10 Aralık 2014 Çarşamba

Tüketici Hakları

Tüketici Hakları


Emlak komisyoncusu , kendisine kapora almak konusunda verilmiş vekaletname olmaksızın KAPARO ALAMAZ . Kapora , alım - satım işlerinde , satıcı veya kiralayan imzası alınarak teslim edilir.

Emlak Komisyoncusu 'nun YER GÖSTERME ÜCRETİ alması yasaktır. Kesinlikle vermeyiniz. 

Emlak komisyonculuğu' nu meslek edinenler dışındaki kişi ve kuruluşlar (Apt. Yöneticisi , Kapıcı , diğer meslek gurupları ...v.s) Emlak Komisyoncularına tanınan yetkileri ve ünvanı kullanamazlar. Sizi mağdur ettikleri gibi , fatura kesmedikleri için devleti de zarar uğratmaktadırlar. Bu kişi ve kuruluşlarla irtibat kurmayınız. Vergi kaçağı suçuna ortak olmayınız. Gayriresmi çalışanları odamıza bildiriniz. 

Emlak Komisyoncusu 'nun vergi levhasını ve Odaların verdiği sicil belgesini görmek konusunda ısrarcı davranın. Bu belgeleri olmayan Emlak Komisyoncuları ile iş yapıp zarara uğradığınızda hakkınızı arayabileceğiniz bir mesleki kurum bulamayacağınızı unutmayınız. 

Odaların bünyesinde kayıtlı Emlak Komisyoncuları , satın alacağınız veya kiralayacağınız gayrimenkulun durumu konusunda sizin adınıza araştırma yapmakla yükümlüdür. 

Tapu değeriyle satış değerinin farkı 

Gayrimenkulün , alım satımı sırasında ,tapu işlemlerine esas gösterilen değer ile gerçek satış bedeli farklı olabir. Bu durumda satıcı , isterse tapu işlemleri sırasında gayrimenkulün gerçek satış değerin de tapu senedine ayrıca yazılmasını isteyebilir. Tapu yetkilisi de bu talebe uymak ve tapu senedine gerekli notu yazmak zorundadır.( Bkz. Maliye bakanlığı gelirler genel Müdürlüğü' nün , Osman Arıoğlu' nun Genel müdür vekili olduğu dönemde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne göndermiş olduğu 24 Şubat 1999 tarih ve 63/6373-557 Sayılı yazı ) 

Bu durum özellikle tapu harcına esas değerin , gerçek satış bedelinin üzerinde olduğu ve satışında ''dört yıl içinde '' yapıldığı hallerde çok önemlidir. Satıcı, gelir vergisi ödememek ya da vergi incelemesinde gayrimenkul satış kazancını niçin beyan etmediği sorusu ile karşılaşmamak için , gerçek satış bedelini tapu senedine ayrıca yazdırmalıdır. 

GAYRİMENKUL ALIM-SATIMINDA DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR 

I-GİRİŞ 

Gayrimenkul alanlar ve satanların , Vergi yasalarında ve Harçlar yasasında yer alan bazı özel hükümleri önceden bilmelerinde sayısız yarar var. Gayrimenkul alanların ; aldıkları gayrimenkulün geçmiş yıllarda emlak vergisi borcunun olup olmadığına , tapu değeri gösterilirken belirlenecek tutarın gelir vergisi ve harç yönünden taşıdığı özellikler , verilecek olan ilk emlak vergisi beyannamesi eşe yada çocuğa gayrimenkul alınması gibi hususlar dikkat edilmesi gereken başlıca noktaları oluşturuyor. 

Gayrimenkul satanlarında ; gayrimenkulün tapudaki satış değeri bu değerin gelir vergisi ve harç yönünden önemi , satıştan doğan kazancın gelir vergisi şirketlerin gayrimenkul satışındaki vergi istisnası gibi hususlarda , satıcının dikkat etmesi gereken noktaları oluşturuyor. 

Aşağıda gayrimenkul alanların ve satanların dikkat edecekleri noktalar , ayrı ayrı başlıklar altında ele alınarak açıklanmaya çalışılmıştır.

II-GAYRİMENKUL ALIMINDA DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR 

A - GAYRİMENKULÜN GEÇMİŞ VERGİ BORCU 

Özellikle , kullanılmış gayrimenkul alanların , gayrimenkulün geçmiş yıllardaki emlak vergisinin ödenip ödenmediğini başka bir anlatımla , emlak vergisi borcunun olup olmadığını araştırmalarında yarar vardır. 

Bunun en pratik yolu , satıcıdaki makbuzları alıp kontrol etmek ve her ihtimale karşıda birer fotokopisini saklamaktır. 

Emlak vergisi Yasası'nın 30.maddesinin son fıkrasına göre ; satış konusu gayrimenkulün , satıldığı yıl ve geçmiş yıllara ait ödenmemiş emlak vergisinin ödenmesinden , alıcı ve satıcı müteselsilen yani zincerleme olarak sorumlu tutulurlar. Gayrimenkulü satın alan kişi , ödediği geçmiş yıl emlak vergilerini faiziyle birlikte daha sonra önceki sahibine rücu edebilir (1). 

B-GAYRİMENKULÜN TAPUDAKİ DEĞERİ 

Gayrimenkulun tapudaki değeri birkaç açıdan önemlidir. 

1-Gelir Vergisi Açısından 

Gayrimenkullerin , iktisap yani edinme tarihinden itibaren 4 yıl içinde elden çıkarılmasından sağlanan kazanç ''Değer artışı kazancı'' olarak beyan edilip gelir vergisinin ödenmesi gerekiyor (GVK geçici md.56/D-6) Satın aldığı gayrimenkulü 4 yıl içinde elden çıkarmaları söz konusu olanların , gayrimenkulün maliyet bedeline esas olan , alış bedelini düşük göstermemelerinde yarar var. Aksi halde , 4 yıl içinde satılması sonucu ortaya gerçeğin de üzerinde bir kar çıkar(2). 

2- Harç Yönünden 

2001 yılı başından itibaren gayrimenkullerin harca esas olan değeri yüzde 56 oranında arttı. Gayrimenkulün gerçek alış bedelinin tapu harcına esas olan tutardan düşük olması halinde , gerçek alış bedelinin tapu senedine yazılmasını tapu işlemleri sırasında talep etmek mümkündür .Bu durum özellikle kamu görevlilerini ''mal beyanı'' yönünde önümüzdeki yıllarda da , vergi mükelleflerini de ''nereden buldun'' sorgulaması yönünden ilgilendiriyor. 

3- Harcın Oranı Yönünden 

Gayrimenkul alımı sırasında , hem alıcı hem de satıcı ; Tapu harcına esas değer üzerinden binde 15 oranında harcı ayrı ayrı öderler. 

2001 Yılı Gayrimenkul Harçları Oran (Binde) 

Gayrimenkul alım-satımında (alıcı veya satıcı ayrı ayrı) 15
Gayrimenkullerin,sermaye şirketlerine sermaye olarak konulması 36
Yapı kooperatiflerinin,ortaklarına dağıttığı gayrimenkullerin tapu işlerinde 1,8
Gayrimenkullerin mirasçılara intikalinde 9
Gayrimenkullerin ifraz,taksim ve birleştirme işlerinden 9
Gayrimenkul ipoteğinden sağlanan borç miktarı üzerinden 3,6
Kira sözleşmelerinde,kira süresinin tapuya tescilinde,hesaplanacak kira tutarı üzerinden , sözleşme yoksa bir yıllık kira bedeli üzerinden 5,4
Arsa ve arazi üzerine yeniden inşa olunan binaların tescilinde
emlak (bina) vergisi değeri üzerinden 15
Gayrimenkullerin,ölünceye kadar bakma anlaşmasına dayanarak edinilmesinde , emlak vergisi değeri üzerinden 15 

C-EMLAK VERGİSİ BEYANNAMESİ 

Gayrimenkul alanların ''o yılın sonuna kadar'' emlak vergisi beyannamesi vermeleri gerekiyor.buna göre örneğin ocak 2001'de gayrimenkul alanların en geç 31 aralık 2001'e kadar emlak vergisi beyannamesi vermeleri gerekiyor. (EVK md. 23/c) emlak vergisi ise izleyen yılda yani 2002 den itibaren ödenmeye başlanacak. Satıldığı yılın emlak vergisini ise satıcı ödeyecektir. 

Gayrimenkulün , bütçe yılının son üç ayı içinde , örneğin Kasım ayında alındığı durumlarda emlak vergisi beyannamesi gayrimenkulün alındığı tarihten itibaren ''üç ay içerisinde'' verilecek (EVK md.23) . 

D-EŞE VE ÇOCUĞA ALINAN GAYRİMENKUL 

Gayrimenkulun eş yada çocuğa alınması ancak ödemesinin aile reisi tarafından yapılması halinde ''İvazsız'' yani karşılıksız bir intikal söz konusu olur. Bu ise veraset ve intikal vergisine tabidir. Eş yada çocuğun beyanname verip yüzde 5 - 15 arasında oranı değişen , veraset ve intikal vergisini ödemeleri gerekir. Ancak aile reisinin eşe yada çocuğa gayrimenkulün bedelini ''borç olarak'' vermesi halinde herhangi bir vergileme söz konusu olamaz (4). 

E-NEREDEN BULDUN SORUSU 

Gayrimenkul alanlar gayrimenkulün bedelini ''nereden buldun'' şeklinde soru yönetilmesi bununla ilgili yasanın 2003 yılına kadar ertelenmesi nedeniyle söz konusu değildir. Ancak Vergi Usul Yasasının 30/7. Maddesini de , ayrıca göz önünde bulundurmak gerekiyor. 

III-GAYRİMENKUL SATIŞINDA DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR 

A-GAYRİMENKULÜN TAPUDAKİ SATIŞ DEĞERİ 

2001 yılında satılacak olan gayrimenkul kaça satılacak olursa olsun tapuda ''asgari bir değer'' göstermek gerekiyor. Satış sırasında gayrimenkulün 2000 yılındaki emlak vergisine esas değerini asgari yüzde 56 oranında arttırmak zorunluluğu var. Örneğin , 2000 yılındaki emlak vergisi değeri 100 milyar lira olan gayrimenkulü 2001 yılında satarken ister Ocak ayında ister Haziran yada Aralık ayında satılsın , alım satıma esas tapu değerini asgari 156 milyar lira göstermek gerekiyor. Kuşkusuz bu değerin üzerinde gösterilmesinde herhangi bir sakınca yok . yani 200 milyar lirada gösterilebilir. Ancak ona göre harç ödenir. 

