YÖNETMELİK
Bayındırlık ve İskan Bakanlığından:
KADASTRO SIRASINDA VEYA SONRASINDA YAPILAN İŞLEMLERLE
GEOMETRİK DURUMLARI KESİNLEŞMİŞ OLAN TAŞINMAZLARDA
ÖLÇÜ, SINIRLANDIRMA, TERSİMAT VE HESAPLAMALARDAN
DOĞAN HATALARIN DÜZELTİLMESİNE
İLİŞKİN YÖNETMELİK
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Dayanak
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; 21/6/1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41 inci maddesi uyarınca hataların düzeltilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hataların düzeltilmesini kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 3402 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin (N) bendine dayanılarak hazırlanmıştır.
İKİNCİ BÖLÜM
Hataların Belirlenmesi ve Belirtme Yapılması
Hataların belirlenmesi
MADDE 4 – (1) Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlardaki ölçü, sınırlandırma, tersimat veya hesaplama hataları, ilgilisinin başvurusu üzerine veya kadastro müdürlüklerince resen düzeltilir.
(2) Bu Yönetmelik kapsamında düzeltilmesi gereken bir hata bulunup bulunmadığı ve hatanın nedeni, kadastro müdürlüğünce kontrol mühendisi, kontrol memuru veya kadastro üyesi ile kadastro teknisyeninden oluşturulan en az üç kişilik bir ekip tarafından büroda ve gerektiğinde arazide yapılacak inceleme sonunda belirlenir. Oluşturulan ekipçe, inceleme sonuçlarının ayrıntılı olarak açıklandığı bir rapor ile mevcut durum ve düzeltme durumunu gösteren kroki düzenlenerek imzalanır.
Tapu sicil kaydında belirtme yapılması
MADDE 5 – (1) Kadastro müdürlüğünün bildirimi üzerine, tapu sicil müdürlüğünce, hatadan etkilenecek taşınmazların tapu sicilindeki kayıtlarının beyanlar hanesine, kadastro müdürlüğünce de fen klasörünün düşünceler sütununa, "3402 sayılı Kanunun 41 inci maddesine göre düzeltmeye tâbidir" şeklinde belirtme yapılır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Ölçü, Tersimat, Hesaplama ve Sınırlandırma Hataları
Ölçü, tersimat ve hesaplama hataları
MADDE 6 – (1) Hatanın ölçü, tersimat veya hesaplamadan meydana geldiği, taşınmazın sınırlarında eylemli değişiklik olmadığı, hatanın nedeni ve düzeltme şekli kadastro müdürünce görevlendirilen ekip tarafından düzenlenecek rapor ve eki krokide gösterilmek suretiyle belirlenir.
Yanılma sınırı içerisinde kalan hatalar
MADDE 7 – (1) Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, talebe bağlı işlemler ile değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçüm farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarla belirlenen hata sınırları içerisinde kalanların resen düzeltilmesine kadastro müdürlüğü yetkilidir.
(2) Bu tür hatalar, resen düzeltilerek, ilgili belgelerinde gösterilir ve tapu sicilinde gerekli düzeltme işlemleri yapılır.
Sınırlandırma hataları
MADDE 8 – (1) Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumu kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, tersimat ve hesaplama hataları dışında kalan;
a) Taşınmaza kadastro sırasında uygulanan kayıt sınırlarının sabit sınır niteliğinde olması ve halen zeminde mevcut olmasına karşın buna aykırı sınırlandırma yapılmış olduğunun,
b) Arazide değişmeyen sınır olduğunu gösteren demiryolu, kanalet, yol ve benzeri gibi değişmeyen ve sabit sınır niteliğinde olduğunu kesin olarak gösteren yapı ve tesisler bulunduğu ve bu yapı ve tesisler krokisinde gösterilmiş olduğu halde, ölçü yapılırken bu sınırlara uyulmamış olduğunun,
c) Kadastro öncesine ait tapu krokisine aykırı olarak ya da hatalı kroki ve plân esas alınarak, sınırlandırma hatası yapılmış olduğunun,
ç) Parsel cephe hattında kırıklar bulunduğu halde düz geçirilmiş ya da düz olduğu halde kırık noktalı geçirilmiş olduğunun,
d) Birbirine sınır olması gereken taşınmazlar arasında binmeler ya da boşluklar olduğunun,
e) Fotogrametrik haritalara dayalı kadastro çalışmalarında, parsel sınırı teşkil etmeyen çizgiler esas alınarak sınırlandırma yapılmış olduğunun,
anlaşılması halinde sınırlandırma hataları düzeltilir.
