Emlak dünyası, tapu mevzuatı ve tapu da yapılan işlemler hakkında bilgi, kişisel gelişim makale ve yazılarınız içerir.
1 Mart 2012 Perşembe
Vekaletname Verilerek Daire Satışı Mümkün!
Tamer Heper, Posta Gazetesi’ndeki ” Kendisi ile karşılıklı işlem yapamaz ” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Heper yazısında vekâletname vererek daire satışı yapılması ile ilgili soru yönelten okuyucusunun sorusunu yanıtlıyor…
Soru:
Babam arsasını müteahhide verdi, karşılığında daire aldı. Babam kardeşime yetki vermiş o da alınan dairlerden birini satmış, diğerini kendi adına yapmış. Babam öldü. Bu devirler yasal mıdır? Daire geri alınabilir mi? A.H.
Cevap: Babanızın kardeşinize vekaletname vererek dairelerin satışını sağlaması mümkün. Bu konuda yapılabilecek bir şey olduğunu zannetmiyorum. Ancak vekaletname alarak bu vekaletname ile kendi adına daire tescil ettirmesi mümkün değil. Bir kimse kendi kendi ile işlem yapamaz. Yani babanızdan aldığı vekaletname ile kendi adına daireyi tescil ettiremeyeceğine göre aklıma bir ihtimal olarak babanızın bu daireyi kardeşinize verdiği ihtimali geliyor. Şayet durum bu ise ve tapuda satış gösterip de gerçekte para almadan bağış yaptı ise tapunun iptalini talep mümkün. Bunun için dava açmanız ve yapılan işlemin gerçekte bağış olduğunu belgelemeniz gerekir.
Posta/Tamer Heper
Müteahit Tapuyu vermiyor ne yapmalıyım?
Tamer Heper, Posta Gazetesi’ndeki bugünkü yazısında ” Kar dağıtıyor mu? ” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Heper köşe yazısında müteahhit arsa sahibine borçların yerine getirmeyince konut sahibi olarak ne yapılması gerektiği ile ilgili soruyu yanıtladı
Soru:
Bir müteahhitten taksitle daire aldım. Ancak müteahhit bana tapuyu veremedi çünkü arsa sahibine borçlarını yerine getirmemiş. Sonra benim daire başkasına satıldı. Ben de müteahhidi dava ettim, tazminat davasını kazandım. Ancak kendisinin bir şirketi bulunduğu halde paramı tahsil edemiyorum. Bu şirketten alacağımı nasıl alırım? C.C.
Cevap: Sizin davanız müteahhidin şahsı aleyhine açılmış. Dolayısı ile alacağınızı müteahhitten alacaksınız. Ortağı olduğu şirket ayrı bir kişilik gibi. Dolayısı ile bu parayı şirketten talep edemeyeceksiniz. Ancak tatbikatta pek uygulanamayan bir husus var. O da şu: Şayet müteahhidin ortağı olduğu şirket kar dağıtıyor ise ve bu dağıtımdan müteahhide bir pay düşüyor ise işte buna haciz koyabilirsiniz. Ancak bilin ki şirketler de ortakları tarafından yönetildiği için, çoğunlukla kr dağıtmama yolunu tercih etmektedirler. Ayrıca ortaklarının böyle borçlu olduğu hallerde şirketlerinin de pek malvarlığı bulunmamaktadır. Yani şirketi de sizin paranızı ödeyecek kadar varlıklı sanmayın.
Posta/Tamer Heper
Kat Malikleri Toplantısına Nasıl Katılınır?
Tamer Heper, Posta Gazetesi’ndeki bugünkü yazısında ” Vekaletname sunmak şart” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Heper köşe yazısında kat malikleri toplantıya nasıl katılacağını ile ilgili okuyucusunu sorusunu yanıtlıyor…
Soru:
Kat malikleri toplantısında kat malikinin eşi, vekaletsiz olarak eşi adına toplantıya katılıp kararlara imza atabilir mi? H.E.
Cevap: Hayır atamaz. Herkes müstakil işlem yapma ehliyetine sahiptir. Dolayısı ile nasıl ki herhangi biri, hiçbir hukuki neden yokken bir başkası adına imza atamaz, durduk yerde onu temsil edemezse eş de aynı durumdadır. Eşin temsili için de kat malikleri toplantısına ancak vekaletname sunarak katılmak ve kararları imzalamak mümkündür.
Posta/Tamer Heper
Kira Bedeli Ödemeyen Kiracıdan Ecr-i Misil Talep Edilir!
