Emlak dünyası, tapu mevzuatı ve tapu da yapılan işlemler hakkında bilgi, kişisel gelişim makale ve yazılarınız içerir.
1 Mart 2012 Perşembe
İkinci El Konut Fiyatları Adana’da Arttı, Bursa’da Düştü!
Reidin.com ve GYODER tarafından hazırlanan emlak endekslerinin Şubat 2011 Raporu’na göre Şubat ayında 2. el konut satış fiyatlarının en çok arttığı il Adana, en çok değer kaybettiği il Bursa oldu
Mortgage Uzmanı Garanti’nin desteğiyle, Reidin.com ve GYODER tarafından hazırlanan emlak endekslerinin Şubat 2011 Raporu’na göre: Şubat ayında 2. el konut satış fiyatlarının en çok arttığı il Adana, en çok değer kaybettiği il Bursa oldu, yeni konut satış fiyatları bir önceki aya göre %0,19 arttı…
Mortgage Uzmanı Garanti’nin desteğiyle Reidin.com ve GYODER tarafından Adana, Ankara, Antalya, Bursa, İstanbul, İzmir ve Kocaeli’deki ikinci el ve yeni konutlara yönelik hazırlanan emlak endekslerinin 2011 Şubat ayı raporu yayınlandı.
Garanti’nin desteğiyle hazırlanan ve ikinci el konutları içeren REIDIN.com EmlakEndeks’e göre, Adana, Şubat ayında bir önceki aya göre ikinci el satılık konut fiyatlarında metrekare başına %1,48’lik değer artışıyla, fiyatların en fazla yükseldiği il oldu. Aynı dönem içinde ikinci el konut satış fiyatları, Ankara’da %1,05; Antalya’da %0,90; İstanbul’da %0,77; İzmir’de %0,09 ve Kocaeli’de %1,39 oranında arttı. Satış fiyatları %0,44 azalan Bursa, fiyatların en fazla değer kaybettiği il oldu.
Şubat ayındaki metrekare başına kira değerleri incelendiğinde; Kocaeli, %0,93 değer artışıyla, kiraların en fazla yükseldiği şehir oldu. Aynı dönem içinde konut kira değerleri, Adana’da değişmezken, Ankara’da %0,48; Antalya’da %0,26 ve İstanbul’da %0,29 arttı. Kira değerleri, Bursa’da %0,45; İzmir’de ise %0,61 oranında azaldı.
Şubat ayında konut satış fiyatları açısından en çok değer artışı yaşanan ilçe, İstanbul Sarıyer (+%2,23); en çok değer kaybeden ilçe ise İzmir Karabağlar (-%1,49) oldu. Şubat ayında konut kira değerleri açısından en çok değer artışı yaşanan ilçe İstanbul Pendik (+%2,24) olurken; raporda, en çok değer kaybeden ilçe olarak İstanbul Sultanbeyli (-%2,23) yer aldı. İstanbul Beyoğlu, Şubat ayı itibarıyla gayrimenkul yatırımcısına en yüksek kira getirisi (yıllık nominal %10,49) sağlayan ilçe oldu.
Mortgage Uzmanı Garanti’nin desteğiyle hazırlanan Reidin.com-GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksi ’nin Şubat 2011 sonuçlarına göre, yeni konut satış fiyatları Şubat ayında bir önceki aya göre % 0,19 oranında; geçen yılın aynı dönemine göre ise %6,18 oranında artış gösterdi.
Satış fiyatları Şubat’ta bir önceki aya göre, 1+1 daire tipinde %0,56; 2+1 daire tipinde %0,46; 3+1 daire tipinde %0,09 artarken, 4+1 daire tipinde %0,29 oranında azaldı. Şubat ayında, yeni konut satış fiyatları, bir önceki aya göre, 51-75 metrekare büyüklüğe sahip konutlarda %0,76; 76-100 metrekare konutlarda %0,48; 101-125 metrekare konutlarda %0,37 arttı. Satış fiyatları, 126-150 metrekare konutlarda %0,47; 151 metrekare ve daha büyük alana sahip konutlarda ise %0,58 oranında azaldı.
Bina İnşaatı Maliyeti Endeksi Yüzde 4,37 Arttı!
