4 Nisan 2019 Perşembe

İŞLETME PROJESİ ÖRNEĞİ

apartman projesi örneği - örnek site işletme bütçesi - apartman kesin hesabı - apartman defter örneği - apartman genel kurul kesin hesap özeti



İŞLETME PROJESİ

İşletme projesi Tesisin (Apartmanın) gelecek yıl için gelir ve giderlerinin tahmin edildiği bir ön bütçe niteliğindedir.Kat maliklerine tebliğ edilir .Kat maliklerine yazılı olarak tebliğ edilmeksizin o kat malikinin hukuki borcu oluşmaz. Kat maliki işletme projesini aldıktan 7 gün içinde itiraz etmez ise işletme projesini kabul etmiş sayılır ve yönetici hukuken borcu takip edebilir hale gelir.

Madde 37 - (Değişik 13/04/1983-2814/12 md.) Kat malikleri kurulunca kabul edilmiş işletme projesi yoksa yönetici gecikmeksizin bir işletme projesi yapar. Bu projede özellikle:

a- Ana gayri menkulün bir yıllık yönetiminde tahmini olarak gelir ve gider tutarları.

b- Tüm giderlerden her kat malikine,bu kanunun 20.maddesindeki esaslara göre düşecek tahmini miktar.


c- Tahmini giderlerle diğer muhtemel giderleri karşılamak üzere her kat malikinin 20.maddedeki esaslara göre vermesi gereken avans tutarı gösterilir.

Bu proje,kat maliklerine veya bağımsız bölümden fiilen yararlananlara imzaları karşılığında veya taahhütlü mektupla bildirilir.Bildirimden başlayarak yedi gün içinde projeye itiraz edilirse durum kat malikleri kurulunda incelenir ve proje hakkında karar verilir;gerekirse yeni proje hazırlanır.

Kesinleşen işletme projeleri veya kat malikleri kurulunun işletme giderleri ile ilgili kararları,icra ve iflas kanununun 68.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen belgelerden sayılır.

ONAYLANMAMIŞ İŞLETME PROJESİ
Ana gayri menkulün işletme projesinin yönetici tarafından,kat maliklerinden birine veya bir kısmına tebliğ edilmeden yürürlüğe konulması halinde İşletme projesi geçersiz olur;

İşletme projesinin iptali için,kat maliklerinden birinin sulh hukuk mahkemesi hakimliğine başvurabilir.

İŞLETME PROJESİ YAPARKEN DİKKAT EDİLECEKLER
01 - Bir sene önceki reel giderleri mümkün mertebe detaylandırarak inceleyin.

02 - Özellikle yakıt giderlerini TL üzerinden değil sarf edilen (ton kömür-metreküp doğalgaz-litre mazot olarak) değerlendirip enflasyonu dikkate alarak birim fiyatları ile çarparak projeye yansıtın.


03 - Apartman sakinlerinden tekrar tekrar para istememek için umulmadık giderler için % 15 gibi bir değerde ek para koyun.

04 - Personel zamlarını proje zamanından önce yıllık olarak belirleyin.Emekli olacaklar için kıdem tazminatlarını dikkate alın.

05 - Apartman sakinlerinin çoğunluğunun itiraz edeceği Lux Projelerden kaçının.

06 - Yıllık işletme projesinin dışında Apartmanınıza 10 yıllık bir bakım ve onarım MASTER-PLANI yapın (dış cephenizi yenileteceğiniz,çatınızı aktaracağınız , gibi) büyük ve masraflı kalemleri önceliklerini belirleyerek yıllara yayınız. Dolayısı ile bakım fonları kurarak insanları zorlamadan para toplayabilirsiniz.


07 - Batılı ülkeler daire değerinin % 1.5-2 kadar bir kısmını bakım ve onarıma ayırmaktadır. Arabalarımızın bakımları ise yıllık ortalama % 6 dolayındadır. Binanızın değerinin % 1 ini en az bakım ve onarıma ayırınız.

08 - Zamanında yapılan küçük bakım ve onarımların büyük masrafları önleyeceğini unutmayınız.

09 - Lüx ve değişiklik niteliğindeki proje kalemlerini çoğunluk sağlasanız dahi tek bir dairenin itirazı halinde dahi yapamayacağınızı göz ardı etmeyiniz.

10 - Projeyi taahhütlü mektup veya imza karşılığında vermeniz gerekmektedir.Şayet bir dairenin birden fazla sahibi varsa her birine ulaştırmanız gerekir.

11 - Kat malikleri kurulunca tespit edilen işletme projesine itiraz hukuken kabul değildir.

12 - Genel gider aylık avans paylarının ilgilisinden alınabilmesi için işletme projesinin kesinleşmiş olması şarttır.

13 - Yönetici tarafından yapılan işletme projesi tebliğ üzerine itiraz olmamışsa kesinleşir.

…………..İli,……………ilçesi………………mahallesi…………..sok aktak i……..kapı nolu ………….apartmana ait İşletme Projesidir.

A-GİDERLER

1- Yıllık yakıt gideri olarak………………YTL.nın harcanacağı tahmin ve tespit edilmiştir.
2- Kapıcı ve kaloriferci ücreti aylık ………YTL olup,yıllık kesin olarak ………YTL.dir.

3- Sosyal Sigortalar primi yıllık kesin olarak ………………..YTL.dir.
4- Anagayrimenkulün sigorta priminin yıllık kesin tatarı ………………YTL.dir.
5- Anagayrimenkulün ortak yerlerinin ve tesislerinin bakım, korunma, onarım ve işletme giderleri yıllık tahmini …………………..YTL.dir.
6- Kat Malikleri Kurulu kararı gereğince bahçenin ıslahı, tanzimi ve bakımı için görevlendirilecek bahçıvan için ödenecek aylık ……………YTL.dır. Sigorta primide dahil olmak üzere yıllık tahmini ………………YTL.dir.
7- Eskiyen posta kutuları, kapı zilleri merdiven otomatiklerinin yenilenmesi için harcanacak miktar tahmini …………….YTL.dir.
8- Yıllık PTT, Noter ve mahkeme masrafları tahmini ………….YTL.dir.
9- Beklenmedik ve acil işler için tahmini ……………..YTL.dir.
10- Böylece ana gayrimenkulün yıllık masrafı ………………….tahmini YTL.dir.

B-GELİRLER

1- Bağımsız bölüm maliklerinin arsa paylarına göre ödeyecekleri aylık yakıt ücretleri aşagıda gösterilmiştir.
Bu miktarlar, katılma paylarına göre kesindir. Ancak,yakıt harcamaları dikkate alınarak ayrıca ilaveler yapılabilecektir.

Bağımsız Ödeyeceği
Bölüm No. Nev’i Maliki Miktar YTL.

1 Dükkan ……………….. ……………

2 Konut ………………. ……………


2- Her kat maliki ; kapıcı ve kaloriferci olarak ayda ……………YTL.ödeyecektir.

Her dükkan maliki, kapıcı ve kaloriferci ücreti olarak ayda ………….YTL.ödeyecektir.
Her kat ve dükkan maliki bahçıvan ücreti olarak bir kereye mahsus olmak üzere……….YTL.ödeyecektir.

3- Anagayrimenkulün ortak yerlerinin bakımı, korunma ve onarım giderleriyle ve tüm sigorta primleri için her bağımsız bölüm malikinden arsa payları esas alınarak ayda aşağıda gösterilen miktarda avans alınacaktır.


Bağımsız Bölüm No. Nev’i Maliki Ödeyeceği Miktar YTL.

1 Dükkan ……………… ……………..

2 Konut ……………… ……………..


4-Eskiyen posta kutuları, kapı zilleri ve merdiven otomatiklerinin yenilenmesi için, konut maliklerinden eşit olarak ve bir defaya mahsus olmak üzere ……..YTL.alınacaktır. Kendilerini ilgilendirmediği için dükkan malikleri bu giderlere katılmayacaktır.
5- PTT, Noter ve mahkeme giderleri için, her kat malikinden bir kereye mahsus olmak üzere ………YTL.alınacaktır.
6- Beklenmedik ve acil işler için, arsa payları esas alınarak her kat maliklerinden ayda …….YTL.alınacaktır.
7- Böylece, yıllık gider miktarı …………..YTL.; yıllık gelir miktarı……………YTL.olacak ve gelirlerimiz, giderleri tamamen karşılayacaktır.
8- Artan gelir olursa, gelecek yıla gelir olarak devredilecektir.
9- Tahminlerimiz üstünde masraf yapılması gerektiğinde veya fiyatlarda beklenmedik artışlar olduğunda, Kat Malikleri Kurulu’nun vereceği karara göre ek taleplerde bulunulacaktır.
10- Yönetici her bağımsız bölüm malikinden, sonuç olarak, her ay ödemesi gereken miktarı avans olarak tahsil edecek ve karşılığında tahsilat makbuzu verecektir. Kesin hesap yıl sonunda yapılacaktır.
11-Bu İşletme Projesi ../…/2006 tarihinde yönetici (veya Yönetim Kurulu) tarafından düzenlenmiş olup, bütün kat maliklerine ayrı ayrı tebliğ edilecektir.
12- Bu İşletme Projesine itirazı olanların tebliğinden itibaren 7 gün içinde Kat Malikleri Kurulu’na başvurması gerekmektedir.
13- Bu İşletme Projesi itiraz olunmazsa 7 gün sonra itiraz olunmuşsa Kat Malikleri Kurulu’nun karar tarihinden itibaren kesinleşmiş olacaktır.
Bütün kat maliklerinin bilgilerine saygılarımla sunulur. ../../2006

Yönetici
Adı,Soyadı yazılıp imzalanır.
İşletme Projesi Yönetim Kurulu tarafından hazırlanmışsa Yönetici ibaresi yerine aşağıdaki ibareler yazılır.

Başkan Üye Üye
Ad,soyad,imza Ad soyad,imza Ad,Soyad,imza




GELİR-GİDER CETVELİ

………İli………..İlçesi………..Mahallesi,…………..sokakta ki……… .kapı nolu ………..apartmanına ait Gelir-Gider Cetveli’dir.



