Toki Başkanı: "2,5 Milyon Konut Açığı Var!"

TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel, Türkiye'de toplam konut açığının bugün itibariyle 2.5 milyon civarında olduğunu kaydetti.

TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel, Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi'nde yaptığı konuşmasında, konut yapımcılarını teşvik edip Türkiye'de sertifikalı yeşil bina sayısının artmasını hedeflediklerini belirtti.

TOKİ'nin Türkiye'deki konut açığının yüzde 5-10'unu kapatma doğrultusunda çalışmalarını sürdürdüğünü dile getiren Karabel, Türkiye'de toplam konut açığının bugün itibariyle 2.5 milyon civarında olduğunu kaydetti.

Karabel, TOKİ'nin 528 bin konut rakamına ulaştığını, son 9 yılda TOKİ'nin yatırım miktarının 26 milyar dolar olduğunu söyledi.

Van ve Erciş depremi neticesinde, 15 bin kalıcı konut, 28 bin 500 geçici konteynerden oluşan kentlerin altyapılarını hemen hemen bitirdiklerini belirten Karabel, 169 projede gecekondu dönüşüm projesini başlattıklarını, bundan sonraki dönemde kentsel dönüşüm amaçlı projelerinin artarak devam edeceğini vurguladı.

Karabel, TOKİ'nin Türkiye dışında da doğal afetlerden etkilenen kardeş ve dost ülkelere Türk halkının bağışları doğrultusunda konut ve sosyal donatılar yaptığını söyledi.

Türkiye'nin karbon gazı salınımında tehlike sınırında olduğunu ifade eden Karabel, enerjinin büyük kısmının ısıtma ve soğutmada kullanıldığına işaret ederek, bu alanda tasarrufun önemine dikkati çekti.

Yıkılacak Olan Eski Binalar Kaldırım Olacak

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kentsel dönüşüm kapsamında 7 milyon binayı elden geçirecek. Tüm binaların doğaya hiçbir atık bırakmayacak şekilde dönüştürülmesi hedefleniyor. Çıkan moloz ise kaldırım ve yol olacak.

Türkiye tarihi dönüşüme hazırlanırken; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kentsel dönüşümde ortaya çıkacak hafriyat ve molozları dönüştürmek için bir proje hazırladı. Yeni proje ile yıkılacak tüm binaların doğaya hiçbir atık bırakmayacak şekilde geri dönüştürülmesi hedefleniyor.

Çevre yönetiminde 'sıfır atık' parolası ile projeler üreten Bakanlık, yıkılacak bir binanın içindeki herşeyi yeniden kazanacak. Geri dönüşüm sonrası elde edilen düşük kaliteli beton ve çimento, başta kaldırım ve dolgu maddesi olmak üzere, yolaltı dolgu malzemesi, tretuvar ve park taşı olarak kullanılacak.

20 yıl içinde 7 milyon binanın elden geçeceğini hesaplayan Bakanlık, tüm yıkılacak binaları geri dönüştürecek. Türkiye'nin bir binadan çıkacak hemen hemen tüm maddelerin geri dönüşümü için tesislere sahip olduğu tespit edilirken, beton ve moloz geri dönüşümü için yatırım yapılacak. Sabah Gazetesi'nin haberine göre; projeye göre yıkımdan önce bina beton ve içerisindeki demir haricinde hiçbir madde kalmayacak şekilde ayıklanacak. Yıkımdan sonra ortaya çıkan molozdan demir alınacak ve beton özel kurulacak geri dönüşüm tesislerinde düşük kaliteli beton ve çimento haline getirilecek.

ORTAK OLUNACAK
Bakanlığın ilk hedefi, başta Hollanda olmak üzere taş açısından zengin olmayan ülkelerde bulunan gelişmiş beton geri dönüşüm teknolojisini Türkiye'ye kazandırmak olacak. Özellikle büyükşehirlerin kaldırım ve dolgu malzemesi gibi düşük kaliteli beton mamullerine her yıl milyonlarca lira harcadığını hesaplayan çevre yönetimi, bir taşla üç kuş vuracak. Proje ile Türkiye'ye yepyeni bir sektör kazandırılacak.

SU YATAKLARI ÇATLAMAYACAK
Projenin en önemli ayağı doğanın korunması olacak. Yapılacak milyonlarca lira tasarrufun yanında önemli oranda doğanın korunması sağlanacak. Kaldırım ve dolgu maddesi olacak kalitesiz beton üretimi için doğada yapılan her dinamit patlaması toprak dengesine zarar veriyor, yeraltı su yataklarının çatlayarak kaybolmasına neden oluyor ve hayvanların yuvalarını dağıtıyor. Bu maddeler için dinamitlemeyi tamamen bitirecek yöntem ile doğanın dengesinde koruma sağlanacak.

İSTANBUL ZENGİN EDECEK
Kentsel dönüşümde en çok binanın yıkılacağı il olan İstanbul, bu alanda hammadde üssü olacak. Bakanlık bürokratları, belediyelerle özel sektörü ortak yatırıma teşvik edecek. Büyükşehirlerde belediyeler ve özel sektör için önemli bir kazanç kapısı olacağını ve yatırım için talep geleceğini öngören çevre yönetimi, Anadolu'da ise farklı bir uygulama izleyecek. Anadolu'da küçük il belediyelerinin biraraya gelerek birlikler halinde yatırım yapması desteklenecek.

BİR BİNA NASIL DÖNÜŞÜR?
Yıkımdan önce tamamen ayıklama yöntemi ile öncelikle dış cephe kaplaması, pencere ve kapılar, mutfak-banyo setleri kaldırılacak. Dış cephenin soyulması ile Türkiye'nin yıllardır tartıştığı aspest, kullanılmış ise, toprağa karışmadan yok edilecek. Bina içinde tüm görünür demir ve borular, elektrik ve su tesisatları, tüm kablolar ve zemin malzemeleri geri dönüşüm için sökülecek. Yıkımdan sonra bina molozundaki demir ayrıştırılacak ve son olarak beton yeni kurulacak teknoloji ile geri kazanılacak.

Tapu İşlemleri Artık Çok Daha Kolay

Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar: Vatandaş başka bir ilden veya ilçeden tapusunu verip alabilecek.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, 2001 yılında başlatılan TAKBİS projesi kapsamında yurt genelindeki tüm tapu kayıtları sayısal ortama aktarıldı. Merkezi veritabanına aktarılan kayıtlarla tüm tapu müdürlüklerinde TAKBİS ortamında online hizmet verilmeye başlandı.

