4 Şubat 2011 Cuma

Çin’de Emlak Balonu Şişmeye Devam Ediyor Tarih: 24/01/2011, Kaynak: Hürriyet

CHINA Daily gazetesinde yer alan ve Sosyal Bilimler Akademisi tarafından hazırlanan bir rapora göre, Çin’de emlak fiyatları aşırı artışını sürdürüyor.
inRapora göre, araştırmanın yürütüldüğü 35 kentten 11’inde daire fiyatları (altyapı ve satın alma gücü gibi) 11 faktörden oluşan ‘referans fiyat’ların yüzde 30 ila yüzde 50 üzerinde. Güney-doğudaki Fuzhu kendinde bu ‘aşırılık’ yüzde 70’i buluyor. Resmi rakamlara göre 70 büyük kentte konut (daire) fiyatları Ekim ayında yüzde 0,2 ve bir yıllık bazda yüzde 8,6 arttı.

Çin’de, Nisan ayında hükümetin aldığı (konut kredilerini kısıtlama, konut alımlarında şahsi katkı payını minimum yüzde 30’a çıkarma ve üçüncü taşınmaza kredi verilmesini yasaklama gibi) sert önlemlere rağmen, emlak fiyatları çok yüksek seviyelerde seyrediyor ve artmaya devam ediyor.

Tutarsız Politikalar


Uzmanlar, emlak balonunun önlenemeyişini piyasadaki aşırı likiditeye bağlıyorlar. Son iki yılda, Çin ekonomisinin uluslararası finansal krizden etkilenmemesi için piyasaya sürülen büyük miktardaki likiditenin para hacmini büyüttüğü ve (başta emlak olmak üzere) fiyatları şişirdiği düşünülüyor. Söz konusu raporda “Çin Hükümeti’nin politikalarının net olmadığı ve tüketici fiyatlarının fahiş artışının da Çinliler’i emlağa para yatırmaya teşvik ettiği” öne sürülüyor.

8 Milyon Konut İçin "Tehlikeli" Uyarısı

Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Türkiye'deki toplam 16 milyon konuttan 8 milyonu ile ilgili çok önemli uyarılarda bulundu.
ev_58Bakan Demir, Türkiye'de Yapı Enerji Kimlik Belgesi uygulamasıyla yıllık 6 milyar dolar tasarruf edileceğini belirterek, 8 milyonunun yıkılması veya acil onarıma alınması gerektiğini söyledi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı Makina Mühendisleri Odası (MMO) Samsun Şubesi'nin '56. Kuruluş Yıldönümü Geleneksel Gecesi' fuar içinde bir düğün salonunda gerçekleştirildi. Geleneksel geceye katılan Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, ülkede yeni uygulamaya giren yasalar hakkında bilgi verdi.

Mimar ve mühendislerin ülkede daha aktif hale getirilmesi için çalışmaların büyük ölçüde tamamlandığını, mühendislerin daha aktif hale getirildiğini belirten Demir, Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı'nın (KENTGES) hazırlandığını, belgenin tüm olumsuzlukları gidermeye yardımcı olacağını ve iki yılda bir yenileceğini belirtti.

Artık ülkenin yanlış uygulaman nedeniyle bedel ödemeyeceğini, bunun için çalıştıklarını dile getiren Demir, "Ülkemizde yüzde 50 yapı stokumuzda sorun var. 16 milyon konuttan 8 milyonunun ya yıkılması ya da onarıma alınması gerekmektedir. Yapı denetimi ile bu sorunu büyük ölçüden ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Ayrıca Enerji Kimlik Belgesi uygulaması başladı. Yılda 6 milyar dolar tasarruf edilmesi planlanıyor. Artık sağlam malzemeden dayanıklı, kaliteli binalar yapılacak" dedi.

CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç ise, üretenin önündeki engellerin kaldırılması için gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini kaydetti.

MMO Samsun Şube Başkanı Kadir Gürkan da, 3 bin 500'e yakın projenin denetiminin gerçekleştirildiğini kaydetti. Gürkan, "1 Ocak itibariyle yapıların denetimi konusunda yapı denetim firmaları sisteme dahil oldu. Mesleki denetimden geçirilen projelerin hayata geçirilmesinin ardından Samsun inşaat sektöründe hareketlilik görüldü. 56. yılımızda da çalışmalarımız artarak devam edecek" diye konuştu.

Daha sonra futbol turnuvasında birinci olan meslekte 15, 20, 25, 30. 40 ve 55. yılını dolduranlara plaketleri verildi. Geceye MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Prof. Dr. Osman Çakır, İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, Atakum Belediye Başkanı Metin Burma, İl Sanayi ve Ticaret Müdürü Ahmet Aslan ve çok sayıda davetli katıldı.

2B’de Araziye Nokta Atışı 25 Milyar Kaynak Getirir

2B arazileriyle ilgili taslak tamamlandı. Yasalaşması halinde 25 milyar liralık bir kaynak oluşacak.
2b_012B arazileriyle ilgili taslak tamamlandı. Yasalaşması halinde 25 milyar liralık bir kaynak oluşacak. Emlakçılar “Bunu yakalamak için her arazi kendi içinde değerlendirilmeli” dedi

Orman vasfını kaybetmiş arazilerin üzerinde oturanlara ya da isteyene belli bir değer karşılığı satılmasının önünü açacak olan 2B yasa tasarısı yakında Meclis’e geliyor.
Devlet Bakanı Ali Babacan, yasanın çıkmasının ardından 10 milyar lira civarından bir gelirin beklendiğini söyledi. Babacan’ın açıklamasının ardından İstanbul Emlakçılar Odası da, 2B arazilerinin yoğun olduğu bölgelerdeki emlakçılardan fiyat beklentisi konusunda bir araştırma yaptı. Buna göre bu arazilerin kamulaştırılmasıyla değerinin 2-3 kat artması öngörülüyor.

