4 Şubat 2011 Cuma

Yeni Yılda Kiracılara Kötü Haber

Bu yıl yapılamayan kira artışlarının 2011'e yansıtılabileceği, kira artışlarında 2011'de 2010 yılındaki kadar muhafazakar davranılmayacağı bildirildi.
kira_01SOM Değerleme Genel Müdürü Nazan Özbaydar, pek çok kira kontratının yeni yılla birlikte yenilenmesi gerektiğini, bu gerekliliğin, kira değerinin tespitinde önemli bir ihtiyacı ortaya çıkardığını ve bu noktada değerleme uzmanlarına görev düştüğünü söyledi.

Nazan Özbaydar, kira değeri tespit raporlarının, hem mülk sahibinin hem de kiracının hakkaniyetli bir şekilde anlaşmalarına baz teşkil eden belgeler olduğu için ihmal edilmemesi gereken bir prosedür olduğuna dikkati çekti.

2010 yılında kira artışı hiç yapılmayan veya kira değerleri geri çekilen mülkler/bölgeler söz konusu olduğuna işaret eden Özbaydar, şunları kaydetti:

"Bu yıl kira artışlarında mal sahiplerinin yaklaşımları iki şekilde görülebilir. 2010'da yapılamayan kira artışlarının 2011'e yansıtılmaya çalışılacağı bir dönem yaşayabiliriz ya da tam tersi 2011'de sözleşme kirasını geri çekmeyenlerin kiracısız kalma durumu dikkate alınarak mal sahipleri temkinli davranmayı seçebilirler. Bizim görüşümüz, piyasanın genel durumunu dikkate alarak, 2011'de, 2010 yılı kira artışlarındaki kadar muhafazakar davranılmayacağı yönünde."

Kira artışlarında en yaygın yöntem

Kira kontratlarının yenilenmesi döneminde kira artış oranına etki eden ön önemli kriterlerin, kiracının uzun süredir mülkü kullanıyor olup olmadığı, kiracının düzenli ödeme alışkanlığı, mülkü ne kadar bakımlı tuttuğu, bazen de diğer apartman sakinlerinin kiracıdan memnuniyeti olduğunu söyleyen Özbaydar, "Kira başlangıcında mal sahibi tarafından mülkün nasıl teslim edildiği veya kiralama süresi sonunda kiracının nasıl teslim ettiği bazı vakalarda çok önemli olabiliyor. Mal sahibinin dekorasyonlu veya eşyalı olarak kiraya verdiği durumlarda kiracının taşınmazı sözleşme sonunda nasıl bıraktığının belirlenmesi için bir rapor hazırlanması önemli" dedi.

Kira şerhinin, kiracının haklarını güvence altına aldığını, aynı şekilde mülk sahibinin de şerh süresince kira hakkının garanti altına alınmış olduğunu ifade eden Özbaydar, kira artış oranlarında en yaygın yöntemin de yıllık TEFE - TÜFE oranının ortalamasının kullanılması olduğunu belirtti.

Kiracı da kiraladığı mülkü kiraya verebiliyor


Kiracısı olan bir mülkü satın almanın risklerinden de bahseden Nazan Özbaydar, şunları kaydetti:

"Mülkün yeni sahibi, eski sahibi ile kiracı arasında yapılmış sözleşmenin tüm hükümlerini de devralmış oluyor. Bu nedenle mevcut kira koşullarını çok iyi incelemek gerekiyor. Mal sahibi tarafından bakılırsa; uzun vadeli, kira artış oranları yüksek belirlenmiş ve düzenli ödeme alınabilen çok iyi şartlar sağlayan bir sözleşme ise ve mal sahibinin gayrimenkulü kullanma ihtiyacı yoksa sorun yok.

Ancak yeni mal sahibinin gayrimenkulü kullanması gerekiyorsa ve kiracının tapuda uzun dönemli bir kira şerhi varsa mal sahibi açısından problem yaratabilir. Yeni mal sahibinin mülkü kullanma ihtiyacını, satın aldığı tarihten itibaren bir ay içinde kiracıya ihtarname ile bildirmesi gerekiyor. Kiracının gayrimenkulü kullanmaya devam etmesi durumunda satın alma tarihinden itibaren 6 ay içinde tahliye davası açma hakkı bulunuyor."

Kiracının kiraladığı bir mülkü kira sözleşmesinde aksi belirtilmemişse bir başkasına kiraya da verebileceğini, bu yönteme alt kiracı dendiğini belirten Özbaydar, ancak alt kiracının kiralama süresinin asıl kiracının sözleşme süresinden uzun olamayacağını söyledi.

Her ay toplantılar düzenleyeceğiz

Bireysel yatırımcıların ve halkın değerleme hizmetlerinden haberdar olması için 2011'de bir sosyal sorumluluk projesine de başlayacaklarını ifade eden Özbaydar, şöyle dedi:

"SOM Değerleme olarak 2011 yılı itibariyle her ay düzenli olarak, ücretsiz bilgilendirme toplantıları düzenleyeceğiz. Bu toplantılarla kamuoyunu, gayrimenkul yatırımı yaparken karşılaşabilecekleri olası riskler hakkında bilgilendirmeyi ve bilinçlendirmeyi hedefliyoruz.

Her ayın son Cumartesi günü yapacağımız toplantılar, halka açık ve ücretsiz olacak. Katılımcılar, konunun uzmanları ile bir araya gelerek, gayrimenkul yatırımı ve değerleme hizmetleri hakkında kafalarındaki her türlü soruya yanıt bulabilecekler. Bu toplantıların ilkini 29 Ocak 2011 Cumartesi günü gerçekleştireceğiz."

Yeni Yılda Kiracılara Kötü Haber

Bu yıl yapılamayan kira artışlarının 2011'e yansıtılabileceği, kira artışlarında 2011'de 2010 yılındaki kadar muhafazakar davranılmayacağı bildirildi.
kira_01SOM Değerleme Genel Müdürü Nazan Özbaydar, pek çok kira kontratının yeni yılla birlikte yenilenmesi gerektiğini, bu gerekliliğin, kira değerinin tespitinde önemli bir ihtiyacı ortaya çıkardığını ve bu noktada değerleme uzmanlarına görev düştüğünü söyledi.

Nazan Özbaydar, kira değeri tespit raporlarının, hem mülk sahibinin hem de kiracının hakkaniyetli bir şekilde anlaşmalarına baz teşkil eden belgeler olduğu için ihmal edilmemesi gereken bir prosedür olduğuna dikkati çekti.

2010 yılında kira artışı hiç yapılmayan veya kira değerleri geri çekilen mülkler/bölgeler söz konusu olduğuna işaret eden Özbaydar, şunları kaydetti:

"Bu yıl kira artışlarında mal sahiplerinin yaklaşımları iki şekilde görülebilir. 2010'da yapılamayan kira artışlarının 2011'e yansıtılmaya çalışılacağı bir dönem yaşayabiliriz ya da tam tersi 2011'de sözleşme kirasını geri çekmeyenlerin kiracısız kalma durumu dikkate alınarak mal sahipleri temkinli davranmayı seçebilirler. Bizim görüşümüz, piyasanın genel durumunu dikkate alarak, 2011'de, 2010 yılı kira artışlarındaki kadar muhafazakar davranılmayacağı yönünde."

Kira artışlarında en yaygın yöntem

Kira kontratlarının yenilenmesi döneminde kira artış oranına etki eden ön önemli kriterlerin, kiracının uzun süredir mülkü kullanıyor olup olmadığı, kiracının düzenli ödeme alışkanlığı, mülkü ne kadar bakımlı tuttuğu, bazen de diğer apartman sakinlerinin kiracıdan memnuniyeti olduğunu söyleyen Özbaydar, "Kira başlangıcında mal sahibi tarafından mülkün nasıl teslim edildiği veya kiralama süresi sonunda kiracının nasıl teslim ettiği bazı vakalarda çok önemli olabiliyor. Mal sahibinin dekorasyonlu veya eşyalı olarak kiraya verdiği durumlarda kiracının taşınmazı sözleşme sonunda nasıl bıraktığının belirlenmesi için bir rapor hazırlanması önemli" dedi.