Bakanlığın hazırladığı projeyle, taşra birimlerinde vatandaşlara daha iyi hizmet vermek için online randevu yazılımı geliştirildi. Vatandaşlar artık tapu dairelerine gitmeden tapu işlemleri için sıra alabilecekler. Tapu müdürlüğüne internet üzerinden yapılan başvurudan sonra başvuruyu alan müdürlüğün ilgili personeli vatandaşın cep telefonuna işlemin başladığına, harç dekontlarının hazır olduğuna ve imza aşamasına gelindiğine dair kademeli olarak kısa mesaj yollayacak. Uygulamayla vatandaşın müdürlüklerde beklemesi ve zaman kaybının önlenmesi amaçlanıyor.

TAKBİS kapsamında bulunan tapu müdürlüklerinde, yapılan tüm işlemlere ait tapu harç ve döner sermaye ödeme bilgileri e-devlet kapısından şifresiz sunulacak. Başvuru sırasında verilen ön başvuru formu üzerinde bulunan "harç sorgu no" bilgisiyle işlemlere ait ödeme makbuzlarına www.turkiye.gov.tr adresinden ulaşabilecek.

Sistemle kamu hizmetlerinin sunumunda vatandaş memnuniyetinin sağlanması ve taleplerin, şikayetlerin iletilebilmesi için "Alo Tapu-Kadastro Hattı" da( 444 TAPU veya 444 82 78) oluşturuldu. İstek ve şikayetlerin aktarılması için telefon hattının yanı sıra tapu ve kadastro birimlerinin elektronik posta adresleri de kullanılabilecek.

TAPU BAŞKA İLDEN VERİLİP ALINABİLECEK
Açıklamada görüşlerine yer verilen Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, projeyle Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü bünyesindeki parsel verilerinin elektronik ortamda toplandığını belirterek, bir parselin eni, boyu, imar durumu gibi özelliklerle elektriği, suyu, yolu olup olmadığına dair verilerin biraraya getirildiğini kaydetti.

Bayraktar, şunları kaydetti:
"Türkiye'de tapu sahipleri, tapunun bulunduğu ilçeden veya ilden değil, başka bir ilden veya ilçeden de tapusunu verip alabilecek. Örneğin Edirne'de yaşayan bir vatandaş Kars'ta bulunan arsasını satmak için yüzlerce kilometre yol gitmeyecek. İnsanlarımız evinden, bilgisayardan, e-devlet şifresi ile kimlik numarasını girmek suretiyle Türkiye'nin herhangi bir yerindeki, kendisine ait olan gayrimenkulün bilgilerini öğrenebilecek."

Kentsel Dönüşüm Yasası'nda Takas Uygulaması

Hükümetin depreme dayanıksız binalar için uygulayacağı kentsel dönüşüm yasasına takas formülü getirildi.

Sistem Barter tarafından kurulan Türkiye'nin en kapsamlı takas borsası www.takasdepo.com kentsel dönüşümde yıkılacak binaları sıfır binalarla değiştirecek dev bir proje hazırladı.

Kentsel dönüşüm bölgelerinde faaliyet gösteren 100 emlakçı ve 20 inşaat şirketini de projeye dahil eden firma portföyünde yer alan 2 bin konutu takasa sundu. Hasarlı konutunu takas etmek isteyen kişi evini takasa sunarak Türkiye genelinde istediği daireyi seçip dilediği zaman taşınabilecek.

İnşaattan otomotive elektronikten gıdaya kadar 10 binden fazla firmanın üye olduğu takas borsası www.takasdepo.com şimdi de kentsel dönüşümde yıkılacak binaları sıfır konutlarla takas edecek.

İstanbul başta olmak üzere Türkiye genelinde bine yakın emlakçı ve inşaat firmasıyla anlaşma hedeflediklerini ifade eden Sistem Barter Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Besle, "Şu anda takas borsamızda 2 bin civarında konut yer alıyor. Evi yıkılacak konut sahibi ister konut havuzumuzdan isterse üye emlakçılarımızınelindeki konutlardan dilediğini seçebilecek. Kentsel Dönüşüm projesinin 10 yılda tamamlanması hedefleniyor. Daireleri yıkılacak olan konut sahiplerine müteahhitlerle anlaşmaları veya yeni yapılacak konutlara taşınmaları isteniyor. Fakat şu an sunulan teklifler ve alternatif fırsatlar yeterince bilinmediği için kafalarda soru işaretleri var. Konut sahipleri kimi zaman müteahhitlerle sorunlar yaşıyor.

Başlattığımız projeyle alternatif bir imkan sağlıyoruz. Evini değiştirmek isteyenler üye emlakçılara veya doğrudan takas portalımıza başvurabilir. Uzman ekspertizler takas edilecek eve gelerek mülkün değerini tespit ediyor. Daire sahibi yeni alacağı konutun fiyat farkını ödeyerek istediği zaman taşınabiliyor. Oturduğu binanın deprem riski taşıdığını düşünerek yeni bir ev almak isteyen herkese kapımız açık" ifadelerini kullandı.

HASARLI EVİNİ VEREN YAZLIK VİLLA ALABİLİYOR

Projeye dahil olan emlakçılara eğitim vermeye başladıklarını anlatan Proje Yöneticisi Harun Coşkun da, "Şu an 100 emlakçıyla start verdiğimiz projede yakın zamanda 1000 emlakçıya ulaşmayı hedefliyoruz. Bu sayede çok hızlı bir şekilde talepleri toplayabilecek ve konut sahiplerine geniş bir yelpazede konut seçme şansı tanıyacağız. Ayrıca isteyen kişiye daire haricinde arsa, araba, dükkan, yat, yazlık gibi değişik takas imkanları da sunduk. Biz zaten takas borsamızda aylık ortalama 100 konutun takasınıyapıyoruz. Yeni projemizle birlikte kentsel dönüşümde yıkılacak binalara da takas imkanı sunuyoruz" diye konuştu.

2B Satışları Başlıyor

Kamuoyunda 2B olarak bilinen, ‘6292 Sayılı Kanun’un 26 Nisan’da yürürlüğe girmesinden sonra süreç işlemeye başladı. 25 milyarlık 2B Yasası'nda satışlara bugün başlanıyor.

