Türkiye’de yabancıların gayrimenkul satış kazancına da vergi var
Türkiye’de yabancıların gayrimenkul satış kazancına da vergi var
Alış olayının, bazen de \'satış boyutu\' söz konusu oluyor.
Okurlarımıza bugüne kadar genellikle, Türk vatandaşları ya da şirketlerle ilgili vergilendirme durumunu açıkladık. Oysa yukarıda da belirttiğimiz gibi, Türkiye’de gayrimenkul alan ve daha sonra da şu veya bu nedenle satan yabancılar da var. Bu yabancıların vergi durumu, yurt dışında oturma ve çalışma izni bulunan, Türk vatandaşlarını da kapsıyor. Yurt dışında oturma veya çalışma izni bulunan vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu ailelerini de yanlarına alarak, uzun bir süreden beri bulundukları yabancı ülkelerde yaşamaktadırlar. Dolayısıyla bu vatandaşlarımızın kişisel ve ekonomik ilişkileri Türkiye’den ziyade bulundukları ülkelerde yoğunlaşmıştır. Öyle ki bunların önemli bir kısmı bulundukları ülkenin vatandaşlığına geçmiştir. Bu durumda, gelir vergisi uygulaması açısından, yurt dışında oturma veya çalışma izni bulunan vatandaşlarımızın ikametgahlarının bulundukları ülkede olduğunu kabul etmek gerekiyor.
TÜRK VATANDAŞLARI
Öte yandan, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerin çok büyük bir kısmıyla, \'çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması\' yapılmış bulunmaktadır. Yabancı ülkelerde yaşayan Türk vatandaşları bu anlaşmalar uyarınca, daimi konuta sahip bulunduğu ülkenin, gerek Türkiye’de gerekse yabancı ülkede daimi konutun bulunması halinde ise, kişisel ve ekonomik ilişkilerinin bağlı bulunduğu ülkenin mukimi sayılmaktadırlar. Yabancı ülkelerde yaşayan Türk vatandaşlarının kişisel ve ekonomik ilişkilerinin yoğunlaştığı yer, bulundukları yabancı ülkeler olduğundan, bu ülkeler anlaşmaların uygulanması bakımından mukim ülke olarak vergileme hakkına sahip olmakta, Türkiye ise ancak kaynak ülke olarak vergileme hakkını sürdürebilmektedir. 210 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, GVK’nın 3. maddesinin 2 numaralı bendinde belirtilen, resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup, adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları hariç olmak üzere, çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla bir süredir yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları bakımından dar mükellefiyet esasında vergilendirilmeleri gerektiği belirtilmiştir. Bu vatandaşlarımızdan kesin dönüş yaparak Türkiye’ye yerleşenler ile bir takvim yılı içinde altı aydan daha fazla süreyle Türkiye’de oturanlar ise tam mükellefiyet esasında vergilendirileceklerdir.
DAR MÜKELLEFLER
Yurt dışında yaşayan ve dar mükellefiyet esasına göre vergilendirilen söz konusu vatandaşlarımızın, Türkiye’deki gayrimenkullerinin satışından elde ettikleri değer artış kazançlarının safi tutarının, satışın yapıldığı yıla ilişkin olarak belirlenen istisna tutarını (2008 yılı için 6 bin 800, 2009 yılı için de 7 bin 600 TL’yi) aşması halinde, münferit beyanname verecekler (GVK Md. 101/1-1).
Kazancın safi tutarı hesaplanırken; gayrimenkulün iktisap bedeli, gayrimenkulün elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere TÜİK tarafından belirlenen TEFE (1.1.2006’dan itibaren ÜFE) artış oranında artırılacak. Münferit beyanname, kazancın elde edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde, gayrimenkulün bulunduğu yerin vergi dairesine verilecek (GVK Md. 101/1-1, 101/2).
Beyan edilen safi değer artış kazancından istisna tutarı düşülecek, kalan tutar üzerinden vergi hesaplanacak. Hesaplanan vergi, beyanname verme süresi (15 gün) içinde vergi dairesine ödenecek (GVK Md. 120).
skizilot@yaklasim.com
Alış olayının, bazen de \'satış boyutu\' söz konusu oluyor.
Okurlarımıza bugüne kadar genellikle, Türk vatandaşları ya da şirketlerle ilgili vergilendirme durumunu açıkladık. Oysa yukarıda da belirttiğimiz gibi, Türkiye’de gayrimenkul alan ve daha sonra da şu veya bu nedenle satan yabancılar da var. Bu yabancıların vergi durumu, yurt dışında oturma ve çalışma izni bulunan, Türk vatandaşlarını da kapsıyor. Yurt dışında oturma veya çalışma izni bulunan vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu ailelerini de yanlarına alarak, uzun bir süreden beri bulundukları yabancı ülkelerde yaşamaktadırlar. Dolayısıyla bu vatandaşlarımızın kişisel ve ekonomik ilişkileri Türkiye’den ziyade bulundukları ülkelerde yoğunlaşmıştır. Öyle ki bunların önemli bir kısmı bulundukları ülkenin vatandaşlığına geçmiştir. Bu durumda, gelir vergisi uygulaması açısından, yurt dışında oturma veya çalışma izni bulunan vatandaşlarımızın ikametgahlarının bulundukları ülkede olduğunu kabul etmek gerekiyor.
TÜRK VATANDAŞLARI
Öte yandan, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerin çok büyük bir kısmıyla, \'çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması\' yapılmış bulunmaktadır. Yabancı ülkelerde yaşayan Türk vatandaşları bu anlaşmalar uyarınca, daimi konuta sahip bulunduğu ülkenin, gerek Türkiye’de gerekse yabancı ülkede daimi konutun bulunması halinde ise, kişisel ve ekonomik ilişkilerinin bağlı bulunduğu ülkenin mukimi sayılmaktadırlar. Yabancı ülkelerde yaşayan Türk vatandaşlarının kişisel ve ekonomik ilişkilerinin yoğunlaştığı yer, bulundukları yabancı ülkeler olduğundan, bu ülkeler anlaşmaların uygulanması bakımından mukim ülke olarak vergileme hakkına sahip olmakta, Türkiye ise ancak kaynak ülke olarak vergileme hakkını sürdürebilmektedir. 210 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, GVK’nın 3. maddesinin 2 numaralı bendinde belirtilen, resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup, adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları hariç olmak üzere, çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla bir süredir yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları bakımından dar mükellefiyet esasında vergilendirilmeleri gerektiği belirtilmiştir. Bu vatandaşlarımızdan kesin dönüş yaparak Türkiye’ye yerleşenler ile bir takvim yılı içinde altı aydan daha fazla süreyle Türkiye’de oturanlar ise tam mükellefiyet esasında vergilendirileceklerdir.
DAR MÜKELLEFLER
Yurt dışında yaşayan ve dar mükellefiyet esasına göre vergilendirilen söz konusu vatandaşlarımızın, Türkiye’deki gayrimenkullerinin satışından elde ettikleri değer artış kazançlarının safi tutarının, satışın yapıldığı yıla ilişkin olarak belirlenen istisna tutarını (2008 yılı için 6 bin 800, 2009 yılı için de 7 bin 600 TL’yi) aşması halinde, münferit beyanname verecekler (GVK Md. 101/1-1).
Kazancın safi tutarı hesaplanırken; gayrimenkulün iktisap bedeli, gayrimenkulün elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere TÜİK tarafından belirlenen TEFE (1.1.2006’dan itibaren ÜFE) artış oranında artırılacak. Münferit beyanname, kazancın elde edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde, gayrimenkulün bulunduğu yerin vergi dairesine verilecek (GVK Md. 101/1-1, 101/2).
Beyan edilen safi değer artış kazancından istisna tutarı düşülecek, kalan tutar üzerinden vergi hesaplanacak. Hesaplanan vergi, beyanname verme süresi (15 gün) içinde vergi dairesine ödenecek (GVK Md. 120).
skizilot@yaklasim.com
Yorumlar