Kira şerhinin, kiracının haklarını güvence altına aldığını, aynı şekilde mülk sahibinin de şerh süresince kira hakkının garanti altına alınmış olduğunu ifade eden Özbaydar, kira artış oranlarında en yaygın yöntemin de yıllık TEFE - TÜFE oranının ortalamasının kullanılması olduğunu belirtti.

Kiracı da kiraladığı mülkü kiraya verebiliyor


Kiracısı olan bir mülkü satın almanın risklerinden de bahseden Nazan Özbaydar, şunları kaydetti:

"Mülkün yeni sahibi, eski sahibi ile kiracı arasında yapılmış sözleşmenin tüm hükümlerini de devralmış oluyor. Bu nedenle mevcut kira koşullarını çok iyi incelemek gerekiyor. Mal sahibi tarafından bakılırsa; uzun vadeli, kira artış oranları yüksek belirlenmiş ve düzenli ödeme alınabilen çok iyi şartlar sağlayan bir sözleşme ise ve mal sahibinin gayrimenkulü kullanma ihtiyacı yoksa sorun yok.

Ancak yeni mal sahibinin gayrimenkulü kullanması gerekiyorsa ve kiracının tapuda uzun dönemli bir kira şerhi varsa mal sahibi açısından problem yaratabilir. Yeni mal sahibinin mülkü kullanma ihtiyacını, satın aldığı tarihten itibaren bir ay içinde kiracıya ihtarname ile bildirmesi gerekiyor. Kiracının gayrimenkulü kullanmaya devam etmesi durumunda satın alma tarihinden itibaren 6 ay içinde tahliye davası açma hakkı bulunuyor."

Kiracının kiraladığı bir mülkü kira sözleşmesinde aksi belirtilmemişse bir başkasına kiraya da verebileceğini, bu yönteme alt kiracı dendiğini belirten Özbaydar, ancak alt kiracının kiralama süresinin asıl kiracının sözleşme süresinden uzun olamayacağını söyledi.

Her ay toplantılar düzenleyeceğiz

Bireysel yatırımcıların ve halkın değerleme hizmetlerinden haberdar olması için 2011'de bir sosyal sorumluluk projesine de başlayacaklarını ifade eden Özbaydar, şöyle dedi:

"SOM Değerleme olarak 2011 yılı itibariyle her ay düzenli olarak, ücretsiz bilgilendirme toplantıları düzenleyeceğiz. Bu toplantılarla kamuoyunu, gayrimenkul yatırımı yaparken karşılaşabilecekleri olası riskler hakkında bilgilendirmeyi ve bilinçlendirmeyi hedefliyoruz.

Her ayın son Cumartesi günü yapacağımız toplantılar, halka açık ve ücretsiz olacak. Katılımcılar, konunun uzmanları ile bir araya gelerek, gayrimenkul yatırımı ve değerleme hizmetleri hakkında kafalarındaki her türlü soruya yanıt bulabilecekler. Bu toplantıların ilkini 29 Ocak 2011 Cumartesi günü gerçekleştireceğiz."

2010’da Emlak Yatırımcıya Ne Kazandırdı?

Mortgage sektörü 2010 yılını rekor bir büyümeyle 2009’a oranla %30'luk büyüme ile kapattı.
evv_01Seda TABAK

Özellikle 2010’un ilk yarısından sonra gazete sayfalarını, inşaat firmalarının ilanları kapattı. Birbiri ardına çıkan her çeşit konsepte sahip projelere yönelik yapılan reklam kampanyaları, tüketicilerin dikkatini çekecek nitelikte. Konut alıcılarına, başını sokacakları evden ziyade, yeni bir yaşam tarzı satılıyor âdeta.
Hayata geçirdikleri projelere alıcı bulmak için yarışan firmalar, 2010’u iyi kapattıklarını ve 2011’den çok umutlu olduklarını her fırsatta dile getiriyorlar. Bütün bunların yanı sıra, tüketicinin karşısına her sene kendilerini aştıkları projelerle çıkıyorlar. Çatısında golf sahalı, katlarda bahçeleri olan, yüzme havuzunun bile sıradan geldiği sitelerde yaşamak artık kimileri için lüks olmaktan çıkıyor. En azından gazete ve televizyon reklamlarından ve firmaların satış rakamlarından yansıyan görüntü bu yönde. Peki, gayrimenkul sektöründe neler oluyor? Patronların 2010 sektör değerlendirmesini geçtiğimiz hafta paylaşmıştık. Bu hafta ise; yılın yatırımcılar açısından nasıl kapandığını ele aldık.

Erişilebilir fiyatlı evler satılıyor
Eva Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, 2010’un büyük yatırımlarda daha çok nakit parası olan yerli yatırımcıların gayrimenkul portföyü edindikleri bir yıl olarak geçtiğini düşünüyor. Perakende konut açısından değerlendiren Yazıcı, “Ön finansman, yani projeden satışla gerçekleştirilmek için yola çıkılan birçok proje gördük. Aslında 2010 senesi bize; gayrimenkul sektöründe her dönemde ihtiyaca yönelik gayrimenkul ürünlerinin “erişilebilir fiyatlı” olduğu sürece satıldığını gösterdi. Bu açıdan geçtiğimiz yılın gayrimenkulün hareketlenmeye ve ivme kazanmaya çalıştığı bir yıl olarak görüldüğü düşüncesindeyim.” diyor ve ekliyor: “Ticari krediler açısından projelerin gerçekleştirilmesinin zor olduğu bir dönem geçirsek de, konut kredileri beklenenin üzerinde büyümüştür. Bence bu yıl yatırımcılar daha seçici oldu ve geliştiricinin güvenilirliğini daha fazla sorgulamaya başladılar, doğru olanı da bu diye düşünüyorum.”
Bütün verilere bakıldığında, 2011 senesinin gayrimenkulde toparlanma yılı olacağının düşünülebileceğini söyleyen Yazıcı, “Önümüzdeki dönemde piyasada kıpırdanmalar olacağı ama yine piyasada daha çok likiditesi hazır yerli oyuncular arasında hareket yaşanacağını öngörmek mümkündür. Perakende konut kredileri pazarının ise ivmelenerek büyüyeceğini düşünüyorum.” diyor.

4 milyon konut stoku var
Eva Gayrimenkul Değerleme’nin son verilerine göre; İstanbul’daki konut stokunun 2007’de 3.699.807 adet iken, 2008’de bu rakam 3.826.170 adete çıkmış. Tahmini konut stokunun yıllık takribi yüzde 3 büyüdüğü ve 2010 yılı sonunda 4 milyonun biraz üzerinde olacağını öngörülüyor. Yazıcı, “Bunların dışında konut satış rakamlarına baktığımızda 2009 un ilk yarısı ile 2010 un ilk yarısı karşılaştırıldığında yeni inşaat için alınan ruhsatlarda yüzde 64’lük bir artış olduğunu görüyoruz, bu olumlu bir gelişme.” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “İstatistiklere konut satış rakamları anca tapu devri ile yansıyor. Oysa projeden “satış vaadi sözleşmesi” ile konut satılması ise ülkemizde çok yaygın. Tapu devirleri projelerin başlamasından 2-3 sene sonra yani mülkler teslime hazır olduğu zaman yapılıyor. Bu nedenle tapu devir verilerine yıllık bakıp o yıl için yorum yapmamak gerekiyor.

2010 iyi bir yıl oldu
Konuta yönelik gayrimenkul yatırımları için 2010 iyi bir yıl oldu diyen Yazıcı, “Ticari ve arsa için işlerin biraz daha zor olduğu bir yıl oldu. Öte yandan büyük arsa ihaleleri yapıldı ve hepsi satıcı için güzel fiyatlarla alıcı buldu. Bunlar sektöre olumlu dinamikler getirdi, piyasaya olan güveni arttırdı.” diyor.

