7 Nisan 2012 Cumartesi

İstanbul’un ‘altın’ değerindeki odaları

İstanbul’un ‘altın’ değerindeki odaları

İstanbul’da Osmanlı tarihinin günümüz teknolojisiyle harmanlandığı ve dudak uçuklatan gecelik konaklama ücretleriyle ağrılıklı olarak ünlülere kapılarını açan süitleri sizler için bir araya getirdik. İşte farklı lüks donanımlarıyla, bir gecelik konaklama bedelinin 70 bin TL’ye kadar çıktığı o süitler..

hurriyetemlak.com

 
İstanbul’da defalarca önünden geçtiğiniz ve servet değerindeki otellerin fiyatlarından dolayı genellikle ünlü kişileri ağırlayan bu odalardaki teknolojiyi ve dizaynı hiç merak ettiniz mi?


BU ODALAR DUDAK UÇUKLATIYOR / FOTO ANALİZ



ÇIRAĞAN PALACE KEMPINSKI OTEL SÜİTLERİ
Konum itibariyle İstanbul’un en gözde otellerinden olan Çırağan Palace Kempinski ve görkemli süitleri; Çırağan Sarayı’nın bugün Beşiktaş ve Ortaköy arasında bulunan yeri 17. yüzyılda “Kazancı Bahçeleri” olarak biliniyordu. Burada düzenlenen meşale şenlikleri Farsçada ışık anlamına gelen “ Çırağan “ ismiyle anılmaya başlamış. Dönemin padişahları tarafından yıkılıp yeniden yapılandırılan saray son olarak 1946 yılında Saray'ın bodrum katında bulunan mevlevi dervişlerine ait mezarlar, bir istihkam yüzbaşısının altın aramak için yaptığı kazılarda tahrip edilmiş ve aynı yıl içerisinde Saray çıkarılan bir kanunla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bırakılmıştı. 1987 yılında restorasyon çalışmalarının başladığı Çırağan Palace Kempinski, 1992 yılında bu yana saray hizmeti de vermeye devam ediyor.

ÇIRAGAN PALACE KEMPİNSKİ İSTANBUL SARAY SÜİTLERİ
Yenilenen Saray Süitleri Osmanlı motiflerinin izlerini taşıyan mobilyalar ve 19.yüzyıl aksesuarları ile Çırağan Sarayı’nın ihtişamlı atmosferini yeniden canlandırırken aynı zamanda konuklarına unutulmaz bir saray deneyimi sunuyor. Misafirlerine sundukları ücretsiz hizmetler arasında 24 saat özel Butler (kahya) hizmeti, günlük gazete, uyandırma servisi, 24 saat danışma ve ücretsiz temizlik hizmeti, karşılama içkisi, Saray Bölümü’nde ya da Laledan’da açık büfe kahvaltı, 5 çayı büfesi, akşam kokteyli, ufak hediyeler, isteğe bağlı film, CD ve lux araçlarla gidiş – dönüş havaalanı transferi bulunuyor.

PERA PALACE HOTEL
Her biri otelin farklı noktalarında bulunan ve birbirlerinden bağımsız dizayn edilmiş süit odalar, Fransız balkonlu tasarımıyla dikkat çekiyor. Otelle ilgili en ilginç detay ise ünlü misafirlerin kaldığı kral dairelerinin şu günlerde onların isimleriyle anılıp hayat bulması. En düşük fiyatlı oda Ernest Hemingway süiti. Kahvaltı ve KDV hariç 475 ila 950 Euro arasında değişirken en yüksek fiyatlı oda ise Presidential Süitte kahvaltı ve KDV hariç 2 bin 200 Euro ila 5 bin 500 Euro aralığında konaklayabiliyorsunuz.

Hazırlayan: Gonca KOCABAŞ

Ucuza Ev Kiralamanın Yolları

Ucuza Ev Kiralamanın Yolları

Kiracılar Derneği (KİRADER) Genel Başkanı Ali Ulvi Büyüknohutçu ucuza ev kiralamanın yollarını anlattı.

hurriyetemlak.com

Krizlerin iyi olmadığını, ancak iyi kullanılması durumunda düşük gelirli insanlar için fırsatlar doğurabileceğini öne süren Büyüknohutçu, oturduğu konuta değerinin çok üstünde kira ödemek zorunda kalan kiracıların bu dönemde ev sahibiyle yeniden kira miktarını görüşme fırsatı bulabileceğini söyledi.

Yaşanan ekonomik krizin kiracılar lehine dönüştürülebileceğini kaydeden Büyüknohutçu, şöyle devam etti:

Bu dönemde evini kiraya verme sıkıntısı çeken ev sahiplerinin kiralarını düşürmüş olmaları gerekiyor. Düşürmemiş olsalar bile yeni kiracılar çevrede ödenen kira miktarına göre değil, ödeyebileceği kira miktarına göre ev sahibinden talepte bulunmalı. Kiracılar ev kiralamak isterken bir tek konutla sınırlı kalmamalı, alternatifleri mutlaka araştırmalı.

Aynı semtte aynı koşullarda olan bir konut, ev sahibi tarafından bir yerde 500 YTL'den, bir başka yerde 300-400 YTL'den kiraya verilebiliyor. Kiracılar bu araştırmayı mutlaka yapsınlar. En önemlisi kiralama yapılırken pazarlık yapılsın. Evini istediği fiyattan veremeyen ev sahibiyle pazarlık yapma imkanı doğdu. Kiracılar bunu iyi değerlendirsin.

