16 Mart 2012 Cuma

2B Kanun Tasarısı komisyondan geçti

2B Kanun Tasarısı komisyondan geçti

2B Kanun Tasarısı komisyondan geçti
Orman vasfını yitirmiş arazilerin satışına yönelik hazırlanan 2B Kanun Tasarısı Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu'nda kabul edildi.

Komisyonda kabul edilen tasarıya göre, Orman Kanunu'nun 2. maddesinin A fıkrasında tanımlanan, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ancak tarım alanına dönüştürülmesinde yarar görülen 2-A alanları, devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köylerdekilerin yerleştirilmesi için halka devri ve yararlandırılması amacıyla Orman Genel Müdürlüğünün; 2-B alanları ise Maliye Bakanlığı'nın tasarrufuna geçecek.
Bakanlar Kurulu, devlet ormanları içinde ve bitişiğinde bulunan, yerinde kalkındırılmaları mümkün olmayan köylülerin başvurusu üzerine veya bulundukları yerlerden orman rejimi bakımından kaldırılmaları zorunlu bulunan köylerin halkının resen Orman Kanunu'nun 2-A maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkartılan alanlara, bunun olmaması halinde diğer yerlere nakline karar verecek.
Deprem, heyelan, sel gibi doğal afete maruz kalan vatandaşlar ile baraj, gölet gibi devlet yatırımı nedeniyle başka yerlere yerleştirilmeleri zorunlu olan orman içi veya bitişiğindeki köylerde yaşayanların mağduriyetini gideren tasarı, köylülerin alternatif alanlara nakli öngörülüyor. Buralarda yaşayan köy ve mahalle halkının iskanı için ayrılan yerler, Bakanlar Kurulunca belirlenecek usul ve esaslara göre Orman Genel Müdürlüğünce orman sınırları dışına çıkartılarak, tapuda Hazine adına tescil edilecek. Bu alanlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın tasarrufuna geçecek.
Nakledilen orman köyleri halkına ait araziler, gerektiğinde kamulaştırılacak, uygun olması halinde devlet ormanı olarak ağaçlandırılacak.

Yeniden orman olacak

Maliye Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü'nce 2-B alanlarından tekrar orman olarak değerlendirilmesi teklif edilen yerleri Genel Müdürlüğe tahsis edecek.
Boşaltılan orman içindeki arazi, yapı ve tesis yerleri, Orman Genel Müdürlüğünce devlet ormanı olarak ağaçlandırılacak.
Yerinde kalkındırılması mümkün olamayan devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köy ve mahalle halkının yerleşimi için Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan, ancak amacı doğrultusunda kullanılamayan 2-A alanları, verimsiz de olsa, başka amaçlarla kullanılmaması için orman vasfıyla Hazine adına tescil edilecek.

Satış bedeli

2-B alanlarında bulunan taşınmazlar için, taşınmazların 31 Aralık 2011'den önce kullanıcısı veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen kişiler, bu taşınmazları satın almak için 3 ay içinde idareye başvurabilecek, taşınmazların bedeli karşılığında kendilerine doğrudan satılmasını isteyebilecek.
Tasarı yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenecek güncelleme listeleri veya kadastro tutanaklarına göre oluşturulacak tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre, 31 Aralık 2011'den önce kullanıcısı veya üzerindeki muhdesatın sahibi kişiler ise başvurularını 6 ay içinde yapabilecek.
Hak sahiplerine doğrudan satılacak taşınmazların satış bedeli, rayiç bedelin yüzde 50'si olacak.
Başvuru sahipleri, satış bedellerine mahsup edilmek üzere; belediye ve mücavir alan sınırları içinde olan yerler için 2 bin lira, dışında olan yerler için bin lira başvuru bedeli ödeyecek.
Tasarı kanunlaşıp yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenen güncelleme listeleri veya kadastro tutanakları kapsamında kalan taşınmazların satış işlemleri, 1 Mayıs 2010'dan itibaren tespit edilen rayiç bedeller üzerinden yapılacak.

Ödeme koşulları

Satış bedeli peşin veya taksitle ödenebilecek. Peşin satışlarda, yüzde 20 indirim uygulanacak, bu bedel idarece yapılan yazılı tebligat tarihinden itibaren en geç 3 ay içinde ödenecek.
Tebliğ edilen satış bedeline itiraz edilemeyecek, dava açılamayacak.
Taksitle satışlarda, satış bedelinin yüzde 10'u, yapılan yazılı tebligat tarihinden itibaren en geç 3 ay içinde, kalanı ise en fazla 5 yılda 10 eşit taksitte faizsiz ödenecek.
Satış bedelini ödemeyenlerin, doğrudan satın alma hakları düşecek. Ancak taksitlerden ikisinin vadesinde ödenmemesi yükümlülüklerin ihlali anlamına gelmeyecek, gecikme zammı uygulanacak.

Satılamayacak taşınmazlar

Hak sahiplerine doğrudan satılması gereken taşınmazlardan ağaçlandırılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilen, kamu hizmetlerine ayrılan, özel kanunlar gereğince değerlendirilmesi gereken, Maliye Bakanlığı'nca belirlenen, içme ve kullanma suyu havzalarındaki maksimum su seviyesinden itibaren 300 metrelik bant içerisinde kalan yerler, hak sahiplerine satılmayacak.
Hak sahipleri, bu taşınmazların yerine taşınmazın rayiç değerine eşdeğer, öncelikle aynı il sınırları içerisinde bulunan 2-B alanlarında taşınmaz alabilecek.
Orman sınırı dışına çıkartılacak yerlerde bulunan ve Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2-B belirtmesi konulması gereken taşınmazların, tapu kütüklerine 2-B belirtmesi konulmayacak, bunlar hakkında dava açılmayacak.
İlgililerine iade edilmesi gereken taşınmazlardan orman olduğu iddiasıyla Orman Genel Müdürlüğünce açılan davalar sonucunda orman niteliğiyle Hazine adına tescil edilen, fiilen orman niteliğinde olan, bu nedenle dava açılması gereken veya ağaçlandırılmak üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilenler ile kamu hizmetlerine ayrılan, özel kanunlar gereğince değerlendirilmesi gereken ya da Maliye Bakanlığı'nca belirlenen taşınmazlar ilgililerine iade edilmeyecek. Bu taşınmazların yerine, idarece belirlenen rayiç bedel ödenecek veya rayiç bedeline uygun taşınmaz verilecek.

Proje alanlarının belirlenmesi

2-B alanlarından, tasarı kanunlaşıp yürürlüğe girdiği tarihten önce ve sonra kadastro tutanakları kesinleşen veya güncelleme listeleri tescil edilen alanlarda, proje alanı belirlemek isteyen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ ile belediyelerce bu alanın sınırları tespit edilecek.
Proje alanı sınırı onaylanmak üzere belediyeler tarafından valilikler aracılığıyla, TOKİ tarafından doğrudan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na gönderilecek.

Davalar
2-A alanları için orman sınırları dışına çıkartma ile orman sınırlandırması, tespit, tefrik ve tescil işlemlerine karşı yapılan itirazlar ve açılan davalar, bu tasarıya göre yapılacak işlemleri durdurmayacak, davalarda yürütmeyi durdurma ve tedbir kararı verilemeyecek.
Bu yerlerde hak iddia edenlerin açtıkları davalar, davacılar lehine sonuçlandığında, bu taşınmazlar genel hükümlere göre kamulaştırılacak.
Düzenlemeye göre yapılacak işlemler sonuçlanıncaya kadar 2-B alanları hakkında Hazine tarafından kişiler aleyhine açılması gereken davalar açılmayacak, açılan ve devam eden davalar durdurulacak.
Düzenlemenin uygulamasından elde edilen gelirlerin yüzde 90'ınını geçmemek üzere Bakanlar Kurulu'nca belirlenen orana karşılık kısmı, genel bütçede özel gelir, kalan kısmı ise gelir olarak öngörülecek.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesinde afet riski altındaki alanların dönüştürülmesinde kullanılmak üzere özel ödenek öngörülecek.
Nakledilecek orman köylülerine ait taşınmazların kamulaştırılması, 2-A alanlarının ıslah, imar ve ihyası, iskanı, orman köylülerinin kalkınmalarının desteklenmesi, 2-A ve 2-B alanlarının en az 2 katı verimsiz orman alanlarının ıslahı ve yeni orman alanlarının tesisi için kullanılmak üzere Orman Genel Müdürlüğü bütçesinde gerekli ödenek aktarılacak.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca proje alanı olarak belirlenen alanların değerlendirilmesinden elde edilen gelir, genel bütçeye kaydedilecek.

Askeri yasak bölgelerdeki köylüler

Tasarı üzerinde verilen bir önergenin kabul edilmesiyle, askeri yasak bölgelerde kalan orman vasfını kaybeden arazi üzerinde orman kadastrosunun en geç 6 ay içinde yapılmasına imkan tanındı. Bu yerlerin 31 Aralık 2011 tarihinden önceki kullanıcısı veya üzerindeki muhdesatın sahibi olduğu kişiler, hak sahibi sayılacak. Bu kişiler, rayiç bedeli ödemeleri halinde, kullandıkları taşınmazın rayiç değerine eşdeğer, öncelikle aynı il sınırları içindeki 2-B alanlarındaki taşınmazı, hesaplanacak satış bedeli karşılığı alabilecek.
Önergenin gerekçesinde, orman köylüsünün 2-B uygulamasına konu edilmesi gereken yerlerde haklarının görmezden gelindiği ifade edilerek, “Yapılan şikayetler üzerine 23. Dönem Dilekçe Komisyonu tarafından yapılan inceleme sonucunda 2. derece askeri yasak bölgede bulunması nedeniyle Muğla Büyükkarağaç Köyü'ndeki yerleşim alanlarında köylünün kullandığı alan daha önce Orman İdaresinin işlemleriyle Milli Savunma Bakanlığı adına kesin izin verilerek tahsis edildiği ve bu suretle de köylülerin yaklaşık 30 yılık süreçte işgalci koruma düşürülerek mağdur edildiği anlaşılmıştır” denildi.

