Özellikle 2010’un ilk yarısından sonra gazete sayfalarını, inşaat firmalarının ilanları kapattı. Birbiri ardına çıkan her çeşit konsepte sahip projelere yönelik yapılan reklam kampanyaları, tüketicilerin dikkatini çekecek nitelikte. Konut alıcılarına, başını sokacakları evden ziyade, yeni bir yaşam tarzı satılıyor âdeta.
Hayata geçirdikleri projelere alıcı  bulmak için yarışan firmalar, 2010’u iyi kapattıklarını ve 2011’den çok  umutlu olduklarını her fırsatta dile getiriyorlar. Bütün bunların yanı  sıra, tüketicinin karşısına her sene kendilerini aştıkları projelerle  çıkıyorlar. Çatısında golf sahalı, katlarda bahçeleri olan, yüzme  havuzunun bile sıradan geldiği sitelerde yaşamak artık kimileri için  lüks olmaktan çıkıyor. En azından gazete ve televizyon reklamlarından ve  firmaların satış rakamlarından yansıyan görüntü bu yönde. Peki,  gayrimenkul sektöründe neler oluyor? Patronların 2010 sektör  değerlendirmesini geçtiğimiz hafta paylaşmıştık. Bu hafta ise; yılın  yatırımcılar açısından nasıl kapandığını ele aldık.
Erişilebilir fiyatlı evler satılıyor
Erişilebilir fiyatlı evler satılıyor
Eva Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık  Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, 2010’un büyük yatırımlarda daha çok  nakit parası olan yerli yatırımcıların gayrimenkul portföyü edindikleri  bir yıl olarak geçtiğini düşünüyor. Perakende konut açısından  değerlendiren Yazıcı, “Ön finansman, yani projeden satışla  gerçekleştirilmek için yola çıkılan birçok proje gördük. Aslında 2010  senesi bize; gayrimenkul sektöründe her dönemde ihtiyaca yönelik  gayrimenkul ürünlerinin “erişilebilir fiyatlı” olduğu sürece satıldığını  gösterdi. Bu açıdan geçtiğimiz yılın gayrimenkulün hareketlenmeye ve  ivme kazanmaya çalıştığı bir yıl olarak görüldüğü düşüncesindeyim.”  diyor ve ekliyor: “Ticari krediler açısından projelerin  gerçekleştirilmesinin zor olduğu bir dönem geçirsek de, konut kredileri  beklenenin üzerinde büyümüştür. Bence bu yıl yatırımcılar daha seçici  oldu ve geliştiricinin güvenilirliğini daha fazla sorgulamaya  başladılar, doğru olanı da bu diye düşünüyorum.”
Bütün verilere bakıldığında, 2011  senesinin gayrimenkulde toparlanma yılı olacağının düşünülebileceğini  söyleyen Yazıcı, “Önümüzdeki dönemde piyasada kıpırdanmalar olacağı ama  yine piyasada daha çok likiditesi hazır yerli oyuncular arasında hareket  yaşanacağını öngörmek mümkündür. Perakende konut kredileri pazarının  ise ivmelenerek büyüyeceğini düşünüyorum.” diyor.
4 milyon konut stoku var
4 milyon konut stoku var
Eva Gayrimenkul Değerleme’nin son  verilerine göre; İstanbul’daki konut stokunun 2007’de 3.699.807 adet  iken, 2008’de bu rakam 3.826.170 adete çıkmış. Tahmini konut stokunun  yıllık takribi yüzde 3 büyüdüğü ve 2010 yılı sonunda 4 milyonun biraz  üzerinde olacağını öngörülüyor. Yazıcı, “Bunların dışında konut satış  rakamlarına baktığımızda 2009 un ilk yarısı ile 2010 un ilk yarısı  karşılaştırıldığında yeni inşaat için alınan ruhsatlarda yüzde 64’lük  bir artış olduğunu görüyoruz, bu olumlu bir gelişme.” diyor ve sözlerine  şöyle devam ediyor: “İstatistiklere konut satış rakamları anca tapu  devri ile yansıyor. Oysa projeden “satış vaadi sözleşmesi” ile konut  satılması ise ülkemizde çok yaygın. Tapu devirleri projelerin  başlamasından 2-3 sene sonra yani mülkler teslime hazır olduğu zaman  yapılıyor. Bu nedenle tapu devir verilerine yıllık bakıp o yıl için  yorum yapmamak gerekiyor.