Tamer Heper, Posta Gazetesi’nde ” Sizinki kira değil ” başlıklı yazıyı yazdı. Heper, kaleme aldığı yazısında kira bedelini ödemeyen kiracıya karşı mülk sahibinin hukuki zeminde neler yapması gerektiğine değinerek bu konuda okuyucularını bilgilendiriyor…
Soru:
Babadan kalan gayrimenkuller için tapuda işlem yapsınlar diye kardeşlerime vekalet vermiştim. Onlar da gitmiş benim olacak daireleri birbirlerine yapmışlar. Dava açtım kazandım, ancak şimdi içeride onlar oturuyor bana kira bile vermiyorlar. Buna hakları var mı? D. D.
Cevap: Doğrusu size ait bir şeyi veya bir yeri kullanan kişi bunun bedelini ödemelidir. Bu bedelin adı kira değildir. Zira kira ilişkisinin kurulması için kiralama konusunda karşılıklı fikirbirliğinin oluşması şarttır. Sizinkinde fikirbirliği yok, onlar sizin iradeniz dışında ancak kendi istekleri doğrultusunda bu yeri işgal etmişler. Bu durumda sizin kardeşlerinizden, kira bedeline eşdeğerde bir işgal bedeli isteme hakkınız var. Bu bir kira değil bir tazminattır. yani kiraya verseydiniz ne gelir elde edecekseniz şimdi bundan mahrumsunuz. O halde bu mahrumiyetinizin telafi edilmesi lazım. Bunun telafisi de kaybınız olan kira bedelinin yerine ödenecek bir tazminattır ki buna ecr-i misil diyoruz. Demekki kaybınız olan kira bedelleri kadar bir tazminatı kardeşlerinizden ecr-i misil olarak talep edebilirsiniz. Bu talep geçmiş beş yıla kadar uzanabilir.
Posta/Tamer Heper
Konutlarda Maliklerin Rızasını Alınmadan Tadilat Yapılmaz!
Tamer Heper, Posta Gazetesi’nde ” Komşuları ikna edin ” başlıklı yazıyı yazdı. Heper, kaleme aldığı yazısında konutlarda maliklerin rızasını alınmadan tadilat yapılmayacağına değinerek okuyucusunun konu ile ilgili yönelttiği soruya cevap veriyor….
Soru:
Bizim iki bloklu bir sitede dairemiz var. İki blok birbirine üstü açık merdivenle bağlı. Bizim daire üçüncü katta olduğu için üç kat merdiven çıkmak gerekiyor ama annemin dizleri hasta merdiven çıkamıyor. Bunun için bir asansör düzeneği tasarladık, tam uygulayacakken bir kat maliki karşı çıktı. Bunun çözümü yok mudur? C.T.
Cevap: Doğrusu sizin yaptığınız yasal bir çözüm değil. Bu nedenle de önlenmiş. Yasal olmamasına rağmen önlenmeyebilir miydi? Evet önlenmeyebilinirdi. Karşı çıkan olmazsa bu sistemi kurardınız, anneniz rahat ederdi ancak karşı çıkan olunca bunu yapamazsınız. Peki yasal olanı nedir? Yasal olanı tüm bağımsız bölüm maliklerinin rızasını alıp bir tadilat projesi yapıp bu yere bir asansör koymaktır. Tadilat projesi belediyeden tasdik görür ve siz tasikli proje çerçevesinde bunu yaparsınız. Size beşte dört oyla yapabileceğiniz söylenebilir. Evet yasada böyle bir orandan söz ediliyor, ancak bu tartışmalı bir husus. Çünkü imar mevzuatı kamu düzeninden olduğu ve tasdikli proje de imar mevzuatından olduğu için mülkiyet hakkını ilgilendiren bir konuda beşte birin hakkını ihlal ederek proje dışı bir iş yapmanın hukuki temeli yoktur. Şu beşte dört oranı kanuna konulan yanlış bir cümledir ve önemli ihtilaflara neden olmaktadır.
Posta/Tamer Heper
Kira Bedeli Ödenmediğinde Ne Yapılmalı?
Tamer Heper, Posta Gazetesi’ndeki bugünkü yazısında ” Tercih sizin ” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Heper, yazısında okuyucusuna yanıt olarak kira bedeli ödenmediğinde ne yapılması gerektiğini anlatarak okurlarını konuyla ilgili bilgilendiriyor
Soru:
Evimi kiraya verdim. İlk iki ay kira ödedi sonra ödemedi ne yapmam lazım? S.E.