(2) Sınırlandırmadan kaynaklanan bir hata bulunup bulunmadığı; tescilli belgeleri, varsa tespit tarihinden önce üretilmiş hava fotoğrafı, fotogrametrik harita gibi haritalar ile yararlanılabilecek diğer bilgi ve belgeler üzerinde zeminde ve büroda gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmak suretiyle belirlenir.
(3) Gerektiğinde kadastrodan sonra sınır değişikliği olup olmadığı hususu, geçerli bir belge, muhtar ve mahalli bilirkişi beyanları ile tespit edilir.
(4) Sınırlandırma hatalarına yönelik yapılacak düzeltmelerde, yeni bir parsel oluşturulmaz.
(5) Yapılacak inceleme sonucu düzenlenecek rapor doğrultusunda, sınırlandırma hatası tespit edilememesi halinde, düzeltme yapılamayacağına dair talepte bulunan taşınmaz maliklerine bilgi verilir.
Tapu kaydı miktarına göre veya zilyetlik esaslarınca edinilen taşınmazlardaki yüzölçümü hataları ve miktar fazlalıkları
MADDE 9 – (1) Tapu kaydı miktarına göre veya iktisap tarihindeki zilyetlik esaslarınca miktar üzerinden edinilerek sınırlandırılmış taşınmazlarda tescilli duruma göre yüzölçüm hataları ve miktar fazlalıkları tespit edilmesi halinde, beyanlar hanesinde belirtme yapılır ve hükmen çözüm yoluna gidebilecekleri hususunda ilgili taşınmaz maliki ve maliye kuruluşuna duyuruda bulunulur.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Düzeltmenin Tebliği, Dava Açılması, Kesinleştirme, Tescil ve Arşiv
Düzeltmenin tebliği
MADDE 10 – (1) Yapılacak düzeltmeye ilişkin düzenlenen rapor ve kroki kadastro müdürünce onaylanır ve kadastro müdürlüğünce bir yazıya eklenerek düzeltmeden etkilenen parsellerin kayıt malikleri ile düzeltmeden etkilenen hak sahiplerine 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu Yönetmeliğin 7 nci maddesine göre resen düzeltme yapılan parseller ve düzeltmeden etkilenmeyen komşu parseller ile parselin önceki malikleri ve diğer hak sahiplerine tebligat yapılmaz.
(2) Tebligatta, tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması için ilgili sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde düzeltmenin kesinleşeceği belirtilir.
Dava açılması
MADDE 11 – (1) İlgililer, tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması için taşınmazın bulunduğu mahalli sulh hukuk mahkemesinde dava açabilirler.
(2) Süresi içerisinde dava açıldığı takdirde, dava sonucuna göre işlem yapılır.
Kesinleştirme ve tescil
MADDE 12 – (1) Otuz günlük süre içerisinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme işlemi kesinleşir.
(2) Hataların düzeltilmesi amacıyla yapılan değişiklikler için belediye encümeni veya il idare kurulu kararı aranmaz.
(3) Hataların düzeltilmesine yönelik taşınmaza ait kayıtlar üzerinde yapılması gereken değişiklikler için, üç nüsha tescil bildirimi düzenlenir. Kesinleşen düzeltmeye dair tescil bildirimleri ile rapor, kroki ve ekleri ilgili tapu sicil müdürlüğüne gönderilir.
(4) Tapu sicil müdürlüğünce, kadastro müdürlüğünün kesinleştirilmiş düzeltmeye dair yazısı yevmiye defterine kaydedilerek tapu sicilinde düzeltmeler yapılır ve beyanlar hanesindeki belirtmeler kaldırılır. Bu düzeltmeden dolayı harç tahsil edilmez.
