Ağaoğlu'ndan Maslak 1453 yorumu!
Ağaoğlu'ndan Maslak 1453 yorumu!
Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Maslak 1453 Projesinin yanlış anlaşıldığını belirterek, insanların yanlış yönlendirildiğini söyledi.
Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Maslak 1453 Projesi'nin yanlış anlaşıldığını belirterek, “Özellikle sosyal medyada çok çarpıtıldı. Ata binişim kıskanıldı. İnsanlar yanlış yönlendirildi. Biz doğaya ve çevreye önem veriyoruz. Ben doğa dostu bir insanım. Bu konuda değil bir ağaç kesmek, yüz binlerce ağaç yetiştirmeye çalışıyoruz” dedi. Ağaoğlu, bütün tepkilere rağmen 15 gün içinde projedeki 2 bin 700 daireyi satışa sunduklarını vurguladı.
MASLAK 1453'TE YANLIŞ ALGILAMA OLDU
Ali Ağaoğlu, 2012 yılının genel değerlendirmesini yaparak 2013 yılı hedeflerini anlattı. Uludağ Ağaoğlu My Mountain Oteli'ndeki toplantıda konuşan Ağaoğlu, bazı sivil toplum örgütleri tarafından tepki alan Maslak 1453 Projesi ile ilgili bilgi verdi. Özellikle sosyal medyada proje ile ilgili doğru olmayan bilgiler yüzünden eleştiriler aldıklarını ifade eden Ağaoğlu, “Maslak 1453 Projesi'ni 15 Eylül’de satışa sunduk. 10 gün içinde 2 bin 200 konut satışını gerçekleştirdik. İşini ve projesini doğru yapanın neler yapılabileceğini gördük. Bu memlekette herkese iş var ama bunun için bir doğru yetmiyor. Yerin doğru olacak, projen doğru olacak, ödeme şartların doğru olacak. Bunları bir araya getirdiğinde Türkiye’nin her döneminde Türk ekonomisinin gücüne gerçekten inanan bir insanım. Maslak 1453 ile yanlış algılama oldu. Özellikle sosyal medyada çok çarpıtıldı. Ata binişim kıskanıldı. İnsanlar yanlış yönlendirildi. Epey tartışma konusu oldu. Buna rağmen, aleyhte kampanyalar yürütülmesine rağmen biz orada 15 gün içinde 2 bin 700 daireyi satışa sunduk. Bu dairelerin 2 bin 200’ünü satıp tahsilatını yaptık. Beni en çok sevindiren olay ise insanların çevreye ve doğaya duyarlı olmasıdır. Buradan alınması gereken en önemli ders bu ama bu duyarlılık yanlış yönlendirilerek, insanlar aldatıldı” dedi.
MASLAK 1453 YORUMU
Maslak 1453 reklamlarında, "Evinizin hemen yakınında böyle orman istemez misiniz?" yazdığını hatırlatan Ağaoğlu, şöyle devam etti:
“Bu ormanın yanında Park Orman ve Fatih Ormanları var. Park Orman senelerdir özel sektörün işletmesinde. Orada bir sürü aktivite yapılabiliyor. Orman Bakanlığı da şehrin yakınlarında bu tür yerlerin insanların kullanımına kent park olarak açılması hedefleri var. Proje sanki ormanın içinde yapılıyor gibi gösterildi. 320 bin ağaç kesiliyormuş izlenimi verildi. Bizim arazimiz 320 dönüm. Burada zaten 320 bin ağaç olmaz. Bu kadar yanlış yönlendirmeye rağmen bu konuda büyük bir başarı yakaladık” dedi.
“DOĞA DELİSİYİM”
Ağaoğlu Grubu olarak doğaya ve çevreye önem verdiklerini ifade eden Ağaoğlu, “Yüz binlerce ağaç dikiyoruz. Ataşehir çorak bir araziydi. Bir tane bile ot yoktu. Orada güzel bir site yaptık. O sitenin içinde binlerce ve yüz binlerce ağaç diktik. Yaptığımız sitelerde bile yeşile büyük değer veriyoruz. Biz doğaya ve çevreye önem veriyoruz. Ben doğa ve hayvan dostu ve delisi bir insanım. Bu konuda değil bir ağaç kesmek, yüz binlerce ağaç yetiştirmeye çalışıyoruz. Projeyi yaptığımız yer, İstanbul’un senelerdir döküm alanı olan bir yerdi. Ağaca değer veren bir grubuz” şeklinde konuştu.
