Metin Yeşil ¬
TOPLU YAPILARIN KAT MÜLKİYETİ İŞLEMLERİ
Kat mülkiyeti Kanununun yürürlüğe girdiğinde kat mülkiyeti düzenin parsel esaslı olması esası getirilmiştir.
Bir parselde birden çok yapıya ilişkin düzenlemeler 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda 13.4.1983 tarihinde 2814 sayılı yasa ile eklenen Ek 3 madde ile yapılmıştı.Ancak aradan geçen zamanda söz konusu düzenleme toplu yapılarda ihtiyaca cevap vermemiş, bu nedenle 28.11.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5711 sayılı yasa ile Toplu yapılara ilişkin Kat Mülkiyeti Kanununda yeni düzenlemeler yapılmıştır.Şunu belirtmek gerekirki 5711 sayılı Kanunla yapılan düzenlemelerle sadece bir veya birden den fazla imar parseli üzerinde bulunan toplu yapılar için yönetim düzeni kurulması söz konusudur. Kat mülkiyeti ve kat irtifakları toplu yapı kapsamında olan her imar parseli için eskiden olduğu gibi yine ayrı ayrı kurulacaktır..
Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra Toplu Yapılarda Kat İrtifakı ve Kat Mülkiyeti tesisine ilişkin olarak 16.08.2008 tarihinde Yönetmelik yürürlüğe girmiş yine uygulamaya yönelik olarak Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 2008/1 ve 2008/16 sayılı genelgeleri çıkarılmıştır.
671-Tanımlar
Toplu yapı: Bir veya uygulama imar plânında belirlenen birden çok imar parseli üzerinde, onaylı yerleşim plânına göre yapılmış veya yapılacak, alt yapı tesisleri, ortak kullanım yerleri ve sosyal tesisler ve hizmetler ile bunların yönetimi bakımından birbirleriyle bağlantılı birden çok yapıdır.
Toplu yapılar tek parsel veya birden fazla imar parseli üzerinde yer alabilmektedir. Ancak toplu yapı birden fazla imar parseli üzerinde yer alıyorsa imar parsellerinin bitişik veya komşu olmaları şarttır. Ancak bu parseller arasında kalan ve imar plânına göre yol, meydan, yeşil alan, park, otopark gibi kamuya ayrılan yerler olması halinde parsellerin bitişik ve komşu olma şartı aranmayacaktır..
Ayrıca yapılar blok veya tekli yapı şeklinde ayrı ayrı olabileceği gibi her iki yapı tipide birlikte yer alabilmektedir.. Örnek vermek gerekirse
Blok tipi toplu yapı :Bir veya birden fazla imar parselinde blok tipi şeklinde birden çok bağımsız bölümleri kapsayan yapılanmadır.
Tekli toplu yapı :Bir veya birden fazla imar parselinde yaygın kat mülkiyeti şeklinde (villa tipi) tek bağımsız bölümlü yapılanmadır.
Blok ve tekli toplu yapı: Bir veya birden fazla imar parselinde Blok tipi ve tekli yapıların birlikte yer aldığı yapılanmadır.
Vaziyet planı : Toplu yapıların konumları, ortak nitelikteki yerler ve tesisler, bunların kullanılış amaç ve şekilleri, toplu yapı kapsamındaki parsel veya parsellerin tamamını kapsayacak şekilde, bir bütün olarak onaylı imar plânı hükümlerine ve parselasyon plânlarına uygun olarak hazırlanmış, mimarî projede yer alan yerleşim plânıdır.
Toplu yapı düzeninde vaziyet planı önem arz etmektedir.Vaziyet planı kat irtifakı veya kat mülkiyeti tesisi için ibraz edilecek mimari projelerde yer almaktadır.Toplu yapıya ilişkin kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesislerinde toplu yapının konumu varsa yol yeşil alan otopark gibi kamuya ait yerler ile ortak yer ve tesisler gibi hususların mutlaka vaziyet planında gösterilmesi gerekmektedir.
672- Toplu Yapıda Kat İrtifakı Tesisi
Kat irtifakı tesisi için taşınmaz malikleri veya temsilcilerinin tapu sicil müdürlüğüne müracaatları gerekecektir.İşlem için malik bir kişi ise tescil istem belgesi düzenlenecek,birden fazla paydaş olması halinde resmi senet düzenlenecektir.
6721-Tek parsel üzerindeki toplu yapılarda kat irtifakı tesisi
Tek parsel üzerinde toplu yapıya yönelik kat irtifakı kurulabilmesi için;
a) Toplu yapıların alt yapı tesisleri, ortak kullanım yerleri sosyal tesis ve hizmetler ile bunların yönetimi bakımından birbiri ile bağlantılı olması
b) Vaziyet planında yapıların konumları, ortak nitelikteki yerler ve tesisler, bunların kullanılış amaç ve şekillerini gösterilmesi
Gerekmektedir.
Bu halde aşağıdaki belgelerin tapu sicil müdürlüğüne ibrazı gerekecektir.
a) Vaziyet Planı :Toplu yapı kapsamındaki imar parselinin tamamını gösterecek şekilde de düzenlenecek ,anagayrimenkulde, yapıların onaylı yapı ruhsatı eki mimarî projesine uygun olarak, yapıların konumları, ortak nitelikteki yerler ve tesisler, bunların kullanılış amaç ve şekillerini gösterecek,ilgili idarece onaylanacaktır.(Mimari projede bu kapsamdaki vaziyet planının yer alması halinde ayrıca ibrazına ihtiyaç bulunmamaktadır)
b) Mimari Proje : Mimari projede anagayrimenkulde,yapıların ruhsat eki projesine uygun, yapı veya yapıların dış cepheler ve iç taksimatı bağımsız bölüm, eklenti, ortak yerlerinin ölçüleri ve bağımsız bölümlerin konumu ve büyüklüklerine göre hesaplanan değerleri ile oranlı arsa payları ve bağımsız bölümlerin yapı inşaat alanı da açıkça ve her bağımsız bölümün birden başlayıp sıra ile giden numarası da belirtilmek suretiyle kat plânları ayrı ayrı gösterilecek,gayrimenkulün maliki veya bütün paydaşları tarafından imzalanacaktır.
c) Yapı Ruhsatı : Toplu yapıya ilişkin ilgili idarece düzenlenen düzenle yapı inşaat ruhsatının ibraz edilecektir. İmar Kanununu 29.maddesi gereğince yapıya başlama müddeti ruhsat tarihinden itibaren iki yıldır. Bu müddet zarfında yapıya başlanmadığı veya yapıya başlanıp da her ne sebeple olursa olsun, başlama müddetiyle birlikte beş yıl içinde bitirilmediği takdirde verilen ruhsat hükümsüz sayılmaktadır.Bu nedenle ibraz edilen yapı ruhsatlarında söz konusu sürelerin geçmemiş olması,geçmesi halinde ise ruhsatın halen geçerli olduğunun ilgili idarece onaylanması gerekecektir.
d) Yönetim Planı: Toplu yapı kapsamındaki yapı ve yerler için tamamını kapsayan, yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini, yönetici ve denetçilerin alacakları ücret ve yönetime ait diğer hususları düzenleyen yönetim plânı verilecektir.
6722-Birden fazla imar parseli üzendeki toplu yapılarda kat irtifakı tesisi
Birden fazla imar parselinde toplu yapıya yönelik kat irtifakı kurulabilmesi için;
a) Toplu yapıların alt yapı tesisleri, ortak kullanım yerleri sosyal tesis ve hizmetler ile bunların yönetimi bakımından birbiri ile bağlantılı olması
b) Toplu yapı kapsamındaki imar parsellerinin bitişik veya komşu olmaları( Ancak bu parseller arasında kalan ve imar plânına göre yol, meydan, yeşil alan, park, otopark gibi kamuya ayrılan yerler için bu şart aranmayacaktır)
c) Vaziyet planında yapıların konumları, ortak nitelikteki yerler ve tesisler, bunların kullanılış amaç ve şekillerini gösterilmesi
Gerekmektedir.
Toplu yapı birden fazla imar parseli üzerinde ise , her parsel için kat irtifakı ayrı ayrı kurulacaktır.Bu anlamda toplu yapı kapsamındaki imar parsellerinin tamamının tek bir kat irtifakına konu olma olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle toplu yapı kapsamındaki parsel malikleri parselleri üzerinde ayrı ayrı kat irtifakı tesisini talep edeceklerdir.Ancak bu durumda da toplu yapı, birden fazla imar parseli üzerinde yer alıyor ise,toplu yapıya ilişkin kat irtifakı işlemi bir bütün olarak eş zamanlı olarak yapılacaktır.Örnek vermek gerekirse ;
Vaziyet planında toplu yapının birden fazla imar parselinde yer aldığı belli oluyorsa Örneğin 120 ada 1,2, nolu parseller üzerinde toplu yapı varsa 120 ada 1 parselde o parsel maliklerinin talebi ile gerekli belgelerin ibrazı ile bağımsız bölümlerin ,sıra numarası,niteliği ve arsa payı gösterilmek suretiyle kat irtifakı kurulacaktır.Yine 120 ada 2, parselde de parsel maliklerinin talebi ile gerekli belgelerin ibrazı ile bağımsız bölümlerin ,sıra numarası,niteliği ve arsa payı gösterilmek suretiyle kat irtifakı kurulacaktır.120 ada 1 ve 2 parseller üzerinde kat irtifakı ayrı yevmiyelerle ancak farklı zamanlarda değil eş zamanlı olarak arka arkaya işlemin yapılması gerekecektir. Bunun dışında 120 ada 1 parselin ayrı zamanda ,120 ada 2 parselin ayrı zamanda toplu yapı hükümlerine tabi olacak şekilde kat irtifakı kurulması kanunen olanaklı değildir.
Birden fazla imar parselini kapsayan toplu yapılarda tüm parsellerin aynı kat irtifakı/kat mülkiyetine konu olması mümkün olmamakla birlikte ,toplu yapıların yönetimi bakımından tüm imar parselleri bir bütün olarak değerlendirilecek bu nedenle her parsel için ayrı kat irtifakı kurulurken yönetim planı toplu yapı kapsamındaki tüm parseller için tek bir yönetim planı düzenlenecektir.Özellikle birden fazla parsel üzerinde kurulu toplu yapılara ilişkin düzenlemenin kat mülkiyeti ilişkisi(yönetim) ağarlıklı düzenlemeler olduğu söylenebilir.
Vaziyet plânında aralarında sınır ve komşuluk ilişkisi bulunmayan ve buna bağlı olarak toplu yapı ilişkisi kurulmamış imar parselleri üzerinde toplu yapı ilişkisi sebebiyle kat irtifakı veya kat mülkiyeti tesisi ve buna bağlı yönetim plânı işletilmesi talepleri tapu sicil müüdürlüklerince karşılanmamaktadır.
İbraz edilecek belgeler
a) Vaziyet Planı : Toplu yapı kapsamındaki imar parsellerinin tamamını gösterecek şekilde de düzenlenecek ,anagayrimenkulde, yapıların onaylı yapı ruhsatı eki mimarî projesine uygun olarak, yapıların konumları, ortak nitelikteki yerler ve tesisler, bunların kullanılış amaç ve şekillerini gösterecek,ilgili idarece onaylanacaktır.(Mimari projede bu kapsamdaki vaziyet planının yer alması halinde ayrıca ibrazına ihtiyaç bulunmamaktadır)
b) Mimari Proje : Toplu yapı kapsamındaki her imar parseli üzerinde kat irtifakı ayrı ayrı kurulacağından her parsel için düzenlenmiş mimari projenin ibrazı gerekecektir.Mimari projede yapıların ruhsat eki projesine uygun, yapı veya yapıların dış cepheler ve iç taksimatı bağımsız bölüm, eklenti, ortak yerlerinin ölçüleri ve bağımsız bölümlerin konumu ve büyüklüklerine göre hesaplanan değerleri ile oranlı arsa payları ve bağımsız bölümlerin yapı inşaat alanı da açıkça ve her bağımsız bölümün birden başlayıp sıra ile giden numarası da belirtilmek suretiyle kat plânları ayrı ayrı gösterillecek , gayrimenkulün maliki veya bütün paydaşları tarafından imzalanacaktır.
c) Yapı Ruhsatı : Toplu yapılara ilişkin olarak ilgili idarece düzenlenen yapı inşaat ruhsatının ibraz edilecektir. İmar kanununu 29.maddesi gereğince yapıya başlama müddeti ruhsat tarihinden itibaren iki yıldır. Bu müddet zarfında yapıya başlanmadığı veya yapıya başlanıp da her ne sebeple olursa olsun, başlama müddetiyle birlikte beş yıl içinde bitirilmediği takdirde verilen ruhsat hükümsüz sayılmaktadır.Bu nedenle ibraz edilen yapı ruhsatlarında söz konusu sürelerin geçmemiş olması,geçmesi halinde ise ruhsatın halen geçerli olduğunun ilgili idarece onaylanması gerekecektir.
d) Yönetim Planı: Toplu yapı kapsamındaki tüm imar parsellerinde bulunan tüm yapı ve yerlerin tamamını kapsayan, yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini, yönetici ve denetçilerin alacakları ücret ve yönetime ait diğer hususları düzenleyen bir tek yönetim plânı düzenlenecektir..Her parsel için ayrı ayrı düzenlenmiş yönetim planı verilmeyecek, parsellerin tamamını kapsayan aynı yönetim planı her parselin kat irtifakı tesisi işlemi sırasında kullanılacaktır.
Birden çok imar parselini kapsayan toplu yapılarda kat irtifakı tüm parseller üzerine kurulabilirmi ?
Birden çok imar parselini kapsayan toplu yapılarda her bir imar parseli ayrı ayrı,kat irtifakına konu olacak ,o parseldeki yapılara ilişkin arsa payları belirlenecektir.Bu nedenle toplu yapı kapsamındaki tüm imar parsellerinin tek bir kat irtifakı işlemi ile tamamı için arsa payı belirlemesi,bu tür taleplerin tapu sicil müdürlüğünce kabulü mümkün olmayacaktır.Örneğin toplu yapı 240 ada 1,2,3 parseller üzerinde bulunuyorsa ve her bir parselde 10 ar bağımsız bölüm varsa 240 ada 1,2,3 parsellerde bulunan 30 bağımsız için arsa payının belirlenerek birden başlayarak sıra numarası ve niteliği ile kat irtifakı tesisi olanağı bulunmamaktadır.Bu durumda 240 ada 1 parseldeki 10 bağımsız bölüm için ayrı, 240 ada 2 parseldeki 10 bağımsız bölüm için ayrı yine 240 ada 3 parseldeki 10 bağımsız bölüm için sıra numarası,niteliği ve arsa payı ile ayrı ayrı kat irtifakları kurulacak ancak bu halde de işlemin eş zamanlı yapılması gerekecektir.
673-Toplu Yapılarda Kat İrtifakının Kat Mülkiyetine Çevrilmesi
Kat irtifakının kat mülkiyetine çevrilmesi için yapı kullanma izin belgesinin ibrazı yeterli olmaktadır.
Kat mülkiyetine çevirme kısmen veya tamamen olabilmektedir.
Toplu yapılarda bulunan tüm bağımsız bölümler için yapı kullanma izin belgesinin ibrazı halinde ,taşınmazın cins tashihi yapılarak kat irtifakı maliklerden birisinin talebi ile kat mülkiyetine çevrilebilecektir.
Kat irtifakı tesis edilmiş toplu yapıların kısmı kat mülkiyetine çevrilmesi için,,kat irtifakı tesis edilmiş olan toplu yapılarda ilgili blok'un tamamlandığına ilişkin yapı kullanma izin belgesinin ibrazı halinde o blok'un cins değişikliği ve kat mülkiyetine çevrilmesi, mümkün olabilecektir.Burada Blok yapıdaki tüm bağımsız bölümler için yapı kullanma izin belgesinin alınmış olması gerekmektedir.Yaygın kat mülkiyetine tabi tek bağımsız bölümlü yapılarda ise bağımsız bölüm veya bölümlerin yapı kullanma izin belgelerinin ibrazı halinde ilgili bağımsız bölüm/bölümlerin cins değişikliği ve kat mülkiyetine çevrilmesi talepleri karşılanacaktır.
Kısmi kat mülkiyeti tesisinde, ilgili bağımsız bölüm/bölümlerin beyanlar hanesine "Bu bağımsız bölüm/Bu blok kat mülkiyetine çevrilmiştir. …/…/200. tarih… yev." şeklinde belirtme yapılacaktır. Ancak, her imar parseli içinde bulunan yapıların tamamı için yapı kullanma izin belgesi ibraz edilmedikçe kat mülkiyeti kütük sayfalarında mevcut anagayrimenkul sütunundaki vasfının yazıldığı bölümde değişiklik yapılmayacaktır. Anagayrimenkul kütük sayfasının niteliği sütununda mevcut olan "Arsa" vasfı aynen korunarak devamına kısmi olarak kat mülkiyeti tesis edilen yapıların cins değişikliği gösterilecektir.( TKGM 2008/1 sayılı genelgesi)
Kısmi kat mülkiyetine çevirme sadece kat irtifakı tesis edilmiş taşınmazlar için söz konusu olup,kat irtifakı tesis edilmemişse ,yapı kullanma izin belgesi alan bağımsız bölümler için kısmi kat mülkiyetine çevirme olanağı bulunmamaktadır.
Kat irtifakının tapu sicil müdürlüğümce resen kat mülkiyetine çevrilmesi
07.07.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5912sayılı Kanunla kat irtifaklarının kat mülkiyetine çevrilmesinde önemli düzenlemeler yapılmıştır.Söz konusu düzenlemeler toplu yapılar içinde geçerlidir.Bu düzenlemelere göre yapı kullanma izin belgesinin alınması halinde ortak maliklerden birisinin talebi ile kat irtifakları kat mülkiyetine çevrilebilecektir.Bunun yanında Yasaya göre belediye veya valiliğin yapı kullanma izin belgesini tapu idaresine göndermesinden sonra kat irtifakının resen kat mülkiyetine çevrilmesi gerekmektedir.