Sektör 9 ayda yüzde 18,4 büyüdü
Epos Gayrimenkul Danışmanlık ve Değerleme Yönetici ortaklarından Neşecan Çekici, konut sektörüyle ilgili şu rakamları veriyor: “2009 yılının üçüncü çeyreğinde 18,2 oranında küçülen inşaat sektörü, 2010 yılının aynı döneminde yüzde 24,6 oranında büyüdü. Sektör dokuz aylık dönemde ise 18,4 oranında büyüme gösterdi. İnşaat sektörü üçüncü çeyrek bazında en fazla büyüyen sektör olma özelliğine sahip oldu. İnşaat sektörünün GSYİH içerisindeki payı ise dokuz aylık dönem için 5,6 olarak gerçekleşti. Mortgage kredilerinde ciddi bir genişleme olmasına rağmen, hala GSMH’nın yüzde 5’i seviyelerinde…”

Bu sene 260 bin konut satıldı
2010 yılı üçüncü çeyrek sonu konut satış rakamları 259.824 adet. Bu satışın 56.799 adedi İstanbul’dan. 2009 yılında Türkiye rakamları 531.746 idi.131.150 adet konut satışı İstanbul’da gerçekleşmişti.2010 yılı kapanırken geçen yılın satış rakamlarına ulaşılamayacak gibi duruyor. Markalı konut projelerinde ise rekabet son hızla bu yıl da devam etti. Epos Gayrimenkul tarafından 5 yıldır takip edilen markalı konut projeleri verilerine bakıldığında, İstanbul’da 638 adet markalı konut projesi satışa çıkmış. Bu da yaklaşık 300 bin adet konuta tekabül ediyor. Bu adedin yüzde 63’ü ise Avrupa yakasında bulunuyor.

33 markalı proje start verdi
2010 yılında arzda hız kesildiğini belirten Çekici, markalı konut projeleri ile ilgili şunları söylüyor. “Bu yıl içinde Avrupa yakasında 21 adet projede yaklaşık 18.000 adet konutun lansmanı gerçekleşti. Anadolu yakasında ise 12 adet konut projesinde 4.000 adet konut inşaatı start aldı.
Konu projelerin teslimleri ise ağırlıklı olarak 2012 ve 2013 yıllarında olacak. 2009 yılında her iki yakanın toplamında yaklaşık 50 adet proje tüketiciyle buluşturulmuştu; konut adedi ise yaklaşık 21.000 adet idi. Bu rakamları oluşturan ağırlıklı bölgeler Avrupa yakasında; Beylikdüzü, Bahçeşehir ve Ispartakule; Anadolu yakasında ise, Ataşehir, Çekmeköy, Sancaktepe, Kartal ve Maltepe olarak geçtiğimiz yıla damga vurmuştu.”
2010 konut stoku erime dönemiydi
Bu senenin, özellikle markalı konut projelerinde stok eritilme senesi olduğunu söyleyen Çekici’ye göre 2010 bir anlamda konut geliştiricilerin hem yeni projelerinin hazırlıklarının sürdüğü, hem arsa arayışlarının olduğu, hem de eldeki stokları belli ödeme kolaylıklarıyla tüketiciye sunulduğu bir yıl. “Özellikle İstanbul’da B ve B+ sosyo-ekonomik gruba hitap eden projelerde ciddi bir konut stoku olduğu bir gerçek.” diyen Çekici, bu stoku projelerin sona kalan tortu dairelerinin ve ikinci ellerinin oluşturduğunu söylüyor. “2010 yılının son çeyreğinde başlayan büyük montanlı konut projeleri piyasada yerini alacak” diyen Çekici sözlerine şöyle devam ediyor: “Gelişmekte olan bazı şehirlerde da hazırlıkları tamamlanmak üzere olan konut projeleri söz konusu. Geçtiğimiz 2 kritik yılda arsa fiyatları gerilemedi. Özellikle lokasyon açısından avantajlı noktalarda arsa payları halen çok yüksek.”

İlk satış döneminde alan kazandı
“Emlak, yatırımcı açısından her dönem en güvenilir yatırım aracı...” diyen Çekici uygun fiyatlı, lokasyonu gelecek vaat eden bölgelerin her dönemde tercih gördüğünün altını çiziyor ve ekliyor: “Ancak yatırımcı son yıllarda bilinçlendi. Bölge metrekare fiyatlarını karşılaştırıyor, kritik ediyor. Doğru fiyattan, doğru yerde ve güvenilir inşaat şirketlerine yatırım yapmaya devam ediyor. Projelerde ilk satış döneminde yatırım yapanlar her zaman olduğu gibi 2010’da kazandı. Projenin başı ile teslimi arasındaki değer artışından yararlanmak amaçlı alışverişler yapılıyor.”

En çok primi arsalar yaptı
Çelen Kurumsal Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlık Başkanı Güniz Çelen’e göre, emlak 2010’da iyi bir yatırım aracıydı. Özellikle ilk ve ikinci çeyrekte konuta yatırım yapanların ciddi değer artışından faydalandığını dile getiren Çelen, “Doğru lokasyonlarda ofis, dükkân gibi işyerlerinin de aynı potansiyeli taşıdığını düşünüyoruz. Ama en büyük primi arsalar yaptı. İmarlı arsa kentsel alanda hala yatırım yapılabilir nitelikte.” diyor.
Kriz döneminde özellikle gayrimenkulün değerinin anlaşıldığının altını çizen Çelen, “Anaparanın değer kazanımı çok hızlı gerçekleşiyor. Dolayısıyla orta ve uzun vadede değer yitimi söz konusu olmuyor ve kendisi yeni kaynak yaratmak için teminat olma özelliği taşıyor” derken 2011’de emlak yatırımı yapmak isteyenlere de şu tavsiyelerde bulunuyor: “Emlak alırken geleceğin trendlerini anlamak, geriye bakmaktansa yükselen değerlerin sonucunda ortaya çıkan ihtiyaçlara eğilmek gerekir. Bu tür özgün yatırımların peşinden gitmek, erken evrede projeye girmek en akıllıca davranış olacaktır.”

Mortgage 2010’u rekorla kapatıyor
Mortgage sektörü, 2010 yılını rekor bir büyümeyle kapatıyor. 2009’u da 5,1 milyar TL tutarında bir büyümeyle 42,7 milyar TL ile kapatan sektör, 2010’u yaklaşık 14 milyar TL’lik bir hacim artışıyla 56 milyar TL’nin üzerinde bir büyüklüğe ulaşarak bitirecek. Bu da yaklaşık olarak yüzde 30’luk bir büyümeye tekabül ediyor.
Garanti Mortgage Genel Müdür Yardımcısı Umur Güven’e göre; 2011’de Mortgage sektörü yaklaşık yüzde 25 oranında büyüyecek ve 70 milyar TL tutarında bir hacme ulaşacak. 2010’da konut sektörünün halen 2008 sonunda başlayan küresel finansal krizin etkilerinden çıkmaya çalıştığını söyleyen Güven, “Mortgage Uzmanı Garanti’nin desteğiyle hazırlanan Reidin.com Emlakendeks’in Türkiye’nin en büyük yedi ilindeki verileri baz alarak hazırladığı Türkiye kompozit satış ve kira endekslerinde 2010’da pozitif bir trend olması, sektörün 2009 Şubat ayından başlayan toparlanmanın devam ettiğini gösteriyor. Ancak gelinen nokta, halen endekslerin en üst seviyede olduğu 2008 Mart-Nisan seviyelerinin altında olduğunu da görüyoruz.” diyor.

Konut fiyatları enflasyonun altında
“2010’da söz konusu endekse göre, Türkiye genelindeki konut fiyatları yüzde 2,19 artarken, kira artış oranı yüzde 2,12 oldu.” diyen Güven sözlerine şöyle devam ediyor: “Bugün geldiğimiz bu noktayı değerlendirip artış oranlarının enflasyonun da altında kaldığının altını çizerken; tüm dünyada 1930’lardan bu yana yaşanan en büyük krizden çıkış yollarının arandığı bir dönemde olduğumuzu, pek çok gelişmiş Avrupa ülkesinin halen krizin etkisi altında olduğunu unutmamalıyız.”
Getiri beklentisi alınan riskle orantılı
“Artık, düşük enflasyonla yaşamanın getirdiği artı değerleri göz önünde bulundurarak, konut gibi gayrimenkul yatırımlarına da, orta, hatta uzun vadeli bir perspektifte bakmayı öğrenmeliyiz.” diyen Umur Güven, gayrimenkul fiyatlarının, serbest piyasa dinamikleri içinde, arz-talep dengesine ve ekonomideki faiz hadlerine göre değişkenlik gösterdiğinin altını çiziyor. Buna bağlı olarak getiri beklentisinin, alınan riskle orantılı olduğunu belirten Güven, “Ancak uzun vadeli bir bakış açısıyla analiz edersek, hızla büyüyen ve kentleşen, çok genç bir nüfusa sahip, eğitim düzeyi gittikçe yükselen, konut stokunun yenilenme ihtiyacı olan Türkiye’de, gayrimenkul, özellikle konut yatırımı, iyi bir alternatiftir. 2011’de, beklenmedik iç ve dış şokların olmaması halinde, konut fiyatlarının yukarı yönlü hareketinin devam edeceğini düşünüyoruz.” diyor.

Konut arzı genişliyor
Alınan yeni konut yapı ruhsatına göre daire sayısı yılın 3. çeyrekte gerileme göstermiş ve 157.820 adet olarak kaydedildi. Buna karşılık alınan yapı kullanım izin belgesine göre daire sayısı 3. çeyrekte 89.368’e kadar yükselmiştir. Kullanıma giren konut arzı genişlemesini sürdürüyor.

Konut kredisi faiz oranları dip yaptı
Konut kredisi faiz oranlarındaki düşük seviyeler devam ediyor. Yıl boyunca düşüş eğiliminde olan Yıllık Maliyet Faiz Oranları (YMO) yıl boyunca en düşük seviyesine ulaştı ve yüzde 9-10 bandına kadar geriledi. Konut kredisi vadeleri de uzama eğilimini koruyor, geçen yılın son ayında 6-10 yıl vade kullanımı yüzde 48,4 iken bu yıl aynı dönemde yüzde 52,1’e yükseldi.

Takipteki konut kredilerinde düşüş
Takipteki konut kredileri ise 3. çeyrekte 925 milyon TL iken, son çeyrekte 902 milyon TL’ye geriledi. Takibe düşen konut kredilerindeki düzelme devam ediyor.

Konut kredisi talebi arttı mı?
Peki tüm bu iyileştirmeler sonucu konut kredi taleplerinde gerçekten bir artış gözlemlendi mi? Son çeyrek için konuşacak olursak: Hayır. Gerçekten de Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre 2. çeyrekte konut kredileri kullandırılan kişi sayısı bir önceki döneme göre artarak 108.017’ye yükselmişken, son çeyrekte konut kredisi kullanan kişi sayısı 97.443’te kaldı. HürriyetKıyasla.com üzerinden yapılan konut kredileri başvuruları da bunu doğrular nitelikte: 3. çeyrekte tüm başvurular içinde konut kredisi başvurularının oranı bir önceki döneme göre yüzde 2,9 azaldı. Üstelik portal üzerinden kullandırılan ortalama konut kredisi miktarı da 2. çeyrekte 76.000 TL iken, bu tutar 3. çeyrekte 64.000 TL’ye kadar geriledi. Vadelerde ise bir değişiklik görülmedi. Portal ziyaretçileri her iki dönemde de ortalama 84 ay vadeli kredi aramaları gerçekleştirdi.

Konut kredinizi yeniden yapılandırın
Türkiye’de mortgage faizleri düşerken, vadeler de artık 20 yıla kadar uzayabiliyor. Bu trend devam ederse, her geçen ay düşme eğiliminde olan faiz oranları, genişletilen vade seçenekleri, yakın zamanda mortgage sistemini Türkiye’de ev almanın vazgeçilmez bir yolu haline getirebilir. Türkiye’de 2010 yılında, bankaların masraflar dahil yıllık faiz oranlarına bakıldığında son üç aydaki düşüş eğilimini görebileceğimiz gibi, yıllar bazında mortgage faizlerinin dip yaptığı dönemlere bakıldığında ise, 2008-2010 yılları arasında masraflar dahil faiz oranının bu yıl yüzde 9,92 ile en düşük seviyesini yaşadığını görebilmekteyiz. Bu durumda 2008 yıllında alınmış bir mortgage kredisinin oldukça yüksek aylık ödemeleri olduğunu tahmin edebiliriz. 2008 yılında konut kredisi almış birinin bu zarardan dönmesi için, kredisini bugünkü oranlardan yeniden yapılandırılması gerekiyor.

Yıllar En Yüksek Ymo En Düşük YMO Ortalama YMO
2008 32,14 % 17,60 % 21,21 %
2009 23,40 % 12,67 % 17,41 %
2010 15,74 % 9,92 % 13,39 %

Doğru yapılandırma kazandırıyor
Örneğin, 2008 yılında 100.000 TL 120 ay vadeli yüzde 17,60 YMO’lu bir mortgage kredisi aldığınızı ve 2 yıl düzenli ödemelerinizi yaptığınızı varsayalım. 2010 yılına gelindiğinde YMO oranlarının düşmesinden faydalanarak borcunuzu yüzde 9,92 YMO ve 8 yıl vadeli bir mortgage kredisi ile yapılandırdığınızda, 18.785,62 TL’lik bir kazanç sağlayabiliyorsunuz. Görüldüğü üzere, mortgage kredisinde yaşanan gelişmeleri takip ederek, doğru seçimleri yapabilirseniz, kredinizi yapılandırarak büyük tasarruflar sağlayabilir ve kredinizi daha ucuza getirebilirsiniz.

Bank Of America Batık Mortgage Devlerine 2,8 Milyar Dolar Ödedi

Bank Of America, Fannie Mae ve Freddie Mac'le batık konut kredisiyle ilgili davalarda anlaşmaya vardı.
bank-of-americaBofA, 2008 yılında satın aldığı Countrywide Financial Corporation şirketinin Fannie Mae ve Freddie Mac'e batık konut kredisi satmasıyla ilgili olarak anlaşma sağlandığını, anlaşmanın bu iki kuruluşun gelecekteki hak talepleri dahil bütün taleplerini sona erdirdiğini açıkladı. Banka, Freddie Mac'e 1,28 milyar dolar ve Fannie Mae'ye 1,52 milyar dolar ödediğini bildirdi.

Anlaşmanın BofA'ya, birçok piyasa uzmanının korktuğundan çok daha az maliyeti oldu. BofA'nın, batık konut kredisi satmasıyla ilgili olarak milyarlarca dolar ödemek zorunda kalacağından endişe ediliyordu. Araştırma şirketi Institutional Risk Analytics'in Başkan Yardımcısı Christopher Whalen, “Bu BofA için bir hediye oldu” dedi.

Hisseler Değer Kazandı
Rochdale Securities LLC'den Dick Bove, BofA'nın batık konut kredilerini geri satın almakla ilgili gelecek dört yılda her yıl 5 milyar dolar ödemek zorunda kalacağını tahmin ettiğini söyledi. Anlaşmanın sağlanması üzerine bankanın hisseleri dün New York Borsası'nda yüzde 6,3 (85 sent) değer kazanarak 14,19 dolara çıktı.

BofA'nın üst yöneticisi (CEO) Brian Moynihan, “Bu anlaşma önemli yasal konuları hissedarlarımızın yararına olacak biçimde çözüyor. Bu ödemeler, Freddie Mac'in bankaya yönelik bütün ödenmemiş borç ve potansiyel tutsat taleplerine son veriyor ve Fannie Mae'nin taleplerini çözüme kavuşturuyor” diye konuştu.