2010 iyi bir yıl oldu
2010 iyi bir yıl oldu
Konuta yönelik gayrimenkul yatırımları  için 2010 iyi bir yıl oldu diyen Yazıcı, “Ticari ve arsa için işlerin  biraz daha zor olduğu bir yıl oldu. Öte yandan büyük arsa ihaleleri  yapıldı ve hepsi satıcı için güzel fiyatlarla alıcı buldu. Bunlar  sektöre olumlu dinamikler getirdi, piyasaya olan güveni arttırdı.”  diyor.
Sektör 9 ayda yüzde 18,4 büyüdü
Sektör 9 ayda yüzde 18,4 büyüdü
Epos Gayrimenkul Danışmanlık ve  Değerleme Yönetici ortaklarından Neşecan Çekici, konut sektörüyle ilgili  şu rakamları veriyor: “2009 yılının üçüncü çeyreğinde 18,2 oranında  küçülen inşaat sektörü, 2010 yılının aynı döneminde yüzde 24,6 oranında  büyüdü. Sektör dokuz aylık dönemde ise 18,4 oranında büyüme gösterdi.  İnşaat sektörü üçüncü çeyrek bazında en fazla büyüyen sektör olma  özelliğine sahip oldu. İnşaat sektörünün GSYİH içerisindeki payı ise  dokuz aylık dönem için 5,6 olarak gerçekleşti. Mortgage kredilerinde  ciddi bir genişleme olmasına rağmen, hala GSMH’nın yüzde 5’i  seviyelerinde…”
Bu sene 260 bin konut satıldı
Bu sene 260 bin konut satıldı
2010 yılı üçüncü çeyrek sonu konut satış  rakamları 259.824 adet. Bu satışın 56.799 adedi İstanbul’dan. 2009  yılında Türkiye rakamları 531.746 idi.131.150 adet konut satışı  İstanbul’da gerçekleşmişti.2010 yılı kapanırken geçen yılın satış  rakamlarına ulaşılamayacak gibi duruyor. Markalı konut projelerinde ise  rekabet son hızla bu yıl da devam etti. Epos Gayrimenkul tarafından 5  yıldır takip edilen markalı konut projeleri verilerine bakıldığında,  İstanbul’da 638 adet markalı konut projesi satışa çıkmış. Bu da yaklaşık  300 bin adet konuta tekabül ediyor. Bu adedin yüzde 63’ü ise Avrupa  yakasında bulunuyor.
33 markalı proje start verdi
33 markalı proje start verdi
2010 yılında arzda hız kesildiğini  belirten Çekici, markalı konut projeleri ile ilgili şunları söylüyor.  “Bu yıl içinde Avrupa yakasında 21 adet projede yaklaşık 18.000 adet  konutun lansmanı gerçekleşti. Anadolu yakasında ise 12 adet konut  projesinde 4.000 adet konut inşaatı start aldı.
Konu projelerin teslimleri ise ağırlıklı  olarak 2012 ve 2013 yıllarında olacak. 2009 yılında her iki yakanın  toplamında yaklaşık 50 adet proje tüketiciyle buluşturulmuştu; konut  adedi ise yaklaşık 21.000 adet idi. Bu rakamları oluşturan ağırlıklı  bölgeler Avrupa yakasında; Beylikdüzü, Bahçeşehir ve Ispartakule;  Anadolu yakasında ise, Ataşehir, Çekmeköy, Sancaktepe, Kartal ve Maltepe  olarak geçtiğimiz yıla damga vurmuştu.”
