Kentsel Dönüşüm Kapsamında En çok gelen şikayet Kiracıların tahliye kararına uymaması durumu
En çok gelen şikayet Kiracıların tahliye kararına uymaması,
süreci ve hukukun bakış açısını şu şekilde anlattı;
Binanın bulunduğu yere, yaşına, deprem bölgesine bakılmaksızın, riskli olarak tespit edilen bütün binalar 6306 sayılı kanun hükümlerine tabi
Kentsel dönüşüm, ülkemizde başımıza gelen bir takım afetler sebebiyle yaşanan tecrübeler neticesinde artık mal ve can kaybı yaşanmaması saikiyle, afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapılarda, fen ve sanat norm ve standartlara uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelerde bulunmaktır. 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun, tam olarak bu amaçla afet riski altındaki alanlar ile riskli yapıların dönüşümünü sağlayarak, ülke genelinde, sağlıklı, güvenli ve yaşanılabilir çevreler oluşturmak maksadıyla çıkarılmıştır. Ülke genelinde bütün binalar ilgili kanun kapsamında olup, binanın bulunduğu yere, yaşına, deprem bölgesine bakılmaksızın, riskli olarak tespit edilen bütün binalar Kanun hükümlerinden faydalanacaktır.
Riskli binaların tespiti, maliklerden birinin tapu ve kimlik fotokopisi ile yapacakları müracaat üzerine, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca lisans verilen kurum ve kuruluşlarca yapılacaktır. Riskli binaların tespitini, tahliyesini ve yıktırılmasını engelleyenler hakkında Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulacaktır.
Kentsel dönüşüm projesinden faydalanmak isteyen kat maliklerinin riskli konutunda kiracı olması halinde, kiracının kendisine verilen süre içerisinde evi tahliye etmesi gerekiyor. Yine kiracıların, riskli yapıların tespiti, tahliyesi ve yıktırma iş ve işlemlerini engellemesi halinde 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacaktır.
Kanuna göre, riskli alanlardaki yapılar ile riskli yapılara verilen elektrik, su ve doğalgaz hizmetleri durdurulabilecektir. Burada amaç, vatandaşı mağdur etmek değil, tam aksine can güvenliği bakımından, vatandaşın riskli olan bir binada oturmasına engel olmaktır. Yani, vatandaşın hakkının gözetilmesi söz konusudur.
Riskli binaların yıktırılmasından sonra arsa haline gelen taşınmazlar üzerindeki yapılacak uygulamalara sahip oldukları hisseleri oranında maliklerin en az 2/3 çoğunluğu ile karar verilecektir. 2/3’lik çoğunluk ile alınacak karara katılmayanların bağımsız bölümlerine ilişkin arsa payları, rayiç değerinden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılacak. Paydaşlara satış olmaz ise, bu paylar, Bakanlıkça satın alınacak ve 2/3 çoğunluk ile alınan karar uyarınca değerlendirilecektir. Maliklere yapılacak tebligatı takip eden 30 gün içinde yapılacak uygulamalar konusunda en az 2/3 çoğunluk ile anlaşma sağlanamaması halinde, Bakanlık, TOKİ veya belediyeler tarafından acele kamulaştırma yapılabilecektir.
Yorumlar