Emlak dünyası, tapu mevzuatı ve tapu da yapılan işlemler hakkında bilgi, kişisel gelişim makale ve yazılarınız içerir.
7 Mart 2012 Çarşamba
Kentsel Dönüşümde Binalar 80 Metreye Kadar Yükselebilecek
Kentsel Dönüşüm Hamlesi ile Skyturk360 Kentsel Dönüşümde Binalar 80 Metreye Kadar Yükselebilecek Sofya Belediye Başkanı'nın davetlisi olarak bir günlük bir ziyaret için Bulgaristan'ı ziyaret eden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada Sofya'nın en büyük iki kavşağının projesini hediye... En Uygun Konut Kredisi için Hemen Tıkla. Tam 15 Banka Burada! Sofya Belediye Başkanı'nın davetlisi olarak bir günlük bir ziyaret için Bulgaristan'ı ziyaret eden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada Sofya'nın en büyük iki kavşağının projesini hediye olarak götürdüklerini söyledi. THY'ye ait bir uçakla bugün saat 12.15'de İstanbul'a gelen Kadir Topbaş Atatürk Havalimanı VİP salonunda yaptığı açıklamada şunları söyledi: " Bulgaristan'a giderken özellikle Bulgaristan Caddesi diye bilinen ve Sofya'nın en işlek, yoğun ve ciddi bir trafik sorunu yaşayan ana arter üzerinde iki önemli noktasıyla ilgili bir kavşak düzenleme projesi de hazırladık. Bunu kendilerine bir hediye olarak vermek üzere götürdük. Çok etkileyici bir proje olduğunu ifade etmek istiyorum. Çok ilgi gördü ve tüm Bulgaristan'da gündem konusu oldu. Diğer taraftan dünyanın ilk prefabrik yapısı olarak bilinen Demir Kilise olarak bildiğimiz Haliç kenarındaki Bulgar Kilisesi'nde daha önceki çalışmalarımızda özellikle zeminin Haliç'e kaymakta olduğundan kazık sistemleriyle güçlendirildiğini ve restorasyon çalışmalarına başladığımızı söyledik. Takriben bizim için 2 milyon Euroluk bir rakam tutan bir çalışma. Bunun hazırlıkları tamamlandı. Kaynak temini yapıldı. Bizim kültürel miras olarak gördüğümüz, özellikle belediyemiz ve İstanbul için önemli değerlerinden birisi olarak kabul ettiğimiz bir eserin ihyasından da kendilerine bahsettik. 2006 yılında Filibe'de Cuma Camii olarak bilinen Murat Hüdevandigar camiinin de 6 milyon Euro gibi bir bedel tutan resrtorasyonunu yapmıştık. Tüm bunların hepsini çok önemsiyoruz. Sayın Başbakanımız Bulgaristan Başbakanı arasındaki dostluk ve ilgiyi biz de yerel yönetimler olarak devam ediyoruz. Çok güzel karşılandık.Bu sabah da Bulgaristan Sayın Başbakanı bizi davet ettiler. Görüşmemiz çok samimi ve sıcak bir atmosferde gerçekleşti." KENTSEL DÖNÜŞÜM Kadir Topbaş bir gazetecinin "İstanbul için 100 milyar dolarlık bir kentsel dönüşüm projesinden bahsediliyor. İlk etapta dört ilçenin adı geçiyor ve Nisan ayında Başbakan tarafından da temeli atılacak deniliyor. Bu konuda ne söylersiniz? " şeklindeki bir sorusunu ise böyle cevaplandırdı: "Tabii ki Başbakanımızın talimatıyla İstanbul için bizler, Çevre ve Düzenleme Bakanlığımızın önderliğinde çalışmaları başlatıyoruz. İstanbul'da maalesef çarpık yapılaşma ve düzensiz gelişme var. Tabi bahsedilen bu dört ilçeden Avcılar ve Küçükçekmece gibi ilçeler öncelikli olarak riskli binaların olduğu bölgeler. Tüm ilçelerde esasında bu çalışmalar yapılacak. Burada 100 milyar dolarları geçecek meblağlara ulaşacak çalışmalar yapılacak. Bu çok büyük bir proje. Biz artık İstanbul'un afetlerle bir tehdit altında olmasını kabul etmiyoruz. Yerel yönetimlerle ciddi bir işbirliği içinde çalışmaktayız. İstanbullularda şimdiye kadar hiç olmadığı kadar bu kentsel dönüşüme hazır. Beraber hareket etmek istiyorlar ve bu riski ortadan kaldırmaya arzulular. Buna siyasetin ötesinde diğer siyasi partiler de destek vermektedir. Zaten Ümraniye'de Küçükçekmece'de,Esenler de zaten lokal olarak çalışmalara başladık. Özellikle Fikirtepe'yi dile getirmek istiyorum. Orada yüksekliklerle ilgili bir düzenleme kararı aldık. Burada da maalesef araziyi kirleten ve yanlış propoganda yapan birileri ortaya çıktı. Biz orada verdiğimiz imar haklarını hiç bir şekilde vatandaşa kaybettirmeyeceğiz. Özellikle de bina yüksekliklerine de 80 metre gibi bir sınırlama getiriyoruz. Yapılarda alacakları imar izinleriyle birlikte 80 metre yüksekliğe kadar binalarını yapabilecekler. Fikirtepe bir modeldir. Başka yerlere örnektir. Önemli bir adımdır. Fikirtepeliler burada rahatsız olmasınlar. Biz bu konudaki adımlarımızın ne kadar sağlam attığımızın farkındayız. Hiçbir endişe olmasın. Çünkü bazı yüklenici müteahhit firmalar "Efendim imar değişiklikleri oluyor. Sizinle yaptığımız anlaşmaları bozmak istiyoruz. Daha az haklarla görüşelim oturalım" diye bir takım ifadeler kullanıyorlarmış Hayır biz hiçbir şeyi değiştirmiyoruz. Aynı şekilde devam edecekler. Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş, "Bazı projelerde onay veren iki kişinin UNESCO üyesi olmadığı ve bu şahısların belediye ile iş yaptığı şeklinde olduğu iddiaları var. Ne diyorsunuz" sorusuna ise. " Bunlar iddia. Birileri hala çomak sokmak istiyor. UNESCO bize proje yapmadı. Böyle bir talebimiz de olmadı. UNESCO zaten proje yapmaz. Bir değerlendirme kuruludur. 2012 itibaren sistemi göreceğiz. 2013'te de açılışı yapacağız. 19 yıl gecikmiş. Bir 19 yıl daha geriye attırabilir miyiz diye çırpınanlar var. 2014 yılında bizim metro ve raylı sistemlerimizi günde 4 milyon 950 bin kişi kullanacak. Şu anda 1 milyon 370 bin kişi kullanıyor. Biz ulaşım sistemi çözülsün diye uğraşıyoruz. Birileri de durdurmaya çalışıyor. İstanbul'a sadece ulaşıma 10 milyar Euro harcadık " dedi. - İstanbul / Bakırköy İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul'un afetlerle tehdit altında olmasını arzu etmediklerini belirterek, bu konuda yerel yöneticiler olarak büyük bir ciddiyet ve işbirliği içinde çalıştıklarını söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul'un afetlerle tehdit altında olmasını arzu etmediklerini belirterek, bu konuda yerel yöneticiler olarak büyük bir ciddiyet ve işbirliği içinde çalıştıklarını söyledi. Sofya'da resmi temaslarda bulunan Topbaş, İstanbul'a dönüşünde Atatürk Havalimanında yaptığı açıklamada, kısa süren seyahatinin son derece verimli geçtiğini söyledi. Ziyarette Sofya'da Bulgaristan Caddesi olarak bilinen ve trafik sorunu yaşanan iki noktası için kavşak düzenleme projesi hazırladıklarını ve bunu kendilerine hediye ettiklerini kaydetti. Projelerin çok etkileyici bulunduğunu anlatan Topbaş, ayrıca, dünyanın ilk prefabrik yapısı olan ve Demir Kilise olarak bilinen Haliç kenarındaki Bulgar Kilisesi ile ilgili olarak başlatılan, 2 milyon avro tutarındaki restorasyon çalışmaları hakkında da bilgi verdiklerini ifade etti. Topbaş, iki ülkenin başbakanı arasındaki yakın dostluk ve ilişkiyi kendilerinin de yerelde sürdürmeye çalıştıklarını belirterek, Bulgaristan ile olan ilişkilere büyük önem verdiklerini söyledi. Ziyaretinin büyük bir coşkuyla karşılandığını ve medyanın yoğun ilgi gösterdiğini kaydeden Topbaş, başta ulaşım, park ve bahçeler olmak üzere bir çok alanda yaptıkları çalışmaları anlatma fırsatı bulduğunu ve Sofya Belediyesinin teknik elamanlarını İstanbul'a davet ettiklerini kaydetti. Bugün de Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ile çok sıcak ve samimi bir görüşme yaptıklarını, Borisov'a Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ilettiğini anlatan Topbaş, "Türkiye'ye karşı ilgi duyduklarını, başbakanımızla olan ilişkilerinden söz ettiler. Başta Burgaz olmak üzere diğer belediyelerle de yakın destekçi olmamızı arzu ettiklerini söylediler" şeklinde konuştu. Bu konuda Türkiye Belediyeler Birliği ile Bulgaristan Belediyeler Birliğinin ortak bir çalışma başlatabileceğini kaydeden Topbaş, "İlişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Bu ziyaret gelecekte çok daha etkin çalışmalara başlangıç teşkil edecek" dedi. -Kentsel dönüşüm çalışmaları- Daha sonra soruları yanıtlayan Topbaş, İstanbul'daki kentsel dönüşüm çalışmalarıyla ilgili bir soru üzerine, İstanbul'un yenilenmesi için afet riskinin bir fırsat olarak görülebileceğini söyledi. Çarpık yapılaşmanın bu yönüyle risk taşıdığını ifade eden Topbaş, bu dönüşüm çalışmalarının yüz milyar doları da aşabilecek büyük bir proje olduğunu kaydetti. "Biz İstanbul'un afetlerle tehdit altında olmasını arzu etmiyoruz" diyen Topbaş, bu konuda yerel yönetimler olarak ciddi bir işbirliği içinde çalıştıklarını anlattı. İstanbul'un hiç olmadığı kadar bu dönemde bu dönüşüme hazır olduğunu dile getiren Topbaş, bu konuda İstanbul halkına teşekkür etti. Bu çalışmaların lokal olarak bir çok ilçede başladığını belirten Topbaş, Fikirtepe'deki çalışmalara ilişkin olarak da şunları söyledi: "Fikirtepe'de yüksekliklerle ilgili bir düzenleme kararı aldık. Orada verdiğimiz imar haklarını hiçbir şekilde insanlarımıza kaybettirmeyeceğiz ve özellikle de bina yüksekliklerine de 80 metre gibi bir sınırlama getiriyoruz. Fikirtepe bir modeldir, önemli bir adımdır. Fikirtepeliler bu konuda rahatsız olmasın. Adımlarımızı ne kadar sağlam attığımızın farkındayız. Burada hiçbir endişe olmasın." -Haliç Metro Geçiş Köprüsü ile ilgili iddialar- "Haliç Metro Geçiş Köprüsü ile ilgili olumlu rapor bildiren unesco'daki 2 kişinin, unesco üyesi olmadığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesine iş yaptığı" iddiasına ilişkin bir soru üzerine Topbaş, "Birileri çomak sokmak istiyor"dedi. unesco'nun bir değerlendirme kurulu olduğunu ve proje yapmadığını vurgulayan Topbaş, proje ile ilgili daha önce unesco'nun olumlu görüş bildirdiğini ve bazı ufak değişiklikler istediğini söyledi. Şu anda projenin devam ettiğini ve bu yıl köprünün iskeleti ve yapısının ortaya çıkacağını, 2013 yılında da hizmete açılacağını kaydeden Topbaş, şöyle konuştu: "Günde birkaç yüz bin kişinin kullanacağı bir projenin geciktirilmesi, büyük bir ekonomik kayıp. Proje ile ilgili hiçbir problem yok. Birileri hala çomak sokuyor. 19 yıl geçmiş, 'bir 19 yıl daha geri attırabilir miyiz-' diye çırpınanlar var. İstanbul'un ulaşımını çözmek zorundayız. 2014 yılına vardığımız zaman bizim metro ve raylı sistemlerimizi 4 milyon 950 kişi günde kullanır hale gelecek. Şu anda 1 milyon 370 bin kişi kullanıyor. Arzu ediyoruz ki metro ağı genişlesin, herkes metroyu tercih etsin, ulaşım sistemi çözülsün.,Birileri de durdurmaya çalışsın. Ama biz engel tanımayız. Yasaların verdiği haklar doğrultusunda doğru olanları yapmak durumundayız."