Fannie Mae Başkan Yardımcısı Michael Williams da, “BofA ile varılan anlaşma adil ve bu muallaktaki hasarlar konusunda sorumlu bir çözüm” dedi. Fannie Mae ve Freddie Mac, bankaları, gelir seviyesi ve konutun değeri gibi temel koşulları karşılamayan batık kredileri satmakla suçluyor.

2011 Emlakta Yatırım Yılı Olacak

2010'da boş durmayan, akılcı yatırımlar ve tüketiciyi çeken ödeme planlarıyla krizin etkisini silmeye çalışan markalı konut sektörü, 2011 için hazırlığını yaptı
konuyKonut talebinin 20052007 dönemindeki gibi tekrar canlanmasını bekleyen üreticiler, yeni projelerin arzına 2011’de de devam edecek. Markalı konut sektörünün çoğunluğunu oluşturan temsilcilerin açıklamalarına göre, bu yıl toplam değeri 15 milyar lirayı bulan yeni yatırımlar için düğmeye basılacak.
Emaar, Libadiye'ye Başlayacak
Yeni projeler üretecek şirketler arasında Ant Yapı, Sur Yapı, Soyak, DAP Yapı, Sinpaş GYO, Varyap, Emay İnşaat yer alırken, bir süredir merakla beklenen pek çok projenin temeli de 2011’de atılacak. Bu projelerden biri, kuşkusuz Dubai merkezli Emaar’ın İstanbul Libadiye’deki yatırımı. Toprak Grubu’na ait arsayı 2008 yılında 425 milyon dolara satın alan Emaar’ın İstanbul’un en değerlileri arasındaki arsada yapacağı proje, o tarihten beri merak konusu.

Dünyanın önde gelen mimarlık firmalarına çeşitli proje alternatifleri hazırlatan, ancak lansmanı henüz yapmayan Emaar, yüksek bir kule ile çeşitli binalardan meydana gelmesi beklenen projesinin 1.5 milyar dolarlık (2.3 milyar lira) bir yatırım olacağını açıklamıştı. Projenin içinde yer alacak alışveriş merkezinin (AVM) kiralama çalışmaları da devam ediyor.

Ali Sami Yen de Rezidans Olacak
Uzun süredir gündemde olan bir başka proje de İstanbul Mecidiyeköy’deki Ali Sami Yen Stadyumu’nun yerine yapılacak olan rezidans binası. Aşçıoğlu İnşaat, geçen yıl TOKİ’nin yaptığı hasılat paylaşımı ihalesini 475 milyon liraya kazandığı arsada yapacağı proje için Torunlar Şirketler Grubu ve Dünya Göz Hastaneleri’nin sahibi Eray Kapıcıoğlu ile ortak oldu.

Galatasaray’ın 15 Ocak’tan itibaren maçlarını Seyrantepe’deki Türk Telekom Arena’da oynamaya başlamasıyla birlikte Ali Sami Yen Stadyumu’nun yıkım sürecine girmesi ve 300 milyon dolarlık (465 milyon lira) bu projenin de 2011’de temelinin atılması planlanıyor. İstanbul’un en gözde lokasyonlarından Büyükdere Caddesi üzerindeki Özdilek Grubu’na ait arsada da inşaatın bu yıl başlaması bekleniyor. Özdilek’in 200 milyon dolarlık (310 milyon lira) bir yatırımla arsada rezidans ve otel inşa edeceği açıklanmıştı.

Lord Norman Foster'ın Projesi 2011'de İstanbul'a Geliyor
Büyükdere Caddesi’nin ilgiyle izlenen bir başka arsasında daha ilk kazmanın 2011’de vurulacağı açıklandı. Renault Mais’in 10.6 dönümlük arsasını Şubat 2007’de satın alan Kazakistan merkezli Landmark’ın krizde yatırımdan vazgeçmesiyle EriaPartners‘a sattığı arsada ünlü bir mimarın elinden çıkan devasa bir kule yükselecek.
Lord Norman Foster’a ait Fosters+Partners tarafından hazırlanan projenin 300 milyon dolarlık (465 milyon lira) bir yatırım olacağı açıklanmıştı. Kulislerde, isminin ‘Skymark Tower’ olacağı konuşulan projede rezidans daireleri ve ticari üniteler bulunacak. Dünyanın en iyi mimari projesi seçilen İstanbul Ataşehir’deki Varyap Meridian’ın ardından 2011’de yeni bir projeye başlayacak olan Varyap da 500 milyon dolarlık (775 milyon lira) yatırım yapacak.

Çalık Grubu’nun şirketi GAP İnşaat ile ortak Doğu Ataşehir’de bir konut projesi geliştiren şirket, yine iddialı bir mimari örneği sergilemek için çalışıyor.

3 yıl önce İstanbul Zincirlikuyu’daki Tat Towers’a komşu arsayı TOKİ’den 45.5 milyon liraya alan Soyak, yaklaşık 4 dönümlük arsa üzerindeki projesini 2011’de başlatacağını açıkladı. Soyak’tan yapılan açıklamaya göre, daha önce ofis bloğu olması öngörülen yatırım, rezidans olarak düşünüldü. Burada, 75 özel rezidans dairesi inşa edileceği bildirildi. Yeni yılla birlikte, Sinpaş GYO da Ankara’daki ilk yatırımına başlayacak.

Şirketten yapılan açıklamada, Büyükesat’taki projenin temelinin bu yıl atılacağı bildirilirken, 380 konutluk projenin konsept çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğu kaydedildi. Büyükesat Mahallesi’nde bulunan ve Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne 900 metre mesafedeki projenin idare izin süreçleri devam ediyor.

212 İstanbul'dan Kampanya
AVM MFI Partners tarafından yönetilen 212 İstanbul Power Outlet, sosyal sorumluluk projesi olarak Kızılay Kan Merkezi ile birlikte ortak bir çalışma yürütüyor. Perakende sektöründe outlet ve power center konseptini aynı çatı altında buluşturan 212 İstanbul Power Outlet gönüllü kan bağışçılarının ziyaretini bekliyor.

Kızılay Kan Merkezi tarafından, 8-9 Ocak 2011 tarihlerinde İstanbul Halkalı’daki 212 İstanbul’da yer alacak kan alma otobüsüne gelen ziyaretçiler kan bağışında bulunabilecekler. Kan bağışında bulunan ziyaretçilere, sinema bileti hediye edileceği belirtiliyor.

Dubai Emiri Şeyh Maktum’un sahibi olduğu Zabeel İnvestments’ın yatırımı olan lüks otel Zabeel Saray, 4 Ocak 2011 tarihinde açılıyor. Açılışı Şeyh Maktum’un Dubai Emiri ilan edildiği günün yıldönümüne denk getirilen, Dubai’nin en lüks otellerinden biri olan ve tarihin insan yapısı en büyük adası Palm Jumeirah üzerinde inşa edilen Zabeel Saray’ın elektrik, elektronik ve otomasyon işlerinin tümü, Dubai’de birçok projeye daha imzasını atmış olan Türk firması AE ArmaElektropan A.Ş. tarafından gerçekleştirildi. Projedeki elektronik ve elektroteknik sistemin tutarının 20 milyon doları aştığı belirtiliyor.

İş GYO İzmir'de Başlıyor
3 yıldır bekleyen bir başka proje de İş GYO’nun İzmir’deki rezidans kuleleriydi. İmar planlarının bu yıl bitmesiyle yatırım devreye girecek.