B-GAYRİMENKULÜN GERÇEK SATIŞ DEĞERİ 

Gayrimenkulunüzün , gerçek satış değerinin , tapu harcına esas olan değerin altında olması halinde gerçek alım satım bedelinin , tapu senedinde ayrıca gösterilmesinin satıcı tarafından talep edilmesi gerekiyor. Bu durumda , tapu harcına esas olan tutar üzerinden harç alınır , ancak tapu senedinde gerçek satış bedeli yazılır. 

C-ÖDENECEK HARÇ 

Gayrimenkul satışında , hem satıcı hem de alıcı , tapu harcına esas değer üzerinde, binde 15 oranında harcı ayrı ayrı öderler. 

D-KAZANCIN GELİR VERGİSİ 

Gayrimenkul satışında , hem satıcı hem de alıcı , tapu harcına esas değer üzerinde, binde 15 oranında harcı ayrı ayrı öderler. 

E- ŞİRKETLERİN GAYRİMENKUL SATIŞI 

Şirketlerin ,aktifinde kayıtlı olan gayrimenkulleri elden çıkarmaları halinde,beyan edecekleri asgari değer, ödeyecekleri harç oranı aynen yukarıda olduğu gibidir. Şirketler gayrimenkulün satışı nedeni ile fatura düzenlemek ve ayrıca KDV tahsil etmek zorundadırlar. Gayrimenkul ün satışından doğan kazanç da vergiye tabidir. 

Kurumlar vergisi mükellefi olan şirketler,en az 2 yıldır işletmelerinin aktifinde kayıtlı olan gayrimenkulü sattıklarında , satıştan doğan kazancı sermayelerine eklerlerse : 

a)Gayrimenkul satış kazancı nedeni ile kurumlar vergisi ödemezler. 

b)Tapu harcı ödemezler. 

c)Satış işlemi de KDV ye tabi tutulmaz. 

Ancak satıştan doğan kazanç nedeni ile yüzde 15 stopaj öderler.(KVK geçicimd.28) 

F-SATIŞIN BELEDİYEYE BİLDİRİLMESİ 

Gayrimenkulünü satanlar , ilerde emlak vergisine çöp vergisine yönelik bir takiple karşılaşabilirler. Bunu önlemek için gayrimenkulün satışını yaptıktan hemen sonra ilgili belediyeye bir dilekçe ile durumu bildirmelerinde yarar vardır. 

G-GAYRİMENKULÜNÜ SATANLARIN KAZANÇ VERGİSİ 

Gayrimenkulün iktisap (yani edinme) tarihinden itibaren 4 yıl geciktikten sonra satılması , örneğin 1996 yada daha önceki yıllardan edinilen gayrimenkulün satılması halinde kaç liraya satılırsa satılsın gelir vergisi ödenmeyecek (GVK geçici md.56/D6). 

Satılan gayrimenkulün edinme tarihten itibaren 4 yıl içinde satılması halinde ise ortaya çıkan kazanç nedeni ile , gelir vergisi ödenmesi söz konusu olabilecek. 

Ancak gayrimenkulün miras yada hibe yoluyla edinildiği durumlarda satış bedeli kaç milyar lira olursa olsun gelir vergisi ödenmez. (GVK geçici md.56/D6) 

1-) Kazancın hesabı ve Vergisi 

Değer artışı kazancı olarak nitelendirilen gayrimenkul satışı kazancı ''iktisap tarihinden itibaren 4 yıl içinde satılan'' gayrimenkuller için söz konusu.Bu süre geçtikten sonra gayrimenkul kaç liraya satılırsa satılsın gelir vergisi ödenmez.(GVK geçici md.56/D-6).örneğin 10 mart 1997'de satın aldığı gayrimenkulü 9 mart 2001 de satan ve bundan da 50 milyar lira kazanç sağlayan bir kişi bu kazancı nedeniyle gelir vergisi ödeyecek. Oysaki iki gün daha bekleyip 11 mart 2001'de satış yapsaydı 50 milyarlık kazancı nedeni ile 50 lira dahi gelir vergisi ödemeyecekti. 

Kazancın hesaplanmasında emlak vergisi beyannamesi esas alınıyor. Örneğin 1998 yılında verilecek emlak vergisi beyannamesinde gösterilen değer ''maliyet bedeli'' olarak göz önüne alınıyor. Bu bedel , ekim 1998'den itibaren (gayrimenkulün satıldığı ay hariç) devlet istatistik enstitüsünce (DİE) belirlenen ''toplam eşya fiyat endeksindeki (TEFE) artış oranında artırılarak'' tespit olunuyor. 

1999 yılı kasım ve aralık ayında emlak vergisi beyannamesini yenileyenlerin yenileme yada yükseltme beyanları değil 1998 yılı beyanı esas alınıyor. Başka bir anlatımla gelir vergisi yönünden kasım ve aralık 1999'da yükseltilen emlak vergisi beyanları hiçbir işe yaramıyor.1998'den sonra alınan gayrimenkullerin ise iktisap bedeli yine DİE tarafından belirlenen TEFE artış oranında yükseltilerek maliyet bedeli bulunur. Maliyet bedeli ile satış bedelinin kıyaslanması sonucu 3,5 milyar lirayı aşan bir kazanç ortaya çıkarsa bu kazanç gelir vergisine tabi olur. 

2-Verginin Hesabı 

Gayrimenkulün satışından doğan ve 3,5 milyar lirayı aşan kazanç kısmı üzerinden ,Gelir vergisi Kanunu'ndaki vergi ''vergi tarifesine göre'' yüzde 20-45 arasında değişen gelir vergisi hesaplanır. Gelir vergisinin yüzde 10'u kadar da ''fon payı'' tahakkuk ettirilir. 

SONUÇ 

Gayrimenkul alım-satımında , çok sayıda vergi ve harç ile bağlantılı özel durumlar söz konusu. Alım-satım işlemleri sırasında ve sonrasında bunların göz önüne alınması ve o yönde işlem yapılması , cezalı uygulamalarla ve vergilerle karşılaşmayı önleyebilecek. 

Bu arada dikkat edilmesi gereken bir başka husus da 4444 sayılı yasa ile getirilen ve bir kısmı yukarıda açıklanan düzenlemelerin , ileride yeni bir değişiklik olmadığı taktirde, 31.12.2002 tarihinde yürürlükten kalkması ve 1 ocak 2003'ten itibaren 4369 sayılı yasa ile getirilen bazı düzenlemelerin yeniden yürürlüğe girecek olmasıyla ilgili. Bu nedenle , 2003 yılı başından itibaren yeni bir uygulama söz konusu olabilir.

Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları 

A-SİGORTA KAPSAMI 

A.1-Sigortanın Kapsamı 

587 sayılı kanun hükmünde kararname gereğince , 634 sayılı Kat Mülkiyeti kanunu kapsamındaki bağımsız bölümler , tapuya kayıtlı ve mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar , bu binalar içinde yer alan ve ticarethane , büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler ile doğal afetler nedeniyle Devlet tarafından yaptırılan veya verilen kredi ile yapılan meskenler zorunlu deprem sigortasına tabidir. Bu sigorta ile , deprem , yangın , infilak ve yer kayması dahil sigortalı binalarda ve temellerinde , doğrudan neden olacağı maddi zararlar , sigorta bedeline kadar Doğal Afet Sigortaları Kurumu tarafından teminat altına alınmıştır. 

A.2- Sigorta Kapsamı Dışında Kalan Binalar 

2.1- Kamu kurum ve kuruluşlarına ait binalar
2.2 Köy yerleşim alanlarında yapılan binalar.
2.3- Tamamı ticari veya sınai amaçla kullanılan binalar
2.4- 27 Aralık 1999 tarihinden sonra inşa edilmiş olan ancak ilgili mevzuat çerçevesinde inşaat ruhsatı bulunmayan binalar.

A.3- Teminat Dışında Kalan Haller 

Aşağıdaki haller sigorta teminatının dışındadır.
3.1- Enkaz kaldırma masrafları , Kâr kaybı. İş durması , kira mahrumiyeti , alternatif ikametgah ve iş yeri masrafları , mali sorumluluklar ve benzeri başkaca ileri sürülebilecek diğer bütün dolaylı zararlar,
3.2- Her türlü taşınır mal , eşya ve benzerleri
3.3- Ölüm dahil olmak üzere tüm bedeni zararlar.
3.4- Manevi tazminat talepleri

A.4- Sigorta bedelinin tescili 

Sigorta bedelinin tespitinde , sigorta edilen meskenin yapı tarzı için Hazine Müşteşarlığınca yayınlanan ''Zorunlu Deprem Sigortası Tarife ve Talimatı'' nda belirlenen metrekare bedeli ile aynı meskenin brüt yüzölçümünün (veya yaklaşık yüzölçümünün) çarpılması sonucu bulunan tutar esas alınır . Zorunlu deprem sigortası yapılan bir meskenin sigorta bedeli her halde ''Zorunlu Deprem Sigortası Tarife ve Talimatı'' nda belirlenen azami teminat tutarından çok olamaz. 

A.5- Aşkın sigorta 

Sigorta bedeli , sigortalanan meskenin değerini aşarsa , sigortanın bu değeri aşan kısmı geçersizdir. Cari yıla ait fazla alınan prim sigorta ettirince gün esası üzerinden iade edilir. 

A.6- Muafiyet 

Her bir hasarda , sigorta bedelinin %2 'si oranında tenzili muafiyet uygulanır . Doğal Afet Sigortaları Kurumu hasarın bu şekilde bulunan muafiyet miktarını aşan kısmında sorumludur. Muafiyet uygulaması açısından , her bir 72 saatlik dönem bir hasar sayılır. 

A.7- Sigortanın Başlangıcı ve Sonu 

Sigorta , poliçede başlama ve sona erme tarihleri olarak yazılan günlerde , aksi kararlaştırılmadıkça Türkiye saati ile öğleyin saat 12:00' de başlar ve öğleyin saat 12:00'de sona erer. 

KOOPERATİF ORTAKLARI İÇİN ÖNEMLİ BİLGİLER 

YÖNETİCİLERDEN HER ZAMAN BİLGİ VE AÇIKLAMADA BULUNMASINI İSTEME HAKKINIZIN OLDUĞUNU UNUTMAYINIZ 

I - KOOPERATİFE NASIL ORTAK OLUNUR? 

1. Kooperatife ortak olma yolları
a) Bir kooperatif kurarak ortak olma (KK.m.1),
b) Daha önce kurulmuş olan bir kooperatife sonradan ortak olma (KK.m..8),
c) Kooperatif ortaklarından birinin ortaklık payını devralmak suretiyle ortak olma (KK.m.14,f.3),
d) Miras yoluyla ortak olma (KK.m.14,f.2),
e)Taşınmaz mal veya işletme karşılığı ortak olma (KK.m.15,f.2).

