587 SAYILI KHK
ZORUNLU DEPREM SİGORTASINA DAİR KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEZorunlu Deprem Sigortasının düzenlenmesi; 4484 sayılı Kanunla değişik 27/8/1999 tarihli ve 4452 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak, Bakanlar Kurulu'nca 25.11.1999 tarihinde kararlaştırılmıştır.
AmaçMadde 1 - Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin amacı, meydana gelecek deprem afeti sonucu bina maliklerinin veya intifa hakkı sahiplerinin, binaların ziyaı veya hasarlanması nedeniyle uğrayacakları maddî zararlarının karşılanmasını teminen zorunlu deprem sigortası yaptırmalarına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Kapsam Madde 2 - 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamındaki bağımsız bölümler, tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar, bu binaların içinde yer alan ve ticarethane, büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler ile doğal afetler nedeniyle devlet tarafından yaptırılan veya verilen kredi ile yapılan meskenler zorunlu deprem sigortasına tabidir.
Kamu kuruluşlarına ait binalar ile köy yerleşik alanlarında yapılan binalar bu Kanun Hükmünde Kararname kapsamında Zorunlu Deprem Sigortasına tabi değildir.
TanımlarMadde 3 - Bu Kanun Hükmünde Kararnamede geçen;
a) Bakan veya Bakanlık: Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakan veya Bakanlığı,
b) Müsteşarlık: Hazine Müsteşarlığını,
c) Kurum: Doğal Afet Sigortaları Kurumunu,
d) Kurul: Doğal Afet Sigortaları Kurumu Yönetim Kurulunu,
e) Zorunlu Deprem Sigortası: Depremin doğrudan veya dolaylı neden olacağı maddi zararları, 10 uncu madde gereğince belirlenen tutara kadar teminat altına alan zorunlu sigortayı, ifade eder.
Doğal Afet Sigortaları KurumuMadde 4 - Sigorta yapmak ve bu Kanun Hükmünde Kararname ile kendisine verilen diğer görevleri yerine getirmek üzere, Bakanlık nezdinde kamu tüzel kişiliğini haiz "Doğal Afet Sigortaları Kurumu" kurulmuştur.
Kurum, 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu, 3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, 832 sayılı Sayıştay Kanunu, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 6245 sayılı Harcırah Kanununa tabi değildir.
Kurumun sigorta primi alacakları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Kurumun yıllık hesap, işlem ve harcamaları Müsteşarlık tarafından denetlenir.
Vergiden MuafiyetMadde 5 - Kurum ve gelirleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.
Kurumun YönetimiMadde 6 - Kurum, biri başkan olmak üzere toplam yedi üyeden oluşan "Doğal Afet Sigortaları Kurumu Yönetim Kurulu" tarafından yönetilir.
Kurumun teknik işleri; Müsteşarlık tarafından bir sözleşme ile bir sigorta veya reasürans şirketine Kurum idarecisi sıfatıyla yürütülmek üzere verilir. Sözleşme, en fazla beş yıllık süre için yapılır ve aynı usule göre yenilenebilir.
Doğal Afet Sigortaları Kurumu Yönetim KuruluMadde 7 - Kurul üyeleri aşağıdaki kişilerden oluşur :
a) Başbakanlığı temsilen Başbakanlık Müsteşarınca belirlenecek en az genel müdür yardımcısı düzeyinde bir üye,
b) Müsteşarlığı temsilen Sigortacılık Genel Müdürlüğünden en az genel müdür yardımcısı düzeyinde bir üye,
c) Bayındırlık ve İskân Bakanlığını temsilen doğal afetler konusunda deneyimli en az genel müdür yardımcısı düzeyinde bir üye,
d) Sermaye Piyasası Kurulunu temsilen fon yönetiminde deneyimli en az daire başkanı düzeyinde bir üye,
e) Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliğini temsilen sigortacılık ve reasürans konusunda en az yedi yıl deneyimli bir üye,
f) İnşaat, jeofizik, jeoloji mühendisliği veya dengi bölümlerinden mezun ve deprem konusunda en az yedi yıl deneyimli, Müsteşarlıkça belirlenecek bir üye,
g) Kurum idarecisini temsilen en az genel müdür yardımcısı düzeyinde bir üye.
Kurul üyeleri, Müsteşarlığın teklifi üzerine Bakan tarafından atanır. Bakan, üyeler arasından birini başkan olarak görevlendirir.
Kurul üyeliğine atanan kimseler beş sene için görev yaparlar ve en fazla iki kere atanabilirler.
Kurula atanan üyeler, temsil ettikleri kuruluşlardan ayrıldıkları takdirde Kurul üyelikleri sona erer. Bu nedenle veya diğer herhangi bir nedenle üyelikleri sona erenlerin yerlerine ilgili kuruluş tarafından en geç iki ay içinde yeni bir üye seçilir ve yukarıda belirtilen usule göre atamaları yapılır. Bu şekilde atananlar, yerine atandıkları üyelerin sürelerini tamamlarlar.
Kurul üyelerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 48 inci maddesinin (A) bendinin (1), (4), (5), (6) ve (7) nci alt bentlerinde belirtilen şartları taşımaları zorunludur.
Kurul en az beş üyenin katılımıyla toplanır ve kararlarını en az dört üyenin aynı yöndeki oyuyla alır.
Kurulun temsili başkan tarafından, Kurulca alınan kararların yürütülmesi Kurum idarecisi tarafından yapılır.
Kurul başkan ve üyelerine kamu iktisadi teşebbüslerinde yönetim kurulu başkan ve üyelerine ödenen aylık ücret ve diğer ödemeler tutarında ücret ödenir.
Kurulun GörevleriMadde 8 - Kurulun görevleri şunlardır:
a) Kurumun işleyişine ilişkin politikaları tespit etmek ve çalışma planını düzenlemek,
b) Kurum idarecisinin çalışma usul ve esaslarını belirlemek,
c) Kurum nam ve hesabına zorunlu deprem sigortası sözleşmesi yapmaya yetkili sigorta şirketlerini ve uymaları gerekli usul ve esasları Müsteşarlığın görüşünü alarak belirlemek,
d) Tazminat ödemelerine ilişkin usul ve esasları belirlemek ve tazminat ödemelerinin en kısa sürede yapılmasını sağlamak,
e) Risk paylaşımı ve reasürans planını onaylamak,
f) Kurum kaynaklarının yatırıma yönlendirilmesine ilişkin usul ve esasları tespit etmek,
g) Halkla ilişkiler ve tanıtım kampanyaları yapılmasına karar vermek,
h) Zorunlu Deprem Sigortasına tabi bütün binaların sigorta kapsamına alınmasını temin için gerekli tedbirleri almak.
Kurul, görev alanına giren konularda bilimsel çalışma ve araştırmalar yaptırabilir ve gerekli gördüğü takdirde; kadro karşılığı aranmaksızın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı veya yabancı, proje süresiyle sınırlı olmak kaydıyla özel sözleşmeli danışman çalıştırabilir.
Sigorta Yapma ve Yaptırma ZorunluluğuMadde 9 - Bu Kanun Hükmünde Kararname kapsamındaki bağımsız bölümler ve binalar için, malikler veya varsa intifa hakkı sahipleri tarafından zorunlu deprem sigortası yaptırılır.
Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yayımı tarihinden sonra mesken olarak inşa edilecek bağımsız bölümler ve binalar için, ilgili mevzuat çerçevesinde inşaat ruhsatı alınmış olması kaydıyla, iskan izninden veya içinde yaşanmaya başlanmasından itibaren bir ay içinde zorunlu deprem sigortası yaptırılır.
İlgili sigorta şirketi, sigorta sözleşmesinin bitiminden en az bir ay önce taahütlü mektup, telgraf ya da noter kanalıyla sözleşmenin sona ereceğini ve yeni bir sigorta yaptırma zorunluluğunu sözleşme sahiplerine bildirir. Sigorta sözleşmesinin, sona ermesinden itibaren bir ay içerisinde yenilenmemesi durumunda Kurumun sigortadan kaynaklanan sorumluluğu sona erer.
Sigorta Teminatı, Tarife ve Talimatlar, KomisyonlarMadde 10 - Zorunlu sigortaya ilişkin teminat tutarları, genel şartları, tarife ve talimatları, primlerin ödenme usul ve esasları ile Kurum idarecisine ve yetkili sigorta şirketlerine ödenecek komisyonlar Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazete'de yayımlanır.
Sigorta primlerinin tespitinde; binanın yüzölçümü, inşaat sınıfı ve kalitesi, binanın üzerinde bulunduğu arazinin jeolojik özellikleri, deprem riski ve benzeri faktörler dikkate alınır.
Devletin Afetlerle İlgili Mevzuattan Kaynaklanan YükümlülükleriMadde 11 - Devletin, 7269 sayılı Umumî Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanundan ve diğer kanunlardan doğan konut kredisi açma ve bina yaptırma yükümlülükleri, deprem nedeniyle sigorta kapsamındaki binalarda meydana gelen ziya ve hasarlar sonucu uğranılan maddi zararlar için Kurum tarafından tazminat ödenmesiyle birlikte ortadan kalkar.
9 uncu madde gereğince cari bir zorunlu deprem sigortası bulunmayanlar, bu sigorta kapsamında karşılanacak zararlar için doğal afetlerle ilgili mevzuat çerçevesinde hak sahibi olamazlar.
Sigorta Yükümlülerinin Saptanması ve İzlenmesiMadde 12 - Sigorta yaptırmakla yükümlü olanlar, Kurum tarafından tespit edilir. Bu işlem sırasında Kurum, ilgili valilik veya belediye ile tapu sicil müdürlüklerinin kayıtlarından yararlanır.
Kamu kuruluşları, zorunlu deprem sigortasının yaptırılmış ve priminin ödenmiş olduğu belgelenmedikçe bu sigortaya tabi binalarla ilgili tapu tescil işlemleri dahil hiçbir işlem yapmazlar.
Menfaat Sahibinin DeğişmesiMadde 13 - Menfaat sahibinin değişmesi halinde sigorta, yeni menfaat sahibi ile devam eder.
Sigortalının MükellefiyetiMadde 14 - Binanın ve her bir bağımsız bölümün projeye aykırı olarak ve taşıyıcı sistemi etkileyecek şekilde tadil edilmesine veya zayıflatılmasına neden olan veya buna imkan veren malik, meydana gelen zararın bu nedenle ortaya çıktığı veya arttığı tutar kadar tazminat alma hakkını kaybeder.
Kurumun HalefiyetiMadde 15 - Tazminatı ödeyen Kurum, yaptığı ödeme tutarınca hukuken sigortalının yerine geçer.
Halefiyet, sigortalının zararına olarak ileri sürülemez.
Kurumun Kaynaklarının Kullanılabileceği YerlerMadde 16 - Kurumun kaynakları, Kurum tarafından ve sadece aşağıdaki amaçlar doğrultusunda kullanılabilir:
a) Kurum tarafından sigorta edilen binalara ait tazminat ödemeleri,
b) Kurumun yönetimi ve işleyişi için gerekli olan bütün masraflar ile Kurum idarecisine ödenecek komisyon,
c) Reasürans, sermaye ve benzeri piyasalardan sağlanan korumaya ilişkin ödemeler,
d) Kurumun görev alanına giren konularda yaptıracağı bilimsel çalışma ve araştırmalara ilişkin ödemeler,
e) Danışmanlık hizmetlerine (reasürans, yatırım, risk modellemesi gibi) ilişkin ödemeler,
f) Halkla ilişkiler ve tanıtım kampanyalarına ilişkin ödemeler,
g) Yetkili sigorta şirketlerine ödenecek komisyonlar,
h) Hasar tespit işlemlerine ilişkin ödemeler,
i) Kurumun devletten aldığı avansların geri ödenmesi.
Kurum Kaynaklarının Yetersiz KalmasıMadde 17 - Kurum, sigortadan kaynaklanan toplam yükümlülüklerini ve sahip olduğu kaynakları dikkate alarak reasürans, sermaye ve benzeri piyasalardan sigortacılık tekniğinin gerektirdiği şekilde ve yeterli düzeyde koruma temin eder. Ancak, sigortalı hasarın beklenenin üstünde olması ve bunun Kurum kaynaklarını ve temin edilen koruma miktarlarını aşması durumunda, ortaya çıkan zarar, Kurum kaynakları ve koruma miktarının toplamının zorunlu sigorta kapsamında ödenmesi gerekli toplam tazminata olan oranı dahilinde karşılanır.
YönetmelikMadde 18 - Kurulun çalışma usul ve esasları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Geçici Madde 1- Kurul başkan ve üyeleri, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde atanırlar. İlk defa atanan üyelerden başkan ve Kurum idarecisini temsilen atanan üye dışında, üçüncü yılın sonunda kura sonucunda belirlenecek üç üyenin yerine, bu Kanun Hükmünde Kararnamede belirtilen hükümlere uygun olarak yeni üye ataması yapılır.
EK MADDE 1 (3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Kanunun 40 ncı maddesi) - Kurum ve bu Kanun Hükmünde Kararname kapsamında gerçekleştirilen iş ve işlemler, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa tâbi değildir."
YürürlükMadde 19 - Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu maddesi hükmü yayımından dokuz ay sonra, 11 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü yayımından onbeş ay sonra, diğer hükümleri ise yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
YürütmeMadde 20 - Bu Kanun Hükmünde Kararname hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Emlak dünyası, tapu mevzuatı ve tapu da yapılan işlemler hakkında bilgi, kişisel gelişim makale ve yazılarınız içerir.
15 Kasım 2010 Pazartesi
EMLAK VERGİSİNE % 25 ARTIŞ
EMLAK VERGİSİNE % 25 ARTIŞ
Maliye Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Tebliğ ile Emlak Vergisine esas olmak üzere çelik karkas, betonarme karkas, kagir, yığma kagir, ahşap, taş duvarlı ve gecekondu tarzı binalar ile diğer basit binaların metre kare normal inşaat maliyet bedelleri tespit edildi.
Tebliğe göre, emlak vergisine esas alınacak fabrika, otel binalarının metre kare inşaat maliyetleri yüzde 12, sinema ve tiyatro binaları ile meskenlerinki yüzde 25 artırıldı.
Buna göre, bu yıl için 1151,24 lira olan mesken olarak uygulanan lüks inşa edilen çelik karkas binalarda ortalama maliyet, 2010 yılı için 1439,05 liraya, betonarme karkas binalarda 701,36 liradan 876,70 liraya, yığma kagir binalarda 550,53 liradan 688,16 liraya yükseltildi.
Birinci sınıf mesken inşaatlarında ise çelik karkas binanın ortalama metre kare maliyeti 756,54 liradan 956,93 liraya, betonarme karkas binanın metre kare maliyeti 438 liradan 547,50 liraya, yığma kagir binanın maliyeti ise 356,62 liradan 445,77 liraya, ahşap binalarınki 602,96 liradan 753,70 liraya çıkarıldı. Basit gecekondu tarzı binaların metre kare maliyeti ise 35,39 liradan 44,24 liraya yükseltildi.
Gelecek yıl için emlak vergisinin hesaplanmasında, mesken olarak inşa edilen basit çelik karkas binaların inşaat metre kare maliyeti 188,22 lira, betonarme karkas binaların metre kare maliyeti 144,96 lira, yığma kagir binaların maliyeti ise 68,68 lira olarak uygulanacak.
Ortalama metre kare maliyet, 1. sınıf fabrika ve imalathanelerde, çelik karkas binalar için 534,96 lira, betonarme karkas binalar için 438,23 lira olarak belirlendi. Lüks otel inşaatlarında, çelik karkas binaların ortalama maliyeti bin 305,14 lira, betonarme binaların ortalama metre kare maliyeti 1097,39 lira, lüks sinema-tiyatro inşaatlarında çelik karkas binaların metre kare maliyeti 1456,63 lira, betonarme karkas binaların ortalama maliyeti 1176,69 lira lira olarak uygulanacak. Emlak vergisinin hesaplanmasında, lüks hastane binası inşaatlarında ortalama maliyet de çelik karkas binalarda 1381,48 lira, betonarme karkas binalarda ise 1112,34 lira olarak dikkate alınacak.
Tebliğ uyarınca, özellik arz eden binaların vergi değerinin hesaplanmasında, otel, sinema, tiyatro, iş yeri gibi kullanış amacına göre, varsa bir üst inşaat değerinin ortalama rakamı esas alınacak. Bir üst sınıfa ait inşaat değeri yoksa tespit edilen inşaat sınıfındaki ortalama değer yüzde 50 artırılarak değerlendirme yapılacak. İnşaat türü için metre kare normal maliyet bedeli belirlenmemiş ise bu sınıfın altında belirleme yapılmış ilk sınıfa ait ortalama rakam yüzde 50 artırılarak uygulanacak. Hafif prefabrik binalar, yığma yarı kagir bina gruplarında değerlendirilecek.
Metre kare normal inşaat maliyet bedellerinin ortalamaları esas alınacak. Metre kare normal inşaat maliyet bedelleri, asansör, kalorifer veya klima tesisatı maliyetini içermiyor. Binada bunlar yer alıyorsa, bedellere, kalorifer veya klima için yüzde 8, asansör için yüzde 6 ilave yapılacak.
ÖNEMLİ RİCA
Hiç şüphe yok ki derneklerin en temel gelir kaynağı cüzi miktardaki aidatlardır. Gayrimenkul Girişimcileri Derneği de 10 YTL/ay tutarındaki aidatlarla faaliyetlerini gerçekleştirebilmektedir. Zamanında ödenmeyen aidatlar, derneğin bütün faaliyetlerini olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle birikmiş aidat borçlarınızı 0212.344.13.33 numaralı telefonumuzdan ya da cgul@turyap.com.tr adresinden
Sayın Cihan GÜL ile irtibata geçerek ivedilikle ödemenizi önemle rica ediyoruz.
Maliye Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Tebliğ ile Emlak Vergisine esas olmak üzere çelik karkas, betonarme karkas, kagir, yığma kagir, ahşap, taş duvarlı ve gecekondu tarzı binalar ile diğer basit binaların metre kare normal inşaat maliyet bedelleri tespit edildi.
Tebliğe göre, emlak vergisine esas alınacak fabrika, otel binalarının metre kare inşaat maliyetleri yüzde 12, sinema ve tiyatro binaları ile meskenlerinki yüzde 25 artırıldı.
Buna göre, bu yıl için 1151,24 lira olan mesken olarak uygulanan lüks inşa edilen çelik karkas binalarda ortalama maliyet, 2010 yılı için 1439,05 liraya, betonarme karkas binalarda 701,36 liradan 876,70 liraya, yığma kagir binalarda 550,53 liradan 688,16 liraya yükseltildi.
Birinci sınıf mesken inşaatlarında ise çelik karkas binanın ortalama metre kare maliyeti 756,54 liradan 956,93 liraya, betonarme karkas binanın metre kare maliyeti 438 liradan 547,50 liraya, yığma kagir binanın maliyeti ise 356,62 liradan 445,77 liraya, ahşap binalarınki 602,96 liradan 753,70 liraya çıkarıldı. Basit gecekondu tarzı binaların metre kare maliyeti ise 35,39 liradan 44,24 liraya yükseltildi.
Gelecek yıl için emlak vergisinin hesaplanmasında, mesken olarak inşa edilen basit çelik karkas binaların inşaat metre kare maliyeti 188,22 lira, betonarme karkas binaların metre kare maliyeti 144,96 lira, yığma kagir binaların maliyeti ise 68,68 lira olarak uygulanacak.
Ortalama metre kare maliyet, 1. sınıf fabrika ve imalathanelerde, çelik karkas binalar için 534,96 lira, betonarme karkas binalar için 438,23 lira olarak belirlendi. Lüks otel inşaatlarında, çelik karkas binaların ortalama maliyeti bin 305,14 lira, betonarme binaların ortalama metre kare maliyeti 1097,39 lira, lüks sinema-tiyatro inşaatlarında çelik karkas binaların metre kare maliyeti 1456,63 lira, betonarme karkas binaların ortalama maliyeti 1176,69 lira lira olarak uygulanacak. Emlak vergisinin hesaplanmasında, lüks hastane binası inşaatlarında ortalama maliyet de çelik karkas binalarda 1381,48 lira, betonarme karkas binalarda ise 1112,34 lira olarak dikkate alınacak.
Tebliğ uyarınca, özellik arz eden binaların vergi değerinin hesaplanmasında, otel, sinema, tiyatro, iş yeri gibi kullanış amacına göre, varsa bir üst inşaat değerinin ortalama rakamı esas alınacak. Bir üst sınıfa ait inşaat değeri yoksa tespit edilen inşaat sınıfındaki ortalama değer yüzde 50 artırılarak değerlendirme yapılacak. İnşaat türü için metre kare normal maliyet bedeli belirlenmemiş ise bu sınıfın altında belirleme yapılmış ilk sınıfa ait ortalama rakam yüzde 50 artırılarak uygulanacak. Hafif prefabrik binalar, yığma yarı kagir bina gruplarında değerlendirilecek.
Metre kare normal inşaat maliyet bedellerinin ortalamaları esas alınacak. Metre kare normal inşaat maliyet bedelleri, asansör, kalorifer veya klima tesisatı maliyetini içermiyor. Binada bunlar yer alıyorsa, bedellere, kalorifer veya klima için yüzde 8, asansör için yüzde 6 ilave yapılacak.
ÖNEMLİ RİCA
Hiç şüphe yok ki derneklerin en temel gelir kaynağı cüzi miktardaki aidatlardır. Gayrimenkul Girişimcileri Derneği de 10 YTL/ay tutarındaki aidatlarla faaliyetlerini gerçekleştirebilmektedir. Zamanında ödenmeyen aidatlar, derneğin bütün faaliyetlerini olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle birikmiş aidat borçlarınızı 0212.344.13.33 numaralı telefonumuzdan ya da cgul@turyap.com.tr adresinden
Sayın Cihan GÜL ile irtibata geçerek ivedilikle ödemenizi önemle rica ediyoruz.
BİNA METREKARE MALİYETLERİ ARTTI
BİNA METREKARE MALİYETLERİ ARTTI
Emlak vergisine esas olmak üzere 2010 yılında uygulanacak "bina metrekare normal inşaat maliyet bedelleri", geçen yıla göre yüzde 12-25 arasında artırıldı. Maliye Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği, Resmi Gazete’de yayımlandı.
Tebliğ ile Emlak Vergisine esas olmak üzere çelik karkas, betonarme karkas, kagir, yığma kagir, ahşap, taş duvarlı ve gecekondu tarzı binalar ile diğer basit binaların metrekare normal inşaat maliyet bedelleri tespit edildi. Tebliğe göre, emlak vergisine esas alınacak fabrika, otel binalarının metrekare inşaat maliyetleri yüzde 12, sinema ve tiyatro binaları ile meskenlerinki yüzde 25 artırıldı. Buna göre, bu yıl için 1151,24 lira olan mesken olarak uygulanan lüks inşa edilen çelik karkas binalarda ortalama maliyet, 2010 yılı için 1439,05 liraya, betonarme karkas binalarda 701,36 liradan 876,70 liraya, yığma kagir binalarda 550,53 liradan 688,16 liraya yükseltildi.
Birinci sınıf mesken inşaatlarında ise çelik karkas binanın ortalama metrekare maliyeti 756,54 liradan 956,93 liraya, betonarme karkas binanın metrekare maliyeti 438 liradan 547,50 liraya, yığma kagir binanın maliyeti ise 356,62 liradan 445,77 liraya, ahşap binalarınki 602,96 liradan 753,70 liraya çıkarıldı. Basit gecekondu tarzı binaların metrekare maliyeti ise 35,39 liradan 44,24 liraya yükseltildi.
Gelecek yıl için emlak vergisinin hesaplanmasında, mesken olarak inşa edilen basit çelik karkas binaların inşaat metrekare maliyeti 188,22 lira, betonarme karkas binaların metrekare maliyeti 144,96 lira, yığma kagir binaların maliyeti ise 68,68 lira olarak uygulanacak.
Ortalama metrekare maliyet, 1. sınıf fabrika ve imalathanelerde, çelik karkas binalar için 534,96 lira, betonarme karkas binalar için 438,23 lira olarak belirlendi.
Lüks otel inşaatlarında, çelik karkas binaların ortalama maliyeti bin 305,14 lira, betonarme binaların ortalama metrekare maliyeti 1097,39 lira, lüks sinema-tiyatro inşaatlarında çelik karkas binaların metrekare maliyeti 1456,63 lira, betonarme karkas binaların ortalama maliyeti 1176,69 lira lira olarak uygulanacak.
Emlak vergisinin hesaplanmasında, lüks hastane binası inşaatlarında ortalama maliyet de çelik karkas binalarda 1381,48 lira, betonarme karkas binalarda ise 1112,34 lira olarak dikkate alınacak.
Gelecek yıl için emlak vergisinin hesaplanmasında, mesken olarak inşa edilen basit çelik karkas binaların inşaat metre kare maliyeti 188,22 lira, betonarme karkas binaların metre kare maliyeti 144,96 lira, yığma kagir binaların maliyeti ise 68,68 lira olarak uygulanacak.
Tebliğ uyarınca, özellik arz eden binaların vergi değerinin hesaplanmasında, otel, sinema, tiyatro, iş yeri gibi kullanış amacına göre, varsa bir üst inşaat değerinin ortalama rakamı esas alınacak. Bir üst sınıfa ait inşaat değeri yoksa tespit edilen inşaat sınıfındaki ortalama değer yüzde 50 artırılarak değerlendirme yapılacak. İnşaat türü için metrekare normal maliyet bedeli belirlenmemiş ise bu sınıfın altında belirleme yapılmış ilk sınıfa ait ortalama rakam yüzde 50 artırılarak uygulanacak. Hafif prefabrik binalar, yığma yarı kagir bina gruplarında değerlendirilecek.
Metrekare normal inşaat maliyet bedellerinin ortalamaları esas alınacak. Metrekare normal inşaat maliyet bedelleri, asansör, kalorifer veya klima tesisatı maliyetini içermiyor. Binada bunlar yer alıyorsa, bedellere, kalorifer veya klima için yüzde 8, asansör için yüzde 6 ilave yapılacak.
TAPU HARCI TAHSİLİNE ESAS OLAN (4) SAYILI TARİFEDE 2009 YILINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
2009 yılında yürürlüğe giren 5831 ,5838 sayılı Yasalarla tapu harçları tahsilinde esas alınan 492 Sayılı Harçlar Kanunu (4) sayılı tarifesinde önemli değişiklikler yapılmıştır.
Bu değişiklikler aşağıda verilmiştir.
İntikal ve miras taksimi
15/1/2009 tarihli 5831 sayılın Yasanın 16 maddesi ile;
Miras intikallerinde tapu harcı kaldırılmıştır.Ayrıca terekeye dahil taşınmaz malların kanuni ve atanmış mirasçılar arasında aynen veya ifrazen yapılacak taksiminde kayıtlı değer üzerinden alınacak harç (Binde 18) olarak belirlenmiştir.(Bu oran daha önce binde 9 olarak uygulanmaktaydı).
Satış ve irtifak hakkı vaadi
15/1/2009 tarihli 5831 sayılın Yasanın 17 maddesi ile,
Satış vaadi ,sözleşmeleri ile irtifak hakkı tesisi vaadi sözleşmelerinde alınan binde 5,4 tapu harcına esas bedelin vaade konu taşınmazın emlak vergisi değerinden az, emlak vergisi değerinin iki katından çok olamayacağına ilişkin yeni düzenleme yapılmıştır.
Cins tashihi ve kayıt düzeltmesi
18/02/2009 tarihli 5838 sayılın Yasanın 17 maddesi ile ,
Arsa ve arazi üzerine yeniden inşa olunacak bina ve sair tesislerin tescilinde (Her bir bağımsız bölüm vesair tesis için) 100 TL Bayındırlık ve İskan Bakanlığının görüşü alınarak Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilmiş bulunan sosyal mesken,işçi evleri ve bunlardan daha düşük nitelikteki meskenlerin tescilinde(Her bir bağımsız bölüm için) 50 TL,Diğer her nevi cins ve kayıt tashihinde (her bir işlem için) 50 TL olacak şekilde tapu harçları değiştirilmiştir.
İrtifak hakkı tesis ve devri
18/02/2009 tarihli 5838 sayılın Yasanın 17 maddesi ile ;
Gayrimenkul üzerine irtifak hakkı tesis ve devrinde (kat irtifakları hariç) tesis ve devir için ödenecek Binde 15 tapu harcına esas bedelin gayrimenkulün emlak vergisi değerinin iki katından çok olamayacağına ilişkin düzenleme yapılmıştır.
Süresinde yapılmayan cins tashihinde %50 cezanın kalkması
18/02/2009 tarihli 5838 sayılın Yasanın 32 maddesi ile ;
Yeni bina inşaatlarında cins tashihinin süresi içerisinde yapılmaması halinde e %50 oranında alınan ek tapu harcı kaldırılmıştır
18/02/2009 tarihli 5838 sayılın Yasanın Ek 6 maddesi ile ;
Bu Kanunla 492 sayılı Harçlar Kanununun (4) sayılı tarifesinin bina olarak cins tashihi ve her nevi tashih işlemlerine ilişkin düzenlemeler ile bina olarak cins tashihin yapılamaması halinde alınan %50 cezanın kaldırılmasına ilişkin düzenlemelerin 5838 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 28.02.2009 tarihinden önce cins tashihi yapılmamış arsa ve arazi üzerine inşa olunan bina ve sair tesislerin tescili ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığının görüşü alınarak Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilmiş bulunan sosyal mesken, işçi evleri ve bunlardan daha düşük nitelikteki meskenlerin tescilinde ve bunların dışında kalan her nevi cins ve kayıt tashihinde de uygulanacaktır.Ayrıca vergi cezası ve gecikme faizi aranmayacaktır.
Ancak, bu 5838 sayılı Kanunun yayımı tarihinden önce tahsil edilmiş tutarlar iade edilmesi söz konusu olmayıp,tarh ve tahakkuk ettirilmiş olan harçların takip ve tahsiline devam edileceğine ilişkin düzenleme yapılmıştır.
Emlak vergisine esas olmak üzere 2010 yılında uygulanacak "bina metrekare normal inşaat maliyet bedelleri", geçen yıla göre yüzde 12-25 arasında artırıldı. Maliye Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği, Resmi Gazete’de yayımlandı.
Tebliğ ile Emlak Vergisine esas olmak üzere çelik karkas, betonarme karkas, kagir, yığma kagir, ahşap, taş duvarlı ve gecekondu tarzı binalar ile diğer basit binaların metrekare normal inşaat maliyet bedelleri tespit edildi. Tebliğe göre, emlak vergisine esas alınacak fabrika, otel binalarının metrekare inşaat maliyetleri yüzde 12, sinema ve tiyatro binaları ile meskenlerinki yüzde 25 artırıldı. Buna göre, bu yıl için 1151,24 lira olan mesken olarak uygulanan lüks inşa edilen çelik karkas binalarda ortalama maliyet, 2010 yılı için 1439,05 liraya, betonarme karkas binalarda 701,36 liradan 876,70 liraya, yığma kagir binalarda 550,53 liradan 688,16 liraya yükseltildi.
Birinci sınıf mesken inşaatlarında ise çelik karkas binanın ortalama metrekare maliyeti 756,54 liradan 956,93 liraya, betonarme karkas binanın metrekare maliyeti 438 liradan 547,50 liraya, yığma kagir binanın maliyeti ise 356,62 liradan 445,77 liraya, ahşap binalarınki 602,96 liradan 753,70 liraya çıkarıldı. Basit gecekondu tarzı binaların metrekare maliyeti ise 35,39 liradan 44,24 liraya yükseltildi.
Gelecek yıl için emlak vergisinin hesaplanmasında, mesken olarak inşa edilen basit çelik karkas binaların inşaat metrekare maliyeti 188,22 lira, betonarme karkas binaların metrekare maliyeti 144,96 lira, yığma kagir binaların maliyeti ise 68,68 lira olarak uygulanacak.
Ortalama metrekare maliyet, 1. sınıf fabrika ve imalathanelerde, çelik karkas binalar için 534,96 lira, betonarme karkas binalar için 438,23 lira olarak belirlendi.
Lüks otel inşaatlarında, çelik karkas binaların ortalama maliyeti bin 305,14 lira, betonarme binaların ortalama metrekare maliyeti 1097,39 lira, lüks sinema-tiyatro inşaatlarında çelik karkas binaların metrekare maliyeti 1456,63 lira, betonarme karkas binaların ortalama maliyeti 1176,69 lira lira olarak uygulanacak.
Emlak vergisinin hesaplanmasında, lüks hastane binası inşaatlarında ortalama maliyet de çelik karkas binalarda 1381,48 lira, betonarme karkas binalarda ise 1112,34 lira olarak dikkate alınacak.
Gelecek yıl için emlak vergisinin hesaplanmasında, mesken olarak inşa edilen basit çelik karkas binaların inşaat metre kare maliyeti 188,22 lira, betonarme karkas binaların metre kare maliyeti 144,96 lira, yığma kagir binaların maliyeti ise 68,68 lira olarak uygulanacak.
Tebliğ uyarınca, özellik arz eden binaların vergi değerinin hesaplanmasında, otel, sinema, tiyatro, iş yeri gibi kullanış amacına göre, varsa bir üst inşaat değerinin ortalama rakamı esas alınacak. Bir üst sınıfa ait inşaat değeri yoksa tespit edilen inşaat sınıfındaki ortalama değer yüzde 50 artırılarak değerlendirme yapılacak. İnşaat türü için metrekare normal maliyet bedeli belirlenmemiş ise bu sınıfın altında belirleme yapılmış ilk sınıfa ait ortalama rakam yüzde 50 artırılarak uygulanacak. Hafif prefabrik binalar, yığma yarı kagir bina gruplarında değerlendirilecek.
Metrekare normal inşaat maliyet bedellerinin ortalamaları esas alınacak. Metrekare normal inşaat maliyet bedelleri, asansör, kalorifer veya klima tesisatı maliyetini içermiyor. Binada bunlar yer alıyorsa, bedellere, kalorifer veya klima için yüzde 8, asansör için yüzde 6 ilave yapılacak.
TAPU HARCI TAHSİLİNE ESAS OLAN (4) SAYILI TARİFEDE 2009 YILINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
2009 yılında yürürlüğe giren 5831 ,5838 sayılı Yasalarla tapu harçları tahsilinde esas alınan 492 Sayılı Harçlar Kanunu (4) sayılı tarifesinde önemli değişiklikler yapılmıştır.
Bu değişiklikler aşağıda verilmiştir.
İntikal ve miras taksimi
15/1/2009 tarihli 5831 sayılın Yasanın 16 maddesi ile;
Miras intikallerinde tapu harcı kaldırılmıştır.Ayrıca terekeye dahil taşınmaz malların kanuni ve atanmış mirasçılar arasında aynen veya ifrazen yapılacak taksiminde kayıtlı değer üzerinden alınacak harç (Binde 18) olarak belirlenmiştir.(Bu oran daha önce binde 9 olarak uygulanmaktaydı).
Satış ve irtifak hakkı vaadi
15/1/2009 tarihli 5831 sayılın Yasanın 17 maddesi ile,
Satış vaadi ,sözleşmeleri ile irtifak hakkı tesisi vaadi sözleşmelerinde alınan binde 5,4 tapu harcına esas bedelin vaade konu taşınmazın emlak vergisi değerinden az, emlak vergisi değerinin iki katından çok olamayacağına ilişkin yeni düzenleme yapılmıştır.
Cins tashihi ve kayıt düzeltmesi
18/02/2009 tarihli 5838 sayılın Yasanın 17 maddesi ile ,
Arsa ve arazi üzerine yeniden inşa olunacak bina ve sair tesislerin tescilinde (Her bir bağımsız bölüm vesair tesis için) 100 TL Bayındırlık ve İskan Bakanlığının görüşü alınarak Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilmiş bulunan sosyal mesken,işçi evleri ve bunlardan daha düşük nitelikteki meskenlerin tescilinde(Her bir bağımsız bölüm için) 50 TL,Diğer her nevi cins ve kayıt tashihinde (her bir işlem için) 50 TL olacak şekilde tapu harçları değiştirilmiştir.
İrtifak hakkı tesis ve devri
18/02/2009 tarihli 5838 sayılın Yasanın 17 maddesi ile ;
Gayrimenkul üzerine irtifak hakkı tesis ve devrinde (kat irtifakları hariç) tesis ve devir için ödenecek Binde 15 tapu harcına esas bedelin gayrimenkulün emlak vergisi değerinin iki katından çok olamayacağına ilişkin düzenleme yapılmıştır.
Süresinde yapılmayan cins tashihinde %50 cezanın kalkması
18/02/2009 tarihli 5838 sayılın Yasanın 32 maddesi ile ;
Yeni bina inşaatlarında cins tashihinin süresi içerisinde yapılmaması halinde e %50 oranında alınan ek tapu harcı kaldırılmıştır
18/02/2009 tarihli 5838 sayılın Yasanın Ek 6 maddesi ile ;
Bu Kanunla 492 sayılı Harçlar Kanununun (4) sayılı tarifesinin bina olarak cins tashihi ve her nevi tashih işlemlerine ilişkin düzenlemeler ile bina olarak cins tashihin yapılamaması halinde alınan %50 cezanın kaldırılmasına ilişkin düzenlemelerin 5838 sayılı Yasanın yürürlük tarihi olan 28.02.2009 tarihinden önce cins tashihi yapılmamış arsa ve arazi üzerine inşa olunan bina ve sair tesislerin tescili ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığının görüşü alınarak Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilmiş bulunan sosyal mesken, işçi evleri ve bunlardan daha düşük nitelikteki meskenlerin tescilinde ve bunların dışında kalan her nevi cins ve kayıt tashihinde de uygulanacaktır.Ayrıca vergi cezası ve gecikme faizi aranmayacaktır.
Ancak, bu 5838 sayılı Kanunun yayımı tarihinden önce tahsil edilmiş tutarlar iade edilmesi söz konusu olmayıp,tarh ve tahakkuk ettirilmiş olan harçların takip ve tahsiline devam edileceğine ilişkin düzenleme yapılmıştır.
KONUT KREDİSİNE HAYAT SİGORTASI ŞARTI MAHKEMEDEN DÖNDÜ
KONUT KREDİSİNE HAYAT SİGORTASI ŞARTI MAHKEMEDEN DÖNDÜ
Konut kredisi kullanmak isteyen müşterilerine hayat sigortasını şart koşan bankalar haksız bulundu. İstanbul Bahçelievler'de Tüketici Sorunları Hakem Heyeti, konut kredisi aldığı banka tarafından yüksek primle hayat sigortası yaptırılmasını şikâyet eden Edip Gülüm'ün lehinde karar verdi.
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, kararın tüketiciler açısından emsal olduğunu ve aynı durumdan şikâyetçi olanların haklarını arayabileceklerini söyledi. Kredi alırken hayat sigortası şartının hiçbir haklılığının olmadığını vurgulayan uzmanlar, tüketicilerin bankalar tarafından yeterince bilgilendirilmediklerine dikkat çekti. Karara sevinen Edip Gülüm, "Bankanın benden istediği prim çok yüksek olduğu için itiraz ettim, şimdi çok daha ucuza başka bir sigorta şirketinden hayat sigortası yaptırabilirim." dedi.
Emekli bankacı Edip Gülüm, geçen yıl özel bir bankadan konut kredisi aldı. 64 bin TL'lik kredi sözleşmesine imza atarken banka tarafından hayat sigortası poliçesi yapmasının zorunlu olduğu söylendi. Bankadan hem konut kredisi hem de hayat sigortası alan Edip Gülüm, sigorta poliçesi gereği ilk yıl 489 TL yatırdı. İkinci yıl hayat sigortası primi için banka 532 TL isteyince rakamı çok yüksek buldu. Başka bankaların hayat sigortası ücretlerini inceleyen emekli bankacı, daha ucuza hayat sigortası yaptırabileceğini gördü.
Bankasıyla bu durumu görüşüp hayat sigortasını başka bir bankadan yaptırmak istediğini iletti, fakat banka bu teklifi reddetti. Daha sonra konut kredisi sözleşmesini dikkatlice inceleyen Gülüm, "Hayat sigortası yaptırılması mecburi değildir." ibaresini fark etti. Bu açıklamaya dayanarak hayat sigortasının iptali için bankaya başvuran Gülüm'e bankadan olumlu ya da olumsuz hiçbir cevap gelmedi. Sigorta iptal başvurusunun kabul edildiğini düşünen Gülüm, bankaya günü gelmeden konut kredisi taksiti için 578 TL yatırdı. Fakat banka yatırılan bu meblağdan 532 TL'yi sahibinin haberi olmadan hayat sigortası prim borcu olarak aldı. Banka hesabını incelediğinde durumun farkına varan Gülüm, olayı Bahçelievler Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na taşıdı. Konuyu inceleyen heyet, hayat sigortasının kredi sözleşmesi kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle tüketicinin şikayetini haklı buldu.
Hayat sigortası poliçesinin iptaline karar veren hakem heyeti, Gülüm'ün rızası olmadan bankanın poliçe bedeli olarak aldığı 532 TL'yi de Gülüm'e iade ettirdi. Kararda ayrıca, hayat sigortası yapılması gerekli olsa bile tüketicinin banka şubesinin bulduğu sigorta şirketine ve çok yüksek primler karşılığında sigorta yaptırmasının beklenemeyeceği belirtildi. 15 gün içerisinde hakem heyeti kararını Tüketici Mahkemesi'ne taşıyıp itiraz etme hakkı bulunan banka, bu süre zarfında itirazda bulunmadı. Kararı değerlendiren Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, Bahçelievler Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'nin, tüketiciler için emsal bir karar aldığını söyledi. Daha önce bu konuda çok şikâyet aldıklarını belirten Kaya, "Kredi almak istediğinde aynı uygulamadan şikâyetçi olan diğer vatandaşlar da haklarını tüketici sorunları hakem heyetlerinde arayabilir. Bankalar kredi vermek için sigortayı şart koşamazlar." dedi.
Konut kredisi kullanmak isteyen müşterilerine hayat sigortasını şart koşan bankalar haksız bulundu. İstanbul Bahçelievler'de Tüketici Sorunları Hakem Heyeti, konut kredisi aldığı banka tarafından yüksek primle hayat sigortası yaptırılmasını şikâyet eden Edip Gülüm'ün lehinde karar verdi.
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, kararın tüketiciler açısından emsal olduğunu ve aynı durumdan şikâyetçi olanların haklarını arayabileceklerini söyledi. Kredi alırken hayat sigortası şartının hiçbir haklılığının olmadığını vurgulayan uzmanlar, tüketicilerin bankalar tarafından yeterince bilgilendirilmediklerine dikkat çekti. Karara sevinen Edip Gülüm, "Bankanın benden istediği prim çok yüksek olduğu için itiraz ettim, şimdi çok daha ucuza başka bir sigorta şirketinden hayat sigortası yaptırabilirim." dedi.
Emekli bankacı Edip Gülüm, geçen yıl özel bir bankadan konut kredisi aldı. 64 bin TL'lik kredi sözleşmesine imza atarken banka tarafından hayat sigortası poliçesi yapmasının zorunlu olduğu söylendi. Bankadan hem konut kredisi hem de hayat sigortası alan Edip Gülüm, sigorta poliçesi gereği ilk yıl 489 TL yatırdı. İkinci yıl hayat sigortası primi için banka 532 TL isteyince rakamı çok yüksek buldu. Başka bankaların hayat sigortası ücretlerini inceleyen emekli bankacı, daha ucuza hayat sigortası yaptırabileceğini gördü.
Bankasıyla bu durumu görüşüp hayat sigortasını başka bir bankadan yaptırmak istediğini iletti, fakat banka bu teklifi reddetti. Daha sonra konut kredisi sözleşmesini dikkatlice inceleyen Gülüm, "Hayat sigortası yaptırılması mecburi değildir." ibaresini fark etti. Bu açıklamaya dayanarak hayat sigortasının iptali için bankaya başvuran Gülüm'e bankadan olumlu ya da olumsuz hiçbir cevap gelmedi. Sigorta iptal başvurusunun kabul edildiğini düşünen Gülüm, bankaya günü gelmeden konut kredisi taksiti için 578 TL yatırdı. Fakat banka yatırılan bu meblağdan 532 TL'yi sahibinin haberi olmadan hayat sigortası prim borcu olarak aldı. Banka hesabını incelediğinde durumun farkına varan Gülüm, olayı Bahçelievler Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na taşıdı. Konuyu inceleyen heyet, hayat sigortasının kredi sözleşmesi kapsamında değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle tüketicinin şikayetini haklı buldu.
Hayat sigortası poliçesinin iptaline karar veren hakem heyeti, Gülüm'ün rızası olmadan bankanın poliçe bedeli olarak aldığı 532 TL'yi de Gülüm'e iade ettirdi. Kararda ayrıca, hayat sigortası yapılması gerekli olsa bile tüketicinin banka şubesinin bulduğu sigorta şirketine ve çok yüksek primler karşılığında sigorta yaptırmasının beklenemeyeceği belirtildi. 15 gün içerisinde hakem heyeti kararını Tüketici Mahkemesi'ne taşıyıp itiraz etme hakkı bulunan banka, bu süre zarfında itirazda bulunmadı. Kararı değerlendiren Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, Bahçelievler Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'nin, tüketiciler için emsal bir karar aldığını söyledi. Daha önce bu konuda çok şikâyet aldıklarını belirten Kaya, "Kredi almak istediğinde aynı uygulamadan şikâyetçi olan diğer vatandaşlar da haklarını tüketici sorunları hakem heyetlerinde arayabilir. Bankalar kredi vermek için sigortayı şart koşamazlar." dedi.
MALİYE KİRA GELİRLERİNİ YAKIN TAKİBE ALDI
MALİYE KİRA GELİRLERİNİ YAKIN TAKİBE ALDI
Kayıt dışı çemberinin daraltılmasına yönelik ilk kez hayata geçirilen bu uygulama kapsamında, su ve elektrik idaresi, tapu müdürlükleri ve adrese dayalı kayıt sisteminden de faydalanılarak çapraz kontrol yapılıyor.
‘Adana Vergi Dairesi Başkanı Serdar Aksoy, iş yeri ve benzeri gayrimenkullerini kiraya vermek suretiyle kira geliri elde eden mükelleflerin, bu gelirlerini bağlı bulundukları vergi dairelerine beyan etmeleri gerektiğini, bu beyanda bulunmayanları da çeşitli denetim yöntemleriyle tespit edebildiklerini bildirdi.
Gayrimenkul kira gelirlerindeki kayıt dışılığı önlemeye yönelik olarak, il genelinde kiraya verilen ev ve iş yerlerinin tespitini için geniş çaplı çalışma başlattıklarını ifade eden Aksoy, konut ve iş yerlerinin su ve elektrik idaresi, tapu müdürlükleri ve adrese dayalı kayıt sisteminden de faydalanılarak çapraz kontrol yaptıklarını bildirdi.
Aksoy, "Buna göre kiraya veri len ev ve iş yerleri, Gelir İidaresi Başkanlığı Bilgi Portalı, Elektrik Dağıtım Kurumu, Tapu Müdürlükleri, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (MERNİS) Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürlüğü ile banka ve finans kurumlarından gelen bilgiler çapraz kontrole tabi tutulmak suretiyle, tespit edilebiliyor. Mevcut denetim sisteminde kira gelirini saklamak artık mümkün olamayacak" dedi.
Beyan etmeyene ceza var
Aksoy, evini ve iş yerini kira verip istisnaları aşan tutarda gelir elde eden ve bu gelirlerini beyan etmeyen mükelleflerin tespiti halinde, bu mükelleflerin vergi kanun hükümleri dahilinde cezalı işlemle karşı karşıya kalabileceklerinin dikkati çekerek, "Kira gelirini beyan etmeyenler, kayıt dışı bırakılan vergi, gecikme faizi, vergi zıyaı cezası ve özel usulsüzlük cezalarıyla karşı karşıya kalabilecek” dedi. Aksoy, bir gayrimenkul için ödenmesi gereken vergi miktarını bir örnekle de açıklayarak, şöyle devam etti:
"Mükellef Ahmet Bey, Adana’da bulunan dairesini konut olarak kiraya vermesi sonucu, 2008 takvim yılında 8.000 lira kira geliri elde ediyor. Mükellefin beyana tabi başka gelirinin bulunmadığı ve götürü gider yöntemini seçtiği var sayıldığı ve mükellefin kira gelirine ilişkin beyanını zamanında verdiği düşünüldüğünde, bu gelire istinaden ödeyeceği rakam 607,50 liradır. Bu hesaba nasıl ulaştığımıza gelince; 8 bin liranın, 2 bin 600 lirası vergiden istisna olduğundan beyana tabi tutar 5 bin 400 lira olacaktır. Bunun da yüzde 25 götürü gider vergisi düşüldüğünde çıkan rakam 1.350 liradır. Vergiye tabi 5.400 lira gelirden 1.350 lirayı düştüğümüzde hesaplanan gelir 4.050 lira, vergisi ise 607.50 lira olacak."
Yıllık 2.600 liradan az kiralar vergiden muaf
Aksoy, gayrimenkullerini mesken olarak kiraya veren ve bir takvim yılı içindeki kira gelirleri toplamı 2.600 lirayı aşmayan mükellefler ile elde ettiği iş yeri kira gelirinin brüt toplamı 19.800 lirayı aşmayan ve iş yeri kira gelirleri üzerinden vergi kesintisi yapılan mükelleflerin, bu gelirleri nedeniyle beyanname vermesine gerek bulunmadığını ifade etti.
Aksoy, mesken kira gelirleri toplamı 2.600 lirayı aşan mükelleflerin, her hal ve takdirde bu tutarı aşan kısım için beyanname vermesi gerektiğini aksi halde 2.600 lira tutarındaki istisnadan yararlanmalarının mümkün olmadığını sözlerine ekledi.
İlk aşamada Adana’nın gayrimenkul ve potansiyel kira gelirleri envanterini çıkardıklarını ortaya koyan Aksoy, ilk bir aylık tespitte 5000 kiracıya ulaşıldığını, amacın ceza kesmekten ziyade, bu sektörde haksız rekabetin giderilmesi olduğunu belirterek kayıt dışılıkla kararlı bir şekilde mücadeleye devam edileceğini söyledi. Aksoy, bu uygulamadaki amaçlarının mükellefleri denetimle bunaltmak ya da ceza uygulamak değil kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin yanı sıra haksız rekabeti önlemek olduğunu sözlerine ekledi.
Kayıt dışı çemberinin daraltılmasına yönelik ilk kez hayata geçirilen bu uygulama kapsamında, su ve elektrik idaresi, tapu müdürlükleri ve adrese dayalı kayıt sisteminden de faydalanılarak çapraz kontrol yapılıyor.
‘Adana Vergi Dairesi Başkanı Serdar Aksoy, iş yeri ve benzeri gayrimenkullerini kiraya vermek suretiyle kira geliri elde eden mükelleflerin, bu gelirlerini bağlı bulundukları vergi dairelerine beyan etmeleri gerektiğini, bu beyanda bulunmayanları da çeşitli denetim yöntemleriyle tespit edebildiklerini bildirdi.
Gayrimenkul kira gelirlerindeki kayıt dışılığı önlemeye yönelik olarak, il genelinde kiraya verilen ev ve iş yerlerinin tespitini için geniş çaplı çalışma başlattıklarını ifade eden Aksoy, konut ve iş yerlerinin su ve elektrik idaresi, tapu müdürlükleri ve adrese dayalı kayıt sisteminden de faydalanılarak çapraz kontrol yaptıklarını bildirdi.
Aksoy, "Buna göre kiraya veri len ev ve iş yerleri, Gelir İidaresi Başkanlığı Bilgi Portalı, Elektrik Dağıtım Kurumu, Tapu Müdürlükleri, Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (MERNİS) Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürlüğü ile banka ve finans kurumlarından gelen bilgiler çapraz kontrole tabi tutulmak suretiyle, tespit edilebiliyor. Mevcut denetim sisteminde kira gelirini saklamak artık mümkün olamayacak" dedi.
Beyan etmeyene ceza var
Aksoy, evini ve iş yerini kira verip istisnaları aşan tutarda gelir elde eden ve bu gelirlerini beyan etmeyen mükelleflerin tespiti halinde, bu mükelleflerin vergi kanun hükümleri dahilinde cezalı işlemle karşı karşıya kalabileceklerinin dikkati çekerek, "Kira gelirini beyan etmeyenler, kayıt dışı bırakılan vergi, gecikme faizi, vergi zıyaı cezası ve özel usulsüzlük cezalarıyla karşı karşıya kalabilecek” dedi. Aksoy, bir gayrimenkul için ödenmesi gereken vergi miktarını bir örnekle de açıklayarak, şöyle devam etti:
"Mükellef Ahmet Bey, Adana’da bulunan dairesini konut olarak kiraya vermesi sonucu, 2008 takvim yılında 8.000 lira kira geliri elde ediyor. Mükellefin beyana tabi başka gelirinin bulunmadığı ve götürü gider yöntemini seçtiği var sayıldığı ve mükellefin kira gelirine ilişkin beyanını zamanında verdiği düşünüldüğünde, bu gelire istinaden ödeyeceği rakam 607,50 liradır. Bu hesaba nasıl ulaştığımıza gelince; 8 bin liranın, 2 bin 600 lirası vergiden istisna olduğundan beyana tabi tutar 5 bin 400 lira olacaktır. Bunun da yüzde 25 götürü gider vergisi düşüldüğünde çıkan rakam 1.350 liradır. Vergiye tabi 5.400 lira gelirden 1.350 lirayı düştüğümüzde hesaplanan gelir 4.050 lira, vergisi ise 607.50 lira olacak."
Yıllık 2.600 liradan az kiralar vergiden muaf
Aksoy, gayrimenkullerini mesken olarak kiraya veren ve bir takvim yılı içindeki kira gelirleri toplamı 2.600 lirayı aşmayan mükellefler ile elde ettiği iş yeri kira gelirinin brüt toplamı 19.800 lirayı aşmayan ve iş yeri kira gelirleri üzerinden vergi kesintisi yapılan mükelleflerin, bu gelirleri nedeniyle beyanname vermesine gerek bulunmadığını ifade etti.
Aksoy, mesken kira gelirleri toplamı 2.600 lirayı aşan mükelleflerin, her hal ve takdirde bu tutarı aşan kısım için beyanname vermesi gerektiğini aksi halde 2.600 lira tutarındaki istisnadan yararlanmalarının mümkün olmadığını sözlerine ekledi.
İlk aşamada Adana’nın gayrimenkul ve potansiyel kira gelirleri envanterini çıkardıklarını ortaya koyan Aksoy, ilk bir aylık tespitte 5000 kiracıya ulaşıldığını, amacın ceza kesmekten ziyade, bu sektörde haksız rekabetin giderilmesi olduğunu belirterek kayıt dışılıkla kararlı bir şekilde mücadeleye devam edileceğini söyledi. Aksoy, bu uygulamadaki amaçlarının mükellefleri denetimle bunaltmak ya da ceza uygulamak değil kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin yanı sıra haksız rekabeti önlemek olduğunu sözlerine ekledi.
EMLAKÇILIK YASASI BİRAN ÖNCE ÇIKMALI
İSTANBUL EMLAK MÜŞAVİRLERİ DERNEĞİ - İletişim : 0212 662 60 70 0535 721 88 87
EMLAKÇILIK YASASI BİRAN ÖNCE ÇIKMALI Tarih : 01.11.2008
Nuri Özelmacıklı
İstanbul Ticaret Odası Emlak Müşavirleri Komitesi’nin üyesi de olan Altın Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Özelmacıklı, "Sektörde markalı emlakçıların payı giderek artıyor ama bir çarpıklık var: Emlakçıların yasası bir türlü çıkarılmıyor; Borçlar Kanunu’nda da bize ’tellal’ deniyor. Bir an önce emlakçılık yasası çıkmalı. Bizi tarif etsinler. Biz neyiz? Tellal mı, komisyoncu mu?" diye sordu.
Markalı emlak ofislerinin sayısının sürekli arttığını, yapılan işlemlerde markalı ofislerin payının da büyüdüğünü ifade eden Altın Gayrimenkul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Özelmacıklı, "Kurumsal emlakçılıkta bir değişim ve gelişim var. 20 yıl önce gıda sektöründe pazarın yüzde 85’i bakkalların elindeydi. Bugün yüzde 82’i market zincirlerinde. Aynı şekilde emlak piyasasında da markasını, dürüstlüğünü öne çıkaracak markalı emlakçıların payı giderek artıyor" dedi.
İki elin sesi var
Markalı emlakçıların payının daha da artacağını ve gelecek 5 yılın en önemli mesleğinin emlakçılık olduğunu söyleyen Nuri Özelmacıklı, "Bir marka altında birleşmeyenler için durumu, ’Bir elin nesi var iki elin sesi var’ atasözümüz özetliyor. Kurumsallaşmak çok önemli. Modern emlakçılık sisteminde dürüstlük, doğruluk, güvenilirlik ilk üç prensip olmalı. Bunları da ortaya koymalıyız.
Emlakçılık yasasının bir an önce çıkarılması lazım" diye konuştu ve şöyle devam etti:
"Emlakçılık yasasının çıkması; kayıtlı işlemlerin artmasını sağlayacak, vergi gelirleri de artacak. Yüzde 100’ü olmasa bile, markalı emlakçılar satışların eksik değerden yapılması halinde cezaya gireceği konusunda insanları ikna ederek satışların sıhhatli olmasını sağlıyor. Ayrıca bilinçli bir emlakçı, hiçbir zaman tapu dairesine eksik evrak götürmez. Biz tapu dairesindeki görevlilerin de birinci derecede yardımcısıyız. İstanbul Ticaret Odası’nda Emlak Müşavirleri Komitesi üyesi olarak, kayıt dışı çalışan emlakçılardan mustarip olduğumuzu da özellikle söylemek istiyorum. Evinde bilgisayarı olan herhangi biri bugün emlakçılık yapıyor. Kayıt dışı emlakçı olarak çalışıyor. Emlakçılar TSE standardına uymalı. Bugüne kadar 72 standart belirlendi. Bu standartlara uymayan binlerce emlakçı kolayca tespit edilebilir. Yerinde tespit yapılmalı. Çoğu emlakçının vergi kaydı yok. Vergisiz emlakçılık bize de zarar veriyor."
Yasa sümen altında
"Bazı emlakçılar gerçekten iki masa, bir kasa, bir sandalyeyle çalışıyor. Hatta evinde bilgisayarı olan, internete gerebilen kişiler ofis tutmadan emlak işinden para kazanıyor. Bir an önce emlakçılık yasası çıkmalı. Borçlar Kanunu’nda hálá tellál olarak gözüküyoruz. İTO’da emlakçılık yasasıyla ilgili çalışmaları yaptık. Ticaret Bakanlığı’na gönderdik, yasa sümen altında bekliyor. İTO’da, komite olarak da 4 yıl uğraştık, hükümete kendi önerilerimizi gönderdik ama yasa çıkmıyor. Bizi tarif etsinler. Biz neyiz? Tellal (satışa aracılık eden) mı, komisyoncu mu? Bugünkü modern emlakçılığı, tellal sözcüğü ifade etmiyor, edemez."
’Ye kürküm ye’ misali dış görünümü iyi emlak ofisinin işi de iyi olur
Emlakçı olmak isteyen, markalı bir emlak zincirine üyelik konusunda karar veremeyen girişimcilere Altın Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Özelmacıklı, şu önerileri getiriyor:
Markalı emlakçı olarak başlamak çok önemli. 10 işten en az ikisini markalı olduğunuz için yaparsınız ve bu bile çok farkeder.
Biz bağlı ofislerle sürekli irtibat halindeyiz. Kanunlardaki değişiklikleri, yeni gelişmeleri ofislere aktarıyoruz. Kesin eğitim desteği veriyoruz. Özel projelerde hukuki destek veriyoruz.
Bölgesine göre değişmekle birlikte, herhangi bir ofisin ilk yatırım maliyeti 15 bin YTL ile 100-150 bin dolar arasında değişebilir.
’Ye kürküm ye’ misali, dış görünüşü iyi bir emlak ofisi insana güven verir, işleri artırabilir.
Ama, mesela İkitelli Altıntepe’de 15 bin YTL yerine 80 bin YTL ofis masrafı yaparsanız insanlar başka gözle bakar. Florya’da da 80 bin YTL yerine 15 bin YTL’lik ofise de müşteri gelmez.
Ofis sayısı değil, markaya sahip çıkmak daha önemli
Altın Gayrimenkul olarak, girişimci Anadolu’da bile ofis açsa ilk etapta gönderilen fotoğraftan ofis yerinin uygun olup olmadığını söylediklerini bildiren Nuri Özelmacıklı, "Olur veya olmaz diye görüşümüzü bildiriyoruz. Franchise danışmanı gidip yerinde görüyor. Birçok değerleme kriterimiz var" dedi. Nuri Özelmacıklı, şunları ifade etti: "Türkiye genelinde bizim 41 ofisimiz var. Gayrimenkul bizim aracılığımızla satılmışsa tapuda verdiğimiz hizmetlerden ücret almıyoruz. Bizim; İstanbul’da 17 ofisimiz var. Bahçelievler, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Levent’de daha yaygınız. Kuyumcukent’te ofisimiz var. Şirinevler’de genel müdürlüğümüz var. Türkiye’nin her yeri bizim hedef noktamız. Ama çok bayilik vermektense, markasına sahip çıkacak arkadaşlar arıyoruz. Çok bayilik vermenin çok kazındaracağını sanmıyoruz. Şirket misyonunu koruyacak arkadaşlarla çalışmak bizim için çok önemli. İlk yola çıktığımızda; 1998’de 9 ofis birden açmıştım. Deprem sonrası çok zor günler yaşadık. Şu an 41 ofise ulaştık. Bunların çoğu franchise. Şu an Türkiye genelinde franchise giriş ücreti standart. Bu da 3500 Euro. Aylık olarak da KDV dahil 125 YTL alıyoruz."
Emlak ofisi minimum 30 metrekare olmalı
Türk Standartları Enstitüsü’nün, bugüne kadar emlakçılık konusunda 72 standart yayınladığını ifade eden İTO Emlak Müşavirleri Komitesi üyesi Nuri Özelmacıklı, "Gerçek emlakçılar, devletin vergi tahsilatına katkı sağlıyor" dedi. Özelmacıklı, Altın Gayrimenkul olarak standartlara uyduklarını, eğitimli emlakçılarla çalıştıklarını ifade ederek şunları kaydetti: "Bütün ofislerdeki emlakçılar kurstan geçti. Türkiye’nin ilk TSE belgesini Altın Emlak olarak biz aldık. İTO’ya veya Emlak Komisyoncuları Odası’na üye olmayan elmakçılar var. Bir emlak ofisinin büyüklüğü minimum 30 metrekare olmalı. Oysa bugün 15 metrekarede merdiven altı emlakçılık yapanlar var. Emlak müşavirlerinin ilgili odaya (İTO) veya Emlakçılar Odası’na ve vergi dairesine kayıtlı olma şartı var. Ama, baktığımız zaman kayıtlı olmayan binlercesi var.."
Adınız ve Soyadınız
Yorumunuz
Onay Kodu
Yukarıdaki kodu giriniz
Yorumlar
* Yılmaz YILMAZ
EMLAK MÜŞAVİRLİĞİ kanun tasarısının kanunlaşması için;emlak müşavirleri odaları ve dernekleri elbirliği ile bu tasarıya sarılmalıdır.Kanunlaşması için üstün gayret gösterilmelidir.İlgili odalara veya kurumlara havale ettirilmemelidir.
* NECİP UĞUR
EMLAK YASASI BÜTÜN EMLAKCI ARKDAŞLARIN HAYALİDİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM. HÜKÜMETİN ŞU ANDAKİ EN ÖNEMLİ ÇIKARACAGI YASA EMLAK YASASIDIR.BEN BELGEMİ ALTIN GAYRİMENKULDEN ALDIM. ÇOK MUTLU VE HUZURLUYUM. ZONGULDAKTAKİ EMLAKCILAR BURADA 7 GÜNLÜK BİR KURS İLE BELGE ALDILAR. EMLAK KONUSUNDA HERHANGİ BİR BİLGİYE SAHİP DEGİLLER. AMA HERKES EMLAKCI
* Halit ŞİMŞEK
Size Teşekkür ve Tebrikler gönderiyorum. Ben Bir Emekliyim ve Emklakçılığı ciddi olarak yapmak isteyen biri olarak bilgileriniz ve emlakcılığa desdeğiniz çok yerinde ve fafdalı. İnşallah Emlakcılık daha düzenli, daha güvenir kişiler tarafından yapılması sağlanır ve denetimler sağlanır. Saygılar
* sosun karatekin
sayın EMFED yetkili emlak yasası neden çıkmıyor çabalarınız nedir piyasada öyle çok sahte emlakçı varki bunlari göremiyorsunuz sanal emlak sitelerine neden müdahale edilmiyor kapıcı yönetici ayakçı emlakçı dolu bizlerden fazla iş yapılıyor peki biz ne yapalım krız sizlere uğramadı oturmakla nereye varılır haklarımızı sizmi ararsınız yoksa biz arayalım yapamiyorsanız birakin sahibinde.com gerçek emlakçıların kapısına kilit vurmuştur sanal sitelere kurum olarak neden engel olmuyorsunuz kurum olarak neden üyelerinizi ziyaret etmiyorsunuz varmısınız yokmusunuz belli değil kurum olarak emlak sitesi neden açmıyorsunuz dünya kadar emlak sitesi var EMFEDE sitesi neden olmasın umarım buların üstesinde gelirsiniz SAYGILARIMLA
* selim sevinç
sayın nuri bey haklısınız bu ülkede vergi kira ofis tutup bu işi yapanlar standart ların üzerine çıkan çok arkadaşımız maalesef yazınızdada belirttiğiniz gibi2 sandalye bir sehpada yapanlar dan beceriksiz kabul edildi bu yasa çıkmadan ve denetimsel hareket gerçekleşmeden mümkün değil avrupa bu kanunu istemiyorki, hemen çıksın siğara yasagı kanunu çok acilldiiiii acele o çıktı
* Veysel AYDIN
Bu kanun tasarısı ne zaman çıkacak. Bir an evvel çıkması için gayretlerinizi bekliyorum. Saygılarımla Veysel AYDIN
* huseyın ısık
sn ılgılı sertıfıkanın krıterı nedır.oda bızden alacaksın dıyor.her yerde mıllı egıtm baklıgı sertıfıkası verıyor mıllı egıtım baklıgına baglı butun sertıfıkalar emlak ofısı acmak ıcın yeterlımı yoksa sadece emlakcılar odasındanmı almakmı gerekıyor halk egıtımden alınanlar gecmıyormu tel 0534 811 28 89
Bu Yazara Ait Diğer Makaleler;
--------------------------------------------------------------------------------
© 2008 İstanbul Emlak Müşavirleri Derneği
Tasarım : Maxbilisim
EMLAKÇILIK YASASI BİRAN ÖNCE ÇIKMALI Tarih : 01.11.2008
Nuri Özelmacıklı
İstanbul Ticaret Odası Emlak Müşavirleri Komitesi’nin üyesi de olan Altın Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Özelmacıklı, "Sektörde markalı emlakçıların payı giderek artıyor ama bir çarpıklık var: Emlakçıların yasası bir türlü çıkarılmıyor; Borçlar Kanunu’nda da bize ’tellal’ deniyor. Bir an önce emlakçılık yasası çıkmalı. Bizi tarif etsinler. Biz neyiz? Tellal mı, komisyoncu mu?" diye sordu.
Markalı emlak ofislerinin sayısının sürekli arttığını, yapılan işlemlerde markalı ofislerin payının da büyüdüğünü ifade eden Altın Gayrimenkul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Özelmacıklı, "Kurumsal emlakçılıkta bir değişim ve gelişim var. 20 yıl önce gıda sektöründe pazarın yüzde 85’i bakkalların elindeydi. Bugün yüzde 82’i market zincirlerinde. Aynı şekilde emlak piyasasında da markasını, dürüstlüğünü öne çıkaracak markalı emlakçıların payı giderek artıyor" dedi.
İki elin sesi var
Markalı emlakçıların payının daha da artacağını ve gelecek 5 yılın en önemli mesleğinin emlakçılık olduğunu söyleyen Nuri Özelmacıklı, "Bir marka altında birleşmeyenler için durumu, ’Bir elin nesi var iki elin sesi var’ atasözümüz özetliyor. Kurumsallaşmak çok önemli. Modern emlakçılık sisteminde dürüstlük, doğruluk, güvenilirlik ilk üç prensip olmalı. Bunları da ortaya koymalıyız.
Emlakçılık yasasının bir an önce çıkarılması lazım" diye konuştu ve şöyle devam etti:
"Emlakçılık yasasının çıkması; kayıtlı işlemlerin artmasını sağlayacak, vergi gelirleri de artacak. Yüzde 100’ü olmasa bile, markalı emlakçılar satışların eksik değerden yapılması halinde cezaya gireceği konusunda insanları ikna ederek satışların sıhhatli olmasını sağlıyor. Ayrıca bilinçli bir emlakçı, hiçbir zaman tapu dairesine eksik evrak götürmez. Biz tapu dairesindeki görevlilerin de birinci derecede yardımcısıyız. İstanbul Ticaret Odası’nda Emlak Müşavirleri Komitesi üyesi olarak, kayıt dışı çalışan emlakçılardan mustarip olduğumuzu da özellikle söylemek istiyorum. Evinde bilgisayarı olan herhangi biri bugün emlakçılık yapıyor. Kayıt dışı emlakçı olarak çalışıyor. Emlakçılar TSE standardına uymalı. Bugüne kadar 72 standart belirlendi. Bu standartlara uymayan binlerce emlakçı kolayca tespit edilebilir. Yerinde tespit yapılmalı. Çoğu emlakçının vergi kaydı yok. Vergisiz emlakçılık bize de zarar veriyor."
Yasa sümen altında
"Bazı emlakçılar gerçekten iki masa, bir kasa, bir sandalyeyle çalışıyor. Hatta evinde bilgisayarı olan, internete gerebilen kişiler ofis tutmadan emlak işinden para kazanıyor. Bir an önce emlakçılık yasası çıkmalı. Borçlar Kanunu’nda hálá tellál olarak gözüküyoruz. İTO’da emlakçılık yasasıyla ilgili çalışmaları yaptık. Ticaret Bakanlığı’na gönderdik, yasa sümen altında bekliyor. İTO’da, komite olarak da 4 yıl uğraştık, hükümete kendi önerilerimizi gönderdik ama yasa çıkmıyor. Bizi tarif etsinler. Biz neyiz? Tellal (satışa aracılık eden) mı, komisyoncu mu? Bugünkü modern emlakçılığı, tellal sözcüğü ifade etmiyor, edemez."
’Ye kürküm ye’ misali dış görünümü iyi emlak ofisinin işi de iyi olur
Emlakçı olmak isteyen, markalı bir emlak zincirine üyelik konusunda karar veremeyen girişimcilere Altın Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Özelmacıklı, şu önerileri getiriyor:
Markalı emlakçı olarak başlamak çok önemli. 10 işten en az ikisini markalı olduğunuz için yaparsınız ve bu bile çok farkeder.
Biz bağlı ofislerle sürekli irtibat halindeyiz. Kanunlardaki değişiklikleri, yeni gelişmeleri ofislere aktarıyoruz. Kesin eğitim desteği veriyoruz. Özel projelerde hukuki destek veriyoruz.
Bölgesine göre değişmekle birlikte, herhangi bir ofisin ilk yatırım maliyeti 15 bin YTL ile 100-150 bin dolar arasında değişebilir.
’Ye kürküm ye’ misali, dış görünüşü iyi bir emlak ofisi insana güven verir, işleri artırabilir.
Ama, mesela İkitelli Altıntepe’de 15 bin YTL yerine 80 bin YTL ofis masrafı yaparsanız insanlar başka gözle bakar. Florya’da da 80 bin YTL yerine 15 bin YTL’lik ofise de müşteri gelmez.
Ofis sayısı değil, markaya sahip çıkmak daha önemli
Altın Gayrimenkul olarak, girişimci Anadolu’da bile ofis açsa ilk etapta gönderilen fotoğraftan ofis yerinin uygun olup olmadığını söylediklerini bildiren Nuri Özelmacıklı, "Olur veya olmaz diye görüşümüzü bildiriyoruz. Franchise danışmanı gidip yerinde görüyor. Birçok değerleme kriterimiz var" dedi. Nuri Özelmacıklı, şunları ifade etti: "Türkiye genelinde bizim 41 ofisimiz var. Gayrimenkul bizim aracılığımızla satılmışsa tapuda verdiğimiz hizmetlerden ücret almıyoruz. Bizim; İstanbul’da 17 ofisimiz var. Bahçelievler, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Levent’de daha yaygınız. Kuyumcukent’te ofisimiz var. Şirinevler’de genel müdürlüğümüz var. Türkiye’nin her yeri bizim hedef noktamız. Ama çok bayilik vermektense, markasına sahip çıkacak arkadaşlar arıyoruz. Çok bayilik vermenin çok kazındaracağını sanmıyoruz. Şirket misyonunu koruyacak arkadaşlarla çalışmak bizim için çok önemli. İlk yola çıktığımızda; 1998’de 9 ofis birden açmıştım. Deprem sonrası çok zor günler yaşadık. Şu an 41 ofise ulaştık. Bunların çoğu franchise. Şu an Türkiye genelinde franchise giriş ücreti standart. Bu da 3500 Euro. Aylık olarak da KDV dahil 125 YTL alıyoruz."
Emlak ofisi minimum 30 metrekare olmalı
Türk Standartları Enstitüsü’nün, bugüne kadar emlakçılık konusunda 72 standart yayınladığını ifade eden İTO Emlak Müşavirleri Komitesi üyesi Nuri Özelmacıklı, "Gerçek emlakçılar, devletin vergi tahsilatına katkı sağlıyor" dedi. Özelmacıklı, Altın Gayrimenkul olarak standartlara uyduklarını, eğitimli emlakçılarla çalıştıklarını ifade ederek şunları kaydetti: "Bütün ofislerdeki emlakçılar kurstan geçti. Türkiye’nin ilk TSE belgesini Altın Emlak olarak biz aldık. İTO’ya veya Emlak Komisyoncuları Odası’na üye olmayan elmakçılar var. Bir emlak ofisinin büyüklüğü minimum 30 metrekare olmalı. Oysa bugün 15 metrekarede merdiven altı emlakçılık yapanlar var. Emlak müşavirlerinin ilgili odaya (İTO) veya Emlakçılar Odası’na ve vergi dairesine kayıtlı olma şartı var. Ama, baktığımız zaman kayıtlı olmayan binlercesi var.."
Adınız ve Soyadınız
Yorumunuz
Onay Kodu
Yukarıdaki kodu giriniz
Yorumlar
* Yılmaz YILMAZ
EMLAK MÜŞAVİRLİĞİ kanun tasarısının kanunlaşması için;emlak müşavirleri odaları ve dernekleri elbirliği ile bu tasarıya sarılmalıdır.Kanunlaşması için üstün gayret gösterilmelidir.İlgili odalara veya kurumlara havale ettirilmemelidir.
* NECİP UĞUR
EMLAK YASASI BÜTÜN EMLAKCI ARKDAŞLARIN HAYALİDİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM. HÜKÜMETİN ŞU ANDAKİ EN ÖNEMLİ ÇIKARACAGI YASA EMLAK YASASIDIR.BEN BELGEMİ ALTIN GAYRİMENKULDEN ALDIM. ÇOK MUTLU VE HUZURLUYUM. ZONGULDAKTAKİ EMLAKCILAR BURADA 7 GÜNLÜK BİR KURS İLE BELGE ALDILAR. EMLAK KONUSUNDA HERHANGİ BİR BİLGİYE SAHİP DEGİLLER. AMA HERKES EMLAKCI
* Halit ŞİMŞEK
Size Teşekkür ve Tebrikler gönderiyorum. Ben Bir Emekliyim ve Emklakçılığı ciddi olarak yapmak isteyen biri olarak bilgileriniz ve emlakcılığa desdeğiniz çok yerinde ve fafdalı. İnşallah Emlakcılık daha düzenli, daha güvenir kişiler tarafından yapılması sağlanır ve denetimler sağlanır. Saygılar
* sosun karatekin
sayın EMFED yetkili emlak yasası neden çıkmıyor çabalarınız nedir piyasada öyle çok sahte emlakçı varki bunlari göremiyorsunuz sanal emlak sitelerine neden müdahale edilmiyor kapıcı yönetici ayakçı emlakçı dolu bizlerden fazla iş yapılıyor peki biz ne yapalım krız sizlere uğramadı oturmakla nereye varılır haklarımızı sizmi ararsınız yoksa biz arayalım yapamiyorsanız birakin sahibinde.com gerçek emlakçıların kapısına kilit vurmuştur sanal sitelere kurum olarak neden engel olmuyorsunuz kurum olarak neden üyelerinizi ziyaret etmiyorsunuz varmısınız yokmusunuz belli değil kurum olarak emlak sitesi neden açmıyorsunuz dünya kadar emlak sitesi var EMFEDE sitesi neden olmasın umarım buların üstesinde gelirsiniz SAYGILARIMLA
* selim sevinç
sayın nuri bey haklısınız bu ülkede vergi kira ofis tutup bu işi yapanlar standart ların üzerine çıkan çok arkadaşımız maalesef yazınızdada belirttiğiniz gibi2 sandalye bir sehpada yapanlar dan beceriksiz kabul edildi bu yasa çıkmadan ve denetimsel hareket gerçekleşmeden mümkün değil avrupa bu kanunu istemiyorki, hemen çıksın siğara yasagı kanunu çok acilldiiiii acele o çıktı
* Veysel AYDIN
Bu kanun tasarısı ne zaman çıkacak. Bir an evvel çıkması için gayretlerinizi bekliyorum. Saygılarımla Veysel AYDIN
* huseyın ısık
sn ılgılı sertıfıkanın krıterı nedır.oda bızden alacaksın dıyor.her yerde mıllı egıtm baklıgı sertıfıkası verıyor mıllı egıtım baklıgına baglı butun sertıfıkalar emlak ofısı acmak ıcın yeterlımı yoksa sadece emlakcılar odasındanmı almakmı gerekıyor halk egıtımden alınanlar gecmıyormu tel 0534 811 28 89
Bu Yazara Ait Diğer Makaleler;
--------------------------------------------------------------------------------
© 2008 İstanbul Emlak Müşavirleri Derneği
Tasarım : Maxbilisim
14 Kasım 2010 Pazar
Emlak Takas (Trampa) Usulu
Emlak Takas (Trampa) Usulu
TRAMPA
a) Açıklama ve İstenen Belgeler
Trampa ( takas), bir malın başka bir malla değiştirilmesidir (BK.232). Değiştirilecek mallar taşınır veya taşınmaz mal olabilir.
Trampada (takasta) değiştirilecek malların değerlerinin birbirine eşit olması şart değildir. Değerler arasında eşitlik olmadığı takdirde, aradaki fark bir miktar para ödenerek denklik sağlanabilir. Tapu sicil müdürlüğünün trampada (takasta) değerleri eşitlemek konusunda bir müdahale yetkisi yoktur. Değerlerin eşit olmadığından bahisle akdi yapmaktan kaçınması da mümkün değildir. Değer eşitliği için ödenecek bir bedel işlem sırasında peşin ödenmeyecekse, ileride ödenecekse bunun için kanuni ipotek tesis edilebilir.
Farklı il ve ilçelerde bulunan taşınmaz malların trampa (takas) yapılması mümkündür. Bu halde trampa(takas) istemi taşınmazların bulunduğu il veya ilçelerden herhangi birinde yapılabilir. İstemin yapıldığı tapu sicil müdürlüğünce, diğer ilçe tapu sicil müdürlüğünden kayıt örneği ve yetki istenerek işlem sonuçlandırılır ve kendisinden yetki istenen müdürlüğe işlemin hukuki dayanağını teşkil eden belgelerin ve resmi senedin tasdikli birer örneği bir yazı ekinde gönderilir. Bu yazıyı alan müdürlük tarafından yazı yevmiyeye alınarak gerekli tescil işlemi yapılır (TST.36, TKGM.Gn.1491).
Taşınmaz mallarla, araba, silah, at gibi taşınır malların da trampası (takası) mümkündür. Trampanın (takasın) kamulaştırma suretiyle yapılması da mümkündür.
Trampa (takas) işlemi için tapu sicil müdürlüğünce aşağıdaki belgeler istenir.
1.Trampası (takası) yapılacak taşınmaz mallara ait varsa tapu senedi, yoksa taşınmaz malın ada ve parsel numarasını belirtir belge veya maliklerin sözlü beyanı,
2.Trampa (takas) yapacak maliklerin veya yetkili temsilcilerinin fotoğraflı nüfus cüzdanları veya pasaportları,
3.Trampa (takas) yapanların son altı ay içinde çekilmiş 6 x 4 cm. büyüklüğünde vesikalık fotoğrafları,
4. Akitte taraflardan biri veya ikisi kanuni temsilci (vekil, vasi, kayyım) ile temsil edilecek ise, ayrıca temsile ilişkin belge,
5. Tarafların vergi kimlik numaralarını gösterir vergi dairesinden alınmış belge.
b) Resmi Senedin Yazımı
BİR TARAFTAN :İlhami ÖZÇUBUK’un Kazan Noterliğinden verdiği 05.02.1997 tarih 0587 sayılı vekaletname ile Kerem ÖZÇUBUK bilvekale hareketle, (Vergi No:..)
DİĞER TARAFTAN :Hüseyin KESİMOĞLU: Tevfik oğlu, (Vergi No:..)
aşağıdaki hususlarda anlaşmışlardır.
Bu resmi senedin arka sayfasının özel sütunlarında bütün özellikleri yazılı, Çankaya’nın Balgat Mahallesinde bulunan 15306 ada, 3 nolu parseli teşkil eden 997 m2 miktarındaki Arsa’nın 25.000.000.000 (yirmi beş milyar) TL rayiç değerli 135/997 hissesi Ahmet oğlu İlhami ÖZÇUBUK adına, Ankara Yenimahalle Demet Köyü 309 ada, 7 nolu parseli teşkil eden 10.288.00 m2 miktarındaki 25.000.000.000 (yirmi beş milyar) TL rayiç değerli Tarla’nın tamamı da Tevfik oğlu Hüseyin KESİMOĞLU adına kayıtlı iken; bu kez, maliklerden İlhami ÖZÇUBUK’un yetkili vekili Kerem ÖZÇUBUK bilvekale hareketle ve diğer malik Hüseyin KESİMOĞLU bizzat hareketle, iş bu taşınmazlarının tamamını arada bedel farkı gözetmeksizin karşılıklı olarak trampa (takas)ettiklerini ve adlarına tescilini talep ettiklerini ifade ve beyandan sonra; taraflar devamla, taşınmaz malın geçmiş zamana ait emlak vergisinin ödenmesinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının, 492 sayılı Harçlar Kanununa göre taraflarca bildirilen bu değerin emlak vergisi değerine yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle bulunacak değerden düşük olmadığını, aksi halde aradaki farkın Vergi Usul Kanununa göre taraflardan kusur cezası ve gecikme faizi ile birlikte cezalı olarak tahsil edileceği hususunun Tapu Sicil Müdürü tarafından kendilerine bildirildiğini karşılıklı ifade ve beyan ettiler.............
c) Tapuya Tescili
4.4.2000 1234
İlhami ÖZÇUBUK: Ahmet oğlu 135/997 Kadastro 2.3.1987
Hüseyin KESİMOĞLU: Tevfik oğlu 135/997 Trampa 4.4.2000 1234
4.4.2000 1234
Hüseyin KESİMOĞLU: Tevfik oğlu Tam Bağış 6.12.1993 5432
İlhami ÖZÇUBUK: Ahmet oğlu Tam Trampa 4.4.2000 1234
d) Tapu Senedinin Yazımı
İşbu taşınmaz malın tamamı Tevfik oğlu Hüseyin KESİMOĞLU adına kayıtlı iken, Ahmet oğlu İlhami ÖZÇUBUK’a ait Çankaya’nın Balgat Mahallesinde bulunan 15306 ada 3 parseli teşkil eden 997 m2 miktarındaki Arsa’nın 135/997 hissesi ile trampasının (takasının) tesciline istinaden düzenlenmiştir.
e) İşlemin Mali Yönü:
492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (4) sayılı Tarifenin (4.a) pozisyonu gereğince;
1. Taşınmaz malların, trampa (takas) yolu ile devir ve iktisabında taşınmaz malların genel beyan döneminde beyan edilen değerinden (diğer yıllarda bir önceki senenin emlak vergisi değerine her yıl Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranı uygulanarak bulunacak değerden) az olmamak üzere beyan edilen değeri üzerinden, her iki taraftan ayrı ayrı, Binde 15 oranında tapu harcı tahsil edilir.
2. Ayrıca taşınmaz malın varsa veraset ve intikal vergisi ile vakıf taviz bedeli ilişiği kestirilir.
3. Döner Sermaye İşletmesince belirlenen tarifeye göre ücret tahsil edilir.
f) Trampa (takas) Resmi Senedi Örnekleri
1) Şirket Taşınmazının Trampası
BİR TARAFTAN : Cemal GENÇ: Emin oğlu (Vergi No:.....)
DİĞER TARAFTAN : OKUR Eğitim Hizmetleri A.Ş.’ni temsilen Recep
ŞAHİN (Vergi No:....)
aşağıdaki hususlarda anlaşmışlardır.
Yenimahalle 2. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’ nün 29.09.1998 tarih 700 sy. Yazısına istinaden:
Bu resmi senedin arka sayfasının özel sütunlarında her türlü nitelikleri yazılı, Çankaya ilçesi, Sancak Mahallesi, 25304 ada 1 parsel sayılı, 9070.00 m2 miktarındaki arsanın 750.000.000 (yediyüzellimilyon) TL. rayiç bedelli 25/9070 hissesi Cemal GENÇ adına; Yenimahalle 2. Bölge Alacaatlı Yenikent Köyü 40391 ada 18 parsel sayılı 229.00 m2 miktarındaki 750.000.000 (yediyüz¬ellimilyon) TL. rayiç bedelli arsanın tamamı Okur Eğitim Hizmetleri A.Ş. adına kayıtlı iken; Cemal Genç bizzat hareketle, Okur Eğitim Hizmetleri A.Ş.‘nin Ankara Ticaret Sicil Memurluğunca tanzim edilen 10.09.1998 tarih 1998-34439 sayılı yetki belgesine istinaden İbrahim OKUR’un Ankara 7. Noterliğinden verdiği 25.09.1998 tarih 21511 sayılı vekalete göre Recep ŞAHİN de temsilen hareketle, aralarında yapmış oldukları trampa (takas)sonucunda Çankaya ilçesi Sancak Mahallesi 25304 ada, 1 parsel sayılı 9070.00 m2 miktarındaki arsanın 25/9070 hissesinin Okur Eğitim Hizmetleri A.Ş.’ ne; Yenimahalle 2. Bölge Alacaatlı Yenikent Köyü 40391 ada 18 parsel sayılı 229.00 m2 miktarındaki arsanın tamamının da Cemal GENÇ’e ait olacak şekilde adlarına tescilini istediklerini,...
2) Bedel Farkı Gözetmeksizin Trampa
BİR TARAFTAN : Şeref ÖZGÜVEN : Hüseyin oğlu (Vergi No:..)
DİĞER TARAFTAN : Şahin DÖNMEZ : Ahmet oğlu (Vergi No:..)
aşağıdaki hususlarda anlaşmışlardır.
Bu resmi senedin arka sayfasının özel sütunlarında her türlü nitelikleri yazılı, Antalya Merkez Kışla Mahallesi (1.000.000.000 TL.) sı rayiç değerli 269 ada, 138 parsel nolu 325.00 m2 miktarındaki Kargir Apartmanın 2/36 arsa paylı, 5. kattaki (14) nolu meskenin tamamı Şeref ÖZGÜVEN adına, aynı mahalle (3.000.000.000 TL) sı rayiç değerli 269 ada 137 parsel nolu 340.00 m2 miktarındaki Kargir Apartmanın 4/170 arsa paylı 6. kattaki (16) nolu meskenin tamamı Şahin DÖNMEZ adına kayıtlı iken; bu kez, adı geçen malikler bizzat hareketle bedel ve miktar farkı gözetmeksizin iş bu taşınmazları trampa (takas)yaptıklarını, 269 ada 138 parseldeki (14) nolu meskenin tamamı Şahin DÖNMEZ adına, 269 ada 137 parseldeki (16) nolu meskenin tamamı da Şeref ÖZGÜVEN adına olacak şekilde tescilini istediklerini, ...
3) Trampa ve Kanuni İpotek Tesisi
BİR TARAFTAN : Yaşar GÜRKAN : Osman oğlu (Vergi No:...)
DİĞER TARAFTAN: Gökhan BÖLÜK : Ali Rıza oğlu (Vergi No:...)
aşağıdaki hususlarda anlaşmışlardır.
Bu resmi senedin arka sayfasının özel sütunlarında her türlü nitelikleri yazılı, Aydın ili, Kurtuluş Mahallesinde bulunan 100.000.000 TL. raiç bedelli 150 ada 31 parsel sayılı 300 m2 miktarındaki arsanın tamamı Osman oğlu Yaşar GÜRKAN adına, aynı mahallede bulunan 80.000.000 TL raiç bedelli 150 ada 32 parsel sayılı bahçeli evin tamamı ise Ali Rıza oğlu Gökhan BÖLÜK adına kayıtlı olup; bu kez, malikler iş bu taşınmaz malları karşılıklı olarak trampa (takas) ettiklerini ve tescilini istediklerini, maliklerden Yaşar GÜRKAN taşınmazlar arasındaki değer farkı olan 20.000.000 (yirmimilyon) TL.dan 10.000.000 (onmilyon) TL.nı nakten ve tamamen peşin aldığını, geriye kalan 10.000.000 (onmilyon) TL. için kendisi lehine faizsiz, 1 yıl vadeli kanuni ipotek tesis ve tescilini istediğini, Gökhan BÖLÜK de bu kanuni ipoteği aynen kabul ettiğini, tescilini istediğini
Takas ile ilgili açıklamalar, Tapu ve Kadosta Genelmüdürlüğü resmi web sitesinden bilgi amaçlı alınmıştır
TRAMPA
a) Açıklama ve İstenen Belgeler
Trampa ( takas), bir malın başka bir malla değiştirilmesidir (BK.232). Değiştirilecek mallar taşınır veya taşınmaz mal olabilir.
Trampada (takasta) değiştirilecek malların değerlerinin birbirine eşit olması şart değildir. Değerler arasında eşitlik olmadığı takdirde, aradaki fark bir miktar para ödenerek denklik sağlanabilir. Tapu sicil müdürlüğünün trampada (takasta) değerleri eşitlemek konusunda bir müdahale yetkisi yoktur. Değerlerin eşit olmadığından bahisle akdi yapmaktan kaçınması da mümkün değildir. Değer eşitliği için ödenecek bir bedel işlem sırasında peşin ödenmeyecekse, ileride ödenecekse bunun için kanuni ipotek tesis edilebilir.
Farklı il ve ilçelerde bulunan taşınmaz malların trampa (takas) yapılması mümkündür. Bu halde trampa(takas) istemi taşınmazların bulunduğu il veya ilçelerden herhangi birinde yapılabilir. İstemin yapıldığı tapu sicil müdürlüğünce, diğer ilçe tapu sicil müdürlüğünden kayıt örneği ve yetki istenerek işlem sonuçlandırılır ve kendisinden yetki istenen müdürlüğe işlemin hukuki dayanağını teşkil eden belgelerin ve resmi senedin tasdikli birer örneği bir yazı ekinde gönderilir. Bu yazıyı alan müdürlük tarafından yazı yevmiyeye alınarak gerekli tescil işlemi yapılır (TST.36, TKGM.Gn.1491).
Taşınmaz mallarla, araba, silah, at gibi taşınır malların da trampası (takası) mümkündür. Trampanın (takasın) kamulaştırma suretiyle yapılması da mümkündür.
Trampa (takas) işlemi için tapu sicil müdürlüğünce aşağıdaki belgeler istenir.
1.Trampası (takası) yapılacak taşınmaz mallara ait varsa tapu senedi, yoksa taşınmaz malın ada ve parsel numarasını belirtir belge veya maliklerin sözlü beyanı,
2.Trampa (takas) yapacak maliklerin veya yetkili temsilcilerinin fotoğraflı nüfus cüzdanları veya pasaportları,
3.Trampa (takas) yapanların son altı ay içinde çekilmiş 6 x 4 cm. büyüklüğünde vesikalık fotoğrafları,
4. Akitte taraflardan biri veya ikisi kanuni temsilci (vekil, vasi, kayyım) ile temsil edilecek ise, ayrıca temsile ilişkin belge,
5. Tarafların vergi kimlik numaralarını gösterir vergi dairesinden alınmış belge.
b) Resmi Senedin Yazımı
BİR TARAFTAN :İlhami ÖZÇUBUK’un Kazan Noterliğinden verdiği 05.02.1997 tarih 0587 sayılı vekaletname ile Kerem ÖZÇUBUK bilvekale hareketle, (Vergi No:..)
DİĞER TARAFTAN :Hüseyin KESİMOĞLU: Tevfik oğlu, (Vergi No:..)
aşağıdaki hususlarda anlaşmışlardır.
Bu resmi senedin arka sayfasının özel sütunlarında bütün özellikleri yazılı, Çankaya’nın Balgat Mahallesinde bulunan 15306 ada, 3 nolu parseli teşkil eden 997 m2 miktarındaki Arsa’nın 25.000.000.000 (yirmi beş milyar) TL rayiç değerli 135/997 hissesi Ahmet oğlu İlhami ÖZÇUBUK adına, Ankara Yenimahalle Demet Köyü 309 ada, 7 nolu parseli teşkil eden 10.288.00 m2 miktarındaki 25.000.000.000 (yirmi beş milyar) TL rayiç değerli Tarla’nın tamamı da Tevfik oğlu Hüseyin KESİMOĞLU adına kayıtlı iken; bu kez, maliklerden İlhami ÖZÇUBUK’un yetkili vekili Kerem ÖZÇUBUK bilvekale hareketle ve diğer malik Hüseyin KESİMOĞLU bizzat hareketle, iş bu taşınmazlarının tamamını arada bedel farkı gözetmeksizin karşılıklı olarak trampa (takas)ettiklerini ve adlarına tescilini talep ettiklerini ifade ve beyandan sonra; taraflar devamla, taşınmaz malın geçmiş zamana ait emlak vergisinin ödenmesinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının, 492 sayılı Harçlar Kanununa göre taraflarca bildirilen bu değerin emlak vergisi değerine yeniden değerleme oranı uygulanmak suretiyle bulunacak değerden düşük olmadığını, aksi halde aradaki farkın Vergi Usul Kanununa göre taraflardan kusur cezası ve gecikme faizi ile birlikte cezalı olarak tahsil edileceği hususunun Tapu Sicil Müdürü tarafından kendilerine bildirildiğini karşılıklı ifade ve beyan ettiler.............
c) Tapuya Tescili
4.4.2000 1234
İlhami ÖZÇUBUK: Ahmet oğlu 135/997 Kadastro 2.3.1987
Hüseyin KESİMOĞLU: Tevfik oğlu 135/997 Trampa 4.4.2000 1234
4.4.2000 1234
Hüseyin KESİMOĞLU: Tevfik oğlu Tam Bağış 6.12.1993 5432
İlhami ÖZÇUBUK: Ahmet oğlu Tam Trampa 4.4.2000 1234
d) Tapu Senedinin Yazımı
İşbu taşınmaz malın tamamı Tevfik oğlu Hüseyin KESİMOĞLU adına kayıtlı iken, Ahmet oğlu İlhami ÖZÇUBUK’a ait Çankaya’nın Balgat Mahallesinde bulunan 15306 ada 3 parseli teşkil eden 997 m2 miktarındaki Arsa’nın 135/997 hissesi ile trampasının (takasının) tesciline istinaden düzenlenmiştir.
e) İşlemin Mali Yönü:
492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (4) sayılı Tarifenin (4.a) pozisyonu gereğince;
1. Taşınmaz malların, trampa (takas) yolu ile devir ve iktisabında taşınmaz malların genel beyan döneminde beyan edilen değerinden (diğer yıllarda bir önceki senenin emlak vergisi değerine her yıl Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranı uygulanarak bulunacak değerden) az olmamak üzere beyan edilen değeri üzerinden, her iki taraftan ayrı ayrı, Binde 15 oranında tapu harcı tahsil edilir.
2. Ayrıca taşınmaz malın varsa veraset ve intikal vergisi ile vakıf taviz bedeli ilişiği kestirilir.
3. Döner Sermaye İşletmesince belirlenen tarifeye göre ücret tahsil edilir.
f) Trampa (takas) Resmi Senedi Örnekleri
1) Şirket Taşınmazının Trampası
BİR TARAFTAN : Cemal GENÇ: Emin oğlu (Vergi No:.....)
DİĞER TARAFTAN : OKUR Eğitim Hizmetleri A.Ş.’ni temsilen Recep
ŞAHİN (Vergi No:....)
aşağıdaki hususlarda anlaşmışlardır.
Yenimahalle 2. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’ nün 29.09.1998 tarih 700 sy. Yazısına istinaden:
Bu resmi senedin arka sayfasının özel sütunlarında her türlü nitelikleri yazılı, Çankaya ilçesi, Sancak Mahallesi, 25304 ada 1 parsel sayılı, 9070.00 m2 miktarındaki arsanın 750.000.000 (yediyüzellimilyon) TL. rayiç bedelli 25/9070 hissesi Cemal GENÇ adına; Yenimahalle 2. Bölge Alacaatlı Yenikent Köyü 40391 ada 18 parsel sayılı 229.00 m2 miktarındaki 750.000.000 (yediyüz¬ellimilyon) TL. rayiç bedelli arsanın tamamı Okur Eğitim Hizmetleri A.Ş. adına kayıtlı iken; Cemal Genç bizzat hareketle, Okur Eğitim Hizmetleri A.Ş.‘nin Ankara Ticaret Sicil Memurluğunca tanzim edilen 10.09.1998 tarih 1998-34439 sayılı yetki belgesine istinaden İbrahim OKUR’un Ankara 7. Noterliğinden verdiği 25.09.1998 tarih 21511 sayılı vekalete göre Recep ŞAHİN de temsilen hareketle, aralarında yapmış oldukları trampa (takas)sonucunda Çankaya ilçesi Sancak Mahallesi 25304 ada, 1 parsel sayılı 9070.00 m2 miktarındaki arsanın 25/9070 hissesinin Okur Eğitim Hizmetleri A.Ş.’ ne; Yenimahalle 2. Bölge Alacaatlı Yenikent Köyü 40391 ada 18 parsel sayılı 229.00 m2 miktarındaki arsanın tamamının da Cemal GENÇ’e ait olacak şekilde adlarına tescilini istediklerini,...
2) Bedel Farkı Gözetmeksizin Trampa
BİR TARAFTAN : Şeref ÖZGÜVEN : Hüseyin oğlu (Vergi No:..)
DİĞER TARAFTAN : Şahin DÖNMEZ : Ahmet oğlu (Vergi No:..)
aşağıdaki hususlarda anlaşmışlardır.
Bu resmi senedin arka sayfasının özel sütunlarında her türlü nitelikleri yazılı, Antalya Merkez Kışla Mahallesi (1.000.000.000 TL.) sı rayiç değerli 269 ada, 138 parsel nolu 325.00 m2 miktarındaki Kargir Apartmanın 2/36 arsa paylı, 5. kattaki (14) nolu meskenin tamamı Şeref ÖZGÜVEN adına, aynı mahalle (3.000.000.000 TL) sı rayiç değerli 269 ada 137 parsel nolu 340.00 m2 miktarındaki Kargir Apartmanın 4/170 arsa paylı 6. kattaki (16) nolu meskenin tamamı Şahin DÖNMEZ adına kayıtlı iken; bu kez, adı geçen malikler bizzat hareketle bedel ve miktar farkı gözetmeksizin iş bu taşınmazları trampa (takas)yaptıklarını, 269 ada 138 parseldeki (14) nolu meskenin tamamı Şahin DÖNMEZ adına, 269 ada 137 parseldeki (16) nolu meskenin tamamı da Şeref ÖZGÜVEN adına olacak şekilde tescilini istediklerini, ...
3) Trampa ve Kanuni İpotek Tesisi
BİR TARAFTAN : Yaşar GÜRKAN : Osman oğlu (Vergi No:...)
DİĞER TARAFTAN: Gökhan BÖLÜK : Ali Rıza oğlu (Vergi No:...)
aşağıdaki hususlarda anlaşmışlardır.
Bu resmi senedin arka sayfasının özel sütunlarında her türlü nitelikleri yazılı, Aydın ili, Kurtuluş Mahallesinde bulunan 100.000.000 TL. raiç bedelli 150 ada 31 parsel sayılı 300 m2 miktarındaki arsanın tamamı Osman oğlu Yaşar GÜRKAN adına, aynı mahallede bulunan 80.000.000 TL raiç bedelli 150 ada 32 parsel sayılı bahçeli evin tamamı ise Ali Rıza oğlu Gökhan BÖLÜK adına kayıtlı olup; bu kez, malikler iş bu taşınmaz malları karşılıklı olarak trampa (takas) ettiklerini ve tescilini istediklerini, maliklerden Yaşar GÜRKAN taşınmazlar arasındaki değer farkı olan 20.000.000 (yirmimilyon) TL.dan 10.000.000 (onmilyon) TL.nı nakten ve tamamen peşin aldığını, geriye kalan 10.000.000 (onmilyon) TL. için kendisi lehine faizsiz, 1 yıl vadeli kanuni ipotek tesis ve tescilini istediğini, Gökhan BÖLÜK de bu kanuni ipoteği aynen kabul ettiğini, tescilini istediğini
Takas ile ilgili açıklamalar, Tapu ve Kadosta Genelmüdürlüğü resmi web sitesinden bilgi amaçlı alınmıştır
6 Kasım 2010 Cumartesi
TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN
TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN
Kanun Numarası: 4077
Kabul Tarihi: 23/02/1995
Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 08/03/1995
Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 22221
BİRİNCİ KISIM: AMAÇ, KAPSAM, TANIMLAR
AMAÇ
Madde 1 - Bu Kanunun amacı, (...) kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.
KAPSAM
Madde 2 - Bu Kanun, 1 inci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.
TANIMLAR
Madde 3 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./3. md.)
Bu Kanunun uygulamasında;
a) Bakanlık: Sanayi ve Ticaret Bakanlığını,
b) Bakan: Sanayi ve Ticaret Bakanını,
c) Mal: Alış-verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları,
d) Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti,
e) Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi,
f) Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri,
g) Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri,
h) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi,
ı) İmalatçı-Üretici: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine kendi ayırt edici işaretini, ticari markasını veya unvanını koyarak satışa sunanları,
j) İthalatçı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarını yurt dışından getirerek satışa sunan gerçek veya tüzel kişiyi,
k) Kredi veren: Mevzuatları gereği tüketicilere nakit kredi vermeye yetkili olan banka, özel finans kuruluşu ve finansman şirketlerini,
l) Reklam veren: Ürettiği ya da pazarladığı malın/hizmetin tanıtımını yaptırmak, satışını artırmak veya imajını yaratıp güçlendirmek amacıyla hazırlattığı, içinde firmasının ya da mal/hizmet markasının yer aldığı reklamları yayınlatan, dağıtan ya da başka yollarla sergileyen gerçek ya da tüzel kişiyi,
m) Reklamcı: Ticari reklam ve ilanları reklam verenin duyduğu ihtiyaç doğrultusunda hazırlayan ve reklam veren adına yayınlanmasına aracılık eden ticari iletişim uzmanı gerçek ya da tüzel kişiyi,
n) Mecra kuruluşu: Ticari reklam veya ilanı hedef kitleye ulaştıran iletişim kanallarının ya da her türlü aracın sahibi, işleticisi veya kiralayıcısı olan gerçek veya tüzel kişiyi,
o ) Teknik düzenleme: Bir ürünün ve hizmetin, ilgili idari hükümler de dahil olmak üzere, özellikleri, işleme ve üretim yöntemleri, bunlarla ilgili terminoloji, sembol, ambalajlama, işaretleme, etiketleme ve uygunluk değerlendirilmesi işlemleri hususlarından biri veya birkaçını belirten ilgili Bakanlık tarafından Resmi Gazetede yayımlanarak mecburi uygulamaya konulan standartlar dahil olmak üzere uyulması zorunlu olan her türlü düzenlemeyi,
p) Tüketici örgütleri: Tüketicinin korunması amacıyla kurulan dernek, vakıf veya bunların üst kuruluşlarını, İfade eder.
İKİNCİ KISIM: TÜKETİCİNİN KORUNMASI VE AYDINLATILMASI
AYIPLI MAL
Madde 4 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./4. md.)
Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir.
Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.
İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.
Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz.
Ayıplı malın neden olduğu zararlardan sorumluluğa ilişkin hükümler dışında, ayıplı olduğu bilinerek satın alınan mallar hakkında yukarıdaki hükümler uygulanmaz.
Satışa sunulacak ayıplı mal üzerine ya da ambalajına, imalatçı veya satıcı tarafından tüketicinin kolaylıkla okuyabileceği şekilde "özürlüdür" ibaresini içeren bir etiket konulması zorunludur. Yalnızca ayıplı mal satılan veya bir kat ya da reyon gibi bir bölümü sürekli olarak ayıplı mal satışına, tüketicinin bilebileceği şekilde tahsis edilmiş yerlerde bu etiketin konulma zorunluluğu yoktur. Malın ayıplı olduğu hususu, tüketiciye verilen fatura, fiş veya satış belgesi üzerinde gösterilir.
Güvenli olmayan mallar, piyasaya özürlüdür etiketiyle dahi arz edilemez. Bu ürünlere, 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun hükümleri uygulanır.
Bu hükümler, mal satışına ilişkin her türlü tüketici işleminde de uygulanır.
AYIPLI HİZMET
Madde 4/A - (Ek madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./5. md.)
Sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilanlarında veya standardında veya teknik kuralında tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler, ayıplı hizmet olarak kabul edilir.
Tüketici, hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde bu ayıbı sağlayıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, sözleşmeden dönme, hizmetin yeniden görülmesi veya ayıp oranında bedel indirimi haklarına sahiptir. Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 4 üncü maddede belirtilen şartlar çerçevesinde tazminat da isteyebilir. Sağlayıcı, tüketicinin seçtiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.
Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.
Daha uzun bir süre için garanti verilmemiş ise, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile ayıplı hizmetten dolayı yapılacak talepler hizmetin ifasından itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Ancak, sunulan hizmetin ayıbı, tüketiciden sağlayıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz.
Ayıplı hizmetin neden olduğu zararlardan sorumluluğa ilişkin hükümler dışında, ayıplı olduğu bilinerek edinilen hizmetler hakkında yukarıdaki hükümler uygulanmaz.
Bu hükümler, hizmet sağlamaya ilişkin her türlü tüketici işleminde de uygulanır.
SATIŞTAN KAÇINMA
Madde 5 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./6. md.)
Üzerinde "numunedir" veya "satılık değildir" ibaresi bulunmayan bir malın; ticari bir kuruluşun vitrininde, rafında veya açıkça görülebilir herhangi bir yerinde teşhir edilmesi halinde satıcı bu malların satışından kaçınamaz.
Hizmet sağlamada da haklı bir sebep olmaksızın kaçınılamaz.
Aksine bir teamül, ticari örf veya adet yoksa, satıcı bir mal veya hizmetin satışını o mal veya hizmetin kendisi tarafından belirlenen miktar, sayı veya ebat gibi koşullara ya da başka bir mal veya hizmetin satın alınmasına bağlı kılamaz.
Diğer mal satışı ve hizmet sağlama sözleşmelerinde de bu hüküm uygulanır.
SÖZLEŞMEDEKİ HAKSIZ ŞARTLAR
Madde 6 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./7. md.)
Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır.
Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir.
Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir.
Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez.
Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir.
6/A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/A, 10, 10/A ve 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir ve sözleşmede bulunması gereken şartlardan bir veya birkaçının bulunmaması durumunda eksiklik sözleşmenin geçerliliğini etkilemez. Bu eksiklik satıcı veya sağlayıcı tarafından derhal giderilir.
Bakanlık standart sözleşmelerde yer alan haksız şartların tespit edilmesine ve bunların sözleşme metninden çıkartılmasının sağlanmasına ilişkin usul ve esasları belirler.
TAKSİTLE SATIŞ
Madde 6/A - (Ek madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./8. md.)
Taksitle satış, satım bedelinin en az iki taksitle ödendiği ve malın veya hizmetin sözleşmenin düzenlendiği anda teslim veya ifa edildiği satım türüdür.
Taksitle satış sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. Sözleşmede bulunması gereken asgari koşullar aşağıda gösterilmiştir:
a) Tüketicinin ve satıcı veya sağlayıcının isim, unvan, açık adresleri ve varsa erişim bilgileri,
b) Malın veya hizmetin Türk Lirası olarak vergiler dahil peşin satış fiyatı,
c) Vadeye göre faiz ile birlikte ödenecek Türk Lirası olarak toplam satış fiyatı,
d) Faiz miktarı, faizin hesaplandığı yıllık oran ve sözleşmede belirlenen faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faizi oranı,
e) Peşinat tutarı,
f) Ödeme planı,
g) Borçlunun temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları.
Satıcı veya sağlayıcı, bu bilgilerin sözleşmede yer almasını sağlamak ve taraflar arasında akdedilen sözleşmenin bir nüshasını tüketiciye vermekle yükümlüdür. Sözleşmeden ayrı olarak kıymetli evrak niteliğinde senet düzenlenecekse, bu senet, her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde ve sadece nama yazılı olarak düzenlenir. Aksi takdirde, kambiyo senedi geçersizdir.
Taksitle satışlarda; tüketici, borçlandığı toplam miktarı önceden ödeme hakkına sahiptir. Tüketici aynı zamanda, bir taksit miktarından az olmamak şartıyla bir veya birden fazla taksit ödemesinde bulunabilir. Her iki durumda da satıcı, ödenen miktara göre gerekli faiz indirimini yapmakla yükümlüdür.
Satıcı veya sağlayıcı, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak; ancak satıcının veya sağlayıcının bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi ve ödenmeyen taksit toplamının satış bedelinin en az onda biri olması halinde kullanılabilir. Ancak satıcının veya sağlayıcının bu hakkını kullanabilmesi için en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir.
Sözleşme şartları tüketici aleyhine hiçbir şekilde değiştirilemez.
DEVRE TATİL
Madde 6/B - (Ek madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./9. md.)
Devre tatil sözleşmeleri, en az üç yıl süre için yapılan ve bu süre zarfında yıl içinde, belirli veya belirlenebilecek ve bir haftadan az olmayacak bir dönem için bir veya daha fazla sayıdaki taşınmazın kullanım hakkının devri ya da devri taahhüdünü içeren ve bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunlu, yazılı sözleşme ya da sözleşmeler grubudur.
Devre tatil sözleşmelerine ilişkin usul ve esasları Bakanlık belirler.
PAKET TUR
Madde 6/C - (Ek madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./10. md.)
Paket tur sözleşmeleri; ulaştırma, konaklama ve bunlara yardımcı sayılmayan diğer turistik hizmetlerin en az ikisinin birlikte, her şeyin dahil olduğu fiyatla satılan veya satış taahhüdü yapılan ve hizmeti yirmidört saatten uzun bir süreyi kapsayan veya gecelik konaklamayı içeren ve bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunlu, önceden düzenlenmiş yazılı sözleşmelerdir.
Paket tur sözleşmelerine ilişkin usul ve esasları Bakanlık belirler.
KAMPANYALI SATIŞLAR
Madde 7 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./11. md.)
Kampanyalı satış, gazete, radyo, televizyon ilanı ve benzeri yollarla tüketiciye duyurularak düzenlenen kampanyalara iştirakçi kabul edilmesi ve malın veya hizmetin daha sonra teslim veya ifa edilmesi suretiyle yapılan satımdır.
Kampanyalı satışlar Bakanlığın izni ile yapılır. Bakanlık hangi tür satışların izne tabi olacağını, ön ödeme, taksit miktarı, teslim süresi, üretici firma garantisi, yatırılacak teminat ile kampanyalı satışlarda uyulması gereken usul ve esasları tespit eder.
İlan ve taahhüt edilen mal veya hizmetin teslimatının veya ifasının hiç ya da gereği gibi yapılmaması durumunda, satıcı, sağlayıcı, bayi, acente, imalatçı-üretici, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren müteselsilen sorumludur.
Tüketici kampanyadan ayrılmaya karar verdikten sonra kampanyayı düzenleyen, mal veya hizmetin tüketiciye teslim tarihini geçmemek şartıyla tüketicinin o ana kadar ödediği tüm bedeli ödemekle yükümlüdür.
Kampanyayı düzenleyen, kampanyalı satışlarda düzenlenecek yazılı sözleşmede, 6/A maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen bilgilere ek olarak "kampanya bitiş tarihi" ve "mal veya hizmetin teslim veya yerine getirilme tarih ve şekli"ne ilişkin bilgileri de içeren sözleşmenin bir nüshasını tüketiciye vermek zorundadır.
Sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça, ön ödeme tutarı, mal veya hizmetin satış bedelinin yüzde kırkından fazla olamaz.
Kampanyalı satışlarda malın teslim ya da hizmetin ifa süresi on iki ayı aşamaz. Konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar için bu süre otuz aydır.
Tüketicinin ödemeye ilişkin tüm edimlerini yerine getirmesi durumunda, malın teslimi ya da hizmetin ifası, ödemenin bitimini takiben en geç bir ay içinde yapılmak zorundadır.
Kampanyalı taksitle satışlarda 6/A maddesi hükümleri de uygulanır.
KAPIDAN SATIŞLAR
Madde 8 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./12. md.)
Kapıdan satış; işyeri, fuar, panayır gibi satış mekanları dışında yapılan satımlardır.
Bakanlık, kapıdan satış yapacaklarda aranılacak nitelikleri, bu Kanuna tabi olan ve olmayan kapıdan satışları ve kapıdan satışlara ilişkin uygulama usul ve esaslarını belirler.
Bu tür satışlarda; tüketici, teslim aldığı tarihten itibaren yedi gün içinde malı kabul etmekte veya hiçbir gerekçe göstermeden ve hiçbir yükümlülük altına girmeden reddetmekte serbesttir. Hizmetlerin satımında ise bu süre, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren başlar. Bu süre dolmadan satıcı veya sağlayıcı, kapıdan satış işlemine konu mal veya hizmet karşılığında tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez. Satıcı, cayma bildirimi kendisine ulaştığı andan itibaren yirmi gün içerisinde malı geri almakla yükümlüdür.
Tüketici, malın mutat kullanımı sebebiyle meydana gelen değişiklik ve bozulmalarından sorumlu değildir.
Taksitle yapılan kapıdan satışlarda 6/A maddesi, kampanyalı kapıdan satışlarda 7 nci madde hükümleri ayrıca uygulanır.
KAPIDAN SATIŞLARDA SATICININ VE SAĞLAYICININ YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Madde 9 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./13. md.)
Kapıdan satış sözleşmelerinde, sözleşmede bulunması gereken diğer unsurlara ilave olarak mal veya hizmetin nitelik ve niceliğine ilişkin açıklayıcı bilgiler, cayma bildiriminin yapılacağı açık adres ve en az on altı punto ve koyu siyah harflerle yazılmış aşağıdaki ibare yer almak zorundadır:
Tüketicinin hiçbir hukuki ve cezai sorumluluk üstlenmeksizin ve hiçbir gerekçe göstermeksizin teslim aldığı veya sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren yedi gün içerisinde malı veya hizmeti reddederek sözleşmeden cayma hakkının var olduğunu ve cayma bildiriminin satıcı/sağlayıcıya ulaşması tarihinden itibaren malı geri almayı taahhüt ederiz.
Tüketici, sahip olduğu haklarının da yazılı bulunduğu sözleşmeyi imzalar ve kendi el yazısı ile tarihini yazar. Satıcı veya sağlayıcı, bu bilgilerin sözleşmede yer almasını sağlamak ve taraflar arasında akdedilen sözleşmenin bir nüshasını tüketiciye vermekle yükümlüdür.
Bu madde hükümlerine göre düzenlenmiş bir sözleşmenin ve malın tüketiciye teslim edildiğini ispat satıcıya veya sağlayıcıya aittir. Aksi takdirde, tüketici cayma hakkını kullanmak için yedi günlük süre ile bağlı değildir.
MESAFELİ SÖZLEŞMELER
Madde 9/A - (Ek madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./14. md.)
Mesafeli sözleşmeler; yazılı, görsel, telefon ve elektronik ortamda veya diğer iletişim araçları kullanılarak ve tüketicilerle karşı karşıya gelinmeksizin yapılan ve malın veya hizmetin tüketiciye anında veya sonradan teslimi veya ifası kararlaştırılan sözleşmelerdir.
Mesafeli satış sözleşmesinin akdinden önce, ayrıntıları Bakanlıkça çıkarılacak tebliğle belirlenecek bilgilerin tüketiciye verilmesi zorunludur. Tüketici, bu bilgileri edindiğini yazılı olarak teyit etmedikçe sözleşme akdedilemez. Elektronik ortamda yapılan sözleşmelerde teyid işlemi, yine elektronik ortamda yapılır.
Satıcı ve sağlayıcı, tüketicinin siparişi kendisine ulaştığı andan itibaren otuz gün içerisinde edimini yerine getirir. Bu süre, tüketiciye daha önceden yazılı olarak bildirilmek koşuluyla en fazla on gün uzatılabilir.
Satıcı veya sağlayıcı elektronik ortamda tüketiciye teslim edilen gayri maddi malların veya sunulan hizmetlerin teslimatının ayıpsız olarak yapıldığını ispatla yükümlüdür.
Cayma hakkı süresince sözleşmeye konu olan mal veya hizmet karşılığında tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasının veya borç altına sokan herhangi bir belge vermesinin istenemeyeceğine ilişkin hükümler dışında kapıdan satışlara ilişkin hükümler mesafeli sözleşmelere de uygulanır.
Satıcı veya sağlayıcı cayma bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren on gün içinde almış olduğu bedeli, kıymetli evrakı ve tüketiciyi bu hukuki işlemden dolayı borç altına sokan her türlü belgeyi iade etmek ve yirmi gün içerisinde de malı geri almakla yükümlüdür.
TÜKETİCİ KREDİSİ
Madde 10 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./15. md.)
Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir. Tüketici kredisi sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunludur. Taraflar arasında akdedilen sözleşmede öngörülen kredi şartları, sözleşme süresi içerisinde tüketici aleyhine değiştirilemez.
Sözleşmede;
a) Tüketici kredisi tutarı,
b) Faiz ve diğer unsurlarla birlikte toplam borç tutarı,
c) Faizin hesaplandığı yıllık oran,
d) Ödeme tarihleri, anapara, faiz, fon ve diğer masrafların ayrı ayrı belirtildiği ödeme planı,
e) İstenecek teminatlar,
f) Akdi faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faizi oranı,
g) Borçlunun temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları,
h) Kredinin vadesinden önce kapatılmasına ilişkin şartlar,
ı) Kredinin yabancı para birimi cinsinden kullandırılması durumunda, geri ödemeye ilişkin taksitlerin ve toplam kredi tutarının hesaplanmasında, hangi tarihteki kurun dikkate alınacağına ilişkin şartlar,
Yer alır.
Kredi veren, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak; ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanılabilir. Ancak kredi verenin bu hakkını kullanabilmesi için en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir. Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez.
Tüketici, kredi verene borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda vadesi gelmemiş bir ya da birden çok taksit ödemesinde de bulunabilir. Her iki durumda da kredi veren, ödenen miktara göre gerekli faiz ve komisyon indirimini yapmakla yükümlüdür. Bakanlık ödenen miktara göre gerekli faiz ve komisyon indiriminin ne oranda yapılacağının usul ve esaslarını belirler.
Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda satılan malın veya hizmetin hiç ya da zamanında teslim veya ifa edilmemesi halinde kredi veren tüketiciye karşı satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olur.
Kredi verenin ödemeleri bir kıymetli evraka bağlaması ya da krediyi kıymetli evrak kabul etmek suretiyle teminat altına alması yasaktır. Bu yasağa rağmen tüketiciden bir kıymetli evrak alınacak olursa, tüketici bu kıymetli evrakı kredi verenden geri istemek hakkına sahiptir. Ayrıca, kredi veren kıymetli evrakın ciro edilmesi sebebiyle tüketicinin uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlüdür.
KREDİ KARTLARI
Madde 10/A - (Ek madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./16. md.)
Kredi kartı ile mal veya hizmet alımı sonucu nakdi krediye dönüşen veya kredi kartı ile nakit çekim suretiyle kullanılan krediler de 10 uncu madde hükümlerine tabidir. Ancak, bu tür krediler hakkında 10 uncu maddenin ikinci fıkrasının (a), (b), (h) ve (ı) bentleri ile dördüncü fıkra hükmü uygulanmaz.
Kredi veren tarafından tüketiciye gönderilen dönemsel hesap özetleri, 10 uncu maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinde öngörülen ödeme planı hükmündedir. Dönemsel hesap özetinde yer alan asgari ödeme tutarının vadesinde ödenmemesi halinde; tüketici, 10 uncu maddenin (f) bendinde yer alan gecikme faizi dışında herhangi bir isim altında yükümlülük altına sokulamaz.
Kredi veren faiz artırımını otuz gün önceden tüketiciye bildirmek zorundadır. Kredi veren tarafından artırılan faiz oranı geriye dönük olarak uygulanamaz. Tüketici bildirim tarihinden itibaren en geç altmış gün içinde tüm borcu ödeyip kredi kullanmaya son verdiği takdirde faiz artışından etkilenmez.
Mal veya hizmetin kredi kartı ile satın alındığı durumlarda, satıcı veya sağlayıcı, tüketiciden komisyon veya benzeri bir isim altında ilave ödemede bulunmasını isteyemez.
SÜRELİ YAYINLAR
Madde 11 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./17. md.)
Süreli yayın kuruluşlarınca düzenlenen ve her ne amaç ve şekilde olursa olsun, bilet, kupon, iştirak numarası, oyun, çekiliş ve benzeri yollarla süreli yayın dışında ikinci bir ürün ve/veya hizmetin verilmesinin taahhüt edildiği durumlarda; kitap, dergi, ansiklopedi, afiş, bayrak, poster, sözlü veya görüntülü manyetik bant veya optik disk gibi süreli yayıncılık amaçlarına aykırı olmayan kültürel ürünler dışında hiçbir mal ya da hizmetin taahhüdü ve dağıtımı yapılamaz. Bu amaçla kampanya düzenlenmesi halinde, kampanya süresi altmış günü geçemez. Kampanya konusu mal veya hizmet bedelinin bir bölümünün tüketici tarafından karşılanması istenemez.
Süreli yayın kuruluşu, kampanyaya ait reklam ve ilanlarında, kampanya konusu mal veya hizmetin Türkiye genelinde teslim ve ifa tarihlerine ilişkin programını ilan etmek ve kampanya konusu mal veya hizmetin teslim ve ifasını, kampanyanın bitiminden itibaren otuz gün içinde yerine getirmek zorundadır.
Kampanya süresince, süreli yayının satış fiyatı, ikinci ürün olarak verilmesi taahhüt edilen mal veya hizmetin yol açtığı maliyet artışı nedeniyle artırılamaz. Kampanya konusu mal veya hizmet taahhüdü ve dağıtımı bölünerek yapılamayacağı gibi, bu mal veya hizmetin ayrılmaz ya da tamamlayıcı parçaları da ayrı bir kampanya konusu haline getirilemez. Bu Kanunun uygulamasında, ikinci ürün olarak verilmesi taahhüt edilen her bir mal veya hizmete ilişkin işlemler bağımsız bir kampanya olarak kabul edilir.
Süreli yayın kuruluşları tarafından düzenlenmeyen, ancak süreli yayınla doğrudan veya dolaylı irtibatlandırılan kampanyalar da bu hükümlere tabidir.
ABONELİK SÖZLEŞMELERİ
Madde 11/A - (Ek madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./18. md.)
Her türlü abonelik sözleşmelerine taraf olan tüketiciler, isteklerini satıcıya yazılı olarak bildirmek kaydıyla aboneliklerine tek taraflı son verebilirler.
Satıcı tüketicinin aboneliğe son verme isteğini, yazılı bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren en geç yedi gün içinde yerine getirmekle yükümlüdür.
Süreli yayın aboneliğine son verme isteği ise; yazılı bildirimin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren günlük yayınlarda onbeş gün, haftalık yayınlarda bir ay, aylık yayınlarda üç ay sonra yürürlüğe girer. Daha uzun süreli yayınlarda ise, bildirimden sonraki ilk yayını müteakiben yürürlüğe konulur.
Satıcı, abone ücretinin geri kalan kısmını hiçbir kesinti yapmaksızın onbeş gün içinde iade etmekle yükümlüdür.
FİYAT ETİKETİ
Madde 12 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./19. md.)
Perakende satışa arz edilen malların veya ambalajlarının yahut kaplarının üzerine kolaylıkla görülebilir, okunabilir şekilde o malla ilgili tüm vergiler dahil fiyat, üretim yeri ve ayırıcı özelliklerini içeren etiket konulması, etiket konulması mümkün olmayan hallerde aynı bilgileri kapsayan listelerin görülebilecek şekilde uygun yerlere asılması zorunludur.
Hizmetlerin tarife ve fiyatlarını gösteren listeler de birinci fıkraya göre düzenlenerek asılır.
Etiket, fiyat ve tarife listelerinde belirtilen fiyat ile kasa fiyatı arasında fark olması durumunda tüketici lehine olan fiyat üzerinden satış yapılır.
Fiyatı; Bakanlar Kurulu, kamu kurum ve kuruluşları veya kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları tarafından belirlenen mal veya hizmetlerin, belirlenen bu fiyatın üzerinde bir fiyatla satışa sunulması yasaktır.
Bakanlık, etiket ve tarife listelerinin şeklini, içeriğini, usul ve esaslarını bir yönetmelikle düzenler. Bakanlık ve belediyeler, bu madde hükümlerinin uygulanması ve izlenmesine ilişkin işleri yürütmekle ayrı ayrı görevlidirler.
GARANTİ BELGESİ
Madde 13 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./20. md.)
İmalatçı veya ithalatçılar ithal ettikleri veya ürettikleri sanayi malları için Bakanlıkça onaylı garanti belgesi düzenlemek zorundadır. Mala ilişkin faturanın tarih ve sayısını içeren garanti belgesinin tekemmül ettirilerek tüketiciye verilmesi sorumluluğu satıcı, bayi veya acenteye aittir. Garanti süresi malın teslim tarihinden itibaren başlar ve asgari iki yıldır. Ancak, özelliği nedeniyle bazı malların garanti şartları, Bakanlıkça başka bir ölçü birimi ile belirlenebilir.
Satıcı; garanti belgesi kapsamındaki malların, garanti süresi içerisinde arızalanması halinde malı işçilik masrafı, değiştirilen parça bedeli ya da başka herhangi bir ad altında hiçbir ücret talep etmeksizin tamir ile yükümlüdür.
Tüketici onarım hakkını kullanmışsa, garanti süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hallerinde, 4 üncü maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Satıcı bu talebi reddedemez. Tüketicinin bu talebinin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, bayi, acente, imalatçı-üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur.
Tüketicinin malı kullanım kılavuzunda yer alan hususlara aykırı kullanmasından kaynaklanan arızalar, iki ve üçüncü fıkra hükümleri kapsamı dışındadır.
Bakanlık, hangi sanayi mallarının garanti belgesi ile satılmak zorunda bulunduğunu ve bu malların arızalarının tamiri için gereken azami süreleri Türk Standartları Enstitüsünün görüşünü alarak tespit ve ilanla görevlidir.
TANITMA VE KULLANMA KILAVUZU
Madde 14 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./21. md.)
Yurt içinde üretilen veya ithal edilen sanayi mallarının tanıtım, kullanım, bakım ve basit onarımına ilişkin Türkçe kılavuzla ve gerektiğinde uluslararası sembol ve işaretleri kapsayan etiketle satılması zorunludur.
Bakanlık, sanayi mallarından hangilerinin tanıtma ve kullanım kılavuzu ve etiket ile satılmak zorunda bulunduğunu ve bunlarda bulunması gereken asgari unsurları Türk Standartları Enstitüsünün görüşünü alarak tespit ve ilanla görevlidir.
SATIŞ SONRASI HİZMETLER
Madde 15 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./22. md.)
İmalatçı veya ithalatçılar, sattıkları, ürettikleri veya ithal ettikleri sanayi malları için o malın Bakanlıkça tespit ve ilan edilen kullanım ömrü süresince, yeterli teknik personel ve yedek parça stoku bulundurmak suretiyle bakım ve onarım hizmetlerini sunmak zorundadırlar.
İmalatçı veya ithalatçıların bulundurmaları gereken yedek parça stok miktarı Bakanlıkça belirlenir.
İthalatçının herhangi bir şekilde ticari faaliyetinin sona ermesi halinde, kullanım ömrü süresince bakım ve onarım hizmetlerini, o malın yeni ithalatçısı sunmak zorundadır.
Bakanlık, hangi mallar için servis istasyonları kurulmasının zorunlu olduğu ile servis istasyonlarının kuruluş ve işleyişine dair usul ve esasları Türk Standartları Enstitüsünün görüşünü alarak tespit ve ilanla görevlidir.
Garanti belgesiyle satılmak zorunda olan bir sanayi malının garanti süresi sonrasında arızalanması durumunda, o malın Bakanlıkça belirlenen azami tamir süresi içerisinde onarımı zorunludur.
TİCARİ REKLAMLAR VE İLANLAR
Madde 16 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./23. md.)
Ticari reklam ve ilanların kanunlara, Reklam Kurulunca belirlenen ilkelere, genel ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına uygun, dürüst ve doğru olmaları esastır.
Tüketiciyi aldatıcı, yanıltıcı veya onun tecrübe ve bilgi noksanlıklarını istismar edici, tüketicinin can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürücü, şiddet hareketlerini ve suç işlemeyi özendirici, kamu sağlığını bozucu, hastaları, yaşlıları, çocukları ve özürlüleri istismar edici reklam ve ilanlar ve örtülü reklam yapılamaz.
Aynı ihtiyaçları karşılayan ya da aynı amaca yönelik rakip mal ve hizmetlerin karşılaştırmalı reklamları yapılabilir.
Reklam veren, ticari reklam veya ilanda yer alan somut iddiaları ispatla yükümlüdür.
Reklam verenler, reklamcılar ve mecra kuruluşları bu madde hükümlerine uymakla yükümlüdürler.
REKLAM KURULU
Madde 17 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./24. md.)
Ticari reklam ve ilanlarda uyulması gereken ilkeleri belirlemek, bu ilkeler çerçevesinde ticari reklam ve ilanları incelemek ve inceleme sonucuna göre, 16 ncı madde hükümlerine aykırı reklam ve ilanları üç aya kadar tedbiren durdurma ve/veya durdurma ve/veya aynı yöntemle düzeltme ve/veya para cezası verme hususlarında görevli bir Reklam Kurulu oluşturulur. Reklam Kurulu kararları Bakanlıkça uygulanır.
Reklam Kurulu, ticari reklam ve ilanlarda uyulması gereken ilkeleri belirlemede; ülke koşullarının yanı sıra, reklamcılık alanında evrensel kabul görmüş tanım ve kuralları da dikkate alır.
Başkanlığı, Bakanın görevlendireceği ilgili Genel Müdür tarafından yürütülen Reklam Kurulu;
a) Bakanlıkça ilgili Genel Müdür Yardımcıları arasından görevlendirilecek bir üye,
b) Adalet Bakanlığınca, bu Bakanlıkta idari görevlerde çalışan hakimler arasından görevlendirilecek bir üye,
c) Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunca görevlendirilecek reklam konusunda uzman bir üye,
d) Yükseköğretim Kurulunun reklamcılık alanında uzman üniversite öğretim elemanları arasından seçeceği bir üye,
e) Türk Tabibleri Birliği Merkez Konseyinin görevlendireceği doktor bir üye,
f) Türkiye Barolar Birliğinin görevlendireceği avukat bir üye,
g) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin değişik sektörlerden görevlendireceği dört üye,
h) Türkiye'deki tüm gazeteciler derneklerinin kendi aralarından seçeceği bir üye,
i) Reklamcılar derneklerinin veya varsa üst kuruluşlarının seçeceği bir üye,
j) Tüketici Konseyinin Konseye katılan tüketici örgütü temsilcileri arasından seçeceği veya üst örgütlerinin görevlendireceği bir üye,
k) Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin görevlendireceği bir üye,
l) Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonunun görevlendireceği bir üye,
m) Türk Standartları Enstitüsünden bir üye,
n) Diyanet İşleri Başkanlığından bir üye,
o) Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinden bir üye,
p) İşçi sendikaları konfederasyonlarından bir üye,
r) Memur sendikaları konfederasyonlarından bir üye,
s) Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinin görevlendireceği bir üye,
t) Ankara, İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediyelerinin kendi aralarından seçeceği bir üye,
u) Türk Eczacılar Birliğinden bir üye,
v) Türk Diş Hekimleri Birliğinden bir üye,
y) (Ek bend: 27/05/2004 - 5179 S.K./34.mad ) Tarım ve Köyişleri Bakanlığından ve Sağlık Bakanlığından ikişer üye,
Olmak üzere yirmibeş üyeden oluşur.
Kurul üyelerinin görev süreleri üç yıldır. Süresi bitenler yeniden görevlendirilebilir veya seçilebilir. Üyelikler herhangi bir sebeple boşaldığı takdirde boşalan yerlere üçüncü fıkra esasları dahilinde bir ay içerisinde görevlendirme veya seçim yapılır.
Kurul en az ayda bir defa veya ihtiyaç duyulduğu her zaman Başkanın çağrısı üzerine toplanır.
Kurul, Başkan dahil en az ondört üyenin hazır bulunması ile toplanır ve toplantıya katılanların çoğunluğu ile karar verir.
Kurul, gerekli görülen hallerde sürekli ve geçici olarak görev yapmak üzere özel ihtisas komisyonları kurabilir. Kurulun bu komisyonlarda görev yapmasını uygun göreceği kamu personeli, ilgili kamu kuruluşlarınca görevlendirilir.
Kurul üyeleri ile özel ihtisas komisyonu üyelerinden kamu görevlisi olanlara verilecek huzur hakkı ile kamu görevlisi olmayan kurul üyelerine ödenecek huzur ücreti Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir.
Kurulun sekretarya hizmetleri Bakanlık tarafından yerine getirilir.
Reklam Kurulu kararları, tüketicilerin bilgilendirilmesi, aydınlatılması ve ekonomik çıkarlarının korunması amacıyla Reklam Kurulu Başkanlığınca açıklanır.
Reklam Kurulunun görevleri, kuruluş, çalışma usul ve esasları ile sekretarya hizmetlerinin ne suretle yerine getirileceği Bakanlık tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
ZARARLI VE TEHLİKELİ MAL VE HİZMETLER
Madde 18 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./25. md.)
Tüketicinin kullanımına sunulan mal ve hizmetlerin kişi beden ve ruh sağlığı ile çevreye zararlı veya tehlikeli olabilmesi durumunda, bu malların emniyetle kullanılabilmesi için üzerine veya ekli kullanım kılavuzlarına, bu durumla ilgili açıklayıcı bilgi ve uyarılar, açıkça görülecek ve okunacak şekilde konulur veya yazılır.
Bakanlık, hangi mal veya hizmetlerin açıklayıcı bilgi ve uyarıları taşıması gerektiğini ve bu bilgi ve uyarıların şeklini ve yerini ilgili bakanlık ve diğer kuruluşlarla birlikte tespit ve ilanla görevlidir.
MAL VE HİZMET DENETİMİ
Madde 19 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./26. md.)
Tüketiciye sunulan mal ve hizmetler; ilgili bakanlıklar tarafından Resmi Gazetede yayımlanarak mecburi uygulamaya konulan standartlar dahil olmak üzere uyulması zorunlu olan teknik düzenlemeye uygun olmalıdır.
İlgili bakanlıklar, bu esaslara göre denetim yapmak veya yaptırmakla görevlidir. Mal ve hizmet denetimine ilişkin usul ve esaslar her bir ilgili bakanlıkça ayrı ayrı tespit ve ilan edilir.
TÜKETİCİNİN EĞİTİLMESİ
Madde 20 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./27. md.)
Tüketicinin eğitilmesi konusunda örgün ve yaygın eğitim kurumlarının ders programlarına, Milli Eğitim Bakanlığınca gerekli ilaveler yapılır.
Tüketicinin eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi için radyo ve televizyonlarda programlar düzenlenmesine ilişkin usul ve esaslar, Tüketici Konseyinin önerisi ile Bakanlıkça tespit ve ilan olunur.
ÜÇÜNCÜ KISIM: TÜKETİCİ KURULUŞLARI
TÜKETİCİ KONSEYİ
Madde 2 1 - (Değişik fıkra: 06/03/2003 - 4822 S.K./28. md.) Tüketicinin sorunlarının, ihtiyaçlarının ve çıkarlarının korunmasına ilişkin gerekli tedbirleri araştırmak, sorunların evrensel tüketici hakları doğrultusunda çözülmesi için alınacak tedbirlerle, bu Kanunun uygulanmasına yönelik tedbirlere dair görüşleri, ilgili mercilerce öncelikle ele alınmak üzere iletmek amacıyla, Bakanlığın koordinatörlüğünde bir "Tüketici Konseyi" kurulur.
(Değişik fıkra: 06/03/2003 - 4822 S.K./28. md.) Tüketici Konseyi, Bakanın veya görevlendireceği bir Bakanlık görevlisinin başkanlığında, Adalet, İçişleri, Maliye, Milli Eğitim, Sağlık, Ulaştırma, Tarım ve Köyişleri, Sanayi ve Ticaret, Turizm ve Çevre bakanlıkları ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı, Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı, Türk Standartları Enstitüsü Başkanlığı, Rekabet Kurumu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Telekomünikasyon Kurumu, Türk Akreditasyon Kurumu, Milli Prodüktivite Merkezi, Diyanet İşleri Başkanlığı, büyük şehir belediyeleri, il belediyelerini temsilen Türk Belediyeler Birliği, işçi sendikaları konfederasyonları, memur sendikaları konfederasyonları,Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, Türkiye Milli Kooperatifler Birliği, Yükseköğretim Kurulu, Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Türk Eczacılar Birliği, Türk Tabipleri Birliği, Türk Dişhekimleri Birliği, Türk Veteriner Hekimleri Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Bankalar Birliği, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği, Türkiye Otelciler Birliği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Tüketim Kooperatifleri Merkez Birliği, Ahilik Araştırma ve Kültür Vakfı ve tüketici örgütleri temsilcilerinden oluşur.
Tüketici Konseyini oluşturan kurum ve kuruluşların temsilcilerinin sayı ve nitelikleri ile Tüketici Konseyine katılabilmek için tüketici örgütlerinin sahip olmaları gereken asgari üye sayısı ve bu örgütlerin Tüketici Konseyine gönderecekleri temsilci sayısı Bakanlıkça belirlenir. Ancak, kamu kurum ve kuruluşlarından gelen temsilcilerin sayısı, hiçbir şekilde Tüketici Konseyinin toplam üye sayısının %50'sinden fazla olamaz. Tüketici Konseyi yılda en az bir kez toplanır.
Tüketici Konseyinin çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
TÜKETİCİ SORUNLARI HAKEM HEYETİ
Madde 22 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./29. md.)
Bakanlık, il ve ilçe merkezlerinde, bu Kanunun uygulamasından doğan uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla en az bir tüketici sorunları hakem heyeti oluşturmakla görevlidir.
Başkanlığı Sanayi ve Ticaret İl Müdürü veya görevlendireceği bir memur tarafından yürütülen tüketici sorunları hakem heyeti; belediye başkanının konunun uzmanı belediye personeli arasından görevlendireceği bir üye, baronun mensupları arasından görevlendireceği bir üye, ticaret ve sanayi odası ile esnaf ve sanatkar odalarının görevlendireceği bir üye ve tüketici örgütlerinin seçecekleri bir üye olmak üzere başkan dahil beş üyeden oluşur. Ticaret ve sanayi odası ya da ayrı ayrı kurulduğu yerlerde ticaret odası ile esnaf ve sanatkar odalarının görevlendireceği üye, uyuşmazlığın satıcı tarafını oluşturan kişinin tacir veya esnaf ve sanatkar olup olmamasına göre ilgili odaca görevlendirilir.
Bakanlık taşra teşkilatının bulunmadığı il ve ilçelerde tüketici sorunları hakem heyetinin başkanlığı en büyük mülki amir ya da görevlendireceği bir memur tarafından yürütülür. Tüketici örgütü olmayan yerlerde tüketiciler, tüketim kooperatifleri tarafından temsil edilir. Tüketici sorunları hakem heyetinin oluşumunun sağlanamadığı yerlerde noksan üyelikler, belediye meclislerince resen doldurulur.
Tüketici sorunları hakem heyetlerinde heyetin çalışmalarına ve kararlarına esas olacak dosyaları hazırlamak ve uyuşmazlığa ilişkin raporu sunmak üzere en az bir raportör görevlendirilir.
Değeri beşyüz milyon liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar tarafları bağlar. Bu kararlar İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar bu kararlara karşı onbeş gün içinde tüketici mahkemesine itiraz edebilirler. İtiraz, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hakim, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Tüketici sorunları hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir.
Değeri beşyüz milyon lira ve üstündeki uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerinin verecekleri kararlar, tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebilir. Kararların bağlayıcı veya delil olacağına ilişkin parasal sınırlar her yılın Ekim ayı sonunda Devlet İstatistik Enstitüsünün Toptan Eşya Fiyatları Endeksinde meydana gelen yıllık ortalama fiyat artışı oranında artar. Bu durum, Bakanlıkça her yıl Aralık ayı içinde Resmi Gazetede ilan edilir.
25 inci maddede cezai yaptırıma bağlanmış hususlar dışındaki tüm uyuşmazlıklar, tüketici sorunları hakem heyetlerinin görev ve yetkileri kapsamındadır.
Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri Başkan ve üyeleri ile raportörlere verilen huzur hakkı veya huzur ücretinin ödenmesine ilişkin esas ve usuller, bir ayda ödenecek tutar 2000 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir.
Tüketici sorunları hakem heyetlerinin kurulması, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikte düzenlenir.
DÖRDÜNCÜ KISIM: YARGILAMAYA VE CEZAYA İLİŞKİN HÜKÜMLER
TÜKETİCİ MAHKEMELERİ
Madde 23 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./30. md.)
Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır. Tüketici mahkemelerinin yargı çevresi, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir.
Tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak davalar her türlü resim ve harçtan muaftır. Tüketici örgütlerince açılacak davalarda bilirkişi ücretleri, 29 uncu maddeye göre bütçede öngörülen ödenekten Bakanlıkça karşılanır. Davanın, davalı aleyhine sonuçlanması durumunda, bilirkişi ücreti 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre davalıdan tahsil olunarak 29 uncu maddede düzenlenen esaslara göre bütçeye gelir kaydedilir. Tüketici mahkemelerinde görülecek davalar Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Yedinci Babı, Dördüncü Faslı hükümlerine göre yürütülür. *1* *2*
Tüketici davaları tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabilir.
Bakanlık ve tüketici örgütleri münferit tüketici sorunu olmayan ve genel olarak tüketicileri ilgilendiren hallerde bu Kanunun ihlali nedeniyle kanuna aykırı durumun ortadan kaldırılması amacıyla tüketici mahkemelerinde dava açabilirler.
Gerekli hallerde tüketici mahkemeleri ihlalin tedbiren durdurulmasına karar verebilir. Tüketici Mahkemesince uygun görülen tedbir kararları, masrafı daha sonra haksız çıkan taraftan alınmak ve 29 uncu maddede düzenlenen esaslara göre bütçeye gelir kaydedilmek üzere, ülke düzeyinde yayınlanan gazetelerden birinde Basın İlan Kurumunca ve ayrıca varsa davanın açıldığı yerde yayınlanan mahalli bir gazetede derhal ilan edilir. *1* *2*
Kanuna aykırı durumun ortadan kaldırılmasına yönelik Tüketici Mahkemesi kararları ise masrafı davalıdan alınmak üzere aynı yöntemle derhal ilan edilir.
ÜRETİMİN, SATIŞIN DURDURULMASI VE MALIN TOPLATILMASI
Madde 24 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./31. md.)
Satışa sunulan bir seri malın ayıplı olması durumunda Bakanlık, tüketiciler veya tüketici örgütleri, ayıplı seri malın üretiminin ve satışının durdurulması ve satış amacıyla elinde bulunduranlardan toplatılması için dava açabilir.
Satışa sunulan bir seri malın ayıplı olduğunun mahkeme kararı ile tespit edilmesi halinde, malın satışı geçici olarak durdurulur. Mahkeme kararının tebliğ tarihinden itibaren en geç üç ay içinde malın ayıbının ortadan kaldırılması için üretici-imalatçı ve/veya ithalatçı firma uyarılır. Malın ayıbının ortadan kalkmasının imkansız olması halinde mal, üretici-imalatçı ve/veya ithalatçı tarafından toplanır veya toplattırılır. Toplatılan mallar taşıdıkları risklere göre kısmen veya tamamen imha edilir veya ettirilir.
Satışa sunulan bir seri malın, tüketicinin güvenliğini tehlikeye sokan ayıp taşıması durumunda, 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun hükümleri saklıdır.
Ayıplı malları satın alan tüketicilerin uğradıkları maddi ve manevi zararlar nedeniyle dava açma hakları saklıdır.
4 üncü maddenin altıncı fıkrası hükümlerine tabi bir seri ayıplı malın satışa arz edilmesi durumunda bu madde hükümleri uygulanmaz.
OLDUKLARINDAN FARKLI GÖRÜNEN MALLAR
Madde 24/A - (Ek madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./32. md.)
Gıda ürünü olmamalarına rağmen, sahip oldukları şekil, koku, görünüm, ambalaj, etiket, hacim veya boyutları nedeniyle olduklarından farklı görünen ve bu sebeple de tüketiciler tarafından gıda ürünleriyle karıştırılarak tüketicilerin sağlığını ve güvenliğini tehlikeye atan malların üretilmesi, pazarlanması, ithalatı ve ihracatı yasaktır.
Mal piyasaya sürülmüşse, 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun hükümleri uygulanır.
Olduğundan farklı görünen malı satın alan tüketicilerin uğradıkları maddi ve manevi zararlar nedeniyle dava açma hakları saklıdır.
CEZA HÜKÜMLERİ
Madde 25 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./33. md.)
6 ncı maddenin yedinci fıkrası uyarınca, Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara aykırılığı tespit edilen her bir sözleşme için 50.000.000 lira para cezası uygulanır.
4 üncü maddenin yedinci fıkrasında, 5 inci maddede, 6 ncı maddenin altıncı fıkrasında, 6/A maddesinde, 6/B, 6/C maddeleri uyarınca Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslarda, 7 nci maddenin beşinci fıkrasında, 9 uncu maddede, 9/A maddesinde, 10 uncu maddede, 10/A maddesinde, 11/A maddesinin ikinci ve dördüncü fıkralarına, 12, 13, 14, 15 ve 27 nci maddelerde belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenler hakkında 100.000.000 lira para cezası uygulanır.
7 nci maddenin dördüncü ve altıncı fıkraları ile 8 inci maddede belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenler hakkında 250.000.000 lira para cezası uygulanır.
20 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca Bakanlıkça tespit ve ilan olunan usul ve esaslara aykırılığa 500.000.000 lira para cezası uygulanır. Aykırılık ülke düzeyinde yayın yapan radyo ve televizyonlarca gerçekleştirilmişse cezanın on katı uygulanır.
18 inci maddeye aykırı hareket eden üretici-imalatçı ve ithalatçı hakkında 1.000.000.000 lira para cezası, satıcı-sağlayıcı hakkında ise bu cezanın beşte biri uygulanır.
19 uncu maddenin birinci fıkrasına aykırı hareket edenler hakkında 2.000.000.000 lira para cezası uygulanır.
11 inci maddeye aykırı hareket edenler hakkında 5.000.000.000 lira para cezası uygulanır. Aykırılık ülke düzeyinde yayım yapan süreli yayın ile gerçekleşmişse cezanın yirmi katı uygulanır. Bakanlık, ayrıca süreli yayın kuruluşundan kampanyanın ve kampanyaya ilişkin her türlü reklam ve ilanın durdurulmasını ister. Bu isteğe rağmen aykırılığın devamı halinde, reklam ve ilanın durdurma zorunluluğunun doğduğu tarihten itibaren her sayı- gün için 100.000.000.000 lira para cezası uygulanır. Bakanlık, kampanyanın ve kampanyaya ilişkin her türlü reklam ve ilanın durdurulması talebi ile Tüketici Mahkemesine başvurur.
16 ncı maddeye aykırı hareket edenler hakkında üç aya kadar tedbiren durdurma ve/veya durdurma ve/veya düzeltme ve/veya 3.500.000.000 lira para cezası uygulanır. Reklam Kurulu, ihlalin niteliğine göre bu cezaları birlikte veya ayrı ayrı verebilir. 16 ncı maddeye aykırılık, ülke düzeyinde yayın yapan yazılı, sözlü, görsel ve sair araçlar ile gerçekleşmiş ise, para cezası on katı olarak uygulanır.
7 nci maddenin yedinci ve sekizinci fıkralarına aykırı hareket edenlere, kampanya konusu mal veya hizmetin fatura bedeli oranında para cezası uygulanır. Kampanyayı düzenleyen, tüketici kampanyadan ayrıldığında, para iadesinde bulunursa bu ceza uygulanmaz.
7 nci maddenin ikinci fıkrasına aykırı hareket edenlere, 7 nci madde hükümlerine uygun kampanya düzenlemeleri için bir hafta süre tanınır. Bu sürenin bitiminde aykırılığın devam ettiğinin tespiti halinde, bu hükme aykırı hareket edenlerle 24 ve 24/A maddelerinde belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenlere 50.000.000.000 lira para cezası uygulanır.
Yukarıdaki fıkralarda belirtilen para cezaları, fiilin bir yıl içerisinde tekrarı halinde iki misli olarak uygulanır. Para cezaları her yıl başında 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ek 2 nci madde hükümleri uyarınca artırılır.
Bu Kanunda yazılı fiiller hakkında diğer kanunlarda da para cezası öngörülmüşse ağır olan ceza uygulanır.
CEZALARDA YETKİ, İTİRAZ VE ZAMANAŞIMI
Madde 26 - (Değişik fıkra: 06/03/2003 - 4822 S.K./34. md.) 25 inci maddenin bir, dört, yedi, sekiz, dokuz ve onuncu fıkralarındaki cezalar Bakanlık tarafından, diğer fıkralarındaki cezalar o yerin mülki amiri tarafından uygulanır.
Bu Kanunda düzenlenen her türlü para cezası, idari niteliktedir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz ve zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. İtiraz üzerine idare mahkemesince verilen kararlar kesindir.
25 inci maddeye göre verilen para cezaları, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.
Bu Kanunda düzenlenen idari para cezalarının verilmesine ilişkin cezai zamanaşımı süresi bir yıldır. Zamanaşımı süresi, bu Kanun hükümlerine aykırı fiilin işlendiği tarihte başlar.
Sürekli veya tekrarlanan ihlaller sözkonusu ise süre, ihlalin sona erdiği ya da en son tekrarlandığı günden itibaren başlar. Karar aleyhine yargı yoluna başvurulmuş olması tahsil zamanaşımını keser.
Cezalar, cezayı vermeye yetkili merci tarafından yedi gün içerisinde ilgilinin mensup olduğu meslek kuruluşuna bildirilir.
BEŞİNCİ KISIM: ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
DENETİM
Madde 27 - Bu Kanunun uygulamasında, Bakanlık müfettişleri ve kontrolörleri ile Bakanlıkça ve belediyelerce görevlendirilecek personel; fabrika, mağaza, dükkan, ticarethane, depo, ambar gibi her türlü mal konulan ve/veya satılan veya hizmet sunulan yerlerde denetleme, inceleme ve araştırma yapmaya yetkilidirler.
Bu Kanunun kapsamına giren hususlarda yetkili ve görevli kişi ve kuruluşlara her türlü bilgi ve belgelerin doğru olarak gösterilmesi ve asıl ve onaylı kopyalarının verilmesi zorunludur.
LABORATUVAR
Madde 28 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./35. md.)
Bakanlık ilaç, müstahzar, kozmetik ve gıda maddeleri analizleri hariç olmak üzere, bu Kanunun uygulanması için resmi ve özel kuruluşların kurulu bulunan laboratuvarlarından yararlanabilir.
Bakanlıkça yapılan denetimler sırasında alınan numunelerin test ve muayeneleri resmi veya özel kuruluş laboratuvarlarında yaptırılabilir. Test ve muayene ücretleri 29 uncu maddedeki ödenekten karşılanır. Test ve muayene sonuçlarının ilgili standarda veya teknik düzenlemeye aykırı çıkması halinde buna ilişkin tüm giderler üretici veya ithalatçı tarafından ödenir. Bu giderler, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur. Tahsil olunan test ve muayene ücretleri 29 uncu maddede düzenlenen esaslara göre bütçeye gelir kaydedilir. *1* *2*
ÖDENEK
Madde 29 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./36. md.; Değişik madde: 14/07/2004 - 5217 S.K./7.mad) *1* *2*
Reklam Kurulu, Tüketici Konseyi ve tüketici sorunları hakem heyetlerinin faaliyetlerine ilişkin masraflar, Bakanlığın tüketicinin korunması amacına yönelik masrafları ve sair harcamalar ile en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) % 200'ünü geçmemek şartıyla usul ve esasları Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca tespit edilecek miktarlarda personele yapılacak ek ödemeler Bakanlık bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.
Personele (sözleşmeli personel dahil) yapılacak ek ödemelerde 657 sayılı Kanunun aylıklara ilişkin hükümleri uygulanır ve bu ödemelerden damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesinti yapılmaz.
DİĞER HÜKÜMLER
Madde 30 - Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır.
YÖNETMELİKLER VE DÜZENLEMELER
Madde 31 - Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler, Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde ilgili kamu kuruluşları, mesleki üst kuruluşlar ve tüketici örgütlerinin görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılır. Bakanlık, bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak mevzuat çerçevesinde gerekli tedbirleri almaya ve düzenlemeleri yapmaya yetkilidir.
Geçici Madde 1 - Tüketici mahkemeleri kuruluncaya kadar bu mahkemelerde görülmesi gereken davalara bakacak mahkemeleri, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu belirler.
KALDIRILAN HÜKÜMLER
Madde 32 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./36. md.)
3489 sayılı Pazarlıksız Satış Mecburiyetine Dair Kanun, 632 sayılı İthal veya Yurt İçinde İmal Edilen Taşıt Araçları, Motor, Makina Alet ve Cihazların Tanıtmalık ile Birlikte Satışı Hakkında Kanun, 3003 sayılı Endüstriyel Mamulatın Maliyet ve Satış Fiyatlarının Kontrolü ve Tespiti Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
YÜRÜRLÜK
Madde 33 - Bu Kanun yayımı tarihinden 6 ay sonra yürürlüğe girer.
YÜRÜTME
Madde 34 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER
06/03/2003 TARİH VE 4822 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ MADDESİ
Geçici Madde 1 - Bu Kanunun yayımından önce borçlunun temerrüdü nedeniyle ödenmeyerek icra takibi aşamasına gelen veya icra takibine konu edilen kredi kartı borçları, temerrüt tarihindeki ana paraya, yıllık yüzde elliyi geçmemek üzere gecikme faizi uygulanmak suretiyle oniki eşit taksitte ödenir.
Kredi kartı borçları nedeniyle gerçekleştirilen her türlü takip, yukarıda yer alan hükme göre ilk taksidin ödenmesiyle durur ve son taksidin ödenmesiyle birlikte tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar.
Bu madde hükümleri, tüketicinin kredi verene, Kanunun yayımı tarihinden itibaren otuz gün içinde yazılı müracaat etmesi halinde uygulanır.
28/01/2004 TARİH VE 5083 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ 3. MADDESİ
Geçici Madde 3 - 1.1.2005-31.12.2005 tarihleri arasında, bütün mal ve hizmet bedellerinin, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 12 nci maddesi çerçevesinde düzenlenecek etiket ve tarife listelerinde Türk Lirası ve Yeni Türk Lirası üzerinden ayrı ayrı gösterilmesi zorunludur.
Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenler hakkında 4077 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen ceza uygulanır.
Forum
» İlgili Forum
Kanun Numarası: 4077
Kabul Tarihi: 23/02/1995
Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 08/03/1995
Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı: 22221
BİRİNCİ KISIM: AMAÇ, KAPSAM, TANIMLAR
AMAÇ
Madde 1 - Bu Kanunun amacı, (...) kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.
KAPSAM
Madde 2 - Bu Kanun, 1 inci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.
TANIMLAR
Madde 3 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./3. md.)
Bu Kanunun uygulamasında;
a) Bakanlık: Sanayi ve Ticaret Bakanlığını,
b) Bakan: Sanayi ve Ticaret Bakanını,
c) Mal: Alış-verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları,
d) Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti,
e) Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi,
f) Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri,
g) Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri,
h) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi,
ı) İmalatçı-Üretici: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarını üretenler ile mal üzerine kendi ayırt edici işaretini, ticari markasını veya unvanını koyarak satışa sunanları,
j) İthalatçı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere tüketiciye sunulmuş olan mal veya hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarını yurt dışından getirerek satışa sunan gerçek veya tüzel kişiyi,
k) Kredi veren: Mevzuatları gereği tüketicilere nakit kredi vermeye yetkili olan banka, özel finans kuruluşu ve finansman şirketlerini,
l) Reklam veren: Ürettiği ya da pazarladığı malın/hizmetin tanıtımını yaptırmak, satışını artırmak veya imajını yaratıp güçlendirmek amacıyla hazırlattığı, içinde firmasının ya da mal/hizmet markasının yer aldığı reklamları yayınlatan, dağıtan ya da başka yollarla sergileyen gerçek ya da tüzel kişiyi,
m) Reklamcı: Ticari reklam ve ilanları reklam verenin duyduğu ihtiyaç doğrultusunda hazırlayan ve reklam veren adına yayınlanmasına aracılık eden ticari iletişim uzmanı gerçek ya da tüzel kişiyi,
n) Mecra kuruluşu: Ticari reklam veya ilanı hedef kitleye ulaştıran iletişim kanallarının ya da her türlü aracın sahibi, işleticisi veya kiralayıcısı olan gerçek veya tüzel kişiyi,
o ) Teknik düzenleme: Bir ürünün ve hizmetin, ilgili idari hükümler de dahil olmak üzere, özellikleri, işleme ve üretim yöntemleri, bunlarla ilgili terminoloji, sembol, ambalajlama, işaretleme, etiketleme ve uygunluk değerlendirilmesi işlemleri hususlarından biri veya birkaçını belirten ilgili Bakanlık tarafından Resmi Gazetede yayımlanarak mecburi uygulamaya konulan standartlar dahil olmak üzere uyulması zorunlu olan her türlü düzenlemeyi,
p) Tüketici örgütleri: Tüketicinin korunması amacıyla kurulan dernek, vakıf veya bunların üst kuruluşlarını, İfade eder.
İKİNCİ KISIM: TÜKETİCİNİN KORUNMASI VE AYDINLATILMASI
AYIPLI MAL
Madde 4 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./4. md.)
Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir.
Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.
İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.
Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz.
Ayıplı malın neden olduğu zararlardan sorumluluğa ilişkin hükümler dışında, ayıplı olduğu bilinerek satın alınan mallar hakkında yukarıdaki hükümler uygulanmaz.
Satışa sunulacak ayıplı mal üzerine ya da ambalajına, imalatçı veya satıcı tarafından tüketicinin kolaylıkla okuyabileceği şekilde "özürlüdür" ibaresini içeren bir etiket konulması zorunludur. Yalnızca ayıplı mal satılan veya bir kat ya da reyon gibi bir bölümü sürekli olarak ayıplı mal satışına, tüketicinin bilebileceği şekilde tahsis edilmiş yerlerde bu etiketin konulma zorunluluğu yoktur. Malın ayıplı olduğu hususu, tüketiciye verilen fatura, fiş veya satış belgesi üzerinde gösterilir.
Güvenli olmayan mallar, piyasaya özürlüdür etiketiyle dahi arz edilemez. Bu ürünlere, 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun hükümleri uygulanır.
Bu hükümler, mal satışına ilişkin her türlü tüketici işleminde de uygulanır.
AYIPLI HİZMET
Madde 4/A - (Ek madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./5. md.)
Sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilanlarında veya standardında veya teknik kuralında tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler, ayıplı hizmet olarak kabul edilir.
Tüketici, hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde bu ayıbı sağlayıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, sözleşmeden dönme, hizmetin yeniden görülmesi veya ayıp oranında bedel indirimi haklarına sahiptir. Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 4 üncü maddede belirtilen şartlar çerçevesinde tazminat da isteyebilir. Sağlayıcı, tüketicinin seçtiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.
Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.
Daha uzun bir süre için garanti verilmemiş ise, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile ayıplı hizmetten dolayı yapılacak talepler hizmetin ifasından itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Ancak, sunulan hizmetin ayıbı, tüketiciden sağlayıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz.
Ayıplı hizmetin neden olduğu zararlardan sorumluluğa ilişkin hükümler dışında, ayıplı olduğu bilinerek edinilen hizmetler hakkında yukarıdaki hükümler uygulanmaz.
Bu hükümler, hizmet sağlamaya ilişkin her türlü tüketici işleminde de uygulanır.
SATIŞTAN KAÇINMA
Madde 5 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./6. md.)
Üzerinde "numunedir" veya "satılık değildir" ibaresi bulunmayan bir malın; ticari bir kuruluşun vitrininde, rafında veya açıkça görülebilir herhangi bir yerinde teşhir edilmesi halinde satıcı bu malların satışından kaçınamaz.
Hizmet sağlamada da haklı bir sebep olmaksızın kaçınılamaz.
Aksine bir teamül, ticari örf veya adet yoksa, satıcı bir mal veya hizmetin satışını o mal veya hizmetin kendisi tarafından belirlenen miktar, sayı veya ebat gibi koşullara ya da başka bir mal veya hizmetin satın alınmasına bağlı kılamaz.
Diğer mal satışı ve hizmet sağlama sözleşmelerinde de bu hüküm uygulanır.
SÖZLEŞMEDEKİ HAKSIZ ŞARTLAR
Madde 6 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./7. md.)
Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır.
Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir.
Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir.
Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez.
Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir.
6/A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/A, 10, 10/A ve 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir ve sözleşmede bulunması gereken şartlardan bir veya birkaçının bulunmaması durumunda eksiklik sözleşmenin geçerliliğini etkilemez. Bu eksiklik satıcı veya sağlayıcı tarafından derhal giderilir.
Bakanlık standart sözleşmelerde yer alan haksız şartların tespit edilmesine ve bunların sözleşme metninden çıkartılmasının sağlanmasına ilişkin usul ve esasları belirler.
TAKSİTLE SATIŞ
Madde 6/A - (Ek madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./8. md.)
Taksitle satış, satım bedelinin en az iki taksitle ödendiği ve malın veya hizmetin sözleşmenin düzenlendiği anda teslim veya ifa edildiği satım türüdür.
Taksitle satış sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. Sözleşmede bulunması gereken asgari koşullar aşağıda gösterilmiştir:
a) Tüketicinin ve satıcı veya sağlayıcının isim, unvan, açık adresleri ve varsa erişim bilgileri,
b) Malın veya hizmetin Türk Lirası olarak vergiler dahil peşin satış fiyatı,
c) Vadeye göre faiz ile birlikte ödenecek Türk Lirası olarak toplam satış fiyatı,
d) Faiz miktarı, faizin hesaplandığı yıllık oran ve sözleşmede belirlenen faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faizi oranı,
e) Peşinat tutarı,
f) Ödeme planı,
g) Borçlunun temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları.
Satıcı veya sağlayıcı, bu bilgilerin sözleşmede yer almasını sağlamak ve taraflar arasında akdedilen sözleşmenin bir nüshasını tüketiciye vermekle yükümlüdür. Sözleşmeden ayrı olarak kıymetli evrak niteliğinde senet düzenlenecekse, bu senet, her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde ve sadece nama yazılı olarak düzenlenir. Aksi takdirde, kambiyo senedi geçersizdir.
Taksitle satışlarda; tüketici, borçlandığı toplam miktarı önceden ödeme hakkına sahiptir. Tüketici aynı zamanda, bir taksit miktarından az olmamak şartıyla bir veya birden fazla taksit ödemesinde bulunabilir. Her iki durumda da satıcı, ödenen miktara göre gerekli faiz indirimini yapmakla yükümlüdür.
Satıcı veya sağlayıcı, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak; ancak satıcının veya sağlayıcının bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi ve ödenmeyen taksit toplamının satış bedelinin en az onda biri olması halinde kullanılabilir. Ancak satıcının veya sağlayıcının bu hakkını kullanabilmesi için en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir.
Sözleşme şartları tüketici aleyhine hiçbir şekilde değiştirilemez.
DEVRE TATİL
Madde 6/B - (Ek madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./9. md.)
Devre tatil sözleşmeleri, en az üç yıl süre için yapılan ve bu süre zarfında yıl içinde, belirli veya belirlenebilecek ve bir haftadan az olmayacak bir dönem için bir veya daha fazla sayıdaki taşınmazın kullanım hakkının devri ya da devri taahhüdünü içeren ve bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunlu, yazılı sözleşme ya da sözleşmeler grubudur.
Devre tatil sözleşmelerine ilişkin usul ve esasları Bakanlık belirler.
PAKET TUR
Madde 6/C - (Ek madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./10. md.)
Paket tur sözleşmeleri; ulaştırma, konaklama ve bunlara yardımcı sayılmayan diğer turistik hizmetlerin en az ikisinin birlikte, her şeyin dahil olduğu fiyatla satılan veya satış taahhüdü yapılan ve hizmeti yirmidört saatten uzun bir süreyi kapsayan veya gecelik konaklamayı içeren ve bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunlu, önceden düzenlenmiş yazılı sözleşmelerdir.
Paket tur sözleşmelerine ilişkin usul ve esasları Bakanlık belirler.
KAMPANYALI SATIŞLAR
Madde 7 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./11. md.)
Kampanyalı satış, gazete, radyo, televizyon ilanı ve benzeri yollarla tüketiciye duyurularak düzenlenen kampanyalara iştirakçi kabul edilmesi ve malın veya hizmetin daha sonra teslim veya ifa edilmesi suretiyle yapılan satımdır.
Kampanyalı satışlar Bakanlığın izni ile yapılır. Bakanlık hangi tür satışların izne tabi olacağını, ön ödeme, taksit miktarı, teslim süresi, üretici firma garantisi, yatırılacak teminat ile kampanyalı satışlarda uyulması gereken usul ve esasları tespit eder.
İlan ve taahhüt edilen mal veya hizmetin teslimatının veya ifasının hiç ya da gereği gibi yapılmaması durumunda, satıcı, sağlayıcı, bayi, acente, imalatçı-üretici, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren müteselsilen sorumludur.
Tüketici kampanyadan ayrılmaya karar verdikten sonra kampanyayı düzenleyen, mal veya hizmetin tüketiciye teslim tarihini geçmemek şartıyla tüketicinin o ana kadar ödediği tüm bedeli ödemekle yükümlüdür.
Kampanyayı düzenleyen, kampanyalı satışlarda düzenlenecek yazılı sözleşmede, 6/A maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen bilgilere ek olarak "kampanya bitiş tarihi" ve "mal veya hizmetin teslim veya yerine getirilme tarih ve şekli"ne ilişkin bilgileri de içeren sözleşmenin bir nüshasını tüketiciye vermek zorundadır.
Sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça, ön ödeme tutarı, mal veya hizmetin satış bedelinin yüzde kırkından fazla olamaz.
Kampanyalı satışlarda malın teslim ya da hizmetin ifa süresi on iki ayı aşamaz. Konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar için bu süre otuz aydır.
Tüketicinin ödemeye ilişkin tüm edimlerini yerine getirmesi durumunda, malın teslimi ya da hizmetin ifası, ödemenin bitimini takiben en geç bir ay içinde yapılmak zorundadır.
Kampanyalı taksitle satışlarda 6/A maddesi hükümleri de uygulanır.
KAPIDAN SATIŞLAR
Madde 8 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./12. md.)
Kapıdan satış; işyeri, fuar, panayır gibi satış mekanları dışında yapılan satımlardır.
Bakanlık, kapıdan satış yapacaklarda aranılacak nitelikleri, bu Kanuna tabi olan ve olmayan kapıdan satışları ve kapıdan satışlara ilişkin uygulama usul ve esaslarını belirler.
Bu tür satışlarda; tüketici, teslim aldığı tarihten itibaren yedi gün içinde malı kabul etmekte veya hiçbir gerekçe göstermeden ve hiçbir yükümlülük altına girmeden reddetmekte serbesttir. Hizmetlerin satımında ise bu süre, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren başlar. Bu süre dolmadan satıcı veya sağlayıcı, kapıdan satış işlemine konu mal veya hizmet karşılığında tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez. Satıcı, cayma bildirimi kendisine ulaştığı andan itibaren yirmi gün içerisinde malı geri almakla yükümlüdür.
Tüketici, malın mutat kullanımı sebebiyle meydana gelen değişiklik ve bozulmalarından sorumlu değildir.
Taksitle yapılan kapıdan satışlarda 6/A maddesi, kampanyalı kapıdan satışlarda 7 nci madde hükümleri ayrıca uygulanır.
KAPIDAN SATIŞLARDA SATICININ VE SAĞLAYICININ YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Madde 9 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./13. md.)
Kapıdan satış sözleşmelerinde, sözleşmede bulunması gereken diğer unsurlara ilave olarak mal veya hizmetin nitelik ve niceliğine ilişkin açıklayıcı bilgiler, cayma bildiriminin yapılacağı açık adres ve en az on altı punto ve koyu siyah harflerle yazılmış aşağıdaki ibare yer almak zorundadır:
Tüketicinin hiçbir hukuki ve cezai sorumluluk üstlenmeksizin ve hiçbir gerekçe göstermeksizin teslim aldığı veya sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren yedi gün içerisinde malı veya hizmeti reddederek sözleşmeden cayma hakkının var olduğunu ve cayma bildiriminin satıcı/sağlayıcıya ulaşması tarihinden itibaren malı geri almayı taahhüt ederiz.
Tüketici, sahip olduğu haklarının da yazılı bulunduğu sözleşmeyi imzalar ve kendi el yazısı ile tarihini yazar. Satıcı veya sağlayıcı, bu bilgilerin sözleşmede yer almasını sağlamak ve taraflar arasında akdedilen sözleşmenin bir nüshasını tüketiciye vermekle yükümlüdür.
Bu madde hükümlerine göre düzenlenmiş bir sözleşmenin ve malın tüketiciye teslim edildiğini ispat satıcıya veya sağlayıcıya aittir. Aksi takdirde, tüketici cayma hakkını kullanmak için yedi günlük süre ile bağlı değildir.
MESAFELİ SÖZLEŞMELER
Madde 9/A - (Ek madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./14. md.)
Mesafeli sözleşmeler; yazılı, görsel, telefon ve elektronik ortamda veya diğer iletişim araçları kullanılarak ve tüketicilerle karşı karşıya gelinmeksizin yapılan ve malın veya hizmetin tüketiciye anında veya sonradan teslimi veya ifası kararlaştırılan sözleşmelerdir.
Mesafeli satış sözleşmesinin akdinden önce, ayrıntıları Bakanlıkça çıkarılacak tebliğle belirlenecek bilgilerin tüketiciye verilmesi zorunludur. Tüketici, bu bilgileri edindiğini yazılı olarak teyit etmedikçe sözleşme akdedilemez. Elektronik ortamda yapılan sözleşmelerde teyid işlemi, yine elektronik ortamda yapılır.
Satıcı ve sağlayıcı, tüketicinin siparişi kendisine ulaştığı andan itibaren otuz gün içerisinde edimini yerine getirir. Bu süre, tüketiciye daha önceden yazılı olarak bildirilmek koşuluyla en fazla on gün uzatılabilir.
Satıcı veya sağlayıcı elektronik ortamda tüketiciye teslim edilen gayri maddi malların veya sunulan hizmetlerin teslimatının ayıpsız olarak yapıldığını ispatla yükümlüdür.
Cayma hakkı süresince sözleşmeye konu olan mal veya hizmet karşılığında tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasının veya borç altına sokan herhangi bir belge vermesinin istenemeyeceğine ilişkin hükümler dışında kapıdan satışlara ilişkin hükümler mesafeli sözleşmelere de uygulanır.
Satıcı veya sağlayıcı cayma bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren on gün içinde almış olduğu bedeli, kıymetli evrakı ve tüketiciyi bu hukuki işlemden dolayı borç altına sokan her türlü belgeyi iade etmek ve yirmi gün içerisinde de malı geri almakla yükümlüdür.
TÜKETİCİ KREDİSİ
Madde 10 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./15. md.)
Tüketici kredisi, tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir. Tüketici kredisi sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve bu sözleşmenin bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunludur. Taraflar arasında akdedilen sözleşmede öngörülen kredi şartları, sözleşme süresi içerisinde tüketici aleyhine değiştirilemez.
Sözleşmede;
a) Tüketici kredisi tutarı,
b) Faiz ve diğer unsurlarla birlikte toplam borç tutarı,
c) Faizin hesaplandığı yıllık oran,
d) Ödeme tarihleri, anapara, faiz, fon ve diğer masrafların ayrı ayrı belirtildiği ödeme planı,
e) İstenecek teminatlar,
f) Akdi faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faizi oranı,
g) Borçlunun temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları,
h) Kredinin vadesinden önce kapatılmasına ilişkin şartlar,
ı) Kredinin yabancı para birimi cinsinden kullandırılması durumunda, geri ödemeye ilişkin taksitlerin ve toplam kredi tutarının hesaplanmasında, hangi tarihteki kurun dikkate alınacağına ilişkin şartlar,
Yer alır.
Kredi veren, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak; ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanılabilir. Ancak kredi verenin bu hakkını kullanabilmesi için en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir. Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez.
Tüketici, kredi verene borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda vadesi gelmemiş bir ya da birden çok taksit ödemesinde de bulunabilir. Her iki durumda da kredi veren, ödenen miktara göre gerekli faiz ve komisyon indirimini yapmakla yükümlüdür. Bakanlık ödenen miktara göre gerekli faiz ve komisyon indiriminin ne oranda yapılacağının usul ve esaslarını belirler.
Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda satılan malın veya hizmetin hiç ya da zamanında teslim veya ifa edilmemesi halinde kredi veren tüketiciye karşı satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olur.
Kredi verenin ödemeleri bir kıymetli evraka bağlaması ya da krediyi kıymetli evrak kabul etmek suretiyle teminat altına alması yasaktır. Bu yasağa rağmen tüketiciden bir kıymetli evrak alınacak olursa, tüketici bu kıymetli evrakı kredi verenden geri istemek hakkına sahiptir. Ayrıca, kredi veren kıymetli evrakın ciro edilmesi sebebiyle tüketicinin uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlüdür.
KREDİ KARTLARI
Madde 10/A - (Ek madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./16. md.)
Kredi kartı ile mal veya hizmet alımı sonucu nakdi krediye dönüşen veya kredi kartı ile nakit çekim suretiyle kullanılan krediler de 10 uncu madde hükümlerine tabidir. Ancak, bu tür krediler hakkında 10 uncu maddenin ikinci fıkrasının (a), (b), (h) ve (ı) bentleri ile dördüncü fıkra hükmü uygulanmaz.
Kredi veren tarafından tüketiciye gönderilen dönemsel hesap özetleri, 10 uncu maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinde öngörülen ödeme planı hükmündedir. Dönemsel hesap özetinde yer alan asgari ödeme tutarının vadesinde ödenmemesi halinde; tüketici, 10 uncu maddenin (f) bendinde yer alan gecikme faizi dışında herhangi bir isim altında yükümlülük altına sokulamaz.
Kredi veren faiz artırımını otuz gün önceden tüketiciye bildirmek zorundadır. Kredi veren tarafından artırılan faiz oranı geriye dönük olarak uygulanamaz. Tüketici bildirim tarihinden itibaren en geç altmış gün içinde tüm borcu ödeyip kredi kullanmaya son verdiği takdirde faiz artışından etkilenmez.
Mal veya hizmetin kredi kartı ile satın alındığı durumlarda, satıcı veya sağlayıcı, tüketiciden komisyon veya benzeri bir isim altında ilave ödemede bulunmasını isteyemez.
SÜRELİ YAYINLAR
Madde 11 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./17. md.)
Süreli yayın kuruluşlarınca düzenlenen ve her ne amaç ve şekilde olursa olsun, bilet, kupon, iştirak numarası, oyun, çekiliş ve benzeri yollarla süreli yayın dışında ikinci bir ürün ve/veya hizmetin verilmesinin taahhüt edildiği durumlarda; kitap, dergi, ansiklopedi, afiş, bayrak, poster, sözlü veya görüntülü manyetik bant veya optik disk gibi süreli yayıncılık amaçlarına aykırı olmayan kültürel ürünler dışında hiçbir mal ya da hizmetin taahhüdü ve dağıtımı yapılamaz. Bu amaçla kampanya düzenlenmesi halinde, kampanya süresi altmış günü geçemez. Kampanya konusu mal veya hizmet bedelinin bir bölümünün tüketici tarafından karşılanması istenemez.
Süreli yayın kuruluşu, kampanyaya ait reklam ve ilanlarında, kampanya konusu mal veya hizmetin Türkiye genelinde teslim ve ifa tarihlerine ilişkin programını ilan etmek ve kampanya konusu mal veya hizmetin teslim ve ifasını, kampanyanın bitiminden itibaren otuz gün içinde yerine getirmek zorundadır.
Kampanya süresince, süreli yayının satış fiyatı, ikinci ürün olarak verilmesi taahhüt edilen mal veya hizmetin yol açtığı maliyet artışı nedeniyle artırılamaz. Kampanya konusu mal veya hizmet taahhüdü ve dağıtımı bölünerek yapılamayacağı gibi, bu mal veya hizmetin ayrılmaz ya da tamamlayıcı parçaları da ayrı bir kampanya konusu haline getirilemez. Bu Kanunun uygulamasında, ikinci ürün olarak verilmesi taahhüt edilen her bir mal veya hizmete ilişkin işlemler bağımsız bir kampanya olarak kabul edilir.
Süreli yayın kuruluşları tarafından düzenlenmeyen, ancak süreli yayınla doğrudan veya dolaylı irtibatlandırılan kampanyalar da bu hükümlere tabidir.
ABONELİK SÖZLEŞMELERİ
Madde 11/A - (Ek madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./18. md.)
Her türlü abonelik sözleşmelerine taraf olan tüketiciler, isteklerini satıcıya yazılı olarak bildirmek kaydıyla aboneliklerine tek taraflı son verebilirler.
Satıcı tüketicinin aboneliğe son verme isteğini, yazılı bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren en geç yedi gün içinde yerine getirmekle yükümlüdür.
Süreli yayın aboneliğine son verme isteği ise; yazılı bildirimin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren günlük yayınlarda onbeş gün, haftalık yayınlarda bir ay, aylık yayınlarda üç ay sonra yürürlüğe girer. Daha uzun süreli yayınlarda ise, bildirimden sonraki ilk yayını müteakiben yürürlüğe konulur.
Satıcı, abone ücretinin geri kalan kısmını hiçbir kesinti yapmaksızın onbeş gün içinde iade etmekle yükümlüdür.
FİYAT ETİKETİ
Madde 12 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./19. md.)
Perakende satışa arz edilen malların veya ambalajlarının yahut kaplarının üzerine kolaylıkla görülebilir, okunabilir şekilde o malla ilgili tüm vergiler dahil fiyat, üretim yeri ve ayırıcı özelliklerini içeren etiket konulması, etiket konulması mümkün olmayan hallerde aynı bilgileri kapsayan listelerin görülebilecek şekilde uygun yerlere asılması zorunludur.
Hizmetlerin tarife ve fiyatlarını gösteren listeler de birinci fıkraya göre düzenlenerek asılır.
Etiket, fiyat ve tarife listelerinde belirtilen fiyat ile kasa fiyatı arasında fark olması durumunda tüketici lehine olan fiyat üzerinden satış yapılır.
Fiyatı; Bakanlar Kurulu, kamu kurum ve kuruluşları veya kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları tarafından belirlenen mal veya hizmetlerin, belirlenen bu fiyatın üzerinde bir fiyatla satışa sunulması yasaktır.
Bakanlık, etiket ve tarife listelerinin şeklini, içeriğini, usul ve esaslarını bir yönetmelikle düzenler. Bakanlık ve belediyeler, bu madde hükümlerinin uygulanması ve izlenmesine ilişkin işleri yürütmekle ayrı ayrı görevlidirler.
GARANTİ BELGESİ
Madde 13 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./20. md.)
İmalatçı veya ithalatçılar ithal ettikleri veya ürettikleri sanayi malları için Bakanlıkça onaylı garanti belgesi düzenlemek zorundadır. Mala ilişkin faturanın tarih ve sayısını içeren garanti belgesinin tekemmül ettirilerek tüketiciye verilmesi sorumluluğu satıcı, bayi veya acenteye aittir. Garanti süresi malın teslim tarihinden itibaren başlar ve asgari iki yıldır. Ancak, özelliği nedeniyle bazı malların garanti şartları, Bakanlıkça başka bir ölçü birimi ile belirlenebilir.
Satıcı; garanti belgesi kapsamındaki malların, garanti süresi içerisinde arızalanması halinde malı işçilik masrafı, değiştirilen parça bedeli ya da başka herhangi bir ad altında hiçbir ücret talep etmeksizin tamir ile yükümlüdür.
Tüketici onarım hakkını kullanmışsa, garanti süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hallerinde, 4 üncü maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Satıcı bu talebi reddedemez. Tüketicinin bu talebinin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, bayi, acente, imalatçı-üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur.
Tüketicinin malı kullanım kılavuzunda yer alan hususlara aykırı kullanmasından kaynaklanan arızalar, iki ve üçüncü fıkra hükümleri kapsamı dışındadır.
Bakanlık, hangi sanayi mallarının garanti belgesi ile satılmak zorunda bulunduğunu ve bu malların arızalarının tamiri için gereken azami süreleri Türk Standartları Enstitüsünün görüşünü alarak tespit ve ilanla görevlidir.
TANITMA VE KULLANMA KILAVUZU
Madde 14 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./21. md.)
Yurt içinde üretilen veya ithal edilen sanayi mallarının tanıtım, kullanım, bakım ve basit onarımına ilişkin Türkçe kılavuzla ve gerektiğinde uluslararası sembol ve işaretleri kapsayan etiketle satılması zorunludur.
Bakanlık, sanayi mallarından hangilerinin tanıtma ve kullanım kılavuzu ve etiket ile satılmak zorunda bulunduğunu ve bunlarda bulunması gereken asgari unsurları Türk Standartları Enstitüsünün görüşünü alarak tespit ve ilanla görevlidir.
SATIŞ SONRASI HİZMETLER
Madde 15 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./22. md.)
İmalatçı veya ithalatçılar, sattıkları, ürettikleri veya ithal ettikleri sanayi malları için o malın Bakanlıkça tespit ve ilan edilen kullanım ömrü süresince, yeterli teknik personel ve yedek parça stoku bulundurmak suretiyle bakım ve onarım hizmetlerini sunmak zorundadırlar.
İmalatçı veya ithalatçıların bulundurmaları gereken yedek parça stok miktarı Bakanlıkça belirlenir.
İthalatçının herhangi bir şekilde ticari faaliyetinin sona ermesi halinde, kullanım ömrü süresince bakım ve onarım hizmetlerini, o malın yeni ithalatçısı sunmak zorundadır.
Bakanlık, hangi mallar için servis istasyonları kurulmasının zorunlu olduğu ile servis istasyonlarının kuruluş ve işleyişine dair usul ve esasları Türk Standartları Enstitüsünün görüşünü alarak tespit ve ilanla görevlidir.
Garanti belgesiyle satılmak zorunda olan bir sanayi malının garanti süresi sonrasında arızalanması durumunda, o malın Bakanlıkça belirlenen azami tamir süresi içerisinde onarımı zorunludur.
TİCARİ REKLAMLAR VE İLANLAR
Madde 16 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./23. md.)
Ticari reklam ve ilanların kanunlara, Reklam Kurulunca belirlenen ilkelere, genel ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına uygun, dürüst ve doğru olmaları esastır.
Tüketiciyi aldatıcı, yanıltıcı veya onun tecrübe ve bilgi noksanlıklarını istismar edici, tüketicinin can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürücü, şiddet hareketlerini ve suç işlemeyi özendirici, kamu sağlığını bozucu, hastaları, yaşlıları, çocukları ve özürlüleri istismar edici reklam ve ilanlar ve örtülü reklam yapılamaz.
Aynı ihtiyaçları karşılayan ya da aynı amaca yönelik rakip mal ve hizmetlerin karşılaştırmalı reklamları yapılabilir.
Reklam veren, ticari reklam veya ilanda yer alan somut iddiaları ispatla yükümlüdür.
Reklam verenler, reklamcılar ve mecra kuruluşları bu madde hükümlerine uymakla yükümlüdürler.
REKLAM KURULU
Madde 17 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./24. md.)
Ticari reklam ve ilanlarda uyulması gereken ilkeleri belirlemek, bu ilkeler çerçevesinde ticari reklam ve ilanları incelemek ve inceleme sonucuna göre, 16 ncı madde hükümlerine aykırı reklam ve ilanları üç aya kadar tedbiren durdurma ve/veya durdurma ve/veya aynı yöntemle düzeltme ve/veya para cezası verme hususlarında görevli bir Reklam Kurulu oluşturulur. Reklam Kurulu kararları Bakanlıkça uygulanır.
Reklam Kurulu, ticari reklam ve ilanlarda uyulması gereken ilkeleri belirlemede; ülke koşullarının yanı sıra, reklamcılık alanında evrensel kabul görmüş tanım ve kuralları da dikkate alır.
Başkanlığı, Bakanın görevlendireceği ilgili Genel Müdür tarafından yürütülen Reklam Kurulu;
a) Bakanlıkça ilgili Genel Müdür Yardımcıları arasından görevlendirilecek bir üye,
b) Adalet Bakanlığınca, bu Bakanlıkta idari görevlerde çalışan hakimler arasından görevlendirilecek bir üye,
c) Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunca görevlendirilecek reklam konusunda uzman bir üye,
d) Yükseköğretim Kurulunun reklamcılık alanında uzman üniversite öğretim elemanları arasından seçeceği bir üye,
e) Türk Tabibleri Birliği Merkez Konseyinin görevlendireceği doktor bir üye,
f) Türkiye Barolar Birliğinin görevlendireceği avukat bir üye,
g) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin değişik sektörlerden görevlendireceği dört üye,
h) Türkiye'deki tüm gazeteciler derneklerinin kendi aralarından seçeceği bir üye,
i) Reklamcılar derneklerinin veya varsa üst kuruluşlarının seçeceği bir üye,
j) Tüketici Konseyinin Konseye katılan tüketici örgütü temsilcileri arasından seçeceği veya üst örgütlerinin görevlendireceği bir üye,
k) Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin görevlendireceği bir üye,
l) Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonunun görevlendireceği bir üye,
m) Türk Standartları Enstitüsünden bir üye,
n) Diyanet İşleri Başkanlığından bir üye,
o) Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinden bir üye,
p) İşçi sendikaları konfederasyonlarından bir üye,
r) Memur sendikaları konfederasyonlarından bir üye,
s) Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinin görevlendireceği bir üye,
t) Ankara, İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediyelerinin kendi aralarından seçeceği bir üye,
u) Türk Eczacılar Birliğinden bir üye,
v) Türk Diş Hekimleri Birliğinden bir üye,
y) (Ek bend: 27/05/2004 - 5179 S.K./34.mad ) Tarım ve Köyişleri Bakanlığından ve Sağlık Bakanlığından ikişer üye,
Olmak üzere yirmibeş üyeden oluşur.
Kurul üyelerinin görev süreleri üç yıldır. Süresi bitenler yeniden görevlendirilebilir veya seçilebilir. Üyelikler herhangi bir sebeple boşaldığı takdirde boşalan yerlere üçüncü fıkra esasları dahilinde bir ay içerisinde görevlendirme veya seçim yapılır.
Kurul en az ayda bir defa veya ihtiyaç duyulduğu her zaman Başkanın çağrısı üzerine toplanır.
Kurul, Başkan dahil en az ondört üyenin hazır bulunması ile toplanır ve toplantıya katılanların çoğunluğu ile karar verir.
Kurul, gerekli görülen hallerde sürekli ve geçici olarak görev yapmak üzere özel ihtisas komisyonları kurabilir. Kurulun bu komisyonlarda görev yapmasını uygun göreceği kamu personeli, ilgili kamu kuruluşlarınca görevlendirilir.
Kurul üyeleri ile özel ihtisas komisyonu üyelerinden kamu görevlisi olanlara verilecek huzur hakkı ile kamu görevlisi olmayan kurul üyelerine ödenecek huzur ücreti Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir.
Kurulun sekretarya hizmetleri Bakanlık tarafından yerine getirilir.
Reklam Kurulu kararları, tüketicilerin bilgilendirilmesi, aydınlatılması ve ekonomik çıkarlarının korunması amacıyla Reklam Kurulu Başkanlığınca açıklanır.
Reklam Kurulunun görevleri, kuruluş, çalışma usul ve esasları ile sekretarya hizmetlerinin ne suretle yerine getirileceği Bakanlık tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
ZARARLI VE TEHLİKELİ MAL VE HİZMETLER
Madde 18 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./25. md.)
Tüketicinin kullanımına sunulan mal ve hizmetlerin kişi beden ve ruh sağlığı ile çevreye zararlı veya tehlikeli olabilmesi durumunda, bu malların emniyetle kullanılabilmesi için üzerine veya ekli kullanım kılavuzlarına, bu durumla ilgili açıklayıcı bilgi ve uyarılar, açıkça görülecek ve okunacak şekilde konulur veya yazılır.
Bakanlık, hangi mal veya hizmetlerin açıklayıcı bilgi ve uyarıları taşıması gerektiğini ve bu bilgi ve uyarıların şeklini ve yerini ilgili bakanlık ve diğer kuruluşlarla birlikte tespit ve ilanla görevlidir.
MAL VE HİZMET DENETİMİ
Madde 19 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./26. md.)
Tüketiciye sunulan mal ve hizmetler; ilgili bakanlıklar tarafından Resmi Gazetede yayımlanarak mecburi uygulamaya konulan standartlar dahil olmak üzere uyulması zorunlu olan teknik düzenlemeye uygun olmalıdır.
İlgili bakanlıklar, bu esaslara göre denetim yapmak veya yaptırmakla görevlidir. Mal ve hizmet denetimine ilişkin usul ve esaslar her bir ilgili bakanlıkça ayrı ayrı tespit ve ilan edilir.
TÜKETİCİNİN EĞİTİLMESİ
Madde 20 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./27. md.)
Tüketicinin eğitilmesi konusunda örgün ve yaygın eğitim kurumlarının ders programlarına, Milli Eğitim Bakanlığınca gerekli ilaveler yapılır.
Tüketicinin eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi için radyo ve televizyonlarda programlar düzenlenmesine ilişkin usul ve esaslar, Tüketici Konseyinin önerisi ile Bakanlıkça tespit ve ilan olunur.
ÜÇÜNCÜ KISIM: TÜKETİCİ KURULUŞLARI
TÜKETİCİ KONSEYİ
Madde 2 1 - (Değişik fıkra: 06/03/2003 - 4822 S.K./28. md.) Tüketicinin sorunlarının, ihtiyaçlarının ve çıkarlarının korunmasına ilişkin gerekli tedbirleri araştırmak, sorunların evrensel tüketici hakları doğrultusunda çözülmesi için alınacak tedbirlerle, bu Kanunun uygulanmasına yönelik tedbirlere dair görüşleri, ilgili mercilerce öncelikle ele alınmak üzere iletmek amacıyla, Bakanlığın koordinatörlüğünde bir "Tüketici Konseyi" kurulur.
(Değişik fıkra: 06/03/2003 - 4822 S.K./28. md.) Tüketici Konseyi, Bakanın veya görevlendireceği bir Bakanlık görevlisinin başkanlığında, Adalet, İçişleri, Maliye, Milli Eğitim, Sağlık, Ulaştırma, Tarım ve Köyişleri, Sanayi ve Ticaret, Turizm ve Çevre bakanlıkları ile Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı, Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı, Türk Standartları Enstitüsü Başkanlığı, Rekabet Kurumu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Telekomünikasyon Kurumu, Türk Akreditasyon Kurumu, Milli Prodüktivite Merkezi, Diyanet İşleri Başkanlığı, büyük şehir belediyeleri, il belediyelerini temsilen Türk Belediyeler Birliği, işçi sendikaları konfederasyonları, memur sendikaları konfederasyonları,Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, Türkiye Milli Kooperatifler Birliği, Yükseköğretim Kurulu, Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Türk Eczacılar Birliği, Türk Tabipleri Birliği, Türk Dişhekimleri Birliği, Türk Veteriner Hekimleri Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Bankalar Birliği, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği, Türkiye Otelciler Birliği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Tüketim Kooperatifleri Merkez Birliği, Ahilik Araştırma ve Kültür Vakfı ve tüketici örgütleri temsilcilerinden oluşur.
Tüketici Konseyini oluşturan kurum ve kuruluşların temsilcilerinin sayı ve nitelikleri ile Tüketici Konseyine katılabilmek için tüketici örgütlerinin sahip olmaları gereken asgari üye sayısı ve bu örgütlerin Tüketici Konseyine gönderecekleri temsilci sayısı Bakanlıkça belirlenir. Ancak, kamu kurum ve kuruluşlarından gelen temsilcilerin sayısı, hiçbir şekilde Tüketici Konseyinin toplam üye sayısının %50'sinden fazla olamaz. Tüketici Konseyi yılda en az bir kez toplanır.
Tüketici Konseyinin çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
TÜKETİCİ SORUNLARI HAKEM HEYETİ
Madde 22 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./29. md.)
Bakanlık, il ve ilçe merkezlerinde, bu Kanunun uygulamasından doğan uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla en az bir tüketici sorunları hakem heyeti oluşturmakla görevlidir.
Başkanlığı Sanayi ve Ticaret İl Müdürü veya görevlendireceği bir memur tarafından yürütülen tüketici sorunları hakem heyeti; belediye başkanının konunun uzmanı belediye personeli arasından görevlendireceği bir üye, baronun mensupları arasından görevlendireceği bir üye, ticaret ve sanayi odası ile esnaf ve sanatkar odalarının görevlendireceği bir üye ve tüketici örgütlerinin seçecekleri bir üye olmak üzere başkan dahil beş üyeden oluşur. Ticaret ve sanayi odası ya da ayrı ayrı kurulduğu yerlerde ticaret odası ile esnaf ve sanatkar odalarının görevlendireceği üye, uyuşmazlığın satıcı tarafını oluşturan kişinin tacir veya esnaf ve sanatkar olup olmamasına göre ilgili odaca görevlendirilir.
Bakanlık taşra teşkilatının bulunmadığı il ve ilçelerde tüketici sorunları hakem heyetinin başkanlığı en büyük mülki amir ya da görevlendireceği bir memur tarafından yürütülür. Tüketici örgütü olmayan yerlerde tüketiciler, tüketim kooperatifleri tarafından temsil edilir. Tüketici sorunları hakem heyetinin oluşumunun sağlanamadığı yerlerde noksan üyelikler, belediye meclislerince resen doldurulur.
Tüketici sorunları hakem heyetlerinde heyetin çalışmalarına ve kararlarına esas olacak dosyaları hazırlamak ve uyuşmazlığa ilişkin raporu sunmak üzere en az bir raportör görevlendirilir.
Değeri beşyüz milyon liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar tarafları bağlar. Bu kararlar İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar bu kararlara karşı onbeş gün içinde tüketici mahkemesine itiraz edebilirler. İtiraz, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hakim, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Tüketici sorunları hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir.
Değeri beşyüz milyon lira ve üstündeki uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerinin verecekleri kararlar, tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebilir. Kararların bağlayıcı veya delil olacağına ilişkin parasal sınırlar her yılın Ekim ayı sonunda Devlet İstatistik Enstitüsünün Toptan Eşya Fiyatları Endeksinde meydana gelen yıllık ortalama fiyat artışı oranında artar. Bu durum, Bakanlıkça her yıl Aralık ayı içinde Resmi Gazetede ilan edilir.
25 inci maddede cezai yaptırıma bağlanmış hususlar dışındaki tüm uyuşmazlıklar, tüketici sorunları hakem heyetlerinin görev ve yetkileri kapsamındadır.
Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri Başkan ve üyeleri ile raportörlere verilen huzur hakkı veya huzur ücretinin ödenmesine ilişkin esas ve usuller, bir ayda ödenecek tutar 2000 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir.
Tüketici sorunları hakem heyetlerinin kurulması, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikte düzenlenir.
DÖRDÜNCÜ KISIM: YARGILAMAYA VE CEZAYA İLİŞKİN HÜKÜMLER
TÜKETİCİ MAHKEMELERİ
Madde 23 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./30. md.)
Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır. Tüketici mahkemelerinin yargı çevresi, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir.
Tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak davalar her türlü resim ve harçtan muaftır. Tüketici örgütlerince açılacak davalarda bilirkişi ücretleri, 29 uncu maddeye göre bütçede öngörülen ödenekten Bakanlıkça karşılanır. Davanın, davalı aleyhine sonuçlanması durumunda, bilirkişi ücreti 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre davalıdan tahsil olunarak 29 uncu maddede düzenlenen esaslara göre bütçeye gelir kaydedilir. Tüketici mahkemelerinde görülecek davalar Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Yedinci Babı, Dördüncü Faslı hükümlerine göre yürütülür. *1* *2*
Tüketici davaları tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabilir.
Bakanlık ve tüketici örgütleri münferit tüketici sorunu olmayan ve genel olarak tüketicileri ilgilendiren hallerde bu Kanunun ihlali nedeniyle kanuna aykırı durumun ortadan kaldırılması amacıyla tüketici mahkemelerinde dava açabilirler.
Gerekli hallerde tüketici mahkemeleri ihlalin tedbiren durdurulmasına karar verebilir. Tüketici Mahkemesince uygun görülen tedbir kararları, masrafı daha sonra haksız çıkan taraftan alınmak ve 29 uncu maddede düzenlenen esaslara göre bütçeye gelir kaydedilmek üzere, ülke düzeyinde yayınlanan gazetelerden birinde Basın İlan Kurumunca ve ayrıca varsa davanın açıldığı yerde yayınlanan mahalli bir gazetede derhal ilan edilir. *1* *2*
Kanuna aykırı durumun ortadan kaldırılmasına yönelik Tüketici Mahkemesi kararları ise masrafı davalıdan alınmak üzere aynı yöntemle derhal ilan edilir.
ÜRETİMİN, SATIŞIN DURDURULMASI VE MALIN TOPLATILMASI
Madde 24 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./31. md.)
Satışa sunulan bir seri malın ayıplı olması durumunda Bakanlık, tüketiciler veya tüketici örgütleri, ayıplı seri malın üretiminin ve satışının durdurulması ve satış amacıyla elinde bulunduranlardan toplatılması için dava açabilir.
Satışa sunulan bir seri malın ayıplı olduğunun mahkeme kararı ile tespit edilmesi halinde, malın satışı geçici olarak durdurulur. Mahkeme kararının tebliğ tarihinden itibaren en geç üç ay içinde malın ayıbının ortadan kaldırılması için üretici-imalatçı ve/veya ithalatçı firma uyarılır. Malın ayıbının ortadan kalkmasının imkansız olması halinde mal, üretici-imalatçı ve/veya ithalatçı tarafından toplanır veya toplattırılır. Toplatılan mallar taşıdıkları risklere göre kısmen veya tamamen imha edilir veya ettirilir.
Satışa sunulan bir seri malın, tüketicinin güvenliğini tehlikeye sokan ayıp taşıması durumunda, 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun hükümleri saklıdır.
Ayıplı malları satın alan tüketicilerin uğradıkları maddi ve manevi zararlar nedeniyle dava açma hakları saklıdır.
4 üncü maddenin altıncı fıkrası hükümlerine tabi bir seri ayıplı malın satışa arz edilmesi durumunda bu madde hükümleri uygulanmaz.
OLDUKLARINDAN FARKLI GÖRÜNEN MALLAR
Madde 24/A - (Ek madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./32. md.)
Gıda ürünü olmamalarına rağmen, sahip oldukları şekil, koku, görünüm, ambalaj, etiket, hacim veya boyutları nedeniyle olduklarından farklı görünen ve bu sebeple de tüketiciler tarafından gıda ürünleriyle karıştırılarak tüketicilerin sağlığını ve güvenliğini tehlikeye atan malların üretilmesi, pazarlanması, ithalatı ve ihracatı yasaktır.
Mal piyasaya sürülmüşse, 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun hükümleri uygulanır.
Olduğundan farklı görünen malı satın alan tüketicilerin uğradıkları maddi ve manevi zararlar nedeniyle dava açma hakları saklıdır.
CEZA HÜKÜMLERİ
Madde 25 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./33. md.)
6 ncı maddenin yedinci fıkrası uyarınca, Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara aykırılığı tespit edilen her bir sözleşme için 50.000.000 lira para cezası uygulanır.
4 üncü maddenin yedinci fıkrasında, 5 inci maddede, 6 ncı maddenin altıncı fıkrasında, 6/A maddesinde, 6/B, 6/C maddeleri uyarınca Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslarda, 7 nci maddenin beşinci fıkrasında, 9 uncu maddede, 9/A maddesinde, 10 uncu maddede, 10/A maddesinde, 11/A maddesinin ikinci ve dördüncü fıkralarına, 12, 13, 14, 15 ve 27 nci maddelerde belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenler hakkında 100.000.000 lira para cezası uygulanır.
7 nci maddenin dördüncü ve altıncı fıkraları ile 8 inci maddede belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenler hakkında 250.000.000 lira para cezası uygulanır.
20 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca Bakanlıkça tespit ve ilan olunan usul ve esaslara aykırılığa 500.000.000 lira para cezası uygulanır. Aykırılık ülke düzeyinde yayın yapan radyo ve televizyonlarca gerçekleştirilmişse cezanın on katı uygulanır.
18 inci maddeye aykırı hareket eden üretici-imalatçı ve ithalatçı hakkında 1.000.000.000 lira para cezası, satıcı-sağlayıcı hakkında ise bu cezanın beşte biri uygulanır.
19 uncu maddenin birinci fıkrasına aykırı hareket edenler hakkında 2.000.000.000 lira para cezası uygulanır.
11 inci maddeye aykırı hareket edenler hakkında 5.000.000.000 lira para cezası uygulanır. Aykırılık ülke düzeyinde yayım yapan süreli yayın ile gerçekleşmişse cezanın yirmi katı uygulanır. Bakanlık, ayrıca süreli yayın kuruluşundan kampanyanın ve kampanyaya ilişkin her türlü reklam ve ilanın durdurulmasını ister. Bu isteğe rağmen aykırılığın devamı halinde, reklam ve ilanın durdurma zorunluluğunun doğduğu tarihten itibaren her sayı- gün için 100.000.000.000 lira para cezası uygulanır. Bakanlık, kampanyanın ve kampanyaya ilişkin her türlü reklam ve ilanın durdurulması talebi ile Tüketici Mahkemesine başvurur.
16 ncı maddeye aykırı hareket edenler hakkında üç aya kadar tedbiren durdurma ve/veya durdurma ve/veya düzeltme ve/veya 3.500.000.000 lira para cezası uygulanır. Reklam Kurulu, ihlalin niteliğine göre bu cezaları birlikte veya ayrı ayrı verebilir. 16 ncı maddeye aykırılık, ülke düzeyinde yayın yapan yazılı, sözlü, görsel ve sair araçlar ile gerçekleşmiş ise, para cezası on katı olarak uygulanır.
7 nci maddenin yedinci ve sekizinci fıkralarına aykırı hareket edenlere, kampanya konusu mal veya hizmetin fatura bedeli oranında para cezası uygulanır. Kampanyayı düzenleyen, tüketici kampanyadan ayrıldığında, para iadesinde bulunursa bu ceza uygulanmaz.
7 nci maddenin ikinci fıkrasına aykırı hareket edenlere, 7 nci madde hükümlerine uygun kampanya düzenlemeleri için bir hafta süre tanınır. Bu sürenin bitiminde aykırılığın devam ettiğinin tespiti halinde, bu hükme aykırı hareket edenlerle 24 ve 24/A maddelerinde belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenlere 50.000.000.000 lira para cezası uygulanır.
Yukarıdaki fıkralarda belirtilen para cezaları, fiilin bir yıl içerisinde tekrarı halinde iki misli olarak uygulanır. Para cezaları her yıl başında 765 sayılı Türk Ceza Kanununun ek 2 nci madde hükümleri uyarınca artırılır.
Bu Kanunda yazılı fiiller hakkında diğer kanunlarda da para cezası öngörülmüşse ağır olan ceza uygulanır.
CEZALARDA YETKİ, İTİRAZ VE ZAMANAŞIMI
Madde 26 - (Değişik fıkra: 06/03/2003 - 4822 S.K./34. md.) 25 inci maddenin bir, dört, yedi, sekiz, dokuz ve onuncu fıkralarındaki cezalar Bakanlık tarafından, diğer fıkralarındaki cezalar o yerin mülki amiri tarafından uygulanır.
Bu Kanunda düzenlenen her türlü para cezası, idari niteliktedir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz ve zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. İtiraz üzerine idare mahkemesince verilen kararlar kesindir.
25 inci maddeye göre verilen para cezaları, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.
Bu Kanunda düzenlenen idari para cezalarının verilmesine ilişkin cezai zamanaşımı süresi bir yıldır. Zamanaşımı süresi, bu Kanun hükümlerine aykırı fiilin işlendiği tarihte başlar.
Sürekli veya tekrarlanan ihlaller sözkonusu ise süre, ihlalin sona erdiği ya da en son tekrarlandığı günden itibaren başlar. Karar aleyhine yargı yoluna başvurulmuş olması tahsil zamanaşımını keser.
Cezalar, cezayı vermeye yetkili merci tarafından yedi gün içerisinde ilgilinin mensup olduğu meslek kuruluşuna bildirilir.
BEŞİNCİ KISIM: ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
DENETİM
Madde 27 - Bu Kanunun uygulamasında, Bakanlık müfettişleri ve kontrolörleri ile Bakanlıkça ve belediyelerce görevlendirilecek personel; fabrika, mağaza, dükkan, ticarethane, depo, ambar gibi her türlü mal konulan ve/veya satılan veya hizmet sunulan yerlerde denetleme, inceleme ve araştırma yapmaya yetkilidirler.
Bu Kanunun kapsamına giren hususlarda yetkili ve görevli kişi ve kuruluşlara her türlü bilgi ve belgelerin doğru olarak gösterilmesi ve asıl ve onaylı kopyalarının verilmesi zorunludur.
LABORATUVAR
Madde 28 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./35. md.)
Bakanlık ilaç, müstahzar, kozmetik ve gıda maddeleri analizleri hariç olmak üzere, bu Kanunun uygulanması için resmi ve özel kuruluşların kurulu bulunan laboratuvarlarından yararlanabilir.
Bakanlıkça yapılan denetimler sırasında alınan numunelerin test ve muayeneleri resmi veya özel kuruluş laboratuvarlarında yaptırılabilir. Test ve muayene ücretleri 29 uncu maddedeki ödenekten karşılanır. Test ve muayene sonuçlarının ilgili standarda veya teknik düzenlemeye aykırı çıkması halinde buna ilişkin tüm giderler üretici veya ithalatçı tarafından ödenir. Bu giderler, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur. Tahsil olunan test ve muayene ücretleri 29 uncu maddede düzenlenen esaslara göre bütçeye gelir kaydedilir. *1* *2*
ÖDENEK
Madde 29 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./36. md.; Değişik madde: 14/07/2004 - 5217 S.K./7.mad) *1* *2*
Reklam Kurulu, Tüketici Konseyi ve tüketici sorunları hakem heyetlerinin faaliyetlerine ilişkin masraflar, Bakanlığın tüketicinin korunması amacına yönelik masrafları ve sair harcamalar ile en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) % 200'ünü geçmemek şartıyla usul ve esasları Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca tespit edilecek miktarlarda personele yapılacak ek ödemeler Bakanlık bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.
Personele (sözleşmeli personel dahil) yapılacak ek ödemelerde 657 sayılı Kanunun aylıklara ilişkin hükümleri uygulanır ve bu ödemelerden damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesinti yapılmaz.
DİĞER HÜKÜMLER
Madde 30 - Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır.
YÖNETMELİKLER VE DÜZENLEMELER
Madde 31 - Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler, Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde ilgili kamu kuruluşları, mesleki üst kuruluşlar ve tüketici örgütlerinin görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılır. Bakanlık, bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak mevzuat çerçevesinde gerekli tedbirleri almaya ve düzenlemeleri yapmaya yetkilidir.
Geçici Madde 1 - Tüketici mahkemeleri kuruluncaya kadar bu mahkemelerde görülmesi gereken davalara bakacak mahkemeleri, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu belirler.
KALDIRILAN HÜKÜMLER
Madde 32 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./36. md.)
3489 sayılı Pazarlıksız Satış Mecburiyetine Dair Kanun, 632 sayılı İthal veya Yurt İçinde İmal Edilen Taşıt Araçları, Motor, Makina Alet ve Cihazların Tanıtmalık ile Birlikte Satışı Hakkında Kanun, 3003 sayılı Endüstriyel Mamulatın Maliyet ve Satış Fiyatlarının Kontrolü ve Tespiti Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
YÜRÜRLÜK
Madde 33 - Bu Kanun yayımı tarihinden 6 ay sonra yürürlüğe girer.
YÜRÜTME
Madde 34 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER
06/03/2003 TARİH VE 4822 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ MADDESİ
Geçici Madde 1 - Bu Kanunun yayımından önce borçlunun temerrüdü nedeniyle ödenmeyerek icra takibi aşamasına gelen veya icra takibine konu edilen kredi kartı borçları, temerrüt tarihindeki ana paraya, yıllık yüzde elliyi geçmemek üzere gecikme faizi uygulanmak suretiyle oniki eşit taksitte ödenir.
Kredi kartı borçları nedeniyle gerçekleştirilen her türlü takip, yukarıda yer alan hükme göre ilk taksidin ödenmesiyle durur ve son taksidin ödenmesiyle birlikte tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar.
Bu madde hükümleri, tüketicinin kredi verene, Kanunun yayımı tarihinden itibaren otuz gün içinde yazılı müracaat etmesi halinde uygulanır.
28/01/2004 TARİH VE 5083 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ 3. MADDESİ
Geçici Madde 3 - 1.1.2005-31.12.2005 tarihleri arasında, bütün mal ve hizmet bedellerinin, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 12 nci maddesi çerçevesinde düzenlenecek etiket ve tarife listelerinde Türk Lirası ve Yeni Türk Lirası üzerinden ayrı ayrı gösterilmesi zorunludur.
Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenler hakkında 4077 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen ceza uygulanır.
Forum
» İlgili Forum
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
Emlakçılık güven isleyen bir meslek olduğu herkes tarafından kabul gören bir gerçek. Yeni emlakçılık hayatına merhaba diyecek olan emlakçı...
-
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ VE PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇED VE PLAN İZLEME KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI 8/8/2...