30 Ocak 2012 Pazartesi

Ispartakule 3 geliyor

Ispartakule 3 geliyor Konutta kalite ve güvenin markası haline gelen Avrupa Konutları, 2012 yılının ilk lansmanını Ispartakule'de inşa ettiği yeni yaşam merkezi ‘Ispartakule 3' projesi ile gerçekleştiriyor Konutta kalite ve güvenin markası haline gelen Avrupa Konutları, 2012 yılının ilk lansmanını Ispartakule'de inşa ettiği yeni yaşam merkezi ‘Ispartakule 3' projesi ile gerçekleştiriyor. Ispartakule'nin en güzel yerinde göl manzarasına karşı inşa edilen proje, erken teslimatla Aralık 2012 tarihinde teslim edilecek. Konutta kalite ve güvenin markası haline gelen Avrupa Konutları, 2012 yılının ilk lansmanını Ispartakule'de inşa ettiği yeni yaşam merkezi ‘Ispartakule 3'projesi ile gerçekleştiriyor. Toplam 40 bin 476 metrekare alan üzerine inşa edilen Ispartakule 3, 644 konut ve 12 ticari üniteden oluşuyor. 1+1'den 4+1'e kadar konut seçenekleri olan projede fiyatlar 147 bin TL ile 411 bin TL arasında değişiyor. Yatay ve dikey mimarinin birleştiği proje Hem göl hem deniz manzarasına sahip olan Ispartakule 3 Projesi, yatay ve dikey mimarisiyle de dikkat çekiyor. Projede dikey mimarinin göz alıcı etkisi, yatay mimarinin huzur verici havasıyla birleştiriliyor. Süleyman Çetinsaya: “Atakent'ten sonra Ispartakule'yi de cazibe merkezi yapıyoruz” Gerçekleştirdikleri bütün projelerde kalite ve güveni her zaman ön planda tuttuklarını söyleyen Artaş Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, “Erken teslimat ve yatırımcılarımıza kazandırmak artık bir şirket prensibimiz haline geldi. Bugüne kadar inşa ettiğimiz 8.700 modern ve kaliteli konutla müşterilerimizin sadakatini kazandık. TOKİ ile birlikte Halkalı bölgesinde inşa ettiğimiz konutlarla, bölgenin değer kazanmasında çok etkin bir rol oynadık. Ispartakule'de tamamladığımız iki proje ile bu bölgenin de cazibe merkezi olmasında pay sahibi olduk. Ispartakule'deki üçüncü projemizle de, bölgeye ve yatırımcılarımıza değer katmaya devam edeceğiz” dedi. TEM Otoyolu'nun hemen yanı başında inşa edilen Ispartakule 3, lokasyonunun yanı sıra sahip olduğu sosyal alanlarıyla da sakinlerine huzurlu bir yaşam vaat ediyor. Proje, hipermarket, yapı market ve tekno market gibi ticari ünitelerin yanı sıra, konutlara ayrılmış yüzde 83 yeşil alan, bir açık bir kapalı yüzme havuzu, kapalı ve açık otopark, fitness center, sauna,buhar odası, çocuk oyun alanları, gölet, yürüyüş yolları ve çok amaçlı spor sahasına da sahip. 7/24 kapalı devre kamera kayıt sistemi, kontrollü sistemi, kontrolü araç ve yaya giriş-çıkışı, uzman güvenlik personelleri, yangın ve duman alarm sistemleri ve her dairede görüntülü intercom sistemi ile konut sakinlerinin her türlü güvenlik ihtiyacı da karşılanıyor.