GELİRLER GİDERLER

…………………………..YTL ……………………….YTL

……………………………YTL ……………………….YTL


AKTİF PASİF

………………………..YTL ………………………..YTL.

………………………..YTL …………

26 Haziran 2018 Salı

Risk Tespit Raporu Alınması

Risk Tespit Raporu Alınması
Risk Tespit Raporu Alınması
Maliklerden herhangi biri veya kanuni temsilcileri, masrafı kendisine ait olmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığının lisanslandırdığı Risk Tespit Kuruluşlarına başvurur. Gerekli belgeler tapu belgesi ve kimlik belgesi fotokopisidir.
Risk Tespit Rapor Onayı ve İl Müdürlüğüne Verilmesi
Risk tespitine ilişkin rapor örneği, 10 gün içinde ilçe belediyesine gönderilir. Raporda bir eksiklik yoksa, en geç 10 iş günü içinde, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilmek üzere ilgili tapu müdürlüğüne gönderilir.
Tapuya Riskli Yapı Şerh Edilmesi
Tapu Müdürlüğü riskli yapı şerhini taşınmazın beyanlar hanesine işler. Bu şerhle ilgili olarak tapu müdürlüğü ayni ve şahsi hak sahiplerine riskli yapı tespitine 15 gün içinde itiraz edebileceklerini aksi halde binalarının verilecek süre içinde yıkılacağını belirtir. Buna ilişkin tebligatları tüm maliklere tebliğ eder.
Raporun Kesinleşmesi, SPK Değerlemesi
Rapora malikler 15 gün içinde itiraz edebilirler.İtirazlar dilekçe ile Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’ne yapılır. İtiraz üzerine teknik heyet itirazları inceleyerek karara bağlar. İtirazın reddolması halinde rapor kesinleşir. Malikler arsa ve bağımsız bölümlerin değerini SPK lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit ettiriler.
2/3 İle Toplantı
Riskli yapının ne şekilde değerlendirileceği konusunda maliklerin anlaşması esastır. Kat malikleri 6306 sy.lı Yasaya göre karar almak üzere usulüne uygun toplanırlar ve ortak karar protokolünü imza altına alırlar.
İnşaat Şirketi İle Sözleşme İmzası
Bütün bu süreç boyunca malikler hangi usulle binalarını yeniden inşa edeceklerse buna uygun inşaat şirketi seçerler. Sözleşme müzakerelerinin sonucunda inşaat şirketi ile sözleşme imzalarlar.
2/3 Kararına Katılmayanlara Çağrı
Ortak karar protokolüne katılmayan veya muhalif kalan maliklere noter kanalıyla karara katılmaları ve sözleşme imzalamaları konusunda herhangi bir malik tarafından ihtar gönderir. Bu ihtarda imzalamayan malike sözleşme imzası için 15 gün süre tanınır.
Yıkım ve Hisse Satışı
Riskli yapı tespitinin kesinleşmesiyle ilgili belediyece riskli yapının tahliyesi ve yıkımı için 60 gün ve ek 30 gün süre verilir. İhtara rağmen sözleşme imzalamayan maliklerin arsa payı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü’nce sadece karara katılan maliklerin katılabileceği açıkarttırma ile satılır.
Kira/Taşınma Yardımı ve Kredi Başvurusu
Anlaşma ile tahliye edilen binalarda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aylık kira yardımı yapar. Bu yardımlardan malikler, kiracılar ve sınırlı hak sahipleri yararlanır. Kira yardımı yerine geçici konut veya işyeri tahsisi de yapılabilir. Kira ve taşınma yardımı almayanlar faiz desteği veya kredi kolaylığından yaralanabilirler.
İnşaatın Başlaması, İskan Alınması
Eğer malikler anlaşamamışlarsa sözleşme imzalamayan maliklerin arsa payları satılır.Bina yıkılır ve müteahhit firma inşaat ruhsatı için başvurur.
Bina projeye uygun tamamlandığında iskan alınır ve malikler böylece depreme ve doğal afetlere dayanıklı binalarına kavuşmuş olurlar.
Apartmanınızı kentsel dönüşüm ile yenilemek istiyorsanız bu süreçte mutlaka bir uzman hukukçudan her aşamada yardım almanız süreci kısaltacak ve hak kayıplarınızı engelleyecektir.

17 Ocak 2018 Çarşamba

KAT KARŞILIĞI İNŞAAT YAPIM SÖZLEŞMESİ UYGULAMA SÜRECİ

KAT KARŞILIĞI İNŞAAT YAPIM SÖZLEŞMESİ UYGULAMA SÜRECİ

Ülkemizde ekseriyetle, Kat/Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmelerinin genel geçer ana teamüller esas alınarak veya detaylara önem verilmeden imzalandığı görülmektedir. Fakat, sözleşme süresinin dolması veya problemlerin ciddi boyuta ulaşmasıyla (örneğin inşaatta ayıp ve eksiklikler bulunması vs.), başlangıçtaki hoşgörü ve jestler yerini ciddi nizalara bırakmaktadır.
Sözleşmenin imzalanması ile iş tamam olmamakta, sözleşme sonrası inşaat sözleşmedeki şartlarda eksiksiz teslim edilene kadar taraflar arasında ciddi ihtilaflar ortaya çıkmakta ve bu ihtilaflar yargıya taşınmaktadır. Dolayısıyla, bir sözleşme imzalanırken, tarafların, özellikle de ekonomik olarak zayıf konumda olan arsa sahiplerinin dikkat etmeleri gereken birçok önemli hususlar vardır.
Bu yazımızda, uygulamada karşılaşılan problemlerden yola çıkarak; arsa sahiplerinin, Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmelerinde ve sözleşmenin yerine getirilmesi aşamalarında dikkat etmeleri zaruri olan ve daha sonra ortaya çıkabilecek sorunların önünü almaya yönelik konuları ele almaya çalışacağız. Faydalı olması dileğiyle.
1.  ARSA SAHİBİNİN ALACAĞININ TEMİNAT ALTINA ALINMASI
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi taraflarının en çok kararsızlık yaşadığı konuların başında arsa payının devri ve teminat konuları gelmektedir. Arsa sahipleri yeni kurulmuş inşaat şirketlerinin finansal gücünden şüphe duyduklarından dolayı arsa payını müteahhide devretmekte tereddüt etmektedir. Kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapılacak arsa payı devirlerini ve inşaatın tamamlanmasını garanti altına almak için aşağıda belirtilen teminat çeşitlerinden sadece birine yer verilebileceği gibi birden fazla teminatın uygulanması da mümkündür.
1.1  TEMİNAT SENEDİ / MEKTUBU
Arsa Sahipleri, yapmış oldukları kat karşılığı inşaat sözleşmesinin garantisi ve müteahhide devrettiği arsa paylarının karşılığı olarak her müteahhitten teminat senedi veya teminat mektubu talep edebilirler. Teminat mektubu; en basit tanımıyla, müteahhidin inşaat projesini yerine getirememesi halinde belirli bir tutarın bir banka tarafından kayıtsız şartsız ödeneceğinin taahhüt edilmesidir. Teminat mektupları geçici veya kesin olabildiği gibi süre yönünden ise süreli veya süresiz olabilmektedir. Teminat mektubunun tutarı, geçici mi yoksa kesin mi olacağı, süresi gibi konular taraflarca müzakerede edilerek belirlenmektedir. Süreli teminat mektuplarında, süre sona ermeden paraya çevrilmesi için bankaya ibraz edilmeyen teminat mektubunun hükmü kalmadığı unutulmamalıdır. Mümkün olduğunca uzun süre geçerli olacak bir teminat mektubu alınmalıdır.
Teminat mektubunun niteliği, kapsadığı riskin sınırını çizdiği için mektup içeriğini oluşturan metne özellikle dikkat edilmelidir. Uygulamada, teminat mektubunun, arsa payının müteahhide devredilmesi sırasında alınması tercih edilmektedir. Eğer müteahhit, sözleşmedeki şartlara uygun olarak teminat mektubu vermezse, arsa sahipleri, tapu devri işlemini yapmaktan vazgeçebilirler.
Tarafların her birisine Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesini Tapuya Şerh için yetki verildiği bir sözleşme imza ediliyorsa, öngörülen Teminat Mektubunun sözleşmenin Noterde imzalanması esnasında alınmasında fayda vardır. Zira sırf inşaatın yapılmamasından veya gecikmesinden kaynaklanacak zararları değil; sözleşmenin tapuya şerh verilmesi ile taşınmazın kısıtlanması ve bu şerhin sözleşmedeki şartlara rağmen veya fesih davasına rağmen kaldırılmamasından oluşabilecek zararları da kapsayacak şekilde teminat mektubu alınmalıdır.
Ancak, uygulamada teminat mektubu vermek istemeyen veya bunun için finansal gücü olmayan müteahhitler; sözleşme esnasında arsa payı devri istememekte, proje onayından itibaren inşaatın her safhasında belirli oranda arsa payını devralacağını ve yaptığı iş için arsa sahibinden kendilerinin teminat istemediğini söyleyerek güven esası ile işe girişmektedirler.
1.2 İNŞAAT TEMİNAT İPOTEĞİ