(5) Düzeltmeler yapıldıktan sonra tescil bildirimlerinin iki nüshası kadastro müdürlüğüne gönderilir. Kadastro müdürlüğünce fen klasöründe ve paftasında düzeltmeler yapılır.
(6) Bu Yönetmeliğin uygulamasında 3402 sayılı Kanunun 12 nci maddesinde belirtilen hak düşürücü süre aranmaz.
Arşiv
MADDE 13 – (1) Düzeltme ile ilgili evraklar, düzeltme işlemi kesinleşinceye kadar kadastro müdürlüğü arşivindeki düzeltmeler klasöründe muhafaza edilir.
(2) Düzeltmeler yapıldıktan sonra tescil bildirimleri ve eklerinin bir nüshası tapu sicil müdürlüğünce, bir nüshası kadastro müdürlüğünce arşivlenir ve diğer nüshası da kadastro müdürlüğünce ilgili Bölge Müdürlüğüne veya Genel Müdürlüğe gönderilir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen tescile konu haritalardan kaynaklanan hatalar
MADDE 14 – (1) Diğer kamu kurum ve kuruluşlarının sorumluluğunda yapılan ya da yaptırılan ve kadastro müdürlüğünün kontrolü sonucu teknik mevzuata uygunluğu onaylanarak tapuya tescil edilmiş olan tescile konu haritalardaki hata nedeniyle hatalı tescil yapıldığının tespit edilmesi halinde;
a) Haritanın düzenleme esaslarını değiştirici nitelikte olmayan teknik hatalardan kaynaklanan hataların düzeltme ve tebligat işlemleri, ilgili kadastro ve tapu sicil müdürlüğünce bu Yönetmelik hükümlerine göre yapılır. Sonucundan ilgili idaresine bilgi verilir.
b) Haritayı esastan etkileyen ve yapımından kaynaklanan hatalar ise yapım sorumlusu idarece, mevzuatına göre düzeltilir. İdaresince düzeltilmesi istenen hatanın mahiyeti, kadastro müdürlüğünce ilgili idareye bir raporla bildirilir.
Genişletmeye elverişli sınırı olan taşınmazlar ve hükmen tescilli parseller
MADDE 15 – (1) Orman, mera, kamu taşınmazları, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki genişletmeye elverişli yerlere sınırı olan taşınmazlar ile kadastrosu ya da kadastro sonrası sınırları hükmen belirlenerek kesinleşmiş olan parsellerdeki sınırlandırma hatası düzeltilemez.
(2) Mahkeme hükmü kapsamı dışında kalan hatalar bu Yönetmelik hükümlerince ve ilgili mevzuatına göre düzeltilir.
Kısmî kamulaştırma, irtifak hakkı tesisi veya parselasyona tâbi parseller
MADDE 16 – (1) Kısmî kamulaştırmaya, irtifak hakkı tesisine veya ayırma çapıyla parselasyona tâbi parsellerde bu işlemler sırasında, bu Yönetmelik kapsamındaki hataların tespiti halinde, tespit edilen hata; kamulaştırılan, irtifak hakkı tesis edilen veya düzenlemeye tâbi tutulan kısmı etkilemiyorsa, işlemlerin tescili ile birlikte tespit edilen hatanın niteliğine göre ilgili parsellerin tapu sicilindeki kayıtlarına gerekli belirtmeler yapılır ve düzeltmeler bu işlemlerin tescilinden sonra da sonuçlandırılabilir.
Yürürlük
MADDE 17 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 18 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Bakan yürütür.
|
Emlak dünyası, tapu mevzuatı ve tapu da yapılan işlemler hakkında bilgi, kişisel gelişim makale ve yazılarınız içerir.
17 Eylül 2013 Salı
KADASTRO ÖLÇÜMLEMESİNDE HATALARIN DÜZELTİLMESİNE
TÜRK MEDENÎ KANUNU
TÜRK MEDENÎ KANUNUNUN YÜRÜRLÜĞÜ VE UYGULAMA
ŞEKLİ HAKKINDA KANUN
Kanun No.
4722
|
|
Kabul Tarihi :
3.12.2001
|
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
A.
Geçmişe etkili olmama kuralı
MADDE
1. -
Türk Medenî Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki olayların hukukî
sonuçlarına, bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse kural olarak
o kanun hükümleri uygulanır.
Türk
Medenî Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış olan işlemlerin
hukuken bağlayıcı olup olmadıkları ve sonuçları, bu tarihten sonra dahi,
yapıldıkları sırada yürürlükte bulunan kanunlara göre belirlenir.
Türk
Medenî Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten sonra gerçekleşen olaylara, Kanunda
öngörülmüş ayrık durumlar saklı kalmak kaydıyla, Türk Medenî Kanunu hükümleri
uygulanır.
B.
Geçmişe etkili olma
I.
Kamu düzeni ve genel ahlâk
MADDE
2. -
Türk Medenî Kanununun kamu düzeni ve genel ahlâkı sağlamaya yönelik kuralları,
haklarında ayrık bir hüküm bulunmayan bütün olaylara uygulanır. Bu bakımdan,
eski hukukun Türk Medenî Kanununa göre kamu düzeni ve genel ahlâka aykırı olan
kuralları, bu Kanun yürürlüğe girdikten sonra hiçbir suretle uygulanmaz.
II.
İçeriği kanunla belirlenen ilişkiler
MADDE
3. -
İçerikleri tarafların istek ve iradeleri gözetilmeksizin doğrudan doğruya kanunla
belirlenmiş işlem ve ilişkilere, bunlar Türk Medenî Kanununun yürürlüğe
girmesinden önce kurulmuş olsalar bile, bu Kanun hükümleri uygulanır.
III.
Kazanılmamış haklar
MADDE
4. -
Eski hukuk yürürlükte iken gerçekleşmiş olup da Türk Medenî Kanununun yürürlüğe
girdiği sırada henüz herhangi bir hak doğurmamış olaylara, bu Kanun hükümleri
uygulanır.
M/G
(S. Sayısı: 724) ./...
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
KANUN
-2-
İKİNCİ BÖLÜM
Kişiler Hukuku
A.
Fiil ehliyeti
MADDE
5. -
Fiil ehliyeti, Türk Medenî Kanunundaki hükümlere tâbidir. Ancak, Türk Medenî
Kanunu yürürlüğe girdiği tarihte eski hukuka göre fiil ehliyetine sahip olup
da, bu Kanuna göre sahip olamayanların ehliyetleri devam eder.
B.
Gaiplik kararı
MADDE
6. -
Türk Kanunu Medenîsi yürürlükte iken verilmiş olan gaiplik kararları, Türk
Medenî Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten sonra, bu Kanuna göre verilen
kararların yarattığı sonuçları aynen doğurur. Ancak Türk Kanunu Medenîsine göre
evliliğin feshinden doğmuş bulunan sonuçlar olduğu gibi kalır.
C.
Dernekler
MADDE
7. -
Türk Medenî Kanununun yürürlüğe girmesinden önceki kurallar uyarınca tüzel
kişilik kazanan derneklerin tüzel kişiliği devam eder.
Dernekler
hakkında öncelikle Türk Medenî Kanunu hükümleri uygulanır. Ancak, kamu hukuku
nitelikli özel hükümler saklıdır.
D.
Vakıflar
MADDE
8. -
Türk Kanunu Medenîsinin yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş bulunan vakıflar
hakkında yürürlükte olan özel hükümler saklı kalmaya devam eder.
Türk
Kanunu Medenîsi hükümlerine göre kurulmuş olan vakıflara, öncelikle Türk Medenî
Kanunu hükümleri uygulanır. Ancak, kamu hukuku nitelikli özel hükümler
saklıdır.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Aile Hukuku
A.
Evlenme, boşanma ve evliliğin genel hükümleri
MADDE
9. -
Evliliğin kurulması ve sona ermesi, Türk Medenî Kanunu hükümlerine tâbidir.
Türk
Medenî Kanununun yürürlüğe girmesinden önce eski hukuka göre kurulmuş olan
evlilikler, Türk Medenî Kanununa göre de geçerliliğini korur; eski hukuka göre
sona ermiş olan evlilikler, bu Kanuna göre de sona ermiş sayılır.
Eski
hukuka göre geçerli olmayan evlenmenin iptali, Türk Medenî Kanunu hükümlerine
tâbidir.
Türk
Medenî Kanununun evliliğin genel hükümlerine ilişkin düzenlemeleri, bu Kanunun
yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş olan evlilikler hakkında da
geçerlidir.
M/G
(S. Sayısı: 724) ./...
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
KANUN
-3-
B.
Mal rejimleri
MADDE
10. -
Türk Medenî Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler
arasında bu tarihe kadar tâbi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimi
seçmedikleri takdirde, bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini
seçmiş sayılırlar.
Türk
Medenî Kanununun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan boşanma veya iptal
davaları sonuçlanıncaya kadar eşler arasında tâbi oldukları mal rejimi devam
eder. Dava boşanma veya iptal kararıyla sonuçlanırsa, bu mal rejiminin sona
ermesine ilişkin hükümler uygulanır. Davanın redle sonuçlanması hâlinde eşler,
kararın kesinleşmesini izleyen bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri
takdirde, Kanunun yürürlük tarihinden geçerli olmak üzere yasal mal rejimini
seçmiş sayılırlar.
Şu
kadar ki eşler, yukarıdaki fıkralarda öngörülen bir yıllık süre içinde mal
rejimi sözleşmesiyle yasal mal rejiminin evlenme tarihinden geçerli olacağını
kabul edebilirler.
Yukarıdaki
hükümler uyarınca mal birliği veya mal ortaklığı rejiminin yasal mal rejimine
dönüşmesi hâlinde, Türk Kanunu Medenîsinin ilgili mal rejiminin sona ermesine
ilişkin hükümleri uygulanır.
C.
Üçüncü kişilerin korunması
MADDE
11. -
Eşler arasında mal rejimleriyle ilgili değişiklikler sebebiyle, üçüncü
kişilerin haklarını korumaya yönelik sorumluluk hükümleri, Türk Medenî
Kanununun yürürlüğe girmesinden sonraki değişiklikler hakkında da uygulanır.
D.
Soybağı
MADDE
12. -
Türk Medenî Kanununun yürürlüğe girmesinden önce, sahih olmayan nesepli
çocuklar, yürürlük tarihinden başlayarak bu Kanunun soybağına ilişkin
hükümlerine tâbi olurlar.
Bu
çocuklar, vesayet altında bulunuyorlarsa velâyetin kaldırılmasını gerektiren
sebepler bulunmadıkça en geç bir yıl içinde velâyet hükümlerine tâbi olurlar.
Kanunun yürürlüğe girmesinden önce velâyetin verilmesi veya kaldırılması
konusunda verilmiş olan kararlar geçerliliğini korur.
E.
Babalık davası
MADDE
13. -
Türk Medenî Kanununun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan babalık davaları,
bu Kanun hükümlerine göre karara bağlanır.
Türk
Medenî Kanununun yürürlüğe girmesinden önce olumlu karara bağlanmış olan malî
sonuçlu babalık davalarında çocuğun soybağı, yürürlük tarihinden başlayarak bu
Kanun hükümlerine göre kurulmuş olur.
F.
Evlat edinme
MADDE
14. -
Türk Medenî Kanununun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş olan evlat edinme
sözleşmeleri, bütün hükümleri ile birlikte geçerliliğini korur.
M/G
(S. Sayısı: 724) ./...
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
KANUN
-4-
G.
Velâyet
MADDE
15. -
Türk Medenî Kanununun yürürlüğe girmesinden önce velâyet konusunda verilmiş
olan kararlar, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra da geçerliliğini korur.
H.
Vesayet
MADDE
16. -
Türk Medenî Kanununun yürürlüğe girmesinden önce atanmış olan vasiler, görev
süresi bakımından da bu Kanun hükümlerine tabidirler.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Miras Hukuku
A.
Mirasçılık ve mirasın geçişi
MADDE
17. -
Mirasçılık ve mirasın geçişi, mirasbırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan
hükümlere göre belirlenir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Eşya Hukuku
A.
Aynî haklar
MADDE
18. -
Eski hukuka göre kurulmuş olup da, Türk Kanunu Medenîsinin yürürlükte bulunduğu
zamanda varlıklarını korumuş olan aynî haklar, Türk Medenî Kanununun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra da varlıklarını sürdürürler. Bu haklardan Türk Medenî
Kanunu uyarınca kurulması mümkün olmayanlar, tapu kütüğünün beyanlar sütununa
yazılır.
B.
Eşya hukuku hükümlerinin uygulanması
MADDE
19. -
Türk Medenî Kanununun eşya hukukuna ilişkin hükümleri, uygun düştüğü ölçüde
zabıt defterlerinin tutulduğu yerlerde de uygulanır.
ALTINCI BÖLÜM
Diğer Hükümler
A.
Hak düşürücü süreler ve zamanaşımı süreleri
MADDE
20. -
Türk Medenî Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak
düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri, Türk Kanunu Medenîsi hükümlerine tâbi
olmaya devam ederler. Ancak söz konusu süreler, Türk Medenî Kanununun
belirlediği süreden uzun ise, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, bu
Kanunda belirlenen sürenin geçmesiyle dolmuş olur.
B.
Yollamalar
MADDE
21. -
Bu Kanunun ve Türk Medenî Kanununun yürürlüğe girmesiyle yürürlükten
kaldırılmış veya değiştirilmiş bulunan kanunların maddelerine, diğer mevzuat
tarafından yapılan yollamalar, o maddeleri karşılayan yeni hükümlere yapılmış
sayılır.
M/G
(S. Sayısı: 724) ./...
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
KANUN
-5-
C.
Tüzük ve yönetmelikler
MADDE
22. -
Türk Medenî Kanununda öngörülen tüzük ve yönetmelikler, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde çıkarılır ya da yürürlükteki tüzük ve
yönetmeliklerde gerekli değişiklikler yapılır. Bu düzenlemeler yapılıncaya
kadar, yürürlükteki tüzük ve yönetmeliklerin Türk Medenî Kanununa aykırı
olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
D.
Yürürlükten kaldırılan kanun
MADDE
23. -
29.5.1926 tarihli ve 864 sayılı Kanunu Medenînin Sureti Mer’iyet ve Şekli
Tatbiki Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük
MADDE
24. -
Bu Kanun Türk Medenî Kanunu ile aynı tarihte yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE
25. -
Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Aslı
Gibidir. İbrahim ARAÇ Kanunlar ve
Kararlar Müdürü
|
M/G
(S. Sayısı: 724)
5304 KADASTR KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN
KADASTRO KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN
Kanun No : 5304
Kabul Tarihi : 22/02/2005
Resmi Gazete Tarihi: 03/03/2005
Resmi Gazete Sayısı: 25744
Madde 1 - 21/06/1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro
Kanununun 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Madde 1 - Bu Kanunun amacı, ülke koordinat sistemine göre
memleketin kadastral veya topoğrafik kadastral haritasına dayalı olarak
taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukuki
durumlarını tespit etmek suretiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun öngördüğü
tapu sicilini kurmak, mekansal bilgi sisteminin alt yapısını oluşturmaktır.
Madde 2 - 3402 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci
fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve maddenin son fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Kadastronun fenni işlerinin ihale yoluyla yaptırılması
halinde, kadastro ekibinde iki kadastro teknisyeni, iki teknisyenin temin
edilememesi durumunda yerine bir kadastro teknisyeni görevlendirilebilir.
Ekipteki kadastro teknisyeni yerine kontrol memuru da görevlendirilebilir.
Kadastro komisyonlarında veya kadastro hizmetlerinde görevli
personele, arazide fiilen çalıştıkları sürelere münhasır olmak üzere, 657
sayılı Devlet Memurları Kanununda yer alan en yüksek devlet memurunun gösterge
rakamının (Ek gösterge dahil), bütçe kanunlarında Devlet memurları maaşı için
belirlenen katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarın yarısını aşmamak
üzere, her yıl Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün teklifi ve bağlı olduğu
bakanlığın onayı ile hizmetin ağırlığı ve sorumluluğuna göre tespit edilecek
miktarda aylık ödenek ayrıca ödenir.
Madde 3 - 3402 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Çalışma alanında orman bulunması ve 6831 sayılı Orman
Kanununa göre orman kadastrosuna başlanılmamış olması halinde, orman kadastrosu
ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde her çeşit taşınmaz malların ormanlarla
müşterek sınırlarının tayini ve tespiti kadastro ekibi tarafından yapılır.
Ancak, bu çalışmalarda kadastro ekibine, Orman Genel Müdürlüğü taşra
teşkilatınca görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi veya orman
mühendisi ile tarım müdürlüklerince görevlendirilecek bir ziraat yüksek
mühendisi veya ziraat mühendisinin bildirimden itibaren yedi gün içerisinde
iştirak ettirilmesi zorunludur. Bu çalışmalara muhtar ve bilirkişilerin
katılmaması halinde çalışmalar resen devam ettirilir.
Ormanla ilgili yapılan itirazların incelenmesinde kadastro
komisyonuna da itiraza konu tespitlerde görev almayan Orman Genel Müdürlüğü
taşra teşkilatınca görevlendirilecek bir orman yüksek mühendisi veya orman
mühendisi ile tarım müdürlüklerince görevlendirilecek bir ziraat yüksek
mühendisi veya ziraat mühendisi iştirak ettirilmesi zorunludur.
Çalışma alanındaki ormanların bu ekipçe sınırlandırma ve
tespitleri yapılarak otuz günlük kısmi ilana alınır. Bu alanlarda orman
kadastrosu yapılmış sayılır.
Orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara aynen
uyulur.
Madde 4 - 3402 sayılı Kanunun 8 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
Madde 8 - Kadastro çalışmaları esnasında, kadastro müdürü
veya görevlendireceği kontrol elemanları tarafından kadastro tutanağı ve
bunları tamamlayan belgeler üzerinde ve gerektiğinde arazide inceleme yapılır.
İnceleme sonucu tespit edilecek teknik, idari ve hukuki noksan ve yanlışlıklar,
kadastro ekibine tamamlattırılır veya düzelttirilir. Yapılan işlem ilgililerin
haklarını etkilemekte veya kontrol elemanları ile kadastro teknisyenleri
arasında görüş ayrılığı bulunmakta ise, kadastro tutanağı ekleriyle birlikte
kadastro komisyonuna gönderilir.
Kadastro müdürlüğünce, kadastro ekibinin çalışma alanındaki
işinin bittiği tarihe kadar yaptırılacak inceleme ve denetimler sonucunda
tespit edilecek noksan ve yanlışlıklar hakkında da birinci fıkraya göre işlem
yapılır.
Madde 5 - 3402 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin son fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Kadastrodan önce hissedarlar veya mirasçılar arasında ayırma
veya birleştirme suretiyle taksime konu edilmiş ve sınırları doğal veya yapay
işaret ya da tesislerle belirlenmiş taşınmaz malların, imar planı bulunmayan
yerlerde zeminde fiilen oluşmuş sınırlarına göre tespiti yapılır.
Madde 6 - 3402 sayılı Kanunun 22 nci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
Madde 22 - Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma
suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu
yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tabi tutulmuşsa, ikinci
kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılır ve Türk Medeni Kanununun 1026 ncı
maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa
yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce resen iptal edilir.
Ancak;
a) Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin;
sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek
üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği
görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen
kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli
düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde,
b) Daha önce sadece tapu tahriri yapılan veya 2859 sayılı
Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkında Kanuna göre yenileme
yapılacak yerler ile 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara
Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin
Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine tabi yerlerde,
Birinci fıkra hükmü uygulanmaz.
