4 Nisan 2013 Perşembe

Farklılaşan Projeler Aynılaşan Reklamlar "Ayrımenkul "


Ayrımenkul

Farklılaşan Projeler Aynılaşan Reklamlar

Ceren Kumbasar

 
Her proje birbirinin ne kadar aynı değil mi? Tum ilanlar, reklamlar sanki aynı şeyi vaadediyor. Hangi ilana inanıp, ev alırsak alalım bizi olağanüstü bir ‘yaşam tarzı’ bekliyor! Çoğu firmanın şu andaki yaşam tarzınızdan çok şikayetçi olduğunuzu bildikleri kesin! Ama nasıl? Şöyle bir araştırma var mı bu ilanların arkasında; 1000 kişiye sorduk ( tabii 1000 hedef kitleye uygun kişiye) 997’ si ‘yasam alanlarından’ (!) şikayetci. İki kişi çok mutlu, memnun, bulundukları evi degiştirmek istemiyor, daha iyisini istemem ben bu kadarına layigim diyor. Geriye kalan tek kişi de kararsız; acaba daha iyisine layik mıyım değil miyim? Bu derin sorunun cevabini felsefe kitaplarında arıyor. Bulunca cevap verecek.

On beş yılı aşkın süredir reklam ajanslarıyla, inşaat sektorünün çeşitli firmaları için hemen her hafta toplantılar yapıyorum. Bir projeyi hatta inşaat şirketini sırtlayan, piramidin üstüne taşıyanlara da şahit oldum, bizlerin verdigi briefi basliğa taşıyıp geri getireni de.  Ancak çok azında bir araştırma bilincini gözlemledim. Özellikle bizimki gibi coğrafyalarda, duygusal zekanın daha yuksek olduğu ülkelerde, araştırmalar ne yazik ki sezgilerle yapılıyor. Eğer uzun zamandır gunceli, ekonomiyi takip eden sektor tecrubesi de olan biriyseniz, bilgilerinizi de yeterince iyi paketleyebiliyorsanız sizden daha iyi bir araştırma sonucu olamaz. Evet, sahsen sizden. Siz her seyi bilirsiniz, hangi grup insan nasıl ev alır? Neden alır? Sizi tercih etmesinin en onemli gerekçesi nedir? Sadece bunları bilmekle kalmaz aynı zamanda gerekirse satiş da yaparsınız. Ha bir kalem satmışsınız ha bir villa, farketmez oyle değil mi?

Degil. Yillarca emlakçılık da yapmış olsanız, henüz ortada hiçbir şey yokken maketten satılacak bir evi nasıl satmanız gerektiğini bilemezsiniz. O kisiye bir kez ev satabilirsiniz ancak deneyimli, bilinçli bir satış temsilcisi gibi müşteriden yüksek bir verim elde edemezsiniz. Bütün dünyanin pazarlama 3.0 diye çalkalandiği, Steve Jobs’ un ölümüyle ’anlayabileceğimiz dahiler’ boşluğu oluştuğu bir dünyada artık, önünüze gelen hedef kitle sandığınız kişilere, aklınıza gelen iyi paketlenmiş başlıklarla ev satamazsınız. Satış başarınız ancak eğer şansınız yaver gidiyorsa, bir projeyle sınırlı olur. Üstelik artık özellikle yatırım amacıyla çoğu projeden mülk alan müşterilerimiz çok bilinçli. Nihayet.

Ancak sürekli başarı tesaduf değildir.
Surekli başarının da kuralları, gerekleri yüzyıllardır dönemsel olarak yazılıyor. Bu çağınkiler de o kadar net o kadar ortada ki. Ama nedense iş stratejik pazarlamaya gelince ne yazık ki bir küçümseme sıfatı olarak kullandığımız  ‘oryantal’ yaklaşım, firma sahipleri için bu küçümsenmeyi hakedecek kadar bariz. Tek projelik başarılarla umutlanıp, başarısızlıkla karşılaşınca da şoka giriyoruz. Sürekli başarının sürekli yenilikçilik ve müşteri sadakatiyle mümkün olabileceğini bir türlü kestiremiyoruz. Ülkemizde bu kadar ciddi bir konut ihtiyacı varken hepsine ilk aşamada cevap bulmamız da gerekşart değil. Ancak elbette bizim de bazı olmazsa olmaz’larımız olmalı; her proje ayni şeyi vaadederek satmamalı, satamamalı. Fark yaratmak, yenilikçi olmak elbette en büyük hedefimiz ama ‘yenilikçilik’  ten kastettiğimiz şey kendi firmanızın daha önce yapmadığı yeni bir şeyi yapmak değil. Büyük resimde kitleleri ve durumları değiştirme yetisine muktedir bir yenilikçilik yapabilmek. İnşallah.