2. Kooperatif ortaklığına girme şartları
a) Medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip olmak,
b) Yazılı olarak kooperatif yönetim kuruluna başvurmak,
c) Varsa şahsi sorumluluk ve ek ödemeleri yazılı olarak kabul etmek,
d) Gerekli sermaye payını taahhüt etmek ve dörtte birini peşin ödemek,
e) Ana sözleşmelerle getirilen diğer şartları taşımak.

3. Kooperatiflerle ilgili bazı hususlar
- Kooperatiflerde yedek ortaklık yoktur.
- Yapı kooperatiflerinde konut, işyeri ve ortak sayısının genel kurulca belirlenmesi zorunludur (KK.m.42).
- Sonradan ortaklığa kabul edileceklerden bir fark alınması, mevcut ana sözleşmelere göre genel kurul kararı ile mümkün olabilmektedir. Bu konuda yönetim kurulu yetkili değildir.

ÖDEMELERİNİNZİ MUTLAKA GEÇERLİ BELGELERE DAYANDIRINIZ

4. Ortak olurken dikkat edilecek bazı hususlar
Bir kooperatife ortak olurken özellikle;
- Aylık aidatların sabit olduğu, hiç artmayacağı, ara ödeme olmayacağı, çok düşük aidatlarla iki-üç-dört sene gibi bir sürede inşaatların bitirileceği şeklindeki sözlere, ilanlara kesinlikle inanılmamalıdır. 

- Ödemeler kooperatif adına bankada açılmış olan hesaplara yatırılmalı ya da kooperatif yetkililerine, kooperatif kaşesini ve ilgililerin imzasını taşıyan makbuz karşılığı yapılmalı, belgesiz ödeme yapılmamalı, yöneticiler adına açılan hesaplara para yatırılmamalıdır. 

- Kooperatifin mevcut ortaklarının ekonomik, kültürel ve sosyal durumları iyi araştırılmalı, bu hususların kendi durumuna uyması halinde ortak olunmalıdır. 

- Arsa alındığı söyleniyorsa, arsanın tapu devri ya da tapuya şerh verdirilecek bir satış vaadi sözleşmesi ile alınıp alınmadığına (KK m. 59, f. 4), bu arsanın kooperatifin amacına uygun olup olmadığına bakılmalıdır (KK m. 59, f. 5). 

- Ortak sayısının, genel kurulca belirlenen konut/işyeri sayısından fazla olup olmadığı araştırılmalıdır (KK m.8, f.3). 

- İnşaata başlanılmış ise inşaat ruhsatının alınıp alınmadığı sorulmalı, inşaat seviyesi, mümkünse arsa alımı ve inşaata yapılan harcamalar ile toplanan paraların mukayesesi yapılmalıdır. 

- Ortaklık devralınacak şahsın, gerçekten ve halen o kooperatifin ortağı olup olmadığı, kooperatife borcunun bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 

- Ödenen aidat ve günün fiyat artışları da dikkate alınarak, inşaatın ne kadar sürede bitirilebileceği hususunda bir fikir edinilebilmelidir. 

- Yukarıdaki ve benzeri hususlarda iyi bir araştırma, inceleme yapılıp bilgi sahibi olunduktan sonra, ortak olmaya karar verilmelidir 

PARANIZI TESLİM ETTİĞİNİZ KOOPERATİFİN FAALİYETLERİNİ SÜREKLİ OLARAK İZLEYİNİZ

II - ORTAKLARIN HAKLARI NELERDİR? 

- Ortaklık hakları ortaklık senedi ile temsil olunur (KK.m.18). 

- Ortaklar, Kooperatifler Kanununun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve vecibelerde eşittirler (KK.m.23). 

A) ORTAKLARIN BİREYSEL HAKLARI 

1. Ortaklıktan çıkma hakkı
Her ortağın kooperatiften çıkma hakkı vardır (KK.m.10).

Ortaklıktan çıkma hakkının kullanılması, anasözleşmeyle en çok 5 yıl için sınırlandırılabilir. Ortağın hiç bir suretle kooperatiften çıkamayacağına dair şartlar hükümsüzdür (KK. m.11). 

Çıkış, ancak bir hesap yılı sonu için ve en az 6 ay önceden haber verilerek yapılır. Anasözleşmede daha kısa bir süre belirtilip hesap yılı içinde çıkışa izin verilebilir (KK. m. 12). 

Yönetim kurulu, anasözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınacak olursa, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir (KK. m. 13). 

2. Ortaklık payını devir hakkı
Ortaklık payları devredilebilir. Yönetim kurulu, ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde, bu kişiyi ortaklığa kabul eder. Ana sözleşmede gösterilecek şartlarla ölen ortağın mirasçılarının kooperatifte ortak olarak kalmaları sağlanabilir (KK. m. 14). 

GENEL KURUL TOPLANTILARINA MUTLAKA KATILINIZ

3. Çıkarılma kararına karşı genel kurula itiraz veya mahkemeye dava açma hakkı Kendisine çıkarılma kararı tebliğ edilen ortağın, bu yazıyı aldığı tarihten itibaren üç ay içinde mahkemeye itiraz davası açma veya aynı süre içinde genel kurula itiraz etme hakkı vardır (KK.m.16). 

4. Bilgi edinme ve örnek isteme hakkı Yönetim ve denetim kurulu yıllık çalışma raporları ile bilanço, genel kurulun yıllık toplantısından en az 15 gün öncesinden itibaren bir yıl süre ile Kooperatif merkezinde ve varsa şubelerinde ortakların tetkikine amade tutulur. Talep eden ortaklara bilanço ve gelir gider farkı hesaplarının birer suretinin verilmesi mecburidir. Ortakların bilgi edinme hakkı, anasözleşme veya kooperatif organlarından birinin kararıyla bertaraf edilemez veya sınırlandırılamaz (KK. m. 24). 

5. Ticari defterleri ve belgeleri inceleme hakkı Kooperatifin ticari defterleri ve haberleşme ile ilgili hususların incelenmesi, genel kurulun açık bir izni veya yönetim kurulunun kararı ile mümkündür (KK. m. 25) 

ANASÖZLEŞMEYİ MUTLAKA OKUYUNUZ 

6. Genel kurula katılma, seçme ve seçilme hakkı
Üç ay evvel ortak olmayanlar hariç her ortak genel kurula katılma hakkına sahiptir. Yapı kooperatiflerinde genel kurul toplantılarına katılmak için bu şart aranmaz (KK. m. 26). 

Genel kurula katılma hakkına sahip olan bir ortak, bu hakkın doğal sonucu olarak; aynı zamanda genel kuruldaki görüşmelere katılmak, bu görüşmeler sırasında düşüncelerini açıklamak, sorular sormak, görüşülen konular hakkında müştereken veya münferiden önerge vermek ve neticede istediği yönde oyunu kullanmak, seçmek, seçilmek gibi haklara da sahip olmaktadır. 

Tabii ki, yönetim ve denetim kurulu üyeliği ile tasfiye kurulu üyeliğine seçilebilmek için getirilen özel hükümler saklıdır (KK m. 55, 56, 65, 81, TTK m. 347, 349; 657 s. Devlet Memurları Kanunu m. 28). 

7.Olumlu gelir gider farkından pay (risturn) alma hakkı
Tüketim, Motorlu Taşıyıcılar, Üretim ve Pazarlama vb. Kooperatiflerinin anasözleşmelerinde olumlu gelir gider farkının (kârın) ortaklar arasında bölüşülmesi öngörülmüş ise bu bölünme ortakların kooperatifle yapmış oldukları işlemleri oranında yapılır (KK.m.38). 

8.Genel kurulda oy kullanma hakkı
Genel Kurulda her ortak yalnız bir oya sahiptir (KK. m. 48). 

Kooperatif işlerinin görülmesine herhangi bir suretle katılmış olanlar Yönetim Kurulunun ibrasına ait kararlarda oylamaya katılamazlar. Ancak, denetçilerin ibrasında oy kullanabilirler. 

Ortaklardan hiçbiri kendisi veya karı ve kocası yahut usul ve füruu ile kooperatif arasında şahsi bir işe veya davaya dair olan görüşmelerde oy hakkını kullanamaz (KK. m. 50). 

GENEL KURULDA GÜNDEM MADDELERİNİN DETAYLI GÖRÜŞÜLMESİ İÇİN KATKIDA BULUNUNUZ 

9. Genel kurulda temsil hakkı
Ana sözleşmede açıklama bulunduğu takdirde, bir ortak yazı ile izin vermek suretiyle genel kurul toplantısında oyunu ancak başka bir ortağa kullandırabilir. Bir ortak genel kurulda birden fazla ortağı temsil edemez. Ortak sayısı 1.000’in üstünde olan kooperatiflerde anasözleşme ile her ortağın en çok 9 olmak üzere birden fazla ortağı temsil edebileceği öngörülebilir. Eş ve birinci derecede akrabalar için temsilde ortaklık şartı aranmaz (KK.m. 49) 

10.Genel kurul kararları aleyhine dava açma hakkı a) Genel kurul toplantısında hazır bulunan ortaklardan alınan kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak izin verilmeyen ortaklar kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararları aleyhine, toplantıyı izleyen günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurup iptal davası açabilirler (KK. m. 53). 

b) Genel kurul toplantısında hazır bulunsun ya da bulunmasın;
- Toplantıya çağrının usulü dahilinde yapılmadığını,
- Gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini,
- Genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını,
iddia eden ortakların da dava açma hakları bulunmaktadır.
Genel kurul kararlarının iptali için Bakanlığımıza başvurulamaz.

OYUNUZU KULLANIRKEN OBJEKTİF VE BİLİNÇLİ DAVRANMAYA ÖZEN GÖSTERİNİZ 

11.Denetçilerin dikkatini çekme ve açıklama yapılmasını isteme hakkı
Ortaklar gerekli gördükleri hususlarda denetçilerin dikkatini çekmeye ve açıklama yapılmasını istemeye yetkilidir (KK m. 66). 

12.Tasfiye artığından pay alma hakkı
Anasözleşmelerde, kooperatif borçlarının ve ortak pay bedellerinin ödenmesinden sonra, kalan miktarın dağılma anında kayıtlı ortaklar veya hukuki halefleri arasında ödenmiş sermayeleri ile orantılı olarak dağıtılacağı yönünde hükümlere yer verilmiştir (KK.m.83) 

AİDAT ÖDEME YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜZÜ ZAMANINDA YERİNE GETİRİNİZ 

B) TOPLU KULLANILABİLECEK HAKLAR 

1. Genel kurulu toplantıya çağırma hakkı 

Dört ortaktan az olmamak kaydıyla ortak sayısının en az onda birinin isteği üzerine genel kurul toplantıya çağrılır. 