YEŞİL DİREK KENTSEL DÖNÜŞÜM TOPLANTI ile balikligol_com
Kentsel dönüşüm mağdurları bir araya geldi ile imctv
Gümüşhane Gergin Kentsel Dönüşüm Bilgilendirme... ile recepergin
Kentsel dönüşümde teknolojinin rolü ile euronews-tr
Kuzey Ankara Kentsel Donusum_1 ile newformat1
Mia İskitler Kentsel Dönüşüm Projesi-www... ile omerler
Kuzey Ankara Kentsel Donusum_2 ile newformat1
"İktidarımıza Mal Olsa Bile Yapacağız"
"İktidarımıza Mal Olsa Bile Yapacağız"
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "İktidarımıza bile mal olsa yapacağız" dediği kentsel dönüşüm, nihayet hayata geçiyor.
En Uygun Konut Kredisi için Hemen Tıkla. Tam 15 Banka Burada!
Başbakan Erdoğan'ın "İktidarımıza bile mal olsa yapacağız" dediği Kentsel Dönüşüm'ün yol haritası belli oldu. Dönüşüm, İstanbul'un 4 ilçesinde başlayıp dalga dalga yayılacak.
Deprem riski altındaki yerleşim yerlerinde gerçekleştirilecek "Kentsel Dönüşüm" için hazırlanan yasa tasarısı, Meclis'te alt komisyondan geçerken Türkiye'nin dev dönüşümünün yol haritası da belli oldu.
"Kentsel dönüşüm rüyalarıma giriyor" diyen Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kentsel dönüşüm ile ilgili olarak "Türkiye'deki binalar dalga dalga modernleşecek. Değişim 3, 5, 10, 20 yıllık periyotlarla olacak. Dalga dalga Türkiye'mizi modern hale getirmek bizim boynumuzun borcudur" diye konuştu. Dönüşümün Türkiye maliyeti 400 milyar, İstanbul rakamı ise 100 milyar Dolar olarak öngörülüyor.
START BAŞBAKAN'DAN
Türkiye'nin dönüşümü, İstanbul'dan 'start' alacak. Sabah gazetesinin haberine göre İstanbul'un, acil dönüşümü bekleyen dört ilçesinde eş zamanlı yıkımlarla başlayacak dev dönüşümde ilk kazmayı, Başbakan Tayyip Erdoğan vuracak.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, nisan ve mayısta hedeflenen tarihî start'ın verileceği ilçeleri sır gibi saklarken bu ilçelerin, Zeytinburnu, Ümraniye, Pendik ve Avcılar olduğu öğrenildi.
Zeytinburnu, Pendik ve Avcılar için kentsel dönüşüm alanları belirlemeleri tamamlanırken Ümraniye için çalışmalar 2-B arazilerinden doğan sorunlar nedeniyle orta vadede çözülecek. Başbakan Erdoğan'ın "İktidarımıza mal olsa da yapacağız" diyerek sahiplendiği dev dönüşüm, eş zamanlı olarak İstanbul ve Anadolu geneline yayılacak. Yeni İstanbul'un dönüşümü, Kanalİstanbul ve iki şehir projeleri ile eşzamanlı ilerleyecek.
'Yeni İstanbul' 2023'e yetiştirilmeye çalışılacak. Meclis'te alt komisyondan geçen kanun tasarısı, Genel Kurul'da kabul edildikten sonra yasalaşacak. Yasa çıktıktan sonra acil dönüşümün başlatılacağı yerlerde 30 günlük tahliye süreci işletilecek.
VATANDAŞ DA BAŞVURDU
Kentsel Dönüşüm için belediye başvurularının yanında vatandaştan da sayısız telefon, e-mail ve yazılı başvuru geldi. Başvurularda vatandaşların, evlerinin depreme dayanıklı olup olmadığı konusunda endişelerinin olduğu ve evlerini mutlaka Kentsel Dönüşüm kapsamında yenilemek istediklerini anlattığı görülüyor.
Bakan Erdoğan Bayraktar'ın "Kentsel Dönüşüm'ü çalışan ve proje hazırlayan belediyelerle gerçekleştireceğiz" açıklamasından sonra 110 il ve ilçe ayrıntılı çalışmalarını hazırlayarak Bakanlık'a başvurdu. Bazı illerin tüm ilçeleri ortak başvuru hazırlarken başvurular, Türkiye'deki çarpık ve depreme dayanıksız yapılanmayı bir kez daha gözler önüne serdi.
Kentsel Dönüşüm ihtiyacı olan yerleşim alanlarının yer aldığı başvurular ayrıca Türkiye'deki 'sel ve taşkın' gerçeğini de ortaya çıkardı.
Topbaş: Fikirtepeliler Endişe Etmesin
Topbaş: Fikirtepeliler Endişe Etmesin
"İstanbul'da maalesef çarpık yapılaşma ve düzensiz gelişme var."
Tam 15 Bankanın En Uygun Konut Kredisi için Başvurun!
"imar İZİNLERİYLE BİRLİKTE 80 METRE YÜKSEKLİĞE KADAR BİNALARINI YAPABİLECEKLER"
"İstanbul'da maalesef çarpık yapılaşma ve düzensiz gelişme var. Tabi bahsedilen bu dört ilçeden Avcılar ve Küçükçekmece gibi ilçeler öncelikli olarak riskli binaların olduğu bölgeler. Tüm ilçelerde esasında bu çalışmalar yapılacak"
"Zaten Ümraniye, Küçükçekmece ve Esenler de zaten lokal olarak çalışmalara başladık"
"Özellikle Fikirtepe'yi dile getirmek istiyorum. Orada yüksekliklerle ilgili bir düzenleme kararı aldık. Burada da maalesef araziyi kirleten ve yanlış propoganda yapan birileri ortaya çıktı. Biz orada verdiğimiz imar haklarını hiç bir şekilde vatandaşa kaybettirmeyeceğiz"
"Özellikle de bina yüksekliklerine de 80 metre gibi bir sınırlama getiriyoruz. Bu da vadiden tepe kadar her parselde yapılacak. Yapılarda alacakları imar izinleriyle birlikte 80 metre yüksekliğe kadar binalarını yapabilecekler"
?
Haber-Kamera: Murat ÇAKIR -İstanbul DHA
Sofya Belediye Başkanı'nın davetlisi olarak bir günlük bir ziyaret için Başakşehir ve Sultanbeyli Belediye Başkanlarıyla birlikte Bulgaristan'a giden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada Sofya'nın en büyük iki kavşağının projesini hediye olarak götürdüklerini söyledi.
"ÇOK GÜZEL KARŞILANDIK"
THY'ye ait bir uçakla bugün saat 12.15'de İstanbul'a gelen Kadir Topbaş Atatürk Havalimanı VİP salonunda yaptığı açıklamada şunları söyledi:
'Seçim sürelerini tamamladıktan sonra yani iki yıl aradan sonra gecikmeli sayılmayacak bir şekilde bu ziyaretimizi gerçekleştirdik. Tabi giderken özellikle Bulgaristan Caddesi diye bilinen ve Sofya'nın en işlek, yoğun ve ciddi bir trafik sorunu yaşayan ana arter üzerinde iki önemli noktasıyla ilgili bir kavşak düzenleme projesi de hazırladık. Bunu kendilerine bir hediye olarak vermek üzere götürdük. Çok etkileyici bir proje olduğunu ifade etmek istiyorum. Çok ilgi gördü ve tüm Bulgaristan'da gündem konusu oldu.
Diğer taraftan dünyanın ilk prefabrik yapısı olarak bilinen Demir Kilise olarak bildiğimiz Haliç kenarındaki Bulgar Kilisesi'nde daha önceki çalışmalarımızda özellikle zeminin Haliç'e kaymakta olduğundan kazık sistemleriyle güçlendirildiğini ve restorasyon çalışmalarına başladığımızı söyledik. Takriben bizim için 2 milyon Euroluk bir rakam tutan bir çalışma . Bunun hazırlıkları tamamlandı. Kaynak temini yapıldı. Bizim kültürel miras olarak gördüğümüz, özellikle belediyemiz ve İstanbul için önemli değerlerinden birisi olarak kabul ettiğimiz bir eserin ihyasından da kendilerine bahsettik. 2006 yılında Filibe'de Cuma Camii olarak bilinen Murat Hüdevandigar Camii'nin de 6 milyon Euro gibi bir bedel tutan resrtorasyonunu yapmıştık. Tüm bunların hepsini çok önemsiyoruz. Sayın Başbakanımız Bulgaristan Başbakanı arasındaki dostluk ve ilgiyi biz de yerel yönetimler olarak devam ediyoruz. Çok güzel karşılandık.
Bu sabah da Bulgaristan Sayın Başbakanı bizi davet ettiler. Görüşmemiz çok samimi ve sıcak bir atmosferde gerçekleşti. Sayın Başbakan bizden diğer belediyelerle de ilişki kurmamızı ve desteklememizi istediler"
KENTSEL DÖNÜŞÜM
Kadir Topbaş bir gazetecinin 'İstanbul için 100 milyar dolarlık bir kentsel dönüşüm projesinden bahsediliyor. İlk etapta dört ilçenin adı geçiyor ve Nisan ayında Başbakan tarafından da temeli atılacak deniliyor. Bu konuda ne söylersiniz' ? şeklindeki bir sorusunu ise böyle cevaplandırdı: 'Tabii ki Başbakanımızın talimatıyla İstanbul için bizler, Çevre ve Düzenleme Bakanlığımızın önderliğinde çalışmaları başlatıyoruz. İstanbul'da maalesef çarpık yapılaşma ve düzensiz gelişme var. Tabi bahsedilen bu dört ilçeden Avcılar ve Küçükçekmece gibi ilçeler öncelikli olarak riskli binaların olduğu bölgeler. Tüm ilçelerde esasında bu çalışmalar yapılacak. Burada 100 milyar dolarları geçecek meblağlara ulaşacak çalışmalar yapılacak. Bu çok büyük bir proje. Biz artık İstanbul'un afetlerle bir tehdit altında olmasını kabul etmiyoruz. Yerel yönetimlerle ciddi bir işbirliği içinde çalışmaktayız. İstanbullular da şimdiye kadar hiç olmadığı kadar bu kentsel dönüşüme hazır. Beraber hareket etmek istiyorlar ve bu riski ortadan kaldırmaya arzulular. Buna siyasetin ötesinde diğer siyasi partiler de destek vermektedir. Zaten Ümraniye, Küçükçekmece ve Esenler de zaten lokal olarak çalışmalara başladık.