İstanbul Emlak Komisyoncuları ve Danışmanları Odası İkinci Başkanı Nizameddin Aşa, 2B arazilerinin Türkiye genelinde 250 bin hektarı bulduğunu bunun kamulaştırılmasıyla metrekare başına ortalama değerin bin liraya kadar çıkabileceğini belirterek “Ancak bu fiyatı her arazi üzerinde nokta atışı olarak yapmak gerekir. Her bölgeden emlakçılar, şehir planlamacıları gibi uzmanların yer alacağı kurulların arazileri bölgeye has gerçeklerle değerlendirmesi durumunda, 2B’den devletin kazancı 25 milyar liraya kadar çıkabilir” dedi.

Beykoz 2B’de Şampiyon
İstanbul’da 18 bin 233 hektar 2B arazisi bulunduğunu, bu arazilerin çoğunlukla Sultanbeyli, Ümraniye, Beykoz, Şile, Şişli, Eyüp, Sarıyer, Çekmeköy ilçelerinde olduğunu söyleyen Aşa, Avrupa yakasında; Sarıyer ilçe hudutları içinde Fatih ormanlarının bulunduğu bir kısım, Şişli ilçesinde Ayazağa çevreleri, Eyüp ilçesinde Göktürk, Kemerburgaz çevrelerinde 2B arazileri bulunduğunu, Anadolu yakasında da başta Beykoz olmak üzere Ümraniye, Çekmeköy, Sultanbeyli, Şile’de 2B arazilerinin yoğun olduğunu, Anadolu yakasında daha fazla 2B arazisi yer aldığını belirtti.
Sit Alanı Düşürür
Ölçümler dışında, bazı parsellerde ‘Eylem Ormanı’ ibaresi yer alıyorsa, bu parselin tekrar orman arazisine dönüşeceği ve başkası adına tescilinin yapılmayacağı anlamına geldiğini ifade eden Aşa, bu konuya da itirazın mahkemelere yapılması gerektiğini kaydetti. Aşa “Eğer bu 2B arazileri aynı zamanda Boğaziçi ön görünüm bölgesindeyse üzerinde tescilli bir bina veya ev mevcut değilse hiçbir şekilde inşaat mümkün değil. Yine su havzaları veya SİT alanında bulunuyorsa fiyat düşer ve uygulamalar, bunların imar durumlarına göre yapılabilir. Bu tür bölgelerde yerine göre fiyatlandırma yapılabilir” dedi.
Fiyatlar Yüzde 100 Artacak
2B arazileri ile ilgili yaptıkları araştırmalarda, satış fiyatları  konusunda ulaştıkları bilgileri aktaran Aşa, şunları söyledi:
“Sarıyer’de 2B arazilerinin metrekaresi 500-600 liradan satılıyor. Kanundan sonra 1000-1500 lira seviyelerine çıkacağı tahmin ediliyor. Göktürk çevresinde 500 lira olan metrekare fiyatı 2000 liraya kadar çıkabilir.” Anadolu yakasında üzerinde villaların olduğu özel arazilerin bulunduğunu belirten Aşa “Beykoz’da bu arazilerin metrekaresi 250 ile 400 liradan satılıyor. Kanundan sonra imar problemi olmayan araziler 1500 liraya çıkabilir. Ümraniye ve Ataşehir’de fiyatların 200 ile 600 lira arasında değişiyor. 2B Kanunu çıktıktan sonra lokasyona göre metrekare fiyatı olarak 2000 lira seviyeleri görülebilir” diye konuştu.

Kesişim Noktasına 5 Bin Konut Geliyor

Bugüne kadar 10 binden fazla konut inşa eden İhlas Holding, şimdi de Beylikdüzü, Esenyurt ve Büyükçekmece’nin kesiştiği kavşakta 5 bin konutluk yeni bir proje geliştirdi.
project_1Üç ilçenin kesişim noktasında yer alan 155 bin metrekarelik arsa üzerinde geliştirmeye başladıkları projeye Kristalşehir adını verdiklerini belirten İhlas İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Halil Şeker, yoğun bir şekilde çalıştıklarını kaydetti.
18 konut bloğundan ve iki adet E-5 girişli rezidans kuleden oluşacak projenin inşaat alanını 35 bin metrekare olarak bildiren Şeker, yeşil alana ise 120 bin metrekare ayıracaklarını bildirdi.
Şeker, Kristalşehir’de 11 bin meterkarelik alışveriş merkezi ve 10 bin metrekarelik kapalı bir sosyal tesisin de yer alacağını belirtti.

Ev Alma İştahı Yüksek Kiralama Oranı Düşüyor

Konut kredileri faiz oranlarındaki düşüşle beraber konut fiyatlarında beklenen artışın olmaması ev alma iştahını kabardı.
kiraci-ev-almaCentury 21 Türkiye Genel Müdürü Sedat Yavuz, “Artık ev satın almak isteyenler çoğunlukta. Kiracı sayısı azalıyor. Önceki dönemlere göre, kiralama oranı düşüyor” dedi.

Konut kredileri faizinde gözlenen düşüş ve markalı projelerde sağlanan ödeme avantajları, konut satın almayı kolaylaştırdı. Bir süredir fiyatlarda da hatrı sayılır bir artış olmaması, ev sahibi olmayı hayati gören Türk halkını kışkırtıyor. Piyasa koşullarını fırsat olarak gören herkes ev almaya yönelince, kiralama talebinde de düşüş başladı.

