29 Ocak 2011 Cumartesi

Kimler Emlakçılık Yapabilir?

Emlakçılık Nedir?
Kimler Emlakçılık Yapabilir?
 
Emlakçı olmak için
Emlak komisyonculuğu mesleğini tam anlamıyla düzenleyen direk bir yasa ve düzenleme Türk Hukuk sisteminde mevcut değildir. Türk Ticaret Kanunun 12 maddesinin 12 bendi ile ticaret sicili nizamnamesinin 14 maddesi Tellallık, komisyonculuk, ve sair tavassut (Aracılık) işlerini yapmak üzere kurulan müesseselere Ticarethane bunları işletenleri de Tacir olarak kabul etmiştir.
Borçlar kanunun 404 maddesinde Gayrimenkul Tellallığı yazılı olarak yapılmadıkça geçerli değildir denilmektedir. Bu sebeple T.T.K madde 12 hükümleri gereği Tellalık ve emlak komisyonculuğu arasında bir bağlantı kurulmaktadır.
Yine Borçlar kanununun 404-405-406-407 ve 409 uncu maddelerinde gayrimenkul tellalının yapacağı akitin şekli, alacağı ücret, çalışma usulünü kısmen de olsa belirleyici hükümler bulunmaktadır.
Ancak 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar kanunun 3153 sayılı kanunla değişik 6 ncı maddesi gereğince kurulan, Esnaf ve Sanatkar ile Tacir ve sanayiciyi belirleme koordinasyon kurulunun 24/6/1997 tarih ve 9 nolu kararı ile emlak komisyonculuğu esnaf ve sanatkarlar kolları arasında Hizmetle ilgili meslek kolları bölümüne dahil edilmiştir. Bu karar 22 Ocak 1999 tarih ve 23588 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kararın yürürlüğe girmesini takiben çeşitli illerde Kamu kurumu niteliğinde olan emlak komisyoncuları odaları kurulmaya başlamıştır.
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan odalar. Anayasanın 135 maddesinde belirtildiği üzere belli bir mesleğe mansup olanların, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, MESLEKÎ faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun surette gelişmesini sağlamak. Meslek mensuplarının birbirleriyle ve halkla olan ilişkilerinde güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak amacı ile kurulan Kamu tüzel kişilikleridir.
Bugünkü geldiğimiz noktada Emlakçıların tek bir çatı altında toplanması mümkün görünmemekle birlikte bu,durum emlakçıların Ticaret Odalarında bulunan emlak komisyoncuları meslek komitesi ve esnaf sanatkarlar bünyesinde kurulan emlak komisyonculuğu odalarının müşterek çalışmaları sonucu kısa zamanda emlakçların beklentileri doğrultusunda gerekli yasal düzenlemelerin yapılması için bir arada çalışmalarını gerektirmektedir.
 Kaynak: www.qurbaa.com

Emlakçılık Yasası İçin Yapılan Çalışmalar...

Emlakçılık Yasası İçin Yapılan Çalışmalar...

MEHMET KEKLİK         
Değerli Meslektaşarım
 
13.01.2011 tarihinde Bayındırlık Ve İskan Bakanı Sayın Mustafa DEMİR ile meslektaşlarımızın sorunlarını ve 10.12.2010 tarihinde resmi gazeteden çıkarak yürürlüğe giren Tapu Kadastro Teşkilat Yasasının G bendinde geçen ve bizi ilgilendiren madde içinde görüşme yapılmış ve mesleki anlamda ve meslektaşlarımızın endişeleri dile getirilmiştir.
 
Sayın Bakan bizi dinledikten sonra bu maddeyi özellikle kendisinin bilgisi dahilinde konduğunu ve Emlakçılık mesleğinin de disipline altına alınması gerektiğini kanunu olmayan emlakçıların yaşadığı sorunların yanında vatandaşların emlakçılar konusunda yaşamış olduğu sorunlarında kendilerine ulaştığını bu konu ile ilgili konan bu maddeye dayanılarak mesleki standart ve çalışma esaslarının oluşturulacağı ve bunu oluştururken bizlerinde görüşlerine ve isteklerine yer vereceklerini hiç bir meslektaşımızın mağdur edilemeyeceğini bizlere söylemişlerdir.Emlakçılık yasasının da seçimden sonra en kısa zaman da çıkması için gerekli çalışmanın yapılacağını söylediler.
 
Mart ayında yapmayı düşündüğümüz Panele sayın bakanı da davet ettik kendileri bu panele panelist ve konuşmacı olarak katılacağını beyan etmiştir.
 
Değerli meslektaşlarım Emlakçılık işini meslek edinen ve bu meslekten kazanç sağlayan biri olarak mesleğimizin ilerlemesi ve kalkınması için birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğimiz takdirde mesleğimizin daha iyi yerlere geleceği ve saygınlık kazanacağına inanıyorum. Sizlerden ricamız lütfen çevremizdeki meslektaşlarımızı birlik ve beraberlik içinde hareket etmeleri için Derneklerimize (www.emlakder.org ) üye olmaları mesleğimiz için yapılan çalışmalara katkı sağlamalarını, tek sesliliği sağlayarak derneklerden oluşan EMLAK MÜŞAVİRLERİ FEDERASYONUMUZA ( www.emfed.org ) destek vermenizi istiyoruz.
 
Unutmayalım birlikte güç doğar...
 
Saygılarımla...
--
Mehmet KEKLİK
AVRUPA YAKASI EMLAK MÜŞAVİRLERİ DERNEĞİ
www.emlakder.org

TAPU SİCİLİ İLGİLİSİNE BİLE ALENİ DEĞİL!

TAPU SİCİLİ İLGİLİSİNE BİLE ALENİ DEĞİL!