Ceren Kumbasar
ceren.kumbasar@cubeistanbul.com

Mütekabiliyete Yabancı Kalmayın


Mütekabiliyete Yabancı Kalmayın

Son zamanlarda hepimizin hayatında bir ‘mütekabiliyet’ konusu var. Acaba yabancılar uzun vadede yurdumuzu istila mı edecek? Vatan satılıyor mu? Kuleli Askeri Lisesi bile satılacak, yurdumuzun dört bir yanı yabancılarla mı istila edilecek?

Ceren Kumbasar

 
Şu anda yerli gazoz değil de kolalı yabancı içecekler içtiğimizde, Türk kahvesi değil de latte istediğimizde, mantı değil de ravioli yedigimizde, bir Turk otelinde değil de yabancı bir otel zincirinde kaldığımızda nasıl ki hayatımızda ya da memleketimizde bir şey değişmiyor ama gelişiyorsa mütekabiliyet konusunda da mevzu aynı aslında. Konu şu: bizim hali hazırda yabancılara satışına izin verilmeyen, bizi hiçbir durumda yabancıların mülk sahibi olmalarıyla ilgili zorlamayacak bazı taşınmazlarda onların mülk edinme hakkı olacak. Bu haklarını da ülkemizi istila etmek amacıyla kullanmak isteseler dahi, tıpkı bizim  Londra yı işgal edemeyeceğimiz gibi onlar da memleketi ele geçirmek için kullanamayacak.

Mütekabiliyet konusunun ülke ekonomisine, sosyal ve kültürel hayatımıza sağlayacağı etkiler bir yana, ülkemizde tuhaf bir şekilde konu ne olursa olsun, kendi uyruğumuzdan olmayanlarla ilgili iki temel fikir var. Birincisi, akıl almaz bir özenti hali. İkincisi de en az onun kadar tuhaf olan akıl almaz bir kin. Bu ikisinin ortasında, mantıklı bir çerçevede değerlendirme yapabilenler ne yazık ki oldukça düşük bir yüzde. Hal böyle olunca, konudan bağımsız olarak verdiğimiz tepkiler böyleyken, bir de konu “memleket toprağı, malı, mülkü” olunca bu tepkilerin nasıl katlanacağını bilmek için zeki olmak gerekmez. Ekonomi ve inşaat çevrelerinde büyük bir heyecan ve sabırsızlık hali oluşa dursun, sokaktaki (aslında satış ofislerindeki)  durum biraz daha farklı. Kafalar karışmış, zaman geçtikçe varsayımlar ve sonunda da senaryolar türemiş durumda. Felaket senaryolarının trajikomik halini bir yana bırakacak olursak, bir de kentsel dönüşümü rant haline getirmeye çalışmakla tatmin olamamış, bu rantı bir de yabancıya satışla taçlandırmak isteyen ilginç bir kitle var. Bakınız kentsel dönüşüm kapsamına gireceği belli olan lokasyonlardaki arsa sahiplerinin arazilerine biçtiği fiyatlar.

Sahip olduğumuz eşsiz ve olağanüstü tarih, sadece genetik kodlarımızdan geldiğine inandığım duyarlı ve duygusal halimiz yaşadığımız coğrafyanın kıymetini, o coğrafyanın özelliklerinden bağımsız olarak bile arttırıyorÜzerine bir de eşsiz bir doğa, tüm dünyanın imrendiği bir iklim ve ne ekersen gerçekten biçebileceğin bir toprak kalitesi. Sizce de memleketin tüm toprakları “dünyalı” olmayı haketmiyor mu? Sizce de ekonomimizin büyümesi, eğitim kalitemizin yükselmesi, kültürel varlıklara sahip çıkma bilincimizin artması ve yaygınlaşması için kapılarımız dünyaya açmak gerekmiyor mu?
Sevgili Okuyucu, hadi bakalım karar verin, milliyetçi miyim değil miyim?

Gerçek, Yaşanmış Bir Hikaye

Geçen hafta metrekaresi 3500 liradan satılan bir projede oldukça ilginç bir soruyla ve mütekabiliyet yorumuyla karşılaştık. Satış temsilcimiz  küçük bir şok anının ardından durumu kurtarabildi ama satış yapmamak için de çaba sarfetmesi gerekti, zira sanılanın aksine artık kaliteli projelerde müşteri seçme şansına sahibiz. Müşterimiz ısrarla projeden yabancılara ev satılması halinde akıllı uzun namlulu silahlarla askeri alanlara ateş edilebileceğini, dolayısıyla da bu alanlara yakınlık uzaklık gözetilmeksizin yabancılara ev satışının yapılmaması gerektiğini söyledi. Laz fıkrası gibi, inansanız mı inanılmaz mı karar veremiyorsunuz.