Özellikle Fikirtepe'yi dile getirmek istiyorum. Orada yüksekliklerle ilgili bir düzenleme kararı aldık. Burada da maalesef araziyi kirleten ve yanlış propoganda yapan birileri ortaya çıktı. Biz orada verdiğimiz imar haklarını hiç bir şekilde vatandaşa kaybettirmeyeceğiz. Özellikle de bina yüksekliklerine de 80 metre gibi bir sınırlama getiriyoruz. Bu da vadiden tepe kadar her parselde yapılacak. Yapılarda alacakları imar izinleriyle birlikte 80 metre yüksekliğe kadar binalarını yapabilecekler. Fikirtepe bir modeldir. Başka yerlere örnektir. Önemli bir adımdır. Fikirtepeliler burada rahatsız olmasınlar. Biz bu konudaki adımlarımızın ne kadar sağlam attığımızın farkındayız. Hiçbir endişe olmasın. Çünkü bazı yüklenici müteahhit firmalar 'Efendim imar değişiklikleri oluyor. Sizinle yaptığımız anlaşmaları bozmak istiyoruz. Daha az haklarla görüşelim oturalım" diye bir takım ifadeler kullanıyorlarmış Hayır biz hiçbir şeyi değiştirmiyoruz. Aynı şekilde devam edecekler.
UNESCO
Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş, 'Bazı projelerde onay veren iki kişinin UNESCO üyesi olmadığı ve bu şahısların belediye ile iş yaptığı şeklinde olduğu iddiaları var. Ne diyorsunuzö sorusuna ise. ' Bunlar iddia. Birileri hala çomak sokmak istiyor. UNESCO bize proje yapmadı. Böyle bir talebimiz de olmadı. UNESCO zaten proje yapmaz. Bir değerlendirme kuruludur. 2012 itibaren sistemi göreceğiz. 2013'te de açılışı yapacağız. 19 yıl gecikmiş. Bir 19 yıl daha geriye attırabilir miyiz diye çırpınanlar var. 2014 yılında bizim metro ve raylı sistemlerimizi günde 4 milyon 950 bin kişi kullanacak. Şu anda 1 milyon 370 bin kişi kullanıyor. Biz ulaşım sistemi çözülsün diye uğraşıyoruz. Birileri de durdurmaya çalışıyor. İstanbul'a sadece ulaşıma 10 milyar Euro harcadık ? dedi.
Kadir Topbaş Fena Sinirlendi www.emlaklobisi... ile ilhancamkara
Yeşil Binalar Zirvesi istanbul'da Yapılıyor www... ile ilhancamkara
Kadir Topbaş Fena Sinirlendi www.emlaklobisi... ile ilhancamkara
Yeşil Binalar Zirvesi istanbul'da Yapılıyor www... ile ilhancamkara
Kira Geliri Olanlar Hiç Vergi Ödemeyebilirler / Şükrü Kızılot
HATTA “vergi iadesi” bile alabilirler. Duruma göre, daha az vergi de ödeyebilirler.
Gerçek gideri seçip hiç vergi ödemeyebilirsiniz
Kira Geliri Olanlar Hiç Vergi Ödemeyebilirler / Şükrü Kızılot (07.03.2012)
HATTA “vergi iadesi” bile alabilirler. Duruma göre, daha az vergi de ödeyebilirler. Herkesin durumu ve seçenekleri farklı olabiliyor ve sonuçta “Aaa... ben bunu bilmiyordum” diyebileceğiniz...
Herkesin durumu ve seçenekleri farklı olabiliyor ve sonuçta “Aaa... ben bunu bilmiyordum” diyebileceğiniz birçok ayrıntı var. Bunları demek için de öncelikle, vergi yasalarında yer alan “özel avantajları” bilmek gerekiyor. Tek başına bilmek de yetmiyor, “tercihleri de doğru yapmak” gerekiyor. Örneğin, kira gelirlerinden indirilecek giderler yönüyle, “seçilecek yöntem” önemli. Kira geliri olanların, vergi durumu ile ilgili genel bir açıklama yapmak doğru olmaz. Herkesin durumunu (konut ya da işyeri kirası, banka kredisi kullanılıp kullanılmadığı, evin son 5 yılda alınıp alınmadığı, kira geliri elde edenin kendisinin kirada oturup oturmadığı, kiranın tahsilat durumu, gayrimenkulün yakın akraba veya arkadaşa bedelsiz kiralanması, yapılan bağışlar, eğitim ve sağlık harcamaları, bireysel emeklilik vs) ayrı ayrı ele alıp değerlendirmek gerekir. HANGİ YÖNTEMİ SEÇMELİ Kira gelirleri beyan edilirken, hangi yöntemin tercih edileceği çok önemli. Birincisi: Götürü gider yöntemi, İkincisi: Gerçek gider yöntemi. Aman dikkat! Birinciyi yani götürü gider yöntemini seçerseniz, “iki yıl” bu yöntemden dönemezsiniz. Sizin için hangisinin daha avantajlı olduğunu öğrenip, tercihinizi ona göre yapın. GÖTÜRÜ YÖNTEM YÜZDE 25 GİDER DEMEK Götürü gider, 1 lira masrafınız olmasa bile, yıllık kiranın (istisna sonrası), yüzde 25’ini düşebilmeniz anlamına geliyor. Götürü gider uygulamasında, yıllık konut kira gelirinizden; 1- Önce 2 bin 800 TL istisna düşüyorsunuz (Ticari, zirai veya mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olanlar, örneğin esnaf, tüccar, doktor, avukat istisnadan yararlanamıyor). İstisna sadece konutlara: 2 bin 800 TL’lik istisna uygulaması, sadece konut olarak kiraya verilen gayrimenkuller için söz konusu. 2- Sonra da kalan tutarın yüzde 25’ini “götürü gider” olarak düşüyorsunuz. 3- İstisna+götürü gider toplamı, yılık kira gelirinden indiriliyor. BİR ÖRNEK: Leyla Teyze’nin 2011 yılı konut kira geliri 18 bin liradır. Buna göre; - 18.000 - 2.800 (istisna) = 15.200 TL - 15.200 x % 25 (götürü gider) = 3.800 TL - 2.800 TL (istisna) + 3.800 TL (götürü gider) = 6.600 TL (Kiradan indirilecek tutar) - 18.000 (yıllık kira) - 6.600 TL (İndirim) = 11.400 TL vergi matrahı (yani verginin üzerinden hesaplanacağı tutar) bulunuyor.
Gerçek gideri seçip hiç vergi ödemeyebilirsiniz
KİRA gelirini beyan etmeden önce durumunuza bakın. Gerçek gider yöntemi, sizin için daha avantajlı ise, götürü gider yöntemini değil gerçek gider yöntemini seçin. EVİ SON 5 YIL İÇİNDE ALANLAR YAŞADI Kiraya verdiğiniz konutu, son 5 yıl içinde satın aldıysanız ciddi bir avantajınız var. Kira gelirini beyan ederken “Gerçek gider” yöntemini tercih ettiğinizde, evin satın alma bedelinin, yüzde 5’ini kira gelirinizden düşebilirsiniz. 2007’den önce satın alınan evler için bu avantaj söz konusu değil. BİR ÖRNEK: Nuri Bey, 2010 yılında 300 bin liraya aldığı evinden, 2011 yılında 14.400 TL kira tahsil etmiştir. Nuri Bey, beyanname verirken “gerçek gider” yöntemini seçerse, evi satın alma bedelinin(300 bin TL’nin)yüzde 5’ini yani 15 bin lirayı, kira gelirinden (14.400 TL’den)düşecek ve hiç vergi ödemeyecek. - Yüzde 5’lik indirim, bir ev için geçerli: Nuri Bey, 2010’da biri 300 bin TL’ye, diğeri 400 bin TL ‘ye iki ev almış ve ikisini de konut olarak kiraya vermişse; ikisinin de satın alma bedelinin yüzde 5’ini, kira gelirinden indiremez. Birinin (örneğin 400 bin TL’ye aldığının)yüzde 5’ini indirebilir.) - İşyeri olarak kiraya verilen gayrimenkuller, yüzde 5’lik gider indiriminden yararlanamaz. BANKA KREDİ FAİZİ ÖDEMENİN CAZİBESİ Kiraya verdiğiniz evi, banka kredisi kullanarak satın aldıysanız, “ödediğiniz faizleri”, kira gelirinizden düşebilirsiniz . Burada altını çizeceğimiz husus; bankaya yaptığınız ödemeleri değil, o ödemelerin içinde yer alan “faizleri” indirebiliyorsunuz. Bankadan kredi kullanıldığında, ilk yıllarda daha yüksek tutarda faiz ödendiği için “gerçek gider” yöntemi seçildiğinde, çoğu kez hiç vergi ödenmeyebiliyor. Bu avantajdan, sadece konut kira geliri elde edenler değil, işyeri kira geliri elde edenler de yararlanabiliyor.
EVİNİ kiraya veren, kendisi de kirada oturuyorsa, gerçek gider yöntemini seçmesine bağlı olarak, ciddi bir indirim avantajı var. Sahibi bulunduğu konutu ya da konutları kiraya verenler, kendileri de başka bir evde veya lojmanda kira ile oturuyorlar da, ödedikleri kirayı tahsil ettikleri kiradan indirebilirler. ÖRNEK: Abdi Bey’in kira aldı iki evi var. Birinden 12 bin TL, diğerinden ise 15 bin TL yıllık kira geliri var. Abdi Bey, kirada oturduğu eve yıllık 24 bin TL kira ödüyor. Bu durumda Abdi Bey, aldığı 27 bin TL kiradan, ödediği 24 bin TL kirayı indirebiliyor. Abdi Bey, istisnayı ve diğer gerçek giderlerini de(örneğin amortisman ve emlak vergilerini de) indirdiğinde, muhtemelen vergi matrahı çıkmaz ve vergi ödemez.
GERÇEK gider yöntemini seçenler, yaptıkları giderlerle ilgili belgeleri 5 yıl süre ile saklamak ve vergi dairesince istenildiğinde, ibraz etmek zorundalar. ZARAR DOĞMASI HALİNDE NE OLACAK? Kira geliri elde edenler, giderlerinin fazlalığı nedeniyle “zarar doğması halinde, bu zararlar beş yılı geçmemek üzere”, gelecek yıllarda elde edilecek. Ancak bu olayda iki istisnai durum var. 1. Konutunu kiraya veren kişinin, kendisi de kirada oturuyorsa ödediği konut veya lojman kirasından kaynaklanan zararı, gelecek yıllarda indiremez. 2. Kira alınan konutun, satın alma bedelinin yüzde 5’ini indirmeden kaynaklanan zarar, gelecek yıllarda indirilemez
Amortisman da emlak vergisinden iniyor
AMORTİSMAN, bakım-onarım gideri ve Emlak Vergisi de indirilebiliyor. Kira geliri elde edenlerin, “gerçek
gider” yöntemini seçmeleri halinde. İndirebilecekleri başka giderler de var. Örneğin, kira alınan gayrimenkullerin; - Amortisman, - Kira aldığı evin bakım onarım gideri, - Sigorta giderleri, - Emlak vergileri, - Sözleşmeye, kanuna veya ilama istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar, kira gelirlerinden gider olarak indirilebiliyor.
Yurt dışında ödenen kiralar
YABANCI ülkede kira ödeyen, Türkiye’de de konut kira geliri olan kişinin, yurt dışında ödediği kirayı Türkiye’de ödeyeceği kiradan düşmesini Danıştay, değişik tarihlerde verdiği kararlarında kabul etti. Ancak Maliye Bakanlığı kabul etmiyor. Bu aşamada, “Maliye ile ihtilaf yaşamaya gerek yok” diye düşünenlerin indirme-mesinde yarar var. “Ben indiririm, yargıda da hakkımı ararım” diyenler ise “ihtirazi kayıtla” beyanname verip, dava açabilirler.
Kaynak: Hürriyet Gazetesi
6 Mart 2012 Salı
Fikirtepe kentsel dönüşüm projesinde son durum!
Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesi Özel Haber... ile ilhancamkara Şehrin merkezindeki son büyük alanlarından biri olan Fikirtepe, kentsel dönüşüm projesi ile birlikte adeta hücuma uğradı. Ancak bölgedeki arsa sahipleri ile firmalar arasında anlaşma bir türlü sağlanamıyor Nedenleri arasında sözleşmelerin maddelerindeki sıkıntılar ve düşük metrekarelerdeki arsa sahiplerinin pay endişeleri gibi durumlar bulunuyor. Tüm bunlara rağmen Fikirtepelilerkurdukları ofislerinde firmaların tekliflerini değerlendiriyor ve ortak bir karar vermeye çalışıyorlar. Sektörel Fikirtepe kentsel dönüşüm projesinde son durum! Kadıköy ilçesinin ortasında bulunan Fikirtepe, İstanbul'un en eski yerleşim birimlerinden... Hasanpaşa, Ziverbey, Göztepe ve Merdivenköy'le de sınır. Kentsel dönüşüm projesiyle de son yıllarda oldukça rağbet görüyor. Merkezi konumu nedeniyle rant sağlayacağı beklentisiyle büyüğünden küçüğüne birçok yatırımcı semtte yatırıma soyunuyor. Komşu parsellerin kendi aralarında anlaşarak tek bir ada altında birleşmeleri durumunda verilecek yüksek emsal koşulları (yani bir örnek verelim, 1.000 metrekarelik arsa üzerine 4 bin metrekarelik kapalı alan inşa edebilme hakkı, bu bölgede oturanlar ve bölgeye yatırım yapacaklar için büyük bir fırsat olarak nitelendiriliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin üzerinde hassasiyetle durduğu bu bölgedeki parsellerin tamamı tapulu. Marmara Depremi'nden sonra İstanbul'un tehdit altında olduğu akla gelince, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Kadıköy Belediyesi'nin büyük uğraşlanyla 1/1.000'lik imar nihayet çıktı. Böylece de Kadıköy'ün göbeğinde bir varoş görünümünden kurtulamayan Fikirtepe'de 40 yıldır mevzuata uygun olmayan ve yenilenemeyen binalarda korku içinde yaşayan Fikirtepeliler için bir umut doğdu. Bu arada uzmanlar imarın yüksek oranda verilmiş olmasına dikkat çekiyorlar. Ama zaten bölgede yapılaşma yüksek olduğu için bunu yadırgamamak gerek. Ancak bu denli yüksek yapılaşma hakkının düzenli kent yerleşim alanlan mı yoksa tam tersine bir kaos ortamı mı yaratacağı konusu ise bölgedeki en büyük soru işareti. Diğer bir sorun da bölgedeki arsa sahipleri ile anlaşmanın sağlanması konusunda yaşanıyor. Bölge halkı gelişmelerden şimdilik umutlu ve memnun ancak parsellerin bir araya gelerek tek bir ada halinde toplanması fikrine pek sıcak bakılmıyor. Toplam 150 hektar büyüklüğünde bir alan olan Fikirtepe'de 4.500 parsel var. Bunun yüzde 60'ı 200 metrekarenin altında büyüklüğe sahip. Sözkonusu alanın yüzde 95'i özel mülkiyet, kalan yüzde 5'i ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve kamuya ait. Bu parseller İBB tarafından yapı adaları olarak birleştirildi ve şimdi toplam 57 yapı adası haline getirildi. Yapı Adası temsilcisi Menderes Yavuz, bazı yapı adalarının ticaret-hizmet, bazılan ticaret-hizmet-konut, bazdan ise konut olarak düşünüldüğünü ve buna göre imar verildiğini söylüyor: \"Yani modem yapıları, yeşil alanlan, parkları, eğlence merkezleri, alışveriş merkezleri olarak tasarlanmış. Böyle olunca eğer Fikirtepe sakinleri mevcut parselleri ile bir araya gelerek yapı adası şeklinde firmalarla anlaşırsa toplam 57 adet firma Fikirtepe'yi baştan aşağı inşa edecektir.\" KADIKÖY İMARININ İKİ KATI Fikirtepe halkı olarak imarını beklediklerini ancak bu kadar yüksek oranda imar verileceğini hiç tahmin etmediklerini söyleyen Yavuz, \"Verilen oran yüzde 4,14 yani Kadıköy'de uygulanan yüzde 2;07 imarın 2 katı oranında. Bu yüksek oranı sağlamak için ise komşularımız olarak bir araya gelmemiz gerektiğini biliyorduk. Süreç halen işlemekte ve bu süreçte herhangi bir duraksama yok. Aslında Fikirtepe ile ilgili bir gecikme söz konusu değil. Bu birleşme dışarıdan bakıldığında kolay gibi görünse de öyle olmuyor. Ama söylenilenden daha hızlı işleyen bir süreç var\" diyor. HANGİ AKIL BİRLEŞMEDEN BAŞKA BİR ŞEY DÜŞÜNEBİLİR? Gecikmelerin temel nedenini sorduğum Yapı Adası temsilcisi Menderes Yavuz, birleşme sağlanamadığını, bazen aynı aileden bireylerin bile birbirleriyle anlaşamadıklarını söylüyor. Eğer yapı adası olarak birleştiklerinde 100 metrekare arazisi olan için de küçük bir hesap yapıyor: \"Tek basma yapmaya kalkarsa ki bu zor; oram yüzde 1,10 yani 110 metrekare inşaat alanına sahip olacak. Yapı adası olarak birleşirse oram yüzde 4,14 yani 414 metrekare inşaat alanına sahip olacaktır. Yani arada 304 metrekare inşaat alanı fark var; neredeyse 3 tane 100 metrekare daire demek oluyor. Sizce hangi akıl birleşmenin dışında bir şey düşünebilir. Bir de yüklenici firma üe anlaşırsa hiç elini sürmeden yaklaşık 115 metrekareden iki daire sahibi olacak. Bu birleşme yüklenici firmalar için de tercih sebebi.\" VURUN ABALIYA! Fikirtepe halkı hakkında bilinçsizce yorum yapıldığını ifade eden Yavuz, \"Kimse sormuyor ama devamlı bilinçsizce yorum yapılıyor. Adeta \"Vurun Abalıya\" yaklaşımı. Buradaki halkın belki evleri eski ama içerisinde yaşayan insanların eğitim ve kültür düzeyi sanılandan çok yüksek. Evlerin görünüşü insanların elinde olan bir şey değil. Yıllarca yapım izni verilmedi. Burada yaşayanlar evlerine bu sebepten dolayı bir çivi bile çakamadı. Fikirtepe halkını küçümser gibi yorum yapanlar için söyleyeceğim tek şey, cevizi kınp içini açamayanlar cevizin tamamını kabuk zannetmekteler. Ama bu böyle değil\" diyor. YÜKLENİCİ FİRMAYI HİÇ Mİ ARAŞTIRMAYALIM? Son günlerde hem yazılı hem görsel medyada, Fikirtepe halkı bir araya gelerek yapı adası oluşturmaz ve bu Kentsel Dönüşüm'e katkıda bulunmazsa, devlet ya TOKİ'yi ya da KİPTAŞ'ı devreye sokacak şeklinde haberler çıkıyor. Yavuz, \"Sayın Belediye Başkanımız Kadir Topbaş'ın, bu birleşmeye 3-5 yıl gibi bir sınırlama getirmemiz gerekiyor şeklindeki ifadesi bile olayın ciddiyetini gösteriyor. Bir kere oluşturulan yapı adalarındaki kişi sayısı çok fazla olduğu için bir araya gelmek sıkıntı yaratıyordu. Herkesin işi gücü var. Bir toplantı yapmaya kalkıyorsun bazen adanın yarısını toplamakta zorlanıyorsun. Bir dönem bu insanlan bir araya getirmek için uğraştık, daha soma müteahhit firmalarla görüşme sürecimiz oluştu. Yani yüklenici firmanın hiç mi araştırılması yapılmasın?\" diyor ve ekliyor: \"Fikirtepeliler'in aç gözlülükleri yüzünden halen bir anlaşma olmadı deniyor. Biz aç gözlü değiliz ama hiç sorgulamadan herhangi bir firmaya yerimizi kaptıracak kadar da tok gözlü değiliz. Şu an Fikirtepeli'nin tam firmalarla anlaşma aşamasında morallerinin bozulmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Böyle söylemler yüklenici firmaların işine gelmektedir. Biz Fikirtepe halkı olarak buna izin vermeden bir an önce yapı adalarını oluşturarak ve yüklenici firma ve anlaşarak yerlerimizin yapılmasını sağlayacağız\" diye ekliyor. MÜTEAHHİTLER GELİP SUNUM YAPIYOR Müteahhitlerin düğün salonu kiralayıp orada bölge halkma sunum yaptıklarım anlatan Yavuz, \"Karşılarında ciddi halk zümresi olmadığından yakınıyorlar ama bizim de karşımızda ciddi müteahhit yok\" diyor ve ekliyor: \"Yaptığımız görüşmelerde bize verilen oran yüzde 55 oluyor. Ancak daha sonra sözleşmelerine baktığımızda bu oranın yüzde 40 seviyelerine düşürdüklerini görüyoruz. Bu da olayı ciddiyetsizleştiriyor ve çok rahatsız oluyoruz. Öncelikle yerine göre uygun yüzde oranı, uygun proje, teslim tarihi ve daha sonrasında bizler evlerimizi boşaltmadan önce yine toplantılarda almış olduğunuz karar gereği evlerimiz bize teslim edilene kadar kiralarımız, taşınma paralarımız, geriye taşınma paralarımız, yaşamlarını buradaki mesken ve dükkanlardan gelen kiralarla devam ettiren kişilerin almış oldukları kiraların tamamı peşin olmak üzere verilmesi gibi yüklenici firma ile oturup konuşulması gereken konularımız var. Dairelerimiz yapıldıktan sonra bize teslim edildiğinde daha nezih bir yerde yaşamaya başlayacağız. Satmak isteyenler evlerin metrekaresini projeye göre benim öngörüm 9 bin-12 bin TL'den satacaklardır. Ama yerlerimiz teslim edildiğindeki mutluluğun hiçbir karşılığı olmayacağına inanıyorum.\" RAYİÇ BEDELLERİ YENİDEN BELİRLENMELİ Kentsel dönüşüm projesi kapsamına alınmadan önceki durum, çarpık yapılaşma, yanımdan dere geçmesi yüzünden rayiç bedellerinin çok düşük olduğunu söyleyen Menderes Yavuz, \"Fikirtepe'nin çarpık yapılaşmanın önüne geçilmek üzere yüzde 4,14 oranındaki imar verilmiş olması, Marmaray Projesi'nin Anadolu yakası ana durağı olması, çevresindeki yapılaşmanın devasa yapılar olması, alışveriş merkezlerine, hastaneye, üniversiteye yalan olması, ulaşım anlamında hiçbir sıkıntısı olmaması ve oradan geçen derenin de ıslah edilmiş olmasından dolayı, ben bu eski rayiç bedelin haksız ve yersiz olduğunu düşünüyorum. Belediyenin burası için rayiç bedellerin bir an önce belirlemesi lazım\" diyor. BÖLGEDEKİ SON DÖNEM GAYRİMENKUL FİYATLARI Fikirtepe'de son 6 aydır konut satışları durma noktasına geldi. Kısıtlı satışlar işirtdeyse metrekare fiyatı 2.500 TL ile 3.000 Tl arasında değişiyor. Arsa satışlarının metrekare fiyatı ise 3 bin TL'den başlıyor. Seçkin Emlak'tan Fazlı Taş 2-3 sene içinde metrekare fiyatlarının 6 bin TL'yi bulabileceğini söylüyor. Bu dev projenin getirdiği avantajlarla ilgili TSKB Gayrimenkul Değerleme Kurumsal Değerleme Müdürü Makbule Yönel Maya, bölgenin birçok inşaat şirketinin dikkatini şimdiden çektiğini, Selimoğlu Grup ve Ankara'da kentsel dönüşüm ve iş merkezi projeleriyle adından söz ettiren Usta İnşaat'ın bölgeye gelmesi ve diğer büyük grupların da bölgeyle yakından ilgilenmesinin gayrimenkul değerlerini arttırdığını söylüyor. Konut satışları neredeyse durma noktasına gelirken arsa fiyatlarının ise 10 bin metrekare düzeylerine yükseldiğini sözlerine ekleyen Maya, bu rakamların bölge için gündeme gelmesinde söylentilerin ve imar hakkı olanaklarının fazlalığının en büyük etken olduğunun altını çiziyor, bu arada Yönetim Kurulu Başkanı Saadet Temel'in verdiği bilgiye göre Anka Yapı Fîkirtepe'de bir irtibat bürosu açtı ve arsa alımları ve kat karşılığı sözleşmeler yapmaya başladı. Seda Tabak / HÜRRİYET
Gayrimenkul Değerleme Nedir?
Gayrimenkul kelime olarak, yabancı-başka anlamına gelen gayr sözcüğü ile taşınmış anlamına gelen menkul sözcüğünün birleşmesinden oluşmuştur. Diğer adıyla taşınmaz mal; bir yerden bir yere taşınması mümkün olmayan malları ifade etmektedir. Tüm dünyada modern değerleme çalışmalarında genelde üç değişik metod kullanılmaktadır;
1. Maliyet Yaklaşımı
Bu yaklaşım, piyasada alım satımı pek olmayan özel amaçlı genel olarak fabrika, otel, tatil köyleri, fabrika, işhanı vb. gibi kira geliri bilinmeyen gayrimenkuller için kullanılır.
Muhtemel bir alıcının, belli bir gayrimenkul için yerine koyma maliyetinden fazla bir bedel ödemeyeceği varsayımından yola çıkılır.
2. Emsal Karşılaştırma Yaklaşımı
Emsal metodunda ise değerlenecek gayrimenkule benzer yakın zamanda satılmış olan gayrimenkullerin satış fiyatları uygun karşılaştırma kriterleri kullanılarak gerekli düzeltme işlemleri yapılarak gayrimenkulün değerinin tespit edildiği yaklaşımdır.
3. Gelir İndirgeme (Kapitalizasyonu) Yaklaşımı
Bu metod ise gayrimenkullerin gelecekte sağlayacağı gelirler tespit edilebilmekte ise bu yöntemin kullanılması en sağlıklı durumdur.
Gelir yaklaşımında bir arsa üzerindeki gayrimenkulün değerlemesi sırasında ele alınacak gelir, gayrimenkulün net geliridir. Gayrimenkulün üzerinde bulunduğu arsanın sınırlı bir ömrü yoktur. Bu arsa üzerine bir yapının yapılması ile bu arsanın boş kalması durumuna göre kaybedilecek bir gelir söz konusudur.
Değerleme Nedir?
“Değerleme” bir varlığın veya gayrimenkulün, gayrimenkul projesinin veya bir gayrimenkule bağlı hak ve faydaların belli bir tarihteki muhtemel değerinin bağımsız ve tarafsız olarak takdir edilmesidir.
Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Kimdir?
Bir gayrimenkulün, gayrimenkul projesinin veya bir gayrimenkule bağlı hak ve faydaların değerlemesini yapacak gayrimenkul değerleme şirketleri tarafından istihdam edilen veya değerleme şirketleri ile sözleşme imzalamak suretiyle değerleme hizmeti veren ve Kurulun lisanslamaya ilişkin düzenlemeleri çerçevesinde kendilerine Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı Lisansı verilen kişilerdir."
Konut Değerlemesi;
"Kanunun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacakların teminatı olan gayrimenkullerin belli bir tarihteki muhtemel değerinin bağımsız ve tarafsız olarak takdir edilmesidir.
Konut Değerleme Uzmanı Kimdir?
Konut Değerleme Uzmanı : Sermaye Piyasası Mevzuatı’nın gerektirdiği hallerde, konut
değerlemesi yapan ve değerleme şirketlerinde istihdam edilen veya değerleme şirketleri ile sözleşme imzalamak suretiyle konut değerlemesi hizmeti veren, asgari 4 yıllık üniversite mezunu, konut değerlemesi alanında asgari 1 yıl tecrübesi olan ve Kurulun lisanslamaya ilişkin düzenlemeleri çerçevesinde kendilerine Konut Değerleme Uzmanlığı Lisansı verilen kişilerdir.
Konut Değerleme Uzmanlığı Sınavı: Konut değerleme uzmanının lisans alabilmesi için konut
değerleme uzmanlığı sınavına girerek başarılı olması gereklidir.
Konut Değerleme Uzmanlığı Sınavı Konuları;
1 - Konut Değerlemesi ve Temel Finans Matematiği
2 - Mesleki Mevzuat ve Etik Kurallar, İlgili Vergi Mevzuatı
Daha fazla bilgi için buraya tıklayınız..
Konut Değerleme Uzmanlığı Sınav Başvuruları
a) Bankacılık mevzuatı, suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesine dair mevzuat ile ödünç para verme işleri hakkında mevzuata aykırılıktan dolayı hüküm giymemiş olmaları ve/veya taksirli suçlar hariç olmak üzere affa uğramış olsalar dahi 2 yıl veya daha uzun süreli hapis gerektiren veya zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı dışında kalan kaçakçılık suçları, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma veya devlet sırlarını açığa vurma, vergi kaçakçılığı veya bu suçlara iştirakten hüküm giymemiş olmaları,
b) Kendileri veya sınırsız sorumlu ortak oldukları kuruluşlar hakkında iflas kararı verilmemiş ve konkordato ilan edilmemiş olması,
c) Faaliyet yetki belgelerinden biri veya birden fazlası iptal edilmiş yahut bors üyeliği iptal edilmiş kuruluşlarda iptalde veya bu Tebliğ uyarınca listeden çıkarılan şirketlerde listeden çıkarmada sorumluluğu bulunan kişilerden olmaması,
d) Sermaye Piyasası Kanununa muhalefetten dolayı mahkumiyetlerinin bulunmamış olması,
e) Sermaye Piyasası Kanunu’nun 46 ncı maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi uyarınca işlem yasaklı olmaması,
f) Emlak komisyonculuğu alanında faaliyet gösteren herhangi bir şirkete ortak olmaması veya herhangi bir unvanla görev almaması şartlarını sağlamaları gerekmektedir.
“Konut Değerleme Uzmanlığı Sınavı”nda başarılı olan adaylar; Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği’nden lisans belgelerini alırlarken; Sermaye Piyasası Kurulunun düzenlemelerinde belirtilen şartları sağlamak durumundadırlar. Konut Değerleme Uzmanı olarak görev yapmak isteyenlerin lisans belgesi verilmesi aşamasında gayrimenkul değerlemesi alanında en az 1yıllık tecrübeye sahip olmaları ve asgari 4 yıllık üniversite mezunu olmaları şarttır. 1 yıllık tecrübe koşulunu belgelemeye yönelik olarak Kılavuzun 4-III Bölümünde Gayrimenkul Değerleme Uzmanları için aranan belgelerin ibraz edilmesi zorunludur. Ancak; aday tarafından hazırlanan en az 1 yıla ait olmak üzere en az iki adet gayrimenkul değerleme raporunun adayın hazırlamış olduğu gayrimenkul değerleme raporlarını gösteren liste ile birlikte ibraz edilmesi gerekmektedir.
Daha fazla bilgi için buraya tıklayınız..
Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı Sınavları
-Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı Sınav Konuları
1- Gayrimenkul Değerleme Esasları,
2- Mesleki Mevzuatı ve Etik Kurallar,
3- İnşaat ve Gayrimenkul Muhasebesi,
4- Temel Finans Matematiği,
5- İlgili Vergi Mevzuatı.
Daha geniş bilgi için buraya tıklayınız..
- Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı Sınav Başvuruları
Sınava başvuru şekli, başvuruda istenecek belgeler, sınava katılacak adaylarda aranacak nitelikler, başvuru evrakının gönderileceği adres, sınav ücreti ve sınavlara ilişkin ayrıntılı bilgiler http://www.spk.gov.tr internet adresinin "Lisanslama Sınavları" başlığı altında bulunan Sınav Kılavuzunda yer almaktadır.
SPK tarafından Değerleme Uzmanlığı sınavına girecekler için 28.02.2006 tarihinde aşağıdaki duyuru yayınlanmıştır.
Sermaye Piyasası Kurulunca yapılmakta olan Değerleme Uzmanlığı Sınavına yönelik olarak;
1- Değerleme Uzmanlığı Sınavı başvurusunda aranılan 3 yıllık tecrübe koşulunun sınav başvurusunda değil lisans belgesi verilmesi aşamasında aranmasına,
2- Değerleme Uzmanlığı Sınavında başarılı olan adaylardan lisans belgesi verilmesi aşamasında 3 yıllık tecrübe koşulunu belgelemeye yönelik olarak aşağıdaki belgelerin aranmasına,
A- Herhangi bir şirkette sigortalı olarak çalışmak suretiyle değerleme uzmanlığı faaliyetinde bulunulmuş ise;
1) Çalışılan şirketin esas sözleşmesinde gayrimenkul değerlemesi veya danışmanlığı gibi faaliyet konularının en az 3 yıl süreyle yer aldığını gösterir Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi,
2) Değerleme faaliyetini en az 3 yıl süreyle yaptığını gösterir çalıştığı süre ile aldığı göreve ilişkin şirket yetkililerince imzalanmış açıklayıcı yazı,
3) SSK işe giriş bildirgesi formu,
4) Aday tarafından hazırlanan değerleme raporlarının listesi,
5) Aday tarafından hazırlanmış en az üç farklı yıldan üç adet değerleme raporu örneği.
B- Herhangi bir şirketin ortağı olarak değerleme uzmanlığı faaliyetinde bulunulmuş ise;
1) Ortaklık ilişkisini ve ortağı olunan şirketin esas sözleşmesinde gayrimenkul değerlemesi veya danışmanlığı gibi faaliyet konularının en az 3 yıl süreyle yer aldığını gösterir Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi,
2) Bağkur belgesi (başka bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı ise ilgili belge),
3) Vergi levhası,
4) Aday tarafından hazırlanan değerleme raporlarının listesi,
5) Aday tarafından hazırlanmış en az üç farklı yıldan üç adet değerleme raporu örneği ve şirket tarafından değerleme yapılan kişi ve kurumlara kesilen fatura örnekleri.
C- Değerleme uzmanlığı faaliyeti şahıs şirketi bir vergi mükellefi olarak yerine getirilmiş ise;
1) Değerleme hizmeti verilen şirketlerle yapılan sözleşmeler,
2) Bağkur belgesi (başka bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı ise ilgili belge),
3) Vergi levhası,
4) Aday tarafından hazırlanan değerleme raporlarının listesi,
5) Aday tarafından hazırlanmış en az üç farklı yıldan üç adet değerleme raporu örneği ve şahıs şirketi olarak değerleme hizmeti karşılığında düzenlenen serbest meslek makbuzu örnekleri.
D- Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışılmış ise;
1) Kurumun veya birimin faaliyet konusunun gayrimenkul ile ilgili olduğunun Kanun, Yönetmelik, Tebliğ, Genelge veya personel görev tanımlarıyla belirlenmiş olduğunu gösterir belgeler,
2) Çalışma süresi içinde icra edilen faaliyete ilişkin birim amirinin yazısı,
3) Çalışılan kurumu ve birimleri gösterir ayrıntılı görev unvanlarının yer aldığı hizmet çizelgesi veya belgesi,
4) Aday tarafından hazırlanan değerleme raporlarının listesi,
5) Aday tarafından hazırlanan üç farklı yıldan en az üç adet değerleme raporu ve/veya değer tespit raporu ve/veya bilirkişi raporları.
E- Bankalarda değerleme uzmanlığı alanında çalışılmış ise;
1) Bankada çalıştığı birimin görev tanımları arasında gayrimenkul değerleme yetkisinin bulunduğunu gösterir banka genelgesi veya personel görev tanımını gösterir yazı,
2) Değerleme faaliyetini en az 3 yıl süreyle yaptığını gösterir çalıştığı süre ile aldığı göreve ilişkin yetkililerce imzalanmış açıklayıcı yazı,
3) Sigorta belgesi veya özel emeklilik sandığı üyelik belgesi,
4) Aday tarafından hazırlanan değerleme raporlarının listesi,
5) Aday tarafından hazırlanmış en az üç farklı yıldan üç adet değerleme, makine değerleme ve/veya yatırım projeleri teknik değerlendirme raporu örnekleri,
F- Üniversitelerde öğretim üyeliğinde ise;
1) Değerleme Uzmanlığı Sınavı için belirlenen ana konu başlıklarından “Gayrimenkul Değerleme Esasları”, “Mesleki Mevzuat ve Etik Kurallar” ve “Temel Finans Matematiği” konularından birinden, bir üniversite bünyesinde en az 6 dönem ders verildiğinin belgelenmesi,
2) Lisans belgesi başvurusu sırasında asgari yardımcı doçent düzeyinde olunması,
3) Üniversitede görev alındığına dair sosyal güvenlik belgesi,
G- Değerleme uzmanlığı faaliyetini yurt dışında icra eden adaylardan da çalıştığı kurumun niteliğine bağlı olarak yukarıda belirtilen belgeler aranır.
H- Makine değerleme raporları ile bilirkişi raporları değerleme raporu olarak kabul edilir. İbraz edilen raporlarda adayın adının ve imzasının açıkça yer alması zorunludur. Herhangi bir gayrimenkulün, gayrimenkule dayalı hak ve yararların, makinelerin rayiç değerini içermeyen raporlar ile hakediş raporları, teknik şartname raporları ve muhtelif malzemelerin fiyat tespit tutanakları değerleme raporu olarak kabul edilmeyecektir.
I- Gerekli görülecek diğer bilgi ve belgeler.
Kurulun lisans belgesi alınması aşamasında 3 yıllık tecrübe koşuluna ilişkin yukarıda yer alan bilgi ve belgelerde adaylara bildirmek koşuluyla değişiklik yapma hakkı saklıdır.
3- Eylül 2002-Ocak 2006 dönemleri dahil yapılan sınavlara başvuruda bulunarak başvurusu kabul gören adayların söz konusu 3 yıllık tecrübe koşulunu sınav başvurularında sağlamış olmaları nedeniyle, bu kişilerden lisans belgesi alıp almadıklarına bakılmaksızın, lisans belgesi verilmesi aşamasında 2. maddede sayılan belgelerin aranmamasına,karar verilmiştir.
Metropol İstanbul’a revizyon
Metropol İstanbul’a revizyon
Türkiye’nin en büyük emlak projelerinden biri… Geçenlerde yapımına başlandı ve satışa çıktı.
TOKİ iştiraki Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ile birlikte Varyap -GaP İnşaat Ortak Girişimi’nin İstanbul Finans Merkezi kapsamında inşa ediliyor Metropol İstanbul.
Satışa çıktığı zaman projenin rezidans blokunda 308 konut bulunuyordu. Yapı ruhsatları da 5 Ocak’ta alınmıştı. Ancak projede daha sonra revizyona gidilerek, konut sayısı 308’den, 387’ye çıkarıldı. Ve 15 Şubat’ta yeni tadilat yapı ruhsatı alındı.
Projeden bahsedecek olursak. metrekaresi 5.000 TL’den başlıyor. Özgün ve iddialı kentsel tasarımı, mimari özellikleri ve konumu ile dünya standartlarında inşa edilmesi amaçlanıyor. 1,5 milyar TL yatırım bedeli ile 2014 yılında tamamlanması ve tüm fonksiyonları ile 2015 yılı başında hizmete açılması hedefleniyor.
Stüdyodan 4+1’e kadar, 40 metrekare ile 250 metrekare arasında değişen büyüklüklerde daire seçenekleri bulunan Metropol İstanbul’un satışa çıkan rezidans bloku 27 kattan oluşuyor ve yüksekliği 140 metre. Üç yüksek bina ve 1.500’ün üzerinde bağımsız üniteden oluşacak proje, rezidans, ofis, alışveriş merkezi, eğitim kurumu ve rekreasyon alanlarıyla Türkiye’nin en büyük karma projelerinden biri olacak. Hasılat Paylaşımı Modeli ile inşa edilecek projenin yüzde 43,15’i Emlak Konut GYO, geri kalan yüzde 56.85’i ise eşit paylaşımla Varyap-Gap İnşaat Ortak Girişimi’ne ait.
Rönesans kredi anlaşması imzaladı
Rönesans Gayrimenkul Yatırım A.Ş. 14 Şubat’ta Çek Export Bank ile Kozyatağı’nda inşa edeceği Rönesans Tower Ofis projesi için iyi niyet anlaşması ve Rusya St. Petersburg’ta geliştireceği Renaissance Premium Ofis projesi için kredi anlaşması imzalamış. Şirket, Aralık 2011’de yine Çek Export Bank ile Rusya St. Petersburg’ta geliştireceği Renaissance Pravda Ofis projesi kredi anlaşması imzalamıştı. Rönesans Gayrimenkul Yatırım A.Ş. bu 3 proje için Çek Export Bank’tan 12 yıl vadeye kadar toplam 180 milyon Amerikan doları proje finansmanı kredisi sağlayacak.
Rönesans Tower Ofis, E-5 otoyolu ve E-5 – TEM bağlantı yollarının kesiştiği stratejik bir noktada toplam 13.810 metrekare arsa üzerinde yer alacak. Rusya’daki projelerinden Renaissance Pravda, St. Petersburg’un Hersonskaya Bölgesinde 4.987 metrekare arsa üzerinde geliştiriliyor. A sınıfı olarak tasarlanan proje, 2012’nin 4. çeyreğinde tamamlanacak. Diğer projesi Renaissance Premium ise 1.777 metrekare arsa üzerinde B sınıfı olarak tasarlanıyor. St. Petersburg’un Moskovsky Bölgesinde geliştirilecek olan proje Uluslararası Pulkovo Havalimanı’na yaklaşık 8 km mesafede bulunuyor.
Sektöre giren yeni şirketler
Bu ayın başında pek bereketli olan gayrimenkul sektörümüze yeni bir şirket daha eklendi. Adı Ota Bomonti Gayrimenkul İnşaat ve Turizm Anonim Şirketi. Şirket ortaklarının, yanlış hatırlamıyorsam bu 5. şirketi. Diğer şirketleri de TAO Gayrimenkul, Ota Antakya, Ota Ataşehir ve Ota Topkapı Gayrimenkul İnşaat ve Turizm Anonim Şirketi. Ortaklara gelecek olursak, Tahincioğlu gıda, tarım, enerji, finans ve inşaat sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Abdi İbrahim ise Türkiye’nin ilk ilaç firmalarından biri… Mar Yapı da yılların inşaat firması… Bu üç grubun patronları Özcan Tahincioğlu, Nezih Barut ve Münir Özkök, 60 milyon TL sermayeyle yeni şirketlerini kurdular.
Seda TABAK/Hürriyet
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2B Yasasını Meclise Getirdi Ama Son Durum Ne?
Geçtiğimiz günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, 2B yasasını bir ay içerisinde Meclis’ten geçireceklerini açıkladı…
Buna göre, 2B arazi yasası olarak da bilinen kanun ile 2B arazilerinin imara açılması planlanıyor. Peki, bu yasa çıktıktan sonra süreç nasıl işleyecek? 2B arazilerinin satışı nasıl gerçekleşecek? Nasıl fiyatlandırılacak? Yasa kimlere yarayacak, kimleri zarara uğratacak? Kimler başvurabilecek? Bedeli ne olacak? Her isteyene satılacak mı? Tüm bu soruları ve 2B yasası ile ilgili merak edilen her şeyi araştırdık.
2B gelir alanı kapsamında 68 ilde yaklaşık 413 bin hektar büyüklüğünde bir arazi bulunuyor. Bu arazinin 208 bin hektar kadarının kadastro ve güncelleme çalışması yapılmış durumda. Buna karşılık, 205 bin hektarlık kısımda ise kadastro ve güncelleme çalışmaları devam ediyor. Sunulan kanun taslağında yapılan çalışmanın amacı, Devlet Hazinesi adına orman dışına çıkarılan veya çıkarılacak yerlerin değerlendirilmesi ile yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen orman içerisinde yaşayan köy halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi olarak belirtiliyor. Aynı zamanda bu teklif ile Orman Kanunu’na göre orman kadastro komisyonları tarafından Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan 2B alanlarından uygun olanların yeniden devlet ormanlarına dönüştürülmesi amaçlanıyor. Bu sayede orman bütünlüğünün korunması ve bölgedeki halkın kalkınmasının sağlanması, orman içi ve bitişiğinde yer alan köyler ile burada yerleşik konumda bulunan halkın orman dışına nakledilerek kısmen ya da tamamen 2A ve 2B alanları ile Hazine’ye ait diğer bölgelere yerleştirilmesi düşünülüyor. Ayrıca 2A ve 2B alanlarının idaresi, değerlendirilmesi ve tasarrufu ile bu işlemlerin sonucunda elde edilecek gelirler aracılığıyla; gecekondu bölgeleri ve 2B arazileri üzerindeki yerleşim yerlerinin altyapısının yapılması ve iyileştirilmesi, şehirlerdeki yapıların depreme karşı güçlendirilmesi, hayvancılığın desteklenmesi ile devlet üniversitelerinin geliştirilmesi planlanıyor.
2B arazilerin satışı nasıl gerçekleştirilecek?
Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği (TDUB) tarafından yapılan açıklamaya göre, doğrudan satışının yapılması gereken taşınmazlardan bazıları, hak sahiplerine direkt olarak satılamayacak. Haklarında açılan dava sonucunda bu alanlar üçe ayrıldı: “Orman” niteliği taşıdığına kanaat getirilenler, fiilen orman niteliğinde olanlar ya da bu özellikleri nedeniyle dava açılması gerekenler. Bu durumda yasada belirtilen şekilde “kamu hizmetlerine ayrılan ya da bu amaçla kullanılan veya özel kanunlar gereğince değerlendirilmesi gereken ya da Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen taşınmazlar” da hak sahiplerine satılamayacak. Bunların dışında, başka bir taşınmaz talep edilmesi halinde satışa çıkarılabilecek. Bu teklifi kabul etmeyenler doğrudan satış hakkından yararlanamayacak ve başka herhangi bir talepte de bulunamayacak. Aynı zamanda hak ve tazminat talep edemedikleri gibi dava haklarından da vazgeçmiş sayılacaklar.