Cevap: Yanıtım tüm kira alamayanlar için. Kira bedellerinin ödenmemesi iki şekilde hareket etmenize sebep olabilir. Birincisi; kiracı aleyhine icra takibi yaparak kira bedellerinin tahsili yönüne gidilir. İkincisi; kiracıya kira bedellerinin otuz gün içinde ödenmesi ihtarı gönderilerek otuz gün içinde ödenmeze tahliye talebinde bulunulacağı ihtar edilir ve otuz gün içinde kira bedelleri ödenmezse temerrüt nedeni ile tahliye davası açılır. Tercih kiralayanındır. Ancak bunlardan her ikisini birleştiren bir işlem daha vardır ki bu biraz profesyonel işidir ve bir hukukçunun yapmasında yarar vardır. O da otuz günlük ödeme emri gönderilerek yapılan icra takibidir. Bununla hem icra takibi hem de otuz günlük ihtar birlikte yapılır. Bu durumda olanların kiraların gecikmeye başlaması ile birlikte harekete geçmesinde yarar vardır çünki gördüğünüz gibi önce otuz günlük bekleme süresi ve sonra da arkadan dava süreci başlayacağı için zaman kaybı olacaktır.
Posta/Tamer Heper
Gayrimenkulün Kamulaştırılması İle Ne Yapılmalı?
Tamer Heper, Posta Gazetesi’ndeki bugünkü yazısında “Bu bir tahmin “ başlıklı yazıyı kaleme aldı. Heper, bugünkü yazısında arsası istimlk edilen okurunun sorusunu yanıtlayarak konuyla ilgili okurlarını bilgilendiriyor…
Soru:
Belediye bir arsadan yol getirecekmiş, sahibine bir başka yerden arsa vermiş tapusunu da devretmiş. Tapuyu alan kişi de arsayı bana sattı. Tapusunu alacakken belediyenin bir talebi ile karşılaştım. Bana diyor ki yol geçecek, arsa için mimar getir güzergahın hattını belirle yola gidecek kısmın çizimini yaptır. Bunu arsa alandan istemesi veya kendisinin yapması gerekmiyor mu?
Benim yapmam gerekiyorsa niye arsanın bana satışına izin veriyor anlamadım? M.O.
Cevap: Değerli okuyucum bizde kamu kurumlarının yaptığı işlere pek akıl ermez. Onun için akıl erdireceğim diye aklınızı fazla zorlamayın. Bizde kamu kurumu mümkün mertebe icraat yapmayıp emir vererek ona buna iş yaptırmaya bakar. Sizinki de öyle. Bir gayrimenkul kamulaştırılacak ise yani eski tabirle istimlak olunacak ise kamu kurumu ya bunun parasını öder veya eşdeğer bir arazi verir. Sizin olayda böyle olmuş. Ancak benim de anlamadığım şu:
Kamulaştırma kararı alırken ne sebeple kamulaştırılacağı, yol geçecek ise nereden geçeceğini hesaplamadı mı? Hesapladı. Deyin ki hesaplamadı bundan size ne? Ancak burada bir de fal bakmam lazım. Siz belediyenin verdiği arsayı satın aldınız ama tapusunu alamadınız, anlatımınız bu. Oysa siz arsayı hukuken alamadınız, çünkü aldım diyebilmek için tapusunu almanız lazım. Yani siz belki satış vaadi yaptınız. Bunlar olurken de belediye size arsa satacak olana yeni bir parsel verirken tapuya satılamaz kaydı koyup bu yolu ayırma ve parseli ifraz işini arsa alana yüklemiş olabilir. Tabii bu tahminim gerçekse dahi makul ve mantıklı değil ama tahminim bu yolda. Siz ya bu yükümlülüğü yerine getireceksiniz veya ayıplı bir mal olduğu için araziyi almaktan vazgeçeceksiniz.
Posta/Tamer Heper
Konutta Tespit Raporu Nedir?
Tamer Heper, Posta Gazetesi’nde ” Siz yapı parasını alın ” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Heper, kaleme aldığı yazısında binada sıva ve boya ihtiyacı olan yapının tamiratıyla ile ilgili okuyucusunun sorduğu soruyu cevaplıyor….
Soru:
Binamız 1975 yılında yapıldı ancak artık dış cephe boyası çok yıprandı, hatta sıvalar dökülmeye başladı. Binamızda bu onarımı yapmak için kat malikleri arasında anlaşma olmuyor. Ben bir tespit yaptırıp sonra onarımı yapsam diğer kat maliklerinden bu parayı alabilir miyim? I.Y.