2011 Yenilenmenin Miladı Olacak

Konut kredilerinde faizler indi,TOKİ ve tüm konut üreticileri birbirinden farklı gelir gruplarına hitap eden projeler üretiyorlar.
faizlerYeni yılın bu ilk yazısında 2011 yılı için dileğimiz; 2010 yılında toparlanan gayrimenkul satışlarının artarak devam etmesi, herkesin konut sahibi olması. Konut kredisi faizlerinde yılın son çeyreğinde yine bir indirim yapıldı bilindiği gibi. 12 ay vadeyle alınan konut kredilerinde faiz yüzde 0.50’lere, 120 ay vadeyle alınan kredilerde ise yüzde 0.81-0.82’lere indi.
Geçtiğimiz hafta belirttiğim gibi BDDK konut kredilerinde 1 Ocak 2011 tarihinden geçerli olmak üzere değerleme oranının yüzde 75’i, ticari gayrimenkullerde de değerleme oranının yüzde 50’sinin kredi olarak verileceğini, bu sınırın aşılması halinde sorumluluğun bankalara ait olacağını açıkladı.
Başta TOKİ ve müteahhitler olmak üzere tüm konut üreticileri de birbirinden farklı gelir gruplarına hitap eden projeler üretiyorlar. Bunun yanı sıra Belediye yasasının bazı maddelerinde yapılan değişiklik ile kentsel dönüşüm hayatımıza girdi bile.
Marmara depreminden sonra özellikle İstanbul’da çok sayıda konutun hasarlı olduğu tespit edildi. Bir de buna kaçak yapılaşma, gecekondu sorunlarının çözümlenememesi de eklenince yeni düzenlemelerin yapılması zorunlu oldu. Tüm bu gelişmelere paralel olarak Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ilgili kurum ve kuruluşların katılımı ile 2010- 2023 yıllarını kapsayan Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı (KENTGES) 4 Kasım 2010 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Kentsel Dönüşüm ile ilgili olarak Haziran 2010 tarihine kadar çeşitli yasalarla değişiklikler yapıldı. En son 17 Haziran 2010 tarih ve 5998 sayılı Belediye Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile başta büyükşehir belediyeleri ve TOKİ tarafından olmak üzere kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri birbiri ardına uygulamaya konuldu.
Yasa’da da belirtildiği üzere Büyükşehir belediyeleri belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde konut, sanayi, ticaret, kamu hizmeti, yeşil alanları, teknoloji parkları ve her türlü donatı alanları oluşturmak için, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak, eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa etmek ve restore etmek ya da deprem riskine karşı tedbirler almak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projesi alanı ilan etme ve uygulama yetkisine sahiptir (Büyükşehir belediye meclisince uygun görülmesi halinde ilçe belediyeleri de uygulayabilir). Başta İngiltere olmak üzere birçok ülkede uygulanmakta olan Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projeleri gelecek yıllarda yaşamımızın bir parçası olacak.

2011'de Gayrimenkul Vergileri Ne Oldu?

2011 yılında, gayrimenkulleri ilgilendiren vergilerde de bazı değişiklikler oldu.
emlak-vergisi-konut-kredisiEmlak Vergisi
2011 yılında ödenecek olan emlak vergisi, 2010 yılında ödenenin aynısı olacak. Daha açık bir anlatımla, 2011 yılında emlak vergisinde herhangi bir artış söz konusu değil. Alım-satıma esas kıyaslama sırasında göz önüne alınacak olan “Binaların Metrekare Normal İnşaat Maliyet Bedelleri” 2010 yılının aynısı olarak 56 Seri No.lu Emlak Vergisi Genel Tebliği’nde açıklandı (Bkz. 29.12.2010 Tarihli Resmi Gazete).

Emekli,İşsiz ve Ev Hanımlarının Emlak Vergileri
Emekli, işsiz ve ev hanımları ile özürlülere, 2011 yılında da konutları nedeniyle yine emlak vergisi yok… Nedenine gelince, “Sıfır oranlı Emlak Vergisi avantajı” 2011 yılında da devam edecek.
Buna göre, brüt alanı 200 m2’yi aşmayan, bir konutu nedeniyle, bu kişiler 2011 yılında da emlak vergisi ödemeyecekler. Ancak birden fazla evi olanlar, tüm konutları için emlak vergisi ödeyecekler.
Emekli, işsiz ve ev hanımlarının, “sıfır oranlı” emlak vergisi avantajından yararlanabilmeleri için, başka gelirlerinin olmaması gerekiyor. Bunların, 22 bin lirayı aşmayan faiz, repo, fon, kâr payı ve temettü gibi, menkul sermaye iradı gelirleri, sıfır oranlı emlak vergisine engel değil (Bkz. 45 No.lu Emlak Vergisi Tebliği).
Konut Kira Gelirleri
Konut kira geliri olanlara, 2010 yılında uygulanan 2 bin 600 TL’lik istisna, 2011 yılı için 2.800 TL’ye yükseltildi.
Buna göre, 2011 yılında yıllık konut kira gelirleri 2 bin 800 lirayı aşmadığı sürece, bu gelirler beyan edilmeyecek. Aşması durumunda, beyanname verildiğinde, 2 bin 800 TL istisna düşülecek.
İşyeri Kira Geliri
2011 yılında elde edilecek olan, yüzde 20 stopaja (vergi kesintisine) tabi tutulan işyeri kira gelirleri, yıllık brüt tutarı 23 bin lirayı aşmadığı sürece, beyan edilmeyecek.
İşyeri kira gelirinin yıllık brüt tutarı 23 bin lirayı aşması halinde, yıllık gelir vergisi beyannamesi verilecek ancak yılda yaklaşık 100 bin lira yani aylık 8 bin 300 lira civarındaki işyeri kira gelirleri için gelir vergisi ödenmeyecek hatta üste vergi iadesi alınacak.
Buradaki vergi iadesi, işyeri kira ödemelerinden, yıl içinde yapılan yüzde 20 stopajın mahsubundan kaynaklanıyor.

Evini Satanların Durumu
2011 yılında evini ya da başka bir gayrimenkulünü, edinme tarihinden itibaren 4 yıl (1 Ocak 2007 tarihinden itibaren edinenlerde 5 yıl) içinde satanların, elde edecekleri kazanç “değer artışı kazancı” kabul edilecek. Bu kazancın 8 bin lirası gelir vergisinden müstesna tutulacak, kalan kısım yüzde 15-35 oranında vergiye tabi tutulacak.
2011 yılında, birden fazla gayrimenkul satılması halinde, olayın rengi değişecek ve “ticari kazanç” hükümlerine göre vergilendirilecek.

Miras Kalan Gayrimenkulün 2011 Yılında Satışı
Miras kalan ya da bağış yolu ile edinilen ev, dükkan, büro, yazlık, arsa ve arazi, ne zaman ve kaç liraya satılırsa satılsın, satış kazancı gelir vergisine tabi tutulmayacak.
Buna göre herhangi bir kişi, iki yıl önce ölen babasından ya da annesinden miras kalan (300 bin TL beyan ettiği) arsayı, 5 Ocak 2011 tarihinde 2 milyon liraya satarsa, bundan doğan gelir vergiye tabi olmayacak (GVK. Mükerrer Madde 80/6).

2011’de Alım-Satım Harcı
Gayrimenkul alan ve satanlar, 2011 yılında (gayrimenkulün gerçek satış bedeli üzerinden) ayrı ayrı binde 16,5’er oranında “tapu harcı” ödeyecekler.

Kiracı İle Ev Sahibi Karşı Karşıya

Kiracı-ev sahibi ilişkisinde yeni dönem TBMM Genel Kurulu’nda Türk Borçlar Kanunu Tasarısı dün jet hızıyla yasalaştı.
evv_02649 maddeden oluşan tasarı, bütün partilerin vardığı mutabakatla 2.5 saatte kabul edildi. Yeni kanunla kiracı-ev sahibi ilişkilerinde, yeni bir dönem başladı. Kiracılar 'Dedem ya da torunum' oturacak gerekçesiyle evden çıkarılabilecek. Kira artışı yıllık üretici fiyat endeksini geçmeyecek.