Zafer AKKAYA         
  Medeni kanunun 1020. Maddesi “Tapu sicili herkese açıktır. İlgisinin inanılır kılan herkes, tapu memuru önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebilir.
   “Kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez” hükmündedir.
     Uygulamada Tapu Sicil Müdürlükleri Medeni kanunun 1020. Maddesine göre hizmet verirken, maliklere, avukatlara, Banka ve Finans Kurumu görevlilerine ve hatta Değerlemecilere bu yönde yardımcı olurken, Gayrimenkul sektöründe Danışman, Komisyoncu, Emlakçı gibi meslekleri icra edenlere bu hizmeti verememekte veya tereddüt etmektedirler.
MEDENİ KANUN “ İLGİLİ OLARAK KABUL EDİLEMEZ” DEMİYOR!
     Halbuki, M.K. 1020. Maddeilgisini inanılır kılan” derken, faaliyet konusu gayrimenkul olan vergi mükellefiyeti tesis etmiş, Odalara kayıtlı bu şahıs veya şirketlerin ilgili olduklarına inanılmaz demiyor.
     Buna rağmen, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün bu yönde, yani; emlakçı Komisyoncu, Danışman vb. gibi meslek dalı mensuplarının “ilgisini inanılır kılan” olarak değerlendirilip göstereceği bir kimlikle veya belge ile, Tapu kayıtlarını inceleyebilme olanağı tanınması gerektiğini belirten bir talimatı yoktur.
VERGİ ALIRKEN İLGİLİ! HİZMET ALIRKEN İLGİLİ DEĞİL!
     Oysa, günümüzde bu meslekleri icra eden ve iştigal konularının bu yönde olduğu ile ilgili şirket kuran, mükellefiyet tesis eden, devlete çeşitli kalemlerden milyonlarca T.L . vergi ödeyen ve ödenmesine vesile olan on binlerce hatta yüz binlerce vatandaş var. Devlet bu meslek mensuplarından, mesleklerini icra etmelerinden dolayı oldukça büyük rakamlara erişecek şekilde Vergi alınırken muhatap kabul ediyor da, yine devletin bir başka kurumu (Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlükleri) bu meslek mensuplarını “ilgisinin inanırlığından şüphe ederek, muhatap kabul etmiyor. Dolayısıyla da vekâlet v.s. temsil belgesi ibraz etmedikleri sürece Tapu sicillerini inceleme yönünden hizmet vermiyor.
TAPU KAYITLARINI İNCELEMEDEN NASIL İŞ YAPACAK?
  Pratikte, bir komisyoncu alım-satımına aracılık edeceği gayrimenkulün Tapu kayıtlarını incelemeden yaptığı işin doğruluğundan emin olamaz. Ayrıca Tapu kayıtlarını incelemediği bilmediği gayrimenkulle ilgili vekâlet alamaz, sözleşme imzalayamaz. Aracılık işine başlayamaz. Keza bir gayrimenkul danışmanı iştigal konusu gayrimenkul olduğu yönünde vergi mükellefidir, şirketi var Ticaret Odası üyesidir. Sırf bu nedenle bir kısım vatandaşların işverenidir. O da Tapu kayıtlarını incelemeden, vekâletname alıp, işini doğru bir şekilde yapamamaktadır.
    Bütün bu durumlar sanki Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüklerini ilgilendirmiyormuş gibi, gayrimenkulle ilgili belirtilen meslek mensupları, “ilgili olarak veya ilgisini inanılır kılan olarak kabul edilmezler” ve işlerini doğru yapamazlar.
PEKİ, BU MESLEK MENSUPLARININ ÜVEY EVLAT MUAMELESİ GÖRMESİ DOĞRUMUDUR?
   Asla değildir! Zira; Medeni Kanunun 1020. Maddesi yukarıda belirttiğimiz gibi doğru yorumlanarak, Değerlemeciler, Banka ve Finans Kurumları mensupları bu hizmetlerden yararlandırılırken, sayıları çok daha fazla olan ve gayrimenkul işi yapan, vergi mükellefi gerçek ve tüzel kişilere bunun uygulanmaması kabul edilemez bir uygulamadır.
YASA ÇIKACAK, MÜŞAVİR OLUNACAK, HİZMET ALINACAK!
   Oldukça uzun yıllardır deniliyor ki, Gayrimenkul müşavirliği yasası çıkacak, bu sektör belirli bir düzene oturtulacak ve bu sektör mensuplarından şartları uygun olanlar Gayrimenkul müşaviri olduktan sonra, hizmet alacaklar.
   Peki, bir türlü çıkmayan veya çıkartılamayan bu yasalar çıkıncaya kadar bu meslek mensuplarını Devletin bütün kurumlarının (Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlükleri dâhil) Vergi hukukunda muhatap kabul ettikleri gibi, işini doğru yapabilmeleri, yalan beyanlara ihtiyaç duymamaları, müşterilerini yanıltmamaları için özellikle iştigal konusu işin gereği olarak Tapu sicillerini inceleme yönünde hizmet verilemez mi?
   Pekâlâ verilir. Hatta Medeni kanunun “ilgisini inanılır kılan” hükmünün en önemli muhataplarından birisi bu vergi mükellefi meslek mensuplarıdır.
   Bu hükme göre “ilgisini inanılır kılan” gayrimenkul sektöründe hizmet vermek üzere kurulmuş, Devletin iştigal konularını kabul ettiği ve vergi tahsilâtı yaptığı bu meslek mensupları olmayacakta kim olacak?
ÇÖZÜM YOK MUDUR? ELBETTE VARDIR!
   Tabi ki, her önüne gelen emlakçı, komisyoncu veya değerlemeci olduğunu söyleyerek, Tapu sicillerinin kendisine sonuna kadar açık olmasını bekleyemeyecek. Ancak, bu konuda yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu da bir gerçektir. Bu düzenlemeyi de yani M.K. 1020 maddeyi yeniden yorumlayıp Genelgeye bağlanması konusunu da, bugüne kadar özellikle son yıllarda çağdaş, modern ve ortaya çıkan problemleri zamanında keşfedip, çözüm üreten Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü yapabilir.
    Bunun için ilk akla gelen, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü veya Bölge Müdürlüğü’nce yukarıda yazılı meslekleri icra edenlerin vergi mükellefi şahıs veya şirket olduğunu belgelendirmek suretiyle bir kimlik kartı verebilir veya Tapu Sicil Müdürlükleri’ne bu tür taleplerde, iştigal konusunun gayrimenkul olduğunu gösterir. Vergi mükellefiyetine yönelik belgelendirme, ya da Ticaret Sicil Memurluğundan belge istemek suretiyle hizmet verilebileceği yönünde talimat verebilir.
Hiç şüphe yok ki, yüz binlerce gayrimenkul sektörü mensuplarının Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüklerinden bir düzen içerisinde hizmet alabilmeleri Şeffaf Devlet ilkeleri çerçevesinde çağdaş bir uygulama olarak Tapu ve Kadastro hizmetlerine memnuniyet verici yeni ve tarihi bir açılım getirecektir.  
GAYRİMENKULCÜLER HAKLARINI ARIYOR… TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SON YILLARDA DEĞİŞEN VE GELİŞEN DÜNYA VE TÜRKİYE KOŞULLARINA AYAK UYDURARAK, ÇAĞDAŞLIK ADINA BİRÇOK TARİHİ GELİŞMELERE İMZA ATARKEN, İŞİ GAYRİMENKUL OLAN, DEĞERLEMECİLER, BANKACILAR VE FİNANS KURUMU MENSUPLARI’NA TAPU SİCİLLERİNİ SONUNA KADAR AÇARAK BİR İLK’E DAHA İMZA ATMIŞTIR.
ANCAK; SAYILARI ONBİNLER, HATTA YÜZBİNLERİ BULAN EMLAKÇI, KOMİSYONCU, DANIŞMAN VB. GİBİ GAYRİMENKULE DAİR MESLEKLERİ İCRA EDENLERİ RAHATLATACAK GENELGEYİ YAYINLAMAYI UNUTMUŞTUR. SÖZ KONUSU MESLEK MENSUPLARI DİĞER MESLEKTAŞLARI GİBİ YASAL OLAN BU HAKTAN YARARLANMALARINI SAĞLAYACAK GENELGENİN YAYINLANMASINI BEKLİYOR.