Hazineye ait tarım arazileri

Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılarak, Hazine taşınmazlarının paydaşlarına, kiracılarına ve kullanıcılarına satış işlemleri de bu tasarı kapsamında değerlendirilecek.
Hazineye ait tarım arazilerini; 31 Aralık 2011 tarih itibariyle en az 3 yıldan beri tarımsal amaçla kiralayan, kira sözleşmesi devam eden veya bu arazileri aynı süreyle tarımsal amaçla kullanan ya da paydaşlarından; bu arazileri bedeli karşılığında doğrudan satın almak için idareye başvuranlar, hak sahibi sayılacak.
Verilen bir önergenin kubel edilmesi üzerine, doğrudan hak sahiplerine satılacak Hazineye ait tarım arazilerinin satış bedeli, rayiç bedelin yüzde 70'inden yüzde 50'ye indirildi.
Kamu hizmetine tahsis edilen, belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan yerler, belediye ve mücavir alan sınırları dışında olmakla birlikte kamu kurum ve kuruluşlarının hazırladıkları planlarda tarım dışı kullanıma ayrılmış alanlar, hak sahiplerine satılamayacak.
Denizlerde kıyı kenar çizgisine 5 bin metre, tabii ve suni göllerde kıyı kenar çizgisine 500 metreden az mesafede bulunan alanlar ile içme suyu amaçlı barajların koruma alanları içinde kalan yerler, satış tarihi itibariyle arazi toplulaştırılması yapılacak yerler ile diğer sebeplerle satılamayacağı Maliye Bakanlığınca belirlenecek Hazineye ait tarım arazilerin satışı yapılamayacak.

Devlet üniversitelerine orman alanlarında tesis kurma imkanı

Tasarı üzerinde verilen bir başka önergeyle de vakıf üniversiteleri hariç, yükseköğretim kurumlarının, orman alanlarında eğitim ve araştırma amaçlı tesisleri, bedeli karşılığında yapmalarına imkan tanındı. Ayrıca izin verilen bu alan içinde, yurt da inşa edilebilecek.
Bu tesislerin özel ormanlarda yapılmak istenmesi halinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı izin verebilecek. Bu binaların taban alanlarının toplamı, özel orman alanının yüzde 15'ini geçemeyecek. Kulanım bedeli, süresi, yapılan bina ve tesislerin devri, genel hükümlere uygun olarak taraflarca tespit edilecek.

Yaylalara düzenleme

Tasarıda üzerinde verilen önergelerle, yaylacılara yönelik değişiklikler de yapıldı. Buna göre, devlet ormanlarında 31 Aralık 2011 tarihinden önce toplu yerleşimin bulunduğu yaylak ve otlak olarak kullanılan alanlar içindeki yerler ile yılın belirli dönemlerinde geleneksel yaylacılık amacıyla yerleşim yeri olarak kullanılan alanlar, Orman Genel Müdürlüğü'nce tespit edilecek. Bu alanlardan uygun görülenler, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla yayla alanı ilan edilecek.
İlan edilen yayla alanlarında 31 Aralık 2011 tarihinden önce yapılmış, hakkında müsadere kararı bulunanlar da dahil her türlü bina, tesis mevcut haliyle, vaziyet planında gösterilerek Orman Genel Müdürlüğü sabit kıymetine alınacak. Yayla alanlarında bulunan bina ve tesisler, orman idaresince işletilecek, işlettirilebilecek veya kiraya verilebilecek. Gelir, Orman Genel Müdürlüğü döner sermayesine kaydedilecek.
Kullanıcısı tespit edilen bina ve tesisler, vaziyet planına göre kullanıcısına, tespit tarihinden itibaren 1 yıl içinde talebi halinde rayiç bedel üzerinden Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre kiraya verilebilecek. Kullanıcıları tarafından kiralanmayan bina ve tesisler, yıkılacak.
Tapuda kişiler adına kayıtlıyken, orman sınırları içerisinde kaldığı için tapuları iptal edilen yerler üzerinde bulunan ve 31 Aralık 2011 tarihinden önce müsaderelerine karar verilen, Orman Genel Müdürlüğü sabit kıymetlerine alınan tesislerden Türk Ticaret Kanunu kapsamında fabrika veya ticarethane niteliğindeki tesisler, öncelikle kullanıcılarına olmak üzere 29 yıla kadar kiraya verilebilecek.

Bakan karşı çıktı

Tasarının görüşmelerinde iktidar ve muhalefet milletvekillerince doğrudan hak sahiplerine satılacak Hazineye ait tarım arazilerinin satış bedelinin, rayiç bedelin yüzde 70'inden yüzde 50'ye indirilmesine ilişkin ortak önerge verildi. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, yüzde 50'ye düşürülmesinin haksızlık yaratacağını, bu arazilerin Maliye'ye ait olduğunu belirterek, “Neredeyse üzerine para vereceğiz” dedi. Önerge, Eroğlu'nun karşı çıkmasına rağmen kabul edildi.
Bakan Eroğlu, devlet üniversitelerinin orman alanlarında tesis kurmasına ilişkin önerge hakkında konuşurken, bütün dünyada, üniversitelerin çoğunun orman içinde bulunduğunu anlattı. Eroğlu, “Burada amaç şu; Bursa'yı gördüm, ovaya üniversite yapmak cinayettir. Bozuk orman alanı vardı, ovayı tahrip edeceğine, bozuk orman alanına sadece kamu üniversitelerine vermek... Üç üniversitenin sorunu var” dedi.

13 Mart 2012 Salı

Ayvalık'ta konut fiyatları düşüyor

Ayvalık'ta konut fiyatları düşüyor

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, yazlık daire ve villaların fiyatlarında son günlerde büyük bir düşüşün olduğu gözleniyor.

hurriyetemlak.com

 

Türkiye'nin turizm alanında cazibe merkezi olma yolunda dev adımlar atan Ayvalık'ın en popüler yazlıklarının bulunduğu başta Cunda adası olarak bilinen Alibey Adası'nın yanı sıra, ilçenin beldeleri Küçükköy ve Altınova sahillerinde her geçen gün hızla artış trendi gösteren inşaatlara ekonomik durgunluk nedeniyle ilginin azlığın müteahhitleri konut fiyatlarını aşağıya çekmek zorunda bıraktığı kaydediliyor.

Kaz Dağları'nın tertemiz havasından kaynaklanan bol oksijeni nedeniyle son yıllarda ülkenin dört bir yanından özellikle astım hastalarının konut satın alarak gelip yerleştiği gözlenen ilçede, yaz sezonunda tatil amaçlı gelip, doğal ve tarihi güzelliklerine karşısında büyülenen çok ciddi bir zümrenin de ev satın almak istediği ancak fiyatların yüksekliği nedeniyle bundan vazgeçtiği belirtilirken, son zamanlardaki konut fiyatlarının düşmesi nedeniyle bu zümrede yeniden Ayvalık'tan ev alma fikrinin oluştuğu vurgulanıyor.

Ayvalık'ta sadece Altınova beldesi sınırları içinde 184 adet tatil sitesinin bulunduğu ve ikinci konut sahip olmak isteyenler tarafından bu sitelerdeki konutların son günlerde hızlı bir şekilde el değiştirdiği öğrenildi.

Söz konusu el değiştirmenin nedeninin son günlerde ilçe ve beldedeki inşaat sektöründeki durgunluk nedeniyle mülk sahipleri ile müteahhitlerin konut fiyatlarını indirmesi nedeniyle yapıldığı kaydedilirken, konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Ayvalık'ta 10 yıldan bu yana emlak danışmanlığı yapan Konak Emlak'ın sahibi Ahmet Kuri, Ayvalık, Altınova ve Küçükköy'de son aylarda geniş metrekarelik alanlar üzerinde yükselen konutların 100 ile 250 bin TL arasında değişen fiyatlarla satışa sunulduğunu belirtti.

Kuri, “Ayvalık ve ilçelerinde özellikle yaz sezonu sonunda konut satışları büyük oranda artış gösteriyor. Şu anda ilçenin sahil bölgelerinde bulunan evlerin çoğunda ‘satılık' levhalarını görebilirsiniz. Bu konutların sahibi vatandaşlar ekonomik anlamda dara düşünce ilk iş olarak kendisine ait ikinci konutlarını satışa çıkarıyor” diye konuştu.

Yıkılmasın diye binayla evlendi

Yıkılmasın diye binayla evlendi

ABD'nin Seattle kentinde 2012'nin en ilginç evliliği gerçekleşti. Babylonia Aviaz adında Amerikalı kadın, yıkılmasını önlemek istediği bina ile evlendi.

hurriyetemlak.com

 

ABD'nin Seattle kentinde 2012'nin en ilginç evliliği gerçekleşti. Babylonia Aviaz adında Amerikalı kadın, yıkılmasını önlemek istediği bina ile evlendi.

Babylonia Aviaz, belediye tarafından önceden depo olarak kullanılan, 107 yıllık terk edilmiş kamu binasının, emlak şirketince satın alındığını öğrendi. Aviaz, binanın yıkılacağını öğrenince, yıkımı engellemek için eski depo binası ile evlenmeye karar verdiğini söyledi. Arkadaşları ve aile dostlarının katıldığı bir törenle, üzerinde 'evet' yazılı ve kurdele bağlı bina ile evlenen Aviaz, 'Seattle'ı İşgal Et' eylemlerine katıldığı sırada tanıdığı binanın korunması için elinden geleni yapacağını belirtti.

Büyük emlak şirketlerinin yaşam alanlarına girmesinin, yoksul insanların kiralarının artmasına, bunun da ötesinde özellikle zencilerin bölgeden taşınmak zorunda kalmasına yol açacağını söyleyen Aviaz, "Bu binaya baktığımda, bir sanatevi, evsizler yurdu, ücretsiz çocuk bakım merkezi görüyorum. Benim için orası bir bina değil, bölgemize bütün bu güzellikleri katabilecek bir yapı" diye konuştu.

İlginç evlilik ülkenin tüm televizyon kanallarında ilk haberler arasında yer aldı

İnşaat ustaları belgelerini aldı

İnşaat ustaları belgelerini aldı

Korkuteli'de inşaat sektöründe çalışan çeşitli branşlardaki 230 işçi ve ustaya geçici belgeleri verildi.

hurriyetemlak.com

Korkuteli'de inşaat sektöründe çalışan çeşitli branşlardaki 230 işçi ve ustaya geçici belgeleri verildi. Belediye toplantı salonunda usta ve işçilere hitap eden Belediye Başkanı Hasan Gökçe, inşaat sektöründe çalışan ve ustalık belgeleri olmaması nedeniyle sıkıntı yaşayanların sorununu çözmek için personeli seferber ederek, hak edenlere belgelerini hazırlattığını söyledi. Gökçe, belgelerin 2014 yılına kadar geçerli olduğunu söyledi. Gökçe, ustaların Halk Eğitim Merkezi'ne kurs açılması için başvurmalarını ve kursa devam ederek asü belgelerini almalarım istedi.