Cevap: Evet binanızın sıva ve boyaya ihtiyaç duyduğuna dair tespit raporu alırsanız ve onanmı yaparsanız diğer kat maliklerine arsa payları oranında başvurup hisselerine düşen parayı isteyebilirsiniz. Bunun için masraf faturasını alıp diğer kat maliklerine önce birer icra takibi yapın. Takibe itiraz olursa konu mahkemeye yansıyacaktır. Bu iş biraz zamanınızı alır ama başka çare de yoktur. Binanın harabiyetini önlemek için bunu yapmak zorundasınız. Ne yazık ki aramızda pek çok kişi binanın geleceğini hiç düşünmeden her şeye itiraz edebilmektedir. Oysa herkes ortak yapı olan binanın sağlamlığını hatta estetiğini korumak zorundadır
Posta/Tamer Heper
Tapuya Şerh Verilmesi Nedir?
Tamer Heper, Posta Gazetesi’nde ” Tapuya şerh gerekir ” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Heper, köşesinde Tapuya şerh verilmesi ile ilgili okurun sorduğu soruyu yanıtlayarak konu ile ilgili merak edilenleri yanıtlıyor….
Soru:
On ortaklı bir kooperatifte üyeydim. Binada on mesken dışında fazladan bir mesken ve bir dükkan var. Bir dükkanla aynı kattaki daireyi bana noterden satış vaadi yaparak sattılar. Ben de meskeni bir başkasına sattım. Ancak kooperatif dükkanı ben kullanmaktayken tapuda tüm ortakların ortak malı olarak tescil ettirmiş. Bu dükkana nasıl sahip olurum? G.E.
Cevap: Doğrusu elinizde noterde yapılmış satış vaadi sözleşmesi varsa probleminiz pek büyük değil. Elinizdeki satış vaadi sözleşmesini delil olarak sunmak kaydıyla tapu iptali ve tescil talebi ile dava açacaksınız. Şayet elinizdeki satış vaadini tapuya şerh verdi iseniz mesele çok daha kolay. Ancak tapuya şerh vermedi iseniz işiniz o kadar kolay değil. Ama yine de dava açmanıza mani de değil. Bizler, bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığında bunun tapuya şerh verilmesini tavsiye ederiz. Çünkü bu halde yeni malike de dava açılır ve yeni malik iyi niyet iddiasında bulunamaz. Ancak sizinki kooperatif, dolayısı ile kooperatif satış vaadini yaptığına göre yine kooperatif satış vaadinin bilinmediği iddiasında bulunamayacak. Kısacası, siz dava açmakta tereddüt etmeyin.
Posta/Tamer Heper
Kat Malikleri Kurulunun Karar Yeter Sayısı Nedir?
Ekrem Sarısu, Posta Gazetesi’ndeki bugünkü yazısında ” Kat malikleri kurulunun karar yater sayısı çoğunluğa bağlı ” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Sarısu, bugünkü yazısında kat malikleri kurulunun toplantısı ile okurunun sorusuna yanıt arıyor…
Soru:
‘Kat malikleri kurulunca yöneticiye kapıcıyı işe alması veya işten çıkarılması konusunda yazılı bir yetki verilmişse, yönetici bu yetki kapsamında kapıcıyla iş sözleşmesi yapar veya iş sözleşmesini feshedebilir’ ifadesini kullanmıştınız. Kat malikleri kurulu denilince, genel kurul çoğunluğundan hangisinin dikkate alınması gerekir? Ziya TAŞ
Cevap: Sorunuzdan kat malikleri kurulunun toplantı ve karar yeter sayısını aradığınızı anlıyoruz. Kat malikleri kurulu, binadaki bağımsız bölümlerin (dairelerin ve varsa dükkânların) sahiplerinden oluşmaktadır. Kat malikleri kurulu yılda bir defadan az olmamak üzere yönetim planında gösterilen zamanlarda, eğer böyle bir zaman gösterilmemişse, her takvim yılının ilk ayı içinde toplanır. Ancak, önemli konuların ortaya çıkması halinde olağanüstü de toplanabilir. Bunun için, yöneticinin veya denetçinin veya kat maliklerinden üçte birinin olağanüstü toplantı istemesi gerekiyor. Toplantı tarihinden en az onbeş gün önce, toplantı sebebini de gösteren mektubun bütün kat maliklerine imzalı olarak tebliğ edilmesi şart. ilk çağrı yapılırken, birinci toplantıda, yeter sayının sağlanamaması halinde, ikinci toplantının nerede ve hangi tarihte yapılacağının belirtilmesi zorunlu. İkinci toplantı ilk toplantıdan en az 7 gün sonra yapılabiliyor. Kat malikleri kurulu, kat maliklerinin sayı ve arsa payı bakımından yarısından fazlasıyla toplanır ve oy çokluğuyla karar verir. Yeter sayının sağlanamaması nedeniyle ilk toplantının yapılamaması halinde ikinci toplantı, en geç onbeş gün sonra yapılır. Bu toplantıda karar yeter sayısı, katılanların salt çoğunluğudur. Bu şekilde toplanan ve karar alan kat malikleri kurulu apartman yöneticisine kapıcıyı işe alma veya işine son verme yetkisi verebilir.