MESLEKTAŞLARIMIZA DUYURU

MESLEKTAŞLARIMIZA DUYURU


Rıza KAYMAKÇI         
19.12.2010 tarihinde sizlere yaptığımız duyuru gereği söz konusu TKGM nin Teşkilat Yasasının  2 maddesinin g bendinde “ Taşınmaza yönelik aracılık faaliyetlerini düzenlemek,Lisans vermek,bu faaliyetlerin usul ve esaslarını belirlemek ve
denetlemek “ maddesini araştırdık.
Araştırmalarımız neticesinde Yönetim Kurulumuz ve görüşünü aldığımız hukuk müşavirinin de bu maddenin Emlak sektörüne dönük akla gelmeyecek bir uygulama olduğu  bu maddenin arkasından Kimsenin aklına gelmeyecek  telafisi zor sıkıntılar yaratabileceği ortak görüşüne varıldı.
Emfed Yönetim Kurulu ve Dernek Başkanları ile yapılan genişletilmiş toplantılarda bu konuya duyarsız kalınmaması hiç beklemeden hareket etme kararı çıktı.
Bunun devamında yaptığımız çalışmalarda söz konusu maddenin Orijinal Kanun Tasarısında olmayıp daha sonra TKG Müdürü tarafından bizzat eklenmesi istenmiş olduğunu öğrenmiş bulunduk. Randevu talebinde bulunduğumuz ve bu kanun ile doğabilecek sıkıntılarımızı dile getirdiğimiz Sayın Devlet Bakanımız Egemen Bağış bu yasanın artık çıkmış olduğu ancak düzenleme yapılırken müdahale edebileceğimizi belirterek sunmuş olduğumuz dosyamızı  TKGM’ nin bağlı bulunduğu Bayındırlık ve İskan Bakanımız  Sayın Mustafa Demir beye vereceğini ve TKGM ile olan sıkıntılarımızı dile getirmemiz için Sayın Bakanla görüşmemiz gerektiğini söyledi bu konuda da istediğimiz zaman yardımcı olacağını söyledi. Daha sonra yaptığımız İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu üyeleri ile görüşmelerde bu maddenin kesinlikle iyi niyetle eklenmemiş olduğu ve buna da İstanbul Ticaret Odasının tepkisiz kalmasının mümkün olmayacağı ifade edildi uzun süren toplantıda ayrıca
LİSANSLI EMLAK KOMİSYONCULUĞU VE EMLAK MÜŞAVİRLİĞİ,HAKKINDA KANUN TASARI TASLAĞI’ nın en kısa sürede incelemelerin tamamlanması yeni yılın ilk haftasında sonuçlandırılıp görüşülüp TOBB a gönderilmesinin doğru olacağı ifade edildi.
Bu arada görsel ve yazılı Basında çıkan haberler İstanbul da bulunan Emlakçılar odası Başkanlığının ,Derneklerimizin ve Meslektaşlarımızın tepkisi üzerine geri adım atan ve asıl niyeti
İKİNCİL MEVZUAT İLE "TAŞINMAZA YÖNELİK ARACILIK FAALİYETLERİNİ YÜRÜTECEK KİMSELERİN YAPACAKLARI İŞLER, GÖREVLERİ, BU FAALİYETLERİ YÜRÜTMEK İÇİN GEREKLİ ÖZEL VE GENEL ŞARTLAR, LİSANS VEYA SERTİFİKA İÇİN YAPILACAK SINAVIN USUL VE ESASLARI, ÇALIŞMA USULLERİ V.B. KONULARI" DÜZENLEMEK. olan  sayın genel müdür Mehmet zeki ADLI  bey bu niyetinden dönerek amaçlarının mesleğe müdahale değil tapuda işlem yapacak emlakçılar ile ilgili bir düzenleme yapmak niyetinde olduklarına etrafı inandırmaya çalışmaktadır.
Değerli Üyelerimiz  biz Emlak Müşavirleri Federasyonu olarak bundan sonrada bu konunun devamlı takipcisi olacağımızı bu kanun gereği yapılacak Yönetmeliğinde takipcisi olacağımızı ve mesleğimize yapılacak her türlü kötü niyetli müdahalenin karşısında olacağımızı buradan duyurur Tüm Emlak Dünyasının 2011 yılını Sağlıklı, neşeli ve bol kazançlı geçmesini dileriz.
       
                                                             Emlak Müşavirleri Federasyonu
                                                                  Yönetim Kurulu adına
                                                                           Başkan
                                                                   Rıza Kaymakcı

SEÇİMMİ – ATAMAMI

Rıza KAYMAKÇI         

  Değerli Meslektaşlarım
  Bu yazımda sizlere İTO organ seçimlerindeki yönetmeliğe uygun olsada Medeni  Hukuka  seçim ilke, kural ve ruhuna aykırı olan Yönetmelik ile ilgili çarpıklıktan bahsetmek istiyorum.
                                                        
Biliyorsunuz 23 Şubat 2009 tarihinde İstanbul Ticaret Odasında organ seçimleri yapıldı.Bu seçimlere yaklaşık 90 ın üstünde Meslek grupları ve 350.000 üyeli odanın  meslek mensuplarından isteyenler seçimlerde oy kullandılar. Üyeler Komitelerine kendilerini temsil etmeleri için temsilcilerini seçtiler.Buraya kadar her şey normal gibi görünse de aslında seçim sonrası öğrendimki bunun hiçde öyle olmadığıdır. Sizlere sadece Bizim  temsilcilerimizi seçtiğimiz 24 no Gayrimenkul Hizmetleri Komitesini örnek vereceğim ama bunu bilinki bu cingözlük bizde yeni ve ilk defa yapıldı fakat birçok grupta  çok uzun süredir uygulanmakta olduğudur.

24 nolu Gayrimenkul Hizmetleri Komitesinin belirlenmesi için yapılan seçimlerde Mavi olan ve 218690/0  sicil nolu  Turyap yapı sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi  ile başlayan ve  devam eden listede, tek bir kişinin 533364/0 sicil numaralı (Emlakçı değildir) MULTI TURKMALL GAYRİMENKUL YATIRIM İNŞAAT VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’NİN yetkilisi Levent Eyüpoğlu 74 reyi aynı sandıkta aynı anda kendi yer aldığı listeye tek başına kullanması ve aynı gruba rey veren 2 nci kişinin 485935/0 (Emlakçı değildir) TSKB GAYRİMENKUL DEĞERLEME ANONİM ŞİRKETİ YETKİLİSİNİN 15 reyi aynı anda kendine kullanması ve yetki belgelerinin tarihlerine baktığımız zaman yaklaşık olarak hepsi yakın zamanlı olduğu görülmektedir..

Değerli arkadaşlar Türk Hukuk sisteminde toplu hareketlerde seçim ile tayin edilen yöneticilerin seçilmesinde “Kat Mülkiyeti Kanunu,Kooperatifler Kanunu, gibi kanunlarda bir ortağı 2nci bir ortağın rey verme yetkiside devir edilebildiği halde birden fazla ortağın yetkisinin devri yasaklanmıştır çünkü ortakların menfaatlerinin dışında (herhangi bir ticari menfaat) söz konusu edilmemesine rağmen 1- 2 kişiye söz hakkının tamamen verilmemesi için rey  kullanmada çoğunluk temsili yasaklanmıştır.Basit işlemlerde bile hal böyle iken yapılan bu kurnazlık karşısında seçimden bahs edebilirmiyiz?

              sırf istenilen bir komitenin seçilebilmesi için doğrudan doğruya 74 ve 15 kişinin iradesinin hilafına  kendilerini meclis üyeliğine seçtirmek için rey kullanma hakkını almışlar bir hakkın suiistimali mahiyetinde saatler süren bir zaman sandık başında kendilerine rey vererek temsil haklarını kötüye kullanmışlardır; bu bir  irade ifsadı değilmidir. Kanunun kendilerine tanıdığı hakkın kötüye kullanılma değilmidir zaten bu durumu Medeni Kanunumuzun 2 Maddesi gayet açık olarak yasaklamaktadır. Şöyleki; Herkes haklarını kullanırken,borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.

   Bu örnekte ve aynı şekilde seçime giren tüm gruplarda Kanun metninin kişilere verdiği seçimde temsil hakkı kötüye kullanılmıştır. Çünkü; temsil için yetki belgelerinin tarihlerine baktığımız zaman yaklaşık olarak hepsi yakın zamanlıdır. Biran için yetki veren tüzel kişiliğin yetkililerinin iradesini düşündüğümüzde farklı meclis üyelerinin seçiminde farklı kişilere veya gruplara rey vermek isteyeceklerini düşünelim. Halbuki sandığın başına giden bir kişi yanlışlığı –doğruluğu araştırılıp değerlendirilmeğe tabi tutulmadan rey veren kişinin tek kişi olması sebebiyle tek rey hükmünde olması gerekir. Bu ise seçim iradesine aykırı olup atama şeklindedir.

Buna seçim denilemeyeceğinden Bu şekilde gerçekleşmiş olan ilan edilmiş olan sonuç seçim sonucu olmayıp atama şeklinde bir sonucu olarak kabul etmeliyiz.Oysa 4 yılda bir yapılan  ve Ticaret odalarında değişik meslek gruplarının temsil edilmesi için yapılan bu düzenlemenin adı ATAMA  değil SEÇİMDİR.
Kıymetli Emlakçı Dostlarım burada sizlere 24 nolu grubu örnek verdim ama bu sadece bizim grubun sorunu değildir bu İstanbul Ticaret Odası yönetimlerinin bildikleri bir gerçek ama  nedense üstünde durmadıkları  bir durumdur. Büyük emek verilerek ve bizim sırtımızdan  astronomik paralar harcanarak yapılan seçimlerin zaman geçtikçe artarak göstermelik ve formalite bir seçim olma yolunda.Bunun olmaması veya böyle bir intibanın oluşmaması için söz konusu seçim yönetmeliğinin hakkaniyete seçim ruhuna ve tabiiki  kanunlara da uygun hale getirilmesi bu yapılanların atama değil seçim olduğuna göre bir kişininde en fazla oy verebileceği iki eli olduğu düşüncesi ile yola çıkacak olursak bir kişinin en fazla iki rey kullanabilmesi için İTO yönetiminin acilen seçim yönetmeliğinde gerekli değişiklikleri yapması ve bu hususta emredici hükümler getirmesi şarttır . Burada bence EMFED e büyük sorumluluklar düşüyor.Emfed yönetim kurulunun bu konuyu ivedilikle ele alması TOBB ve İTO yönetimi  ile irtibata geçerek bu konuda gerekli adımların atılmasını sağlamalıdır diye düşünüyorum.Hepinize hayırlı işler dileğiyle saygılarımı sunarım.
 