Yıllardır çözüm bekleyen 2B arazilerinin hak sahiplerine satışı için süreç işlemeye başladı, başvurular 30 Ekim 2012 tarihine kadar yapılabilecek. Ancak, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra güncelleme listeleri tescil edilen veya kadastro tutanakları ya da mahkeme kararları kesinleşen taşınmazlar için başvuru süresi 8 ay olacak. Vatandaşlar başvurularını defterdarlıklar ve mal müdürlüklerine yapacaklar.

Düzenlemeyle satış bedeli, rayiç bedelin yüzde 70'i olarak belirlenirken, peşin veya taksitle ödeme seçeneği bulunuyor. Peşin ödemelerde yüzde 20, belirlenen bedelin yarısının peşin ödenmesi halinde ise yüzde 10 indirim uygulanacak, taksitlendirme de yapılacak. Taşınmazların üzerindeki yapı ve tesislerden ayrıca bedel alınmayacak. Hak sahiplerinden; ecrimisil alınmayacak ve son 5 yıl için tahsil edilen ecrimisil bedelleri satış bedelinden mahsup edilecek. Açılmış olan davalar durdurulacak. Dava açılması gerekenlere ise dava açılmayacak.

Taşınmazları, 31 Aralık 2011 tarihinden önce kullandıkları güncelleme listeleri ve kadastro tutanakları ile kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre belirlenen kişiler ile mirasçıları, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra noter tarafından düzenlenecek muvafakatname vermeleri şartıyla akdi halefleri doğrudan satış hakkından yararlanabilecek.

Başvurular, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce güncelleme listeleri tescil edilen veya kadastro tutanakları ya da mahkeme kararları kesinleşen taşınmazlar için 6 ay, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra güncelleme listeleri tescil edilen veya kadastro tutanakları ya da mahkeme kararları kesinleşen taşınmazlar için 8 ay içerisinde yapılacak.

BAŞVURUDA İSTENEN BELGELER

Başvuruda; başvuru dilekçesi, nüfus cüzdanının fotokopisi, başvuru bedelinin yatırıldığına dair makbuz, kanuni mirasçılardan mirasçı olduklarını gösterir veraset ilamının onaylı örneği; akdi haleflerden ise hak sahibinin veya mirasçılarının kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenecek noter tasdikli yazılı muvafakatı, tüzel kişiler için ayrıca, gayrimenkul tasarrufuna izinli olduğunu ve temsilcisini gösterir yetki belgesi istenecek.

BAŞVURU BEDELİ NE KADAR?

Belediye ve mücavir alan sınırları içinde 2 bin lira, belediye ve mücavir alan sınırları dışında bin lira ödenecek. Başvuru bedelleri taşınmazların satış bedellerinden mahsup edilecek. Kişilerin hak sahibi olmadıklarının anlaşılması durumunda başvuru sahibine başvuru bedeli faizsiz olarak iade edilecek.

İKİ TAKSİT ÖDENMEZSE SÖZLEŞME SONLANDIRILMAYACAK

Satış bedeli, rayiç bedelin yüzde 70'i olacak. Bedelin peşin ödenmesi durumunda yüzde 20, yarısının peşin ödenmesi halinde yüzde 10 indirim uygulanacak. Taksitli satışlarda; yüzde 10 indirimli taksitlendirme seçeneğinden yararlanılması halinde satış bedelinin en az yarısı, istenilmemesi halinde ise, satış bedelinin yüzde 10 yapılacak tebligat tarihinden itibaren en geç üç ay içinde ödenecek.

Kalanı ise, belediye ve mücavir alan sınırları içinde en fazla 3 yılda 6 eşit taksitle, dışında en fazla 4 yılda 8eşit taksitle faizsiz olarak tahsil edilecek. Taksit süresinin sonuna kadar ödenmek kaydıyla taksitlerden ikisinin vadesinde ödenmemesi yükümlülüklerin ihlali anlamına gelmeyecek. Vadesinde ödenmeyen taksit tutarlarına gecikme zammı uygulanacak. Ödemeler, defterdarlık muhasebe müdürlükleri, mal müdürlükleri ile belirlenen bankalara yapılacak.

İADE HAKKINDAN KİMLER YARARLANABİLECEK?

Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre adlarına tapu oluşturulan taşınmazların önceki kayıt maliki veya kanuni mirasçıları, devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan (daha önce karşılık taşınmaz verilen ya da bedel ödenenler hariç) taşınmazların önceki kayıt maliki, kanuni mirasçıları veya bunların akdi halefleri, iade hakkında yararlanabilecek.

İade hakkından yararlanacakların Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içinde defterdarlıklar veya mal müdürlüklerine başvurması gerekiyor.

TAŞINMAZ PROJE ALANINDA İSE NE YAPILACAK?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı veya ilgili büyükşehir ya da diğer belediyelerce kapsamı ve sınırları belirlenen ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanan gecekondu veya kentsel dönüşüm projesi uygulanacak alanlarda bulunan 2/B taşınmazları ilgili idareye devredilebilecek.

Devralan idareler devraldıkları taşınmazları; hak sahiplerinin talebi üzerine fiili durumuna uygun olarak ifraz edilmek suretiyle müstakil parsel veya paylı olarak, üzerinde çok katlı bina bulunan taşınmazlarda ise kat mülkiyeti tesisi suretiyle, bunun mümkün olmaması halinde paylı olarak hak sahipleri ile bunların kanunî veya bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılmış olan akdi haleflerine tabi oldukları mevzuatına göre bu Kanunda belirtilen satış ve ödeme koşullarını da dikkate alarak rayiç bedel üzerinden doğrudan satabilecek.

BAŞVURU YAPILMAZSA YAPTIRIM UYGULANACAK

Kullanıcıların doğrudan satın alma hakkı düşecek, ecrimisil bedelleri tahsil edilecek. Açılmış olan davalara devam edilecek, açılması gerekenlere ise dava açılacak. 19 Temmuz 2003 tarihinden önce yapılmış yapı ve tesisler; yapı birim fiyatlarından eksik imalat bedelleri ve yıpranma payı düşüldükten sonra kalan bedeli ilgililerine ödenmek suretiyle yıktırılacak ve bu şekilde belirlenen bedel taşınmazın değerine eklenerek son müracaat tarihinden itibaren üç yıl içinde satılarak satıştan elde edilen gelirden yapı ve eklentiye düşen miktarı bunların sahiplerine ödenecek ve idare tarafından yapıların tahliyesi sağlandıktan sonra tapuda taşınmazı satın alanlara devir işlemleri yapılacak.