TMK md. 893/1’de, satıştan doğan alacağı için, satılan taşınmaz üzerinde satıcının, tescile bağlı kanuni ipotek hakkının bulunduğubelirtilmiştir. Dolayısıyla, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde de bu hüküm kıyasen uygulanabilmektedir.
Şöyle ki: arsa payının müteahhide devredilmesi karşılığında devredilen arsa payları üzerinde inşaat teminat ipoteği tesis edilmesi, uygulamada sıklıkla kullanılan bir teminat yöntemidir. Kat İrtifakı oluşmuşsa, müteahhide isabet edecek dairelerin tümü üzerinde ipotek tesis edilmektedir. Devredilen arsa payı üzerinde tesis edilen ipoteklerin, tapudaki cins tashihi sonrası bu paya tekabül edecek bağımsız bölümler üzerine kaydırılması hususu İpotek talepnamesi ve İpotek akdinde açıkça ifade edilmelidir.
İpoteğin fekki yani kaldırılması süreci ise taraflar arasındaki müzakereye bağlıdır. Genellikle, inşaat sürecindeki işlerin tamamlanma aşamasına göre ipotekler sözleşmede belirlenen şekilde sırasıyla fek edilmektedir. Ancak tarafların, ipoteğin inşaatın tamamlanması (veya iskânın alınması) aşamasında fekki hususunda anlaşmasında herhangi bir hukuki sakınca yoktur. Ne şekilde olursa olsun, bu hususlar tarafları bağlayıcı nitelikte olup, söz konusu şartlara uyulması gerekmektedir.
Ayrıca, arsa sahipleri ipotek almak yerine, müteahhitten, müteahhide veya üçüncü bir kişiye ait bir taşınmazın teminat amaçlı olarak da kendilerine tapudan devrini talep edebilirler. İnançlı temlik denilen bu yöntemde, müteahhidin sözleşmeye uygun olarak tüm borçlarını yerine getirmesi halinde, devralınan taşınmaz iade edilir.
Müteahhit, kendine devredilen arsa payı/bağımsız bölüm üzerine iş yaptırdığı taşeronları, alt yüklenicileri, mal aldığı 3. Kişiler veya inşaatı yapmak için kredi alacağı Banka lehine ipotek tesis etmek istiyorsa, buna karşı alınacak daha farklı teminatlar olmalıdır.  “Yapı İpoteği” olarak tanımlanan bu ipotek türüne mümkün olduğunca girmemekte ve müteahhidin daha farklı finansal çözümler bulmasını istemekte yarar vardır.
1.3  ŞAHSİ KEFALET  VE GARANTÖRLÜK

Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde müteahhit olarak tüzel kişi yanında, her zaman bir gerçek kişi muhatabın bulunması için müteahhit şirket temsilcisinin, sahiplerinin, edimi taahhüt edenin vs. de müteahhit sıfatıyla (müteahhitlik karnesi yoksa da garantör sıfatıyla) yer almasında fayda vardır.
Bu nedenle, arsa sahipleri, sözleşme konusu alacaklarını teminat altına almak için, müteahhitten, müteahhit şirket ortaklarından veya üçüncü kişilerden sözleşme konusu inşaatın tamamlanmasıyla ilgili şahsi kefalet veya garantörlük istemeleri lazım. Ancak, gerek inşaat ruhsatında, gerek vergisel yükümlülükler bakımından vergi dairesinde, ticaret odasında vs. kamu kurumlarında sadece asıl müteahhit gerçek veya tüzel kişinin adının geçmesinin garantörün/kefilin sorumluluğunu kaldırmayacağı hususu da sözleşmede mutlaka belirtilmelidir.
Kefaletin şekline, kefil olma ehliyetine ve eşin rızasına ilişkin TBK md. 603’deki  hükümler, gerçek kişilerce, kişisel güvence verilmesine ilişkin olarak başka ad altında yapılan diğer sözleşmelere de uygulanacağından, özellikle kefaletin şekline dair TBK md. 583 ve eşin rızasına dair TBK md. 584 hükümlerin ve Kefaletin sadece kefil olunan miktarla sınırlı olmak üzere geçerli olduğuna dair TBK md. 589hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Ticari iş niteliğindeki kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle, TTK m.7 uyarınca müteahhit ve garantörler müteselsilen sorumlu olacaklardır. Bu hususlar, kesinlikle, kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yazılı olarak belirtilmesi ve garanti verenleri şahsi imzaları olması gerekir.
1.4 KEFALET SİGORTASI

Teminat Mektubu, İpotek ve Garantörlük çözümlerinden daha somut çözümler sunabileceği için  inşaat sektöründe daha çok uygulanması gereken kurumlardan birisi de Kefalet Sigortasıdır. Bir diğer adıyla da“Tamamlama Sigortası”.
01.02.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren Kefalet Sigortası Genel Şartları, Hazine Müsteşarlığı tarafından yayımlanmıştır.  Eğer müteahhit, kendi yükümlülüklerini sözleşmede belirlenen şartlara uygun şekilde yerine getirmez ise, sigortacı yeni bir müteahhit ile anlaşıp işin tamamlanmasını temin edecek (Performans Teminatı) veya müteahhidin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri gerektiği şekilde yerine getirmemesine karşı teminat (Sözleşme Teminatı) sağlayabilecektir.
Dolayısıyla, müteahhidin kusur ve hataları sonucu oluşacak müspet-menfi her türlü zarar-ziyan, cezai şartlar, ayıp-eksikliklerin tamamlanması veya tamamlatılması için teminat sağlamak üzere (performans + sözleşme teminatları)karşılıklı olarak mutabık kalınmışsa, arsa sahipleri lehine belirlenen süre içerisinde net bir tutarda kefalet sigortası yaptırma şartı da sözleşmeye yazılabilir.

Ayrıca, kefalet sigortasına ait tüm primlerin müteahhit tarafından karşılanacağı, sigorta süresinin, inşaat sözleşmesinin süresinden en az bir yıl daha fazla olacağı, bu sigortanın belirlenecek sürede yaptırılmamasının arsa sahiplerine sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme yetkisi vereceği, “Sözleşmenin tapuya şerh şartları ve zamanı:” başlıklı maddesinde ancak ve ancak proje onayı ve Kefalet sigortasının yaptırılmasından sonra sözleşmenin tapuya şerh verebileceğinin açıkça yazılmasında fayda vardır.

2. SÖZLEŞME SÜRESİ

Genel olarak inşaat sözleşmeleri, imza anından itibaren yürürlüğe girmekte olup; paylı mülkiyetin, kat irtifakı tapularına daha sonra da kat mülkiyetli tapularına dönüşmesi, sonuç olarak yapının iskanı alınmış şekilde teslim edilmesiyle birlikte tam manasıyla sona erer.
Bundan dolayı, imar tadilatı süresi, yıkım süresi, proje hazırlanması ve arsa sahiplerine onaylatılması süresi, ruhsat alım süresi, paylı mülkiyetten kat irtifakına geçiş süresi, inşaat süresi, gecikme süresi, kat mülkiyetli tapu, iskan alım süreleri ve yapılacak ödemeler (kira bedeli ve cezai şartlar) gibi sözleşme sonrasındaki her aşama kesin sürelere bağlanmalıdır.
2.1 TAHAMMÜL SÜRESİ

Uygulamada inşaat süresinin, “inşaat ruhsatının alınmasından sonra 24 ay” gibi belirsiz bir tarihten başlatılması durumunda, ruhsat işlemlerinin yapılmaması veya geciktirilmesi nedeniyle arsa sahipleri aleyhine sonuçlar ortaya çıkmakta ve ruhsat alınmadığı için inşaat süresi başlamamaktadır.
Bu nedenle arsa sahipleri, müteahhitleri kendilerine düşen yükümlülüklerini zamanında gereği gibi yerine getirmeye zorlayabilmeleri için, yapılacak sözleşmenin geçerliliğini; inşaat ruhsatının belli bir sürede alınması şartına bağlamaları uygun olacaktır. Bu süreye “tahammül süresi” denilmektedir. Bu tahammül süresi sonunda, inşaat ruhsatı alınmamış veya imar durumu sözleşmedeki şartlara uygun hale getirilmemiş ise, sözleşmenin kendiliğinden feshedilmiş sayılacağı ve müteahhidin arsa sahiplerinden hiçbir nam altında bedel talep edemeyeceği sözleşmede kesinlikle öngörülmelidir.
2.2 İNŞAATIN TESLİM SÜRESİ

Teslim süresi sonunda inşaatı tamamlayamaz ise ihtara gerek olmaksızın müteahhidin temerrüde düşmüş olacağı sözleşmede belirtilmelidir. Ayrıca süre verilmesine (mehil tayinine) gerek kalmaksızın arsa sahiplerinin seçimlik haklarını kullanabilecekleri; seçimlik hakkın derhal kullanılmaması durumunda, arsa sahiplerinin aynen ifayı istediği varsayılacağı vurgulanmalıdır. Ancak, müteahhidin temerrüt durumu devam ettiği müddetçe, arsa sahipleri mehil tayinine gerek kalmaksızın, aynen ifa dışındaki seçimlik haklarını her zaman kullanabilecekleri hususlarının da sözleşmede bulunmasında fayda vardır.
2.3 İNŞAAT SÜRESİNİN UZATILMASI

Uygulamada müteahhitler, çoğu zaman resmi mercilerden kaynaklanan sebepleri mücbir sebep sayarak arsa sahiplerinden sözleşme süresinin uzatılmasını istemekte ve arsa sahiplerini bu hususlarda  kendilerine bağlamaktadırlar.
Bu durumun kötüye kullanılmasını önlemek için; sadece deprem ve savaş gibi mücbir sebep veya beklenmeyen hallerin meydana geldiği durumlarda sözleşmede kabul edilen inşaat süresinin, uzatılabileceğine izin verilmelidir.
Ayrıca, mücbir sebeplerin meydana geldiği tarihi izleyen 20 gün içinde müteahhidin arsa sahiplerine yazılı olarak bildirimde bulunması gerekliği ve bu hallerin yetkili resmi merciler (inşaat izni veren) tarafından belgelendirilmesi lazım olduğu açıkça sözleşmede yazılması lazım.
Müteahhit, inşaat süresini uzatma talebini ve kendisinden kaynaklanmayan sebeplere dayandığını usulüne uygun olarak ispat etmelidir. Bu süre içerisinde ispat ederek bildirimde bulunmadığı takdirde, sözleşmenin süresini uzatma hakkı düşmüş olacaktır.
3 BAĞIMSIZ BÖLÜMLERİN PAYLAŞIMI

