2 Mart 2012 Cuma

Ağaoğlu'ndan 4 yeni proje

Ağaoğlu, İstanbul'da 4 yeni projenin lansmanını yapmaya hazırlanıyor. Halihazırda 8 bin konutun inşaatına devam edildiğini aktaran Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, mart ayında 10 bin konut projesi kapsamında dört projeye başlayacaklarının bilgisini verdi. Şu an İstanbul'da 30 bin üzerinde konut yapabilecek arazi stoklarının olduğunu açıklayan Ağaoğlu, bu yıl içersinde inşaatına başlayacakları ikisi Avrupa Yakası ikisi Anadolu dört projenin lansmanını önümüzdeki günlerde yapacaklarını aktardı. Önümüzdeki günlerde lansmanını yapacakları Maslak'taki projenin Türkiye'nin değil dünyanın en büyük projelerinden birisi olacağını açıklayan Ağaoğlu, yeni projenin İstanbul'u dünya ligine taşıyacak değerde olduğunun altını çizdi. Projenin dünyada ayrı bir konsept ve dahası mevcut yapılan konseptin de dışında çok ayrı bir hazırlık olduğunu aktaran Ağaoğlu, 2013 yılı ortalarında hayata geçecek projeye yaklaşık 5-6 milyar dolar yatırım yapacaklarını kaydetti. My Home'un Maslakta satışa sunulan 850 dairelik maslak projesinin şirket içinde adının Küçük Maslak olduğunu açıklayan Ağaoğlu, "Bugün halen 10bin konutun yapımına devam ediyoruz. Planlama aşamasında 10 bin konut projemiz var. Gayrimenkulde doğru projeye, doğru zamanda ve doğru fiyattan giren herkes bugüne dek yatırımının karşılığını aldı" dedi. NİSANDA PİYASA RAHATLAR Konut piyasasında 2011'in dördüncü çeyreğinden itibaren faizlerin giderek yükselmesiyle sektörde taleplerin var olduğunu ancak bir ertelemenin söz konusu olduğunu ifade eden Ali Ağaoğlu, 2012'nİn ilk aylarımnda da böyle geçtiğini ancak nisan ayından sonra konut kredi faizlerinde gevşeme süreci ile piyasanın rahatlayacağını aktardı. Firmaların çeşitli ödeme alternatifleri ile alım gücünü yukarı taşımaya başladıklarını ifade eden Ağaoğlu, Ağaoğlu Şirketler Grubu'nun da bu tip kampanya hazırlığında olduğunu vurguladı. Ağaoğlu, "Talep var, azalmış değil.Bu tür dövizin hareketli olduğu hatta belirsiz olduğu dönemlerde insanlar beklemeye geçiyor. 0. 80'den konut faizi kullanmaya alışmışken birden 1'in üzerinde çıkınca insanları tedirgin etti" şeklinde konuştu. Emel ÜNAL İSTANBUL

