TÜRKİYE’DE 1 EKİM DEVRİMİ

Mustafa BAYGIN


SMMM, Emlak Müşaviri

mustafabayginyh@hotmail.com

muhasebenet.net







TÜRKİYE’DE 1 EKİM DEVRİMİ





Türkiye’de yepyeni bir dönem başlıyor. Kaymakamlıklar iş yoğunluğundan, bankalar ilgili kuruma bilgi vermekten, vatandaşlar farkına varmadan ceza yemekten bıkıp usanacakken Yeşil Kart Büroları asli işlerine dönecek ve görevlerin sadece sağlık yönünde yürütecektir.

Türkiye Referanduma kilitlenmişken, ne muhalefet, ne de AK Parti Hükümeti vatandaşı yeterince bilgilendirmediği bir konuda 1 aylık geçiş süreci tanınan 1 Ekim 2010 tarihinden 1 Kasım 2010 tarihine kadar işlemlerini yapmayanlara re’sen cezalar verilmiş olacak.

Hükümetin 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren Yürürlüğe giren ve Yasa’nın geçici 12’nci maddesi uyarınca, “1 Ekim 2008 tarihinden itibaren iki yıllık süre içinde söz konusu hüküm uygulanmaz” ifadesinden dolayı 1 Ekim 2010 tarihinden itibaren yürürlüğü işletilecek olan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun (Sosyal Güvenlik Yasası-SGK) getirmiş olduğu bazı olumlu düzenlemelerin yanında da ziyadesi ile olumsuz yönleri vatandaşın canını yakacak cinsten.

Konu hakkında Kamuoyunun yeterince bilgilendirilmediği anlaşılan yasa ile vatandaşlarla ilgilileri karşı karşıya getirecek ve içinden çıkılamayan yığılmalara yeni yığılmaları ekleyecek ve yol aşındırmalarına neden olacaktır.

Konu hakkında değil sokaktaki insanın, neredeyse ilgili olması gereken kişilerin dahi yeteri kadar bilgi sahibi olmadığı anlaşılmaktadır. Yasa’nın uygulama alanının genişletilmesinin başlayacağı 1 Ekim 2010 tarihinden sonra, yaşantımızda veya uygulamada nelerin değişeceğini, yeni yasanın kime ne getirip ne götürdüğünü değil normal vatandaş, bu işi yürüten bazı ilgililer dahi bilmiyor.

Kişiler adına prim ödenecek. Bundan böyle anne-babası üzerinden değil, ilgilinin kendi adına prim borçlanması ve ödemesi yapılarak kurumdan sağlık yardımı alma hakkını elde edecek.

Yabancı uyrukluların Türkiye’de GSS kapsamından yararlanabilmesi adına nüfus ve vatandaşlık işleri genel müdürlüğünce verilecek kimlik numaraları, bu kişilerin sosyal güvenlik sicil numarası olarak kabul edilecek ve onlarında aynı sağlık güvenlik kapsamından faydalanmaları sağlanacaktır.

Sağlık Bakanlığı`nın tüm Türkiye’de uygulamaya aldığı aile hekimliği vasıtasıyla vatandaşlar aile hekimine uğrayarak ve sevk sistemine uyarak sağlık hizmeti alacak.

Adına GSS primi ödemeyene sağlık hizmeti verilmeyecek.

Kendi adına GSS primi ödemeyecek olanlar; Emekliler, ayda 30 gün üzerinden SGK kapsamında çalışanlar ve eşleri ile bunların 18 yaşından küçük çocukları. Bu guruptakiler otomatikman GSS sigortalısı sayılacaktır.

Adına GSS primi ödemek zorunda olanlar;

Yukarıdaki grubun dışında kalanlar. Yani kısacası işsizler. Bir işyerinde çalışıyor ancak ayda 30 günden az prim ödeyenler. 18 yaşından büyük çocuklar. Köylüler, çiftçiler, bu grupta olanlar için her ay Genel Sağlık Sigortası (GSS) primi ödemek zorunda olacaklar. Şayet prim ödemezlerse SGK tarafından sağlık yardımı verilmeyecek ve ayrıca hem her ayın primini borçlanmış olacaklar, hem de zamanında bildirimde bulunmadıkları için maddi cezaya çarptırılacaklardır. Bunun için her birey SGK`ya veya bağlı bulundukları kaymakamlıklara başvuracak ve gelirlerini tespitini isteyeceklerdir. Bu tespiti yaptırmadan GSS primi ödemek isteyenler en yüksekten prim ödeyeceklerdir.

Beyanda bulunsa da, bulunmasa da, Prim borcu olanlar, hastahane masraflarını cebinden karşılayacaklardır. Sağlık hizmeti almak için hastaneye gidildiği gün, tek kuruş GSS prim borcu bulunursa, ne kişinin kendisi, ne de kendi üzerinden GSS’den faydalanan aile fertlerine SGK sağlık yardımı verilmeyecektir. Ancak kişi masraflarını cebinden ödeme yapar sağlık hizmeti satın alacaktır.