“Ekonomide 2 kere 2 her zaman dört değildir” diyen Ağaoğlu, “Bizim bu kampanyalarımızdan sonra diğer meslektaşlarımız da ciddi bir satış trendi yakaladılar. Özellikle 2012 içinde çıkarılan kentsel dönüşüm yasası sektör için çok önemli. Biz Maslak 1453 Projemizin lansmanını Dubai’de yaptık. Gerçekten dünyada para körfezde park etti. Batılı ülkeler oradalar. Bu yasalardan sonra özellikle körfezin Türkiye’ye ilgisi arttı. Bunda mütevazi de olmayacağım. Bu konuda en önemli katkıyı biz sağladık. Dubai Emlak Fuarı'nda hem projemizi hem de Türkiye’yi ve İstanbul’u tanıttık” dedi.
Cari açığın Türkiye ekonomisinin en büyük problemi olduğunu ifade eden Ağaoğlu, hükümetin büyümede freni biraz sert bastığını vurguladı. Ekonomik büyümenin yüzde 8’lerden 3’lü rakamlara geldiğini hatırlatan Ağaoğlu, “Frene basmanın sebebi cari açığın büyük olmasıydı çünkü o cari açık sürdürülebilir seviyede değildi. Türkiye'de bir kere yüzde 5’in üzerinde büyüme şart. Genç nüfusu var. Bunun için kaynak lazım. Bu kaynağın en kalıcı ve ucuz yolu yabancılara mülk satışıdır. Eğer bir ülkede emlak ve mülk satışı yapılmışsa o ülke kalkınmış bir ülkedir. Kaynağının büyük bir kısmı buradan sağladı. Tasarrufla yetişmiyor. Emlak satarak kaynak sağlarsak olur. Güçlü devlet böyle olunur, kaynak oluşturarak olunur. Bu konuda biz misyon üstlendik. Türkiye’yi başta İstanbul olmak üzere insanların portföyünde yazdırdık. Türkiye’den çok büyük bir şekilde emlak almaya başladılar. Son 2 ay içinde 80 milyon dolar üzerinde dövizi biz getirdik. 2 yıl içinde 1 milyar dolarlık bir kaynağı getireceğiz. Bunu da taahhüt ediyorum. O kadar da iddialıyım” ifadelerini kullandı.
“SERDAR BİLGİLİ BENDEN DAHA ARTİST”
Gazetecilerin sorularını cevaplayan Ağaoğlu, Park Orman ile ilgili olarak, “Park Orman için biz Fatih Ormanlarını almadan önce Serdar Bilgili ile görüştük. Ben çok artistim ama Serdar Bey o benden daha artist. Çok fazla para istedi. Veremedik. O yüzden Fatih Ormanlarını aldım. Orayı ister biz işletelim, ister Serdar Bilgili işletsin önemli değil. Bunlar kamuya açık olan ve giriş ücretini bakanlığın belirlediği alanlar. Ortak olma diye bir düşüncemiz yok. Orayı Serdar Bilgili’nin yapması ya da Ali Ağaoğlu’nun yapması önemli değil. Doğal güzelliğin olması en büyük amaç” cevabını verdi.
ALARKO ARAZİSİ SAVUNMASI
Alarko arazisinin son durumu hakkında açıklamalarda bulunan Ağaoğlu, arazinin 3’te 2’sini satın aldıklarını, diğer kısmının satışında ise hukuki sürecin sürdüğünü kaydetti. Ağaoğlu, “Alarko yıllardır orada kiracı konumundaydı. 3 kardeşlik bir ailenin arazisi ama hep Alarko’nun kendi arazisi diye bilinir. 2010 yılında 3 kardeşten birisinin hissesini satın aldı. Kadının safiyetinden istifade edip değerinin çok çok altında alınan bir arazi. Diğer kardeşler dava açtılar. Diğer kardeşin hissesi konusunda bedel olarak anlaşamadılar. Diğer iki kardeşin hissesini bedelini vererek bizim satın alma işlemi iptal aşamasında. Orası tarihi bir bina. Alarko buraya kaçak bir sürü bina yapmış. Şimdi o binaların yıkımı için savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Kültürel değerlere kaçak bina yapmanın ağır cezaları var. Bu hukuki bir süreçtir. Türk hukukuna saygılıyız. Ama aileye yapılan haksızlık olduğuna inanıyorum. Arazinin 3’te birini alacağız” dedi.