TBMM Genel Kurulu'nda, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı kabul edildi. 649 maddeden oluşan ve 22 bölüm halinde "temel kanun" olarak görüşülen tasarı, bütün partilerin vardığı mutabakat doğrultusunda Genel Kurulda neredeyse "jet" hızıyla yasalaştı.
30'ar maddeden oluşan her bölüm 3 dakikada geçti. Tasarı üzerinde toplam 4 önerge verilerek değişiklik yapıldı. Tasarı, yaklaşık 2.5 saatte yasalaştı. TBMM Adalet Komisyonunda 2008'de kabul edilen tasarının görüşmelerine, 2009 yılında TBMM Genel Kurulu'nda başlanmış ve ilk 2 bölümünün kabul edilmesinin ardından yarım kalmıştı.
Kira Artışı ÜFE'yi Geçemeyecek
Yeni Türk Borçlar Kanunu ile kiracı-ev sahibi ilişkilerinde, yeni bir dönem başlayacak. Kiracılar 'Dedem ya da torunum' oturacak gerekçesiyle evden çıkarılabilecek. Kiracıların elektrik ve su borcunu ödememei tahliye sebebi olurken, uyarıya rağmen yüksek sesle müzik dinleyen, gürültü yapan, balkonda mangal yakan kiracının sözleşmesi iptal edilebilecek. Konut ve işyeri kiralamada depozito 3 aylık kira bedelini aşamayacak.
Kira bedelleri, bir önceki yılda gerçekleşen üretici fiyat endeksindeki (ÜFE) artış oranını geçmemek koşuluyla artırılabilecek. Bu kural bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanacak. Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemeyecek. Bu rızanın alınması mümkün olmazsa veya eş haklı sebep olmaksızın rızasını vermekten kaçınırsa kiracı, hakimden bu konuda bir karar vermesini isteyebilecek.

Sözleşmelere Elektronik İmza
Sözleşmelerde, güvenli elektronik imza kullanılabilecek. Güvenli elektronik imza, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğuracak. Açığa atılan imzanın üzerine sonradan yazılan metnin, imza atanın iradesine uygun olduğu kabul edilecek. Durumun özelliği aksini göstermedikçe, yazılan metnin anlaşmaya aykırı
Kitle Sözleşmesine Karşı Koruma
Bankalar, sigorta, seyahat ve taşıma işletmeleri gibi şirketler tarafından önceden hazırlanan soyut ve tek yanlı sözleşmelere karşı bireyleri koruyan hükümler, borçlar hukukuna ilk kez girecek. "Kitle Sözleşmesi", "Katılmalı Sözleşme", "Tip Sözleşme" denilen sözleşmeler için belirlenen "Genel İşlem Koşulları" ile bireyin korunması sağlanacak.

Nişanlya-Sevgiliye Tazminat Hakkı
Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümleri ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanacak. Kısmen veya tamamen rücu edilmeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu zararların belirlenmesinde gözetilmeyecek, zarar veya tazminattan indirilmeyecek.
Hakim, hesaplanan tazminat miktarını, hakkaniyet düşüncesiyle arttıramayacak veya azaltamayacak. Hakim, sadece ölüm halinde değil, ağır bedensel zararlarda da zarar görenin yakınlarına manevi tazminat ödenmesine karar verebilecek. Yargıtay içtihatlarının bulunduğu bu konunun kanuna girmesiyle, beraber olup aralarında resmi nikah olmayanların, nişanlı ve sevgililerin tazminat istemleri, yasal dayanağa kavuşmuş olacak.

Faiz Sınırı
Olağanüstü faiz oranları karşısında borçlu korunacak. Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenecek. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, belirlenen yıllık faiz oranının yüzde 50 fazlasını aşamayacak. Ekonomik kriz dönemleri gibi olağanüstü durumlarda, sözleşmeler değişen koşullara göre uyarlanabilecek.

Kefil Olmada Eş Rızası Aranacak
Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacak. Kefalet sözleşmesinde sonradan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmayacak. Kefil olmada eş rızası aranmasını düzenleyen yasaya göre, eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilecek.

İşveren Cinsel Tacizi Önlemekle Yükümlü Olacak


İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek, iş yerinde dürüstlük kurallarına uygun bir ortamı sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların da daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlü olacak.
TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen Türk Borçlar Kanunu'na göre, işi özenle yapacak ve işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatle davranacak olan işçi, işverene ait makineleri, araç ve gereçleri, teknik sistemleri, tesisleri ve taşıtları, usulüne uygun olarak kullanmak ve bunlarla birlikte işin görülmesi için kendisine teslim edilmiş olan malzemeye özen göstermekle yükümlü olacak. İşçi, üçüncü kişilerle ücret karşılığında anlaşmalar yaparak işverene karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal edemeyecek ve işvereniyle rekabete yol açacak iş ve işlemlerde bulunamayacak.

İşçi Sır Saklayacak
Hizmet ilişkisinin devamı süresince iş gördüğü sırada öğrendiği üretim ve iş sırları gibi bilgileri, kendisi veya başkalarının yararına kullanamayacak olan işçi, hizmet ilişkisi sona erse bile işverenin haklı yararlarının korunması için gerekli olduğu ölçüde sır saklamakla yükümlü olacak.

Ücretler Bankaya Yatacak
İşçiye ücreti her ayın sonunda ödenecek. İş sahipleri, işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılacak banka hesaplarına yatıracak. Her ödeme döneminde işçiye hesap pusulası verilecek. İşveren, işçiden olan alacağı ile ücret borcunu, işçinin rızası olmadıkça takas edemeyecek.

Konut Almak İsteyenlere 16-20 Şubat 2011 Tarihleri Arasındaki Fuarda İndirim Yapılacak

Yapı ve emlak sektörünün liderleri 16-20 Şubat 2011 tarihleri arasında CNR Avrasya Emlak ve Yatırım Fuarı'nda görücüye çıkarıyor.
fuarCNR Holding kuruluşu Pozitif Fuarcılık tarafından düzenlenen ve TOKİ, Emlak Konut GYO, Türkiye Müteahhitler Birliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İNDER İstanbul İnşaatçılar Derneği tarafından desteklenen fuarda 400'den fazla proje görücüye çıkacak.
Özyurtlar İnşaat, Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı, Yeşil İnşaat, TOKİ, Artaş, Yeşilyurt ve Cihan İnşaat gibi Türkiye'nin önde gelen gayrimenkul firmalarının katılacağı fuarda, Leopardus-Ataşehir, Avrupa Konutları, Elit Parla Palace, Parklife-Kurtköy, Formula Country-Akfırat, Still İstan
A+ ve B+ grubu tüketici grubunun yanı sıra her gelir grubuna uygun projelerin yer alacağı fuarda firmaların kampanyaları da dikkat çekiyor. İstanbul'un en hızlı değer kazanan bölgesi Kurtköy'de hayata geçen Elit Perla Palas konut projesi fuara özel yüzde 5 indirim veya vade farksız 30 ay taksit imkanı sunacak. Bu fırsat sadece fuar süresince geçerli olacak ve Elit Perla Palas standını ziyaret edecek katılımcılara özel olarak uygulanacak.
Başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere, Türk Cumhuriyetleri, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İran, Irak, İsrail ve Suriye gibi pek çok ülkeden katılımcının yer alacağı fuar, sektörün yeni bir vizyon kazanmasında etkin rol alacak. Fuar platformunda yabancı yatırımcıların yerli firmalarla etkileşim sağlaması, proje bazında ve ticari alanda yeni işbirliklerinin yapılması hedefleniyor. A+ ve B+ grubu tüketici grubunun yanı sıra her gelir grubuna uygun projelerin yer alacağı fuarı 50 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor.