Bu durum içinde olan ve GSS kapsamında hiç kaydı olmayanları hastane kişiyi SGK`ya gelir tespiti için gönderecektir. “Ben kaydoldum, sağlık hizmetimi aldım. Bir daha da prim ödemiyorum” düşüncesinde olanlarda yanılmış olurlar. Çünkü kişi yıllar sonrada olsa e hastaneye gittiğinde, geçmiş yıllarda ödemediği primlerini gecikme zammı ve faiziyle birlikte ödeyecektir.

Kişiler takip altında olacak

Bu sistemin uygulamaya alınacağı ve yasanın işlerlik kazanacağı 1 Ekim 2010 Tarihinden itibaren herkes gizliden gizliye, harcamaları vasıtasıyla, takip edilebilecektir. SGK, çıkartılan tebliğ uyarınca vatandaşın banka hesaplarından kredi kartı harcamalarına kadar bütün bilgilerinin SGK`ya bildirilmesini zorunlu kılıyor. Kişinin bankaya gidip, elektrik- su, telefon faturası gibi bir ödemesini, bir yere veya kişiye yapılan havale veya bir başka yerden kendisine gelen havale işleminde banka bu hareketi SGK’ya bildirecektir.

Bankalardan talep edilen kredi kartı başvurusu, gayrimenkul işlemi için tapu dairesinde alım satım yapılması durumunda işlemler yine SGK`ya bildirilecektir.

Yani vatandaşın yaptığı her türlü iş, işlem işlemi yapan birim tarafından SGK`ya bildirilecektir. Yeni oylanacak olan Anayasa’nın ilgili maddesine göre kişinin kendi rızası dışında bilgilerinin öğrenilmesi anayasal suç teşkil etmiş olacaktır.

Böyle bir durumun hayat bulması mali açıdan da çok büyü bir riske davetiye çıkartacaktır. Vatandaşlar, izleniyorum, takip ediliyorum, dinleniyorum gibi hislere kapılarak, ister istemez, kayıt dışı işlemler yapmanın yollarına yönelebilecektir. Bu da Mali açıdan ülke için ciddi bir tehdit oluşturur.

GSS ile tüm vatandaşların sağlık riskleri ve sağlık harcamaları güvence altına alınmak istenmektedir. Bir nevi özel sağlık sigorta şirketlerinin yaptığını devlet kendi eliyle yapmaya başlamış olmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti toprakları içinde yaşayan, vatansızlar ve sığınmacılar da 1 Ekim 2010 tarihinden itibaren GSS`den yararlandırılmaya başlanacaktır.

Uygulama ile 1 Ekim`den sonra 18 yaşını dolduran, işsiz ve evlenmemiş kızlar için babaları, her ay düzenli olarak para ödeyecek. Babası yoksa annesi ödeyecek. - Kız çocukları, 18 yaşını (okuyorlarsa 25 yaşını) tamamladıkları tarihten itibaren, ana-babaları üzerinden sağlık yardımı alamayacaklar. Ailenin gelir durumuna göre, SGK vasıtasıyla belirlenen gelir düzeyine göre, değişen tutarda GSS primi ödenerek sağlık yardımı alabilecekler. GSS Primi ödenmediği müddetçe, sağlık yardımı alınamayacak.

Yeşil Kart Verilecekler

GSS Primi ödeyemeyecek durumda olanlara Yeşil Kart verilecektir. Bunun oluşması için ise, kişinin harcamaları, taşınabilir ve taşınmazları ile bunlardan oluşan haklarda dikkate alınarak, SGK tarafından belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek aile içindeki geliri, kişi başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan yurttaşlar, genel sağlık sigortalısı sayılacaklardır.

3816 sayılı Kanun hükümlerine göre yeşil kart talebinde bulunanların yeşil kart verilecek kriterleri taşıyıp taşımadıklarının tespiti neye göre değerlendiriliyor?

İlgili birimlerce söz konusu kanun hükümlerine göre yeşil kart verilmesi uygun görülmeyen kişilerden, tespit edilen aile içindeki kişi başına düşen gelir payının aylık tutarı; asgari ücretin üçte birinden asgari ücrete kadar olduğu tespit edilenler. 5510 sayılı Kanunun 82’nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının üçte biri esas alınarak tescil edilecektir. Söz konusu gelir payı tutarı, asgari ücretten asgari ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilenler, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarı, asgari ücretin iki katından fazla olduğu tespit edilenler, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katı prime esas kazanç tutarı olarak esas alınıp tescilleri yapılacaktır..



Mustafa BAYGIN



SMMM, Emlak Müşaviri



mustafabayginyh@hotmail.com



muhasebenet.net




Yorumlar

Popüler Yayınlar