Yönetim Kurulu bu isteği en az on gün içinde yerine getirmediği takdirde, istek sahiplerinin müracaatı üzerine (veya doğrudan) Bakanlığımız tarafından da genel kurul toplantıya çağrılabilir. 

Bakanlığımız tarafından da çağrılmadığı takdirde istek sahipleri mahalli mahkemeye başvurarak genel kurulu bizzat toplantıya çağırma izni alabilirler (KK. m. 44). 

2. Gündeme madde ilavesini isteme hakkı 

Kooperatifler Kanununun 46’ncı maddesine göre, dört ortaktan az olmamak üzere, ortakların en az onda biri tarafından, genel kurul toplantısından en az 20 gün önce yazılı olarak bildirilecek hususların gündeme konulması zorunludur. 

Kooperatife kayıtlı ortakların en az onda birinin, genel kurul sırasında gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce (divanın seçimini takiben) yazılı teklifte bulunmaları halinde; 

- Hesap tetkik komisyonunun seçilmesi,
- Bilanço incelemesinin ve ibranın geriye bırakılması,
- Çıkan veya çıkarılan ortaklar hakkında karar alınması,
- Genel kurulun yeni bir toplantıya çağırılması,
- Kanun, ana sözleşme ve iyi niyet esasları ile genel kurul kararlarına aykırı olduğu ileri sürülen yönetim kurulu kararlarının iptali,
- Yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin azli ve yerlerine yenilerinin seçilmesi,

ile ilgili hususların da genel kurula katılanların yarıdan bir fazlasının kabulü ile gündeme alınması mümkündür (KK.m.46/3). 

BİR HUSUSUN AÇIKLIĞA KAVUŞTURULMASI İÇİN DENETİM KURULUNA BAŞVURARAK GÖREVE DAVET EDEBİLİRSİNİZ 

1. Sermaye (ortaklık) payı 

Kooperatife giren her şahıstan en az bir ortaklık payı alınması gerekir. Anasözleşme, en yüksek had tespit ederek bir ortak tarafından bu had dahilinde birden fazla pay alınmasına cevaz verebilir (KK. m. 19). 

Mevcut duruma göre bir ortaklık payının değeri 100.000 lira olup, bir ortakça alınabilecek en çok pay adedi ise 5.000’dir. 

2. Aidat ödeme yükümlülüğü
Yapı Kooperatiflerinde ortaklar, taahhüt ve tediye ettikleri ortaklık payı bedelleri dışında, kooperatif amaçlarının gerçekleştirilmesini sağlamak üzere genel kurulca belirlenen miktardaki arsa, altyapı, inşaat ve benzeri gider taksitlerini ve öngörülmüşse bunların gecikme bedellerini de ödemek zorundadırlar. 

3. Sır saklama yükümlülüğü ve ceza
Her ortak ne şekilde olursa olsun öğrenmiş olduğu kooperatife ait iş sırlarını, sonradan ortaklık hakkını kaybetmiş olsa dahi daima gizli tutmak zorundadır. Bu mecburiyete uymayan ortak meydana gelecek zararlardan kooperatife karşı sorumlu olduğu gibi kooperatifin şikayeti üzerine herhangi bir zarar umulmasa dahi bir yıla kadar hapis veya ağır para cezasiyle veya her ikisiyle birlikte cezalandırılır (KK. m. 25). 

4. Ortakların sorumluluğu
4.1. Sınırsız sorumluluk
Anasözleşme, kooperatifin varlığı borçlarını karşılamaya yetmediği hallerde, ortaklarının da şahsen ve sınırsız olarak sorumlu tutulacaklarını hüküm altına alabilir (KK. m. 29). 

4.2. Sınırlı sorumluluk
Anasözleşmeye, kooperatif borçları için her ortağın kendi payından fazla olarak şahsen ve belirli bir miktara kadar kooperatiften sonra sorumlu olacakları hususunda bir hüküm konabilir (KK.m.30). 

KISITLI İMKANLARLA BİRİKTİRDİĞİNİZ PARANIZIN YERİNDE KULLANILIP KULLANILMADIĞINI DENETLEMEK EN DOĞAL HAKKINIZDIR. 

5. Ortağın şahsi alacaklılarının durumu
Bir ortağın şahsi alacaklıları, ancak;
- Ortağa ait faizi,
- Gelir gider farklarından hissesine düşen miktarı,
- Kooperatifin dağılmasında ona ödenecek payı,
haczettirebilirler (KK. m. 19, f. 6).

6. Ödemelerini geciktiren ortaklardan faiz alınabileceği, ancak bileşik faiz yürütülemeyeceği
Sermaye koyma borcunu zamanında yerine getirmeyen ortak, ihtara gerek kalmaksızın temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür. Ayrıca, anasözleşmeyle ortaklar temerrüt halinde cezai şart ödemeye de mecbur tutulabilirler (KK m. 98, TTK m. 407). 

Ayrıca, aidat ödeme borcunu yerine getirmeyen ortaklardan, genel kurulca belirlenen oranda faiz istenebilir.

Ancak aidat ödemelerini geciktiren ortaklara yürütülen gecikme faizlerinin ana borca eklenerek tekrar faiz (bileşik faiz) yürütülmesi de söz konusu değildir. 

ÇIKARILMA KARARI KESİNLEŞİNCEYE KADAR ORTAKLIK HAK VE 

YÜKÜMLÜLÜKLERİ DEVAM EDER 

IV - ORTAKLIKTAN ÇIKARILMA ESASLARI VE İTİRAZ YOLLARI 

1. Genel olarak ortaklık sıfatının kaybedilmesi
Bir ortağın ortaklık sıfatı genel olarak;
- Çıkma hakkını kullanarak, kendi isteği üzerine ayrılmasıyla (KK m. 10),
- Ölümü ile (KK m. 14, f. 1),
- Ortaklık payını başkasına devretmesiyle (KK. m.14, f.3),
- Ortaklık sıfatı bir görev veya hizmetin yerine getirilmesine bağlı ise, bu görev veya hizmetin sona ermesiyle (KK m. 15),
- Anasözleşmede açıkça gösterilen sebeplerle ortaklıktan çıkarılmasıyla (KK. m.16),
- Parasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonucu ortaklığının kendiliğinden düşmesiyle (çıkarılmasıyla) (KK m.27),
sona erer. 

2. Ortaklıktan çıkarılma (ihraç) esasları
Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebepler ana sözleşmede açıkça gösterilir. Ortaklar anasözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamazlar. 

Ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verilir. Anasözleşme, çıkarılan ortağın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunu da yetkili kılabilir. Uygulamadaki anasözleşmelere göre, ortaklıktan çıkarma yetkisi yönetim kuruluna aittir. 

Çıkarılma kararının onaylı örneğinin, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilmesi gerekir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır. 

Üç aylık süre içinde, genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir (KK. m. 16). 

Çıkarılma kararına karşı Bakanlığımıza başvurulamaz 

HAK,ÖDEV VE SORUMLULUKLARINIZIN NELER OLDUĞUNU MUTLAKA ÖĞRENİNİZ 

3. Parasal yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeni ile ortaklıktan çıkarılma
Özellikle yapı kooperatiflerinde en çok rastlanan ortaklıktan çıkarma nedeni, ortağın parasal yükümlülüklerini yerine getirmemesidir. Uygulamadaki anasözleşmelerin 14. maddesine göre parasal yükümlülüklerini otuz gün geciktirmeleri üzerine, yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtarı takip eden on gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtar yapılır. İkinci ihtarı takip eden bir ay içerisinde de yükümlülüklerini yerine getirmeyenler ortaklıktan çıkarılır (KK.m.27). 

4. Konut Yapı Kooperatifi Örnek Anasözleşmesine göre diğer ortaklıktan çıkarılma sebepleri
- Ortaklık şartlarını kaybetmek,
- Kur’a çekimi sonunda kendilerine düşen konutları kabul etmemek,
- Tapuda kendi adlarına tescilden önce konutlarında yaptıkları tahribat veya tadilatı yazılı ihtara rağmen düzeltmemek,
- Kooperatifin para, mal ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı mahkum olmak,
ortaklıktan çıkarılma sebebidir.

5. Çıkarılma kararına karşı genel kurul nezdinde itiraz eden veya mahkemede itiraz davası açan ortağın hukuki durumu Haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz. Bunların ortaklık hak ve yükümlülükleri (genel kurul toplantısına katılma, seçme ve seçilme hakkı, aidat ödeme yükümlülüğü) çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder (KK. m. 16, f.5) 

SEÇECEĞİNİZ DENETÇİLERİN DENETİM KONUSUNDA UZMAN OLMALARINA DİKKAT EDİNİZ 

ORTAKLAR YETERLİ İLGİYİ GÖSTERDİKÇE KOOPERATİF AMACINA DAHA ÇABUK VE KOLAY ULAŞACAKTIR 

V- ÇIKAN VEYA ÇIKARILAN ORTAKLARLA HESAPLAŞMA SÜRESİ ve YÜKÜMLÜLÜK 

1. İade edilecek haklar, hesabı ve zamanı
Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir. Bu durumda kooperatifin muhik bir tazminat isteme hakkı saklıdır. Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları isteyebilecekleri günden başlayarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. 

Çıkan veya çıkarılan ortağın sermaye veya mevduatından kısmen veya tamamen yoksun kalacağı hakkındaki şartlar hükümsüzdür (KK. m. 17). 

2. Yapı Kooperatiflerinde çıkan veya çıkarılan ortaklarla hesaplaşma Uygulamadaki yapı kooperatifi anasözleşmelerinin 15. maddesine göre, devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacakları, o yıl bilançosuna göre hesaplanarak, bilanço tarihinden itibaren bir ay içinde geri verilir. Ancak ortaklığı sona erenlerin yerine yeni ortak alınması halinde eski ortağın ödediği sermaye ve diğer alacakları derhal geri verilir. 

3. Ortak, alacak ve haklarının cari fiyat veya döviz kuru üzerinden değerlendirilmesini veya faiz verilmesini talep edemez. Kooperatiften çıkan ya da çıkarılan ortağın, kooperatife yapmış olduğu ödemelerini cari fiyat veya döviz kuru üzerinden değerlendirilip, hesaplanıp iadesini istemesi söz konusu değildir. Çünkü kooperatifler kâr amacı gütmeyen, karşılıklı yardımlaşma ve dayanışma suretiyle ortaklarının ekonomik menfaatlerini koruyan kuruluşlardır (KK m. 1). 

