Türk gayrimenkul şirketlerine ortaklık teklifleri yağıyor
Türk gayrimenkul şirketlerine ortaklık teklifleri yağıyor
Serdar İnan, "Gelen görüşme taleplerinden hepsini karşılamaya çalışırsak neredeyse iş yapamaz duruma geleceğiz" derken, Varlıbaş yabancılarla masada olduklarını açıkladı.
Son zamanlarda hızla gelişen gayrimenkul sektörü yabancı firmaların ilgi alanına girdi. Gelişen ekonomi kadar Dubai'i aratmayacak nitelikte yapılan projeler, 400 milyar Dolarlık kentsel dönüşüm, 2B ve yabancılara satışın önünün açılması Türk gayrimenkul firmalarına olan ilgiyi artırdı. Türkiye pazarına girmek isteyen firmalar Türk inşaatçılara ortaklık talepleri ile geliyor.
Hemen hemen sektörde söz sahibi her firmaya teklifler gelirken, İnanlar İnşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan, "Gelen görüşme taleplerinden hepsini karşılamaya çalışırsak neredeyse iş yapamaz duruma geleceğiz" dedi.
Dışarıdaki yatırımcının Türkiye'de iş yapma arzusunun daha fazla görmeye başladıklarını dile getiren Varlıbaş, "Gayrimenkul konusunda ortak projeler yapmak istiyorlar. Türkiye'nin ekonomik ve siyasi istikrar yapısı da bu süreçte etkili oldu. Çünkü Türkiye'nin sağlıklı bir liman oluşu, artık dünyanın birçok firmasının gözünden kaçmıyor. Şu anda yatırım yapılabilir ülkeler arasında Türkiye önemli bir ülke onun için yatırımcıların Türkiye'de iş yapma arzusu eskiye göre daha fazla."
Gayrimenkul sektöründe reklam değerlerinin oldukça yüksek olduğunu belirten Varlıbaş, dünyada bu alanda bilinen firmalarından biri haline geldiklerini kaydederek, "Dünyada ödül almış projeleri yaptık. Dünyada Galatasaray Stadı gibi bir stadı hiç yapılmayan en kısa sürede tamamlamış bir şirket.
Ayrıca adliye sarayları gibi kamu binalarının zamanından önce bitirilmesi gibi bizim firma olarak marka değerimizin yüksek olmasını sağladı. Hasılat paylaşım modellerinde Uphill Court'tan sonra Varyap Meridian projesi, şimdide Gap İnşaat'la birlikte yaptığımız Metropol İstanbul projeleri ile de dünya gayrimenkul sektörünün ilgisini çekiyoruz. Hatta dünyada ki gayrimenkul şirketleri bize gıpta ile bakıyorlar. Ve bizimle birlikte üçüncü ülkelerde ve kendi ülkelerinde de bu projeleri hayata geçirmek istiyorlar. Bizim böyle bir firma olmamız ve ülke ekonomisinin iyi olması birlikte iş yapma arzusunu daha da artırıyor" dedi.
Kendilerine gelen tekliflerin birlikte proje yapmak ve var olan projelere ortak olmak şeklinde teklifler geldiğini aktaran Varlıbaş, ağırlıklı olarak Suudi Arabistan, Katar ve Kuveyt gibi körfez ülkelerinden telifler geldiğini kaydetti. Şu anda birkaç firmayla masada olduklarını anlatan, yakın zamanda sürecin netlik kazanacağını söyleyen Varlıbaş, "Çünkü devam eden projelerimize ve bası arsalarımızda geliştirmek istediğimiz projelerde bizimle hareket etmek istiyorlar. O yüzden yakın zamanda bir anlaşma olacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
Mütekabiliyet, kentsel dönüşüm ve 2B'nin ciddi bir hareketlilik yaratacağını aktaran Dumankaya, "Bunun siyasilerin çok iyi değerlendirmesi gerekir. Ancak Türkiye'nin birinci önceliği afetten koruma için çok ciddi finansman modelleri geliştirmesi gerekiyor. Bu nedenle yabancıyla ortaklık konusunda kolaylaştırıcı politikaların geliştirilmesi lazım.
Tanıtım atağı gerekiyor. 20 yıl boyunca sadece dönüşüm için her yıl 45 milyar TL'ye ihtiyacımız var. Bu sadece minimum inşaat standartlarına göre yapılan bir konut için. Bu rakamın hepsinin iç kaynaktan sağlanması zor. İç kaynakla 15-20 milyar TL gelse bu sadece yarısı eder. Demek ki çok ciddi bir dış kaynak ihtiyacına var. Bunu ne kadar hızlı yaparsak depreme karşı hazırlığımızı da daha çabuk yapmış oluruz" dedi.
Bunlardan dolayı Türkiye bu günlerde çok popüler. Bu nedenle 2005 yılından beri olan hareketlenme bu yıl pik yaptı. Neredeyse her hafta bir iki görüşme yapıyorum. Genelde Dubai, Katar gibi yüzde 70'i Arap dünyasından firmalarla görüşmeler yapıyorum. Her gelen randevuya cevap versek nerdeyse iş yapamaz duruma gelecek durumdayım. Ancak İstanbul'da proje geliştirecek alan yok. Çünkü mülkiyet ve imar sorunları sıkıntı yaratıyor.
Çünkü 1-2 yıl çalışarak ancak bir arsayı imara hazır hale getirebiliyoruz. Çok dolaşan var ama sonuca ulaşan az bu bürokratik engeller yüzünden. Yeni İstanbul eğer bu mülkiyet ve imar sorunlarından arındırılarak doğru imar planları yapılırsa 10 yıl içinde 1 trilyon dolar para girişi sağlanabilir. Türkiye çapında kentsel dönüşüm için 400 milyar dolara ihtiyaç var. Bu parayı Türkiye içinde bulmak mümkün değil, mutlaka yabancı kaynağa ihtiyaç var" dedi.
Bunlar hem ülkem adına hem de Dap Yapı adına gurur verici. Çünkü o zaman ne kadar doğru yolda olduğumuzu ne kadar güzel projelere imza attığımızı çok iyi görebiliyoruz."Gel en tekliflerden ikisine sıcak baktıklarını dile getiren Ziya Yılmaz, bu durumu konuşmak üzere Katar'a gideceğini söyledi. Aslında hızlı karar alıp hızlı hareket ettikleri için ortaklığa sıcak bakmadıklarını anlatan Yılmaz,"İran'ın en büyük bankasından bir yıl önce ortaklık teklifi geldi. Ancak o zamanki konjonktürden dolayı bunun üzerinde durmadık. Fakat Türkiye'ye kalıcı bir yatırımcı gelecekse bu ortaklıklara kapalı olmayız" dedi.
Buna ilaveten rezidans, otel, AVM, performans sanatları merkezi ve ofis fonksiyonlarından oluşan Zorlu Center'in belirli bir fonksiyonu veya alanına ya da Zorlu Levent'e yönelik spesifik ilgi ile yaklaşan çok sayıda yerli ve yabancı firma var" dedi. Bu ilginin, Zorlu Center projesi ile gayrimenkul sektörüne giriş yaptıkları günden beri devam ettiğini kaydeden Even şu değerlendirmeyi yaptı:
"Yabancı yatırımcı veya finansal kuruluşlardan gelen ilgide öncelikle Türkiye'nin ekonomik performansının önemli rolü var. Ulusal ekonomik büyüme istatistiklerine ilaveten, İstanbul'un tüm araştırmalarda gayrimenkul yatırımları açısından en cazip şehirlerden biri olarak lanse edilmesi de çok dikkat çekici. Bu sonuçlarda, İstanbul'un demografik özellikleri, ekonomik büyümedeki payı kadar uluslararası şirketleri bölgesel merkez seçiminde öne çıkması, turizm potansiyeli, ev sahipliği yaptığı uluslararası organizasyonlar gibi birçok faktör katkı sağlıyor."
Even, birçok uluslararası ödüle layık görülen Zorlu Center ve Zorlu Levent projelerinin kalitesi ve bu projelerin geliştirilmesi ve işletmesi için Raffles, HBA, Nederlander gibi alanında küresel çapta başarılara sahip firmalar ile çalışmasının da gösterilen ilginin başlıca nedenleri olduğunu belirtti.
Son zamanlarda hızla gelişen gayrimenkul sektörü yabancı firmaların ilgi alanına girdi. Gelişen ekonomi kadar Dubai'i aratmayacak nitelikte yapılan projeler, 400 milyar Dolarlık kentsel dönüşüm, 2B ve yabancılara satışın önünün açılması Türk gayrimenkul firmalarına olan ilgiyi artırdı. Türkiye pazarına girmek isteyen firmalar Türk inşaatçılara ortaklık talepleri ile geliyor.
Hemen hemen sektörde söz sahibi her firmaya teklifler gelirken, İnanlar İnşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan, "Gelen görüşme taleplerinden hepsini karşılamaya çalışırsak neredeyse iş yapamaz duruma geleceğiz" dedi.
Varlıbaş: Çıkan yasalar yabancı yatırımcının taleplerini artırdı
Varyap Varlıbaş Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Varlıbaş, mütekabiliyet yasasının çıkmasından sonra Türkiye emlak pazarında bundan sonra büyük gelişmelerin olacağının aşikar olduğunu belirterek, "Çünkü yurtdışından burada yatırım yapmak isteyen yatırımcıların talepleri vardı. Önceden de vardı ancak yasa çıktıktan sonra arttı. Şimdi birçok firmayla görüşmemiz devam ediyor" dedi.Dışarıdaki yatırımcının Türkiye'de iş yapma arzusunun daha fazla görmeye başladıklarını dile getiren Varlıbaş, "Gayrimenkul konusunda ortak projeler yapmak istiyorlar. Türkiye'nin ekonomik ve siyasi istikrar yapısı da bu süreçte etkili oldu. Çünkü Türkiye'nin sağlıklı bir liman oluşu, artık dünyanın birçok firmasının gözünden kaçmıyor. Şu anda yatırım yapılabilir ülkeler arasında Türkiye önemli bir ülke onun için yatırımcıların Türkiye'de iş yapma arzusu eskiye göre daha fazla."
Gayrimenkul sektöründe reklam değerlerinin oldukça yüksek olduğunu belirten Varlıbaş, dünyada bu alanda bilinen firmalarından biri haline geldiklerini kaydederek, "Dünyada ödül almış projeleri yaptık. Dünyada Galatasaray Stadı gibi bir stadı hiç yapılmayan en kısa sürede tamamlamış bir şirket.
Ayrıca adliye sarayları gibi kamu binalarının zamanından önce bitirilmesi gibi bizim firma olarak marka değerimizin yüksek olmasını sağladı. Hasılat paylaşım modellerinde Uphill Court'tan sonra Varyap Meridian projesi, şimdide Gap İnşaat'la birlikte yaptığımız Metropol İstanbul projeleri ile de dünya gayrimenkul sektörünün ilgisini çekiyoruz. Hatta dünyada ki gayrimenkul şirketleri bize gıpta ile bakıyorlar. Ve bizimle birlikte üçüncü ülkelerde ve kendi ülkelerinde de bu projeleri hayata geçirmek istiyorlar. Bizim böyle bir firma olmamız ve ülke ekonomisinin iyi olması birlikte iş yapma arzusunu daha da artırıyor" dedi.
Kendilerine gelen tekliflerin birlikte proje yapmak ve var olan projelere ortak olmak şeklinde teklifler geldiğini aktaran Varlıbaş, ağırlıklı olarak Suudi Arabistan, Katar ve Kuveyt gibi körfez ülkelerinden telifler geldiğini kaydetti. Şu anda birkaç firmayla masada olduklarını anlatan, yakın zamanda sürecin netlik kazanacağını söyleyen Varlıbaş, "Çünkü devam eden projelerimize ve bası arsalarımızda geliştirmek istediğimiz projelerde bizimle hareket etmek istiyorlar. O yüzden yakın zamanda bir anlaşma olacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
Dumankaya, yabancılarla işbirlikleri artacak
Ölçeklerin büyümesi ile bu konunun çok konuşulduğunu aktaran Dumankaya Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya ancak işbirliğinin ise çok az sayıda projede gerçekleştiğini söyledi. Firma olarak kendilerinin de bu tarz görüşmeler yaptığını anlatan Dumankaya, "O günkü şartlarda bir araya gelinmedi. Çünkü belli bir kar paylaşımı olduğu için pek yanaşılmadı. Ancak bundan sonraki süreçte özellikle kentsel dönüşümle birlikte bu işbirliklerine sıcak bakmak gerekiyor. Çünkü firmaların kentsel dönüşümde aktif olması için bu işbirlikleri gerekebilir" dedi.Mütekabiliyet, kentsel dönüşüm ve 2B'nin ciddi bir hareketlilik yaratacağını aktaran Dumankaya, "Bunun siyasilerin çok iyi değerlendirmesi gerekir. Ancak Türkiye'nin birinci önceliği afetten koruma için çok ciddi finansman modelleri geliştirmesi gerekiyor. Bu nedenle yabancıyla ortaklık konusunda kolaylaştırıcı politikaların geliştirilmesi lazım.
Tanıtım atağı gerekiyor. 20 yıl boyunca sadece dönüşüm için her yıl 45 milyar TL'ye ihtiyacımız var. Bu sadece minimum inşaat standartlarına göre yapılan bir konut için. Bu rakamın hepsinin iç kaynaktan sağlanması zor. İç kaynakla 15-20 milyar TL gelse bu sadece yarısı eder. Demek ki çok ciddi bir dış kaynak ihtiyacına var. Bunu ne kadar hızlı yaparsak depreme karşı hazırlığımızı da daha çabuk yapmış oluruz" dedi.
İnanlar: Haftada bir-iki görüşme yapıyoruz
2005 yılından bu yana yabancıların Türkiye'ye önem vermeye başladığını aktaran İnanlar Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan, son bir yılda bu ilginin daha da arttığını söyledi. İki ayrı şehir projesi, 2B, Kentsel Dönüşüm ve Mütekabiliyet gibi yasalarla birlikte sektörde büyük hareketlenme başladığını anlatan İnan, "Bu hem bu kanunların yurtdışına verdiği imaj, hem Türkiye'nin gelişmesi hem de Arap Baharı ve batıdaki krizin etkilerinden kaynaklanıyor.Bunlardan dolayı Türkiye bu günlerde çok popüler. Bu nedenle 2005 yılından beri olan hareketlenme bu yıl pik yaptı. Neredeyse her hafta bir iki görüşme yapıyorum. Genelde Dubai, Katar gibi yüzde 70'i Arap dünyasından firmalarla görüşmeler yapıyorum. Her gelen randevuya cevap versek nerdeyse iş yapamaz duruma gelecek durumdayım. Ancak İstanbul'da proje geliştirecek alan yok. Çünkü mülkiyet ve imar sorunları sıkıntı yaratıyor.
Çünkü 1-2 yıl çalışarak ancak bir arsayı imara hazır hale getirebiliyoruz. Çok dolaşan var ama sonuca ulaşan az bu bürokratik engeller yüzünden. Yeni İstanbul eğer bu mülkiyet ve imar sorunlarından arındırılarak doğru imar planları yapılırsa 10 yıl içinde 1 trilyon dolar para girişi sağlanabilir. Türkiye çapında kentsel dönüşüm için 400 milyar dolara ihtiyaç var. Bu parayı Türkiye içinde bulmak mümkün değil, mutlaka yabancı kaynağa ihtiyaç var" dedi.
Katar'dan İtalya'ya kadar teklif alıyoruz
Özellikle Dap Dalgakule ve Tango'dan sonra çok daha yoğun teklifler almaya başladıklarını anlatan Yılmaz şöyle konuştu:"Rusya'dan, Türk Cumhuriyetleri, Katar ve İtalya'ya kadar birçok ülkeden teklifler geliyor. İtalyan'dan birçok mimar gurubu geldi. Bunlar özellikle projelerin tasarımlarında bizde görev istediler. Bu projeyi önce Dubai'da düşündüler sonra Türkiye'de olduğunu ve rezidans olduğunu görünce çok şaşırdılar.Bunlar hem ülkem adına hem de Dap Yapı adına gurur verici. Çünkü o zaman ne kadar doğru yolda olduğumuzu ne kadar güzel projelere imza attığımızı çok iyi görebiliyoruz."Gel en tekliflerden ikisine sıcak baktıklarını dile getiren Ziya Yılmaz, bu durumu konuşmak üzere Katar'a gideceğini söyledi. Aslında hızlı karar alıp hızlı hareket ettikleri için ortaklığa sıcak bakmadıklarını anlatan Yılmaz,"İran'ın en büyük bankasından bir yıl önce ortaklık teklifi geldi. Ancak o zamanki konjonktürden dolayı bunun üzerinde durmadık. Fakat Türkiye'ye kalıcı bir yatırımcı gelecekse bu ortaklıklara kapalı olmayız" dedi.
Zorlu Gayrimenkul: 14 ülkeden teklif aldık
Zorlu Gayrimenkul olarak hem geliştirmekte oldukları Zorlu Center ve Zorlu Levent projeleri için hem de potansiyel yeni işbirliği fırsatları için yerli ve yabancı firmalardan teklifler aldıklarını söyleyen Zorlu Gayrimenkul Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Even, "Aralarında Amerika, Rusya, İngiltere, Almanya, İspanya, Portekiz, Azerbaycan'ın yanı sıra bazı Balkan, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin de yer aldığı 14 ülkeden birlikte proje geliştirmek, ortaklık, tesis işletme, varlık yönetimi, fon oluşturma gibi çeşitli iş modelleri için davet aldık.Buna ilaveten rezidans, otel, AVM, performans sanatları merkezi ve ofis fonksiyonlarından oluşan Zorlu Center'in belirli bir fonksiyonu veya alanına ya da Zorlu Levent'e yönelik spesifik ilgi ile yaklaşan çok sayıda yerli ve yabancı firma var" dedi. Bu ilginin, Zorlu Center projesi ile gayrimenkul sektörüne giriş yaptıkları günden beri devam ettiğini kaydeden Even şu değerlendirmeyi yaptı:
"Yabancı yatırımcı veya finansal kuruluşlardan gelen ilgide öncelikle Türkiye'nin ekonomik performansının önemli rolü var. Ulusal ekonomik büyüme istatistiklerine ilaveten, İstanbul'un tüm araştırmalarda gayrimenkul yatırımları açısından en cazip şehirlerden biri olarak lanse edilmesi de çok dikkat çekici. Bu sonuçlarda, İstanbul'un demografik özellikleri, ekonomik büyümedeki payı kadar uluslararası şirketleri bölgesel merkez seçiminde öne çıkması, turizm potansiyeli, ev sahipliği yaptığı uluslararası organizasyonlar gibi birçok faktör katkı sağlıyor."
Even, birçok uluslararası ödüle layık görülen Zorlu Center ve Zorlu Levent projelerinin kalitesi ve bu projelerin geliştirilmesi ve işletmesi için Raffles, HBA, Nederlander gibi alanında küresel çapta başarılara sahip firmalar ile çalışmasının da gösterilen ilginin başlıca nedenleri olduğunu belirtti.
Yorumlar