Tapuda İnternet Devrine Giriyoruz

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tapuda hızlı işlem için 'on-line işlem' uygulaması başladı.
tapu_kadastro_genel_mdGayrimenkuller üzerinden tüm işlemlerin elektronik ortamda yapılmasını sağlayacak sistem; İstanbul, Ankara, İzmir, Hakkari ve Bitlis'in de aralarında bulunduğu 24 ilde hizmete girdi. Yeni sisteme göre, başvurusunu internet üzerinden yapan vatandaşa randevu tarihi ve saati cep telefonuna kısa mesajla gönderiliyor. Mesajda yer alan gün ve saatte Tapu Müdürlüğü'ne giden vatandaş da işlemlerini beklemeden hallediyor.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Bilgi İşlem Sistemi'nin (TAKBİS) Türkiye geneline yaygınlaşması on-line başvuru uygulamasını beraberinde getirdi. Son yıllarda teknolojik yatırımlarının yanı sıra kadrosunu da gençleştirerek güçlendiren Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, tapu şubelerinde yaşanan olumsuzlukları ortadan kaldırabilmek için yeni bir hizmeti daha hayata geçirdi.
Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir'in talimat ve takibinde hizmete giren projede, şimdilik İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Van, Muş, Bitlis ve Hakkari'nin de aralarında bulunduğu 24 ilin 117 ilçesini kapsıyor. On-line başvuru sistemi yıllardır vatandaşların kapısında günlerce işlem yapmak için beklediği Tapu Sicil Müdürlükleri'ni kolay, hızlı ve güvenli hizmete kavuşturuyor.

24 il, 117 ilçede hizmete giren on-line başvuru sistemi şöyle çalışıyor. Tapuda işlem yapmak isteyen vatandaş www.tkgm.gov.tr adresine girerek ana sayfa da yer alan on-line başvuru bölümünü tıklıyor. Karşısına çıkan ekrana kimlik ve iletişim bilgilerini giren vatandaş, sırasıyla hangi işlemi yapmak istediğini (satış, kat irtifakı tesisi, düzeltme, ipotek, bağış vs..) seçiyor, ardından işlem yapmak istediği gayrimenkul bilgilerini sisteme kaydediyor. Bilgileri giren vatandaşın başvurusu tamamlanmış oluyor.
Müdürlüklerin işlem durumunu sürekli takip eden TAKBİS sistemi ise vatandaşa işlemini yaptırması için en uygun tarih ve saati otomatik olarak belirliyor. TAKBİS aracılığıyla belirlenen randevu tarihi ve saati vatandaşın tercihine göre mail yada SMS yoluyla kendisine bildiriliyor.

Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü internet sitesinden, yapacağı işlem için gerekli evrakları öğrenen vatandaş, günü ve saatinde Tapu Sicil Müdürlüğü'ne giderek işlemini gerçekleştiriyor. İşlem için gerekli tarih ve saatte gelmeyen vatandaşın ise randevusu iptal oluyor.

Tapu ve Kadastro Bilgileri e-devlet Kapısında

Vatandaşın yaşadığı sıkıntıları ve uzun işlem sürelerinin ortadan kaldırılması için Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Tapu Sicil Müdürlükleri'nde bir dizi önlem alındı. Önce Tapu ve Kadastro Müdürlükleri'nin fiziki yapısını iyileştiren Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, memurların üzerindeki iş yükünü azaltmak amacıyla kadrosunu önemli bir oranda genç memurlarla takviye yaptı.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün Bilgi İşlem Sistemi (TAKBİS) projesi başlatıldı ve bir çok ilde altyapı tamamlandı. Tapu Müdürlükleri'nde sıramatik uygulamasıyla devam eden düzenlemeler 'E-devlet' uygulamasının hayata geçmesiyle on-line ortama taşındı. Kimlik numarasıyla E-devlet uygulamasına giren vatandaşın tapu ve harç bilgilerini bu yöntemle öğrenmesine imkan tanındı.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ardından Tapu Müdürlükleri'nde yaşanan yoğunluk ve sıkıntıları ortadan kaldırmak için on-line randevu sistemine geçiş yaptı. Hızlı, güvenli ve şeffaf hizmet anlayışıyla hayata geçirilen on-line başvuru şu anda 24 ilde 117 ilçeyi kapsıyor. TAKBİS sisteminin tüm Türkiye'ye yayılmasının ardından vatandaşlar Türkiye'nin her yerinden onlinerandevu.tkgm.gov.tr adresinden sisteme giriş yaparak randevusunu alabilecek.

Sözleşmesi Eski Olan Kiracıya Kötü Haber

2012'den önce imzalanan kira sözleşmelerindeki artışlar enflasyon sınırlaması dikkate alınmadan yapılacak.
kira_02Tüketici ve kiracıyı koruyan hükümlerin yer aldığı Borçlar Kanunu'na bankaların itirazı işe yaradı.
Borçlar Kanunu ile tüketiciyi ve kiracıyı koruyan birçok hüküm getirilmesine rağmen bu hükümler 2012'den önce imzalanmış sözleşmelerde uygulanmayacağı ortaya çıktı. Meclis'te Türk Borçlar Kanunu ile birlikte Borçlar Kanunu'nun Yürürlülüğü Hakkındaki Kanun da kabul edildi. Meclis'te kabul edilen ikinci kanun, Borçlar Kanunu ile getirilen bir çok yeniliğin eski sözleşmeler uygulanmasını ortadan kaldırdı.
Sıkıntılı Maddeler Kalkacaktı

Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısının 7'nci maddesi ile 12'nci maddesi, yeni kanun hükümlerinin geriye yürümesini öngörüyordu. 'Genel işlem koşulları' başlıklı 20'nci maddesi her türlü kredi sözleşmesi ile kredi kartı sözleşmeleri başta olmak üzere telefon, elektrik, su, sigorta sözleşmelerinin yeni kanuna uygun hale getirilmesini düzenliyordu. Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonraki bir yıl içinde sözleşmeler yeni kanuna uygun hale getirilecekti. Kredi ve kredi kartı sözleşmelerinde tüketiciyi sıkıntıya sokan bütün hükümler ortadan kaldırılacaktı.

Bankalar Bastırdı


Tasarısının 7'nci maddesi ile 12'nci maddesinin Adalet Komisyonunda bankaların itirazları nedeniyle tasandan çıkartıldığı ortaya çıktı. Adalet Komisyonu raporunda "Yoğun müzakerelerden sonra, söz konusu bölüm içindeki 'Genel işlem koşullan' başlıklı 7'nci 'Kısmi ödemeli satışlar' başlıklı 8'inci, 'Kira sözleşmesi' başlıklı 9'ncu, 'Hizmet sözleşmeleri' başlıklı 10'uncu 'Kefalet sözleşmesi' başlıklı ll'inci maddeleri, hükümetin de katıldığı ortak gerekçeli önergeler doğrultusunda tasan metninden çıkanlmıştır" ifadelerine yer verildi.

Eski Kiracı Yandı


Kanun Tasarısı'nın 9'ncu maddesi halihazırda kirada oturanları koruyan düzenleme getiriyordu. Bu madde kanunun yürürlüğe girmesinden önce yani 2012'den önce yapılmış olan kira sözleşmeleri için de geçerli olacaktı. Ancak, bu maddenin kanundan çıkartılması ile 2012'den önce yapılmış sözleşmelerde yeni kanun uygulanmayacak.

2012'den önce yapılmış kira sözleşmesine dayanarak ev sahibi "Annem veya babam oturacak" diyerek evi boşalttırabilecek, kira sözleşmelerindeki artışlar enflasyon sınırlaması dikkat alınmadan yapılacak.
Meclis'te kabul edilen Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun nedeniyle kredi ve kredi kartı alacaklar ile elektrik ve su abonesi olacakların, ev veya işyeri kiralayacakların 2012 yılını beklemesi gerektiğine dikkat çekiliyor.

Kefil Eşinden İzin Almayacak


Kefalet Sözleşmesi ile ilgili getirilen yeni hükümlerde 2012 yılından önce yapılmış sözleşmelerde uygulanabilecekti. Ancak bu madde de yürürlülük kanundan çıkartıldığı için 2012 yılından önce yapılacak sözleşmelerde bu hükümler uygulanmayacak. Kefil olan kişiler eşinin rızası olmadığı gerekçesiyle kefil olmaktan vazgeçme hakkını 2012 yılından önce kullanamayacak.