18 Kasım 2016 Cuma

Site Yönetim Planı Hazırlamada 10 Adım

Konut Siteleri Yönetimleri, site yönetim planı hazırlarken aşağıdaki maddelere uymamaları, site yönetiminde sıkıntı çekmemeleri önemle taviye edilir.
Site Yönetim Planı, aslında kat malikleri arasındaki sözleşme niteliğinde hukuki bir plandır. Bu plan, kat irtifakı başvurusu esnasında irtifak sahiplerince, genellikle de oy birliği ile (irtifak sahiplerinin en az 4/5 oyu ile) hazırlanır ve tapu idaresine şerhle verilir. İçeriği ise; yönetim ve denetim kurullarının nasıl oluşacağı, giderlerin nasıl paylaşılacağı, kurullar ve toplanma zamanları ve kararların alınma nisabı başta olmak üzere Kat Mülkiyeti Kanununa uygun olan diğer maddelerden oluşur.
Site yönetimleri mevzuatı genel olarak 634 sayılı Kat mülkiyeti kanunundan alınmakla beraber, asıl ve siteye özel Mevzuat Yönetim Planıyla oluşturulur. Bina inşaatında oluşturulan geçici yönetimi ve kat irtifakı üzerinden tapu idaresine yönetim planını şerh ettiren müteahhitler bu planı hazırlarken Site Yönetim Danışmanlarına danışarak hazırlamaları, hazırlanan planın hem kanuna uygunluğu, hem de planda herhangi bir açıklık bulunmaması açısından önem arz etmektedir.

Site Yönetim Planı hazırlarken dikkat edilecek gereken en önemli konular şöyledir.
1. Site Yönetim planı, Kat Mülkiyeti Kanunu başta olmak üzere hiç bir yasaya muhalif bir madde içeremez, içermesi durumunda bu maddeler yok hükmündedir.
2. Site Yönetim planı, hukuki bir sözleşme olmanın yanında mali-idari-sosyal boyutları da içeren bir plan olmalıdır.
3. Site Yönetim planı, site yönetiminin anayasası gibi düşünülerek hazırlanmalıdır.
4. Site Yönetim planı farklı bir yerden direk alınıp kullanmak sıkıntılar doğurabileceğinden, en ince ayrıntısına kadar siteye özel bir plan olmalıdır.
5. Site yönetim planında anlaşılır bir dil kullanılarak, günümüz Türkçesi ile yazılmalıdır.
6. Yönetim planında, kanunun amir maddelerinin yanında bulunan ek tavsiye niteliğindeki maddeleri net olarak belirtilmeli ve herhangi bir tereddüte yer bırakılmamalıdır.
7. Yönetim planını oluşturulurken yazılacak maddeler, sitedeki yaşayan sakinlerin yaşam kültürü düşünülerek kurgulanmalı, plan uygulanmasına çok büyük katkı sağlayacağı kesindir. Aksi taktirde pratikte uygulaması olmayan resmi bir evraktan öteye gidemeyen bir plan durumunda olur.
8. Yönetim planı, kat malikleri ve site sakinlerin yaşamasını zorlaştırmaktan ziyade kolaylaştırmaya yönelik olmalıdır.
9. Yönetim planında, kat malikleri ve site sakinlerinin olası uyuşmazlıklarını giderme amacıyla bir uzlaşma kurulu oluşturulmalı.
10. Yönetim planı kurgulanırken, sürdürülebilir, sakinlerin memnuniyeti ve emlak değerinin artışını sağlamasına yardımcı olacak bir düşünce üzerine kurulmalıdır.

Binalara Panjur Taktırmak Yasak mı?

