AKDİN GEÇERLİLİĞİ KOŞULLARI : ARSA KARŞILIĞI KAT YAPIM SÖZLEŞMELERİNDE ŞEKİL VE AKDİN GEÇERLİLİĞİ KOŞULLARI
Arsa payı karşılığı kat yapım sözleşmelerinde genel olarak müteahhit  kendi malzemesi ile yapacağı inşaattan bir bölümünü arsa sahibine  vermeyi yükümlenmesine karşılık arsa sahibi de üzerinde inşaat yapılacak  arsanın belli bir payını tapuda müteahhit adına intikal ettirmeyi  taahhüt eder. Bu suretle müteahhidin yapıp teslim edeceği daireler ve  bağımsız bölümlerin bedel olarak karşılığı arsa üzerinden verilecek pay  ile ayni olarak ödenmektedir. Bu tür sözleşmelerde müteahhidin arsa  sahibine vereceği bağımsız bölüm, arsa sahibince tahsis edilecek arsa  üzerinde yapılacak inşaattan olabileceği gibi müteahhidin başka bir  yerdeki inşaatından da olabilir.
Müteahhidin edim borcu yönünden sözleşmenin şekle bağlı bulunmamasına  rağmen arsa sahibinin müteahhide vermeyi yükümlendiği arsa payının  geçirimi taahhüdünün resmi sözleşmeyle yapılması gerekir, bu zorunludur.  Tarafların haricen yaptıkları veya koşullarını notere azdırmak  suretiyle düzenlenen sözleşmenin altındaki imzanın noterce tasdik  edilmesi suretiyle düzenlenen senet resmi senet hükmünde değildir.
Şekil şartına uyulmadan haricen ve adi şekilde yapılan veya imzası  noterce tasdik edilmiş kat karşılığı inşaat sözleşmeleri hukuken geçerli  değildir ve taraflardan biri kendini sözleşmeyle bağlı saymadığı  takdirde, diğer taraf onu sözleşmeye uymaya zorlayamaz.
ŞEKLE UYGUN DÜZENLENMEYEN AKDİN, TARAFLARI BAĞLAYICI OLMASININ KOŞULLARI;
1-EDİMLERİN KARŞILIKLI OLARAK TAMAMEN İFA EDİLMİŞ OLMASI
Arsa karşılığı kat yapım sözleşmesi şekline uygun olarak düzenlenmemiş  olması durumunda taraflarca bu sözleşmeden doğan hak ve borçların  tamamen yerine getirilmesinden sonra taraflardan biri sözleşmenin  geçersizliğini öne sürerek edimlerin iadesini talep edemez ederse MK 2  ye aykırılık sözkonusu olur.
ÖRNEK: Müteahhit veli ile arsa sahibi Yusuf arasında sözlü olarak veya  haricen adi şekilde düzenlenmiş veya noterde yapılmış ancak yalnız  imzaları tasdik edilmiş bir sözleşmeye göre Yusuf'un arsası üzerinde kat  karşılığı inşaat yapımı ve arsanın belli bir payının müteahhit veliye  tapuda ferağ edilmesi hususunda anlaşmaya varılmış ve karalaştırılan  koşullara göre inşaat yapılmış arsa sahibi Yusuf a verilmesi  karalaştırılan daireler teslim edilmiş ve arsa sahibinin de vermeyi  taahhüt ettiği arsa payları tapuda veli adına ferağ edilmiştir.Bu  suretle resmi düzenleme şeklinde yapılmamış olmakla birlikte şekil  yönünden geçersiz olan sözleşmede her iki tarafta edimini ifa etmiştir.  Artık bundan sonra taraflardan birinin sözleşmenin hukuken geçersiz  olduğunu iddia etmesi objektif iyi niyet kurallarıyla bağdaşmaz
2-MÜTEAHHİT TARAFINDAN İŞİN TAMAMI VEYA BÜYÜK BİR BÖLÜMÜNÜN YAPILMIŞ OLMASI
Taraflar arasında haricen düzenlenmiş kat karşılığı inşaat sözleşmesi  geçersiz ise de inşaat tamamen yapılmış arsa sahibine teslime hazır  duruma getirilmiş ise bu durumda artık sözleşmenin geçersizliği  iddiaları afakı iyi niyet kuralları ile bağdaşmaz.