Ev sahiplerinin de bu dönemde krizden dolayı ödenemeyen kiralar nedeniyle kira indirimine gitmesi gerektiğini vurgulayan Büyüknohutçu, arz fazlası yeni konutlar, ödenemeyen kiralar ve çok fazla sayıda kiralık konut bulunmasını dikkate alarak kiracı lehine hareket edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Kötü Kiracı Yandı

Kötü Kiracı Yandı

Kirasını, elektrik ve su borcunu ödemeyen artık ev bulamayacak.

hurriyetemlak.com

Notu kötü olan kiracı ev bulmakta zorlanacak. Çek kabul etmeden önce, çek sahibinin "kara listede" olup olmadığı sorgulanabilecek. Bankalar, notu yüksek olanlara 'düşük' faizle 'yüksek limitli' kredi verecek. Merkez Bankası bünyesinde tutulan 'kara liste' artık Türkiye Bankalar Birliği'nce takip edilecek.

Risk Merkezi Üzerinden Takip
Kamuoyunda 'kara liste' olarak bilinen Merkez Bankası bünyesindeki kredi bilgilerinin yer aldığı Risk Merkezinin Türkiye Bankalar Birliği (TBB)'ye devredilmesiyle ilgili çalışmalarda sona gelindi.

Bankalar, sigorta şirketleri ile finansal kiralama ve factoring şirketleri tüm müşterilerinin bilgilerini TBB bünyesindeki Risk Merkezine aktaracak. Bilgi veren şirketler, bu merkezden bilgi alma hakkına da sahip olacak.

Notu Yüksek Olana Düşük FaizTBB, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Merkez Bankası'nın Risk Yönetim Merkezi'nin kuruluş ve işleyişiyle ilgili yönetmelik çalışmasında sona gelindi. Yönetmeliğin çıkmasıyla birlikte ilk etapta kişilere ait finansal veriler sisteme girilecek. Örneğin bir kişinin veya şirketin A Bankasından aldığı kredi, kredi kartı ödemeleri veya borçları sisteme kaydedilecek.

Bu kişi veya şirket B bankasına kredi başvurusunda bulunduğunda; B bankası bu kişiyle ilgili tüm bilgileri 'bir ücret' karşılığında Risk Merkezi'nden satın alacak. Kişi veya şirketin borcuna sadık, düzenli bir ödeyici olması durumunda o kişiye kredi verecek. Kredi faizi ve limitini ise, kişinin kredibilitesine göre belirleyebilecek. Örneğin borcuna sadık Ahmet Bey, aylık yüzde 1.1'lik faizle kredi kullanırken; borç ödemelerinde sıkıntı görünen Mehmet Bey'in kredi faizi 1.3 olacak. Ahmet Bey'e 100 bin TL kredi verilirken; Mehmet Bey'in kredi limiti 60 binde kalacak.

Kötü Kiracı Yandı
Yeni sistemden üçüncü şahıslar da yararlanabilecek. Buna göre evini kiraya verecek olan bir vatandaş, 'kiracıyı' Risk Yönetim Merkezi'nden sorgulayabilecek. Ancak bunun için 'kiracının rızası' aranacak. Kiracı, 'evet beni sorgulayabilir, yazısı' verdiğinde ev sahibi Merkezi arayıp, kiracının 'borcuna sadık olup olmadığını' öğrenebilecek. Bu sorgulama 'küçük bir ücret' karşılığında yapılabilecek. Böylece ev sahibi, kiraya vermeyecek ya da o kişiden 'yüksek depozito' alacak.

Karşılıksız Çeke SonYa da bir vatandaş alacağı karşılığında 'çek', 'senet' kabul etmeden önce', yine kişi veya şirketin rızasını alarak Risk Merkezinde 'sorgulama' yapabilecek. Bu sorgulama sonucuna göre de o kişi veya şirketin çek veya senedini kabul edecek.

Kendini de SorgulayabilecekBankaların ibraz etmediği küçük borçlar nedeniyle, 'kara listeye' girenlerin sıkıntısı da bitecek. Üç kuruşluk aidat borcu için 'kara listeye giren' vatandaş, Risk Yönetim Merkezi'ni arayarak borcu olup olmadığını, hangi bankaya borçlu göründüğünü sistemden öğrenebilecek. Bu öğrenme işlemi için yine 'küçük bir ücret' ödemesi gerekecek.

Elektrik, Su, Telefon, Vergi, Sigorta ve Okul Taksitlerine de BakılacakAmerikan kredilendirme sistemi geliyor… Bankalar tarafından oluşturulacak yeni listede, Amerika'da olduğu gibi kredilerin yanı sıra vergi, sigorta, trafik cezası, elektrik, su, telefon, okul taksiti gibi borç bilgileri de yer alacak. Ancak bu aşama biraz zaman alacak. Risk Yönetim Merkezi'nin faaliyete geçmesinin ardından Maliye, Sosyal Güvenlik Kurumu, belediyeler, elektrik dağıtım şirketleri ve özel okullar gibi kuruluşlarla birebir anlaşmalar yapılacak.

Örneğin Risk Yönetim Merkezi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile su abonelerine ilişkin bir anlaşma yapacak. Böylece su faturasını ödeyen ve ödemeyen bilgileri sisteme girilmiş olacak. Yine İstanbul'un elektrik dağıtımını yapan şirketlerle birer anlaşma yapılarak, böylece elektrik borcuna sadık olanlar ve olmayanlar ortaya çıkacak. Bir başka anlaşma da internet ve telefon şirketleriyle yapılacak. Kişilerin sabit, cep ve internet faturalarını ödeyip ödemedikleri ortaya konacak.

Tüm bu anlaşmaların ardından herkesin bir 'kredi notu' olacak. Kişilere kredi kartı, kredi verirken, bu bilgilere bakılacak. Bu not, kişiye uygulanacak faiz oranını da limitini de belirleyecek.

Aynı İsim Mağduriyetine SonMevcut sistemde isim benzerliği nedeniyle 'kara listede' görünme karmaşası da son bulacak. Kendi isminden birinin kara listede olması nedeniyle kredi alamayanlar, yeni dönemde sıkıntı yaşamayacak. Çünkü kişilerin risk kayıtları TC kimlik no verilecek.

102 yıllık tarihi bina için kuyruğa girdiler

102 yıllık tarihi bina için kuyruğa girdiler

İstanbul Karaköy’de satışa çıkarılan tarihi Tütün Han’a yatırımcıların ilgisi yoğun. İtalyan mimarisine sahip 102 yıllık Tütün Han’ın müzayede yolu ile satışı bu ayın sonunda yapılacak. 25 milyon lira bedelle satışa konulan Tütün Han için toplam 21 firmanın incelemde bulunduğu, bina ile ilgili bilgi aldığı öğrenildi.

Hurriyet

 
Eskidji Müzayedecilik’in satışa çıkaracağı Tütün Han için 19 yerli ve iki yabancı firmanın incelemede bulunduğu öğrenildi. Yabancı firmalardan birisi İngiliz yatırım fonu, diğeri ise Ortadoğu merkezli bir şirket.

Tütün Han’da incelemelerde bulunan ve fizibilite yapan yerli yatırımcılar arasında The Marmara Grubu, Yılmaz Ulusoy Holding, İnter Yapı (Özak Global Holding), lüks araç kiralama şirketi Golden Line ve Sabancı Vakfı’nın olduğu öğrenildi.

Özak resmen açıkladı
Özak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Tütün Han için teklif vereceğini dün Kamu Aydınlatma Platformu’na (KAP) bildirdi. Özak GYO hisselerinin halka arzı geçtiğimiz Şubat ayında tamamlanmış, şirketin yüzde 25’lik hissesi borsada işlem görmeye başladı. Bankalar Caddesi üzerindeki Han ile ilgilen firmaların, Tütün Han’ı otel olarak işletmek istedikleri ifade edildi.

Otel yatırımı için uygun
ING Bank’ın sahibi olduğu yedi katlı Han, Karaköy Bankalar Caddesi’ndeki en eski binalardan biri konumunda. 433 m2 arsa üzerine kurulu 66 odalı Han dokuz katlı. İstanbul’un en iyi manzaralarından birine sahip olan Han, Galata Kulesi’nin önünde Bankalar Caddesi’nde yer alıyor.

Halen ING Bank'ın şubesinin olduğu Tütün Han'a alıcı çıkması durumunda banka 4 ay içinde boşaltacak.

Turizm yatırımlarının ve holding merkezlerinin bulunduğu alanda kalan Tütün Han’ın en çok tarihi doku içerisinde butik otel işletmecilerinin ilgi gösterdikleri ifade ediliyor.

Temeli 1910’da atıldı
Tütün Han 1911 yılında açıldı. 1934 yılında Banco di Türkiye Milli Bankası Ofisi olarak hizmet verdi. Türkiye İş Bankası’nın ilk Galata şubesi oldu. 1940’larda Union Sigorta A.Ş. ofis olarak buraya taşındı.

Bu dönem boyunca, binanın üst katları çok sayıda sigorta şirketi ve avukatlarca kiralandı. Bina son olarak Tütün Bank tarafından satın alınıp nihayetinde adını Tütün Han olarak korudu.

Tütün Han, hemen karşısında bulunan İş Bankası binası ile birlikte “Ulusal Mimari Hareket”in Bankalar Caddesi üzerindeki en önemli yapılarından biri konumunda.

Boğaziçi imar sorununa çözüm

Boğaziçi imar sorununa çözüm

Boğaziçi geri görünüm alanlarına, kentsel dönüşüm kapsamında imar izni verileceğini ancak, Beşiktaş, Sarıyer, Üsküdar ve Beykoz ilçelerinin, Boğaziçi “öngörünüm” bölgesinde kalan kesimlerinde ise Boğaziçi İmar Kanunu’nun aynen uygulanarak “yapı yapma yasağının” devam edeceğini açıklayan Gayrimenkul Hukukçusu Av. Emre Alcan Boğaziçi Öngörünüm bölgesinde devam etmekte olan ve toplamı 2 milyar TL’yi bulan davalar hakkında açıklamalarda bulundu.

hurriyetemlak.com

Gayrimenkul Hukukçusu Av. Emre Alcan şunları söyledi; “Boğaziçi öngörümünde taşınmazı bulunan şahıslar arasında 1983 yılına kadar arsasını değerlendirerek inşaat yapmış olan kişiler çok ciddi ekonomik değer elde etmişken, hemen yanındaki hatta komşu parselde inşaat yapmamış olan arsa sahipleri ise bugün çok ciddi bir ekonomik gelirden mahrum kalmışlardır. Ayrıca iki komşu parsel arasında bugün 10 ile 20 kat arası değer farkı oluşmuştur.”
Kamulaştır veya İmar İzni Ver
1983 tarihli 2960 sayılı Boğaziçi İmar Kanununun geçici 4. Maddesine göre; konut kullanımına ayrılmış ancak yapı yapılmamış yerlerde yeşil alan statüsü uygulanması sebebiyle arsa sahiplerinin tasarruf etme imkanının yaklaşık olarak 30 yıldan bu yana engellenerek mülkiyet haklarının ihlal edildiğini belirten Av. Emre Alcan idarenin bu taşınmazı ya kamulaştırarak ya da tahsis amacı dışına çıkartarak sözkonusu mağduriyeti gidermesi gerektiğini, ancak ilgili idarenin onlarca yıldır sessiz ve ilgisiz kalarak mağduriyetin devamına sebebiyet verdiğini, mülkiyet hakkını süresi belirsiz şekilde sınırladığını açıkladı.

