29 Ocak 2011 Cumartesi

BİR ÇOK BELEDİYELER HUKUK’A UYMUYOR, CEZASINI TAPU’LAR ÇEKİYOR..

BİR ÇOK BELEDİYELER HUKUK’A UYMUYOR, CEZASINI TAPU’LAR ÇEKİYOR..

Zafer AKKAYA         
Vergi usûl kanunu ve Emlak Vergisi Kanununa göre yayınlanan Maliye Bakanlığının 48 seri nolu Harçlar Kanunu genel Tebliğine rağmen Belediyeler keyfi davranarak hem vatandaşların sızlanmalarına hem de tapu işlemlerinin yavaş yürümesine sebep oluyorlar

 

        Tapu işlemlerinde alınan harçlarla ilgili mükellef ile vergi daireleri arasında yaşanan tapu harcı ihtilaflarının sona erdirilmesi amacıyla Belediyeler’ce Emlak Vergisi kanunu hükümlerine göre her yıl belirlenen emlak vergisi değerlerinin yine Belediyeler tarafından elektronik ortamlarda ve eksiksiz olarak tapu dairelerine gönderilmesi Maliye Bakanlığınca 13.9.2005 tarih,25935 sayılı resmi gazetede yayınlanan 48 seri no’lu harçlar kanunu genel tebliği ile emredilmiştir.
        Ancak ,bu uygulama ,Çoğu Belediyeler tarafından gerek hantal çalışma şartları ve gerekse vatandaşa tapu işlemi yapabilmesi için ilişik kestirilmesi amacıyla ve hatta o tarihe kadarki her türlü alacaklarını tahsiline zorlamak açısından bir nevi şantaj vesilesi olarak kullanma amacıyla yürütülmemektedir.
         Yani, Belediyeler Maliye Bakanlığının tebliğine uyup,her yıl göndermeleri gereken emlak vergi değer listelerini göndermekten imtina ederek,Tapu işlemi yaptıracak vatandaşın,kendilerine bizzat gelmesini zorla sağlıyor.Kendilerine gelen vatandaşa da emlak vergi değerini vermeden Belediyenin ne kadar alacağı var ise,tamamını tahsil etme karşılığında Tapu’nun istediği vergi değer yazısını veriyor.
 PEKİ,TAPU İDARELERİ BU KONUDA NE YAPIYOR!
          Biraz eleştirel yaklaşacak olursak, hiç bir şey. Yani, Tapu idareleri Belediyeleri bu konuda zorlamıyor.Denilebilir ki,Belediyelerden ısrarla istediğimiz halde bir türlü bu bilgileri alamıyoruz.Buda mazeret olmamalı.Zira,Kaymakamlık ,Valilik,Genel Müdürlük veya Maliye Bakanlığı gibi her merci’ye şikayet edilerek çözülebilir.
 Belediyelerin bu durumu kullanmalarına somut bir örnek verecek olursak ;
           İstanbul’da Beşiktaş Belediyesi, bu bilgileri vermediği gibi,Tapu işlemi için mecburen Belediyeye giden vatandaşa önce şüphe ile bakarak ,beyanınıza göre gayrimenkulünüzün metrajını düşük göstermişsiniz demek suretiyle başlıyor işe.
            Vatandaş,hayır efendim ben 20-30 yıldır aynı beyanı veriyorum.Hatta benim gayrimenkulüm  katirtifaklı veya katmülkiyetli sizde bulunan projesini inceleyin.Yada ben getireyim bakınız bir hatamız yok dese de nafile..
            Bu belge ve bilgiler yetmez,biz size bir randevu vereceğiz.Bizim memurlarımız gelecek,gayrimenkulünüzü ölçüp,biçecek eksik verdiğiniz metrajlar için geriye dönük 5 yıl için cezalı olarak fark çıkaracağız,bunu ödeyeceksiniz ki , emlak vergisine tabi değer yazısını verelim.
            Vatandaş, nasıl olur, Ben bugün tapu işlemimi yapmam lazım. Çıkarın ne çıkaracaksanız onu ödeyeyim.Verin yazımı Tapu’ya göstereyim bari, dese de, birkaç gün sonraya randevu veriliyor.Memurlar ölçüm için randevu günü gayrimenkulün bulunduğu yere geliyor.İçeriden ölçüyor,dışarıdan ölçüyor,ortaya bir metraj çıkarıyor.Bu metraj ne beyannamelerdeki metraj,ne de iskanı alınmış binanın projesindeki metraj.Memurun çıkarttığı metraj olarak kayıt ediliyor.Bu metraj üzerinde geriye dönük 5 yıllık da cezası ile birlikte bir emlak vergisi çıkarılıyor.Vatandaş mecburen ağlaya sızlaya bu rakamları ödeyerek ,isyanlar içerisinde beyan değer yazısını alıyor.İşlemini bitirmek üzere Tapu’ya gidiyor.
             Haa..bu arada Belediyenin ölçüme gelen elemanlarından bahsetmedim.Bu elemanlar öyle bildiğiniz gibi mühendis,mimar gibi teknik elemanlar değil,masasından kalkmış beklide metre tutmasını bilmeyen, bürüt veya net alanı hesap edemeyen memurlar.Çünkü bildikleri işin dışında görev veriliyor memurlara.
              Bu aşamalardan geçmiş bir vatandaşın işlemini Tapu yarım saatte bitirirse ne olur,bir satte bitirirse ne olur.Artık Tapu’ya karşı,Belediyeye karşı,Bürokrasiye karşı ne düşüneceğini siz takdir edin.
ÇÖZÜM YOKMUDUR!
               Elbette her zaman için vardır. Hatta bu konu bugün çözülür ise,yarın gelen vatandaşlar bu duruma düşmez .O halde belki Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün Maliye Bakanlığı ile bir kez daha temasa geçerek,Belediyeler Tebliğin uygulanmasına zorlanarak emlak vergi değerlerini ister elektronik ortamda isterse sair yöntemlerle Tapu Müdürlüklerine ulaşması sağlanabilir kanaatindeyim.
                Yoksa, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, ne kadar başarılı çalışmalar yaparsa yapsın vatandaş ve hizmet odaklı değişiklikler yaparsa yapsın,bu vatandaşa yansımayacak,vatandaş isyanını sürdürmeye devam edecektir.
                Bütün bunların suçu yine Tapu Müdürlüklerine çıkacaktır.

Türkiye Gayrimenkul Sektörü Temel Göstergeleri 2009 Raporu açıklandı

Türkiye Gayrimenkul Sektörü Temel Göstergeleri 2009 Raporu açıklandı 

Konut sektörünün 2005 ila 2007 arası zirve yaptığı ve 2008’den itibaren yavaşlamaya geçtiği ortaya çıktı. İnşaat sektöründe 2009 yılında ise bir önceki yıla gore gelişimde artış sağlandı.