DHA           

"500 milyon TL'nin çöp olmasından korkuyorum"

"500 milyon TL'nin çöp olmasından korkuyorum"

İmar yönetmeliklerinin değiştirilmesi gerektiğini söyleyen Sinpaş GYO İcra Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, müktesep hak konusunun gündeme getirilmesini ve oyunun kurallar çerçevesinde oynanmasının şart olduğunu söyledi.

Türkiye'deki imar kanununun değişmesi gerektiğini savunan Sinpaş GYO İcra Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, “Türkiye'de imar kanunu tamamen kamunun gücünü elinde tutan bir sistem. Gayrimenkul geliştiricilerinin kaderi kamu yöneticisinin iki dudağının arasında bir sistem. Bu kuralların en kısa sürede değiştirilmesi gerekiyor.” diye konuştu. Kamu yararına imar düşürülmesi konusunda ise, böyle bi durumda devletin zararı karşılaması gerektiğini söyleyen Çelik, “Belediyenin imar yönetmeliklerinin değişmesi lazım. Projeye yatırım yapıp başlasak, belediyenin kamu yararına yüzde 50 imarını düşürdüm deme hakkı var. Yaptığımız o kadar harcama çöpe gidiyor. Buna rağmen gel yatırım yap diyorlar. Bu bir risk. Yatırımcının hakkının ne olduğunun söylenmesi lazım. Araziyi alırken mevcut imar planı neyse, bu bizim için müktesep hak olsun. Belediyeler bu imar planlarını yine kamu hakkı için değiştirsinler ama bizim zararımızı ödesinler. Belediyeler yeni düzenleme yaparsa, eski hakları gözetmeli.”


GYO sayısı çok az!

2007 yılında halka açıldıklarını söyleyen Ömer Faruk Çelik, GYO olmanın kurumsal altyapıda şeffaflık getirdiğini söyledi. Şirketlerin sermaye yapısının güçlenmesi için teşvik olması gerektiğini söyleyen Ömer Faruk Çelik, “Milyar doların üzerinde sermayesi olan şirket Türkiye'de çok az. 2007 yılında halka açılmış bir şirket olmamıza rağmen İMKB'de ilk 30'da işlem görüyoruz. GYO olmaktan korkmamak lazım. Türkiye'de sadece 24 adet GYO var ve bizim gibi gelişmesini hızla sürdüren bir ülke için bu çok az.”diye konuştu. GYO olmanın hikayesini doğru oluşturan şirketler için doğru bir yönetim olduğunu vurgulayan Çelik, “Halka açılmak için işlem süreleri uzun. Doğru yatırımcılarla doğru ortaklık yapmak, sabır göstermek ve kurumsal olmak gerekiyor.”dedi. 2007 yılından 2011 sonuna kadar yüzde 90'lık büyüme gösteren Sinpaş GYO, 2012 yılının ilk 6 ayında yıllık öngördükleri cironun yüzde 60'ına ulaşmayı hedefliyor.



TÜRKİYE'DEKİ GYO'LARIN LİSTESİ

Halka Açık GYO’lar
1.Akfen Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
2.Akmerkez Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
3.Alarko Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
4.Atakule Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
5.Avrasya Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
6.Doğuş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
7.EGS Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
8.Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
9.İdealist Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
10.İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
11.Kiler Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
12.Martı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
13.Nurol Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
14.Özak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
15.Özderici Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
16.Pera Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
17.Reysaş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
18.Saf Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
19.Sinpaş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
20.Torunlar Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
21.TSKB Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
22.Vakıf Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
23.Yapı Kredi Koray Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
24.Yeşil Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
Kuruluş İzni Almış Olan GYO’lar
1.Büyükhanlı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
2.Halk Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
3.Körfez Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
4.Tuna Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.
5.Servet Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.




“İstanbul obez bir şekilde genişliyor”

Konut projelerinin şehir dışına doğru kaymasının merkezde arazi pahalılığından dolayı olduğunu söyleyen Çelik, “Şehir obez bir şekilde genişliyor. İstanbul'da merkezde iş yapmak çok pahalı ama bu doğru bir büyüme değil. Obez değil daha şık büyümek gerekiyor”dedi. Şehir merkezinde metrekaresi 10 bin dolardan konut satıldığını belirten Çelik, “Merkezdeki pahalı projeleri kaç kişiye satabilirsiniz?”dedi.



“Ortaklıktan korkmayın”

Bugüne kadar yaptığı projelerde, çeşitli firmalarla ortaklık yaptıklarını belirten Ömer Faruk Çelik, kobiler ve büyümeyi hedefleyen şirketler için önerilerde bulundu. “Başarının birinci kuralı: Herkes bildiği işi yapacak”diyen Çelik, firmaların küçük olsun benim olsun mantığından çıkmaları gerektiğini savundu.

Yelda Akgün / Haber Türk

İnşaat sektörü 433 bin kişi için daha iş kapısı

İnşaat sektörü 433 bin kişi için daha iş kapısı

İnşaat sektörü, bu yılki ekonomik büyümede yavaşlama beklentisine rağmen istihdam açısından 2012 yılına iyimser bakıyor.

hurriyetemlak.com

Türkiye'nin lokomotif sektörlerinden olan ve geçen yıl yüzde 10,6 ile ekonomik büyüme rakamlarının üzerinde bir büyüme oranına ulaşan inşaat sektörü, bu yılki ekonomik büyümede yavaşlama beklentisine rağmen istihdam açısından 2012 yılına iyimser bakıyor.

Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Koçoğlu, bu yıl inşaat sektöründe istihdamın azalacağına ilişkin değerlendirmeler yapıldığının hatırlatılması üzerine, inşaat sektörünün bugüne kadar ekonominin lokomotifi olduğunu ve bundan sonra da bu özelliğini koruyacağını söyledi.

Bu yılın bütün dünya ekonomisi için zor bir yıl olacağını belirten Koçoğlu, buna karşın "kriz yıllarını bile fırsata çevirmiş ve çok ciddi bir birikim kazanmış olan Türk inşaat sektörünün 2012 yılından da alnının akıyla çıkacağını" kaydetti.

"Sektör adına, karamsar olmak için bir neden görmüyorum" diyen Koçoğlu, Türkiye'nin, krizlerle boğuşan Avrupa ve Amerika'nın ortasında sağlıklı ekonomisiyle bir "vaha" gibi ayakta kalmasının da umudunu artırdığını ifade etti.

Milyonlar geçiniyor
Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2011 yılı kasım ayı verilerine göre, yeni bir işe başlamış veya iş değiştirenlerin, yüzde 23,7'sinin inşaat sektöründe çalışmaya başladığını anlatan Koçoğlu, "Bir başka deyişle sadece 3 aylık dönemde dahi, sektörümüz 433 bin 473 kişiyi daha istihdam piyasasına kazandırdı veya yeni bir işe sahip olmasına vesile oldu" dedi.

Milliyet Emlak
Yavuz Karaman           

Hangi ilçeler dönüşüyor?

Hangi ilçeler dönüşüyor?

Tasarı komisyona geldi, çok yakında meclise sunulup onaylandıktan sonra dönüşüm başlayacak

hurriyetemlak.com

Tasarı komisyona geldi, çok yakında meclise sunulup onaylandıktan sonra dönüşüm başlayacak. Yasa ile birlikte İstanbul'da ilk yıkılacak 18 ilçe ve yapılan çalışmalar ise şöyle;

Van Depremi sonrasında gündeme gelen riskli binaların yıkılıp dönüştürülmesini içeren halk arasında 'Kentsel Dönüşüm Yasası' olarak da bilinen 'Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi' hakkındaki Kanun Taslağı meclis inceleme komisyonunda ele alındı. Komisyondan geçtikten sonra yasanın meclisin onayını alıp hayata geçirilmesi bekleniyor.

Yasanın çıkması ile birlikte başta Marmara Bölgesi olmak üzere Türkiye genelinde 10 milyon konutu kapsayan dönüşüm seferberliği başlayacak.

Yasa kapsamında öncelikle Almanya'dan getirilecek olan olan röntgen cihazları ile riskli diye tespit edilen bölgelerde yer alan binaların röntgeni çekilecek. Riskli alanlar dışında kalan ama tek tek risk arz eden binaların tespitini ise belediyeler yapacak. Yapılacak tespitlerin ardından belediyeler ve TOKİ aracılığı ile yıkımlar başlayacak.

Riskli yapıların yıkılmasının ardından, gayrimenkuller üzerindeki kat irtifakları sona ererken, bu tarz tapularda hisseli arsa tapusuna dönüşecek. Arsa hissedarları, aralarında anlaşıp istedikleri gibi değerlendirebilecek. İsterse arsayı satabilecek, isterse de yeni bir bina yaptırabilecek. Kiracı ve mal sahiplerinin ihtiyaçları halinde kira yardımı yapılabilecek. Hissedarların anlaşma sağlayamamaları durumunda ise nitelikli çoğunluğu n anlaşması esas alınacak.

Hissedarlar 2/3 çoğunluk sağlayarak karar alamadığı takdirde ise Bakanlık ya da TOKİ kamulaştırma veya acil kamulaştırma yapabilecek.

Yasa ile vatandaş mağdur edilmeyecek. Anlaşma sağlanan bina sahiplerine bedelini ödenecekken, oturduğu binanın yıkılıp evsiz kalan kiracı ya da gecekondu sahibine de yardım edilecek. Gecekonduysa enkaz bedeli, kiracıysa kira yardımı, işyeriyse işyeri desteği sağlanacak. Anlaşma sağlanamayan ev sahipleri kamulaştırma bedelini almak zorunda kalacak.

Yasa tasarısına göre yıkım kararlarına itiraz edilemezken, sadece yıkım ve kamulaştırma bedelleri yargıya taşınabilecek.

Uygulamaya , riskli, yıkılmayı bekleyen, deprem aksı üzerindeki ve kaçak binalardan başlanacak. İşte İstanbul'da yasa ile birlikte ilk dönüşüme uğrayacak ilçeler ve ilçelerin yöneticilerinin ağzından yapılan çalışmalar.

ATAŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI BATTAL İLGEZDİ:

Ataşehir Belediyesini oluşturmanın ardından, ilk olarak mahallelerin sorunlarını belirleme çalışmalarında, 17 mahallemizin neredeyse tamamının yoğun sorunları olduğu gerçeği ile karşılaştık.

Sorunları çözmek için yaptığımız planlamaya uygun öncelikli bölgeleri ve acil çözümlenmesi gereken sorunlara belediyemizin olanakları ile katkıda bulunacağımız yerleri değerlendirip, 2 bölgede hemen uygulamaya ilişkin çalışma başlattık.