2002’den beri Türkiye’de faaliyet gösteren ABD merkezli kurumsal gayrimenkul danışmanlık şirketi Century 21’in Türkiye Genel Müdürü Sedat Yavuz, konut sahibi olma oranı arttıkça, kiracılığın yavaş yavaş minimum seviyelere ineceğini belirtti. Century 21’in Türkiye ofislerindeki işlem rakamlarına baktıklarında, kiralama oranlarının geçmiş yıllara göre düşüş eğrisi çizdiğini kaydeden Yavuz, “Artık ev satın almak isteyenler çoğunlukta. Kiracı sayısı gittikçe azalıyor. Önceki dönemlere göre, kiralama oranı düşüyor” dedi.

Kira getirisine odaklanan tüketicinin de bir süredir, konuttan ziyade ticari gayrimenkule yöneldiğini ifade eden Yavuz, yatırım aracı olarak gelecekte ticari gayrimenkulün daha çok öne çıkacağını belirtti.

Yavuz, şöyle konuştu:  “Bazı banka ve finans kuruluşları 20 yıla kadar uzanan vadelerde konut kredisi veriyor. Düşen faiz ve uzun vadeler, kira fiyatlarıyla aylık kredi taksidini yaklaştırdılar. Bu, orta vadede kiralama işlemlerini aza indirecektir. İnsanlar gayrimenkule yatırım yapıp hem mülkün değer kazanmasını hem de bir kira gelirleri olmasını planlıyorlar. Hatta aylık kredi taksitlerinin büyük bir bölümünü alacakları kira ile finanse etmek planlarının bir parçası; ancak, kirayla aylık konut kredisi  taksidi biribirlerine çok yaklaştığında kiracı bulmak ne derece kolay olacak, emin değilim.”

Merkezi yerde, ikinci el konuta ilgi bitmez
Sedat Yavuz, son yıllarda hızla artan konut projelerinin ikinci el konuta ilgiyi azalttığını ifade ederek, “Ancak, yeni yapılaşmaya çok da fazla izin vermeyen Bağdat Caddesi, Etiler, Ulus, Boğaz hattı gibi merkezi bölgelerde ikinci el piyasasında fazla bir değişiklik görülmedi. Buralarda, yeni bir inşaat yapmak kolay olmadığından var olan gayrimenkullere ilgi azalmaz” dedi. 2011’de konut fiyatlarında ciddi bir artış öngörmediklerini de belirten Yavuz, “Enflasyon verileri bu konuda daha sağlıklı öngörülerde bulunmamızı sağlıyor. Krizin etkisini azaltmasının yanında, önümüzdeki dönemde istisnai bir durum olmadığı takdirde krizden çıkış trendinin devam edecek olması yurtdışı ekonomik tehditleri minimize etmekte. Seçimlerin de konut fiyatlarını etkilemeyeceğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

2011’de Arazi Geliştirme İşine de Başladı
Bugün itibarıyla Türkiye’de 103 aktif ofisleri bulunduğunu belirten Sedat Yavuz, bunlardan 41’inin İstanbul Avrupa yakasında, 37’sinin Anadolu yakasında olduğunu söyledi.
Yavuz, İstanbul dışında; Ankara, İzmir, Bodrum, Kuşadası, Bursa, Antalya, Hatay, Gebze ve Adapazarı’nda da ofisleri bulunduğunu söyledi. Gayrimenkul pazarlama sektörünün daha kurumsal olması ve büyümesini hedeflediklerini belirten Yavuz, “Nihai tüketiciyi doğrudan hedefleyen birtakım önemli girişimlerimiz de olacak ve onların emlak alma veya kiralama kararı verdikleri andan, o mülkü kullanmaya başladıkları ana kadar geçen süreçte, yeni hizmetler vereceğiz.
Yenileme, onarım, taşınma hizmeti gibi pek çok farklı ihtiyacı barındıracak paketler hazırlayacağız” dedi. Yavuz, özellikle İstanbul’da en büyük sorunlardan birinin arazi geliştirme olduğunun da altını çizerek, “Bu yıl o işe de el attık. Artık arazi sahipleriyle yatırımcıyı bir araya getirip danışmanlık vereceğiz” diye konuştu.

Tapuda SMS Dönemi

Gaziantep'te yeni başlayan bir uygulamayla tapu işlemleri için kuruma başvuru belgeleri verildikten sonra imza için "cep telefonu mesajıyla" randevu verilecek.
tapu_03Gaziantep'te yeni başlayan bir uygulamayla tapu işlemleri için kuruma gelen vatandaşlara, başvuru belgelerini verdikten sonra imza için ''cep telefonu mesajıyla'' randevu verilecek.

Gaziantep Tapu Kadastro Bölge Müdürü Kemal Taşdemir, sorumlulukları altında bulunan Gaziantep, Kahramanmaraş ve Kilis illerindeki Tapu ve Kadastro il müdürlüklerinde başlatmak istedikleri cep telefonu mesajı ile randevu verilmesiyle ilgili çalışmayı büyük ölçüde tamamladıklarını belirtti.
Şubat Ayı'nda Hizmete Girecek

Kahramanmaraş ve Kilis tapu sicil müdürlüklerinde, sistemi devreye soktuklarını ifade eden Taşdemir, ancak Gaziantep'teki alt yapı çalışmalarının tamamlanamaması yüzünden sistemin Şubat ayı sonunda hizmete sokmayı planladıklarını söyledi.

