Emlak dünyası, tapu mevzuatı ve tapu da yapılan işlemler hakkında bilgi, kişisel gelişim makale ve yazılarınız içerir.
1 Mart 2012 Perşembe
Konutlarda Kombi Kullanımında İncelikler
Kombi sahiplerinin yüzde 72′si yanlış kullanım nedeniyle fazladan doğalgaz faturası ödüyor. Alarko Carrier’ın bir araştırması, kombilerin periyodik bakımının yüzde 15 tasarruf sağladığını ortaya koydu
Kışın en soğuk geçtiği ocak ve şubat aylarına yaklaştığımız ve ısınma ihtiyacımızın giderek arttığı şu günlerde ısınmanın ekonomik yolları da kafamızı kurcalayan sorulardan biri haline gelmeye başladı. Doğalgazın Türkiye geneline yayılmasıyla kombi kullanımındaki artış faturaya yansıyınca tasarruf daha da önemli bir hale geldi. Alarko Carrier tarafından yaptırılan Kombi Kullanım Alışkanlıkları Araştırması, tüketicilerin kombi kullanımında yaptığı yanlışları ortaya koyuyor. Araştırma sonuçlarını değerlendiren Alarko Carrier Genel Müdür Yardımcısı Kemal Bıçakçı, kombilerin doğru kullanımının ve periyodik yaptırılan bakımın yüzde 15′in üzerinde tasarruf sağladığını belirtti. Kombilerin kaç derecede çalıştırılacağı, hem konfor şartları hem de enerji ekonomisi açısından önem taşıyor. Bıçakçı, Türk halkının yalnızca yüzde 28′inin kombilerini doğru ve ekonomik kullandığına dikkat çekti.
815 kişi ile görüşerek yapılan araştırmaya göre, kullanıcıların yüzde 24,9′u evdeyken ve evden çıkarken kombilerini normal ısı derecesinde açık tutuyor. Yüzde 18,7′si, kombilerini evdeyken normal ısı derecesinde tutarken, dışarı çıkarken kapatıyor. Oysa kombilerin evde iken normal ısı derecesinde çalıştırılması, evde olunmadığı zaman ise ekonomi sıcaklığına getirilmesi tavsiye ediliyor. Araştırma, Türk halkının yalnızca yüzde 28,1′inin kombilerini buna uygun, doğru ve ekonomik şekilde kullandığını gösteriyor. Katılımcıların yüzde 61′i gece yatarken de kombilerini aynı ısı ayarında bırakırken, yüzde 39′u kombilerinin ısı ayarlarını ekonomik seviyeye getiriyor. Ekonomik kullanım için gece yatarken de kombinin ısı ayarını düşürmek gerekiyor. Gece, kombisi tamamen kapatılan bir evin, gündüz istenilen konfor sıcaklığına gelmesi için harcanacak enerji, gece evin ekonomi sıcaklığında tutulması için harcanacak enerjiden daha çok oluyor. Tüketicilerin yüzde 24,8′inin, kombilerini, 60 santigrat ve üzerinde çalıştırdığını gösteriyor. Kombinin 60 santigrat ve üzerinde çalışması, evin yaklaşık 23-24 santigrat sıcaklıkta tutulduğu anlamına geliyor. Bu da yüzde 18-24 arasında fazla yakıt tüketildiğini ortaya koyuyor.
Zaman
Bağımsız Bölümün Ne Maksatla Kullanılacağı Tapuda Görülür!
Tamer Heper, Posta Gazetesi’nde “Umarım yanlış anlamışsınızdır” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Heper köşesinde bağımsız bölümün ne maksatla kullanılacağının tapuda belirtildiğine değinerek konu ile ilgili okuyucusunun sorusuna yanıt arıyor…..
Soru:
Küçük bir işhanının girişirîde iki metrekarelik bir alanın tapulu sahibiyim. Burası çay ocağı olmak üzere inşa edilmiş. Bir bağımsız bolum maliki buranın ortak alan olduğunu iddia ederek dava açtı, davayı kaybetti. Buranın bağımsız bölüm olduğu, bana ait olduğu tespit edildikten sonra hakim 33′üncü maddeye göre benim bu yeri çay ocağı olarak işletmem için bana 30 gün süre verdi. Böyle emirle işyeri açılır mı? Üstelik işhanının altında çayı kahvesi oları pastane var, yani ben işyeri açsam tek bardak çay satamam. Üstelik benim yapacağım iş de değil. Böyle karar olur mu? H.K.
Cevap: ilginç Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 33′üncü maddesi hakime gereken hallerde uygun bulacağı kararı verebileceğini söylüyor. Ancak bu tedbir makul ve mantıklı olmalı. Sair hukuki konularla çatışmamalıdır. Sizin olayınıza benzer olaylar şöyledir: Bir bağımsız bölümün ne maksatla kullanılacağı tapuda görülür. Meskendir, işyeridir, depodur. Bunlar tapu kütüğünde ve tapu senedinde görülür. Ancak buna aykın davranış görülmektedir. Örneğin meskenlerde işyeri açılması, deponun meskene kiralanması gibi. Bu gibi hallerde mahkemeye başvurulduğunda hakim örneğin otuz gun içinde eski hale getirilmesi kararı verir. Yani işyerine dönüştürülen meskenin yeniden mesken haline getirilmesine veya mesken haline dönüştürülen deponun yeniden depo haline dönüştürülmesine karar verir. Sizin olayda olsa olsa tapuda işyeri (çay ocağı) olarak görülen bu yeri, yine örnek olarak söylöyeyim, depoya çevirdiyseniz hakim ışyenne dönüştürülmesi için size otuz gün süre verebilir. Ancak size bu yeri çay ocağı olarak işletmek için süre veremez.
Çünkü herkes ticaret yapmakta serbesttir. Bu bir özgürlüktür. Dolayısı ile size zorla çay ocağı işleteceksin demek sizin temel özgürlüğünüze müdahaledir. İster bir işyeri açarsınız, isterseniz açmazsınız, açma konusunda zorlanamazsınız, işyerini mesken yapma denilir ama işyerinde gel çay ocağı aç işlet denmez. Diyorum ki yukanda anlattığım şekilde, acaba dükkanı-işyerını eski haline getir gibi bir karar çıktı da siz mi yanlış yorumluyorsunuz? Bir de yeri gelmişken bir noktaya daha dikkat çekmek isterim. Tapuda bağımsız bölümlenn mesken, işyeri, depo olarak tescili mümkün. Ancak işyeri ayırımı yapmak yanlış. Işyennı örneğin, manav veya kasap diye nitelemek olmaz. Bunun tescilinin tapuda yapılmaması lazım. Ancak yapıldığını görüyorum. Bu husus da kısa zamanda önemli problemlere neden oluyor, iş kolu açıkça belirtildiğinde onu, “bu yer işyeridir” diye anlamak gerekir. Dikkat çekeyim istedim.
Posta/Tamer Heper
Aidat Ödemezseniz Binada Hizmet Aksar!
Tamer Heper, Posta Gazetesi’ndeki bugünkü köşesinde ” Haksızsınız “başlıklı yazıyı kaleme aldı. Soru: Yeni eve taşınırken gece asansör yanındaki boşluğa bıraktığım eşyam çalındı. Yönetici “İlgilenirim” dedi ama üç ay sonunda bir sonuç çıkmadı…
Soru: Yeni eve taşınırken gece asansör yanındaki boşluğa bıraktığım eşyam çalındı. Yönetici “İlgilenirim” dedi ama üç ay sonunda bir sonuç çıkmadı. Ben de eşyamın bedeli ödenene kadar aidat ödemiyorum. Bunda haklı mıyım? • İ.İ.
Cvep: Doğrusu haklısınız diyemeyeceğim, zira eşyanızın çalınması başka, aidat ödemesi başka konular. Sizin eşyanız çalındı ise apartman ne yapsın? Yönetici ne yapsın? Yönetici yasada gösterilen görevleri ve kat malikleri kurulunda alınan kararlar içinde kendine düşen görevleri yapar. Bunlar içinde “Daireleri hırsızdan korur” veya “Daire sahiplerinin dışarı koyduğu eşyayı hırsızlardan korur” diye bir görevi yoktur. Bu halde yönetici de sorumlu değildir, diğer kat malikleri de. Ama siz aidat ödemezseniz binada hizmet aksar, yani daire sahipleri cezalandırılmış olur. Ayrıca zararınızı daire sahiplerine ödetmiş olursunuz ki böyle bir şeye hakkınız yoktur. Yani başında söylediğim sözü tekrar edeceğim, doğru yapmıyorsunuz. Yazımın sonunda da bir hatırlatma yapma ihtiyacı duyuyorum. Benden lütfen özel yanıt istemeyin. Telefonla, mektupla veya mail yoluyla özel yanıt veremiyorum. Keşke verebilsem ama imkan yok, bir kere daha hatırlatayım.
Posta/Tamer Heper
Kira Vergisinde İnce Noktalar
2006 yılında, kira geliri elde edenlerin, 1-15 Mart 2007 tarihleri arasında beyanname vermeleri ve tahakkuk eden verginin de yarısını ödemeleri gerekiyor.