Bu iki bölgeden biri Yenişehir mahallesindeki İmar İskan Bloklarının bulunduğu bölge. Bu bölge de 1290 konut bulunuyor. Bu konutların depreme karşı yeterli dayanıklılığı gösteremeyeceğine ilişkin üniversiteden alınmış raporlar bulunduğunu tespit ettik. Bu binaların derhal yıkılıp yerine güvenli ve çağdaş binaların yapılmasına ve bizim kentsel dönüşüm anlayışımızı gösteren insanları bulundukları yerde yaşatacak Yerinde Kentsel Dönüşüm” için çözümler aradık.

TOKİ ve İBB ile yapılan görüşmeler sonucu bu bölgeye yeniden plan yapmanın gerekli olduğuna karar verdik. Kamu arazilerini kapsayacak şekilde yapılacak bir plan ile 57 metrekare brüt daireye karşılık 140 metrekare brüt lüks konutlar üretip hak sahiplerine vermeye karar verdik.

TOKİ Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Emlak Konut ile proje ortaklığı yaparak projeye devam edeceğiz. Depreme karşı hiçbir can güvenliği olmayan yaklaşık 4000 insanımıza inşaat yapım süresince kira yardımı da yaparak, daha büyük, lüks ve güvenli binalara taşıyacağız.

İkinci projemiz Atatürk Mahallesi Emekevler Bölgesi ile Barbaros Mahallesi dere kenarındaki gecekondularla ilgili. Emekevler'deki ise mülkiyeti belediyemize ait olan arazi üzerinde TOKİ ile yapılan bir plan çalışması sonucu 57 dönümlük bölümü imara açılarak, bu bölgedeki mevcut 630 gecekondunun yıkılarak yerine 100 metrekarelik daire verecek şekilde projeyi tamamlayıp hazırlık ihalesini yaptık, gecekonduların tespit ve enkaz bedellerini ve daire maliyetlerini belirledik, neredeyse geri alınmaksızın ya da çıkan maliyet farkıyla dairelerini verip 630 gecekondunun dönüşümünü gerçekleştireceğiz. En geç iki yıl içinde bu iki dönüşüm projemiz gerçekleştirilmiş olacak.

Bunun tamamlanmasının ardından ilçemizdeki diğer sorunlu yerlerin tamamının dönüşümü için planladığımız çalışmaların startını vereceğiz

Ataşehir'de toplam 30 bin bina var ve bu binaların çok büyük çoğunluğu 1998 deprem yönetmeliğinden önce yapılmış ve çoğunluğu mühendislik hizmeti görmediği için bu binalardan yaklaşık 20 bin binanın yenilenme veya güçlendirmeye ihtiyacı var.

BAĞCILAR BELEDİYE BAŞKANI LOKMAN ÇAĞRICI:

Bağcılar nüfusu itibariyle İstanbul'un en büyük ilçesi… Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)'nun 2011 Yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine göre, Bağcılar'ın nüfusu 746 bin 650… 50 binin üzerinde bina stokunun olduğu Bağcılar'da yaklaşık 200 bin de konut bulunuyor. Bina stokunun büyük çoğunluğu ise Türkiye için milat niteliği taşıyan 17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan Gölcük depreminden önce oluştu. Bu binaların hem vatandaşlarımızın güvenliği açısından hem de kent estetiği açısından dönüştürülmesi gerekiyor.

Bağcılar'da kendiliğinden devam eden bir kentsel dönüşüm süreci yaşanıyor. Bağcılar Belediyesi olarak, yaşanan bu sürece, hem imar planlarımızı hazırlayarak, hem yasal sorumluluklarımızı titiz bir şekilde yerine getirerek hem de hazırladığımız ve uyguladığımız örnek projelerimizle öncülük ediyoruz.

İlçemizde, 1999 yılından sonra, yeni yönetmeliklere göre yaklaşık 10 bin bina yapıldı ancak olası bir depreme karşı can ve mal kaybını azaltmak için kentsel dönüşüm uygulamalarının daha da hızlandırılması gerekiyor.

Bağcılar Belediyesi olarak, vatandaşlarımızın kentsel dönüşüm uygulamalarına katılımını artırmak ve yerinde dönüşüm sağlamak için imar artışları veriyoruz. Parsellerini birleştirerek bin metrekare alan oluşturarak belediyemize müracaat eden vatandaşlarımıza yüzde 10 imar artış izni veriyoruz. Birleştirilmiş parseller 2 bin metrekareye çıktığında yüzde 20; 3 bin metrekareye çıktığında ise yüzde 30 imar artış izni veriyoruz. Bu uygulamamızla hem vatandaşlarımızın daha güvenli konutlarda yaşamasını hem de çevre ve otopark sorunlarını birlikte çözmeyi hedefliyoruz.

Kentsel dönüşüm, vatandaşların rızası ile gerçekleştirilen bir uygulama olduğundan, yürüttüğümüz en önemli çalışmalardan birini de bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları oluşturuyor. Özellikle sitelerde yaptığımız toplantılarla, vatandaşlarımızı kentsel dönüşüm uygulamalarını başlatmaya teşvik ediyoruz. Ancak, böyle bir çalışmanın başlatılabilmesi için site sakinlerinin hepsinin onayının olması gerektiğinden, süreç biraz zor ilerliyor. Hükümetimizin, kentsel dönüşüme yönelik üzerinde çalıştığı yeni yasa tasarısının yasalaşmasıyla, kentsel dönüşüm uygulamalarının hızlanacağını düşünüyoruz.

BAHÇELİEVLER BELEDİYE BAŞKANI OSMAN DEVELİOĞLU:

Bahçelievler'de 2004 -2012 yılları içinde, 1200'ü aşkın bina (ki eski), bina sahipleri tarafından, yerinde yıkılarak yeniden yapıldı.

23 bin binaya sahip Bahçelievler'de, gelişime paralel, dönüşüme kendi iradesiyle hız veren, bina sahipleri, kentsel dönüşüme alt yapıda hız veren Belediye'nin, kentsel dönüşüme bu anlamda destek veriyor.

Bahçelievler, Kentsel Dönüşümde, Tavukçu deresi ıslahı, Ana arterlerin yapımı, spor,kültür, soğuk tesislerinin yapımıyla hız verdi.

Bahçelievler'in 11 mahallesin de kaliteli hizmetin, kaliteli yaşama dönüşümü için çalışan Belediye, kentsel dönüşüm, değişimi de bölgede yaşıyor ve yaşatıyor.

GÜNGÖREN BELEDİYE BAŞKANI Ş.YÜCEL KAHRAMAN:

Türkiye'nin ve Avrupa'nın en yoğun nüfus yapısına sahip ilçesi bilindiği gibi Güngören'dir. Bu yoğunluğu azaltma ve binaları depreme dayanıklı hale getirme çalışmaları azaltma çalışmalarımız devam ediyor.

Bu amaç doğrultusunda kentsel dönüşüm konusuna önem veriyoruz. Tozkoparan Kentsel Dönüşüm Projesinin bütün ayakları tamamlandı. Yakın zamanda hayata geçirmeyi planlıyoruz.

Bu kapsamda Tozkoparan Mahallesi'nde, 1960'larda gecekondulaşmayı önlemek amacıyla yaklaşık 4 bin konut yapılmıştı. Zaman içerisinde yıpranan ve olası depreme karşı tehlike arz eden bu binalar TOKİ ve İBB'nin desteğiyle yıkılarak bölgede yeni bir kent yapılması hedefleniyor.

Kademe kademe ilerleyecek proje çerçevesinde, önce boş alanlarda belirli sayıda yeni konutlar inşa edilecek. Aileler bu binalara taşınarak mağduriyetleri giderilecek. Tozkoparanlıların boşalttığı eski yapılar yıkılacak ve yerine daha modern ve kullanışlı konutlar yapılacak. Bu şekilde ilerlemesi düşünülen proje sonucunda bölge yaklaşık 10 bin konutluk bir kente dönüşecek. Bu sayede Güngören'deki sıkıntılı ve çok sıkışık alanlar da Tozkoparan'a kaydırılarak ilçede yeni yeşil alanlar ve meydanlar açılması planlanıyor.

Hazırlıkları tamamlanan proje çerçevesinde konut sahipleriyle her konuda uzlaştık. Projeyi yeni dönemde Tozkoparan halkının onayı durumunda hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Deprem yasasının çıkması durumunda projemizi hayata geçireceğiz.

MALTEPE BELEDİYE BAŞKANI MUSTAFA ZENGİN

Kentsel Dönüşüm Projesi'ni uygulayabilmek için, T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, T.C. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve T.C. Maltepe Belediyesi Başkanlığı arasında 24.02.2006 tarihinde“İstanbul Maltepe Kentsel Yenileme (Gecekondu Dönüşüm) Projesi'ne İlişkin Protokol” imzalanmıştır. 14.11.2006 tarihinde de Maltepe Belediyesi ve TOKİ arasında “İstanbul – Maltepe Kentsel Yenileme (Gecekondu Dönüşüm) Projesi'ne İlişkin Ek Protokol” yapılmıştır.

Projenin amacı: Büyükşehir, TOKİ ve BELEDİYE işbirliğinde, İstanbul İli, Maltepe İlçe sınırları içerisinde yaralan, hâlihazırda yoğun gecekondu işgali ve kaçak yapılaşma altında bulunan Başıbüyük Mahallesi'nde yaşayan gecekondu sahiplerine TOKİ tarafından Keçi Yatağı Mevkiindeki Toplu Konut Alanı'nda yapılacak sosyal konutlar ile kentsel dönüşümün gerçekleştirilmesini teminen, gecekondu ve kaçak yapılaşma alanlarının tasfiye edilerek çağdaş bir kentsel alanın oluşturulmasıdır.

24.02.2006 tarihli TOKİ, Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Maltepe İlçe Belediyesi arasında yapılan protokol ile Maltepe İlçesi Başıbüyük Kentsel Yenileme Alanı (Gecekondu Dönüşüm) çalışmalarına başlanmıştır. Protokol gereği TOKİ tarafından Başıbüyük Mahallesi'nin Maltepe Belediye mülkiyetinde kalan parsellerini kapsayan “1/1000 ölçekli Başıbüyük Kentsel Yenileme Alanı Uygulama İmar Planı” tamamlanmış ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığınca 26.02.2007 tarihinde onaylanmıştır. Plan doğrultusunda TOKİ tarafından 300 adet konut tamamlanmıştır. Alanda Hak Sahipleri belirlendikten sonra bahse konu Protokoller çerçevesinde 4 adet hak sahibine konut projesinden 9 adet konut tahsis edilmiştir. Hak sahiplerine tapuları noter çekilişi ile verilmiştir.

Başıbüyük Mahallesi Kentsel Yenileme Proje alanında üretilecek konut ve/veya sosyal konutların, hak sahiplerine satış ve/veya tahsisine ilişkin esas ve usullerinin belirlenmesi amacıyla hazırlanan “Maltepe Belediyesi Konut Satış ve Tahsis Yönetmeliği”nde: TOKİ ve Maltepe Belediyesi arasında akdedilen protokol hükümleri çerçevesinde mülkiyeti Belediyeye ait arsa üzerinde, halen burada mukim hak sahiplerini mağdur etmeyecek şekilde ve öncelikle boş alanların üzerinde konut imalatına başlanacağını belirtmektedir. Yapılan imalatlar sonucu belediyeye devredilecek konutlar, ikinci etabın başlamasını temin edecek şekilde, boş alan yaratmak maksadıyla halen ikamet eden hak sahiplerine belli bir plan dâhilinde devredilmesiyle projenin gerçekleştirilmesi düşünülmektedir.

Mahalleden projeye katılmak isteyen gecekondu sahiplerinin talepleri ile projenin uygulanması devam etmekte olup Yönetmelik çerçevesinde süreç uygulanmaktadır. 1. noter çekilişi ile toplamda hak sahiplerinden 70 kişinin sahip olacağı 115 daire belirlenmiş ve işlemi bitenlere tapularının devredilmesi tamamlanmak üzeredir. Tapu devirlerinin başlamasıyla diğer gecekonduların başvuruları artmış olup; bu yıl içinde (72 adet daireyi içeren) 2. noter çekilişi ile hak sahiplerine konutları teslim edilecektir.

KARTAL BELEDİYE BAŞKANI ALTINOK ÖZ:


Kartal Belediyesi olarak 2,5 yıldır Deprem Dönüşüm Projemiz kapsamındaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Deprem Dönüşüm Projesi ile çarpık ve sağlıksız yapılaşmanın önüne geçmeyi, tüm konutların, kamu yapılarının depreme dayanıklı hale getirilmesini hedeflemekteyiz. Bu doğrultuda Kartal Belediyesi olarak Deprem Dönüşümü isteyenlere Belediye'nin kapılarını sonuna dek açtık.

29 Mart 2009 seçimleri öncesinde, Deprem Dönüşüm Projemizi halkla paylaşmış, Deprem riski ortada dururken ranta dönük Kentsel Dönüşüm Projeleri yerine Deprem Dönüşüm Projeleri yapmak gerekir demiştik.

Göreve geldikten sonra da, slogancılık değil, halktan yana siyaset uygulayarak halkın haklarının korunmasından yana tavır koyduk. Deprem Dönüşüm Projemizi hayata geçirmek üzere Kartal Belediyesi olarak, İBB ile koordineli çalışmalar başlattık.

Halka rağmen proje olmaz

Belediye Başkanı olmadan önce, önceliklerimi, değerlerimi, projelerimi Kartallılarla paylaşmıştım. Halkın onaylamadığı hiçbir projeye onay vermeyeceğim, Halka rağmen değil, halkla birlikte projeleri hayata geçireceğiz demiştim. İnsanların barınma hakkının kutsal olduğunu, halka rağmen yapılmak istenen ranta dönük Kentsel Dönüşüm Projelerine geçit vermeyeceğimi söyledim ve seçim beyannamemde yazdım.

Göreve geldikten sonra sosyal demokrat belediyeciliğin ilkeleri gereğince, tüm çalışmalarımızda olduğu gibi katılımcılığı ön planda tuttuk (Yalnız bu projede değil, tüm çalışmalarımızda bunu sağlamaya çalıştık. Örneğin kimi zaman bir sokağın çehresinin değiştirilmesi, kimi zaman esnafların sorunlarının çözümlenmesinde, örgütlenmeyi ve dernekleşmeyi sağladık.)

Deprem Dönüşüm Projesi'nde de Kartallıların örgütlülüğünü teşvik ettik. Kurumsal desteğimizle pek çok dernek kuruldu. Bu dernekler aracılığıyla, ilçenin dört bir yanında halk toplantıları yaparak projemizi halkla paylaştık. Sitelerde, mahallelerde, sokaklarda deprem riskine karşı el birliğiyle yapabileceklerimizi hemşehrilerimize aktardık. Yani kentin öznesi olan kentliyi, Kartallıyı işin içine kattık.

Deprem Dönüşüm Müdürlüğü Kurduk

Yapı Kontrol ve Deprem Dönüşüm Müdürlüğü'nü kurduk. Bu müdürlük kanalıyla çalışmalarımızı organize ve tek elden yürütmeye başladık.

İlçe genelinde 359 site bulunmakla birlikte, bunların 107'si Uğur Mumcu Mahallesinde yer alıyor. Diğer 19 mahallemizdeki site sayısı ise 252.

60 siteyle ilgili çalışma yaptık. Bu site sakinleri ile konuya ilişkin görüşmelerimiz ve projelendirme çalışmalarına katkılarımız sürüyor.

Danışmanlık, proje desteği,kira yardımı belediyeden

Deprem dönüşümü için halkımıza hem hukuki, hem teknik danışmanlık hizmeti veriyoruz. Kimi zaman da proje destekleri sunuyoruz. Öte yandan Deprem Dönüşümü yapılacak projelerde kira yardımını da içerecek düzenlemeleri meclisimizden geçirdik. Aynı zamanda proje kapsamında yürütülecek işlemler ve ödemeler konusunda da çeşitli kolaylaştırmalar getirdik.

Halkla Birlikte Planlama

Bir zamanlar, Kentsel Dönüşüm kıskacına alınarak mağdur edilmek istenen halkın hakkını, hukukunu koruduğumuz gibi şu an halkla birlikte planlama noktasına geldik. Dün kentsel dönüşüm mağduru olan Kartallılar bugün bizimle beraber, Deprem Dönüşüm Projesi kapsamında kendi mahallelerinde sokak sokak planlama yapabiliyorlar.

Hükümet Konağı Belediye binasına taşındı


Depreme dayanıksız olan Kartal Hükümet Konağı'na Kartal sahilde yapımı tamamlanan belediye hizmet binamızı tahsis ederek, insanımızı ve bir anlamda Kartal'ın hafızası olan Nüfus ve Tapu Müdürlükleri'ni güvence altına aldık.

Deprem riski altındaki İstanbul'da, insanların rahat içinde yaşamasını sağlayabilmek siyaset üstü bir politika izlemekle mümkündür. Deprem riski ve sonuçları siyaset malzemesi yapılamayacak kadar önemlidir. Ancak hükümetin de, ilçe belediyelerine parti ayrımı yapmaksızın destek olması gerekmektedir.

SULTANGAZİ BELEDİYE BAŞKANI CAHİT ALTUNAY


İstanbul'da konu üzerinde tüm belediyeler tarafından hummalı çalışmalar yapılıyor. Van depremin den sonra aktif çalışmalar olmaya başladı. Ben öncelikle şunu hemen belirtmek isterim 99 depreminden sonra olan yapılarda ciddi bir kalite geldi. Yapı denetimler le denetlenmesinden tutun da özellikle elle karılan betonlardan diğer fabrikasyon betonlara geçilmesiyle ciddi bir kalitenin geldiği bir gerçektir. Van depremi de bir yeniliği getirdi. Bu da ‘'yıkılarak yapılan yapılar''. Artık eskilerin yenilenmesi, değişmesi bu manada vatandaşımızda da ciddi bir duyarlılık oluştu.Çünki Vatandaşlar da bu konuda öncülük etmemizi bekliyor.

Bizde gerek kendi çalışmalarımız ve gerekse bakanlığın yaptığı çalışmalarla birleştirdiğimizde vatandaşlarımızın lehine olabilecek birçok getirisi olan madde önümüze konacak. Bu yenileşmeler daha sağlıklı ve nitelikli yerlere kavuşmamıza vesile olacak. Üç yıllık bir belediyeyiz ama bu süreçte beş binlik planlarımızı bitirdik. İstanbul da belki de beş binlik planlarına bu kentsel dönüşümü koyan ilk belediyeyiz.Bizim36 km'lik sınırlarımız içerisinde 23 km'si bu tür dönüşüm için şu anda planlamada. Beş binlikler geçti; binlik uygulama planları da haziran ayına kadar geçiriyoruz. Dolayısıyla burada uygun olmayan binalar, ruhsatsız yapılar, kaçak yapılar, ruhsatlı olup tehlike sınırında olan binaların değişimi, taşınması ve yenilenmesi noktasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'yle birlikte çalışma yürütüyoruz. Uygulama planları da haziran ayında çıktıklarında düğmeye basmış olacağız.

İlçemiz yapılan planlamalarla yepyeni bir estetiğe kavuşacak. Her şeyi yeniden dizayn ediyoruz . Kamu binaları son teknolojik imkanlara göre yapılıyor. Yeni eklenen mahallelerin imar planları düzgün ve avantajlıdır. Plan dışında kalan yerleri dahi Plan içerisine aldık. Buralarda değer artışları yaşanıyor. Şehir merkezi oluşuyor. İlçeye bir estetik kazandırılıyor. Ulaşım hızla faaliyete geçiyor. Kent meydanları yeşil alanlar alabildiğine çoğalıyor. El atmadığımız bir yer kalmasın gayretindeyiz.İnanıyorumki Vatandaşlarımızda yeni ilçe yeni belediye olmanın getirdiği büyük bir mutluluk var. İnsanlarımızın bu umudunu kırmamak lazım.Ve bu güvene layık olamamız gerekiyor. Vatandaş lehine hedefimiz yerinde dönüşüm.

Tahmini 110 bin konutta beş yüz bin civarında insanımız yaşıyor. 99'dan sonra ki binalar daha sağlıklıdır. Toplamın yüzde 20'sine yakın bölümü riskli yapılardır. Vatandaşa kolaylık sağladık. Belediye olarak dönüşümü mümkün yerlerde yıkmak kaydıyla ada bazlı birleşimlerden imar artışı verdik. Belli noktalardaki rezerv alanlarıyla da dengeyi sağlayacağız kanaatindeyim. Birleşmelerde yüzde 25-30 a kadar imar artışı sağlanacak. Yeni çıkacak yasada da vatandaşımızın lehine çok önemli gelişmeler olcak. Bizde buna göre bir takım düzenlemelr yapacağız.

Taşınacak alanlar için rezerv alanları ayırabildik.Bu alanlar içinde bir kaç ay içinde gecekondu mesken müdürlüğü başlıyor. Altyapı çalışması bitiyor. Planlar bekleniyordu geldi bitti.Dolayısıyla risk faktörü içindeki insanları taşıyacak olan meskenler şuanda üretiliyor.Yani İki ay sonra başlanabilecek noktaya gelindiğini büyükşehirle paslaşarak öğrendik.

Vatandaşımızın kendi yerinde imarı mümkünse bunu vermek lazım ki veriyoruz. Ama veremeyeceğimiz yerler için de kendisine en yakın alanlarda yer üreterek vatandaşımızın memnuniyetini kazanacağımıza inanıyorum.

ÜMRANİYE BELEDİYE BAŞKANI HASAN CAN

Ümraniye toplam 4.500 hektar alandan oluşuyor. Bu alanın 1.000 hektarlık kısmını 2-b alanı oluştururken 3.500 hektarlık alanda havza içinde kalan bölgeler hariç Ümraniye Belediyesi olarak kademeli imar uygulandı. Bu 3.500 hektarlık alanda ise 50.000 bina yer alıyor.

2004 yılından itibaren 21 milyon metrekare inşaat alanı izni verdik. 11 bine yakın inşaat ruhsatı verdik. (21 milyon metrekare alana). Göreve geldiğimiz 2004 yılından itibaren hiç kaçak yapı yaptırmadık. İnşaat sektörüne 42 milyar TL katkı sağladık.

Sadece 2011 yılında verdiğimiz inşaat yıkım ruhsatı 500 civarında. 500 adet eski bina yıkılarak yerlerine yenileri yapılıyor.

TUZLA BELEDİYESİ


Tuzla Belediyesi, Kentsel dönüşüm projesi kapsamında düzenlenen İçmeler Kavşak Rehabilite projesi; kamulaştırma yapılmadan, imar planı, 2400 metrekare alanda bulunan imarsız 8 bina yıkarak yerine 1560 metrekarelik 13 katlı modern bir bina yapımına başladı. Açığa çıkan yerler ise yola dahil edilerek trafik sorunu ortadan kaldırılacak.

Kentsel Dönüşüm “Akılcı proje” ile herkes kazanıyor

2400 metrekare alandaki 8 binanın yıkıldığı ve yerine1560 metrekare alana 13 katlı binanın yapılacağı projede 48 daire ve 17 dükkan yer alacak. Hak sahiplerine birebir takas yapılacak proje kapsamında, 106 ila 133 metrekare arası değişen dairelerden 30 u hak sahiplerine diğer 18 daire ise müteahhit firmaya kalacak. İstanbul'da ilk uygulanan İçmeler Kentsel Rehabilite Projesinden memnun kalan hak sahipleri bina yıkımlarını davul zurna eşliğinde halay çekerek gerçekleştirdi.

Yine Kentsel Dönüşüm kapsamında Evleri dere yatağında yer aldığı için, sağnak yağışlarda su baskınlarına maruz kalan ve mağduriyet yaşayan vatandaşların barındığı 20 gecekondudan tahliyelerini gerçekleştirerek yerine, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gecekondu ve Mesken Müdürlüğü tarafından kendilerine temin edilen dairelerin anahtarları Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı tarafından verildi.

Sümer Mahallesi Deprem Odaklı Kentsel Dönüşüm Projesi 171 bin metrekarelik konut alanı ve 46 bin 500 metrekarelik dükkân alanını kapsıyor.

Kentsel dönüşüm kapsamında, Sümer Mahallesi'nde mahalle dokusu korunarak, 1+1, 2+1, 3+1 ve 4+1 olmak üzere toplam 1280 konut ve işyeri yapılacak. Projenin içinde iç bahçeler, spor tesisleri, çocuk oyun alanları ve kapalı otopark da bulunacak. Her daireye kapalı bir otopark verilecek. Kentsel dönüşümün ilk etabında 642 adet daire, 22 adet işyeri tamamlanacak. 2 yılda tamamlanacak ilk etap 400 milyon TL'ye mal olacak.

Projenin gerçekleştirilmesi için yüzde 75 “Kat karşılığı anlaşma modeli” benimsendi. Buna göre 100 metrekarelik dairesi olan vatandaşa 75 metrekare daire ile 25 metrekare otopark alanı bedelsiz verilecek. Mevcut metrekare ile verilecek metrekare arasında bir fark doğarsa aradaki fark 10 yıllık banka kredisi ile tahsil edilecek. Zeytinburnu Sümer Mahallesi Deprem Odaklı Kentsel Dönüşüm Projesi her anlamda örnek bir proje. Önce evler yapılıp teslim edilecek, hak sahipleri konutlarına taşındıktan sonra da sorunlu yapı stoku yıkılacak.

ESENLER BELEDİYESİ:
Kentsel yenileme projesiyle deprem ölçekli çalışmaların yapılmaya devam ettiği Esenler'de hayata geçirilen projeler TOKİ, İBB ve Esenler Belediyesi birlikteliğiyle hızlı bir şekilde yürütülüyor.

Şehir estetiğine uygun, daha sağlam, güvenli ve yaşanabilir binalar yapmak için çalışan Esenler Belediyesi, ilçenin 3 farklı noktasında kentsel yenileme çalışması başlatarak hayatı yenilemenin ilk adımlarını attı. Esenler'de “Çocuklarınıza tabut değil, güvenli konut bırakın” sloganıyla yürütülen kentsel yenileme çalışmaları 3 mahallede devam ediyor.

Bu çalışmalar özetle şöyle:

1- ORUÇ REİS MAHALLESİ

Oruçreis Mahallesi'ndeki kentsel yenileme, ifraz sorunları ve kaçak yapılaşma nedeniyle yoğun yapılaşmaya maruz kalmış, mülkiyet sorunlarının çözümlenemediği 477-481-539 parsel sayılı 72.080 metrekare alana sahip bölge içerisinde yürütülmektedir. Bölge nüfusu yaklaşık 8.000 kişidir Alanın hissedar sayısı ise 600 kişi olup, bölgede 389 yapı ve 1990 bağımsız birim bulunmaktadır.

Proje ile, mülkiyet sorunları çözümleneceği gibi kentsel yenileme ile donatı standartları ve yapı kalitesi yüksek yaşanabilir kentsel mekanların oluşturulması sağlanacaktır. 477-481-539 parsellerin bulunduğu alanda projelendirme çalışmaları sürüyor. Proje için tahsis edilmiş olan rezerv konut alanında ise 262 adet konutun yapımına başlanmış ve inşaat hızla devam etmektedir.

2- ÇİFTEHAVUZLAR MAHALLESİ


Çiftehavuzlar Mahallesi'ndeki kentsel yenileme projesi de 85.300 metrekare alan içerisinde yürütülmektedir. Alanın nüfusu yaklaşık 3200 kişi olup, bölgede 109 parsel, 154 yapı ve 854 bağımsız birim bulunmaktadır.

İlçe geneline göre nispeten yapı ve nüfus yoğunluğunun düşük olduğu Çiftehavuzlar içerisinde belirlenen bölgenin planlı biçimde yeniden ele alınarak, kentsel donatı standartları yüksek, depreme dayanıklı, sağlıklı bir yerleşim düzeninin sağlanması ile, ilçede kentsel yenilemeye ivme kazandırabilecek, lokomotif bir projedir. Proje alanı içerisinde yaklaşık 1500 konut üretilmesi hedeflenmektedir.

3- TURGUT REİS MAHALLESİ

Turgutreis Mahallesi'ndeki kentsel yenileme, 8.800 metrekare alan içerisinde yürütülmektedir. Alanın içerisinde kamulaştırma çalışmaları yapılarak vatandaşlar ile uzlaşma sağlanmış, inşaat devam etmektedir. Konutlar Mart 2012'de hak sahiplerine teslim edilecek.

Kaçak yapıların yıkılarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin satın aldığı söz konusu alanda üretilecek konutlar, ilçenin muhtelif yerlerinde yapılacak olan kamulaştırma ve kentsel yenileme çalışmaları sonucunda vatandaşın mağdur edilmemesi için kullanılacaktır. Söz konusu alanda 280 adet konut üretimine başlandı. Üretilen konutlar yapı kalitesi ve donatı kalitesi yüksek, 9 şiddetinde deprem vb. afetlere karşı dayanıklı yapılmaktadır.

DİĞER YENİLEME PROJELERİ
Esenler Belediyesi'nin öncülülüğünde ilçenin başka mahallelerinde de kentsel yenileme çalışmalarının hazırlıkları sürüyor. Dörtyol Meydanı'nda KİPTAŞ ile birlikte 850 konutluk bir proje üzerinde çalışılırken, bölge halkının organize olmasıyla Havaalanı Mahallesi başta olmak üzere bazı mahallelerde de başka kentsel yenileme projelerinin hazırlıkları sürüyor.

BAKIRKÖY BELEDİYESİ:


Bakırköy Belediyesi 1999 yılında yaşanan deprem felaketinden sonra Dünya Bankası ile işbirliği yaparak İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından yapılan çalışmayla Bakırköy'de bulunan 12 bin binayı tek tek olası bir depreme karşı hassasiyetini inceletti. Çalışmanın sonucu da Bakırköy'de kat maliki Bakırköylülere de duyuruldu.Bu çalışma sonucunda 6 tane binanın yıkımı gerçekleştirildi.Ayrıca 2 bin civarında bina olası bir depremde yüksek riskli çıktı.

Bakırköy,İstanbul'un surdışı olarak bilinen bölümündeki en eski yerleşim yerlerinden biridir. Bu bağlamda da Bakırköy'deki bina stoğunda 30-40 yıllık binalar fazladır. Bunun için Bakırköy Belediyesi 2004 yılından itibaren her yıl İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'ne imar planlarında değişiklik önererek mevcut yapılara sadece 1 veya 2 kat fazla çıkalım bunun karşılığında da müteahhitler bu binaları yapsın ve Bakırköylü yurttaşlarımız sağlam binalarda otursunlar hem de dairelerini korumuş olurlar dedik. Bu yolla Bakırköylüler belki de doğumlarından itibaren yaşadıkları mahalleden de ayrılmamış olacak. Fakat her yıl tekrarlanan bu plan değişikliği önerisi kabul edilmedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Van depreminden sonra İstanbul için harekete geçmesinin ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş başkanlığında komisyon kurudu.