  
Ceren Kumbasar
ceren.kumbasar@cubeistanbul.com

Bir Ev Sadece Bir Ev Değildir!


Bir Ev Sadece Bir Ev Değildir!

Her konuda bahar ayları iştahları kabartan aylar ama söz konusu şey konut olunca bu iştah net bir şekilde gözlemlenebiliyor.

Ceren Kumbasar                    

 Bütün avantajların, fırsatların önümüze serildiği bu ay konut alma işinden avantajlı olarak çıkabilmemiz için tüm kapıları sonuna kadar aralıyor. Rekabetin gözle görülür hatta ölçülebilir hale geldiği bu aylarda birçok firma sayısız kampanya ve ödeme seçenekleriyle görücüye çıkıyor. Özellikle nakit değil, küçük ödemeler yaparak bir ev sahibi olmak istiyorsanız yılın en avantajlı zamanındasınız. Yılda iki kere olan, bayram havasında geçen bu kampanyaların en avantajlı olanıysa kuşkusuz Mayıs  kampanyaları. Neden? Çünkü henüz Eylül- Ekim zammı konutlara yansımamış oluyor. Yazı rahat rahat geçirmek isteyen konut firmaları sunabilecekleri bütün fırsatları sunuyor. Kışın nasılsa satış yavaş da olsa devam eder diye düşünmüyor. Bu aylarda ise herkesin aklındaki sorular çoğalıyor, seçenek arttıkça seçim yapmak imkansızlaşıyor. Benim de telefonlarım susmuyor. Acaba nasıl doğru evi seçebilirim? Doğru yatırım nasıl olmalıdır? Ne kadar kazanabilirim? Nelere dikkat etmeliyim?  İşte size aslolan yöntem:

Ev Almak Konut almak başka hiçbir yatırıma benzemez. Ev almak, yuva kurmaktır içinde siz oturmayacaksanız bile. Hayal ettiğiniz hayatın çerçevesini çizmektir. Sadece o evin bir yatırımcı olarak bile sahibiyseniz, kiracınız olacaksa bile bu sizin kim olduğunuzun göstergesidir. Öyle ya, bugün  o evde kiracı yarın belki oğlunuz, kızınız, torununuz? Hayatın size belgeli olarak sunduğu ve hayata gözlerinizi yumduğunuzda kalanlara bir şey söylemek demektir.  ‘ Seni düşündüm evladım’ mesajıdır aslında onlar için yaptığınız bir yatırım. Hayatı için edeceği  mücadelenin ilk adımıdır. Bilmesidir evladınızın, başını sokacak bir evi olmasının ne büyük güç olduğunu. Ona ‘şimdi yapman gereken tek şey bu evde istediğin hayatı kurmak’ demektir. Hayata eksilerde değil de, en azından 0 noktasında başlayabilmesini sağlamaktır.
Bir ev sadece bir ev değildir. Akşam varabilmek için gün boyu ter döktüğünüz şeydir, başkalarının yanında asla giymeyeceğiniz şeyleri giydiğiniz, yemeyeceğiniz şeyleri yemeyeceğiniz şekilde yiyebildiğiniz yerdir. Size ama gerçek size tanık olandır. Gözyaşlarınızdır kimsenin bilmediği, belki kimsenin duymadığı kahkahalarınız, belki o aynanın karşısında söylediğiniz popstar şarkıları. Belki ilk aşkınız, belki hiç bitmeyen kimselere çaktırılmayan yalnızlığınız. Belki aslında daha mini giymek istediğiniz eteğiniz, herkesten daha başarılı yaptığınız catwalkların gizli tanığı.

Duvarların dili yoktur ama evlerin ruhu vardır. Ne satılır ne elde edilir. Sadece hissedilir. Henüz görebildiğin şey sadece bir katalog olsa bile, bilinir. O an sadece bilirsiniz. Nedenini  bilmeseniz  bile o evin sizi çağırdığını bilirsiniz. Size kazandıracaklarını, sizin sayenizde belki de başkalarının yaşamasına vesile olacağınız şeyleri bilirsiniz.
Neden biriyle aile olma sözünü verdiğimizde buna ‘evlenmek’ diyoruz sizce? Bence aile olmak asla evlere, tapulara, kontratlara bağlı değil ama aileyi geliştirmek, korumak, birarada tutmak için ev’ lenmek şart. Bu ev sadece bir oda olsa bile.  Hatta henüz toprak üstünde gözle görünür olmasa bile.

Bütün matematik hesaplarınızı yapın, dikkat etmeniz gereken şeylere ( bakınız eski yazılarım) mutlaka dikkat edin ama sonra kapatın gözlerinizi. İçinizdeki sesi duyacak kadar sessiz olun kendinize karşı ve size sizin asıl söylediğinizi dinleyin, duyun kendinizi ve ev’lenin.

Ceren Kumbasar
ceren.kumbasar@cubeistanbul.com

Gayrimenkul sezonu açıldı... Hayır'lı olsun!


Gayrimenkul sezonu açıldı... Hayır'lı olsun!

Ne mutlu ki bizim de bir sezonumuz var. Aylarca çalışıp, projeyi hazırlayıp ya da projenin restyling’ ini yapıp yeniden pazara sunduğumuz heyecanlı bir ay.

Ceren Kumbasar                    

Bizim için böyle de acaba sizin için de aynı mı? Bu sezon pek çok fırsatı da beraberinde getiriyor. Ama her fırsatta olduğu gibi tehditler de peşi sıra bir hata yapmamızı bekliyor. Bu başlangıç biraz astroloji sitelerinden fırlamış gibi oldu ama nasıl ki astroloji  fal değilse, bizim işimizin de çok kullanılan tabirle ‘kısmet’ le ilgisi yok. Şimdi size bazı önemli noktalarla ilgili uyarılarda bulunacağım.  İlk ve en önemli konu, bu ay bir fırsat, kaçırmayın. Ödemekte zorlanmayacağınız bir gayrimenkul alın, illa ev olması gerekli de değil. Ama bu sezonun nimetlerinden faydalanın. İşte size sezon tüyoları:
1.    Gayrimenkulünüzü nakit alacaksanız, bütün bu uyarılardan nispeten en az faydalanacak kesimsiniz. Zira sizin bu dönemi kaçırdığınızda en fazla %2-%5 zararınız olacak.
2.    Yapacağınız yatırımı ne kazanmak için yaptığınıza karar verdiğinizde sizi yatırımı nasıl yapacağınız kararı bekler. Sadık takipçilerim bilir, bu önemli kararla ilgili en önemli nokta aslında budur. Sorsanız her zaman en iyi ürünü en iyi fiyata almaktır amaç. Ama niye alırsınız? Cevabı boşluk. Hatta daha kötüsü cevabı şu: gayrimenkul her zaman paradır. İyi de kimsenin nerde olduğunu bilmediği, altı sıfırının çoktan atıldığı bir para ne işinize yarar? Bu parayı nasıl değerlendireceğiniz nasıl ki en önemli noktaysa, gayrimenkulünüzü de nasıl değerlendireceğiniz çok önemlidir. Kiraya mı vereceksiniz? Fiyatlarının en yüksek noktada olduğu teslimat zamanında satıp başka bir projede mi değerlendireceksiniz? Yoksa yatırımınız ailenizin oturacağı ev mi bu?Ki bu aslında gerçek anlamıyla yatırım değildir.  Bu sezon bu kararı veremeden kendinizi bir satış ofisinde bulursanız, size sunulan ödeme tablolarına göre karar verin. Bu kararı buna göre vereceğinizi de satış temsilcinize açıkça söyleyin. Bakalım cool bir tavır mı takınacak yoksa sizin için elinden geleni yapabilmek için yöneticisiyle mi konuşacak?
3.    Hemen her projede artık çok düşük peşinatlar ve ara ödemelerin olduğu seçenekler var. Açıkçası nakit paranın tapudan güçlü olduğu dönemler geçirmiş bir ekonomide, geleceğiniz için paradan para kazanmak için nasıl ki inşaat en iyi yatırımsa, paranızı koruyup düşük peşinatlı ödeme seçenekleri  çok karlı. Bu noktada dikkat etmeniz gereken konu şu: Ara ödemelerde, ki bunlar genellikle bir yıl sonraya konar, sözkonusu tutar peşinat sırasında ödenseydi ne kadar olurdu? Ne kadar faiz hesaplanmış bu miktar bir yıl sonraya atılırken, hesaplanmış mı?
4.    Size özel bir ödeme planını önce kendiniz çıkarın, sonra da en kötü olasılıkla bankacınızla görüşün ki faiz hesabı yapabilsin. Sonra da mantıklı bir çerçevede bu planı temsilcinize önerin. Benim ekiplerimden birine önerirseniz cevabımız belli ama bakalım hangi ofislere gideceksiniz?
5.    Projelerdeki konseptlere lütfen kayıtsız şartsız kanmayın. Projede bir konsept varsa, o konseptin her aşamada projeye yedirilmiş olması gerekir. Yani sizin evinize bir karı olmayan, sadece sosyal tesislerde uygulanan buna rağmen tvlerde bangır bangır konsept reklamı yapan projelere kanmayın. Çünkü asıl parayı o konsepte ödüyorsunuz.
6.    Özellikle bu sezon lansmanı yeni yapılmış çok sayıda proje var. Onları çok iyi inceleyin. Sezonun en büyük fırsatları onlar.
7.    İkinci evler için müthiş fırsatlar var. Özellikle çiftlik evleri, yazlıklar çok iyi koşullarla satılıyor.
8.    Yalova, Çayırova bölgeleri yükselen değerler. Özellikle yabancıların gözdesi.
9.    Başlıkta söylediğim gibi, hiçbir şey ‘şart’ değil. Görüşmeleriniz hem hayırlı, hem hayır’ lı olsun.

Ceren Kumbasar
ceren.kumbasar@cubeistanbul.com

DİĞER KAZANÇ VE İRATLARDA İSTİSNA TUTARLARI

DİĞER KAZANÇ VE İRATLARDA İSTİSNA TUTARLARI
Değer Artışı Kazançlarına İlişkin İstisna Tutarı
 
Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesinde yer alan değer artışı kazançlarına ilişkin istisna tutarı, 2013 takvim yılı gelirlerine uygulanmak üzere 9.400 TL olarak tespit edilmiştir.
 


 
    
    
Diğer Kazanç Ve İratlarda (Değer Artış Kazançları) İstisna Tutarları:
Yıllar İstisna Tutarları
20139.400 TL
20128.800 TL
20118.000 TL
20107.700 TL
20097.600 TL
20086.800 TL
20076.400 TL
20066.000 TL
200513.000 TL
200412.000 YTL
200310.000 TL
20023.500 TL
20013.500 TL
 
 
Diğer Kazanç Ve İratlarda (Arızi Kazançlar) İstisna Tutarları:
Yıllar İstisna Tutarları
2010Yapım aşamasında
200917.900 TL
200816.000 TL
200715.000 TL
200614.000 TL
200513.000 TL
200412.000 TL
200310.000 TL
20023.500 TL
20013.500 TL
 

2 Nisan 2013 Salı

kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz

KAT MÜLKİYETİ KANUNU

II – ANAYRİMENKULÜN BAKIMI, KORUNMASI VE ZARARDAN SORUMLULUK:

Madde 19 - Kat malikleri, anagayrimenkulün bakımına ve mimarı durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar.
(Değişik fıkra: 13/04/1983 – 2814/8 md.;Değişik fıkra: 14/11/2007-5711 S.K./8.mad.) Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz. Ancak, ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun anayapıya veya bağımsız bir bölüme veya bölümlere zarar verdiğinin ve acilen onarılması gerektiğinin veya anayapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmiş olması halinde, bu onarım ve güçlendirmenin projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması konusunda kat maliklerinin rızası aranmaz. Kat maliki kendi bağımsız bölümünde anayapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile anayapıya zarar vermeyecek onarım, tesis ve değişiklik yapılabilir.
Her kat maliki anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur.

29 Mart 2013 Cuma

Risk Değerlendirme Raporu Örneği





Risk Değerlendirme Raporu Örneği

Tarih: 29.03.2013

Tüm Şirketler İçin Zorunlu Risk Değerlendirme Raporu! Aylık Cezası 4.851 TL

Bilindiği üzere 6331 sayılı Kanuna göre tüm şirketlerin risk değerlendirme raporu hazırlamaları zorunlu kılınmıştır. Bu raporun hazırlanmaması halinde Ocak ayı için 3.234 TL ceza uygulanacak olup bu ceza aykırılığın devam ettiği her ay için 4.851 TL olarak uygulanacaktır. Ne var ki birçok şirketin söz konusu raporu hala hazırlamadıkları görülmüştür.

Örnek olarak hazırladığımız risk değerlendirme raporu ektedir.


RİSK DEĞERLENDİRME RAPORU
1. İş Yeri Unvanı:
2.Adres:
3.İşverenin Adı:
4.Risk Değerlendirmesini Gerçekleştiren Personel Adı Soyadı:
5.Risk Değerlendirmesinin Yapıldığı Tarih:
6.Risk Değerlendirmesinin Geçerlilik Tarihi:
7.Risk Değerlendirmesinin Yapıldığı Bölümler:
8.Risk Değerlendirmesi Öncesi Tehlike tanımına yönelik Ön Çalışma Sonuçları:
8.1 Çalışma ortamı bilgileri
8.2.İşyeri bina ve eklenti bilgileri:
8.3. İş yerinde Yürütülen Faaliyet Bilgileri:
8.4. Üretim ve Süreç Teknikleri:
8.5. İş Ekipmanları:
8.6.Kullanılan maddeler:
8.7.Artık ve atıklarla İlgili İşlemler:
8.8. Organizasyon ve Hiyerarşik Yapı
8.9. Görev, Yetki ve Sorumluluklar
8.10. Çalışanlar ortalama eğitim, yaş ve cinsiyetleri
8.11. Meslek hastalığı kayıtları:
8.12.İş Kazası Kayıtları
8.13.Acil Durum Planının Olup Olmadığı:
9.Risk Değerlendirmesinde Belirlenen Tehlike Kaynakları ve Riskler ile bu risklerden kimlerin nasıl ve ne şekilde etkileneceği:
10.Risk Analizinde Kullanılan Yöntem: (Örneğin işletmenin faaliyetine ilişkin özellikler veya işyerinde tehlike oluşturabilecek unsurlar gibi faktörler dikkate alınarak yöntem belirlenmiştir)
11.Tespit Edilen Riskler Varsa Önem ve Öncelik Sırasını İçeren Analiz Sonuçları:
12.Düzeltici ve önleyici kontrol tedbirleri, gerçekleştirilme tarihleri ve sonrasında tespit edilen risk seviyesi:



NOT: Her sayfa bu belgeyi düzenleyenler tarafından imzalanıp sayfa numaraları verilip iş yerinde muhafaza edilmelidir!!

Unutmamak gerekir ki işyerlerinin; işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalıştırma yükümlülüğü, işyerlerinde belli tarihler itibariyle başlayacaktır.

Buna göre;

  • 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli işyerlerinde 30 Haziran 2013,
  • Az tehlikeli olan işyerlerinde 30 Haziran 2014,

tarihinden itibaren başlayacağı için bu tarihe kadar yapılacak risk değerlendirme çalışmaları ile ilgili ekipte iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminin bulunması gerekmemektedir.

Sanayici kentsel dönüşümde mahalleye özel takvim istedi

Sanayici kentsel dönüşümde mahalleye özel takvim istedi

Sanayici kentsel dönüşümde mahalleye özel takvim istedi



İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, sektörün kentsel dönüşüme ilişkin belirsizliklerin ortadan kaldırılmasını ve dönüşümün belli bir takvime göre yapılmasını beklediğini söyledi.

Leyla İLHAN

İSTANBUL - Türkiye’de 7 milyona yakın konutun dönüşümünü içeren kentsel dönüşümde sanayiciler ‘açıklık’ talep etti. İMSAD, İstanbul Kalkınma Ajansı desteğiyle ‘İnşaat Malzemesi Sektöründe Kentsel Dönüşüm Çerçevesinde Yenilikçilik ve Ar-Ge’ isimli raporu hazırladı. Rapora göre sanayiciler dönüşüm konusunda belirsiz olan sürecin şeffaflaşmasını beklerken, dönüşümün ise uzun bir döneme yayılacağını öngörüyor. İMSAD üyeleri arasında yapılan anket sonucunda hazırlanan rapora göre kentsel dönüşüm uygulamaların nasıl işleyeceği sanayiciler açısından bilinmezliğini koruyor.
Sektörün büyük bölümü, şirket planlarını etkileyecek kadar önemli bir konu olan dönüşümün yeterli açıklığa sahip olmadığını düşünüyor.
Raporun açıklanması nedeniyle yapılan toplantıda konuşan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Yetişener, kentsel dönüşüme ilişkin belirsizliklerin ortadan kaldırılması gerektiğini kaydetti. Bu raporun inşaat sektörü için önemli bir kaynak olacağını vurgulayan Yetişener, “Yaptığımız anket çalışmaları sonucunda kentsel dönüşümün zamana yayılacağı ve uygulamaların nasıl olacağının sanayici açısından yeterince açık olmadığı söylenebilir. Bu nedenle dönüşümün yapılacağı illerde dönüşümün nasıl olacağı, hangi tarihlerde ve hangi belediye tarafından yapılacağı hakkında bilgilerin paylaşılması gerekir. Hatta mahalle mahalle takviminin belli olması gerekir” dedi. Yetişener, bu süreçte kullanılacak yenilikçi ürünlerin artırılması ve standartların yükseltilmesi gerektiğini de söyledi.
Kısa vadede tamamlanmayacak
Rapora göre sanayicilerin büyük bölümü, dönüşümün hızlı bir şekilde sürdürülerek kısa vadede tamamlanacağını düşünmüyor. Sektör temsilcileri uzun vadede ise dönüşümün inşaat malzemeleri sektörünün büyümesine yüzde 75 katkı sağlayacağını öngörüyor. Dönüşümün ayrıca ürün çeşitliliğine de katkısının olması bekleniyor. Ancak sektör temsilcileri gelecekte rekabetin kalite bazından çok fiyat odaklı olacağını öngörerek, sektörün kentsel dönüşüm kapsamında şimdiden yeni ürünlerle yeni rekabet koşullarına hazırlandığını vurguluyor.
Yeni ürünlere geçişte kullanıcı muhafazakar Buna rağmen rapora göre henüz, yeni geliştirilen ürünlerin kullanımında mimar, mühendis ve müteahhidin bilinç düzeyi, ürünleri kullanma bakımından muhafazakarseviyede. Kamunun yeni standart geliştirme çalışmalarının bu durumda önem kazandığına dikkat çekilirken, yenilikçi ürünlerin kullanımı konusunda yeteri kadar denetim yapılamaması da bit diğer sıkıntı olarak açıklanıyor.