2010 konut stoku erime dönemiydi
Bu senenin, özellikle markalı konut  projelerinde stok eritilme senesi olduğunu söyleyen Çekici’ye göre 2010  bir anlamda konut geliştiricilerin hem yeni projelerinin hazırlıklarının  sürdüğü, hem arsa arayışlarının olduğu, hem de eldeki stokları belli  ödeme kolaylıklarıyla tüketiciye sunulduğu bir yıl. “Özellikle  İstanbul’da B ve B+ sosyo-ekonomik gruba hitap eden projelerde ciddi bir  konut stoku olduğu bir gerçek.” diyen Çekici, bu stoku projelerin sona  kalan tortu dairelerinin ve ikinci ellerinin oluşturduğunu söylüyor.  “2010 yılının son çeyreğinde başlayan büyük montanlı konut projeleri  piyasada yerini alacak” diyen Çekici sözlerine şöyle devam ediyor:  “Gelişmekte olan bazı şehirlerde da hazırlıkları tamamlanmak üzere olan  konut projeleri söz konusu. Geçtiğimiz 2 kritik yılda arsa fiyatları  gerilemedi. Özellikle lokasyon açısından avantajlı noktalarda arsa  payları halen çok yüksek.”
İlk satış döneminde alan kazandı
İlk satış döneminde alan kazandı
“Emlak, yatırımcı açısından her dönem en  güvenilir yatırım aracı...” diyen Çekici uygun fiyatlı, lokasyonu  gelecek vaat eden bölgelerin her dönemde tercih gördüğünün altını  çiziyor ve ekliyor: “Ancak yatırımcı son yıllarda bilinçlendi. Bölge  metrekare fiyatlarını karşılaştırıyor, kritik ediyor. Doğru fiyattan,  doğru yerde ve güvenilir inşaat şirketlerine yatırım yapmaya devam  ediyor. Projelerde ilk satış döneminde yatırım yapanlar her zaman olduğu  gibi 2010’da kazandı. Projenin başı ile teslimi arasındaki değer  artışından yararlanmak amaçlı alışverişler yapılıyor.”
En çok primi arsalar yaptı
En çok primi arsalar yaptı
Çelen Kurumsal Gayrimenkul Değerleme ve  Danışmanlık Başkanı Güniz Çelen’e göre, emlak 2010’da iyi bir yatırım  aracıydı. Özellikle ilk ve ikinci çeyrekte konuta yatırım yapanların  ciddi değer artışından faydalandığını dile getiren Çelen, “Doğru  lokasyonlarda ofis, dükkân gibi işyerlerinin de aynı potansiyeli  taşıdığını düşünüyoruz. Ama en büyük primi arsalar yaptı. İmarlı arsa  kentsel alanda hala yatırım yapılabilir nitelikte.” diyor.
Kriz döneminde özellikle gayrimenkulün  değerinin anlaşıldığının altını çizen Çelen, “Anaparanın değer kazanımı  çok hızlı gerçekleşiyor. Dolayısıyla orta ve uzun vadede değer yitimi  söz konusu olmuyor ve kendisi yeni kaynak yaratmak için teminat olma  özelliği taşıyor” derken 2011’de emlak yatırımı yapmak isteyenlere de şu  tavsiyelerde bulunuyor: “Emlak alırken geleceğin trendlerini anlamak,  geriye bakmaktansa yükselen değerlerin sonucunda ortaya çıkan  ihtiyaçlara eğilmek gerekir. Bu tür özgün yatırımların peşinden gitmek,  erken evrede projeye girmek en akıllıca davranış olacaktır.”
Mortgage 2010’u rekorla kapatıyor
Mortgage 2010’u rekorla kapatıyor
Mortgage sektörü, 2010 yılını rekor bir  büyümeyle kapatıyor. 2009’u da 5,1 milyar TL tutarında bir büyümeyle  42,7 milyar TL ile kapatan sektör, 2010’u yaklaşık 14 milyar TL’lik bir  hacim artışıyla 56 milyar TL’nin üzerinde bir büyüklüğe ulaşarak  bitirecek. Bu da yaklaşık olarak yüzde 30’luk bir büyümeye tekabül  ediyor.
