2012'de gayrimenkul ve araba satanlar Maliye'nin takibinde
2012'de gayrimenkul ve araba satanlar Maliye'nin takibinde
2012 bütçe açığının öngörülenin üzerinde çıkacak olması Maliye'yi bir takım ek tedbirler almaya yönlendirdi. Bu bağlamda ÖTV oranlarında ve tapu harçlarında artış, elektrik ve doğal gaza yapılan zam, alınan ilk tedbirler olarak göze çarpıyor.
Hem bütçe açığını azaltmak hem de 2013 vergi gelirlerini artırmaya yönelik yapılan diğer bir çalışma da geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi kira geliri elde edenlerin ve gayrimenkul alım satımı yapanlar ile birden fazla araç alım satımı yapanların takibi.
Başka bir deyişle, 2012 yılında gayrimenkul ve otomobil alım satımı yapanlar ile kira geliri elde edenler mercek altında.
Biz de hedef kitle içinde yer alanlardan kimlerin beyanname verip vergi ödemesi gerektiğini hatırlatalım istedik.
OTOMOBİL ALIM SATIMI YAPANLARVergi Kanunlarına göre, ticari faaliyet kapsamına giren bir işlemin aynı yıl içerisinde birden fazla veya aynı işlemin birbirini izleyen yıllarda yapılması o faaliyetin sürekli olarak yapıldığı şeklinde değerlendiriliyor.
Bu bağlamda yıl içinde birden fazla araç alım satımı yapanların, bu alım satımdan elde ettikleri kazancın ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekiyor.
GAYRİMENKUL ALIM SATIMI YAPANLARGerçek kişiler tarafından yapılan gayrimenkul (ev, işyeri, arsa, arazi) satışından elde edilen kazançlar, vergilendirme açısından iki şekilde değerlendiriliyor. Duruma göre ya ticari kazanç ya da değer artış kazancı kabul ediliyor. Gayrimenkul satışının devamlılık arz etmesi ve ticari bir organizasyon içinde sürdürülmesi halinde elde edilen kazanç, ticari kazanç olarak vergilendiriliyor. Gayrimenkulün devamlılık arz etmemek ve ticari bir organizasyon dahilinde yapılmamak koşuluyla satılmasından elde edilen kazanç ise değer artış kazancı sayılıyor.
İvazsız (bedelsiz) olarak iktisap edilenler hariç olmak üzere, gayrimenkulün iktisap tarihinden itibaren beş yıl içinde elden çıkarılmasından sağlanan kazancın istisna tutarını (2012 yılı için 8 bin 800 lira) aşması halinde beyan edilmesi ve aşan kısım üzerinden gelir vergisi ödenmesi gerekiyor.
Gayrimenkul alım satımının, otomobil alım satımı ile ilgili başlık altında yaptığımız açıklamalar çerçevesinde süreklilik arz edecek şekilde yapılması halinde ise elde edilen kazancın ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekiyor.
KİRA GELİRİ ELDE EDENLER
Sadece konut kira geliri elde edip, 2012 yılında elde ettiği konut kira geliri 3 bin lirayı aşanların, elde ettikleri konut kira gelirlerini,
Sadece gelir vergisi tevkifatına (stopaja) tabi işyeri kira geliri elde edip, 2012 yılında elde ettiği işyeri kira tutarı 25 bin lirayı aşanların, elde ettikleri işyeri kira gelirini, Hem konut hem de işyeri kira geliri elde edenlerin ise 2012 yılında elde ettiği konut kira gelirinin istisna tutarını (3 bin lira) aşan kısmı ile işyeri kira gelirleri toplamının 25 bin lirayı aşmış olması halinde, hem konut kira gelirini hem de işyeri kira gelirini, aşmaması halinde ise sadece konut kira gelirini, beyan etmesi gerekiyor.
Şimdilik ön bilgi verdik. Önümüzdeki günlerde, gayrimenkul satış kazançları ve kira gelirlerinin beyanıyla ilgili detayları ele alacağız.
Hem bütçe açığını azaltmak hem de 2013 vergi gelirlerini artırmaya yönelik yapılan diğer bir çalışma da geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi kira geliri elde edenlerin ve gayrimenkul alım satımı yapanlar ile birden fazla araç alım satımı yapanların takibi.
Başka bir deyişle, 2012 yılında gayrimenkul ve otomobil alım satımı yapanlar ile kira geliri elde edenler mercek altında.
Biz de hedef kitle içinde yer alanlardan kimlerin beyanname verip vergi ödemesi gerektiğini hatırlatalım istedik.
OTOMOBİL ALIM SATIMI YAPANLARVergi Kanunlarına göre, ticari faaliyet kapsamına giren bir işlemin aynı yıl içerisinde birden fazla veya aynı işlemin birbirini izleyen yıllarda yapılması o faaliyetin sürekli olarak yapıldığı şeklinde değerlendiriliyor.
Bu bağlamda yıl içinde birden fazla araç alım satımı yapanların, bu alım satımdan elde ettikleri kazancın ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekiyor.
GAYRİMENKUL ALIM SATIMI YAPANLARGerçek kişiler tarafından yapılan gayrimenkul (ev, işyeri, arsa, arazi) satışından elde edilen kazançlar, vergilendirme açısından iki şekilde değerlendiriliyor. Duruma göre ya ticari kazanç ya da değer artış kazancı kabul ediliyor. Gayrimenkul satışının devamlılık arz etmesi ve ticari bir organizasyon içinde sürdürülmesi halinde elde edilen kazanç, ticari kazanç olarak vergilendiriliyor. Gayrimenkulün devamlılık arz etmemek ve ticari bir organizasyon dahilinde yapılmamak koşuluyla satılmasından elde edilen kazanç ise değer artış kazancı sayılıyor.
İvazsız (bedelsiz) olarak iktisap edilenler hariç olmak üzere, gayrimenkulün iktisap tarihinden itibaren beş yıl içinde elden çıkarılmasından sağlanan kazancın istisna tutarını (2012 yılı için 8 bin 800 lira) aşması halinde beyan edilmesi ve aşan kısım üzerinden gelir vergisi ödenmesi gerekiyor.
Gayrimenkul alım satımının, otomobil alım satımı ile ilgili başlık altında yaptığımız açıklamalar çerçevesinde süreklilik arz edecek şekilde yapılması halinde ise elde edilen kazancın ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekiyor.
KİRA GELİRİ ELDE EDENLER
Sadece konut kira geliri elde edip, 2012 yılında elde ettiği konut kira geliri 3 bin lirayı aşanların, elde ettikleri konut kira gelirlerini,
Sadece gelir vergisi tevkifatına (stopaja) tabi işyeri kira geliri elde edip, 2012 yılında elde ettiği işyeri kira tutarı 25 bin lirayı aşanların, elde ettikleri işyeri kira gelirini, Hem konut hem de işyeri kira geliri elde edenlerin ise 2012 yılında elde ettiği konut kira gelirinin istisna tutarını (3 bin lira) aşan kısmı ile işyeri kira gelirleri toplamının 25 bin lirayı aşmış olması halinde, hem konut kira gelirini hem de işyeri kira gelirini, aşmaması halinde ise sadece konut kira gelirini, beyan etmesi gerekiyor.
Şimdilik ön bilgi verdik. Önümüzdeki günlerde, gayrimenkul satış kazançları ve kira gelirlerinin beyanıyla ilgili detayları ele alacağız.
Tespit edilen gelire itiraz
Zorunlu genel sağlık sigortası kapsamına alınıp gelir tespiti için başvuranlar, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları tarafından tespit edilen ve SGK'ya bildirilen; SGK tarafından da genel sağlık sigortalısına tebliğ edilen gelir tespiti kararlarına karşı, tebligatın yapıldığı tarihten itibaren onbeş gün içinde gelir tespitini yapan vakfa yazılı olarak itiraz edilebilirler.
İtirazlar, itirazın vakıf kayıtlarına intikal tarihinden itibaren onbeş gün içinde, heyet tarafından karara bağlanarak alınan karar itirazda bulunan genel sağlık sigortalısına ve SGK'ya bildirilir.
İtiraz, genel sağlık sigortalılığına ilişkin prim tahakkuk ve tahsilat işlemlerini durdurmaz. İtiraz sonucunda prim ödeme yükümlülüğünde değişiklik olması halinde, gerekli iade ve mahsup işlemleri SGK tarafından yapılır.
Zorunlu genel sağlık sigortası kapsamına alınıp gelir tespiti için başvuranlar, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları tarafından tespit edilen ve SGK'ya bildirilen; SGK tarafından da genel sağlık sigortalısına tebliğ edilen gelir tespiti kararlarına karşı, tebligatın yapıldığı tarihten itibaren onbeş gün içinde gelir tespitini yapan vakfa yazılı olarak itiraz edilebilirler.
İtirazlar, itirazın vakıf kayıtlarına intikal tarihinden itibaren onbeş gün içinde, heyet tarafından karara bağlanarak alınan karar itirazda bulunan genel sağlık sigortalısına ve SGK'ya bildirilir.
İtiraz, genel sağlık sigortalılığına ilişkin prim tahakkuk ve tahsilat işlemlerini durdurmaz. İtiraz sonucunda prim ödeme yükümlülüğünde değişiklik olması halinde, gerekli iade ve mahsup işlemleri SGK tarafından yapılır.
Yönetim kurulu üyelerine ücret ödenmesinin şartları var
Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle birlikte birçok konuda kafamız karıştı. Öğrenmek istediğim; şirket yönetim kurulu üyelerine ücret ödenip ödenmeyeceği ve bunun hangi şartlarda olabileceği. Nevin Ş.
6102 sayılı (yeni) Türk Ticaret Kanunu'na göre de yönetim kurulu üyelerine ücret, prim, huzur hakkı, kar payı ve benzeri adlar altında ödeme yapılması mümkün. Ancak bunun için yapılacak ödemelerin tutarının şirket esas sözleşmesiyle veya şirket genel kurul kararıyla belirlenmesi gerekiyor. Bu şekilde bir belirleme yapılmadan herhangi bir ödeme yapılması mümkün değil.
Sağlık nedeniyle tazminatımı alarak işten ayrılabilir miyim?
On yıldır özel sektörde aynı işyerinde çalışmaktayım ve kaynak işi yapıyorum. İki yıl önce açık akciğer ameliyatı geçirdim ve şu anda astım hastasıyım, ayrıca devlet hastanesinden tozlu ve kimyasal ortamlarda çalışamaz raporum var. İşyerimden tazminatımı alarak nasıl ayrılabilirim? E. Erdem
4857 sayılı İş Kanunun 24. maddesinin I-a bendine göre, iş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa, işçi iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir ve kıdem tazminatına hak kazanır. Yaptığınız işin sağlığınız veya yaşayışınız için tehlike arz ettiğine dair doktor raporu alıp, iş sözleşmenizi haklı nedenle feshedebilir ve kıdem tazminatına hak kazanabilirsiniz.
Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle birlikte birçok konuda kafamız karıştı. Öğrenmek istediğim; şirket yönetim kurulu üyelerine ücret ödenip ödenmeyeceği ve bunun hangi şartlarda olabileceği. Nevin Ş.
6102 sayılı (yeni) Türk Ticaret Kanunu'na göre de yönetim kurulu üyelerine ücret, prim, huzur hakkı, kar payı ve benzeri adlar altında ödeme yapılması mümkün. Ancak bunun için yapılacak ödemelerin tutarının şirket esas sözleşmesiyle veya şirket genel kurul kararıyla belirlenmesi gerekiyor. Bu şekilde bir belirleme yapılmadan herhangi bir ödeme yapılması mümkün değil.
Sağlık nedeniyle tazminatımı alarak işten ayrılabilir miyim?
On yıldır özel sektörde aynı işyerinde çalışmaktayım ve kaynak işi yapıyorum. İki yıl önce açık akciğer ameliyatı geçirdim ve şu anda astım hastasıyım, ayrıca devlet hastanesinden tozlu ve kimyasal ortamlarda çalışamaz raporum var. İşyerimden tazminatımı alarak nasıl ayrılabilirim? E. Erdem
4857 sayılı İş Kanunun 24. maddesinin I-a bendine göre, iş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa, işçi iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir ve kıdem tazminatına hak kazanır. Yaptığınız işin sağlığınız veya yaşayışınız için tehlike arz ettiğine dair doktor raporu alıp, iş sözleşmenizi haklı nedenle feshedebilir ve kıdem tazminatına hak kazanabilirsiniz.
Yorumlar