Konutlarda enerji sınıflaması olacak

Konutlarda enerji sınıflaması olacak
Enerji Bakanlığı’nın desteklediği, Türkiye’de enerji verimli beyaz eşyalara geçiş çalışmaları önemli bir tasarruf sağlayacak gibi görünüyor. Enerjiyi israf eden 15 milyon beyaz eşyanın A enerji sınıfındaki yenileriyle değiştirilmesi yoluyla planlanan enerji tasarrufu, henüz tam olarak bilinmese de aslında yaşadığımız konutlar için de geçerli. 2011 yılı başında yürürlüğe giren Enerji Performans Yönetmeliği ile yeni binalar, ısı yalıtımlı, enerji verimli olarak projelendirilmek ve Enerji Kimlik Belgesi ile bunu belgelendirmek zorunda. Oysa ülkemizdeki 18 milyon konutun yüzde 90'ı hâlâ yalıtımsız. Yalıtım konusunda yeterli düzeyde bilinç ve finansal teşvik olmadığı için her yıl 13 milyar 700 milyon TL'yi boşa harcıyor ve havayı ısıtıyoruz. Oysa tüm binalar yalıtımlı olsa, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinin ortalama 30 katı, Sanayi Bakanlığı bütçesinin ise 19 katı kadar tasarruf sağlayabiliriz. Ancak ısı yalıtımı uygulamalarının artması için devlet destekli teşvikler şart! Tüm binalar yalıtımlı olsa Enerji Bakanlığı bütçesinin 30 katı tasarruf sağlanır Yalıtımlı evler bizi sadece yazın sıcağından, kışın soğuğundan korumakla kalmıyor, aynı zamanda cebimizi de koruyor.Mevcut yalıtımsız binaların cebimizde ve ülke ekonomisinde açtığı delik ise her geçen gün hızla büyüyor. Isı yalıtımı olmayan binalar nedeniyle,yıllık bütçesi ortalama 451 milyon TL olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın 30, bütçesi 719 milyon TL olan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın ise tam 19 katı kadar kaynak israf ediliyor. Türkiye'de enerji verimliliği ile ilgili önlem ve teşviklerin hazırlanmaya başlamasının çok sevindirici olduğunu belirten XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Yörük, aynen beyaz eşyalarda olduğu gibi binaların ısı yalıtımı için de acilen geniş kapsamlı kamuoyu bilinçlendirme kampanyaları yapılması ve teşvik mekanizmalarını harekete geçirmek gerektiğini vurguladı. Binaların da aynen beyaz eşyalar gibi Ocak 2011'den itibaren Enerji Kimlik Belgesi ile enerji tüketimlerine göre A'dan G'ye kadar sınıflandırıldığını hatırlatan Yörük, bir binanın A,B gibi iyi enerji sınıfında olabilmesi için mutlaka ısı yalıtımlı olması gerektiğine dikkat çekti. Çünkü konutlarda kullanılan enerjinin yüzde 80'i ısıtma/soğutma amaçlı tüketiliyor. KDV indirimi ve devlet destekli kredilerle ısı yalıtımı özendirilmeli Ertuğrul Yörük, yalıtım ürünlerinde KDV indirimi ve devlet destekli, mortgage benzeri çok düşük faizli, uzun vadeli yalıtım kredileri uygulanması gerektiğini belirtti. Isı yalıtımının getirdiği maliyetin payı, proje aşamasındaki bir binanın toplam maliyeti içinde yüzde 3 ila 5 arasında değişiyor. Mevcut binalarda ise 100 metrekarelik bir daire başına ortalama 3 bin TL maliyeti oluyor. Sağladığı enerji tasarrufuyla da birkaç yıl içinde kendini amorti ediyor. Doğru ürünler ve doğru uygulamalarla ısı yalıtımı yapılan evler, ortalama yüzde 50 daha az enerji tüketerek ısıtma ve soğutma sağlıyor.

Sinpaş GYO büyümeye devam ediyor

Sinpaş GYO büyümeye devam ediyor
SİNPAŞ GYO, 2011 yılında cirosunu yüzde 74 artışla 645 milyon TL’ye çıkardı, 1.627 konut teslim etti. Gayrimenkul sektörünün öncü firmalarından Sinpaş GYO, satışı devam eden Lagun, Bursa Modern ve Bosphorus City projeleriyle 2011 yılında teslim cirosunda geçen yıla oranla yüzde 74 artış göstererek 645 milyon TL'ye ulaştı. Ön satışlarda ise yüzde 41 artışla 577 milyon TL ciro elde etti. İMKB 30’da yer alan Sinpaş GYO, geliştirdiği birbirinden farklı ve yenilikçi konsept projeleriyle 2011’de hedeflerini yakaladı. 2010 yılı satışlarına göre 2011 yılında satış adedini yüzde 23 artışla 1.315 adete çıkaran şirket, 2011 önsatış cirosunu ise 2010 yılı cirosuna göre yüzde 41 yükselterek 577 milyon TL’ye yükseltti. 2011 yılı konut teslim adetlerinde de bir önceki yıla göre yüzde 64 artış sağlayan Sinpaş GYO, 1.627 konut teslim ederken, 2011 teslim cirosunda ise yüzde 74 artışla 645 milyon TL'ye ulaştı.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Sinpaş GYO İcra Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, “Küresel kriz ve cari açık senaryolarının sürekli gündemde olmasına rağmen, 2011 yılını geçen yıla oranla yükselen rakamlarla kapatmayı öngörüyorduk ve bu hedeflerimize ulaştık. Bu rakamlar doğru projeler ürettiğimizi gösteriyor. 2012’de yeni Bomonti projemiz ve Ankara projelerimizle de daha büyük başarıları hedefliyoruz. Bu hedeflerimizi gerçekleştirmek için de müşterilerimizin ihtiyaçlarını daha iyi analiz edip projelerimize yansıtmak için çalışıyoruz. ” dedi. 2010 yılında 995 adet konut teslimi gerçekleştiren Sinpaş GYO, 2011 yılını 1.627 teslim adediyle kapatırken, 2010 yılında yaptığı 370 milyon TL teslim cirosunu da bu yılsonu itibariyle yaklaşık iki katına çıkararak 645 milyon TL’ye yükseltti. Şirketin 2010 yılı ön satış adedi 1.071 ve ön satış cirosu ise 409 milyon TL idi.

Metris'in taşınması kentsel dönüşüm mü?

Metris'in taşınması kentsel dönüşüm mü? KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım, Metris Cezaevinin kaldırılmasının idari bir karar olduğunu belirterek, "Zamanla bu tür hizmet birimleri şehir dışına taşınıyor. Bu da öyle olur diye düşünüyorum" dedi. Yıldırım, Kiptaş ile hasılat paylaşımı modeli ile gerçekleştirilen ve yatırım bedeli yaklaşık 1,3 milyar TL'nin üzerinde olan "VIA/PORT Venezia" isimli projenin karşısında yer alan Metris Ceza İnfaz Kurumlarının, şehir dışına taşınacağı yönündeki iddiaları değerlendirdi.
Cezaevinin, İstanbul'un içinde kaldığını dile getiren Yıldırım, "VIA/PORT Venezia" projesinin de bir dönüşüm projesi olduğunu söyledi. Yıldırım, proje ile "VIA/PORT Venezia"nın arazisi içinde yer alan beton boru fabrikalarının Hadımköy'e taşınacağını da aktararak, şöyle devam etti: "Senelerdir 'bu alanı nasıl değerlendirebiliriz' diye düşünüyorduk. Biz de böyle AVM, rezidans, ticaret ve ofis alanlarının bulunduğu bir proje geliştirdik. Tabii bu projenin karşında bir de cezaevi var. Cezaevinin olduğu yerde de bu projenin gelişmesini sanal olarak yapmıştık. Bu cezaevinin (Metris) kaldırılması idari bir karardır. Zamanla bu tür hizmet birimleri şehir dışına taşınıyor. Bu da öyle olur diye düşünüyorum. Gaziosmanpaşa Belediye Başkanımız taşınmasını arzu ediyor. Hiçbir belediye başkanı bir cezaevinin kendi sınırları içerisinde kalmasını istemez. Bu durum karşılıklı görüşülür. Belki bakanlığın kendisine böyle direk olarak bir talep gitmediyse, o zaman cezaevini kaldırmak programlarında yoktur. Biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, KİPTAŞ olarak cezaevinin şehir dışına taşınması için Adalet Bakanlığına bir talep götürürsek, onlar da uygun görürse belki de cezaevi kalkar." "Cezaevi düşüncesi insanlara soğuk gelir" Yıldırım, bu projelerle amaçlarının dönüşümü sağlamak olduğunu ifade ederek, "Bugün cezaevinin taşınması da Esenler'deki eski binaların yenilenmesi de bir dönüşüm projesidir. Cezaevlerinin zamanla şehir içinden kaldırılmasında fayda görüyorum" dedi. Projenin inşaatı devam ederken, Adalet Bakanlığına bir teklifle gidebileceklerini vurgulayan Yıldırım, "Ben bu durumu çok önemsemiyorum. Cezaevi kalabilir de gidebilir de. Ancak kalmasa daha iyi olur" şeklide konuştu. İsmet Yıldırım, cezaevi düşüncesinin insanlara biraz soğuk geldiğini, ama projenin cezaevinden etkilenecek bir durumunun olmadığını söyledi. "Sadece evlerin bir kısmı cezaevinin çatısını görecek. Bizim de Bakanlığa cezaevinin gitmesi yönünde bir teklifimiz olabilir. Uygun görülürse karşılıklı oturup konuşulur" diyen Yıldırım, İstanbul için dönüşüm projelerinin önemli olduğunu kaydetti. "Kurumun şehir dışına taşınmasına yönelik çalışma yok" Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül de Metris 1 ve 2 nolu T tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumları ve Rehabilitasyon Merkezinin yüzde 100 doluluk oranı ile hizmet verdiğini ifade ederek, "Kentsel dönüşüm çerçevesinde, şehir dışına taşınmasına yönelik Bakanlığımızca sürdürülen bir çalışma bulunmamaktır" dedi. Metris Ceza İnfaz Kurumlarının 2007 ve 2008'de hizmete açılan yeni kurumlar olduğunu belirten Gül, KİPTAŞ Genel Müdürlüğü tarafından bu kurumun taşınması konusunda başkanlıklarına bir başvuru yapılmadığını belirtti. Gül, "Metris Ceza İnfaz Kurumlarının, yeni kurumlar olması durumu gözetilerek, başka bir yere taşınmasının uygun olmayacağı değerlendirilmektedir" diye konuştu. 1,3 milyar TL'lik proje 2014'ün son çeyreğinde bitirilecek Proje, Gaziosmanpaşa'da 82 bin metrekarelik arazi üzerine kuruluyor. KİPTAŞ ile hasılat paylaşımı modeli üzerine anlaşma yapan Bayraktar ve Gürsoy Yatırım Ortaklığı tarafından yapılacak projede, 2 bin 500 nitelikli konut, 70 bin metrekarelik kiralanabilir alana sahip alışveriş merkezi ve 50 bin metrekare tematik satılabilir ofis alanları bulunuyor. 2014 yılının son çeyreğinde tamamlanması planlan projenin bitirildiğinde yaklaşık 2,5 milyar TL değere ulaşacağı düşünülüyor. Konut bölümünün toplam beş kuleden oluştuğu ve bu kulelerde 2 bin 500 nitelikli konutun bulunacağı projede, fiyatlar 179 bin TL'den başlayıp şerefiyesine göre değişiklik gösterecek. AA

Yalıtımsızlıktan 14.5 milyar TL'yi havaya savuruyoruz

Yalıtımsızlıktan 14.5 milyar TL'yi havaya savuruyoruz
Küresel ısınmayla birlikte büyük ölçüde artış gösteren mevsim değişiklikleri, çevre sorunları, enerji kaynaklarının hızla tükenmesi ve bunun sonucu olarak enerji maliyetlerinin hızla artması hayatımızı olumsuz yönde etkiliyor. Bu para ile 16 milyon aile doyabilir, 19 milyon çocuk okuyabilir.Bu sorunların en önemlilerinden biri de yalıtımsızlık. Bugün ülkemizdeki 18 milyon konutun yaklaşık yüzde 90’ı yalıtımsız. Yalıtımsızlık sebebiyle israf edilen enerji ise yılda ortalama 14.5 milyar TL’yi buluyor. Türkiye’nin en köklü yalıtım devlerinden Dow Bina Çözümleri, ülkemizde yalıtımsız konutlar nedeniyle çöpe giden paranın aslında nelere ilaç olabileceğine dikkat çekmek amacıyla bazı hesaplamalar yaptı. İşte, ortaya çıkan çarpıcı sonuçlar…
Enerji israf etmek yerine 2 milyar 900 milyon fidan dikebiliriz Isı yalıtımının başlı başına küresel ısınma ve çevre kirliliği ile mücadelede çok önemli bir faktör olduğunu belirten Dow Bina Çözümleri Satış Müdürü Gökhun Kurt, havaya savrulan 14.5 milyar TL ile 2 milyar 900 milyon fidan dikilerek çevreye büyük bir katkı sağlanabileceğini açıkladı. Kurt, ısı yalıtımı ile fosil yakıt tüketimi ve dolayısıyla atmosfere salınan sera gazlarının yarı yarıya azaldığını söyledi. Çöpe giden bu para ile 16 milyon 292 bin aileyi doyurabiliriz Dört kişilik bir ailenin minimum aylık gıda harcamasının 890 TL olduğundan yola çıkan Gökhun Kurt, yine israf edilen bu bütçe ile 16 milyon 292 bin ailenin aylık gıda harcamasının karşılanabileceğini belirtti. Türkiye İstatistik Kurumu’nun araştırmasına göre, ülkemizde 12 milyon 97 bin kişinin yoksulluk sınırında yaşadığını hatırlatan Kurt, bu rakamın göz ardı edilemeyecek kadar önemli olduğunu vurguladı. Havaya savrulan parayla 19 milyon 300 bin öğrenci okutabilir Tüm binaların ısı yalıtımlı olmasıyla sağlanacak tasarrufun, ülkemizin en büyük sorunlarından biri olan eğitimsizliğe de çare olabileceğini ifade eden Kurt, yalıtımsızlık nedeniyle boşa harcanan para ile 19 milyon 300 bin öğrencinin yıllık okul masrafının karşılanabileceğini söyledi. Isı yalıtımı uygulamalarının artması için finansal teşvik şart! Örnekler elbette çoğaltılabilir, yalıtımla elde edilecek tasarruf birçok soruna çözüm olabilir. Ancak bu birkaç örnek bile gösteriyor ki, ısı yalıtımı Türkiye’nin öncelikli gündem maddeleri arasında yer almalı. Gökhun Kurt, tüketicilerin mevcut binalara daha kolay yalıtım yaptırılabilmesi için yalıtım ürünlerindeki KDV’nin indirilmesi ve devlet destekli, düşük faizli kredilerin sağlanması gerektiğinin altını çiziyor. Bu teşviklerin aynı zamanda tüketicilerin ucuz olduğu için merdiven altı ürünleri tercih etmesinin de önüne geçerek ısı yalıtımı uygulamalarındaki kaliteyi artıracağını belirten Kurt, kaliteli ısı yalıtımı uygulamaları sayesinde ise hem tüketicilerin hem ülkenin hem de çevrenin büyük kazançlar sağlayacağını söylüyor.

3. köprü inşaatı bu yıl başlıyor

3. köprü inşaatı bu yıl başlıyor
Ulaştırma Bakanı Yıldırım, İstanbul'a üçüncü köprü için Nisan gibi teklifleri alacaklarını, inşaata bu yıl başlanacağını söyledi. İstanbul'a yapılacak üçüncü köprü inşaatına bu yıl içinde başlanacak. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, köprünün bir kısmını özkaynak, bir kısmını kamu-özel sektörle yapacaklarını, Nisan gibi teklifleri alacaklarını kaydetti. Yıldırım, üçüncü köprüye teklif gelmemesinin biraz ihale şartları ve teknik konulardan kaynaklandığını söyledi. Yıldırım İstanbul'a yapılacak üçüncü havalimanının planlamasını yaptıklarını, çalışmaların büyük oranda tamamlandığını ifade etti. Havalimanı inşaatına bu yıl başlanacak. İstanbul Boğazı'na yapılacak üçüncü köprünün de içinde bulunduğu, bedeli 6 milyar doları bulan Kuzey Marmara Otoyolu ihalesine teklif veren çıkmamış, ihale iptal olmuştu.
İKİNCİ BÜYÜK OTOYOL PROJESİ İstanbul Boğazı'na yapılacak üçüncü köprü üzerinden Adapazarı'nı Tekirdağ'a bağlayacak 414 kilometre uzunluğundaki Kuzey Marmara Otoyol Projesi, 421 kilometrelik İstanbul-İzmir Otoyolu Projesi'nden sonra Türkiye'nin en büyük ikinci yap-işlet-devret projesi.