İşyerleri İçin Planlama ve Risk Analizi Örneği

İşyerleri İçin Planlama ve Risk Analizi Örneği

Bilindiği üzere 30/06/2012 tarihli 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun istisnai bazı maddeleri hariç, 30 Aralık 2012 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte, Kanunun 10 uncu maddesi uyarınca, bütün işverenler için iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmak yükümlülüğü geldi. Risk değerlendirmesinin usul ve esasları ise 29/12/2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği ile düzenlendi.
Öte yandan, 10 uncu maddenin birinci fıkrasına göre risk değerlendirmesi yapmayan veya yaptırmayan işverene 3.234 TL, aykırılığın devam ettiği her ay için 4.851 TL, dördüncü fıkrasında belirtilen iş sağlığı ve güvenliği yönünden çalışma ortamına ve çalışanların bu ortamda maruz kaldığı risklerin belirlenmesine yönelik gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların yapılmasını sağlama yükümlülüklerini yerine getirmeyen işverene 1.617 TL idari para cezası uygulanacak.
İşverenlerin ve ilgililerin işlerini kolaylaştıracak PLANLAMA VE RİSK ANALİZİ örneği aşağıda yer almaktadır.
Öte yandan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü, risk değerlendirmesiyle ilgili olarak daha önce yayımladığı açıklamasında; “Tüm işyerlerinde; iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesinin yapılmış olması 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun yürürlük maddesi uyarınca 30.12.2012 tarihi itibari ile zorunlu bulunmakta olup bu tarih dışında belirlenen bir tamamlama süresi bulunmamaktadır. Uygulamaya ilişkin düzenlemeler 29.12.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan “İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği” ile hüküm altına alınmıştır. Ayrıca; Bakanlığımızca, işyerlerine yapılacak risk değerlendirmelerine yol gösterecek ve bu değerlendirmenin işverenlerin kendileri tarafından yapılması konusunda yol gösterecek kontrol listelerinin hazırlık çalışmaları devam etmektedir.” ifadelerine yer vermişti. (www.isvesosyalguvenlik.com)


PLANLAMA VE RİSK ANALİZİ FORMU
YAYIN TARİHİ: 25.01.2013
DÖK.NO: 1
REV.NO : 00
REV. TARİHİ: --
BÖLÜM:EĞİTİM ALANI
Ref: OHSAS 18001 standardı


S. No:
Olası Tehlikeler
Etkenler
Şiddet
Olasılığı
Riski
Derecesi
Alınacak Tedbirler
1
Yangın tüpünün olmaması sonucu oluşabilecek tehlikeler
Yangının oluşma ve büyüme ihtimalinin artması
4
3
12
Orta
Yangın tüpü temin edilecek.
2
Yangın merdiveninin olmaması sonucu oluşabilecek tehlikeler
Yangından kaçmada sorun oluşması
3
3
9
Orta
Yeterli uyarıcılar ile yangından kaçış yolları belirlenmelidir.
3
Çalışma masalarının köşelerinin sivri olması
Masaların köşelerine çarpma sonucu zedelenme olması
2
4
8
Orta
Masaların köşelerine çarpmaya karşı tedbir alınacak.
4
Raflardaki kitapların düşmesi
Yaralanma, zedelenme gibi tehlikeler
1
3
3
Düşük
Kitaplıklar kapaklı duruma getirilecek.
5
Havalandırma yetersizliği sonucu oluşabilecek tehlikeler
Çeşitli solunum yolu hastalıkları
3
1
3
Düşük
İşyeri ortamının iyi havalandırılması sağlanacak
6
İşyeri ortam sıcaklığı değişikliği sonucu oluşabilecek tehlikeler
Nezle , grip vb. hastalıklar
1
3
3
Düşük
İşyeri ortamında, sıcaklığın, gün içerisinde dengeli dağılımı sağlanacaktır
7
Temizlik malzemelerini kullanırken oluşabilecek tehlikeler
Ele ve vücuda zarar verebilir
2
2
4
Düşük
Temizlik sırasında, temizlik malzemelerinin vücuda teması engellenecektir
8
Uygun olmayan duruş ve çalışma şekilleri
Bel, boyun vb. ağrıları
2
3
6
Orta
Çalışma ortamı, ergonomik olarak uygun hale getirilecek.


HAZIRLAYAN
ONAYLAYAN
AYSEL BODUR-FARUK KIZAK


--------------------- Yasal Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, makale, açıklama, bilgi ve içeriğin tüm hakları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu doğrultusunda isvesosyalguvenlik.com'a aittir. Sitemizden herhangi bir şekilde kopyalama, alıntı yapılması, ticari amaçlı kullanılması, başka bir yerde yayınlanması yasaktır. Ancak web sitemiz kaynak gösterilmek ve aktif link verilmek kaydıyla, kısmen alıntı yapılarak başka yerde yayınlanabilir.

APARTMAN VE SİTELERDE RİSK DEĞERLENDİRMESİ NASIL YAPILACAK?

APARTMAN VE SİTELERDE RİSK DEĞERLENDİRMESİ NASIL YAPILACAK?Apartman ve site yaşamının hızla değişmesi ve gelişmesine paralel olarak yönetimlerin yükümlülükleri de artmaya başladı. Modern sitelerin yapılması ile birlikte daha fazla aktivitenin site kapsamına dâhil edilmesi artık profesyonel bir yönetim yaklaşımını zorunlu kılıyor. Bir kapıcı ve kaloriferci çalıştıran siteler geçmişte kaldı. Site yönetimi ciddi bir organizasyon halini aldı. Site müdürü, muhasebeci, spor hocası, güvenlik görevlisi, kat görevlisi, temizlik görevlisi ve benzeri personel gereksinimi arttı. Konforlu, güvenli ve komple bir yaşam isteği beraberinde bazı yükümlülükleri de beraberinde getiriyor. Kapıcı, bahçıvan veya güvenlik görevlisi çalıştıran apartmanlar 1 Ocak 2013′ten itibaren risk değerlendirmesi yaptırmak zorundalar. Apartmanların risk değerlendirmesi kapsamına girebilmesi için sadece bir çalışanının bulunması yeterli olacak. Ancak şunu belirmeliyim ki hiçbir çalışanı olmayan apartmanların risk değerlendirmesi yapmaları gerekmiyor. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamındaki işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği yönünden yapılacak risk değerlendirmesinin usul ve esaslarını belirlemek amacıyla 29.12.2012 tarih ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği yayınlanarak 30.12.2012 tarihinde yürürlüğe girdi. Yönetmelik hükümlerine göre bir apartmanda iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulunmadan da 30.06.2014 tarihi beklenmeden 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren risk değerlendirmesi yapılacak. Risk değerlendirmesi konusu tam olarak anlaşılamadı. Risk değerlendirmesi ile işletmelerin iş kazası ve meslek hastalığına sebebiyet verecek tehlikelerin önceden belirlenerek gerekli önlemlerin alınmasını sağladığı için büyük bir önemi vardır. Risk değerlendirmesi yaptırılması için bir süre veya kademeli geçiş söz konusu olmadığından en kısa zamanda yapılması gerekmektedir. Apartmanlarda kat malikleri aynı zamanda işveren olarak değerlendiriliyor. Bu kapsamda kat malikleri; çalışma ortamının ve çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlama, sürdürme ve geliştirme amacı ile iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır. Kat malikleri karar alarak, risk değerlendirmesini Çalışma Bakanlığı’ndan yetki almış kişi veya kuruluşlardan hizmet alarak yaptırabilir. Risk değerlendirmesi normal şartlar altında apartmanlarda 6 yılda bir yenilenecek. Kat malikleri, risk değerlendirmesi çalışmalarında görevlendirilen kişi veya kişilere risk değerlendirmesi ile ilgili ihtiyaç duydukları her türlü bilgi ve belgeyi temin eder. Risk değerlendirmesinin gerçekleştirilmiş olması; kat maliklerinin, apartmanda iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Apartmanlarda işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalıştırma yükümlülüğü 30.06.2014 tarihinde başlayacağı için bu tarihe kadar yapılacak risk değerlendirme ekibinde iş güvenliği uzmanları ile işyeri hekimleri aranmayacak. CEZASI NE OLACAK Risk değerlendirmesinin maliyeti ortalama 2.000 TL iken yapmamanın cezası oldukça yüksek. Risk değerlendirmesi yapmayan apartmanlara 2013 yılında 3.234 TL ceza uygulanacak. Bu ceza aykırılığın devam ettiği her ay için 4.851 TL olarak uygulanacak. Örnek: 2013 yılı ocak ayında yapılması gereken risk değerlendirmesi 2013 yılı boyunca yapılmaz ise apartmana 56.595 TL ceza uygulanacak.