                                                                         SAYGILARIMLA
                                                                   Rıza Kaymakcı-Emlakçı
                                                                   rizakaymakci@gmail.com  

Emlakçılar İçim Tapu işlem Vekaleti Örneği






Hak sahibi olduğum Türkiye Cumhuriyeti, İstanbul ili sınırları dahilinde, ………………..ilçesi,………………….…mah./köyü.… pafta,……. ada, …….. parselde bulunan gayrimenkulümüze ait satış, ipotek ekspertiz, veraset intikali, ve bu konularla ilgili tali işlemlerin yapılabilmesi için ilgili Tapu Sicil Müdürlüklerine ön başvuruda bulunmaya, adımıza kayıtlı sözkonusu gayrimenkulün ait tapu sicillerini ve dosyalarını incelemeye, gerektiğinde Kadastro Müdürlüklerinde ilgili iş takiplerini yapmaya, çap, röperli kroki örnekleri çıkarmaya, yer tesbiti taleplerinde bulunmaya, Kültür Bakanlığı-Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Başkanlığı ve Bağlı Müdürlüklere; ilgili Belediye Başkanlıkları ve bu başkanlıklara bağlı Emlak Vergi Dairelerine beyanname vermeye, ücretlerini ödemeye, fazla ödemeleri geri almaya, dosyalarımızı incelemeye, gerektiğinde suretler almaya, imar durumu çıkarmaya, akit öncesi ibraz edilmesi gereken belgeleri tamamlayıp ibraz etmeye, harç ve vergileri yatırmaya, gerektiğinde geri almaya, konuyla ilgili olarak tüm resmi dairelerde evrak ve iş takipleri yapmaya, Valilik, Kaymakamlık ve bağlı müdürlüklere müracatta bulunmaya, gerektiğinde tapu tescil işlemleri sırasında ödenen tapu harçlarının iadesi için gerekli işlemleri takibe, ilgili vergi dairelerinden intikal işlemlerini yapmaya, veraset intikal ilişiğini kesmeye, harçlarını ödemeye tüm bu konularda tebliğ ve tebellüğe icabı halinde uygun göreceği başka birini aynı konularda tevkil, teşrik ve azle,……………………………………………………………………………………………………………………………………… yetkili olmak üzere İstanbul Ticaret Odası’na ….…………Sicil Numarası ile kayıtlı bulunan …………………………………………………’nin imzaya yetkili müdürleri ………………oğlu……..doğumlu’………………………..…ı;….............oğlu ……..doğumlu……….……………………..’ı;……………….…oğlu………

doğumlu………………………………’ı…………………oğlu.……doğumlu……..……….……..…’ı; beraber ve ayrı ayrı hareket etmek üzere vekil tayin ettim.

Kiracı-ev sahibi’ ilişkisinde yeni dönem

Kiracı-ev sahibi’ ilişkisinde yeni dönem

Hükümet ve muhafelet anlaşınca 85 yıllık Borçlar Kanunu Meclis’te 2.5 saatte değiştirildi

TBMM Genel Kurulu’nda Türk Borçlar Kanunu Tasarısı dün jet hızıyla yasalaştı. 649 maddeden oluşan tasarı, bütün partilerin vardığı mutabakatla 2.5 saatte kabul edildi. Yeni kanunla kiracı-ev sahibi ilişkilerinde, yeni bir dönem başladı. Kiracılar ‘Dedem ya da torunum’ oturacak gerekçesiyle evden çıkarılabilecek. Kira artışı yıllık üretici fiyat endeksini geçmeyecek.

TBMM Genel Kurulu’nda, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı kabul edildi. 649 maddeden oluşan ve 22 bölüm halinde “temel kanun” olarak görüşülen tasarı, bütün partilerin vardığı mutabakat doğrultusunda Genel Kurulda neredeyse “jet” hızıyla yasalaştı. 30’ar maddeden oluşan her bölüm 3 dakikada geçti. Tasarı üzerinde toplam 4 önerge verilerek değişiklik yapıldı. Tasarı, yaklaşık 2.5 saatte yasalaştı. TBMM Adalet Komisyonunda 2008’de kabul edilen tasarının görüşmelerine, 2009 yılında TBMM Genel Kurulu’nda başlanmış ve ilk 2 bölümünün kabul edilmesinin ardından yarım kalmıştı.

KİRA ARTIŞI ÜFE’Yİ GEÇEMEYECEK: Yeni Türk Borçlar Kanunu ile kiracı-ev sahibi ilişkilerinde, yeni bir dönem başlayacak. Kiracılar ‘Dedem ya da torunum’ oturacak gerekçesiyle evden çıkarılabilecek. Kiracıların elektrik ve su borcunu ödememei tahliye sebebi olurken, uyarıya rağmen yüksek sesle müzik dinleyen, gürültü yapan, balkonda mangal yakan kiracının sözleşmesi iptal edilebilecek. Konut ve işyeri kiralamada depozito 3 aylık kira bedelini aşamayacak. Kira bedelleri, bir önceki yılda gerçekleşen üretici fiyat endeksindeki (ÜFE) artış oranını geçmemek koşuluyla artırılabilecek. Bu kural bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanacak. Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemeyecek. Bu rızanın alınması mümkün olmazsa veya eş haklı sebep olmaksızın rızasını vermekten kaçınırsa kiracı, hakimden bu konuda bir karar vermesini isteyebilecek.

SÖZLEŞMELERE ELEKTRONİK İMZA: Sözleşmelerde, güvenli elektronik imza kullanılabilecek. Güvenli elektronik imza, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğuracak. Açığa atılan imzanın üzerine sonradan yazılan metnin, imza atanın iradesine uygun olduğu kabul edilecek. Durumun özelliği aksini göstermedikçe, yazılan metnin anlaşmaya aykırı olduğunu ispat yükü, açığa imza atan kişiye ait olacak.

KİTLE SÖZLEŞMESİNE KARŞI KORUMA: Bankalar, sigorta, seyahat ve taşıma işletmeleri gibi şirketler tarafından önceden hazırlanan soyut ve tek yanlı sözleşmelere karşı bireyleri koruyan hükümler, borçlar hukukuna ilk kez girecek. “Kitle Sözleşmesi”, “Katılmalı Sözleşme”, “Tip Sözleşme” denilen sözleşmeler için belirlenen “Genel İşlem Koşulları” ile bireyin korunması sağlanacak.

NİŞANLIYA-SEVGİLİYE TAZMİNAT HAKKI: Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümleri ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanacak. Kısmen veya tamamen rücu edilmeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu zararların belirlenmesinde gözetilmeyecek, zarar veya tazminattan indirilmeyecek. Hakim, hesaplanan tazminat miktarını, hakkaniyet düşüncesiyle arttıramayacak veya azaltamayacak. Hakim, sadece ölüm halinde değil, ağır bedensel zararlarda da zarar görenin yakınlarına manevi tazminat ödenmesine karar verebilecek. Yargıtay içtihatlarının bulunduğu bu konunun kanuna girmesiyle, beraber olup aralarında resmi nikah olmayanların, nişanlı ve sevgililerin tazminat istemleri, yasal dayanağa kavuşmuş olacak.

FAİZE SINIR: Olağanüstü faiz oranları karşısında borçlu korunacak. Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenecek. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, belirlenen yıllık faiz oranının yüzde 50 fazlasını aşamayacak. Ekonomik kriz dönemleri gibi olağanüstü durumlarda, sözleşmeler değişen koşullara göre uyarlanabilecek.