Konut inşaatlarının başlama iznini oluşturan konut yapı ruhsatları yıllar itibari ile konut üretimini ve gelişimini göstermektedir. 2005–2006–2007 yılarında alınan konut yapı ruhsatları yüksek gerçekleşirken, 2008 yılında ise 501.005 adede indi. Küresel krizin etkilerinin yaşandığı 2009 yılında ise alınan konut yapı ruhsat sayısı 508.036 ile 2008 yılına göre sınırlı bir artış gösterdi. 2009 yılının ilk üç çeyrek döneminde gerileyen konut yapı ruhsatları, yılın son çeyreğinde 188.507 adet ile sıçrama gösterdi.
Alınan konut kullanım izin belgeleri 2007 yılında 325.255 olduktan sonra ekonomik krize rağmen 2008 yılında 356.358 ve 2009 yılında 398.611’e yükseldi. Geçmiş yıllarda üretilen yüksek sayıda konut tamamlanarak 2008 ve 2009 yıllarında kullanıma sunuldu. 2009 yılı içinde alınan konut kullanım izin belgeleri sayısı üçüncü çeyrek dışında 100 bin seviyesinin üzerinde gerçekleşti. Konut kredileri stoku 2008 yılında 37,54 milyar TL iken, 2009 yılında 42,6 milyar TL’ye yükseldi. Konut kredileri stoku küresel kriz yılına rağmen 2009 yılında 5 milyar TL genişledi. Konut kredilerinin GSMH oranı da yükseldi ve 2008 yılında yüzde 3,95 iken 2009 yılında yüzde 4,47’ye ulaştı.
İller bazında konut kredileri toplamı 2008 yılında 38,9 milyar TL, 2009 yılında ise 44,85 milyar TL oldu. 2009 yılı itibari ile en çok kredi stokuna sahip olan il ise 17 milyar TL stoku ve yüzde 37,9 payı ile İstanbul. Ankara 6,1 milyar TL, İzmir 3,4 milyar TL, Antalya 1,57 milyar TL, Bursa 1,25 milyar TL ile İstanbul’u izledi.

AVM YATIRIMLARI YAVAŞLADI
2002 yılından sonra hızla genişleyen perakende harcamaları 2007 yılında 221,6 milyar dolara, 2008 yılında ise 241,4 milyar dolara ulaştı. 2009 yılında ise ekonomik küçülme ve özel kullanılabilir gelirlerdeki gerilemeye bağlı olarak düştü ve 203,6 milyar dolar olarak gerçekleşti.
2009 yılında ekonomik krizin etkisi ile AVM yatırımları yavaşladı ve ötelendi. Buna bağlı olarak 2009 yılı içinde toplam 23 AVM açıldı. Açılan yeni AVM’lerin toplam kiralanabilir alan büyüklüğü ise 819.140 m2 oldu. 2009 sonu itibari ile Türkiye genelinde açılan AVM sayısı 214’e, toplam kiralanabilir alan büyüklüğü ise 5.234.698 m2’ye ulaştı.
2009 yılında açılan 23 yeni AVM ile toplam kiralanabilir alan büyüklüğü Türkiye genelinde 5.234.698 m2 oldu. 2009 yılsonu nüfus büyüklüğü 72,56 milyondur. Bu gelişmeler çerçevesinde AVM kiralanabilir alanı 2008 yılında 61,8 m2 iken, 2009 yılında 72,2 m2’ye yükseldi.
İstanbul genelindeki 12 ofis bölgesinde yer alan A ve B sınıfı ofis stoku 2001 yılında 1.267.091 m2 olarak ölçüldü. Stok izleyen yıllarda sürekli genişleme gösterdi ve 2008 sonunda ise 2.657.524 m2’ye ulaştı. 2009 yılında A tipi 190.000 m2 ve B tipi 29.500 m2 ofis stokunun eklenmesi ile birlikte İstanbul ofis stoku 2.877.024 m2’ye ulaştı.

KİRALAR GERİLEDİ
İstanbul’da aylık m2 depo kiraları 2004 yılında 4,0 dolar, 2007 yılında 5,5 dolar ve 2008 yılında 6 dolar oldu. 2009 yılında ise ekonomik krizin etkisi ile birlikte ortalama kiralar 5 dolar seviyesine geriledi. Boşluk oranları ise 2004 yılında yüzde 16,5 iken 2008 yılında yeni arzların eklenmesi ile birlikte yüzde 25’e çıktı. 2009 yılında boşluk oranları ise A tipi alanlar için Avrupa yakasında yüzde 10, Asya yakasında ise yüzde 20 olarak gerçekleşti.
 Kaynak: emlak gazetesi

EMLAK BÜROLARININ İŞYERİ AÇMA

EMLAK BÜROLARININ İŞYERİ AÇMA

 EMLAK BÜROLARININ İŞYERİ AÇMA VE ÇALIŞMA RUHSATLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİKTE SAYILAN İŞYERLERİNDEN OLMADIĞI, BÜRO NİTELİĞİNDE İŞYERİ OLDUĞU, BU TÜR İŞYERLERİ İÇİN KAT MALİKLERİNİN MUVAFAKATININ ARANMAYACAĞI HK.<
Temyiz İsteminde Bulunan : Yenimahalle Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. ...
Karşı Taraf : ...
Vekili : Av. ...
İstemin Özeti : Davacıya ait emlak bürosunun işyeri açma izin belgesinin kat malikleri kurulunun onayının alınmaması halinde iptal edileceğine ilişkin Yenimahalle Belediye Başkanlığının 26.3.2003 gün ve 159 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada, davacıya ait emlak bürosunun İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikte sayılan işyerlerinden olmadığı, büro niteliğinde işyeri olduğu bu tür işyerleri için de kat maliklerinin muvafakatı aranmayacağı hususu gerek idare mahkemeleri gerekse de bu kararları temyizen inceleyerek onayan Danıştay kararları ile de istikrar kazandığından, tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden Ankara 5. İdare Mahkemesinin 25.9.2002 günlü E:2002/585, K:2002/1094 sayılı kararının; hukuka ve mevzuata aykırı olduğu öne sürülerek 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi H.Hakan BAŞ'ın Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Cem ERBÜK'ün Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve yargılama giderlerinin temyiz isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına 15.10.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.
YÖ/ŞGK

Emlakçılık yeniden tarif ediliyor

Emlakçılık yeniden tarif ediliyor

BAYINDIRLIK ve İskan Bakanı Mustafa Demir, emlakçılığı yeniden tanımlayan, yeni meslek tarifi yapan yasa çalışmasında, emlakçıların “aracı kurum” olarak tanımlanacağını da açıklayarak, şunları söyledi: “Müşterisini yanlış yönlendiren, yanlış bilgi veren emlakçının yaptırımı olacak. Yeni düzenlemeden sonra sizin adınıza gayrimenkul alıp, satan kiraya veren, araştırma yapan kurumlara dönüşecekler. Makbuz ve fatura kesme zorunluluğu olacak. İsteyen çalıştığı emlakçıya vekalet verecek, yetki sınırları içerisinde emlağınızı satma ve kiralama hakkı olacak. Sizin adınıza imza atacak, sizin adınıza işlem gerçekleştirecek. Bu anlaşmayı istismar eden emlakçıya da ceza verilecek. Alınan komisyonlarda alt ve üst sınır belirlenecek. Bu ikisi arasında yapılacak anlaşma iki tarafın inisiyatifinde olacak. Eğitim durumları da bu yasada düzenlenecek. Üniversite mezunu veya lise mezunu mu olacaklar, o konuda henüz karar vermedik.”


 Kaynak: Hürriyet gazetesi

YABANCI SERMAYELİ ŞİRKETLERİN TAŞINMAZ MÜLKİYETİ VE SINIRLI AYNÎ HAK EDİNİMİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK

YABANCI SERMAYELİ ŞİRKETLERİN TAŞINMAZ MÜLKİYETİ VE SINIRLI AYNÎ HAK EDİNİMİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK Tarih : 27.10.2010

Tür: Yönetmelikler
Konular:
Tarih: 06.10.2010
Durum: Yürürlükte
Eklenme Tarihi: 06.10.2010
İçerik:
YABANCI SERMAYELİ ŞİRKETLERİN TAŞINMAZ MÜLKİYETİ VE SINIRLI AYNÎ HAK EDİNİMİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK
Resmî Gazete T/S: 06.10.2010

BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
                Amaç ve kapsam
                MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, yabancı yatırımcıların Türkiye'de kurdukları veya iştirak ettikleri tüzel kişiliğe sahip şirketlerin taşınmaz mülkiyeti ve sınırlı aynî hak edinimine ve kullanımına ilişkin usûl ve esasları düzenlemektir.
                (2) 29/5/2009 tarihli ve 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 28 inci maddesi kapsamındaki kişiler ile yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşları tarafından Türkiye'de kurulan veya iştirak edilen tüzel kişiliğe sahip şirketler, şirkette yabancı ortak olmaması kaydıyla, Türk vatandaşlarının tabi olduğu hükümler çerçevesinde taşınmaz mülkiyeti ve sınırlı aynî hak edinebilir ve kullanabilir.
                Dayanak
                MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 22/12/1934 tarihli ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 36 ncı maddesinin dördüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.
                Tanımlar
                MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
                a) Askerî yasak bölge ve askerî güvenlik bölgesi: 18/12/1981 tarihli ve 2565 sayılı Askerî Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu kapsamında yer alan kamulaştırma yapılmayan askerî yasak bölgelerini ve askerî güvenlik bölgelerini,
                b) Kanun: 2644 sayılı Tapu Kanununu,
                c) Komisyon: Valilik bünyesinde oluşturulan Komisyonu,
                ç) Özel güvenlik bölgesi: 2565 sayılı Kanun kapsamında yer alan özel güvenlik bölgesini,
                d) Sınırlı aynî hak: Tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar dışındaki sınırlı aynî hakları,
                e) 2565 sayılı Kanunun 28 inci maddesi çerçevesinde belirlenen bölge: Yabancıların taşınmaz edinemeyecekleri ve izin alınmadıkça kiralayamayacakları bölgeleri,
                f) Şirket: Yabancı yatırımcıların Türkiye'de kurdukları veya iştirak ettikleri tüzel kişiliğe sahip şirketleri,
                g) Taşınmaz mülkiyeti: Arazi, tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar ile kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümlerin mülkiyetini,
                ğ) Yabancı yatırımcı: Türkiye'de yeni şirket kuran ya da menkul kıymet borsaları dışında hisse edinimi veya menkul kıymet borsalarından en az %10 hisse oranı veya aynı oranda oy hakkı sağlayan edinimler yoluyla mevcut bir şirkete ortak olan yabancı ülke vatandaşlığına sahip gerçek kişiyi, yabancı ülkelerin kanunlarına göre kurulmuş tüzel kişiyi ve uluslararası kuruluşu
                ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Başvuru, Taşınmazın Bulunduğu Bölgenin Belirlenmesi, Taşınmaz Mülkiyeti ve
Sınırlı Aynî Hak Edinimi, Kullanımı ve Tasfiyesi
                Başvuru usûlü ve sürelerin başlangıcı
                MADDE 4 – (1) Türkiye'de taşınmaz mülkiyeti edinmek isteyen şirketler, aşağıdaki bilgi ve belgelerle birlikte taşınmazın bulunduğu yerdeki Valilik İl Plânlama ve Koordinasyon Müdürlüğüne başvururlar:
                a) Başvuru dilekçesi,
                b) Taşınmaza ilişkin tapu kayıt bilgileri ve koordinatlı çap örneği,
                c) Taşınmaz mülkiyetinin veya taşınmaz üzerinde sınırlı aynî hak tesisinin, şirketin ana sözleşmesinde belirtilen ana faaliyet konularını yürütmek üzere talep edildiğine ve taşınmazın bu amaçla kullanılacağına ilişkin taahhütname (Ek-1) ile taahhütnameyi imzalayan şirket yetkilisine ait imza sirküleri,
                ç) Şirketin taşınmaz tasarrufuna izinli olduğunu ve temsilcisini gösterir yetki belgesi,
                d) Şirket hisselerinin borsada işlem görmemesi halinde, yabancı ortaklarının isimlerini veya unvanlarını, tabiiyetlerini ve ortaklık oranlarını içeren şirket merkezinin kayıtlı bulunduğu ticaret sicil memurluğundan son bir ay içinde alınan mevcut durumu gösteren belge,
                e) Şirket hisselerinin borsada işlem görmesi halinde ise, borsada işlem gören hisselerden şirket sermayesinin %10'una veya daha fazlasına sahip yabancı ortaklar ile borsada işlem görmeyen hisselere sahip olan yabancı ortakların isimlerini veya unvanlarını, tabiiyetlerini ve ortaklık oranlarını içeren, Merkezi Kayıt Kuruluşundan alınan mevcut durumu gösteren belge.
                (2) Şirket ortakları arasında kendileri hakkındaki bilgilerin şirkete verilmemesini yazılı olarak talep eden yabancı yatırımcılar bulunması halinde, birinci fıkranın (e) bendindeki belge, Merkezi Kayıt Kuruluşu tarafından talep tarihinden itibaren 5 gün içinde doğrudan Valiliğe gönderilir.
                (3) Şirket hisselerinin borsada işlem görmemesi halinde, birinci fıkranın (ç) ve (d) bendinde yer alan bilgiler için tek belge düzenlenir.
                (4) Şirketten, yukarıda yer verilen belgelerden başka belge istenmez.
                (5) Yukarıda yer verilen belgelerin aslının ibrazı halinde, belge sûretleri Valilik tarafından onaylanarak aslı başvuru sahibine iade edilir.
                (6) Başvuru talebinin sadece sınırlı aynî hak edinimine ilişkin olması durumunda birinci fıkranın (b) ve (d)/(e) bendindeki belgeler istenmez.
                (7) Başvuru belgeleri iki nüsha olarak temin edilir. Ancak talebin aynı il sınırları içinde yer alan birden fazla taşınmaza ilişkin olması halinde, sadece birinci fıkranın (b) bendindeki belgelerin ve (c) bendinde yer alan taahhütnamenin, her bir taşınmaz için ayrı ayrı ibrazı gerekir; diğer belgelerin ayrı ayrı ibrazı gerekmez.
                (8) Bizzat yapılan başvurular sırasında başvuru belgeleri incelenir, anında giderilebilecek eksiklikler ve yanlışlıklar, yazışmaya gerek kalmadan tamamlattırılır. Sonradan tespit edilen eksiklikler ve yanlışlıklar ise, şirkete yazılı olarak bildirilir. Bu Yönetmelik kapsamındaki işlemler, tüm belgelerin Valiliğe tam ve eksiksiz teslimi ile başlatılır.
                (9) Başvuruların posta yoluyla yapılması mümkündür. Başvuru belgelerinin şahsen yetkili temsilci tarafından Valiliğe teslim edilmesi şartı aranmaz.
                (10) Aynı şirket tarafından aynı Valiliğe ilk başvurudan itibaren bir yıl içinde yeni bir başvuru yapılması halinde belge içeriğinde bir değişiklik olmadığının yetkili temsilci tarafından beyan edilmesi kaydıyla, birinci fıkranın (c) bendinde yer alan imza sirküleri ve (ç) bendinde yazılı belge tekrar istenmez.
                (11) Talebin ipotek tesisine yönelik olması halinde ise, başvuru, yalnızca birinci fıkranın (c) bendinde yazılı belgeler ile birlikte, taşınmazın bulunduğu yerdeki tapu sicil müdürlüğüne yapılır.
                (12) Başvuru sürecine ve belgelerine ilişkin bilgiler, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün resmî internet sayfasında yayımlanır. Bu husus, Valilikler tarafından da kamuoyuna duyurulabilir.
                (13) Bu Yönetmelikte yer verilen süreler, yazının görüş talep edilen kurumlara intikalinden itibaren başlar.
                Taşınmazın bulunduğu bölgenin belirlenmesi
                MADDE 5 – (1) Valilik, taşınmaz edinimi başvurusunun yapılmasını müteakip, taşınmaza ilişkin tapu kayıt bilgileri ve koordinatlı çap örneğini Genelkurmay Başkanlığı veya yetkilendireceği komutanlıklara göndererek, taşınmazın askerî yasak bölge, askerî güvenlik bölgesi veya 2565 sayılı Kanunun 28 inci maddesi çerçevesinde belirlenen bölge içinde kalıp kalmadığını, on beş gün içinde bildirmesini talep eder. Bu süre içinde cevap verilmediği takdirde söz konusu taşınmazın belirtilen alanlar içerisinde olmadığına hükmedilerek işlem yapılır.
                (2) Askerî yasak bölge, askerî güvenlik bölgesi veya 2565 sayılı Kanunun 28 inci maddesi çerçevesinde belirlenen bölge içinde kalan mevcut taşınmazlara ilişkin olarak Genelkurmay Başkanlığı tarafından Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlığa gönderilen kesin koordinat değerleri ile belirlenen alanlar haricinde kalan yerler için birinci fıkra hükmü uygulanmaz.
                (3) Valilik, taşınmazın özel güvenlik bölgesi içinde kalıp kalmadığını, il emniyet müdürlüğünden veya il jandarma komutanlığından on beş gün içinde bildirmesini talep eder. Bu süre içinde cevap verilmediği takdirde söz konusu taşınmazın özel güvenlik bölgesi içerisinde olmadığına hükmedilerek işlem yapılır.
                Askerî yasak bölge, askerî güvenlik bölgesi veya 2565 sayılı Kanunun 28 inci maddesi çerçevesinde belirlenen bölgede taşınmaz mülkiyeti edinimi