Apartman ve sitelerde oturan bazı bağımsız bölüm sahipleri, gerektiğinde penceresini panjurla kapatmak isteyebilmektedir. Ancak alınan bazı yönetim kurulu kararları ile panjur taktırmak yasaklanabilmektedir. Peki, buna rağmen panjur taktırmak istersek bize sonuçları nasıl olur?
Panjur taktırmak yasak mı?
Panjur montajı yapıldığında ortaya çift taraflı bir sonuç çıkmaktadır. Bu durum, malikin kendi bağımsız bölümünün güvenliğini arttırırken, diğer bağımsız bölümleri tehlikeye sokabildiği durumlar ile karşılaşılmaktadır.
Bu nedenle kimi apartman ve siteler, yönetim kurulu kararı ile panjur taktırılmasını yasaklayıcı kararlar alabilmektedir. Peki, apartman veya sitede alınan bu karara rağmen panjur taktırmak Yasal mı? Bu konu hakkında bize emsal olabilecek olan örnek Yargıtay kararına bakmak gerekmektedir;
Yargıtay 18’inci Hukuk Dairesinin
2004/2179 
E., 2004/2940 K. sayılı ve 
12.4.2004 tarihli Kararı: 
"...Kat Mülkiyeti Yasası'nın 19. maddesinde kat malikleri ana gayrimenkulün mimari durumu ve güzelliğini titizlikle korumaya mecbur tutulmuş ve bunlardan birinin bütün kat maliklerinin rızası olmadıkça ana gayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesis yapması yasaklanmıştır. 
İlgili yasanın bu hükmüne göre normal koşullarda kat maliklerinin ortak yer niteliğinde olan balkon ve pencerelerin dış cephesine, projesine aykırı tesis yapması mümkün değil ise de, Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamalarında özellikle bodrum ve zemin katlarda bulunan bağımsız bölümlerin balkonlarındaki kapı ve pencerelerin dış yüzeyine düz ve düşey demir parmaklık takılmasının güvenlik açısından zorunlu olduğunun yerinde saptanması halinde yapılan imalatın ( parmaklığın veya panjurun ) diğer bağımsız bölümlerin güvenliğini tehlikeye düşürmeyecek biçimde yapılmasına izin verilmektedir..." şeklindedir. 
Yukarıda yer alan Yargıtay Kararı gereğince; parmaklığın dairenin güvenliği için zorunlu olması ve diğer dairelerin güvenliğini tehlikeye düşürmemesi halinde yapılabilmesine izin verilebilmektedir.

Bir Satışın Muvazaalı Olmadığı Nasıl İspat Edilir ?

Bir Satışın Muvazaalı Olmadığı Nasıl İspat Edilir ?
Muvazaa, üçüncü kişileri aldatmak amacıyla yaratılmış gerçek dışı bir anlaşmadır. Bu sahte anlaşma, taraflar arasında herhangi bir hüküm ya da sonuç barındırmaz ve tarafların gerçek iradeleriyle örtüşmez. Borcu dolayısıyla evini kaybetmek üzere olan kişinin bunu engellemek amacıyla evini bir tanıdığına satmış gibi göstermesi, bir/birkaç mirasçısının mirastan mahrum kalmasını isteyen kişinin  mal kaçırma yoluyla taşınmazlarını tek bir mirasçısına devretmesi gibi durumlar muvazaalı satışlara örnektir. Yani muvazaalı satışlar üçüncü kişileri aldatma amacıyla gerçekleştirilen ve gerçeği yansıtmayan satışlardır.
Ortada muvazaalı bir satış varsa ve satışın muvazaalı olduğunu ispat etmek mümkünse, satışın iptali için tapu iptali davası açılabilmektedir. Tapu iptali davası için tapu kayıtları getirtilir, kayıt sebepleri araştırılır, tarafların şahitleri dinlenir ve keşif yapılır. Bilirkişi mütalaası da alındıktan sonra dava karara bağlanır. 
Muvazaa iddiasıyla açılan tapu satış davalarında satışın muvazaalı olduğunu kanıtlamak kadar muvazaalı olmadığını kanıtlamak da önemlidir. Çünkü yapılan satışlar her zaman muvazaalı olmayabiliyor. Peki, satışın muvazaalı olmadığı nasıl ispatlanır ?
İddia edilen muvazaanın türüne göre veya davanın açılma sebeplerine göre farklı beyanlar sunulabilir. Burada unutulmaması gereken temel nokta satışın gerçek bir satış olduğunu ispat edebilmenin önemidir. Mesela murisin ( miras bırakan kişi ) mal kaçırma amacıyla muvazaalı satış yaptığı iddia edildiğinde, murisin paraya ihtiyacı olduğu için satışı gerçekleştirdiğini belgelerle beyan etmesi önemlidir. Yine bu tür davalarda miras bırakan kişinin sözlü beyanları ve bu beyanların tanıkları da önem arz etmektedir. Miras bırakacak kişi mirasçılarını mirastan mahrum edeceğine dair bir beyanda bulunmamışsa bu da muvazaanın olmadığını öne sürmek için kullanılabilir.
Satışın muvazaalı olmadığını ispatlamak için kullanılabilecek en işe yarar yöntemlerden biri ise satış işleminin gayrimenkulun gerçek değerinde yapıldığını göstermektir.