Türkiye’de bina inşaatı maliyet endeksi bu yılın birinci döneminde (Ocak-Şubat-Mart) bir önceki döneme göre yüzde 4,37 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2011 yılının birinci dönemine ilişkin “Bina İnşaat Maliye Endeksi” sonuçlarını açıkladı
2005=100 Temel Yıllı Bina İnşaatı Maliyet Endeksi, 2011 yılı birinci döneminde, toplamda bir önceki döneme göre yüzde 4,37 ve bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,44 ve dört dönem ortalamalara göre ise yüzde 6,62 artış gösterdi.
2011 yılı birinci döneminde bir önceki döneme göre işçilik endeksinde yüzde 2,64, malzeme endeksinde de yüzde 4,91 artış oldu. Bu yılın 1. döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre ise işçilik endeksi yüzde 7,32 artarken, malzeme endeksinde yüzde 8,79 artış yaşandı.
2005=100 temel yıllı olarak, 2010 yılı birinci döneminde, toplamda bir önceki döneme göre yüzde 3,49, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,04 artarken, dört dönem ortalamalara göre ise yüzde 2,51 azalış gerçekleşmişti.
AA
İMSAD: İnşaat Sektörü Devlet Tarafından Desteklenmeli!
İMSAD Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Turhan, “Türkiye geliştiği sürece inşaat sektörünün büyüyeceğini ancak devletinde kanunlar ve düzenlemeler uygulayarak inşaat sektörünü desteklemesi gerektiğini” söyledi
Dünyanın dört bir yanında iklimlendirme üzerine araştırmalar yaparak her ay farklı ülkelerde seminer gerçekleştiren Swegon Air Academy seminerinde bulunan İMSAD Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Turhan, “Türkiye geliştiği sürece inşaat sektörünün büyüyeceğini ancak devletinde kanunlar ve düzenlemeler uygulayarak inşaat sektörünü desteklemesi gerektiğini” ele aldı.
Akcor Havalandırma Sistemleri organizasyonunda düzenlenen Swegon Air Academy, “Yüksek Binalarda Tasarım ve Havalandırma” teması ile 15 Kasım 2011’de İstanbul Point Otel Barbaros’ta gerçekleştirildi. Swegon Air Academy semineri, dünya iklimlendirme ve enerji profesyonellerinin buluşma noktası oldu. Yoğun ilgi gören ve enerji sektörünü bir araya getiren ‘ Swegon Air Academy’ seminerinde iklimlendirme ve enerji profesyonelleri konuşmalar gerçekleştirdi.
Türk İnşaat Sektörünün 2023 hedefi 100 milyar USD ihracat
İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Turan’ın da konuşmacı olarak katıldığı organizasyonda, sektörün geleceği üzerine açıklamalar yapıldı. Turan yaptığı konuşmada; Türkiye’nin genç nüfusu ile hızla kentleşen bir yapıda olduğunu, mevcut yapı stoğunun kayıt dışı, deprem riski ve kalite sorunları nedeniyle kentsel dönüşüm projeleriyle elden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Konuşmasında Türk inşaat sanayisinin bugün bulunduğu konuma da değinen Turan, Türkiye’de İnşaat sektörünün 4 milyon kişi ile istihdama katkı sağladığını, toplumda iklimlendirme sektörü olarak nihai tüketicinin bilgilendirilmesi için çalışmalar yapılması gerekliliğini, inşaat sanayisinin sadece iç pazarda değil, bulunduğu bölgede ve başlıca ihracat pazarları içinde üretim üssü konumuna geldiğini açıkladı.
Türkiye çimento sanayisinde Avrupa’da birinci sırada
Türk inşaat sanayisini dünyada temsil eden ve 26 sektör derneği, 68 lider sanayici, 7 paydaş üyeye sahip İMSAD’ın Yönetim Kurulu Üyesi Turan; “Türkiye’ deki inşaat sektörünün 2023 hedefini – 100 milyar USD inşaat malzemeleri ihracatı, – 100 milyar USD yurtiçi pazar büyüklüğü, – 100 milyar USD yurtdışı müteahhitlik geliri “olarak açıkladı. Turhan, Türkiye’nin inşaat malzemeleri sanayisinde dünyanın zirvesinde yer aldığını ve cirolarının da 2010’da 14,114 M USD iken 2011’de 14,583 M USD olarak gerçekleştiğini aktardı. Türkiye hâlihazırda çimento sanayisinde Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü, demir çelik ve gazbetonda da Avrupa ikinciliğini elinde bulunduruyor.