“SİNAN ÇETİN’DEN MEMNUNUZ”
Bir gazetecinin “Yönetmen Sinan Çetin ile ilgili birlikte çalışmaktan memnun musunuz? sorusuna Ağaoğlu, “Sinan Çetin ile reklam çekimine devam ediyoruz. Sinan Çetin ile çekimleri gerçekleştiriyoruz. Biz Sinan Çetin’den memnunuz. Bizim mesajlarımızı en net şekilde halka ulaştırıyor. Geçtiğimiz gün bir basın toplantısı yapmıştım. Burada ‘Maslak 1453 Projesi kibirli bir proje’ demiştim. Bunun yansıtmasını istedik. Gerçekten o konuda başarılı oldu. Basın toplantısında ‘Ağaoğlu kibirli oldu’ denildi ama böyle değil. Projenin kibirli olduğunu kabul ediyorum ama kibir projeye ait. Buradaki yanlış anlaşılmam iyi bir binici olmamdandır. Kibir bana en uzak olan şeydir. İşimde her zaman iddialıyım. O proje dünyaca önemli bir proje. Şu anda dünya çapında projeler yapıyoruz” cevabını verdi.
“İSTANBUL FİNANS MERKEZİ OLMA YOLUNDA”
Kentsel dönüşüm yasasının ekonomi adına 2012’nin en önemli adımı olduğunu ifade eden Ağaoğlu, 2013 yılında inşaat sektörünün güzel geçeceğini kaydetti. Ağaoğlu, şöyle devam etti:
“Türkiye’de ekonominin lokomotifi inşaat sektörü. Bu sektör, diğer tüm sektörlerin önündedir. İstihdama katkı sağlayan bir sektör. 2013’te kentsel dönüşümün düğmesine basıldı. 2013’ün 20012’den daha başarılı olacağına inanıyorum. Bunu da görüyorum. Hayalperest değilim. Önemli olan söylediğini yapmaktır. 2012’yi de İstanbul’a çok değer katacak Ataşehir’deki finans merkezi var. Geçekten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın takip ettiği bir proje. Onun talimatlarıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ataşehir için master planı hazırladılar. Dünyada şu anda bütün finansman merkezleri, Londra dahil kan kaybediyor. Böyle bir ortamda İstanbul’da böyle bir projenin yapılması İstanbul’un finans merkezi olma açısında önüne önemli bir fırsat çıkarıyor. Böyle bir projeni düzgün bir şekilde çıkarılması, Türkiye’nin finansal açıdan uluslararası pazara açılmasında önemli” şeklinde konuştu.
“FİNANS MERKEZİ EKONOMİ İÇİN MİLATTIR”
Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO’su Hasan Rahvalı, “Projelerimizle turizm gelirlerine destek sağlamayı düşünüyoruz. Konut sektöründeki canlılık, konut kredilerini de artıracak. Finans sektörünü canlandıracak. İstanbul finans merkezinin imzalarını attık. Bu proje ekonomimiz için milat bir şey. Türkiye, Avrupa ülkelerinde Almanya hariç ekonomik olarak iyi bir yerde. İnşaat sektöründe doğrudan 2 milyona yakın insan çalışıyor. İstanbul’da 4 milyon hane var. Bunun yarısının konut ihtiyacı var. Bize niçin İstanbul’da yatırım yapıyorsunuz diyorlar. Çünkü en büyük ihtiyaç orada. Konut sektörü, akşam yemeğinde 700 dolar turiste konut satıyor. Yurt dışı müteahhit hizmetlerinde Türkiye Çin’den sonra ikinci sırada. 2013’ün ilk yarısında insanlar mutlaka gayri menkul almalı. Bizden gayri menkul alanlar, yurt dışında milyonlarca metrekare arazileri olan insanlar. Konut sektörü 2013’te bire 5 artış yaşayacak. Türkiye her yıl 700 bin çift evleniyor. Bunlara konut lazım. Biz bugün 30 yıl önce doğanlar için konut hazırlıyoruz. Biz 30 yıl sonraki projeleri görmeye çalışıyoruz. Ve aşağı yukarı tutturuyoruz. 2013 için iyimseriz, ama tedbirliyiz” dedi.
Ağaoğlu Şirketler Grubu Bütçe ve Raporlama Müdürü Ceyda Topbaş, şirketin ciroları hakkında şu bilgileri verdi:
“2012 yılında ciromuz yüzde 50 artış göstererek 3 milyar 756 milyon TL’ye ulaştı. 2013’te hedefimiz 5 milyar 762 milyon TL’dir. 30 binin üzerinde konut inşa ettik. 5 milyon metrekarelik 29 proje hayata geçti. 5 projemiz de devam ediyor. 2012 satışları 2 bin 924 bağımsız daire sattık. 2012’de satış ciromuz 1 milyar 623 milyon TL, 2013’te 3 milyar 691 milyon TL. 2013'te 3 otelimiz var. 2013 yılında 4 otel daha ekleyeceğiz. Otellerin cirosu 13 milyon TL’dir.”
MASLAK 1453'TE YANLIŞ ALGILAMA OLDU
Ali Ağaoğlu, 2012 yılının genel değerlendirmesini yaparak 2013 yılı hedeflerini anlattı. Uludağ Ağaoğlu My Mountain Oteli'ndeki toplantıda konuşan Ağaoğlu, bazı sivil toplum örgütleri tarafından tepki alan Maslak 1453 Projesi ile ilgili bilgi verdi. Özellikle sosyal medyada proje ile ilgili doğru olmayan bilgiler yüzünden eleştiriler aldıklarını ifade eden Ağaoğlu, “Maslak 1453 Projesi'ni 15 Eylül’de satışa sunduk. 10 gün içinde 2 bin 200 konut satışını gerçekleştirdik. İşini ve projesini doğru yapanın neler yapılabileceğini gördük. Bu memlekette herkese iş var ama bunun için bir doğru yetmiyor. Yerin doğru olacak, projen doğru olacak, ödeme şartların doğru olacak. Bunları bir araya getirdiğinde Türkiye’nin her döneminde Türk ekonomisinin gücüne gerçekten inanan bir insanım. Maslak 1453 ile yanlış algılama oldu. Özellikle sosyal medyada çok çarpıtıldı. Ata binişim kıskanıldı. İnsanlar yanlış yönlendirildi. Epey tartışma konusu oldu. Buna rağmen, aleyhte kampanyalar yürütülmesine rağmen biz orada 15 gün içinde 2 bin 700 daireyi satışa sunduk. Bu dairelerin 2 bin 200’ünü satıp tahsilatını yaptık. Beni en çok sevindiren olay ise insanların çevreye ve doğaya duyarlı olmasıdır. Buradan alınması gereken en önemli ders bu ama bu duyarlılık yanlış yönlendirilerek, insanlar aldatıldı” dedi.
MASLAK 1453 YORUMU
Maslak 1453 reklamlarında, "Evinizin hemen yakınında böyle orman istemez misiniz?" yazdığını hatırlatan Ağaoğlu, şöyle devam etti:
“Bu ormanın yanında Park Orman ve Fatih Ormanları var. Park Orman senelerdir özel sektörün işletmesinde. Orada bir sürü aktivite yapılabiliyor. Orman Bakanlığı da şehrin yakınlarında bu tür yerlerin insanların kullanımına kent park olarak açılması hedefleri var. Proje sanki ormanın içinde yapılıyor gibi gösterildi. 320 bin ağaç kesiliyormuş izlenimi verildi. Bizim arazimiz 320 dönüm. Burada zaten 320 bin ağaç olmaz. Bu kadar yanlış yönlendirmeye rağmen bu konuda büyük bir başarı yakaladık” dedi.
“DOĞA DELİSİYİM”
Ağaoğlu Grubu olarak doğaya ve çevreye önem verdiklerini ifade eden Ağaoğlu, “Yüz binlerce ağaç dikiyoruz. Ataşehir çorak bir araziydi. Bir tane bile ot yoktu. Orada güzel bir site yaptık. O sitenin içinde binlerce ve yüz binlerce ağaç diktik. Yaptığımız sitelerde bile yeşile büyük değer veriyoruz. Biz doğaya ve çevreye önem veriyoruz. Ben doğa ve hayvan dostu ve delisi bir insanım. Bu konuda değil bir ağaç kesmek, yüz binlerce ağaç yetiştirmeye çalışıyoruz. Projeyi yaptığımız yer, İstanbul’un senelerdir döküm alanı olan bir yerdi. Ağaca değer veren bir grubuz” şeklinde konuştu.
“Ekonomide 2 kere 2 her zaman dört değildir” diyen Ağaoğlu, “Bizim bu kampanyalarımızdan sonra diğer meslektaşlarımız da ciddi bir satış trendi yakaladılar. Özellikle 2012 içinde çıkarılan kentsel dönüşüm yasası sektör için çok önemli. Biz Maslak 1453 Projemizin lansmanını Dubai’de yaptık. Gerçekten dünyada para körfezde park etti. Batılı ülkeler oradalar. Bu yasalardan sonra özellikle körfezin Türkiye’ye ilgisi arttı. Bunda mütevazi de olmayacağım. Bu konuda en önemli katkıyı biz sağladık. Dubai Emlak Fuarı'nda hem projemizi hem de Türkiye’yi ve İstanbul’u tanıttık” dedi.
Cari açığın Türkiye ekonomisinin en büyük problemi olduğunu ifade eden Ağaoğlu, hükümetin büyümede freni biraz sert bastığını vurguladı. Ekonomik büyümenin yüzde 8’lerden 3’lü rakamlara geldiğini hatırlatan Ağaoğlu, “Frene basmanın sebebi cari açığın büyük olmasıydı çünkü o cari açık sürdürülebilir seviyede değildi. Türkiye'de bir kere yüzde 5’in üzerinde büyüme şart. Genç nüfusu var. Bunun için kaynak lazım. Bu kaynağın en kalıcı ve ucuz yolu yabancılara mülk satışıdır. Eğer bir ülkede emlak ve mülk satışı yapılmışsa o ülke kalkınmış bir ülkedir. Kaynağının büyük bir kısmı buradan sağladı. Tasarrufla yetişmiyor. Emlak satarak kaynak sağlarsak olur. Güçlü devlet böyle olunur, kaynak oluşturarak olunur. Bu konuda biz misyon üstlendik. Türkiye’yi başta İstanbul olmak üzere insanların portföyünde yazdırdık. Türkiye’den çok büyük bir şekilde emlak almaya başladılar. Son 2 ay içinde 80 milyon dolar üzerinde dövizi biz getirdik. 2 yıl içinde 1 milyar dolarlık bir kaynağı getireceğiz. Bunu da taahhüt ediyorum. O kadar da iddialıyım” ifadelerini kullandı.
“SERDAR BİLGİLİ BENDEN DAHA ARTİST”
Gazetecilerin sorularını cevaplayan Ağaoğlu, Park Orman ile ilgili olarak, “Park Orman için biz Fatih Ormanlarını almadan önce Serdar Bilgili ile görüştük. Ben çok artistim ama Serdar Bey o benden daha artist. Çok fazla para istedi. Veremedik. O yüzden Fatih Ormanlarını aldım. Orayı ister biz işletelim, ister Serdar Bilgili işletsin önemli değil. Bunlar kamuya açık olan ve giriş ücretini bakanlığın belirlediği alanlar. Ortak olma diye bir düşüncemiz yok. Orayı Serdar Bilgili’nin yapması ya da Ali Ağaoğlu’nun yapması önemli değil. Doğal güzelliğin olması en büyük amaç” cevabını verdi.
ALARKO ARAZİSİ SAVUNMASI
Alarko arazisinin son durumu hakkında açıklamalarda bulunan Ağaoğlu, arazinin 3’te 2’sini satın aldıklarını, diğer kısmının satışında ise hukuki sürecin sürdüğünü kaydetti. Ağaoğlu, “Alarko yıllardır orada kiracı konumundaydı. 3 kardeşlik bir ailenin arazisi ama hep Alarko’nun kendi arazisi diye bilinir. 2010 yılında 3 kardeşten birisinin hissesini satın aldı. Kadının safiyetinden istifade edip değerinin çok çok altında alınan bir arazi. Diğer kardeşler dava açtılar. Diğer kardeşin hissesi konusunda bedel olarak anlaşamadılar. Diğer iki kardeşin hissesini bedelini vererek bizim satın alma işlemi iptal aşamasında. Orası tarihi bir bina. Alarko buraya kaçak bir sürü bina yapmış. Şimdi o binaların yıkımı için savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Kültürel değerlere kaçak bina yapmanın ağır cezaları var. Bu hukuki bir süreçtir. Türk hukukuna saygılıyız. Ama aileye yapılan haksızlık olduğuna inanıyorum. Arazinin 3’te birini alacağız” dedi.
“SİNAN ÇETİN’DEN MEMNUNUZ”
Bir gazetecinin “Yönetmen Sinan Çetin ile ilgili birlikte çalışmaktan memnun musunuz? sorusuna Ağaoğlu, “Sinan Çetin ile reklam çekimine devam ediyoruz. Sinan Çetin ile çekimleri gerçekleştiriyoruz. Biz Sinan Çetin’den memnunuz. Bizim mesajlarımızı en net şekilde halka ulaştırıyor. Geçtiğimiz gün bir basın toplantısı yapmıştım. Burada ‘Maslak 1453 Projesi kibirli bir proje’ demiştim. Bunun yansıtmasını istedik. Gerçekten o konuda başarılı oldu. Basın toplantısında ‘Ağaoğlu kibirli oldu’ denildi ama böyle değil. Projenin kibirli olduğunu kabul ediyorum ama kibir projeye ait. Buradaki yanlış anlaşılmam iyi bir binici olmamdandır. Kibir bana en uzak olan şeydir. İşimde her zaman iddialıyım. O proje dünyaca önemli bir proje. Şu anda dünya çapında projeler yapıyoruz” cevabını verdi.
“İSTANBUL FİNANS MERKEZİ OLMA YOLUNDA”
Kentsel dönüşüm yasasının ekonomi adına 2012’nin en önemli adımı olduğunu ifade eden Ağaoğlu, 2013 yılında inşaat sektörünün güzel geçeceğini kaydetti. Ağaoğlu, şöyle devam etti:
“Türkiye’de ekonominin lokomotifi inşaat sektörü. Bu sektör, diğer tüm sektörlerin önündedir. İstihdama katkı sağlayan bir sektör. 2013’te kentsel dönüşümün düğmesine basıldı. 2013’ün 20012’den daha başarılı olacağına inanıyorum. Bunu da görüyorum. Hayalperest değilim. Önemli olan söylediğini yapmaktır. 2012’yi de İstanbul’a çok değer katacak Ataşehir’deki finans merkezi var. Geçekten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın takip ettiği bir proje. Onun talimatlarıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ataşehir için master planı hazırladılar. Dünyada şu anda bütün finansman merkezleri, Londra dahil kan kaybediyor. Böyle bir ortamda İstanbul’da böyle bir projenin yapılması İstanbul’un finans merkezi olma açısında önüne önemli bir fırsat çıkarıyor. Böyle bir projeni düzgün bir şekilde çıkarılması, Türkiye’nin finansal açıdan uluslararası pazara açılmasında önemli” şeklinde konuştu.
“FİNANS MERKEZİ EKONOMİ İÇİN MİLATTIR”
Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO’su Hasan Rahvalı, “Projelerimizle turizm gelirlerine destek sağlamayı düşünüyoruz. Konut sektöründeki canlılık, konut kredilerini de artıracak. Finans sektörünü canlandıracak. İstanbul finans merkezinin imzalarını attık. Bu proje ekonomimiz için milat bir şey. Türkiye, Avrupa ülkelerinde Almanya hariç ekonomik olarak iyi bir yerde. İnşaat sektöründe doğrudan 2 milyona yakın insan çalışıyor. İstanbul’da 4 milyon hane var. Bunun yarısının konut ihtiyacı var. Bize niçin İstanbul’da yatırım yapıyorsunuz diyorlar. Çünkü en büyük ihtiyaç orada. Konut sektörü, akşam yemeğinde 700 dolar turiste konut satıyor. Yurt dışı müteahhit hizmetlerinde Türkiye Çin’den sonra ikinci sırada. 2013’ün ilk yarısında insanlar mutlaka gayri menkul almalı. Bizden gayri menkul alanlar, yurt dışında milyonlarca metrekare arazileri olan insanlar. Konut sektörü 2013’te bire 5 artış yaşayacak. Türkiye her yıl 700 bin çift evleniyor. Bunlara konut lazım. Biz bugün 30 yıl önce doğanlar için konut hazırlıyoruz. Biz 30 yıl sonraki projeleri görmeye çalışıyoruz. Ve aşağı yukarı tutturuyoruz. 2013 için iyimseriz, ama tedbirliyiz” dedi.
Ağaoğlu Şirketler Grubu Bütçe ve Raporlama Müdürü Ceyda Topbaş, şirketin ciroları hakkında şu bilgileri verdi:
“2012 yılında ciromuz yüzde 50 artış göstererek 3 milyar 756 milyon TL’ye ulaştı. 2013’te hedefimiz 5 milyar 762 milyon TL’dir. 30 binin üzerinde konut inşa ettik. 5 milyon metrekarelik 29 proje hayata geçti. 5 projemiz de devam ediyor. 2012 satışları 2 bin 924 bağımsız daire sattık. 2012’de satış ciromuz 1 milyar 623 milyon TL, 2013’te 3 milyar 691 milyon TL. 2013'te 3 otelimiz var. 2013 yılında 4 otel daha ekleyeceğiz. Otellerin cirosu 13 milyon TL’dir.”
BİYOGRAFİ ALİ AĞAOĞLU
Ali Ağaoğlu, 3 Mart 1954 tarihinde, Trabzon’a bağlı olan Of ilçesinde dünyaya geldi. Babası Mithat Ağaoğlu, İstanbul’da döneminin tanınmış müteahhitleri arasındaydı. Babasının da etkisiyle gençlik yıllarında bir yandan okuyup bir yandan da inşaatlarda bu mesleği temelden öğrenen Ali Ağaoğlu, 1975 yılında babasının geçirdiği ciddi bir kalp rahatsızlığı sonrasında bir süreliğine aile işlerinin başına geçti; bu dönemde iş yükünden dolayı liseyi yarıda bırakmak zorunda kalmıştı.
Babası ise ticari anlamda yollarını ayırmasının ardından Ağaoğlu Şirketler Grubu’nu kuran Ali Ağaoğlu, kısa bir süre içerisinde inşaat, turizm ve hizmet sektörünün ülkemizdeki en büyük isimlerinden birisi oldu. 1981 yılından itibaren toplu konut siteleri üretmeye başlayan Ağaoğlu Şirketler Grubu, özellikle 1990’lı yılların sonlarında başladığı “My” konseptli yaşam alanları ile ülkemizde inşaat sektörünün geleceğini belirleyen isim oldu. My World, My Office, My Towerland gibi projeleri ile Ataşehir,Ayazma ve Çekmeköy bölgelerine büyük bir canlılık getiren Ağaoğlu Şirketler Grubu,2010 yılını 1 milyar TL’lik bir ciroyla kapatırken, 2011 yılı için kendisine 2 milyar TL’lik bir hedef koyarak alanında liderliği sürdürmekte.
Şirketinin televizyonda yayınlanan reklamlarında rol alarak halk ile yakın ilişkiler kuran, farklı bir iş adamı profili çizen Ağaoğlu, iş yaşamının yanı sıra özel hayatı ve lüks araba tutkusuyla da kendisinden bolca sözettirdi. Aralarında Ferrai, Tesla ve Bentley’in de bulunduğu lüks araba koleksiyonu ile pek çok gazeteye ve tv programına haber olan başarılı iş adamı, lüks araba tutkusu ile tanınıyor.
Ali Ağaoğlu halen ayrı yaşadığı ilk eşi ile evlidir ve bu evlilikten üç çocuk sahibidir. İlerleyen yaşına rağmen günde 15 ila 17 saat arasında çalışarak kendisini dinç tuttuğunu belirten başarılı iş adamı, 25’den fazla şirketi bünyesinde barındıran Ağaoğlu Şirketler Grubu’nun kurucusu ve halen Yönetim Kurulu Başkanı’dır.
Ağaoğlu'ndan canlı yayında samimi itiraf!
Ünlü işadamı Ali Ağaoğlu katıldığı canlı yayında bugünlere nasıl geldiğini anlatırken samimi açıklamalarda bulundu
"En büyük şansım böyle bir babanın oğlu olmak" diyen ünlü işadamı Ali Ağaoğlu, babasıyla yaşadığı çatışmanın iş hayatındaki büyük çıkışın başlangıcı olduğunu söyledi. Ali Ağoğlu o günleri canlı yayında anlattı.
Ali Ağaoğlu, Skytürk360 televizyonunda yayınlanan Üç Nokta programında, samimi açıklamalarda bulundu.
“En büyük şansım böyle bir babanın oğlu olmak” diyen Ağaoğu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, babasının hem inşaat, hem de tüccarlık yaptığını söyledi.
1 KURUŞ DAHİ VERİRSEN OYARIM SENİ
Ağaoğlu, ilkokul 4. sınıftayken okuldan çıktıktan sonra babasının fırınına gidip buranın muhasebe hesaplarını tutarmış. Baba Ağaoğlu, 1970’lerde kablo fabrikası kurmuş. 1975’te babasının rahatsızlanması üzerine işin başına geçen Ali Ağaoğlu o günleri söyle anlatıyor:
“İki sene işi ben idare ettim. Sonra babam iyileşti, ben işi öğrendim. 1997’de büyük araziler alıyorduk, parselleyip satıyorduk. Ben hep o işlere giriyordum. Babam istemiyordu ve sonra babamla kuşak çatışması yaşamaya başladık. Sonra babamdan ne aldıysam teslim ettim, tabii 5’e 10’a katlamıştım. Cebimdeki 25 kuruşu çıkardım, masanın üzerine koydum. Cebimde yemek yiyecek dahi para yoktu. İş yapma becerim var, çevrem var onlara güveniyordum. Bir arazi buldum, gideceğim kredi alacağım arazi alacağım sonra parselleyip satacağım. Bankaya gittim banka kesinlikle olmaz diyor. Babam o zaman önceden gidiyor bankaya ‘1 kuruş dahi verirsen oyarım seni’ diyor. Sevmediğinden değil tabii, geri dönsün ve tekrar beraber çalışalım diye. O çevrenin etrafının babamdan dolayı olduğunu hesaplayamadım. O zamanlar epey sıkıntı yaşadım. Ama babamın böyle yaptığını duyunca daha çok hırslandım ve işe daha çok sarıldım. Neticede bu noktalara geldim.”
BAŞBAKAN'I İKNA ETTİK BÜROKRATLARI İNANDIRAMADIK
1 Ocak 2013’ten sonra alınacak ruhsatlarda geçerli olmak üzere 150 metrekarenin altındaki konutların satışında arsa metrekare birim fiyatı 500 liraya kadar olanlar için yüzde 1, 500 lira ile bin lira arasında olanlar için yüzde 8, 1.000 lira ve üzerinde olan konutların tesliminde ise yüzde 18 KDV alınması kararı alınmıştı. Ağaoğlu, bu düzenlemenin inşaat sektörünü sekteye uğratacağını söyledi.
Uygulama için en kötü yöntemin seçildiğini savunan Ağaoğlu, “Sayın Başbakan’a, bakanlarımıza derdimizi anlattık onlar ikna oldu, fakat bürokratları inandıramadık.” dedi.
Ağaoğlu, ekonominin lokomotifi ve istihdam deposu bir sektörü tartışmaların odağına iten bürokratların hükümeti yanılttığı gürüşünde.
Ali Ağaoğlu, Skytürk360 televizyonunda yayınlanan Üç Nokta programında, samimi açıklamalarda bulundu.
“En büyük şansım böyle bir babanın oğlu olmak” diyen Ağaoğu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, babasının hem inşaat, hem de tüccarlık yaptığını söyledi.
1 KURUŞ DAHİ VERİRSEN OYARIM SENİ
Ağaoğlu, ilkokul 4. sınıftayken okuldan çıktıktan sonra babasının fırınına gidip buranın muhasebe hesaplarını tutarmış. Baba Ağaoğlu, 1970’lerde kablo fabrikası kurmuş. 1975’te babasının rahatsızlanması üzerine işin başına geçen Ali Ağaoğlu o günleri söyle anlatıyor:
“İki sene işi ben idare ettim. Sonra babam iyileşti, ben işi öğrendim. 1997’de büyük araziler alıyorduk, parselleyip satıyorduk. Ben hep o işlere giriyordum. Babam istemiyordu ve sonra babamla kuşak çatışması yaşamaya başladık. Sonra babamdan ne aldıysam teslim ettim, tabii 5’e 10’a katlamıştım. Cebimdeki 25 kuruşu çıkardım, masanın üzerine koydum. Cebimde yemek yiyecek dahi para yoktu. İş yapma becerim var, çevrem var onlara güveniyordum. Bir arazi buldum, gideceğim kredi alacağım arazi alacağım sonra parselleyip satacağım. Bankaya gittim banka kesinlikle olmaz diyor. Babam o zaman önceden gidiyor bankaya ‘1 kuruş dahi verirsen oyarım seni’ diyor. Sevmediğinden değil tabii, geri dönsün ve tekrar beraber çalışalım diye. O çevrenin etrafının babamdan dolayı olduğunu hesaplayamadım. O zamanlar epey sıkıntı yaşadım. Ama babamın böyle yaptığını duyunca daha çok hırslandım ve işe daha çok sarıldım. Neticede bu noktalara geldim.”
BAŞBAKAN'I İKNA ETTİK BÜROKRATLARI İNANDIRAMADIK
1 Ocak 2013’ten sonra alınacak ruhsatlarda geçerli olmak üzere 150 metrekarenin altındaki konutların satışında arsa metrekare birim fiyatı 500 liraya kadar olanlar için yüzde 1, 500 lira ile bin lira arasında olanlar için yüzde 8, 1.000 lira ve üzerinde olan konutların tesliminde ise yüzde 18 KDV alınması kararı alınmıştı. Ağaoğlu, bu düzenlemenin inşaat sektörünü sekteye uğratacağını söyledi.
Uygulama için en kötü yöntemin seçildiğini savunan Ağaoğlu, “Sayın Başbakan’a, bakanlarımıza derdimizi anlattık onlar ikna oldu, fakat bürokratları inandıramadık.” dedi.
Ağaoğlu, ekonominin lokomotifi ve istihdam deposu bir sektörü tartışmaların odağına iten bürokratların hükümeti yanılttığı gürüşünde.
Yorumlar