Zararın Maddi Boyutu
Av. Emre Alcan, çevre parsellerin sahiplerinin, arsaları üzerine inşa etmiş oldukları yapılardan kira geliri elde edebildiğini ayrıca, mağduriyetin maddi boyutunu somut olarak ortaya koyan diğer bir konunun ise; Boğaziçi öngörünümde bir dönüm arsa içinde bulunan villanın değerinin yalı konumunda bulunmasa dahi 5 ila 15 milyon usd arasında değişmekteyken, aynı mahallede, çok yakın konumda ve 2960 sayılı yasa’ya göre yapı yapma yasağı bulunan arsanın değerinin ise birkaç yüzbin TL. ile sınırlı kaldığını açıkladı.

Kamu Yararı mı ? Mülkiyet Hakkı İhlali mi ?
Belediyelerin, bir taşınmazın belirsiz süre kullanımına engel olamayacağını, kanunun hiçbir hükmünün belediyelere bu şekilde keyfi davranma yetkisi vermeyeceğini açıklayan Av. Emre Alcan İdarenin kamu yararı nedeni ile kamusal amaçların gerçekleştirilmesi için bir takım işlemler yaparken Anayasa’nın 35. Maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkına saygılı olması gerektiğini belirtti.

Mağduriyetin Çözümü
Av. Emre Alcan, Boğaziçi öngörümünde mülkiyet hakkı bu şekilde engellenen yüzlerce taşınmaz sahibinin dava yolu ile ilgili idareden taşınmazın rayiç değerini talep ettiğini söyledi.

Ucuza Ev Kiralamanın Yolları

Ucuza Ev Kiralamanın Yolları

Kiracılar Derneği (KİRADER) Genel Başkanı Ali Ulvi Büyüknohutçu ucuza ev kiralamanın yollarını anlattı.

hurriyetemlak.com

Krizlerin iyi olmadığını, ancak iyi kullanılması durumunda düşük gelirli insanlar için fırsatlar doğurabileceğini öne süren Büyüknohutçu, oturduğu konuta değerinin çok üstünde kira ödemek zorunda kalan kiracıların bu dönemde ev sahibiyle yeniden kira miktarını görüşme fırsatı bulabileceğini söyledi.

Yaşanan ekonomik krizin kiracılar lehine dönüştürülebileceğini kaydeden Büyüknohutçu, şöyle devam etti:

Bu dönemde evini kiraya verme sıkıntısı çeken ev sahiplerinin kiralarını düşürmüş olmaları gerekiyor. Düşürmemiş olsalar bile yeni kiracılar çevrede ödenen kira miktarına göre değil, ödeyebileceği kira miktarına göre ev sahibinden talepte bulunmalı. Kiracılar ev kiralamak isterken bir tek konutla sınırlı kalmamalı, alternatifleri mutlaka araştırmalı.

Aynı semtte aynı koşullarda olan bir konut, ev sahibi tarafından bir yerde 500 YTL'den, bir başka yerde 300-400 YTL'den kiraya verilebiliyor. Kiracılar bu araştırmayı mutlaka yapsınlar. En önemlisi kiralama yapılırken pazarlık yapılsın. Evini istediği fiyattan veremeyen ev sahibiyle pazarlık yapma imkanı doğdu. Kiracılar bunu iyi değerlendirsin.

Ev sahiplerinin de bu dönemde krizden dolayı ödenemeyen kiralar nedeniyle kira indirimine gitmesi gerektiğini vurgulayan Büyüknohutçu, arz fazlası yeni konutlar, ödenemeyen kiralar ve çok fazla sayıda kiralık konut bulunmasını dikkate alarak kiracı lehine hareket edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Okan Üniversitesi dönüşümü masaya yatırıyor

Okan Üniversitesi dönüşümü masaya yatırıyor

Van depremiyle birlikte önemi bir kez daha vurgulanan ‘kentsel dönüşüm’ sorunu ve çözüm önerileri, Çevre ve

Okan Üniversitesi dönüşümü Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Ağaoğlu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Sinpaş GYO İcra Kurulu Başkanı Ö. Faruk Çelik ve İş GYO Genel Müdürü Turgay Tanes tarafından Okan Üniversitesi’nde masaya yatırılıyor

hurriyetemlak.com


Van depremiyle birlikte önemi bir kez daha vurgulanan ‘kentsel dönüşüm' sorunu ve çözüm önerileri, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Ağaoğlu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Sinpaş GYO İcra Kurulu Başkanı Ö. Faruk Çelik ve İş GYO Genel Müdürü Turgay Tanes tarafından Okan Üniversitesi'nde masaya yatırılıyor.

evre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın da katılacağı ‘Kentsel Dönüşüm ve Alternatif Model Arayışları' sempozyumuyla Okan Üniversitesi öğrencileri, konuyu en yetkili isimlerden öğrenme imkanı bulacak.Eğitimin yanı sıra sosyo-kültürel gelişimin de öğrenciler için önemli olduğuna her fırsatta dikkat çeken Okan Üniversitesi, Van depremi sonrasında yeniden gündeme gelen ‘kentsel dönüşüm' sorunu hakkında öğrencilerini bilinçlendiriyor.

30 Mart Cuma günü Okan Üniversitesi Tuzla Kampüsü'nde gerçekleştirilecek ‘Kentsel Dönüşüm ve Alternatif Model Arayışları' sempozyumunda; inşaat sektöründe faaliyet gösteren markaların son dönemdeki gündemini oluşturan‘Fikirtepe' öncelikli kentsel dönüşüm projeleri, gecekondu ve depreme dayanıklı olmayan binaların, yerini modern binalara bırakılmasının sağlanması ve yerleşim alanlarının deprem faktörüne karşı güçlendirilmesi konuları ele alınacak.

Sempozyuma Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı İdris Güllüce, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetim ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Semih Turhan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Genel Müdürü Mehmet Ali Kahraman, TOKİ Kentsel Dönüşüm Daire Başkanı Gürol Konyalıoğlu ve Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şule Kut katılım gösterecek.Ayrıca inşaat sektörünün öncü markalarından Ağaoğlu Şirketler Grubu Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Sinpaş GYO İcra Kurulu Başkanı Ö.Faruk Çelik ve İş GYO Genel Müdürü Turgay Tanes de sektördeki son durumu katılımcılarla paylaşacak.

Tarih: 30 Mart Cuma

Yer: Okan Üniversitesi Tuzla Kampüsü

Saat: 09.00

Okan Üniversitesi İletişim Bilgileri

Okan Üniversitesi Tuzla Kampüsü, 34959 Akfırat-Tuzla / İSTANBUL

Telefon: 0216 677 16 30           

Erman Ilıcak en zengin inşaatçılar listesinde ilerliyor

Erman Ilıcak en zengin inşaatçılar listesinde ilerliyor

Erman Ilıcak, 2 milyar dolarlık servetiyle FORBES 100'de 11'inci sıradaki yerini koruyor, işin sırrı Arap Baharı ve ambargolar yüzünden işlerin altüst olduğu Libya, Suriye ve İran'ın yerini yeni pazarlarla doldurması olarak açıklıyor

hurriyetemlak.com


Rusya'nın, 2008'de yaşanan küresel krizden sert bir şekilde etkilenmesi St. Petersburg'da doğup büyüyen Rönesans İnşaat'ın patronu Erman Ilıcak'ı yeni pazarlar aramaya itmişti. Bu arayışlar Ilıcak'ın yönünü Libya, Suriye, İran, Türkmenistan, Suudi Arabistan ve Bahreyn'e çevirdi. ENKA İnşaat'tan bu ülkeleri çok iyi bilen bir grup yöneticiyi de transfer eden Ilıcak, Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde hızla büyüyebilirdi artık. İlk iki yıl her şey planlara uygun işledi. Libya'ya da işe, en iyi bildiği alanlardan, alışveriş merkezi (AVM) inşaatıyla başladı. Sonrası çorap söküğü gibi geldi...

2009 ve 2010'da imzaladığı yeni anlaşmalarla 2013 Afrika Uluslararası Kupası'nın oynanacağı 50 bin kişi kapasiteli bir stadyumun yapımına başladı. Trablus'taki Al Fatah Üniversitesi'nin yeniden geliştirilme projesi kapsamında kimya, petrol, jeoloji, maden, inşaat ve mühendislik fakültelerinin inşaatını da üstlendi. Labraq, Al Kufra, Ghat, Martuba ve Tobruq şehirlerindeki havaalanı terminal binaları da Kaddafi tarafından Rönesans'a verildi. Sadece iki yılda aldıkları işlerin büyüklüğü 2 milyar doları aştı. Erman Ilıcak, Libya'da kurduğu şantiye sayısını 10'a yükseltirken Suriye ve İran'da da yatırım bağlantıları kurdu. 2011'in ilk aylarında Suriye'ye hem müteahhit hem de yatırımcı olarak yer aldığı Taj Halab projesiyle girdi. 180 milyon dolara mal olacak projede Rönesans'ın hisse oranı yüzde 25 olacaktı. AVM, dört ve beş yıldızlı oteller, ofis ve kongre merkezleri barındıran Taj Halab projesindeki yerel ortağıysa Cham Holding'in iştiraki Bena Properties'di. İran'daki proje ise daha maliyetliydi. Tahran'ın en önemli meydanında inşa edilecek AVM ve ofis projesinin büyüklüğü 1,1 milyar doları buluyordu. İnşaatsa 2010'un sonunda başlayacaktı.

Şubat 2011 'de Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da başlayan halk ayaklanmaları "Arap Baharı" olarak adlandırılsa da Türk müteahhitleri için kara bulutların toplandığı anlamına geliyordu. Rönesans İnşaat da bu kargaşadan payını aldı. 2 bine yakın işçisini özel uçaklarla Libya'dan tahliye ederek tüm işlerini askıya almak zorunda kaldı. Üstelik Libya'da 30 milyon euro alacak ve 25 milyon euro'luk atıl kalan varlığıyla en fazla kayıp veren Türk müteahhidi unvanıyla birlikte. İsyanlar sadece Libya ile sınırlı kalmadı. Suriye'ye sıçradığın da Rönesans İnşaat sadece müteahhit olarak değil, yatırımcı olarak da yer aldığı Taj Halab projesine başlamak için hazırlıklar yapıyordu. Erman Ilıcak, ayaklanmaların ardından Suriye'deki projenin tamamen askıya alındığını maddi bir kayıplarının olmadığını söylüyor: "Anlaşmanın ardından Suriyeli ortaklarımıza bir miktar para göndermiştik. Karışıklığın başlamasının ardından 'ne olur ne olmaz' diyerek gönderdiğimiz parayı iade ettiler." Erman Ilıcak'ın hayal kırıklığıyla ayrılmak zorunda kaldığı bir diğer ülke ise İran oldu. Avrupa ülkeleri ve Amerika'nın İran üzerindeki ambargoları ağırlaştırması iş yapmayı zorlaştırınca 1,1 milyar dolarlık projeyi iptal etme kararı aldı. Ilıcak, "Para transferi bile neredeyse imkansız hale gelmişti" diyor iptal gerekçesini anlatırken.

Arap Baharı'nın Rönesans'a maliyeti, ciro bazında yüzde 50 oldu. Erman Ilıcak, "2011'i önceki yıl olduğu gibi 1 milyar euro ciroyla kapattık. Libya, Suriye ve İran'da işler yolunda gitseydi rahatlıkla 1,5 milyar euro'yu yakalayabilirdik" diyor. Aslında tüm olumsuzluklara rağmen yılı küçülmeden kapatmak, Erman Ilıcak ve şirketi için önemli bir başarı. Bu başarıyı ise yeni pazarlardan biri olan Türkmenistan'a borçlular. Halihazırda Japonlarla birlikte 1,1 milyar değerinde bir gübre fabrikası inşa ediyorlar. Bu proje haricinde imzaladıkları diğer kontratların tutarı da 1 milyar doları buluyor.

Erman Ilıcak, Libya ve Suriye'deki karışıklıkların ardından Ankara'ya dönüp suların durulmasını bekleyebilirdi. Zira Rusya'da işler toparlanıyor, Türkmenistan'da yolunda gidiyordu.

Ama bunun yerine çekirge misali yine yeni pazarlara sıçramayı seçti. Ilıcak, bu tip krizlerde patronların genel refleksinin işçi çıkartmak olduğunu hatırlatarak ekliyor: "Biz bu açıdan iyi bir sınav verdik. İşçi çıkarmadan personelimizi yeni bölge ve projelere kaydırdık."

Söz ettiği yeni projelerin adresiyse Türkiye, Katar, Azerbaycan ve Irak. Rönesans Katar'da Northwestern Üniversitesi'nin kampusunun inşasını sürdürüyor. Azerbaycan ve Irak'taysa ofislerini açarak yeni projeler almak için bağlantılar kuruyor.

Diğer yandan Türkiye'deki ticari gayrimenkul ve enerji sektörlerindeki yatırımlarına da ağırlık verdi. Yurtiçinde sekiz AVM'si faaliyette olan Rönesans'ın üzerinde çalıştığı yedi projesi daha var. Uzun süredir yurtiçinde yatırımcı olarak bulunuyordu. Bu süreçle birlikte müteahhit olarak da hizmet vermeye başladı. Eylül 2011'de Güney Koreli Pohang Iron and Steel Company (PASCO) ve Türk ortağı Kibar Holding'in 50 milyon euro'luk yatırımı Pasco Assan Paslanmaz Çelik Fabrikası'nın temelini attı örneğin. Erman Ilıcak, sadece yeni pazarlara açılmakla kalmadı. Bir danışmanlık firmasından da hizmet alarak şirketinin hangi ülkelerde hangi projelere yoğunlaşması gerektiği ile ilgili bir strateji çizdi. Örneğin 2008'den sonra yöneldiği, Suudi Arabistan ve Bahreyn'in doğru pazarlar olmadığına karar vererek bu ülkelerden çıktı. Sebebiyse bu ülkelerde yerel şirketlerin çok aktif olması ve Ilıcak'ın tabiriyle "Türk müteahhitlerin en önemli rekabet silahı" olan Türk işçilerin bu ülkelere alınmaması. Hedef ülkeler için iki net kriter belirlendi: Doğalgaz ve petrol zengini olması, yerel oyuncuların güçlü olmaması. Bu kriterlere uyan ülkelerse başta Rusya olmak üzere Türkmenistan, Azerbaycan, Libya, Irak ve Katar.

Erman Ilıcak, Suriye ve İran'ı şimdilik gözden çıkarmış gibi görünüyor. Ama Libya için durum farklı. Ilıcak, Kaddafı'nin devrilmesinin ardından oluşturulan yeni yönetimden yarım kalan işlerini tamamlamak için davet aldıklarını söylüyor. Bir yandan bunun için hazırlıkları sürdürürken isyan sırasında yıkılmış bir karakol binasının yeniden inşasına başlamış bile. Yeni yönetimle iyi ilişkiler kurmak isteyen Ilıcak, bu işi hibe olarak yaptıklarını söylüyor.

Libya'da işlerin rayına oturması, gelecek yıl Rönesans İnşaat ve Erman Ilıcak için iyi bir sıçrama fırsatı yaratabilir.

Forbes           

Alıcı temsilciliği ve kiracı temsilciliği geliyor

Alıcı temsilciliği ve kiracı temsilciliği geliyor

Artık sokaklarda dolaşıp ev aramaya modası geride kalıyor. Alıcı temsilciliği ve kiracı temsilciliği Türkiye’de Bosforce firması tarafından hayata geçirildi.

hurriyetemlak.com


Boğazda emlak piyasasının bilinen isimlerinden Ulvi Özcan ve Uğur Özcan kardeşler tarafından kurulan Bosforce firmasının web sayfasında müşterileri adına butik bir hizmet devreye girdi. Konuyla ilgili görüştüğümüz Bosforce Emlak Geliştirme ve Pazarlama Yönetici Ortağı Uğur Özcan sorularımızı cevapladı…

Hürriyetemlak.com : Böyle bir uygulama aklınıza nerden geldi?

Uğur Özcan : Biz 1995’den beri boğazda emlak piyasasının içindeyiz. Müşterilerimizinin de çoğu bize memnun müşteri referansıyla gelmektedir. Ancak; kapıdan gelen bir kısım müşterimizin bilgi kirliliğinden çok rahatsız olduğunu gördük. Bu müşterilerimizin en büyük rahatsızlığı aynı yeri farklı emlak firmalarından, farklı fiyatlara görmek ve ilanların güncel olmamasıydı…

Hürriyetemlak.com : Bu durum nasıl bir çağrışım yaptı sizde ?
Uğur Özcan : Bu durum bizde şunu çağrıştırdı… Herkesin bir avukatı, sigortacısı, muhasebecisi var. Neden bir emlak danışmanı olmasın? Müşterimizin yerine biz arayalım, biz gezelim ve ciddi olmayan bir satıcı adayı müşterimizin adını bilmesin… Müşterimizi ilgisi olmayacak bir satılık emlak kaydına götürüp neden zaman kaybedelim…

Hürriyetemlak.com : Sistem nasıl çalışıyor ?
Uğur Özcan : Bizi arayan veya www.bosforce.com.tr/konutalici linkini ziyaret eden müşterimiz emlak aradığı semtleri, fiyat aralığı, metrekare aralığı, istediği özellikler, istemediği özellikler gibi seçenekleri belirterek adı soyadı, telefon ve e-mail kaydını sisteme giriyor. Girdiği bu yeri noktalar koymak suretiyle haritanının üzerinde işaretliyor ve bize gönderiyor. Türkiyede bu uygulama ilk olduğu için kolaylık olsun düşüncesiyle bir harita kullanım videosunu da hazırlayarak sayfaya koyduk…


Müşteriler bu kaydı sadece internetten mi kullanabiliyor ?

Uğur Özcan: Telefonla da bize kayıt verebiliyorlar. Zaten e-mail ile gelen talepler için de bir emlak danışmanımız müşterimizi arayarak daha açıklayıcı detay bilgiler istiyorlar ve sisteme giriyorlar.

Hürriyetemlak.com : Daha sonra bu bilgileri nasıl değerlendiriyorsunuz? Nerede kullanıyorsunuz?
Uğur Özcan: Bu kayıtları sonrasında www.bosforce.com.tr/satilikkonutarayanlar adlı sayfamızda yayınlıyoruz. Buradan emlağını çok kimse duymadan el altından satmak isteyen satıcılar veya emlak danışmanları arıyor ve bize ellerindeki yerlerin detaylarını bizle paylaşıyoruz. Biz de konu ilgimizi çekerse gidip raporlamamızı yapıyoruz ve uygunsa müşterimizi bu yere götürüyoruz.

Hürriyetemlak.com : Bu uygulamada temsil ettiğiniz müşterinin ne gibi kazancı oluyor ?

Uğur Özcan: Bu uygulama sayesinde müşterimiz gereksiz yere dolaşmıyor. Adının piyasada dolaşma riski ortadan kalkıyor. Satıcı / Kiraya Veren müşteri kendisi aramış oluyor. Herşeyden önemlisi tanımadığı bir emlak danışmanı kendisine yer satacakken biz müşterimize yer almaya veya kiralamaya çalışıyoruz. Kendi avukatı, mali müşaviri gibi…

Hürriyetemlak.com : Geliştirdiğiniz bu uygulamanın dünyada bir örneği var mı? Telifi size ait mi?
Uğur Özcan: Bu uygulama dünyada real estate hunter (emlak avcılığı) adında yapılmakta ancak bu sistematiği bir yerde görmedik. Telif konusuna gelince hukuki ve teknik bir konu, bu konuda bir şey diyemeyeceğim. Ancak bu uygulamayı ağabeyim Ulvi Özcan ve çalıştığımız yazılımcı arkadaşlarımız geliştirdi. Proje sorumlusu olarak da ben devam ettiriyorum.

Projemizin duyurulmasına destek verdiğiniz için ben size teşekkür ederim. Bosforce olarak amacımız boğazda emlak piyasasında ve lüx emlak segmentinde; sıradışı uygulamalar ile müşteri memnuniyeti ile kalıcı diyalog kurabilmeyi başararak kalıcı olabilmektir. Ne kadar başarılı olduğumuzu zaman, kazancımız ve yaptığımız yenilikleri sürdürülebilir kılmak belirleyecektir…

Evren KOTOĞLU
ekotoglu@hurriyetemlak.com


SATILIK KONUT ARAYANLAR

KONUT ALICILARI

KİRALIK KONUT ARAYANLAR

KONUT KİRALAYANLAR

6 Nisan 2012 Cuma

Camisi var, haremlik-selamlık havuzu var, 180 m2 daire 2 milyon TL

Camisi var, haremlik-selamlık havuzu var, 180 m2 daire 2 milyon TL

İstanbul'da Boğaz hattında yeni inşa edilen ve iş adamlarının konut almak için yarıştığı sitede fiyatlar dudak uçuklatıyor.

 

Metrekare fiyatı 10 bin lira olan lüks sitede daire tipindeki konutlar 1.8 ile 6 milyon lira arasında satılıyor. İnşaat sektörünün yoğun şekilde yapılaşmaya gittiği İstanbul'da bazı ultra lüks projeler de kendini göstermeye başladı.

Bu projelerin en önemlilerinden biri Şehrizar Konutları adıyla Boğaz hattında, Üsküdar Burhaniye Mahallesi'nde inşa ediliyor.

Kendine ait camisi, haremlik ve selamlık havuz gibi özellikleri olan proje, yüksek güvenlik gibi unsurlarıyla dikkat çekiyor.

Yetkililerden aldığımız bilgilere göre iş, spor ve siyaset dünyasından önemli isimler siteden ev almış ya da almayı planlıyor.

Bununla birlikte yabancı bankaların gayrimenkul fonları da siteyle ilgileniyor. Bu fonların hedefinin özellikle Körfez Bölgesi'nden Türkiye'ye aileleriyle gelen emir ve kral düzeyindeki misafirlere bu konutları kiralamak olduğu belirtiliyor.

Toplam 38 blok ve 208 dairenin bulunduğu sitede metrekare fiyatları da 10 bin lira seviyesinde yer alıyor. Bu tip sitelerde alışık olduğumuz villa tipi yapılardan çok apartman tipi dairelerin bulunduğu projede, büyüklükleri 180 ile 600 metrekare arasında yer alan konutlar bulunuyor. Metrekare fiyatı baz alındığında ise bu konutların bedeli 1.8 milyon lira ile 6 milyon lira arasında değişiyor.

Emlak GYO ile Gap İnşaat ortaklığıyla gelir paylaşım modeliyle inşa edilen sitenin proje bedeli ise yaklaşık 450 milyon lira.

Emek KAPLANGİL / hurriyet.com.tr

Kira sözleşmesinde nelere dikkat etmen gerekir?

Kira sözleşmesinde nelere dikkat etmen gerekir?

İşyeri ya da konut kiralarken yapılan sözleşmelerde aslında önemli birçok noktaya dikkat edilmediğini biliyor muydunuz? Kiracı ve mal sahibi arasında yapılan basit bir sözleşme gibi gözükse de kira sözleşmeleri, dikkat edilmediğinde her iki tarafı da mağdur edebiliyor sorun hukuki çözümlere kadar gidebiliyor…

hurriyetemlak.com


Kira sözleşmelerinin yazılı olma zorunluluğu olmadığını belirten Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerinin ispatı için her sözleşme gibi kira sözleşmelerinin de yazılı yapılması gerektiği üzerinde duruyor. Kira sözleşmesinin süresi bitmiş bile olsa, halen kiracıysanız kira kontratının saklanması gerektiğinin altını çizen Hakan Erilkun, “aynı şartlar geçerli olacak ve kira kontratınız uzamış olacak” dedi.

Kira sözleşmesinin yazılı yapılmasında belli bir şekil ve içerik şartı olmadığını söyleyen Erilkun, sözleşmede tarafların şartları karşılıklı olarak belirleyebileceğini vurguladı. Hakan Erilkun, kira kontratı yaparken dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıraladı:

1. Kira kontratını imzaladığınız kişinin mal sahibi veya intifa hakkı sahibi olup olmadığını mutlaka kontrol edin. Eğer mal sahibi değilse, yasal bir vekillik durumu var mı araştırın. Bunun için tapu senedi örneğine ya da vekâletnameye bakabilirsiniz. Taraflar olarak kontratı birlikte ve varsa kefiller huzurda imzalamalıdır.

2. Kira kontratında belirtilen adresin, kiraladığınız yer olup olmadığını kontrol edin. Kiraladığınız yerin farklı çıkması, resmi başvurularınızın sonuçsuz kalmasına ya da uzamasına neden olabilir.

3. Kiraladığınız yerin geçmiş dönemden kalma borçlarının size ait olmadığını belirten bir hükmün kontratınızda yazması önemlidir. Bazı kiralanan yerlerde aidat, elektrik ve su gibi borçlar bulunabilir.

4. Kira bedeli olarak belirtilen tutarın hangi dönemlerde hangi oranda artırılacağının açıkça belirtilmesini sağlayın. İşyerlerinde önemli olan ve kiranın net mi yoksa brüt kira mı olduğuna dikkat edin. Kira artışının ÜFE veya enflasyon gibi belli oranlarda olmasını kontratta belirtin.


5. Ayrıca kira bedellerinin, mal sahibinin hangi banka hesabına ve hangi tarihler arasında (1-5 arasında gibi) yatırılacağının yazılmasına önem gösterin. Havale ve EFT masraflarının kiracıya ait olduğunu unutmayın! Gün belirtilmeyip her ay peşin ödeneceği yazılıysa bu her ayın üçüncü günü sonuna kadar ödenmesi anlamına gelir.

6. Depozito veriyorsa niçin verdiği ve hangi şartlarda geri alınacağı yazılmalıdır. Depozito, kiracının kiralananı tahliye etmesi durumunda borç bırakma ve taşınmaza zarar verme ihtimali karşısında teminat olarak alınan bir miktar paradır. İspat bakımından depozito miktarını yazmak ve imzayı altına almak gerekir. Ayrıca demirbaşların mevcut ve kullanılabilir olduğunun kontrol edilmesi ve kontrata yazılmasına dikkat edilmedir.

7. Kiracı apartman genel giderlerine katılmak ve aidatını ödemek zorundadır. Ortak yerlere müdahale edemez, gürültü yapamaz, apartmanı pis kullanamaz, yönetim planı esaslarına uymak zorundadır.

8. Bir yer kiralarken, uzman bir emlak danışmanıyla çalışmakta çok büyük fayda var. Hem kira kontratları ve maddeleri konusunda sizlere yardımcı olur, hem de bu konuda yaşayabileceğiniz zorluklarda sizleri doğru bir şekilde yönlendirebilir.


Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, yüksek bir kira getirisi için İstanbul’da ilk tercih edilen bölgeleri şöyle sıraladı: “Avrupa yakasında Bahçeşehir, Beylikdüzü, Halkalı ve Beşiktaş Bölgeleri, Anadolu Yakası’nda ise Maltepe, Kartal, Kadıköy, Göztepe ve Bostancı”