Babil Çarşı'da dükkanını geçici kirala

Babil Çarşı'da dükkanını geçici kirala
Uluhan Grup'un Babil Kuleleri projesinde yer alan Babil Çarşı konsepti içinde bulunan sergi alanları, açık çarşılarda satışa sunulan tüm ürünleri tek merkezde bir araya getiriyor. Uluhan Grup'un Babil Kuleleri projesinde yer alan Babil Çarşı konsepti içinde bulunan sergi alanları, açık çarşılarda satışa sunulan tüm ürünleri tek merkezde bir araya getiriyor. Sergi alanlarının en önemli avantajı ise kiralamak isteyenlere haftalık, aylık, dönemsel kiralama imkanı sunmasından kaynaklanıyor. Esenyurt'ta başta bina sağlamlığı ve konfor olmak üzere her bakımdan model olmaya hazırlanan Babil Kuleleri'nde yer alan İstanbul'un yeni çarşı modeli Babil Çarşı'da bulunan sergi alanları, sakinleri ve ziyaretçilerine en geniş kapsamda çeşitli gündelik ürünleri sunan özgün bir alan olarak fark yaratıyor. Mağaza mağaza dolaşma yerine tek mekanda açık hava konseptini hayata geçiren Babil Çarşı'da, gündelik tüketime yönelik geniş bir ürün yelpazesi yer alıyor. Geçici kiralama imkânı Uluhan Grup'un sunduğu özel avantaj sayesinde Babil Çarşı'nın sergi alanlarında yer almak isteyen kiracılar, işyerlerini diledikleri süreler dahilinde kiralayabilecekler. Böylece kiracılar yapılan işin ve satışa sunulan ürünlerin niteliğine bağlı olarak sergi alanlarındaki işyerlerini haftalık, aylık, mevsimsel ya da dönemsel kiralama imkanına sahip olarak ihtiyaç duymadıkları zamanlar için kira bedeli ödemek zorunda kalmayacaklar. Uluhan Grupyetkilileri, uygulamanın semt pazarı modelini kapalı bir mekana taşıyan yenilikçi bir proje olduğunu belirterek, gerek Babil Kuleleri sakinleri gerekse satıcıların uygulamadan memnun kalacaklarına vurgu yapıyorlar. Sektörel fizibilite çalışması yapıldı Babil Çarşı199 işyerinden oluşuyor. Her işyerinin konusu önceden yapılan kapsamlı bir çalışmayla belirlenmiş durumda. İşyeri alanlarının karması hazırlanırken fiili fizibilite yapılarak, elde edilen ciro tahminlerine göre faaliyet alanları tespit edilmiş bulunuyor. Bu sayede çarşıdaki işyerlerinin alanlarında tek olmaları sağlanıyor ve doğru bir kazanç modeli öngörülüyor. Babil Çarşı, sektörleri önceden belirlenen çarşı konseptiyle haksız rekabetin önüne geçiyor. Bununla birlikte Babil Çarşı, 200 kişilik tiyatro salonu, açık/ kapalı havuzları, açık hava sinemaları, fitness ve spa salonlarıyladiğer projelerden ayrılıyor. 24 saat hizmet veren 1000 m2'lik kreşin yanı sıra spor alanı, kültürel etkinlik ve AVM'yi bir arada sunan Babil Çarşı, tek mekanda çok yönlü hizmet sunma avantajıyla bölgede çekim merkezi haline gelecek. Babil Çarşı'da Gıda, Elektronik, Mücevher& Aksesuar, Çocuk, Kreş, Estetik&Sağlık, Hizmet, Mobilya&Dekorasyon, Kültür&Sanat, İletişim, Finans veSpor olmak üzere12 farklı sektörün yer alacağı dükkanlar bulunacak. Babil Kuleleri İletişim Bilgileri Web: http://www.babilkuleleri.com/

