Hİsselİ Tarim Arazİlerİnİn SatiŞi (5403 Sayili Yasa)

Hİsselİ Tarim Arazİlerİnİn SatiŞi (5403 Sayili Yasa)


5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunun adından da anlaşılacağı gibi bu kanun “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı” kanunudur. Ülkemizde Tarım alanları gittikçe küçülmekte, İşletilmesi, ekonomik olmaktan çıkmaktadır. Bu sorun belki de miras hukukumuzla birlikte ele alınmak gerekir diye düşünüyorum. 

Gelelim meselenin kendisine; 

İcra Müdürlüklerince haciz şerhinin verilmesinden sonra haciz müzekkeresi gereğince Tapu Müdürlüğü, hisseli taşınmazın tapu kütüğüne Borçlu’ya ait hisse üzerine haciz şerhi vererek bu şerhin de görüleceği Tapu Kaydı çıkarılıp ilgili İcra Müdürlüğüne bildirilir. Bu bildirimde, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün ekte sunduğum, Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüklerine yazdığı, 15/10/2010 Tarih, B.09.1.TKG0100001- 074/- 270- 3867 Sayılı talimatı ; 

“Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Merkez İnceleme Kurulunun 01/10/2010 tarih 215 sayılı Kararının ikinci maddesi “ Tapu sicilinde tarla, bağ, bahçe v.b. tarım arazisi niteliği ile kayıtlı taşınmazlardan elbirliği mülkiyet ve paylı mülkiyet olarak kayıtlı mülkiyet hisselerinden bir veya birkaç hissesi üzerine, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun veya 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca Kamu Haczi veya Haciz şerhi işlenildiğinde haczi koyan Kamu İdareleri veya İcra Müdürlüklerine gönderilen cevabi yazılarda ‘Hacze konu taşınmazın üzerinde 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca şerh bulunmamakla birlikte, tapu kaydında tarım arazisi niteliği ile kayıtlı bulunması nedeni ile hacze konu hissenin/hisselerin bulunduğu taşınmazın 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesi kapsamında bölünemez büyüklükte tarım arazisi olup olmadığı hususunun ilgili Tarım ve Köy işleri Bakanlığı İl veya ilçe Müdürlüğünden soru konusu edilmesi, İl/İlçe Tarım Müdürlüklerince bölünemez büyüklükte tarım arazisi olduklarının bildirilmesi halinde ise cebri satışa konu edilememesi gerektiği ‘ yönünde uyarıcı mahiyette bildirimde bulunulmasının uygulamada yaşanan sorunların çözümüne katkı sağlayacağı” gereğince bildirimde bulunulur. 

Ayrıca Taksim ve izale-İ Şüyu davasının açılmasının mümkün olmayacağı kanaatindeyim. Zira MK. 705. maddesinin ikinci fıkrası “…Malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi için mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 

Saygılarımla.

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&& &&&&&

T.C.
BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı

Sayı :B.09.1.TKG.0.10.00.01-073/ 20/03/2007
Konu : 5578 sayılı Kanun.

GENELGE NO:1643
2007/5
TAPU VE KADASTRO ��.BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE ���������� TAPU SİCİL MÜDÜRLÜĞÜNE���������� KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜNE

İlgi : a) 03/10/1997 tarihli, 1997/12 sayılı genelge,
b)12/02/2007 tarihli, B.09.1.TKG0100001-073/1640(2007/2) sayılı genelge,
c) 05/03/2007 tarihli, 5578 sayılı kanuna göre yapılan protokol.

5403 Sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunun 8 inci maddesi, 09.02.2007 tarihli ve 26429 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 5578 Sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile yapılan değişikliğin idaremizi ilgilendiren hükümlerinin uygulanış şekli ilgi (b) sayılı genelgemizde duyurulmuştu.
Ancak söz konusu Kanunun uygulanmasında meydana gelen tereddütler nedeniyle, Genel Müdürlüğümüz ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü arasında 05/03/2007 tarihli 
5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik yapılması Hakkında Kanunun 2 inci maddesinin Uygulanması ile İlgili Protokol düzenlenmiştir. Protokol, Bilindiği üzere 09.02.2007 tarih ve 26429 sayılı resmi gazetede yayımlanan 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanununun 2.maddesinde, en küçük alana sahip ve daha fazla küçülmemesi gereken bölünemez parsel büyüklükleri mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar,dikili tarım arazilerinde 0.5 hektar ve örtü altı tarım yapılan arazilerde 0.3 hektar olarak yeniden belirlenmiştir.
Kanunun 8.maddesinin son fıkrasında,
bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehin edilemez ifadesi yer almaktadır. Bu nedenle;