İkinci fıkranın (a) bendinin uygulanacağı alanlar Tapu ve
Kadastro Genel Müdürünün onayı ile belirlenir ve çalışmalara başlanmadan en az
onbeş gün önce çalışma alanında, bölge merkezinde ve bölgenin bağlı olduğu il
merkezinde alışılmış vasıtalarla duyurulur, ayrıca varsa yerel gazete ile ilan
edilir. Yapılacak çalışmalarda 2, 4, 14, 17, 19 ve 21 inci maddeler ile 13 üncü
maddenin (B) ve 20 nci maddenin (B), (C) ve (D) bentleri hükümleri uygulanmaz.
Tapulama ve kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan
kamu kurum ve kuruluşlarına ait yerlerin tescili yapılır.
Tapuya tescil edilmiş ormanlardan, haritaları teknik
mevzuata uygun olanlar aynen, diğerleri ise teknik mevzuata uygun hale
getirildikten sonra tapu kütüğüne aktarılır.
Madde 7 - 3402 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinin ikinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Kadastro mahkemelerinde görülen davalarda, 3533 sayılı Umumi
Mülhak ve Hususi Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin
Tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi İdarelere Aid Daire ve Müesseseler
Arasındaki İhtilafların Tahkim Yol ile Halli Hakkında Kanun hükümleri
uygulanmaz.
Madde 8 - 3402 sayılı Kanunun 37 nci maddesinin dördüncü
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Döner sermaye faaliyetlerinin gerektirdiği her türlü gider
ve harcamalar, araç, gereç, satın alma, bakım, onarım, sigorta ve kiralama,
araştırma, tanıtım ve eğitim giderleri ve diğer ihtiyaçları ile gerektiğinde
her türlü tapu ve kadastro faaliyet giderleri döner sermaye gelirlerinden
karşılanır.
Madde 9 - 3402 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin madde
başlığı "Hataların düzeltilmesi:" olarak ve birinci fıkrası aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle
geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma,
tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro
müdürlüğünce resen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak
sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde
düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı
takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir.
Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle
kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan
yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen
hata sınırları içinde kalanların resen düzeltilmesine kadastro müdürlükleri
yetkilidir.
Madde 10 - 3402 sayılı Kanunun 47 nci maddesine aşağıdaki
bentler eklenmiştir.
M) 22 nci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinin
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar;
N) 41 inci maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar;
O) Sayısallaştırma işlemine ilişkin usul ve esaslar;
Madde 11 - 3402 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde
eklenmiştir.
Sayısallaştırma:
Ek Madde 1 - Kadastro veya tapulama haritaları, arazi
kontrolü yapılmak suretiyle sayısal hale getirilir. Yapılan çalışmaların
sonucu, 11 inci maddeye göre ilan edilir ve ilan süresi içerisinde dava
açılmayan taşınmaz malların kayıtlarında gerekli düzeltme yapılır.
Tapu kayıtlarında icareteyn veya mukataalı olduğuna dair
vakıf şerhi bulunan taşınmazlarda 12 nci maddenin 3 üncü fıkra hükümleri
uygulanmaz.
Madde 12 - 3402 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Geçici Madde 5 - Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 766
ve 2613 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulmuş komisyonlara intikal etmiş veya
edecek itirazlar, bu komisyonlarda bu Kanun hükümlerine göre incelenip, askı
ilanına alınarak sonuçlandırılır.
Madde 13 - 3402 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler
eklenmiştir.
Geçici Madde 6 - Bu Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle
yapılması gereken yönetmelik değişiklikleri ve düzenlemeleri, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde Tapu Kadastro Genel
Müdürlüğünce hazırlanarak bağlı bulunduğu Bakanın onayı ile yürürlüğe konulur.
Geçici Madde 7 - Bu Kanuna göre yapılacak çalışmalardan önce
6831 sayılı Orman Kanununa göre başlanan orman kadastrosu, orman kadastro
komisyonlarınca sonuçlandırılır.
Madde 14 - 3402 sayılı Kanunun 45 inci maddesi yürürlükten
kaldırılmıştır.
Madde 15 - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 16 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
Emlakçılık güven isleyen bir meslek olduğu herkes tarafından kabul gören bir gerçek. Yeni emlakçılık hayatına merhaba diyecek olan emlakçı...
-
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ VE PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇED VE PLAN İZLEME KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI 8/8/2...