2B SAYILMAYACAK ALANLAR

Hak sahiplerine doğrudan satılması gereken taşınmazlardan ağaçlandırılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilen, kamu hizmetlerine ayrılan, özel kanunlar gereğince değerlendirilmesi gereken, Maliye Bakanlığı'nca belirlenen, içme ve kullanma suyu havzalarındaki maksimum su seviyesinden itibaren 300 metrelik bant içerisinde kalan yerler, hak sahiplerine satılmayacak. Hak sahipleri, bu taşınmazların yerine taşınmazın rayiç değerine eşdeğer, öncelikle aynı il sınırları içerisinde bulunan 2B alanlarında taşınmaz alabilecek.

Denizlerde kıyı kenar çizgisine 5 bin metre, tabii ve suni göllerde kıyı kenar çizgisine 500 metreden az mesafede bulunan alanlar ile içme suyu amaçlı barajların koruma alanları içinde kalan yerler, satış tarihi itibariyle arazi toplulaştırılması yapılacak yerler ile diğer sebeplerle satılamayacağı Maliye Bakanlığınca belirlenecek Hazineye ait tarım arazilerin satışı yapılamayacak.

Devlet ormanlarında 31 Aralık 2011 tarihinden önce toplu yerleşimin bulunduğu yaylak ve otlak olarak kullanılan alanlar içindeki yerler ile yılın belirli dönemlerinde geleneksel yaylacılık amacıyla yerleşim yeri olarak kullanılan alanlar, Orman Genel Müdürlüğü'nce tespit edilecek. Bu alanlardan uygun görülenler, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla yayla alanı ilan edilecek.

ARAŞTIRMA TESİSLERİ, TARIM VE TİGEM ARAZİLERİ

Vakıf üniversiteleri hariç, yükseköğretim kurumları, orman alanlarında eğitim ve araştırma amaçlı tesisleri, bedeli karşılığında yapabilecekler.

Türk Ticaret Kanunu kapsamında fabrika veya ticarethane niteliğindeki tesisler, öncelikle kullanıcılarına olmak üzere 29 yıla kadar kiraya verilebilecek.

Hazine'ye ait tarım arazilerini; 31 Aralık 2011 tarih itibariyle en az 3 yıldan beri tarımsal amaçla kiralayan, kira sözleşmesi devam eden veya bu arazileri aynı süreyle tarımsal amaçla kullanan ya da paydaşlarından; bu arazileri bedeli karşılığında doğrudan satın almak için idareye başvuranlar, hak sahibi sayılacak. Doğrudan hak sahiplerine satılacak Hazineye ait tarım arazilerinin satış bedeli, rayiç bedelin yüzde 70'i olacak.

Konya ve Adana'da TİGEM arazilerini kullananlara, geçmişe dönük kullanım bedelini ödemek koşuluyla bu arazilere sahip olabilecek.

Kaynak:Dünya Gazetesi

Depreme Karşı Önlem Su Yalıtımından Geçiyor

Bitümlü örtülerle su yalıtımı yapan binalar depreme karşı daha güvenli olacak!

Türkiye’de su yalıtımının kalite standartlarını yükselterek sektörün sağlıklı büyümesini amaçlayan Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER), 2-6 Mayıs tarihleri arasında Tüyap Fuar Merkezi’nde düzenlenen Uluslararası Yapı Fuarı İstanbul 2012’de sektör profesyonelleri ve tüketicileri su yalıtımı konusunda aydınlattı.

Polimer bitümlü örtü üreticilerini tek bir çatı altında toplayan ve su yalıtımı sektörünün kanayan yarası merdiven altı kalitesiz üretimle mücadele eden BİTÜDER, fuarda ziyaretçilerini kaliteli CE Belgeli ürünler konusunda bilgilendirdi ve üyelerinin AB kriterlerine uygun kaliteli üretim yaptıklarını vurguladı.

Su yalıtımı sektöründe, standart ve yönetmeliklerin hazırlanması ve uygulanmasında öncü roller üstlenen BİTÜDER’in Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özcan, su yalıtımında ilk ve tek kural standardı olan “TS 11758-2 Bitümlü Örtülerle ilgili Uygulama Kural Standardı”nın yayınlanması konusunda derneğin yoğun çalışmalar yaptığını anlattı. Artık Türkiye’de su yalıtımı ürünlerinin üreticilerin beyan değerlerine göre değil, söz konusu standardın belirlediği kurallara göre üretilip uygulanacağını belirten Özcan, bu sayede binaların korozyon sebebi ile zaman içinde taşıyıcı özelliğini kaybeden donatılarının depreme karşı çok daha güvenle korunacağını söyledi,

Günümüzde en iyi yatırım aracı olarak görülen yapıların uzun ömürlü olması gerektiğini vurgulayan Özcan, “Bugün bir yapının kullanım ömrü yaklaşık 50 yılken, suyun olumsuz etkileri yapıların kullanım ömrünü azaltıyor. Bitümlü su yalıtım ürünleri ile binaların ömrü uzuyor, bahçe teras uygulamaları ile çatılar ekolojik bir yatırıma dönüşüyor. Yakın zamana kadar hiçbir işe yaramayan, atıl kalan çatılar artık oksijen üretiyor, havayı temizliyor.” dedi.

Ham petrolün doğal çökmesiyle veya rafinerilerde damıtılması yoluyla elde edilen bitümden üretilen su yalıtımı örtüleri, binalarda çok uzun süre dayanımı olan, bazı detaylarda alternatifi olmayan bir ürün. Çok düşük ve yüksek sıcaklıklarda esnekliğini koruduğu için çatlamıyor, bu nedenle her iklim kuşağında güvenle kullanılabiliyor. Su geçirimsizliği en üst düzeyde, en sağlam malzeme olan bitümlü su yalıtımı örtüleri, bu yapısı sayesinde hafif çatı bahçeleri elde edilmesine de imkân veriyor.

Ruhsat Almak Kolaylaşacak, Denetimler Sıklaşacak

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, yapı denetimleri noktasında kotayı kaldırdıklarını belirterek, ''Bundan sonra ruhsatları çok daha kolay vereceğiz, denetimi de çok daha sıkı hale getireceğiz'' dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ, beraberlerinde TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel ile şehircilik, kentsel dönüşüm uygulamaları ve planlarını yerinde görmek üzere Erzurum'a geldi.

Erzurum Valiliği'ni ziyaret eden Bayraktar ve Akdağ, Vali Sebahattin Öztürk'ten çalışmaları hakkında bilgi aldı.

Burada gazetecilere açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar, bulunduğu konum bakımından Erzurum'un Türkiye ve İslam dünyası için önemli bir merkez olduğunu, bugüne kadar Erzurum'da şehircilik ve kentsel yenileme adına önemli hizmetler yapıldığını söyledi.

-Yeni Afet Yasası-

Yeni Afet Yasası'nın meclis gündeminde olduğunu anımsatan Bakan Bayraktar, şöyle devam etti:

''Şu anda meclis gündeminde olan afet riski altındaki yerlerin dönüştürülmesi, eskiyen tarihi dokunun yenilenmesi, şehrin çöküntü alanlarının yenilenmesi noktasında ciddi adımlar atacağız. Tabii bunda öncelikli şehirlerimiz, büyük şehirlerimiz, nüfusun yoğunlukta olduğu şehirlerimizdir. Erzurum da bunlardan bir tanesi. Erzurum tarihi yapılarının, kentin kendi yapı stoğu korunarak yapılması için ciddi bir çalışma yapmak lazım. Erzurum'da kentsel dönüşümü ayağı yere basacak şekilde yeni çıkacak yasanın avantajlarını kullanmak şekilde burada önemli adımlar atacağız.''

Bir gazetecinin ''Yapı denetim firmalarına ceza yağıyor, bu inşaat sektörünü nasıl etkiler'' sorusuna, ''Bundan sonra ruhsatları çok daha kolay vereceğiz, denetimi de çok daha sıkı hale getireceğiz'' diye yanıt veren Bayraktar, yaptıkları yeni düzenlemelerle, yapıda, inşaatta, inşaat sektöründe ruhsat alımını çok daha basit hale getirmek istediklerini kaydetti.

Marmara depreminden sonra Türkiye'de yapı denetimi konusunda sistemin ciddileşmeye başladığını, 2001 yılından itibaren de Türkiye'de yapı denetimi siteminin getirildiğini anımsatan Bayraktar, şöyle devam etti:

''Yapı denetim sistemi konusunda 2001 yılında 18 ilimizde pilot uygulaması yapılmıştır ama 2011 yılı başından itibaren tüm Türkiye'de bu geçerli olmuştur. Bu geçen yaklaşık 12 yılık süre içinde yapı denetimi için aksaklıklar nedir, illeri dünyanın, bilimsel dünyanın yaptığı yapı denetimlerde neler yapılıyor? Onları da incelemek suretiyle yapı denetimini Türkiye'nin kendi şartlarına uygun hale getirmek için ciddi çalışmalar yapıyoruz. Yasamız hazırlanmış, taslak halinde bunu meclise getiririz ama yasa çıkmadan da yönetmeliklerle ne yapabiliriz noktasında yapı denetimlerinde kotayı kaldırdık.

Yapı denetimlerinde 200 kilometre mesafedeki şehirlerin yapı denetim kuruluşlarının o şehirlere hizmet yapabilme imkanı getirdik. Eğer yapı denetimlerinde yedek kuruluşlar varsa onların da hemen devreye girmesi imkanını getirdik. Ama yapı denetiminde sadece kağıt üzerinde denetim yapanlara da çok sıkı şekilde cezalar uygulamaya başladık. Bundan sonra ruhsatları çok daha kolay vereceğiz, denetimi de çok daha sık hale getireceğiz. İnşaatın her safhasında adım adım denetleme işini yapacağız. Yapı denetimlerini de geliştireceğiz. Bunları teknik müşavirlik kuruluşları haline getirip, tüm Tükiyemizde yapı denetiminde teknik müşavirlikte gelişmiş bir modeli yakalamak için ciddi çalışmalar içindeyiz. Esas düzenlemeleri yasadan sonra getireceğiz. Denetimi sıkılaştıracağız.''

Kanunların kendilerine verdiği görev ve yetkilerle çalıştıklarını anlatan Bayraktar, bugün dünyanın geldiği konjonktür itibariyle bir taraftan alabildiğine şehirleştiğini, bir tarafından da alabildiğince yaklaştığını kaydetti.

Bayraktar, şöyle konuştu:

''Ulaşımın, iletişimin, haberleşmenin ve teknolojinin getirdiği imkanlarla dünya adeta bütünleşiyor. Şu anda dünya nüfusunun yüzde 50'den fazlası şehirlerde yaşıyor. Erzurum'da da yüzde 70'lerde şehirleşme var. Şehirleşmenin öneminin keşfedildiği bir dönemdeyiz. Biz de Türkiye olarak, son 9.5 yılda çok ciddi bir gelişme yakaladık. Kim ne derse desin Türkiye Cumhuriyeti'nin dünyaya verdiği fotoğraf müthiş bir fotoğraftır. Dünya, Türkiye'yi gıpta ile izliyor. Türkiye artık dünyaya parmak ısırtıyor. Artık dünya devletleri mazlum milletler, masum milletler, Kafkaslar, Balkanlar, Ortadoğu, Orta Asya Türkiye'nin, Başbakanımızın gözünün içine bakıyor. Ufak tefek sıkıntılarımız eksikliklerimiz var. Her şeyi doğru yaptık demiyor. Ama Türkiye'nin dünyaya verdiği fotoğraf bu. Türkiye'nin geldiği bu düzey bakımından çevreciliğe ve şehirciliğe çok önem vermek zorundayız. Çevre önemli, iklim değişikliği önemli. Bu bakımdan bu ikisini birleştirerek Türkiye Cumhuriyeti'nin 61. kabinesini bu şekilde oluşturduk. Yolumuza gayretle, azimle devam ediyoruz.''

Fettah Tamince Kimdir

Bir Rus'a mücevher satıyormuş...Adam mücevherleri çok beğenmiş...Tam alacak bir de bakmış yanında banka kartları yok

... Cash para da hak getire...Kadının yanında zor durumda kalmış adamcağız...Aldığı mücevherleri geri verecek...O sırada onu satan genç adam Kalsın sende mücevherler demiş, Memleketine döndüğünde parasını gönderirsin... Para 40-50 bin dolar...Büyük para...Böyle bir parayı memlekete döndüğünde görderirsin diyen genç adamı çok sevmiş Rus... Rusya'nın sayılı zenginlerinden biriymiş meğerse...Ülkesine döndüğünde, kendisini Türkiye'de kadının yanında zor durumda bırakmayan bu genç adama çok güvenmiş ve yüz milyon dolardan fazla para vererek Bodrum'daki Rixos otelini kurdurtmuş...

***
Bir Sindirella hikayesiydi dinlediğim... Şehir efsanesi halinde Bodrum'da kulaktan kulağa fısıldanıyordu beş yıl önce Bodrum'a gittiğimde..

O anda yanında parası olmayan o Rus'a güvenip, senetsiz sepetsiz mücevherleri veren, Gittiğinde ödersin deyip, yüz milyon dolarlık otele konduğu söylenen o genç adam denizde yüzerken aniden karşıma çıktı...

Son ayların en fazla konuşulan adamıydı o ve çocukluk arkadaşıyla denizde yüzerlerken karşıma çıkmıştı...Dubrovnik'ten Bodrum'a, Belek'ten Dubai'ye, Libya'dan Viyana'ya kadar kurulmuş ve kurulacak Rixos otellerinin sahibi, şimdi Star Gazetesi ve Kanal 24'ü de alarak medyaya giren Fettah Tamince'ydi karşımdaki kişi...

Yüzerken yaklaşık 1 saat sohbet ettik onunla... Şehir efsaneleri insanlara ah bize de böyle bir talih kuşu konsa dediği türden mucizevi tesadüflerle dolu birer Sindirella hikayeleridir...Fettah Tamince'yle konuşurken hikayesinin bir Sindirella hikayesinden çok ötelerde bir yerde olduğunu gördüm...

Sıcaklığın daha doğrusu soğukluğun eksi 45 derece olduğu Van'ın Çaldıran ilçesinde 1972 yılında doğuyor Fettah Tamince...

13 yaşında tezgahtarlık yaptığı babasının manifaturacı dükkanında bir türlü satamadıkları kumaşları Van'ın köylerinde satması için gönderiyor onu babası...S

atmak için gidiyor uğraşıyor, didiniyor, duruyor ama o da tek bir mal satamadan dönüyor...

O güne kadar köylerde mal satan tüccar yok...Yaşlı bir köylü Fettah'a şöyle söylüyor:Mal karşılığı sat... Sen para karşılığı satmaya çalışıyorsun, almazlar... Mal karşılığı satarsan alacaklardır kumaşları... Bunun üzerine canlı hayvan da dahil ne verirlerse alıyor köylülerden, kumaş karşılığı...Eve canlı hayvanlarla geliyor ve nereye koyacaklarını bilemiyorlar...Babası ne yaptın sen diye soruyor...Ancak o malların satışından kazandıkları para, mütevazı manifaturacı dükkanının kazandığının dört misli oluyor...O gün genç adam, alışverişin başka bir sihir olduğunu kavrıyor...

Ben alışverişi bilirim diyor, Alış ve veriş... Başka bir şey bilmeme gerek yok... Benim sihrim burdadır...

Sindirella hikayesinin sihri alış ve verişte... Alışveriş yapa yapa, önce manifaturacı dükkanı, sonra halıcı dükkanıyla gelen büyük kazançlar ve Almanya macerası...Arkasından kuyumcu dükkanıyla ve Frank Müller saatlerinin Türkiye ve Rusya temsilciğiyle başlayan Rusya macerası...İnşaat işi ve tesadüfen bir otelin alınmasıyla başlayan dünya çapındaki oteller zinciri...Yaptığım konuşma bu milyarderle denizde yüzerken yapılan tesadüfi bir konuşmaydı... Bir gazeteci röportajı değil...Elbette çok başka noktalar da vardır sorulacak olan...Yarın ilginç anekdotları anlatmaya devam edeceğim Fettah Tamince'yle ilgili...

Ama şu kadarını şimdiden söyleyeyim...Güneri Cıvaoğlu, Dubronvik'te kendi otelinin açılışında gayet akıcı bir İngilizce'yle konuşan genç adamı gördüğünde şöyle demişti:Hiç bana anlattıkları gibi değil... Kendine güvenli ve çok iyi bir İngilizce'yle konuşuyor...

Türkçe, İngilizce, Almanca, Rusça, Arapça ve Kürtçe, 6 dili çok iyi biliyor Tamince...İngilizce, Almanca ve Rusça'yı tezgahtarlıkla başlayan serüvenler sonucu bu kadar iyi öğrenmiş...Bir Sindirella hikayesinden çok, bir hırs ve azim hikayesi onunkisi...

Vatan
Reha Muhtar

Didim İranlıları, Alanya İse Arapları Bekliyor

Yabancılara konut satışında mütekabiliyet şartının kaldırılması üzerine Didim ve Alanya gibi turistik kentlerde de emlak sektöründe beklentiler arttı..


Yabancılara konut satışında mütekabiliyet (karşılıklılık) şartını kaldıran düzenlemenin TBMM'de kabul edilmesi, yabancıların yoğun olarak ilgi gösterdiği Alanya, Didim, Fethiye ve Kuşadası gibi turizm kentlerinde hareketlilik yaratırken, buralarda konuttaki talep artışının fiyatlara da yansıması bekleniyor.

Gayrimenkul sektörünün uzun süredir beklediği yabancılara mülk satışında mütekabiliyet koşulunu kaldıran yasa tasarısının perşembe günü TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaşmasıyla, yabancıların Türkiye'de gayrimenkul edinmesinde kolaylar sağlandı.

Mütekabiliyet şartından önce arasında Libya, Suriye, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin yanı sıra Türk Cumhuriyetlerinin de olduğu 42 ülke vatandaşının mülk edinemediği Türkiye'de, yeni yasayla hangi ülke vatandaşlarında mütekabiliyet koşulunun aranmayacağını Bakanlar Kurulu belirleyecek.