Yabancıya mülk'ün sınırları belli oldu

Yabancıya mülk'ün sınırları belli
Yabancı uyruklu kişiler, Türkiye’de taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinebilecek. Tapu Kanunu ve Kadastro Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun tasarısı TBMM Başkanlığına sunuldu. Tasarıya göre, ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde Dışişleri Bakanlığının görüşü üzerine Çevre ve Şehircilik ile Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen ülkelerin vatandaşları olan yabancı uyruklu kişiler, Türkiye'de taşınmaz ve sınırlı ayni hak elde edebilecekler. Bu kişilerin ülke genelinde edinebilecekleri taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikteki sınırlı ayni hakların toplam yüzölçümü 30 hektarı geçemeyecek. Çevre ve Şehircilik ile Maliye Bakanlıkları ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde, bu miktarı iki katına çıkarabilecek. Söz konusu Bakanlıklarca belirlenen ülkelerin vatandaşları dışındaki yabancı uyruklu kişilerin miras yoluyla edindikleri taşınmaz ve sınırlı ayni hakların intikal işlemleri yapılarak tasfiye edilecek. Yabancı ülkelerdeki ticaret şirketleri, ancak özel kanun hükümleri çerçevesinde taşınmaz ve sınırlı ayni hak elde edebilecekler. Yabancı uyruklu kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan ticaret şirketleri dışındakiler, Türkiye'de taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinemeyecek. Kanuna aykırı şekilde edinilen mal ve sınırlı ayni haklar tasfiye edilecek. Askeri yasak bölgeler, askeri güvenlik bölgeleri, stratejik bölgeler ve özel güvenlik bölgelerinin haritaları Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlığa verilecek.
Uluslararası sermayeli şirketler Yabancı uyruklu kişilerin, yabancı ülkelerin kanunlarına göre kurulmuş şirketlerin ve uluslararası kuruluşların yüzde 50 veya daha fazla oranda hissesine sahip olduğu şirketler, Türkiye'de taşınmaz mülkiyet ve sınırlı ayni hak edinebilecek. Söz konusu hisse hakkına sahip olmayan ancak şirket ana sözleşmesi ile yönetim hakkına sahip olan yabancı uyruklu kişiler, şirketler ve uluslararası kuruluşlar da taşınmaz mülkiyeti veya sınırlı ayni hak elde edebilecekler. Tasarı ayrıca, tapu müdürlüğü görevlilerince "mirasçılık belgesi" düzenlenmesine imkan tanıyor. Anayasa Mahkemesinin iptal kararları doğrultusunda değişlik yapılmasını da düzenleyen tasarıya göre, tapuda kayıtlı taşınmaz malın; kayıt sahibinin 20 yıl önce gaipliğine karar verilmiş veya tapu sicilinden malikin kim olduğu anlaşılamamış ise çekişmesiz ve aralıksız 20 yıl müddetle ve malik sıfatıyla zilyet bulunan kişi adına tespit olunacak.

Türkiye'nin ilk "Online Emlak Semineri" başlıyor

Türkiye'nin ilk "Online Emlak Semineri" başlıyor
Emlak sektörünün önde gelen ismi Hilmi Işıkören sektörün eğitim ihtiyacına"Online Emlak Seminerleri" ile çözüm getiriyor. 7 Şubat 2012 Salı günü başlayacak olan Online Seminerler ile sektörde bir ilki gerçekleştirecek olan Işıkören, emlak işinin inceliklerini, satış ve pazarlama konularındaki tüm bilgi birikimini internet üzerinden canlı olarak katılımcılarla paylaşacak. Ayrıca hurriyetemlak.com üyelerine %20 indirim uygulanacak. İnternete bağlı bir bilgisayarla hızlı ve kesintisiz yayın kalitesi sayesinde Türkiye'de ilk defa aynı anda yüzlerce kişi ister ofisinden, ister evinden online seminerlere kolayca katılabilecek. Güçlü ve benzersiz içeriklerden oluşan "Online Emlak Seminerleri", özellikle iş saatleri dışındaki saatlerde herkesin rahatça katılmasına olanak sağlıyor. Ortalama bir saat süren seminerlerin sonunda katılımcılar canlı olarak sorularını sorabilirken, her seminer sonunda katılımcılara elektronik sertifika ile katılım belgesi veriliyor. Uluslararası emlak markalarında üst düzey yöneticilik görevinin yanı sıra 15 yıldır yüzlerce emlak profesyonelini eğiten bu anlamda sektörün tek ismi Hilmi Işıkören "Gayrimenkul sektörünü her zaman durmayan, durdurulamayan sektör olarak tanımladım. Deprem, kriz ve durgun piyasalarda bile her zaman haklı çıktığımı gördüm. Emlak sektörü herşeye rağmen hep büyüdü, ilerledi. Sektör ilerlerken, işin içindeki yönetici, danışman ve tüm çalışanların ilerlemelerine katkım olması amacıyla yurt dışı ve yurt içinde geliştirdiğim tüm bilgi ve deneyimlerimi "online emlak seminerleri" ile onlarla paylaşmak istedim. Sektör çok dinamik, hızlı ve yoğun bir tempoda akıp gidiyor. İnsanlar kendilerini geliştirmek için otel seminerlerine, bir odaya kapanıp uzun saatler süren eğitimlere zaman ayıramıyor ya da ayırmak istemiyor. Bunların yerine, pratik hayatta işe yarayacak bilginin özünü mümkün olan en kolay şekilde elde etmek istiyor. İşte bu yüzden "Online Emlak Seminerleri"nin sektörde bir boşluğu dolduracağına inanıyorum. Sadece sektör profesyonelleri için değil, işe ilgi duyan herkesin ilgi göstereceği bir platform olacak. Çünkü herkes yoğun ve kimsenin vakti yok. Herkes en kolay şekilde bilgiye ulaşmak istiyor." diye açıklama yaptı ve “Çok güçlü içeriklerle oluşturduğumuz online seminerlerin ilkini 7 Şubat 2012’de başlatıyoruz.” diye ekledi. "Emlaktaki Potansiyeli Kazanca Çevirmenin Yolları - 1" isimli İlk online (canlı) emlak semineri 7 Şubat 2012 tarihinde 19:00 - 20:00 saatleri arasında canlı olarak internet üzerinden gerçekleştirilecek. Kişi başı katılım bedeli 50 TL + KDV olan online emlak seminerlerine kayıt ve detaylı bilgi için www.isikoren.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Fiber altyapı evlerin değerini 10 bin dolar artırıyor

Fiber altyapı evlerin değerini 10 bin dolar artırıyor
Fiber optik teknolojisi sunduğu ışık hızında internet erişimi sayesinde artık konutların değerini artıran konut satın alma / kiralama kriterleri arasında yer alıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde fiber alt yapısı olan evler yaklaşık 10 bin – 50 bin USD arasında daha yüksek değer buluyor. Türkiye’de de online emlak siteleri tercih kriterleri arasına fiber internet seçeneğini uzun süre önce eklemiş durumda ve birçok konutun fiber internet talepleri sürekli artıyor. Dünyayla aynı anda evlerin kapısına kadar “ışık hızında” internet götürerek Türkiye’de fiber internet devrini başlatan Turkcell Superonline, teknolojinin emlak sektörüne getirdiği yenilikleri ve katma değeri paylaşmak üzere 19 Ocak’ta emlak editörleriyle bir araya geldi. Toplantıda konuşan Turkcell Superonline Genel Müdürü Murat Erkan, şu an Türkiye’de 10 şehirde evlere kadar fiber teknolojisini taşıdıklarını hatırlatarak; “Fiber internet dünyada artık konutların değerini artıran bir kriter haline geldi. Amerika Birleşik Devletleri’nde fiber alt yapısı olan evler yaklaşık 10 bin – 50 bin USD arasında daha yüksek değer buluyor. Türkiye’de de online emlak siteleri tercih kriterleri arasına fiber internet seçeneğini uzun süre önce eklemiş durumda ve birçok konutun fiber internet talepleri sürekli artıyor. Buradan yola çıkarak projesine fiberi ekleyen inşaat firması daha karlı satış yapar, şehrine fiber döşeyen belediye başkanı vatandaşa götürdüğü bu ayrıcalıklı hizmetle bir kez daha seçilir, bir sonraki seçimi kazanır diyebiliriz” şeklinde konuştu. “Fiber altyapı, konutlarda elektrik, su kadar temel bir ihtiyaç” Fiber internetin yeni konut projelerinde inşaat şirketlerinin konforlu yaşam söylemlerinde vazgeçilmez detaylar arasında bulunduğuna dikkat çeken Erkan, “Fiber internetin sağladığı ayrıcalıklı internet erişiminin ev almak veya kiralamak isteyenlerin ısrarlı tercihlerinden biri haline gelmesiyle, yeni konut projelerinde doğalgaz, elektrik ve su gibi evlerin kapısına kadar getirilerek kullanıma hazır halde sunulması emlak sektöründe rekabetteki gücü artırıyor” diye konuştu. Erkan sözlerine şöyle devam etti: “İlerleyen dönemde şehirlerin dijital dönüşümü çok daha önemli olacak. Artık fiber internet; elektrik, su ve ısınma altyapılarından sonra dördüncü temel altyapı olarak konumlandırılıyor. Türkiye’de Dijital Şehirler konseptinin öncülüğünü üstlendik. Şimdiye kadar Türkiye genelinde 10 ilimizi ‘fiber şehirler’ ligine soktuk. 5 ilimizden daha gelen talepler doğrultusunda görüşmelerimiz sürüyor, 2012 yılında onları da fiber şehir yapacağız. Türkiye genelinde fiber şehirler dönüşümü için belediyelerimize önemli oranda destek veriyoruz ve bu dönüşüm için ihtiyaç duydukları fiber altyapıyı biz sunuyoruz. Bu fiber altyapı üzerinde belediyelerimiz vatandaşlarımıza çok daha kaliteli ve verimli hizmetler sunmaya başladılar” “Fiberde 1000 Mbps hız ile dünyadaki 5 ülkeden biriyiz” Bugüne kadar yaptıkları yatırımlarla Türkiye’yi dünya çapında üst sıralara taşıdıklarını vurgulayan ve dünyada 1000 Mbps hız veren 5 ülke arasında nüfus bakımından ikinci sırada olduğumuzu hatırlatan Erkan, “2011 yılının 3. çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre gelirlerimizi yüzde 36,2 artırdık ve 2011 yılını yüzde 35 büyüme ile kapattık. Turkcell grubunun gücünü fiberin hızıyla birleştirdik, şimdi yenilikçi ve cesur olmanın karşılığını alıyoruz. 2008’den bu yana 1,2 milyar TL’lik yatırım yaptık. 2012 yılında da yatırımlarımıza devam edeceğiz” 10 ilde 1 milyon haneye 1000 Mbps Fiber İnternet Fiber yayılım stratejilerimizi Türkiye’nin 2023 vizyonuna (“14 milyon haneye 1000 Mbps hızında internet”) paralel belirlediklerini söyleyen Erkan, “Turkcell Superonline’nın fiber yatırımlarının Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasına bir adım daha yaklaştırdığına inanıyoruz: Bugüne kadar 75 ile değen 30 bin km’lik bir fiber optik altyapı kurduk. Bu altyapı üzerinden 10 ilde şimdiden 1 milyon haneye 1000 Mbps hızında fiber internet götürdük. 260 binin üzerinde aktif abonemiz var. Önümüzdeki dönemde de yatırımlarımızla 2023 vizyonuna katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi Turkcell Superonline, fibere yaptığı yatırımlarla Türkiye’yi dünyada da başarılara taşıyor Kısa süre önce IDATE’in yayınladığı “Fiber internette dünyaya liderlik eden operatörler” raporunda, Türkiye’nin ilk kez Turkcell Superonline ile en başarılı uygulamalar arasında yer aldığını bildiren Erkan, aralarında ABD, Fransa, Güney Kore, Hollanda, İsviçre, Japonya gibi gelişmiş ülkelerden dünya çapında büyük 10 operatörün yer aldığı rapora Turkcell Superonline ile birlikte Türkiye de girmiş oldu” dedi.