KEFİL OLMADA EŞ RIZASI ARANACAK: Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacak. Kefalet sözleşmesinde sonradan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmayacak. Kefil olmada eş rızası aranmasını düzenleyen yasaya göre, eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilecek.

İşveren,cinsel tacizi önlemekle yükümlü olacak

İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek, iş yerinde dürüstlük kurallarına uygun bir ortamı sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların da daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlü olacak. TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Türk Borçlar Kanunu’na göre, işi özenle yapacak ve işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatle davranacak olan işçi, işverene ait makineleri, araç ve gereçleri, teknik sistemleri, tesisleri ve taşıtları, usulüne uygun olarak kullanmak ve bunlarla birlikte işin görülmesi için kendisine teslim edilmiş olan malzemeye özen göstermekle yükümlü olacak. İşçi, üçüncü kişilerle ücret karşılığında anlaşmalar yaparak işverene karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal edemeyecek ve işvereniyle rekabete yol açacak iş ve işlemlerde bulunamayacak.

İŞÇİ SIR SAKLAYACAK: Hizmet ilişkisinin devamı süresince iş gördüğü sırada öğrendiği üretim ve iş sırları gibi bilgileri, kendisi veya başkalarının yararına kullanamayacak olan işçi, hizmet ilişkisi sona erse bile işverenin haklı yararlarının korunması için gerekli olduğu ölçüde sır saklamakla yükümlü olacak.

ÜCRETLER BANKAYA YATACAK: İşçiye ücreti her ayın sonunda ödenecek. İş sahipleri, işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılacak banka hesaplarına yatıracak. Her ödeme döneminde işçiye hesap pusulası verilecek. İşveren, işçiden olan alacağı ile ücret borcunu, işçinin rızası olmadıkça takas edemeyecek.




TAŞINMAZA YÖNELİK ARACILIK FAALİYETLERİNİN DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK TASLAĞI

TAŞINMAZA YÖNELİK ARACILIK FAALİYETLERİNİN DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK TASLAĞI

BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç
MADDE 1- (1) Bu Yönetmeliğin amacı; taşınmazlar ile ilgili mülkiyeti devir borcu doğuran sözleşmelerin yapılmasına ve taşınmazlar üzerinde sınırlı aynî ve şahsî hakların tesisi işlemlerine aracılık eden, akde ve tescile yönelik hazırlık işlerini yürüten ve bu işlemlerle ilgili form, beyanname ve diğer belgeleri düzenleyerek Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü, Bölge Müdürlüğü ve Genel Müdürlükte ilgililer adına iş takibi yapan lisans sahiplerinin seçilmeleri, sınavı, faaliyet alanı, yetki, sorumluluk ve denetimleri ile lisans verilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2- (1) Bu Yönetmelik, 25/11/2010 tarihli ve 6083 sayılı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin (g) bendine göre taşınmaza yönelik aracılık faaliyetlerinin tâbi olacağı usul ve esasları kapsar.
Dayanak
MADDE 3- (1) Bu Yönetmelik, 6083 sayılı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin (g) bendine ve 9 uncu maddesinin birinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4- (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Aday: Taşınmaza yönelik aracılık faaliyetleri lisans sınavına başvuran gerçek kişileri,
b) Bölge Müdürlüğü: Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüklerini,
c) Genel Müdürlük: Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünü,
ç) Lisans: Taşınmaza yönelik aracılık faaliyetleri lisansı belgesini,
d) Lisans sahibi: Taşınmaza yönelik aracılık faaliyetleri lisans sahibini,
e) Lisans sınavı: Taşınmaza yönelik aracılık faaliyetleri lisans sınavını,
f) Sicil: Genel Müdürlük tarafından tutulan lisans sahipleri sicilini,              
ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM
Görev, Yetki ve Sorumluluklar ile Hizmet Sözleşmesi
            Lisans sahiplerinin görev ve yetkileri
            MADDE 5- (1) Lisans sahipleri, gerçek ve tüzel kişilere ait taşınmazlara ilişkin olarak bu kişiler veya yetkili temsilcileri ile yazılı hizmet sözleşmesi akdederek aşağıdaki işlemleri yapmaya görevli ve yetkilidirler:
            a) Taşınmazlar ile ilgili mülkiyeti devir borcu doğuran sözleşmelerin yapılması ve taşınmazlar üzerinde sınırlı aynî ve şahsî hakların tesisi işlemlerine aracılık etmek, bu işlemlerle ilgili form, beyanname, protokol, anlaşma ve diğer belgeleri düzenleyerek Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü, Bölge Müdürlüğü ve Genel Müdürlük nezdinde ilgililer adına iş takibi yapmak ve bu işlerin sonuçlandırılmasını sağlamak.
            b) Lisans sahibi, harç, döner sermaye ücreti ve benzeri giderleri ödemek kaydı ile (a) bendi gereği yürüteceği işler için gerekli olan bilgi ve belgeleri, kimlik belgesini ve hizmet sözleşmesini ibraz etmek suretiyle Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü, Bölge Müdürlüğü ve Genel Müdürlükten edinebilir.
            (2) Birinci fıkrada sayılan iş ve işlemlerin lisans sahipleri dışında başka kimseler eliyle yürütülebilmesi için, hak sahibi veya kanunî temsilcisi tarafından 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu’na göre düzenlenen vekâletname ile bu kimselere yetki verilmiş olması zorunludur.
            Hizmet sözleşmesi
            MADDE 6- (1) Lisans sahibi ile iş sahibi arasında, şekli ve içeriği Genel Müdürlükçe belirlenen hizmet sözleşmesi düzenlenir. Lisans sahibi, iş sahibi ile hizmet sözleşmesi akdederken kaşesini de kullanmak zorundadır.
            (2) Sözleşmeye bağlı olarak yapılacak işlerin Tapu Müdürlüğünü, Kadastro Müdürlüğünü, Bölge Müdürlüğünü veya Genel Müdürlüğü ilgilendirmesi hâlinde, düzenlenen hizmet sözleşmesinin birer örneği ilgili müdürlüğe verilir. Ayrıca, işlerin takibi için lisans kimlik belgesi ibraz edilmesi zorunludur.
            (3) Lisans sahibi; eşi, kendisinin veya eşinin üstsoyu veya altsoyu dışındaki iş sahiplerinden düzenleme şeklinde vekâletname almış olsa bile, hizmet sözleşmesi düzenlemek zorundadır.
            (4) Sözleşme ile belirlenen sürenin sonunda lisans sahibi tarafından sözleşme konusu iş ve işlemin sonuçlandırılamaması hâlinde, hizmet sözleşmesi iş sahibi tarafından tek taraflı ve yazılı olarak feshedilebilir. Kusuru ile sözleşmenin feshine sebep olan lisans sahibi, hizmet bedeli talebinde bulunamaz.
            (5) Lisans sahibinin bir şirket adına çalışması halinde, hizmet sözleşmesi şirket adına düzenlenir. Bu durumda, lisans sahibinin bu Yönetmelikten doğan sorumlulukları ortadan kalkmaz.
            Hizmet bedeli
            MADDE 7- (1) Lisans sahibinin hizmeti karşılığında alacağı ücreti gösteren asgarî ücret tarifesi, her yıl Ocak ayının ilk haftası içerisinde Genel Müdürlük tarafından belirlenir ve ilân edilir.
            (2) Lisans sahibinin hizmetine karşılık olarak alacağı hizmet bedeli, hizmet sözleşmesinde gösterilir.
            (3) Tarifedeki asgarî miktar altında ücret karşılığında iş kabulü yasaktır.
            (4) Lisans sahibi, yeni yıla ait asgarî ücret tarifesi ilân edilinceye kadar üstlendiği ve üstleneceği işler için mevcut ücret tarifesini uygular ve fiyat farkı talep edemez.
            (5) Lisans sahibinin faaliyetinin 10 uncu madde gereğince geçici olarak durdurulması hâlinde, üstlendiği işlere ait sözleşmeler feshedilmiş sayılır. Bu işlerden dolayı, ücret hakkı doğmaz.
            Cezai ve hukuki sorumluluk
            MADDE 8- (1) Lisans sahibi; görevi sırasında veya görevleri sebebiyle işlediği suçlardan dolayı kamu görevlisi sayılır ve yaptığı hizmetler ile ilgili olarak meydana gelen ve 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007 nci maddesinin kapsamında olan Hazine zararından iş sahibi ile birlikte kusuru oranında müştereken ve müteselsilen sorumlu olur.
            Meslek unvan ve yetkilerinin haksız kullanılması
            MADDE 9- (1) İlgili Kanunlar ile kamu kurum ve kuruluşlarına ve görevlilerine tanınan yetki ve görevler hariç olmak üzere, bu Yönetmelik ile kendilerine yetki verilmeyen gerçek veya tüzel kişiler tarafından, lisans sahibine tanınan yetkilerin, meslek unvanının veya aynı anlama gelen benzeri her türlü unvan veya rumuzun kullanılması yasaktır.
            (2) Birinci fıkra hükmüne aykırı davranışta bulunanlar hakkında, Genel Müdürlük veya diğer ilgililer tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur.
            Mesleki yükümlülükler, denetim ve faaliyetin geçici durdurulması
            MADDE 10- (1) Lisans sahibi ve yanında çalışanlar, yaptıkları hizmetlerden dolayı edindikleri bilgi ve belgeleri Türk Medeni Kanunu’nun 1020 nci maddesi gereğince ilgilisi dışındakilere açıklayamazlar ve amacı dışında kullanamazlar.
            (2) Lisans sahibinin bu Yönetmeliğe göre yaptığı iş ve işlemler, hukuka uygunluk yönünden Genel Müdürlükçe denetlenir.
            (3) Denetime tabi olanlar, denetim görevlilerince sorulan sözlü ve yazılı soruları yanıtlamakla yükümlüdür. Lisans sahibi, denetim görevlisinin isteklerine uygun olarak bütün belge, defter ve dosyaları, evrak, senet ve makbuzları, her türlü mal ve eşyayı denetlenmesi amacıyla vermek, inceleme ve kontrollerini kolaylaştırmak zorundadır.
            (4) Genel Müdürlükçe yapılan denetimler sonunda, hukuka aykırı işlemleri tespit edilen lisans sahiplerine, bu işlemlerini hukuka uygun hâle getirmeleri için bir aya kadar süre verilebilir. Bu süre sonunda bu işlemlerin düzeltilmemesi veya süre verilse dahi düzeltilmenin mümkün olmaması hâllerinde, Genel Müdürlük kararı üzerine, lisans sahibinin faaliyeti altı aydan az ve bir yıldan fazla olmamak üzere durdurulur ve durdurma kararı Genel Müdürlüğün elektronik sayfasından yayınlanır. Lisans sahibi, faaliyetinin durdurulduğu sürece, bu Yönetmelikten doğan hak ve yetkilerini kullanamaz.
            (5) Denetime ilişkin raporların tanzimi, değerlendirilmesi ve sonuçlandırılmasında Genel Müdürlükçe belirlenen esaslara uyulur.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Lisans Sahibi Olmanın Şartları, Tüzel Kişi Lisans Sahipleri, Lisans Sınavının Usul ve Esasları

