Türkler Zengin olamaz!!
Türkler Zengin olamaz!!
Neden
mi ? Çünkü Türk kültüründe girişimcilik, yaratıcılık, buluş, icat, değer yaratma, yatırım,finans, işletmecilik, pazarlamar, reklam ve
en önemli side okumak boş kavramlar romantik bir delilik olarak
görülür ve dalga geçilir . Üretmek ve satmak üzerine kurulu hala toprak ve
sanayi devrimden kalma düşünceler hakim.
Bunun nedeni hiç tereddüt yok ki bizleri yetiştiren öğretmen, aile ve çevrenin büyük payı var.
Daha insanın ilk öğrenme yıllarında; öğrenme ve deneme duygularına büyük bir darbe vurulur. Kendi kendine yetinmeye çalışmaya baslayan birey birilere tarafından yardım etmek niyeti ile başka biri tarafından yapılır ve bu çocuğun kendine olan güven ve duyguların gelişmesine olanak tanınmaz.
Toplum da hala para, mal, mülk, ticaret, girişimcilik varlıklı olmak dan söz eden insanlara diğer insanlar dalga geçer ve senin gözün yüksekler de sen mi? bırak bu işleri aklın hava da gibi söz ve davranışlarla alay edilir. En çok kullanılan cümlede ' biz böyle gördük babamızdan senden mi akıl alacağız '
Bir zaman sonra o dahi çocuk gider yerine uslu, kendi güveni olmayan korkak, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığı ve zaten ben fikrimi ve düşüncemi de söylesem bir şey olmaz beni dinlemezler onlar daha iyi bilir der.Kendisinin belli kuralar ve görevler çevresinde yasaması, kimse yapamadıysa bende yapamam düşüncesi ile hareket eden birey kendisinin normal bir insan gibi yaşamasını kabul eder ve içinde ki o dahiyi öldürür
Kendine yeni görevler verir ben okuyarak ya devlet memuru olmaya yada bir firma da çalışsan vasat bir insan olamak için kendini şartlandırır olmadı baba mesleğine devam ederim der ve öyle yapar kendi nesillerine de öyle aşılayarak gelecek bir nesil yok olur
Bunun nedeni hiç tereddüt yok ki bizleri yetiştiren öğretmen, aile ve çevrenin büyük payı var.
Daha insanın ilk öğrenme yıllarında; öğrenme ve deneme duygularına büyük bir darbe vurulur. Kendi kendine yetinmeye çalışmaya baslayan birey birilere tarafından yardım etmek niyeti ile başka biri tarafından yapılır ve bu çocuğun kendine olan güven ve duyguların gelişmesine olanak tanınmaz.
Toplum da hala para, mal, mülk, ticaret, girişimcilik varlıklı olmak dan söz eden insanlara diğer insanlar dalga geçer ve senin gözün yüksekler de sen mi? bırak bu işleri aklın hava da gibi söz ve davranışlarla alay edilir. En çok kullanılan cümlede ' biz böyle gördük babamızdan senden mi akıl alacağız '
Bir zaman sonra o dahi çocuk gider yerine uslu, kendi güveni olmayan korkak, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığı ve zaten ben fikrimi ve düşüncemi de söylesem bir şey olmaz beni dinlemezler onlar daha iyi bilir der.Kendisinin belli kuralar ve görevler çevresinde yasaması, kimse yapamadıysa bende yapamam düşüncesi ile hareket eden birey kendisinin normal bir insan gibi yaşamasını kabul eder ve içinde ki o dahiyi öldürür
Kendine yeni görevler verir ben okuyarak ya devlet memuru olmaya yada bir firma da çalışsan vasat bir insan olamak için kendini şartlandırır olmadı baba mesleğine devam ederim der ve öyle yapar kendi nesillerine de öyle aşılayarak gelecek bir nesil yok olur
Sonuç olarak biz Türkler hala devlet ve birey olarak başkalarına bağımlı yaşamak sorunda kalırız.
Kuraları onlar korlar biz uyarız. Bu çark öyle de devam eder ta ki bu toplum uyanıp da kendini hizli bir sekide gelişmesine kadar. bunun da tek yolu var. merak, okumak, araştırmak düşünmek ve uygulamak dır yoksa biz bu akılla bir arpa boyu yol almayız
Yorumlar