27 Ocak 2012 Cuma

HER TARAF ALLAKBULLAK...

HER TARAF ALLAKBULLAK...
Bugüne kadarbu çok kriz üst üste gelmemişti. Gerçektende her taraf allak bullak oldu. Aslında yazımı geçen hafta başında yazacaktım ama bir türlü yazmak içimden gelmedi. Editörümüz Ayşe Yılmaz’a mail gönderdim yazımı daha sonra göndereceğim diye. Neden mi? Hemen söyleyeyim, önümüzdeki günlerde enteresan gelişmeler olacak gibi görünüyor, bekleyelim görelim yazımı gönderirim demiştim. Keşke demez olsaydım ve içinde bulunduğumuz bu zor günleri yaşamıyor olsaydık Bir anda gündemin ilk sırasına neyi koyacağımızı hep birlikte şaşırdık Haftalardır AKP’nin kapatılma davası ilk sırada yer alırken birde Ergenekon davası çıktı Ortalık toz duman ,şimdi herkes bu davayı konuşuyor. Neler olacağı ve ne şekilde sonuçlanacağımerak ediliyor. Tüm gazeteler ve televizyonlar bununla meşgul. Gazetelerin sayfaları bu konuyla dolu. Televizyonlarda ise bir uzman gidiyor biri geliyor herkes durumu yorumluyor. Ben ve benim gibi gayrimenkul sektörünü yorumlayanlar ise eskiden olduğu gibi piyasanın parlak günlerini yazacağımız günleri arıyoruz. Durum gerçekten de iyi görünmüyor. Bir tarafta yukarıda da söylediğim gibi bana göre ilk sırada AKP kapatma davası. Peşinde Ergenekon davası. Sonra petrol fiyatlarının aşırı yükselmiş olması. Şimdi birde General Motor’un içine düştüğü krizle birlikte işten çıkarılma korkuları. Ve de önümüzdeki günlerde açıklandığındagenel olarak hiçte olumlu beklenmeyen Banka bilançoları. Daha ne söyleyeyim bunlar yeterli sanırım. Ancak şunu iyi biliniz ki gerçektende bunları yazarken çok üzülüyorum. Hatta bazı dostlarımın yazdıklarımın üzerine yine kriz senaryoları diye düşünmemelerini ummak istiyorum. Ama ne yapayım ki gerçeklerden asla kaçamayız değil mi? Neticeye gelindiğinde siyasi istikrarın bozulması,bunun yanında ekonominin de kötü sinyaller vermeye başlamış olması ,Borsanın aşırı değer kaybetmesi,dövizdeki yükselişler ve bizim sektörümüz için en önemlisi faizlerin %24 seviyelerine çıkmış olması bugünlerde piyasa açısından çok kötü sinyallerdir. Zira faizlerin yükselmesi demek konut kredi faizlerinin de yükselmesine neden olacağındanbu günlerde konut kredisi kullanmak isteyenleri defrenleyecektir. Zaten Bekle-Gör dönemine girmiş olan yatırımcılar yanında ferdi tüketicilerin büyük bölümünün de bu yolu seçeceği piyasamızda en çok konuşulanların başında gelmektedir. Kısacası dünya ekonomisi kriz yaşamaktadır. Ancak bizler bu krizi birde siyasi olarak yaşadığımız için etkilerini daha fazla görmekteyiz. Ancak unutulmamalıdır ki; her şeye rağmenen önemli yatırım aracı gayrimenkuldür. Önümüzdeki yazımda bütün Emlakçıları yakından ilgilendiren ‘Emlak Müşavirliği Yasa Tasarısı’ gibi en önemli bir konudaki en son düşündüklerimi paylaşacağım. Bilindiği gibi Mortgage (Tutsat) yasası çıktıktan sonra piyasa anlaşılmaz bir durum içine girdi. Ben bu konudaki düşüncelerimi bazı meslektaşlarımla ve özellikle de en yakınımdaki Onursal Başkanı olduğum EMFED(Emlak Müşavirleri Federasyonu)Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri ile paylaştım. Bakalım yazımdan sonra ne gibi tepkiler alacağım şimdiden merak ediyorum. Temennim odur ki son günlerde yaşamakta olduğumuz krizden Türkiye’nin aşırı etkilenmemesidir. Bu krizin yaralarını hem siyasi hem de ekonomik yönden en kısa sürede sarabilirsek piyasanın rahatlayacağını ümit ediyorum. Herkesin hayalindekievekavuşması dileklerimle. ResulMEDİN EMLAKİUM Yönetim Kurulu Başkanı www.resmed@ttmail.comwww.emlakium.com