Genel şartlar
MADDE 11- (1) Lisans sahibi olmanın genel şartları şunlardır:
a) Türk vatandaşı olmak; tüzel kişiler için Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulmuş olmak,
b) Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olmak,
c) Kamu haklarından mahrum bulunmamak,
ç) Türkiye'de yerleşim yeri sahibi olmak,
d) 26/09/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde
belirtilen süreler geçmiş olsa bile kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla
süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve
bu düzenin işleyişine, millî savunmaya, Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları ile
yabancı devletlerle olan ilişkilere karşı suçlardan veya zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık,
dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflâs, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.
Özel şartlar
MADDE 12- (1) Lisans sahibi olmanın özel şartları şunlardır:
a) En az dört yıllık lisans eğitimi veren yükseköğretim kurumlarının veya bunlara denkliği yetkili makamlarca kabul edilen yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarının birinden mezun olmak veya Tapu ve Kadastro Meslek Yüksek Okulu’ndan, Harita ve Kadastro Meslek Yüksek Okulu’ndan veya emlâk ve emlâk yönetimi konularında eğitim veren en az iki yıllık bir yüksek okuldan mezun olmak,           
b) Lisans sınavını kazanarak lisans, kaşe ve kimlik almış olmak,
Tüzel kişi lisans sahipleri
MADDE 13- (1) 29/06/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre kurulan şirketler de taşınmaza yönelik aracılık faaliyetlerinde bulunabilirler. Ancak, bu şirketlerin temsil ve ilzama yetkili ortaklarının lisans sahibi olması, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ise bu Yönetmeliğin 11 inci maddesindeki şartları taşıması gerekir. Şirket konusunun, taşınmaza yönelik aracılık faaliyetlerini de kapsaması zorunludur.
(2) Taşınmaza yönelik aracılık faaliyetlerini yürütmek üzere kurulan tüzel kişilerin, gerçek kişi lisans sahibi tarafından temsil edilmeleri zorunludur.
(3) Gerçek kişi lisans sahibi, birden fazla şirketin ortağı veya çalışanı olsa dahi lisans yetkisini ancak bir şirkette kullanabilir. Şirket ortağı veya çalışanı olarak lisans yetkisini kullanan, kendi adına taşınmaza yönelik aracılık faaliyetlerini yürütemez. Gerçek kişi lisans sahibi, kişisel cezai sorumluluğu saklı kalmak kaydıyla bağlı bulunduğu şirket ile birlikte iş sahibine karşı müteselsilen sorumludur.
Lisans sınavı
MADDE 14 – (1) Lisans sınavı, Genel Müdürlük tarafından yapılır veya yaptırılır.
(2) Sınav, Genel Müdürlük ile sınavı yapacak kurum arasında düzenlenecek protokol esaslarına göre, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığına, Milli Eğitim Bakanlığına veya yükseköğretim kurumlarına yaptırılabilir.
Sınavın şekli ve konuları
MADDE 15– (1) Sınav, yazılı olarak test şeklinde yapılır.
(2) Sınav soruları, meslek alanında yüzde yetmiş oranında ve diğer konularda ise yüzde otuz oranında olmak üzere hazırlanır.
(3) Meslek alanı konuları;
a) Medenî hukuk,
b) Borçlar hukuku,
c) 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu,
ç) 18/5/1955 tarihli ve 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun,
d) Kadastro mevzuatı,
e) Tapu mevzuatı,
f) İmar mevzuatı,
(3) Diğer konular;
a) Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının genel esaslarını, temel hak ve ödevleri, Devletin temel organlarını,
b) Atatürk ilkeleri ve inkılâp tarihini,
c) Milli güvenlik konularını,
ç) İdare hukuku genel esaslarını ve Devlet teşkilatı ile ilgili mevzuatı,
d) Vergi, harç ve ilgili diğer malî konuları,
e) Türkçe dil bilgisi ve yazışma ile ilgili konuları,
f)  Halkla ilişkiler ve davranış kurallarını,
            kapsar.
Sınav duyurusu
MADDE 16 – (1) Sınav duyurusunda:
a) Başvurunun başlangıç ve bitiş tarihleri,
b) Başvurulacak yer,
c) Sınavın yapılacağı yer,
ç) Sınavın tarihi ve saati,
d) Sınav ücreti ve yatırılacağı banka ile hesap numarası,
e) Sınav başvurusunda istenecek belgeler,
            belirtilir.
(2) Sınav duyurusu Genel Müdürlük tarafından; sınav tarihinden en az iki ay öncesinden en yüksek tirajlı ulusal gazetenin ikisinde, Resmî Gazete’de ve ayrıca Genel Müdürlüğün elektronik sayfasında ilân edilir.
Sınav başvurusunda istenecek belgeler
MADDE 17 – (1) Sınava başvuracak adaylar;
a) Tebligat adresini de belirtir sınav başvuru dilekçesi ya da formu,
b) T. C. Kimlik Numarası beyanı,
c) Sabıka kaydına ilişkin yazılı beyan,
ç) Öğrenim belgesinin veya çıkış belgesinin aslı veya Genel Müdürlükçe onaylı örneği,
d) Son altı ay içerisinde çekilmiş 4,5x6 cm boyutunda beş adet vesikalık fotoğrafı,
e) Sınav başvuru ücretinin ödendiğini gösterir belgenin aslını,
son başvuru tarihi mesai saati bitimine kadar sınav ilanında belirtilen başvuru yerine teslim etmek zorundadırlar.
(2) Posta ile yapılan başvurularda, birinci fıkrada belirtilen belgelerin son başvuru tarihi mesai saati bitimine kadar başvuru yerine ulaşması zorunludur. Postada geciken, süresi içinde yapılmayan veya eksik belge ile yapılan başvurular dikkate alınmaz.
Başvuruların değerlendirilmesi
MADDE 18– (1) Genel Müdürlük, süresi içinde yapılan başvuruları inceleyerek adaylarda aranılan şartların mevcut olup olmadığını tespit eder. Belgeleri geçersiz veya eksik olanların başvuruları kabul edilmez.
(2) Sınava girmeye hak kazananlar Genel Müdürlüğün elektronik sayfasında duyurulur. Genel Müdürlük, sınava katılacak adaylar için fotoğraflı sınav giriş belgesi düzenler. Sınav giriş belgeleri adaylara gönderilir veya talep edene elden teslim edilir.
Sınavın yapılması
MADDE 19- (1) Sınav listelerinde yer almayanlar ve sınav giriş belgesi olmayanlar sınava giremezler.
(2) Sınav, duyurulan saatte başlar ve biter.
(3) Sınav soruları, adayların huzurunda yetkililerce sınav mahallinde mühürlü zarflardan çıkarılır ve adaylara okunur veya dağıtılır. Durum bir "Sınav Başlama Tutanağı" ile tespit edilir.
(4) Sınavlarda kopya çekenler ve verenler hakkında tutanak düzenlenerek ilgilinin sınavı geçersiz sayılır ve bu kişiler sınav mahallinden çıkarılır. Bunlar, sınavlara bir yıl süreyle alınmazlar.
(5) Sınav bitiminde, bitiş saatini, sınava girenlerin sayısını, kaç kâğıt kullanıldığını gösteren bir tutanak düzenlenir ve sınav yetkilileri ile sınavı son terk eden iki aday tarafından imzalanır.
(6) Sınavla ilgili belgeler, Genel Müdürlük tarafından 16/5/1988 tarihli ve 19816 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Devlet Arşiv Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak arşivlenir.
Sınavda başarılı olma ve sınav sonuçlarının duyurulması
MADDE 20– (1) Sınavda, yüz üzerinden en az seksen puan alanlar başarılı olmuş sayılır.
            (2) Sınav sonuçları, sınavı yapmak üzere Genel Müdürlüğün protokol yaptığı kurum tarafından Genel Müdürlüğe bildirilir ve ayrıca sınava giren adayların adresine de postalanır. Genel Müdürlük, kendisine bildirilen sınav sonuçlarını elektronik sayfasında ilan eder.
İtiraz, itirazların değerlendirilmesi ve sınav başarı sonuçlarının kesinleştirilmesi
            MADDE 21– (1) Sınav başarı sonuçlarının ilân tarihi, Genel Müdürlüğün elektronik sayfasında yaptığı duyuru tarihidir. Sınav başarı sonuçlarına yapılacak itirazlar bu tarihten itibaren yedi gün içinde yazılı olarak Genel Müdürlüğe yapılabilir.
(2) Sınav başarı sonuçlarına yapılan itirazlar Genel Müdürlük tarafından değerlendirilerek  15 gün içerisinde kesinleştirilir ve ilgilisine yazılı olarak duyurulur. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.
(3) Sınav başarı sonuçları, itiraz olmaması halinde itiraz süresinin bitiminde, itiraz olması halinde ise itirazların kesinleştirilme süresinin bitiminde, Genel Müdürlüğün elektronik sayfasında ilân edilerek kesinleştirilir.