Sürdürülebilir tasarım
Swegon Air Academy seminerinde yer alan diğer konuşmacılardan Hilson Moran Sorumlu Müdürü Vince Ugarow ise, inşaat sektöründe 20 yıllık tecrübesiyle uzmanlaştığı konulardaki deneyimlerini aktardı. Ugarow, “yüksek binaların tasarım projelerinde çevresel faktörlerin ele alınmasını, binanın performansı ve verimliliğinin estetik kadar önemli olduğunu yatırımcıların bu konuya dikkat etmelerinin gerekliliğini” açıkladı. Ugarow’un seminerde ele aldığı ‘İklime duyarlı yüksek binalar ve sürdürülebilir bir tasarım yaklaşımı’ konusu seminer katılımcıları tarafından ilgi gördü.
Swegon Air Academy semineri konuşmacılarından NORR Group Consultants International Mühendislik Servisleri Müdürü Chris Pal, 35 yıllık tasarım, inşaat ve proje yönetimi tecrübesiyle ‘Yüksek binaların mekanik tasarımı’ konusu hakkındaki yorumlarını aktardı.
İklimlendirme ve enerji sektörünün dünyaca ünlü isimlerinin araştırma, görüş ve hava sistemlerinde yapılacak en doğru uygulamaları paylaştığı Swegon Air Academy katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü.
Swegon Air Academy Hakkında:
Dünyanın her köşesinde iklimlendirme üzerine araştırmalar yapan Swegon Air Academy, objektif bir ortamda iklimlendirme, havalandırma alanlarında çalışmalar gerçekleştirerek seminer ve eğitimler düzenleyen tarafsız bir grup. Seminerlerde grubun kendi öğretim üyeleri ve çeşitli üniversitelerin en tanınmış temsilcileri yer alıyor. Uluslararası sektör profesyonelleri kapalı iklim ve hava taşıma alanları hakkındaki görüşlerini seminer katılımcılarıyla paylaşıyor.
İnşaattaki Hareketlilik İşsizlikte Mevsimsel Etki Yaratmadı
Eylülde sanayi ve inşaattaki hareketlilik nedeniyle işsizlikte mevsimsel etki yaşanmadı. İstihdam artışı kalıcı oldu
Yazın tarım etkisiyle düşen, sonbaharda ise tarlalardaki işlerin bitmesiyle tırmanışa geçen işsizlik bu kez sanayi ve inşaat sektörlerindeki hareketlilik sayesinde korkulan seviyelere çıkmadı. Mevsimsellik denilen döngünün kırılması, yaz aylarında büyümeyle birlikte yaşanan istihdam artışının büyük bölümünün kalıcı hale geldiğini gösterdi. İşsizlik eylül ayında geçen yılın aynı dönemine göre 2.1 puan düşerek yüzde 11.3 oldu. İşsizlik oranı bir önceki aya göre ise yüzde 0.1 azaldı.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 462 bin kişi azalarak 2.93 milyon kişiye geriledi. Eylül döneminde istihdam edilenlerin sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 953 bin kişi arttı. İstihdam 22 milyon 20 binden, 22 milyon 973 bin kişiye çıktı. Mevsimsellik etkisindeki azalmaya rağmen işsizlik oranının yüzde 11.3 olarak kalması yıl sonunda en fazla oranın en fazla yüzde 12 olacağı beklentisini güçlendirdi.
Verilere göre, mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı 2009 Eylül ayşına kıyasla 2.1 puanlık azalışla yüzde 11.8′e indi. Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücüne katılma ve istihdam oranında ise bir önceki döneme göre azalış sınırlı kaldı. Eylül döneminde mevsim etkilerinden arındırılmış işsiz sayısında ise 30 bin kişilik azalış gözlendi.
Sabah
29 Şubat 2012 Çarşamba
Vatandaş, İmar Durumuna Kolayca Ulaşabilmeli!