Ev Satarken Gelir Vergisi Ödenir Mi ? 2016 Ev Sattıktan Sonra Gelir Vergisi

Ev Satarken Gelir Vergisi Ödenir Mi ? Ev Sattıktan Sonra Gelir Vergisi
Ev , arsa , bina gibi gayrimenkullerin satış işlemlerinde devlete bazı vergiler ödenir. Bu vergilerden alıcı ve satıcılar ayrı ayrı sorumludur. 
Ev Satışında Gelir Vergisi Verilir Mi ? 
Gelir vergisi , gelir beyanında bulunan kişilerin ödemesi gereken bir vergi türüdür. 
Peki , evini satan kişi gelir vergisi öder mi ? Ev satarken kimler gelir vergisi ödemek zorundadır ? Gelir vergisi ne zaman ve nasıl ödenir ? 
Evini, arsasını satan herkes Gelir Vergisi ödemek zorunda diye bir zorunluluk yoktur. 
Peki Kimler Satışta Gelir Vergisi Öder ? 
Gayrimenkul satışında ödenen gelir vergisi , Gayrimenkul Değer Artış Kazanç Vergisi olarak geçmektedir. Bu vergiyi ödeme zorunluluğu , gayrimenkulü satın alan bir kişilerin , gayrimenkulu satın aldığı yıldan itibaren 5 yıl içerisinde satıp , bu satıştan gelir ( kazanç ) elde etmesiyle oluşur.

Örneğin 2014 senesinde bir ev aldınız ve 2016 yılında bu evi satmak istiyorsunuz. Eğer elde ettiğiniz kazanç devletin belirlediği limitleri aşıyor ise bu kazancın vergisini ödemekle yükümlüsünüz.
Devletin belirlediği bu sınıra İstisna Bedeli deniyor. İstisna bedeli her sene yeniden hesaplanan bir değer olup bu değerin altında kazanç elde edenler vergi ödemiyor. 

Yılda 2 eşit taksite ödenebilen gelir vergisinden , aşağıda belirtilen masraflar düşülebiliyor : 
- Satışı yapılan mal ve hakların maliyet tutarı 
- Satış nedeniyle yapılan ve satıcıya ait giderler,
- Ödenmiş vergiler
- Ödenmiş harçlar
2016 Senesi İçin Gelir Vergisi İstisnası Nedir ? 
Her sene belirlenen Değer Artış Kazanç Vergi İstisnası , 2016 senesi için 11.000 TL olarak belirlendi. 
Yani , 2016 senesinde yapılan satışlarda 11.000TL ‘ye kadar kazanılan gelirler için vergi verme zorunluluğu bulunmamaktadır. 

Ormanda İnşaat Yapılır mı ?

Ormanda İnşaat Yapılır mı ?
Resmi Gazete'de 4 Mayıs 2016 tarih ve 29702 sayı ile yayımlanarak yürürlüğe giren; Hususi orman ve hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlar yönetmeliğine göre ormanda inşaat yapılır mı?
Yayınlanmış olan bu yönetmelik ile, 25/4/2002 tarihli ve 24736 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Ormanlarda ve Hükmi Şahsiyeti Haiz Amme Müesseselerine Ait Ormanlarda Yapılacak İş ve İşlemler Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırıldı.                                           
Peki yeni yürürlüğe giren yönetmelik gereğince ormanda inşaat yapılır mı? Ormanda inşaat izni ne kadardır?
Ormanda İnşaat !
Yayınlanmış olan kanunun 52’nci maddesi kapsamında şehir, kasaba, köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerlerdeki hususi orman alanlarında; Kanunun 17’nci maddesince izin alınarak ve yatay alanın %6’sının (yüzde 6) üstüne çıkmamak  koşuluyla onaylı imar planlarına uygun yapı inşa edilebilir.
İnşaat esnasında orman niteliğindeki doğallığın bozulmamasına dikkat edilmesi koşuluyla , ormanın kapalılığı ve alanın topoğrafik yapısı dikkate alınmalı ve orman içi açıklıklardan , bozuk orman arazilerinden maksimum faydalanılması şartıyla uygun alanlarda inşaat izni verilir.
İlgili kanunun 17’nci maddesine göre; Enerji nakil hattı, haberleşme, su isale hattı, doğalgaz hattı, kanalizasyon, yol şebeke planındaki yollar ile Kanunun genel kamu hizmetlerine yönelik izinler %6’lık (yüzde 6) alana dahil edilmez.
Yayınlanmış olan Kanunun Ek 9 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre ,Hususi ormanlarda ve hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlarda yükseköğretim kurumlarının eğitim ve araştırma maksatlı tesislerine ve izin verilen bu alan içinde izin sahibi yükseköğretim kurumuna veya Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğüne yurt yapılması maksadıyla izin verilebilir. 
İnşaat izni verilen alanda yapılması düşünülen yol ve açık olarak düzenlenen; otopark, garaj, havuz, spor alanları ve benzeri tesisler ile enerji nakil hattı, su isale hattı, haberleşme, doğalgaz hattı, kanalizasyon gibi her türlü altyapı tesisleri ve yine Kanunun 17’nci maddesine göre genel kamu hizmetlerine yönelik verilen izinler hariç olmak üzere, binaların taban alanları toplamı, izne konu orman sayılan alanın yüzde on beş (yüzde 15)’ini geçemez.
Yapılacak olan bina ve tesislerin ulaşımında öncelikle yol şebeke planı dâhilinde yapılan yollar kullanılır. Yapılan bu yollar ve ilave yapılması zorunlu olan yollar, yapılacak alt yapı tesisleri, genel ormancılık faaliyetlerinin yerine getirilmesi için de kullanılır.
Bu Yönetmelik kapsamında Bakanlıkça verilecek izinlerde orman sahiplerinin muvafakatiyle Genel Müdürlükçe belirlenen yükümlülüklerden orman sahibi ile izin sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarına ilişkin noter onaylı taahhütname alınır.
Yapılacak olan inşaatların yeraltına inşa edilmesi planlanan tesislerinin yüzeye isabet eden izdüşümleri için izin alınır. Dört metrenin altında inşa edilecek tesisler yüzde altılık (yüzde 6) alana dâhil değildir.
Orman Kanununun 52’nci madde ve Ek 9’uncu madde dördüncü fıkrası kapsamında Hususi orman alanlarında yapılaşma izninin birlikte kullanılmasının istenilmesi halinde binaların taban alanları toplamı, izne konu orman sayılan alanın yüzde on beş (yüzde 15)’ini geçemez.

Velaket / Vekaletname Nasıl Olmalıdır ? ( Dikkat Edilmesi Gereken 12 Madde )

Velaket / Vekaletname Nasıl Olmalıdır ? ( Dikkat Edilmesi Gereken 12 Madde ) 
1. Noter yada konsolosluk tarafından ‘ DÜZENLEME ‘ olarak tanzim edilmelidir. 
2. Vekalet veren kişinin kimliği , nüfus cüzdanı kayıtlarına göre tespit edilmiş olmalıdır.
3. Vekalet veren kişinin fotografı son 3 ay yada daha yakın bir tarih içerisinde çekilmiş olmalıdır.
4. Verilen yetki / yetkiler açık ve tam olarak anlaşılacak bir şekilde belirtilmelidir. 
5. Düzenlenen vekaletname başka bir vekaletnameye dayanıyorsa , bu durum açıkca belirtilmelidir.
6. Vekaletname üzerinde yapılan düzeltme , çıkıntı vb. şeyler imza ve mühür ile onaylanmalıdır.
7. Vekalete konu taşınmaz vekil tarafından satın alınıyor ise , vekilin bir başkasını vekil tarafından satın alınabileceğinin açık bir şekilde belirtilmesi , satış bedelinin malike ödendiğinin belgelenmesi gerekir.
8. Vekaletnamede verilen yetkinin ölümden sonra da geçerli olacağı belirtilmemişse , temsil yetkisi ölümle beraber sona erer.
9. Birden çok vekil tayin edilmek istenirse , temsil yetkilerinin birlikte veya ayrı ayrı kullanılacağının vekaletnamede belirtilmesi gerekmektedir.
Bu husus belirtilmemiş ise tüm vekillerin beraber temsile yetkili oldukları düşünülür.
10. Düzenleme tarihi gayrimenkulun elde edilmesinden önce düzenlenmiş olan vekaletname ile temsil yetkisi mümkün değildir. Bu durumda vekaletnamede bundan sonra edinilecek gayrimenkuller içinde temsile yetkili olduğu belirtilmelidir.
11. Eğer vekaletname Tapu işlemlerinde kullanılacak ise Baba Adı ve Doğum Tarihinin yazması zorunludur.

12. Atılan imzadan doğacak her türlü yarar ve zarar vekalet verene aittir. Tüm vergisel yükümlülükler , hukuki yaptırımlar , doğacak tazminatlar vekalet verene aittir

Anasayfa Haberler Bilgi Bankası Listeler Sözleşme / Dilekçe Hesaplamalar Diğerleri Yazılarda Ara ... Ara Kiraya Yapılan Fazla Zam İçin Nasıl İtiraz Edilir ?

Kiraya Yapılan Fazla Zam İçin Nasıl İtiraz Edilir ?
Kira sözleşmelerinin yenilendiği dönemlerde kiracı ve ev sahibinin kira artış bedeliyle alakalı sorun yaşaması sıkça karşılaşılan bir sorun. Bazı ev sahipleri kira bedelini kafasındaki rakamlara göre yukarı çekmek isterken çoğu kiracı zamla alakalı herhangi bir cümle duymaya dahi tahammül edemiyor. Aslında, kira bedeliyle alakalı bu tür sorunların tamamı Borçlar Kanunu tarafından çözüme ulaştırılmış durumda.
Yasal olarak; yenilenen kira sözleşmesiyle beraber yapılabilecek kira artışı, bir önceki yıla ait üretici fiyat endeksi( üfe )ndeki artış oranını geçemiyor. Yani çoğu kiracının istediği gibi zam söz konusu olmadan yenilenecek bir kira sözleşmesini talep etmek kanunen mümkün değil ancak ev sahibiniz geçen yılki üfe artış oranının üzerinde bir kira artışı talep ettiğinde yasal olarak itiraz etme hakkınız doğuyor. Bu halde, üfe artış oranının üzerinde yapılan kira zammı için nasıl itiraz edilebilir ?
Kanunen izin verilen oranların üzerinde bir zam yapılmışsa; mağdur taraf olan kiracı, kira bedelinin tespiti için dava açarak zamma itiraz etmiş oluyor. Kira bedelinin belirlenmesi amacıyla açılacak bu dava söz konusu taşınmazın bağlı olduğu bölgedeki Sulh Hukuk Mahkemesi'nden açılıyor. İtiraz davasını açmak her zaman için mümkün.
Bu dava, yeni kira döneminin başlangıç tarihinden otuz gün önceki bir tarihte ( en geç otuz gün ) açılırsa veya
 ev sahibi bu süre içinde kiracıya kira bedeline zam yapacağı konusunda yazılı bildirimde bulunulmuşsa, mahkeme tarafından belirlenen kira bedeli, yeni kira döneminin başlangıcından itibaren kiracıyı etkilemektedir.
Ev sahibinin kira dönemi bitmeden önce kiracıya yeni ve zamlı bir sözleşme imzalatması kanuna aykırıdır. Bu durumda kiracı Sulh Mahkemesi'ne başvurabilir ve mahkemece belirlenecek kira bedelini öder. Mahkemenin belirlediği kira bedeli yeni sözleşmenin başlangıç tarihinden itibaren geçerli olur.

Eşin Rızası Olmadan Ev Satılabilir Mi ?

Eşin Rızası Olmadan Ev Satılabilir Mi ?
Eşlerin evlilik birliği içinde, çocuklarıyla birlikte ikamet etme amaçlı oturdukları ev Aile Konutu olarak tanımlanmaktadır. Eşlerden birinin maliki olduğu ya da kira yoluyla edindiği konutlar da aile konutu olabilmektedir. Yani evin kira olması aile konutu olmasına engel değildir.
Bir yerde aile konutundan bahsedilebilmesi için orda evlilik birliğinin olması gereklidir. Boşanmalar sonrasında evlilik birliği ortadan kalktığı için, evde yaşayan kişiler değişmese bile orda aile konutundan bahsedilemez. 
Ya , eşlerden birinin izni alınmadan da aile konutu satılabilir mi?
Aile olarak birlikte yaşanılan ev, eşlerden birinin rızası olmadığı taktirde satılamaz. 
Eşin rızası olmaksızın yapılan satış işlemleri, yargı yoluyla iptal edilir ve hukuken tamamen geçersiz olur. Bu tür durumlarda tapunun üzerinde bulunacak "aile konutu" ibaresinin önemi vurgulansa da birçok davada tapu üstünde "konutun aileye ait olduğu" belirtilmese bile, eş rızası bulunmadan satış yapılamayacağı yönünde karar verilebilir.
Süreci daha ayrıntılı olarak anlatmak gerekirse; oturduğu konutun satışına rızası olmayan eş, mahkemeye başvurabilmektedir. Eğer rızası olmayan eş mahkemeye başvurup rızası olmadığını belirtmezse ve satışın durdurulmasını talep etmezse, şatışa izin verdiği anlamına gelir. Tapu daireleri konut satım işlemi öncesinde eşin rızasının olup olmadığına dair bir belge istemez ancak hukuken birlikte yaşanılan ortak ev için iki tarafın da söz hakkı vardır. Mahkemeye başvurulduğu taktirde söz konusu evin satışını durdurmak mümkündür. Buna karşın eşinin rızasını alamadığı için konutunu satamayan malik de hâkimden, eşinin haksız olduğuna dair bir karar vermesini talep edebilir. Böyle bir durum karşısında hâkim, satışa rıza vermeyen tarafı haksız bulursa, satış işlemi sorunsuzca yapılabilmektedir.

Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesine göre başka önemli bir nokta da kirada oturulan evde eşlerden birinin karşı tarafın rızasını almadan kira sözleşmesini feshedemeyeceğidir. Yani kira kontratı da eşlerin izni olmadan iptal edilemiyor.

Emlakçı Bankadan Komisyon Alır Mı ? Emlakçı Banka Komisyonu Nedir ?

Son zamanlarda giderek yaygınlaşan Emlak Komisyon çeşitlerinden biri de bankalardan alınan emlak komisyonlarıdır. Piyasa haraketliliği ve konut kredilerinin büyük önem kazanması ile bankalar emlakçılar ile sıkı bir iş birliğine girmiş bulunmaktalar.
Emlakçıların bankalardan aldıkları komisyonlar banakadan bankaya farklılık göstermektedir. Bazı bankalar, belli bir müşteri kotasını doldurma şartı ile lüks otomobiller vaat etmektedir. Aracın tüm  bedeli banka tarafından karşılanır. Bunun dışında bin de beş gibi
oranlar bankaların yaklaşık olarak kullandığı oranlardandır. Emlakçıların talep ettikleri oranlar da göz önünde bulundurulur. Ücret konut kredisinin kullandırımı ile emlakçıya hemen ödenir.
Konut Kredisi Getir , Komisyonu Al !
Banka - Emlakçı dostluğu son bir kaç yıl öncesine kadar aslında bu kadar yaygın değildi. Şöyleki bankacılar emklakçıların getirdikleri müşterilere çok da kredi vermek istemezlerdi. Sektörün geldiği rekabetçi ortam ve konut kredisinin uzun süreli müşteriyi bankaya
bağlayıcı özelliği ve emlakçıların müşteriye daha kolay ulaşabilme özelliği bankayı ve emlakçıları birbirine yakınlaştırmıştır. 
Bu işbirliği ile Emlakçılar Bankalar için değerli bir müşteri kaynağı oldu. 
Bankalar verdikleri komisyonların fatura edilmesini isterler. Bu sebeple Emlakçılar aldıkları komisyonu ' Hizmet Bedeli ' gibi bir açıklama ile fatura etmektedirler.
Tabi bu uygulamayı kötüye kullananlarda yok değil ! Bazı Emlakçılar Bankacı gibi çalışarak kredi dağıtmaktadır. Hatta kredi skoru düşük olan müşterilere kredi veren emlakçılar bile bilinmektedir. Bu işlem karşısında %10 komisyon alan Emlakçılar , ihtiyacı olan müşterilere yüksek faizle kredi vermektedir.

Miras Vergisi Nedir ? Kaç Sene Ödenir ?

Miras ( İntikal  , Veraset ) vergisi ,  ölüm ya da bağış şeklinde bir kişinin mülkiyetinin başkasına geçmesi ile ödenen vergidir.
Ölen kişinin mükelleflerin 4 ay içerisinde beyanname vermeleri gerekir.
Ölüm Türkiye’de , müfellefler yurtduşında ise bu süre 6 ay dır.
Ölüm Yurtdışı , mükellefler de yurtdışında ise bu süre 8 aya kadar çıkar.
Gaiplik durumunda ise , karar ölüm siciline işlerse , bu tarihten sonra 1 ay içerisinde beyanname verilmelidir.
Miras Vergisi Kaç Sene Ödenir ?
Miras vergisi toplamda 6 kere ödenir. Her sene Mayıs ve Kasım aylarında 2 taksit olarak toplamda 3 sene ödeme yapılmak zorundadır.
Miras , Veraset ( İntikal ) Beyannemesi İçin Hangi Neler Gereklidir ?
Beyanname yapılırken , beyanneme ile birlikte aşağıdaki evraklar gereklidir : 
- Veraset ilamı (Mirasçılık Belgesi) 
- Vasiyetname
- Borç ve masraflara ait belgeler 
 -Ticari bilanço ve gelir tablosu
 -Gayrimenkuller için, tapunun fotokopisi ve emlak vergisi değerini gösteren ilgili belediyeden alınmış bir belge 
- Ölüm ve Mirasçılık Bildirimi

Kira Kontratı Örneği 2016 , Kira Kontratı Örneği İndir !

Kira Kontratı Örneği 2016 , Kira Kontratı Örneği İndir !
Bir ev kiralanmak istendiğinde kiracı ve ev sahibi arasında yapılması zorunlu olan sözleşmeye Kira Kontratıdenmektedir. 
Eğer elinizde hazır bir şekilde kira kontratı bulunmuyor ise bu sayfanın sonundan Kira Kontratını indirebilirsiniz. 
İnternette en yapılan aramalar arasında başı çeken :
kira kontratı nasıl hazırlanır  , kira sözleşmesi nasıl doldurulur , 2016 kira kontratı örneği , sorularının cevabı bu yazımızda… 
Kira kontratı nedir ? Kira kontratı niçin hazırlanır ? 
Herhangi bir ev kiralama işlemi durumu söz konusu olduğunda Kira Kontratı / Kira Sözleşmesi doldurulur. Bu sözleşme hem kiracıyı hemde ev sahibini korur. Yani kira kontratı iki taraf içinde çok faydalı bir sözleşmedir. 
Kira kontratında kiracı - ev sahibi genel bilgileri haricinde evin kirası , kira süresi , depozito , aidat gibi önemli bilgiler bulunmaktadır. İki taraf bu bilgileri gerektiği şekilde doldurarak aralarında bir sözleşme yapmış olurlar. 
Kira kontratı kimler arasında hazırlanır ? 
Yazımızın başında da defalarca belirttiğimiz gibi , kira kontratı temel olarak ev sahibi ve kiracı arasında hazırlanır. Fakat bazı kişiler bu sözleşmeye bir şahitin de dahil olmasını istiyor. 
Eğer yüksek ücretli bir yer kiralayacaksanız , kira kontratı imzalamaya avukatınız ile gelebilirsiniz. 
Ayrıca kurum ve büyük şirketler da kira kontratını noter huzurunda imzalayabiliyor. 
Bazı kişiler , akrabalarıyla aralarında yaptıkları kiralama işlemlerinde kira sözleşmesi kullanmıyor. Fakat daha önce birçok örneği yaşandığı gibi konu para olunca böyle durumlar değişebiliyor. Bu yüzden kim olursa olsun aranızda Kira Kontratını yapmanızı öneriyoruz. 
Bunların yanında ev sahibinin Kefil ( müteselsil kefil ) isteme hakkı da bulunmaktadır. Bu kefillik durumunda kiracının ödemediği kiraları kefil ödemek zorunda kalabilir.  
Kira Kontratında Hangi Maddeler Bulunur ? 
- Evin / Mülkün adresi 
- Kiracı - Ev sahibi temel bilgileri ( Ad , soyad  , tc gibi )
- Kiracı - Ev sahibi iletişim - adres bilgileri 
- Kira başlangıç tarihi 
- Kira kontratı geçerlilik süresi 
- Kira bedeli ( yıllık ve aylık  ) 
- Kiranın nasıl ödeneceği / ödeme şekli 
- Kiralanan yerin ne olarak kullanılacağı 
- Kiralanan mülkün kiralamadan önceki hal ve durumu 
- Kiralanan yerin üzerinde bulunan demirbaşların açık listesi
- Varsa depozito ve aidat
- Kiracı ve ev sahibinin imzaları , varsa şahitin de imzası ( bu emlakçı da olabilir )
Kira kontratı için gerekli belgeler / evraklar nelerdir ?
Kira kontratı imzalamak için ‘ Kira kontratı / sözleşmesi ‘ haricinde zorunlu tutulan bir evrak yoktur. Fakat genelde nüfus cüzdan fotokopisi istenir. 
Bazı durumlarda gayrimenkulu kiralayan kişi , malikin ( yer sahibinin ) vekili olabilir. Yani başkasının evini başkası kiralayabilir. Fakat böyle bir durumda vekilin doğruluğunu anlayabilmek için vekaletnameyi incelemek gerekir. 
Kira Kontratını Nerden Bulurum / İndiririm ? 
Kira kontratını bu sayfanın sonundan indirebilir ya da form ve sözleşmelerin bulunduğu sayfamızdan temin edebilirsiniz. 
Eğer bulunduğunuz yerde internet mevcut değil ise en yakın kırtasiyeden yada en yakın emlakçıdan bu sözleşmeyi temin edebilirsiniz. 
Bu sözleşme genel bir form olduğu için heryerde aynı kontrat kullanılabilir. 
2016 Kira Kontratı indir , 2016 Kira Kontratı Örneği indir 
Aşağıdaki linklere tıklarayak Pdf ya da Word ( Doc ) formatında indirebilirsiniz. 
 Kira Kontratı Örneği,  Kira Kontratı Doldurma,  Kira Kontratı Örneği 2016,  2016 Kira Kontratı Örneği,  Kira Kontratı 2016,  Kira Kontratı 2016 Örneği,  Kira Kontratı Indir 2016,  Kira Kontratı 2016 Pdf ,  kira kontratı nedir , işyeri kira sözleşmesi , kira kontratı örnekleri , kira kontratı indir , boş kira kontratı ,  kira sözleşmesi indir ,  kira kontratı word , kira kontratı excel 

Kamulaştırmasız El Atma Nedir?

Kamulaştırmasız El Atma Nedir?
Kamulaştırmasız el atma, kamulaştırma yetkisine sahip olan kurum ve kuruluşların kamulaştırma işlemi yapmaksızın başka şahıslara ait taşınmazları işgal etmesine, kullanmasına denir.
Anayasanın 35. maddesine göre mülkiyetin bedelini o mülkiyetin malikine ödemeden böyle bir işlem yapılması hukuka aykırıdır. Kamulaştırmasız el atma; alelade kamulaştırmasız el atma ve bayındırlık eserleri inşası nedeyle kamulaştırmasız el atma olarak ikiye ayrılmaktadır. Bunların farkını bilmek herhangi bir kamulaştırmasız el atma durumunda neler yapılabileceğini anlama açısından önemlidir.
Kamulaştırmasız El Atma Koşulları
Alelade kamulaştırmasız el atma, el atılan taşınmaz üzerinde yol, demiryolu gibi bir bayındırlık eseri inşa etmeden yapılan her türlü el atmaları kapsamaktadır. Özel bir şahısın mülkiyetinde bulunan arazinin idare tarafından kendi arazisine katılması bu duruma örnektir. Bu durumda madur kişi kendi arazisini almak isterse haksız el atmanın önlenmesi davası ( men-i müdahale davası ) ya da el atma sonucu oluşan zararın ödenmesi için tazminat davasıaçabilmektedir.
Bayındırlık eserleri inşası nedeniyle kamulaştırmasız el atma, el atılan taşınmaz üzerinde demiryolu, altgeçit, metro, karayolu, köprü gibi bir bayındırlık eseri insa edilerek yapılan el atmaları kapsamaktadır.
Bu durumlarda madur kişi kendi taşınmazına tekrar sahip olabilmek için söz konusu bayındırlık eserini yıktıramamaktadr, yalnızca kendi taşınmazının bedeli olarak tazminat isteyebilmektedir.
Kamulaştırmasız El Atma Davasını Kimler Açabilmektedir?
Kamulaştırmasız el atma üzerine bir bedel davası açılabilmesi için taşınmazın tapuda kayıtlı olması gereklidir, davayı yalnızca tapu sahibi ya da tapu sahibinin yasal vekili açabilmektedir.
Taşınmazın tapuya kayıtlı olmadığı durumlarda, madur kişinin başvurabileceği yasal yollar oldukça sınırlıdır.
İmar Mevzuatı'na aykırı şekilde inşa edilmiş yapılar ve gecekondulara 2981 sayılı yasa gereğince bazı yükümlülüklerin yerine getirilmesi şartıyla kullanma izni ve hak sahipliği verilmiştir. Bu kullanma izni ve hak sahipliğini gösteren belgeye Tapu Tahsis Belgesi denilmektedir. 
Tapu Tahsis Belgesi tek başına kamulaştırmasız el atma davası açabilmek için yeterli değildir. 2981 sayılı İmar Affı Kanunu'yla bulundukları yerde korunamayan ve tapu tahsis belgesine sahip olan gecekondu sahiplerine ıslah bölgesinden yer gösterilir ve yine aynı kanunla kurulan fondan enkaz bedeli ödemesi yapılır.
Ne tapu ne de tapu tahsis belgesinin olmadığı durumlarda enkaz bedelinin ödeneceğine dair hiçbir yasa bulunmamaktadır. Ancak her gecekondunun kendine özel durumları düşünülerek dava başvurusu yapılıp yapılmayacağı belirlenmelidir.

Konut Kira Zammı Nasıl Hesaplanır ?

Konutunu kiraya veren mal sahipleri, her sözleşme yenilendiğinde kiracısına zam yapma hakkına sahip olmaktadır, ancak konut sahipleri istedikleri zam oranını belirlemekle yükümlü değildir. Peki, hangi oranda zam yapılır? Konut kira zammı nasıl hesaplanır?
Konut kira zammı nasıl hesaplanır?
Ev sahibi ile kiracı arasında büyük bir sorun olan kira zammına 1 Temmuz 2012 tarihinde çıkarılarak yürürlüğe giren Borçlar Kanunu ile bir standart getirilmiş oldu. İlgili kanunun 344. maddesine göre kira artışı Türkiye istatistik Kurumunun (TÜİK)'nun açıkladığı Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) artış oranını geçmeyecek şekilde belirleniyor. Kira zammı en fazla her ay açıklanan ÜFE oranının 12 aylık ortalaması alınarak hesaplama işlemi yapılmaktadır.
Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira yılının Üretici Fiyat Endeksindeki (ÜFE) artış oranını geçmemek koşuluyla hâkim tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyet esasına göre belirlenir.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ekim ayında yapılacak kira artış oranına ilişkin rakamları açıkladı. İşte 2016 Ekim kira artış oranı...
Tüik Eylül ayına ilişkin ÜFE rakamlarını açıkladı. ÜFE Eylül 2016'da Ağustos ayına göre yüzde 0,29 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 3,79 artış, 2015 yılının Eylül ayına göre yüzde 1,78 artış ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 4,07 artış gösterdi.

En Fazla Yüzde 4,07 Zam Yapabilecek
Kira zammı ÜFE'nin 12 aylık ortalamasına göre belirleniyor. Bu durumda ev sahipleri Ekim ayında en fazla yüzde 4,07oranında zam yapabilecek.

Bir örnek vermek gerekirse;
Kira Bedeli: 1.000 TL
Kira zam oranı: Yüzde 4.07
Zam bedeli: 40,70 TL
Zamlı kira bedeli: 1.040,70 TL olur.