mülkiyet durumuna getireceğiz, bu mülkiyetlerde ortaklığın giderilmesi yolunu açacağız, izale-i şuyu davası açma yolunu açacağız. Kat irtifakını bozup, orayı tek parsel haline, yani hamur haline getirmeye çalışacağız. Bunu parsel bazında yapabileceğimiz gibi ada bazında da yapacağız. En önemli ayağı budur. Burada imar hakkı transferi yapacağız, menkullerin likitleştirilmesi imkânını getireceğiz. Gayrimenkul hakkının transferini, başka yere gitme hakkının transferini de yapacağız.
* Başka ne gibi yasal düzenlemeler yapılacak?
Önümüzdeki üç – dört ay içerisinde eksik kalan yasal alt yapıyı bitireceğiz. Tapu Kadastro Kanunu’nda, İmar Kanunu’nda, Medeni Kanun’da, Borçlar Kanunu’nda, Ceza Kanunu’nda, Yapı Denetim Yasası’nda yapı denetim sistemini çok daha reel hale getirecek, denetim odaklı bir yapı kuracak düzenlemeleri yapacağız. Yönetmelikler, tüzükler e genelgelerle ve teknik elemanlarla tamamlayacak, bir kontrol sistemi de kuracağız.
CEZALAR LAFTA KALMAYACAK
* Başbakan ‘yetkiyi gerekirse alacağız’ dedi, hangi yetkiler alınacak ve size süper yetki mi verilecek?
Belediyelerden yetki alma anlamında söylenmedi, yıkma ve kentsel dönüşüm konusunda söyledi. “Gerekirse” dedi, yani yıkma konusunda eğer belediyelerin gücü yetmezse, o zaman onlardan o yetkileri alıp, yıkma işini biz yürüteceğiz. Belediyelerin şu anda devam edilen yetkileriyle ilgili değil. İleride kentsel planlama konusunda nasıl plan yapacaklarının kaidelerini biz belirleyeceğiz. Plan kaidelerini, ruhsat verme kaidelerini, yönetmelik yapma, denetim kaidelerini getireceğiz.
O dönem bitti
* “Kimsenin gözünün yaşına bakılmayacak” diyorsunuz.
Bir insan eğer binasının zemin katında oto galerisi yapmak için bir kolonu kesiyorsa onun gözünün yaşına bakmayacağız. Eğer bir binada 5 katlı betonarmesi, statiği yapılmışsa, adam onun üzerine 2 kat daha kaçak çıkıyorsa onun gözünün yaşına bakılmayacak. Öyle lafta değil, bu cezalar artık çok ciddi biçimde uygulanacak. Bir yapı denetim kuruluşu, bir teknik müşavirlik kuruluşu eğer binasını denetlemiyorsa onun gözünün yaşına bakmayacağız. Bir masa üzerinde imza atarak denetim değil, bir ruhsat verene kadar adama her türlü işkenceyi yap, iflahını kes, ruhsat aldıktan sonra hak getire, daha hiç uğrama. Bu dönem bitti.
Seda ŞİMŞEK/BUGÜN
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
Emlakçılık güven isleyen bir meslek olduğu herkes tarafından kabul gören bir gerçek. Yeni emlakçılık hayatına merhaba diyecek olan emlakçı...
-
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ VE PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇED VE PLAN İZLEME KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI 8/8/2...