Malatya’da bir araya gelen inşaat sektörü ruhsat işlemlerinin özelleştirilmesi ve imar durumu ile ilgili bilgilere her vatandaşın kolaylıkla ulaşabilmesini istedi
İmar Kanunu’nun yoruma gerek kalmayacak şekilde yeniden düzenlenmesi, ruhsat başvuru evraklarının azaltılması ve yapı denetim hizmet bedelinin gelişmişlik düzeyine göre bölgesel katsayı uygulamasıyla hesaplanması gibi tavsiyelerin de yapıldığı İnşaat Sektör Kurulu Türkiye İstişare Toplantısı, MÜSİAD’ın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantının sonuç bildirgesinde Türkiye’nin kalkınmasında, işsizliğin azaltılıp istihdamın artırılmasında çok büyük payı olan inşaat sektörünün önündeki en büyük engellerden birinin ruhsat, harç ve iskan alımı aşamasındaki sorunlar olduğu kaydedildi.
Mevcut yapı stokunun sadece yüzde 30′luk kısmının ruhsat ve iskanı bulunduğuna işaret edilen bildirgede, bu tablonun, yapıların gayrinizami ve uygunsuz bir şekilde yapıldığı, az miktarda bulunan ve imara uygun olarak inşa edilmiş olanların bile ekonomik, hukuki veya başkaca nedenlerle iskansız olduğu çarpıcı gerçeğini gözler önüne serdiği belirtildi. Ruhsat alımında yaşanan bürokratik sürecin sıkıntılarına da yer verilen bildirgede, sorunlara ilişkin çözüm önerileri arasında şunlar da yer alıyor: “İmar Kanunu yoruma gerek kalmayacak şekilde sadeleştirilerek yeniden düzenlenmeli. İmar Kanunu’nda son derece karmaşık ve yoruma açık maddeler bulunmaktadır, bunun yerine sade, günümüz ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte ve yoruma gerek bırakmayacak netlikte yeniden ele alınmalı. İmar durumu müktesep hak olarak kalmalı ve bu hak en az 5 yıl devam etmeli. Ruhsat başvuru evrakları azaltılmalı. Çap, röperli kroki, imar durumu, istikamet ve kot kesit alımı için ayrı ayrı müracaat yapmak yerine, tek birimden tek evrak olarak alınması yeterli olmalı. Yapı denetim hizmet bedeli gelişmişlik düzeyine göre bölgesel katsayı uygulamasıyla hesaplanmalı. Ruhsat ve iskan harçları çeşitleri azaltılmalı. Ruhsat harç hesaplarında belediyeler arası ücret dengesizliği giderilmeli ve harçlar merkezi hükümet tarafından tespit edilmeli. Ruhsat harç hesapları sadeleştirilmeli ve internetten ilan edilmeli. Ruhsat işlemleri tek merkezden koordine edilmeli ve tek bir birimden tüm işlemler halledilmeli. Belediye müracaatlarında online takip sistemi oluşturulmalı.”
Ruhsat işlemlerinin özelleştirilmesi istenen bildirgede, araç muayenelerinin özel sektöre devredilmesinin, bazı Avrupa ülkeleri için vize başvuru ve takip işlemlerinin bile özel sektöre devretmiş olması gibi benzer konulardaki örneklerin bu önerinin gerçekleşmesini mümkün kılabileceği belirtildi.
ZAMAN
İnşaatta 2012′de Büyüme Yavaşlayacak!
İnşaat sektörü 2011′i yüzde 10 büyümeyle tamamlayacak, 2012′de ise büyüme yüzde 5-6 seviyesinde olacak. Daha önce başlayan projelerin tamamlanmasıyla konut arzı 2012′de yavaşlayarak sürecek
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği’nin (GYODER) inşaat ve gayrimenkul sektörüne yönelik 2012 beklentilerinin paylaşıldığı toplantısı öncesi dağıtılan bültene göre, inşaat sektörünün 2011′i yüzde 10 büyümeyle tamamlaması bekleniyor.
Bültende beklentiler şöyle sıralanıyor;
-2012′de büyüme yüzde 5-6 seviyesinde olur
-Daha önce başlayan projelerin tamamlanmasıyla konut arzı 2012′de yavaşlayarak sürecek
-Konut kredileri 2012′de yüzde 15 büyür, yılsonunda konut kredilerinde aylık ortalama faiz yüzde 1.2 olur
-2012′de beklenen konut talebi ve yeni konut arzları çerçevesinde konut fiyatlarında artış sınırlı kalır
-Konut yapı ruhsatlarındaki artış yüzde 5-10 seviyesinde olur
-Ticari gayrimenkul yatırımları yüzde 8-10 büyür
-AVM alanında 2012′de 1.2 milyon metrekare kiralanabilir alana sahip yeni arz olacak
Dünya
Bilgi Üniversitesi’nde Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı Programı!
İstanbul Bilgi Üniversitesi Sermaye Piyasaları Uzmanlığı Sertifika Programları Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen “Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı” programı 16 Temmuz – 14 Ağustos 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilecek…
Konuyla ilgili sektör çalışanları ve ayrıca “Konut Değerleme Uzmanlığı” Lisanslama Sınavlarına hazırlananların da katılabileceği programa son başvuru tarihi 13 Temmuz 2011…
Ayrıntılı bilgi ve online başvuru için http://sermaye.bilgi.edu.tr/
Bir Konut ya da Proje Nasıl Daha Büyük Değer Kazanır?
Ekonomik krizde ve sonrasında pek çok inşaat firmasının yeni konutlarını satamamaları; kullanılmış konut ve ofisler açısından da benzer bir etkiyi doğurdu. Bu durumda gayrimenkul sahipleri, çareyi mimar elinden çıkan çözümlerde bulacakmış gibi görünüyor
Mimar Koray Yavuzer, ikinci el evi ve bir projeyi daha değerli kılmanın altın kurallarını anlattı;
Ekonomik krizde ve sonrasında pek çok inşaat firmasının yeni konutlarını satamamaları; kullanılmış konut ve ofisler açısından da benzer bir etkiyi doğurdu. Bu durumda gayrimenkul sahipleri, çareyi mimar elinden çıkan çözümlerde bulacakmış gibi görünüyor. Bu konumdaki mimarlardan biri olan Koray Yavuzer, sadece evi alırken değil, satarken de mimarla çalışmanın evin değerini yükseltmek ve satılık binlercesi arasından tercih edilmek anlamına geldiğini söyledi. Evde özellikle mutfak ve banyoda yapılacak son dokunuşlarla evin değerinin yükseltilebileceğine dikkat çeken Yavuzer, bu arada yeni başlayan bir inşaat için artı değer yaratmanın mevcut bir bina içindekine göre daha kolay olduğuna dikkat çekti. Yavuzer, “Aynı muhitte yan yana 2 arsada, farklı müteahhitlerin yaptığı inşaatların teslimden sonra metrekare fiyatlarının birbirinden nerdeyse iki katı farkla satılması dahi mümkün” diye konuştu. Yavuzer, ikinci el evleri ve yeni projeleri değerli kılmanın yollarını ayrı ayrı anlattı.
İKİNCİ EL EVLERİ DEĞERLİ KILMANIN YOLLARI
- Kaliteli ve doğru malzeme kullanın.
- Evi satın alırken kararı genellikle kadınların verdiğini ve onların en çok ilgilendikleri alanların abşında mutfakların olduğunu unutmayarak hareket edin.
- Evinizi daha değerli hale getirmek için net mekânlar oluşturun. Mekâna girildiğinde satın almak isteyen kişinin, emsallerinden çok daha farklı bir atmosfer ile karşılaşması gerekir.
- Her işte olduğu gibi ortam ve ambiyans satın alma kararında çok önemli rol oynar. Bu yüzden muhit ve sitenin mevcut şartlarını göz önünde bulundurun. Ve dekorasyonu proje ile çevresiyle uyumlu olmasına özen gösterin.
BİR PROJE NASIL DAHA DEĞERLİ KILINIR
- Vaziyet planından başlayarak projeyi konumlandırın: Yeni yapılacak bir binanın vaziyet planı mimarla yerleştirilmeli. Kullanım alanlarını çoğaltan balık istifi anlayış, binaları birbirine çok yaklaştıracağı için satışta önemli sorunla çıkarır. Yerleşimi yapılacak blokların, yeşil alanların, otoparkların ve sosyal alanların konumlandırılmasının doğru etüd edilmeli.
- Konutun için doğru planlanmalı: Vaziyet planlarının ardından oluşturulacak kat planların, kişilerin istek ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde farklı tiplemeler yoluna giderek çözülmeli. Eskinin basma kalıp 2+1 ya da 3+1 formatı değişen yaşam şartları ile birlikte artık geride kaldı.
- Malzeme doğru seçilmeli: Her bölgede birçok emsalinin olduğu, her geçen gün yeni projelerin başladığı bugünlerde farklılık yaratılmalı. Türk aile ve mantık yapısında satın alınacak evin mutlaka mutfak, banyosu, parkesi görülerek karar verilir. Bu sebeple malzeme seçimine dikkat edilmeli.
Konsept: Farklılık, ortaya konulacak konsept bir projeyle sağlanabilir. Son derece rutin, monoton, alışageldik yapıların arasından projenin sıyrılabilmesinde en önemli faktör daha önce yapılmamışı yapmak olacaktır.
Cepheler ve dış siluet: Dış cephede farklı çıkmalar ve cephe hareketlerine olanak tanıyan bir anlayış alıcıda iyi etki uyandırır.
Ankaralılar Projelerde Tavan Yüksekliğini de Soruyor!
Beklentilerin sektöre yön verdiğini belirten Barışkent Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Barış Aydın, “Ankara konut projelerinde yüzölçümünün yanı sıra tavan yüksekliği de ön plana çıktı” dedi…
Ankara konut projelerinde yüzölçümünün yanı sıra tavan yüksekliğinin de ön plana çıktığını belirten Barışkent Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Barış Aydın, “Beklentiler sektöre yön veriyor. Gayrimenkul alıcısı için tavan yüksekliği, yani hacim çok önemli” dedi.
Tavanı yüksek dairenin olduğundan daha geniş göründüğünün altını çizen Aydın, “Hacim olarak büyük olan evler içinde yaşayanlara ferahlık duygusu veriyor. Mimari açıdan ise, tavanı yüksek konutlar insanlara daha estetik gözüküyor. Yükseklik artınca manzara olarak da insanların görüş açısı genişliyor.
Belirleyici unsur
Bütün bunlar bir araya gelince, metrekaresi aynı olan iki daireden hacmi büyük olan talep görüyor ve daha kolay satılıyor” dedi.
Hacim hesaplamalarının, lüks konut projelerinin belirleyici unsurlarından biri haline geldiğine dikkat çeken Aydın, “Dairenin yüzölçümü ne kadar geniş olursa olsun, eğer ki tavan yüksekliğiniz o daireye ferahlık sunamıyorsa, dairelerinizin metrekare büyüklüğünün hiçbir anlamı olmuyor. Gayrimenkul alıcılarının yüzde 85’inin gözüne çarpan ilk detay, ferah daireler ve tavan yüksekliği. Son zamanlarda müşteri talep ve isteklerini göz önüne aldığımızda gördük ki, ferah daire ve yüksek tavan müşteri için olmazsa olmazlardan biri haline gelmiş” diye konuştu.
Hürriyet/Ankara
Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi İyi İncelenmeli!
Ev alırken tüketicilerin dikkat etmesi gereken bir çok ayrıntı bulunuyor. Bunlardan bir tanesi de maketten yapılan satışlarda ‘Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi’ oluyor…
Tüketicileri bu sözleşmelere çok dikkat etmeleri konusunda uyaran Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, “Bu sözleşmelerin noterden onaylı olması gerekir. Zaten değilse, sözleşmenin bir anlamı da yok demektir. Büyük ve bilindik firmalarda bu sıkıntı yaşanmıyor ama sektörde bir çok şirket bulunuyor. Tüketicileri bümçlendirmek de emlakçılara düşüyor. İleride sorun yaşamamak için sözleşmenin içeriği iyice incelenmeli” diye konuştu.
Satış vaadi sözleşmeleriyle ilgili bilgi veren Erilkun, şunları söyledi: “Bugün pek çok inşaat firmasının yapmakta olduğu, emlak sektöründe maketten satış olarak da adlandırılan proje satışlarında inşaat firması ile müşteri arasında firmanın tip satış sözleşmesi imzalanıyor. Bu sözleşmelere hukuki adıyla Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmeleri deniyor. Bir başka ifadeyle, inşaatı henüz tamamlanmamış, kat irtifakı kurulmamış bir projedeki bağımsız bölümlerin (daire ve dükkanların) inşaat tamamlandığında tapusunun ilgili kişiye vereceğinin taahhüdüdür. Elbetteki böylesine önemli bir sözleşmede tüketiciler çok dikkatli olmalı. Eğer iyi incelenmezse sürprizlerle karşılaşabiliyor.”