5912 Sayılı Yasa ile yapılan düzenlemenin uygulanabilirliği hayli güçtür.Zira kat mülkiyetine çevirmek için öncelikle cins tashihi yapılması gerekmektedir.her ne kadar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün konuya ilişkin 2009/14 sayılı genelgesinde Kanunun yürürlüğe girdiği 07.07.2009 tarihinden sonra binalarda yapı kullanma izin belgesi ekinde bina ve eklentilerinin mevzuata uygun ölçüldüğünü gösterir röperli krokisinin bulunması gerektiği , yapı kullanma izin belgesinin yetkili idarece (Belediye sinirlan içinde Belediyelerce. Belediye sınırları dışında Valiliklerce) kadastro müdürlüğüne gönderilmesi üzerine Kadastro Müdürlüğünce "tescil bildirimi (beyanname)" tanzim edilerek tapu sicil müdürlüğüne gönderileceği,tapu sicil müdürlüğünce baskaca bir belge istenmeden (zorunlu deprem sigortası poliçesi dahil) yapı resen kat mülkiyetine geçileceği belirtilmişse de söz konusu uygulamanın uygulamada çeşitli güçlükler yaratacağı kanısındayız.
674- Toplu Yapılarda Kat Mülkiyeti Tesisi
Kat mülkiyeti tesisi için taşınmaz malikleri veya temsilcilerinin tapu sicil müdürlüğüne müracaatları gerekecektir.İşlem için malik bir kişi ise tescil istem belgesi düzenlenecek,birden fazla paydaş olması halinde resmi senet düzenlenecektir.
Tek veya birden fazla imar parseli üzerinde bulunan toplu yapıların doğrudan kat mülkiyetime çevrilmesi için aşağıdaki belgelerin tapu sicil müdürlüğüne ibrazı gerekecektir.Bunlar;
a) Mimari proje
b) Vaziyet Planı ( mimari projede yer alması halinde ayrıca istenmeyecektir)
c) Yapı kullanma izin belgesi
d) Yönetim planı
Söz konusu belgeler toplu yapılarda kat irtifakı kurulması bölümünde açıklanmıştır.Toplu yapılarda da her parsel ayrı ayrı kat mülkiyeti tesisine konu olacaktır.
Toplu yapılarda öncesinde kat irtifakı tesis edilmemişse kısmi kat mülkiyetine geçiş söz konusu değildir.Doğrudan kat mülkiyetine çevirmede toplu yapı kapsamındaki tüm bağımsız bölümlerin yapı kullanma izin belgesi alması gerekmektedir.
5912 sayılı yasa ile getirilen resen kat mülkiyetine geçiş düzenlemesi sadece kat irtifakı tesis edilmiş taşınmazlar için söz konusu olup,doğrudan kat mülkiyeti tesisinde bu uygulamanın olanağı bulunmamaktadır.Doğrudan kat mülkiyetine çevirme için taşınmazın malikleri veya temsilcilerinin işlem için müracaatları gerekecektir.Kat mülkiyeti öncesinde taşınmazın niteliğinin bina olarak düzelltilecek,bu nedenle cins tashihi işlemi yapılacaktır (Bkz cins tashihi sah)
675-Toplu yapılarda ortak kullanıma ayrılan bağımsız bölüm ve parsellerin tescili
Toplu yapı kapsamında birkısım bağımsız bölüm veya parseller (örn yüzme havuzu,sosyal tesis,spor tesisi , alt yapı tesisleri v.b) bütünüyle bu kapsamdaki bağımsız böllümlerin ortak kullanma ve faydalanmasına tahsis edilebilmektedir. Bu durumda söz konusu parseller veya bağımsız bölümlerin (Ortak yerler) mülkiyet sütununa, tahsis edildikleri toplu yapı kapsamındaki diğer parsellerin ada, parsel, blok ve bağımsız bölüm numaraları gösterilmek suretiyle tescil edilecektir. Ortak yerden faydalanan parseller ve/veya bağımsız bölümlerin beyanlar hanesine, ortak yer olarak tahsis edilen parsel ve/veya bağımsız bölümlerin numaraları ile hangi parsel ve/veya bağımsız bölümlerle ortak yer olduğuna dair belirtme yapılmaktadır.Benzer düzenleme tek parsel üzerine inşa olunan yapılar içinde söz konusudur.(TKGM 2008/1 sayılı genelgesi,KMK 5711 Sayılı Yasa ile değişik 10.mad ,ek mad 67
Emlak dünyası, tapu mevzuatı ve tapu da yapılan işlemler hakkında bilgi, kişisel gelişim makale ve yazılarınız içerir.
27 Nisan 2011 Çarşamba
20 Nisan 2011 Çarşamba
İSKÂN KANUNU
26 Eylül 2006 SALI
Resmî Gazete
Sayı : 26301
KANUN
İSKÂN KANUNU
Kanun No. 5543 Kabul Tarihi : 19/9/2006
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 � (1) Bu Kanunun amacı; göçmenlerin, göçebelerin, yerleri kamulaştırılanlar ile millî güvenlik nedeniyle yapılacak iskân çalışmalarını, köylerde fiziksel yerleşimin düzenlenmesine ilişkin uygulamaya esas şartları ve alınacak tedbirleri, iskân edilenlerin hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 � (1) Bu Kanun; yurt dışından gelen göçmenlerin, yerleri kamulaştırılanların, göçebelerin ve millî güvenlik nedeniyle yerlerinin değiştirilmesine karar verilenlerin iskânı ile köylerin toplulaştırılmasına ve fiziksel yerleşimin düzenlenmesine ilişkin uygulamaya esas alınacak tedbirlere dair hükümleri kapsar.
Tanımlar
MADDE 3 � (1) Bu Kanuna göre;
a) Tarımsal iskân: Bir aileye projesinde öngörülen miktarda tarım arazisi, işletme binası, konut, irat hayvanı, araç, gereç, tezgah ve kredilerden bir veya birkaçının verilmesiyle yapılan iskândır.
b) Tarım dışı iskân: Bir aileye projesinde öngörülen miktarda arsa, konut, araç, gereç, tezgah ve kredilerden bir veya birkaçının verilmesiyle yapılan iskândır.
c) Fiziksel yerleşim: Bir aileye, yerleşim yerinin elverişsizliği nedeniyle köylerin nakledilmesi veya dağınık yerleşim birimleri ve afet sonucu parçalanmış köylerin toplulaştırılması amacıyla veya köy gelişme alanından ihtiyaçlılara yapılacak arsa satışından sonra Bakanlıkça belirlenecek kredi miktarı üzerinden verilecek kredi desteğiyle yapılan iskândır.
ç) Göçebe: Yerleşik tarımsal faaliyetler dışında kalmış, sabit ve daimi bir konuta bağlı olmadan geçimlerini göçer hayvancılıkla sağlayan, tabiat ve iklim şartlarına göre yurt içinde yaylak ve kışlaklar arasında göçen, bu hayat tarzını kadimden beri sürdüren, aralarında hısımlık ilişkileri bulunan ve hayvancılık faaliyetlerini bir grup halinde yürüten Türk vatandaşlarıdır.
d) Göçmen : Türk soyundan ve Türk kültürüne bağlı olup, yerleşmek amacıyla tek başına veya toplu halde Türkiye''''ye gelip bu Kanun gereğince kabul olunanlardır.
e) Serbest göçmen : Türk soyundan ve Türk kültürüne bağlı olup, yerleşmek amacıyla tek başına veya toplu halde Türkiye''''ye gelip, Devlet eliyle iskân edilmelerini istememek şartıyla yurda kabul edilenlerdir.
f) İskânlı göçmen : Türk soyundan ve Türk kültürüne bağlı olup, özel kanunlarla yurt dışından getirilen ve bu Kanun hükümlerine göre taşınmaz mal verilerek iskânları sağlananlardır.
g) Münferit göçmen : Türk soyundan ve Türk kültürüne bağlı olup, yurdumuza yerleşmek amacıyla bir aile olarak gelenlerdir.
ğ) Toplu göçmen : Türk soyundan ve Türk kültürüne bağlı olup, iki ülke arasında yapılan anlaşmaya göre yurdumuza yerleşmek amacıyla toplu olarak gelen ailelerdir.
h) Bakan : Bayındırlık ve İskân Bakanıdır.
ı) Bakanlık : Bayındırlık ve İskân Bakanlığıdır.
İKİNCİ BÖLÜM
Göçmenlerin Kabulü
Göçmen olarak kabul edilmeyecekler
MADDE 4 � (1) Türk soyundan ve Türk kültürüne bağlı olmayan yabancılar ile Türk soyundan ve Türk kültürüne bağlı bulunup da sınır dışı edilenler ve güvenlik bakımından Türkiye''''ye gelmeleri uygun görülmeyenler göçmen olarak kabul edilmezler.
Münferit göçmen kabulü
MADDE 5 � (1) Türkiye''''de yerleşmek isteyen Türk soyundan ve Türk kültürüne bağlı bulunan kimselerden, Türk uyruklu ve Türkiye''''deki birinci veya ikinci derecede bir yakını tarafından referans verilen veya bulundukları ülkedeki konsolosluk temsilciliklerimize bizzat müracaat eden ve bu Kanun hükümlerine göre Dışişleri ve İçişleri bakanlıklarınca yapılacak incelemelerden sonra uygun görülerek serbest göçmen vizesi alanlar, Hükümetten hiçbir iskân yardımı istememeleri şartıyla İçişleri Bakanlığınca serbest göçmen olarak kabul edilirler.
(2) Bu yolla geleceklerin pasaportlarına gerekli açıklama yazılır ve haklarında 8 inci madde hükümlerine göre işlem yapılır.
Toplu göçmen kabulü
MADDE 6 � (1) Yabancı ülkelerle yapılan anlaşmalar gereğince Türkiye''''ye gelmek isteyen Türk soyundan ve Türk kültürüne bağlı kimseler, anlaşma hükümlerine göre ve Dışişleri Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca verilecek karar uyarınca İçişleri Bakanlığınca serbest göçmen olarak kabul olunurlar.
(2) Bunlar hakkında 8 inci madde hükümlerine göre işlem yapılır.
Türk soyundan olmanın ve Türk kültürüne bağlılığın tayin ve tespiti
MADDE 7 � (1) Göçmen olarak kabul edilecekler bakımından Türk soyundan olmanın ve Türk kültürüne bağlılığın tayin ve tespiti, ilgili bakanlıkların görüşü alınarak Dışişleri Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile yapılır.
Geçici barındırma, göçmen belgesi verilmesi ve vatandaşlığa kabul
MADDE 8 � (1) 5 inci ve 6 ncı maddeler uyarınca yurda toplu olarak kabul olunan göçmenler, sınırlarımızdan girdikten sonra giriş noktalarındaki göçmen kabul merkezlerinde sağlık, gümrük, idari ve nakil işlemleri tamamlanıncaya kadar misafir edilirler. Bu süre içinde bakım, beslenme ve barınma ihtiyaçları Kızılay Derneğinin de yardımlarıyla Bakanlıkça karşılıksız sağlanır.
(2) Bu giderler için Maliye Bakanlığınca ivedilikle ödenek aktarılır.
(3) Özel kanunlarla yurdumuza getirilen iskânlı göçmenler, sınırlarımızdan yurda girdikten sonra geçici veya kesin iskânları için belirlenen yerlerin, serbest göçmenler ise yerleştikleri yerlerin en büyük mülki amirine müracaatla kendileri ve aile fertleri için "Vatandaşlığa Girme Beyannamesi"ni imzalayarak "Göçmen Belgesi" almaya mecburdur. Göçmen Belgesi, iki yıl için geçerli olup, geçici kimlik belgesi olarak kullanılır. Bu belgede, göçmenin bu Kanunun hangi maddesi uyarınca yurda kabul edildiği belirtilir.
(4) Göçmen olarak kabul edilenler, gerekli işlemlerin ilgili kuruluşlarca tamamlanmasından sonra Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlığa alınırlar. Küçükler; baba ve analarına, baba veya anaları yoksa kan ve kayın hısımlarına bağlı tutulurlar. Kimsesiz gelen küçükler, yaşlarına bakılmaksızın vatandaşlığa alınırlar.
(5) 4 üncü maddede sayılan engellerden herhangi birini taşıdığı yurda girdikten sonra tespit edilen şahısların, göçmenlik işlemleri iptal edilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İskân Esasları
İskân yardımları
MADDE 9 � (1) Göçmen, göçebe, yerleri kamulaştırılanlar ve millî güvenlik nedeniyle yerlerinin değiştirilmesine karar verilenlerin iskânı; şehir, kasaba ve köylerde, Bakanlıkça hazırlanacak plan ve projesine uygun olarak;
a) Öncelikle konut ve arsası,
b) Esnaf, sanatkâr ve tüccarlara, geçimlerini sağlayacak işyeri ve arsası ile işletme kredisi,
c) Çiftçilere tarımsal projesinde öngörülen arazi, gerekli tarımsal girdiler, tarımsal yapılar veya arsası ile aynî ve nakdî işletme ve donatım kredileri,
ç) Hak sahiplerinin talepleri halinde, konut, işyeri ve tarım arazisi kendileri tarafından bulunarak teklif edilmesi ve Bakanlıkça uygun görülmesi halinde toplu veya münferit olarak ailelere iskân kredileri,
verilmek suretiyle bu Kanun hükümlerine göre borçlandırma yoluyla yapılır.
(2) Tarımsal iskân projesinde öngörülen yıllık işletme ve donatım kredilerini, tarım arazilerinin devrinden sonraki iki yıl içinde istemeyen ailelere bu krediler kullandırılmaz.
(3) Bu Kanun uyarınca yurda kabul edilen göçmenlerin, gümrükten muaf kullanılmış eşyalarıyla birlikte sınırlarımızdan girişlerinden itibaren; yerleri kamulaştırılanlarla, millî güvenlik nedeniyle iskân edilenlere ve göçebelere yeni iskân alanına nakledilmeye başladıkları tarihten itibaren barındırma, yiyecek, yakacak ve tedavi yardımları ile bunlardan muhtaç durumda olanlara bir defaya mahsus olmak üzere giyecek yardımları ve ayrıca yerleri kamulaştırılanlara geçici iskân için karşılıksız yardımlar yönetmelikte belirtilen süre, miktar ve şartlara göre yapılır.
(4) Yukarıda sayılanların yeni iskân alanına nakilleri, hazırlanacak nakil projesine göre Devlet tarafından karşılıksız olarak sağlanır.
İskânlı göçmenlerin iskânı
MADDE 10 � (1) Yurda kabul edilen iskânlı göçmenler, şartların elverdiği yerlerde Bakanlıkça bu Kanun hükümlerine göre iskân olunurlar. Ancak, Türkiye''''ye geldikleri tarihten itibaren iki yıl içinde iskânını istemeyen göçmenler, Bakanlıkça iskân edilemezler ve yapılmakta olan karşılıksız yardımlar kesilir.
Göçebelerin iskânı
MADDE 11 � (1) Göçebeler, İçişleri Bakanlığı ile gerektiğinde diğer ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının da görüşleri alınmak suretiyle Bakanlıkça uygun görülecek yerlere bu Kanun hükümlerine göre iskân edilirler. Ancak, iskân duyurusu tarihinin bitiminden sonra yüzseksen gün içinde müracaat etmeyen aileler iskân edilemezler.
Yerleri kamulaştırılanların iskânı
MADDE 12 � (1) Kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak baraj, baraj mücavir alanı, koruma alanı, havaalanı, karayolu, demiryolu, fabrika, ekonomi ve savunma ile ilgili diğer tesislerin inşası, tarih ve tabiat kıymetlerinin korunması gibi amaçlar için veya özel kanunların uygulanması sebebiyle;
a) Taşınmaz mallarının kısmen veya tamamen kamulaştırılması sonucu yerlerini terk etmek zorunda kalan aileler,
b) Yapılan iskân planlama etütlerinin başladığı takvim yılı başlangıcından en az üç yıl önce kamulaştırma sahasında yerleşmiş olup da taşınmaz malı olmayan aileler,
talep ettikleri takdirde Bakanlıkça gösterilecek yerlerde bu Kanun hükümlerine göre iskân edilirler.
(2) Ancak, iskân planlama etütlerinin başladığı tarihten önce yerini terk etmiş olup kamulaştırılacak taşınmaz malı bulunan aileler iskân edilmezler. Bu tarihten geriye doğru üç yıl içerisinde, taşınmaz mallarını zorunlu hal olmadan ellerinden çıkaran ve yerine eşdeğerde veya daha fazla değerde taşınmaz mal almayan aileler yerlerini terk etmemiş olsalar dahi iskân edilmezler. Zorunlu haller yönetmelikle belirlenir.
(3) Kamu kurum ve kuruluşlarınca kamulaştırılan alanlarda yerleşik olan ve kamulaştırmadan etkilenen ailelerden Devlet eliyle başka yerde iskânını istemeyenler, yazılı başvuruları üzerine, ilgili valiliğin teklifi ve İçişleri Bakanlığının olumlu görüşü alınmak şartıyla Bakanlıkça kendi köy hudutları içinde gösterilecek bir yerde iskân edilebilirler.
(4) Bu madde kapsamına giren ve Devlet eliyle iskânlarını isteyen ailelerden; iskân duyurusu tarihinin bitiminden sonra doksan gün içinde müracaat etmeyenler ile aldıkları veya alacakları kamulaştırma bedelinin, Bakanlıkça belirlenen miktarını; kamulaştırma bedelinin Bakanlıkça belirlenen miktardan az olması halinde ise kamulaştırma ve tezyidi bedellerinin tamamını, Bakanlık Merkez Muhasebe Birimi Hesabına yatırmayı taahhüt etmeyenler iskân edilmezler.
Millî güvenlik nedeniyle iskân
MADDE 13 � (1) Millî güvenlik nedeniyle iskân edilecek yerleşim ünitelerinde yaşayan ailelerin iskânı, Milli Güvenlik Kurulunun önerileri doğrultusunda Bakanlar Kurulunca alınacak kararda belirtilecek şekil ve şartlar çerçevesinde bu Kanun hükümlerine göre yapılır.
Gösterilen yerde iskânı kabul etmeyenler
MADDE 14 � (1) 10, 11, 12 ve 13 üncü maddeler kapsamına giren hak sahibi ailelerin, Bakanlığın gösterdiği yerlerde iskân edilmeyi kabul etmemeleri halinde hak sahiplilik durumları Mahalli İskân Komisyonunca iptal edilir. Bu durumdaki aileler ikinci bir iskân talebinde bulunamazlar.
İskân duyurusu
MADDE 15 � (1) 11, 12 ve 13 üncü maddeler uyarınca iskân edileceklere, iskân şekli ve şartları bağlı bulundukları köy, kasaba veya ilçe merkezlerinde duyurulur. İskân duyurusu ve bu duyuru üzerine yapılacak müracaatların usûl ve esasları yönetmelikle belirlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Fiziksel Yerleşim Düzenlenmesi
Fiziksel yerleşim
MADDE 16 � (1) Kırsal alanda fiziksel yerleşimin düzenlenmesi amacıyla;
a) Yerleşim yerinin elverişsizliği sebebiyle yerinde kalkındırılmasına imkân olmayan köyler ile altyapı hizmetlerinin pahalıya mal olacağı tespit edilen yerleşim birimlerinin daha elverişli bir yerleşim yerine nakledilmesi,
b) Birden fazla istekli köy veya bir köy hudutları içinde kalan mahalle, kom, mezra ve benzeri dağınık yerleşim ünitelerinin mevcut yerleşim ünitelerinden birinde veya yeni bir yerleşim yerinde toplulaştırılması,
c) Afet nedeniyle parçalanmış köylerde, afete maruz kalmayan ailelerin talepleri halinde yeni yerleşim yerine ekleme yapılması,
ç) Nakli, toplulaştırılması ve fiziksel yerleşim iyileştirilmesi yapılacak köylerin imar planlarının yapılması, onaylanması ve bu planlara uyulmasının sağlanması, ayrıca onaylanmış köy imar planlarına göre ayrılan alanlardan istekli hak sahiplerine arsa satılması,
d) Çevrenin iklimine, sosyal ve ekonomik şartlarına, yapı malzemesi imkânlarına uygun nitelikte konut, tarımsal işletme binaları ve sosyal tesislerin tiplerinin ve uygun yerleşim modellerinin araştırılması, teknik yardım niteliğindeki tip projelerin hazırlanarak istekli köy veya köylülere verilmesi, gerektiği hallerde köylerde sosyal, kültürel, idari, ekonomik yapı ve tesisler ile köy içi altyapılarının yapılması,
e) Nakil, toplulaştırma ve fiziksel yerleşim iyileştirilmesi uygulamaları tamamlanan köylerde, daha sonraki yıllarda rezerv arsalardan satın alan ailelere, kendi evini yapana yardım metodu ile kredi açılması,
hizmetleri, imar mevzuatına uyularak hazırlanacak plan ve projelere göre yapılır veya yaptırılır. Gerektiğinde, yönetmelikte belirtilen esas ve usûller dahilinde hak sahibi ailelere borçlanmaya tâbi olmak kaydıyla konut ve işletme binası için nakdi kredi açılır.
(2) Ancak, birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerindeki hizmetlerin yapılabilmesi için köy seçmen listesinde kayıtlı olanların yarıdan bir fazlasının, o yerin en büyük mülki amirliğine yazılı müracaatı esastır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
İskânda Aile, İskân Komisyonları ve
İskân Tedbirleri
İskânda aile kabul edilecekler
MADDE 17 � (1) Bu Kanunun uygulanmasında aile bir bütün olarak kabul edilir ve aşağıda sıralananlar aile sayılır.
a) Karı ile koca,
b) Evlenmemiş çocuklar, ana ve baba ile veya bunlardan sağ olanı ile birlikte,
c) Evli çocuklar, evli torunlar ile çocuksuz erkek ve kadın dullar başlı başına,
ç) Anasız ve babasız kardeş çocuklar birlikte ve eşit hisselerle,
bir aile olarak iskân edilirler.
Komisyonlar
MADDE 18 � (1) Bakanlıkça ihtiyaç duyulması halinde, Bakanın veya görevlendireceği kişinin başkanlığında, gerekli görülecek diğer bakanlık ve kuruluşların temsilcilerinden oluşan bir Merkezi İskân Komisyonu kurulur.
(2) Bu komisyon, göçebelerin, göçmenlerin, yerleri kamulaştırılanların ve millî güvenlik nedeniyle iskân edilecek ailelerin ekonomik, sosyal ve sağlık şartlarına göre yerleştirilecekleri yerleri ve iskân programlarını tetkik etmek, iskâna yarayacak taşınmaz malları araştırıp bulmak, iskân ödeneklerini sağlamak ve harcanmasını kararlaştırmak, iskân konusunda görevli bakanlık ve kuruluşlarla işbirliği yapmak gibi görevleri yerine getirir.
(3) Bu Kanun hükümlerine göre iskân edilecekleri tespite ve taşınmaz mal tahsisine mahallin en büyük mülki amirinin veya görevlendireceği kişinin başkanlığında; bayındırlık ve iskân, tapu, maliye, tarım ve gerektiğinde ihtiyaç duyulacak konularda hizmet veren kamu kurum ve kuruluşlarının görevlilerinden teşekkül edecek Mahalli İskân Komisyonu yetkilidir.
(4) Bu komisyonlar, eldeki bilgi ve belgelere göre iskân edileceklerin hak sahibi olup olmadıklarına dair karar alırlar.
(5) Bu maddede belirtilen komisyonların çalışma usûl ve esasları, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Temlik ve tescil
MADDE 19 � (1) Bu Kanun hükümlerine göre verilen taşınmaz malların temlikine, vali ve kaymakamlar yetkilidir. Dağıtım defter veya kararlarının vali veya kaymakamlarca onanması, temliktir. Onaylı defter veya kararlardaki miktarlar geçerlidir.
(2) Verilen taşınmaz mallar, temlik tarihinde yaşayan aile fertleri adına eşit hisselerle temlik ve tapuya tescil ettirilir.
Mülkiyete ve bedele ilişkin ihtilaflar
MADDE 20 � (1) Temlik edilmiş olan taşınmaz mallar mülkiyetine ilişkin olarak açılacak davalarda, davalı yeni malik ile birlikte tapudaki tescil durumuna göre Hazinedir.
(2) Temlik tarihinden itibaren bir yıl geçtikten sonra malın kendisine ait olduğunu iddia edenler tarafından, el koyma tarihindeki rayiç bedel üzerinden dava açılabilir.
Devir, takyit ve geri alma
MADDE 21 � (1) Bu Kanuna göre verilen taşınmaz mallar temlik tarihinden itibaren on yıl süre ile hiçbir suretle satılamaz, bağışlanamaz, terhin edilemez, tapu kütüğüne satış vaadi şerhi konulamaz ve haczolunamaz. Bu taşınmazların tapularına bu yolla kayıt düşülür.
(2) Bu Kanuna göre hak sahiplerine verilen arazi, arsa, işyeri, konut ve tarımsal tesislerin; takyit süresi içinde askerlik, tutukluluk, afet ve belgelendirilmiş uzun hastalık gibi geçerli bir özrü olmaksızın kendileri tarafından işletilmediği, oturulmadığı veya satıldığı, kiraya verildiği, gelir elde etmek maksadıyla üçüncü kişilere kullandırıldığı tespit olunduğunda, Mahalli İskân Komisyonunca hak sahiplilik durumu iptal edilir, iskân amaçlarında kullanılmak üzere tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili mahkemeden istenir.
Taşınmazların fuzuli işgalden korunması
MADDE 22 � (1) Bu Kanunun uygulanması amacıyla sağlanan veya hak sahiplerine verilecek yapılar, arsa ve araziler; kimin işgali altında olursa olsun o yerin en büyük mülki amirinin yazılı emirleriyle kolluk kuvvetlerince boşaltılır ve kendilerine teslim olunur. Bunlara vuku bulacak tecavüzlerde de o yerin en büyük mülki amirleri kolluk kuvvetlerini kullanarak tahliyeye yetkilidir.
İskân işlerinin yürütülmesi
MADDE 23 � (1) Bu Kanun hükümlerine uygun olarak iskân edilenlerin istihkaklarının eksiksiz olarak vaktinde dağıtılıp teslim olunmasına ve üretici hale getirilmesine ait işler ile diğer iskân işleri Bakanlığın mahalli teşkilatınca yürütülür. Bakanlığa ait personel, araç ve gerecin yetersiz olduğu yerlerdeki vali ve kaymakamlar; kendi il ve ilçelerindeki yargı organları hariç, Devlet memurları, özel idare ve belediye personeli ile araç ve gereçlerden uygun gördüklerini, iskân olunanları yerleştirmek, bunlara verilecek yerleri ölçmek, dağıtmak ve inşaatları kontrol etmek gibi iskân ve nakil işlerinde görevlendirmeye yetkilidir. Görevlendirilen personel öncelikle bu işleri yapmaya zorunludur.
(2) Zaruri durumlarda Genelkurmay Başkanlığından izin alınmak kaydıyla yukarıda belirtilen hizmetlerde Silahlı Kuvvetler personelinden de yararlanılabilir.
Proje kredisi
MADDE 24 � (1) Bu Kanuna göre iskân edilenlerin tespit edilecek hayat seviyesine kavuşabilmeleri için geliştirme, yan gelir temini gibi tedbirler, Bakanlık ile diğer ilgili kurum ve kuruluşlarca ortaklaşa hazırlanacak plan ve projelere göre yürütülür. Bu projelerde yer alan tarım araç ve gereçleri, iskânlı ailelerin kooperatif kurmaları şartıyla kullandırılır.
(2) Hayat seviyesinin tespitinde, kredi verilmesinde ve bu kredilerin yerinde kullanılmaması halinde uygulanacak usûl ve esaslar yönetmelikte belirtilir.
ALTINCI BÖLÜM
Malî Hükümler
Gelirler
MADDE 25 � (1) İskâna ilişkin olarak;
a) Resmî ve özel, yerli ve yabancı kurumlar ile şahıslar ve milletlerarası göçmen ve mülteci teşkilatları tarafından yapılacak maddi yardımlarla nakde çevrilecek yardımlar,
b) Yabancı devletlerden göçmenler için alınacak tazminatlar,
c) İskân amaçlı alınmış, tahsis edilmiş veya inşa sonrası elde edilmiş ancak çeşitli nedenlerle hak sahiplerine devredilememiş taşınmaz malların ihale usûllerine göre satışından elde edilen gelirler,
ç) Hak sahiplerine yapılan arsa satışlarından sağlanan gelirler,
d) Kamulaştırma bedelleri ile tezyidi bedel davaları sonucunda alınan paralar,
e) Geri ödeme tahsilatlarından sağlanan gelirler,
f) Diğer hibe, yardım ve gelirler,
genel bütçeye gelir kaydedilir.
Giderler
MADDE 26 � (1) İskâna ilişkin giderler;
a) Arazi ve arsa satın alma veya kamulaştırma bedellerini,
b) Borçlandırmaya tâbi bilumum tesis ve inşaat harcamalarını,
c) Kredi ödemelerini,
ç) Barındırma giderlerini,
d) Bu Kanunun 9 uncu maddesine göre yapılacak karşılıksız yardım giderlerini,
e) İskân hizmetlerinin gerektirdiği taşınır ile taşınmaz mal kiralanması ve satın alınması giderlerini,
f) İskân hizmetleri için etüt, plan, proje, harita ve araştırma yapma, yaptırma giderlerini,
g) Bu Kanun kapsamında yapılacak her türlü bina, tesis ve donatıları ile altyapı yapım giderlerini,
ğ) Kamulaştırma bedellerinin iadesine ilişkin giderleri,
h) Kırtasiye, yayın, büro malzemeleri, haberleşme, ilan, sigorta, mahkeme, noter giderlerini,
ı) İskân hizmetlerinin gerektirdiği diğer giderleri,
i) İskân hizmetleriyle ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşlarına yaptırılacak işlerin bedellerini,
kapsar.
(2) İskâna ilişkin giderler Bakanlık bütçesine bu amaçla konulacak ödeneklerle karşılanır.
Borçlandırma, teminat ve vadesinde ödenmeyen borçlar
MADDE 27 � (1) İskân ve fiziksel yerleşim düzenlemelerinde hak sahipleri; kendilerine verilen taşınmazlardan dolayı, kamulaştırılan ve satın alınan taşınmaz mallar için kamulaştırma veya satın alma bedelleri, yapılar için maliyet bedelleri, Hazine arazileri için rayiç bedelleri üzerinden borçlandırılırlar. Ancak, iskân amacıyla kamulaştırılmış, satın alınmış, inşa edilmiş olup, çeşitli nedenlerle tahsisleri bir yıl içinde yapılmamış taşınmaz mallar yeniden iskân uygulamasına alındığı takdirde, yeni hak sahipleri bu taşınmaz malların rayiç bedelleri üzerinden borçlandırılırlar.
(2) Borçlandırma muameleleri, aile fertleri veya kendi başlarına iskân edilenlerin adına yapılır.
(3) Taşınmaz mallara ait borçlandırma bedelleri faizsiz olarak tahsil olunur. Bu Kanun uyarınca açılacak işletme ve donatım kredileri ile fiziksel yerleşimi düzenleme amacıyla yapılacak taksitli arsa satışları ve aileye verilen konut ve işletme binası kredileri faize tâbidir.
(4) Taşınmaz malların borçlandırılmasında ödemesiz süre ve vade, açılacak kredilerin ve arsa borçlarının faiz nispeti ve vadeleri ile borçlandırma ve kredilendirmeye ait diğer hususlar yönetmelikte belirtilir.
(5) Millî güvenlik nedeniyle iskâna tâbi tutulan ailelerin veya fertlerin borçlandırılıp borçlandırılmayacağı, borçlandırıldığı takdirde borçlanma usûl ve esasları Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenir.
(6) Bu Kanun hükümlerine göre borçlandırma suretiyle yapılan iskân yardımlarının tamamı için, verilecek taşınmaz mallarda Hazine lehine birinci derecede ve birinci sırada ipotek tesis edilir.
(7) Erteleme sebepleri dışında kalıp da muaccel hale gelen alacaklar, Bakanlıkça millî bir bankayla yapılacak protokol çerçevesinde takip ve tahsil olunur. Erteleme sebepleri yönetmelikle belirlenir.
(8) Borçlunun haczedilebilir taşınır malı bulunmadığı veya borcuna yetmediği takdirde, borcun tamamı muacceliyet kesbeder ve bu Kanuna göre verilen veya kredi açmak suretiyle sağlanan taşınmaz malların tapu kayıtları mahkeme kararıyla Hazine adına tashihen tescil edilir ve bu taşınmaz malların iade işlemleri 29 uncu madde hükümlerine göre yürütülür.
(9) İskân edilen ailelere verilen taşınmaz mallar, gerek idarenin ve gerekse iskân edilen ailelerin istek ve rızaları dışında geri alındığı takdirde, geri alınmadan dolayı eksilen istihkaklarının karşılanması maksadı ile yapılacak kamulaştırma ve satın alınmadan doğan ilave bedeller geri verilecek paralar tertibinden karşılanır.
Borçlandırmadan tenkis edilecek değerler
MADDE 28 � (1) Bakanlık Merkez Muhasebe Birimi Hesabına yatırılmış kamulaştırma bedelleri, borçlandırma bedellerinden düşülür; fazlası iade edilir; eksik kaldığı takdirde bu Kanun hükümlerine göre ilgililer borçlandırılır. Yatırılmış kamulaştırma bedelleri, borçlandırma ve/veya iade tarihi itibariyle güncelleştirilir.
Verilen taşınmaz malların geri alınmasında iade işlemleri
MADDE 29 � (1) Mahkeme kararı ile taşınmaz malların geri alınması halinde, evvelce ödenen taksitler veya zaruri ve faydalı giderler, geri verilecek paralar tertibinden iade edilir.
Borçlandırmasız hizmetler, harcamalar
MADDE 30 � (1) Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin olarak yapılacak; karşılıksız iskân yardımları, altyapı tesisleri, sosyal, kültürel, idari, ekonomik ve diğer tesisler, imar planları ve teknik yardım niteliğindeki tip projeler karşılıksız olarak yapılır veya yaptırılır.
Sari taahhüt yetkisi
MADDE 31 � (1) Ödemesi yapılacak proje, inşaat ve benzeri hizmetler için, her yıl ödenecek miktarı yılı ödenek tutarının yüzde ellisini geçmemek şartıyla beş yıla kadar gelecek yıllara sari taahhüde Bakan yetkilidir.
Kamulaştırma bedelleri
MADDE 32 � (1) 12 nci maddede belirtilen nedenlerle veya özel kanunlar gereğince taşınmaz malları kamulaştırılanlardan iskânını isteyenlerin kamulaştırma bedelleri ile tezyidi bedel davası sonucu alacakları paralar, kamulaştırmayı yapan kuruluşça bu taşınmaz mallarla ilgili her türlü vergi, resim ve harçlar kesildikten sonra, Bakanlıkça tespit edilen miktar veya kamulaştırma bedeli ve tezyidi bedel kadar iskân edilecekler adına Bakanlık Merkez Muhasebe Birimi Hesabına yatırılır. Vergi, resim ve harçlar ise kamulaştırmayı yapan ilgili kuruluşlara ödenir.