Ancak, genel kurul kararıyla ödemeler yabancı para cinsinden yapılmışsa, çıkan ya da çıkarılan ortaklara iadelerin de aynı para cinsinden yapılması gerekir. 
ÇOK ÖNEMLİ NOT

ORTAK OLACAĞINIZ YA DA OLDUĞUNUZ KOOPERATİFİN ANASÖZLEŞMESİNİ MUTLAKA OKUYUNUZ.
SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI TEŞKİLATLANDIRMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ


9 Aralık 2014 Salı

Doğal Sit Alanında Taşınmazı Bulunana Takas İmkanı


Doğal Sit Alanında Taşınmazı Bulunana Takas İmkanı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının düzenlemesiyle tabiat varlıkları ve doğal sit alanları ile özel çevre koruma bölgelerindeki taşınmazlar, Hazine taşınmazlarıyla trampa edilebilecek Maliye Bakanlığınca trampa kapsamında önerilmesi uygun görülen Hazine taşınmazlarının bedeli, yeri ve nitelikleri 6 ay süreyle defterdarlıkların internet siteleri ve ilan panolarından duyurulacak Yönetmelik kapsamındaki taşınmazların trampası, ilgili kanunların hükümlerine göre pazarlık usulüyle yapılacak

Tabiat varlıkları ve doğal sit alanları ile özel çevre koruma bölgelerindeki taşınmazlar, Hazine taşınmazlarıyla trampa edilebilecek.
Tabiat Varlıkları, Doğal Sit Alanları ve Özel Çevre Koruma Bölgelerinde Kalan Yapı Yasaklı Taşınmazların Hazine Taşınmazları ile Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmeliğe göre, Bakanlar Kurulu kararıyla tescil ve ilan edilen, 1/1000 ölçekli onanlı koruma amaçlı imar planında kesin inşaat yasağı getirilen tabiat varlıkları, doğal sit alanları, orman rejimine tabi olmayan koruma alanları ve özel çevre koruma bölgelerinde kalan, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünce her yıl belirlenecek trampa programlarına alınan gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine ait taşınmazlar, Hazine taşınmazlarıyla trampa edilebilecek.
Ancak şu taşınmazlar trampaya konu edilemeyecek:
"-Mülkiyet uyuşmazlığı olan,
-Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun hükümleri gereğince devletçe dağıtımı yapılan taşınmazlardan sit alanı olarak belirlenen ve tapu kütüklerinde halen bu kanun kapsamında kaldığına dair şerh bulunan,
-Tapu kütüklerinde doğal sit alanında kaldığına dair şerh dışında başka takyidatlar bulunan,
-Doğal sit alanı olduğuna dair tapu kütüğüne şerh konulduktan sonra, miras ve ölüme bağlı tasarruflar dışında sonradan edinilen,
-Kıyı Kanunu kapsamında bulunan taşınmazlardan kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında bulunan ve taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalması durumunda ise deniz tarafında kalan,
-Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu'na göre uygulama alanı ilan edilen bölgelerde kalan,
-Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu kapsamında kalıp Milli Savunma Bakanlığınca kamulaştırılması gereken,
-Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalan ve ilgili Bakanlıkça kamulaştırılması gereken,
-Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun kapsamında kalması nedeniyle Bakanlıkça kamulaştırılması gereken,
-Mera, İskan, Orman ve Milli Parklar kanunları kapsamında kalan,
-İmar planında yola, otoparka, yeşil sahaya rastlayan veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarının görevleri kapsamında sorumlu bulundukları veya bakım ve onarımla görevli oldukları taşınmazlar."
Yönetmeliğe göre, birinci derece doğal sit alanı ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanının çakışması halinde takas işlemleri Kültür ve Turizm Bakanlığınca yürütülecek.
-Trampa programına alınacaklar Bakanlıkça belirlenecek
Yönetmelik kapsamına giren alanlardan hangilerinin trampa programa alınacağı, gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerince yapılan başvurular göz önünde bulundurularak Bakanlıkça belirlenecek.
Programa alınan alanlar, büyükşehir belediyeleri sınırlarındaki ilçelerde veya diğer illerin merkez ilçelerinde kalıyorsa valilik, diğer ilçelerin sınırlarındaysa kaymakamlıkça 30 gün ilan tahtasına asılarak ve gerekiyorsa belediye hoparlörüyle en az 2 gün aralıklarla üç kez duyurularak, ayrıca valilik, kaymakamlık ve belediyelerin internet sitelerinden ilan edilecek.
Programa alınan alanlar, köy sınırları içindeyse ayrıca köy sakinlerine duyurulmak üzere muhtarlığa bildirilecek. Programa alınan alanlar, muhtarlıkça 30 gün süreyle ilan tahtasına asılacak.
İlk ilan tarihinden itibaren 60 gün içinde, o yılki trampa programından yararlanmak isteyen maliklerce çevre ve şehircilik il müdürlükleri ya da doğrudan Bakanlığa başvurulacak.
Başvuruların Bakanlıkça değerlendirilmesi sonucunda, uygun koşulları taşıyan parsel maliklerinin başvuruları liste halinde yılda iki kez Maliye Bakanlığına bildirilecek.
Taşınmazın trampaya konu edilmeyecek kısmı bağımsız olarak yararlanılmaya elverişli değilse bu kısım isteklinin başvurusu üzerine Maliye Bakanlığınca yerinde yapılacak tespitle belgelendirilerek trampaya konu edilebilecek.
-Başvurular ve inceleme
Yönetmelik kapsamında kalan taşınmazın maliki, taşınmaz üzerinde paylı veya elbirliği mülkiyet varsa paydaşların veya ortakların hepsi veya bunlar adına hareket eden vekilleri, noterden tasdikli vekaletnameyle, dilekçe ve gerekli belgelerle başvuruda bulunabilecek.
 Trampa programlarına alınan yerlerdeki gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine ait taşınmazlarla ilgili incelemeler, çevre ve şehircilik il müdürlüğü tabiat varlıklarını koruma şube müdürlüğü personelince, ilde şube müdürlüğü yoksa oluşturulacak il komisyonu tarafından yapılacak.
Taşınmaza ilişkin inceleme raporu ve taşınmaz bilgi formu il komisyonunca düzenlenerek, Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonundan karar almaksızın Bakanlığa iletilecek.
Sit alanı ilan edilen ve 1/1000 ölçekli onanlı koruma amaçlı imar planında kesin inşaat yasağı getirilen korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu parseller, aynı ada içindeki bütün parsel maliklerinin başvurusu ve karşılığında önerilen parsellerin tamamının kabulü koşuluyla, başka Hazine arsa veya arazileriyle müstakil veya hisseli olarak değiştirilebilecek.
-Değer takdirinin yapılması
Trampaya konu taşınmazların bedelleri, 8 Eylül 1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile 19 Haziran 2007 tarihli ve 26557 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenecek.
Gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine ait trampaya konu taşınmazların bedellerinin tespitinde, tabiat varlıkları, doğal sit alanları, orman rejimine tabi olmayan koruma alanları ve özel çevre koruma bölgesi ilan edilmeden önceki fiili ve hukuki durumları dikkate alınacak.
Gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine ait trampaya konu taşınmazların üzerinde bina, tesis ve ağaç bulunması halinde, malikinin başvurusu üzerine rayiç bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ilgili maddesi hükümlerine göre belirlenerek, Bakanlık tarafından ödenecek.
Trampaya konu taşınmazların sökülüp götürülebilecek sabit olmayan tesis ve yapılara değer takdir edilmeyecek.
Trampa yapılsa dahi Maliye Bakanlığınca verilen sürede malik tarafından sabit olmayan tesis ve yapıların kaldırılmasına, mevsiminde meyvelerin toplanmasına, ürünün hasadına bir defaya mahsus olmak üzere izin verilecek.
-Hazine taşınmazları internet ve ilan panolarından duyurulacak
Trampaya konu edilemeyecek Hazine taşınmazlarının da sıralandığı yönetmeliğe göre, Maliye Bakanlığınca trampa kapsamında önerilmesi uygun görülen Hazine taşınmazlarının, bedeli de belirtilmek suretiyle yeri ve nitelikleri 6 ay süreyle defterdarlıkların internet siteleri ve ilan panolarında duyurulacak.
Maliye Bakanlığınca, trampaya konu alanlarda kalan taşınmazların tespit edilen değeri isteklilerine yazıyla tebliğ edilecek.
Yazıda, bu bedellerin kabul edildiğine ilişkin noter tasdikli taahhütnamenin Maliye Bakanlığına verilerek, taşınmazlarının değeri karşılığında defterdarlıkların internet sitelerinde ve ilan panolarında önerilen Hazine taşınmazlarından uygun olanlarının seçilerek ilgili defterdarlığa başvurulabileceği bildirilecek.
Ancak trampa taleplerinin değerlendirilebilmesi için karşılığında önerilen parsellerin tamamının kabulünün gerektiği ya da tespit edilen bedel için taşınmazın bulunduğu yer defterdarlığına itiraz edilebileceği de yazıda belirtilecek.
Başvurunun değerlendirilebilmesi için trampaya konu taşınmazların tahmin edilen bedelleri arasında yüzde 20'den fazla fark olamayacak.
-Açık artırmada en fazla fark bedeli vermeyi öneren taşınmazı alacak
Defterdarlıkların internet sitelerinden ve ilan panolarından önerilen taşınmazlara belirtilen süre içerisinde talep olmaması halinde, bu taşınmazlar yerine başka taşınmazlar önerilebilecek.
Tebliğ edilen bedele itiraz sürecinin de düzenlendiği yönetmelik kapsamındaki taşınmazların trampası ise Maliye Bakanlığınca Devlet İhale Kanunu fıkrası ile Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre pazarlık usulüyle yapılacak. Hazine taşınmazının değerinin daha yüksek olması halinde aradaki fark isteklilerince peşin ve nakden ödenecek.
Maliye Bakanlığınca ihale usulüyle trampa talimatı verilen taşınmazlara ilişkin olarak, trampadan isteklilerin vazgeçmesi halinde, bu isteklilerce başka trampa talebinde bulunulamayacak.
Aynı Hazine taşınmazı için birden fazla istekli olduğunda, aynı yeri isteyenler yazılı olarak çağrılacak. Çağrıya uymayanların trampa isteme hakkı düşecek. Trampa yapmaya yetkili mahalli komisyon huzurunda çağrı üzerine gelenlerin arasında yapılacak açık artırmada en fazla fark bedeli vermeyi önerenin isteği kabul edilecek. - Ankara

Sit Alanlarında Kalan Taşınmazların Hazine Taşınmazları İle Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelik

*22/05/2010 tarih ve 27588 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
          Amaç ve kapsam
          MADDE 1 – (1) Bu Yönetmelik; gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetinde bulunan, içinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları bulunması nedeniyle sit alanı ilan edilen ve kesin inşaat yasağı getirilen taşınmazların Hazine taşınmazları ile değiştirilmesi usul ve esaslarını kapsar.
          Dayanak
          MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendine dayanılarak hazırlanmıştır.
          Tanımlar
          MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
          a) Arkeolojik sit: Antik bir yerleşmenin veya eski bir medeniyetin kalıntılarının bulunduğu yer veya su altında bulunan veya meydana çıkarılan korunması gerekli alanları,
          b) Bakanlık: Kültür ve Turizm Bakanlığını,
          c) Hazine taşınmazı: Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup tapuda Hazine adına tescil edilmeleri mümkün olan taşınmazları,
          ç) İstekli: Müstakil mülkiyete tâbi taşınmazlarda maliki, paylı mülkiyete tâbi taşınmazlarda paydaşı, elbirliği halinde mülkiyete tâbi taşınmazlarda ise ortakların tamamını,
          d) Taşınmaz kültür varlıkları: Tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan yer üstünde, yer altında veya su altındaki korunması gerekli taşınmaz varlıkları,
          e) Taşınmaz tabiat varlıkları: Jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait olup, ender bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli yer üstünde ve yer altında veya su altında bulunan tarihi mağaralar, kaya sığınaklar, özellik gösteren ağaç ve ağaç toplulukları ile benzeri taşınmazları,
          f) I. derece arkeolojik sit alanı: Korunmaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak sit alanlarını,
          g) I. derece doğal sit alanı: İlginç özellik ve güzelliklere sahip olması ve ender bulunması nedeniyle mutlak korunması gerekli olan ve korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak sit alanlarını,
          ğ) II. derece arkeolojik sit alanı: Korunması gereken, ancak kullanma şekil ve ölçüleri koruma kurulları tarafından tayin edilen sit alanlarını,
          ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Trampaya Konu Taşınmazlara ve
Başvuruya İlişkin Usul ve Esaslar
          Trampa edilebilecek taşınmazlar
          MADDE 4 – (1) Sit alanlarından, I. ve II. derece arkeolojik sit alanı ile I. derece doğal sit alanı olarak tescil edilen ve 1/1000 ölçekli onanlı koruma amaçlı imar planında kesin inşaat yasağı getirilen korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu yerlerde kalan ve Bakanlık tarafından her yıl belirlenecek trampa programlarına alınan yerlerde bulunan gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine ait taşınmazlar Hazine taşınmazları ile trampa edilebilir.
          (2) Bakanlık izniyle gerçekleştirilen kazıların yapıldığı alanlarda bulunan parsellerde 1/1000 ölçekli onanlı koruma amaçlı imar planı şartı aranmaz.
          (3) Ancak;
          a) Mülkiyet uyuşmazlığı olan,
          b) 26/1/1939 tarihli ve 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun hükümleri gereğince Devletçe dağıtımı yapılan taşınmazlardan sit alanı olarak belirlenen taşınmazlar ile tapu kütüklerinde halen 3573 sayılı Kanun kapsamında kaldığına dair şerh bulunan,
          c) 19/10/1989 tarihli ve 383 sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname hükümleri gereğince Bakanlar Kurulu tarafından ilan edilen özel çevre koruma bölgelerinde I. derece doğal sit alanı olarak belirlenen,
          ç) Sit alanı olduğuna dair tapu kütüğüne şerh konulduktan sonra, miras ve ölüme bağlı tasarruflar dışında sonradan edinilen,
          d) Tapu kütüklerinde sit alanında kaldığına dair şerh dışında başka takyidatlar bulunan,
          e) 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu kapsamında bulunan taşınmazlardan kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında bulunan ve taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalması durumunda ise deniz tarafında kalan,
          f) 9/8/1983 tarihli ve 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu kapsamında kalan,
          g) 22/11/1984 tarihli ve 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununa göre uygulama alanı ilan edilen bölgelerde kalan,
          ğ) 18/12/1981 tarihli ve 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu kapsamında kalıp Milli Savunma Bakanlığınca kamulaştırılması gereken,
          h) 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu kapsamında kalan,
          ı) 12/3/1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalan ve Bakanlıkça kamulaştırılması gereken,
          i) 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun kapsamında kalması nedeniyle Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca kamulaştırılması gereken,
          j) 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanunu kapsamında kalan,
          k) İmar planında yola, oto parka, yeşil sahaya rastlayan veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarının görevleri kapsamında sorumlu bulundukları veya bakım ve onarım ile görevli oldukları,
          taşınmazlar, Hazine taşınmazları ile trampaya konu edilemez.
          Trampaya konu taşınmazların belirlenmesi
          MADDE 5 – (1) Hangi sit alanlarında trampa işleminin programa alınacağı, yapılan başvurular göz önünde tutularak Bakanlık tarafından belirlenir.
          (2) Programa alınan sit alanı; büyükşehir belediyeleri sınırları içindeki ilçelerde veya diğer illerin merkez ilçelerinde kalıyorsa Valilikçe, diğer ilçelerin sınırları içinde kalıyorsa Kaymakamlıkça otuz gün süre ile ilan tahtasına asılarak ve gerekiyorsa belediye hoparlörüyle en az iki gün aralıklarla üç kez duyurularak, ayrıca Valilik, Kaymakamlık ve Belediyelerin internet sitelerinde duyurularak ilan edilir.
          (3) Sit alanı, köy sınırları içerisinde ise, yukarıdaki ilanlardan ayrı olarak, durum köy muhtarlığına köy sakinlerine duyurulmak üzere bildirilir.
          (4) İlk ilan tarihinden itibaren altmış gün içinde, o yılki trampa programından yararlanmak isteyen malikler tarafından, Bakanlığa iletilmek üzere gerekli belgeler ile birlikte Kültür ve Turizm İl Müdürlüklerine veya doğrudan Bakanlığa başvuruda bulunulur.
          (5) Başvuruların Bakanlık tarafından değerlendirilmesi sonucunda; 4 üncü maddede belirtilen koşulları taşıyan aynı ada içerisindeki bütün parsellerin maliklerinin, Bakanlık izniyle gerçekleştirilen kazıların yapıldığı alanlarda ise parsel maliklerinin başvuruları liste halinde yılda iki defa Maliye Bakanlığına bildirilir.
          (6) Listede; taşınmazların ili, ilçesi, mahalle veya köyü, pafta, ada ve parsel numaraları ile sit alanlarından I. ve II. derece arkeolojik sit alanı ve I. derece doğal sit alanında kalan kısmının yüzölçümü yer alır. Listeye ek olarak inceleme raporları, taşınmaz bilgi formları ve başvuru dilekçelerinin birer örneği eklenir.
          (7) Taşınmazın trampaya konu edilmeyecek kısmı bağımsız olarak yararlanılmaya elverişli değilse, bu kısım isteklinin başvurusu üzerine, Maliye Bakanlığınca yerinde yapılacak tespitle belgelendirilerek trampaya konu edilebilir.
          Başvurunun şekli ve inceleme
          MADDE 6 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında kalan taşınmazın maliki, taşınmaz üzerinde paylı veya elbirliği mülkiyet varsa paydaşların veya ortakların hepsi birlikte veya bunlar adına hareket eden vekilleri noterden tasdikli vekâletname ile birlikte, taşınmazın Hazine taşınmazları ile değiştirilmesi için aşağıdaki belgelerle birlikte bir dilekçe ile Kültür ve Turizm İl Müdürlüklerine veya Bakanlığa başvuruda bulunurlar.
          (2) Dilekçeye eklenecek belgeler:
          a) Taşınmazın çaplı tasarruf vesikası veya ölçekli krokisi ile birlikte tapu senedi örneği,
          b) 9x12 cm. boyutlarından küçük olmamak üzere taşınmazı gösteren ve tanıtıcı nitelikte ve net çekilmiş fotoğrafları,
          c) Taşınmazın konumunu gösteren temin edilebilecek ölçekli haritası,
          ç) Üzerinde paylı veya elbirliği mülkiyeti olan taşınmazların tapu senedinden veya çaplı tasarruf vesikasından paydaşlık veya pay oranı ya da ortaklık durumu anlaşılmıyorsa mirasçılık belgesi,
          d) Malikin ve varsa vekilinin yazışma adresleri.
          (3) Yanıltıcı belgelerle başvuranların veya trampa önerisinden vazgeçenlerin trampa isteme hakkı kalmaz.
          (4) Trampa programlarına alınmış yerlerdeki gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine ait taşınmazlarla ilgili incelemeler; Bakanlık Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünce görevlendirilecek uzmanlar veya taşınmazın bulunduğu ildeki müze müdürlüğü, yoksa uygun görülecek diğer müze müdürlüğünün uzmanları ile bir fen memuru ve maliyeden bir memurdan oluşacak komisyonca yapılır.
          (5) Taşınmaza ilişkin inceleme raporu ve taşınmaz bilgi formu, açık, tereddüt doğurmayacak ve bu Yönetmeliğin ekinde yer alan formda belirtilen asgari bilgileri kapsayacak şekilde komisyonca düzenlenerek Bakanlığa iletilir.