                MADDE 6 – (1) Taşınmazın askerî yasak bölge, askerî güvenlik bölgesi veya 2565 sayılı Kanunun 28 inci maddesi çerçevesinde belirlenen bölge içinde kalması halinde Valilik, diğer başvuru belgelerinin birer sûretini Genelkurmay Başkanlığı veya yetkilendireceği komutanlıklara göndererek, mülkiyet edinimi talebinin ülke güvenliği açısından uygun olup olmadığını, on beş gün içinde bildirmesini talep eder. Bu süre içinde cevap verilmediği takdirde mülkiyet edinimi talebinin ülke güvenliği açısından uygun olduğuna hükmedilerek işlem yapılır.
                (2) Başvuru sonucunun olumlu olması veya olumlu sayılması halinde, tescil işleminin yapılması için Valilik tarafından şirkete ve tapu sicil müdürlüğüne yazılı bilgi verilir. Talep halinde, ilgili yazı, şirket yetkilisine elden teslim edilir.
                (3) Tescil talebi, yazılı bilginin şirkete ulaşmasından itibaren üç ay içinde yapılır. Bu sürenin aşılması halinde, taşınmaz edinimi başvurusu yenilenir.
                (4) Başvuru sonucunun olumsuz olması halinde Valilik tarafından şirkete, işlemin gerekçesi, işleme karşı başvurulabilecek yargı yolu ve süresi bildirilir.
                Özel güvenlik bölgesinde taşınmaz mülkiyeti edinimi
                MADDE 7 – (1) Taşınmazın özel güvenlik bölgesi içinde kalması halinde, taşınmaz mülkiyeti edinimi talebinin ülke güvenliği açısından uygun olup olmadığı Komisyon tarafından beş gün içinde değerlendirilir. Bu süre içinde değerlendirme yapılmadığı takdirde mülkiyet edinimi talebinin ülke güvenliği açısından uygun olduğuna hükmedilerek işlem yapılır.
                (2) Başvuru sonucunun olumlu olması veya olumlu sayılması halinde, tescil işleminin yapılması için Valilik tarafından şirkete ve tapu sicil müdürlüğüne yazılı bilgi verilir. Talep halinde ilgili yazı, şirket yetkilisine elden teslim edilir.
                (3) Tescil talebi, yazılı bilginin şirkete ulaşmasından itibaren üç ay içinde yapılır. Bu sürenin aşılması halinde, taşınmaz edinimi başvurusu yenilenir.
                (4) Başvuru sonucunun olumsuz olması halinde Valilik tarafından şirkete, işlemin gerekçesi, işleme karşı başvurulabilecek yargı yolu ve süresi bildirilir.
                Askerî yasak bölge, askerî güvenlik bölgesi, 2565 sayılı Kanunun 28 inci maddesi çerçevesinde belirlenen bölge veya özel güvenlik bölgesi dışında kalan alanlarda taşınmaz mülkiyeti edinimi
                MADDE 8 – (1) Edinilmek istenen taşınmazın askerî yasak bölge, askerî güvenlik bölgesi, 2565 sayılı Kanunun 28 inci maddesi çerçevesinde belirlenen bölge veya özel güvenlik bölgesi dışında kaldığının tespit edilmesi halinde, tescil işleminin yapılması için Valilik tarafından şirkete ve tapu sicil müdürlüğüne yazılı bilgi verilir. Talep halinde ilgili yazı, şirket yetkilisine elden teslim edilir.
                (2) Tescil talebi, yazılı bilginin şirkete ulaşmasından itibaren üç ay içinde yapılır. Bu sürenin aşılması halinde, taşınmaz edinimi başvurusu yenilenir.
                Sınırlı aynî hak edinimi
                MADDE 9 – (1) Sınırlı aynî hak edinimi başvurularında tescil işleminin yapılması için, Valilik tarafından şirkete ve tapu sicil müdürlüğüne yazılı bilgi verilir. Talep halinde ilgili yazı, şirket yetkilisine elden teslim edilir.
                (2) Tescil talebi, yazılı bilginin şirkete ulaşmasından itibaren üç ay içinde yapılır. Bu sürenin aşılması halinde, sınırlı aynî hak edinimi başvurusu yenilenir.
                (3) İpotek tesisinin söz konusu olması halinde ise talep, Valiliğe başvurulmaksızın doğrudan taşınmazın bulunduğu yerdeki tapu sicil müdürlüğüne yapılır.
                Komisyonun çalışma usûl ve esasları
                MADDE 10 – (1) Komisyon, Valinin veya görevlendireceği Vali yardımcısının başkanlığında faaliyet gösterir.
                (2) Bu Yönetmeliğin 7, 11 ve 12 nci maddelerinin uygulanması kapsamında Komisyon, ilgili il emniyet müdürlüğünün, garnizon komutanlığının ve/veya jandarma komutanlığının yetkili temsilcilerinden; 13 üncü maddenin uygulanması kapsamında ise, sanayi ve ticaret il müdürlüğü ile defterdarlığın yetkili temsilcilerinden oluşur. Komisyon başkanı, gerekli gördüğü diğer birim yetkililerini Komisyon toplantılarına çağırabilir. Taşınmaz edinimine ve kullanımın ana sözleşmede belirtilen faaliyet konusuna uygun olup olmadığına, Komisyon daimi üyelerinin salt çoğunluğu ile karar verilir.
                (3) Komisyonun sekreterya hizmetleri, Valilik İl Plânlama ve Koordinasyon Müdürlüğü tarafından yürütülür.
                (4) Komisyon, taşınmaz edinimi talebi olması halinde, ayda en az iki defa toplanır.
                (5) Komisyon kararları, karar defterine işlenir ve Komisyon üyelerince imzalanarak Valiliğe bildirilir.
                Yerli sermayeli şirketlerin yabancı sermayeli hale gelmesi
                MADDE 11 – (1) Yerli sermayeli şirketler, şirkete yabancı bir yatırımcının iştirak etmesi durumunda, hisse devirlerine ilişkin bilgileri 20/8/2003 tarihli ve 25205 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 5 inci maddesi çerçevesinde Hazine Müsteşarlığına bildirirler.
                (2) Yabancı sermayeli hale geldiği, ilgili şirketler ve çeşitli kurumlar tarafından bildirilen şirketlere ilişkin bilgileri Hazine Müsteşarlığı, aylık olarak Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne gönderir.
                (3) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, söz konusu şirketlerin 12/11/2008 tarihli Yabancı Sermayeli Şirketlerin Taşınmaz Edinimine İlişkin Yönetmelik’in yürürlüğe girmesinden sonra sahip oldukları taşınmazlara ilişkin bilgileri valiliklere bildirir.
                (4) Valilik, taşınmaza ilişkin tapu kayıt bilgileri ve koordinatlı çap örneğini taşınmazın bulunduğu yerdeki tapu ve kadastro müdürlüğünden temin etmesinin ardından Genelkurmay Başkanlığı veya yetkilendireceği komutanlıklara göndererek, taşınmazın askerî yasak bölge, askerî güvenlik bölgesi veya 2565 sayılı Kanunun 28 inci maddesi çerçevesinde belirlenen bölge içinde kalıp kalmadığını, on beş gün içinde bildirmesini talep eder. Bu süre içinde cevap verilmediği takdirde söz konusu taşınmazın belirtilen alanlar içerisinde olmadığına hükmedilerek işlem yapılır.
                (5) Valilik, taşınmazın özel güvenlik bölgesi içinde kalıp kalmadığını ise, il emniyet müdürlüğünden veya il jandarma komutanlığından on beş gün içinde bildirmesini talep eder. Bu süre içinde cevap verilmediği takdirde söz konusu taşınmazın özel güvenlik bölgesi içerisinde olmadığına hükmedilerek işlem yapılır.
                (6) Taşınmazın askerî yasak bölge, askerî güvenlik bölgesi, 2565 sayılı Kanunun 28 inci maddesi çerçevesinde belirlenen bölge veya özel güvenlik bölgesi dışında kaldığının tespit edilmesi halinde, şirketle irtibata geçilerek 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan belgelerin ibraz edilmesi şirketten yazılı olarak talep edilir.
                (7) Taşınmazın askerî yasak bölge, askerî güvenlik bölgesi, 2565 sayılı Kanunun 28 inci maddesi çerçevesinde belirlenen bölge veya özel güvenlik bölgesi içinde kalması halinde, Valilik şirketle irtibata geçerek 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) ve (d)/(e) bentlerinde yer alan belgelerin iki nüsha olarak ibraz edilmesini şirketten yazılı olarak talep eder. Şirketin on beş gün içinde bu belgeleri temin etmesi zorunludur. Şirketin talebi ve haklı gerekçelerin varlığı halinde, bu süre bir defaya mahsus olmak üzere on beş gün uzatılabilir.
                (8) İlgili birimler durumu, ülke güvenliği yönünden, bu Yönetmeliğin 6 ve 7 nci maddelerinin birinci fıkralarında belirtilen sürelerde değerlendirir.
                (9) Yapılan değerlendirme sonucunda, mülkiyet edinimi durumunun ülke güvenliğine aykırı olduğu kanaatine varılması halinde, bu durum Valilik tarafından şirkete yazılı olarak bildirilir. Şirketin, otuz gün içinde bildirime yazılı bir cevap vermesi zorunludur. Aksi takdirde şirket, bildirimin içeriğini kabul etmiş sayılır. Valilik, şirketin cevabı ile birlikte konuyu Komisyona iletir. Yapılacak değerlendirmenin ardından Komisyon, mülkiyet edinim durumunu ülke güvenliğine uygun hale getirilmesi için şirkete kırkbeş günlük süre verebilir. Şirketin talebi ve haklı gerekçelerin varlığı halinde, bu süre bir defaya mahsus olmak ve altı ayı geçmemek üzere uzatılabilir.
                (10) İnceleme sonucunun olumsuz olması halinde Komisyon, bu Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin uygulanmasını teminen Valiliğe bildirimde bulunur.
                (11) İnceleme sonuçları Valilik tarafından şirkete yazılı olarak bildirilir. Sonucun olumsuz olması halinde ise, şirkete işlemin gerekçesi, işleme karşı başvurulabilecek yargı yolu ve süresi bildirilir. Talep halinde ilgili yazı, şirket yetkilisine elden teslim edilir.