Uygulamada, bazı sözleşmelerde bağımsız bölümlerin şekli, M2’si, Brüt veya net M2 ayrımı ve paylaşımı net olarak planlanmadığı için veya basit bir kroki üzerinde (ölçekli ve detaylı olmadığından) yapıldığı için, taraflar arasında uyuşmazlıklar çıkmaktadır. Esasen yapımı yüzbinlerce hatta milyonlarca liraya mal olan bir inşaat işinde basit krokiye dayalı sözleşme yapılmaması, bağımsız bölümlerin paylaşımında aşağıdaki 3 hususa özellikle dikkat edilmesi lazımdır. Şöyle ki:
3.1  İMAR DURUMU NET İSE

Sözleşme konusu inşaatın imar durumu net ise, imar durumuna uygun mimari proje taslağının mutlaka sözleşmeye eklenmesi gerekir. Bu taslakta, binanın kuzey yönüne göre oturma şekli, bağımsız bölümlerin biçimi, Net ve Brüt alanı, katların durumu gibi binanın esaslı niteliklerinin yanında; hangi bağımsız bölümlerin kime bırakılacağı hususuna da sarih biçimde yer verilmelidir.
Bağımsız bölümlerin paylaşımındaki temel hareket noktasını, bağımsız bölümlerin değerleri ve şerefiye değerleri oluşturmaktadır. Doğru bir şerefiyelendirme, arsa sahiplerinin yeni yapılacak projeden alacağı bağımsız bölümleri daha sağlıklı olarak paylaşmasını sağlamaktadır. Bu şerefiyelendirme işlemi SPK lisanslı bağımsız değerleme şirketlerine yaptırılmalıdır. Ayrıca, sözleşmede kararlaştırılan paylaşım oranı ile inşaa edilecek bağımsız bölümlerin paylaşımının birbiri ile uyumlu olduğu ve tarafların buna karşı çıkamayacağı açıkça belirtilmelidir.

3.2  İMAR DURUMU NET DEĞİLSE

Eğer inşaat sözleşmesinin kurulduğu sırada imar durumu net değilse, hangi sınırlardaki inşaat alanı veya imar durumuna göre sözleşmenin devam edeceği ve paylaşımın ne oranda olacağının sözleşmede kararlaştırılması gerekir.
Ancak imar durumu belirsiz arsalar hakkında yapılacak sözleşmelerin süre ve yapılanma koşulları bakımından akıbeti belli değildir. Bu nedenle imar durumunun netleşmesi ve çıkacak bağımsızı bölümlerin belirginleşmesinden sonra sözleşmenin yapılması uygun olur. Projeden alınacak bağımsız bölümler mutlaka belirlenmeli, belirlenmesi mümkün değil ise yeni projeden alınacak net metrekare mutlaka yazılmalıdır. Bununla birlikte, tarafların bağımsız bölümleri paylaşım şeklinin, sözleşmedeki paylaşım oranına denk geldiğini ve buna itiraz etmeyeceklerinin belirtilmesi gerekir.
3.3   İMAR DURUMUNDA DEĞİŞİKLİK OLURSA

Sözleşme yapıldıktan sonra imar durumundaki değişikliklerin, inşaat alanının artırımına imkan vermesi halinde, müteahhit ilave kat veya inşaatı da yapmak zorundadır. Fazladan yapılacak bağımsız bölümlerin, taraflar arasındaki paylaşım oranına ve sistemine göre paylaşılacağı sözleşmede mutlaka belirtilmelidir.
Uygulamada, müteahhit tarafından sözleşmenin ifası sırasında bir takım nedenlerle arsa sahiplerinden bağımsız bölümünde fazladan veya sözleşmede kararlaştırılandan daha iyi vasıfta imalatlar yapıldığı veya  ve bu nedenle taleplerde bulunulduğu görülmektedir. Bu nedenle sözleşmede; bu yöndeki imalatları veya  talepleri en baştan engelleyecek ya da bunların hangi şartlarda yapılabileceğine dair objektif ve net hükümlerin yer alması gerekir.

4  VEKALETNAME

Genel olarak, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalanmasından sonra, aynı anda ruhsat alımı, belediye, kamu kurumları ve tapudaki işlemlerin takibi için müteahhide arsa sahipleri tarafından vekaletname verilmektedir.
Kanımızca, vekaletnamenin 2 ayrı etap için ayrı ayrı verilmesinde fayda vardır. Şöyle ki; arsa sahipleri ilk önce, müteahhidin hazırlayacağı ruhsat projesinin, sözleşme ekindeki projeden farklı olmasını önlemek ve son halinin mutabakata dayalı olarak uygulanmasını garanti altına almak için kapsamı daraltılmış vekalet (TBK md. 504) vermelidirler. Bu durumda, müteahhit aldığı vekaletle, ancak ruhsat alma aşamasına kadarki işlemleri yapabilecektir.
İnşaat ruhsatı alındıktan sonra ise, müteahhidin inşaata ve işlemlere devam edilebilmesi için yeniden ikinci vekaletname verilmelidir.
İş ve işlemler için sınırlı sayıda kişiye ve sınırlı süreler için geçerli olacak vekaletname verilmesine dikkat edilmelidir. Birçok kişiye veya süresiz vekalet vermekten kaçınmak gerekmektedir.

5  YER TESLİMİ

Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin yapılmasından sonra, arsa sahiplerinin inşaat alanı ile ilişkilerini kestiklerini (binayı yıkımı için tahliye ettiklerini) tutanak ile kanıtlayacakları sözleşmede vurgulanmalıdır. Uygulamada müteahhitlerin inşaat süresinden kazanma için ruhsat işlemleri devam ederken hafriyat ve inşaata başladıklarına tanık olmaktayız. Bu gibi durumlarda doğacak zarar nedeniyle arsa sahiplerinin hiçbir sorumluluğunun olmadığını, yer teslim tutanağı ile kanıtlayabileceklerdir.
Esasen “Yer Teslim Tutanağı” her iki taraf için de ehemmiyetli olup, sözleşmeye atıf yapılarak ve usulüne uygun olarak tanıklar huzurunda taraflar veya bu konuda hususi olarak yetkili kıldıkları kişilerce imzalanmasında fayda vardır.

6 TAPU DEVRİ İŞLEMLERİ

Arsa sahipleri, müteahhide kalacak bağımsız bölümlerin tapusunun devrini; sözleşme konusu bağımsız bölümlerin tamamını, sözleşmeye uygun şekilde yapı kullanma izni alınmış olarak kendilerine teslim edildikten sonra  yapmak istemektedirler. Müteahhitler de doğal olarak tapu devrini inşaatın başlangıçta tamamen veya yaptığı imalatla orantılı şekilde peyderpey almak istemektedirler.
Uygulamada orta yol olarak; arsa sahibi tarafından yapılacak tapu devirleri, yapılan imalat oranlarına göre peyderpey olarak yapılmakta; ya da başlangıçta arsa sahipleri lehine Teminat İpoteği tesis edilerek müteahhide devredilmiş bağımsız bölümler üzerindeki teminat ipoteklerinin yapılan imalata göre peyderpey kaldırılması suretiyle mülkiyet devirleri tam anlamıyla yapılmış olmaktadır.

İnşaat sözleşmesi tapuya şerh verildiği müddetçe, bu konuda arsa sahiplerinin haklarına bir zarar gelmesi söz konusu değilse de, arsa sahiplerinin sözleşme ile ilgili haklarını kullanırken üçüncü kişilerle muhatap olmaları riski mevcuttur. Örneğin, sözleşmeden dönmede, müspet zararın tazmininde, ve müteahhit tarafından yapılan tapu dışı satışlarda (müteahhit işi büyük oranda bitirmiş ise),  tapudaki maliklerin ve diğer ayni hak (ipotek gibi) sahiplerinin de hasım gösterilmesi gerekeceği unutulmamalıdır.

7  VERGİ, GİDER VE MASRAFLAR

Sözleşmenin kurulması anından yapı kullanma izni alınmış olarak teslimine kadar olan tüm vergi, masraf ve giderlerin tamamı müteahhit tarafından karşılanacağı, arsa sahipleri hiçbir gider ve masrafa katılmayacakları ve müteahhit, arsa sahiplerinden her nam ve sıfatla hiçbir şekilde masraf ve para talep edemeyeceği açık bir şekilde sözleşmede yazılmalıdır.

