Boğaziçi Öngörünüm Plan Notlarına İtiraz Edildi
Boğaziçi Öngörünüm Plan Notlarına İtiraz Edildi
Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’nun 27.02.2004 gün ve 2004/2 (340040314) sayılı kararı ile yeniden düzenlenerek Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nca 20 Temmuz 2004’te onaylanan İstanbul Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi uygulama imar planı, plan lejantı ve plan hükümlerine itirazımızı konu alan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na sunduğumuz 25 Eylül 2004 tarihli dilekçe aşağıdadır:
İstanbul Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi uygulama imar planı plan lejantı ve plan hükümleri Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’nun 27.02.2004 gün ve 2004/2 (340040314) sayılı kararı ile yeniden düzenlenmiş ve Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nca 20 Temmuz 2004’te onaylanmıştır. Ve yasa gereği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda 25.08.2004 tarihinde askıya çıkarılmış olup halen askıdadır.
Plan lejantının “deniz ile sahil yolu arasında kalan parseller” başlıklı 2.3 maddesinde “Boğaziçi sahil şeridinde imar planına uymak şartı ile ancak toplumun yararlanacağı dinlenme, gezinti ve turizm tesisleri yapılabilir,” hükmü getirilmiştir. Bu hükme dayanarak yüz yıldır konut fonksiyonu bulunan 1. grup korunması gerekli bir yalıya konut fonksiyonu nedeniyle izin verilememektedir. Burada fonksiyona karar verme hakkı lejantta değil, aşağıda da belirtildiği gibi Koruma Kurulu’ndadır. Ve bu yetki Koruma Kurulu’nun onayı olmadan veya yasa değiştirilmeden plan ile ortadan kaldırılamaz.
Yine bu maddeye bağlı olarak genel hükümlerin.Eski Eserler başlıklı 2.1 maddesinin a) bendinde “Tescilli yapıların, bina ve bina gruplarının işlevsellendirilmesi, plandaki fonksiyonlara göredir,” denilmektedir. Oysa eski eser yapının tarihî fonksiyonu hakkında karar vermek ve bu işlevini sürdürmesini sağlamak Koruma Kurulu’nun görevi ve yetkisi içindedir. Bunu imar plan hükümleri ile değiştirmek yasaya aykırıdır ve doğru değildir.
Maddenin devamında “...ancak yapının korunması açısından bu işlevin değişikliği ile ilgili Kurul kararı doğrultusunda Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’na plan tadili teklif edilebilir,” şeklinde bir düzenleme getirilerek yetki aşımına devam edilmiştir.
22.07.1983 tasdik tarihli planda eski eser olarak görülmeyen yapılar ile ilgili karar yetkisi yine 2863 (3386) sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca Koruma Kurulu’na aittir.
Ayrıca, gerek Boğaziçi’nde gerekse başkaca bölgelerde tespit ve tescil işleminin tamamlandığını söylemek mümkün değildir. Koruma Kanunu’nun 17. maddesinde Sit Geçiş dönemi - Koruma Amaçlı İmar planı ve Kısmi plan değişiklikleri konuları hükme bağlanmış ve açıkça koruma kurulları yetkili kılınmıştır. Bir plan lejantı ile bu durumu değiştirmek mümkün olmadığı gibi yasal da değildir. Yasalar, Belediye Meclis kararlarının üzerindedir.
Yine lejantın genel hükümler 2.1 c maddesinde belirtilen 22.07.1983 tasdik tarihinden önce tescil kararı alınmış parselde mevcut olduğu halde uygulama imar planında gösterilmemiş eski eserler için plan değişikliği teklif gerekliliği Koruma Kurulu yetkisine bir tecavüzdür. Ayrıca bu durum 1983’ten sonra tescil edilmiş yapılarla farklılık yaratarak ayrıcalıklı imar hakkı oluşmasına imkân tanımaktadır.
Yine aynı maddenin d) bendinde “herhangi bir nedenle ortadan kalkmış ve imar planlarında belirlenmemiş olan eski eserlere ait uygulamalarda 22.07.1983 tarihinden önce tescil kararı alınmamış ise eski eser uygulaması yapılamaz,” denilmektedir. Oysa İstanbul’da tescil sürecinin bittiğini iddia etmek mümkün değildir. Bu durum restitüsyon uygulamalarını ortadan kaldırdığı gibi Koruma Kurulu yetkisine de bir tecavüzdür. Ayrıca bu durum 1983’ten sonra tescil edilmiş yapılarla farklılık yaratarak ayrıcalıklı imar hakkı oluşmasına imkân tanımaktadır.
Boğaziçi Yüksek Koordinasyon Kurulu 27.02.2004 gün ve 2004/2 (340040314) sayılı kararı ile, 22.07.1983 tarihinde onanlı 1/1000 ölçekli Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgesi Uygulama İmar Planı’nda işlenmemiş 119 tescilli eski eserin işlenmesine onay vermiştir. Bu onay işlemi 2863 sayılı yasanın ruhu itibarı ile uygun olmakla birlikte, Genel Hükümler başlığı altında toplanan ve plan notlarında değişiklik yapan karar ile çelişmekte ve ayrıcalıklı haklar getirmektedir.
Boğaziçi Kanunu’nun 10. maddesinde “gerekli görüldüğü takdirde ‘Boğaziçi alanı’ için yapılan planların revize edilmesi, ‘gerigörünüm’ ve ‘etkilenme’ bölgelerinde 3030 sayılı kanuna göre ‘sahil şeridi’ ve öngörünüm bölgelerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce hazırlanarak Belediye Meclisi’nin kararı ve Belediye Başkanı’nın onayından sonra Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu onayı ile yürürlüğe girer,” denilmiştir.
Yine aynı maddede “ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile meslek kuruluşları, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda bir ay süre ile ilan edilen ‘sahil şeridi’ ve ‘öngörünüm’ bölgeleri ile ilgili planlara itiraz edebilir, ancak itirazlar yürütmeyi durdurmaz. Belediye Başkanlığı plan itirazlarını inceler, görüşünü de ekleyerek Belediye Meclisi’ne sunar. Belediye Meclisi durumu bir ay içinde inceleyerek karara varır. Netice Büyükşehir Belediye Başkanı’nın ve Boğaziçi Koordinasyon Kurulu’nun onayı ile kesinleşir. Plan değişikliği de aynı usulle göre yapılır,” denilmektedir.
2863 (3386) sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 7. maddesinde ise “Korunması gereken kültür ve tabiat varlıklarının tespiti Bakanlıkça doğrudan doğruya veya ilgili kurum ve kuruluşların uzmanlarının yardımlarından faydalanılarak yapılır........ Korunması gereken taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili yapılan tespitler Koruma Kurulu kararı ile tescil olunur,” denilmektedir.” Koruma alanı ile ilgili karar alma yetkisi” başlıklı 8. maddede ise bu yetkinin Bölge kurullarına ait olduğu belirtilmektedir. Yine 9. maddede ise “Koruma Yüksek Kurulu’nun ilke kararları çerçevesinde koruma kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarında, her çeşit inşai ve fiziki müdahalede bulunmak, bunları yeniden kullanıma açmak veya kullanımlarını değiştirmek yasaktır,” denilmektedir. Yapı esasları başlıklı 18. maddede ise “...Mahalli idareler, taşınmaz kültür varlığı parselinde ek veya eklenti suretiyle yapılacak veya yeni inşa edilecek yapılara ait Koruma Kurulu’nca verilen kararlarda veya onaylanmış kültür varlığı projelerinde değişiklik yapamazlar. Ancak inşa edilen yapının fen ve sağlık şartlarının mevzuata uygunluğunu kontrol ederler,” demek suretiyle yetki konusunda açık bir hüküm getirmiştir.
Yukarıda sayılan nedenlerle halen askıda bulunan Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’nun 27-02.2004 gün ve 2004/2 (340040314) sayılı kararı ile yeniden düzenlenerek Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nca 20 Temmuz 2004’te onaylanan İstanbul Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi uygulama imar planı plan lejantı ve plan hükümlerinin Genel Hükümler başlıklı bölümünün 2.1 maddesinin a) bendinin, c) bendinin, d) bendinin ve 2.3 maddesinin itirazlarımız doğrultusunda değiştirilmesini başkaca itirazlarımıza ilişkin yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla talep ederiz.
Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’nun 27.02.2004 gün ve 2004/2 (340040314) sayılı kararı ile yeniden düzenlenerek Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nca 20 Temmuz 2004’te onaylanan İstanbul Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi uygulama imar planı, plan lejantı ve plan hükümlerine itirazımızı konu alan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na sunduğumuz 25 Eylül 2004 tarihli dilekçe aşağıdadır:
İstanbul Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi uygulama imar planı plan lejantı ve plan hükümleri Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’nun 27.02.2004 gün ve 2004/2 (340040314) sayılı kararı ile yeniden düzenlenmiş ve Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nca 20 Temmuz 2004’te onaylanmıştır. Ve yasa gereği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda 25.08.2004 tarihinde askıya çıkarılmış olup halen askıdadır.
Plan lejantının “deniz ile sahil yolu arasında kalan parseller” başlıklı 2.3 maddesinde “Boğaziçi sahil şeridinde imar planına uymak şartı ile ancak toplumun yararlanacağı dinlenme, gezinti ve turizm tesisleri yapılabilir,” hükmü getirilmiştir. Bu hükme dayanarak yüz yıldır konut fonksiyonu bulunan 1. grup korunması gerekli bir yalıya konut fonksiyonu nedeniyle izin verilememektedir. Burada fonksiyona karar verme hakkı lejantta değil, aşağıda da belirtildiği gibi Koruma Kurulu’ndadır. Ve bu yetki Koruma Kurulu’nun onayı olmadan veya yasa değiştirilmeden plan ile ortadan kaldırılamaz.
Yine bu maddeye bağlı olarak genel hükümlerin.Eski Eserler başlıklı 2.1 maddesinin a) bendinde “Tescilli yapıların, bina ve bina gruplarının işlevsellendirilmesi, plandaki fonksiyonlara göredir,” denilmektedir. Oysa eski eser yapının tarihî fonksiyonu hakkında karar vermek ve bu işlevini sürdürmesini sağlamak Koruma Kurulu’nun görevi ve yetkisi içindedir. Bunu imar plan hükümleri ile değiştirmek yasaya aykırıdır ve doğru değildir.
Maddenin devamında “...ancak yapının korunması açısından bu işlevin değişikliği ile ilgili Kurul kararı doğrultusunda Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’na plan tadili teklif edilebilir,” şeklinde bir düzenleme getirilerek yetki aşımına devam edilmiştir.
22.07.1983 tasdik tarihli planda eski eser olarak görülmeyen yapılar ile ilgili karar yetkisi yine 2863 (3386) sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca Koruma Kurulu’na aittir.
Ayrıca, gerek Boğaziçi’nde gerekse başkaca bölgelerde tespit ve tescil işleminin tamamlandığını söylemek mümkün değildir. Koruma Kanunu’nun 17. maddesinde Sit Geçiş dönemi - Koruma Amaçlı İmar planı ve Kısmi plan değişiklikleri konuları hükme bağlanmış ve açıkça koruma kurulları yetkili kılınmıştır. Bir plan lejantı ile bu durumu değiştirmek mümkün olmadığı gibi yasal da değildir. Yasalar, Belediye Meclis kararlarının üzerindedir.
Yine lejantın genel hükümler 2.1 c maddesinde belirtilen 22.07.1983 tasdik tarihinden önce tescil kararı alınmış parselde mevcut olduğu halde uygulama imar planında gösterilmemiş eski eserler için plan değişikliği teklif gerekliliği Koruma Kurulu yetkisine bir tecavüzdür. Ayrıca bu durum 1983’ten sonra tescil edilmiş yapılarla farklılık yaratarak ayrıcalıklı imar hakkı oluşmasına imkân tanımaktadır.
Yine aynı maddenin d) bendinde “herhangi bir nedenle ortadan kalkmış ve imar planlarında belirlenmemiş olan eski eserlere ait uygulamalarda 22.07.1983 tarihinden önce tescil kararı alınmamış ise eski eser uygulaması yapılamaz,” denilmektedir. Oysa İstanbul’da tescil sürecinin bittiğini iddia etmek mümkün değildir. Bu durum restitüsyon uygulamalarını ortadan kaldırdığı gibi Koruma Kurulu yetkisine de bir tecavüzdür. Ayrıca bu durum 1983’ten sonra tescil edilmiş yapılarla farklılık yaratarak ayrıcalıklı imar hakkı oluşmasına imkân tanımaktadır.