                Askerî yasak bölgede, askerî güvenlik bölgesinde ve 2565 sayılı Kanunun 28 inci maddesi çerçevesinde belirlenen bölgede taşınmaz mülkiyeti edinen şirketlerin ortaklık yapısının değişmesi
                MADDE 12 – (1) Askerî yasak bölgede, askerî güvenlik bölgesinde ve 2565 sayılı Kanunun 28 inci maddesi çerçevesinde belirlenen bölgede taşınmaz mülkiyeti edinimi uygun görülen yabancı sermayeli şirketlere ilişkin bilgiler ve taşınmazın bulunduğu iller Genelkurmay Başkanlığınca Hazine Müsteşarlığına bildirilir.
                (2) Yabancı sermayeli şirketler, şirket ortakları dışındaki herhangi bir yabancı yatırımcıya yaptıkları hisse devirlerine ilişkin bilgileri Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 5 inci maddesi çerçevesinde Hazine Müsteşarlığına bildirirler.
                (3) Hazine Müsteşarlığı, bu şirketlere yeni yabancı ortak iştirakinin gerçekleştiğinin ilgili şirketler ve çeşitli kurumlar tarafından kendisine bildirilmesi halinde, şirketlere ilişkin bilgileri Genelkurmay Başkanlığına iletir.
                (4) Genelkurmay Başkanlığının yapacağı değerlendirme sonucunda gerek duyulması halinde Valilik, şirketle irtibata geçerek, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (d) veya (e) bendinde yer alan belgenin ibraz edilmesini şirketten yazılı olarak talep eder. Şirketin on beş gün içinde bu belgeyi temin etmesi zorunludur. Şirketin talebi ve haklı gerekçelerin varlığı halinde, bu süre bir defaya mahsus olmak üzere on beş gün uzatılabilir.
                (5) Genelkurmay Başkanlığı veya yetkilendireceği komutanlıklar, taşınmaz mülkiyeti edinim durumunu, ülke güvenliği yönünden, bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında belirtilen sürede değerlendirir. Bu süre içinde cevap verilmediği takdirde mülkiyet edinimi talebinin ülke güvenliği açısından uygun olduğuna hükmedilerek işlem yapılır.
                (6) Yapılan değerlendirme sonucunda, mülkiyet edinimi durumunun ülke güvenliğine aykırı olduğu kanaatine varılması halinde, bu durum Valilik tarafından şirkete yazılı olarak bildirilir. Şirketin, otuz gün içinde bildirime yazılı bir cevap vermesi zorunludur. Aksi takdirde şirket, bildirimin içeriğini kabul etmiş sayılır. Genelkurmay Başkanlığı veya yetkilendireceği komutanlıklar, şirketin cevabı ile birlikte konuyu, Komisyona iletilmek üzere Valiliğe iletir. Yapılacak değerlendirmenin ardından Komisyon, mülkiyet edinim durumunun ülke güvenliğine uygun hale getirilmesi için şirkete kırk beş günlük süre verebilir. Şirketin talebi ve haklı gerekçelerin varlığı halinde, bu süre bir defaya mahsus olmak ve altı ayı geçmemek üzere uzatılabilir.
                (7) İnceleme sonucunun olumsuz olması halinde Komisyon, bu Yönetmeliğin 14 üncü maddesi gereğince Valiliğe bildirimde bulunur.
                (8) İnceleme sonuçları Valilik tarafından şirkete yazılı olarak bildirilir. Sonucun olumsuz olması halinde ise, şirkete işlemin gerekçesi, işleme karşı başvurulabilecek yargı yolu ve süresi bildirilir. Talep halinde ilgili yazı, şirket yetkilisine elden teslim edilir.
                Edinilen taşınmazların kullanımı
                MADDE 13 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında edinilen taşınmazların veya sınırlı aynî hakların, şirketin ana sözleşmesinde belirtilen faaliyet konuları çerçevesinde kullanılıp kullanılmadığı, Komisyon tarafından değerlendirilir. Değerlendirme süreci, re’sen ya da kişi veya kuruluşların yazılı başvuruları üzerine başlatılabilir.
                (2) İpotek hakkı sahibi şirketler, birinci fıkrada belirtilen değerlendirme sürecine tabi değildir.
                (3) Edinilen taşınmaz veya sınırlı aynî hakların, şirketin ana sözleşmesinde belirtilen faaliyet konuları çerçevesinde kullanılıp kullanılmadığı, Valinin veya görevlendireceği Vali yardımcısının başkanlığında toplanan, sanayi ve ticaret il müdürlüğü ile defterdarlığın yetkili temsilcilerinden oluşan Komisyon tarafından değerlendirilir.
                (4) Kullanımın değerlendirmesi kapsamında Komisyon, şirketin faal durumda olup olmadığını ve şirketin mevcut veya ilerde gerçekleştirilmesi öngörülen faaliyetlerini dikkate alır. Komisyon, ilgili kurum ve kuruluşlardan taşınmazın kullanımına ilişkin ihtiyaç duyulacak bilgi ve belge isteyebilir.
                (5) Kullanımın değerlendirmesi kapsamında öncelikle dosya üzerinde inceleme başlatılır. Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekli görülmesi halinde yerinde inceleme de yapılabilir.
                (6) Yapılan inceleme sonucunda taşınmazın veya sınırlı aynî hakkın, bu madde hükümlerine aykırı kullanıldığının değerlendirilmesi halinde, bu durum yazılı olarak şirkete bildirilir. Şirketin otuz gün içinde bildirime yazılı bir cevap vermesi zorunludur. Aksi takdirde şirket, bildirimin içeriğini kabul etmiş sayılır.
                (7) Komisyon tarafından, ana sözleşmede belirtilen faaliyet konusuna aykırı kullanımın tespiti halinde kullanımın ana sözleşmede belirtilen faaliyet konusuna uygun hale getirilmesi için şirkete bir defaya mahsus olmak üzere altı aylık süre tanınabilir.
                (8) Yapılacak değerlendirmenin olumsuz olması halinde Komisyon, bu Yönetmeliğin 14 üncü maddesi gereğince Valiliğe bildirimde bulunur.
                (9) Valilik, incelemenin sonuçları hakkında şirkete ve varsa ihbarda bulunan kişiye veya kuruluşa yazılı olarak bilgi verir. Sonucun olumsuz olması halinde ise, şirkete işlemin gerekçesi, işleme karşı başvurulabilecek yargı yolu ve süresi bildirilir.
                Taşınmazın tasfiyesi
                MADDE 14 – (1) Taşınmaz veya sınırlı aynî hakların, Kanun ve Yönetmelik hükümlerine aykırı biçimde edinildiğinin veya kullanıldığının tespit edilmesi halinde, edinilen taşınmaz veya sınırlı aynî hakların tasfiye işlemlerine başlanılması hususu, şirketin aykırı edinim veya kullanımının tespiti ve değerlendirmesine ilişkin belgeler ile malik ve hak sahibi şirketin unvanı ve tebligata esas adresini gösteren belgeler ve ilgili taşınmazlar ile sınırlı aynî hakların tapu kayıt bilgilerini gösteren belgelerin onaylı örnekleri eklenerek, Valilik tarafından Maliye Bakanlığına bildirilir.
                (2) Maliye Bakanlığı, taşınmaz maliki veya sınırlı aynî hak sahibi şirkete, taşınmazın veya sınırlı aynî hakkın altı ay içinde tasfiye edilmesini yazılı olarak bildirir. Bu süre, haklı sebeplerin varlığı halinde, bir defaya mahsus olmak üzere altı aya kadar uzatılabilir. Şirketin, taşınmazı veya sınırlı aynî hakkı, Maliye Bakanlığınca verilen süre içinde tasfiye etmemesi halinde bunlar, Maliye Bakanlığı tarafından genel hükümlere göre tasfiye edilir ve tasfiye harcamaları düşüldükten sonra bedeli hak sahibi adına açılacak bir banka hesabına yatırılır. İşlemlerin sonucu hak sahibi ile ilgili Valiliğe yazılı olarak bildirilir.
                Gerçeğe aykırı belge verilmesi veya beyanda bulunulması
                MADDE 15 – (1) Gerçeğe aykırı belge verenler veya beyanda bulunanlar hakkında gerekli kanuni işlemin yapılması için 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve ilgili mevzuat gereğince ilgili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
                Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
                MADDE 16 – (1) 12/11/2008 tarihli ve 27052 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Yabancı Sermayeli Şirketlerin Taşınmaz Edinimine İlişkin Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
                Devam eden işlemler
                GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlanılan ancak henüz sonuçlandırılmamış olan başvurular ve diğer işlemler hakkında bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.
                Yönetmeliğin yayımlandığı tarihten önce edinilen taşınmazlar ve sınırlı ayni hakların değerlendirilmesi
                GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımlandığı tarihten önce edinilen taşınmazlar veya sınırlı aynî hakların şirketin ana sözleşmesinde belirtilen faaliyet konuları çerçevesinde kullanılıp kullanılmadığı, bu Yönetmeliğin 13 üncü maddesi uyarınca değerlendirilir.
                Yürürlük
                MADDE 17 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
                Yürütme
                MADDE 18 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini, Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Devlet Bakanı, İçişleri Bakanı, Bayındırlık ve İskan Bakanı ve Milli Savunma Bakanı müştereken yürütür.