Genel olarak, müteahhidin:
·         Ana sözleşme ve inşaat projesi gereği ödenmesi gereken tüm vergi, harç ve masraflardan;
·         Binaların tüm yıkım masraflarından;
·         Proje tasdik masraflarından, her türlü proje vize harçları, inşaat ruhsatı alınması ile ilgili masraflardan, inşaat ve işgaliye harçları ile iş bu proje süresince ödenecek her türlü harç, resim, vergi vesaire gider ve masraflardan;
·         İşin idaresi için yapılacak masraflardan, kullanılacak her türlü alet ve edevat, makina taşıt vs. gibi araçların alınması ve sigortalanmasından;
·         İnşaatın devamı süresince trafik akışının ve iş güvenliğinin temini için gerekli tedbirlerin alınması ve bunlara ait masraflardan;
·         Müteahhit adına çalışan personel ve işçilerin sigorta primlerinin yatırılması dahil her türlü ücretler, iş kazası olması halinde bunlara ait tedavi giderlerinden, olası maddi ve manevi tazminat giderleri ile SGK tarafından yapılacak tüm rüculardan;
·         Müteahhit adına çalışan personelin mali mesuliyet sigorta primlerinden;
·         İş yerinde alınacak emniyet tedbirleri ile ilgili her türlü masraflardan;
·         İnşaatın ve inşaat yapım-bitim riskinin sigortalanmasına ait masraflardan;
·         Kat irtifakı sisteminin kurulmasıyla bağımsız bölümlere yapı kullanma izinleri alınmasına ait (Belediye, meslek odaları, teknik sorumlulara) ödenecek masraflardan;
·         İnşaat ruhsatı aşamasında yapı denetim şirketiyle yapılacak anlaşma masrafları ile yapı denetim şirketine inşaat sürecinde yapılacak ödemeler ve diğer masraflardan;
·         İnşaat bitiminde elektrik, su, doğalgaz sayaçları ile telefon – televizyon yayınları için kat maliklerinin verecekleri yetki ile Müteahhit tarafından tesisat açma ve sözleşme yapma güvence ve abonelik bedellerinden;
·         Taşınmaz zilyetliğinin Müteahhide tesliminden, yapı kullanma izni alınarak anahtar teslimi gerçekleşecek teslime kadar tahakkuk eden emlak vergilerinden;
·         Belediye tarafından sözleşme tarihinden sonra talep edilecek olan ilave alt yapı katılım bedellerinden;
·         Yeni bağımsız bölümler üzerindeki inşaat teminat ipoteklerinin tesisi ve fekki masraflarından;
·         Belediye ve diğer kurum ve kuruluşlara ödenecek idari ve/veya adli para cezalarından;
·         Her türlü imar ve plan tadilat masraflarından;
·         Değerleme kuruluşlarına ödenecek masraflardan;
·         İskan raporu harçlarından;
·         Devredilecek olan bağımsız bölümlerin devir işlemlerinde ödenecek harç ve yapılacak masraflardan;
·         Yönetim Planı oluşturulması ve Yönetim Planının ana yapı tapu kaydına işlenmesi masraflarından
·         İskan öncesi teslimat yapılmış ve Yönetim oluşmuşsa, iskan alınıncaya dek Yönetim aidatlarından;
·         Bağımsız bölümlerin teslimi nedeniyle doğacak KDV her türlü vergi ve sigorta primlerinden;
·         Sözleşmenin ve projenin onayından sonra gerek yönetmelik gerekse de idari yaptırımlar nedeniyle yapılan ilave imalatlardan doğan masraf ve giderlerden sorumlu olacağı hususları, mutabık kalındığı ölçüde sözleşmelere işlenmelidir.
İnşaatın devamı sırasında belediyedeki ve tapudaki işlemlerde emlak vergisi borcunun olmaması şartı aranmaktadır. Dolayısıyla, taşınmazın emlak vergisi borcu nedeniyle işlemleri gerçekleştirmekte geciktiğine dair savunmalarını bertaraf etmek için, kabul edilmesi halinde bu vergi de müteahhide yüklenebilir. Ya da böyle bir borç çıkması halinde; işlemlerin uzamaması için bu borcun müteahhit tarafından ödenip arsa sahibine rücu edilebileceği kararlaştırılabilir.
Uygulamada çevre ve bahçe tanziminin kime ait olduğu konusunda uyuşmazlıklar çıkabilmektedir. Zira yapı kullanma izni (İskan) için genelde, çevre ve bahçe tanziminin yapılması şartı aranmamaktadır. O nedenle çevre ve bahçe tanziminin ne şekilde yapılacağı teknik şartnamede belirlenmeli, hukuki şartnamede de açıkça bu hususun da müteahhidin sorumluğunda olacağı açık biçimde belirtilmelidir.
8  SÖZLEŞMENİN DEVRİ
Uygulamada, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesindeki edimlerini yerine getiremeyen müteahhitlerin, inşaat sözleşmesindeki hak ve yükümlülüklerini üçüncü şahıslara devretme arayışına girdiği görülmektedir.
Dolayısıyla, inşaat sözleşmesinde olmazsa olmaz hükümlerinde biri de devir ve temlik meselesidir. Başka bir ifadeyle, yapılacak inşaat sözleşmesinde; müteahhidin sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinin tamamını veya bir kısmını kat maliklerinin noterden yazılı muvafakatı olmaksızın üçüncü şahıslara devir ve temlik edip edemeyeceğine, başkalarını yanına ortak alıp alamayacağına ve buna benzer işlemleri yapıp yapamayacağına dair hüküm mutlaka olmalıdır.
Böylelikle arsa sahiplerinin inşaatın anlaştıkları müteahhitten başka bir şirket veya ortaklarca yapımına rızasının olup olmadığı ve tanımadığı bir kişiyle muhatap olmak isteyip istemedikleri açıkça belirtilmiş olacaktır.
Sözleşmeyi devralmak isteyen üçüncü şahıs da bu devir ve ortak alma yasağı veya muvafakat şartı hükmünü görecek ve arsa sahiplerinin devre zımnen veya açıkça ya da sözlü olarak onay verdikleri iddiasında bulunamayacaktır.

9  İNŞAATIN DENETİMİ
Arsa sahiplerinin, sözleşme konusu inşaat sürecini ve teknik şartnameye uygun yapılıp yapılmadığını denetleyebilmeleri kontrol mekanizması kurmalarında fayda vardır. Buradaki kontrol, birlikte ve senkronize çalışacak hem hukuki hem de teknik açıdan bir kontrol olmalıdır. 
Müteahhitin, arsa sahibi temsilcilerine/kat malikleri adına çalışacak komisyon/komite üyelerine veya atanacak Kontrolöre çalışmalarının temini gayesiyle şantiyenin uygun bir noktasına donanımlı bir büroyu inşaat izin belgesinin alınmasıyla birlikte tahsis edeceğine dair sözleşmeye bir hüküm konulmasında fayda vardır.
10  İŞİN KABULÜ VE İSKAN İZNİ
Uygulamada müteahhitlerin, yapı kullanma (iskan) izni almadan inşaatın teslimini gerçekleştirmek istediklerine sık sık rastlamaktayız. Nitekim diğer taraftan da, müteahhit ve ondan bağımsız bölüm alanlar, yapı kullanma izni alınmadan önce bağımsız bölümleri kullanmaya başlamaktadırlar.
Bu gibi durumlarda, müteahhit tarafından arsa sahiplerinin kendilerine kalan bağımsız bölümleri teslim almamalarının dürüstlük kuralına aykırı olduğu iddia edilebilmektedir. Bu tür savunmaları engellemek için yapı kullanma izni olmaksızın inşaat işi teslimi kabul edilmeyeceği, fiilen teslim alınsa dahi iskan alınmadan sözleşmenin son bulmayacağı, iskan harçlarının müteahhit tarafından ödeneceği net biçimde sözleşmede belirtilmesi gerekir.
Başka bir anlatımla; yapılacak binaların elektrik, su, doğalgaz, abonmanlıkları (elektrik, su, doğalgaz saatleri de takılmış ve çalışır vaziyette olmalı) ve iskan izni alınmadan, ortak alanlar bitirilmeden, çevre ve bahçe düzenlemesi tamamlanıp inşaat anahtar teslimi yapılmadan ve şartnamedeki diğer tüm yükümlülükler yerine getirilmeden inşaatlar tamamlanmış sayılmayacağı hususu da sözleşmede olmalıdır.
11 SÖZLEŞMENİN FESHİ

Genel olarak, Yargıtay, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden tek taraflı olarak dönülemeyeceği veya sözleşmenin tek taraflı feshedilemeyeceği görüşünde olduğundan ve müteahhidin yaptığı imalatın bedelinin de fesihle ilgili davanın kesinleşme tarihindeki rayiçlere göre belirlenmesini kabul ettiğinden, bu konuda sözleşmede özel bir düzenleme yapılması gerekir.
Eğer müteahhit, sözleşmenin ileriye etkili feshine karşı çıkar veya arsa sahiplerinin başka bir müteahhide sözleşme konusu inşaat işini vermelerini engeller ise, taraflar arasındaki fesih ve tasfiye ile ilgili davaların sonuçlanana kadar ilgili tüm kira bedellerini ödeyeceğine dair hükümler de sözleşmede öngörülmelidir.
Ayrıca, eğer müteahhit, inşaat işinin kabul edilebilir aşaması olan %90 seviyesine getirmeden temerrüde düşerse ve sonucunda inşaat sözleşmesi fesih edilirse, feshin geriye etkili sonuç yaratacağı ve sözleşmede kararlaştırılan sabit cezanın aynen müteahhitçe ödeneceği sözleşmede belirtilmelidir. 
Eğer, inşaatın seviyesinin %25 veya daha az olursa, yapılan inşaatın tamamının haklı feshin cezası olarak arsa sahiplerine bedelsiz terk edileceğini müteahhidin cezai şart niteliğindeki bu durumu kabul edeceği hususu da yapılacak sözleşmede yer alabilir.

12     CEZA,  TAZMİNAT VE SORUMLULUK
12.1       SABİT CEZA
Arsa sahipleri, eğer müteahhit, sözleşme süresi içinde veya inşaat aşamasında sözleşme koşullarına uymaz ise süre verilmesine gerek olmaksızın ya da kanundaki diğer nedenlerle ihtara lüzum bulunmaksızın aynen sabit (götürü) cezanın ödenmesini talep edebilirler.
Fakat, sabit cezai şarttan sorumlu tutulma konusunda “temerrüt” şartı getirilmiştir. Buna göre:
ü Müteahhit, sözleşmenin ifası sırasında, sözleşme koşullarına uymazsa, arsa sahipleri ihtar çekerek kendisini temerrüde düşürebilirler. Örneğin, sözleşmede, dış cephe cam giydirme olarak yapılacakken, alüminyum giydirme şeklinde yapılıyorsa, arsa sahipleri bu konuda müteahhide ihtar göndererek, kendisini temerrüde düşürüp cezai şartı talep edebilirler.
ü Sözleşmede kararlaştırılan süre sonunda inşaat yapı kullanma izni alınmış, çevre ve bahçe düzenlemesi dahil eksiksiz şekilde teslim edilmezse, temerrüt ihtarına gerek kalmaksızın müteahhitten cezai şart istenebilir.
ü Bunun dışında, ihtara veya süre verilmesine gerek olmaksızın temerrüdün söz konusu olduğu diğer durumlarda (TBK m 117/2, 124,473 vs) müteahhit sabit cezadan sorumlu olacaktır.