(2) İskân hakkı doğan aynı aile fertlerinin ayrı ayrı kamulaştırma bedeli alacağının olması halinde ve aile fertlerinin tamamı iskân istedikleri takdirde, ilgili kuruluşça bunlara ait kamulaştırma bedelleri toplu halde Bakanlık Merkez Muhasebe Birimi Hesabına yatırılır.
Kamulaştırmayı yapan kuruluş bütçesine gerekli iskân ödeneğinin konması
MADDE 33 � (1) 12 nci madde kapsamına giren ailelerin iskânı için ana projeyi yürüten kuruluşun bütçesinde yeniden yerleşimi de kapsayacak şekilde gerekli ödenekler ile 13 üncü madde uyarınca iskânı yapılacaklar için gerekli iskân ödeneği ve kamulaştırılacak taşınmaz malların kamulaştırma ödenekleri, Bakanlığın görüşü alınmak suretiyle kamulaştırmayı yapacak kuruluşlar tarafından Bakanlık bütçesine transfer edilmek üzere bu kuruluşların kendi bütçelerine konulur.
YEDİNCİ BÖLÜM
Muafiyetler
Gümrük muafiyetlerinden yararlanma
MADDE 34 � (1) Bu Kanun hükümlerine göre kabul edilen göçmenlerin, bir aile veya aile sayılan kişiler ile bir köy, mahalle veya topluluk olarak yurda getirecekleri kullanılmış zati, mesleki ve ev eşyaları bir defaya mahsus olmak üzere gümrük vergileri ile damga vergisinden ve diğer her türlü resim, vergi ve harçlardan muaftır.
Muamelelerle ilgili muafiyetler
MADDE 35 � (1) Göçmenlerin pasaportları üzerinde yapılacak vize muamelesi ile kendilerine verilecek eşya belgeleri her türlü resim ve harçtan muaftır. Göçmen, göçebe, millî güvenlik nedeniyle ve kamulaştırmadan etkilenen ailelerden iskân edilenlere bu Kanun hükümleri gereğince yapılacak iskân yardımı gümrük ve vergi muafiyeti, tabiiyet, nüfusa ve tapuya tescil ve nakil işlemleri dolayısıyla gerek kendileri tarafından verilecek gerekse ilgili dairelerce düzenlenecek her türlü evrak damga vergisi ile sair resim ve harçlardan muaftır.
İskân yoluyla verilen taşınmaz malların vergilerden muafiyeti
MADDE 36 � (1) Bu Kanun hükümlerine göre temlik edilen arsa, arazi ve yapılardan bu temlik dolayısıyla veraset ve intikal vergisi ve ferağ harcı alınmaz; noterlerce yapılacak iskân ile ilgili taahhütname ve borçlanma senetleri ve bu konuda düzenlenen belgeler damga vergisi ve harca tâbi değildir.
(2) Bu Kanuna göre, gerek borçlandırılarak ve gerekse peşin bedelli olarak verilen bütün arsa, arazi ve yapılar harçsız tapuya tescil edilerek tapu senedi verilir. Temlik, tefviz, borçlandırma ve ipotek işlemleri koyup kaldırma muameleleri, damga vergisi ve harca tâbi tutulmaz.
(3) İskân hizmetlerine ilişkin her türlü tapu muamelesinden döner sermaye katkı payı alınmaz.
Askerlik muafiyeti
MADDE 37 � (1) Göçmenlerin askerlikle ilgili muafiyetleri ve bu muafiyetlerden yararlanma usûlleri, 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunundaki esaslara göre yürütülür.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Tahsis, devir ve temlik edilecek arazi ve arsalar
MADDE 38 � (1) Özel kanunlarda yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun uygulamalarında kullanılabilecek arsa ve araziler aşağıda belirtilmiştir:
a) Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan araziler.
b) Devletin özel mülkiyetinde bulunup da kamu hizmetlerine tahsis olunmamış ve kullanılmayan arazi ve arsalar.
c) Bir veya birkaç köy, kasaba ve şehir orta malı olan ve tahsis amacı değiştirilmek suretiyle Hazine adına tescil ettirilen araziler.
ç) Hazineden bedelsiz olarak belediyelere devredilmiş ve maksada tahsis edilmemiş olup 20/7/1966 tarihli ve 775 sayılı Gecekondu Kanunu amaçları dışında kalan yerler.
d) İşlenmeye elverişli olmayan tuzlu, alkali, taşlık ve benzeri topraklardan Devletçe ıslah suretiyle elde edilen araziler.
e) Bakanlık tarafından gerçek ve tüzel kişilerden satın alınacak veya kamulaştırılacak arsa ve araziler.
f) Köy tüzel kişiliğine ait arazi ve arsalar.
(2) (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde belirtilen arsa ve araziler Maliye Bakanlığınca bu amaçla kullanılmak üzere tahsis edildikten sonra; (ç), (e), (f) bentlerinde belirtilen arsa ve araziler ise işlemleri sonuçlandıktan sonra iskân hizmetlerinde kullanılır.
Köy tüzel kişiliğine ait arsa ve araziler
MADDE 39 � (1) Köy tüzel kişiliğine ait arsa ve araziler, köy ihtiyar heyetince karar verildiği takdirde bu Kanun kapsamında kullanılabilir. Bu tür arsa ve arazilerin kıymet takdiri köy ihtiyar heyetince yapılır, arsa ve arazinin hak sahiplerine satışından elde edilen para köy bütçesine gelir kaydedilir.
Seçilemeyecek arsa ve araziler
MADDE 40 � (1) Bu Kanun kapsamında kullanılacak arsa ve araziler, özel kanun hükümleri ve millî güvenlik nedeniyle tahsis edilmiş veya 18/12/1981 tarihli ve 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu hükümlerine göre tesis edilecek askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgeleri sınırları kapsamında kalan yerlerden seçilmez.
(2) Ancak zorunlu hallerde söz konusu arsa ve araziler ilgili kurumların uygun görüşü doğrultusunda kullanılabilir.
Ortak tesis ve yapıların tescili
MADDE 41 � (1) Bu Kanun hükümleri uyarınca karşılıksız yapılan ortak tesis ve yapılar, kullanış amacına göre ilgili tüzel kişilik adına tapuya tescil edilir.
(2) Bu ortak yapı ve tesislerin korunması, bakım ve onarımı ile amacına uygun olarak kullanılmasından, adına tescil işlemi yapılan tüzel kişilik sorumludur. Belirtilen hususların yerine getirilip getirilmediği, mülki amirlerince kontrol edilir ve gerekli tedbirler alınır.
Gönüllü katkı
MADDE 42 � (1) Bu Kanunun uygulamasına ilişkin hizmetlerin hızlandırılabilmesi için iskâna tâbi kimselerin gönüllü katkılarından yararlanılır.
Devir ve intikal eden hükümler
MADDE 43 � (1) Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce iskân uygulamaları tamamlanmış olan aileler ile taahhütname verenlerden işlemleri devam edenlerin hak ve mükellefiyetleri saklı olup bu konuda ortaya çıkacak ihtilaflar, bu Kanundan önceki mevzuata göre çözümlenir.
Tahsil imkânsızlığı sebebiyle terkin
MADDE 44 � (1) Yapılacak takip sonunda tahsili imkânsız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla olacağı anlaşılan sözleşmeye bağlanmış alacaklar ile gerçek ve tüzel kişilerden olan alacaklardan 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki parasal miktara kadar olanları terkin etmeye Bakan yetkilidir.
Bütçeye ödenek konulması
MADDE 45 � (1) Bu Kanunda yazılı görevlerin gerektirdiği etüt, araştırma, planlama, projeleme ve uygulama işleri Bakanlıkça yapılır veya yaptırılır.
(2) İskân işleriyle ilgili teknik ve idari personel, hizmet içi eğitim yapılacak kamu yapı ve tesisleri giderleri, Bakanlık bütçesine konulacak ödeneklerden karşılanır.
Yeni yerleşim yerinde ilgili kurum ve kuruluşlarca yapılacak hizmetler
MADDE 46 � (1) Bu Kanunun 10, 11, 12 ve 13 üncü maddeleri gereğince yapılacak iskânlarda elektrik, okul, sağlık evi ve benzeri tesisler ile altyapı hizmetleri ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri doğrultusunda Bakanlıkça yapılır veya yaptırılır.
Yönetmelik düzenleme yetkisi
MADDE 47 � (1) Bu Kanunla, yönetmelikle düzenlenmesi öngörülen hususlar ile bu Kanunun uygulanmasına ait diğer düzenlemeler, ilgili bakanlık ve kuruluşların da görüşleri alınarak Bakanlıkça düzenlenecek ve altı ay içerisinde çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
Yürürlükten kaldırılan hükümler
MADDE 48 � (1) 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun ek 7 nci maddesi ile 14/6/1934 tarihli ve 2510 sayılı İskân Kanunu ek ve değişiklikleri ile birlikte yürürlükten kaldırılmıştır.
GEÇİCİ MADDE 1 � (1) Başbakan, Bulgaristan''''dan zorunlu göçe tâbi tutulup, Türkiye''''ye gelerek yerleşmek isteyen Türk soylu kişilerle ilgili olarak bu Kanun çerçevesinde yapılacak işlemler ile alınacak kararların genel koordinasyonu ve bu kişiler için yapılan veya yapılacak konutların proje, yapım, kontrol ve hak sahibi seçimi, tahsis ve dağıtımı, kişiler adına temlik ve tapuda tescili ile borçlandırma konularında Toplu Konut İdaresi Başkanını görevlendirebilir.
(2) Bu Kanun uyarınca hak sahibine tahsis edilmiş olan konutun, takyit süresi içerisinde; işyeri, ticarethane ve sair biçimde amacı dışında kullanılması ya da satış vaadi şerhi konulması, devredilmesi, satılması veya terhin edilmesi hallerinden birinin ya da birkaçının valiliklerce tespit edilmesi üzerine ya da konut bedelinin geri ödenmesine ilişkin borçlanma taksitlerinin yatırılmamış olması gibi hallerde, söz konusu taşınmazın, aynı durumdaki göçmenlerin hizmetinde kullanılmak maksadıyla tapu kaydının iptali ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı adına tescili Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından mahkemeden istenir. Mahkemece tapu kaydının iptaline ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığı adına tesciline karar verilen konutlar, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının talebi üzerine, bu Kanun ve 4/12/1984 tarihli ve 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun çerçevesinde valiliklerce tahliye edilir.
(3) Mahkeme kararı ile taşınmaz malların geri alınması halinde, evvelce ödenen taksitler veya yapılan zaruri ve faydalı giderlerle, taşınmaz maldan elde edilen intifaın bedelleri karşılıklı olarak hesap edilir, değerlerdeki fazlalıklar taraflarca iade edilir. Bu işlemlerden doğan bakiye alacaklar, Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca genel hükümlere göre takip ve tahsil olunur.
(4) Bu madde kapsamında açılacak dava ve takiplerde Toplu Konut İdaresi Başkanlığı her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.
(5) Bulgaristan''''dan zorunlu göçe tâbi tutulup, Türkiye''''ye gelerek yerleşmek isteyen Türk soylu kişilere yaptırılan konutlardan almak üzere müracaat ederek para yatıranlardan konut sahibi olamayanların, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içerisinde müracaat etmeleri halinde yatırdıkları bedel, yatırıldıkları tarihten itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte kendilerine ödenir. Görülmekte olan davalar da bu hükme göre sonuçlandırılır. Süresi içerisinde müracaat etmeyen soydaşların yatırmış oldukları bedel, göçmen konutları hesabına gelir kaydedilerek toplanmış bulunan paralar bu şekilde tasfiye edilir. Bu fıkra hükümlerini uygulamaya ilişkin gerekli düzenlemeleri yapmaya Toplu Konut İdaresi Başkanlığı yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 2 � (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2510 sayılı Kanun ve anılan Kanunun ek ve tadilleri gereğince hak sahibi olup da iskân edilemeyen aileler bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak iki yıl içinde valiliklere ve Bakanlığa yazılı olarak müracaat ettikleri takdirde, bunlara hak sahibi oldukları tarihte yürürlükte olan Kanun hükümleri ve aşağıdaki esaslar dahilinde iskân yardımı yapılır:
a) Bu ailelerin halen muhtaç durumda olması gerekir. Ailelerin muhtaçlık durumlarının tespiti için asgari ücretin yıllık tutarı esas alınır.
b) İlk iskân kararında adı geçen ve halen yaşayan aile fertleri, bir bütün olarak bu yardımdan yararlanırlar. Mirasçılara bu hak tanınmaz.
c) Evlenmek suretiyle aileden ayrılan kadın ve erkekler, müstakil aile olarak bu yolda iskân yardımı isteyemezler.
ç) İlk iskân kararının veriliş tarihi ile bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih arasında taşınmaz mal edinen aileler, bu taşınmaz malları devir ve temlik etmiş olsalar dahi bu yardımdan yararlanamazlar.
d) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde müracaat etmeyenlerle Bakanlığın yapacağı iskân yardımını herhangi bir nedenle istemeyenler, gösterilen yeri kabul etmeyenler ve iskân edildikleri yeri terk edenler, ikinci bir iskân talebinde bulunamazlar ve iskân hakları kaybolur.
e) Verilen taşınmaz mallar aile fertleri adına eşit hisselerle tapuya tescil ettirilir. Taşınmaz mallar on yıl süreyle hiçbir şekilde satılamaz, bağışlanamaz, terhin ve haczedilemez. Tapularına bu yolda kayıt düşülür.
(2) Bu madde hükümlerine göre yapılacak harcamalar Bakanlık bütçesinden karşılanır.
GEÇİCİ MADDE 3 � (1) Bu Kanunun öngördüğü yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut tüzük ve yönetmeliklerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
Yürürlük
MADDE 49 � (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 50 � (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
İMAR VE İSKAN BAKANLIĞI BÜTÇESİNDE YER ALAN BELEDİYELER İMAR UYGULAMALARI
İMAR VE İSKAN BAKANLIĞI BÜTÇESİNDE YER ALAN BELEDİYELER İMAR UYGULAMALARI (KAMULAŞTIRMA VE DÜZENLEME) ÖDENEKLERİNİN PROJE DÜZENLEMESİ - TAHSİS HARCAMA MAHSUP VE DENETİM ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK
Resmi Gazete Tarihi:
Resmi Gazete Sayısı:
İMAR VE İSKAN BAKANLIĞI BÜTÇESİNDE YER ALAN BELEDİYELER İMAR UYGULAMALARI (KAMULAŞTIRMA VE DÜZENLEME) ÖDENEKLERİNİN PROJE DÜZENLEMESİ - TAHSİS HARCAMA MAHSUP VE DENETİM ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK
Amaç;
Madde 1- Belediyelerin imar uygulamalarına yardım yapmak, imar planlarının uygulanması konusunda Belediyeleri teşvik etmek ve desteklemektir.
Kapsam:
Madde 2- Belediyeler imar uygulamaları (Kamulaştırma - Düzenleme) ödenekleri ile ilgili proje düzenlenmesi, Tahsisi, Harcama, Mahsup ve Denetimi bu Yönetmelik esaslarına göre yapılır.
Yardıma Konu Olan Hizmetler:
Madde 3- a) Kamulaştırma:
Belediyelerin, Bakanlıkça onaylı 4 yıllık imar programında bulunması şartı ile;
- Yol,
- Yeşil alan,
- Meydan,
- Park, Fuar ve Mesire yerleri,
- Çocuk bahçesi,
- Otopark (otopark yönetmeliği dışında kalan yerler),
- Açık Pazar yerleri,
- Tarihi ve Turistik eserlerin ve anıt çevrelerinin açılması işleridir.
b) Düzenleme:
- Yol (Kanalizasyon hariç)
- Tretuvar, Bordür,
- Meydan, Fuar ve Mesire yerleri,
- Park (içinde yapılacak binalar hariç),
- Çocuk bahçesi(oyun elemanları hariç)
- Açık Pazar yerleri(üzerinde yapılacak binalar hariç),
- Yeşil alan (ağaçlandırma çim ekimi hariç),
- Tarihi ve Turistik Eserlerin çevreleri,
- Anıt kaidesi ve çevresi (Anıtın kendisi hariç),
- İmar planında olupta yol bağlantısı niteliğini taşıyan köprüler, menfezler, (Karayolları Genel Müdürlüğü ve YSE tarafından hazırlanmış tip projelere uygun olması kaydıyla),
- Çevre duvarları (Park, Pazar yeri ve çocuk bahçeleri ile yeşil alanlar için) yapılması ve düzenlenmesi işleridir. (Üzerine yapılacak demir ve ahşap korkuluklar hariç),
Madde 4- 3. Maddede sayılan işlerin dışında kalan hizmetler için bu ödeneklerden Belediyelere yardım yapılmaz.
Madde 5- İmar ve İskan Bakanlığından, Kamulaştırma işleri için ödenek talebinde bulunacak olan Belediyelerden istenen belgeler:
1. Uygulanması önerilen ve ödenek isteğinde bulunulan kamulaştırma işinin yapılacağını, bu iş için Belediye Bütçesinden yapılabilecek katkı miktarını gösterir encümen kararı,
2. Önerilen işin öncelikle yapılmasını zorunlu kılan nedenleri ve sağlayacağı faydaları belirten Belediye Başkanınca imzalı gerekçe raporu,
3. Önerilen işin Bakanlıkça onaylı 4 yıllık imar proğramındaki sırasını gösterir onaylı belge,
4. Kamulaştırılacak yerlerin, mir planlarından çıkarılmış örneklerine kadastro paftalarının işlenmiş şekli veya imar planı örneği üzerine kadastro durumlarının tamamının (mülkiyet sınırları ile ada ve parsel numaralarının) işlenmiş şeklini gösterir koordinat çizgileri ve değerleri ile pafta numaralarını da kapsayan 1/1000 ölçekli imar planı örneği,
5. Kadastro yapılmamış olan yerlerde kamulaştırması öngörülen taşınmaz malların mülkiyet sınırları ile her taşınmaz mala verilecek sıra numaralarının 1/1000 ölçekli koordinat çizgileri ve değerleri ile pafta numaralarının da işlendiği imar,
6. Kamulaştırılacak taşınmaz malların varsa ada ve parsel numaralarını yoksa sıra numaralarını, cinsini, maliklerini, tamamının, kamulaştırılacak kısmın ve artan kısmının yüzölçümlerini ve kamulaştırma bedellerini gösterir plan örneği ile irtibatlandırılmış kamulaştırma cetvelleri,
7. Plan örneklerinin onaylı imar planına uygunluğu ve palan örnekleri ile irtibatlandırılmış kamulaştırma cetveli, İl İmar Müdürlüğünce onaylanarak proje 3 takım olarak Valilik kanalı ile (İl İmar Müdürlüğü) Bakanlığa (Belediyeler Teknik Hizmetler Genel Müdürlüğüne) gönderilir.
Madde 6 - İmar ve İskan Bakanlığından, Düzenleme (Yapım) işleri için ödenek talebinde bulunacak olan Belediyelerden istenen belgeler:
1. Uygulaması önerilen ve ödenek isteğinde bulunulan düzenleme işinin yapılacağını bu iş için Belediye bütçesinden yapılabilecek katkı miktarını gösterir encümen kararı,
2. Önerilen işin varsa Bakanlıkça onaylı 4 yıllık imar proğramındaki sırasını gösterir onaylı belge,
3. Önerilen işin öncelikle yapılmasını zorunlu kılan nedenleri ve sağlayacağı faydaları belirten Belediye Başkanınca imzalı gerekçe raporu,
4. İmar planındaki yerini, çevresi ile birlikte gösteren koordinat çizgileri ve değerleri ile pafta numaralarını da kapsayan 1/1000 ölçekli imar planı örneği (Düzenlenecek kısmın imar plan örneği üzerinde taranmak suretiyle işaretlenmesi)
5. 1/50, 1/100 veya 1/200 ölçekli tatbikat projesi ile önemli detaylar,
6. Keşif özetine esas olan metraj hesapları ve kesitleri,
7. Bayındırlık Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, YSE birim fiat cetvellerine göre hazırlanmış, keşif özeti,
8. Teknik şartnamedeki formüle göre hesaplanmış nakliye bedelleri; (Formülle hesaplanmış nakliyelerde krokili tutanağı ve formül hesapları da proje ile birlikte gönderilmelidir.) Formüle göre hesaplanmadığı takdirde nakliyeler keşif özetinin %10‘unu geçemez.
9. Köprü, Menfez ve istinat duvarı, projeleri Karayolları Genel Müdürlüğü veya YSE tarafından hazırlanmış tip projelere uygun olmalıdır.
10. Onaylı imar planı olmayan Belediyeler projelerini Halihazır Harita, Kadastro Planı veya yol istikamet planlarını esas alarak düzenlerler.
Madde 7- Kamulaştırma ve Düzenleme projelerinin hazırlanmasında İmar ve İskan Bakanlığının 31/3/1977 gün ve 85 sayılı genelgesinde belirtilen örnek şekillere aynen uyulur.
Madde 8- İmar planı örneği keşifler metrajlar ve kesitler, varsa tatbikat projesi İl İmar Müdürlüğünce onaylanarak proje 3 takım olarak Valilik (İl İmar Müdürlüğü) kanalı ile Bakanlığa ((Belediyeler Teknik Hizmetleri Genel Müdürlüğüne) gönderilir.
Madde 9- Ödeneklerin tahsisinde yardımdan yararlandırılacak Belediyelerin ve önceliklerin saptanmasında gözününde bulundurulacak hususlar.
1. Tarihi, Turistik ve Sanayi yönünden hızlı gelişme gösteren Belediyeler,
2. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri Belediyeleri ile kalkınmada öncelikli yöreler Belediyeleri,
3. Küçük kasaba ve İlçe Belediyeleri,
4. Uygulanması öngörülen proje için Belediye katkısı olarak Bütçelerine yeterli ödenek koymuş olan Belediyeler,
5. Evvelki yıllarda yardım almış olupta, ödenekleri amacına ve usulüne uygun olarak sarfetmiş Belediyeler,
Madde 10- Belediyelerce önerilen projeler, yukarıdaki esaslara ve önceliklerine göre incelenerek, Belediyeler Teknik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün önerisi, İmar ve İskan Bakanının onayı ile proğrama alınır ve Bütçe imkanları ölçüsünde yardım yapılır.
Madde 11- Birden fazla proje için yardım isteğinde bulunan Belediyeler, hangi projenin öncelikle uygulanmasının gerekli olduğunu istek yazılarında ayrıca belirtirler. Bildirilmediği takdirde önceliği Bakanlıkça tesbit edilir.
Tahsis:
Madde 12- Tahsis edilen ve belirli bir proje adına Belediyelere gönderilen kamulaştırma ve düzenleme ödenekleri, ödeneğin tahsisinden önce Belediyelerin kendi imkanları ile veya borçlanma suretiyle yaptıkları kamulaştırma ve düzenleme işlerinde kullanılamaz. Bunlar karşılık gösterilerek Belediye bütçesine aktarılamaz.
Madde 13- Tahsis edilipte belirli bir projeye gönderilen kamulaştırma ve düzenleme ödenekleri, zorunlu hallerde Belediyeler kamulaştırma ödeneklerini düzenleme ödeneklerine, düzenleme ödeneklerini de kamulaştırma ödeneklerine çevrilmesini Bakanlıkta mevcut veya yeniden düzenlenecek proje karşılığında, talep edebilirler. Bu durumda Belediyeler gerekçeleri ile birlikte Encümenlerinden alacakları kararları Valilik (İl İmar Müdürlüğü) aracılığı ile İmar ve İskan Bakanlığına bildirirler ve Bakanlıkça değişiklik önerisi uygun bulunduğu takdirde durum Valiliğine ve Belediyesine bildirilir. Ancak bu talimat verildikten sonra söz konusu ödenek değişiklikle belirlenen projede kullanılabilir.
Madde 14- Bakanlıkça onaylı ve belirli bir proje adına gönderilen kamulaştırma ve düzenleme ödenekleri, yardıma konu başka bir kamulaştırma ve düzenleme projelerinde kullanılması Bakanlığın uygun görüşü alındıktan sonra yapılabilir.
İmar Uygulamaları (Kamulaştırma ve Düzenleme) ödeneklerinin Harcama Esasları:
Madde 15- Kamulaştırma ödeneklerinin harcama esasları;
1. Ödeneklerin harcanabilmesi için Belediyece düzenlenerek Valilikçe (İl İmar Müdürlüğü) Bakanlığa gönderilen projelirin uygun görüldüğüne ve harcama yetkisi verildiğine ilişkin Bakanlık talimatının Belediyeye ve Valiliğe (İl İmar Müdürlüğüne) gönderilmiş olması gerekir.
2. Tahsis edilerek gönderilen ödenekler, Bakankada Belediye adına açılacak ayrı bir hesaba yatırılır. Belediyenin diğer hesapları ile birleştiremez.
3. Ödemeler Belediyece düzenlenecek ve İl İmar Müdürlüğünün "Ödenmesi Uygundur" kaydını taşıyan verile emri karşılığında doğrudan doğruya alacaklarına yapılır.
4. Kamulaştırmalarda tapuya tescil işlemi sonuçlandırılmadan ödeme yapılmaz. Ancak cebri tescil davası açılması halinde, tescil işleminden sonra ödenmesi uygundur kaydıyla alacaklıları adına bankada bloke edilebilir.
5. Kamulaştırmalar Belediyelerce kendi adlarına yapılacağından asıl alacak dışında kalan kamulaştırma işlemlerine ilişkin ilan noter tebliği, takdiri kıymet komisyonuna ödenecek ücretler v.b. giderlerle mahkemelere karara bağlanacak bedel artırımı (Tezyidi Bedel) farkları, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretleri için bu ödeneklerden harcama yapılamaz ve bu tür harcamalar Belediyelerce kendi bütçelerinden karşılanır.
6. Bakanlıkça onaylı kamulaştırma projesine ekli kamulaştırma çizelgesinde adları olupta sonradan satış veya veraset yoluyla isim değişikliği olması halinde tevsik edilecek belgeler karşılığında son isim değişikliğine göre ödeme yapılabilir.
7. Ödeme emirlerine, kamulaştırılan taşınmaz malların pafta, ada ve parsel numaraları ile kime ödendiği sarfiyatın hangi yıl ödeneğinden yapıldığı ayrıca Belediye adına tescil veya terkin edildiğini gösterir onaylı tapu kayıt örneğini eklenmesi gerekir.
8. Kamulaştırmalar, kamulaştırma mevzuatına uygun olarak yürütülür ve bedeller buna göre ödenir.
9. Bakanlıkça tahsis edilen ödenekle yapılan işlerde, gönderilen ödenek yetmediği hallerde Belediyelerce istekte bulunulması halinde bütçe imkanlarına göre ek ödenek tahsisi yapılabilir.
Madde 16- Düzenleme ödeneklerinin harcama esasları:
1. Tahsis edilerek gönderilen ödenekler Bankada Belediye adına açılacak ayrı bir hesaba yatırılır. Belediyenin diğer hesapları ile birleştirilmez.
2. Ödeneklerin harcanabilmesi için Belediyece düzenlenerek Valilikçe (İl İmar Müdürlüğü) Bakanlığa gönderilen projelerin uygun görüldüğüne ve harcama yetkisi verildiğine ilişkin Bakanlık talimatının Belediyeye ve Valiliğe ( İl İmar Müdürlüğüne) gönderilmiş olması gerekir.
3. Ödemeler Belediyece düzenlenecek İl İmar Müdürlüğünün "Ödenmesi Uygundur" kaydını taşıyan sarf belgesi, hakediş (istihkak) raporları ve verile emri karşılığında alacaklılarına veya kanuni vekillerine doğrudan doğruya yapılır. Ancak emanet usulu ile yaptırılan işlerde çalıştırılan geçici işçi ücretleri Belediye mutematleri eliyle yapılabilir.
4. Düzenleme işleri 2490 sayılı Kanun hükümlerine göre ihale veya emanet yoluyla Belediyelerce yapılır veya yaptırılır.
5. Belediyelerce 2490 sayılı Kanun hükümlerine göre emanet suretiyle yapılacak düzenleme işlerinde; Belediyelerin kendi araç ve gereklerini kullanılması, daimi kadrolu veya yevmiyeli personelinin çalıştırılması karşılık gösterilmek suretiyle, bu ödeneklerden herhangi bir ödeme yapılamaz.
6. Ancak projenin uygulanması sırasında çalıştırılan Belediye araçlarının akaryakıt giderleri ile geçici olarak işe alınan işçilerin ücretleri (Tahsis edilen ödeneğin %20 sini aşmamak kaydıyla) (c) fıkrasında belirtilen usullere uyulmak suretiyle bu ödeneklerden karşılanabilir.
7. Bakanlıkça onaylı projelerin 1. Keşif özetlerinde yer alan imalardan başka imalatlara ihtiyaç duyulduğunda bu imalatlara ait II. Keşif özetinin Bakanlığın onayına sunulup gerekli müsaadenin alınmasında sonra ödeme yapılabilir.
Madde 17- Mahsup işlemleri:
1. Emanet usulü ile yapılan düzenleme işlerinde, projesine ve keşfine göre imalat için gerekli malzeme alımlarına ait fatura asıllarının mahsup işlemlerinin yapılmak üzere Bakanlığa gönderilecek zarf belgelerine eklenmesi gereklidir.
2. Malzeme Belediyeden olmak üzere gönderilen ödenek sadece işçilik için Kullanılmak istendiği takdirde, işçilik analizleri ile işçi bordroları ve puantaj cetvellerinin sarf belgelerine eklenerek Bakanlığa gönderilmesi gereklidir.
3. Kamulaştırma ve Düzenleme işlerine ilişkin sarf belgelerinin bir örneği İmar ve İskan Bakanlığana gönderilir. Sarfların amacına ve usulüne uygun yapılıp yapılmadığı Bakanlıkça Valiliğe ve Belediyesine bildirilir.
Denetim:
Madde 18- Tahsis edilen ödeneklerin yerinde projesine ve talimatlara uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı İmar ve İskan Bakanlığı Bölge Müdürlüklerince ve gerektiğinde Belediyeler Teknik Hizmetleri Genel Müdürlüğü elemanları tarafından denetlenir.
Madde 19- Yapılmış olan tahsislerle ilgili ödenekler, gönderme tarihinden itibaren iki yıl içinde, kullanılmadığı takdirde tahsis Bakanlıkça iptal edilir ve iptal edilen ödeneklerin T.Emlak Kredi Bankasındaki mevcut hesaba iadesi sağlandıktan sonra ihtiyaç sahibi diğer belediyeler tahsis edilerek gönderilir.
Madde 20- Denetim sonunda projesine usulüne ve talimatlara uygun sarfedilmediği anlaşılan ödenekler Belediyesinden tahsil edilerek Belediyenini Bankada bu amaçla açılmış hesabına bloke edilerek amacına ve usulüne uygun sarfı sağlanır. Usulüne uygun sarfedilmeyen ödenekleri Bankaya bloke etmeyen Belediye ligilileri ile amacına usulüne ve talimatlara aykırı harcamaların ödeme emirlerine "Ödenmesi Uygundur" kaydını koyan İl İmar Müdürleri hakkında yasal kovuşturma yapılır.
Madde 21- Önceki yıllarda yardım almış olupta amacına, usulüne ve talimatlara uygun sarfetmeyen Belediyelerden usulsüz harcanan ödenekler tahsil edilmediği sürece söz konusu Belediyeye ikinci bir tahsis yapılamaz.
Madde 22- İmar uygulamaları nedeniyle yapılacak düzenleme ve kamulaştırma projeleri için Belediyelere, İl İmar Müdürlüklerince Teknik yönden yardımda bulunulur. Zaruri hallerde Bakanlık elemanlarınca da proje düzenlenmesinde Belediyelere yardımcı olunur.
İşlerin Sonuçlandırılması:
Madde 23- Yapılan kamulaştırma ve düzenleme işlerinin sonucundan Bakanlığa bilgi verilir. Kamulaştırılan ve düzenlenen yerler imar planı üzerine Belediyesince işlenerek İl İmar Müdürlüğünce onaylandıktan sonra Bakanlığa gönderilir.
Madde 24- Bu yönetmeliğin uygulanmasında tereddüte düşülen hususlar ile karşılaşılan güçlüklerin İmar ve İskan Bakanlığına intikalinde adı geçen Bakanlığın vereceği yazılı görüşe göre uygulama yapılır.
Madde 25- 1/7/1982 gün ve 17741 sayılı Resmi Gazete‘de yayınlanan imar uygulamaları (Kamulaştırma - Düzenleme) ödeneklerinin proje düzenlenmesi, tahsis, harcama, mahsup ve denetim esaslarına ilişkin yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.
Madde 26- Yönetmelikle ilgili Sayıştay görüşü alınmıştır.
Yürürlük:
Madde 27- Bu yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve imar uygulamaları (Kamulaştırma ve Düzenleme) ödenekleri Bütçe Kanununa konulduğu sürece yürürlüktedir.
Yürütme:
Madde 28- Bu yönetmeliği İmar ve İskan Bakanı yürütür.
Tapu ve Kadastro İşlemleri Rehberi Yabancı Sermayeli Şirketlerin Taşınmaz Mal Edinmeleri
YABANCI SERMAYELİ ŞİRKETLERİN TAŞINMAZ MAL EDİNMELERİ
Yabancı sermayeli şirketlerin taşınmaz mal edinimleri 03.07.2008 tarih ve 5782 sayılı Kanunla ihdas edilen 2644 sayılı Tapu Kanununun 36ıncı maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre :
"Yabancı yatırımcıların Türkiye'de kurdukları veya iştirak ettikleri tüzel kişiliğe sahip şirketler, ana sözleşmelerinde belirtilen faaliyet konularını yürütmek üzere taşınmaz mülkiyeti veya sınırlı ayni hak edinebilir ve kullanabilirler. Bu şekilde edinilen taşınmazların Türkiye'de kurulu bulunan bir başka yabancı sermayeli şirkete devrinde ve taşınmaz maliki yerli sermayeli bir şirketin hisse devri yoluyla yabancı sermayeli hale gelmesi durumunda da aynı esas geçerlidir. Türkiye'de kurulu yabancı sermayeli şirketlerin tasfiyesi halinde şirketin sahip olduğu taşınmazın şirket ortağı yabancı gerçek kişiler veya yurt dışında kurulu yabancı ticaret şirketleri tarafından edinilmek istenmesi halinde 35 inci madde hükümleri uygulanır.
18/12/1981 tarihli ve 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla bu şirketlerin, askeri yasak bölgeler, güvenlik bölgeleri ve aynı Kanunun 28 inci maddesi çerçevesinde belirlenen stratejik bölgelerdeki taşınmaz edinimleri, Genel Kurmay Başkanlığının ya da yetkilendireceği komutanlıkların, özel güvenlik bölgelerindeki taşınmaz edinimleri ise taşınmazın bulunduğu yerdeki valiliğin iznine tabidir. Valilik iznine tabi hususlar, ilgili idare temsilcilerinin katılımıyla oluşan komisyonda, taşınmaz ediniminin, ülke güvenliği ve faaliyet konusuna uygunluğu değerlendirilerek karara bağlanır.