Komisyonun çalışmalarının ardından Bakırköy'deki imar planlarını Bakırköylülerin avantajlarını koruyacak şekilde düzenlemesini bekliyoruz. Çünkü bilindiği üzere 1/5000 lik planları İstanbul Büyükşehir Belediyesi yapar ve bu plana göre de 1/1000'lik planları ilçe belediyesi yapıyor. Ve yakın zamanda bu yetkinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na devredileceği biliniyor. Dolayısıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ya da şimdilik İstanbul Büyükşehir Belediyesine büyük görev düşüyor.

Bakırköy Belediye Başkanımız Ateş Ünal Erzen Bakırköy'de kentsel dönüşüm projesinin Bakırköylünün bulunduğu yerden ayrılmadan projelerin üretilmesini savunuyor.

BAYRAMPAŞA

Bayrampaşa ilçe sınırları içerisinde kentsel dönüşüm alanı olarak kullanılabilecek alanlar içerisinde Silivriye taşınmış olan 90 dönüm civarı kullanım alanı olan eski Bayrampaşa Cezaevi alanı,istanbul dışına taşınma planı olan ve 300 dönümlük bir alana sahip olan yaş sebze hali,yine ileri ki dönemlerde şehire yakın bir yere taşınma planı olan Bayrampaşa Otogarı.

Büyükşehir belediyesine ait olan eski Bayrampaşa Cezaevi alanı şu an itibarı ile molozlardan arınmış düz bir alana sahip. Büyükşehir Belediyesine ait olan bu alan için projeler üzerine çalışmalar devam ediyor.

4000 Bayrampaşalının konforlu ve güvenli evlerde yaşayacağı bir alan oluşturulması hedeflenen eski Bayrampaşa Cezaevi alanı yeni projenin start verilmesini bekliyor..

Gerekli tespitler yapıldıktan sonra depreme dayanıklı olmayan evlerde oturan Bayrampaşalılar,kentsel dönüşüm ile ilgili gerekli kanunlar ve yasaların düzenlemesinin yapılması ile birlikte buralara taşınacaklar.

4000 Bayrampaşalının buraya nakli ile bayrampaşada cezaevi alanı kadar bir bölge boşaltılmış olacak.ve böylece yerinde kentsel dönüşümün startı bayrampaşada verilmiş olacak. Boşalan bölgeye yine güvenli ve kullanışlı binalar inşa edilecek.

Bayrampaşa eski cezaevi alanı dışında,şehire yakın bir yere taşınması planlanan 300 dönümlük yaş sebze hali ve Bayrampaşa Otogarı'da iler ki yıllarda kentsel dönüşüm alanı olarak kullanılması tahmini yerler içerisinde.

PENDİK BELEDİYESİ

1 – Çınardere Mahallesi sınırları içinde deprem riski taşıyan 80 Konut tahliye edilerek Velibaba Mahallesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından inşa edilen ve Belediyemizce bedeli ödenip alınan konutlara vatandaşlarımız yerleştirildi.

2 – Ertuğrulgazi, Sülüntepe, Velibaba, Yayalar ve Kurtköy Mahallelerinin belirli bölgelerinde plan çerçevesinde dönüşüm öngörülmektedir.

3 – Fevzi Çakmak, Kavakpınar ve Fatih Mahallelerinin belirli kısımlarında dönüşüm düşünülmektedir.

4 – Mevzuat açısından gecekondu statüsündeki yapılara yönelik Kentsel Gelişim Çalışmalarının yanında özel mülkiyete konu parsellerdeki yapılarda da Kentsel Dönüşüm Çalışmaları devam etmektedir.

Bu kapsamda Belediyemizce hazırlanan İmar Planlarında bir takım yeni düzenlemeler yapılarak vatandaşların kendilerince Kentsel Dönüşüm yapmalarını sağlayıcı çalışmalar yapılmıştır. Geliştirilen bir takım Plan Düzenlemeleriyle depreme dayanıksız binaları yıkıp yeniden yapmaya yönelik vatandaşlarımıza bir takım haklar getirilmiştir. Kentsel Dönüşüm amaçlı İmar Planı çalışmaları bu kapsamda devam etmektedir.

SARIYER
Sarıyer Belediyesi, 2009 yılından bu yana kentsel dönüşüm konusunda hali hazırda uygulanan politikaların dışında, mahallelerde yaşayanları mağdur etmeden, mevcut sorunları yerinde çözecek bir dönüşüm politikası izlemektedir. Özellikle İstanbul'u bekleyen deprem tehlikesi göz önüne alındığında dönüşümün olması kaçınılmaz görünmektedir.

Sınırları içindeki mahallelerin %80'i gecekondu mahallelerinden oluştuğu için kentsel dönüşüm konusu Sarıyer Belediyesi için hayati bir önem taşıyor. Bu nedenle Belediye Başkanı Şükrü GENÇ, gecekondu mahallelerinde yaşayanlar, akademisyenler ve STK'lar ile birlikte çalışacak olan Gecekondu ve Sosyal Konutlar Müdürlüğü'nün kurulmasına öncülük etti.

Başkanlık, “Gecekondu Çalıştayı” adıyla bilinen daha büyük bir yapının kamu ayağını oluşturuyor. Bu çalıştay, yıl içinde belirli aralıklarla toplanarak, dönüşüm konusuyla ilgili olarak sorunun asıl muhatabı olan mahallelilerle belediye ve akademiyi aynı ortamda buluşturarak ortak bir çözüm oluşturma niyetini hayata geçiriyor. Bu süreçte temel çözüm noktası ise mülkiyet problemini çözmekten geçiyor.

İlçede yer alan gecekondu alanlarının mülkiyetlerinin büyük çoğunluğunun İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Maliye Hazinesi'nde, kalan alanların ise hisseli mülkiyette olması; kamu parsellerinin Sarıyer Belediyesi'ne devrinin yapılmaması gibi sebepler, belediyenin tek başına çözüm üretmesini imkânsız kılıyor.

Gecekondu ve Sosyal Konutlar Müdürlüğü'nün çalışma amacı ise, ilçe sınırları içindeki tüm gecekondu mahalleleriyle ilgili öncelikle mülkiyet sorununun çözümü için mevcut durumun mülkiyet, fiziksel yapı, yapılaşma durumu gibi farklı açılardan analizlerini yaparak parsel bazında değil, önce mahalleler daha sonra ilçe bütününde bir senteze ulaşarak bilgi altyapısı ve alternatif çözüm senaryoları geliştirmektir. Bu senaryolarla vatandaşların yaşam alanlarının mülkiyet açısından hukuki güvenceye kavuşacak olması kilit noktadır. Yeni çıkan yasalarla birlikte kentsel dönüşüm ile ilgili olarak tüm yetkinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda toplandığı göz önüne alınırsa, alternatif senaryolar oluşturmanın önemi daha da artmaktadır.

Mülkiyet sorunu dışındaki diğer amaçlar ise;

• Hukuki güvence sonrası; fiziksel açıdan depreme dayanıklı, donatılar (yeşil alanlar, kültürel tesisler vb.) açısından yaşam kaliteleri yükseltilmiş yaşam alanları için hak sahipleriyle birlikte projeler geliştirmek.

• Mahallelerde kurulan STK'lar ve diğer ilgili birimlerle işbirliği içinde çalışmak.

• Yoksul ve dar gelirli kesimlerin barınma gereksinmelerini karşılayabilecek biçimde standartlaşmış, en az boyut ve nitelikte, sağlık koşullarına uygun, sağlam ve ucuz konut projelerinin; uygulama ve organizasyon çalışmalarının yürütülmesini sağlamak,

• Sosyal konutlarla ilgili güncel uygulamaları takip etmek ve bunları raporlamak, Sarıyer için uygun modeller oluşturmak.

Sarıyer Belediyesi bugüne kadar gecekondu mahallelerinin %85'inin analiz ve sentez çalışmalarını bitirmiş olup, ürettiği bilgileri görselleştirip raporlayarak hem mahallelilerle hem de İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile paylaşmıştır. Özellikle Çamlıtepe (Derbent) ve Darüşşafaka mahalleleri ile Pınar Mahallesi'nde mülkiyet açısından çözüm için olumlu gelişmeler kaydedilmiştir.

AVCILAR

Avcılar Belediyesi depreme İstanbul'un en iyi hazırlanan ilçelerinden birisi. Her türlü bilgi ve donanım mevcut. Bölgede çürük sayılacak ve yıkılması gereken 450 bina bulunuyor.

BÜYÜKÇEKMECE

Büyükçekmece kaçak yapılaşmanın olmadığı bir bölge. 6.5 üzerindeki depremde çökecek bina sayısı 10-15 olarak ifade edilir. Ancak 1965 ile 1980 arasında 6-7 katlı inşa edilen yazlık siteler risk arzediyor.

KADIKÖY

Kadıköy'de yer alan binaların yüzde 40'ından fazlası depreme dayanıksız bulunuyor. Kadıköy'ün Fikirtepe ilçesinde ise dönüşüm çoktan start almış durumda. Yasa ile birlikte bir çok mahallede yıkımlar gerçekleşecek, ve depreme dayanıklı konutlar yükselecek.

haber7           

En çok konut İstanbul’da satıldı

En çok konut İstanbul’da satıldı

2011 yılı son çeyreğinde bir önceki döneme göre yüzde 16 oranında artışla 119 bin konut satıldı. En yüksek artış yüzde 31 oranı ile İstanbul bölgesinde gerçekleşti.

hurriyetemlak.com




TÜİK'in 2011 yılı dördüncü dönemi konut satış istatistiklerine göre, Türkiye genelinde bir önceki döneme göre yüzde 16,82 oranında artışla 118 bin 867 konut satıldı.

Söz konusu dönemde, konut satışlarında bir önceki döneme göre en yüksek artış yüzde 31,12 oranı ile İstanbul (TR10) bölgesinde gerçekleşti. Bir önceki döneme göre yüksek artış gösteren diğer bölgeler sırasıyla, yüzde 30,79 ile Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1), yüzde 29,96 ile Mardin, Batman, Şırnak, Siirt (TRC3), yüzde 29,21 ile Antalya, Isparta, Burdur (TR61) ve yüzde 25,06 ile İzmir (TR31) bölgeleri oldu.

Aynı dönemde konut satışlarında bölge düzeyinde bir önceki döneme göre azalış gösteren bölgeler ise sırasıyla, yüzde -14,13 ile Van, Muş, Bitlis, Hakkari (TRB2), yüzde -3,50 ile Zonguldak, Karabük, Bartın (TR81) ve yüzde -0,33 ile Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir (TR71) bölgelerinde gerçekleşti.