12.2   GECİKME CEZASI
Müteahhit inşaatı, süresinde tamamlayıp teslim edemediği takdirde; geciken her ay için sorumlu olduğu kira miktarı üzerinden her kat malikine gecikme tazminatı olarak ödemekle yükümlü olduğu sözleşmede belirtilmelidir.
Ayrıca, sözleşmede sabit ceza yanında, zamanında sözleşmeye uygun teslimin gerçekleşmemesi nedeniyle döviz üzerinden ifaya ekli cezai şarta da yer verilebilir (TBK md.179/2). Böyle bir cezai şarta yer verilmesi durumunda, ceza ve zararın ayrı ayrı istenebileceği ve teslimde ihtirazi kayda gerek bulunmadığı gibi hususlarının sözleşmede bulunması gerekir. 
Bu şekildeki cezai şartın önemli bir faydası vardır. Nitekim, fiili teslimden sonra sözleşmeye uygun teslim yapılana kadar dönemsel ifaya ekli cezai şartın istenmesi ve bu yolla müteahhidin yapı kullanma iznini almaya zorlanması mümkün olacaktır.

12.3 İDARİ, MALİ VE CEZAİ SORUMLULUK
Müteahhidin, çevreye ve diğer 3. şahıslara vereceği zarar ve ziyandan, idari, mali ve cezai açıdan asli sorumlu olduğu, (müteahhide yer teslimi yapıldıktan sonra arsa sahiplerinin sahada herhangi bir tasarrufu ve sorumluluğunun kalmadığı) bu sorumluluklarından dolayı arsa sahiplerinden hiçbir hak ve alacak talep edemeyeceği hususu da yapılacak inşaat sözleşmesinde net bir şekilde yazılmalıdır.
Ayrıca, işlerin taşeron şirketlere yaptırılması da, müteahhidin inşaat sözleşmesinden kaynaklanan hiçbir sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Taşeronlara yaptırılan iş ve işlemlerde de sorumluluk müştereken ve müteselsilen taşeronla birlikte müteahhide aittir.
13  TEBLİGAT
Uygulamada bazen, arsa sahipleri ve müteahhit arasındaki yazışmalar, ihtar, ihbar veya ihtilaflara dair sair tebligatların usulüne uygun yapılamadığı görülmektedir. Bu nedenle, tebligat konusundaki tereddütleri gidermek için taraflar arasındaki yazışmaların noter kanalı veya iadeli taahhütlü mektupla yapılma zorunluluğuna dair bir hükmün de sözleşmeye konulması gerekir. Özellikle, yapılacak sözleşme ile, sözleşmedeki adrese yapılan tebligatın geçerli olacağının kararlaştırılması durumunda, tebligat iade gelse bile, gönderilen ihtar, ihbar vs. hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır.
Özellikle çok sayıda arsa sahibinin olduğu durumlarda, sözleşmede arsa sahipleri temsilcisi/komitenin kimlerden oluştuğu ve inşaat süreciyle ilgili bunlara yapılacak tebligatın tüm arsa sahiplerine yapılmış addedileceği, diğer arsa sahiplerine bildirim yükümlülüğünün bu temsilci ve komitenin sorumluluğunda olduğu kararlaştırılabilir. Bununla birlikte; arsa sahipleri temsilcisi veya komitenin müteahhite yönelttiği ihtar ve ihbarların tüm arsa sahipleri adına geçerli olduğu hususu da kararlaştırılmalıdır.

14  SÖZLEŞME EKLERİ VE TEKNİK ŞARTNAME
Sözleşme konusu yapılacak inşaatın teknik ve estetik niteliklerini tespit eden teknik şartname ile parseller ve bunlar üzerindeki blokların paylaşımını gösteren genel vaziyet planı, mimari projeler-planlar ve özellikle de Yönetim Planı inşaat sözleşmesinin eki ve ayrılmaz parçası olduğu ve bunların bağlayıcı oldukları sözleşmede kesinlikle vurgulanması gerekir.
Özellikle, teknik şartname mümkün olduğunca detaylı ve konusunun uzmanı olan kişilerce hazırlanmalıdır. Kullanılacak malzemelerin markasının ve işi yapacak şirketlerin isimlerinin belirtilmesinde fayda vardır. Ancak her kalem işin tek tek tarif edilmesi imkansızdır. O nedenle genel olarak teknik şartnamede yer almayan hususlarda hangi hükümlerin uygulanacağının da önceden belirlenmesi gerekir.
15  YÖNETİM PLANI
Kat Mülkiyeti Kanunu’na uyarınca  hazırlanacak yönetim planı, kat mülkiyetine geçilmesi esnasında ya da çok daha önceki bir aşama olan kat irtifakı kurulurken düzenlenip Tapu Müdürlüğüne sunulup tapu kayıtlarına şerh düşülmektedir. Yönetim planında, arsa sahiplerinin tamamının bizzat kendisinin veya özel yetkili temsilcisi yahut avukatının ve pay devri yapılmışsa müteahhitin imzası olmak zorundadır. 
Uygulamada müteahhit arsa sahiplerinden alınan vekalet içeriğinde, Yönetim Planı yapma ve bunu tapuya şerh verme yetkisi de yer almaktadır. Alınan bu yetki, işlemlerin hızlı yürümesine imkan tanımakla birlikte; sözleşme ile yeni bağımsız bölümlerin sahibi konumuna geçen müteahhit lehine ancak diğer bağımsız bölüm sahibi olacak arsa sahiplerinin aleyhine hususlar içeren bir Yönetim Planı’nın tapuya şerh verilmesiyle sonuçlanabilmektedir.
Bize göre; “Yönetim Planı hazırlama” ve bunu “tapuya şerh verme” yetkisi, münhasıran müteahhit tarafın tekelinde olmamalıdır. Sözleşmede, Yönetim Planı müteahhit tarafça hazırlansa dahi, arsa sahiplerince onay verilmesi mekanizmasının yer alması gerekmektedir. Yönetim Planını, ya tüm arsa sahiplerinin ya da arsa sahipleri sayısı çoksa atanan avukat ve/veya temsilcilerin imzasıyla hüküm ifade edeceği ve tapuya şerh verilebileceği sözleşmede özel bir madde ile hüküm altına alınmalıdır.
Yönetim Planı hazırlanırken de, muhtemel problemler nazara alınarak dikkatli bir çalışma yapılmalıdır. 
16  HASILAT PAYLAŞIMI MODELİ
İnşaat yapım sözleşmelerinin farklı bir modeli de Hasılat Paylaşımı Modelidir. Bu modelde, arsa sahiplerinin bu modele uygulanabilecek yukarıdaki başlıkların yanında ayrıca ve özellikle hasılatı ve harcamaları denetleyebileceği, onay mekanizmalarının olduğu bir sistem kurgulanması gerektiğini belirtmek isterim.

Bağımsız bölüm paylaşımı yerine projedeki gelirin paylaşıldığı bu modelde, paylaşım esasları, usulleri, vergi ve faturalama sistemleri çok detaylıdır. Hasılat paylaşımı modelini ve uygulamada yaşanan sorunları başka bir çalışmada detaylı olarak ele almayı düşünmekteyim.

SONUÇ
OLARAK
Yazımızın akademik bir çalışma olmadığını özellikle belirtmek isterim. Çalışmamız, inşaat Sözleşmeleri hazırlanırken ve İnşaa sürecinde, Arsa Sahipleri tarafından dikkat edilmesi gereken önemli konular hakkında genel bir bilgilendirme niteliği taşımaktadır. Yukarıda İzah etmeye çalıştığımız her bir başlığın, başlı başına bir araştırmaya veya bir kitaba konu teşkil edecek çapta detayları bulunan konular olduğu gözardı edilmemelidir.
İnşaat yapım işlerinde, “Sözleşmeye hazırlık ve Sözleşmenin Kuruluşu” aşaması sağlıklı ve hukuki bir zeminde yürütülmelidir. “Sözleşmedeki yükümlülüklerin yerine getirilmesi yahut İnşaat” aşaması da çok önemlidir. Sadece sözleşmenin kurulmasının yeterli olmadığı; tek başına sözleşmenin, inşaata başlanması ve inşaatın sözleşmeye uygun olarak teslim edileceği anlamına gelmeyeceği bilinmelidir.
Yukarıda izah etmeye çalıştığımız başlıklardaki konuları ve inşaat yapım süreçlerini, mer’i yasal mevzuata ve sözleşmedeki iş akışına göre denetlemek, her aşamada hukuken ve teknik olarak takipte olmak gerekmektedir.
Süresinde yapılmayan ihtarlar veya taleplerin, hukuken (lehe) delil niteliği olmayacaktır. Bu nedenle, sözleşmenin hazırlığı, müzakereleri, imzası/kuruluşu aşamalarından başlayacak hukuki denetim ve gözetimin; sözleşmeye konu inşaatın yapım ve teslim süreçlerinde de devam etmesi sağlanmalıdır.
Av. Vedat ORUÇ

9 Kasım 2017 Perşembe

Emlakta sil baştan

Emlakta sil baştan

İnşaat sektörünün anayasası Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği değişti. Stüdyo daireler yasaklandı, projelere silüet ayarı geldi, kot farkı ve emsal rantının önüne geçildi