Bu madde hükümlerine aykırı şekilde edinildiği veya kullanıldığı tespit edilen taşınmazlar ve sınırlı aynî haklar, Maliye Bakanlığınca verilecek süre içerisinde maliki tarafından tasfiye edilmediği takdirde tasfiye edilerek bedele çevrilir ve bedeli hak sahibine ödenir." Bu konuda 12.11.2008 tarih ve 27052 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren "Yabancı Sermayeli Şirketlerin Taşınmaz Edinimine İlişkin Yönetmelik" gereğince taşınmaz mal edinimleri için anılan şirketler edinilecek taşınmaz malın bulunduğu Valiliğe başvurarak Valilikçe bu yönetmeliğe göre yapılan değerlendirme sonucuna göre talepler yerine getirilebilecektir.
TRANSFER
Yabancıların gerek döviz bozdurmak suretiyle satın aldıkları gerekse döviz bozdurmaksızın sahip oldukları taşınmaz mal ve ayni hakların gelirleri ve satış bedellerinin bankalar ve özel finans kurumları yolu ile transfer ettirilmesi serbesttir.
BAŞVURULARIN YAPILACAĞI MERCİİ
2644 Sayılı Tapu Kanununun 26'ncı Maddesi ile; mülkiyete, mülkiyetten ayrı ayni haklara ilişkin sözleşmeleri düzenleme görev ve yetkisi Tapu Sicil Müdürlüklerine verilmiştir.
Taşınmaz mal edinmek isteyen veya mülkiyetten ayrı ayni haklardan yararlanmak isteyen yabancı kişiler, başvurularını, taşınmaz malın bulunduğu yerin Tapu Sicil Müdürlüğüne yapacaklardır.
BAŞVURULAR İÇİN GEREKLİ BELGELER
Başvurular için gerekli belgeler bakımından yabancılarla Türk vatandaşları arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır.
GERÇEK KİŞİLER AÇISINDAN :
1. Taşınmaz mala ait varsa tapu senedi, yoksa taşınmaz malın ada ve parsel numarasını belirtir belge veya malikin sözlü beyanı.
2. Uyruğunda bulunduğu ülkenin kimlik belgesi veya pasaportu ile iki adet vesikalık fotoğraf.
İstemde bulunan kişi vekil ise, temsile ilişkin vekaletname ile temsilcinin fotoğraflı kimlik belgesi ve vesikalık fotoğraf, alıcılar açısından bizzat işleme katılmayanlar var ise, onları temsil eden temsilcilerin fotoğraflı kimlik belgeleri, vesikalık fotoğrafları ve temsilciliklerine ilişkin belgeler.
TÜZEL KİŞİLER AÇISINDAN :
1. " Yabancı Sermayeli Şirketlerin Taşınmaz Edinimine İlişkin Yönetmeliğin 4üncü maddesinde sayılan belgelerle taşınmaz malın bulunduğu Valilik İl Planlama Koordinasyon Müdürlüğüne başvuracaklardır. Rehin hakkı tesisinde ise Genel Müdürlüğümüzün 2008/21 sayılı genelgesi doğrultusunda hareket edilecektir.
2. Yabancı ülkelerde kendi kanunlarına göre kurulan yabancı ticaret şirketleri için kuruldukları ülkenin kendi mevzuatınca ilgili makamlarından alacakları yetki belgesi yerine geçen bir belgeyi ibraz etmeleri gerekmektedir.
Tapu işlemleri sırasında ödenmesi gereken harç ve vergiler açısından yabancı uyruklu kişiler ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında hiçbir fark yoktur.
Ancak, ülkemizde taşınmaz mal edinmek isteyen yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişilerin edinmek istedikleri taşınmaz malların Askeri Yasak Bölge ve Güvenlik Bölgeleri dışında kalıp kalmadığının tespit edilebilmesini teminen yetkili askeri makama sorulurken, taşınmazın bulunduğu yerin 1/25000 ölçekli haritada işaretlenmesi için araziye gidilmesi gerekiyorsa işlemine göre döner sermaye hizmet bedeli alınmaktadır.
Tapu ve Kadastro İşlemleri Rehberi Yabancı Tüzel Kişiliğe Sahip Ticaret Şirketlerinin Türkiye'de Taşınmaz Edinimleri
Tapu ve Kadastro İşlemleri Rehberi
Yabancı Tüzel Kişiliğe Sahip Ticaret Şirketlerinin Türkiye'de Taşınmaz Edinimleri
Tapu Kanununun 35'inci Maddesinde yapılan değişiklikle, yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri, ancak özel kanun hükümleri çerçevesinde taşınmaz mülkiyeti ve taşınmazlar üzerinde sınırlı ayni hak edinebilirler.
İlgili özel kanunlar;
-2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu
-6326 sayılı Petrol Kanunu
-4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri lehine Türkiye'de taşınmaz rehni tesisinde birinci ve ikinci fıkralarda yer alan kayıt ve sınırlamalar aranmaz.
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri dışındakiler Türkiye'de taşınmaz edinemez ve lehlerine sınırlı ayni hak tesis edilemez.
KARŞILIKLILIK
Karşılıklılığın tespitinde hukuki ve fiili durum esas alınır. Karşılıklılığın kanuni ve fiili olmasının yanında yeni düzenlemede karşılıklılık ilkesinin birebir uygulanması yerine, yabancı devletin kendi vatandaşlarına tanıdığı hakların, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına da tanınması esası getirilmiştir.
Bu ilkenin kişilere toprak mülkiyeti hakkının tanınmadığı, ülke uyruklarına uygulanmasında, yabancı devletin taşınmaz ediniminde kendi vatandaşlarına tanıdığı hakların, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına da tanınması esastır.
Bakanlar Kurulu 29.05.1940 tarih ve 2/13394 sayılı Kararında, karşılıklılık ilkesinden ne anlaşılması gerektiğini açıklamıştır. Karara göre karşılıklılık ilkesinin varlığı için kanuni düzenlemenin yanında bunun fiilen uygulanabilir olması da gerekmektedir. Kanuni karşılıklılığın fiili durumu göstermeyeceği göz önüne alınan kararda, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının başvurusu halinde, yabancı ülkede karşılaşacakları sınırlamaların karşılıklılık uygulamasına esas alınması istenmiştir. Dolayısıyla Ülkemiz ile yabancı bir devlet arasında taşınmaz edinimi konusunda karşılıklılığın varlığından söz edebilmek için karşılıklılığın kanuni ve fiili olması gerekmektedir. Buna göre, bir yabancı ülke vatandaşının ülkemizde taşınmaz edinmesi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının da o ülkede taşınmaz edinmesine, kanun ile hak tanınmış olmasına ve bu hakkın da fiilen uygulanabilmesine bağlıdır.
KARŞILIKLILIK İLKESİNİN İSTİSNALARI
Yabancı gerçek kişilerin ülkemizde taşınmaz edinmelerinin birinci koşulu karşılıklılık olmakla birlikte, karşılıklılık ilkesine gerçek kişiler açısından getirilen bazı istisnalar bulunmaktadır.
Bu istisnalar şunlardır :
1. Vatansızlar hiçbir devlet uyruğu taşımadıkları için karşılıklılık şartının belirleneceği muhatap bir devlet bulunmamaktadır. Bu nedenle, vatansızlar karşılıklılık şartından muaftırlar.
2. Türkiye tarafından 26.08.1961 tarih ve 359 Sayılı Kanunla onaylanan 28.07.1951 tarihli "Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme"nin m. 7/2 hükmüne göre, mülteciler, sığındıkları ülkede üç yıl ikamet ettikten sonra karşılıklılık şartından muaf olurlar. Türkiye'de bulunan mülteciler de aynı hükme tabidir. Muafiyet için mültecilerin bu durumlarını resmi belge ile kanıtlamaları yeterlidir.
3. Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri lehine Türkiye'de taşınmaz rehni tesisinde birinci ve ikinci fıkralarda yer alan kayıt ve sınırlamalar aranmaz.
KANUNİ KISITLAYICI HÜKÜMLERE UYMAK
Yabancı gerçek kişilerin ülkemizde taşınmaz edinmelerinin ikinci koşulu kanunla getirilmiş olan kısıtlayıcı hükümlere uymaktır. Yabancıların taşınmaz edinmelerine ilişkin olarak kanunlarımızda bazı kısıtlamalar yer almış bulunmaktadır. Bu kısıtlayıcı hükümler şunlardır:
1. Yabancıların ülkemizde taşınmaz edinmelerini coğrafi açıdan sınırlayan 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununda yer alan düzenlemelere göre; askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgelerindeki taşınmazların yabancı gerçek ve tüzel kişilere satılması, devredilmesi ve kiralanması mümkün bulunmamaktadır.
2. 2644 sayılı Tapu Kanununun 35'inci Maddesine göre, yabancı uyruklu bir gerçek kişinin ülke genelinde edinebileceği taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikteki sınırlı ayni hakların toplam yüz ölçümü 2,5 hektarı geçemez. Kanuni miras bu hükmün dışındadır.
3. Yabancı uyruklu gerçek kişiler, Türkiye'de işyeri veya mesken olarak kullanmak üzere, uygulama imar planı veya mevzii imar planı içinde bu amaçlarla ayrılıp tescil edilen taşınmazların dışındaki taşınmazları edinemezler. Sınırlı ayni hak tesis edilmesinde de aynı koşullar aranır. "Yabancı uyruklu gerçek kişiler merkez ilçe ve ilçeler bazında, uygulama imar planı ve mevzi imar plan sınırları içerisinde kalan toplam alanların yüzölçümünün yüzde onuna kadar kısmında taşınmaz ile bağımsız ve sürekli nitelikte sınırlı aynî hak edinebilirler. Bakanlar Kurulu, merkez ilçe ve ilçelerin altyapı, ekonomi, enerji, çevre, kültür, tarım ve güvenlik açısından önemlerini dikkate alarak, bu orandan fazla olmamak kaydıyla farklı oran belirlemeye yetkilidir."
Yabancı Tüzel Kişiliğe Sahip Ticaret Şirketlerinin Türkiye'de Taşınmaz Edinimleri
Tapu Kanununun 35'inci Maddesinde yapılan değişiklikle, yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri, ancak özel kanun hükümleri çerçevesinde taşınmaz mülkiyeti ve taşınmazlar üzerinde sınırlı ayni hak edinebilirler.
İlgili özel kanunlar;
-2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu
-6326 sayılı Petrol Kanunu
-4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri lehine Türkiye'de taşınmaz rehni tesisinde birinci ve ikinci fıkralarda yer alan kayıt ve sınırlamalar aranmaz.
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri dışındakiler Türkiye'de taşınmaz edinemez ve lehlerine sınırlı ayni hak tesis edilemez.
KARŞILIKLILIK
Karşılıklılığın tespitinde hukuki ve fiili durum esas alınır. Karşılıklılığın kanuni ve fiili olmasının yanında yeni düzenlemede karşılıklılık ilkesinin birebir uygulanması yerine, yabancı devletin kendi vatandaşlarına tanıdığı hakların, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına da tanınması esası getirilmiştir.
Bu ilkenin kişilere toprak mülkiyeti hakkının tanınmadığı, ülke uyruklarına uygulanmasında, yabancı devletin taşınmaz ediniminde kendi vatandaşlarına tanıdığı hakların, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına da tanınması esastır.
Bakanlar Kurulu 29.05.1940 tarih ve 2/13394 sayılı Kararında, karşılıklılık ilkesinden ne anlaşılması gerektiğini açıklamıştır. Karara göre karşılıklılık ilkesinin varlığı için kanuni düzenlemenin yanında bunun fiilen uygulanabilir olması da gerekmektedir. Kanuni karşılıklılığın fiili durumu göstermeyeceği göz önüne alınan kararda, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının başvurusu halinde, yabancı ülkede karşılaşacakları sınırlamaların karşılıklılık uygulamasına esas alınması istenmiştir. Dolayısıyla Ülkemiz ile yabancı bir devlet arasında taşınmaz edinimi konusunda karşılıklılığın varlığından söz edebilmek için karşılıklılığın kanuni ve fiili olması gerekmektedir. Buna göre, bir yabancı ülke vatandaşının ülkemizde taşınmaz edinmesi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının da o ülkede taşınmaz edinmesine, kanun ile hak tanınmış olmasına ve bu hakkın da fiilen uygulanabilmesine bağlıdır.
KARŞILIKLILIK İLKESİNİN İSTİSNALARI
Yabancı gerçek kişilerin ülkemizde taşınmaz edinmelerinin birinci koşulu karşılıklılık olmakla birlikte, karşılıklılık ilkesine gerçek kişiler açısından getirilen bazı istisnalar bulunmaktadır.
Bu istisnalar şunlardır :
1. Vatansızlar hiçbir devlet uyruğu taşımadıkları için karşılıklılık şartının belirleneceği muhatap bir devlet bulunmamaktadır. Bu nedenle, vatansızlar karşılıklılık şartından muaftırlar.
2. Türkiye tarafından 26.08.1961 tarih ve 359 Sayılı Kanunla onaylanan 28.07.1951 tarihli "Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme"nin m. 7/2 hükmüne göre, mülteciler, sığındıkları ülkede üç yıl ikamet ettikten sonra karşılıklılık şartından muaf olurlar. Türkiye'de bulunan mülteciler de aynı hükme tabidir. Muafiyet için mültecilerin bu durumlarını resmi belge ile kanıtlamaları yeterlidir.
3. Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri lehine Türkiye'de taşınmaz rehni tesisinde birinci ve ikinci fıkralarda yer alan kayıt ve sınırlamalar aranmaz.
KANUNİ KISITLAYICI HÜKÜMLERE UYMAK
Yabancı gerçek kişilerin ülkemizde taşınmaz edinmelerinin ikinci koşulu kanunla getirilmiş olan kısıtlayıcı hükümlere uymaktır. Yabancıların taşınmaz edinmelerine ilişkin olarak kanunlarımızda bazı kısıtlamalar yer almış bulunmaktadır. Bu kısıtlayıcı hükümler şunlardır:
1. Yabancıların ülkemizde taşınmaz edinmelerini coğrafi açıdan sınırlayan 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununda yer alan düzenlemelere göre; askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgelerindeki taşınmazların yabancı gerçek ve tüzel kişilere satılması, devredilmesi ve kiralanması mümkün bulunmamaktadır.
2. 2644 sayılı Tapu Kanununun 35'inci Maddesine göre, yabancı uyruklu bir gerçek kişinin ülke genelinde edinebileceği taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikteki sınırlı ayni hakların toplam yüz ölçümü 2,5 hektarı geçemez. Kanuni miras bu hükmün dışındadır.
3. Yabancı uyruklu gerçek kişiler, Türkiye'de işyeri veya mesken olarak kullanmak üzere, uygulama imar planı veya mevzii imar planı içinde bu amaçlarla ayrılıp tescil edilen taşınmazların dışındaki taşınmazları edinemezler. Sınırlı ayni hak tesis edilmesinde de aynı koşullar aranır. "Yabancı uyruklu gerçek kişiler merkez ilçe ve ilçeler bazında, uygulama imar planı ve mevzi imar plan sınırları içerisinde kalan toplam alanların yüzölçümünün yüzde onuna kadar kısmında taşınmaz ile bağımsız ve sürekli nitelikte sınırlı aynî hak edinebilirler. Bakanlar Kurulu, merkez ilçe ve ilçelerin altyapı, ekonomi, enerji, çevre, kültür, tarım ve güvenlik açısından önemlerini dikkate alarak, bu orandan fazla olmamak kaydıyla farklı oran belirlemeye yetkilidir."
Tapu ve Kadastro İşlemleri Rehberi Yabancı Uyruklu Gerçek Kişilerin Türkiye'de Taşınmaz Edinimleri
Tapu ve Kadastro İşlemleri Rehberi
Yabancı Uyruklu Gerçek Kişilerin Türkiye'de Taşınmaz Edinimleri
Yabancı gerçek ve tüzel kişilerin Türkiye'de taşınmaz edinmeleri, 15.07.2008 tarih ve 26937 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 03.07.2008 tarih ve 5782 sayılı Kanunla 2644 sayılı Tapu Kanununun 35'inci Maddesinde düzenlenmiştir. Yapılan değişiklikle, yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde bu ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin Ülkemizde taşınmaz edinimlerine ilişkin yeni esaslar getirilmiştir.
Tapu Kanununun 35'inci Maddesinin yeni hali aşağıdaki şekildedir :
Yabancı uyruklu gerçek kişiler, karşılıklı olmak ve kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla, Türkiye'de işyeri veya mesken olarak kullanmak üzere, uygulama imar planı veya mevzii imar planı içinde bu amaçlarla ayrılıp tescil edilen taşınmazları edinebilirler. Sınırlı ayni hak tesis edilmesinde de aynı koşullar aranır.
Yabancı uyruklu bir gerçek kişinin ülke genelinde edinebileceği taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikte sınırlı ayni hakların toplam yüzölçümü iki buçuk hektarı geçemez.
Yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri, ancak özel kanun hükümleri çerçevesinde taşınmaz mülkiyeti ve taşınmazlar üzerinde sınırlı ayni hak edinebilirler.
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri lehine Türkiye'de taşınmaz rehni tesisinde birinci ve ikinci fıkralarda yer alan kayıt ve sınırlamalar aranmaz.
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri dışındakiler Türkiye'de taşınmaz edinemez ve lehlerine sınırlı ayni hak tesis edilemez.
Türkiye Cumhuriyeti ile arasında karşılıklılık olan devlet vatandaşlarının kanuni miras yoluyla intikal eden taşınmazları için birinci fıkrada belirtilen kayıt ve sınırlamalar uygulanmaz. Ölüme bağlı tasarruflarda yukarıdaki fıkralarda belirtilen kayıt ve sınırlamalar uygulanır. Türkiye Cumhuriyeti ile arasında karşılıklılık olmayan devlet vatandaşlarının kanuni miras yoluyla edindikleri taşınmaz ve sınırlı ayni hakların intikal işlemleri yapılarak tasfiye edilir.