          Değer takdiri
          MADDE 7 – (1) Trampaya konu taşınmazların bedelleri 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile 19/6/2007 tarihli ve 26557 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenir.
          (2) Sit alanında kalan gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine ait taşınmazların bedellerinin tespitinde, sit alanı ilan edilmeden önceki fiili ve hukuki durumları dikkate alınır.
          (3) Sit alanında kalan gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine ait taşınmazların üzerinde bina ve tesis bulunması halinde, malikinin başvurusu üzerine rayiç bedeli, 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11 inci maddesi hükümlerine göre belirlenerek Bakanlık tarafından ödenir.
          (4) Taşınmazın üzerinde sökülüp götürülebilecek sabit olmayan tesis ve yapılara, ağaçlardaki meyvelere, tarladaki ürüne değer takdir edilmez. Trampa yapılsa dahi, Maliye Bakanlığınca verilen süre içinde malik tarafından sabit olmayan tesis ve yapıların kaldırılmasına, mevsiminde meyvelerin toplanmasına, ürünün hasadına bir defaya mahsus olmak üzere izin verilir.
          Trampaya konu edilemeyecek Hazine taşınmazları
          MADDE 8 – (1) Hazine taşınmazlarından;
          a) Kamu hizmetlerine tahsisli bulunan,
          b) Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup tapuda Hazine adına tescil edilmeleri mümkün olmayan,
          c) 3621 sayılı Kıyı Kanunu kapsamında bulunan,
          ç) 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında olup, Bakanlıkça, bu amaçla trampası uygun görülmeyen,
          d) 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu uyarınca milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı ve tabiatı koruma alanları içinde kalması nedeniyle Çevre ve Orman Bakanlığına tahsisi gereken,
          e) 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununa göre uygulama alanı ilan edilen bölgelerde kalan ve Tarım Reformu Genel Müdürlüğünce trampası uygun görülmeyen,
          f) 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu kapsamında kalıp Genelkurmay Başkanlığınca trampası uygun görülmeyen,
          g) 6831 sayılı Orman Kanunu kapsamında kalan taşınmazlar ile 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun hükümleri gereğince Çevre ve Orman Bakanlığı emrine geçen,
          ğ) Hazineye ait olmayanlarla tevhit şartı olanlar ile Hazinenin hissedar olduğu taşınmazlar hariç 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalması nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanlığına tahsisi gereken,
          h) 24/2/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre tapu tahsis belgesi verilen,
          ı) 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun kapsamında kalması nedeniyle Bayındırlık ve İskan Bakanlığına tahsisi gereken,
          i) 4342 sayılı Mera Kanunu kapsamında kalan,
          j) Teferruğ yoluyla edinilen ve edinme tarihinden itibaren bir yıl geçmeyen,
          k) Kamulaştırma yoluyla edinilip 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 23 üncü maddesinde yazılı süresi dolmayan,
          l) Özel kanun hükümleri gereği kamu kurum ve kuruluşlarına tahsisi, devri, terki ve kullanım hakkı verilmesi gereken,
          m) Elbirliği halindeki mülkiyet durumu paylı mülkiyete dönüştürülmeyen,
          n) İlgili idare tarafından bu hizmette kullanılmayacağı belirtilen taşınmazlar hariç, imar planlarında bir kamu hizmeti için ayrılmış olan,
          o) Kısmi satın alma talebi olan ancak, ifrazı Hazine lehine olmayan,
          taşınmazlar trampaya konu edilemez.
          İlan ve başvuru
          MADDE 9 – (1) Maliye Bakanlığınca trampa kapsamında önerilmesi uygun görülen Hazine taşınmazları, bedeli de belirtilmek suretiyle yeri ve nitelikleri altı ay süreyle defterdarlıkların web sitelerinde ve ilan panolarında duyurulur.
          (2) Maliye Bakanlığınca; sit alanında kalan taşınmazların tespit edilen değeri istekli/isteklilerine yazıyla tebliğ edilir ve bu yazıda ayrıca; bu bedellerin kabul edildiğine ilişkin noter tasdikli taahhütnamenin Maliye Bakanlığına verilerek, taşınmazlarının değeri karşılığında defterdarlıkların web sitelerinde ve ilan panolarında önerilen Hazine taşınmazlarından uygun olanlarının seçilerek ilgili defterdarlığa başvurabilecekleri ancak, trampa taleplerinin değerlendirilebilmesi için, aynı ada içerisindeki bütün parsel maliklerinin başvurusu ve karşılığında önerilen parsellerin tamamının kabulünün gerektiği ya da tespit edilen bedele 10 uncu madde uyarınca taşınmazın bulunduğu yer defterdarlığına itiraz edebilecekleri bildirilir.
          (3) Bakanlık izniyle gerçekleştirilen kazıların yapıldığı alanlarda bulunan taşınmazlarda isteklinin başvurusu ve kabulüne yönelik koşul taşınmaza yönelik uygulanır.
          (4) Başvurunun değerlendirilebilmesi için trampaya konu taşınmazların tahmin edilen bedelleri arasında yüzde yirmiden fazla fark olamaz.
          (5) Defterdarlıkların web sitelerinden ve ilan panolarından önerilen taşınmazlara belirtilen süre içerisinde talep olmaması halinde, bu taşınmazlar yerine başka taşınmazlar önerilebilir.
          Bedele itiraz
          MADDE 10 – (1) İstekliler, tebliğ edilen bedele karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde gerekçeleri açıkça belirtilmek ve buna ilişkin bilgi ve belgeler de eklenmek suretiyle taşınmazın bulunduğu yer defterdarlığına dilekçeyle müracaat ederek itirazda bulunabilirler.
          (2) İtirazlar, itiraz tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde taşınmaza kıymet takdirini yapan komisyon tarafından incelenerek karara bağlanır. Komisyon üye tam sayısı ile toplanır ve çoğunlukla karar alır. Kararlarda çekimser kalınamaz. Komisyon kararları gerekçeli yazılır. Muhalif kalan üye karşı oy gerekçesini belirtmek zorundadır.
          (3) Maliye Bakanlığı veya defterdarlıklar tarafından gerektiğinde mahallinde inceleme yaptırılmak suretiyle itirazlar incelettirilebilir. Bu durumda komisyon, kararlarını otuz günlük süreye tabi olmaksızın ve yapılan inceleme sonucuna göre verir.
          (4) Kararların sonucu, karar tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde idare tarafından istekliye tebliğ edilir. Tebliğ edilen yazının varsa ekleri ile bir örneği Maliye Bakanlığına gönderilir.
          (5) Komisyon kararlarına karşı istekliler tarafından idareye başka bir itirazda bulunulamaz. Ancak, komisyon kararlarına karşı isteklikler tarafından dava açılabilir.
          Trampa
          MADDE 11 – (1) Bu Yönetmelik kapsamındaki taşınmazların trampası Maliye Bakanlığınca 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 51 inci maddesinin (g) bendi ile Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre pazarlık usulü ile yapılır. Hazine taşınmazının değerinin daha yüksek olması halinde aradaki fark istekli/isteklileri tarafından peşin ve nakden ödenir.
          (2) Maliye Bakanlığınca ihale usulü ile trampa talimatı verilen taşınmazlara ilişkin olarak, trampadan istekli/isteklilerin vazgeçmesi halinde, bu isteklilerce başka trampa talebinde bulunulamaz. Aynı Hazine taşınmazı/taşınmazları için birden fazla istekli olduğunda, aynı yeri isteyenler yazılı olarak çağrılırlar. Çağrıya uymayanların trampa isteme hakkı düşer. Trampa yapmaya yetkili mahalli komisyon huzurunda çağrı üzerine gelenlerin arasında yapılacak açık artırmada an fazla fark bedeli vermeyi önerenin önerisi kabul edilir.
          Giderler
          MADDE 12 – (1) Trampa işlemi nedeniyle istekli/isteklilere ait taşınmazlara ilişkin ödenmesi gereken vergi, resim ve harç gibi her türlü giderler bunlar tarafından ödenir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler

          Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
          MADDE 13 – (1) 8/2/1990 tarihli ve 20427 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kesin İnşaat Yasağı Getirilen Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Bulunduğu Sit Alanlarındaki Taşınmaz Malların Hazineye Ait Taşınmaz Mallar ile Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
          Yürürlük
          MADDE 14 – (1) Sayıştayın görüşü alınmak suretiyle hazırlanan bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
          Yürütme
          MADDE 15 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Maliye Bakanı ile Kültür ve Turizm Bakanı yürütür.
KESİN İNŞAAT YASAĞI GETİRİLEN KORUNMASI GEREKLİ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARININ BULUNDUĞU SİT ALANLARINDAKİ TAŞINMAZ BİLGİ FORMU
İLİ:
İLÇESİ:
MAHALLE:
KÖY:
PAFTA, ADA, PARSEL:
YÜZÖLÇÜMÜ:
HANGİ SİT ALANIN İÇİNDE KALDIĞI:
SİT TÜRÜ:
DERECESİ:
TESCİL KARAR TARİHİ:
AÇIKLAMA:


SİT ALANLARINDAKİ TAŞINMAZLARIN HAZİNEYE AİT TAŞINMAZLARLA TAKASI VE BU KONUDAKİ GELİŞMELER

 Atilla İNAN
 
            SİT ALANLARINDAKİ TAŞINMAZLARIN  HAZİNEYE AİT TAŞINMAZLARLA TAKASI VE BU KONUDAKİ GELİŞMELER
             GİRİŞ
            Kültür ve Tabiat Varlıklarının Koruma Kanununa göre; korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının tespiti Kültür Bakanlığınca doğrudan doğruya veya diğer ilgili kurum ve kuruluşların uzmanlarının  yardımlarından faydalanılarak yapılır.
            Korunması gerekli varlıklarla ilgili tespitler Koruma Kurulu Kararı ile tescil olunur. Bu tespit ve tesciller ile ilgili ilke ve yöntemler bir yönetmelik düzenlenir.
            Değinilen kurallarda belirtilen nitelikler taşıyan özel hukuk kişilerine ait taşınmazlara ya kullanma yasağı getirilmiş yada önemli kısıtlamalar konulmuştur. Böylesi yasaklamalar ve kısıtlamaların getirilmesi yanında söz konusu taşınmazların kamulaştırılmasını getirmiştir.
            Ancak kamulaştırma için ayrılan ödeneklerin yeterli olmaması karşısında koruma alanındaki taşınmazların diğer hazine arazileri ile takas edilmesi yöntemi geliştirilmiştir. Bu amaçla 8 Şubat 1990 tarih ve 20427 sayılı R.G de yayımlanan "Kesin İnşaat Yasağı Getirilen Korunması Gerekli Taşınmaz Malların Hazineye Ait Taşınmaz Mallar ile Değiştirilmesi hakkında Yönetmelik"hazırlanmıştır.
            Söz konusu yönetmeliğe göre takas işlemi yapılırken takas yapılma süreci içerisinde değer değişikliklerin yarattığı sorunlar karşısında yeni yöntemler geliştirilmiştir, bu amaçla Milli Emlak Genel Müdürlüğünce 5 Eylül 1998 tarih ve 23454 sayılı R.G de yayımlanan bir tebliğ yayınlanmıştır. Söz konusu 237 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğ ile kamulaştırma bedeli ödenmeyen fakat kullanma hakkı kısıtlanan taşınmaz sahiplerine büyük kolaylıklar sağlanmıştır. Bu kolaylıklar aynı zamanda imar izni açısından da belediyeleri büyük bir sıkıntıdan kurtaracaktır. İncelememizde tabiat ve kültür varlığı olarak koruma altına alınan taşınmazlar üzerindeki kısıtlamalar ve kısıtlama getirilen taşınmazların diğer hazine arazileri ile takas edilmesi konusundaki son gelişmeler anlatılmaya çalışılacaktır.
            1. Tanımlar
            Kullanma yasağı ve kısıtlama getirilen taşınmazlarla ilgili terimleri ve kısıtlama çeşitlerini açıklamakta yarar vardır.
            Taşınmaz Kültür Varlıkları: Tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan yer üstünde, yer altında veya su altındaki korunması gerekli taşınmaz varlıkları,
            Taşınmaz Tabiat Varlıkları: Jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait olup ender bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan taşınmazları (Tarihi mağaralar, kaya sığınaklar, özellik gösteren ağaç toplulukları ile benzerleri), 
            Arkeolojik Sit:Antik bir yerleşmenin veya eski bir medeniyetin kalıntılarının bulunduğu yer veya su altında bulunan veya meydana çıkarılan korunması gerekli alanları,
            I. Derece Arkeolojik Sit Alanı: Korumaya yönelik bilimsel çalışmalar 
dışında aynan korunacak sit alanlarını,
            II. Derece Arkeolojik Sit Alanı: Korunması gereken, ancak kullanma şekli ve ölçüleri koruma kuralları tarafından tayin edilen sit alanlarının.
            I. Derece Tabii Sit Alanı: İlginç özellik ve güzelliklere sahip olması ve ender bulunması nedeniyle mutlaka korunması gerekli olan ve korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynan korunacak sit alanlarını,
            İfade eder.
            Yönetmelikte yapılan tanımlardan da anlaşılacağı üzere koruma kararı alınan alan içindeki taşınmazların kullanımı ya bütünüyle yasaklanmış yada kullanımına önemli kısıtlamalar getirilmiştir. Kamu yararı için getirilen bu yasaklama ve kısıtlamaların bedelini bütünüyle taşınmaz maliklerine yüklemek hakkaniyetle bağdaşmadığından söz konusu taşınmazların kamulaştırılması veya yine kamulaştırma sayılabilecek hazine arazileriyle takası imkanı sağlanmıştır.
            II. Takas Yapılması Koşulları
            Takas işlemlerini düzenleyen Yönetmeliğin 4 üncü maddesine göre:
            "Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Kültür Bakanlığınca her yıl müşterek belirlenecek trampa programlarına alınmış yerlerdeki Hazineye ait taşınmaz mallarla değiştirilecek özel mülkiyetteki taşınmaz malların, I. Ve II. Derece arkeolojik sit alanı ile I. Derece tabii sit alanı olarak tescil ve kesin inşaat yasağı getirilen korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının bulunduğu yerlerde olması, ayrıca kadastro görmüş yerlerde bulunması ve üzerinde mülkiyet uyuşmazlığı olmaması gerekir." Hükmünden de anlaşılacağı üzere, 
            1.Koruma alanındaki taşınmazların Maliye ve Gümrük Bakanlığı ile Kültür Bakanlığı tarafından hazırlanan trampa programına alınması, 
            2.Koruma alanındaki taşınmazların I. ve II. Derece arkeolojik sit alanı ile I. Derece tabii sit alanı olarak kesin inşaat yasağı getirilen bir yer olarak tescil edilmiş olması,
            3.Kadastro geçmiş yerde bulunması,
            4.Üzerinden mülkiyet uyuşmazlığı olmaması gerekir.
            III. Takas yöntemi
            Koruma alanında taşınmaz olanlar Kültür Bakanlığına veya Maliye Bakanlığına başvurarak arazilerinin trampa programına alınmasını isteyebilirler.
            Trampa programında yer alan taşınmazlara bulundukları yer ve diğer tüm özellikleri göz önüne alınarak, 2886 sayılı Devlet ihale Kanununun 74 üncü maddesine dayanılarak çıkarılan Devlete Ait taşınmaz Mal Satış, Trampa, kiraya verme, Mülkiyetin Gayri Ayni Hak Tesisi, Ecrimisi ve Tahliye Yönetmeliği uyarınca değer takdir edilir.
            Taşınmaz malın üzerinde sökülüp götürülebilecek sabit olmayan tesis ve yapılara, ağaçlardaki meyvalara tarladaki ürüne değer taktir edilmez. Trampa yapılsa dahi, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca verilen süre içinde sabit olmayan tesis ve yapıların kaldırılmasına; mevsiminde meyvaların toplanmasına, ürünün hasadına bir defaya mahsus olmak üzere izin verilir.
            Bundan sonra koruma alanındaki yerler karşılığı hazinece verilecek yerlerin saptanması gerekir. Bu saptama işi söz konusu Yönetmeliğin 8 inci maddesine göre yapılır. Değinilen madde hükmünde;
            "Trampaya konu özel mülkiyetteki taşınmaz malların karşılığında verilecek bir kamu hizmetine tahsili veya gerekli veya gerekli olmayan, imar planlarında bir kamu hizmetine ayrılan alanlarda kalmayan, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca ilana çıkarılan turizm alan ve merkezleri içinde bulunmayan, Milli Savunma Bakanlığınca sakıncalı görülmeyen Hazinenin özel mülkiyetindeki hisseli veya hissesiz yerler, taşınmazların bulunduğu ilçenin sınırı dışına taşmamak koşuluyla ve mümkün olduğunca aynı mahalle veya köyden olmak üzere önceden Maliye ve Gümrük Bakanlığınca saptanır ve yukarıda belirtilen şekilde değerleri taktir edilir."denilmektedir.
            Trampaya konu edilecek Hazineye ait saptanan yerler, o yerlerdeki I. Ve II. Derece arkeolojik sit alanı veya I. Derece tabii sit alanı içinde taşınmazı kalan malik veya maliklerden adresi saptanabilenlere yazılı olarak ve ayrıca o yerde varsa çıkan gazetede en az iki gün aralıkla ve mutad araçlarla aynı süre koşuluyla ilan edilerek duyurulur.
            Trampaya konu Hazine mülkiyetindeki taşınmaz malların ilanında, taşınmazların tapu kaydı, varsa adres veya üzerindeki muhdesatın niteliği ile adedi, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca taktir edilen değeri, son başvuru tarihi belirtilir.
            İlanda, başvuru süresi olan son ilan tarihinden itibaren 90 günlük bir süre verilir. Her isteklinin bir kere talepte bulunmaya hakkı vardır. Aynı Hazine taşınmaz malı için birden fazla istek olduğunda, aynı yeri isteyenler başvuru süresinin bitiminden itibaren 30 gün içinde bir yazıyla çağrılırlar. Çağrıya uymayanların trampa isteme hakkı düşer. Trampa yapmaya yetkili mahalli komisyon hususunda çağrı üzerine gelenlerin arasında yapılacak açık artırmada en fazla fark bedeli vermeyi önerenin önerisi kabul edilir.
            Trampa sırasında ödenmesi gereken her türlü vergi resim ve harçların taraflar kendilerine ait kısımlarını öderler.
            IV. 237 Nolu Milli Emlak Genel Tebliğinin Getirdiği Kolaylık
237 nolu Milli Emlak Tebliği Yönetmeliğin yukarda anlatılan prosedürü içinde çok zahmetli takas işlemini kolaylaştırmış, koruma alanı içinde kıymet taktiri yapılan taşınmazlar için verilen ve değeri geçen zamana karşı yeniden değerleme katsayısı ile güncelleştirilen bir belge ile nerede olursa olsun hazine taşınmaz al satış ihalelerine katılma hakkı olanağını tanımıştır. Söz konusu tebliğin konuyla ilgili hükümleri aşağıda özetlenmiştir.
            Halen devam etmekte olan uygulamanın yanı sıra, sit alanı içerisinde kalan ve kesin inşaat yasağı getirilen taşınmaz malı bulunan vatandaşlarımızın sorunlarına hukuki çerçevede kalıcı bir çözüm getirilmesi amacıyla, sit alanı içerisinde kalan taşınmaz mal maliklerinin talep etmeleri halinde; Maliye Bakanlığınca sit alanları içerisinde taşınmaz malı bulunanlara, taşınmaz malın bedelini gösteren bir belge verilecektir. 
            Bu belge ile Maliye Bakanlığınca yapılacak taşınmaz mal satış ihalelerine katılacak kişi üzerine ihale yapılması halinde ihale bedelinden, düzenleme tarihi ile ihale tarihi arasında geçen süre zarfında aşağıda belirtilen şekilde artırıma tabi tutularak belirlenecek bedelin  mahsubu veya oluşan fark kadar ödeme imkanı getirilmektedir.
            Bu itibarla;
            I ve II. derece arkeolojik sit alanları ile I. derece doğal sit alanlarında kalan, mülkiyeti şahıslara ait taşınmaz malların, maliklerince yapılacak başvuru üzerine Kültür Bakanlığınca takas programına alınmasını ve taşınmaz mallara kıymet taktir edilmesini müteakiben;
            1.- Bu kişilerde 8.9.1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu gereğince yapılacak Hazineye ait taşınmaz mal satış ihalelerinde aranılacak ihaleye katılabilme şartları aynen aranılacaktır.
            2.- Belge sahiplerinin ihalelere katılmaları sonucu, geçici ihalelerin üzerine yapılması halinde, Maliye Bakanlığınca düzenlenen belgede belirtilen bedele, düzenleme tarihi ile ihale tarihi arasında geçen süre dikkate alınarak 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi gereğince yayımlanan oran dahilinde gün hesabıyla artış yapılarak ihale bedelinden mahsup edilecek, bedeller arasında Hazine lehine bir fark doğduğu taktirde meydana gelen bu fark şahıslarca peşin olarak ödenecektir.
            3.- Düzenlenen belgede belirtilen bedelin, ihale bedelinden yüksek olması halinde, Defterdarlıklarca durum Maliye Bakanlığına bildirilerek, bedeller arasındaki fark için yeniden belge düzenlenecektir.
            4.- Taşınmaz malın geçici ihalesinin belge sahibi üzerine yapılması halinde bedeli ve miktarı ne olursa olsun onay için Maliye Bakanlığına gönderilecektir.
            Sonuç
            Görüldüğü gibi 237 nolu Tebliğ koruma alanı içinde olup zamanında kamulaştırılmayan taşınmaz sahiplerinin mağduriyetini büyük ölçüde giderebilecektir. Hiç olmazsa onlar taşınmazları değerine daha yakın bir değerdeki kısıtlaması olmayan ve değerlendirmesi kolay bir taşınmazla değiştirme imkanı bulacaktır. Aynı zamanda tarihi eserlerin çok olduğu turistik yerlerin merkezlerinde imar açısından belediyelerin karşılaştığı büyük bir baskı da hafifletilmiş olacaktır.
            Ancak belirtilen düzenlemenin bir yönetmelik değişikliği ile değil de bir tebliğ ile yapılması hukuk düzeni açısından sakıncalar taşımaktadır.
                                                                                                  Atilla İNAN
                                                                                        Sayıştay Uzman Denetçisi
                                                                                                     YMM