Kira geliri elde eden lerin, merak ettiği bazı konular aşağıda açıklanmıştır.
1- Konutunu Kiraya Verip Kirada Oturanlar
Bu durumda olanlar, “Gerçek gider” yöntemini seçerlerse, tahsil ettikleri kiradan, ödedikleri kirayı düşebilirler. Ödedikleri kira daha fazla ise, beyanname verirler ancak vergi ödemezler.
Ödenen konut kirası, eşe ait konut kira gelirinden indirilemez. Ancak, kira sözleşmesinin, kira geliri elde eden eş adına değiştirilmesi halinde, indirilmesi mümkündür.
2- Kira Gelirinin Tahsil Edilmeyen Kısmı
Kira gelirleri beyan edilirken, tahsil edilen ayların kirası beyan edilecek. Ancak, 2005 yılı kirasının bir kısmı 2006′da tahsil edilmişse, o da 2006 yılı kira geliri olarak beyan edilecek.
3- Konut Kira İstisnası Her Ev için mi?
Hayır. 2006 yılında 2.200 YTL (2007 yılında da 2.300 YTL) olan, konut kira gelirleri istisnası, kira geliri elde edilen her ev için değil, toplam kira gelirine uygulanır.
4- Karı ve Kocanın Kira Gelirleri
Karı ve kocanın ayrı ayrı kira gelirleri varsa, her ikisi de bu gelirlerini ayrı ayrı beyan ederler ve istisnadan da ayrı ayrı yararlanırlar.
5- Hem İşyeri Hem de Konut Kira Geliri Olanlar
2006 yılı konut kira geliri, 2.200 YTL’yi aştığında, beyanı gerekiyor. Maliye Bakanlığı görüşüne göre; konut kirasının yanısıra işyeri kira geliri de elde edenlerin;
a) Konut kira gelirinden istisna düşülecek,
b) İstisna sonrası tutar ile işyeri kira geliri toplanacak,
c) Bu tutar 18.000 YTL’yi aşıyorsa, kira gelirinin tamamı beyan edilecek. Aşmıyorsa, yalnızca 2.200 YTL’yi aşan, konut kira geliri beyan edilecek.
Ancak GVK Md. 86/1-c’de “vergiye tabi gelir toplamı” deyimi kullanıldığı için, yüzde 25 götürü gideri düştükten sonra kalan kısmın 18.000 YTL’lik sınırı aşıp aşmadığına bakmak gerektiği düşüncesindeyiz.
6- Kira Geliri Elde Edenin Emekli Aylığı ya da Ücret Geliri
Kira geliri nedeniyle, yıllık gelir vergisi beyannamesi verenlerin, ayrıca emekli aylıklarını da beyan etmeleri gerekmiyor.
Kira gelirinin yanı sıra, ücret geliri de olanların, bir işverenden elde ettikleri ücret gelirini, tutarı ne olursa olsun beyanı gerekmiyor. Ancak, birden fazla işverenden ücret geliri elde edilmesi durumunda, asıl işverenin dışındaki ücret gelirleri 18.000 YTL’yi aşıyorsa, ayrıca ücret gelirleri de beyan edilecek.
7- İşyeri Kira Gelirinin Stopajını Kiracı Vergi Dairesine Yatırmazsa
İşyeri sahibinin, bundan dolayı herhangi bir sorumluluğu yok. 2006 yılı işyeri kira geliri 18.000 YTL’yi aşması nedeniyle beyan edildiğinde, bununla ilgili yüzde 22 stopajı, kiracı, vergi dairesine beyan etmemiş ya da yatırmamış olsa dahi, hesaplanan gelir vergisinden mahsup edebilir. (Stopaj 1.1.2007′den itibaren yüzde 20′ye indirildi)
8- Eşe ya da Çocuğa Bedelsiz Kiralanan İşyeri
Yıllık emsal kira tutarı, 875 YTL’yi aşıyorsa, yıllık beyanname ile tamamı beyan edilecek. Emsal kira bedeli, o işyerinin, emlak vergisi değerinin yüzde 5′i olarak hesaplanacak.
9- Yazlık Evini Kiraya Verenler
2006 yılında elde ettikleri kiranın tutarı, 2.200 YTL’yi (2007 yılında da 2.300 YTL’yi) aşmışsa beyan edilecek. Aşmamışsa beyan edilmeyecek.
10- Yurtdışındaki Türklerin İşyeri Kira Geliri
Yurtdışında oturma ya da çalışma izni bulunan Türk vatandaşları, Türkiye’de elde ettikleri, stopaja (vergi kesintisine) tabi tutulmuş işyeri kira gelirlerini, tutarı ne olursa olsun beyan etmeyecekler. 2006 yılı konut kira gelirini ise yıllık 2.200 YTL’yi aşıyorsa, beyan edecekler.
2006 KİRA GELİRLERİNDE GELİR VERGİSİ TARİFESİ
7 bin YTL’ye kadar yüzde 15, 18 bin YTL’nin 7 bin YTL’si için 1050 YTL, fazlası yüzde % 20. 40 bin YTL’nin 18 bin YTL’si için 3 bin 250 YTL, fazlası yüzde yüzde 27.
40 bin YTL’den fazlasının 40 bin YTL’si için 9 bin 190 YTL, fazlası yüzde 35 oranında vergilendirilir.
Kira Gelirleri Beyannamesi İçin Son Gün Cuma!
Konut kira gelirlerinde 2.600 TL’lik, işyeri kira gelirlerinde de 22 bin TL’lik istisna uygulanıyor. Menkul sermaye iratlarında da, vergi kesintisine tabi olmayanlarda 1.090 TL’lik, diğerlerinde 22 bin TL’lik istisna sınırının aşılması halinde beyan zorunluluğu bulunuyor
İşadamları, serbest meslek erbabı ve rant geliri elde eden 1,7 milyon beyannameli gelir vergisi mükellefi ile yaklaşık 1 milyon gayrimenkul sermaye iradı sahibinin 2010 yılında elde ettikleri gelirlere ilişkin beyanname verme dönemi, 25 Mart Cuma mesai saati bitiminde sona eriyor.
Gelir Vergisi Kanununa göre, ticari, zirai ve serbest meslek kazançları ile menkul kıymet kazançları ve kira gelirleri için 25 Mart akşamına kadar gelir vergisi beyannamesi düzenlenmesi gerekiyor.
Bu yıl konut kira gelirlerinde 2.600 liralık, işyeri kira gelirlerinde de 22 bin liralık istisna uygulanıyor. Gerçek kişilerce geçen yıl elde edilen menkul sermaye iratlarında da, vergi kesintisine tabi olmayanlarda 1.090 liralık, diğerlerinde ise 22 bin liralık istisna sınırının aşılması halinde beyan zorunluluğu bulunuyor.
Gelir vergisinde ilk taksit de 31 Mart Perşembe akşamına kadar ilgili vergi dairesi ya da vergi tahsiline yetkili bankalara yatırılacak.
AA
http://www.sermimar.net/istanbulda-gelirin-yuzde-334u-konut-ve-kiraya-gidiyor.html
TÜİK’in 2008-2009-2010 hanehalkı tüketim harcamaları bölgesel sonuçlarına göre, toplam tüketim harcamasının yüzde 23,9’u İstanbul’da oturan hanehalklarınca yapıldı. İstanbul’da ise gelirin yüzde 33,4’ü konut ve kiraya gidiyor
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2008-2009-2010 Hanehalkı Tüketim Harcamaları Bölgesel sonuçlarına göre, toplam tüketim harcamasının yüzde 23,9’u İstanbul’da oturan hanehalklarınca yapıldı.
Kuzeydoğu Anadolu bölgesinin payı ise sadece yüzde 2 oldu. Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinde de hanehalkı harcama bütçesinin yaklaşık üçte 1’inin gıda ve alkolsüz içeceklere ayrılması dikkati çekti.
TÜİK, özellikle bölge bazında tüketim harcaması oransal tahminlerinin verilebilmesi amacıyla 2008, 2009 ve 2010 yıllarında yapılan Hanehalkı Bütçe Anketlerinin veri setlerini bir araya getirerek, sonuçları üç yılı kapsayacak şekilde yayımladı.
KUZEYDOĞU ANADOLU’NUN PAYI YÜZDE 2
Sonuçlara göre, toplam tüketim harcamasının yüzde 23,9’u İstanbul’da oturan hanehalkları tarafından yapıldı. İstanbul’da hanehalkı tüketimi 100 kabul edildiğinde, bunun 33,4’ü konut ve kira, 17,9’u gıda ve alkolsüz içecekler, 13,2’si ulaştırmaya gitti.
Düzey-1’deki bölgeler itibariyle yapılan sıralamaya göre İstanbul’u, yüzde 14,4 ile Ege, yüzde 11,7 ile Akdeniz Bölgesi izledi. Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinin toplam içindeki payı sadece yüzde 2 oldu.
Kuzeydoğu Anadolu bölgesinde hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı yüzde 30,3 ile gıda ve alkolsüz içecekler aldı. Bu bölgede, harcamalardaki en düşük payı yüzde 1,2 ile eğitim hizmetleri oluşturdu.
Orta Anadolu Bölgesi yüzde 16,8 ile ulaştırma harcamalarına en yüksek payı ayırırken, Ortadoğu Anadolu Bölgesi yüzde 12,3 ile en düşük payı ayıran bölge oldu. Güney Doğu Anadolu Bölgesi eğlence ve kültür ile lokanta ve otel harcamalarına (yüzde 1,9), Kuzeydoğu Anadolu bölgesi haberleşmeye (yüzde 3,9), Batı Marmara ise eğitim hizmetlerine (yüzde 1,1) en düşük payı ayıran bölgeler oldu.
AA
TAV’ı Sürdürülebilirlik Heyecanı Sardı!
‘Hafta sonları Cidde’deyim. Çünkü onlar çalışıyor. Hafta içi de havalimanı işletmemiz olan diğer ülkelere seyahat ediyorum’ diyor TAV CEO’su Sani Şener. Cidde’den henüz gelmiş
Ne zaman tatil yaptığını merak ediyorum, ‘Yapmıyorum aslında’ diyor ama halinden de şikâyet etmiyor. Havada yaşıyor adeta. TAV’ın bugüne kadar yaptığı terminal binalarının sayısı 12′yi buldu. Şener de öyle bir CEO ki oturduğu koltuktan operasyonu yönetmiyor, bizzat sahaya iniyor ve işlerin her kademesiyle yakından ilgileniyor. Öyle olunca da şirket 2010′da 47.6 milyon yolcusu varken 2020 hedefi olarak 100 milyon hedefi koyuyor ama daha bir yıl geçmeden yolcu sayısını 62.5 milyona çıkıyor. Ortada bariz bir başarı var.
Sani Şener’le ilk kez yayımlanan TAV Havalimanları Sürdürülebilirlik Raporu üzerine konuşmak için buluştuk. TAV’ın Sürdürülebilirlik Grubu Lideri Necdet Büyükbay ile birlikte raporun önemini anlatırken, ‘Bakın bunu yapıyoruz diye bizi göklere çıkarın falan istemiyorum. Ama düşünün ki Türkiye’de sadece 20 şirket yapıyor. Oysa çoğalmalıyız, farkındalığı anlatmak, örnek olmak istiyoruz’ diyor.
Düşünün ki dünyadaki 30.6 milyar ton karbon salınımının yüzde 3′ü havacılık sektöründen geliyor. Her ne kadar uluslararası havacılık örgütlerinde aktif üye olan Sani Şener, ‘Sektör haksız eleştiriliyor. Google’da yaptığınız bir tıklama bir kahvenin pişirilmesi kadar enerji tükettiğini biliyor muydunuz? Ama nedense havacılık sektörü daha fazla göze batıyor’ dese de özellikle uçakların kullandığı yakıtların atmosfere verdiği kirlilik hepimizi daha çok rahatsız ediyor.
O nedenle TAV’ın sürdürülebilirlik raporunda öncü olmasını çok önemsiyorum. 72 sayfalık raporda şirketin neler yaptığı tek tek anlatılmış. Ancak kısaca özetleyecek olursam, şirket özellikle İstanbul, İzmir, Ankara ve Antalya’da işlettiği terminallerde elektrik tüketimini etkin kullanarak 5 milyon kilowatsaat tasarrufta bulunmuş. Bunu nasıl mı yapmış? Üniversiteyle işbirliği yaparak sahip olduğu bütün binaların dıştan termal imajını yani bütün ısı kaçaklarını ortaya çıkarmış ve tüm bu açıkları kapatmaya başlamış. Mesela Nasa’nın da kullandığı ısı koruyucu bir boyayı çatılarda kullanmaya başlamış.
Neticede tam 3 bin ağaç dikmeye ya da 300 aracı trafikten çekmeye eş değer bir enerji tasarrufunun yolu açılmış. TAV bu işi öylesine ciddiye almış ki yurtdışından 2010 yılında çevre konusunda yenilikçilik ödülü de bu şirkete gitmiş.
Tek tek bakınca küçük görülebilir ama bir araya geldiğinde TAV’ın aldığı önlemler, hassasiyet gösterdiği noktalar karbon salınımına büyük katkı yapmış. Mesela köprülerde kullanılan araçların tamamı hibrid. Havaş’ın tüm araçları elektrikliye dönüştürülüyor. Yağmur sularının kullanımı, atıkların tamamen arıtılıp öyle sisteme geri verilmesi, daha az su tüketilmesi gibi tedbirleri yan yana koyunca TAV, karbon salınımının 33 bin ton azaltılmasına yardımcı olmuş.
JFK’ye lounge yapacak!
Sürdürülebilirlik konuşmak için buluştuk ama Sani Şener’den yine bir sürü yeni haber öğrendik. Şener’e, espriyle karışık ‘Hazır dünyanın birçok bölgesinde terminal yapıyorken, elinizi New York’taki içler acısı haldeki JFK Havalimanı’na da atsanız’ diyorum. Şener de, ‘Terminal yapmıyoruz ama yakında orada özel bir bekleme salonu açacağız. Katar’daki salonumuz hizmete girdi’ diyor. Sonra da Londra Belediye Başkanı’nın İstanbul’dan ayrıldıktan sonra blokunda yazdığı, ‘İstanbul’un etkileyici havalimanından Heatrow’a inince kendimi 3′üncü dünya ülkesine gelmiş hissettim’ cümlesine atıfta bulunuyor. Şener de Londra Belediye Başkanı da haklı. Gelişmiş birçok ülkenin havalimanı resmen dökülüyor.
Şelale Kadak/Sabah
İkinci El Konut Fiyatları Adana’da Arttı, Bursa’da Düştü!
Reidin.com ve GYODER tarafından hazırlanan emlak endekslerinin Şubat 2011 Raporu’na göre Şubat ayında 2. el konut satış fiyatlarının en çok arttığı il Adana, en çok değer kaybettiği il Bursa oldu
Mortgage Uzmanı Garanti’nin desteğiyle, Reidin.com ve GYODER tarafından hazırlanan emlak endekslerinin Şubat 2011 Raporu’na göre: Şubat ayında 2. el konut satış fiyatlarının en çok arttığı il Adana, en çok değer kaybettiği il Bursa oldu, yeni konut satış fiyatları bir önceki aya göre %0,19 arttı…
Mortgage Uzmanı Garanti’nin desteğiyle Reidin.com ve GYODER tarafından Adana, Ankara, Antalya, Bursa, İstanbul, İzmir ve Kocaeli’deki ikinci el ve yeni konutlara yönelik hazırlanan emlak endekslerinin 2011 Şubat ayı raporu yayınlandı.
Garanti’nin desteğiyle hazırlanan ve ikinci el konutları içeren REIDIN.com EmlakEndeks’e göre, Adana, Şubat ayında bir önceki aya göre ikinci el satılık konut fiyatlarında metrekare başına %1,48’lik değer artışıyla, fiyatların en fazla yükseldiği il oldu. Aynı dönem içinde ikinci el konut satış fiyatları, Ankara’da %1,05; Antalya’da %0,90; İstanbul’da %0,77; İzmir’de %0,09 ve Kocaeli’de %1,39 oranında arttı. Satış fiyatları %0,44 azalan Bursa, fiyatların en fazla değer kaybettiği il oldu.
Şubat ayındaki metrekare başına kira değerleri incelendiğinde; Kocaeli, %0,93 değer artışıyla, kiraların en fazla yükseldiği şehir oldu. Aynı dönem içinde konut kira değerleri, Adana’da değişmezken, Ankara’da %0,48; Antalya’da %0,26 ve İstanbul’da %0,29 arttı. Kira değerleri, Bursa’da %0,45; İzmir’de ise %0,61 oranında azaldı.
Şubat ayında konut satış fiyatları açısından en çok değer artışı yaşanan ilçe, İstanbul Sarıyer (+%2,23); en çok değer kaybeden ilçe ise İzmir Karabağlar (-%1,49) oldu. Şubat ayında konut kira değerleri açısından en çok değer artışı yaşanan ilçe İstanbul Pendik (+%2,24) olurken; raporda, en çok değer kaybeden ilçe olarak İstanbul Sultanbeyli (-%2,23) yer aldı. İstanbul Beyoğlu, Şubat ayı itibarıyla gayrimenkul yatırımcısına en yüksek kira getirisi (yıllık nominal %10,49) sağlayan ilçe oldu.
Mortgage Uzmanı Garanti’nin desteğiyle hazırlanan Reidin.com-GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksi ’nin Şubat 2011 sonuçlarına göre, yeni konut satış fiyatları Şubat ayında bir önceki aya göre % 0,19 oranında; geçen yılın aynı dönemine göre ise %6,18 oranında artış gösterdi.
Satış fiyatları Şubat’ta bir önceki aya göre, 1+1 daire tipinde %0,56; 2+1 daire tipinde %0,46; 3+1 daire tipinde %0,09 artarken, 4+1 daire tipinde %0,29 oranında azaldı. Şubat ayında, yeni konut satış fiyatları, bir önceki aya göre, 51-75 metrekare büyüklüğe sahip konutlarda %0,76; 76-100 metrekare konutlarda %0,48; 101-125 metrekare konutlarda %0,37 arttı. Satış fiyatları, 126-150 metrekare konutlarda %0,47; 151 metrekare ve daha büyük alana sahip konutlarda ise %0,58 oranında azaldı.
Bina İnşaatı Maliyeti Endeksi Yüzde 4,37 Arttı!
Türkiye’de bina inşaatı maliyet endeksi bu yılın birinci döneminde (Ocak-Şubat-Mart) bir önceki döneme göre yüzde 4,37 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2011 yılının birinci dönemine ilişkin “Bina İnşaat Maliye Endeksi” sonuçlarını açıkladı
2005=100 Temel Yıllı Bina İnşaatı Maliyet Endeksi, 2011 yılı birinci döneminde, toplamda bir önceki döneme göre yüzde 4,37 ve bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,44 ve dört dönem ortalamalara göre ise yüzde 6,62 artış gösterdi.
2011 yılı birinci döneminde bir önceki döneme göre işçilik endeksinde yüzde 2,64, malzeme endeksinde de yüzde 4,91 artış oldu. Bu yılın 1. döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre ise işçilik endeksi yüzde 7,32 artarken, malzeme endeksinde yüzde 8,79 artış yaşandı.
2005=100 temel yıllı olarak, 2010 yılı birinci döneminde, toplamda bir önceki döneme göre yüzde 3,49, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,04 artarken, dört dönem ortalamalara göre ise yüzde 2,51 azalış gerçekleşmişti.
AA
İMSAD: İnşaat Sektörü Devlet Tarafından Desteklenmeli!
İMSAD Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Turhan, “Türkiye geliştiği sürece inşaat sektörünün büyüyeceğini ancak devletinde kanunlar ve düzenlemeler uygulayarak inşaat sektörünü desteklemesi gerektiğini” söyledi
Dünyanın dört bir yanında iklimlendirme üzerine araştırmalar yaparak her ay farklı ülkelerde seminer gerçekleştiren Swegon Air Academy seminerinde bulunan İMSAD Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Turhan, “Türkiye geliştiği sürece inşaat sektörünün büyüyeceğini ancak devletinde kanunlar ve düzenlemeler uygulayarak inşaat sektörünü desteklemesi gerektiğini” ele aldı.
Akcor Havalandırma Sistemleri organizasyonunda düzenlenen Swegon Air Academy, “Yüksek Binalarda Tasarım ve Havalandırma” teması ile 15 Kasım 2011’de İstanbul Point Otel Barbaros’ta gerçekleştirildi. Swegon Air Academy semineri, dünya iklimlendirme ve enerji profesyonellerinin buluşma noktası oldu. Yoğun ilgi gören ve enerji sektörünü bir araya getiren ‘ Swegon Air Academy’ seminerinde iklimlendirme ve enerji profesyonelleri konuşmalar gerçekleştirdi.
Türk İnşaat Sektörünün 2023 hedefi 100 milyar USD ihracat
İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Turan’ın da konuşmacı olarak katıldığı organizasyonda, sektörün geleceği üzerine açıklamalar yapıldı. Turan yaptığı konuşmada; Türkiye’nin genç nüfusu ile hızla kentleşen bir yapıda olduğunu, mevcut yapı stoğunun kayıt dışı, deprem riski ve kalite sorunları nedeniyle kentsel dönüşüm projeleriyle elden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Konuşmasında Türk inşaat sanayisinin bugün bulunduğu konuma da değinen Turan, Türkiye’de İnşaat sektörünün 4 milyon kişi ile istihdama katkı sağladığını, toplumda iklimlendirme sektörü olarak nihai tüketicinin bilgilendirilmesi için çalışmalar yapılması gerekliliğini, inşaat sanayisinin sadece iç pazarda değil, bulunduğu bölgede ve başlıca ihracat pazarları içinde üretim üssü konumuna geldiğini açıkladı.
Türkiye çimento sanayisinde Avrupa’da birinci sırada
Türk inşaat sanayisini dünyada temsil eden ve 26 sektör derneği, 68 lider sanayici, 7 paydaş üyeye sahip İMSAD’ın Yönetim Kurulu Üyesi Turan; “Türkiye’ deki inşaat sektörünün 2023 hedefini – 100 milyar USD inşaat malzemeleri ihracatı, – 100 milyar USD yurtiçi pazar büyüklüğü, – 100 milyar USD yurtdışı müteahhitlik geliri “olarak açıkladı. Turhan, Türkiye’nin inşaat malzemeleri sanayisinde dünyanın zirvesinde yer aldığını ve cirolarının da 2010’da 14,114 M USD iken 2011’de 14,583 M USD olarak gerçekleştiğini aktardı. Türkiye hâlihazırda çimento sanayisinde Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü, demir çelik ve gazbetonda da Avrupa ikinciliğini elinde bulunduruyor.
Sürdürülebilir tasarım
Swegon Air Academy seminerinde yer alan diğer konuşmacılardan Hilson Moran Sorumlu Müdürü Vince Ugarow ise, inşaat sektöründe 20 yıllık tecrübesiyle uzmanlaştığı konulardaki deneyimlerini aktardı. Ugarow, “yüksek binaların tasarım projelerinde çevresel faktörlerin ele alınmasını, binanın performansı ve verimliliğinin estetik kadar önemli olduğunu yatırımcıların bu konuya dikkat etmelerinin gerekliliğini” açıkladı. Ugarow’un seminerde ele aldığı ‘İklime duyarlı yüksek binalar ve sürdürülebilir bir tasarım yaklaşımı’ konusu seminer katılımcıları tarafından ilgi gördü.
Swegon Air Academy semineri konuşmacılarından NORR Group Consultants International Mühendislik Servisleri Müdürü Chris Pal, 35 yıllık tasarım, inşaat ve proje yönetimi tecrübesiyle ‘Yüksek binaların mekanik tasarımı’ konusu hakkındaki yorumlarını aktardı.
İklimlendirme ve enerji sektörünün dünyaca ünlü isimlerinin araştırma, görüş ve hava sistemlerinde yapılacak en doğru uygulamaları paylaştığı Swegon Air Academy katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü.
Swegon Air Academy Hakkında:
Dünyanın her köşesinde iklimlendirme üzerine araştırmalar yapan Swegon Air Academy, objektif bir ortamda iklimlendirme, havalandırma alanlarında çalışmalar gerçekleştirerek seminer ve eğitimler düzenleyen tarafsız bir grup. Seminerlerde grubun kendi öğretim üyeleri ve çeşitli üniversitelerin en tanınmış temsilcileri yer alıyor. Uluslararası sektör profesyonelleri kapalı iklim ve hava taşıma alanları hakkındaki görüşlerini seminer katılımcılarıyla paylaşıyor.
İnşaattaki Hareketlilik İşsizlikte Mevsimsel Etki Yaratmadı
Eylülde sanayi ve inşaattaki hareketlilik nedeniyle işsizlikte mevsimsel etki yaşanmadı. İstihdam artışı kalıcı oldu
Yazın tarım etkisiyle düşen, sonbaharda ise tarlalardaki işlerin bitmesiyle tırmanışa geçen işsizlik bu kez sanayi ve inşaat sektörlerindeki hareketlilik sayesinde korkulan seviyelere çıkmadı. Mevsimsellik denilen döngünün kırılması, yaz aylarında büyümeyle birlikte yaşanan istihdam artışının büyük bölümünün kalıcı hale geldiğini gösterdi. İşsizlik eylül ayında geçen yılın aynı dönemine göre 2.1 puan düşerek yüzde 11.3 oldu. İşsizlik oranı bir önceki aya göre ise yüzde 0.1 azaldı.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 462 bin kişi azalarak 2.93 milyon kişiye geriledi. Eylül döneminde istihdam edilenlerin sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 953 bin kişi arttı. İstihdam 22 milyon 20 binden, 22 milyon 973 bin kişiye çıktı. Mevsimsellik etkisindeki azalmaya rağmen işsizlik oranının yüzde 11.3 olarak kalması yıl sonunda en fazla oranın en fazla yüzde 12 olacağı beklentisini güçlendirdi.
Verilere göre, mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı 2009 Eylül ayşına kıyasla 2.1 puanlık azalışla yüzde 11.8′e indi. Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücüne katılma ve istihdam oranında ise bir önceki döneme göre azalış sınırlı kaldı. Eylül döneminde mevsim etkilerinden arındırılmış işsiz sayısında ise 30 bin kişilik azalış gözlendi.
Sabah
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ VE PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇED VE PLAN İZLEME KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI 8/8/2...
-
Emlakçılık güven isleyen bir meslek olduğu herkes tarafından kabul gören bir gerçek. Yeni emlakçılık hayatına merhaba diyecek olan emlakçı...