Müteahhidin objektif iyi niyet kurallarından yararlanabilmesi için  yüklenimindeki inşaatın büyük bir kısmının bitirilmiş olması gerekir. Bu  büyük kısım yargıtayca inşaatın yüzde 85 i olarak kabul edilmiştir.  Fakat bu oran kesin olarak algılanmamalıdır. Olayın niteliği ve  özeliğinin gerektirdiği durumlara göre işin tamamlanan kısmının fiziki  oranı değerlendirilerek akdin ileriye yönelik feshinin gerekip  gerekmediği takdir edilir.
Şekil yönünden hukuken geçersiz sözleşmeye göre müteahhidin yaptığı  inşaatın henüz bitecek seviyeye gelmeden aralarında çıkan uyuşmazlık  sonucu taraflardan birinin sözleşmenin geçersizliği iddiasında bulunması  halinde, arsası üzerinde yapılan inşaat fenne aykırı ve yıkılması  zorunlu olmadıkça arsa sahibi geçersiz sözleşmeye konu olup kısmen  yapılan inşaatın karşılığını BK daki haksız iktisap kurallarına göre  müteahhide tazmin ile yükümlüdür. Daha açık bir ifadeyle; hukuken  geçersiz bir sözleşmeye dayanarak inşaatın bir kısmını yapan ve arsa  payı talebi reddedilen müteahhit yaptığı inşaat için haksız iktisap  kurallarına göre iş sahibinden tazminat talep edebilecektir.
3-ARSA PAYININ MÜTEAHHİT ADINA GEÇİRİLMİŞ OLMASI
Şekil biçimine uyulmadan yapılan hukuken geçersiz bir akde dayanılarak  arsa sahibinin edimi olan arsanın tamamı veya sözleşmeyle geçirilmesi  taahhüt edilen arsa payı tapuda müteahhit adına tapuda ferağ edilmişse  bu edim geçersiz sözleşmeyi taraflar için bağlayıcı kılar. Bu durumda  taraflardan birinin akdin geçersizliği iddiası dinlenmez. Yani buradan  şunun anlaşılması gerekir:Arsa sahibinin tapuda ferağ verme edimini  tamamen ifa etmesinden sonra artık müteahhidin inşaatı yapmaya yönelik  edimini tamamen ifa etmesinden sonra artık müteahhidin inşaatı yapaya  yönelik edimi için sözleşmede şekil koşulu aranmayacağından başlangıçta  hukuken geçersiz sözleşme tapuda payın müteahhide geçirilmesinden sonra  taraflar için geçerli hale gelmiş olup,çıkacak uyuşmazlıkta sözleşmenin  hukuken geçersizliği iddiası ileri sürülemez.
4-TARAFLARIN KARŞILIKLI VE KISMEN EDİMLERİNİ İFA ETMİŞ OLMALARI
Şekil koşullarına uyulmadan adi şekilde düzenlenen kat karşılığı inşaat  sözleşmesine göre inşaata başlayan müteahhidin sözleşmede payına düşen  dairelerden birini üçüncü şahsa satmış olmakla arsa sahibince satılan  dairenin arsa payının alıcısına tapuda ferağ edilmesi veya sözleşmede  yükleniciye devredileceği kabul edilen taşınmaz payından bir kısmının  arsa sahibi tarafından inşaatın müteahhit yönünden kısmi edim olması  bakımından taraflar yükümlendikleri edimleri kısmen ifa etmiş  olmaktadır. Bu durumda artık taraflardan birinin sözleşmeni şekil  yönünden geçersizliğini ileri sürmesi iyi niyet kuralları gereğince  dinlenmez.
***Kat karşılığı inşaat sözleşmeleri taşınmaz devrini de içerdiğinden  resmi şekilde yapılmalıdır. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup hakim  görevi nedeniyle bu hususu resen gözönünde bulundurmak zorundadır.
A-İŞ SAHİBİ ADİNA YAPILAN İNŞAATLARLA İLGİLİ SÖZLEŞMELERİN TADİLİ ŞEKLİ VE İSPATI:
1-MADDİ HUKUKYÖNÜNDEN SÖZLEŞMENİN TADİLİ ŞEKLİ: İnşaat sözleşmeleri  yazılı şekle tabi değildir bundan dolayı tadilatı da şekle bağlı  değildir. Eğer yazılı yapılmışsa maddi hukuk bakımından yazılı yapılması  şart değildir. Sözlü yapılan tadil hukuken geçerlidir.
2-İSPAT HUKUKU BAKIMINDAN SÖZLEŞMENİN TADİL EDİLDİĞİNİN İSPATI  KOŞULLARI: İnşaat sözleşmesinin varlığından doğacak uyuşmazlık halinde  ispat hukuki yönden HUMK 288. maddesi hükmünce değeri gözetilerek yazılı  belge ile kanıtlanması gerekir.
Resmi şekilde yapılmış olan inşaat sözleşmesinin tadilinin ispatında  yazılı sözleşme yeterli olup,resmi düzenlemeye gerek yoktur. Sözleşmenin  resmi şekilde yapılmış olması tadilinin de resmi şekilde yapılmasını  gerektirmez.
İnşaat sözleşmesinde taraflar birden çoksa kural olarak sözleşmenin  tadili için tarafların birlikte hareket etmesi gerekir. Bir kısım  sözleşmelere ise iş sahibi ve müteahhit ile iş sahibini finanse eden  üçüncü bir kişi katılmaktadır. Bu tür sözleşmelere ise SSK ca finanse  edilen yapı kooperatiflerinde rastlanmaktadır. SSK sözleşmeye finanse  eden sıfatıyla katılmakta,iş sahibinin bütün haklarını kullanmaktadır.  Böyle düzenlenmiş üçlü sözleşmenin koşullarının tadili ancak üçlü irade  ile sağlanabilir. Uygulamada üçlü sözleşme dışında iş sahibinin  müteahhide ilave ödemeler yapmayı kabulüne dair ikili sözleşme ana  sözlemeye ek niteliktedir ve SSK' yı bağlamaz ise de iş sahibinin üçlü  sözleşmede kararlaştırılan bedel dışında ödeme yapma taahhüdü kendisini  bağlayıcı ve geçerlidir. Buna karşın üçlü sözleşmede kararlaştırılan  örneğin; inşaat süresi, inşaatın fenni koşulları veya bedelinin  ödenmesine yönelik hükümler ile müteahhidin temerrüdüne ait  kararlaştırılan tazminat ve cezaların ikili sözlemeyle değiştirilmesi  olanaksız ve hukuken geçersizdir.
B-KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMELERİNİN TADİL ŞEKİL VE İSPATI
Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin noterlerde resmi şekilde yapılması  geçerlilik koşuludur. Resmi şekilde düzenlenen bir sözleşmenin tadiliyle  sözleşmede bulunmayan ve sözleşme hükümlerini tamamlayan tadili  derecede yeni hükümler getiren ek anlaşmalar birbirinden ayrıdır.
1-Yazılı şekle tabi bir sözleşmenin tadili de kural olarak yazılı olur.
2-Yazılı sözleşmenin esaslı unsurlarını değiştirmeyen mütemmim cüz ve  feri nitelikte yeni şartlar getiren sözleşmelerde şekil: Yazılı bir  sözleşmenin esaslı hükümlerini tadil edici olmayıp, asıl sözleşmede  bulunmayan, tamamlayıcı ve ikinci derecede önemli yeni hükümler getiren  ek sözleşme niteliğindeki anlaşmaların maddi hukuk yönünden yazılı  yapılması gerekmez,sözlü de yapılsa geçerlidir .Sözlü anlaşmaların  varlığının ispatı HUMK 288 madde koşullarına tabi olup yazılı belge ile  kanıtlanması gerekir. Ek sözleşmelerin varlığında ittifak edilip  içeriğinde çıkan uyuşmazlık şahitle ispatlanmalıdır.
3-Resmi şekle tabi sözleşmelerin tadilinin şekli:Kay karşılığı inşaat  sözleşmeleri noterde resmi düzenleme şeklinde yapılmaktadır. Sözleşmenin  hükümlerini değiştiren veya ortadan kaldıran tadil sözleşmelerinin  resmi düzenleme şeklide yapılması geçerlilik koşuludur. Sözleşmenin  esaslı unsurları dışında sözleşmeyi tamamlayıcı veya feri nitelikteki  hükümler getiren ek sözleşme niteliğindeki tadilatın resmi veya yazılı  bir şekilde yapılması gerekmez. Fakat ispat hukuku yönünden kanıtının  yazılı olması gerekir.
4-Sözleşmenin tapuda yapılan kat irtifakı ile tadil edilmesi: Taraflar  sözleşmede kararlaştırdıkları paylaşıma ilişkin hükümleri kat irtifakı  kurulurken değiştirebilirler. Değişikliği meydana getiren kat  irtifakının tarafların ortak oyu ve iradeleriyle kurulması gerekir. Bu  durumda sözleşmedeki inşaatın paylaşımına dair esaslı unsur, tapuda  memur huzurunda yapılan resmi akit ile tadil edilmiş olur.
Uygulamada sık rastlanan bir örnek:Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin  yapılmasından sonra müteahhit tarafından durumuna uygun şekilde yapılan  veya yaptırılan projeye göre arsa sahibinin veya vekilinin tapuda  kurduğu kat irtifakına taraflarca itiraz edilmedikçe kat irtifakına konu  olan proje ile sözleşmedeki inşaat veya paylaşım koşulu tadil edilmiş  sayılır.
KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMELERİNDE İNŞAAT ÖNCESİ PAY DEVRİ İLE İLGİLİ UYUŞMAZLIKLAR
A- Arsa sahibi tarafından müteahhide pay devrinin tapuda satış şeklinde  verilmesi ve sonuçları:Kural olarak;sözleşmede peşinen verilmesi gereken  arsa payı sözlemenin imzalanmasından sonra arsa sahiplerince müteahhide  geçirileceği kabul olunur.
1-Sözleşme öncesinde taşınmazın veya payının tapuda satış şeklinde  müteahhide intikal ettirilmesi:Arsa sahibi üzerinde inşaat yapılacak  arsanın tamamını veya payını müteahhide geçirmiş ve bu intikal satış  şeklinde olmuş olabilir . Bu işlemden sonra aynı taraflar ve aynı  taşınmazla ilgili olarak kat karşılığı sözleşme yapılmış olması sözleşme  ile tapudaki işlem arasında bağlantının varlığının kabulünü gerektirir.
2-Sözleşmeden sonra taşınmazın tapuda müteahhide satış şeklinde intikal  ettirilmesi: Taraflar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesinin  yapılmasından sonra, arsa sahibi tarafından edim borcu olan taşınmazın  müteahhide intikali tapuda çoğu kez satış suretiyle ferağ şelinde  yapılmaktadır.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden önce veya sonra taşınmazın  müteahhide bir bedel gösterilmek suretiyle yapılan satış vaadinin inşaat  sözleşmesiyle bağlantılı olduğu yargıtayca kabul edilmiştir. 
B-MÜTEAHHİDE DEVREDİLECEK ARSA PAYI KARŞILIĞI TEMİAT VERİLMESİ 
Uygulamada arsa payı inşaatın tamamlanması üzerine veya inşaatın belli  aşamalara ulaşması ile peyderpey müteahhit veya müteahhidin göstereceği  kişi adına tapuda intikal ettirilmektedir. Arsa sahibi kendi yararı  yönünden ancak müteahhide düşecek inşaat payı oranında arsa payını  müteahhide devretmelidir. İşte bu payın veya arsanın tamamının inşaat  öncesi müteahhide devri kabul edilmiş ise o takdirde devredilen arsa  veya payı değerinde ve inşaatın tamamlanmasının güvencesi olarak arsa  sahibine teminat verilmesi aynı anda ve birlikte olması gerekir Aslında  teminatını hazırlamayan veya devredilecek payı üzerinde ipotek konulması  işlemine yanaşmayan müteahhidin arsa payının devrini istemeye hakkı  yoktur. Bu durumda sözleşmede kararlaştırılan teminatla ilgili edimini  ifaya hazır olduğunu bildiren arsa sahibini pay devrine davet etmek  suretiyle temerrüde düşüren müteahhidin seçimlik üç hakkı vardır.
-aynen ifa
-tazminat
-akdin feshi
C-İŞİN YAPILMASINA İLİŞKİN VERİEN TEMİNAT
Müteahhit tarafından yüklenilen işin yapılması veya ayıpsız ve noksansız  teslimine yönelik teminat verilmesi sözlemede kararlaştırılabilir. Bu  teminatın cezai şart niteliğinin açıkça anlaşılmadığı durumlarda ancak  işin yapılması, noksan veya ayıplı yapılmasından doğan zararı güvenceye  aldığı kabul edilir ve teminatı zarardan fazlası müteahhide iade edilir.
Sözleşme veya eki şartnamede teminatın cezai şart olarak anlaşıldığı  durumlarda verilme nedeni olan sözleşmeye aykırı davranışın  gerçekleşmesi halinde zarar doğmasa dahi teminat iş sahibi tarafından  paraya çevrilir ve irad kaydolunur. Yani müteahhidin borcuna mahsup  edilmez. Ancak gerçekleşmeyen iş nedeniyle iş sahibinin doğa zararı ceza  niteliğindeki teminattan mahsup edilir.
***2886 sayılı Devlet İhale Kanununa göre yaptığı sözleşmeler nedeniyle  alınan kesin teminatlar D.İ.K 62.md. Hükmünce cezai şart niteliğindedir.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle inşaatı yapmayı yükümlenen  müteahhidin hakkında üçüncü şahıslarca yapılan icra takipleri sonucunda  borçlarını ödemede acze düşmesi halinde arsa sahibinin müteahhitten  inşaatı tamamlayabileceğine ilişkin teminat isteme hakkı doğar. Bu  teminat müteahhitçe verilmediği takdirde arsa sahibi temerrüde düşürülen  müteahhit hakkında akdi fesihte haklı sayılır.
İnşaata başlamadan taraflar arasında doğan uyuşmazlık nedeniyle  taraflardan birinin akdi feshi halinde taraflar sözleşme nedeniyle  yekdiğerinden aldıklarını iadeyle yükümlü olduklarından inşaat yapılacak  arsa üzerindeki binayı yıkan ve enkazını alan müteahhidin sözleşmenin  feshi halinde enkaz bedelini de haksız iktisap kurallarına göre arsa  sahiplerine iade etmesi gerekir.
İNŞAAT HAZIRLIKLARI
A-ÜZERİNDE İNŞAAT YAPILACAK ARSANIN İŞ SAHİBİ TARAFINDAN İNŞAATA ELVERİŞLİ OLARAK TESLİMİ
Gerek bedeli karşılığı iş sahibi adına yapılacak inşaata ait sözleşmeler  gerekse kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde müteahhidin inşaata  başlayabilmesi için iş sahibi tarafından üzerine inşaat yapılacak  arsanın inşaata elverişli ve ayıpsız bir şekilde müteahhide teslimi  gerekmektedir. Yer teslimi iş sahibinin öncelikli edim borcudur.
Sözleşmeye konu inşaatın yapılacağı taşınmaz üzerinde bina bulunması ve  binada kiracı bulunması durumunda sözleşmelerinde aksine bir hüküm  bulunmadıkça arsa sahibi binadaki kiracının tahliyesini sağlamak ve  binayı yıkmak suretiyle arsa halinde yükleniciye teslim etmekle  yükümlüdür. Uygulamada sözleşmelerde binanın yıkımı ve enkazın  kaldırılmasını müteahhit üstlenmektedir. Bu durumda taşınmazın binalı  veya boş olarak müteahhide teslimi ile arsa sahibi edimini ifa etmiş  olur. Kararlaştırılan koşullarla üzerinde inşaat yapılacak taşınmazın  müteahhide teslim edilmemiş olması arsa sahibini sorumlu kılar. İnşaat  sözleşmelerinde konu olan taşınmazın üzerinde inşaat yapılmasında yasal  bir mani bulunmamalıdır.
B-İMAR DURUMUNA VE SÖZLEŞMEYE UYGUN ŞEKİLDE İNŞAATIN PLAN VE PROJELERİNİN YAPILMASI 
1-İŞ SAHİBİ ADINA BEDELİ KARŞILIĞI YAPILAN İNŞAATLARDA ÖN HAZIRLIK  YÜKÜMLÜLÜĞÜ:İnşaatın teknik yönden hazırlığı belediyeden imar durumunun  alınması ile başlar. Üzerinde inşaat yapılacak arsanın imar durumuna  uygun şekilde projelendirilip, planların belediyece onaylanması arsa  sahibinin veya vekilinin talebi ile gerçekleşir. Bu suretle üzerinde  inşaat yapılacak arsanın imar durumunun alınması, plan projelerin  belediyeden onaylatılması ve inşaat ruhsatının alınması mülkiyet hakkı  ile bağlantısı nedeniyle arsa sahibinin yetkisinde ve yükleniminde olan  işlerdendir.
İş sahibi ile müteahhit arasındaki sözleşmede aksine bir hüküm yoksa iş  sahibi yükümlülüğündeki bu belgeleri müteahhide vermede uzunca bir süre  geçirirse ve temerrüde düşerse süre uzatımı ile telafi edilemez. İş  sahibinin bu tutumu ağır kusur olarak kabul edilir. Müteahhit bu durumda  akdi feshedebilir.
İş sahibi bu yükümlülüğünü yerine getirmeden müteahhidin işe başlamasını veya ruhsatsız projesiz işe devam etmesini isteyemez.
Taraflar arasında akdedilen inşaat sözleşmesine konu işin imar kanununa  aykırı ise sözleşme batıldır, taraflar bu sözleşmedeki yükümlülükleriyle  bağlı değildirler. Ancak sözleşmeye konu olan işin yapılması mümkün  olup feri nitelikte bir kısım eklentilerin yapımı yasal nedenlerle  olanaksız ise sözleşmenin yalnız bu hükmü geçersiz olur ve sözleşmenin  esasına ait işin ifasını engellemez.
Taraflar sözleşmesinde inşaatla ilgili projenin yapılması onaylatılması  ve inşaat ruhsatı alınması yükümlülüğünün müteahhide ait olabileceğini  kararlaştırabilirler. Bu takdirde iş sahibi müteahhide vekaletname  vermesi gerekir. Sözleşmedeki bu hüküm ve iş sahibi tarafından  vekaletnamenin verilmiş olması halinde müteahhit inşaat ön  hazırlıklarının yapılmasındaki kendi ihmal ve kusurundan sorumludur.
2-KAT KARŞILIĞI YAPILAN İNŞAATLADA ÖN HAZIRLIK YÜKÜMLÜLÜĞÜ:Bu  sözleşmelerde genel olarak arsa sahibi müteahhide verdiği arsa  karşılığında anahtar teslimi bağımsız bir bölüme sahip olmayı amaçlar Bu  yüzden sözleşmede arsa sahibi için özel yükümlülükler  kararlaştırılmadıkça inşaat için gereken her türlü ön hazırlık ve  giderleri müteahhide aittir. Yani müteahhit imar durumunun alınması için  belediyeye ödenmesi gereken harçlar,plan ve projelerin yapılması gideri  ile onay harcından ve inşaat ön hazırlığında yapılacak resmi ve özel  her türlü giderlerden sorumludur. Ancak arsa sahibi inşaatın resmi  işleri için müteahhide yetkisini vermek veya gereken yer ve zamanda bu  yetkiyi kullanmak yükümlülüğündedir. Uygulamada arsa sahiplerince  müteahhide inşaatla ilgili resmi işlemleri yürütebilmek için vekaletname  verilmekte ve vekaletname verilmesi hususu sözlemede de yer almaktadır.  Sözleşmede karalaştırılan vekaletnamenin verilmemesi tek başına akdin  ihlali ve fesih nedeni olamaz. Vekaletnameye konu olan yetkilerin  istenildiğinde bizatihi arsa sahibince kullanılması suretiyle resmi  işlemlerin yürütülebildiği sürece işin aksatılmadığı durumlarda  vekaletnamenin verilmemesi akdin feshini gerektiren önemli bir ihlal  sayılmaz. Ancak vekaletname vermediği gibi talep edilen yetkisini  yerinde ve zamanında kullanmaktan kaçınan ve bu konuda çekilen ihtarla  temerrüde düşen arsa sahibi hakkında müteahhit BK 106/2 hükmüne  dayanarak akdi haklı olarak feshedebilir.
Verilecek vekaletname ile arsa üzerinde müteahhidin inşaat yapabilmesi  için gerekli resmi işlemleri takibe ve ruhsatları almaya yetkili  kılınması amaçlanmaktadır. Çoğunlukla vekaletnamede müteahhide proje  tadili yapmaya ve onaylatmaya olanak veren yetki de verilmektedir.  Tarafların ortak kabulleri sonucu doğan proje yine ortak muvaffakatları  ile değiştirilebilir. Kural olarak bu tür verilen vekaletnamelerdeki  proje tadil yetkisinin tarafların ortak rızaları ile yapılan proje  değişikliğinin onaylatılmasında kullanılacağının kabulü gerekir.                                    Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir : 
"Arsa Karşılığı Kat Yapım Sözleşmelerinde Şekil Ve Akdin Geçerliliği  Koşulları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Figen Akdoğan'e aittir  ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi  (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder