Emlak dünyası, tapu mevzuatı ve tapu da yapılan işlemler hakkında bilgi, kişisel gelişim makale ve yazılarınız içerir.
23 Mayıs 2011 Pazartesi
ENERJİ VERİMLİLİĞİ KANUNU
2 Mayıs 2007 ÇARŞAMBA
Resmî Gazete
Sayı : 26510
KANUN
ENERJİ VERİMLİLİĞİ KANUNU
Kanun No. 5627 Kabul Tarihi : 18/4/2007
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı; enerjinin etkin kullanılması, israfının önlenmesi, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve çevrenin korunması için enerji kaynaklarının ve enerjinin kullanımında verimliliğin artırılmasıdır.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Kanun; enerjinin üretim, iletim, dağıtım ve tüketim aşamalarında, endüstriyel işletmelerde, binalarda, elektrik enerjisi üretim tesislerinde, iletim ve dağıtım şebekeleri ile ulaşımda enerji verimliliğinin artırılmasına ve desteklenmesine, toplum genelinde enerji bilincinin geliştirilmesine, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanılmasına yönelik uygulanacak usûl ve esasları kapsar.
(2) Enerji verimliliğinin artırılmasına yönelik önlemlerin uygulanması ile özellik veya görünümleri kabul edilemez derecede değişecek olan sanayi alanlarında işletme ve üretim faaliyetleri yürütülen, ibadet yeri olarak kullanılan, planlanan kullanım süresi iki yıldan az olan, yılın dört ayından daha az kullanılan, toplam kullanım alanı elli metrekarenin altında olan binalar, koruma altındaki bina veya anıtlar, tarımsal binalar ve atölyeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.
Tanımlar
MADDE 3 – (1) Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Bakanlık: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığını,
b) Genel Müdürlük: Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğünü,
c) Kurul: Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulunu,
ç) Kamu kesimi: Kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, üniversiteler ve mahallî idareleri,
d) Meslek odaları: Elektrik ve makina mühendisleri odalarını,
e) Şirket: Genel Müdürlük veya yetkilendirilmiş kurumlar ile yaptıkları yetkilendirme anlaşması çerçevesinde, enerji verimliliği hizmetlerini yürütmek üzere yetki belgesi verilen enerji verimliliği danışmanlık şirketlerini,
f) Yetkilendirilmiş kurumlar: Düzenlenen yetkilendirme anlaşması çerçevesinde, eğitim, yetkilendirme ve izleme faaliyetlerini yürütmek üzere Genel Müdürlük tarafından, Kurul onayı ile yetkilendirilen meslek odaları ve üniversiteleri,
g) TEP: Ton Eşdeğer Petrolü,
ğ) Atık: Kullanılmış lastikler, boya çamurları, solventler, plastikler, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yakıt olarak kullanılması uygun görülen atık yağlar ve diğer atıkları,
h) Bina sahibi: Binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edeni,
ı) Endüstriyel işletme: Elektrik üretim faaliyeti gösteren lisans sahibi tüzel kişiler dışındaki yıllık toplam enerji tüketimleri bin TEP ve üzeri olan, ticaret ve sanayi odası, ticaret odası veya sanayi odasına bağlı olarak faaliyet gösteren ve her türlü mal üretimi yapan işletmeleri,
i) Enerji kimlik belgesi: Asgarî olarak binanın enerji ihtiyacı ve enerji tüketim sınıflandırması, yalıtım özellikleri ve ısıtma ve/veya soğutma sistemlerinin verimi ile ilgili bilgileri içeren belgeyi,
j) Enerji verimliliği: Binalarda yaşam standardı ve hizmet kalitesinin, endüstriyel işletmelerde ise üretim kalitesi ve miktarının düşüşüne yol açmadan enerji tüketiminin azaltılmasını,
k) Etüt: Enerji verimliliğinin artırılmasına yönelik imkânların ortaya çıkarılması için yapılan ve bilgi toplama, ölçüm, değerlendirme ve raporlama aşamalarından oluşan çalışmaları,
l) Enerji verimliliği hizmetleri: Enerji verimliliği konusunda danışmanlık, eğitim, etüt ve uygulama hizmetlerini,
m) Enerji yoğunluğu: Bir birim hasıla üretebilmek için tüketilen enerji miktarını,
n) Enerji yöneticisi ve sertifikası: Bu Kanun kapsamına giren endüstriyel işletmelerde ve binalarda enerji yönetimi ile ilgili faaliyetleri yerine getirmekle sorumlu ve enerji yöneticisi sertifikasına sahip kişi ile Genel Müdürlük, yetkilendirilmiş kurumlar veya enerji verimliliği danışmanlık şirketleri tarafından enerji yöneticileri için düzenlenen belgeyi,
o) Enerji yönetimi: Enerji kaynaklarının ve enerjinin verimli kullanılmasını sağlamak üzere yürütülen eğitim, etüt, ölçüm, izleme, planlama ve uygulama faaliyetlerini,
ö) Geri ödeme süresi: Endüstriyel işletmelerin mevcut sistemlerinde enerji verimliliğinin artırılması amacıyla hazırladıkları veya şirketlere hazırlattıkları projelerde ihtiyaç duyulan yatırım harcamalarının projede öngörülen tasarruflarla geri kazanılmasını sağlayan süreyi,
p) Kojenerasyon: Isı ve elektrik ve/veya mekanik enerjinin aynı tesiste eş zamanlı olarak üretimini,
r) Uygulama anlaşması: Etüt çalışmaları ile belirlenen önlemlerin uygulanmasını gerçekleştirmek amacıyla şirketlerin yaptıkları anlaşmayı,
s) Yakma tesisleri: Yakıtın yandığı yer ile bu yere bağlı parçalar ve atık gaz tertibatlarının dâhil olduğu ısı elde edilen tesisleri,
ş) Yetki belgesi: Düzenlenen yetkilendirme anlaşmaları çerçevesinde, üniversitelere ve meslek odalarına eğitim, yetkilendirme ve izleme faaliyetlerini yürütmek üzere Kurul onayı ile Genel Müdürlük tarafından, şirketlere ise eğitim, etüt, danışmanlık ve uygulama faaliyetlerini yürütmek üzere Genel Müdürlük, meslek odaları veya üniversiteler tarafından verilen belgeyi,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Kurul ve Yetkilendirmeler
Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu
MADDE 4 – (1) Enerji verimliliği çalışmalarının ülke genelinde tüm ilgili kuruluşlar nezdinde etkin olarak yürütülmesi, sonuçlarının izlenmesi ve koordinasyonu amacıyla Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu oluşturulur. Kurulca alınan kararların uygulanmasının takibi ve sekreterlik hizmetleri Genel Müdürlük tarafından yürütülür.
(2) Kurul; Bakanlığın Genel Müdürlüğün ilgilendirildiği müsteşar yardımcısı başkanlığında, İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Bakanlık, Çevre ve Orman Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Türk Standartları Enstitüsü, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve Türkiye Belediyeler Birliğinin birer üst düzey temsilcisinden oluşur.
(3) Kurulun görev, yetki ve sorumlulukları şunlardır:
a) Ulusal düzeyde enerji verimliliği stratejileri, planları ve programları hazırlamak, bunların etkinliğini değerlendirmek, gerektiğinde revize edilmelerini, yeni önlemlerin alınmasını ve uygulanmasını koordine etmek.
b) Genel Müdürlük tarafından yürütülen enerji verimliliği çalışmalarını yönlendirmek ve enerji verimliliği hizmetlerinin yaygınlaştırılmasında, Genel Müdürlük tarafından meslek odalarına ve üniversitelere verilen yetki belgelerini onaylamak.
c) 8 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ve 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki uygulamalardan yararlanmak isteyen endüstriyel işletmelerin yaptıkları veya şirketlere hazırlattıkları uygulama projelerini, 8 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki gönüllü anlaşmaları onaylamak ve uygulamanın sonuçlarını izlemek.
ç) Kurula verilen görevler kapsamında ve gerekli gördüğü hallerde, giderleri Genel Müdürlük bütçesinden karşılanmak üzere, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının, üniversitelerin, özel sektörün ve sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile geçici ihtisas komisyonları oluşturmak.
d) Yetkilendirilmiş kurumların, şirketlerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile her yıl Kasım ayında Genel Müdürlük tarafından düzenlenecek danışma kurulu toplantılarının gündemini ve toplantıya katılacak kuruluşları belirlemek, toplantı sonuç değerlendirmelerini ve önlem önerilerini onaylamak.
e) Her yıl Ocak ayı içinde yetki belgesi ve enerji yöneticisi sertifikası bedellerini belirlemek ve yayımlamak.
(4) Kurul her yıl Mart, Haziran, Eylül ve Aralık aylarında olmak üzere, dört kez olağan olarak toplanır. Ayrıca, Kurul Başkanının gerekli görmesi halinde, yapılan çağrı üzerine olağanüstü olarak da toplanır. Toplantı yeter sayısı için üçte iki çoğunluk aranır ve kararlar toplantıya katılanların oy çokluğu ile alınır. Oyların eşit olması halinde Başkanın oyu iki oy sayılır.
(5) Genel Müdürlük bütçesinden karşılanmak üzere, her toplantı günü için, Kurul Başkanı ve üyelerine, yılda dörtten fazla olmamak üzere uhdesinde kamu görevi bulunanlara (2.000), uhdesinde herhangi bir kamu görevi bulunmayanlara ise (3.000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktarda huzur hakkı ödenir.
Yetkilendirmeler
MADDE 5 – (1) Enerji verimliliği hizmetlerinin yürütülmesine yönelik yetkilendirmeler ve bu kapsamdaki faaliyetler aşağıdaki esaslar çerçevesinde gerçekleştirilir.
a) Yetkilendirmeler ve yetki belgesine ilişkin işlemler şunlardır:
1) Üniversitelere ve meslek odalarına uygulamalı eğitim yapabilmeleri ve şirketleri yetkilendirebilmeleri için Kurul onayı ile Genel Müdürlük tarafından yetki belgesi verilir. Bu belgeler bu Kanun ve ilgili yönetmeliklerde belirlenen usûl ve esaslara aykırı bir durum olmadıkça her beş yılda bir yenilenir. Yetki belgesi yenilenmeyen kurumların şirketlere verdikleri yetki belgeleri ile ilgili işlemler, süreleri doluncaya kadar Genel Müdürlük tarafından yürütülür.
2) Şirketlere eğitim, etüt, danışmanlık ve uygulama faaliyetlerini yürütmek üzere Genel Müdürlük ve/veya yetkilendirilmiş kurumlar tarafından yetki belgesi verilir. Bu belgeler bu Kanun ve ilgili yönetmeliklerde belirlenen usûl ve esaslara aykırı bir durum olmadıkça her üç yılda bir yenilenir. Şirketler, yetki belgesi bedelinin tamamını ve enerji yöneticisi sertifikası bedelinin yüzde onundan fazla olmamak kaydıyla Kurul tarafından belirlenen bölümünü yetkilendirme anlaşması yaptıkları kurum veya kuruluşa öder.
b) Yetkilendirilmiş kurumlar ve şirketler, Genel Müdürlük tarafından kamuoyuna duyurulur.
c) Genel Müdürlük, yetkilendirilmiş kurumlar ve şirketler ile bunlar adına hareket eden görevlileri, enerji verimliliği ile ilgili çalışmaları sırasında elde ettikleri ve müşterilerinin ticarî ilişkilerine zarar verecek ticarî sırları gizli tutmakla yükümlüdür. Bu sırları gizli tutmakla yükümlü olanlar, görevlerinden ayrılmış olsalar dahi bu sırları kendi menfaatlerine ve başkalarının lehine kullanamaz.
ç) Genel Müdürlük ve yetkilendirilmiş kurumlar tarafından yürütülecek faaliyetler şunlardır:
1) Genel Müdürlük veya yetkilendirilmiş kurumlar, şirketlere yetki belgesi verir, enerji yöneticisi eğitimi ve sertifikalandırma faaliyetlerini yürütür.
2) Yetkilendirilmiş kurumlar yetki belgesi verdikleri şirketlerin faaliyetlerini izler, bu Kanun ve bu Kanunun uygulanmasına yönelik olarak Bakanlık tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelik hükümlerine aykırılık teşkil eden hususları otuz gün içerisinde Genel Müdürlüğe bildirir.
3) Genel Müdürlük, televizyon ve radyo kanallarında yayınlanmak üzere bilinçlendirme ve bilgilendirme amaçlı eğitim programları, yarışmalar, kısa süreli film ve/veya çizgi filmler hazırlar veya hazırlattırır.
4) Yetkilendirilmiş kurumlar Genel Müdürlüğe her yıl faaliyet raporu sunar.
d) Şirketlerin görevleri şunlardır:
1) Eğitim, sertifikalandırma, endüstriyel işletmeler, bina sahipleri veya yönetimleri ile aralarında yapılan hizmet anlaşmaları çerçevesinde, etüt ve danışmanlık faaliyetleri yürütmek.
2) Enerji verimliliği etüt çalışması ile belirledikleri önlemlerin uygulanmasına yönelik projeyi hazırlamak.
3) Uygulama anlaşması kapsamındaki tadilatları proje doğrultusunda gerçekleştirmek ve enerji tasarruf miktarını garanti etmek.
4) Yetki aldıkları kuruma her yıl faaliyet raporu sunmak.
e) Enerji tasarruf miktarı ile ilgili olarak yapılan uygulama anlaşması kapsamında garanti ettiği taahhüdünü, uygulama öncesi ve sonrası yapacağı ölçümlerle endüstriyel işletmenin ve yetkilendirildiği kurumun temsilcileri huzurunda kanıtlayamayan şirket, yetkilendirildiği kurum tarafından internet üzerinden ilan edilir. En fazla üç uygulama anlaşmasındaki taahhüdünü yerine getiremeyen şirketin yetki belgesi, bir yıl sonra yenilenebilmek üzere iptal edilir.
f) Şirketlerin uygulama anlaşmaları kapsamında ölçümlerle kanıtladıkları tasarruf miktarl arı, yetkilendirildikleri kurumlar tarafından internet üzerinden ilan edilir.
(2) Yetki belgesinin verilmesine, yetkilendirilecek kurumlarda ve şirketlerde aranacak niteliklere, yetki belgesi ve enerji yöneticisi sertifikasına ilişkin hususlar ile bu madde kapsamındaki yetkilendirmelere, faaliyetlere ve görevlere ilişkin usûl ve esaslar Bakanlık tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Eğitim, Bilinçlendirme ve Uygulamalar
Eğitim ve bilinçlendirme
MADDE 6 – (1) Enerji verimliliği hizmetlerinin etkinliğini ve enerji bilincini artırmak amacıyla aşağıdaki esaslar çerçevesinde eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri gerçekleştirilir.
a) Bakanlık tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikte tanımlanan usûl ve esaslar çerçevesinde;
1) Şirketler için Genel Müdürlük ve/veya yetkilendirilmiş kurumlar tarafından, enerji yöneticileri için Genel Müdürlük, yetkilendirilmiş kurumlar ve şirketler tarafından teorik ve uygulamalı eğitim programları düzenlenir.
2) Genel Müdürlük veya yetkilendirilmiş kurumlar, yetkilendirme anlaşması yaptıkları şirketlerin eğitim programlarına laboratuvar kullanım desteği sağlar.
b) Enerji ve enerji verimliliği ile ilgili temel kavramlar, Türkiye’nin genel enerji durumu, enerji kaynakları, enerji üretim teknikleri, günlük hayatta enerjinin verimli kullanımı ile iklim değişikliği ve çevrenin korunmasında enerji verimliliğinin önemi konularında teorik ve pratik bilgiler verilmek üzere, Milli Savunma Bakanlığı tarafından, askeri liseler ile er-erbaş eğitim merkezlerinde ders ve eğitim programları yürütülür; örgün ve yaygın eğitim kurumlarının ders programlarında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, kamu kurum ve kuruluşlarının hizmet içi eğitimlerinde ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından gerekli düzenlemeler yapılır.
c) Enerjinin verimli kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla kamuoyunun bilinçlendirilmesine yönelik yapılacak faaliyetler şunlardır:
1) Ulusal ve/veya bölgesel yayın yapan televizyon ve radyo kanalları, Genel Müdürlük tarafından hazırlanan veya hazırlattırılan enerjinin verimli kullanılması ile ilgili eğitim programlarını, yarışmaları, kısa süreli film ve/veya çizgi filmleri, 13/4/1994 tarihli ve 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 31 inci maddesi gereğince bilinçlendirme ve bilgilendirme amaçlı eğitim programları kapsamında, toplam yayın süresi ayda asgarî otuz dakikadan az olmamak üzere 07:00 ila 23:00 saatleri arasında yayınlar.
2) Lisansları kapsamında elektrik ve/veya doğal gaz satışı yapan tüzel kişiler bir önceki malî yıla ait tüketim miktarı ve bu miktara karşılık gelen tüketim bedelini içeren aylık bazdaki bilgileri internet ortamında müşterilerinin bilgisine sunar.
3) Üreticiler ve ithalatçılar, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından tespit ve ilan edilen Türkçe kullanım ve tanıtma kılavuzu ile satılmak zorunda olan enerji tüketen malların kullanım kılavuzlarında, malın enerji tüketimi açısından verimli kullanımı ile ilgili bilgilere ayrı bir bölümde yer verir. Bu hükmün uygulanması Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından denetlenir.
4) Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, meslek odaları ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği işbirliği ile Genel Müdürlük tarafından her yıl Ocak ayının ikinci haftasında Enerji Verimliliği Haftası etkinlikleri düzenlenir. Bu kapsamdaki etkinliklerin nitelikleri Kurul tarafından belirlenir.
Uygulamalar
MADDE 7 – (1) Enerji verimliliğinin artırılması amacıyla aşağıdaki uygulamalar gerçekleştirilir.
a) Enerji yönetimi ile ilgili olarak yürütülecek faaliyetler şunlardır:
1) Endüstriyel işletmeler, çalışanları arasından enerji yöneticisi görevlendirir. Organize sanayi bölgelerinde, bölgedeki bin TEP’ten daha az enerji tüketimi bulunan endüstriyel işletmelere hizmet vermek üzere enerji yönetim birimi kurulur.
2) Toplam inşaat alanı en az yirmibin metrekare veya yıllık enerji tüketimi beşyüz TEP ve üzeri olan ticarî binaların, hizmet binalarının ve kamu kesimi binalarının yönetimleri, yönetimlerin bulunmadığı hallerde bina sahipleri, enerji yöneticisi görevlendirir veya enerji yöneticilerinden hizmet alır.
3) Kamu kesimi dışında kalan ve yıllık toplam enerji tüketimleri ellibin TEP ve üzeri olan endüstriyel işletmelerde, enerji yöneticisinin sorumluluğunda enerji yönetim birimi kurulur. Organizasyonlarında kalite yönetim birimi bulunan endüstriyel işletmeler, bu birimlerini enerji yönetim birimi olarak da görevlendirebilir.
4) Enerji yöneticileri ile enerji yönetim birimlerinin görev ve sorumluluklarına ilişkin usûl ve esaslar, Bakanlık tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda ise enerji yöneticisi görevlendirilmesine ilişkin usûl ve esaslar, Bakanlık ile müştereken hazırlanarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak bir yönetmelikle düzenlenir.
b) İzleme, analiz ve projeksiyon çalışmalarına yönelik olarak aşağıdaki faaliyetler yürütülür:
1) Ülke genelinde, endüstriyel işletmelerde ve binalardaki enerji verimliliğinin gelişimini bölge ve sektör bazında ortaya koyan envanter ve geleceğe yönelik projeksiyonlar yetkilendirilmiş kurumların işbirliği ile Genel Müdürlük tarafından, kamu kesimi ile ilgili olarak kendi tespit ve değerlendirmelerini içeren yıllık raporlar ise Genel Müdürlük tarafından hazırlanır ve yayımlanır.
2) Endüstriyel işletmeler ve enerji yöneticisi çalıştırmakla yükümlü olan bina sahipleri ve/veya yönetimleri istenen bilgileri, kamu kesiminde enerji yöneticisi çalıştırmakla yükümlü olan kurum ve kuruluşlar ise formatı Genel Müdürlük tarafından belirlenen enerji tüketim bilgileri ve kendi tespitlerini içeren raporları her yıl Mart ayı sonuna kadar Genel Müdürlüğe verir. Endüstriyel işletmeler, Genel Müdürlüğün yerinde yapacağı incelemelere imkân tanır.
c) Merkezî ısıtma sistemine sahip binalarda, merkezî veya lokal ısı veya sıcaklık kontrol cihazları ile ısınma maliyetlerinin ısı kullanım miktarına bağlı olarak paylaşımını sağlayan sistemler kullanılır. Buna aykırı olarak hazırlanan projeler ilgili mercilerce onaylanmaz.
ç) Toplam inşaat alanı yönetmelikte belirlenen mesken amaçlı kullanılan binalarda, ticarî binalarda ve hizmet binalarında uygulanmak üzere mimarî tasarım, ısıtma, soğutma, ısı yalıtımı, sıcak su, elektrik tesisatı ve aydınlatma konularındaki normları, standartları, asgarî performans kriterlerini, bilgi toplama ve kontrol prosedürlerini kapsayan binalarda enerji performansına ilişkin usûl ve esaslar, Türk Standartları Enstitüsü ve Genel Müdürlük ile müştereken hazırlanarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak bir yönetmelikle düzenlenir. Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket edilmesi halinde ilgili idare tarafından yapı kullanma izni verilmez.
d) Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak yönetmeliğe göre hazırlanan yapı projeleri kapsamında enerji kimlik belgesi düzenlenir. Enerji kimlik belgesinde binanın enerji ihtiyacı, yalıtım özellikleri, ısıtma ve/veya soğutma sistemlerinin verimi ve binanın enerji tüketim sınıflandırması ile ilgili bilgiler asgarî olarak bulundurulur. Belgede bulundurulması gereken diğer bilgiler ile belgenin yenilenmesine ve mevcut binalar da dâhil olmak üzere uygulamaya ilişkin usûl ve esaslar, Bakanlık ile müştereken hazırlanarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir. Mücavir alan dışında kalan ve toplam inşaat alanı bin metrekareden az olan binalar için enerji kimlik belgesi düzenlenmesi zorunlu değildir.
e) Elektrik enerjisi üretim tesisleri ile iletim ve dağıtım şebekelerinde enerji verimliliğinin artırılmasına, talep tarafı yönetimine, termik santrallerin atık ısılarından yararlanılmasına, açık alan aydınlatmalarına, biyoyakıt ve hidrojen gibi alternatif yakıt kullanımının özendirilmesine ilişkin usûl ve esaslar, Bakanlık tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir.
f) Ulaşımda enerji verimliliğinin artırılması ile ilgili olarak; yurt içinde üretilen araçların birim yakıt tüketimlerinin düşürülmesine, araçlarda verimlilik standartlarının yükseltilmesine, toplu taşımacılığın yaygınlaştırılmasına, gelişmiş trafik sinyalizasyon sistemlerinin kurulmasına ilişkin usûl ve esaslar, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile müştereken hazırlanarak Ulaştırma Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir.
g) Endüstriyel işletmelerde ve binalarda yapılan etüt çalışmaları sırasında, akredite olmuş ulusal veya uluslararası kuruluşlar tarafından kalibrasyonu yapılmış ve etiketlenmiş cihazların kullanılması zorunludur.
ğ) Yakma tesislerinde yer alan kazanlardan, brülörlerden, kat kaloriferi ve kombilerden Genel Müdürlük ile müştereken hazırlanarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikte belirlenen asgarî verimlilik değerlerini sağlamayanların satışına izin verilmez.
h) Elektrik motorlarının, klimaların, elektrikli ev aletlerinin ve ampullerin sınıflandırılmasına ve asgarî verimlerinin belirlenmesine ilişkin usûl ve esaslar Genel Müdürlük ile müştereken hazırlanarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir ve asgarî sınırları sağlamayanların satışına izin verilmez.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Destekler ve Diğer Uygulamalar
Destekler
MADDE 8 – (1) Enerji verimliliği uygulama projelerinin desteklenmesi, enerji yoğunluğunun azaltılması, araştırma ve geliştirme projeleri ile ilgili uygulamalar aşağıdaki usûl ve esaslara göre yürütülür.
a) Enerji verimliliği uygulama projeleri aşağıdaki esaslara göre desteklenir:
1) Endüstriyel işletmeler tarafından Genel Müdürlüğe sunulan, Genel Müdürlüğün uygun görüşü ile Kurul tarafından onaylanan, geri ödeme süresi en fazla beş yıl ve projesinde belirlenmiş bedelleri en fazla beşyüzbin Türk Lirası olan uygulama projeleri bedellerinin en fazla yüzde yirmisi oranında desteklenir.
2) Verimlilik artırıcı projeleri desteklenen tüzel kişiler, bu projelerini işletmelerinde iki yıl içinde uygular. Bu süreyi aşan veya projesinden farklı yapılan uygulamalar desteklenmez. Uygulama öncesi ve sonrası bilgi ve görüntüleri ihtiva eden uygulama raporları Genel Müdürlüğe gönderilir. Uygulama sonuçları Genel Müdürlük tarafından yerinde kontrol edilir.
3) Enerji verimliliğini artırıcı uygulama projelerinin desteklenmesi ile ilgili usûl ve esaslar Bakanlık tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir.
b) Enerji yoğunluğunun azaltılmasına yönelik aşağıdaki uygulamalar gerçekleştirilir:
1) Herhangi bir endüstriyel işletmesi için üç yıl içerisinde enerji yoğunluğunu ortalama olarak en az yüzde on oranında azaltmayı taahhüt ederek Genel Müdürlük ile gönüllü anlaşma yapan ve taahhüdünü yerine getiren gerçek veya tüzel kişilerin ilgili endüstriyel işletmesinin, ödenek imkânları gözönüne alınmak ve yüzbin Türk Lirasını geçmemek kaydıyla, anlaşmanın yapıldığı yıla ait enerji giderinin yüzde yirmisi karşılanır.
2) Bu bendin (1) numaralı alt bendi kapsamında taahhütlerin yerine getirildiği endüstriyel işletmelerde, daha sonraki yıllarda enerji yoğunluklarını artıran gerçek veya tüzel kişiler Genel Müdürlük ile ikinci defa anlaşma yapamaz.
3) Gönüllü anlaşma yapan gerçek veya tüzel kişilerin endüstriyel işletme içinde tükettikleri enerjiden; atıkları modern yakma teknikleri ile ısı ve elektrik enerjisine dönüştüren tesislerinde, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde tanımlanan ve yurt içinde imal edilen kojenerasyon tesislerinde veya hidrolik, rüzgâr, jeotermal, güneş ve biyokütle kaynaklarını kullanarak ürettikleri enerji, enerji yoğunluğu hesabına dâhil edilmez.
4) Bünyesinde birden fazla endüstriyel işletme bulunan gerçek veya tüzel kişilerin gönüllü anlaşma yapmadıkları endüstriyel işletmelerindeki enerji yoğunluğu değişimleri, Genel Müdürlük tarafından ayrıca incelenir.
5) Gönüllü anlaşma yapılacak endüstriyel işletmelerde aranacak nitelikler, enerji yoğunluğu hesaplama yöntemleri ve mücbir sebep halleri de dâhil olmak üzere gönüllü anlaşmalarda bulunması gereken diğer esaslar Bakanlık tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle belirlenir.
c) Enerji verimliliği uygulama projelerinin desteklenmesi ve enerji yoğunluğunun azaltılması uygulamalarına yönelik olarak Genel Müdürlük bütçesine gerekli ödenek konulur. Destekler için ayrılan ve kullanılan ödenekler, desteklenen projeler, gönüllü anlaşmalar, enerji yoğunluklarını azaltan ve artıran endüstriyel işletmeler, eğitim ve bilinçlendirme etkinlikleri Genel Müdürlüğün internet sayfasında ilan edilir.
ç) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, enerji verimliliğinin artırılması ile yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanılmasına yönelik araştırma ve geliştirme projelerini öncelikle destekler; bu projelerin yönlendirilmesinde ve değerlendirilmesinde Genel Müdürlüğün görüşünü alır.
Diğer uygulamalar
MADDE 9 – (1) Enerji verimliliğinin artırılması amacıyla aşağıdaki uygulamalar gerçekleştirilir:
a) Endüstriyel işletmelerin mevcut sistemlerinde enerji verimliliğinin artırılmasına yönelik olarak hazırlanan, Kurul tarafından onaylanan ve asgarî yatırım büyüklükleri Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen miktarın üzerinde olan projeler ile kullandıkları yakıt türleri ve teknolojilerine bağlı olarak Bakanlık tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikte tanımlanan yıllık ortalama verim değerlerini sağlayan kojenerasyon yatırımları, Hazine Müsteşarlığınca yatırım teşviklerinden yararlandırılır.
b) Küçük ve orta ölçekli işletmelere yönelik olarak, 12/4/1990 tarihli ve 3624 sayılı Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunda tanımlanan işletmelerin enerji verimliliğine yönelik alacakları eğitim, etüt ve danışmanlık hizmetleri, Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı tarafından desteklenir. Bu uygulama ile ilgili usûl ve esaslar, Bakanlık ile müştereken hazırlanarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir.
c) Vakıflar tarafından kurulan şirketlerden yetki belgesi ve enerji yöneticisi sertifikasına ilişkin herhangi bir bedel alınmaz.
BEŞİNCİ BÖLÜM
İdarî Yaptırımlar ve Çeşitli Hükümler
İdarî yaptırımlar ve uygulama
MADDE 10 – (1) Bu Kanun kapsamında, idarî para cezası vermeye yetkili olanlar tarafından yapılan tespit ve/veya denetimler sonucu gerçek veya tüzel kişilere aşağıdaki esaslar çerçevesinde idarî yaptırımlar uygulanır.
a) İdarî yaptırım gerektiren haller şunlardır:
1) 5 inci madde kapsamında yetkilendirmelerle ilgili yürürlüğe konulacak yönetmelik hükümlerine aykırı hareket edilmesi halinde, yetkilendirme anlaşmalarında tanımlanan usûl ve esaslara göre yetkilendirilmiş kurumların yetki belgesi Kurul onayı ile Genel Müdürlük tarafından, şirketlerin yetki belgeleri ise anlaşma yaptıkları kurum tarafından iptal edilir. Yetki belgesi iptal edilen yetkilendirilmiş kurumlara veya şirketlere en az beş yıl süre ile yetki belgesi verilmez. Yetki belgesi iptal edilen yetkilendirilmiş kurumlar tarafından şirketler ile yapılan yetkilendirme anlaşmaları Genel Müdürlük tarafından incelemeye alınır ve yönetmelikte tanımlanan şartları haiz olmayanlar iptal edilir. Gerekli şartları haiz olanların anlaşmaları Genel Müdürlük tarafından yenilenir.
2) 5 inci, 7 nci, 8 inci ve 9 uncu maddeler kapsamında istenen bilgilerin ve inceleme yapma imkânının verilmemesi halinde istenen bilgi ve/veya iznin verilmesi için otuz günlük süre tanınır. Verilen süre sonunda istenen bilgilerin yanlış veya noksan verilmesi halinde onbin Türk Lirası, hiçbir bilgi verilmemesi ve/veya yerinde inceleme imkânının tanınmaması halinde ellibin Türk Lirası idarî para cezası verilir.
3) Bu bendin (2) numaralı alt bendi dışında bu Kanun ve ilgili yönetmelikler kapsamında istenen gerekli diğer bilgilerin otuz gün içinde, doğru olarak ve gerektiği şekilde verilmemesi halinde beşyüz Türk Lirası idarî para cezası verilir.
4) 5 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendindeki ticarî sırları kendilerinin veya başkalarının yararına kullananların bu Kanun kapsamına giren kuruluşlarda görev yapmaları iki yıldan aşağı olmamak üzere yasaklanır.
5) 5 inci maddenin birinci fıkrasının (ç) bendinin (2) numaralı alt bendi kapsamında bu Kanun ve çıkarılan yönetmelik hükümlerine aykırı hareket ettiği tespit edilerek Genel Müdürlüğe bildirilen şirketlere bu bendin (1) numaralı alt bendi hükümleri uygulanır.
6) 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan yayın yükümlülüğünü yerine getirmeyenler hakkında 3984 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
7) 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendi ile ilgili hükümlerin yerine getirilmemesi halinde, ilgili tüzel kişilere beşbin Türk Lirası idarî para cezası verilir.
8) Endüstriyel işletmeler ve binaların sahipleri veya yönetimleri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ve ilgili yönetmelik hükümlerine aykırı hareket edilmesi halinde, aykırılığın giderilmesi için ihtar edilir. Aykırılığın otuz gün içerisinde giderilmemesi halinde; endüstriyel işletmeye, bina sahibine veya bina yönetimine yirmibin Türk Lirası idarî para cezası verilir.
9) 7 nci maddenin birinci fıkrasının (ğ) ve (h) bentlerine aykırı olarak satış yapan gerçek ve tüzel kişilere, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yirmibin Türk Lirası idarî para cezası verilir.
b) Bu fıkranın (a) bendinin (9) numaralı alt bendi hariç olmak üzere, idarî para cezası uygulanmasını takip eden bir yıl içinde aynı fiilin tekrarlanması halinde idarî para cezaları iki kat artırılarak uygulanır.
c) Bu fıkranın (a) bendinin (2), (3) ve (8) numaralı alt bentleri gereğince endüstriyel işletmelere, bina sahibine veya bina yönetimine verilmiş olan ceza miktarlarının, cezaya muhatap gerçek veya tüzel kişinin bir önceki malî yıla ilişkin toplam enerji harcamalarının yüzde yirmisini veya tüzel kişinin bir önceki malî yılına ilişkin bilançosunda yer alan gelirlerinin yüzde beşini geçmesi halinde, otuz gün içerisinde bilanço ve enerji harcamalarına ilişkin belgelerin ibraz edilmesi şartıyla, her iki sınıra göre hesaplanan tutarlardan düşük olanı ceza miktarı olarak hesaplanır.
ç) Bu Kanuna göre, bir başka kamu kurum veya kuruluşu tarafından uygulanması öngörülmeyen idarî yaptırımlar Genel Müdürlük tarafından uygulanır.
d) İdarî para cezalarında tüzel kişilerin sorumluluğu, 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 65 inci maddesine göre tayin olunur.
Bakanlığın yetkileri
MADDE 11 – (1) Bakanlık, diğer maddelerde sayılan yetkilerinin dışında:
a) Kurul vasıtası ile bu Kanun kapsamındaki yükümlülüklerin uygulanmasını, yönlendirilmesini, izlenmesini, değerlendirilmesini, alınacak tedbirlerin planlanmasını ve uygulanmasında koordinasyonu sağlar.
b) 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında enerji yöneticisi görevlendirilmesine ve enerji yönetim birimi kurulmasına ilişkin olarak tanımlanan rakamsal sınır değerlerini yarısına kadar azaltmaya ve iki katına kadar artırmaya yetkilidir.
c) 8 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında belirtilen proje bedeli miktarını ve projelere verilebilecek destekleme oranını yarısına kadar azaltmaya ve iki katına kadar artırmaya, 8 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında belirtilen enerji yoğunluğu azaltma oranını ve destekleme miktarını yarısına kadar azaltmaya ve iki katına kadar artırmaya yetkilidir.
İstisnalar
MADDE 12 – (1) Türk Silahlı Kuvvetleri, Millî Savunma Bakanlığı ve bağlı kuruluşları ile Millî İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendi ve (d) bendi hükümlerinden muaftır. Aynı maddenin (a) bendi kapsamındaki hükümlere ilişkin uygulama usûl ve esasları ise bu kurumlar tarafından belirlenir.
MADDE 13 – 14/6/1935 tarihli ve 2819 sayılı Elektrik İşleri Etüd İdaresi Teşkiline Dair Kanunun 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 2- E.İ.E. İdaresinin görevleri şunlardır:
a) Ülkenin hidrolik, rüzgâr, jeotermal, güneş, biyokütle ve diğer yenilenebilir enerji kaynakları öncelikli olmak üzere tüm enerji kaynaklarının değerlendirilmesine yönelik ölçümler yapmak, fizibilite ve örnek uygulama projeleri hazırlamak; araştırma kurumları, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yaparak pilot sistemler geliştirmek, tanıtım ve danışmanlık faaliyetleri yürütmek.
b) Sanayide ve binalarda enerjinin rasyonel kullanımı ile ilgili olarak, bilinçlendirme ve eğitim hizmetleri vermek, üniversiteleri, meslek odalarını ve tüzel kişileri aynı hizmetleri verebilmeleri için yetkilendirmek ve denetlemek, Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulunun sekretaryasını yürütmek.
c) Ulaşımda, elektrik enerjisi üretim tesislerinde, iletim ve dağıtım sistemlerinde enerjinin etkin ve verimli kullanılması yönünde ilgili bakanlık ve kuruluşlar tarafından yürütülen çalışmaları izlemek, değerlendirmek, önlem ve/veya proje önerileri geliştirmek.
ç) Enerji Verimliliği Koordinasyon Kurulu tarafından onaylanan enerji verimliliği uygulama projelerini ve araştırma ve geliştirme projelerini izlemek ve denetlemek.
d) Enerji tüketim noktalarında çevreyi ilgilendiren zararlı atık ve emisyonların gelişimini izlemek, değerlendirmek, projeksiyonlar üretmek ve önlem önerileri hazırlamak.
e) Ülkede ve dünyada enerji alanındaki çalışmaları ve gelişmeleri izlemek ve değerlendirmek, ülkenin ihtiyaç ve şartlarına uygun olarak araştırma ve geliştirme hedef ve önceliklerini belirlemek, bu doğrultuda araştırma ve geliştirme çalışmaları yapmak, yaptırmak, çalışma sonuçlarını ekonomik analizleri ile birlikte kamuoyuna sunmak.
f) Enerji ile ilgili tüm paydaşların, doğru ve güncel bilgiye hızla erişebilmelerini sağlamak; ulusal enerji envanterini oluşturmak ve güncel tutmak; planlama, projeksiyon, izleme ve değerlendirme çalışmalarına destek vermek üzere ulusal enerji bilgi yönetim merkezi kurmak ve işletmek.
g) Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesine ve enerji verimliliğinin artırılmasına yönelik projeksiyonlar ve öneriler geliştirmek.
ğ) Toplum genelinde enerji bilincinin geliştirilmesi ve yeni enerji teknolojilerinden yararlanılması amacıyla faaliyette bulunmak.
h) Enerji verimliliği ile ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, özel sektör ve sivil toplum örgütleri arasında etkili ve verimli işbirliğinin geliştirilmesi yönünde koordinasyonu sağlamak.
ı) Enerji ile ilgili konularda kamuoyunu bilgilendirmek ve bilinçlendirmek amacıyla faaliyetlerde bulunmak.
i) Diğer ülkelerdeki benzer ulusal ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapmak ve bilgi alışverişinde bulunmak.
j) 20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve bu Kanuna istinaden çıkarılmış olan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğine göre rüzgâr enerjisine dayalı lisans almak maksadı ile yapılan başvurulara ilişkin olarak Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelik çerçevesinde görüş oluşturmak.
E.İ.E. İdaresinin görevleri aşağıdaki esaslar çerçevesinde yerine getirilir:
a) E.İ.E. İdaresi görevleri kapsamında, gerekli gördüğü her türlü bilgiyi gerçek ve tüzel kişilerden istemeye yetkilidir. Bilgi istenen gerçek ve tüzel kişiler gereken bilgileri vermekle yükümlüdürler. E.İ.E. İdaresi, sağladığı bilgilerden ülkenin emniyetine, güvenliğine ve ekonomik çıkarlarına, gerçek ve tüzel kişilerin ticarî ilişkilerine zarar verecek bilgi ve belgelerin gizliliğine riayet eder.
b) E.İ.E. İdaresinde projelerin hazırlanması faaliyetleri ile İdarenin görev alanına giren konularda ve uzmanlık isteyen işlerde, bakanlıklar ile bağlı ve ilgili kuruluşlardan, üniversitelerden ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarından proje ve araştırmaların gerektirdiği niteliklere sahip yeterli sayıda personel, süre ve çalışma konusu belirtilmek şartıyla geçici olarak kurumlarının ve ilgili personelin muvafakati ve Bakan onayı ile görevlendirilebilir. Ancak bu şekilde görevlendirilen personelin çalışma süresi iki yılı ve her halde proje süresini aşamaz. Proje süresinin iki yılı aşması halinde, ilgili kurumun ve personelin muvafakati kaydıyla çalışma süresi Bakan onayı ile bir katına kadar uzatılabilir. Bu şekilde görevlendirilen personel kurumlarından izinli sayılır ve görevlendirilen personelin aylık, ödenek, her türlü zam ve tazminatları ile diğer malî ve sosyal hak ve yardımları kurumlarınca ödenir.
c) E.İ.E. İdaresi Genel Müdürlüğü bu görevlerini yerine getirirken Hidrometrik Ölçüm İstasyonları kurar, işletir ve sondajlar yapar. Merkezde Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı ihdas edilir. Bu Daire Başkanlığı 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 60 ıncı maddesinde sayılan görevleri yürütür.
ç) E.İ.E. İdaresine ait mallar ile her çeşit mevcutları aleyhine işlenen suçlara 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 247 ila 266 ncı maddelerinde yer alan cezalar uygulanır."
MADDE 14 – 20/2/2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 1 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aşağıdaki bentler eklenmiştir.
"51. Kojenerasyon: Isı ve elektrik ve/veya mekanik enerjinin aynı tesiste eş zamanlı olarak üretimini,
52. Mikro kojenerasyon tesisi: Elektrik enerjisine dayalı kurulu gücü 50 kilovat ve altında olan kojenerasyon tesisini,"
MADDE 15 – 4628 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin sonuna aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
"Yalnızca kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, Bakanlık tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikte tanımlanan değerin üzerinde verimi olan kojenerasyon tesisi kuran gerçek ve tüzel kişilerden lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğünden muaf tutulacaklar, ilgili yönetmelikte düzenlenir.
Yalnızca kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla; yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı, kurulu gücü azami ikiyüz kilovatlık üretim tesisi ile mikro kojenerasyon tesisi kuran gerçek ve tüzel kişiler, lisans alma ve şirket kurma yükümlülüğünden muaftır.
Kurum, mevcut üretim lisanslarında ve lisans başvurularında teminat ister. Teminat alınması ve irat kaydedilmesine ilişkin hususlar ilgili yönetmelikle düzenlenir."
MADDE 16 – 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 42 nci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Kat maliklerinden birinin isteği üzerine ısı yalıtımı, ısıtma sisteminin yakıt dönüşümü ve ısıtma sisteminin merkezi sistemden ferdi sisteme veya ferdi sistemden merkezi sisteme dönüştürülmesi, kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile verecekleri karar üzerine yapılır. Ancak toplam inşaat alanı ikibin metrekare ve üzeri olan binalarda merkezi ısıtma sisteminin ferdi ısıtma sistemine dönüştürülmesi, kat maliklerinin sayı ve arsa payı olarak oybirliği ile verecekleri karar üzerine yapılır. Bu konuda yapılacak ortak işlerin giderleri arsa payı oranına göre ödenir. Merkezi ısıtma sistemlerinde ısınma giderlerinin paylaştırılmasına ilişkin usûl ve esaslar Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenir.
Isıtma sisteminin merkezi sistemden ferdi sisteme veya ferdi sistemden merkezi sisteme dönüştürülmesine karar verilmesi halinde, yönetim planının bu karara aykırı hükümleri değiştirilmiş sayılır."
MADDE 17 – 10/5/2005 tarihli ve 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunun 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 6- Bu Kanun kapsamındaki yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üretim ve ticaretinde, lisans sahibi tüzel kişiler aşağıdaki uygulama esaslarına tâbidirler:
a) Perakende satış lisansı sahibi tüzel kişiler, bu Kanun kapsamındaki yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten YEK Belgeli tesislerin işletmede on yılını tamamlamamış olanlarından, bu maddede belirlenen esaslara göre elektrik enerjisi satın alırlar.
b) Bu Kanun kapsamındaki uygulamalardan yararlanabilecek YEK Belgeli elektrik enerjisi miktarına ilişkin bilgiler her yıl EPDK tarafından yayınlanır. Perakende satış lisansı sahibi tüzel kişilerin her biri, bir önceki takvim yılında sattıkları elektrik enerjisi miktarının ülkede sattıkları toplam elektrik enerjisi miktarına oranı kadar, YEK Belgeli elektrik enerjisinden satın alırlar.
c) Bu Kanun kapsamında satın alınacak elektrik enerjisi için uygulanacak fiyat; her yıl için, EPDK’nın belirlediği bir önceki yıla ait Türkiye ortalama elektrik toptan satış fiyatıdır. Ancak uygulanacak bu fiyat 5 Euro Cent/kWh karşılığı Türk Lirasından az, 5,5 Euro Cent/kWh karşılığı Türk Lirasından fazla olamaz. Ancak 5,5 Euro Cent/kWh sınırının üzerinde serbest piyasada satış imkânı bulan yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisans sahibi tüzel kişiler bu imkândan yararlanırlar.
Bu madde kapsamındaki uygulamalar 31/12/2011 tarihinden önce işletmeye giren tesisleri kapsar. Ancak Bakanlar Kurulu uygulamanın sona ereceği tarihi, 31/12/2009 tarihine kadar Resmî Gazetede yayımlanmak şartıyla en fazla 2 yıl süreyle uzatabilir."
MADDE 18 – 5346 sayılı Kanunun 8 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"MADDE 8- Orman veya Hazinenin özel mülkiyetinde ya da Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan her türlü taşınmazın bu Kanun kapsamındaki yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üretimi yapmak amacıyla kullanılması halinde tesis, ulaşım yolları ve şebekeye bağlantı noktasına kadarki enerji nakil hattı için kullanılacak arazilere ilişkin olarak Çevre ve Orman Bakanlığı veya Maliye Bakanlığı tarafından bedeli karşılığında izin verilir, kiralama yapılır, irtifak hakkı tesis edilir veya kullanma izni verilir. 2011 yılı sonuna kadar devreye alınacak bu tesislerden ulaşım yollarından ve şebekeye bağlantı noktasına kadarki enerji nakil hatlarından yatırım ve işletme dönemlerinin ilk on yılında izin, kira, irtifak hakkı ve kullanma izni bedellerine yüzde seksenbeş indirim uygulanır. Orman arazilerinde ORKÖY ve Ağaçlandırma Özel Ödenek Gelirleri alınmaz."
Yönetmeliklerin düzenlenmesi
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Kanunda yürürlüğe konulması öngörülen yönetmelikler, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl, 7 nci maddenin (ç) ve (d) bentleri kapsamında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulması öngörülen yönetmelikler ise iki yıl içinde çıkarılır. Anılan yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut yönetmeliklerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
Mevcut yetki belgeleri ve enerji yöneticisi sertifikalarının geçerliliği
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Genel Müdürlük tarafından verilmiş olan mevcut yetki belgeleri, süreleri doluncaya kadar geçerliliklerini korur. Bu Kanunun yayımı tarihinde mevcut olan enerji yöneticisi sertifikaları bir yıl içerisinde ücretsiz olarak yenilenir.
Yükümlülüklere ilişkin ilk bilgilerin verilmesi
GEÇİCİ MADDE 3 – (1) Endüstriyel alanda faaliyet gösteren tüm işletmeler ve yapım aşamasında hazırlanmış uygulama projelerinde veya tadilat projelerinde toplam inşaat alanı onbin metrekare ve üzeri olan binaların sahipleri veya yönetimleri, Genel Müdürlük tarafından bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay içerisinde Genel Müdürlüğün internet sayfasında yayınlanan formatta istenen bilgileri bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay içerisinde Genel Müdürlüğe bildirir.
Genel Müdürlüğün yetkilendirme görevi
GEÇİCİ MADDE 4 – (1) 5 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi kapsamında, Genel Müdürlüğün şirketleri yetkilendirme faaliyeti, bu Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren iki yıl sonra yetkilendirilmiş kurum sayısının onu aşması halinde sona erer. İki yıl içinde yetkilendirilmiş kurum sayısı onu bulmazsa, Genel Müdürlüğün yetkilendirme faaliyeti toplam sayı on olana kadar devam eder.
Eğitim ve bilinçlendirme uygulamaları
GEÇİCİ MADDE 5 – (1) 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde öngörülen gerekli düzenlemeler bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki yıl içinde ilgili kurumlar tarafından yapılır.
(2) 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde yer alan hükümler bu Kanunun yayımı tarihini takip eden birinci yılın sonundan itibaren uygulanır.
Mevcut binalar ve endüstriyel işletmeler, inşaatı devam eden binalar ve asgarî sınırları sağlama
GEÇİCİ MADDE 6 – (1) Bu Kanunun yayımı tarihinden önce mevcut olan binalar ile inşaatı devam edip henüz yapı kullanım izni alınmamış olan binalar için, bu Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren beş yıl süreyle uygulanmaz.
(2) Bu Kanunun yayımı tarihinde mevcut olan veya yapı ruhsatı alınmış binalar hakkında 7 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi hükmü, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren on yıl süreyle uygulanmaz.
(3) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç yıl süreyle 7 nci maddenin birinci fıkrasının (ğ) ve (h) bentlerinde yer alan asgarî sınırları sağlama şartı aranmaz.
GEÇİCİ MADDE 7 – (1) Bu Kanunda geçen Türk Lirası ibaresi karşılığında, uygulamada 28/01/2004 tarihli ve 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun hükümleri gereğince ülkede tedavülde bulunan para Yeni Türk Lirası olarak adlandırıldığı sürece bu ibare kullanılır.
Yürürlük
MADDE 19 – (1) Bu Kanunun;
a) 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (8) numaralı alt bendi yayımı tarihinden iki yıl sonra,
b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 20 – (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
1/5/2007
YENİ BİNALARDA MANTOLAMA
YENİ BİNALARDA MANTOLAMA
Yapım aşamasında gerekli detaylar önceden dikkate alındığı sürece yeni binalarda ısı yalıtım sistemi uygulamaları eski binalara nazaran tatbikatlar daha kolay yapılabilecektir karotlar yağmur suyu gider borularının kanalları açılırken mantolama payının bırakılmasına dikkat edilmelidir,çatı parapetlerinin ve gizli derelerinin günümüzün yüksek kaliteli malzeleriyle izole edilmesi ve pencere denizliklerinde yine mantolama payının ve düşünülüyorsa dekoratif söve kalınlıklarında dikkate alınması sistem uygulamaları yapılırken karşılaşılması muhtemel birçok problemi ortadan kaldıracaktır.yeni binalarda mantolama altına kaba sıva yapılması teknik olarak bir mecburiyet olmamakla beraber sistem uygulamalarının daha problemsiz uygulana bilmesi için fayda sağlanacaktır.
ESKİ BİNALARDA MANTOLAMA
İkamet edilen binalarda yapılan ısı yalıtım sistemi uygulamaları yeni binalara nazaran daha zordur bunun sebebi özellikle denizlik altlarıda parapet kenarlarında yağmur suyu giderlerinde balkon kapılarında yaşanması muhtemel sorunların yoğunluğudur
1)PENCERE DENİZLİK ALTLARI:mantolama uygulamalarında ısı yalıtım levhalarının kaplanmasıyla beraber çoğu binada mermer denizlik damlalıkları kapanmaktadır ve bu şekilde yapılan uygulamalarda önlem alınmaz ise yağmur sularını pencere merkezlerinden cepheye akması ve kirliliğe sebep olması kaçınılmaz sondur .söz konusu problemi ortadan kaldırmak için eski binalarda mantolama sonrası denizlik altlarını pvc veya aliminyum damlalık profili konması tartışmasız bir mecburiyettir .
2)PARAPET KENARLARI: Ülkemizdeki eski binalarda maalesef çatı parapetlerini gerekli izoleleri yapılamamıştır çatı derelerindeki mevcut problemleri öncelikle olarak çözünmedikten sonra yapılan mantolama tatbikatları için ileri dönemde tehlike arz etmektedir.
3)YAĞMUR GİDERLERİ: Mevcut yağmur su giderleri mantolama yapılırken kesinlikle duvarda sabit bırakılmamalıdır.ısı yalıtım levhalarının arasında kalacak gider boruları ısı köprüsü oluşturabileceği gibi ilerleyen dönemlerde onarım istemesi dahilinde mantolamayada zarar verecektir.bu vesile ile uygulamalar sırasında giderlerin tamamı sökülmeli çıkış ve iniş noktalarında gerekli dirsek parçaları kullanılarak mutlaka mantolama tatbikatlarını dış yüzeyine alınmalıdır.
4)BALKON KAPILARI: Balkon iç duvarlarının sistem uygulaması yapılırken dışa ve duvara doğru açılan kenar balkon kapıları gerekli mesafeye sabit değilse ısı yalıtım levhaları ile dar bir açıda çarpışacak ve kapının kullanılabilirliği önemli ölçüde sekteğe uğrayacaktır bu sebeple balkon iç duvarlarında gerekli görünen yerlerde ince ısı yalıtım levhaları kullanma mecburiyeti olabilir.
22 Mayıs 2011 Pazar
Evini kiraya veren emekli
Evini kiraya veren emekli
EVİ ALDINIZ NE OLACAK?
Evet… Zar zor evi aldınız.
Sonra ne olacak?
Sırasıyla açıklayalım.
Şükrü Kızılot
EMLAK VERGİSİ
1. Yıl Sonuna Kadar Emlak Vergisi Bildirimi Verilecek
Evi aldığınız yıl emlak vergisi ödemeyeceksiniz.
Ancak aldığınız yılın sonuna kadar yani 31 Aralık mesai saati bitimine kadar “Emlak Vergisi bildirimi” vermeniz gerekiyor.
İlginçtir, evi 2 Ocak 2011’de satın alsanız dahi 2011 yılı emlak vergisini, eski sahibi yani satan kişi ya da firma ödüyor.
2. Sıfır Oranlı Emlak Vergisi
a) Emekli kişi evde kendisi (kuşkusuz eşi, çocukları dahil) oturursa emlak vergisi ödemez. Ancak bunun için;
- Evin brüt alanının 200 m2’yi aşmaması
- Bu evden başka evinin ya da dükkanının olmaması,
- Bir başka yerde çalışmaması
gerekiyor.
Aksi halde emlak vergisi öder.
Emlak vergisi ödemeyecek olanların, ilgili belediyeye başvurup, durumlarıyla ilgili bir form düzenleyip belediyeye vermeleri gerekiyor.
3. Evini Kiraya Verip, Kendisi Kirada Oturan
Bu durumda olan emekliler de sıfır oranlı emlak vergisi avantajından yararlanıyorlar.
Emekli ya da ev hanımı veya çalışan eşine ait evde, eşiyle birlikte oturan emekli, eşine kira ödemediği sürece bu avantajdan yani “sıfır oranlı emlak vergisi” avantajından yararlanamıyor.
Eşe kira ödemek özellikle Türkiye’de hayatın olağan akışına aykırı ancak ödenmesine engel bir durum da yok. Ancak eşe ödenen kiranın yıllık tutarı 2010’da 2.600 TL’yi, 2011’de 2.800 TL’yi aşarsa, eşin kira gelirini beyan etmesi gerekiyor.
Demek ki eşine ayda 200 TL kira öderse, kiraya verdiği ev için başka bir geliri yoksa, emlak vergisi ödemeyecek.
KİRA GELİRİ
Emekli vatandaş, evini kiraya verirse yıllık tutarı 2010’da 2.600 TL’yi, 2011’de 2.800 TL’yi aştığında, bu geliri nedeniyle örneğin 2010 yılındaki kiradaki evi için 1-25 Mart 2011’de gelir vergisi beyannamesi verecek.
ÖRNEK : Emekli vatandaş (A), 2010 yılında 10 bin TL yıllık kira geliri elde etmiştir.
Bu durumda kira geliri 2.600 TL’yi aştığı için beyan edilecek.
İKİ YÖNTEM VAR
Beyanname verilirken götürü ya da gerçek usul yöntemlerinden biri seçilebiliyor.
1. Götürü Usul
10.000 (Yıllık kira)
- 2.600 (istisna tutarı)
7.400 TL
-1.850 % 25 (Götürü Gider)
5.550 MATRAH (verginin üzerinden hesaplanacağı tutar)
x % 15 (vergi oranı)
832.50 Ödenecek Vergi (1/2’si Mart, ½’si Temmuz’da)
2. Gerçek Usul
Bu usulü seçtiğiniz takdirde;
a) Ev için ödenen faizi (2010’da)
b) Evin bedelinin % 5’ini (5 yıl süre ile)
düşebiliyorsunuz.
c) Kirada oturanlar, ödediği kirayı da düşebiliyor.
Buna göre evin satın alma değeri 300 bin TL ise
300 bin x % 15 = 15 bin TL (kiradan düşülür)
Ayrıca istisna da düşülür.
Pratik bir bilgi :
Ayda 1.000 lira civarında kira alan bir vatandaş, yaklaşık bir aylık kirayı gelir vergisi olarak ödüyor.
EVİ ALDINIZ NE OLACAK?
Evet… Zar zor evi aldınız.
Sonra ne olacak?
Sırasıyla açıklayalım.
Şükrü Kızılot
EMLAK VERGİSİ
1. Yıl Sonuna Kadar Emlak Vergisi Bildirimi Verilecek
Evi aldığınız yıl emlak vergisi ödemeyeceksiniz.
Ancak aldığınız yılın sonuna kadar yani 31 Aralık mesai saati bitimine kadar “Emlak Vergisi bildirimi” vermeniz gerekiyor.
İlginçtir, evi 2 Ocak 2011’de satın alsanız dahi 2011 yılı emlak vergisini, eski sahibi yani satan kişi ya da firma ödüyor.
2. Sıfır Oranlı Emlak Vergisi
a) Emekli kişi evde kendisi (kuşkusuz eşi, çocukları dahil) oturursa emlak vergisi ödemez. Ancak bunun için;
- Evin brüt alanının 200 m2’yi aşmaması
- Bu evden başka evinin ya da dükkanının olmaması,
- Bir başka yerde çalışmaması
gerekiyor.
Aksi halde emlak vergisi öder.
Emlak vergisi ödemeyecek olanların, ilgili belediyeye başvurup, durumlarıyla ilgili bir form düzenleyip belediyeye vermeleri gerekiyor.
3. Evini Kiraya Verip, Kendisi Kirada Oturan
Bu durumda olan emekliler de sıfır oranlı emlak vergisi avantajından yararlanıyorlar.
Emekli ya da ev hanımı veya çalışan eşine ait evde, eşiyle birlikte oturan emekli, eşine kira ödemediği sürece bu avantajdan yani “sıfır oranlı emlak vergisi” avantajından yararlanamıyor.
Eşe kira ödemek özellikle Türkiye’de hayatın olağan akışına aykırı ancak ödenmesine engel bir durum da yok. Ancak eşe ödenen kiranın yıllık tutarı 2010’da 2.600 TL’yi, 2011’de 2.800 TL’yi aşarsa, eşin kira gelirini beyan etmesi gerekiyor.
Demek ki eşine ayda 200 TL kira öderse, kiraya verdiği ev için başka bir geliri yoksa, emlak vergisi ödemeyecek.
KİRA GELİRİ
Emekli vatandaş, evini kiraya verirse yıllık tutarı 2010’da 2.600 TL’yi, 2011’de 2.800 TL’yi aştığında, bu geliri nedeniyle örneğin 2010 yılındaki kiradaki evi için 1-25 Mart 2011’de gelir vergisi beyannamesi verecek.
ÖRNEK : Emekli vatandaş (A), 2010 yılında 10 bin TL yıllık kira geliri elde etmiştir.
Bu durumda kira geliri 2.600 TL’yi aştığı için beyan edilecek.
İKİ YÖNTEM VAR
Beyanname verilirken götürü ya da gerçek usul yöntemlerinden biri seçilebiliyor.
1. Götürü Usul
10.000 (Yıllık kira)
- 2.600 (istisna tutarı)
7.400 TL
-1.850 % 25 (Götürü Gider)
5.550 MATRAH (verginin üzerinden hesaplanacağı tutar)
x % 15 (vergi oranı)
832.50 Ödenecek Vergi (1/2’si Mart, ½’si Temmuz’da)
2. Gerçek Usul
Bu usulü seçtiğiniz takdirde;
a) Ev için ödenen faizi (2010’da)
b) Evin bedelinin % 5’ini (5 yıl süre ile)
düşebiliyorsunuz.
c) Kirada oturanlar, ödediği kirayı da düşebiliyor.
Buna göre evin satın alma değeri 300 bin TL ise
300 bin x % 15 = 15 bin TL (kiradan düşülür)
Ayrıca istisna da düşülür.
Pratik bir bilgi :
Ayda 1.000 lira civarında kira alan bir vatandaş, yaklaşık bir aylık kirayı gelir vergisi olarak ödüyor.
Gayrimenkulün değeri nasıl yükseltilir?
Gayrimenkulün değeri nasıl yükseltilir?
DEĞER ARTIŞI KAZANCI
Gayrimenkullerin iktisap (edinme) tarihinden itibaren 5 yıl (1.1.2007’den önce edinilenlerde 4 yıl) içinde elden çıkarılmasından doğan kazanç, “değer artışı kazancı” olarak gelir vergisine tabi tutuluyor. Ortaya çıkan kazanç üzerinden yüzde 35’i bulabilen gelir vergisi ödenebiliyor.
Gayrimenkul alınırken, değerinin düşük gösterilmesi halinde, satış kazancı gerçek tutarın da üzerinde çıkabiliyor.
Şükrü Kızılot
İLAVE TAPU HARCI
Gayrimenkul alım-satımında, gayrimenkulün tapu harcına esas olan değerinin, emlak vergisi asgari değerinin altında olmaması gerekiyor.
Tapu işlemleri sırasında emlak vergi değerinin altında bir değer üstünden harç ödendiğinin sonradan tespit edilmesi halinde, eksik ödenen harç vergi ziyaı cezasıyla birlikte alınmaktadır.
DEĞERİN YÜKSELTİLMESİ
Mükellefler tapu işlemlerinden sonra, vergi dairesi haklarında bir vergi incelemesine başlamadan önce harca esas matrahlarını (harç hesabına esas olan değeri) yükselterek cezadan kurtulabilirler.
Gayrimenkulün tapu harcına esas alınan tutarının Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesine göre, “pişmanlık ve ıslah” yolu ile düzeltilmesi mümkündür.
Maliye Bakanlığı 1989/7 Sıra No.lu VUK İç Genelgesi ile buna ilişkin uygulama esaslarını açıklamıştır.
Söz konusu İç Genelge ile yapılan açıklama aşağıdaki gibidir:
“... pişmanlık müessesesi beyan üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergiler için geçerli olan ve temelinde vergi ziyaı yatan bir olayın kendiliğinden haber verilmesidir.
Yukarıdaki hükümlerden ve açıklamalardan anlaşılacağı üzere, sözü edilen tapu harcı her ne kadar beyanname verilmeyi gerektirmiyorsa da bu harç, tarafların beyanına dayanılarak tarh ve tahakkuk ettirilmektedir. Pişmanlıkla ilgili maddede ise pişmanlık hükümlerinin beyan üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilere uygulanacağı belirtilmiştir.
Bu itibarla, zamanında tarh ve tahakkuk ettirilmemek suretiyle ziyaa uğratılan harcı kendiliklerinden ilgili vergi dairesine bildiren ve zamanında ödenmeyen tapu harcı ile tahakkuk ettirilecek pişmanlık zammını haber verme tarihinden başlayarak 15 gün içinde ödeyen mükellefler hakkında, Vergi Usul Kanunu’nda yer alan pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.”
DEĞER ARTIŞI KAZANCI
Gayrimenkullerin iktisap (edinme) tarihinden itibaren 5 yıl (1.1.2007’den önce edinilenlerde 4 yıl) içinde elden çıkarılmasından doğan kazanç, “değer artışı kazancı” olarak gelir vergisine tabi tutuluyor. Ortaya çıkan kazanç üzerinden yüzde 35’i bulabilen gelir vergisi ödenebiliyor.
Gayrimenkul alınırken, değerinin düşük gösterilmesi halinde, satış kazancı gerçek tutarın da üzerinde çıkabiliyor.
Şükrü Kızılot
İLAVE TAPU HARCI
Gayrimenkul alım-satımında, gayrimenkulün tapu harcına esas olan değerinin, emlak vergisi asgari değerinin altında olmaması gerekiyor.
Tapu işlemleri sırasında emlak vergi değerinin altında bir değer üstünden harç ödendiğinin sonradan tespit edilmesi halinde, eksik ödenen harç vergi ziyaı cezasıyla birlikte alınmaktadır.
DEĞERİN YÜKSELTİLMESİ
Mükellefler tapu işlemlerinden sonra, vergi dairesi haklarında bir vergi incelemesine başlamadan önce harca esas matrahlarını (harç hesabına esas olan değeri) yükselterek cezadan kurtulabilirler.
Gayrimenkulün tapu harcına esas alınan tutarının Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesine göre, “pişmanlık ve ıslah” yolu ile düzeltilmesi mümkündür.
Maliye Bakanlığı 1989/7 Sıra No.lu VUK İç Genelgesi ile buna ilişkin uygulama esaslarını açıklamıştır.
Söz konusu İç Genelge ile yapılan açıklama aşağıdaki gibidir:
“... pişmanlık müessesesi beyan üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergiler için geçerli olan ve temelinde vergi ziyaı yatan bir olayın kendiliğinden haber verilmesidir.
Yukarıdaki hükümlerden ve açıklamalardan anlaşılacağı üzere, sözü edilen tapu harcı her ne kadar beyanname verilmeyi gerektirmiyorsa da bu harç, tarafların beyanına dayanılarak tarh ve tahakkuk ettirilmektedir. Pişmanlıkla ilgili maddede ise pişmanlık hükümlerinin beyan üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilere uygulanacağı belirtilmiştir.
Bu itibarla, zamanında tarh ve tahakkuk ettirilmemek suretiyle ziyaa uğratılan harcı kendiliklerinden ilgili vergi dairesine bildiren ve zamanında ödenmeyen tapu harcı ile tahakkuk ettirilecek pişmanlık zammını haber verme tarihinden başlayarak 15 gün içinde ödeyen mükellefler hakkında, Vergi Usul Kanunu’nda yer alan pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.”
Gayrimenkul satış kazancını ve kira gelirini gizleyenler aman dikkat!
Gayrimenkul satış kazancını ve kira gelirini gizleyenler aman dikkat!
Hayal bile edemeyeceğiniz bir kolaylık geldi. Geldi de gidiyor bile. 25 Şubat 2011’de geldi. Bugün 31 Mart Perşembe…
Süre 2 Mayıs 2011’de bitiyor. Acele edin, şunun şurasında bir ay süreniz kaldı.
Şükrü Kızılot
Arsasını müteahhide verip 3-5 daire ya da 10-15 daire alıp, 2006-2009 yılları arasında satan veya aldığı arsayı 5 yıl içinde satıp yüzbinlerce ya da milyonlarca lira gelir elde edip, bunu hiç bildirmeyen ya da düşük bildirenler, sembolik tutarda bir vergi ödediklerinde, bunlara gizledikleri gelirin hesabı sorulamayacak.
Kira gelirini bildirmeyenlere de hayal edemeyecekleri bir kolaylık geldi. Onun da bir ay sonra süresi bitiyor. Aman acele edin…
KİRA GELİRİNİ BİLDİRMEYENLER
Torba Yasa ile özellikle yüksek tutarda kira geliri elde edip gizleyenler açısından büyük bir fırsat doğdu.
Sembolik bir ödeme yapacaklar. O kadar…
ÖRNEK : Ahmet Bey 2006 yılında 200 bin TL, 2007’de 220 bin TL, 2008’de 290 bin TL, 2009’da da 380 bin TL olmak üzere, toplam 1.090 bin TL konut kira gelirini gizleyip, vergi dairesine beyan etmemiş, gelir vergisi de ödememiştir.
Torba Yasa’ya göre, Ahmet Bey;
2006 yılı için 382 TL,
2007 yılı için 413 TL,
2008 yılı için 449 TL,
2009 yılı için 489 TL,
Toplam 1.733 TL
öderse, kendisine “Ahmet Bey kardeşim, sen 1.090 bin TL konut kira gelirini gizleyip, vergi ödememişsin. Hani bunun vergisi?” diye sorulamayacak.
Buna göre, Nevriye Hanım Teyze’de 2009 yılında elde ettiği 200 bin lira konut kira gelirini gizlemişse, o da 489 TL ödeyip kurtulacak.
Bu olayın ilginç yönü, kira gelirinin gizlenen tutarı ne olursa olsun, aynı vergiyi ödeyecek ve herkes kurtulacak.
Nasıl?
Hayal edemeyeceğiniz bir kolaylık değil mi?
GAYRİMENKUL SATIP KAZANCINI BİLDİRMEYENLER
Siz de yaşadınız.
Milyonlarca lira kazanmış olsanız dahi, bir miktar para ödeyeceksiniz, olay bitecek.
ÖRNEK : Hulusi Bey, 2007’de 500 bin TL’ye aldığı arsayı, 2009’da 3 milyon TL’ye satmış ancak bundan doğan kazancı bildirip, gelir vergisini ödememiştir.
Ayla Teyze’de arsasını müteahhide vermiş. Aldığı 25 dairenin tamamını 2008 yılında 6 milyon liraya satmış, kazancını bildirmediği için 6 kuruş dahi gelir vergisi ödememiştir.
Bu durumda;
- Hulusi Bey 1.630 TL,
- Ayla Teyze’de 1.496 TL
ödediğinde, kendilerine “Hani bu milyonlarca lira kazancın gelir vergisi?” diye sorulamayacak. Bu tutar işletme hesabı esasına göre defter tutanların, beyan etmesi gereken asgari tutarın yüzde 20’si olarak esas alınıyor. Örneğin 2007 için 6.880 TL’nin, 2008 yılı için 7.480 TL’nin, 2009 için de 8.150 TL’nin yüzde 20’si olarak hesaplanıyor.
Bu uygulama, başka kazancı olup bunu bildirmeyenler için de söz konusu.
GAYRİMENKUL SATIŞ KAZANCINI VEYA BAŞKA KAZANCINI HİÇ BİLDİRMEYENLER
2006 – 1.274 TL
2007 – 1.376 TL
2008 – 1.496 TL
2009 – 1.630 TL
TOPLAM - 5.776 TL
öderse, hakkında hiçbir işlem yapılmayacak.
Ödemenin de nakit olarak bir defada yapılması şart değil.
“Ben vergi ödemeye alışık değilim. Hepsini birden ödersem tansiyonum yükselir” diyenler varsa, onlar da düşünüldü.
36 ayı bulan bir vade ile de ödeyebilirler.
Aman dikkat!
Hayal bile edemeyeceğiniz bir fırsat.
Bir an önce değerlendirin.
Hayal bile edemeyeceğiniz bir kolaylık geldi. Geldi de gidiyor bile. 25 Şubat 2011’de geldi. Bugün 31 Mart Perşembe…
Süre 2 Mayıs 2011’de bitiyor. Acele edin, şunun şurasında bir ay süreniz kaldı.
Şükrü Kızılot
Arsasını müteahhide verip 3-5 daire ya da 10-15 daire alıp, 2006-2009 yılları arasında satan veya aldığı arsayı 5 yıl içinde satıp yüzbinlerce ya da milyonlarca lira gelir elde edip, bunu hiç bildirmeyen ya da düşük bildirenler, sembolik tutarda bir vergi ödediklerinde, bunlara gizledikleri gelirin hesabı sorulamayacak.
Kira gelirini bildirmeyenlere de hayal edemeyecekleri bir kolaylık geldi. Onun da bir ay sonra süresi bitiyor. Aman acele edin…
KİRA GELİRİNİ BİLDİRMEYENLER
Torba Yasa ile özellikle yüksek tutarda kira geliri elde edip gizleyenler açısından büyük bir fırsat doğdu.
Sembolik bir ödeme yapacaklar. O kadar…
ÖRNEK : Ahmet Bey 2006 yılında 200 bin TL, 2007’de 220 bin TL, 2008’de 290 bin TL, 2009’da da 380 bin TL olmak üzere, toplam 1.090 bin TL konut kira gelirini gizleyip, vergi dairesine beyan etmemiş, gelir vergisi de ödememiştir.
Torba Yasa’ya göre, Ahmet Bey;
2006 yılı için 382 TL,
2007 yılı için 413 TL,
2008 yılı için 449 TL,
2009 yılı için 489 TL,
Toplam 1.733 TL
öderse, kendisine “Ahmet Bey kardeşim, sen 1.090 bin TL konut kira gelirini gizleyip, vergi ödememişsin. Hani bunun vergisi?” diye sorulamayacak.
Buna göre, Nevriye Hanım Teyze’de 2009 yılında elde ettiği 200 bin lira konut kira gelirini gizlemişse, o da 489 TL ödeyip kurtulacak.
Bu olayın ilginç yönü, kira gelirinin gizlenen tutarı ne olursa olsun, aynı vergiyi ödeyecek ve herkes kurtulacak.
Nasıl?
Hayal edemeyeceğiniz bir kolaylık değil mi?
GAYRİMENKUL SATIP KAZANCINI BİLDİRMEYENLER
Siz de yaşadınız.
Milyonlarca lira kazanmış olsanız dahi, bir miktar para ödeyeceksiniz, olay bitecek.
ÖRNEK : Hulusi Bey, 2007’de 500 bin TL’ye aldığı arsayı, 2009’da 3 milyon TL’ye satmış ancak bundan doğan kazancı bildirip, gelir vergisini ödememiştir.
Ayla Teyze’de arsasını müteahhide vermiş. Aldığı 25 dairenin tamamını 2008 yılında 6 milyon liraya satmış, kazancını bildirmediği için 6 kuruş dahi gelir vergisi ödememiştir.
Bu durumda;
- Hulusi Bey 1.630 TL,
- Ayla Teyze’de 1.496 TL
ödediğinde, kendilerine “Hani bu milyonlarca lira kazancın gelir vergisi?” diye sorulamayacak. Bu tutar işletme hesabı esasına göre defter tutanların, beyan etmesi gereken asgari tutarın yüzde 20’si olarak esas alınıyor. Örneğin 2007 için 6.880 TL’nin, 2008 yılı için 7.480 TL’nin, 2009 için de 8.150 TL’nin yüzde 20’si olarak hesaplanıyor.
Bu uygulama, başka kazancı olup bunu bildirmeyenler için de söz konusu.
GAYRİMENKUL SATIŞ KAZANCINI VEYA BAŞKA KAZANCINI HİÇ BİLDİRMEYENLER
2006 – 1.274 TL
2007 – 1.376 TL
2008 – 1.496 TL
2009 – 1.630 TL
TOPLAM - 5.776 TL
öderse, hakkında hiçbir işlem yapılmayacak.
Ödemenin de nakit olarak bir defada yapılması şart değil.
“Ben vergi ödemeye alışık değilim. Hepsini birden ödersem tansiyonum yükselir” diyenler varsa, onlar da düşünüldü.
36 ayı bulan bir vade ile de ödeyebilirler.
Aman dikkat!
Hayal bile edemeyeceğiniz bir fırsat.
Bir an önce değerlendirin.
Evini eşiyle ortak aldı, Maliye bağış vergisi ve ceza yazdı
Evini eşiyle ortak aldı, Maliye bağış vergisi ve ceza yazdı
BİR okuyucumuz bu konuda çok dertli..
Kendi kendine “sen misin evin yarısını eşinin üzerine alan?” diye evin içinde dolanıp, kendi kendine söylenip duruyormuş.
Dün gece yine böyle iç geçirip dolaşırken, başından geçenleri bize yazmaya karar vermiş.
BAKIN NE OLMUŞ?
Tahmin ettiğiniz gibi değil!..
Eşi evi terk edip kendisini yalnız bırakmamış ya da davranışlarında olumsuz yönde bir değişiklik olmamış. Hatta yeni aldıkları evin tapusunu eşi ile birlikte yarı yarıya üzerlerine yapınca, çok mutlu olmuş.
Okuyucumuzun sorunu, eşinin dışında gelişen bir olayla ilgili..
İsterseniz, yazdıklarını okuyalım.
“İstanbul'da güzel bir sitede, eşimle beraber beğendiğimiz evin pazarlığını yapıp anlaştım. Evin tapusunu da 1/2 ortak olarak, eşimle kendi adıma yaptırdım.
Aradan üç yıl geçti. Bizim siteyi yapan müteahhidi vergi incelemesine almışlar. Ev eşimle beraber 1/2 ortak olduğu için ikimizi de davet ettiler.
Evi kaça aldığımızı ve ödemeyi nasıl yaptığımızı sordular. Ben de dürüstçe hiçbir şeyi gizlemeden, her şeyi olduğu gibi açıkladım.
Bir tutanak tuttular ve eşimle beraber imzaladık.
Aradan bir süre geçti o da ne?
Yeditepe Veraset ve İntikal Vergi Dairesi'nden eşimin adına, bir vergi inceleme raporuyla birlikte 85 bin lira bağış vergisi, ceza ve faiz geldi!
Raporu heyecanla okudum. Ödemeleri ben yaptığım için eşime karşılıksız para vermiş olmuşum. Buna da ivazsız intikal deniliyor ve Veraset ve İntikal Vergisi'ne tabi tutuluyormuş. Eşim, tapuyu alınca evin yarısı için Veraset ve İntikal Vergisi beyannamesi verip vergi ödeyecekmiş!
Şimdi, saat 03.00. Elimde vergi ve ceza ihbarnameleri, bir yandan onlara bakıp bir yandan da ‘Sen misin evin yarısını eşinin üzerine alan' diye söylenerek, evin içinde dolanıp duruyorum.”
YASA NE DİYOR?
Yürürlükteki Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'na göre, bir kişi eşine ya da çocuğuna;
- Ev alırsa ya da bağışlarsa,
- Otomobil alırsa ya da hediye ederse,
- Bankadaki hesabına ortak ederse,
- Şirket hissesini, karşılıksız olarak devrederse, eşi ve çocuğuna ivazsız intikal yani karşılıksız mal ya da para intikal etmiş sayılıyor.
Bu da Veraset ve İntikal Vergisi'ne tabi tutuluyor. Verginin oranı da yüzde 5 ila 15 arasında değişiyor.
Eşi ya da çocuğuna değil de sevgilisine verirse, verginin oranı yüzde 100 artıyor ve yüzde 10 ila 30 arasında değişiyor.
BALIK FIKRASI
Şimdi bu yazıyı okuyanlar; “Olur mu hocam, bu ülkede yüzbinlerce kişi eşine ve çocuğuna hatta sevgilisine ev, otomobil alıyor. Hepsi bu vergiyi mi ödüyor?” diye sorabilirler. Onlara da bir fıkra ile
yanıt verelim.
Trafik polisi, bir aracı durdurup hız sınırını aştığı için ceza kesmiş.
Adam dayanamayıp sormuş:
- Memur bey, 100 kilometre hızla gittiğim için ceza yazıyorsunuz. Ama şu anda kim bilir kaç kişi 140-150 hatta 180 kilometre hızla araç kullanıyor. Niye herkese kesilmiyor da bana kesiliyor?
- Beyefendi siz hiç balık tuttunuz mu?
- Evet..
- Peki.. Balık tutarken, oltayı denize attığınızda denizdeki bütün balıkları yakalayabildiniz mi?
Kaynak: hürriyet.com.tr 30.01.2010 Şükrü KIZILOT
BİR okuyucumuz bu konuda çok dertli..
Kendi kendine “sen misin evin yarısını eşinin üzerine alan?” diye evin içinde dolanıp, kendi kendine söylenip duruyormuş.
Dün gece yine böyle iç geçirip dolaşırken, başından geçenleri bize yazmaya karar vermiş.
BAKIN NE OLMUŞ?
Tahmin ettiğiniz gibi değil!..
Eşi evi terk edip kendisini yalnız bırakmamış ya da davranışlarında olumsuz yönde bir değişiklik olmamış. Hatta yeni aldıkları evin tapusunu eşi ile birlikte yarı yarıya üzerlerine yapınca, çok mutlu olmuş.
Okuyucumuzun sorunu, eşinin dışında gelişen bir olayla ilgili..
İsterseniz, yazdıklarını okuyalım.
“İstanbul'da güzel bir sitede, eşimle beraber beğendiğimiz evin pazarlığını yapıp anlaştım. Evin tapusunu da 1/2 ortak olarak, eşimle kendi adıma yaptırdım.
Aradan üç yıl geçti. Bizim siteyi yapan müteahhidi vergi incelemesine almışlar. Ev eşimle beraber 1/2 ortak olduğu için ikimizi de davet ettiler.
Evi kaça aldığımızı ve ödemeyi nasıl yaptığımızı sordular. Ben de dürüstçe hiçbir şeyi gizlemeden, her şeyi olduğu gibi açıkladım.
Bir tutanak tuttular ve eşimle beraber imzaladık.
Aradan bir süre geçti o da ne?
Yeditepe Veraset ve İntikal Vergi Dairesi'nden eşimin adına, bir vergi inceleme raporuyla birlikte 85 bin lira bağış vergisi, ceza ve faiz geldi!
Raporu heyecanla okudum. Ödemeleri ben yaptığım için eşime karşılıksız para vermiş olmuşum. Buna da ivazsız intikal deniliyor ve Veraset ve İntikal Vergisi'ne tabi tutuluyormuş. Eşim, tapuyu alınca evin yarısı için Veraset ve İntikal Vergisi beyannamesi verip vergi ödeyecekmiş!
Şimdi, saat 03.00. Elimde vergi ve ceza ihbarnameleri, bir yandan onlara bakıp bir yandan da ‘Sen misin evin yarısını eşinin üzerine alan' diye söylenerek, evin içinde dolanıp duruyorum.”
YASA NE DİYOR?
Yürürlükteki Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'na göre, bir kişi eşine ya da çocuğuna;
- Ev alırsa ya da bağışlarsa,
- Otomobil alırsa ya da hediye ederse,
- Bankadaki hesabına ortak ederse,
- Şirket hissesini, karşılıksız olarak devrederse, eşi ve çocuğuna ivazsız intikal yani karşılıksız mal ya da para intikal etmiş sayılıyor.
Bu da Veraset ve İntikal Vergisi'ne tabi tutuluyor. Verginin oranı da yüzde 5 ila 15 arasında değişiyor.
Eşi ya da çocuğuna değil de sevgilisine verirse, verginin oranı yüzde 100 artıyor ve yüzde 10 ila 30 arasında değişiyor.
BALIK FIKRASI
Şimdi bu yazıyı okuyanlar; “Olur mu hocam, bu ülkede yüzbinlerce kişi eşine ve çocuğuna hatta sevgilisine ev, otomobil alıyor. Hepsi bu vergiyi mi ödüyor?” diye sorabilirler. Onlara da bir fıkra ile
yanıt verelim.
Trafik polisi, bir aracı durdurup hız sınırını aştığı için ceza kesmiş.
Adam dayanamayıp sormuş:
- Memur bey, 100 kilometre hızla gittiğim için ceza yazıyorsunuz. Ama şu anda kim bilir kaç kişi 140-150 hatta 180 kilometre hızla araç kullanıyor. Niye herkese kesilmiyor da bana kesiliyor?
- Beyefendi siz hiç balık tuttunuz mu?
- Evet..
- Peki.. Balık tutarken, oltayı denize attığınızda denizdeki bütün balıkları yakalayabildiniz mi?
Kaynak: hürriyet.com.tr 30.01.2010 Şükrü KIZILOT
Kiracı-ev sahibi' ilişkisinde yeni dönem
TBMM Genel Kurulu’nda Türk Borçlar Kanunu Tasarısı dün jet hızıyla yasalaştı. 649 maddeden oluşan tasarı, bütün partilerin vardığı mutabakatla 2.5 saatte kabul edildi. Yeni kanunla kiracı-ev sahibi ilişkilerinde, yeni bir dönem başladı. Kiracılar ‘Dedem ya da torunum’ oturacak gerekçesiyle evden çıkarılabilecek. Kira artışı yıllık üretici fiyat endeksini geçmeyecek. TBMM Genel Kurulu’nda, Türk Borçlar Kanunu Tasarısı kabul edildi. 649 maddeden oluşan ve 22 bölüm halinde “temel kanun” olarak görüşülen tasarı, bütün partilerin vardığı mutabakat doğrultusunda Genel Kurulda neredeyse “jet” hızıyla yasalaştı. 30’ar maddeden oluşan her bölüm 3 dakikada geçti. Tasarı üzerinde toplam 4 önerge verilerek değişiklik yapıldı. Tasarı, yaklaşık 2.5 saatte yasalaştı. TBMM Adalet Komisyonunda 2008’de kabul edilen tasarının görüşmelerine, 2009 yılında TBMM Genel Kurulu’nda başlanmış ve ilk 2 bölümünün kabul edilmesinin ardından yarım kalmıştı. KİRA ARTIŞI ÜFE’Yİ GEÇEMEYECEK: Yeni Türk Borçlar Kanunu ile kiracı-ev sahibi ilişkilerinde, yeni bir dönem başlayacak. Kiracılar ‘Dedem ya da torunum’ oturacak gerekçesiyle evden çıkarılabilecek. Kiracıların elektrik ve su borcunu ödememei tahliye sebebi olurken, uyarıya rağmen yüksek sesle müzik dinleyen, gürültü yapan, balkonda mangal yakan kiracının sözleşmesi iptal edilebilecek. Konut ve işyeri kiralamada depozito 3 aylık kira bedelini aşamayacak. Kira bedelleri, bir önceki yılda gerçekleşen üretici fiyat endeksindeki (ÜFE) artış oranını geçmemek koşuluyla artırılabilecek. Bu kural bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanacak. Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemeyecek. Bu rızanın alınması mümkün olmazsa veya eş haklı sebep olmaksızın rızasını vermekten kaçınırsa kiracı, hakimden bu konuda bir karar vermesini isteyebilecek. SÖZLEŞMELERE ELEKTRONİK İMZA: Sözleşmelerde, güvenli elektronik imza kullanılabilecek. Güvenli elektronik imza, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğuracak. Açığa atılan imzanın üzerine sonradan yazılan metnin, imza atanın iradesine uygun olduğu kabul edilecek. Durumun özelliği aksini göstermedikçe, yazılan metnin anlaşmaya aykırı olduğunu ispat yükü, açığa imza atan kişiye ait olacak. KİTLE SÖZLEŞMESİNE KARŞI KORUMA: Bankalar, sigorta, seyahat ve taşıma işletmeleri gibi şirketler tarafından önceden hazırlanan soyut ve tek yanlı sözleşmelere karşı bireyleri koruyan hükümler, borçlar hukukuna ilk kez girecek. “Kitle Sözleşmesi”, “Katılmalı Sözleşme”, “Tip Sözleşme” denilen sözleşmeler için belirlenen “Genel İşlem Koşulları” ile bireyin korunması sağlanacak. NİŞANLIYA-SEVGİLİYE TAZMİNAT HAKKI: Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümleri ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanacak. Kısmen veya tamamen rücu edilmeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu zararların belirlenmesinde gözetilmeyecek, zarar veya tazminattan indirilmeyecek. Hakim, hesaplanan tazminat miktarını, hakkaniyet düşüncesiyle arttıramayacak veya azaltamayacak. Hakim, sadece ölüm halinde değil, ağır bedensel zararlarda da zarar görenin yakınlarına manevi tazminat ödenmesine karar verebilecek. Yargıtay içtihatlarının bulunduğu bu konunun kanuna girmesiyle, beraber olup aralarında resmi nikah olmayanların, nişanlı ve sevgililerin tazminat istemleri, yasal dayanağa kavuşmuş olacak. FAİZE SINIR: Olağanüstü faiz oranları karşısında borçlu korunacak. Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenecek. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, belirlenen yıllık faiz oranının yüzde 50 fazlasını aşamayacak. Ekonomik kriz dönemleri gibi olağanüstü durumlarda, sözleşmeler değişen koşullara göre uyarlanabilecek. KEFİL OLMADA EŞ RIZASI ARANACAK: Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacak. Kefalet sözleşmesinde sonradan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmayacak. Kefil olmada eş rızası aranmasını düzenleyen yasaya göre, eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilecek. İşveren,cinsel tacizi önlemekle yükümlü olacak İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek, iş yerinde dürüstlük kurallarına uygun bir ortamı sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların da daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlü olacak. TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen Türk Borçlar Kanunu’na göre, işi özenle yapacak ve işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatle davranacak olan işçi, işverene ait makineleri, araç ve gereçleri, teknik sistemleri, tesisleri ve taşıtları, usulüne uygun olarak kullanmak ve bunlarla birlikte işin görülmesi için kendisine teslim edilmiş olan malzemeye özen göstermekle yükümlü olacak. İşçi, üçüncü kişilerle ücret karşılığında anlaşmalar yaparak işverene karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal edemeyecek ve işvereniyle rekabete yol açacak iş ve işlemlerde bulunamayacak. İŞÇİ SIR SAKLAYACAK: Hizmet ilişkisinin devamı süresince iş gördüğü sırada öğrendiği üretim ve iş sırları gibi bilgileri, kendisi veya başkalarının yararına kullanamayacak olan işçi, hizmet ilişkisi sona erse bile işverenin haklı yararlarının korunması için gerekli olduğu ölçüde sır saklamakla yükümlü olacak. ÜCRETLER BANKAYA YATACAK: İşçiye ücreti her ayın sonunda ödenecek. İş sahipleri, işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılacak banka hesaplarına yatıracak. Her ödeme döneminde işçiye hesap pusulası verilecek. İşveren, işçiden olan alacağı ile ücret borcunu, işçinin rızası olmadıkça takas edemeyecek.
Kaynak: emlakder
Kaynak: emlakder
Konutun tapusunu incelediniz mi?
Konutun tapusunu incelediniz mi?
Konut kredisi kullandırılacak konutların tapuları kat mülkiyeti, kat irtifakı veya tam mülkiyet şeklinde düzenlenmiş olmalıdır.
Konutun üzerinde "takyidat" olup olmadığını öğrendiniz mi?
Takyidat, konutun tapu kaydına işlenmiş olan ve malikin konut üzerindeki tasarruf hakkını sınırlayan (intifa, ipotek, satış vaadi, şüfa, vefa, iştira, kira, haciz, tedbir gibi) şerhlerdir. Tapu kaydında takyidat bulunan taşınmazlar, konut kredisi teminatı olarak kabul edilmezler. Takyidat bulunan gayrimenkuller üzerine ipotek tesis edilmekle birlikte konut kredisi için yeterli ve gerekli teminatı teşkil etmediklerinden bu tip takyidat bulunan taşınmazlar konut kredisi için teminat olarak alınmazlar. Tapu kaydında Medeni Kanun uyarınca “Aile Konutu” olduğuna ilişkin şerh bulunan taşınmazlara da ipotek tesis edilebilmesi için önce söz konusu şerhlerin kaldırılması gereklidir.
Tapunun "Kat Mülkiyeti" ya da "Kat İrtifakı" özelliklerini biliyor musunuz?
Bankaların konut kredisi verebilmesi için konutun Kat Mülkiyet Tapusu olması gerekir. Kat Mülkiyeti Kanunu'nda her bir apartman dairesi, ayrı bir 'bağımsız bölüm' olarak geçmektedir. Binanın 'bağımsız bölümleri', 'ortak alanları', 'eklentileri', 'her bağımsız bölüme ne kadar arsa payı düştüğü' gibi konuları öğrenmenizde fayda var. "Kat İrtifak Tapusu" olan taşınmazlar için konut kredisi kullandırılıp kullandırılmayacağı kredi veren bankanın değerlendirmesine tabidir.
Binanın "Yapı Ruhsatı" olup olmadığını kontrol ettiniz mi?
Yapı ruhsatı, mücavir alanlar içerisinde ruhsata tâbi olan herhangi bir yapının inşaatına başlanabilmesi için belediyelerce, mücavir alan sınırları dışında Valiliklerce (Bayındırlık ve İskan Müdürlükleri) verilen izindir. 3194 sayılı İmar Kanunu kapsamına giren bütün yapılar için (27. madde de belirtilen istisna hariç ) yapı ruhsatı alınması zorunludur. İnşaatın ilk aşaması olan hafriyat işlemine dahi ruhsat alınmaksızın başlanamaz.
Yapı izni alınmadan önce, yapı sahibi veya vekillerince bağlı bulunulan Tapu ve Kadastro Müdürlüklerine ve ilgili belediyelere başvurularak (aplikasyon tutanağı), (röperli kroki, röperli kroki yoksa ebatlı kroki) veya imar durumunu gösterir çapın ve yol kotu tutanağı ile parselin (kanal kotu tutanağı) ± 0.00 kotuna göre pissu kanal bağlantısının hangi nokta ve kotlarda yapılabileceğini gösteren bir belgenin alınması gereklidir.
Binanın "Kullanım İzni" olup olmadığını kontrol ettiniz mi?
KAT MÜLKİYETİ - KAT İRTİFAKI - YAPI RUHSATI - YAPI KULLANMA İZNİ
634 Sayılı Kat Mülkiyeti yasası (2.7.1965 tarih 12038 sayı R.G.)
Madde 1 - Tamamlanmış bir yapının kat, daire, iş bürosu, dükkan, mağaza, mahzen, depo gibi bölümlerinden ayrı ayrı ve başlı başına kullanmaya elverişli olanlar üzerinde, o gayrimenkulun maliki veya ortak malikleri tarafından, bu kanun hükümlerine göre, bağımsız mülkiyet hakları kurulabilir.
Yapılmakta veya ileride yapılacak bir yapının, birinci fıkrada yazılı nitelikteki bölümleri üzerinde, yapı tamamlandıktan sonra geçilecek kat mülkiyetine esas olmak üzere, arsa maliki veya arsanın ortak malikleri tarafından bu kanun hükümlerine göre kat irtifakı kurulabilir.
Madde 2 - Bu kanuna göre :
a- Kat mülkiyetine konu olan yapının bütününe (Ana gayrimenkul); Yalnız esas yapı kısmına (Ana yapı); ana gayrimenkulun ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli olup, bu kanun hükümlerine göre bağımsız mülkiyete konu olan bölümlerine (Bağımsız bölüm); bir bağımsız bölümün dışında olup, doğrudan doğruya o bölüme tahsis edilmiş olan yerlere (Eklenti); Bağımsız bölümler üzerinde kurulan mülkiyet hakkına (Kat mülkiyeti) ve bu hakka sahip olanlara (Kat maliki);
b- Ana gayrimenkulun bağımsız bölümleri dışında kalıp, korunma ve ortaklaşa kullanma veya faydalanmaya yarayan yerlerine (Ortak yerler); Kat maliklerinin ortak malik sıfatı ile paydaşı bulundukları bu yerler üzerindeki faydalanma haklarına (kullanma hakkı)
c- (2814 sayılı yasayla değişik bent) Bir arsa üzerinde ilerde kat mülkiyetine konu olmak üzere yapılacak veya yapılmakta olan bir veya birden çok yapının bağımsız bölümleri için o arsanın maliki veya ortak malikleri tarafından bu kanun hükümlerine göre kurulan irtifak hakkına (Kat irtifakı); bu hakka sahip olanlara da (Kat irtifakı sahibi)
d- Arsanın, bu kanunda yazılı esasa göre bağımsız bölümlere tahsis edilen ortak mülkiyet paylarına (Arsa payı)
e- kat mülkiyetine veya kat irtifakının kurulmasına esas resmi senede (Sözleşme) denir.
Kart irtifakı kurulması
A. Gerekli belgeler :
1. Dilekçe : Bütün bağımsız bölümlerin ayrı ayrı değerleri ile bu bölümlere, değerleri ile orantılı olarak ayrılan arsa paylarını gösterir tüm maliklerce imzalanmış dilekçe (istenildiğinde bu dilekçe Tapu Sicil Müdürlüğü görevlilerince yazılır)
2. Genel inşaat projesi : Bir mimar veya mühendis tarafından yapılmış olması ve doğruluğu Belediyece (Belediye sınırları dışında Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünce) tasdik edilmiş olması gerekir.
Bir arsa üzerine birden fazla inşa edilen yapıların her birinin projede ayrı ayrı gösterilmesi ve blok yapılarda, her blok için ayrı proje verilmesi zorunludur.
3. Vaziyet planı : Bir arsa üzerine yapılacak birden fazla yapıların (Blok veya ayrı ayrı) arsa içindeki konumunu, varsa özel yol, yeşil saha spor tesisleri gibi ortak yerlerinin açıkça gösterilmesi ve Belediyece tasdik edilmiş olması gerekir. Genel inşaat projesinde, vaziyet planı mevcut ise ayrıca vaziyet planı ibrazına gerek yoktur.
4. Yönetim planı : Ana gayrimenkulun yönetimini düzenleyen yönetim planının bütün maliklerce her sayfası imzalanmış olması gerekir.
5. Liste : Listenin her bağımsız bölümün arsa payını, kat, daire, iş bürosu gibi nevini ve bunların birden başlayıp sıra ile giden numarasını, varsa eklentisini göstermesi ile ana gayrimenkulun maliki veya bütün paydaşları tarafından imzalanması ve noterden tasdikli olması gerekir.
6. Maliklerin veya yetkili temsilcilerin fotoğraflı nüfus cüzdanları
7. Maliklerin 6x4 cm. büyüklüğünde ikişer adet vesikalık fotoğrafı (Resmi senet ve tapu senetlerine yapıştırılması için)
Kat Mülkiyeti Kurulması
A. Gerekli belgeler :
1. Dilekçe : Bütün bağımsız bölümlerin ayrı ayrı değerleri ile bu bölümlere, değerleri ile orantılı olarak ayrılan arsa paylarını gösterir tüm maliklerce imzalanmış dilekçe (istenildiğinde bu dilekçe Tapu Sicil Müdürlüğü görevlilerince yazılır.)
2. Genel inşaat projesi : Bir mimar veya mühendis tarafından yapılmış olması ve doğruluğu Belediyece (Belediye sınırlan dışında Bayındırlık ve İskan müdürlüğünce) tasdik edilmiş olması gerekir.
Bir arsa üzerine birden fazla inşa edilen yapıların her birinin projede ayrı ayrı gösterilmesi ve her blok için ayrı proje verilmesi zorunludur.
3. Vaziyet planı : Bir arsa üzerine yapılan birden fazla yapıların (blok veya ayrı ayrı) arsa içindeki konumu, varsa özel yol, yeşil saha spor tesisleri gibi ortak yerlerin açıkça gösterilmesi ve belediyece tasdik edilmiş olması gerekir. Genel inşaat projesinde vaziyet planı mevcut ise ayrıca vaziyet planı ibrazına gerek yoktur.
4. Yapı kullanma izni (İskan Ruhsatı)
5. Fotoğraf : Ana gayrimenkulun ön ve arka cephelerini ve mümkünse yan cephelerini gösterir en az 13xl8 cm. boyutlarında olması ve Belediyece tasdik edilmiş olması gerekir.
6. Liste : Listenin, her bağımsız bölümün arsa payını, kat, daire, iş bürosu gibi nevini ve bunların birden başlayıp sıra ile giden numarasını, varsa eklentisini göstermesi ile ana gayrimenkulun maliki veya bütün paydaşları tarafından imzalanması ve noterden tasdikli olması gerekir.
7. Yönetim planı : Ana gayrimenkulun yönetimini düzenleyen yönetim planının bütün maliklerince her sayfasının imzalanmış olması gerekir.
8. Maliklerin veya yetkili temsilcilerinin fotoğraflı nüfus cüzdanları
9. Maliklerin 6x4 cm büyüklüğünde ikişer vesikalık fotoğrafı (Resmi senet ve tapu senetlerine yapıştırılması için)
10. Kat irtifakı kurulmuş bir taşınmaz malın kat mülkiyetine geçişte 1, 2, 3, 6 ve 7 nci maddelerindeki belgeler kat irtifakı tesisinde alındığından yeniden ibraz edilmesine gerek yoktur.
Sadece, yapı kullanma izni (iskan ruhsatı) fotoğraf ve yönetim planının (verilmemiş ise) ibrazı halinde maliklerden birinin veya yöneticinin talebine istinaden kat mülkiyeti kurulur.
Yapı Ruhsatı
3194 sayılı imar yasası
Madde 21 - Bu kanunun kapsamına giren bütün yapılar için 26. Maddede belirtilen istisna (Kamuya ait yapılar) dışında Belediye veya Valiliklerden (veya yeminli Serbest Mimarlık ve Mühendislik bürolarından) yapı ruhsatı alınması mecburidir.
Ruhsat alınmış yapılarda herhangi bir değişiklik yapılması da yeniden ruhsat alınmasına bağlıdır. Bu durumda bağımsız bölümlerin brüt alanı artmıyorsa ve nitelik değişmiyorsa ruhsat, hiçbir vergi, resim ve harca tabi olmaz.
Ancak derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması ve yönetmeliğe uygun olarak mahallin hususiyetine göre Belediyece hazırlanacak İmar Yönetmeliğinde belirtilecek taşıyıcı unsuru etkilemeyen diğer tadilatlar ve tamiratlar ruhsata tabi değildir.
Belediyeler veya Valilikler mahallin ve çevrenin özelliklerine göre yapılar arasında uyum sağlamak, güzel bir görünüm elde etmek amacıyla dış cephe boya ve kaplamaları ile çatının malzemesini ve rengini tayin etmeye yetkilidir.
Yapı Kullanma izni için istenilen belgeler
1. Emlak vergisine ait ilişik kesme belgesi
2. Vizesi yapılmış kanal ruhsatı
3. Temel, toprak ve ısı yalıtım vizeleri yapılmış yapı ruhsatı
4. Bina ön ve arka cephesinden 2 şer adet 13x18 cm renkli resim
5. Çevre düzenleme projesi
6. Asansörlü binalar için proje, ruhsat ve kullanım belgesi
7. Yapıların kontrol hizmeti için ödenen ücret makbuzu
8. İskan harcı tahsil fişi
9. SSK ilişik kesme belgesi
10. Tapu tescil belgesi
11. Emlak istimlak Daire Başkanlığından borcu olmadığına dair yazı
12. Doğalgaz Tesisat projesine göre inşa edildiğini gösterir belge
Bitmemiş konutların "Kullanım İzni" almaya uygun olduğunu teyit etmeniz de fayda var
Binanın elektrik, su, doğalgaz bağlantıları yapılmış mı?
Konutta kiracı oturuyorsa kira kontratını incelediniz mi?
Kira kontratı Tapuya şerh edilmişse taşınmazın teminat olarak kabul edilmemesi ve tüm koşulların sizin için de geçerli olacağından sorun yaşayabilirsiniz
Formun Altı
EKONOMİK DEĞERLEME
Formun Üstü
Konutun "bitmişlik düzeyi", "tapu cinsi", "ruhsatı", "kullanım izni", "kaçak ekler" vb. konularda bankaların kredi verme koşullarını sağlayıp sağlamadığını araştırdınız mı?
Formun Altı
Konutu yatırım amaçlı alıyorsanız, o çevredeki ortalama kira getirisini civardaki emlakçı ve komşulardan araştırmanızı öneririz.
Konutun bakım, tadilat ve yenileme gerektiren bölümlerinin yaratacağı maliyetleri dikkate aldınız mı?
İnşaat halindeki binalarda, konutun size taahhüt edilen zaman, maliyet ve kalitede teslim edileceğinden emin olmak için inşaat firmasının güvenilirliği, geçmiş projelerdeki performansı ve mali durumu ile ilgili araştırma yapmanızı ve inşaatı yapan firma ile imzalayacağınız "Satış Vaadi Sözleşmesi"ni incelemenizi öneririz.
Formun Altı
TAŞIYICI SİSTEM DEĞERLEME
Formun Üstü
Binanın onaylı bir "Taşıyıcı Sistem Projesi" olup olmadığını kontrol ettiniz mi?
Formun Altı
Binanın "Deprem Yönetmeliği"ne uygun olarak inşa edilip edilmediğini kontrol ettiniz mi?
Binanın taşıyıcı sisteminde daha önce onarım yapılmış mı?
Yapılmışsa nedenlerini ve sonuçlarını öğrenmenizi tavsiye ederiz
Binanın temellerinde "Su Yalıtımı" yapılmış mı?
Binanın zemin raporunu edinmenizi ve zemin koşullarını incelemenizi tavsiye ederiz.
Formun Altı
MİMARİ DEĞERLEME
Formun Üstü
Binanın onaylı "Mimari Projesi" olup olmadığını araştırdınız mı?
Formun Altı
Binaya orijinal projesinde olmayan değişiklikler yapılmış mı?
Yapılmışsa nedenlerini öğrenmenizi tavsiye ederiz
Binada "Isı Yalıtımı", "Su Yalıtımı" ve "Ses Yalıtımı" var mı?
Konutun tavanında, tabanında yada duvarlarında çatlama, kabarma, küflenme vb. sorunlar olup olmadığını incelediniz mi?
Konutun ısıtma sisteminde kullanılan boru ve kanalların yaşı kaçtır? Gerekli yalıtımlar yapılmış mıdır?
Formun Altı
Formun Üstü
Tapu Harcı
Formun Altı
Tapu Harcı, konutun emlak vergisi değerinden az olmamak üzere, alım satım sırasında oluşan gerçek satış bedeli üzerinden, binde 15'er oranında alıcı ve satıcı tarafından ayrı ayrı ödenir.
Emlak Vergisi
Konutlarda "Emlak Vergisi" oranı binde 2'dir. Ayrıca "Emlak Vergisi" tutarları üzerinden yüzde 10 da, “Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı” ödenmektedir. Konutun satıldığı yılın "Emlak Vergisi" satan kişi tarafından ödenir. Ancak satın aldığınız ev için ‘satışın yapıldığı yılın sonuna kadar' ilgili belediyeye "Emlak Vergisi Beyannamesi" vermeniz gerekmektedir.
Alacağınız evin, satıldığı yıl ve geçmiş yıllara ait ödenmemiş "Emlak Vergisi"nden alıcı ve satıcı müteselsilen yani, zincirleme sorumludurlar. (Yani, yeni alınan evin birikmiş emlak vergisi borcu, yeni sahibinden alınabilmektedir. Bu yüzden konutun geçmiş yıllara ait ödenmemiş "Emlak Vergisi" borcu olup olmadığını öğrenmenizde fayda var. Eski ödemeleri Vergi Dairesi'nden kontrol edebilir yada satan kişinin makbuzlarını kontrol ederek fotokopilerini alıp saklayabilmektedir.)
Çevre Temizlik Vergisi
"Çevre Temizlik Vergisi" su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına, 2008 yılı için, Büyükşehir Belediyelerinde 18YKr, diğer belediyelerde 15YKr olarak hesaplanır. Hesaplanan "Çevre Temizlik Vergisi" konutlar için su faturası ile tahsil edilir.
Çevre temizlik vergisi mükellefiyeti mülkün satın alındığı tarihten itibaren başlamaktadır.
Gelir Vergisi
Konutun satış bedeli ile maliyet bedeli arasındaki fark (elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderler ve ödenen vergi ve harçlar da bulunan değerden çıkartılacaktır) "Değer Artış Kazancı" olarak vergilendirilmektedir. Eğer konut, satın alındıktan 5 yıl sonra satılırsa "Değer Artış Kazancı" vergisinden muaftır.
2008 yılında, konutun satışından elde edilen gelirlerin 6.800 TL'si "Gelir Vergisi"nden muaftır. Bu tutarın üzerinde oluşan kazançlar ise, aşan tutara göre %15-35 oranlarında vergilendirilmektedir.
Katma Değer Vergisi
İnşaattan alınan konutlarda net alanın 150 metrakareye kadar olması halinde %1, 150 metrekareyi aşması durumunda ise %18 KDV uygulanmaktadır. (Bu uygulama ikinci el evlerin alım - satımlarında geçerli değildir.)
Kira Vergisi
Gelir Vergisi Kanunu gereği, konutların kiraya verilmesinden elde edilen gelirler “gayrimenkul sermaye iradı” olarak adlandırılır ve belli koşullarda gelir vergisine tabi tutulurlar.
Bir takvim yılı içinde elde ettikleri kira geliri, istisna tutarını (2.400 TL) aşanlar, aşan tutarı beyan etmekle yükümlüdürler.
Gayrimenkul sermaye iradında safi iradın saptanması için, kira gelirlerinden indirilecek giderler konusunda seçilebilecek iki yöntem vardır.
Gerçek Gider Yöntem
Götürü Gider Yöntemi: Önce yıllık toplam kira gelirinden 2.400 TL'lik istisna, sonra "% 25 götürü gider" düşülür.
Kalan tutar üzerinden, tutara göre %15-35 oranlarında gelir vergisi ödenir.
Formun Altı
Formun Üstü
Konut Finansman Sistemi ne zaman yürürlüğe girdi?
Formun Altı
Kamuoyunda "Mortgage Yasası" olarak bilinen, "5582 sayılı Konut Finansman Sistemi Hakkındaki Kanun" 6 Mart 2007 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi:
Formun Altı
Formun Üstü
Konut Finansman Sistemi konut kredisi kullanmak isteyenler için ne gibi değişiklik getirdi?
Formun Altı
Yasa Kapsamına Giren Konutlar: Oturma amaçlı olarak kullanılacak olan ve "Yapı Kullanma İzni" alınmış tüm konutlar ve inşa halindeki konutlar, mevcut konutlar teminat gösterilerek alınan ihtiyaç kredileri ve re-finansman kredileri yasa kapsamında değerlendirilmektedir.
Vergi Avantajı: Yasa sonrası kullandırılan konut kredilerinden aylık faiz üzerinden % 5 oranında uygulanan Bankacılık ve Sigorta Muamele Vergisi (BSMV) alınmayacaktır.
Faiz Cinsleri: Yasanın tüketicilere getirdiği en önemli değişikliklerden birisi, "Sabit Faizli Konut Kredileri”nin yanı sıra "Değişken Faizli Konut Kredisi" kullanabilme olanağıdır. Bu yasa ile birlikte tüketiciler;
Sabit Faizli
Değişken Faizli
Sabit + Değişken Faizli
kredi kullanma seçeneğine sahip oldular. Değişken Faizli Konut Kredilerinin baz aldığı referans endeks Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)'dir. Faiz oranı ayarlaması yapılırken, içinde bulunulan aydan iki önceki ayda Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi yıllık yüzde değişim oranı esas alınır.
Bankaların kar marjı ve azami faiz oranı başlangıçta yapılan sözleşmede tüketicilere iletilir. Azami faiz oranın sözleşmede belirlenmiş olması piyasadaki olağandışı faiz hareketlerine karşı tüketicilerin riskini belirli ölçüde azaltır.
Dolayısıyla ödenecek taksit tutarları piyasadaki faiz oranlarına paralel olarak azalabilir veya (sözleşmede belirtilen üst limit kapsamında) artabilir. Değişken faizli kredilerin erken geri ödenmesi halinde “Erken Ödeme Ücreti” alınmayacaktır.
Erken Ödeme Ücreti: Yeni yasa ile birlikte sadece Sabit faizli krediler için, geri ödenen anapara tutarı üzerinden en fazla %2 oranında Erken Ödeme Ücreti talep edilebilmektedir. 6 Mart 2007 tarihinden önce kullandırılan konut kredileri (kanun kapsamına geçip geçmemelerinden bağımsız olarak) Erken Ödeme Ücreti'nden muaftır.
Sözleşme Öncesi Bilgi Formu: Yeni yasa ile birlikte Bankalar tüketicilere kullanmak istedikleri konut kredileriyle ilgili detaylı bilgiler (kredi tutarı, faiz cinsi, yıllık maliyet oranı, ödeme planı simülasyonları... vb.) sunan Sözleşme Öncesi Bilgi Formu vermek zorundalar. Tüketiciler 'Sözleşme Öncesi Bilgi Formu'ndaki bilgileri inceledikten sonra onaylamaları durumunda 'Konut Kredisi Sözleşme'sine ve ödeme planını imza atabilirler.
Formun Altı
Formun Üstü
Konutun ekspertiz değerinin ne kadarı için konut kredisi kullanabilirim?
Formun Altı
Yapı Kredi Bankası'nda satın alacağınız konutun ekspertiz raporunda belirlenen değerinin %80'ine kadar konut kredisi kullanabilirsiniz. Ancak satın almak istediğiniz ev ile birlikte mevcut evinizi de teminat göstererek, yeni evin değerinin 100%'üne kadar kredi kullanabilirsiniz.
Formun Altı
Formun Üstü
Başka bir gayrimenkulü ipotek vererek konut kredisi kullanabilir miyim?
Formun Altı
Bankanın ipotek şartlarına uygun olması ve teminat değerini karşılaması şartıyla şahsınıza ait mevcut bir konutunuzu ipotek vererek konut kredisi kullanabilirsiniz.
Formun Altı
Formun Üstü
Konut Kredisi başvurusu için gerekli belgeler nelerdir?
Formun Altı
Konut Kredisi başvurusu için Yapı Kredi Şubesi'ne getirmeniz gereken belgeler:
Satın alınacak konutun tapusu fotokopisi
Kimlik belgesi (nüfus cüzdanı fotokopisi)
Gelir belgesi
Ücretliler için: Son aya ait maaş bordrosu ve fotokopisi
Serbest Meslek Sahipleri için: Son vergi levhası ve fotokopisi
Emekliler için: Maaş cüzdanlarının fotokopisi
Varsa Tapu fotokopileri, kira kontratları ve diğer gelir belgeleri
Son 3 ay içerisinde alınmış ikametgah belgesi veya son 3 ay içerisinde adınıza düzenlenmiş elektrik, su, doğalgaz, telefon faturası aslı / fotokopisi
Formun Altı
Formun Üstü
Konut Kredisi başvuru süreci nasıl işler?
Formun Altı
Gerekli belgelerle birlikte size en yakın Yapı Kredi Şubesine giderek başvuru formunuzu doldurmanız gerekir.
Bilgi ve belgelerinizde her hangi bir eksiklik yok ise başvurunuz bir gün (24 saat) içerisinde yanıtlanır. (Kredi tutarına ve krediye konu olacak konutun özelliklerine göre söz konusu süre değişiklik gösterebilir.)
Başvurunuzun ön değerlendirmesi yapılır.
Ön değerlendirmesi olumlu sonuçlanan başvurular için konuta ekspertiz yaptırılır.
Ekspertiz raporunda belirlenen konutun değeri doğrultusunda, yararlanabileceğiniz kredi tutarı belirlenir.
Teminat işlemlerin tamamlanır (Konut kredilerinde teminat olarak adınıza kayıtlı konuta ipotek konulur.)
İpotek işlemi tamamlanınca satıcıya hitaben hazırlanmış bloke çek teslim edilerek kredi kullandırılmış olur.
Formun Altı
Formun Üstü
Konut Kredisi masrafları nelerdir?
Formun Altı
Açılış Ücreti: Asgari 1.000 TL olmak üzere, kredi limitinin %2'si oranındadır.
Ekspertiz Ücreti: Ekspertiz ücreti olarak 400 TL alınmaktadır.
Hayat Sigortası *: Kişiye göre farklılık göstermektedir.
DASK (Zorunlu Deprem) Sigortası *: Konuta göre farklılık göstermektedir.
Konut Sigortası *: Konuta göre farklılık göstermektedir.
Sigortalar kredi borçlusunun lehine olduğu için Bankamızca yapılması tavsiye edilmektedir.
Formun Altı
HANGİ KREDİYİ ALABİLİRİM
Formun Üstü
Krediyi hangi amaçla almayı düşünüyorsunuz?
Formun Altı
Oturma / Yatırım amaçlı ev almak için
Başka bankadaki kredimi getirmek için
Mevcut evimin teminatı ile ihtiyaç kredisi almak için
Formun Altı
Mortgage yasası yürürlüğe girdi mi?
5582 Sayılı Konut Finansman Sistemine İlişkin Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun (Mortgage yasası) 06 Mart 2007 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten itibaren kullandırılacak konut kredileri Yasa kapsamındadır.
. 6 Mart 2007’den sonra kullanılan konut kredileri, eski şartlarla kullanılabilir mi?
Hayır, 6 Mart 2007 ve sonrasındaki krediler Yasa kapsamında olacaktır ve Yasanın getirdiği şartlara tabidir.
Mortgage Sisteminin temel özellikleri nelerdir?
Yasa ile konut finansman kredilerinde sabit faizin yanısıra değişken faiz seçeneği de uygulanmaya başlayacaktır.. Değişken faizli krediler ile kredi faizlerinin düşmesini beklemenize gerek kalmayacak. Piyasa faizleri düştükçe, kredinizin faizi de düşecektir. Faizlerin yükselmesi durumunda ise, kredi faizi de yükselecek ancak sözleşmede belirlenen azami faiz oranını geçemeyecektir.
Yasa kapsamındaki krediler mevcutta ödenecek faizin % 5 oranında uygulanan BSMV’den muaf tutulmuştur.
06/03/2007 ve sonrasında kullandırılan konut finansman kredilerinde, kredi sözleşmesinde belirtilmesi kaydıyla sabit faizli kredi kullanan tüketicilerden erken ödeme (kısmi ödeme/kredinin tümünün kapatılması) durumunda erken ödeme ücreti alınmaya başlanacaktır. Kredisini değişken faizli kullanan tüketicilerden ise erken ödeme ücreti alınmayacaktır.
Mevcut kredimi Mortgage Sistemine geçirmenin avantajı nedir?
Mevcut kredinizi mortgage kapsamına geçirdiğinizde (3 aylık geçiş süresinin sonunda) şu an uygulanmakta olan BSMV’den muaf olacaksınız. Ayrıca, kredinizi 06/03/2007 tarihinden önce kullandığınız için, erken ödeme (kısmi veya kapama) yapmanız halinde, erken ödeme ücreti ödemeyeceksiniz.
Buna ek olarak, değişken faizli kredi uygulanmaya başlayınca, kredinizi dilerseniz değişken faizli krediye dönüştürme imkanınız olacak.
Mortgage kredilerinde faiz oranları ne olacak? Faizlerin daha düşmesi için daha fazla beklemeli miyim?
Yasa ile faiz oranları arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Bankalar faiz oranlarını kendi büyüme hedefleri ve piyasadaki genel faiz oranları seviyelerine göre düzenlemektedirler. Bu anlamda Yasanın ardından faizlerde bir düşüş beklememek gerekiyor.
Ayrıca, değişken faizli kredi sayesinde, kredi kullanmak için faizlerinin düşmesini beklemeye gerek kalmayacaktır. Değişken faizli kredi kullanırsanız, kredi faizleri düştükçe sizin kredinizin de faizi düşecektir. Ayrıca, Değişken faizli kredide erken ödeme ücreti ödemeniz gerekmeyecektir.
Mortgage yasası ile birlikte faizler %1’in altına düşecek mi?
Mortgage yasası ile faiz oranları arasında bir ilişki yoktur. Faiz oranları piyasanın genel faiz seviyelerine göre güncellenmektedir.
Kredimi Yasa kapsamına geçirirsem, mevcut kredim için daha önceki taksitlerde ödediğim BSMV’leri geri alabilecek miyim?
Mevcut krediniz için daha önce ödediğiniz BSMV’lerin geri ödenmesi mümkün değildir.
Konut Kredimi mortgage yasasından önce (06/03/2007 tarihinden önce) kullandım ve yasa kapsamına alınmasını istemiyorum. Ne yapmalıyım?
Mortgage Yasası (5582 sayılı Yasa) çerçevesinde, tüketicilere mevcut konut kredilerini Mortgage yasası kapsamına dahil etmek isteyip istemediklerine karar verebilmeleri için 3 aylık bir süre tanınmıştır.
Mevcut Kredinizin Yasa kapsamına alınmasını istemiyorsanız, bu süre içinde Şubelerinize başvurmanız gerekmektedir. Yazılı başvurunuz gereğince, krediniz yeni Yasa kapsamına dahil edilmeyecektir.
Konut Kredimi mortgage yasasından önce (06/03/2007 tarihinden önce) kullandım ve yasa kapsamına alınmasını istiyorum. Ne yapmalıyım?
Tüketicilere tanınan 3 aylık süre sonunda Şubelerine bildirimde bulunmayan konut finanasman kredisi kullanan tüketicilerin kredileri otomatik olarak Yasa kapsamına alınacaktır.
Bu nedenle, Yasa kapsamına dahil olmak istiyorsanız Şubelerinize herhangi bir bildirimde bulunmanıza gerek yoktur. Yeni Yasanın getirmiş olduğu BSMV istisnası, geçiş süresi olan, 3 ayın sonunda uygulanmaya başlanacaktır. Bu süreç sonunda sizin için yeni bir ödeme planı hazırlanacaktır.
Mortgage yasası kapsamında “erken ödeme ücreti” olacak mı? Ne kadar ücret ödeyeceğim?
Erken ödeme ücreti yasa kapsamında 06/03/2007 tarihinden sonra kullandırılan sabit faizli krediler için geçerli olacaktır. Sabit faizli kredilerde yapılacak erken (kısmi ödeme veya kredinin tümünün kapatılması) ödemelerde, mevzuata uygun olarak erken ödenen tutarın % 2’si oranında erken ödeme ücreti alınacaktır.
Yasa kapsamında kullandırılacak olan değişken faizli kredilerden erken ödeme ücreti alınmayacaktır.
Mortgage yasasından önce (06/03/2007 tarihinden önce) kullandığım konut kredim için erken ödeme (kısmi ödeme veya kapama) yapmam durumunda erken ödeme ücreti ödeyecek miyim?
Kredinizi 06/03/2007 tarihinden önce kullandıysanız bu ücret sizden tahsil edilmeyecektir.
Kredinizi 06/03/2007 tarihinden sonra kullandıysanız ve krediniz sabit faizli ise erken ödeme ücretini ödemeniz gerekecektir.
Değişken faizli kredinin özellikleri nelerdir ?
Kredi vadeniz boyunca faiz oranlarının bugünkünden daha fazla düşeceğine inanıyorsanız değişken faizli kredi size uygundur. Değişken faizde en önemli özellik azami oranın başlangıçta sözleşmede belirlenecek olmasıdır. Bankanız size mevcut ve azami oran üzerinden hazırlanmış 2 adet ödeme planı verecektir. Faiz oranları düştüğünde taksitleriniz düşecek, faiz oranlarının yükselmesi durumunda ise taksit tutarları en fazla sözleşmede belirlenen azami orana kadar yükselebilecektir.
Değişken faizli kredide faiz riski var mıdır ?
Değişken faizli kredi uygulamasında Bankaların kullanacakları baz faiz endeksleri Merkez Bankası tarafından belirlenecektir. Konut kredisi faiz oranı da belirlenen endeks faiz üzerine Bankaların ekleyeceği kar marjları ile oluşturulacaktır. TCMB henuz endeksleri acıklamadıgı için su anda Bankaların değişken faizli kredi fiyatlamaları belli degildir.
Değişken faizli kredinin işleyişinde, kullanılacak endeks, kar marjları ve belirlenen fiyat başlangıçta yapılan sözleşmede belirtilecektir. Ayrıca azami oran da yine sözleşmede belirlenecektir. Dolayısı ile faizler yükseldiğinde taksit tutarları başlangıçta sözleşmede belirtilen azami orana kadar yükseltilebilecektir. Böylece, azami oran sizin riskinizi kontrol altında tutmanızı sağlayacaktır.
Mortgage yasası sonrasında sabit faizli krediler devam edecek mi?
Yasa sonrası faiz oranında sabit ve değişken olmak üzere iki seçenek sunulacak. Dilerseniz, kredinizi mevcuttaki gibi sabit faiz ile kullanmaya devam edebilirsiniz.
Yasa Kapsamına geçtiğimde Değişken Faizli Krediyi seçmek zorunda mıyım?
Mevcut konut kredinizi Yasa kapsamına geçtikten sonra da sabit faizli olarak ödemeye devam edebilirsiniz. Ancak ilerleyen dönemde krediniz Yasa kapsamında ise dilerseniz değişken faizli krediye geçme seçeneğiniz var.
Kredinizin Yasa kapsamı dışında tutulmasını isterseniz, ileride değişken faizli krediye geçme şansınız olmayacaktır
Yasa kapsamında yapılacak sigortalarda değişiklik olacak mı?
Yasa kapsamında Kredi Hayat Sigortası Konut Sigortası ve DASK yapılmaya devam edilecektir
Mortgage yasasından sonra konut kredilerinde vadeler uzayacak mı?
Vadeler mevcutta belirlendiği şekilde uygulanmaya devam edecektir. Akbank olarak konut kredilerinde TL’de ve Dövize Endeksli Kredilerde 10 yıl vade uygulamaktayız. İlerideki dönemde risk politikamızda bir değişiklik olursa vadelerde değişiklik yapılabilir. Ancak tüketicilere tavsiyemiz, bugünkü faiz oranları çerçevesinde en fazla 10 yıl vadeye kadar kredi kullanmalarıdır.
Mortgage Yasasından sonra kredilendirme oranında bir değişiklik olacak mı?
Konut kredilerinde mevcut uygulamamız olan ekspertiz değerinin %75’ine kadar kredilendirme yapılmaya devam edecektir
Konut kredisi kullandırılacak konutların tapuları kat mülkiyeti, kat irtifakı veya tam mülkiyet şeklinde düzenlenmiş olmalıdır.
Konutun üzerinde "takyidat" olup olmadığını öğrendiniz mi?
Takyidat, konutun tapu kaydına işlenmiş olan ve malikin konut üzerindeki tasarruf hakkını sınırlayan (intifa, ipotek, satış vaadi, şüfa, vefa, iştira, kira, haciz, tedbir gibi) şerhlerdir. Tapu kaydında takyidat bulunan taşınmazlar, konut kredisi teminatı olarak kabul edilmezler. Takyidat bulunan gayrimenkuller üzerine ipotek tesis edilmekle birlikte konut kredisi için yeterli ve gerekli teminatı teşkil etmediklerinden bu tip takyidat bulunan taşınmazlar konut kredisi için teminat olarak alınmazlar. Tapu kaydında Medeni Kanun uyarınca “Aile Konutu” olduğuna ilişkin şerh bulunan taşınmazlara da ipotek tesis edilebilmesi için önce söz konusu şerhlerin kaldırılması gereklidir.
Tapunun "Kat Mülkiyeti" ya da "Kat İrtifakı" özelliklerini biliyor musunuz?
Bankaların konut kredisi verebilmesi için konutun Kat Mülkiyet Tapusu olması gerekir. Kat Mülkiyeti Kanunu'nda her bir apartman dairesi, ayrı bir 'bağımsız bölüm' olarak geçmektedir. Binanın 'bağımsız bölümleri', 'ortak alanları', 'eklentileri', 'her bağımsız bölüme ne kadar arsa payı düştüğü' gibi konuları öğrenmenizde fayda var. "Kat İrtifak Tapusu" olan taşınmazlar için konut kredisi kullandırılıp kullandırılmayacağı kredi veren bankanın değerlendirmesine tabidir.
Binanın "Yapı Ruhsatı" olup olmadığını kontrol ettiniz mi?
Yapı ruhsatı, mücavir alanlar içerisinde ruhsata tâbi olan herhangi bir yapının inşaatına başlanabilmesi için belediyelerce, mücavir alan sınırları dışında Valiliklerce (Bayındırlık ve İskan Müdürlükleri) verilen izindir. 3194 sayılı İmar Kanunu kapsamına giren bütün yapılar için (27. madde de belirtilen istisna hariç ) yapı ruhsatı alınması zorunludur. İnşaatın ilk aşaması olan hafriyat işlemine dahi ruhsat alınmaksızın başlanamaz.
Yapı izni alınmadan önce, yapı sahibi veya vekillerince bağlı bulunulan Tapu ve Kadastro Müdürlüklerine ve ilgili belediyelere başvurularak (aplikasyon tutanağı), (röperli kroki, röperli kroki yoksa ebatlı kroki) veya imar durumunu gösterir çapın ve yol kotu tutanağı ile parselin (kanal kotu tutanağı) ± 0.00 kotuna göre pissu kanal bağlantısının hangi nokta ve kotlarda yapılabileceğini gösteren bir belgenin alınması gereklidir.
Binanın "Kullanım İzni" olup olmadığını kontrol ettiniz mi?
KAT MÜLKİYETİ - KAT İRTİFAKI - YAPI RUHSATI - YAPI KULLANMA İZNİ
634 Sayılı Kat Mülkiyeti yasası (2.7.1965 tarih 12038 sayı R.G.)
Madde 1 - Tamamlanmış bir yapının kat, daire, iş bürosu, dükkan, mağaza, mahzen, depo gibi bölümlerinden ayrı ayrı ve başlı başına kullanmaya elverişli olanlar üzerinde, o gayrimenkulun maliki veya ortak malikleri tarafından, bu kanun hükümlerine göre, bağımsız mülkiyet hakları kurulabilir.
Yapılmakta veya ileride yapılacak bir yapının, birinci fıkrada yazılı nitelikteki bölümleri üzerinde, yapı tamamlandıktan sonra geçilecek kat mülkiyetine esas olmak üzere, arsa maliki veya arsanın ortak malikleri tarafından bu kanun hükümlerine göre kat irtifakı kurulabilir.
Madde 2 - Bu kanuna göre :
a- Kat mülkiyetine konu olan yapının bütününe (Ana gayrimenkul); Yalnız esas yapı kısmına (Ana yapı); ana gayrimenkulun ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli olup, bu kanun hükümlerine göre bağımsız mülkiyete konu olan bölümlerine (Bağımsız bölüm); bir bağımsız bölümün dışında olup, doğrudan doğruya o bölüme tahsis edilmiş olan yerlere (Eklenti); Bağımsız bölümler üzerinde kurulan mülkiyet hakkına (Kat mülkiyeti) ve bu hakka sahip olanlara (Kat maliki);
b- Ana gayrimenkulun bağımsız bölümleri dışında kalıp, korunma ve ortaklaşa kullanma veya faydalanmaya yarayan yerlerine (Ortak yerler); Kat maliklerinin ortak malik sıfatı ile paydaşı bulundukları bu yerler üzerindeki faydalanma haklarına (kullanma hakkı)
c- (2814 sayılı yasayla değişik bent) Bir arsa üzerinde ilerde kat mülkiyetine konu olmak üzere yapılacak veya yapılmakta olan bir veya birden çok yapının bağımsız bölümleri için o arsanın maliki veya ortak malikleri tarafından bu kanun hükümlerine göre kurulan irtifak hakkına (Kat irtifakı); bu hakka sahip olanlara da (Kat irtifakı sahibi)
d- Arsanın, bu kanunda yazılı esasa göre bağımsız bölümlere tahsis edilen ortak mülkiyet paylarına (Arsa payı)
e- kat mülkiyetine veya kat irtifakının kurulmasına esas resmi senede (Sözleşme) denir.
Kart irtifakı kurulması
A. Gerekli belgeler :
1. Dilekçe : Bütün bağımsız bölümlerin ayrı ayrı değerleri ile bu bölümlere, değerleri ile orantılı olarak ayrılan arsa paylarını gösterir tüm maliklerce imzalanmış dilekçe (istenildiğinde bu dilekçe Tapu Sicil Müdürlüğü görevlilerince yazılır)
2. Genel inşaat projesi : Bir mimar veya mühendis tarafından yapılmış olması ve doğruluğu Belediyece (Belediye sınırları dışında Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünce) tasdik edilmiş olması gerekir.
Bir arsa üzerine birden fazla inşa edilen yapıların her birinin projede ayrı ayrı gösterilmesi ve blok yapılarda, her blok için ayrı proje verilmesi zorunludur.
3. Vaziyet planı : Bir arsa üzerine yapılacak birden fazla yapıların (Blok veya ayrı ayrı) arsa içindeki konumunu, varsa özel yol, yeşil saha spor tesisleri gibi ortak yerlerinin açıkça gösterilmesi ve Belediyece tasdik edilmiş olması gerekir. Genel inşaat projesinde, vaziyet planı mevcut ise ayrıca vaziyet planı ibrazına gerek yoktur.
4. Yönetim planı : Ana gayrimenkulun yönetimini düzenleyen yönetim planının bütün maliklerce her sayfası imzalanmış olması gerekir.
5. Liste : Listenin her bağımsız bölümün arsa payını, kat, daire, iş bürosu gibi nevini ve bunların birden başlayıp sıra ile giden numarasını, varsa eklentisini göstermesi ile ana gayrimenkulun maliki veya bütün paydaşları tarafından imzalanması ve noterden tasdikli olması gerekir.
6. Maliklerin veya yetkili temsilcilerin fotoğraflı nüfus cüzdanları
7. Maliklerin 6x4 cm. büyüklüğünde ikişer adet vesikalık fotoğrafı (Resmi senet ve tapu senetlerine yapıştırılması için)
Kat Mülkiyeti Kurulması
A. Gerekli belgeler :
1. Dilekçe : Bütün bağımsız bölümlerin ayrı ayrı değerleri ile bu bölümlere, değerleri ile orantılı olarak ayrılan arsa paylarını gösterir tüm maliklerce imzalanmış dilekçe (istenildiğinde bu dilekçe Tapu Sicil Müdürlüğü görevlilerince yazılır.)
2. Genel inşaat projesi : Bir mimar veya mühendis tarafından yapılmış olması ve doğruluğu Belediyece (Belediye sınırlan dışında Bayındırlık ve İskan müdürlüğünce) tasdik edilmiş olması gerekir.
Bir arsa üzerine birden fazla inşa edilen yapıların her birinin projede ayrı ayrı gösterilmesi ve her blok için ayrı proje verilmesi zorunludur.
3. Vaziyet planı : Bir arsa üzerine yapılan birden fazla yapıların (blok veya ayrı ayrı) arsa içindeki konumu, varsa özel yol, yeşil saha spor tesisleri gibi ortak yerlerin açıkça gösterilmesi ve belediyece tasdik edilmiş olması gerekir. Genel inşaat projesinde vaziyet planı mevcut ise ayrıca vaziyet planı ibrazına gerek yoktur.
4. Yapı kullanma izni (İskan Ruhsatı)
5. Fotoğraf : Ana gayrimenkulun ön ve arka cephelerini ve mümkünse yan cephelerini gösterir en az 13xl8 cm. boyutlarında olması ve Belediyece tasdik edilmiş olması gerekir.
6. Liste : Listenin, her bağımsız bölümün arsa payını, kat, daire, iş bürosu gibi nevini ve bunların birden başlayıp sıra ile giden numarasını, varsa eklentisini göstermesi ile ana gayrimenkulun maliki veya bütün paydaşları tarafından imzalanması ve noterden tasdikli olması gerekir.
7. Yönetim planı : Ana gayrimenkulun yönetimini düzenleyen yönetim planının bütün maliklerince her sayfasının imzalanmış olması gerekir.
8. Maliklerin veya yetkili temsilcilerinin fotoğraflı nüfus cüzdanları
9. Maliklerin 6x4 cm büyüklüğünde ikişer vesikalık fotoğrafı (Resmi senet ve tapu senetlerine yapıştırılması için)
10. Kat irtifakı kurulmuş bir taşınmaz malın kat mülkiyetine geçişte 1, 2, 3, 6 ve 7 nci maddelerindeki belgeler kat irtifakı tesisinde alındığından yeniden ibraz edilmesine gerek yoktur.
Sadece, yapı kullanma izni (iskan ruhsatı) fotoğraf ve yönetim planının (verilmemiş ise) ibrazı halinde maliklerden birinin veya yöneticinin talebine istinaden kat mülkiyeti kurulur.
Yapı Ruhsatı
3194 sayılı imar yasası
Madde 21 - Bu kanunun kapsamına giren bütün yapılar için 26. Maddede belirtilen istisna (Kamuya ait yapılar) dışında Belediye veya Valiliklerden (veya yeminli Serbest Mimarlık ve Mühendislik bürolarından) yapı ruhsatı alınması mecburidir.
Ruhsat alınmış yapılarda herhangi bir değişiklik yapılması da yeniden ruhsat alınmasına bağlıdır. Bu durumda bağımsız bölümlerin brüt alanı artmıyorsa ve nitelik değişmiyorsa ruhsat, hiçbir vergi, resim ve harca tabi olmaz.
Ancak derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması ve yönetmeliğe uygun olarak mahallin hususiyetine göre Belediyece hazırlanacak İmar Yönetmeliğinde belirtilecek taşıyıcı unsuru etkilemeyen diğer tadilatlar ve tamiratlar ruhsata tabi değildir.
Belediyeler veya Valilikler mahallin ve çevrenin özelliklerine göre yapılar arasında uyum sağlamak, güzel bir görünüm elde etmek amacıyla dış cephe boya ve kaplamaları ile çatının malzemesini ve rengini tayin etmeye yetkilidir.
Yapı Kullanma izni için istenilen belgeler
1. Emlak vergisine ait ilişik kesme belgesi
2. Vizesi yapılmış kanal ruhsatı
3. Temel, toprak ve ısı yalıtım vizeleri yapılmış yapı ruhsatı
4. Bina ön ve arka cephesinden 2 şer adet 13x18 cm renkli resim
5. Çevre düzenleme projesi
6. Asansörlü binalar için proje, ruhsat ve kullanım belgesi
7. Yapıların kontrol hizmeti için ödenen ücret makbuzu
8. İskan harcı tahsil fişi
9. SSK ilişik kesme belgesi
10. Tapu tescil belgesi
11. Emlak istimlak Daire Başkanlığından borcu olmadığına dair yazı
12. Doğalgaz Tesisat projesine göre inşa edildiğini gösterir belge
Bitmemiş konutların "Kullanım İzni" almaya uygun olduğunu teyit etmeniz de fayda var
Binanın elektrik, su, doğalgaz bağlantıları yapılmış mı?
Konutta kiracı oturuyorsa kira kontratını incelediniz mi?
Kira kontratı Tapuya şerh edilmişse taşınmazın teminat olarak kabul edilmemesi ve tüm koşulların sizin için de geçerli olacağından sorun yaşayabilirsiniz
Formun Altı
EKONOMİK DEĞERLEME
Formun Üstü
Konutun "bitmişlik düzeyi", "tapu cinsi", "ruhsatı", "kullanım izni", "kaçak ekler" vb. konularda bankaların kredi verme koşullarını sağlayıp sağlamadığını araştırdınız mı?
Formun Altı
Konutu yatırım amaçlı alıyorsanız, o çevredeki ortalama kira getirisini civardaki emlakçı ve komşulardan araştırmanızı öneririz.
Konutun bakım, tadilat ve yenileme gerektiren bölümlerinin yaratacağı maliyetleri dikkate aldınız mı?
İnşaat halindeki binalarda, konutun size taahhüt edilen zaman, maliyet ve kalitede teslim edileceğinden emin olmak için inşaat firmasının güvenilirliği, geçmiş projelerdeki performansı ve mali durumu ile ilgili araştırma yapmanızı ve inşaatı yapan firma ile imzalayacağınız "Satış Vaadi Sözleşmesi"ni incelemenizi öneririz.
Formun Altı
TAŞIYICI SİSTEM DEĞERLEME
Formun Üstü
Binanın onaylı bir "Taşıyıcı Sistem Projesi" olup olmadığını kontrol ettiniz mi?
Formun Altı
Binanın "Deprem Yönetmeliği"ne uygun olarak inşa edilip edilmediğini kontrol ettiniz mi?
Binanın taşıyıcı sisteminde daha önce onarım yapılmış mı?
Yapılmışsa nedenlerini ve sonuçlarını öğrenmenizi tavsiye ederiz
Binanın temellerinde "Su Yalıtımı" yapılmış mı?
Binanın zemin raporunu edinmenizi ve zemin koşullarını incelemenizi tavsiye ederiz.
Formun Altı
MİMARİ DEĞERLEME
Formun Üstü
Binanın onaylı "Mimari Projesi" olup olmadığını araştırdınız mı?
Formun Altı
Binaya orijinal projesinde olmayan değişiklikler yapılmış mı?
Yapılmışsa nedenlerini öğrenmenizi tavsiye ederiz
Binada "Isı Yalıtımı", "Su Yalıtımı" ve "Ses Yalıtımı" var mı?
Konutun tavanında, tabanında yada duvarlarında çatlama, kabarma, küflenme vb. sorunlar olup olmadığını incelediniz mi?
Konutun ısıtma sisteminde kullanılan boru ve kanalların yaşı kaçtır? Gerekli yalıtımlar yapılmış mıdır?
Formun Altı
Formun Üstü
Tapu Harcı
Formun Altı
Tapu Harcı, konutun emlak vergisi değerinden az olmamak üzere, alım satım sırasında oluşan gerçek satış bedeli üzerinden, binde 15'er oranında alıcı ve satıcı tarafından ayrı ayrı ödenir.
Emlak Vergisi
Konutlarda "Emlak Vergisi" oranı binde 2'dir. Ayrıca "Emlak Vergisi" tutarları üzerinden yüzde 10 da, “Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı” ödenmektedir. Konutun satıldığı yılın "Emlak Vergisi" satan kişi tarafından ödenir. Ancak satın aldığınız ev için ‘satışın yapıldığı yılın sonuna kadar' ilgili belediyeye "Emlak Vergisi Beyannamesi" vermeniz gerekmektedir.
Alacağınız evin, satıldığı yıl ve geçmiş yıllara ait ödenmemiş "Emlak Vergisi"nden alıcı ve satıcı müteselsilen yani, zincirleme sorumludurlar. (Yani, yeni alınan evin birikmiş emlak vergisi borcu, yeni sahibinden alınabilmektedir. Bu yüzden konutun geçmiş yıllara ait ödenmemiş "Emlak Vergisi" borcu olup olmadığını öğrenmenizde fayda var. Eski ödemeleri Vergi Dairesi'nden kontrol edebilir yada satan kişinin makbuzlarını kontrol ederek fotokopilerini alıp saklayabilmektedir.)
Çevre Temizlik Vergisi
"Çevre Temizlik Vergisi" su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına, 2008 yılı için, Büyükşehir Belediyelerinde 18YKr, diğer belediyelerde 15YKr olarak hesaplanır. Hesaplanan "Çevre Temizlik Vergisi" konutlar için su faturası ile tahsil edilir.
Çevre temizlik vergisi mükellefiyeti mülkün satın alındığı tarihten itibaren başlamaktadır.
Gelir Vergisi
Konutun satış bedeli ile maliyet bedeli arasındaki fark (elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderler ve ödenen vergi ve harçlar da bulunan değerden çıkartılacaktır) "Değer Artış Kazancı" olarak vergilendirilmektedir. Eğer konut, satın alındıktan 5 yıl sonra satılırsa "Değer Artış Kazancı" vergisinden muaftır.
2008 yılında, konutun satışından elde edilen gelirlerin 6.800 TL'si "Gelir Vergisi"nden muaftır. Bu tutarın üzerinde oluşan kazançlar ise, aşan tutara göre %15-35 oranlarında vergilendirilmektedir.
Katma Değer Vergisi
İnşaattan alınan konutlarda net alanın 150 metrakareye kadar olması halinde %1, 150 metrekareyi aşması durumunda ise %18 KDV uygulanmaktadır. (Bu uygulama ikinci el evlerin alım - satımlarında geçerli değildir.)
Kira Vergisi
Gelir Vergisi Kanunu gereği, konutların kiraya verilmesinden elde edilen gelirler “gayrimenkul sermaye iradı” olarak adlandırılır ve belli koşullarda gelir vergisine tabi tutulurlar.
Bir takvim yılı içinde elde ettikleri kira geliri, istisna tutarını (2.400 TL) aşanlar, aşan tutarı beyan etmekle yükümlüdürler.
Gayrimenkul sermaye iradında safi iradın saptanması için, kira gelirlerinden indirilecek giderler konusunda seçilebilecek iki yöntem vardır.
Gerçek Gider Yöntem
Götürü Gider Yöntemi: Önce yıllık toplam kira gelirinden 2.400 TL'lik istisna, sonra "% 25 götürü gider" düşülür.
Kalan tutar üzerinden, tutara göre %15-35 oranlarında gelir vergisi ödenir.
Formun Altı
Formun Üstü
Konut Finansman Sistemi ne zaman yürürlüğe girdi?
Formun Altı
Kamuoyunda "Mortgage Yasası" olarak bilinen, "5582 sayılı Konut Finansman Sistemi Hakkındaki Kanun" 6 Mart 2007 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi:
Formun Altı
Formun Üstü
Konut Finansman Sistemi konut kredisi kullanmak isteyenler için ne gibi değişiklik getirdi?
Formun Altı
Yasa Kapsamına Giren Konutlar: Oturma amaçlı olarak kullanılacak olan ve "Yapı Kullanma İzni" alınmış tüm konutlar ve inşa halindeki konutlar, mevcut konutlar teminat gösterilerek alınan ihtiyaç kredileri ve re-finansman kredileri yasa kapsamında değerlendirilmektedir.
Vergi Avantajı: Yasa sonrası kullandırılan konut kredilerinden aylık faiz üzerinden % 5 oranında uygulanan Bankacılık ve Sigorta Muamele Vergisi (BSMV) alınmayacaktır.
Faiz Cinsleri: Yasanın tüketicilere getirdiği en önemli değişikliklerden birisi, "Sabit Faizli Konut Kredileri”nin yanı sıra "Değişken Faizli Konut Kredisi" kullanabilme olanağıdır. Bu yasa ile birlikte tüketiciler;
Sabit Faizli
Değişken Faizli
Sabit + Değişken Faizli
kredi kullanma seçeneğine sahip oldular. Değişken Faizli Konut Kredilerinin baz aldığı referans endeks Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE)'dir. Faiz oranı ayarlaması yapılırken, içinde bulunulan aydan iki önceki ayda Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi yıllık yüzde değişim oranı esas alınır.
Bankaların kar marjı ve azami faiz oranı başlangıçta yapılan sözleşmede tüketicilere iletilir. Azami faiz oranın sözleşmede belirlenmiş olması piyasadaki olağandışı faiz hareketlerine karşı tüketicilerin riskini belirli ölçüde azaltır.
Dolayısıyla ödenecek taksit tutarları piyasadaki faiz oranlarına paralel olarak azalabilir veya (sözleşmede belirtilen üst limit kapsamında) artabilir. Değişken faizli kredilerin erken geri ödenmesi halinde “Erken Ödeme Ücreti” alınmayacaktır.
Erken Ödeme Ücreti: Yeni yasa ile birlikte sadece Sabit faizli krediler için, geri ödenen anapara tutarı üzerinden en fazla %2 oranında Erken Ödeme Ücreti talep edilebilmektedir. 6 Mart 2007 tarihinden önce kullandırılan konut kredileri (kanun kapsamına geçip geçmemelerinden bağımsız olarak) Erken Ödeme Ücreti'nden muaftır.
Sözleşme Öncesi Bilgi Formu: Yeni yasa ile birlikte Bankalar tüketicilere kullanmak istedikleri konut kredileriyle ilgili detaylı bilgiler (kredi tutarı, faiz cinsi, yıllık maliyet oranı, ödeme planı simülasyonları... vb.) sunan Sözleşme Öncesi Bilgi Formu vermek zorundalar. Tüketiciler 'Sözleşme Öncesi Bilgi Formu'ndaki bilgileri inceledikten sonra onaylamaları durumunda 'Konut Kredisi Sözleşme'sine ve ödeme planını imza atabilirler.
Formun Altı
Formun Üstü
Konutun ekspertiz değerinin ne kadarı için konut kredisi kullanabilirim?
Formun Altı
Yapı Kredi Bankası'nda satın alacağınız konutun ekspertiz raporunda belirlenen değerinin %80'ine kadar konut kredisi kullanabilirsiniz. Ancak satın almak istediğiniz ev ile birlikte mevcut evinizi de teminat göstererek, yeni evin değerinin 100%'üne kadar kredi kullanabilirsiniz.
Formun Altı
Formun Üstü
Başka bir gayrimenkulü ipotek vererek konut kredisi kullanabilir miyim?
Formun Altı
Bankanın ipotek şartlarına uygun olması ve teminat değerini karşılaması şartıyla şahsınıza ait mevcut bir konutunuzu ipotek vererek konut kredisi kullanabilirsiniz.
Formun Altı
Formun Üstü
Konut Kredisi başvurusu için gerekli belgeler nelerdir?
Formun Altı
Konut Kredisi başvurusu için Yapı Kredi Şubesi'ne getirmeniz gereken belgeler:
Satın alınacak konutun tapusu fotokopisi
Kimlik belgesi (nüfus cüzdanı fotokopisi)
Gelir belgesi
Ücretliler için: Son aya ait maaş bordrosu ve fotokopisi
Serbest Meslek Sahipleri için: Son vergi levhası ve fotokopisi
Emekliler için: Maaş cüzdanlarının fotokopisi
Varsa Tapu fotokopileri, kira kontratları ve diğer gelir belgeleri
Son 3 ay içerisinde alınmış ikametgah belgesi veya son 3 ay içerisinde adınıza düzenlenmiş elektrik, su, doğalgaz, telefon faturası aslı / fotokopisi
Formun Altı
Formun Üstü
Konut Kredisi başvuru süreci nasıl işler?
Formun Altı
Gerekli belgelerle birlikte size en yakın Yapı Kredi Şubesine giderek başvuru formunuzu doldurmanız gerekir.
Bilgi ve belgelerinizde her hangi bir eksiklik yok ise başvurunuz bir gün (24 saat) içerisinde yanıtlanır. (Kredi tutarına ve krediye konu olacak konutun özelliklerine göre söz konusu süre değişiklik gösterebilir.)
Başvurunuzun ön değerlendirmesi yapılır.
Ön değerlendirmesi olumlu sonuçlanan başvurular için konuta ekspertiz yaptırılır.
Ekspertiz raporunda belirlenen konutun değeri doğrultusunda, yararlanabileceğiniz kredi tutarı belirlenir.
Teminat işlemlerin tamamlanır (Konut kredilerinde teminat olarak adınıza kayıtlı konuta ipotek konulur.)
İpotek işlemi tamamlanınca satıcıya hitaben hazırlanmış bloke çek teslim edilerek kredi kullandırılmış olur.
Formun Altı
Formun Üstü
Konut Kredisi masrafları nelerdir?
Formun Altı
Açılış Ücreti: Asgari 1.000 TL olmak üzere, kredi limitinin %2'si oranındadır.
Ekspertiz Ücreti: Ekspertiz ücreti olarak 400 TL alınmaktadır.
Hayat Sigortası *: Kişiye göre farklılık göstermektedir.
DASK (Zorunlu Deprem) Sigortası *: Konuta göre farklılık göstermektedir.
Konut Sigortası *: Konuta göre farklılık göstermektedir.
Sigortalar kredi borçlusunun lehine olduğu için Bankamızca yapılması tavsiye edilmektedir.
Formun Altı
HANGİ KREDİYİ ALABİLİRİM
Formun Üstü
Krediyi hangi amaçla almayı düşünüyorsunuz?
Formun Altı
Oturma / Yatırım amaçlı ev almak için
Başka bankadaki kredimi getirmek için
Mevcut evimin teminatı ile ihtiyaç kredisi almak için
Formun Altı
Mortgage yasası yürürlüğe girdi mi?
5582 Sayılı Konut Finansman Sistemine İlişkin Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun (Mortgage yasası) 06 Mart 2007 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten itibaren kullandırılacak konut kredileri Yasa kapsamındadır.
. 6 Mart 2007’den sonra kullanılan konut kredileri, eski şartlarla kullanılabilir mi?
Hayır, 6 Mart 2007 ve sonrasındaki krediler Yasa kapsamında olacaktır ve Yasanın getirdiği şartlara tabidir.
Mortgage Sisteminin temel özellikleri nelerdir?
Yasa ile konut finansman kredilerinde sabit faizin yanısıra değişken faiz seçeneği de uygulanmaya başlayacaktır.. Değişken faizli krediler ile kredi faizlerinin düşmesini beklemenize gerek kalmayacak. Piyasa faizleri düştükçe, kredinizin faizi de düşecektir. Faizlerin yükselmesi durumunda ise, kredi faizi de yükselecek ancak sözleşmede belirlenen azami faiz oranını geçemeyecektir.
Yasa kapsamındaki krediler mevcutta ödenecek faizin % 5 oranında uygulanan BSMV’den muaf tutulmuştur.
06/03/2007 ve sonrasında kullandırılan konut finansman kredilerinde, kredi sözleşmesinde belirtilmesi kaydıyla sabit faizli kredi kullanan tüketicilerden erken ödeme (kısmi ödeme/kredinin tümünün kapatılması) durumunda erken ödeme ücreti alınmaya başlanacaktır. Kredisini değişken faizli kullanan tüketicilerden ise erken ödeme ücreti alınmayacaktır.
Mevcut kredimi Mortgage Sistemine geçirmenin avantajı nedir?
Mevcut kredinizi mortgage kapsamına geçirdiğinizde (3 aylık geçiş süresinin sonunda) şu an uygulanmakta olan BSMV’den muaf olacaksınız. Ayrıca, kredinizi 06/03/2007 tarihinden önce kullandığınız için, erken ödeme (kısmi veya kapama) yapmanız halinde, erken ödeme ücreti ödemeyeceksiniz.
Buna ek olarak, değişken faizli kredi uygulanmaya başlayınca, kredinizi dilerseniz değişken faizli krediye dönüştürme imkanınız olacak.
Mortgage kredilerinde faiz oranları ne olacak? Faizlerin daha düşmesi için daha fazla beklemeli miyim?
Yasa ile faiz oranları arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Bankalar faiz oranlarını kendi büyüme hedefleri ve piyasadaki genel faiz oranları seviyelerine göre düzenlemektedirler. Bu anlamda Yasanın ardından faizlerde bir düşüş beklememek gerekiyor.
Ayrıca, değişken faizli kredi sayesinde, kredi kullanmak için faizlerinin düşmesini beklemeye gerek kalmayacaktır. Değişken faizli kredi kullanırsanız, kredi faizleri düştükçe sizin kredinizin de faizi düşecektir. Ayrıca, Değişken faizli kredide erken ödeme ücreti ödemeniz gerekmeyecektir.
Mortgage yasası ile birlikte faizler %1’in altına düşecek mi?
Mortgage yasası ile faiz oranları arasında bir ilişki yoktur. Faiz oranları piyasanın genel faiz seviyelerine göre güncellenmektedir.
Kredimi Yasa kapsamına geçirirsem, mevcut kredim için daha önceki taksitlerde ödediğim BSMV’leri geri alabilecek miyim?
Mevcut krediniz için daha önce ödediğiniz BSMV’lerin geri ödenmesi mümkün değildir.
Konut Kredimi mortgage yasasından önce (06/03/2007 tarihinden önce) kullandım ve yasa kapsamına alınmasını istemiyorum. Ne yapmalıyım?
Mortgage Yasası (5582 sayılı Yasa) çerçevesinde, tüketicilere mevcut konut kredilerini Mortgage yasası kapsamına dahil etmek isteyip istemediklerine karar verebilmeleri için 3 aylık bir süre tanınmıştır.
Mevcut Kredinizin Yasa kapsamına alınmasını istemiyorsanız, bu süre içinde Şubelerinize başvurmanız gerekmektedir. Yazılı başvurunuz gereğince, krediniz yeni Yasa kapsamına dahil edilmeyecektir.
Konut Kredimi mortgage yasasından önce (06/03/2007 tarihinden önce) kullandım ve yasa kapsamına alınmasını istiyorum. Ne yapmalıyım?
Tüketicilere tanınan 3 aylık süre sonunda Şubelerine bildirimde bulunmayan konut finanasman kredisi kullanan tüketicilerin kredileri otomatik olarak Yasa kapsamına alınacaktır.
Bu nedenle, Yasa kapsamına dahil olmak istiyorsanız Şubelerinize herhangi bir bildirimde bulunmanıza gerek yoktur. Yeni Yasanın getirmiş olduğu BSMV istisnası, geçiş süresi olan, 3 ayın sonunda uygulanmaya başlanacaktır. Bu süreç sonunda sizin için yeni bir ödeme planı hazırlanacaktır.
Mortgage yasası kapsamında “erken ödeme ücreti” olacak mı? Ne kadar ücret ödeyeceğim?
Erken ödeme ücreti yasa kapsamında 06/03/2007 tarihinden sonra kullandırılan sabit faizli krediler için geçerli olacaktır. Sabit faizli kredilerde yapılacak erken (kısmi ödeme veya kredinin tümünün kapatılması) ödemelerde, mevzuata uygun olarak erken ödenen tutarın % 2’si oranında erken ödeme ücreti alınacaktır.
Yasa kapsamında kullandırılacak olan değişken faizli kredilerden erken ödeme ücreti alınmayacaktır.
Mortgage yasasından önce (06/03/2007 tarihinden önce) kullandığım konut kredim için erken ödeme (kısmi ödeme veya kapama) yapmam durumunda erken ödeme ücreti ödeyecek miyim?
Kredinizi 06/03/2007 tarihinden önce kullandıysanız bu ücret sizden tahsil edilmeyecektir.
Kredinizi 06/03/2007 tarihinden sonra kullandıysanız ve krediniz sabit faizli ise erken ödeme ücretini ödemeniz gerekecektir.
Değişken faizli kredinin özellikleri nelerdir ?
Kredi vadeniz boyunca faiz oranlarının bugünkünden daha fazla düşeceğine inanıyorsanız değişken faizli kredi size uygundur. Değişken faizde en önemli özellik azami oranın başlangıçta sözleşmede belirlenecek olmasıdır. Bankanız size mevcut ve azami oran üzerinden hazırlanmış 2 adet ödeme planı verecektir. Faiz oranları düştüğünde taksitleriniz düşecek, faiz oranlarının yükselmesi durumunda ise taksit tutarları en fazla sözleşmede belirlenen azami orana kadar yükselebilecektir.
Değişken faizli kredide faiz riski var mıdır ?
Değişken faizli kredi uygulamasında Bankaların kullanacakları baz faiz endeksleri Merkez Bankası tarafından belirlenecektir. Konut kredisi faiz oranı da belirlenen endeks faiz üzerine Bankaların ekleyeceği kar marjları ile oluşturulacaktır. TCMB henuz endeksleri acıklamadıgı için su anda Bankaların değişken faizli kredi fiyatlamaları belli degildir.
Değişken faizli kredinin işleyişinde, kullanılacak endeks, kar marjları ve belirlenen fiyat başlangıçta yapılan sözleşmede belirtilecektir. Ayrıca azami oran da yine sözleşmede belirlenecektir. Dolayısı ile faizler yükseldiğinde taksit tutarları başlangıçta sözleşmede belirtilen azami orana kadar yükseltilebilecektir. Böylece, azami oran sizin riskinizi kontrol altında tutmanızı sağlayacaktır.
Mortgage yasası sonrasında sabit faizli krediler devam edecek mi?
Yasa sonrası faiz oranında sabit ve değişken olmak üzere iki seçenek sunulacak. Dilerseniz, kredinizi mevcuttaki gibi sabit faiz ile kullanmaya devam edebilirsiniz.
Yasa Kapsamına geçtiğimde Değişken Faizli Krediyi seçmek zorunda mıyım?
Mevcut konut kredinizi Yasa kapsamına geçtikten sonra da sabit faizli olarak ödemeye devam edebilirsiniz. Ancak ilerleyen dönemde krediniz Yasa kapsamında ise dilerseniz değişken faizli krediye geçme seçeneğiniz var.
Kredinizin Yasa kapsamı dışında tutulmasını isterseniz, ileride değişken faizli krediye geçme şansınız olmayacaktır
Yasa kapsamında yapılacak sigortalarda değişiklik olacak mı?
Yasa kapsamında Kredi Hayat Sigortası Konut Sigortası ve DASK yapılmaya devam edilecektir
Mortgage yasasından sonra konut kredilerinde vadeler uzayacak mı?
Vadeler mevcutta belirlendiği şekilde uygulanmaya devam edecektir. Akbank olarak konut kredilerinde TL’de ve Dövize Endeksli Kredilerde 10 yıl vade uygulamaktayız. İlerideki dönemde risk politikamızda bir değişiklik olursa vadelerde değişiklik yapılabilir. Ancak tüketicilere tavsiyemiz, bugünkü faiz oranları çerçevesinde en fazla 10 yıl vadeye kadar kredi kullanmalarıdır.
Mortgage Yasasından sonra kredilendirme oranında bir değişiklik olacak mı?
Konut kredilerinde mevcut uygulamamız olan ekspertiz değerinin %75’ine kadar kredilendirme yapılmaya devam edecektir
TAPUDA MÜTHİŞ KOLAYLIK
Artık tapu işlemi için taşınmazın bulunduğu yerdeki tapu müdürlüğüne gitme zorunluğu kaldırılıyor.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü yeniden yapılandırılıyor. Genel Müdürlüğün daha küçük ve etkin bir yapıya kavuşturulması, kamuoyundaki ``imajının iyileştirilmesi`` amaçlanan çalışmayla, merkez ve taşra teşkilatındaki bazı birimlerin kapatılması, kurumun gayrimenkul değerleme, emlakçılık, haritacılık gibi alanlarda ise yetkisinin genişletilmesi öngörülüyor.
Teknolojinin daha yoğun kullanılacağı yeni yapıda, vatandaşların tapu işlemleri için taşınmazın kayıtlı bulunduğu tapu müdürlüğünde işlem yapması zorunluluğu kaldırılacak. İşlemlerin ülkenin herhangi bir yerindeki tapu müdürlüğünde yürütülebilmesi mümkün olacak.
Ayrıca, yurtdışındaki Türkler ve yabancı uyrukluların da Türkiye`deki tapu ve kadastro işlemleri için yurda gelmelerine gerek kalmayacak. İşlemlerin büyükelçilik kanalıyla gerçekleştirilebilmesi için tapu çalışanı görevlendirilecek.
-KURUMA ``GAYRIMENKUL DEĞERLEMESİYLE`` İLGİLİ YETKİ-
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün yeniden yapılandırılmasına ilişkin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Yasa Taslağı, Başbakanlığa sunuldu.
Genel Müdürlüğün yetki alanının genişletildiği taslakta, taşınmaz değerlemesine ilişkin olarak kuruma yeni sorumluluk yüklenmesi öngörüldü. Bu yolla, belediyelerin 4 yılda bir belirlediği emlak vergisine esas oluşturan arsa ve arazi metrekare birim değerleri, kamulaştırma bedelleri gibi konularda Genel Müdürlük görev üstlenecek. Konuya ilişkin esaslar, ikincil düzenlemelerle belirlenecek.
Emlakçılık alanında da, faaliyetleri düzenleme, lisans verme ve denetim konusunda kuruma yetki tanınacak. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bu yetki çerçevesinde, Emlak Müşavirliği ile ilgili farklı bir yasa üzerinde de çalışma yürütüyor.
Kurumun harita üretimiyle ilgili koordinasyon görevi üstlenmesi de öngörüldü. Askeri haritalar hariç, tüm kurumların harita üretiminde standardı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü belirleyecek ve her kurumun ayrı ayrı harita hazırlaması yerine ortak kullanımı mümkün hale gelecek.
-ELÇİLİKLERDE TAPU PERSONELİ GÖREVLENDİRİLECEK-
Taslakta, Genel Müdürlük bünyesindeki Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı, Fen Dairesi Başkanlığı ve Eğitim Dairesi Başkanlığının kapatılması, Bilgi Teknolojileri Dairesi Başkanlığının kurulması öngörüldü.
Mevcut daire başkanlıklarının görev alanlarında da düzenleme yapıldı. Bu çerçevede Yabancı İşler Daire Başkanlığı, ``yurtdışındaki Türk vatandaşları ile yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişilerin her türlü tapu ve kadastro işlemlerini, bulundukları ülkede yerine getirmek için gerekli düzenlemelerin yapılması, iş ve işlemlerin yürütülmesi``nden sorumlu olacak.
Alınan bilgiye göre uygulamaya, çok sayıda Türk vatandaşının yaşadığı ve Türkiye`ye yatırımın yoğun olduğu ülkelerden başlanacak. Elçilikler bünyesinde tapu görevlisi bulundurulacak, bu kişi tapu ve kadastro işlemlerini yürütecek, uluslararası gayrimenkul hukukuyla ilgilenecek.
Düzenlemeyle ayrıca, Türkiye`de tapu işlemi için taşınmazın kayıtlı bulunduğu tapu müdürlüğüne gitme zorunluluğu kaldırılıyor. Taslakta konuya ilişkin, ``tapu müdürlükleri, hak sahibinin talebi üzerine, kendi yetki alanı dışında bulunan taşınmazlarla ilgili tapu işlemlerini, taşınmazın bulunduğu tapu müdürlüğünden yetki almak ve kanunen bir engel olmadığını tespit etmek suretiyle işlem yapmaya yetkilidir`` hükmüne yer verildi.
Söz konusu uygulamayla, yılda ortalama 7 milyon tapu ve kadastro işlemi gerçekleştirilen Türkiye`de hem zaman tasarrufu sağlanması hem de vekalet masrafları ve seyahat giderlerinin önüne geçilerek, işlem maliyetlerinin düşürülmesi amaçlanıyor.
-TEŞKİLAT DARALTILIYOR-
Taslakla, genel müdürlüğün taşra teşkilatının daraltılması da amaçlanıyor.
Taslağa göre, ``bir ilçenin sosyal ve ekonomik gelişmişlik durumu, nüfus sayısı ve tapu işlemi hacmi dikkate alınmak kaydıyla tapu müdürlüklerinin görev ve yetkilerinin başka tapu müdürlüğüne devredilmesine, Genel Müdürün teklifi üzerine Bakan yetkili`` olacak.
Alınan bilgiye göre bu çerçevede, bir ilçede birden fazla tapu müdürlüğü bulundurulmayacak, hatta işlem hacmi sınırlı ilçelerdeki tapu müdürlükleri kapatılarak, işlemler büyük ilçeye kaydırılacak.
Öngörülen tabloda, taşra teşkilatındaki halen 22 adet bölge müdürlüğü sayısı 13`e, 325 adet kadastro müdürlüğü sayısı 81`e ve 1011 adet tapu sicil müdürlüğü sayısı da 957 adete indirilecek. Mevcut durumda 1491`i bulan taşra teşkilatı birim sayısı 1051 birim olacak.
-TAPU VE KADASTRO UZMANI İSTİHDAM EDİLECEK-
Yeni yapılanma sürecinde kadro ve unvanları değişen ya da kaldırılan personel, kazanılmış hak aylık derecelerine uygun olmak kaydıyla en geç 6 ay içinde Genel Müdürlükte ihtiyaç duyulan diğer kadrolara atanacak.
Personel rejiminde değişikliğe gidilecek kurumda ``kariyer uzmanlığı`` da oluşturulacak. Kurum merkez teşkilatında, tapu kadastro uzman ve uzman yardımcıları istihdam edilecek.
``Tapu ve Kadastro Uzman Yardımcılığına`` atanabilmek için Devlet Memurları Kanununda öngörülen koşullara ilave olarak, ``hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler ile ticari bilimler fakülteleri, harita, harita kadastro, jeodezi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi yetiştiren fakülteler ile arşivcilik, kütüphanecilik, bilgi ve bölge yönetimi bölümleri ile programında Osmanlı Paleografyası derslerine yer verilen tarih ve Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinden ya da bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulunca kabul edilmiş yurtiçi veya yurtdışı yükseköğretim kurumlarından mezun olmak`` şartı aranacak.
Kamu Personeli Seçme Sınavında genel müdürlüğün belirlediği taban puanı alan adaylar, ``mesleki bilgiyi içeren yarışma sınavına`` katılacak. Uzman yardımcılığında 3 yıl görev yaptıktan sonra yeterlilik sınavında başarı gösterenler, Tapu ve Kadastro Uzmanı kadrosuna atanacak.
Tapu ve kadastro denetmeni ve denetmen yardımcılığı görevlerini yürütmekte olan personel, bir ay içinde talep etmeleri halinde uzman ve uzman yardımcılığı kadrolarına atanacak.
AA
Kaynak: kaynak aa
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü yeniden yapılandırılıyor. Genel Müdürlüğün daha küçük ve etkin bir yapıya kavuşturulması, kamuoyundaki ``imajının iyileştirilmesi`` amaçlanan çalışmayla, merkez ve taşra teşkilatındaki bazı birimlerin kapatılması, kurumun gayrimenkul değerleme, emlakçılık, haritacılık gibi alanlarda ise yetkisinin genişletilmesi öngörülüyor.
Teknolojinin daha yoğun kullanılacağı yeni yapıda, vatandaşların tapu işlemleri için taşınmazın kayıtlı bulunduğu tapu müdürlüğünde işlem yapması zorunluluğu kaldırılacak. İşlemlerin ülkenin herhangi bir yerindeki tapu müdürlüğünde yürütülebilmesi mümkün olacak.
Ayrıca, yurtdışındaki Türkler ve yabancı uyrukluların da Türkiye`deki tapu ve kadastro işlemleri için yurda gelmelerine gerek kalmayacak. İşlemlerin büyükelçilik kanalıyla gerçekleştirilebilmesi için tapu çalışanı görevlendirilecek.
-KURUMA ``GAYRIMENKUL DEĞERLEMESİYLE`` İLGİLİ YETKİ-
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün yeniden yapılandırılmasına ilişkin Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Yasa Taslağı, Başbakanlığa sunuldu.
Genel Müdürlüğün yetki alanının genişletildiği taslakta, taşınmaz değerlemesine ilişkin olarak kuruma yeni sorumluluk yüklenmesi öngörüldü. Bu yolla, belediyelerin 4 yılda bir belirlediği emlak vergisine esas oluşturan arsa ve arazi metrekare birim değerleri, kamulaştırma bedelleri gibi konularda Genel Müdürlük görev üstlenecek. Konuya ilişkin esaslar, ikincil düzenlemelerle belirlenecek.
Emlakçılık alanında da, faaliyetleri düzenleme, lisans verme ve denetim konusunda kuruma yetki tanınacak. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bu yetki çerçevesinde, Emlak Müşavirliği ile ilgili farklı bir yasa üzerinde de çalışma yürütüyor.
Kurumun harita üretimiyle ilgili koordinasyon görevi üstlenmesi de öngörüldü. Askeri haritalar hariç, tüm kurumların harita üretiminde standardı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü belirleyecek ve her kurumun ayrı ayrı harita hazırlaması yerine ortak kullanımı mümkün hale gelecek.
-ELÇİLİKLERDE TAPU PERSONELİ GÖREVLENDİRİLECEK-
Taslakta, Genel Müdürlük bünyesindeki Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı, Fen Dairesi Başkanlığı ve Eğitim Dairesi Başkanlığının kapatılması, Bilgi Teknolojileri Dairesi Başkanlığının kurulması öngörüldü.
Mevcut daire başkanlıklarının görev alanlarında da düzenleme yapıldı. Bu çerçevede Yabancı İşler Daire Başkanlığı, ``yurtdışındaki Türk vatandaşları ile yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişilerin her türlü tapu ve kadastro işlemlerini, bulundukları ülkede yerine getirmek için gerekli düzenlemelerin yapılması, iş ve işlemlerin yürütülmesi``nden sorumlu olacak.
Alınan bilgiye göre uygulamaya, çok sayıda Türk vatandaşının yaşadığı ve Türkiye`ye yatırımın yoğun olduğu ülkelerden başlanacak. Elçilikler bünyesinde tapu görevlisi bulundurulacak, bu kişi tapu ve kadastro işlemlerini yürütecek, uluslararası gayrimenkul hukukuyla ilgilenecek.
Düzenlemeyle ayrıca, Türkiye`de tapu işlemi için taşınmazın kayıtlı bulunduğu tapu müdürlüğüne gitme zorunluluğu kaldırılıyor. Taslakta konuya ilişkin, ``tapu müdürlükleri, hak sahibinin talebi üzerine, kendi yetki alanı dışında bulunan taşınmazlarla ilgili tapu işlemlerini, taşınmazın bulunduğu tapu müdürlüğünden yetki almak ve kanunen bir engel olmadığını tespit etmek suretiyle işlem yapmaya yetkilidir`` hükmüne yer verildi.
Söz konusu uygulamayla, yılda ortalama 7 milyon tapu ve kadastro işlemi gerçekleştirilen Türkiye`de hem zaman tasarrufu sağlanması hem de vekalet masrafları ve seyahat giderlerinin önüne geçilerek, işlem maliyetlerinin düşürülmesi amaçlanıyor.
-TEŞKİLAT DARALTILIYOR-
Taslakla, genel müdürlüğün taşra teşkilatının daraltılması da amaçlanıyor.
Taslağa göre, ``bir ilçenin sosyal ve ekonomik gelişmişlik durumu, nüfus sayısı ve tapu işlemi hacmi dikkate alınmak kaydıyla tapu müdürlüklerinin görev ve yetkilerinin başka tapu müdürlüğüne devredilmesine, Genel Müdürün teklifi üzerine Bakan yetkili`` olacak.
Alınan bilgiye göre bu çerçevede, bir ilçede birden fazla tapu müdürlüğü bulundurulmayacak, hatta işlem hacmi sınırlı ilçelerdeki tapu müdürlükleri kapatılarak, işlemler büyük ilçeye kaydırılacak.
Öngörülen tabloda, taşra teşkilatındaki halen 22 adet bölge müdürlüğü sayısı 13`e, 325 adet kadastro müdürlüğü sayısı 81`e ve 1011 adet tapu sicil müdürlüğü sayısı da 957 adete indirilecek. Mevcut durumda 1491`i bulan taşra teşkilatı birim sayısı 1051 birim olacak.
-TAPU VE KADASTRO UZMANI İSTİHDAM EDİLECEK-
Yeni yapılanma sürecinde kadro ve unvanları değişen ya da kaldırılan personel, kazanılmış hak aylık derecelerine uygun olmak kaydıyla en geç 6 ay içinde Genel Müdürlükte ihtiyaç duyulan diğer kadrolara atanacak.
Personel rejiminde değişikliğe gidilecek kurumda ``kariyer uzmanlığı`` da oluşturulacak. Kurum merkez teşkilatında, tapu kadastro uzman ve uzman yardımcıları istihdam edilecek.
``Tapu ve Kadastro Uzman Yardımcılığına`` atanabilmek için Devlet Memurları Kanununda öngörülen koşullara ilave olarak, ``hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler ile ticari bilimler fakülteleri, harita, harita kadastro, jeodezi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi yetiştiren fakülteler ile arşivcilik, kütüphanecilik, bilgi ve bölge yönetimi bölümleri ile programında Osmanlı Paleografyası derslerine yer verilen tarih ve Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinden ya da bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulunca kabul edilmiş yurtiçi veya yurtdışı yükseköğretim kurumlarından mezun olmak`` şartı aranacak.
Kamu Personeli Seçme Sınavında genel müdürlüğün belirlediği taban puanı alan adaylar, ``mesleki bilgiyi içeren yarışma sınavına`` katılacak. Uzman yardımcılığında 3 yıl görev yaptıktan sonra yeterlilik sınavında başarı gösterenler, Tapu ve Kadastro Uzmanı kadrosuna atanacak.
Tapu ve kadastro denetmeni ve denetmen yardımcılığı görevlerini yürütmekte olan personel, bir ay içinde talep etmeleri halinde uzman ve uzman yardımcılığı kadrolarına atanacak.
AA
Kaynak: kaynak aa
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
Emlakçılık güven isleyen bir meslek olduğu herkes tarafından kabul gören bir gerçek. Yeni emlakçılık hayatına merhaba diyecek olan emlakçı...
-
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ VE PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇED VE PLAN İZLEME KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI 8/8/2...