Boğaziçi Yüksek Koordinasyon Kurulu 27.02.2004 gün ve 2004/2 (340040314) sayılı kararı ile, 22.07.1983 tarihinde onanlı 1/1000 ölçekli Boğaziçi Sahil Şeridi ve Öngörünüm Bölgesi Uygulama İmar Planı’nda işlenmemiş 119 tescilli eski eserin işlenmesine onay vermiştir. Bu onay işlemi 2863 sayılı yasanın ruhu itibarı ile uygun olmakla birlikte, Genel Hükümler başlığı altında toplanan ve plan notlarında değişiklik yapan karar ile çelişmekte ve ayrıcalıklı haklar getirmektedir.
Boğaziçi Kanunu’nun 10. maddesinde “gerekli görüldüğü takdirde ‘Boğaziçi alanı’ için yapılan planların revize edilmesi, ‘gerigörünüm’ ve ‘etkilenme’ bölgelerinde 3030 sayılı kanuna göre ‘sahil şeridi’ ve öngörünüm bölgelerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce hazırlanarak Belediye Meclisi’nin kararı ve Belediye Başkanı’nın onayından sonra Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu onayı ile yürürlüğe girer,” denilmiştir.
Yine aynı maddede “ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile meslek kuruluşları, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda bir ay süre ile ilan edilen ‘sahil şeridi’ ve ‘öngörünüm’ bölgeleri ile ilgili planlara itiraz edebilir, ancak itirazlar yürütmeyi durdurmaz. Belediye Başkanlığı plan itirazlarını inceler, görüşünü de ekleyerek Belediye Meclisi’ne sunar. Belediye Meclisi durumu bir ay içinde inceleyerek karara varır. Netice Büyükşehir Belediye Başkanı’nın ve Boğaziçi Koordinasyon Kurulu’nun onayı ile kesinleşir. Plan değişikliği de aynı usulle göre yapılır,” denilmektedir.
2863 (3386) sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 7. maddesinde ise “Korunması gereken kültür ve tabiat varlıklarının tespiti Bakanlıkça doğrudan doğruya veya ilgili kurum ve kuruluşların uzmanlarının yardımlarından faydalanılarak yapılır........ Korunması gereken taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili yapılan tespitler Koruma Kurulu kararı ile tescil olunur,” denilmektedir.” Koruma alanı ile ilgili karar alma yetkisi” başlıklı 8. maddede ise bu yetkinin Bölge kurullarına ait olduğu belirtilmektedir. Yine 9. maddede ise “Koruma Yüksek Kurulu’nun ilke kararları çerçevesinde koruma kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarında, her çeşit inşai ve fiziki müdahalede bulunmak, bunları yeniden kullanıma açmak veya kullanımlarını değiştirmek yasaktır,” denilmektedir. Yapı esasları başlıklı 18. maddede ise “...Mahalli idareler, taşınmaz kültür varlığı parselinde ek veya eklenti suretiyle yapılacak veya yeni inşa edilecek yapılara ait Koruma Kurulu’nca verilen kararlarda veya onaylanmış kültür varlığı projelerinde değişiklik yapamazlar. Ancak inşa edilen yapının fen ve sağlık şartlarının mevzuata uygunluğunu kontrol ederler,” demek suretiyle yetki konusunda açık bir hüküm getirmiştir.
Yukarıda sayılan nedenlerle halen askıda bulunan Boğaziçi İmar Yüksek Koordinasyon Kurulu’nun 27-02.2004 gün ve 2004/2 (340040314) sayılı kararı ile yeniden düzenlenerek Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nca 20 Temmuz 2004’te onaylanan İstanbul Boğaziçi sahil şeridi ve öngörünüm bölgesi uygulama imar planı plan lejantı ve plan hükümlerinin Genel Hükümler başlıklı bölümünün 2.1 maddesinin a) bendinin, c) bendinin, d) bendinin ve 2.3 maddesinin itirazlarımız doğrultusunda değiştirilmesini başkaca itirazlarımıza ilişkin yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla talep ederiz.
Yorumlar