a) Yukarıda belirtilen ölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde oluşmuş hisselerin üçüncü şahıslara satılması devredilmesi veya rehin edilmesi yasaklanmakta olup bölünemez büyüklüklerin üzerinde alana sahip parsellerdeki hisselerin üçüncü şahıslara satılmasında, devir edilmesinde veya rehin edilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak ifraz yapılırken tarım arazilerinde bölünemez büyüklüklerin altında parsel oluşturulmaz.
b) Bölünemez büyüklüğün üzerinde olan tarım arazileri yukarıda belirtilen miktarların altında ifraz edilmemek şartıyla oranına bakılmaksızın hisseli olarak satılabilir.
c) Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, paydaşlarının veya iştirakçilerinin tamamının birlikte katılımı ile üçüncü kişiye satışı yapılabilir, devir edilebilir veya bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazisinin tümü rehin edilebilir.
d) Mevcut mevzuatlar kapsamında yapılan her türlü (nazım imar planları, uygulama imar planları ve mevzii imar planları gibi) onaylı planlar içerisinde bulunan araziler; tarımsal niteliği korunacak yerler hariç arsa niteliği kazanmaları nedeniyle kanun kapsamı dışındadır.
e) Planı bulunmayan, yoğun yerleşim alanları içerisinde kalan ve tarımsal amaçlı kullanımı mümkün olmayan araziler de bu kanun kapsamı dışındadır.
f) Kadastro çalışmalarında; Kadastronun tasfiyeye yönelik bir uygulama olması nedeniyle, tapu dışı sözleşmelere dayalı yapılan ifrazen taksim işlemlerinde 5403 sayılı Kanunun, harici satışlarda ise 5578 sayılı Kanunun yürürlük tarihleri esas alınacaktır. hükümlerine göre;
1- Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde Bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardır.Tarım arazileri bu büyüklüklerin altında ifraz edilemez, bölünemez veya küçük parsellere ayrılamaz.Ancak çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak istekleri olan bitkilerin yetiştiği yerler ile seraların bulunduğu alanlarda, yörenin arazi özellikleri daha küçük parsellerin oluşmasını gerekli kıldığı takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilir.Bakanlığın uygun görüşü ile kamu yatırımları için ihtiyaç duyulan yerler hariç olmak üzere tarım arazileri, belirlenen büyüklükteki parsellerden daha küçük parçalara bölünemez.birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen hisselerin üçüncü şahıslara satılması, devredilmesi veya rehin edilmesi yasaklanmış olduğundan, hisselerin aynen veya parçalara ayrılmak suretiyle üçüncü kişilere satışı, devri veya rehin edilmesine yönelik talepler karşılanmayacaktır.
Ancak, birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, paydaşların veya iştirakçilerin tamamının birlikte katılımıyla hisselerini üçüncü bir kişiye satmaları, devir etmeleri veya tarım arazisinin tümünü rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır. Buna ilave olarak, paydaşlar kendi aralarında paylarını birbirlerine satış yapabilir,devredebilirler.Tarım arazisinin hangi sınıfa girdiği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine soru konusu edilerek veya ilgilisi tarafından alınacak yazı ile belgelendirilecektir.Eğer bölünemez büyüklükte tarım arazisi ise tescilli olduğu tapu kütük sayfasının beyanlar hanesine 
5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesine tabiidir. şeklinde şerh verilmesi gerekmektedir.

2-Bölünemez büyüklüklerin üzerinde bir alana sahip tarım arazilerinde, paydaşlardan bir veya birkaçının hisselerini üçüncü şahıslara aynen veya kısmi olarak satmalarında, devir etmelerinde veya rehin etmelerinde bir sakınca bulunmamaktadır.
3-Talep konusu parselin bulunduğu yerin planının olup olmadığı; planı varsa kullanım amacının (nazım, uygulama imar,v.b.) ne olduğu ilgili Belediyelerden veya Valiliklerden alınacak yazı ile belgelendirilecektir.Bu planların kesinleşmesi ile plandaki kullanım amacına tabi olacağından, tarımsal alana tahsis edilmeyen yerler, bu kanun kapsamı dışında değerlendirilecektir.4-Onaylı imar planı bulunmamakla birlikte, Yoğun yerleşim alanları içerisinde kalan ve tarımsal amaçlı kullanımının mümkün olmadığı Belediye sınırları içerisinde ise Belediyeden, belediye sınırları dışında ise Valilikten (İl Özel İdare) alınacak yazı ile belgelendirilerek ,bu Kanun kapsamı dışında değerlendirilecektir.
5-3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu ile ilgili olarak Tarım Reformu Bölge Müdürlüğüne ve Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine soru konusu edilerek alınacak cevaba göre işlemlere yön verilecektir.
6-Kesinleşmiş mahkeme kararlarının uygulanması Anayasamızın 138 inci maddesinin amir hükmüdür.Bu nedenle bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazileri hakkında verilen mahkeme kararları yerine getirilecektir. 
7-Bölünemez büyüklükte ve birlikte mülkiyetin olduğu tarım arazilerinde, satışa konu edilemeyen yerlerin, satış vaadlerine de konu olamayacağı kuşkusuzdur.8-Talebe bağlı işlemlerde; 5578 sayılı yasa kapsamında bölünemez büyüklüğün altında parsel oluşturulması mümkün olmadığından, 5578 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 09/02/2007 tarihinden önce alınmış olsa da ifraza yönelik belediyelerden ve idare kurullarından alınan encümen kararları uygulanamayacaktır.

9-Kadastro çalışmalarında; 

a) Kadastro çalışmalarında Taksim Sebebiyle Ayırma ve Birleştirmeler Hakkında Yönetmelikin 3/c maddesinde, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunun yürürlüğe girdiği 19/07/2005 tarihinden sonra tarım arazilerinde haricen yapılmış olan her türlü ifrazen taksimlerde, ifrazen oluşan parsellerin yüzölçümleri bu Kanuna göre belirlenecek tarımsal arazi yeter büyüklüklerinin altında ise ifrazen taksimin kabul edilmeyeceği belirtilmişti.Bu kerre, 09/02/2007 tarihli 26429 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile tarım arazilerinde bölünemez büyüklük, mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektar olarak belirlendiğinden, 5403 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 19/07/2005 tarihinden sonra tarım arazilerinde, hissedarları veya iştirakçileri arasında haricen yapılmış olan ifrazen taksimlerde, ifrazen oluşan parsellerin yüzölçümlerinin bölünmez büyüklük olarak kabul edilen bu miktarların altında olması durumunda ifrazen taksim talebi karşılanmayacaktır.19/07/2005 tarihinden önce yapıldığı tespit edilen ifrazen taksimlerde ise parsel yeter büyüklüğü aranmayacaktır.b) 5578 sayılı Kanunun 2 inci maddesi ile, bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, payları üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez hükmü getirildiğinden, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerinden bildirilen birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, 5578 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 09/02/2007 tarihinden sonra haricen yapılmış olan hisselerin aynen veya parçalara ayrılmak suretiyle üçüncü kişilere satışı kabul edilmeyecektir ve kadastro tutanağının beyanlar hanesine 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesine tabiidir. şeklinde şerh verilmesi gerekmektedir.
Ancak, birlikte mülkiyet olarak tasarruf edilen bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde, paydaşların veya iştirakçilerin tamamının birlikte katılımıyla hisselerini üçüncü bir kişiye satmaları mümkün olduğundan, 3402 sayılı Kanundaki şartların mevcut olması halinde tespit alıcısı adına yapılacaktır.09/02/2007 tarihinden önce yapıldığı tespit edilen harici satışlarda ise, bu Kanun hükümleri uygulanmayacaktır. 

İlgi (b) genelge ile ilgi (a) genelgenin tarım arazilerine yönelik hükmü yürürlükten kaldırılmıştır. 

Bilgilerinize ve Bölge Müdürlüğünüze bağlı tüm birimlere ivedilikle duyurulmasının teminini rica ederim.


Mehmet Zeki ADLI
Genel Müdür V.


&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&& &
T.C.
BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı


Sayı : B.09.1.TKG0100001- 074/- 270- 3867 15/10/2010
Konu : Tarım Arazilerinde Hisseli Cebri Satış 



TAPU VE KADASTRO ………..BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE
İlgi :20/03/2007 tarih B.09.1. TKG.0.10.00. 01-073/1643- 2007/5 sayılı genelge.

İlgi genelgemiz ile; 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunun 8 inci maddesinin, 09.02.2007 tarihli ve 26429 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun değişikliğine bağlı olarak Genel Müdürlüğümüz ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü arasında 05/03/2007 tarihinde düzenlenen protokol ile kanunun İdaremizi ilgilendiren hükümlerinin uygulanış şekli teşkilatlarımıza duyurulmuştu.
Ancak, 5403 sayılı Kanunun 8.maddesinin son fıkrası,"bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu araziler ifraz edilemez, paylan üçüncü şahıslara satılamaz, devredilemez veya rehnedilemez" hükmüne aykırı olarak bazı İcra Müdürlükleri tarafından norm kapsamında kalan ve birlikte mülkiyete konu edilen gayrimenkullerin cebri satışının gerçekleştirilmesi nedeniyle konu Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Merkez İnceleme Kurulu’na intikal ettirilmiş ve sorunların çözümüne yönelik 01/10/2010 tarih 215 sayılı karar alınmıştır. 
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Merkez İnceleme Kurulunun 01/10/2010 tarih 215 sayılı Kararının ikinci maddesi “ Tapu sicilinde tarla, bağ, bahçe v.b. tarım arazisi niteliği ile kayıtlı taşınmazlardan elbirliği mülkiyet ve paylı mülkiyet olarak kayıtlı mülkiyet hisselerinden bir veya birkaç hissesi üzerine, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun veya 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca Kamu Haczi veya Haciz şerhi işlenildiğinde haczi koyan Kamu İdareleri veya İcra Müdürlüklerine gönderilen cevabi yazılarda Hacze konu taşınmazın üzerinde 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesi uyarınca şerh bulunmamakla birlikte, tapu kaydında tarım arazisi niteliği ile kayıtlı bulunması nedeni ile hacze konu hissenin/hisselerin bulunduğu taşınmazın 5403 sayılı Kanunun 8 inci maddesi kapsamında bölünemez büyüklükte tarım arazisi olup olmadığı hususunun ilgili Tarım ve Köy işleri Bakanlığı İl veya ilçe Müdürlüğünden soru konusu edilmesi, İl/İlçe Tarım Müdürlüklerince bölünemez büyüklükte tarım arazisi olduklarının bildirilmesi halinde ise cebri satışa konu edilememesi gerektiği ‘yönünde uyarıcı mahiyette bildirimde bulunulmasının uygulamada yaşanan sorunların çözümüne katkı sağlayacağı” şeklindedir.
Karar doğrultusunda işlemlere yön verilmesi hususunda bilgi ve gereğini, bu hususun Bölge Müdürlüğünüze bağlı tüm tapu sicil müdürlüklerinize duyurulmasını rica ederim. 


Mehmet Zeki ADLI
Genel Müdür
Dagıtım:
Gereği : 
-Bölge Müdürlüklerine, 
-Strateji ve Geliştirme Dairesi Başkanlığına. 

Bazı Örnek Davalar :