“Satılanlar limitin 10'da 1'i bile değil”

Alanya Emlak Komisyoncuları Derneği Başkanı Kerim Balıktay, yaptığı açıklamada, Türkiye'de yabancıların en fazla gayrimenkul talebinin olduğu kentin Alanya olduğunu belirterek, Alanya'da aralarında Alman, İngiliz, Japon ve Rusların da olduğu 47 ayrı ülkenin vatandaşlarının yaşadığını söyledi.

Mütekabiliyet şartının kaldırılmasıyla Alanya'nın cazibesinin daha da artacağını dile getiren Balıktay, “Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Arap ülkelerinde birçok yatırımcı bu yasayı bekliyordu. Bu yatırımcılardan bazıları zaten yasa, tasarı aşamasındayken bağlantılarını yapmaya başladı.

Şimdi artık alımlar başlayacak. Alanya'da 20 bine yakın konut stokumuz var. Öncelikle bu stokun erimeye başlaması yeni konutların yapımının da önünü açacak. 200'den fazla alanı etkileyen inşaat sektöründeki hareketlilik hem ekonomiye hem de istihdama büyük faydalar sağlayacak” diye konuştu.

Alanya'da gayrimenkul satışının da artık turizmin bir parçası olduğunu ifade eden Balıktay, yüksek kalitede konutların yapıldığı ilçenin yabancı yatırımlarla marka değerinin daha da artacağını vurguladı.

Yasa sayesinde durgunluğun yaşandığı inşaat ve emlak sektörünün 2005 ila 2006 yılındaki gibi hareketli ve karlı bir döneme gireceğini belirten Balıktay, şunları kaydetti:

“Yasayla yabancılara satılabilecek taşınmazların toplamı özel mülkiyete konu alanlar için ilçe yüzölçümünün yüzde 10'unu geçemeyecek ama biz Alanya'da hala yüzde 1'lerdeyiz. Turizm gelirlerimiz arasında gayrimenkule devlet olarak önem vermeliyiz. Baktığınızda İspanya bu iş için fuarlar ve organizasyonlar düzenliyor. Çünkü otelde turist ağırlayarak kişi başı 500 dolar kazanabilirsiniz ama bu işten 50 bin dolarlar kazanmanız mümkün.”

“İnşaat sektörünü de hareketlendirecek”

Didim Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Osman Coşkun da İngiltere, Almanya ve Fransa gibi Avrupa'nın önde gelen ülkeleriyle Türkiye arasında mütekabiliyet uygulamasının olmasından dolayı bu ülke vatandaşlarının Türkiye'de mülk almakta sorun yaşamadıklarını söyledi.

Didim'in özellikle İngilizlerin ilgisiyle yabancıların Türkiye'de en fazla konut edindiği ikinci ilçe olduğunu belirten Coşkun, ilçeye son yıllarda özellikle İranlıların ilgi gösterdiğini ama mütekabiliyet şartı nedeniyle bu ilginin yatırıma dönüşemediğini dile getirdi.

Yasayla Didim'e İran başta olmak üzere Türk Cumhuriyetlerinden yatırımların başlayacağını ifade eden Osman Coşkun, şöyle konuştu:

“İlçemizde 15 bin konut stoku bulunuyor, bu stokun büyük kısmının bu yasanın ardından elden çıkacağını tahmin ediyorum. Tabi stokların azalmasıyla yeni inşaatlar da başlayacak. Bu alanda da ciddi bir hareketlenme olacak. Yasadan önce özellikle İranlıların olan ilgisi resmiyete dönüşürse bu talebi hareketlendirmeye yeter diye düşünüyorum. İlçemizde konut fiyatları 50 bin lira ile 500 bin lira arasında değişiyor. Talepteki artışının bir süre sonra fiyatlara da yansıyacağını söyleyebiliriz.”

Kaynak: Hürriyet

 

Mütekabiliyet İnşaat Firmalarını Harekete Geçirdi

Mütekabiliyet Yasası'nın kabülünden sonra inşaat firmaları daha yabancıya ulaşabilmek için özel ekip oluşturdu, internet sitelerinin dil seçeneklerine Arapçayı da eklediler..

Ağaoğlu, My Worl Europe'da Suudilere 250 milyon dolarlık 800 daire sattı. Teknik Yapı, yılda 1000 konut satacağını söyledi. Dumankaya özel ekip oluşturdu

Yaz sezonunu kaçırmak istemeyen müteahhit firmalar, yabancılara mülk satışını kolaylaştıran mütekabiliyet yasasının gücünü arkasına alarak çalışmalarını hızlandırdı. Yasanın 6 ay beklemeden hemen yürürlüğe girmesi de sevinçle karşılandı. 6 aylık bekleme süresinin öne çekilmesini fırsat bilen inşaat firmaları gerek yurtdışı tanıtım turları, gerek, yabancıya satış için özel ekip, gerekse yurtdışında ofis ve acentelik açmak için birbiri ile adeta yarışacak. İnşaat firmaları internet sitelerini farklı dillerde düzenlemeye başladı. Yeni dönemde yabancıya doğrudan satış için hem yurtiçinde hem de yurtdışında tanıtım toplantıları yapılacak. Tanıtım toplanatıları halihazırda devam eden inşaatlar için ve yapılacak yeni projeler için geçerli olacak.

2 milyar liralık ön satış kasalara girecek

Bugüne kadar İstanbul başta olmak üzere noter ve kağıt üzerinde yapılan satışların paraları da en geç iki hafta içinde inşaat firmalarının kasalarına girecek. Bu yolla 1 aylık zaman diliminde firmaların kasasına yaklaşık 2 milyar liralık giriş bekleniyor.

Ağaoğlu tek projede 800 daire sattı

Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu yasayı memnuniyetle karşıladıklarını ve yasanın Türkiye ekonomisine ve cari açığın kapatılmasına önemli bir katkı sağlayacağını söyledi. Yabancılara Başakşehir Ayazma'da inşa edilen My World Europe projesinde 800 konut birden sattığını belirten Ali Ağaoğlu, "Bu satış artık resmiyet kazandı ve kasamıza yeni yatırımlar için satışın bedeli olan 250 milyon dolar giriyor. 2013 yılına kadar kendi projelerimde 1 milyar 500 bin dolar ile 2 milyar dolar arasında satış yapacağımı garanti ediyorum" dedi.