1 Mart 2012 Perşembe

Krediler Patladı, Mortgage Broker ve Kişisel Kredi Danışmanı’na Talep Arttı

Türkiye 2007 Yılında yürürlüğe giren Mortgage Yasası’yla “Mortgage Broker”ları ile tanıştı. Uzmanlar önümüzdeki 5 yıllık süreçte 25 bin Mortgage Broker’ına ihtiyacımız olduğunu belirtmekte. Mortgage Broker sayısı şu anda çok az fakat bu mesleğe olan talep her geçen gün hızla artmakta. Avrupa’nın İstanbul’u en gözde gayrimenkul yatırım merkezi olarak seçmesi, özellikle “Uluslararası Mortgage Broker”larına olan ihtiyacı arttırdı. Çok az sayıda olan Mortgage Brokerları, müşterilerden gelen yoğun talebi karşılamak için Kişisel Kredi Danışmanlığı servisi de vermeye başladılar. Şimdilik “Kişisel Kredi Danışmanı” açığı ile ilgili bir rakam verilemiyor. Kesin olan bir şey varsa da Türk Tüketicisi bu iki uzmanlık alanından servis alma konusunda çok hevesli. 25-45 Yaş Arasının Kariyerlerinde Yüzleri Gülecek Türkiye’nin ilk uluslararası Mortgage Broker şirketi olan MMI Mortgage Group Genel Müdürü ve Uluslararası Mortgage Broker Alp Demirler bu yeni kariyer fırsatı ile ilgili şunları söyledi: “Son aylarda tüketicilerden mortgagenın yanı sıra ihtiyaç ve araç kredileri ile ilgili de başvurular olmaya başladı. İlk zamanlarda bunun dönemsel bir talep olduğunu zannettik fakat daha sonrasında tüketici alışkanlığının süratle değişmiş olduğunu keşfettik. Türk Tüketicisi, finans dünyasındaki bütün gelişmelerden hızlı haberdar olmak ve kendisi için en uygun kredi imkanını öğrenmek için bu uzmanlarla çalışmayı tercih etmekte. Talepler Türkiye’nin her yerinden gelmekte. Günlük olarak bir Mortgage Broker ve Kişisel Kredi Danışmanı ortalama 100 kredi başvurusu ile karşılaşmakta. Bu yoğunluktaki talebi karşılamak mümkün değil. Bu nedenle acilen bu taleplere cevap verecek insan gücünü yetiştirmeliyiz.” Özellikle üniversite mezunu birçok kişi alacakları eğitimler sayesinde çok kısa zamanda önemli bir iş fırsatı yakalayabilir. Her iki uzmanlık alanında çalışacak kişilerde aranan en önemli özellikler: 1) İyi iletişimci olmak. 2) Hızlı ve seri çalışabilmek. 3) Temel finans ve kredi bilgisine sahip olmak (Bu konudaki bilgi açığı hem sınıf içi hem de iş başı eğitimlerle giderilmekte.) Peki Nerelerde İş Bulabilirler? Her iki iş alanı için “Girişimci” olarak kariyerinize başlayabilirsiniz. Özellikle müşteri taleplerine ulaşmak için iyi bir internet sitesi kurmak şart. Başlangıç olarak tek başınıza bu işi yapabilirsiniz. İleriki zamanlarda personel alımı yaparak işinizi büyüte bilirsiniz. Çalışan olarak kariyerinize devam etmek isterseniz: Mortgage Broker şirketleri, bankalar, emlak şirketleri, sigorta şirketleri ve büyük inşaat şirketlerinde çalışabilirsiniz. 45 Saatlik Eğitimle Mortgage Broker ve Kişisel Kredi Danışmanı Olmak Mümkün Türkiye’nin ilk uluslararası Mortgage Broker Şirketi MMI Mortgage Group ve Yıldız Teknik Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’ni bir araya getirerek 42 saatlik çok özel bir eğitim programı hazırladım. 11 Haziran Cumartesi günü başlayacak olan “Mortgage Broker Sertifika Programı” Mortgage ağırlıklı olmasına rağmen yoğun talepler nedeniyle “Kişisel Kredi Danışmanlığı” ile ilgili bilgileri de içermekte. Bu program sayesinde mezunlar, her iki uzmanlık alanı ile ilgili bilgi ve deneyime sahip olabilecekler. Bu sertifika programının en can alıcı noktası eğitmenlerinin finans sektöründeki şirketlerin üst düzey yöneticilerinin olması ve uzmanların müşterilere hizmet verirlerken karşılaştıkları önemli vakalardan yola çıkarak eğitim içeriğinin hazırlamaları. Bu sayede katılımcılar teori değil uygulama bilgilerine sahip olacaklar. Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş Kampüsünde 11 Haziran’da başlayacak ve sadece Cumartesi Pazar düzenlenecek olan sertifika programı 26 Haziran günü son bulacak. Başvurular Yıldız Teknik Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (SEM) http://www.sem.yildiz.edu.tr ve www.mmi.com.tr sitesinden yapılabilmekte. 0212 347 88 01

Tapu İşlemlerinde Vekaletname Nasıl Hazırlanmalı?

Tamer Heper, Posta Gazetesi’ndeki bugünkü yazısında ” Tapu inceler ” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Heper, yazısında tapuda işlem yapabilmek için vekletnamenin nasıl hazırlanması gerektiği ile ilgili soruyu yanıtlayarak okurlarını bilgilendiriyor… Soru: Bir kooperatif inşaatından daire aldık. Ancak daire numaraları tapuda bizim bildiğimiz daire numaraları değilmiş, dolayısı ile trampa gerekiyormuş. Karşı dairede oturanlar da buna razı ancak karşı dairenin maliki koma halinde hasta, oğlunda vekalet varmış. Bu vekaletle iş yapsak başımıza birşey gelir mi? M.O. Cevap: Bir kimse birine vekalet verdi mi, o vekaletteki yetkiler içinde kalmak kaydı ile vekil her türlü hukuki işlemi yapar, Ancak tapuda işlem yapabilmek için vekaletnamenin özel şekilde hazırlanması gerekir. Buna düzenleme şeklinde vekaletname diyoruz. Vekaletname özel şekilde olacak ve açıkça yapılması gereken işlemin ne olduğu yazılı olacak. Bunlar varsa tapuda işlem yapmakta sakınca yok. Hatta size bir başka teminat. Tapu idareleri vekaletnameler konusunda o kadar hassastır ki vekaletnamede bir eksiklik varsa zaten işlemi yapmazlar. Hatta bazen ipin ucu bile kaçar vekaletnamenin noktası veya virgülü ile uğraşırlar, tabii her zaman her yerde’değil. Yani vekaletname tapu dairesinde iyi bir elemeden geçer. Bu nedenle eldeki vekaletname ile tapu bir işlem yapıyorsa bilin ki bir hata yoktur, başınıza bir şey gelmez. Posta/Tamer Heper

Ali Hepşen: Ev Sahibi Olmak İçin Geç Kalmayın!

Faizler yükselişe geçse de, uzmanlar bugünleri konut ve kredide uygun dönem olarak değerlendiriyor. Çünkü, kredi puanının birkaç basamak daha ilerlemesi, uzun vadede taksitlerin yüzde 25 daha artması demek Konut alımında en önemli destekleyici unsur olan kredilerde yaşanan hareketlilik piyasayı doğrudan etkiliyor. Kredi faizlerinde yaşanan düşüş alımları arttırırken, yükselen faizlerse konut satışlarını düşürüyor. Son dönemlerde yaşanan faiz artışlarının da piyasada bir yavaşlatmaya neden olduğu bir gerçek ama yaz durgunluğuyla içi içe geçen bu dönemde doğru bir analiz yapılamıyor. Yani kredilerde yaşanan yükselişlerin piyasayı ne derece etkilediği tam olarak kestirilemiyor. Konut kredileri son aylarda yüzde 0.70-80’lerden yüzde 1.10’lara kadar yükseldi. Fakat konut fiyatlarıyla faiz oranlarındaki kısmi artış beklentileri dikkate alındığında pek çok uzman, bugünlerin konut almak için son derece uygun olduğu görüşünde. Faizler yükselirse maliyet artıyor İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Finans Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Ali Hepşen de bu doğrultuda düşünen isimler arasında yer alıyor. Konut alacakların çok iyi karar vermesi gerektiğinin altını çizen Hepşen’in bu tespiti, konut kredisinde aylık faiz oranlarının 120 ay vadede şu andaki yüzde 1.12 seviyesinden 1.62’ye yükselmesi beklentisi üzerine kurulu. Hepşen’e göre bu beklentinin gerçekleşmesi halinde bugün kredi alanlar yüzde 25 daha az ödeme yapmış olacaklar. Kısa vadede ise yüzde 8 daha az ödeme yapılacağını ifade eden Hepşen’e göre, bu durumda ise aylık taksit tutarları yüksek kalacak ve kredi kullanma ihtimali azalacak. ‘KONUT PİYASASINDA DENGELER FARKLILAŞIR’ Kredi kullanımında karar noktasının çok önemli olduğunun altını çizen Ali Hepşen, maliyetlerdeki artışın fiyatlara yansıyacağı ve satış fiyatlarındaki artışın da geçtiğimiz döneme kıyasla daha yüksek olabileceği görüşünde. Diğer yandan ekonomideki dalgalanmaların bankalar cephesinde kredi faiz oranlarında artış yaratması halinde özellikle uzun vadedeki ödeme cephesinde artışlar yaşanacağını vurgulayan Hepşen, “Faiz oranlarındaki artış olasılığı fiyat artışlarını sınırlandırsa dahi, konut piyasasında dengeler farklı noktalarda oluşacak” tespitinde bulundu. MİLLİYET

Mantolama Binaya ve Keseye Zarar Verebilir!

