İstanbul-İzmir otobanı güzergâhı değiştirildi

İstanbul-İzmir otobanı güzergâhı değiştirildi

İstanbul-İzmir arasında inşa edilecek otobanın Uluabat Kuş Cenneti’nden geçen kesiminin güzergâhı değiştirildi. Nesli tehlike altındaki türleri korumak için alınan bu karar Türkiye’de bir ilk oldu.


Yaklaşık 10 milyar dolar ile Cumhuriyet tarihinin en büyük yap-işlet-devret projesi olacak Gebze-İzmir Otoyolu ve İzmit Geçişi Projesi’nin çevreye vereceği en büyük zarar,  Bursa Uluabat Kuş Cenneti’nden geçecek kesimiydi.

Mahalli çevreciler ve konuyla ilgili bilim adamlarının endişelerine yer verilen haberde, Türkiye’nin 1994’te imzaladığı Uluslararası Sulak Alanların Korunması (RAMSAR) Sözleşmesi başta olmak üzere projenin 5 ayrı uluslararası taahhüde aykırı olduğu da vurgulanıyordu. Sivil toplum kuruluşlarının baskısı sonucu yolun güzergâhının değiştirildiği açıklandı.

Müjdeli haber, 8 Eylül 2011 günü İstanbul Yeniköy’deki Sait Halim Paşa Yalısı’nda yapılan İzmit Geçiş Köprüsü’nün imza töreninde geldi. Törende,  Japon IHI-ITOCHU Konsorsiyumu, 3 kilometre uzunluğundaki İzmit Geçiş Köprüsü inşaatını üstüne aldı. IHI firması daha önce Galata, Haliç ve Fatih Sultan Mehmet köprülerini yapmıştı. Ayrıca dünyanın en uzun köprüsü olan Japonya’daki Akaşi Köprüsü’nün de yapımını üstlenmişti. Yeni köprü 44 ay sonra tamamlandığında feribotla 45 dakika olan geçiş süresi 6 dakikaya inecek.

Programın ardından Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Uluabat ile ilgili çevresel kaygıların dikkate alınarak güzergâhın gölün kuzeyine, koruma alanı dışına kaydırıldığını ifade etti.

Projeyi yürüten Otoyol Yatırım ve İşletme AŞ Genel Koordinatörü Yavuz Batum ise güzergâh değişikliği ile ilgili detaylar hakkında malumat verdi: “Biz çevre konusunda çok duyarlıyız. Güzergâh boyunca olumsuz etkileri en aza indirmek istiyoruz. Yol boyunca çevre açısından en hassas nokta Uluabat Gölü’ydü. 1990’larda hazırlanan projede güzergâh, gölün güneyinden geçiyordu.

Su toplama havzasında sıkıntılar oluşturma endişesi vardı. Çevre kuruluşları ve paydaşlarla yapılan toplantılarda da bu endişeler dile getirildi. Karayolları da konuya eğildi. Nihai güzergâh onayı yetkisi Karayolları Genel Müdürlüğü’ndeydi. Bu konuda yoğun alternatif çalışmalar yapıldı. Sonuçta Karayolları’nın onayı ile güzergâh gölün güneyinden kuzeyine ve RAMSAR sınırları ile belirlenen koruma havzasının da dışına alındı. Şu an yeni güzergâhla ilgili detay proje çalışmaları devam ediyor. Gölün kuzeyinde yaklaşık 60 kilometrelik bir yol söz konusu.”

Bakan ve otoyolu inşa edecek konsorsiyumun en yetkili ağzından gelen bu açıklama sonucu Uluabat’ta neler kurtuldu? İstanbul’daki toplantıya katılan Bursa merkezli Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği (GÜMÇED) Genel Başkanı Adnan Önürmen, kararı büyük bir sevinçle karşıladıklarını belirtti: “Her an kaybetme endişesi yaşadığımız Apolyont kelebekleri, küçük karabatak, tepeli pelikan, bıyıklı sumru, su samurları ve yöre halkı adına olumlu bir karar alındı. Biz sadece onların sözcülüğünü yaptık. Burada çevre tarihimize geçecek bir gelişme yaşandı.

Otoyol Yatırım ve İşletme AŞ ile Ulaştırma Bakanlığı’nın ben ve benim gibi düşünen insanların uyarılarını dikkate alması, gelecek için olumlu bir misal teşkil etti. Şimdi aynı hassasiyeti, Hersek Burnu ve İznik Gölü için de bekliyoruz. Ancak otoyol baskısından kurtulan gölün kirlilik sorunu devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı bu kirliliği önlemeye davet ediyoruz.”

Uluabat Gölü, Türkiye’nin en geniş nilüfer yataklarına sahip. Sucul bitkiler açısından Türkiye’deki en önemli göllerden biri olan Uluabat’ta ticari öneme sahip turna ve sazan başta olmak üzere 21 değişik balık türü ve kerevit (tatlı su ıstakozu) bulunmakta. Suları mevsime göre 2 ila 4 metre değişiyor ve zengin besleyici maddeler bulunduruyor. Bu sebeple de zengin bir flora ve fauna mevcut. Ayrıca göl çevresinde birçok tarihî ve arkeolojik alan yer alıyor.

Yorumlar

Popüler Yayınlar