Başbakan'a olan ilgi ev sattırıyor

Körfez ülkelerinde Başbakan'a olan ilgi ve sevginin Türkiye'de ev satışlarını artırdığına da dikkat çeken Ağaoğlu, "Körfez ülkelerinde Başbakan Tayip Erdoğan ve Türk dizileri çok seviliyor. Turizm Bakanlığı Türk dizilerini destekleyerek bizim yabancıya satış yapmamızı hızlandırabilir" şeklinde konuştu.

Şube açılışları hızlanacak

Yabancıya satışı artırmak için firmalar yurtdışında tanıtım turlarının yanısıra doğrudan şube de açacak. Ağaoğlu ilk etapta Dubai'de şube açmayı planlıyor. Varyap tanıtım turlarının yanı sıra gerek gördüğü taktirde Körfez ülkelerinde acente açacak.

Varyap ortak proje geliştirecek

Varlıbaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Varlıbaş, yabancıya satışın Türkiye'de ekonomiye katkısının büyük olacağını söyledi. Türkiye'den konut ve işyeri alan yabancıların her geldiklerinde ülkeye döviz bıraktığını ve kendi evlerine geldiklerinde döviz girdisinin daha da artacağını belirtti. Yabancıların hızlı ve kolay mülk edinmesi için Varlıbaş Holding'de özel ekip oluşturdu. Süleyman Varlıbaş, "Yabancılar ofis ve işyeri istiyor. Güneyde ise turizm ağırlıklı konutlar talep ediyor. Bizim projelerimiz tercihte öncelikli projelerden. Yabancılara blok satışı yapacağız. Yine özellikle güneyde ve Akdeniz sahillerinde yabancıların tercihine yönelik özel projeler yapacağız" dedi.

Yabancılar imar değişikliği istemiyor

Yılda 500 ile 1000 konutu yabancılara satmayı planlayan Teknik Yapı ise blok satış yapmayacak. Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, internet sitesinden özel ekip oluşturulmasına kadar birçok konuda hazırlıkların tamamlanmak üzere olduğunu belirtti. İmar konusunda da değinen Durbakayım, "Yabancılar Türkiye'den mal alırken en çok üzerinde durdukları konu ileride imarda bir değişiklik olur ve benim önümdeki manzara kapanır mı endişesi. Bu konuda önemli bir çalışmaya ihtiyaç var. Yabancı son dakika değişikliklerinden hoşlanmıyor" bilgisini verdi.

İnternet sitelerinin dili Arapça oldu

İnternet sitelerini ilk yenileyen firmalardan biri olduklarını belirten Dumankaya Holding Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Dumankaya, "Satışların bir anda artacağını düşünmüyorum. Bu bugünden yarına olacak şey değil. Ancak yasa kesinlikle ekonomiye ve sektöre olumlu katkı sağlayacak. Yasanın yürürlüğe hemen girmesi de döviz girdisini öne çekecek" ifadesini kullandı.

HABER: EMİNE AÇAR-BUGÜN GAZETESİ

'Konut Fiyatları Yüzde 10 Artacak'

TBMM'de kabul edilen Mütekabiliyet Yasası 15 güne kadar yürülüğe girecek, bu süreç sonunda konut fiyatlarında yüzde 10 civarında artış yaşanması öngörülüyor.. BENZER HABERLER

Yabancılara konut satışının yolunu açan yasa, 15 güne kadar yürürlüğe girecek. Kanunla birlikte fiyatlar da artacak.

TBMM'de kabul edilen ve yabancıya mülk satışının önünü açan Mütekabiliyet Yasası'nın yürürlük tarihinin 6 ay önceye çekilmesi, konut sektörüne büyük bir hareket getirirken, ev fiyatları da yükselecek. Yaz döneminde sektörün hareketlendiğini dile getiren yetkililer, Cumhurbaşkanı'nın onayının ardından konut satışlarının başlayacağını, bu sürecin de en fazla 15 gün olduğunu hatırlatıyor. Sektör temsilcileri, “Ev almak isteyen elini çabuk tutsun. Yabancılar akın ettiği zaman fiyatlar yükselir” dedi. Fiyatların ilk etapta yüzde 10 civarında yükseleceğini tahmin eden yetkililier, “Eğer bugün almayı düşündüğünüz ev 100 bin liraysa, yasa yürürlüğe girdiği zaman 110 bin liraya yükselecek” uyarısında bulundu. Mülk satışında 2012 yılının kaybedilmemesi için yasanın 6 ay erken yürürlüğe girmesi kararı alındı.

MÜTEAHHİTLER BASTIRDI

TBMM Genel Kurulu'nda verilen bir önergeyle, yasanın çıkar çıkmaz yürürlüğe girmesi sağlandı. Müteahhitlerin, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın kapısını çalarak, “Bir an önce konut satışına başlayıp ekonomiyi büyütelim” talebinde bulunduğu öğrenildi. Müteahhitler, Türkiye'de konut satışının yaz döneminde patlama yaptığına dikkat çekerek, yabancılara satışta 2012 yılının kaybedilmemesi çağrısında bulundu. Böylece kanunun 6 ay sonra yürürlüğe girmesi öngörülürken, inşaat sektöründen gelen talepler doğrultusunda yürürlük tarihi öne çekildi. Konuya yönelik olarak bilgi veren Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu (TİMFED) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu da yasanın 6 ay erkene alınmasıyla bu yıl yaklaşık 20 milyar dolar gelir sağlanacağını söyledi. Yabancıya konut satışından önümüzdeki 10 yılda yaklaşık 300 milyar dolar gelir bekleniyor.

İnan: Evler ucuza gitmesin

İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan, yasanın sektör için olumlu olduğunu belirterek, “Turizmdeki gibi olmasın. Çok iyi bir turizm destinasyonu olan Türkiye, bu zamana kadar parasız turiste hizmet etti. Yabancılar zaten bu yasayı bekliyordu. Yabancıya mülk satışında problem olmaz. Ama bizim iyi markalı konutlar yaparak yabancıya yüksek fiyattan satabilmeliyiz. Alanya'da Antalya'da metrekaresi 1000 euroya yabancıya konut satılıyor. Yani bedava sayılır. İstanbul'un kuzeyinde ikinci şehir imar edilecek. Devletin Türkiye markasını iyi tanıtması gerekiyor. Londra'da 100 milyon dolara daireler satılıyor. Bunlar gözönüne alınmalı” dedi.

Kaynak: Star Gazete