Karşılıklılığın tespitinde hukuki ve fiili durum esas alınır. Bu ilkenin kişilere toprak mülkiyeti hakkının tanınmadığı, ülke uyruklarına uygulanmasında, yabancı devletin taşınmaz ediniminde kendi vatandaşlarına tanıdığı hakların, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına da tanınması esastır. "
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin; sulama, enerji, tarım, maden, sit, inanç ve kültürel özellikleri nedeniyle korunması gereken alanlar, özel koruma alanları ile flora ve fauna özelliği nedeniyle korunması gereken hassas alanlarda ve stratejik yerlerde kamu yararı ve ülke güvenliği bakımından taşınmaz ve sınırlı aynî hak edinemeyecekleri alanları, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının tescile esas koordinatlı harita ve planları içeren teklifi üzerine belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Yabancı uyruklu gerçek kişiler merkez ilçe ve ilçeler bazında, uygulama imar planı ve mevzi imar plan sınırları içerisinde kalan toplam alanların yüzölçümünün yüzde onuna kadar kısmında taşınmaz ile bağımsız ve sürekli nitelikte sınırlı aynî hak edinebilirler. Bakanlar Kurulu, merkez ilçe ve ilçelerin altyapı, ekonomi, enerji, çevre, kültür, tarım ve güvenlik açısından önemlerini dikkate alarak, bu orandan fazla olmamak kaydıyla farklı oran belirlemeye yetkilidir. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlık bünyesinde, ilgili idare temsilcilerinden oluşan komisyon tarafından, bu madde uyarınca Bakanlar Kuruluna verilen yetkiler dâhilinde çalışmalar yapılmak suretiyle kamu kurum ve kuruluşlarının bu kapsamdaki teklifleri incelenip değerlendirilerek Bakanlar Kuruluna sunulur. Valiliklerce, merkez ilçe ve ilçelerin uygulama imar planı ve mevzi imar plan sınırları içerisinde kalan toplam alanların yüzölçümünde meydana gelen değişiklikler takip eden yılın Ocak ayı sonuna kadar komisyona bildirilir.
Askerî yasak bölgeler, askerî güvenlik bölgeleri ile stratejik bölgelere ve değişiklik kararlarına ait harita ve koordinat değerleri Millî Savunma Bakanlığınca, özel güvenlik bölgeleri ve değişiklik kararların
Yabancı Uyruklu Gerçek Kişilerin Türkiye'de Taşınmaz Edinimleri
Yabancı gerçek ve tüzel kişilerin Türkiye'de taşınmaz edinmeleri, 15.07.2008 tarih ve 26937 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 03.07.2008 tarih ve 5782 sayılı Kanunla 2644 sayılı Tapu Kanununun 35'inci Maddesinde düzenlenmiştir. Yapılan değişiklikle, yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde bu ülkelerin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin Ülkemizde taşınmaz edinimlerine ilişkin yeni esaslar getirilmiştir.
Tapu Kanununun 35'inci Maddesinin yeni hali aşağıdaki şekildedir :
Yabancı uyruklu gerçek kişiler, karşılıklı olmak ve kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla, Türkiye'de işyeri veya mesken olarak kullanmak üzere, uygulama imar planı veya mevzii imar planı içinde bu amaçlarla ayrılıp tescil edilen taşınmazları edinebilirler. Sınırlı ayni hak tesis edilmesinde de aynı koşullar aranır.
Yabancı uyruklu bir gerçek kişinin ülke genelinde edinebileceği taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikte sınırlı ayni hakların toplam yüzölçümü iki buçuk hektarı geçemez.
Yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri, ancak özel kanun hükümleri çerçevesinde taşınmaz mülkiyeti ve taşınmazlar üzerinde sınırlı ayni hak edinebilirler.
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri lehine Türkiye'de taşınmaz rehni tesisinde birinci ve ikinci fıkralarda yer alan kayıt ve sınırlamalar aranmaz.
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri dışındakiler Türkiye'de taşınmaz edinemez ve lehlerine sınırlı ayni hak tesis edilemez.
Türkiye Cumhuriyeti ile arasında karşılıklılık olan devlet vatandaşlarının kanuni miras yoluyla intikal eden taşınmazları için birinci fıkrada belirtilen kayıt ve sınırlamalar uygulanmaz. Ölüme bağlı tasarruflarda yukarıdaki fıkralarda belirtilen kayıt ve sınırlamalar uygulanır. Türkiye Cumhuriyeti ile arasında karşılıklılık olmayan devlet vatandaşlarının kanuni miras yoluyla edindikleri taşınmaz ve sınırlı ayni hakların intikal işlemleri yapılarak tasfiye edilir.
Karşılıklılığın tespitinde hukuki ve fiili durum esas alınır. Bu ilkenin kişilere toprak mülkiyeti hakkının tanınmadığı, ülke uyruklarına uygulanmasında, yabancı devletin taşınmaz ediniminde kendi vatandaşlarına tanıdığı hakların, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına da tanınması esastır. "
Yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin; sulama, enerji, tarım, maden, sit, inanç ve kültürel özellikleri nedeniyle korunması gereken alanlar, özel koruma alanları ile flora ve fauna özelliği nedeniyle korunması gereken hassas alanlarda ve stratejik yerlerde kamu yararı ve ülke güvenliği bakımından taşınmaz ve sınırlı aynî hak edinemeyecekleri alanları, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının tescile esas koordinatlı harita ve planları içeren teklifi üzerine belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Yabancı uyruklu gerçek kişiler merkez ilçe ve ilçeler bazında, uygulama imar planı ve mevzi imar plan sınırları içerisinde kalan toplam alanların yüzölçümünün yüzde onuna kadar kısmında taşınmaz ile bağımsız ve sürekli nitelikte sınırlı aynî hak edinebilirler. Bakanlar Kurulu, merkez ilçe ve ilçelerin altyapı, ekonomi, enerji, çevre, kültür, tarım ve güvenlik açısından önemlerini dikkate alarak, bu orandan fazla olmamak kaydıyla farklı oran belirlemeye yetkilidir. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlık bünyesinde, ilgili idare temsilcilerinden oluşan komisyon tarafından, bu madde uyarınca Bakanlar Kuruluna verilen yetkiler dâhilinde çalışmalar yapılmak suretiyle kamu kurum ve kuruluşlarının bu kapsamdaki teklifleri incelenip değerlendirilerek Bakanlar Kuruluna sunulur. Valiliklerce, merkez ilçe ve ilçelerin uygulama imar planı ve mevzi imar plan sınırları içerisinde kalan toplam alanların yüzölçümünde meydana gelen değişiklikler takip eden yılın Ocak ayı sonuna kadar komisyona bildirilir.
Askerî yasak bölgeler, askerî güvenlik bölgeleri ile stratejik bölgelere ve değişiklik kararlarına ait harita ve koordinat değerleri Millî Savunma Bakanlığınca, özel güvenlik bölgeleri ve değişiklik kararların
Tapu ve Kadastro İşlemleri Rehberi Ormanlara İlişkin Uygulama
Tapu ve Kadastro İşlemleri Rehberi
Ormanlara İlişkin Uygulama
Çalışma alanı sınırının ormana rastlaması halinde de bu sınır 3402 sayılı Kadastro Kanununun 3 üncü maddesine göre oluşan kadastro ekibince belirlenir.
A. Kadastro çalışmalarına başlanılmadan önce 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosuna başlanılmış olması halinde;
Kadastroya açılan çalışma alanlarında, kadastro çalışmalarına başlanılmadan önce 6831 sayılı Orman Kanununa göre başlanan ve halen ndevam eden orman kadastrosu çalışmaları, 3402 sayılı Kanunun 4’üncü maddesine göre oluşan kadastro ekibince sonuçlandırılacaktır. Bu amaçla, orman kadastro komisyonlarınca düzenlenmiş olan orman sınırının tespitine yönelik teknik ve hukuki belgeler, kadastro ekibince teslim alınır ve ormanın sınırlandırma ve tespitinde bu belgeler değerlendirilir.
B. Kadastro çalışmalarına başlanılmadan önce 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosuna başlanılmamış olması halinde;
Orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti, Orman Genel Müdürlüğü taşra teşkilâtınca görevlendirilecek en az bir Orman Yüksek Mühendisi veya Orman Mühendisi ile tarım müdürlüklerince görevlendirilecek bir Ziraat Yüksek Mühendisi veya Ziraat Mühendisinin iştirak ettirildiği kadastro ekibi tarafından yapılır.
Aynı orman parseli için birden fazla itiraz bulunması halinde, Kadastro Komisyonu bu itirazların tümünü birlikte inceler. Bu inceleme sırasında, hak iddiasına konu yerlerin özel mülkiyete konu olabilecek kültür arazisi olmasına rağmen orman sınırı içine alındığı tespit edilirse, ormanın sınırı bu duruma uygun hale getirilerek sınırlandırması düzeltilir ve yapılan inceleme ile sonuçları kadastro komisyon tutanağında açıklanır.
Çalışma alanındaki ormanların, bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmazlarla olan müşterek sınırları da belirlenmek suretiyle sınırlandırma ve tespitleri tamamlandığında, ekip görevlilerince çalışma alanında ölçülecek orman parseli kalmadığına ilişkin tutanak düzenlenir. Orman parselleri bu tutanak tarihinden itibaren on gün içinde Genel Müdürlükten izin alınmaksızın otuz günlük kısmi askı ilanına alınır. Askı ilanı sırasında dava açılmaması halinde, kadastro tutanakları kesinleştirilerek, üç aylık süre içerisinde o çalışma alanı için açılacak tapu kütüklerine tescil edilir.
Orman sınırı içinde veya bitişiğinde bulunan kültür arazisi nitelikli taşınmaz mallar ise orman için yapılan askı ilanını takiben kadastroya tabi tutulur.
Ormanların kadastrosu kesinleşmekle, sınırları sabit hale geldiğinden, bu sınırlara bitişik gerçek ve tüzel kişilere ait taşınmazlara uygulanan tapu kayıtları ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 üncü maddesinde sayılan belgelerin kapsamları belirlenirken, taşınmaz orman sınırına kadar tasarruf ediliyorsa ve bu sınırda başkaca zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan yerler de yoksa kaydın miktarına değil, zeminde fiilen kullanılan sınırlara itibar edilir.
Askı ilan süresi içinde ormanın sınırlandırma ve tespitine dava açılması durumunda, ormanın davaya konu edilen sınırları kesinleşmeyeceğinden, bu sınırlara bitişik gerçek veya tüzel kişilere ait taşınmazların tespiti sırasında dava devam ediyorsa, ormanla müşterek sınırları davalı bırakılır ve tutanakları düzenlendikten sonra açıklayıcı bir yazı ile kadastro mahkemesine intikal ettirilir. Her hangi bir nedenle ormanla ilgili çalışmalar yapılamaz ise, çalışmalara ormanla ilgisi bulunmayan alanlarda devam edilir. Ormanla ilgisi bulunmayan alanlarda yapılan çalışmalar Genel Müdürlükten izin alınmak suretiyle kısmi olarak askı ilanına alınabilir.
Ormanla ilgili çalışmalar tamamlandığında, orman ile kısmi askı ilanına alınan yerler arasında kalan tampon alanların kadastrosu tamamlanır.
C. Orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde;
Tapuya tescil edilmiş veya orman kadastrosu kesinleşmiş ormanlar ile 6831 sayılı Orman Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (A) veya (B) bendi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarma işlemleri kesinleşmiş yerlerin çalışma alanı sınırı içinde kalan kısımlarına ait haritaların kontrolü sonucunda tespit edilecek hesaplamalardan kaynaklanan yüzölçümü hataları, 3402 sayılı Kanunun 4’üncü maddesine göre oluşan kadastro ekibine kontrol mühendisinin de katılımıyla düzeltilerek yüzölçümü hesaplanır. Düzeltme işlemine ilişkin zabıt düzenlenerek imzalanır. Diğer vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan aplikasyon, ölçü ve çizimden kaynaklanan yüzölçümü ve fenni hatalar ise, kontrol mühendisinin de katıldığı ekipçe düzenlenecek raporda açıklanır. Bu rapor, kadastro müdürlüğünce açıklayıcı bir yazı ekinde hatanın bildirim tarihinden itibaren 15 günlük süre içinde oluşturulacak orman kadastrosu komisyonunca düzeltilmesi amacıyla mahalli orman Kuruluşuna gönderilir.
Teknik mevzuatına uygun hale getirilen yerler kadastro tutanağı düzenlenmeden bulunduğu adanın son parsel numarası ile tapu kütüğüne tescil edilir.
Ormanın, bitişiğinde bulunan gerçek veya tüzel kişilere ait taşınmazlarla olan müşterek sınırının tespitinde kesinleşmiş orman haritalarındaki sınırlar esas alınır.
Orman kadastrosu kesinleşmiş ormanlar ile 6831 sayılı Orman Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (A) veya (B) bendi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarma işlemi kesinleşmiş alanlar için kadastro tutanağı tanzim edilmeyeceğinden, bu sınırlar içerisindeki mülkiyet iddiaları dikkate alınmaz.
Ormanlara İlişkin Uygulama
Çalışma alanı sınırının ormana rastlaması halinde de bu sınır 3402 sayılı Kadastro Kanununun 3 üncü maddesine göre oluşan kadastro ekibince belirlenir.
A. Kadastro çalışmalarına başlanılmadan önce 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosuna başlanılmış olması halinde;
Kadastroya açılan çalışma alanlarında, kadastro çalışmalarına başlanılmadan önce 6831 sayılı Orman Kanununa göre başlanan ve halen ndevam eden orman kadastrosu çalışmaları, 3402 sayılı Kanunun 4’üncü maddesine göre oluşan kadastro ekibince sonuçlandırılacaktır. Bu amaçla, orman kadastro komisyonlarınca düzenlenmiş olan orman sınırının tespitine yönelik teknik ve hukuki belgeler, kadastro ekibince teslim alınır ve ormanın sınırlandırma ve tespitinde bu belgeler değerlendirilir.
B. Kadastro çalışmalarına başlanılmadan önce 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosuna başlanılmamış olması halinde;
Orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti, Orman Genel Müdürlüğü taşra teşkilâtınca görevlendirilecek en az bir Orman Yüksek Mühendisi veya Orman Mühendisi ile tarım müdürlüklerince görevlendirilecek bir Ziraat Yüksek Mühendisi veya Ziraat Mühendisinin iştirak ettirildiği kadastro ekibi tarafından yapılır.
Aynı orman parseli için birden fazla itiraz bulunması halinde, Kadastro Komisyonu bu itirazların tümünü birlikte inceler. Bu inceleme sırasında, hak iddiasına konu yerlerin özel mülkiyete konu olabilecek kültür arazisi olmasına rağmen orman sınırı içine alındığı tespit edilirse, ormanın sınırı bu duruma uygun hale getirilerek sınırlandırması düzeltilir ve yapılan inceleme ile sonuçları kadastro komisyon tutanağında açıklanır.
Çalışma alanındaki ormanların, bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmazlarla olan müşterek sınırları da belirlenmek suretiyle sınırlandırma ve tespitleri tamamlandığında, ekip görevlilerince çalışma alanında ölçülecek orman parseli kalmadığına ilişkin tutanak düzenlenir. Orman parselleri bu tutanak tarihinden itibaren on gün içinde Genel Müdürlükten izin alınmaksızın otuz günlük kısmi askı ilanına alınır. Askı ilanı sırasında dava açılmaması halinde, kadastro tutanakları kesinleştirilerek, üç aylık süre içerisinde o çalışma alanı için açılacak tapu kütüklerine tescil edilir.
Orman sınırı içinde veya bitişiğinde bulunan kültür arazisi nitelikli taşınmaz mallar ise orman için yapılan askı ilanını takiben kadastroya tabi tutulur.
Ormanların kadastrosu kesinleşmekle, sınırları sabit hale geldiğinden, bu sınırlara bitişik gerçek ve tüzel kişilere ait taşınmazlara uygulanan tapu kayıtları ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 üncü maddesinde sayılan belgelerin kapsamları belirlenirken, taşınmaz orman sınırına kadar tasarruf ediliyorsa ve bu sınırda başkaca zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan yerler de yoksa kaydın miktarına değil, zeminde fiilen kullanılan sınırlara itibar edilir.
Askı ilan süresi içinde ormanın sınırlandırma ve tespitine dava açılması durumunda, ormanın davaya konu edilen sınırları kesinleşmeyeceğinden, bu sınırlara bitişik gerçek veya tüzel kişilere ait taşınmazların tespiti sırasında dava devam ediyorsa, ormanla müşterek sınırları davalı bırakılır ve tutanakları düzenlendikten sonra açıklayıcı bir yazı ile kadastro mahkemesine intikal ettirilir. Her hangi bir nedenle ormanla ilgili çalışmalar yapılamaz ise, çalışmalara ormanla ilgisi bulunmayan alanlarda devam edilir. Ormanla ilgisi bulunmayan alanlarda yapılan çalışmalar Genel Müdürlükten izin alınmak suretiyle kısmi olarak askı ilanına alınabilir.
Ormanla ilgili çalışmalar tamamlandığında, orman ile kısmi askı ilanına alınan yerler arasında kalan tampon alanların kadastrosu tamamlanır.
C. Orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde;
Tapuya tescil edilmiş veya orman kadastrosu kesinleşmiş ormanlar ile 6831 sayılı Orman Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (A) veya (B) bendi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarma işlemleri kesinleşmiş yerlerin çalışma alanı sınırı içinde kalan kısımlarına ait haritaların kontrolü sonucunda tespit edilecek hesaplamalardan kaynaklanan yüzölçümü hataları, 3402 sayılı Kanunun 4’üncü maddesine göre oluşan kadastro ekibine kontrol mühendisinin de katılımıyla düzeltilerek yüzölçümü hesaplanır. Düzeltme işlemine ilişkin zabıt düzenlenerek imzalanır. Diğer vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan aplikasyon, ölçü ve çizimden kaynaklanan yüzölçümü ve fenni hatalar ise, kontrol mühendisinin de katıldığı ekipçe düzenlenecek raporda açıklanır. Bu rapor, kadastro müdürlüğünce açıklayıcı bir yazı ekinde hatanın bildirim tarihinden itibaren 15 günlük süre içinde oluşturulacak orman kadastrosu komisyonunca düzeltilmesi amacıyla mahalli orman Kuruluşuna gönderilir.
Teknik mevzuatına uygun hale getirilen yerler kadastro tutanağı düzenlenmeden bulunduğu adanın son parsel numarası ile tapu kütüğüne tescil edilir.
Ormanın, bitişiğinde bulunan gerçek veya tüzel kişilere ait taşınmazlarla olan müşterek sınırının tespitinde kesinleşmiş orman haritalarındaki sınırlar esas alınır.
Orman kadastrosu kesinleşmiş ormanlar ile 6831 sayılı Orman Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (A) veya (B) bendi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarma işlemi kesinleşmiş alanlar için kadastro tutanağı tanzim edilmeyeceğinden, bu sınırlar içerisindeki mülkiyet iddiaları dikkate alınmaz.
Tapu ve Kadastro İşlemleri Rehberi Kadastro Çalışmalarında İzlenen Yol
Tapu ve Kadastro İşlemleri Rehberi
Kadastro Çalışmalarında İzlenen Yol
Kadastro çalışmaları, kadastro bölgesi sayılan ilçelerin idari sınırları içinde kalan sahanın kadastro çalışma alanlarına bölünmesi suretiyle yapılır.
Kadastro bölgesindeki belediye sınırları içinde bulunan her mahalle ile bu sınırlar dışındaki her köy ayrı bir çalışma alanıdır.
Hangi köy veya mahallelerde çalışma yapılacağı yıllık iş programlarında belirtilir ve bu program çerçevesinde kadastro yapılır.
Her hangi bir köy veya mahallenin kadastrosunun yapılıp yapılmadığı veya o yılın iş programında olup olmadığı, ilgili Kadastro Müdürlüğünden veya Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğünden ya da Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden öğrenilir.
Yıllık iş programında belirtilen köy ve mahallelerde hangi tarihte kadastroya başlanacağı en az 15 gün önceden Kadastro Müdürü tarafından, çalışma yapılacak köy ve mahalle ile mücavirindeki köy ve mahallelerde ve bölge merkezinde, alışılmış vasıtalarla ilan edilir. Bu ilanın bitiminden sonra kadastro teknisyenleri çalışma alanına gönderilir ve kadastro teknisyenlerince çalışma alanının sınırı belirlenip krokisi düzenlenir. Kadastro çalışma alanı sınırının tespitinde il ve ilçelerin belediye sınırları ile köy sınırları dikkate alınır, komşu mahalle veya köyün bilgi ve belgelerinden istifade edilir. Bu sınırlar mahalle, belediye, köy idari sınırları sayılmaz.
Çalışma alanı sınırı içindeki taşınmaz malların, ada ve mevki esasına göre sınırlandırma ve tespiti yapılır. Kadastrosuna başlanılacak olan ada ve mevki, çalışmalara başlamadan en az 7 gün önceden Kadastro Teknisyenlerince çalışma yapılan köy ve mahallede ilan ettirilir ve bu ilanın bitimini takiben sınırlandırma ve tespit çalışmalarına başlanır.
Taşınmaz mallar Kadastro Teknisyenlerince, hazır bulundukları taktirde mal sahipleri ile ilgililerin huzurunda , varsa harita, tapu ve vergi kayıtları ile diğer belgeler, muhtar ve bilirkişilerin bilgilerine başvurulmak suretiyle incelenir ve zemine uygulanır. Muhtar ve bilirkişilerin beyan ve ifadelerinden edindikleri bilgilere göre, Kadastro Teknisyenlerince taşınmaz malların sınırlandırma ve tespitleri yapılarak kadastro tutanakları düzenlenir. Kadastro harçları, son beyan dönemine ait emlak vergisi beyan değeri üzerinden ve ilgililerin sınırlandırma ve tespit sırasında hazır bulunup bulunmadığına göre değişik oranlarda hesaplanır.
Çalışma alanında sınırlandırma ve tespitler askı ilanına alınmadan önce, gerçek ve tüzel kişilerin bilgilerine sunulması, idari yoldan düzeltilmesi mümkün olan hatalar nedeniyle yapılacak itirazların kadastro komisyonunda incelenerek hak kayıplarının önlenmesi amacıyla;
Çalışma alanında sınırlandırma ve tespitler tamamlandığında, Kadastro Müdürlüğünce askı ilan cetveli formatında “Bilgilendirme Listeleri” düzenlenir, bu listeler pafta örnekleri ile birlikte 15 (onbeş) gün süre ile (hafta sonu ve bayram tatilleri dahil) Muhtarlıkta “Bilgilendirme İlanı” adı altında ilan edilir. Kısmi olarak askı ilanına alınacak taşınmazlar ile 04/Ekim/2007 tarihli ve 3943 sayılı Genelge tarihinden önce bitim tutanağı düzenlenmiş çalışma alanları için Bilgilendirme İlanı yapılmaz.
Kadastro tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren kadastro ekibinin çalışma alanındaki işlerinin bittiği (ölçülmedik taşınmaz mal kalmadığına dair tutanağın “bitim tutanağının” düzenlendiği) tarihe kadar, uygulanan belgenin geçerliliği hakkında yapılan belgeye dayalı itirazlar, kadastro komisyonunca incelenir. Bu tarihten sonra itirazı olanların 30 günlük askı ilan süresi içerisinde yetkili Kadastro Mahkemesinde dava açması gerekir.
İtiraz, Kadastro Müdürlüğüne veya çalışma alanındaki Kadastro Teknisyenliğine çalışma alanında ölçülmedik taşınmaz mal kalmadığına dair tutanağın düzenlendiği tarihe kadar yapılabilir. Herhangi bir belgeye dayanmayan itirazlar müdürlükçe komisyona intikal ettirilmez ve bu husus ilgilisine bir yazı ile duyurulur. Bu duyuruda, askı ilanı süresi içinde Kadastro Mahkemesinde dava açılabileceği bildirilir. Belgeye dayalı yapılan itirazların sonucu ise askı ilan cetvellerinde gösterilir ve taraflara ayrıca tebligat yapılmaz.
Kadastro çalışmaları tamamlandıktan sonra, sınırlandırma ve tespiti yapılmış olan taşınmaz malların kadastro sonuçları, askı ilan cetvelleri düzenlenmek suretiyle 30 gün müddetle Kadastro Müdürlüğünde, taşınmaz malların bulunduğu köy veya mahalle muhtarının çalışma yerinde ve ayrıca, belediye teşkilatı varsa belediye başkanının göstereceği yerde ilan edilir. Bu ilan şahsen tebliğ hükmünde olup, itirazı olanların bu süre içinde yetkili Kadastro Mahkemesinde dava açmaları gerekir.
Askı ilan süresi içinde dava açılmayan parsellerin tespitleri kesinleştirilerek Tapuya tescil edilir. Tespitleri kesinleşen parsellerde tespitlere yönelik idari yoldan resen bir iptal, değişiklik veya düzeltme (3402 sayılı Kadastro Kanununun 41 inci maddesinde belirtilen hatalar hariç) yapılamaz.
Askı ilanı süresi içinde dava açamayanların, hak iddiasında bulunduğu parselin tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl içinde mahallin hukuk mahkemelerinde genel hükümlere göre dava açma hakları vardır. Bu 10 yıl, hak düşürücü süre olup, bu süre geçtikten sonra, kadastrodan önceki sebeplere dayanılarak sınırlandırma ve tespitlere karşı itirazda bulunulamaz ve dava açılamaz.
Kadastro Çalışmalarında İzlenen Yol
Kadastro çalışmaları, kadastro bölgesi sayılan ilçelerin idari sınırları içinde kalan sahanın kadastro çalışma alanlarına bölünmesi suretiyle yapılır.
Kadastro bölgesindeki belediye sınırları içinde bulunan her mahalle ile bu sınırlar dışındaki her köy ayrı bir çalışma alanıdır.
Hangi köy veya mahallelerde çalışma yapılacağı yıllık iş programlarında belirtilir ve bu program çerçevesinde kadastro yapılır.
Her hangi bir köy veya mahallenin kadastrosunun yapılıp yapılmadığı veya o yılın iş programında olup olmadığı, ilgili Kadastro Müdürlüğünden veya Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğünden ya da Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden öğrenilir.
Yıllık iş programında belirtilen köy ve mahallelerde hangi tarihte kadastroya başlanacağı en az 15 gün önceden Kadastro Müdürü tarafından, çalışma yapılacak köy ve mahalle ile mücavirindeki köy ve mahallelerde ve bölge merkezinde, alışılmış vasıtalarla ilan edilir. Bu ilanın bitiminden sonra kadastro teknisyenleri çalışma alanına gönderilir ve kadastro teknisyenlerince çalışma alanının sınırı belirlenip krokisi düzenlenir. Kadastro çalışma alanı sınırının tespitinde il ve ilçelerin belediye sınırları ile köy sınırları dikkate alınır, komşu mahalle veya köyün bilgi ve belgelerinden istifade edilir. Bu sınırlar mahalle, belediye, köy idari sınırları sayılmaz.
Çalışma alanı sınırı içindeki taşınmaz malların, ada ve mevki esasına göre sınırlandırma ve tespiti yapılır. Kadastrosuna başlanılacak olan ada ve mevki, çalışmalara başlamadan en az 7 gün önceden Kadastro Teknisyenlerince çalışma yapılan köy ve mahallede ilan ettirilir ve bu ilanın bitimini takiben sınırlandırma ve tespit çalışmalarına başlanır.
Taşınmaz mallar Kadastro Teknisyenlerince, hazır bulundukları taktirde mal sahipleri ile ilgililerin huzurunda , varsa harita, tapu ve vergi kayıtları ile diğer belgeler, muhtar ve bilirkişilerin bilgilerine başvurulmak suretiyle incelenir ve zemine uygulanır. Muhtar ve bilirkişilerin beyan ve ifadelerinden edindikleri bilgilere göre, Kadastro Teknisyenlerince taşınmaz malların sınırlandırma ve tespitleri yapılarak kadastro tutanakları düzenlenir. Kadastro harçları, son beyan dönemine ait emlak vergisi beyan değeri üzerinden ve ilgililerin sınırlandırma ve tespit sırasında hazır bulunup bulunmadığına göre değişik oranlarda hesaplanır.
Çalışma alanında sınırlandırma ve tespitler askı ilanına alınmadan önce, gerçek ve tüzel kişilerin bilgilerine sunulması, idari yoldan düzeltilmesi mümkün olan hatalar nedeniyle yapılacak itirazların kadastro komisyonunda incelenerek hak kayıplarının önlenmesi amacıyla;
Çalışma alanında sınırlandırma ve tespitler tamamlandığında, Kadastro Müdürlüğünce askı ilan cetveli formatında “Bilgilendirme Listeleri” düzenlenir, bu listeler pafta örnekleri ile birlikte 15 (onbeş) gün süre ile (hafta sonu ve bayram tatilleri dahil) Muhtarlıkta “Bilgilendirme İlanı” adı altında ilan edilir. Kısmi olarak askı ilanına alınacak taşınmazlar ile 04/Ekim/2007 tarihli ve 3943 sayılı Genelge tarihinden önce bitim tutanağı düzenlenmiş çalışma alanları için Bilgilendirme İlanı yapılmaz.
Kadastro tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren kadastro ekibinin çalışma alanındaki işlerinin bittiği (ölçülmedik taşınmaz mal kalmadığına dair tutanağın “bitim tutanağının” düzenlendiği) tarihe kadar, uygulanan belgenin geçerliliği hakkında yapılan belgeye dayalı itirazlar, kadastro komisyonunca incelenir. Bu tarihten sonra itirazı olanların 30 günlük askı ilan süresi içerisinde yetkili Kadastro Mahkemesinde dava açması gerekir.
İtiraz, Kadastro Müdürlüğüne veya çalışma alanındaki Kadastro Teknisyenliğine çalışma alanında ölçülmedik taşınmaz mal kalmadığına dair tutanağın düzenlendiği tarihe kadar yapılabilir. Herhangi bir belgeye dayanmayan itirazlar müdürlükçe komisyona intikal ettirilmez ve bu husus ilgilisine bir yazı ile duyurulur. Bu duyuruda, askı ilanı süresi içinde Kadastro Mahkemesinde dava açılabileceği bildirilir. Belgeye dayalı yapılan itirazların sonucu ise askı ilan cetvellerinde gösterilir ve taraflara ayrıca tebligat yapılmaz.
Kadastro çalışmaları tamamlandıktan sonra, sınırlandırma ve tespiti yapılmış olan taşınmaz malların kadastro sonuçları, askı ilan cetvelleri düzenlenmek suretiyle 30 gün müddetle Kadastro Müdürlüğünde, taşınmaz malların bulunduğu köy veya mahalle muhtarının çalışma yerinde ve ayrıca, belediye teşkilatı varsa belediye başkanının göstereceği yerde ilan edilir. Bu ilan şahsen tebliğ hükmünde olup, itirazı olanların bu süre içinde yetkili Kadastro Mahkemesinde dava açmaları gerekir.
Askı ilan süresi içinde dava açılmayan parsellerin tespitleri kesinleştirilerek Tapuya tescil edilir. Tespitleri kesinleşen parsellerde tespitlere yönelik idari yoldan resen bir iptal, değişiklik veya düzeltme (3402 sayılı Kadastro Kanununun 41 inci maddesinde belirtilen hatalar hariç) yapılamaz.
Askı ilanı süresi içinde dava açamayanların, hak iddiasında bulunduğu parselin tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl içinde mahallin hukuk mahkemelerinde genel hükümlere göre dava açma hakları vardır. Bu 10 yıl, hak düşürücü süre olup, bu süre geçtikten sonra, kadastrodan önceki sebeplere dayanılarak sınırlandırma ve tespitlere karşı itirazda bulunulamaz ve dava açılamaz.
Tapu ve Kadastro İşlemleri Rehberi Vekaletnamelerde Aranan Hususlar
Tapu ve Kadastro İşlemleri Rehberi
Vekaletnamelerde Aranan Hususlar
Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüklerinde yapılacak her hangi bir işlem için hak sahibi tarafından verilen vekaletnamenin şekli ve içeriğinde aşağıdaki hususların bulunması gerekmektedir.
1. Noterlikçe veya konsolosluklarca “Düzenleme” şeklinde yapılmalıdır.
2. Vekaletname, nüfus hüviyet cüzdanı veya nüfus müdürlüğünden alınan kayıt örneği veya pasaporta göre düzenlenmiş olmalıdır. Vekaletnamede, vekalet verenin kimliği ile T.C. Kimlik Numarası.
3. Vekaletname üzerinde vekalet verenin yakın tarihte çekilmiş vesikalık fotoğrafı yapıştırılmış olmalıdır.
4. Vekaletnamede, yapılacak işleme vekalet verenin verdiği yetki, duraksamaya yol açmayacak şekilde açıkça belirtilmelidir (Örneğin; satış, bağışlama, trampa, taksim, ifraz, intikal gibi işlemlerde mutlaka vekilin açıkça yetkili olduğu vekaletname metninde belirtilmelidir).
5. Vekaletname tevkilen (Birinci vekil yetkisini başkasına devretmişse) düzenlenmiş ise, ilk vekaletnamede vekilin bu devir yetkisine sahip olduğu açıkça belirtilmiş olmalı ve bu yetki ikinci vekaletnamede açıkça belirtilmelidir. İşlem sırasında her iki vekaletnamede ibraz edilmelidir.
6. Vekaletnamelerde düzeltmeler varsa, bu konudaki çıkıntılar ve düzeltmeler vekaletnameyi düzenleyen merci tarafından imza ve mühür ile onaylanmış olmalıdır.
7. Yabancı ülkelerde düzenlenen vekaletnamelerde ayrıca aşağıdaki hususlar gözönünde bulundurulmalıdır.
1. Yabancı ülkelerdeki Türk Elçilik ve Konsolosluklarınca düzenlenen vekaletnameler.
2. Yabancı devletlerin yetkili makamlarınca kendi kanunlarına göre düzenlenen vekaletnameler.
Düzenlendiği ülkenin yetkili makamlarınca 5 Ekim 1961 tarihli La Haye sözleşmesine göre tasdik edilip, “Apostille” (Convention de La Haye du Octobre 1961) ibaresini taşıyan vekaletnamelerde o yerdeki Türk Konsolosluğunun tasdiki aranmadan işlem yapılacaktır.
“Apostille” tasdiki bulunmayan vekaletnamelerde ise, ilgili noter imzasının bağlı bulunduğu makam tarafından, bu mercinin imza ve mührünün de o yerdeki Türk Konsolosluğunca tasdik edilmiş olması aranılacaktır.
Ancak, muhtemel sahteciliklerin ve dolayısıyla Hazine sorumluluğunun ve zararının önlenmesi bakımından, yurt dışındaki elçilik veya konsolosluklarımız veya yabancı ülkelerin yetkili makamlarınca ve yurt içindeki noterliklerce düzenlenen vekaletnamelerin tanzim şekli ve içeriği ile yetkilinin imzası ve mühürün doğruluğu yönünden tereddüt edilerek kanaata varılamaması durumunda, tereddüt edilen hususlar da açıklanmak suretiyle konu, bölge müdürlükleri yoluyla Merkez’e intikal ettirilecektir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
Emlakçılık güven isleyen bir meslek olduğu herkes tarafından kabul gören bir gerçek. Yeni emlakçılık hayatına merhaba diyecek olan emlakçı...
-
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ VE PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇED VE PLAN İZLEME KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI 8/8/2...