Konut satışlarında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21,89 artış 2011 yılı dördüncü döneminde, konut satışlarında bir önceki yılın aynı dönemine göre ise yüzde 21,89 oranında artış gerçekleşti.

En çok artış gösteren bölgeler sırasıyla, yüzde 93,07 oranıyla Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova (TR42), yüzde 36,70 oranıyla Tekirdağ, Edirne, Kırklareli (TR21), yüzde 36,47 oranıyla Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1), yüzde 35,85 oranıyla Mardin, Batman, Şırnak, Siirt (TRC3) ve yüzde 34,14 oranıyla Antalya, Isparta, Burdur (TR61) bölgeleri oldu.

2011 yılı dördüncü döneminde 4 dönemlik ortalamalara göre değişimlere bakıldığında Türkiye genelinde yüzde 17,25 oranında artış gerçekleşti. Konut satışlarında 4 dönemlik ortalamalara göre tüm bölgelerde artış meydana geldi. Değişim oranlarına bakıldığında en yüksek artış gösteren bölge yüzde 95,77 oranıyla Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan (TRA2) bölgesi oldu.

Değerleme uzmanı

Değerleme uzmanı

Konut, bina, arsa ve arazi gibi gayrimenkul kıymetlerinin değerini tespit eden "değerleme uzmanlığı mesleği", 2B yasası ile birlikte daha çok önem kazandı

 

2001 yılına kadar gayrimenkulü olan vatandaşların ve şirketlerin değer tespiti yaptırdığı emlakçılar veya ekspertizlerin yerini 2001 krizinden sonra, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından açılan sınavlarla lisans verilen değerleme uzmanları aldı.

Türkiye Değerleme Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Pınarbaşı, Türkiye'de değerleme mesleğinin 2001 krizinden sonra ortaya çıktığını söyledi.

SPK tarafından değerleme uzmanlığının resmileştirildiğini anlatan Pınarbaşı, "2001 krizinden sonra SPK artık bu işi üniversite mezunu, eğitimini almış kişilerin yapması gerektiğine karar verdi. Sonra SPK lisanslama sınavını açtı. Bu işi ekspertiz adı altında yapan insanlara değerleme uzmanı olarak sertifikalarını vermeye başladı" dedi.

"Değerleme uzmanı emlakçı değildir. Masanın her iki tarafında oturmaz" diyen Pınarbaşı, Türkiye'de milyon dolarlara imzalar atılan gayrimenkullerin değer tespitinin bağımsız değerleme uzmanları tarafından yapılmasının daha sağlıklı sonuçlar doğurduğunu ifade etti. Çok sayıda değerleme uzmanına ihtiyaç var

Kadir Has Üniversitesi öğretim görevlisi ve lisanslı değerleme uzmanı Turgay Gültekin ise Türkiye'nin çok sayıda değerleme uzmanına ihtiyacı olduğunu söyledi.

Değerin, insanoğlunun yerleşik hayata geçtiği ilk günden beri merak ettiği bir konu olduğunu, insanların elindeki mülkün değerini öğrenmek istediğini belirten Gültekin, "Geçmiş yıllardan bu yana özellikle büyük özelleştirmelerde, büyük projelerde gayrimenkul değerini ilgilendiren bütün konularda çok tartışmalı sonuçlar ortaya çıkmıştır. Bunun nedeni de, geçmişte bu konularda çok fazla ehliyeti olmayan, sadece piyasa bilgisiyle iş yapan ve bu konularda kendilerine yeterlilik belgesi verilmeyen insanların bu konuda karar vermesi" görüşünü ifade etti.

Gültekin, özellikle kamu hukukundan doğan davalarda değerlemeyi, değeri objektif şekilde belirleyen, bu unvanın verildiği bağımsız kişi ve kuruluşların yapması gerektiğini belirtti. "2B'de söz değerleme uzmanında olmalı"

Türkiye gündeminde olan 2B arazileriyle ilgili 25 milyar dolarlık bir rakamın dile getirildiğini de hatırlatan Gültekin, "2B'de söz değerleme uzmanında olmalı" dedi. 2B arazilerinin doğru ve tarafsız bir şekilde değerlemesinin yapılması için Türkiye'de çok sayıda değerleme uzmanına ihtiyaç olduğunu söyledi.

Gültekin, "2B arazilerinin satışı yıllardır Türkiye'nin gündeminde. Bunların hep birlikte topluca değerlenmesi gerekiyor. 2B tartışmasının en önemli noktası bu değerlemeyi kimin yapacağıdır" diye konuştu.

Gültekin, deprem kuşağında olan ve inşaat alanında da büyük gelişmeler yaşanan Türkiye'de kentsel dönüşüm konusunda, mevcut gayrimenkulün değeri ile onun yerine yapılacak gayrimenkulün değerlerinin tespit edilmesi gerektiğine de işaret ederek, "Eğer değerler, resmi bir makam tarafından yapılırsa o zaman hem bu konulardaki dava sayısı azalır, işler çok süratli yürür hem de insanların adalet duygusu zedelenmemiş olur. Türkiye'de değerleme uzmanı çok az sayıda. Önümüzdeki günlerde SPK'nın açtığı sınavlarda başarılı olup bu alana geçen insanların sayısı arttıkça değere ilişkin davalar azalacaktır" diye konuştu. Gültekin, Türkiye'de devlet gayrimenkullerine ilişkin değerlemenin SPK'dan yetki belgesi almış değerleme uzmanları tarafından yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Değer gerçeğe ne kadar yakınsa devlet o kadar doğru vergi alabilir. Kamu arazisi yani milli servet boşa harcanmamış olur" dedi           

Üç bakanlık ihale yasağı açıkladı

Üç bakanlık ihale yasağı açıkladı

İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, TÜLOMSAŞ bazı kişi ve firmalara çeşitli sürelerle ihale yasağı getirdi

 

İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ile TÜLOMSAŞ Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi Anonim Şirketi, bazı kişi ve firmalara çeşitli sürelerle ihale yasağı getirdi. İhale yasaklarına ilişkin duyurular, Resmi Gazete'nin 25.02.2012bugünkü sayısında yayımlandı.

Buna göre, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü, Bursa Ticaret Odasına kayıtlı S.İ.S Sayılgan Dokuma Boya İplik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketini 1 yıl süreyle ihalelere katılmaktan men etti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü, Siirt Ticaret ve Sanayi Odasına kayıtlı Binbay Yapı İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine 5 ay 27 gün süreyle ihale yasağı getirdi.

TÜLOMSAŞ Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi Anonim Şirketi, Adana Ticaret Odasına kayıtlı Kaykaç Makine Kimya İnşaat Limited Şirketini 1 yıl süreyle ihalelere katılmaktan men etti.

Milli Savunma Bakanlığı da bazı kişi ve firmalara çeşitli sürelerle ihale yasağı getirdi.

Boğaziçi imar sorununa çözüm

Boğaziçi imar sorununa çözüm

Boğaziçi geri görünüm alanlarına, kentsel dönüşüm kapsamında imar izni verileceğini ancak, Beşiktaş, Sarıyer, Üsküdar ve Beykoz ilçelerinin, Boğaziçi “öngörünüm” bölgesinde kalan kesimlerinde ise Boğaziçi İmar Kanunu’nun aynen uygulanarak “yapı yapma yasağının” devam edeceğini açıklayan Gayrimenkul Hukukçusu Av. Emre Alcan Boğaziçi Öngörünüm bölgesinde devam etmekte olan ve toplamı 2 milyar TL’yi bulan davalar hakkında açıklamalarda bulundu.

 

Gayrimenkul Hukukçusu Av. Emre Alcan şunları söyledi; “Boğaziçi öngörümünde taşınmazı bulunan şahıslar arasında 1983 yılına kadar arsasını değerlendirerek inşaat yapmış olan kişiler çok ciddi ekonomik değer elde etmişken, hemen yanındaki hatta komşu parselde inşaat yapmamış olan arsa sahipleri ise bugün çok ciddi bir ekonomik gelirden mahrum kalmışlardır. Ayrıca iki komşu parsel arasında bugün 10 ile 20 kat arası değer farkı oluşmuştur.”

Kamulaştır veya İmar İzni Ver
1983 tarihli 2960 sayılı Boğaziçi İmar Kanununun geçici 4. Maddesine göre; konut kullanımına ayrılmış ancak yapı yapılmamış yerlerde yeşil alan statüsü uygulanması sebebiyle arsa sahiplerinin tasarruf etme imkanının yaklaşık olarak 30 yıldan bu yana engellenerek mülkiyet haklarının ihlal edildiğini belirten Av. Emre Alcan idarenin bu taşınmazı ya kamulaştırarak ya da tahsis amacı dışına çıkartarak sözkonusu mağduriyeti gidermesi gerektiğini, ancak ilgili idarenin onlarca yıldır sessiz ve ilgisiz kalarak mağduriyetin devamına sebebiyet verdiğini, mülkiyet hakkını süresi belirsiz şekilde sınırladığını açıkladı.

Zararın Maddi Boyutu
Av. Emre Alcan, çevre parsellerin sahiplerinin, arsaları üzerine inşa etmiş oldukları yapılardan kira geliri elde edebildiğini ayrıca, mağduriyetin maddi boyutunu somut olarak ortaya koyan diğer bir konunun ise; Boğaziçi öngörünümde bir dönüm arsa içinde bulunan villanın değerinin yalı konumunda bulunmasa dahi 5 ila 15 milyon usd arasında değişmekteyken, aynı mahallede, çok yakın konumda ve 2960 sayılı yasa’ya göre yapı yapma yasağı bulunan arsanın değerinin ise birkaç yüzbin TL. ile sınırlı kaldığını açıkladı.

Kamu Yararı mı ? Mülkiyet Hakkı İhlali mi ?
Belediyelerin, bir taşınmazın belirsiz süre kullanımına engel olamayacağını, kanunun hiçbir hükmünün belediyelere bu şekilde keyfi davranma yetkisi vermeyeceğini açıklayan Av. Emre Alcan İdarenin kamu yararı nedeni ile kamusal amaçların gerçekleştirilmesi için bir takım işlemler yaparken Anayasa’nın 35. Maddesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkına saygılı olması gerektiğini belirtti.

Mağduriyetin Çözümü
Av. Emre Alcan, Boğaziçi öngörümünde mülkiyet hakkı bu şekilde engellenen yüzlerce taşınmaz sahibinin dava yolu ile ilgili idareden taşınmazın rayiç değerini talep ettiğini söyledi.