Ek-1:
TAAHHÜTNAME
(YABANCI SERMAYELİ ŞİRKETLERİN TAŞINMAZ MÜLKİYETİ veya SINIRLI
AYNİ HAK EDİNİMİ İÇİN)

Başvuru Numarası
   
Başvuru Tarihi
   
Şirket Bilgileri
Şirket Unvanı
   
Ticaret Sicil Numarası
   
Vergi Numarası
   
Yukarıda yazılı bilgilerin doğru olarak beyan ettiğimi, şirket ana sözleşmesinde belirtilen faaliyetleri gerçekleştirmek üzere ……İli,…….İlçesi,……..mahallesi/köyü, ..….ada, .…..parsel, …….yüzölçümü (m2)……………..kayıtlı taşınmazın mülkiyetini/taşınmaz üzerinde sınırlı aynî hak tesisini talep ettiğimi ve bu çerçevede kullanacağımı, aksi takdirde Yabancı Sermayeli Şirketlerin Taşınmaz Edinimine İlişkin Yönetmelikte yer alan yaptırımların uygulanmasını kabul edeceğimi, beyan ve taahhüt ederim.
Tarih, Adı-Soyadı, İmza, Kaşe

21 Ocak 2011 Cuma

İzmir Çeşme'de Korsan Emlakçı Uyarısı

TURYAP Çeşme Temsilcisi Volkan Okudan, vatandaşların korsan emlakçılara dikkat etmeleri gerektiğini söyledi

kudan, gazetecilere yaptığı açıklamada, Çeşme'nin gayrimenkul açısından her geçen gün değerlendiğini, bu nedenle de emlak piyasasının gözde beldelerinden biri olduğunu ifade etti.

Bununla birlikte "korsan" olarak emlakçılık yapanların sayısında artış yaşandığını ve bundan en büyük zararı vatandaşların gördüğünü belirterek, Çeşme'de kısa süre önce sahte evrak düzenleyerek 550 bin lira değerindeki arsayı üzerine geçirmek isteyen iki kişinin yakalandığını hatırlattı.

