Kentsel dönüşümde plan yapma yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda!
Kentsel dönüşümde plan yapma yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda!
Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanun ile ilgili tartışmalar çok ciddi bir şekilde devam ederken sürecinde hızlı bir şekilde ilerlediğini görüyoruz
15 Ocak 2013 / Saat: 12:18
Yasanın mülkiyet hakkı, 2/3 kuralı, müteahhitler ve vatandaşlar arasındaki problemler, riskli yapı tespitleri ile ilgili süreçlerinde ki tartışmalar devam ederken çok önemli bir hususun atlandığı da görülüyor.
Bilindiği üzere imar planı yapma yetkilerinin belli kurumlara verildiğini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Bu kurumlar dışında ise plan yapma yetkisi maalesef ki yoktur. Ancak bilinen adı ile kentsel dönüşüm yasasında çok önemli bir madde ile bu yetkinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığında verildiğini görmekteyiz. Yasanın 15 Aralık 2012 tarihinde yayınlanan uygulama yönetmeliğinin 18.maddesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına çok önemli bir yetki veriliyor. Buna göre;
1) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı riskli alan ve riskli yapılara ilişkin her tür ve ölçekte planı resen yapmaya, yaptırmaya ve onaylamaya
2) Riskli alan ve rezerv yapılarda özel kanunlar ile öngörülen alanlara ilişkin olanlarda dahil her tür ve ölçekte planlama işlemine esas teşkil edecek standartları belirlemeye ve gerek görülmesi halinde bu standartları plan kararları ile tayin etmeye ve özel standartlar ihtiva eden planlar yapmaya, onaylamaya ve kent tasarımları hazırlamaya yetkili kılınmıştır.
Bize göre çok geniş yetkiler getiren bu düzenleme ile riskli alan-riskli yapı ayrımı yapmadan Bakanlığa planlama yetkisinin verilmiş olması Türkiye’nin tamamında belediyelerin devre dışı kaldığı bir düzenleme olarak göze çarpmaktadır.
Yasada çok önemli bir madde de Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde Büyükşehir belediyelerinin de bu alanlarda planlama yetkilerinin ellerinden alınmasıdır. Yönetmeliğin 18.maddesinin 3.fıkrasına göre;
“Büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde ilçe belediyelerince hazırlanan imar planı teklifleri hakkında büyükşehir belediyesinin görüşü alınır. Büyükşehir belediyesi 15 gün içerisinde uygunluk görüşü vermez ise “UYGUN GÖRÜŞ VERİLMİŞ” sayılır şeklindedir. Bu süreci çok basit bir örnekler anlatmak istersek eğer;
Birden fazla taşınmazı barındıran bir sitenin riskli yapı olarak tespiti sağlandıktan sonra yeniden yapımı için imar durumunda ortaya çıkabilecek sorunların çözümünde ilçe belediyesi ve Büyükşehir belediyesi süreçlerinin geçirilerek yeni bir imar durumu alınmasına gerek kalmadığı bu konuda yasadan faydalanılarak Bakanlıktan bu konuda imar planı yapılmasının sağlanabileceği bu yasa ile getirilmiştir. Belediyelerin ve Büyükşehir belediye başkanlarımızın bu konuda yasanın içeriğini ve uygulaması hakkında bilgi sahibi olduklarını bilmemekle beraber halihazırda bazı taşınmazlar ile ilgili bu yöntemin uygulanmaya başladığı da bilinmektedir.
Saygılarımızla
Av.Ali Güvenç KİRAZ- Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı
Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında kanun ile ilgili tartışmalar çok ciddi bir şekilde devam ederken sürecinde hızlı bir şekilde ilerlediğini görüyoruz
15 Ocak 2013 / Saat: 12:18
Yasanın mülkiyet hakkı, 2/3 kuralı, müteahhitler ve vatandaşlar arasındaki problemler, riskli yapı tespitleri ile ilgili süreçlerinde ki tartışmalar devam ederken çok önemli bir hususun atlandığı da görülüyor.
Bilindiği üzere imar planı yapma yetkilerinin belli kurumlara verildiğini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Bu kurumlar dışında ise plan yapma yetkisi maalesef ki yoktur. Ancak bilinen adı ile kentsel dönüşüm yasasında çok önemli bir madde ile bu yetkinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığında verildiğini görmekteyiz. Yasanın 15 Aralık 2012 tarihinde yayınlanan uygulama yönetmeliğinin 18.maddesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığına çok önemli bir yetki veriliyor. Buna göre;
1) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı riskli alan ve riskli yapılara ilişkin her tür ve ölçekte planı resen yapmaya, yaptırmaya ve onaylamaya
2) Riskli alan ve rezerv yapılarda özel kanunlar ile öngörülen alanlara ilişkin olanlarda dahil her tür ve ölçekte planlama işlemine esas teşkil edecek standartları belirlemeye ve gerek görülmesi halinde bu standartları plan kararları ile tayin etmeye ve özel standartlar ihtiva eden planlar yapmaya, onaylamaya ve kent tasarımları hazırlamaya yetkili kılınmıştır.
Bize göre çok geniş yetkiler getiren bu düzenleme ile riskli alan-riskli yapı ayrımı yapmadan Bakanlığa planlama yetkisinin verilmiş olması Türkiye’nin tamamında belediyelerin devre dışı kaldığı bir düzenleme olarak göze çarpmaktadır.
Yasada çok önemli bir madde de Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde Büyükşehir belediyelerinin de bu alanlarda planlama yetkilerinin ellerinden alınmasıdır. Yönetmeliğin 18.maddesinin 3.fıkrasına göre;
“Büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde ilçe belediyelerince hazırlanan imar planı teklifleri hakkında büyükşehir belediyesinin görüşü alınır. Büyükşehir belediyesi 15 gün içerisinde uygunluk görüşü vermez ise “UYGUN GÖRÜŞ VERİLMİŞ” sayılır şeklindedir. Bu süreci çok basit bir örnekler anlatmak istersek eğer;
Birden fazla taşınmazı barındıran bir sitenin riskli yapı olarak tespiti sağlandıktan sonra yeniden yapımı için imar durumunda ortaya çıkabilecek sorunların çözümünde ilçe belediyesi ve Büyükşehir belediyesi süreçlerinin geçirilerek yeni bir imar durumu alınmasına gerek kalmadığı bu konuda yasadan faydalanılarak Bakanlıktan bu konuda imar planı yapılmasının sağlanabileceği bu yasa ile getirilmiştir. Belediyelerin ve Büyükşehir belediye başkanlarımızın bu konuda yasanın içeriğini ve uygulaması hakkında bilgi sahibi olduklarını bilmemekle beraber halihazırda bazı taşınmazlar ile ilgili bu yöntemin uygulanmaya başladığı da bilinmektedir.
Saygılarımızla
Av.Ali Güvenç KİRAZ- Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı
Yorumlar