Son söz Bakanlık’a ait
Bir bölgenin gecekondulaşma ve kentsel dönüşüm nedeniyle “proje alanı” olarak ilan edilmesi durumunda, bu bölge içinde kalan özel mülk sahiplerinin söz hakkı da 2B yasası ile idareye geçecek. Proje alanını ilan etme yetkisi, yasa çerçevesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) veya ilgili büyükşehir ya da diğer belediyelere verilmiş durumda. Ancak proje alam sınırlarının belirlenmesinde son söz yine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ait olacak. Bakanlık idarenin talebini 15 gün içinde değerlendirerek, dilerse bunu değiştirebilecek. Aynı proje alanı için birden fazla teklif oluşursa şayet, öncelikle TOKİ tarafından sunulan öneri dikkate alınacak. Hâlihazırdaki bu kural, sadece söz konusu arazinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca proje alanı olarak belirlenmesi halinde değişikliğe uğrayacak ve bu takdirde öncelik Bakanlık tarafına geçecek. Belirlenen proje alanı içindeki taşınmazlar hak sahiplerince satın alınabileceği gibi, mevzubahis haklar ilgili idareye sahipleri tarafından satılabilecek. Ama yine de hak sahipleri, kanunun kabulüyle taşınmazları doğrudan başka birine satamayacak.
Fiyatı rayiç değer ile emlak vergisi belirleyecek
Yaklaşık olarak 1.000 metrekareye kadar olan arazilerin bedeli, rayiç değer ile emlak vergisi üzerinden belirlenecek. Buna karşılık, 2B arazisinin bulunduğu bölge “proje alanı” olarak ilan edildiği takdirde, yıllardır bu araziyi kullanan kimseler devralma haklarından yararlanamayacak ve konu ile ilgili olarak yapılan herhangi bir itiraz da kabul görmeyecek. Ayrıca, bu kişiler herhangi bir hak ve tazminat da talep edemeyecek. Bu durum gerçekleştiğinde, arazilerin satışından elde edilecek gelir bütçeye kaydedilerek; verimsiz orman alanlarının ıslahı, nakledilecek orman köylülerine ait taşınmazların kamulaştırılması ve 2A ile 2B alanlarının en az 2 katı büyüklükte yeni orman alanlarının tesisi için kullanılacak.
Metrekare sınırlaması olmayacak
Belediye mücavir alan sınırlan içinde yapılaşma bulunan yerler (yerleşim yerleri), bina ve bahçe gibi kullanım alanlarıyla birlikte metrekare sınırlaması olmaksızın hak sahiplerine doğrudan satılabilecek. Taslak çalışmalarında, belediye mücavir alan sınırı ayrımının kaldırılması, bu alanların içindeki ve dışındaki yerlerin aynı esaslara göre satılması da tartışılıyor. Belediye mücavir alan sınırlan dışında kalan 100 dönüme kadar tarım arazileri de sulu-kuru ayrımı yapılmaksızın hak sahiplerine doğrudan satılabilecek. Söz konusu tarım arazileri dışında kalan, üzerinde yapılaşma bulunan ve Maliye Bakanlığı’nca uygun görülen taşınmazlar da, TOKİ ile büyükşehir ve ilçe belediyelerine kentsel dönüşüm projelerinin gerçekleştirilmesi amacıyla devredilebilecek. Özellikle çarpık kentleşmenin olduğu 2B alanlarında uygulanması amaçlanan çalışma kapsamında, devir ve emlak vergisi ederi metrekare birim değerleri üzerinden hesaplanacak. Bu tip devirlerde, mevcut kentsel dönüşüm uygulamalarında olduğu gibi hak sahiplerine yeni inşa edilecek konutlarda daire verilecek. Bu noktada, devlet tarafından gerçek ve tüzel kişilere dağıtılan, iskânen verilen, özelleştirilen ya da hisseleri devredilen taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilecek. Ayrıca TDUB tarafından yapılan açıklamaya göre 2B’lerde hak sahipliği için süre şartı aranmayacağının da ifade edilmesi gerekiyor.
Kentsel dönüşümle kamuya kaynak aktarımı
2B arazilerinin dört muhatabı olduğundan bahseden Hukukçu Cihangir Dönmez, bu muhatapların devlet, eski tapu kayıt maliki, işgalci ve daha önce hiçbir hazine arazisi işgal etmemiş olan vatandaşlar olduğunu söylüyor. Dönmez, “Devlet ve daha önce hiçbir arazi işgal etmemiş olan vatandaşlarımız aynı saftadır, bu nedenle 2B arazi satışları ve üzerinde yapılacak kentsel dönüşüm projelerinden Kamu Maliyesi’ne ciddi kaynak aktarımı yapılmalıdır. Eski tapu maliklerinin haklan, hukukun genel ilkeleri içinde toplumsal denge ve düzen gözetilerek iade edilmelidir” diyor. İşgalciler açısından ise devlet tarafından alınması gereken kıstasın, bu araziler üzerine gecekondu yaparak yerleşen vatandaşa, sosyal bir çalkantıya meydan verilmeden sağlıklı birer konuta kavuşma imkânı sağlanması olduğunu söyleyen Dönmez, “Devletin düşük fiyat yüksek imarla spekülatörlere doğrudan satış yaparak kamu kaynaklarım aktarması, muhataplar aleyhine sebepsiz zenginleşmeye yol açacak olan haksız bir işlem olacaktır” diye ekliyor.
En büyük tepki işgalciden geliyor
Dönmez’e göre kentsel dönüşüm uygulamasına tepki, gecekonduda barınma amaçlı oturan, başını sokacağı bir daire sahibi olmak isteyen kesimden değil, bu tarifin dışına çıkan hazine arazisi üzerine market ya da beş katlı apartman yapan, buraları kiraya veren, arsa için en düşük satış fiyatı ve en yüksek imar talebinde bulunan, hazine arazisini masum ve anlaşılabilir barınma amacıyla değil, servet edinme amacıyla işgal eden kesimden geliyor.
Tapu önce vatandaşa verilecek
2B arazilerine ilişkin olarak Kentsel Dönüşüm uygulanması yönünde ilk somut örnek, Bakanlar Kurulu’nun 07.01.2012 tarihli Resmi Gazete’de yer alan Ümraniye’nin bazı mahalleri için hazırlanan kararnamesiydi. Kararnamenin basına yansımasıyla, kentsel dönüşüme bölgede yaşayan vatandaşlar tarafından tepki gösterilmişti. Bu gelişme üzerine Çevre ve Şehircilik Bakam Erdoğan Bayraktar, Ümraniye Belediye Nikâh Salonu’nda bir konuşma yapmış ve bu arazilerin tapusunun önce vatandaşa verileceğini, kentsel dönüşüm uygulamasının Devlet tarafından yapılmayacağım vatandaşların arsalarını yüklenicilere kendilerinin vereceklerini ifade etmişti.
Uygulamadan ne gibi sorunlar doğabilir?
Kentsel dönüşümün devlet tarafından değil de firmalar tarafından yapılmasının doğuracağı sorunları Cihangir Dönmez şöyle sıralıyor:
1- Bu tarz bir uygulamada ikinci direnç noktası, bu arsaların satış fiyatları olacaktır. Bu kez direniş satış fiyatları konusunda başlayacak, kimi vatandaş bedeli ödeyecek, kimi vatandaş ise ödeme gücü olmadığı için bu bedeli ödemeyecektir. Kentsel dönüşüm planlanan alanda kaotik bir ortam oluşacak. Fikirtepe Kentsel Dönüşüm projesi örneğinde olduğu gibi, yüklenici/arsa sahibi/kat karşılığı oranı pazarlıkları beklenen büyük İstanbul depremine rağmen kentsel dönüşümden istenen faydayı sağlamayacak. Üzerinde kaçak yapısı bulunan işgalciye doğrudan zemin tapusunun verilmesi kentsel dönüşümü imkânsız hale getirecek. Verilecek imar durumunun mevcut kaçak yapının inşaat alanından daha az olması halinde kaçak yapı sahibi yapısını muhafaza etmek isteyecek
2- Yasa tasarısında yer alan, Hak sahiplerine doğrudan satılması gereken taşınmazlardan ağaçlandırılmak üzere Orman İdaresine tahsis edilenler ile kamu hizmetlerine ayrılan ya da bu amaçla kullanılan veya özel kanunlar gereğince değerlendirilmesi gereken ya da Maliye Bakanlığınca belirlenen taşınmazlar hak sahiplerine satılmaz. Bu taşınmazların yerine istenilmesi halinde hak sahiplerine, hak sahibi oldukları taşınmazın satış bedeline uygun idarece belirlenen başka bir taşınmaz, bu bedel karşılığında doğrudan satılabilir. Şeklindeki hüküm bu tarz bir uygulamadaki üçüncü direnç noktası olacaktır. Çünkü bu kapsama giren vatandaşlar evlerinin olduğu yerden arsa talep edeceklerdir. Ancak zaten yüzde 40′lık alan Düzenleme Ortaklık Payı olarak ayrılacağı için bu talebin yerine getirilmesi imkânsız olacak. Bu nedenle üzerinde yoğun yapılaşma bulunan alanların proje alanı ilan edilerek önce imar planının tamamlanması daha soma satışa konu edilmesi zorunluluktur.
3- Bu alanlarda yer alan arsaların mülkiyetine ilişkin olarak yıllardan beri devam eden davalar nedeniyle, Bakanlık bu tarz bir uygulama yapmak isterse, öncelikle kamulaştırma bedellerini ilgili mahkemelere depo etmek zorunda kalacak. Alanın boyut ve rayiç değerine bakıldığında bu kamulaştırma ile ilgili olarak yaklaşık 3 milyar TL’lik bir kaynak ayrılması gerekiyor.
4- Bu alanların işgalciye doğrudan satışı neticesinde, alanlar eski tapu kayıt maliklerinin tazminat davalarına konu olacak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi sürecine kadar gidebilecek bu davalarda, devletimiz büyük tazminatlar ödeme riski ile karşı karşıya kalabilecek.
Ödemeler nasıl yapılacak!
Bu konuda ciddi kolaylıklar söz konusu. Mevzubahis hak sahipleri satış bedelini ister taksitli, isterlerse de peşin ödeyebilecek. Satış sırasında 2B arazilerinin rayiç bedellerinin yüzde 70′i dikkate alınacak ve parayı peşin ödeyen kişilere yüzde 15 indirim yapılacak. Taksitli satışlarda ise toplam tutarın yüzde 20′si ön ödeme olarak kabul edilecek. Belediye ile mücavir alanlarda 6 eşit taksite bölünerek 3 yıl vade ile yapılacak olan satışlar, diğer kırsal alanlarda ise 4 yıl vade ve 8 eşit taksit üzerinden uygulanacak. Ödeme tamamlanmadan taşınmazlar hak sahipleri tarafından şartlı olarak bir başkasına satılabilecek ve bu takdirde borcun kalan kısmından alıcı sorumlu hale gelecek. Ayrıca, ödemeler zamanında yapılamazsa, ödenilen tutar faiz işletilmeksizin iade edilecek ve alıcılar doğrudan satın alma haklarından feragat etmiş sayılacak. Ancak yine yasaya göre, taksitlerden ikisinin zamanında ödenmemesi yükümlülüklerin ihlali anlamına gelmeyecek.
Kimler başvuracak?