T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3761
KARAR NO: 2013/5599 Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Yalvaç Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2012
NUMARASI : 2012/496-2012/924
DAVACI : FM
DAVALILAR : Ae Dr vd.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20/07/2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06/12/2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, borçlu paydaş Murat Demir'in alacaklısı davacı Filiz Memişoğlu tarafından yapılan icra takibi sonucu İcra Hukuk Mahkemesinden alınan yetki belgesine dayanılarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlar paylı mülkiyete tabi olup borçlu davalı Murat Demir'in bağımsız payı bulunduğundan, taşınmazların elbirliği mülkiyetine tabi bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı icra hakimliğinden İİK'nun 121.maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun bağımsız payının haczini ve satışını isteyebileceğinden İİK'nun 121. maddesi uyarınca icra mahkemesinden aldığı yetki belgesine dayanarak taşınmazın paydaşlığının giderilmesini istemesi yasa koyucunun amacına uygun değildir.
Ancak, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesi hükmü gereğince, pay satışı mümkün olmayan paylı mülkiyete tabi tarımsal nitelikli taşınmazlarda ise, alacaklı İİK'nun 121. maddesi uyarınca aldığı yetki belgesine dayalı olarak taşınmazın tamamının satılması suretiyle paydaşlığın giderilmesini isteyebilir.
Somut olaya gelince, borçlunun alacaklısı olan davacı tarafından icra mahkemesinden aldığı yetkiye dayanılarak dava konusu taşınmazlar hakkında ortaklığın giderilmesi davası açılmıştır.

Yukarıda açıklanan ilkelere göre, borçlu paydaşın alacaklısı tarafından İİK'nun 121.maddesine göre icra mahkemesinden alınan yetkiye dayanarak açılan ortaklığın giderilmesi davasında, borçlunun müstakil payının haczi mümkün ise de, taşınmazların niteliğine göre 5403 sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca pay satışının mümkün olup olmadığının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 10.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Üye Üye
A.Sezgin E.G.Elverici A.Şahin İ.Doğan A.S.Altıntaş



5403 Sayılı Toprak Koruma Kanunu Gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda, bu arazilerin ifraz edilmeleri, paylarının üçüncü şahıslara satılması, devredilmesi veya rehnedilmesi mümkün değildir.

bu nitelikte ki paylı mülkiyete tabi bir taşınmazda bir hissedarın payının haczi durumunda İcra Mahkemesinden yetki alınmak suretiyle söz konusu taşınmazın ortaklığın giderilmesi davası açmak suretiyle satılabileceği hakkında İcra Mah kararı aşağıdadır.

T.C.
İZMİR
2. İCRA HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA - K A R A R -

ESAS NO : 2013/
KARAR NO : 2013/
TAKİP NO : 2010/ 12. İcra Müd.

HAKİM : .........
KATİP : .......

ALACAKLI : İzmir İl Özel İdaresi
VEKİLİ : Av. Hamdi Çiyiltepe - 1588 Sok No 21 İzmir İl Özel İdaresi Hukuk Müşavirliği Bornova/ İzmir.

BORÇLU : ......

DAVA : Hisseli Malın Satış Şekli
DAVA TARİHİ : 01/08/2013
HÜKMÜN V.T. : 05/08/2013
KARARIN Y.Z. : 05/08/2013

İzmir 12. İcra müdürlüğünün 2010/3814 nolu takip dosyası İİK.nun 121. maddesine göre bir karar verilmek üzere mahkememize gönderilmiş olmakla dosya tetkik edildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Alacaklı tarafından borçlu ..... hakkında İzmir 12.İcra Müdürlüğünün 2010 /3814 sayılı dosyası ile yapılan takip sonucu, borçlu .... ya ait İzmir ili Tire, Akçaşehir Karagöl .ada , .....parsel ...cilt ...safyada kayıtlı taşınmazdaki hissesi üzerine haciz konulduğu, anılan taşınmazın mirasçılar tarafından müşterek halinde iktisap ve tasarruf edildiği anlaşıldığından, alacaklı vekiline bu taşınmazla ilgili olarak İİK’nun 121.maddesi gereğince ait olduğu mahkemede taksim veya izale-i şuyu davası açmak ve bu davanın açılması için gerekli olan ilamı almak üzere yetki verilmesi gerekli görülmüştür.

H Ü K Ü M: Yazılı nedenlerle,
Alacaklı vekiline, borçlu .....'ın yukarıda il, mahalle, ada ve parsel numarası belirtilen taşınmazla ilgili olarak ilgili hukuk mahkemesine taksim veya izale-i şuyu davası açmak ve ait olduğu mahkemeden ilamı almak üzere İİK’nun 121.maddesi gereğince YETKİ VERİLMESİNE,
Dosyanın icra müdürlüğüne iadesine,
Evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi 05/08/2013

Yorumlar

Popüler Yayınlar