Son olarak 2013 yılında değişen ve özellikle imar hakları konusunda yaklaşık 4 yıldır tartışmalı maddeler içeren Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği değişti. Mevcut yönetmelik 1 Ekim 2017 tarihinde yürürlüğe girecek. 30 Haziran'da sona eren kentsel dönüşümde 1.25 ek emsal hakkı da 1 Ekim'e uzatıldı.
ARTIK STÜDYO DAİRE YOK
Yeni düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle birlikte 1+0 stüdyo daireler, artık imar projelerine dâhil edilmeyecek. Yeni tip konut projelerinde en küçük daire 1+1 ve minimum net 28,50 metrekare olacak. Bu kapsamda yapılacak en küçük dairenin içinde 1 oturma odası (en az 12 metrekare), 1 yatak odası (en az 9 metrekare), 1 mutfak veya yemek pişirme yeri (en az 3,30 metrekare), 1 banyo veya yıkanma yeri (en az 3 metrekare) ve 1 tuvalet (en az 1,20 metrekare) bulunacak.
SİLUETE İNCE AYAR
Şehirlerin dikey yerine yatay gelişmesinin hedeflendiği yönetmelikle, silüet tartışmalarını sonlandıracak bir madde de eklendi. Uzun yıllardır kullanılan Avan Proje tanımı netleştirildi. Uygulama projesinin yapımına esas teşkil eden, geçerli imar durumuna göre hazırlanan tüm ölçü ve kotların bulunduğu gerekirse silüetin yer aldığı proje olarak tanımlandı.
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, “Avan proje üzerinden tasdik alınarak silüet problemi yaratılması engellendi. Silüet tartışmaları böylece bitti” dedi. Düzenlemeye çatı bahçesi yapılabilme hakkının getirildiğini söyleyen Kiraz, “Çatı sınırlarını aşmayacak iklime uygun ve silüeti bozmayacak çatı bahçeleri yapılabilecek” dedi.
RANT FRENi
Yeni düzenleme kapsamında artık hiçbir idare, yönetmelikte belirtilen alan kullanım tanımını genişletici imar planı yapamayacak. İdarelerin böylece inşaat alanlarında plan notları ile belirledikleri alan kullanımını fazlalaştırma hakkı kaldırılmış oldu. Belediyeler ve idareler yapacakları düzenlemeler ile mevcut bir parselde parselin toplam emsal alanının yüzde 30'nu geçemeyecek şekilde emsal harici alan belirleyebilirler. Bunun anlamı, birçok alanın emsal dışı alan olarak tanımlanması bir yüzde ile sınırlandı.
Yeni düzenlemeyle kot farkından bağımsız bölüm kazanma devri sona erdi. Yol kotundan düşük ya da yüksek arazilerde, kademelendirmeye geçilecek. Bina ön cephelerinde olduğu gibi, arka cephesi yol kotundan 5 metreden fazla düşük veya yüksek yapılara, 6 metrede bir kademelendirme gelecek. Böylece önden 3 kat, arkadan 8 kat bina yapılamayacak.

 DÖRT KATLI BİNALARA ASANSÖR ZORUNLU

– Binaların daha az katlı olması için taban alanına yönelik kurallar değişti. Eskiden TAKS yüzde 40 ile sınırlıyken şimdi yüzde 60'a kadar çıkarıldı.
– Bina, arsada daha geniş taban alanına oturtulup yayılabilecek. Eski Yönetmeliğe göre çekme mesafeleriyle parselde 9 kat yapılması gereken örneğin 900 m2 inşaat, şimdi parsele yayılarak 6 kat olarak yapılabilecek.
– Konutlarda kat yükseklikleri 3.60 m.'ye ticari ofislerde 4 m.'ye çıkarıldı.
– Bahçe duvarı, duvar kaplamaları, baca ve saçak onarımları basit tamir ve tadilat tanımına sokuldu. 4 katlı binalarda asansör zorunluluğu ve 3 katlı binalarda ise asansör yeri bırakma zorunluluğu getirildi.
– Binaların çatılarına yapılan baz istasyonları, maliklerin onayını almak, bina cephesine 3 metreden fazla yaklaşmamak ve yer seçim belgesi almak şartıyla ruhsata tabi olmadan yapılabilecek.
– Yol boyu ticaretin olduğu konut alanlarında, zemin katlarda otopark yükünün karşılanması şartıyla gürültü ve kirlilik oluşturmayan ticari kullanımlara izin verildi.
– Hafriyat için yapı ruhsatı beklenmeyecek. İksa ve hafriyat ruhsatları, yapı ruhsatından önce verilebilecek.
– Belediyeler, mahallin ve çevrenin özelliklerine göre yapılar arasında uyum sağlamak, güzel bir görünüm elde etmek amacıyla dış cephe boya ve kaplamaları ile çatının malzemesini ve rengini tayin edebilecek.

NET ALAN TANIMI DEĞİŞTİ

– Eski yönetmelikte duvarlar arasında kalan alan net alan olarak  tanımlanırken, yeni yönetmelikle  içeriden bağlantılı piyesleri ile birlikte bağımsız bölüm içerisindeki boşluklar hariç duvarlar arasında kalan temiz alan olarak tanımlandı. Bağımsız brüt alan tanımı da değişti ve şaftlar, ışıklıklar, hava bacaları, galeri boşlukları hariç bağımsız bölümün dış konturlarının çevrelediği alan olarak geniş bir tanım yapıldı.
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, “Çatı dubleksi veya ters dubleks dediğimiz alanlarla ilgili de bu katlardaki bağımsız bölüme ait alanlar birlikte değerlendirilerek bağımsız bölüm brüt alanı bulunacak” dedi.

MESCİT TEŞVİKİ GETİRİLDİ

– Düzenlemeyle mescitler ilk defa konut alanlarında emsal dışı alana konu edildi. Mescitlerin ve müştemilatların konutlarda 100 metrekaresi, konut dışı alanlarda 200 metrekaresi emsal dışı bırakıldı. Yapılması zorunlu olan yangın merdivenleri, konferans, spor, sinema ve tiyatro salonlarında zorunlu olan boşluk alanlar, zorunlu otopark alanlarının 2 katı, sığınak, asansör boşlukları, bacalar, şaftlar, ışıklıklar, ısı ve tesisat merkezi, su deposu,enerji odası, kömürlükler, kapıcı daireleri, konutlarda bağımsız bölüm net alanın yüzde 10'u, ticari alanlarda bağımsız bölüm net alanın yüzde 50'sini aşmayacak depo amaçlı eklentiler de emsal dışı alan olarak bırakıldı.

BODRUM KATA EV İZNİ

Yeni yönetmelikle bodrumlara konut yapılabilmesinin şartları belirlendi. “Oturmaya elverişli bodrum katı yapabilmek için; oturma odası ve en az 1 yatak odasının zemine gömülü olmaması, aydınlatma ve havalandırmasının pencere açılmak suretiyle yapılabilir olması, sel, taşkın ve su baskınlarına karşı tedbirlerinin alınmış olması gerekecek. Ticari alanlarda zemine gömülü olma şartı yok. Suni havalandırma ve engellilerin dolaşımına uygun koşullar sağlanmış olmalısı yeterli olacak. Öte yandan, düzenlemeyle artık mevcut bir imar adasında Avrupa'da ki örneklerine uygun olarak mevcut adanın tamamı üzerinden kapalı ortak otopark yapılabilecek.

ASKERİ ALANLAR AZALDI

– Yeni yönetmelikle “askeri alan” tanımlamasında da değişikliğe gidildi ve Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı'na ait alanlar tanımdan çıkarıldı. Bu düzenlemeyle iki kuruma ait arazilerin farklı amaçlar için yapılaşmaya açılmasının önü açıldı. Yeni düzenlemede, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni oluşturan Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri Komutanlıkları'nın savunma, harekat ve hudut güvenliğine yönelik yapıları, kışla, karargah, birlik, karakol, askerlik şubesi, askeri havaalanları, teknik ve lojistik gibi askeri veya güvenlik amaçlı ihtiyaçlara yönelik tesislerle TSK'nın ihtiyacına yönelik idari, eğitim, sağlık yapılarının bulunduğu araziler askeri alan olarak tanımlandı.