Posta/Ekrem Sarısu
Ev İşçileri Dayanışma Sendikası Dernek Kurmaya Karar V”erdi!
Türkiye’de 2011 yılında temizlik-bakım işi için evlere giden 51 kadın öldü; 400 kadın taciz ve tecavüze uğradı. Ev işçisi kadınlar, kendi güvenliklerini sağlamak için sendikadan sonra dernek de kurmaya karar verdi.
Ev İşçileri Dayanışma Sendikası (EVİD-SEN) Genel Başkan Gülhan Benli 2011 yılında 3 bin ‘ev işçisi’nin iş kazası geçirdiğini, 51 kadının öldüğünü, 400’e yakın kadının taciz ve tecavüze uğradığını açıkladı. Benli, “Kayıtdışılık işvereni daha pervasız hale getiriyor. Ayrıca aynı taksiciler gibi bizde de o kapı üstümüze kapandığında başınıza neler geleceğini bilemezsiniz. Daha geçenlerde bir arkadaşımız gittiği görüşmede kapı üstüne kilitlendi ve günlerce rehin tutularak tecavüze maruz kaldı. Sebebi bu kuralsız, kayıtdışı ortamda internetten iş bulup gitmesi” dedi. ‘Ev işçisiyiz, toz bezi değiliz’ sloganıyla yola çıkan ve kendilerini ‘ailenin bir ferdi’ değil ‘ev işçileri’ olarak nitelendiren ev kadınları, 6 ay önce kurdukları sendikada 20 bine yakın kişiyi buluşturmayı başarmıştı.
‘Devlet korumazsa biz kendimizi koruruz’
İzmir, Bodrum, Antalya, Muğla, Adana, Nevşehir ve Bursa’da kadınların yoğun ilgisiyle karşılaşan kadınlar şimdi bir de dernek aracılığıyla sendikaya üye olamayan yüz binlerce kadına ulaşmayı, hukuki statü kazanıp denetim yetkisine sahip olmayı hedefliyor.
Devletin evlere çalışmaya giden kadınların güvenlikleri konusunda attığı adımların da yetersiz olduğunu vurgulayan Benli, “Kendi çözümümüzü ürettik” dedi, “Çünkü ilgili bakanlıklar çözüm bulana kadar pek çok arkadaşımızı kaybedeceğiz. Bu yüzden dernek kuracağız ve arkadaşlarımızın güvenilir kaynaklarla işe gitmesini sağlayacağız. Arkadaşımızı işe göndermeden önce kendimiz gidip göreceğiz.”
Ancak daha ilk aşamada engelle karşılaşıldı. Benli “İlk kuruluş başvurumuzda İstanbul Emniyet Müdürlüğü Sendikalar Masası memurları, ev işçilerinin başvurusunu, yapılan işin kar amaçlı olmadığı gerekçesiyle kabul edemeyeceklerini söyledi. Ancak evrakları teslim almadık, işleme konması için yeniden sunduk. Bu şekilde ilk adımı attık. Amacımız; ev işçilerinin sorunları hakkında farkındalık yaratmak ve işçilere de maddi, yasal ve psikolojik destek vermek” dedi.
EVİD-SEN Genel Başkanı Benli, ev işçilerinin haklarını düzenleyen uluslararası normlar bulunduğunu hatırlatarak Türkiye’nin bunlara uyum için taahhüt vermesi gerektiğini de vurguladı. (dha)
Radikal
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
Emlakçılık güven isleyen bir meslek olduğu herkes tarafından kabul gören bir gerçek. Yeni emlakçılık hayatına merhaba diyecek olan emlakçı...
-
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ VE PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇED VE PLAN İZLEME KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI 8/8/2...