Çeşme bölgesinden arsa veya ev alacak vatandaşları, çok iyi araştırma yapmadan alım satım yapmamaları, eğer şüphelendikleri bir durum varsa derhal polise başvurmaları konusunda uyaran Okudan, şunları kaydetti:

"Vatandaşlarımızın dikkat etmesi gereken olaylardan bir tanesi de tapularını alacakları zaman özellikle vekaletle olan satışlarda mal sahibiyle birebir görüşmesi çok önemli. Çeşme'de özellikle belediyenin hakkı olan birçok parselli alan var. Bu parsellerde de birçok insanı mağdur eden olaylar yaşandı. Belediyenin buradaki payı yüzde 75, kişinin payı yüzde 25 ise kalkıp insanlara yüzde yüzünü satmaya çalışan insanlar oldu. Geçmişte bunlar yaşandı. Vatandaş arsanın tamamını satın aldığını zannediyor ama gerçekte yüzde 25'ini alıyor. Bu konuda birçok mağdur olan insan var. Benim tavsiyem kesinlikle sokak emlakçılarıyla iş yapmasınlar."

Okudan, vatandaşların emlak alımından önce mutlaka ekspertiz raporu çıkarmaları gerektirdiğini ve emlakçıların sundukları rakamlara inanmamaları gerektiğini sözlerine ekledi.

Mirastaki Gayrimenkulün Paylaşımı

Allah gecinden versin ama ölüm olayı hayatın acı gerçeği. Ölümün yarattığı derin üzüntünün ardından, yavaş yavaş miras olayı gündeme geliyor.

Ölen kişinin bıraktığı miras arasında ağırlıklı bölüm, gayrimenkul olabiliyor.

GAYRİMENKULÜN PAYLAŞIMI

Normal koşullar altında, ölen kişinin eşi ve çocuğu ya da çocukları olabiliyor.

Çocuk sayısı kaç olursa olsun, eşe intikal eden miras hissesi, toplam mirasın ¼'ü oluyor.

Çocuğa ya da çocuklara da ¾'ü intikal ediyor.

Bir çocuksa ¾'ü, iki çocuksa 3/8 bir çocuğa, 3/8 diğer çocuğa, 2/8 de eşe intikal ediyor. Üç çocuk varsa, eş dahil her birine ¼ miras isabet ediyor.
MİRASI RED VEYA KABUL

Gayrimenkulü olanın ölümü halinde, ölenin borcu daha fazlaysa, ölüm tarihinden itibaren “üç ay içinde” mirası reddetmek mümkün (Medeni Kanun Md. 606). Bu süre içinde reddedilmediği takdirde, miras; mirasçı tarafından kabul edilmiş oluyor (MK Md. 610). Mirası reddeden kişi, ölen kişiden bağlanacak olan dul ve yetim aylığını alabiliyor. Bu da önemli bir avantaj.

Gayrimenkulü olanın ölümü halinde, mirasçılar dört ay içinde “veraset ve intikal vergisi” beyannamesi verecekleri için bu süre dolmadan “sulh hukuk mahkemesi”ne başvurup “veraset ilamı” yani kimlerin ne oranda mirasçı olduklarını gösteren mahkeme kararı almaları gerekiyor.

Ölüm nedeniyle intikal eden miras üzerinden, mirasçılar beyanname verip “veraset ve intikal vergisi” ödüyorlar. Duruma göre de ödemiyorlar.

MİRASÇI BAŞINA 118 BİN TL

2011 yılında, mirasçılara uygulanacak “istisna tutarı” ve “tarife” yeniden belirlendi. Buna göre;

1) Menkul ve gayrimenkul mallardan (borçlar düşüldükten sonra), evlatlıklar da dahil olmak üzere füruğ (altsoy yani bir kimsenin çocukları, onların çocukları, onların da çocukları) ve eşten her birine isabet eden miras hissesinin 2011 yılında 118 bin 438 TL'si veraset ve intikal vergisinden müstesna.

İlginçtir çocuk, torun hatta torunun torunu bile 118,4 bin TL'lik istisnadan yararlanabilmesine karşılık; anne, baba ve kardeş yararlandırılmıyor. Çünkü yasa böyle!..

2) Füruğ bulunmaması halinde, eşe isabet eden miras hissesinin 2011 yılında, 237 bin 018 TL'si veraset ve intikal vergisinden müstesna tutulacak.
VERGİ TARİFESİ

Veraset ve İntikal Vergisi hesaplanırken;

- Önce her mirasçıya isabet eden miras payının tutarı belirleniyor.

- Sonra her birinden ayrı ayrı “istisna tutarı” düşülüyor.

- Kalan tutarın vergisi, (yüzde 1'den başlayıp 10'a kadar çıkan) tarifeye göre hesaplanıyor.

2011 yılı tarifesi Tablo-I'de gösterilmiştir.

Hesaplanan Veraset ve İntikal Vergisi, her biri Mayıs ve Kasım ayında olmak üzere, 3 yılda 6 eşit taksitte ödeniyor.

MİRASÇILARIN 2011 YILI VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ TARİFESİ

MATRAH Vergi Oranı (%)

İlk 170 bin TL için 1

Sonra gelen 370 bin TL için 3

Sonra gelen 800 bin TL için 5

Sonra gelen 1.600 TL için 7

Matrahın 2 milyon 940 TL'yi aşan bölümü için 10

Kaynak: Şükrü Kızılot / Hürriyet

Taksim Meydanı'nda Değişiklik

Su Maksemi’nin önünde bulunan polis noktası, “güvenlik” gerekçesiyle Gezi Parkı’nın içine taşınıyor.


Sponsorlu Bağlantılar
Habertürk gazetesinin haberine göre; İstanbul Emniyet Müdürlüğü, kentin merkezi sayılan ve en ünlü meydanı olan Taksim Meydanı’yla ilgili tarihi bir karar aldı.

Yıllardır meydandaki tarihi Su Maksemi’nin önünde bulunan Çevik Kuvvet ekipleri, müdürlüğün kararı ile Gezi Parkı’nın içine taşınıyor.

Kararın alınmasında, ekiplerin 31 Ekim’de uğradığı canlı bomba saldırısı etkili oldu. Polisin gözlerden uzak ve güvenli alana geçmesiyle, olası bir saldırıda sivillerin can güvenliği de korunmuş olacak.

Taksim’de vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlayan polislerin, herhangi bir asayiş olayında buradan da anında müdahalede bulunabileceği ifade ediliyor. Emniyet Müdürlüğü’nün bu önemli kararı, taksi esnafı tarafından olumlu karşılandı.

Taşınma işleminden sonra maksemin önündeki alanın çeşitli etkinliklerde kullanılabileceği ifade ediliyor.

Üç canlı bomba saldırısı yaşandı
Taksim’deki polis noktası, 1999′dan önce restoranların bulunduğu alanın hemen üzerinde, parka giden alanın başlangıcında yer alıyordu. Bir polis noktası da Gümüşsuyu’ndaydı. 27 Mart 1999, 10 Eylül 2001 ve 31 Ekim 2010′da üç ayrı canlı bomba saldırısı yaşandı. Bu saldırılarda 2 polis şehit oldu, toplam 62 kişi yaralandı.

Taksim Meydanı'na Dev Metal Ağaç !

18 metrelik dev metal ağacın ışıkları yandı, Taksim Meydanı bir anda değişti. Ancak karar sizin. Tepkilere göre ya kalacak, ya gidecek.

ÜZERİNDE FİLM YAYINLANIYOR
Bugünlerde Taksim Meydanı’na çıkanlar şaşırıp kalıyor. Çünkü meydanın görüntüsü artık bambaşka. İBB, Beyoğlu Belediyesi ve Beyoğlu Güzelleştirme Derneği’nin projesiyle meydana 18 metre uzunluğunda, 6 tonluk dev bir metal ağaç yerleştirildi. 15 günde montajı yapılan ağacın üzerindeki LED ekranda İstanbul’un tanıtım filmleri yayınlanıyor. Meydana bakar bakmaz ilk göze çarpan artık bu ağaç. Özellikle de hava karardıktan sonra. Taksim’in yeni görüntüsünü vatandaşların kimi beğeniyor, kimi beğenmiyor. Ancak meydanda yıl ortasında yayalaştırma için inşaat başlayacak. Peki bu ağaç ne olacak?

GİDİN, GÖRÜN, KARAR VERİN
İnşaat sırasında ağaç yerinden kaldırılacak. Meydan düzenlemesi bitince... İşte burası belli değil. Beyoğlu Güzelleştirme Derneği Başkanı Nizam Hışım’dan aldığımız bilgilere göre, bu konudaki tek karar mercii sizlersiniz. Gelen tepkilere göre karar verilecek. Eğer beğenmeyenler çoğunlukta olursa, ağaç yeniden buraya konulmayacak ve şehrin başka bir yerine dikilecek. Eğer beğenenler ağır basarsa, yayalaştırılmış meydana yeniden yerleştirilecek. Bunun için özel bir çalışma yapılması bekleniyor. Gidin, görün ve kararınızı verin. Ucube mi, yoksa meydanı güzelleştiren bir estetik harikası mı?
Kaynak: Habertürk

Konut Fiyatlarının Artma Nedeni?

Sponsorlu Bağlantılar
Avcı, ''Fiyatlardaki yükseliş öncelikle krizin atlatılmasından kaynaklandı. Arsa katkı paylarıyla inşaat malzemeleri de tetikleyici unsur oldu'' dedi.

Avcı, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Garanti Bankası desteğiyle hazırlanan ''reidin.com Emlakendeks Aralık 2010 Raporu''na göre, aralık ayında konut satış fiyatlarının en çok arttığı il olan Adana'da, metrekare satış fiyatının 600 liraya ulaştığını, rakamın konutun bulunduğu yer, kullanılan malzeme ve sosyal donatılarına göre yükseldiğini bildirdi.

Fiyatlardaki yükselişin öncelikle krizin atlatılmasından kaynaklandığına dikkati çeken Avcı, şöyle devam etti:

''Bu nedenle yaklaşık iki yıl öncesine kadar elde kalan konut stokları tükendi. Sıkıntılı dönemde 'konut almanın tam zamanı' diye yaptığımız çağrılar boşuna değildi. Fiyatlardaki yükseliş öncelikle krizin atlatılmasından kaynaklandı.

O dönemde konut alanlar şimdi karlı çıktı. Yastık altında tuttukları altın, bankadaki mevduat ya da döviz değerlendirdikleri yatırımlarını konuta çevirenler şimdi gayrimenkulle kar elde etmenin keyfini yaşıyor.

Fiyatlardaki yükselişte, arsa katkı paylarıyla inşaat malzemeleri de tetikleyici unsur oldu. Piyasa hareketlenmeye başlayınca üretici firmalar da fiyatlarını artırdı. Bir inşaatta binlerce kalem maliyet söz konusu. Ancak, bunların başında demir ve çimento geliyor. Kısa bir süre önce 90 kuruş olan inşaat demirinin kilosu KDV dahil 1,35 liraya yükseldi. Aynı şekilde hazır betoncular da zam yaptı. Alüminyum PVC piyasasında da görülen zamlar doğal olarak konut maliyetlerine yansıdı.''

-''APARTMAN YERİNE YAŞAM KENTLERİ''-

Avcı, arsa fiyatlarındaki yükselişin de konut fiyatlarına yansıtılmak zorunda olunduğunu belirterek, şöyle devam etti:

''Yapılan inşaatın yüzde 60'ı arsa sahibine veriliyor. Özellikle Adana'da büyük parsel bulmada sıkıntı yaşanıyor. Talep artık apartmanlar yerine yaşam kentlerinde yoğunlaşıyor. Sosyal donatısı olan yaşam kentlerini kurmak için büyük ölçekli parsellerin oluşabilmesi için belediyeler şuyulandırma (arazi-arsa düzenlenmesi) yapıyor. Ancak, bu kez herkesi memnun etmek mümkün olmadığından arsa sahipleri mahkemeye gidip yürütmeyi durduruyor.''

Avcı, belediyelerin uygun arsa üretmesi durumunda nüfus artışına paralel olarak doğan konut talebinin daha uygun fiyatlarla karşılanabileceğini belirterek, ''Aksi takdirde önümüzdeki dönemlerde ekonomideki iyileşmelerin devamıyla talebin daha da artmasını bekliyoruz. Bu da konut fiyatlarını bugünkünden daha fazla tırmandıracaktır. Gayrimenkul, en geçerli yatırım aracıdır. Bu alanda yatırım yapanlar kira geliri elde etmenin yanı sıra artan fiyatlarla da karlı çıkıyor'' diye konuştu.

AA

İstanbul'un En Büyük Film Stüdyoları Beykoz'a Kurulacak

Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Kılıçlı'da 300 dönümlük arazi üzerine İstanbul'un en büyük film stüdyolarını kurulacaklarını ifade ederek, "Proje bittiğinde film yapımcılarının, yönetmenlerin kalbi Beykoz'da atacak" değerlendirmesinde bulundu.

Çelikbilek, yaptığı yazılı açıklamada, geçen yıl bir yandan birçok projenin altyapısı oluşturulurken, birçok projenin de hayata geçirildiğini, belediye olarak ilçenin turizm, eğitim ve kültür vizyonunu geliştirmeye ve bu doğrultuda projeler geliştirmeye odaklandıklarını ifade etti.

Özel bir girişimin aldığı Sümerbank deri kundura fabrikası ile Tekel fabrikasının 5 ya da 7 yıldızlı otele dönüştürülmesi için girişimler yapıldığını hatırlatan Çelikbilek, Kılıçlı'da 300 dönümlük bir araziyi orman işletmelerinden ihale yoluyla aldıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Buraya İstanbul'un en büyük film stüdyoları kurulacak. Bu proje bittiğinde film yapımcılarının, yönetmenlerinin kalbi Beykoz'da atacak. Karlıtepe'ye Seyir Kulesi yapılacak. Beykozlu ve tüm İstanbullular'ın yararlanabileceği Karlıtepe projesi bittiğinde, Çamlıca'dan daha görkemli, daha alımlı, Boğaz'ı Adalar'a kadar görebilen bir mekan haline gelecek. Vatandaşlar, buradaki seyir kulesiyle de İstanbul'u seyredecek."

Projelerin tamamlanması durumunda ilçenin marka değerinin de artacağına işaret eden Çelikbilek, çevre ve meydan düzenlemeleri çalışmalarına da başladıklarını, Ortaçeşme, Çamlıbahçe ve Tokatköy'ün girişinde 10 dönümlük güzel bir meydan çalışması projelendirdiklerini anlattı.

Turizme açık Kanlıca Mahallesi meydanını da esnafı mağdur etmeden düzenleyeceklerini ifade eden Çelikbilek, Yuşa Tepesi ile ilgili çalışmaya başladıklarını da kaydetti.

Çelikbilek, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Yat Limanı Projesine ilişkin planlamaları yaptığını da hatırlatarak, "Biz takip ediyoruz. Birkaç yıl içinde belediyenin önünden Paşabahçe'ye uzanan bölgeye yat limanını kazandırmış olacağız" ifadesini kullandı.

Büyükşehir belediyesinin Yoros Kalesi ile ilgili çalışmalarına da destek olduklarına işaret eden Çelikbilek, ilçede nikah sarayı, kültür merkezi, sağlık ocakları, hizmet binaları, balıkçı barınakları ve dükkanları, park düzenlemeleri, aşevi, huzurevi, kadın erkek sığınma evleri projelerinin de var olduğunu belirtti.

Çelikbilek, "İstanbul ve Boğaz'ın incisi olan Beykozumuzun daha huzurlu ve yaşanılabilir bir ilçe olması için ciddi gayret içerisindeyiz. Önümüzdeki 5 yıl içinde, projelerimizin tamamlanmasıyla Beykoz'un çehresi çok değişmiş olacak" ifadelerine yer verdi.
Kaynak: Radikal