PLANLI ALANLAR İMAR YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

30 Eylül 2017 CUMARTESİ
Resmî Gazete
Sayı : 30196
YÖNETMELİK
Çevre ve Şehircilik Bakanlığından:
MADDE 1 – 3/7/2017 tarihli ve 30113 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“e) Atrium: İki veya daha çok sayıda katın içine açıldığı, yapı kitlesi içinde ortak hacim olarak tertiplenen, karşılıklı iki uzun kenar arasındaki mesafe 3.00 metreden az olmamak üzere bodrum, zemin veya bina girişinin yer aldığı kattan başlayıp tüm katlar boyunca devam eden üzeri kapalı boşluklu hacimleri,”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin sekizinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(8) 22 nci maddeyle veya ilgili idarelerin imar yönetmelikleri ile getirilebilecek emsal harici tüm alanların toplamı; parselin toplam emsale esas alanının % 30’unu aşamaz. Ancak; 27/11/2007 tarihli ve 2007/12937 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik gereğince yapılması zorunlu olan, korunumlu ya da korunumsuz normal merdiven dışındaki yangın merdiveni ve korunumlukoridorun asgari ölçülerdeki alanı ile yangın güvenlik holünün 6 m² si, son katın üzerindeki ortak alan teras çatılar, yapının ihtiyacı için bahçede yapılan açık otoparklar, konferans, spor, sinema ve tiyatro salonları gibi özellik arz eden umumi yapılarda düzenlenmesi zorunlu olan boşluklar, alışveriş merkezlerinde yapılan atrium boşluklarının her katta asgari ölçülerdeki alanı ile binaların bodrum katlarında yapılan;
a) Zorunlu otopark alanlarının 2 katı,
b) Sığınak, asansör boşlukları, merdivenler, bacalar, şaftlar, ışıklıklar, ısı ve tesisat alanları, yakıt ve su depoları, jeneratör ve enerji odası, kömürlükler ve kapıcı dairelerinin ilgili mevzuat, standart ya da bu Yönetmeliğe göre hesap edilen asgari alanları,
c) Konut kullanımlı bağımsız bölüm brüt alanının % 10’unu, ticari kullanımlı bağımsız bölüm brüt alanının % 50’sini aşmayan depo amaçlı eklentiler,
ç) Ortak alan niteliğindeki mescit ve müştemilatın konutlarda 150 m²’si, konut dışı yapılarda 300 m²’si,
d) Bütün cepheleri tamamen gömülü olmak ve ortak alan niteliğinde olmak kaydıyla; otopark alanları ve 22 ncimaddede belirtilen tamamen gömülü ortak alanlar,
e) Ticari amaç içermeyen, ortak alan niteliğindeki çocuk oyun alanlarının ve çocuk bakım ünitelerinin toplam 100 m²’si,
bu hesaba dâhil edilmeksizin emsal haricidir.”
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesinin sekizinci fıkrasının (b) ve (d) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı fıkranın (i) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
“b) Bağımsız bölüm olarak düzenlenmeyen veya bağımsız bölümün eklentisi niteliği taşımayan, yapının ana taşıyıcı sistemleri ile bütünleşik olmayan, bahçe alanının %20’sini geçmeyen; kameriye, pergola, sundurma, açık yüzme ve süs havuzu,”
“d) Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin gerekli gördüğü, normal merdiven haricinde kaçış yolu içerisinde yer alan, asgari ölçülerde ve adetlerde yapılan merdiven evi ile yangın güvenlik holleri,”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (b), (ç), (e), (ğ), (h), (i), (j), (k) ve (l) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (f) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
“b) Son katın üzerindeki ortak alan çatı bahçeleri,”
“ç) Bu Yönetmelikte öngörülen asgari sayıda kapıcı dairesi,”
“e) Ortak alan niteliğindeki mescit ve müştemilat,”
“ğ) Ticari amaç içermeyen, ortak alan niteliğindeki çocuk oyun alanları ve çocuk bakım üniteleri,”
“h) Otopark alanları,”
“i) Bina veya tesise ait olan ısıtma, soğutma, tesisat alanı, su sarnıcı, havalandırma sistemleri ve enerji verimliliği sistemlerinin bulunduğu alanlar, arıtma tesisi, gri su toplama havuzu, yakıt ve su depoları, silolar, trafolar, jeneratör, ısı merkezi, enerji odası, kömürlük, eşanjör ve hidrofor bölümleri,”
“j) Bütün cepheleri tamamen toprağın altında kalan bodrum katları ile kısmen açıkta kalan, bodrum katlarında yer alan; tek başına bağımsız bölüm oluşturmayan, bir bağımsız bölümün eklentisi veya parçası olmayan, ticari amaç içermeyen, yapı yaklaşma sınırı içinde kalan ve 1000 m²’yi ve toplamda katlar alanının % 5’ini aşmayacak şekilde düzenlenen ortak alan niteliğindeki; jimnastik salonu, oyun ve hobi odaları, yüzme havuzu, sauna gibi sosyal tesis, spor birimleri ve depolar,”
“k) Bütün cepheleri tamamen toprağın altında kalan bodrum katları ile kısmen açıkta kalan, yola cephesi bulunmayan bodrum katlarında yer alan, bina cephelerinde ilave kat görünümüne neden olmayan ve tek başına bağımsız bölüm oluşturmayan; konut ve ticari kullanımlı bağımsız bölümlere ait depo amaçlı eklentiler,”
“l) Sökülür-takılır-katlanır cam panellerle kapatılmış olanlar dâhil olmak üzere balkonlar ve açık çıkmalar, kat bahçe ve terasları, iç bahçeler, kat ve ara sahanlıkları dâhil açık veya kapalı merdiven evi, tek bağımsız bölümlü konutlar hariç; bina giriş holleri ile kat holleri ve asansör önü sahanlıkları,”
MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ç), (f), (g) ve (ğ) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“ç) Yan ve arka bahçe mesafeleri; tabii veya tesviye edilmiş zeminin üzerinde kalan bodrum katları da dâhil, dörtten fazla katlı binalarda 4 katın üzerindeki her kat için 0.50 metre artırılır. Bu hüküm parsellerin park alanına komşu cephelerinde uygulanmaz.”
“f) Bu Yönetmelikte yer alan kat adedine bağlı olarak yan ve arka bahçe mesafelerinin 0.50 metre arttırılmasına ilişkin hükümler yapıda bulunan her katta ayrı ayrı değerlendirme yapılarak da uygulanabilir.
g) Uygulama imar planında aksine bir açıklama getirilmediği takdirde, binanın tabii zemin veya tesviye edilmiş zemindeki en düşük kottaki görünen yüksekliği 60.50 metre veya daha fazla ise; ön, yan ve arka parsel sınırından en az 15.00 metre çekilmek durumundadır. 60.50 metre yükseklikten sonra artan her kat için ön, yan ve arka bahçe mesafelerine 0.50 metre ilave edilir.
ğ) Çok yüksek yapı, az katlı bir ana kitle üzerinde yükseliyorsa, parsel sınırı ile ana kitlenin parsele en yakın noktası arasındaki mesafe 10.00 metreye kadar düşürülebilir. Ana kitle yüksekliği dâhil yapı yüksekliğinin 60.50 metre olması durumunda yükselen blok ile parsel sınırı arasındaki mesafe en az 15.00 metre olup 60.50 metre yükseklikten sonra artan her kat için bu mesafeye 0.50 metre ilave edilir. Bu maddede ifade edilen ana kitle; en fazla 5 katlı olup kat adedi binanın en düşük kottaki cephesi esas alınarak belirlenir. Bir parselde birden fazla 60.50 metre yükseklikte bina yapılması halinde binalar arasındaki mesafe, 20.00 metre olup, 60.50 metre yükseklikten sonra ilave her 3.00 metre yükseklik için bu mesafeye 0.50 metre ilave edilir. Bu fıkraya göre fazladan bırakılması gereken çekme mesafeleri bir veya birkaç kat birlikte etüt edilerek binada kademelenme yapılmak suretiyle de gerçekleştirilebilir.”
MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin 29 uncu maddesinin sekizinci fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“b) Kapı net (temiz) genişlikleri bina giriş kapılarında 1.50 metreden, kapıların çift kanatlı olması halinde bir kanat 1.00 metreden,”
MADDE 8 – Aynı Yönetmeliğin 41 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (5) numaralı alt bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 9 – Aynı Yönetmeliğin 54 üncü maddesinin onuncu fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 10 – Aynı Yönetmeliğin 55 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(9) Aynı parselde birbirinden bağımsız blokların birinde; parseldeki bağımsız bölümlerin arsa paylarını, ortak alanları, parselde yer alan blokların konumlarını, bloğun emsalini, inşaat alanını, yüksekliğini ve kullanım amacını değiştirmemek kaydıyla yapılan tadilatlarda sadece tadilat yapılan blok maliklerinin muvafakatleri alınarak uygulama yapılır. Bir binada yer alan bağımsız bölümlerin birinde; emsal ve inşaat alanını, kullanım amacını, ıslak hacimlerin yerini, ortak alanları, diğer bağımsız bölümlerin arsa paylarını, diğer bağımsız bölümlerle olan duvar ve döşeme gibi ortak yapı elemanlarını değiştirmemek, binanın taşıyıcı sistem özellikleri ve güvenliği ile yangın güvenliğini olumsuz etkilememek kaydıyla yapılan tadilatlarda, tadilat yapılan bağımsız bölüm malikinin başvurusu yeterli olup, diğer maliklerin muvafakati aranmadan uygulama yapılır. Ancak bu tadilattan etkilendiği ilgili idaresince belirlenen bağımsız bölümler olması halinde, bu bağımsız bölümlerin maliklerinin de muvafakatleri alınır.”
MADDE 11 – Aynı Yönetmeliğin 57 nci maddesinin altıncı fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi, aynı bendin (3) numaralı alt bendi ve aynı maddenin yirmialtıncı fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“1) Yer altının dinamik esneklik direnişleri ve yerin dayanımı, taşıma gücü, yer altı suyu varlığı, yer altı yapısı, deprem bölgelenmesi, yer kırıklıklarının hareketleri, oturma, sıvılaşma ve yer kaymalarının boyutları gibi zeminin fizikî özelliklerini belirleyen çalışmalar yönünden jeofizik mühendislerince,”
“3) Zemin mekaniği, zemin dinamiği ve zemin emniyet gerilmesi hesaplaması gibi çalışmalar yönünden inşaat ve jeoloji mühendislerince,”
“Aşağıda belirtilen niteliklerden en az birini taşıyan yapı veya yapılar için büyükşehir belediyesince silüet onayı zorunluluğu getirilebilir:”
MADDE 12 – Aynı Yönetmeliğin 62 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(2) Özel mülkiyete tabi arsa ve binalarda, fenni mesuliyet üstlenilmek ve Kanunun cezai hükümleri saklı kalmak, kat maliklerinin üçte ikisi ve gerekmesi halinde uygulamadan etkilendiği ilgili idaresince belirlenen bağımsız bölüm maliklerinin muvafakati alınmak, statik açıdan sakınca bulunmadığına dair inşaat mühendislerince hazırlanacak rapor ilgili idaresine sunulmak, bina estetiğini, görünümünü ve silueti olumsuz etkilememek kaydıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun uygun görüşü alınarak; ruhsat alınmadan elektronik haberleşme istasyonu kurulabilir. Bina cephelerinde bu fıkrada aranan şartlara ilave olarak, sadece anten ve anten aparatları monte edilmek, cepheye bitişik olmak, dış cephe kaplamasıyla benzer görünümde olmak ve anten boyları 1,55 metreyi geçmemek şartları da aranır. Fenni mesuliyet üstlenilmek ve Kanunun cezai hükümleri saklı kalmak kaydıyla, sabit elektronik haberleşme altyapısında kullanılan; saha dolabı, varlık noktası (PoP noktası), menhol, ankesörlü telefon ve bina içi anahtarlama ekipmanları, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni alınmadan kurulabilir.”
MADDE 13 – Aynı Yönetmeliğin 64 üncü maddesinin ikinci fıkrasına “kablo tv ve” ibaresinden sonra gelmek üzere “fiberoptik” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 14 – Aynı Yönetmeliğin geçici 3 üncü maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“(3) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce riskli yapı tespiti yapılmış ya da riskli alan kapsamına alınmış olup, maliklerin en az üçte ikisi ile noter onaylı kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiş olup yapı ruhsatı düzenlenmemiş yapıların ruhsat işlemleri, talep edilmesi halinde 1/10/2017 tarihinden önce yürürlükte olan Yönetmeliğe göre sonuçlandırılır.”
“(4) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce ruhsat alınmış olup, inşaatı devam eden yapılara ilişkin ruhsat süresi içerisinde yapılan tadilat ruhsatı başvuruları; talep edilmesi halinde ruhsatın düzenlendiği Yönetmeliğe göre sonuçlandırılır.”
MADDE 15 – Bu Yönetmeliğin;
a) 14 üncü maddesi 3/7/2017 tarihinden geçerli olmak üzere,
b) Diğer maddeleri 1/10/2017 tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 16 – Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı yürütür.
Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin
Tarihi
Sayısı
3/7/2017
30113