Sistemin çalışmasıyla ilgili bilgi veren Taşdemir, şöyle konuştu:

''Tapu işlemleri için kuruma gelen vatandaşların, müracaatları alınacak. Eğer beyanları doğru, verdikleri belgelerde bir eksik ve yanlışlık yoksa ilgili memur başvuru sahibini gönderecek. Görevli memurlar, işlemi tamamladıktan sonra, tarafların cep telefonlarına mesaj göndererek verilen randevu saatinde kurumda hazır olmaları istenecek. Sabah saat 08.00-12.00 saatleri arasında yapılacak bu işlemler için vatandaşlar kendilerinden istenen evrakları eksiksiz temin etmeleri şart olacak.''

Şu anda tapu işlemlerinin 1-2 saat gibi sürede yapıldığına dikkati çeken Taşdemir, bu sistemle artık vatandaşların kurum önünde saatlerce gelip beklemelerine gerek kalmayacağını, her insanın zamanın kıymetli olduğunu, bu zamanı boşa harcamamaları için ise böyle bir sistemi geliştirdiklerini kaydetti.

Taşdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Biz bu sistemi Kahramanmaraş ve Kilis Tapu ve Kadastro il müdürlüklerinde yürürlüğe soktuk. Söz konusu illerdeki vatandaşlarımız Gaziantep'teki vatandaşlara göre daha şanslı. Çünkü Gaziantep'teki alt yapı çalışmalarını teknik nedenlerden dolayı tamamlayamadığımız için randevulu sistemi başlatamadık. Ankara'dan gelen teknik bir ekip, çalışmaları Şubat ayı sonuna kadar tamamlayarak sistemin hizmete girmesini sağlayacak. Yeni hizmete sokacağımız ''cep telefonuyla randevulu mesaj'' sistemiyle tapu işlemlerindeki süre 20 dakikaya inmiş olacak.''

Hizmet Kalite Masası
Tapu işlemleri için kuruma gelen vatandaşların, verilen hizmetten memnun olup olmadıklarının belirlenmesi için ''Hizmet Kalite Masası'' kurduklarını vurgulayan Taşdemir, ''Kuruma gelen vatandaşlar, bizden en iyi ve kaliteli hizmeti aldıklarına inanıyoruz. Ancak, verilen bu hizmetten vatandaşların ne kadar memnun olup olmadıkları bizim için çok önemli. Yeni hizmete soktuğumuz kalite hizmet masası görevlileri, bizden günlük hizmet alan vatandaşları telefonla tek tek arayarak, verilen hizmetin kalitesinden memnun olup olmadıkları ve varsa şikayetleri alınarak müşteri memnuniyetine önem verilecek'' diye konuştu.

Kendilerine her başvuran vatandaşı müşteri olarak gördüklerini ifade eden Taşdemir, müşteri memnuniyeti için her türlü yatırımı ve personelin eğitimini yapmaya kararlı olduklarını söyledi.

Hizmet Kalite Masası görevlileri tarafından aranan bin kişiden yüzde 98'nin verilen hizmetten memnun olduklarını dile getiren Taşdemir, ''Görevlilerimizin aradığı bin kişiden 980'ni hizmetlerimizden memnun olduklarını dile getirmesi bizim için çok önemli, ancak hedefimiz yüzde 100 bir memnuniyet sağlamaktır'' dedi.

Konut Kredisi Faizleri Bir Bankada Daha Arttı

Finansbank konut kredisi faiz oranlarında bugünden geçerli olmak üzere değişiklik uygulayacak.
Finansbank'tan yapılan açıklamaya göre, 12-24 ay vadede yüzde 0,69 olan standart konut kredisi faiz oranı yüzde 0,73'e, 36 ay vadede yüzde 0,76 olan faiz oranı da yüzde 0,80'e çıkarken, 12-36 ay vadede yüzde 0,68 olan indirimli konut kredisi faiz oranı yüzde 0,71'e yükseldi.

48 ay vadede yüzde 0,79 olan standart konut kredisi faiz oranı yüzde 0,83'e,
60 ay vadede yüzde 0,81 olan faiz oranı yüzde 0,86'ya,
72 ay vadede yüzde 0,82 olan faiz oranı yüzde 0,88'e,
84 ay vadede yüzde 0,84 olan faiz oranı yüzde 0,90'a,
96 ay vadede yüzde 0,85 olan faiz oranı yüzde 0,91'e,
108 ay vadede yüzde 0,86 olan faiz oranı yüzde 0,93'e,
120 ay vadede yüzde yüzde 0,87 olan faiz oranı yüzde 0,93'e,
180 ay vadede yüzde 1,09 olan faiz oranı da yüzde 1,13'e yükseldi.

4 Bin Peşin Daire Senin Atağı

2011'in ikinci büyük satış kampanyasını başlatan TOKİ, 20 ilde toplam 22 projede 4 bin TL'den başlayan peşinatlarla 5 bin 834 daireyi satışa sundu
aa_01Bu yılın ikinci büyük konut satış kampanyasını başlatan Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), 5 bin 834 adet 2+1 (2 oda 1 salon) nitelikli konutu kura yöntemiyle satışa çıkarıyor. 4 bin liradan başlayan peşinatlar ile 15 yıl (180 ay) vadeli olarak satışa çıkarılacak konutların aylık taksitleri 225 liradan başlıyor. TOKİ'nin 20 ilde satışa çıkardığı ucuz konutlarından almak isteyenlerden, başta gelir durumu olmak üzere, alt gelir grubu konut satışlarında istenen tüm şartlar aranacak.

Taksitler Teslimden Sonra
Ocak ayında 6 bin 758 konutu çekilişsiz-kurasız olarak satışa çıkaran TOKİ, şubat ayında da yoksul kesimi ilgilendiren 5 bin 834 konutluk kuralı satış kampanyasını başlatıyor. Taksitleri teslimden sonra başlayacak konutlardan almak isteyenler 17 Şubat-4 Mart tarihleri arasında, illerde valiliklere, ilçelerde ise kaymakamlıklara başvurabilecekler. TOKİ konutlarından almak isteyenler, noter huzurunda çekilecek kura ile belirlenecek.
sab_400

15 Bin Gecekondu Yıkılacak 50 Bin Konut Gelecek

15 Bin Gecekondu Yıkılacak, 50 Bin Konut Gelecek
mamakAnkara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Mamak ilçesine yapılan dünyanın en büyük Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında yıkılacak 15 bine yakın gecekondunun yerine 50 bin konut yapılacağını, hak sahiplerinin mağdur edilmemesi için de 244 adet modern konutun tamamlandığını bildirdi.

Gökçek, yaptığı yazılı açıklamada, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2008 yılında aldığı kararla ilan edilen "Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi"nin 950 hektarlık alanın şehircilik anlayışına uygun olarak yeniden ıslahını kapsarken, proje içinde yer alan 15 bin gecekondunun yıkılarak yerine modern binalarla, sosyal donatı ve rekreasyon alanlarının yapılmasının öngörüldüğünü anımsattı.

Mamak’ta yürütülen projenin kapsadığı alan ve inşa edilecek konut miktarıyla dünyanın en büyük kentsel dönüşüm projesi olma özelliğine sahip olduğuna dikkati çeken Gökçek, başkentin doğusunda Samsun yolu boyunca çalışmaların sürdüğünü, bölgede 15 bine yakın gecekondunun yıkılarak, yerine 50 bin konut, 2 milyon 700 bin metrekare rekreasyon alanı, 1 milyon metrekare iş merkezi inşa edileceğini bildirdi.

Başkenti çevreleyen plansız ve çarpık yapılaşmaların uygulamaya konan kentsel dönüşüm projeleriyle ortadan kalktığını ifade eden Gökçek, başkentin en eski yerleşim yerlerinden olan Mamak bölgesinde imar ıslah planlarının bulunmasına rağmen bölgenin şehircilik anlayışına uygun şekilde alt ve üst yapılaşmalarındaki gecekondulaşma nedeniyle tamamlanamadığını hatırlattı.

Mamak’ta uygulamaya konan proje sayesinde taşınmaz sahiplerini mağdur etmeden, uzlaşı içinde şehircilik anlayışına uygun yeniden inşa edildiğini ifade eden Gökçek, Mamak bölgesinde uygulanacak kentsel dönüşüm projesiyle, bu alanın Ankara’nın cazibe merkezi haline geleceğini vurguladı.
Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi

Gökçek, şunları bildirdi:
"Büyükşehir Belediyesince yapımı sürdürülen, Yeni Mamak Kentsel Dönüşüm Projesi, kapsadığı 950 hektarlık alanla Türkiye’nin en büyük ve en kapsamlı gecekondu dönüşüm projesi olma özelliğini taşıyor. Projede 15 bin gecekondu bulunuyor. Bu gecekonduların yerine çok katlı ve modern 50 bin adet konut üretilecek.
Samsun Yolu çevresinde 1 milyon metrekarelik bir alan ise ticaret merkezleriyle donatılacak, ayrıca tüm proje alanında peyzaj ve rekreasyon çalışmaları yapılacak. Projenin, 400 hektarlık kısmı kamu kurum ve kuruluşlarının, 450 hektarlık alanı ise şahıs mülkiyetindedir. Şahıs mülkiyeti içinde bulunan 110 hektarlık alanda rızai anlaşmalar tamamlandı. Proje start aldıktan sonra 14 binin üzerinde gecekondunun tespiti gerçekleştirildi. Bu gecekonduların kıymet ve mülkiyet durumunu belirledik. Hak sahibi ya da tapu tahsisi belgeli olup olmadıklarını saptadık. Verilecek konutların metrekareleri belirlendikten sonra hak sahibi gecekondu sahiplerinden 3 bin 441 adedi ile sözleşme imzalandı. Boşaltılan gecekondulardan bin 675 tanesi yıkıldı.

Gecekondularından ayrılan vatandaşların konut sorunlarını, bir kısmına kira yardımı yaparak, bir kısmını da belediyenin lojmanlarına yerleştirerek çözdük."

Mamak'ın Çehresi Değişiyor

Proje kapsamında sözleşme yapan vatandaşların en kısa zamanda kendi evlerinde oturmalarını sağlamak amacıyla konut üretmeye başladıklarını ifade eden Gökçek, 1. Etapta kat karşılığı imza atan hak sahipleri için 2009 yılında yapımına başlanan 100 metrekare büyüklüğündeki 244 konutun inşaatının tamamlandığını belirtti. Bu konutların bu yılın ilk yarısında çekilecek kurayla vatandaşlara teslim edileceğini kaydeden Gökçek, inşaatına başlanan 173 adet farklı büyüklükteki konutun hak sahiplerine 2 yıl içinde teslim etmeyi hedeflediklerini, 300 konutluk paketin de ihalesine en kısa sürede çıkılacağını bildirdi.

Belediye tarafından inşa edilen ve inşa edilecek konutlarda otopark, çocuk oyun alanı ve çevre düzenlemesiyle her türlü ihtiyaca cevap verecek bir yaşam alanı oluşturulduğunu belirten Gökçek, şunları kaydetti: "Her blokta 8 kişi kapasiteli 2 adet asansör, merkezi ısıtma sistemi, tüm dairelerde çift banyo, yerler parke döşeli, diafon sistemi, binaların dış cephesinde mantolama sistemiyle ısı yalıtımı gerçekleştirerek modern ve sağlıklı binalar yapıyoruz. Proje içinde kalan herhangi bir belgesi olmayan vatandaşlar da mağdur edilmedi.
Tapulu yeri veya tapu tahsis belgesi olmayanlar için belediyenin Kusunlar köyü civarında 1400 konutun yapımı için TOKİ ile anlaştık ve inşaata başladı." Mamak Projesinde tapulu, imar ve kadastro tapulu arsası üzerinde tesisleri bulunan gayrimenkul sahipleriyle proje alanı içerisinde kalan ve üzerinde konutu bulunan tüm tapulu gayrimenkul sahipleriyle, arsa miktarına bakılmaksızın konut sözleşmesi yapıldığını ifade eden Gökçek, kaçak gecekondu yapılaşmasının da bu projeyle önüne geçilmiş olacağını kaydetti.

Gökçek, Mamak ilçesinin 21. yüzyıl şehircilik anlayışına uygun, planlı yapılaşmanın olduğu, yüzde 60’ının yeşil ve rekreasyon alanına dönüştürüldüğü, alt ve üst yapısı güçlü, yeni iş sahalarıyla bölge halkının istihdamının sağlanacağı, gelişmiş, huzurlu bir yerleşim alanına dönüşeceğini bildirdi.

Gayrimenkul Sektörüne 5 Milyar Dolarlık Müjde

Türkler'e tapu vermeyen Körfez ülkelerine tek taraflı olarak tapu izni tasarısı Bakanlar Kurulu'na geldi. Böylece yılda 5 milyar dolarlık satış mümkün olacak.

Türkiye, Körfez ve komşu ülkelerdeki gayrimenkul sektörüne dönük talebi harekete geçirmek için sonunda kolları sıvadı.

Arap ülkelerinden yoğun olarak inşaat sektörüne gelen konut alım taleplerini bugüne kadar özel kişilere tapu veremediği için değerlendiremeyen sektör, bugünlerde mütekabiliyet (karşılıklılık) ilkesinin Körfez ülkeleri için yumuşatılacağı kulisleriyle kaynıyor.

Daha önce konuyla ilgili olarak ilgili bakanlıklara ve Cumhurbaşkanlığı'na talepte bulunan sektör temsilcileri yıllık 5 milyar dolarlık konut satmayı planladıklarını Suudi Arabistan, Dubai, Kuveyt, Katar gibi ülkelerin vatandaşlarına gayrimenkul alımlarında tapu verilmesine imkan sağlanacağını konuşuyorlar.

Gayrimenkul şirketleri "Konu, aldığımız duyumlara göre Bakanlar Kurulu'nun gündemine geldi. Zaten uzun süredir ekonomiyle ilgili bakanlıklar, Savunma Bakanlığı, Bayındırlık Bakanlığı arasında görüşülüyordu. Buna göre bu ülkeler, Türk vatandaşlarına tapu vermesi bile Türkiye'den aldıkları konutlara tapu verilebilecek. İspanya'da olduğu gibi. İspanyollar da bu ülkelerde tapu alamıyor. Ama tapu veriyorlar. Bu yöntemle yılda 20 milyar dolarlık konut sattılar" dediler.

Taslak Son Aşamaya Geldi

Konuyla ilgili bilgi veren kaynaklar, bu yönde Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın bir yasa tasarısı üzerinde çalıştığını ama önceliğin 2B tasarısı olduğu için bunun arka plana itildiğini belirttiler.

Uzmanlar, taslağın önümüzdeki dönemde Bakanlar Kurulu'na gelebileceğini ve tasarının yıl sonunda Meclis'ten çıkabileceğini belirtiyorlar.

Hazırlanan taslağa göre Yunanistan ve İsrail de dahil dünya genelindeki tüm ülkelerin vatandaşları sadece pasaport ve fotoğraf ile Türkiye'de ev sahibi olabilecek.

Kadınlar dizileri izledi Türkiye'den ev istedi


Arap ülkelerinin Türkiye'den ev almalarında Türk dizilerinin de büyük etkisi oldu. Hektaş Başkanı İbrahim Ekşi "Dizileri izleyen Arap hanımlar Türkiye'den ev alalım diye ısrar ediyorlar. Bu karar çıkarsa yılda 5 milyar dolarlık konut satılır" dedi.

31 Ocak 2011 Pazartesi

Emlakçılık Yasası vakit kaybetmeden çıkarılmalı…


Emlakçılık Yasası vakit kaybetmeden çıkarılmalı…

Uzun süredir beklenen ve bekletilen emlakçılık yasasının bir türlü çıkarılmıyor olması devletin her yıl minimum 2 milyar 900 milyon kaybına neden olmaktadır. Devlet, sektör çalışanları ve hizmet alanlar için emlakçılık yasası artık bir an önce çıkarılmalıdır.

Yıllardır üzerinde çalışılan, tartışılan ve taslaklar hazırlanan, mutabakat sağlanmaya çalışıldığı halde çıkarılamayan Emlakçılık Yasası sadece sektörel bir kayba değil, ülke ekonomisinde de ciddi bir açığın oluşmasına sebep olmaktadır. Şöyle ki; Emlakçılık Yasası’nın çıkması haline çağın ve sektörün ihtiyaçlarının gerektirdiği gibi alım-satım ve diğer tüm işlemlerin emlakçılar üzerinden yapılması, yetki ve sorumlulukların eşit olarak verilmesi gibi uygulamalar devlete hatırı sayılır ölçekte vergi geliri sağlayacaktır.

Emlak satış rakamları gerçek değerinde gösterildiğinde devlet buradan her yıl yaklaşık 3 milyar TL kazanç elde edebilir. Ayrıca emlak beyannamelerinin her sene verilen vergilerinin de gerçek değerinde olursa ve buna ek olarak emlak ofislerinin sektöre 200 bin kişi istihdam ettiği düşünülürse, reklam, promosyon, araç vs. gibi harcamalarından kaynaklı verecekleri vergiler de eklenirse yine 3 milyar TL gibi bir rakamın oluşabileceği bir gerçektir. 

Yanı sıra sektör gelişeceği için uluslararası dev Türk şirketleri ve markaları oluşur ve bu da ayrı bir katma değer sağlar. Nasıl mı?

Emlakçılık yasasının değeri maalesef bilinmiyor. Kimse farkında değil ama milyarlarca liralık vergi kaybı, onbinlerce mağdur ve bir o kadar da problem ve yanlış yatırımlar söz konusu. Sektörde eğitimli ve verimli istihdam sağlanamıyor. Ciddi, büyük çaplı, marka bilinirliği ve katma değeri olan ulusal emlak şirketleri oluşamıyor. Evet, yukarıda belirtilenler emlakçılık yasasının olmamasından kaynaklanan birçok kayıp ve problemden bir kaçı. Emlakçılık yasasının olmaması, ülkemizde sektörün önünü tıkamış, sektörde çalışanların ve sektörden hizmet alanların mağdur olmalarına da neden olmuştur.

Ülkemizde yıllık 500 bin civarında konut üretildiğini resmi olarak biliyoruz. Bir o kadar da ikinci el evlerin el değiştirmesi, arsa, arazi ve işyerlerinin satışının toplamının da 600 bin kadar olduğunu söyleyebiliriz. Bu da kümülatifte 1 milyonun üzerinde gayrimenkul satışı demektir. Yasadan sonra her şey kontrol altına gireceği için gerçek rakamları ve değerleri de göreceğiz. Ama basit bir hesap yaparsak; ortalama bir gayrimenkulün 120 bin TL olduğunu varsayarsak, en az 120 milyar liralık bir cirodan söz ediyoruz. Bu cironun %5 gibi bir oranı hizmet bedeli olarak hesaplandığında KDV ile birlikte 7 milyar liralık bir ciro eder. Devletin buradan vergi geliri KDV ile birlikte (yan gelirler hariç) yaklaşık 3 milyar TL’dir. Şu anda emlak ofislerinin toplam vergi geliri devlete tahminen 100 milyon TL civarındadır. Buradan da anlaşılacağı gibi devletin bu yasanın çıkmamasından kaynaklanan kabaca kaybı 2 milyar 900 milyon TL’dir. Bu arada yasanın çıkmasıyla emlakçılara verilecek yetki ve sorumluluktan sonra tapulardaki satışların gerçek değeri yansıtmasıyla alım satımdaki vergi gelirleri gibi birçok geliri de saydığımızda devletin böyle bir kanunla ne kadar kazançlı çıkacağını sanırım daha iyi anlamış oluruz.

Emlakçılık yasasının çıkmasıyla, kaçak emlakçılık yapanların tümü kalkacağı için sektör  tamamen eğitimli, bilgili, tecrübeli, güvenilir, çalışanlardan oluşarak kontrol altında tutulabilecek ve para kazanmakdan önce kaliteli hizmetin ön plana çıktığı bir sektör oluşacaktır. Vergi kaçağı tamamen kalkacaktır. Kontrol sistemi işletileceği ve ancak emlak sertifikasıyla çalışabileceği için yanlış yapan az olacaktır, uygunsuz, etik dışı hizmet verenler cezalandırılacaktır. Hatta sertifikaları iptal edileceğinden sektöre güven artacak ve mağdur edilen olmayacağı için şu anki kötü ön yargılar ve sorunlar ortadan kalkacaktır. Bu da gayrimenkul alış verişinde ek bir artış sağlayacak, daha güvenli bir alış veriş ortamı oluşacaktır. Böylece mağduriyetler ve yaşanan problemler olmayacağı için herkes güven ve güvence içerisinde olacaktır.
Son zamanlarda sektörün gelişmeye ve bilinçlenmeye başlamasının en büyük nedenlerinden birisi de eğitimdir. Eğitim her zaman her yerde olduğu gibi emlak sektöründe de kendini göstermeye başladığından bu yana sektöre bir güven, bir düzen, bir çağdaşlık ve doğru anlayış getirmiştir. Yaklaşık 8 senedir üniversitelerde yüksek okul olarak 2 yıllık ve son iki yılda bazı üniversitelerde lisans olarak 4 yıllık bölümler açılmış, sektörde kalite artmış ve eğitimli kişiler yer almaya başlamıştır. Bu da kamuoyunun emlakçılığa bakışını değiştirmeye pozitif bir katkı sağlamıştır. Önümüzdeki dönemde 4 yıllık mezunların da sektöre katılmasıyla daha da farklılaşacak gelişecektir. Eğitim almış iyi yetişmiş bu kişiler, insanların ihtiyaçlarını doğru tespit edip onları doğru yönlendireceklerdir. Doğru yönlendirme ve ihtiyaçların doğru belirlenmesi özellikle ticari emlaklarda sanayi ve ticarete katkısı olacağından orta ve uzun vadede ekonomiye de katkı sağlayacaktır. Çünkü yanlış yatırımlar milli servet kaybıdır ve ekonomimize olumsuz yansımakta orta ve uzun vadede yatırımcılara zarar vermektedir.

Bunlardan birkaç örnek vermek gerekirse son zamanlarda nerdeyse her mahalleye açılmaya başlayan AVM’ler artık iş yapmayan, dev işletme giderleriyle, yatırımcısına ve kiracılarına zarar ettiren merkezler olmaya başladı. Tabi aralarında lokasyonu doğru seçilmiş, doğru konumlandırılmış, araştırılıp danışılmış ve iyi işleyenler de var. Ama her adım başı açılmaya başlayınca bu işletmeler yeterli müşteri bulamadığından yatırımcısına da kiracısına da zarar ettiren işletmeler haline gelmektedir. Bir de sanayi yatırımlarında teşviklere, ÇED raporlarına, lojistiğe uygun olması çok önemlidir. Bu konulara başta dikkat edilmeyen yatırımlar bir süre sonra rantabl olmayan, atıl yatırım olurlar. Bu örneklerde de görüldüğü gibi profesyonel yatırımcı danışmanlarından destek almak çok önemlidir. Böyle iyi eğitim almış yetişmiş danışmanlarla birlikte yasa desteği de geldiğinde Türkiye ekonomisine doğrudan ve dolaylı çok fazla katkı sağlayacaktır. Kısa sürede her şeyin çok olumlu, hızlı olarak değiştiğini ve kurumsal yapıda uluslararası şirketlerle rekabet edebilecek büyük ulusal emlak şirketlerinin oluştuğunu göreceğiz. Bu şirketler vergisel katkının yanında önemli sayıda kişiye direkt veya dolaylı istihdam ve sektörde hizmet rekabeti yaratacaklardır.

Yıllardır sektörün hak ettiği yere gelememesinin öncelikli nedeni bir emlakçılık yasasının olmaması ve yukarıdaki gelişmeler için öngörüde bulunulamamasıdır. Kanunun olmadığı yerde kanunsuzluk işler ya, emlak sektöründe de yıllardır öyle olmuş. İşini dürüstçe yapan insanlar haklarını alamamış ve hakları hep yenmiş dolayısıyla onlar yeteri kadar kazanamadıkları için büyüyememiş ve büyük bir kısmı kapanmış veya ancak ayakta kalabilmişlerdir. Bu nedenle bir iki firma dışında köklü kurumsal ve büyük emlak firması oluşamamış ve sektör ön yargılarla kirlenmiş, dışlanmış ve hak ettiği saygıyı görememiş. Tabi bu tablo daha çok 15 sene öncesinin tablosuydu. Şimdi bu yanlışlar, haksızlıklar ve eğitimsizlikler büyük bir oranda değişti ama yeterince değil.  Halbuki dünyada paranın en çok döndüğü, en çok kazancın sağlandığı ve yanlış yatırımlarda en çok paranın kaybedildiği, hata affetmeyen sektördür emlakçılık. Bu nedenledir ki aslında kurumsallığın dürüstlüğün, araştırma, bilgi, tecrübe ve eğitimin önemi emlakçılık sektörü içinde vazgeçilmez temel yapı taşlarıdır.

Peki, sektörde çalışan yüz binlerce kişi nasıl olur da doğru düzgün örgütlenip, yasa çıkartıp haksızlıklara ve yanlışlara son verdiremez o da ayrı bir konu. Sektör birleşip örgütlenmiş hatta fazla örgütlenmiş ve İTO’da emlak bölümü kurulmuş, İstanbul Emlakçılar Odası kurulmuş, yine İstanbul’da Emlak Müşavirleri Federasyonu ve emlak dernekleri kurulmuş, ayrıca Anadolu’nun bir kısım emlak odalarının da içinde bulunduğu Ankara’da Tüm Emlakçılar meslek odası kurulmuştur. Ama bu sivil toplum örgütleri hedefleri ve menfaatleri aynı olmasına rağmen birleşip ortak çalışamamışlar, ortak bir komisyon oluşturup herkesin destekleyeceği bir kanun taslağı hazırlayamamışlardır. Halbuki hazırlanacak emlak yasasını hep birlikte destekleyip bu yasanın başta hizmet alan halka ve devlete yansıyan vergi ve istihdam kazancını, ayrıca emlak sektöründe çalışan yüz binlerce insana olan faydalarını anlatabilmiş olsalardı zaten en kısa sürede çıkarılmış olurdu. Bu kanunun çıkarılmadığı her gün ülkemiz ve insanlarımız için kayıp demektir. Yalnız burada tekrar bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Bu yasanın çıkarılması kadar doğru ve eksiksiz çıkarılması da çok önemlidir
 
Kısacası emlakçılık yasasının olmaması sektörü ve çalışanlarını çok olumsuz yönde etkilemiş ve ülke ekonomisine, ticarete inanılmaz ölçüde zarar vermiştir. Birçok sorun yaratmış haksızlıklara neden olmuştur. Artık bu yasa birilerinin menfaat çatışmalarının, kısır döngü kaprisleriyle veya başka nedenlerle göz ardı edilen, eksik gedik değil, tam olarak ülke, toplum ve sektör çalışanlarının hak ve gelecekleri düşünülerek bir an önce doğru ve kapsamlı bir şekilde çıkarılması elzem olmuştur.