Güncelleme üsteleri veya kadastro tutanakları temel alındığında 2B arazilerini kullandığı tespit edilen kişiler, belirlenen süre İçinde başvuru yaptıkları ve gerekli satış bedelini tazmin ettikleri takdirde “hak sahibi” addedilecek. Bu kişiler, güncelleme listeleri veya kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden itibaren 6 ay içinde başvuruda bulunarak, ilgili yerlerin bedelleri karşılığında kendilerine satılmasını talep edebilecek. Bakanlar Kurulu da bu süreyi 1 yıla kadar uzatabilecek.
Başvuru ücreti 2 bin TL
Bu haktan yararlanmak isteyenler, hak sahibi bulundukları taşınmazlar belediye ve yakın çevresindeki bölgelerin sınırları içindeyse 2 bin TL başvuru ücreti ödeyerek süreci başlatabilecek. Bahsi geçen bu alanların dışında kalanlar için belirlenen ücret ise bin lira. Bu noktada dikkat edilmesi gereken konulardan biri de bu ücretlerin daha sonra satış bedellerinden düşürülecek olması.
Seda Tabak/Hürriyet
Glow 3 projesinde dairelerin metrekaresi 3 bin lira!
Glow 3 projesinde metrekare satış fiyatları 3 bin liradan başlıyor ve 3 bin 150 liraya kadar çıkıyor
Avrupa Holding’in başarılı geçmişinden gelen gücünü ve büyük ölçekli ofis binaları inşasındaki tecrübesini arkasına alan MOM Yapı, yeni markası Glow ile inşaat sektöründe büyüyecek. İnşaat sektörünün gün geçtikçe büyüdüğünün ve standartların yükseldiğini söyleyen MOM Yapı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Balcı, sektörün gelişmeye devam edeceğini öngördüklerini, buna bağlı olarak hedeflerini de büyüttüklerini ifade etti. Balcı, kentsel dönüşümün ve yabancılara konut satışının da gündeme geldiğinde sektörün hareket kazanacağını belirtti.
Murat Balcı, sektörün gelişimiyle birlikte MOM Yapı’nın da yenilendiğini ve bundan sonra Glow markası altında çalışmalarını sürdüreceklerini söyledi: “İlk projemizdeki başarı ile kaliteyi aynı şekilde ‘Glow’ ismi altında bundan sonraki tüm projelerimize de taşıyacağız. Bu ismi, eski ve yeni tüm projelerimize yansıtıyoruz. Glow gücümüzü yansıttığımız bir marka olacak. Bu nedenle ilk projemiz Nev İstanbul’un da bu ismi taşımasını istedik ve ilk projemizin adını da Glow 3 olarak değiştirdik. MOM Yapı olarak hayata geçirdiğimiz tüm projeler, kalitemizin bir sembolü olarak bu ismi taşıyacak. Glow her zaman, inşaat sektöründe kalitenin altına attığımız imzamız olacak.”
Avrupa Holding olarak sigorta sektöründen ayrıldıktan sonra rotalarını farklı yönlere çevirdiklerini söyleyen Murat Balcı, ilk projeleri Glow 3’ün Çekmeköy’de en yüksek kalite standartlarında inşa edildiğini de sözlerine ekledi. Glow 3’ün yüzde 65’inin tamamlanmasının ardından 15 Ekim 2011’de satışa sunulduğunu belirten Balcı, 239 dairelik projenin Haziran 2012’de teslim edileceğini ifade etti. Glow 3 projesinde metrekare satış fiyatları 3 bin liradan başlıyor ve 3 bin 150 liraya kadar çıkıyor.
Balcı sözlerine, “ilk günden itibaren belirlediğimiz yüksek kalite anlayışını proje kapsamındaki her unsura yansıttık. Bu ilk proje bizim için inşaat sektöründe başarılı bir başlangıç olması açısından büyük önem taşımaktaydı. Bugün geldiğimiz noktada, projemizden konut sahibi olanların da ifade ettiği görüşlerin yansıttığı üzere, belirlediğimiz kalite hedeflerinin çok ötesine geçtiğimizi görüyoruz. Markalı konut üretiminde ne denli ciddi, müşteri odaklı ve güvenilir olduğumuzu kanıtladık. İlk projemizin elde ettiği başarıyı bundan sonra hayata geçireceğimiz tüm projelere taşımak, kalite standartlarımızı aynen yansıtmak düşüncesindeyiz. İlk projemizdeki başarımızı görerek, bu alandaki hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımıza hız verdik. Gerçekleştireceğimiz çalışmalarla Türkiye’nin en önemli inşaat firmaları arasında yer alacak ve hem sektöre hem de ülke ekonomisine değer yaratacağız. Bu çalışmalardan biri olarak 2012 yılı içinde İstanbul, Anadolu Yakası’nda yeni projemize başlayacağız.” şeklinde devam etti.
MOM Yapı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Balcı, 2012 yılı içinde başlayacakları projenin yaklaşık 160 konutluk olacağını ve İstanbul’un Çekmeköy ilçesinde hayata geçeceğini söyledi. Balcı, maliyetinin 50 milyon TL’yi bulması beklenen projenin de “Glow” markasıyla satışa sunulacağına dikkat çekti.
Kentsel dönüşüm projelerine destek vermek amacıyla özel bir ekip oluşturulduğunu söyleyen Balcı, “kendimize ait 1,5 milyon metrekare arazimiz var ancak biz kat karşılığı projeleri de değerlendirmeye alacağız. Oluşturduğumuz yeni ekip daha önce benzer çalışmalarda bulunmuş, profesyonel kişilerden oluşuyor. MOM Yapı olarak kentsel dönüşüme büyük önem veriyoruz ve bu alanda da gücümüzü hissettirmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
İlk konut projesi olan ‘Glow 3’ün yapımına 2010 yılının ilk çeyreğinde başlayan MOM Yapı, 239 daireden oluşan projeyi 2012 yılının Haziran ayında tamamlamayı hedefliyor. Çekmeköy Bölgesi’nde kolay ulaşılabilen bir konumda bulunan Glow 3, sakinlerine kaliteli ve güvenli bir yaşamın tüm olanaklarının bir arada bulunduğu bir yaşam alanı sunmaya hazırlanıyor. Glow 3’ün marka dekorasyonlu, buzdolabı hariç tüm mutfak eşyaları ile birlikte teslim edilecek dairelerinde yaşayacakların yapmaları gereken tek şey hareketli mobilyalarını taşımak olacak. Glow 3’te yer alan dairelerin satışına projenin başlangıç aşamasında değil, tamamlanmasına kısa bir süre kala başlanacak olması, MOM Yapı’nın finansal gücünün önemli bir kanıtı olarak gösterilmektedir.
ByConcept Sultanbeyli Homes, 79 bin liradan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor!
ByConcept Homes, Sultanbeyli’de, By Group tarafından inşa edilecek. Proje 8 Mart’ta satışa sunuluyor
ByGroup, İstanbul Sultanbeyli’de yükselecek projesi ByConcept’i 08 Mart 2012 Perşembe günü düzenleyeceği bir basın toplantısı ile tanıtacak. ByGroup İcra Kurulu Başkanı Mahmut Bayraktar ve ByConcept Yatırım ve Satış Koordinatörü Mahmut Saymaz’ın katılımıyla gerçekleşecek toplantı ByOtell’de yapılacak.
By Concept projesi üç bloktan meydana geliyor. Bloklar 6 kattan oluşuyor. By Concept Homes projesinde 326 konut, 150 ofis yer alıyor. Ayrıca 216 odalı ByOtel de By Concept projesi kapsamında hayata geçiyor.
ByConcept projesinde alanları 45 ile 52 metrekare arasında değişen stüdyo dairelerin fiyatları 79 bin liradan başlıyor. 1 oda 1 salon dairelerin alanları 52 ile 66 metrekare arasında değişiyor. Fiyatları 108 bin liradan başlıyor. Alanları 95 ile 110 metrekare olan 2 oda 1 salon evlerin fiyatları 204 bin liradan, 156 metrekare 3 oda 1 salon evlerin fiyatları 250 bin liradan başlıyor. 181 metrekare büyüklükteki 4 oda 1 salon konut dubleks dairelerin fiyatları 450 bin liradan başlıyor.
By Concept projesinde vale park, concierge, alışveriş, kuru temizleme, teknik servis gibi rezidans hizmetleri sunulacak. 2013 yılının Aralık ayında yaşamın başlayacağı By Concept projesi 21 bin metrekarelik alana kuruluyor. ByConcept projesinde fitness, spa, sauna, fin hamamı, yürüyüş yolları, su parkı, çocuk kulübü, restoran ve kafeler, 24 saat güvenlik ve kapalı otopark bulunuyor.
0216 398 16 16
www.byconcepthome.com
SoyakSoho projesinin son fiyat listesi! 2+1 dubleks 1.3 milyon Euro!
Soyak Soho projesinde 215 ila 252 metrekarelik 2 oda 1 salon dubleks daireler 1 milyon 358 bin Euro ila 1 milyon 998 bin Euro’ya satılıyor
Zincirlikuyu’da Soyak tarafından inşa edilen Soyak Soho projesinde 215 ila 252 metrekarelik 2 oda 1 salon dubleks daireler 1 milyon 358 bin Euro ila 1 milyon 998 bin Euro’ya satılıyor. 65 metrekare 1 oda 1 salon daireler 328 bin Euro ila 398 bin Euro’ya, 114 metrekarelik 1 oda 1 salon dubleks daireler 698 bin Euro’ya, 123 ila 138 metrekarelik 2 oda 1 salon evler 598 bin Euro ila 1 milyon 118 bin Euro’ya satışa sunuldu.
Soyak Soho projesinden ev almak isteyen müşteriler 4 farklı iç tasarım seçeneğinden birini seçebilecek. Ayrıca isteğe bağlı iç dekorasyon seçenekleri de sunulacak. Fırın, ocak, davlumbaz, buzdolabı, bulaşık makinesi, mikrodalga fırın, kurutmalı çamaşır makinesi gibi ankastre beyaz eşya donanımı sunan projede ayrıca merkezi ısıtma, soğutma ve sıcak su sistemleri, fiber optik altyapı, akıllı ev teknolojisi, binanın tüm elektrik ihtiyacını karşılayabilecek güçte jeneratör, daire büyüklüklerine göre plakaya tahsisli otopark ve depo alanı, otoparka ve asansörlere kartlı giriş sistemi, misafir otoparkı, otopark katlarında sürücü odaları, katlarda özel havalandırmalı çöp kovası ve çöp servis asansörü, bina içi ve çevresini 7 gün 24 saat izleyen kapalı devre kamera sistem gibi özellikler bulunuyor.
SoyakSoho projesinde tüm dairelerin KDV oranı yüzde 1 olarak ödeniyor, sadece 252 metrekarelik dairelerin KDV oranı yüzde 18 olarak belirlenmiş durumda. Soyak Soho projesinde en az yüzde 25 peşinatla 120 ay konut kredisi kullanılabiliyor. Firma kredisi seçeneğinde senet de yapılabiliyor. Yüzde 25’lik peşinat ödendiğinde yüzde 75’i yıllık yüzde 6 vade farkıyla Euro bazında senetle ödenebiliyor. Vadeler Aralık 2013’e kadar uzayabiliyor. Soyak Soho Residence projesinde evler 2013 yılı sonunda sahiplerine teslim edilecek.
444 7646 (SOHO)
www.soyaksoho.com.tr
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ VE PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇED VE PLAN İZLEME KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI 8/8/2...
-
Emlakçılık güven isleyen bir meslek olduğu herkes tarafından kabul gören bir gerçek. Yeni emlakçılık hayatına merhaba diyecek olan emlakçı...