Tamer Heper, Posta Gazetesi’nde “Her derde deva!” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Heper, yazısında mantolamanın binaya ve kişinin bütçesine zarar vereceğini belirterek konu ile ilgili okurlarını bilgilendiriyor…. Soru: Sitemizde mantolama yapan firma sözleşme gereği çıkan atıkları da kaldıracaktı ama kaldırmadı. Buna karşı ne yapabiliriz? • E.E. Cevap: Taraflar bir sözleşme yaptı ise bunun hükümlerine uymak zorundadır. Bu durumda yapılabilecek şeyler muhteliftir. Birincisi sözleşme maddeleri müsaitse hükümlerinin tamamı yerine getirilmediği için ücret ödenmeyebilir. Ücretin bir kısmı kaldı ise bakiyesi ödenmeyebilir. Tamamı ödendi ise atıkların makul bir sürede artırılması, aksi halde sizin attırıp parasını onlardan talep edeceğiniz hükmünü içeren bir ihtarname göndererek, makul sürede atılmadığı takdirde sizin attırmanız düşünülür. Bu halde de attırmayla ilgili tüm gider karşı taraftan talep olunur. Bunun için mantolama yapanlarla muhatap sözleşmeyi imzalayandır. Sair vatandaşlarımız için tekrarlayayım.. Öyle her teklif edildiğinde de mantolama yapılmaz. Mantolama her derde deva değildir. Yanlış yere yanlış biçimde yapılan mantolama binaya ve keseye zarar verebilir. Bunu yapmadan önce binanızın projesi ve anayapısı üzerinde bir mühendisin inceleme yapmasını ve ondan sonra karar vermenizi tavsiye ederim. Üstelik gün geçtikçe bu işin teknolojisi de değişmektedir, bugün eski teknolojiye de esir kalınmaması gerekmektedir. Posta/Tamer Heper

Bağımsız Bölümün Ne Maksatla Kullanılacağı Tapuda Görülür!

Tamer Heper, Posta Gazetesi’nde “Umarım yanlış anlamışsınızdır” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Heper köşesinde bağımsız bölümün ne maksatla kullanılacağının tapuda belirtildiğine değinerek konu ile ilgili okuyucusunun sorusuna yanıt arıyor….. Soru: Küçük bir işhanının girişirîde iki metrekarelik bir alanın tapulu sahibiyim. Burası çay ocağı olmak üzere inşa edilmiş. Bir bağımsız bolum maliki buranın ortak alan olduğunu iddia ederek dava açtı, davayı kaybetti. Buranın bağımsız bölüm olduğu, bana ait olduğu tespit edildikten sonra hakim 33′üncü maddeye göre benim bu yeri çay ocağı olarak işletmem için bana 30 gün süre verdi. Böyle emirle işyeri açılır mı? Üstelik işhanının altında çayı kahvesi oları pastane var, yani ben işyeri açsam tek bardak çay satamam. Üstelik benim yapacağım iş de değil. Böyle karar olur mu? H.K. Cevap: ilginç Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 33′üncü maddesi hakime gereken hallerde uygun bulacağı kararı verebileceğini söylüyor. Ancak bu tedbir makul ve mantıklı olmalı. Sair hukuki konularla çatışmamalıdır. Sizin olayınıza benzer olaylar şöyledir: Bir bağımsız bölümün ne maksatla kullanılacağı tapuda görülür. Meskendir, işyeridir, depodur. Bunlar tapu kütüğünde ve tapu senedinde görülür. Ancak buna aykın davranış görülmektedir. Örneğin meskenlerde işyeri açılması, deponun meskene kiralanması gibi. Bu gibi hallerde mahkemeye başvurulduğunda hakim örneğin otuz gun içinde eski hale getirilmesi kararı verir. Yani işyerine dönüştürülen meskenin yeniden mesken haline getirilmesine veya mesken haline dönüştürülen deponun yeniden depo haline dönüştürülmesine karar verir. Sizin olayda olsa olsa tapuda işyeri (çay ocağı) olarak görülen bu yeri, yine örnek olarak söylöyeyim, depoya çevirdiyseniz hakim ışyenne dönüştürülmesi için size otuz gün süre verebilir. Ancak size bu yeri çay ocağı olarak işletmek için süre veremez. Çünkü herkes ticaret yapmakta serbesttir. Bu bir özgürlüktür. Dolayısı ile size zorla çay ocağı işleteceksin demek sizin temel özgürlüğünüze müdahaledir. İster bir işyeri açarsınız, isterseniz açmazsınız, açma konusunda zorlanamazsınız, işyerini mesken yapma denilir ama işyerinde gel çay ocağı aç işlet denmez. Diyorum ki yukanda anlattığım şekilde, acaba dükkanı-işyerını eski haline getir gibi bir karar çıktı da siz mi yanlış yorumluyorsunuz? Bir de yeri gelmişken bir noktaya daha dikkat çekmek isterim. Tapuda bağımsız bölümlenn mesken, işyeri, depo olarak tescili mümkün. Ancak işyeri ayırımı yapmak yanlış. Işyennı örneğin, manav veya kasap diye nitelemek olmaz. Bunun tescilinin tapuda yapılmaması lazım. Ancak yapıldığını görüyorum. Bu husus da kısa zamanda önemli problemlere neden oluyor, iş kolu açıkça belirtildiğinde onu, “bu yer işyeridir” diye anlamak gerekir. Dikkat çekeyim istedim. Posta/Tamer Heper

Ortak Mahallerde Tadilat Yapılamaz!

Tamer Heper, Posta Gazetesi’ndeki bugünkü yazısında ” Davayı istediğinize açabilirsiniz ” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Heper bugün kaleme aldığı yazısında ortak mahallerde yapılan tadilat ile ilgili merak edilenleri yanıtladı… Soru: Binamızdaki bir daire sahibi pencere doğramalarını değiştirdi, ancak kendine göre bir şekil verdi, yani binamızın tapudaki fotoğrafına uymuyor. Bunu başka daireler de yaptı. Ben bir tek bu kişiyi dava etsem olur mu böyle bir dava kazanılır mı? S.Ç. Cevap: Her kat maliki binanın sağlamlığını ve estetiğini korumakla görevlidir. Aynca biliyorsunuz ortak mahallerde tadilat yapılamaz. Şimdi binanın ön cephesinin belli bir görünümü vardır. Bu projede çizili görünümdür ve sizin de tespit ettiğiniz gibi tapuya verilen fotoğrafla tespit edilmiştir. Bu görünümün bozulması binanın estetiğinin bozulmuş olması anlamını taşır. Aynca binanın ön cephesi de ortak alandır. Dolayısı ile müdahale edilemez. Yani pencere doğramalannı değiştirenler, pencerelerin şekillerine sadık kalmak zorundadır. Malzeme değişebilir ancak görünüm değişmez. Yani böyle yapan birine eski hale getirmesi için dava açabilirsiniz. Başkasının da değiştirmiş olması halinde ve sizin bunlardan birine dava açmanız halinde diğerlerine açmamanız bir savunma olarak kullanılamaz. Posta/Tamer Heper

Kira Sözleşmesi Yapılırken Kiracıdan Teminat Alınabilir!

Tamer Heper, Posta Gazetesi’ndeki bugünkü yazısında ” Endişe etmeyin ” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Heper, köşe yazısında Kira sözleşmesi yapılırken kiracıdan teminat alınabileceğine değinip bu konuda merak edilenlere yanıt aradı… Soru: Bir işyerinde kiracıyım, dükkan sahibi işyerini kiralarken benden teminat aldı, ancak işyerini sonradan satmış. Eski malikten teminatın ne olduğunu sorduğumda, yeni malike devrettiğini söyledi. Buna rağmen yeni malik benden teminat istiyor. Ne yapmalıyım? 0.0. Cevap: Kira sözleşmesi yapılırken kiracıdan teminat alınabilir. Bu sistem artık yerleşti. Ancak malik değiştiğinde özellikle sizin durumunuzda olan biri için, yani teminatın yeni malike devredildiği hallerde yapacağınız herhangi bir şey yoktur. Yeni malik her türlü hak ve vecibesi ile birlikte bir gayrimenkulu satın alır, dolayısı ile kira sözleşmesi de devralınır ve aynı şartlarla devam eder. Dolayısı ile sizin sözleşmenizde ne varsa artık yeni malik için de geçerlidir. Yani ödeyeceğiniz bir şey yok. Hatta teminat olmadan eski malikle sözleşme yapsaydınız da yeni malik bu hali ile devralsaydı, yeni malik sözleşme sürerken sizden teminat isteyemeyecekti. Endişe edecek bir durum yok. Posta/Tamer Heper

Konutta Tespit Raporu Nedir?

Tamer Heper, Posta Gazetesi’nde ” Siz yapı parasını alın ” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Heper, kaleme aldığı yazısında binada sıva ve boya ihtiyacı olan yapının tamiratıyla ile ilgili okuyucusunun sorduğu soruyu cevaplıyor…. Soru: Binamız 1975 yılında yapıldı ancak artık dış cephe boyası çok yıprandı, hatta sıvalar dökülmeye başladı. Binamızda bu onarımı yapmak için kat malikleri arasında anlaşma olmuyor. Ben bir tespit yaptırıp sonra onarımı yapsam diğer kat maliklerinden bu parayı alabilir miyim? I.Y. Cevap: Evet binanızın sıva ve boyaya ihtiyaç duyduğuna dair tespit raporu alırsanız ve onanmı yaparsanız diğer kat maliklerine arsa payları oranında başvurup hisselerine düşen parayı isteyebilirsiniz. Bunun için masraf faturasını alıp diğer kat maliklerine önce birer icra takibi yapın. Takibe itiraz olursa konu mahkemeye yansıyacaktır. Bu iş biraz zamanınızı alır ama başka çare de yoktur. Binanın harabiyetini önlemek için bunu yapmak zorundasınız. Ne yazık ki aramızda pek çok kişi binanın geleceğini hiç düşünmeden her şeye itiraz edebilmektedir. Oysa herkes ortak yapı olan binanın sağlamlığını hatta estetiğini korumak zorundadır Posta/Tamer Heper

Kat Malikleri Kira Akdine Uymayınca Ne Yapılmalı?

Tamer Heper, Posta Gazetesi’ndeki yazısında ” Üç çözüm ” başlıklı yazıyı kaleme aldı. Heper, bugünkü yazısında kat malikleri kira akdine uymayınca ne yapılması gerektiğine cevap arayarak okurlarını konu ile ilgili bilgilendiriyor… Soru: Binamızda dört dairede kiracı var, on dairede kat maliki oturuyor. Benim üstümdeki daire gece öğrenimi gören öğrencilere kiralanmış. Gece 12 civarında okuldan geliyorlar ve sabana kadar gürültü yapıyorlar. Birkaç defa polis çağırdım, iki gün sustular sonra yine aynı gürültü. Polisler geldiğinde de evde kalabalık gruplar görüyoruz. Bunlara karşı önlem yok mu? E.Y. Cevap: Doğrusu çekilmez bir durumdasınız ve elbette bunun halli lazımdır. Öncelikle size Medeni Kanun’un 737′nci maddesinden söz edeyim. Bu maddede taşınmaz mülkiyetinden doğan hakların kullanılması sırasında komşuların olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıklardan kaçınılması gereği hüküm altına alınmıştır. Bunlara örnek verirken de gürültü ve sarsıntı yapmak örnekler arasında sayılmıştır. Dolayısı ile buna uyulmaması halinde hakimden olaya müdahale etmesi istenebilir. Borçlar Kanunumuzda da bir madde var: 256′ncı madde. Bu madde bina dahilinde oturanların tam bir ihtimamla hareket etmesi gerektiğini ifade ediyor ve uyarıya rağmen davranışın sürmesi halinin tahliye nedeni olduğunu söylüyor. Ancak tahliye için kiralayanı görevlendiriyor. Son olarak da Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 33′üncü maddesinden söz etmeliyim. Diyor ki “Kat maliklerinden birinin yahut onun katında kira akdine, oturma hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı surette faydalanan kimsenin borç ve yükümlülüklerini yerine getirmemesi yüzünden zarar gören kat maliki veya kat malikleri ana gayrimenkulun bulunduğu yerin sulh mahkemesine başvurarak hakimin müdahalesini isteyebilir.” Hakim halin icabına göre gerekli önlemi alır. Bunlann arasında elbette tahliye kararı da vardır. Posta/Tamer Heper

TOKİ, 23 İlin Kırsalında 4 Bin 93 Konut İnşa Etti!

Şehir merkezlerine yaptığı konutlar, hastaneler, okullar, stadyumlar gibi “5 yıldızlı” projelere imza atan Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), tarımköy uygulamaları kapsamında da 23 ilin kırsalında 4 bin 93 konut inşa etti Konutların yanı sıra, yaptığı sosyal donatı alanları, yollar, yeşil alanlar ve çocuk parklarıyla “modern yaşam alanları” oluşturan TOKİ, şehrin standartlarını buralarda yaşayanların ayağına getiriyor. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, tarımköy uygulamaları kapsamında “sıfırdan” köyler inşa eden TOKİ, 23 ilde 4 bin 93 tarımköy konutunu bitirdi, 5 ilde bin 751 konut için ise çalışmalar devam ediyor. Konut atağını kırsal bölgelere taşıyan TOKİ, şehir hayatının standartlarını kırsalda yaşayan vatandaşlara sunmak için başlattığı proje kapsamında her bölgenin ihtiyaç ve özelliklerine göre farklı konutlar yapıyor. Projenin uygulandığı illerden biri olan Erzurum’da kış şartlarına uygun konutlar istenirken, Mardin ve Şanlıurfa’da yöresel mimarinin ön plana çıktığı konutlar tercih ediliyor. Bugüne kadar çoğu “derme çatma” evlerde yaşayan vatandaşlar, tarımköy uygulamaları ile çevre düzenlemesi, yeşil alanı, düzenli yolları, alt yapısı, çocuk parkı, okulu ve sağlık ocağı hazır hale getirilen modern konutlara kavuşuyor. TOKİ, konutların yanı sıra, cami ve köy yaşamının vazgeçilmezleri olan köy odası, ahır ve samanlıkları da unutmuyor. -Proje, sadece bina yapımını kapsamıyor- Bu arada, tarımköy projesi sadece bina yapımını kapsamıyor. Proje kapsamında toprağı olmayan çiftçilere tarım arazisi ve işletme kredisi veriliyor. Köyün su kaynakları, çayır, mera ve orman alanları da göz önüne alınarak mevcut köy mimarisi ve dokusunun korunmasına özen gösteriliyor. Tarımköyler için ayrıca, sel ve deprem gibi afetlere karşı da zemini sağlam ve korunaklı yerler tercih ediliyor. Proje kapsamında dağınık durumdaki yerleşim yerleri bir araya toplanırken, yerel mimari, doku korunarak yenileniyor. Şehirlerdeki standartları aratmayan evlerde oturan vatandaşlara sosyal tesisleri ve altyapısıyla hazır, modern bir köyde yaşama imkanı sunuluyor. -23 il bitti, sıra diğer illerde…- Tarımköy projeleri kapsamında 23 ilde yatırım maliyeti 341 milyon lira olan 4 bin 93 tarımköy konutu inşa edildi. Adana’da 210, Afyon’da 249, Aydın’da 142, Batman’da 196, Bayburt’ta 80, Bilecik’te 122, Bingöl’de 89, Çankırı’da 222, Erzincan’da 420, Erzurum’da 119, Gümüşhane’de 60, Isparta’da 105, Kahramanmaraş’ta 119, Karaman’da 187, Kayseri’de 140, Kırşehir’de 116, Konya’da 200, Muğla’da 127, Siirt’te 225, Sivas’ta 40, Şanlıurfa’da 787, Van’da 78 ve Yozgat’ta 60 konutu bitiren TOKİ, önümüzdeki dönemde Afyon, Erzincan, Kayseri, Karaman ve Şanlıurfa’da bin 751 konut daha yapacak. Öte yandan, Afyon, Ankara, Bayburt, Balıkesir, Bursa, Elazığ, Erzurum, Hakkari, Karaman, Kırşehir, Konya, Kütahya, Muğla, Nevşehir, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak ve Tunceli’de de yeni tarımköy projeleri için talep toplanması devam ediyor. AA