Garanti Mortgage Genel Müdür Yardımcısı  Umur Güven’e göre; 2011’de Mortgage sektörü yaklaşık yüzde 25 oranında  büyüyecek ve 70 milyar TL tutarında bir hacme ulaşacak. 2010’da konut  sektörünün halen 2008 sonunda başlayan küresel finansal krizin  etkilerinden çıkmaya çalıştığını söyleyen Güven, “Mortgage Uzmanı  Garanti’nin desteğiyle hazırlanan Reidin.com Emlakendeks’in Türkiye’nin  en büyük yedi ilindeki verileri baz alarak hazırladığı Türkiye kompozit  satış ve kira endekslerinde 2010’da pozitif bir trend olması, sektörün  2009 Şubat ayından başlayan toparlanmanın devam ettiğini gösteriyor.  Ancak gelinen nokta, halen endekslerin en üst seviyede olduğu 2008  Mart-Nisan seviyelerinin altında olduğunu da görüyoruz.” diyor.
Konut fiyatları enflasyonun altında
Konut fiyatları enflasyonun altında
“2010’da söz konusu endekse göre,  Türkiye genelindeki konut fiyatları yüzde 2,19 artarken, kira artış  oranı yüzde 2,12 oldu.” diyen Güven sözlerine şöyle devam ediyor: “Bugün  geldiğimiz bu noktayı değerlendirip artış oranlarının enflasyonun da  altında kaldığının altını çizerken; tüm dünyada 1930’lardan bu yana  yaşanan en büyük krizden çıkış yollarının arandığı bir dönemde  olduğumuzu, pek çok gelişmiş Avrupa ülkesinin halen krizin etkisi  altında olduğunu unutmamalıyız.”
Getiri beklentisi alınan riskle orantılı
“Artık, düşük enflasyonla yaşamanın  getirdiği artı değerleri göz önünde bulundurarak, konut gibi gayrimenkul  yatırımlarına da, orta, hatta uzun vadeli bir perspektifte bakmayı  öğrenmeliyiz.” diyen Umur Güven, gayrimenkul fiyatlarının, serbest  piyasa dinamikleri içinde, arz-talep dengesine ve ekonomideki faiz  hadlerine göre değişkenlik gösterdiğinin altını çiziyor. Buna bağlı  olarak getiri beklentisinin, alınan riskle orantılı olduğunu belirten  Güven, “Ancak uzun vadeli bir bakış açısıyla analiz edersek, hızla  büyüyen ve kentleşen, çok genç bir nüfusa sahip, eğitim düzeyi gittikçe  yükselen, konut stokunun yenilenme ihtiyacı olan Türkiye’de,  gayrimenkul, özellikle konut yatırımı, iyi bir alternatiftir. 2011’de,  beklenmedik iç ve dış şokların olmaması halinde, konut fiyatlarının  yukarı yönlü hareketinin devam edeceğini düşünüyoruz.” diyor.
Konut arzı genişliyor
Konut arzı genişliyor
Alınan yeni konut yapı ruhsatına göre  daire sayısı yılın 3. çeyrekte gerileme göstermiş ve 157.820 adet olarak  kaydedildi. Buna karşılık alınan yapı kullanım izin belgesine göre  daire sayısı 3. çeyrekte 89.368’e kadar yükselmiştir. Kullanıma giren  konut arzı genişlemesini sürdürüyor.
Konut kredisi faiz oranları dip yaptı
Konut kredisi faiz oranları dip yaptı
Konut kredisi faiz oranlarındaki düşük  seviyeler devam ediyor. Yıl boyunca düşüş eğiliminde olan Yıllık Maliyet  Faiz Oranları (YMO) yıl boyunca en düşük seviyesine ulaştı ve yüzde  9-10 bandına kadar geriledi. Konut kredisi vadeleri de uzama eğilimini  koruyor, geçen yılın son ayında 6-10 yıl vade kullanımı yüzde 48,4 iken  bu yıl aynı dönemde yüzde 52,1’e yükseldi.