Sınavların geçersiz sayılması
MADDE 22- (1) Sınava katılanlardan genel ve özel şartları taşımadıkları sonradan anlaşılanların sınavları geçersiz sayılarak, haklarında sınava dayalı olarak yapılmış işlemler iptal edilir. Bu durumda olanlar hiç bir hak talebinde bulunamazlar.
(2) Gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu tespit edilenler hakkında ayrıca, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanması için Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulur.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Sicile Kayıt, Lisans, Kimlik ve Kaşe Verilmesi, Yemin

Sicile kayıt
MADDE 23- (1) Lisans sınavında başarılı kabul edilenlerin, lisans sahibi olarak görev ve yetkilerini kullanabilmeleri için sicile kayıt olmaları zorunludur.
(2) Sicile kayıt olmak için aşağıda belirtilen belgeler ile birlikte Genel Müdürlüğe yazılı başvuru yapılır.
a) Türkiye'de yerleşim yeri bulunduğunu gösterir belge,
b) Adlî sicil kayıt belgesi,
c) Tüzel kişiler için, şirket konusunun taşınmaza yönelik aracılık faaliyetlerini de kapsadığını gösterir belgenin aslı veya noter onaylı örneği,
ç) Tüzel kişiliği temsil eden lisans sahibinin, yetkili olduğunu gösterir yetkili organ kararının aslı veya noter onaylı örneği,
d) Tüzel kişiler için tüzel kişiliğe ait noter onaylı imza sirküleri,
e) Gerçek kişi lisans sahibi için noter onaylı imza beyannamesi,
f) Tebligat adresine ilişkin yazılı beyan,
g) Sicil kayıt ücretinin ödendiğini gösterir belgenin aslı,
ğ) Bağlı olunan vergi dairesinden alınacak lisans sahibi olduğunu gösterir vergi mükellefiyet belgesinin aslı veya noter onaylı örneği,
1) Lisans sahibinin, tüzel kişi lisans sahibi veya bir gerçek kişi yanında sigortalı olarak çalışması halinde, çalıştığını gösterir sigorta bildirgesinin, yanında çalışılan adına fatura düzenlettirmeye yetkili olduğunu gösterir belgenin ve yanında çalışılanın bağlı olduğu vergi dairesinden alınan vergi mükellefiyet durumunu gösterir belgenin aslı veya noter onaylı örneği,
2) Lisans sahibinin, bir özel hukuk tüzel kişisi yanında sigortalı olarak çalışması halinde; çalıştığını gösterir sigorta bildirgesinin, yanında çalışılan adına işlem yapmaya yetkili olduğunu gösterir belgenin ve yanında çalışılanın bağlı olduğu vergi dairesinden alınan vergi mükellefiyet durumunu gösterir belgenin aslı veya noter onaylı örneği.
(3) Tüzel kişi lisans sahibinin veya bir gerçek kişinin yanında sigortalı olarak çalışan lisans sahipleri, üçüncü kişilere karşı hizmet taahhüdünde bulunamazlar. Bir özel hukuk tüzel kişisi yanında sigortalı olarak çalışan lisans sahibi, yanında çalışılan dışındaki kişilere karşı hizmet taahhüdünde bulunamaz.
(4) Sicil kaydının başlangıç tarihi, ikinci fıkrada belirtilen belgelerin Genel Müdürlüğe eksiksiz olarak verildiği tarihtir.
(5) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi çalışanların sicile kaydı yapılmaz.
Lisans, kimlik belgesi ve kaşe verilmesi
MADDE 24- (1) Sicil kaydını yaptıran adaya, şekli ve içeriği Genel Müdürlük tarafından belirlenecek lisans belgesi, kimlik belgesi ve kaşe verilir. Lisans belgesi ve kimlik belgesinin birer örneği lisans sahibinin sicil dosyasında saklanır.
(2) Lisans belgesi, kimlik belgesi ve kaşe verilmesi için, Genel Müdürlük Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü hesabına Genel Müdürlük tarafından belirlenen ücretin yatırılması gerekir.
(3) Lisans belgesi ve kimlik belgesinin başkasına kullandırılması, lisans belgesinin devredilmesi veya kiraya verilmesi yasaktır.
(4) Lisans alınmış olması, diğer mevzuattan doğan lisans alma ve buna bağlı yükümlülükleri ortadan kaldırmaz.
Yemin
MADDE 25- (1) Lisans sahibi olmaya hak kazananlar, göreve başlamadan önce, Genel Müdürlük tarafından ikinci fıkrada yer alan metne göre yemin ettirilir. Yemin tutanağı lisans sahibinin sicil dosyasında saklanır.
(2) Taşınmaza yönelik aracılık faaliyetlerini yerine getirirken kamu hizmeti gereklerine, Anayasaya, kanunlara, ilgili mevzuat hükümlerine, meslek kuralları ile ahlak kurallarına uyacağıma, mesleğimi tam, bağımsız ve dürüstlükle yerine getireceğime, aldığım işleri dikkat ve özenle yapacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin ederim.  

BEŞİNCİ BÖLÜM
İşyeri Açılması ve Değişikliklerin Bildirilmesi
                      
İşyeri açılması ve değişikliği
MADDE 26- (1) Lisans sahibi, Genel Müdürlüğe bildirdiği işyeri adresinde faaliyetlerini sürdürmek ve lisans belgesini çalıştığı işyerinin görülen bir yerine asmak zorundadır.
(2) İşyerini değiştiren lisans sahibi, on beş gün içerisinde yeni işyerinin açık adresini Genel Müdürlüğe bildirmek zorundadır. İşyeri adres değişikliği neticesinde lisans sahibinin bağlı bulunduğu vergi dairesi değişiyor ise bu vergi dairesinden alınacak vergi mükellefiyet durumunu gösterir belgenin de Genel Müdürlüğe verilmesi zorunludur.
(3) Lisans sahibi, faaliyetlerini yürütmek ve hizmetlerini gerçekleştirmek üzere bir bağımsız bölüm ayırmak zorundadır. Bu bağımsız bölümde başka bir iş ve hizmet icra edilemez.
(4) Lisans sahibi, faaliyet alanında lisansı ile kendi adına sadece bir işyeri açabilir. Başka bir işyeri veya şube açması hâlinde, bu işyerinin veya şubenin sorumluluğunun başka lisans sahibi tarafından üstlenilmesi mecburîdir. Kendi lisansı ile adına işyeri açan lisans sahibi, aynı zamanda ücretli veya ücretsiz olarak bu alanda faaliyet gösteren başka bir işveren yanında çalışamaz. Ücret karşılığı çalışan lisans sahibi, bu alanda faaliyet gösteren birden fazla işyerinde görev alamaz.


Taşınmaza yönelik aracılık faaliyetlerinin yürütülmemesi ve bildirim
MADDE 27- (1) Taşınmaza yönelik aracılık faaliyetlerini yürütmeyecek olan lisans sahibi, durumu on beş gün içinde Genel Müdürlüğe bildirmek; lisans belgesini, kimlik belgesini ve kaşeyi Genel Müdürlüğe iade etmekle yükümlüdür.

ALTINCI BÖLÜM
Sicil Kaydının Yenilenmesi, Sicilden Silinme ve Yeniden Kayıt Hakkı

Sicil kaydının yenilenmesi
MADDE 28- (1) Sicil kaydının, kayıt tarihinden başlamak üzere her üç yılda bir yenilenmesi zorunludur.
(2) Sicil kaydının yenilenmesi için aşağıda belirtilen belgeler ile birlikte Genel Müdürlüğe yazılı olarak başvuru yapılır.
a) Sicil yenileme ücretinin ödendiğini gösterir belgenin aslı,
b) 23 üncü maddenin ikinci fıkrasının (b), (c), (ç) ve (ğ) bentlerinde sayılan belgeler.
(3) İkinci fıkranın (b) bendi uyarınca verilmesi gereken belgelerin yeni tarihli olması zorunludur.
Sicilden silinme ve lisans iptali             
MADDE 29- (1) Lisans sahibinin adı, aşağıdaki hallerde sicilden silinir ve lisansı iptal edilir.
a) Lisans sahibinin talebi,
b) Lisans sahibinin 11 inci ve 12 nci maddelerdeki şartları kaybetmesi veya bu şartları taşımadığının sonradan tespit edilmesi,
c) Bu Yönetmelikte belirtilen sicile kayıt için aranan şartlara sahip olmadığının sonradan anlaşılması veya bu şartların sonradan kaybedilmesi,
ç) Sicil kaydının süresi içinde yenilenmemesi,
d) 6 ncı maddeye uygun olarak hizmet sözleşmesi düzenlenmediğinin tespit edilmesi,
e) 7 nci maddenin ikinci fıkrasına göre hizmet bedelinin hizmet sözleşmesinde gösterilmediğinin veya üçüncü ve dördüncü fıkralarda belirtilen yasağın ihlal edildiğinin tespit edilmesi,
f) 10 uncu maddenin birinci fıkrasında belirtilen yasağın ihlal edildiğinin tespit edilmesi, dördüncü fıkrası uyarınca iki defa faaliyetin durdurulmasına karar verilmesi,

g) 13 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen yasağın ihlal edildiğinin tespit edilmesi,
ğ) 24 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen yasağın ihlal edildiğinin tespit edilmesi,
h) 26 ncı maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarındaki yükümlülüğün yerine getirilmemesi, dördüncü fıkrasında belirtilen yasağın ihlal edildiğinin tespit edilmesi.
(2) Sicilden silinme ve lisans iptali kararları, ülke çapında dağıtımı yapılan ve baskı sayısı elli binin üzerinde olan gazetelerden biri ile lisans sahibinin kayıtlı bulunduğu yerdeki yerel gazetelerden birinde ilân edilir. Ayrıca, Genel Müdürlüğün elektronik sayfasında duyurulur.
(3) Sicilden silinme ve lisans iptaline karşı, idarî yargı yoluna başvurulabilir.
(4) Birinci fıkranın (a) ve (ç) bendi dışında kalan sebeplerle sicil kaydı silinen ve lisansı iptal edilenler, beş yıl süre ile taşınmaza yönelik aracılık faaliyetlerinde bulunamazlar ve 13 üncü maddede belirtilen şirketlere ortak da olamazlar.
Yeniden kayıt hakkı          
MADDE 30- (1) Sicilden silinmeyi gerektiren hallerin sona erdiğini ispat eden lisans sahibi, sicile yeniden kayıt hakkı kazanır.
(2) Sicile yeniden kaydolma talebinde bulunandan, ilk kayda esas olan şartların hepsinin veya bir kısmının varlığının ispatına ilişkin belgeler talep edilebilir. Ancak süresi içinde sicil yenileme başvurusunda bulunulmakla beraber, bu Yönetmeliğin 28 inci maddesi uyarınca verilmesi gereken belgelerde eksiklik olması halinde, eksik belgelerin tamamlanması yenileme için yeterlidir.

YEDİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler

Genel Müdürlük tarafından yapılan bildirimler
MADDE 31- (1) Genel Müdürlük tarafından yapılacak bildirimler muhataba iadeli taahhütlü mektupla yapılır. Sınav ile ilgili konular hariç herhangi bir nedenle yapılamayan bildirim, Genel Müdürlüğün elektronik sayfasında ilan edilir. Söz konusu ilanı takip eden onbeşinci günün sonunda bildirimin gerçekleştiği kabul edilir.
Matbu evrak     
            MADDE 32- (1) Lisans sahiplerinin faaliyetleri sırasında kullanacakları, hizmet sözleşmesi, belge ve basılı kâğıtların şekli ve içeriği Genel Müdürlük tarafından belirlenir.
Yürürlük
MADDE 33- (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 34- (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Bayındırlık ve İskân Bakanı yürütür.