Emlakçılar bilinçlendirmeli
“Sözleşmenin noter kanalıyla yapılmadığı durumlarda müşteri öncelikle “Tüketici Mahkemeleri’ne başvuruyor. Ancak Tüketici Mahkemeleri’nin ilk öncelikle baktığı husus elbetteki sözleşmenin şekil şartıdır. Noterlik Kanunu ve Borçlar Kanunu hükümleri gereğince satış vaadi sözleşmelerinin noterden yapılması esası arandığı için Tüketici Mahkemeleri bu tarz durumlarda, ‘sözleşmenin zaten usule uygun olmaması’ gerekçesiyle dosyayı incelemeyi reddediyor. Yargıtaya müracaat edildiğinde zaman zaman müşteriyi koruyan istisnai kararlara rastlansa da genel sonuç davanın reddine yönelik oluyor. Bu yüzden bu konu ile ilgili tüketiciler öncesinde bilgi almalı. Zaten sektördeki güvenilir kuruluşlarda böyle sıkıntılar asla yaşanmıyor.”
Tüketicilerin sözleşmelerin noter onaylı olup olmadığına muhakkak bakması gerektiğini yineleyen Erilkun, şöyle devam etti: “Emlakçılar ise bu konuda müşteriyi yeterince bilinçlendirmiyor. Çünkü Türkiye’de emlakçılann pek çoğu bu bilgiye bile sahip değil. Bu konuda tüketicilerin bilinçli olmaması çok normal ama emlakçılar muhakkak bu konularda eğitim alıp, konulara hakim olup, tüketicilere de gerekli bilgiyi vermesi gerekiyor.”
HÜRRİYET
Tapu Hangi Durumlarda İptal Edilir?
Tamer Heper: Gayrimenkul almak gibi bir niyetiniz var bu durumda para gönderdiğiniz gibi bir de vekaletname gönderin ki gayrimenkul doğrudan doğruya sizin adınıza alınsın…
Ben yurt dışında çalışıyorum. Yurtta adıma gayrimenkul alması için babama para gönderdim.Babam da bu parayla gayrimenkul aldı ama tendi adına aldı sonra ben yurda geldiğimde benim adıma geçirdi. Babam şimdi vefat etti ama kardeşlerim bu devrin iptali için dava açtı. Bu dava ne olur? • O.A.
Bazı olaylar var ki çok yaygın. Bu okuyucumun sorusu bunlardan biri, çok yaygın bir yanlış uygulama. Dolayısı ile bu yanıtımla birçok okuyucunun sorusunu da yanıtlamış olacağım.Ortada birtakım yanlışlıklar var. Birincisi, madem ki yurt dışından para gönderiyorsunuz, gayrimenkul almak gibi bir niyetiniz var bu durumda para gönderdiğiniz gibi bir de vekaletname gönderin ki gayrimenkul doğrudan doğruya sizin adınıza alınsın. Bu imkan varken daha zor ve dolambaçlı yollara saparak birbirinizden aktarma yapıyorsunuz ki bu yanlış. İkincisi, yurt dışında yaşayan vatandaşlar zaman zaman yurda geliyor.O halde daha doğrusu yurda geldiğinde kendi adına gaynmenkul almak. Zira bir gayrimenkul kişisel olarak beğenilerek alınır, sipariş üzerine alınmaz.
Neyse okuyucularımın çoğu bunu yaptığına göre biz son duruma bakalım.Tahmin ediyorum ki okuyucumun babası, okuyucum yurda döndüğünde satin aldığı gayrimenkulu, tapuda bağış biçiminde oğlunun üzerine geçirdi. Bağış şeklinde geçirilmesi durumunda diğer mirasçılann mahfuz hisselerini talep etme imkanı doğar. Şayet satış gösterdi ise bu halde de satışın gerçek satış olmadığı aslında bağış olduğu iddiası ile karşılaşılabilir. Bu halde davacı iddiasını ispatlayabilirse satış iptal olunur.Dolayısı ile riskli bir durum vardır. Ancak okuyucum gerçek durumu belgelemek zorunda.Bunu da gönderdiği havale belgeleri ve tanıkla yapabilir. Ancak riskli bir durumdur
Posta/Tamer Heper
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ VE PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇED VE PLAN İZLEME KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI 8/8/2...