Takipteki konut kredilerinde düşüş
Takipteki konut kredilerinde düşüş
Takipteki konut kredileri ise 3.  çeyrekte 925 milyon TL iken, son çeyrekte 902 milyon TL’ye geriledi.  Takibe düşen konut kredilerindeki düzelme devam ediyor.
Konut kredisi talebi arttı mı?
Konut kredisi talebi arttı mı?
Peki tüm bu iyileştirmeler sonucu konut  kredi taleplerinde gerçekten bir artış gözlemlendi mi? Son çeyrek için  konuşacak olursak: Hayır. Gerçekten de Türkiye Bankalar Birliği  verilerine göre 2. çeyrekte konut kredileri kullandırılan kişi sayısı  bir önceki döneme göre artarak 108.017’ye yükselmişken, son çeyrekte  konut kredisi kullanan kişi sayısı 97.443’te kaldı. HürriyetKıyasla.com  üzerinden yapılan konut kredileri başvuruları da bunu doğrular  nitelikte: 3. çeyrekte tüm başvurular içinde konut kredisi  başvurularının oranı bir önceki döneme göre yüzde 2,9 azaldı. Üstelik  portal üzerinden kullandırılan ortalama konut kredisi miktarı da 2.  çeyrekte 76.000 TL iken, bu tutar 3. çeyrekte 64.000 TL’ye kadar  geriledi. Vadelerde ise bir değişiklik görülmedi. Portal ziyaretçileri  her iki dönemde de ortalama 84 ay vadeli kredi aramaları gerçekleştirdi.
Konut kredinizi yeniden yapılandırın
Konut kredinizi yeniden yapılandırın
Türkiye’de mortgage faizleri düşerken,  vadeler de artık 20 yıla kadar uzayabiliyor. Bu trend devam ederse, her  geçen ay düşme eğiliminde olan faiz oranları, genişletilen vade  seçenekleri, yakın zamanda mortgage sistemini Türkiye’de ev almanın  vazgeçilmez bir yolu haline getirebilir. Türkiye’de 2010 yılında,  bankaların masraflar dahil yıllık faiz oranlarına bakıldığında son üç  aydaki düşüş eğilimini görebileceğimiz gibi, yıllar bazında mortgage  faizlerinin dip yaptığı dönemlere bakıldığında ise, 2008-2010 yılları  arasında masraflar dahil faiz oranının bu yıl yüzde 9,92 ile en düşük  seviyesini yaşadığını görebilmekteyiz. Bu durumda 2008 yıllında alınmış  bir mortgage kredisinin oldukça yüksek aylık ödemeleri olduğunu tahmin  edebiliriz. 2008 yılında konut kredisi almış birinin bu zarardan dönmesi  için, kredisini bugünkü oranlardan yeniden yapılandırılması gerekiyor.
Yıllar En Yüksek Ymo En Düşük YMO Ortalama YMO
Yıllar En Yüksek Ymo En Düşük YMO Ortalama YMO
2008 32,14 % 17,60 % 21,21 %
2009 23,40 % 12,67 % 17,41 %
2010 15,74 % 9,92 % 13,39 %
Doğru yapılandırma kazandırıyor
2009 23,40 % 12,67 % 17,41 %
2010 15,74 % 9,92 % 13,39 %
Doğru yapılandırma kazandırıyor
Örneğin, 2008 yılında 100.000 TL 120 ay  vadeli yüzde 17,60 YMO’lu bir mortgage kredisi aldığınızı ve 2 yıl  düzenli ödemelerinizi yaptığınızı varsayalım. 2010 yılına gelindiğinde  YMO oranlarının düşmesinden faydalanarak borcunuzu yüzde 9,92 YMO ve 8  yıl vadeli bir mortgage kredisi ile yapılandırdığınızda, 18.785,62  TL’lik bir kazanç sağlayabiliyorsunuz. Görüldüğü üzere, mortgage  kredisinde yaşanan gelişmeleri takip ederek, doğru seçimleri  yapabilirseniz, kredinizi yapılandırarak büyük tasarruflar sağlayabilir  ve kredinizi daha ucuza getirebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder