Emlak dünyası, tapu mevzuatı ve tapu da yapılan işlemler hakkında bilgi, kişisel gelişim makale ve yazılarınız içerir.
2 Temmuz 2012 Pazartesi
500 kişi başvuru yaptı 100 kişi taşınacak
Belediye binasında bir satış ve başvuru ofisi kurduk. Şu ana kadar 500 kişi
gekip başvurdu ve 100 kişi de imzaladı, yani taşınmayı kabul etti. Kabul
edenlerin yakında tapularını da vereceğiz. İçine girdikten sonra ödemeye
başlayacaklar. Ondan sonra o dairelerin fiyatları satmaya kalksan 150 bin YTL
olacak. İkinci, üçüncü etaplar yapılırsa daireler 120 metrekareye kadar
büyüyecek. Fakat fiyat çok az artar.
Ruhsat sayısı iki katına çıktı
* 3 ayda 500 inşaat ruhsatı
çok fazla değil mi? Geçmişte nasıldı?
Maltepe'nin kuzey planları tamamlandı. Güney de bitmek üzere. Birkaç ay içinde hepsi tamamlanacak. Yapılaşma değişiyor. Yıkılıp yapılan yerler, parsellerde birleşmeler var. 25-30 yıl önce yapılan binalar çok yorulmuş durumda. Yeni yapılan binalar depreme dayanıklı. Geçmişe göre bunun yarısı kadar ruhsat veriyorduk. Şimdi yeni yapılaşma çok fazla.
Maltepe'nin kuzey planları tamamlandı. Güney de bitmek üzere. Birkaç ay içinde hepsi tamamlanacak. Yapılaşma değişiyor. Yıkılıp yapılan yerler, parsellerde birleşmeler var. 25-30 yıl önce yapılan binalar çok yorulmuş durumda. Yeni yapılan binalar depreme dayanıklı. Geçmişe göre bunun yarısı kadar ruhsat veriyorduk. Şimdi yeni yapılaşma çok fazla.
Yayın tarihi: 3 Nisan 2008, Perşembe
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2008/04/03/em/haber,5CA78705DA704C1092C1DD45B1CAB977.html
Tüm hakları saklıdır.
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2008/04/03/em/haber,5CA78705DA704C1092C1DD45B1CAB977.html
Tüm hakları saklıdır.
'Peşinat vermeden 15 yılda ödeyip tapularını alacaklar'
Başıbüyük Konutları'nın hafriyatı devam ediyor.
Maltepe Belediyesi, bir yılda 300 konutu bitirmeyi düşünüyor.
'Peşinat vermeden 15 yılda ödeyip tapularını alacaklar'
Başıbüyük Konutları talep görür ve
etaplar devam ederse, konut büyüklükleri 120 metrekaraye çıkacak..
* Bu projeden herkes ev alabilecek mi?
Başıbüyük halkına yöneliktir bu proje. Orada yaşayan herkese ev vereceğiz. Sonuçta şu anda oturdukları yapılar kaçak. Yüzde 90'ı kaçak oranın. Bize diyorlar ki "Tapu ver". Fakat bu şu andaki mevcut şekilde mümkün değil. Ancak plan yaparak tapu verebilirim. Bu haliyle plan da yapamam. Mevzi imar planı hazırlayacaksınız, ki bu da oradakilerin yüzde 40'ının başka yere taşınması demektir. Çünkü mevzi imar planında yasa diyor ki okul, park, sağlık ocağı için sosyal alan ayıracaksın. Mevcut şekliyle bunu yaparsam yüzde 40'ı açıkta kalır, yer olmaz. Onlar nereye gidecek? Bizim kimseyi mağdur etmeden mal sahibi yapabileceğimiz şekil budur.
* Ödeme şekli ve koşullar nasıl olacak?
Bayındırlık Bakanlığı'nın mevcut bir sistemi var. Şu anda yaşadıkları binanın yapıldığı yıldan geriye doğru hesaplamaları yapılarak değeri ortaya çıkarılacak. Zaten bu hesaplamalar yapıldığı zaman vatandaşın ödeyeceği miktar o kadar azalacak ki... Bu sosyal konutlar 2+1 tipinde ve 85 metrekare olacak. Fiyatları da maliyet bedeli olan 52 bin YTL. Kendi binalarının değer tespiti yapıldığı zaman bir konutun değeri yaklaşık 30 bin YTL olur. 20 bine düşen 35 bine çıkan da olur belki. 30 bin YTL olsa geriye 22 bin YTL kalacak yani. 15 yılda ödeyecekler bunu, 180 ayda. 122 YTL eder. En çok ödeyecek olan ayda 200 YTL falan ödeyecek... Peşinat yok ve tapular hemen teslim edilecek.
Başıbüyük halkına yöneliktir bu proje. Orada yaşayan herkese ev vereceğiz. Sonuçta şu anda oturdukları yapılar kaçak. Yüzde 90'ı kaçak oranın. Bize diyorlar ki "Tapu ver". Fakat bu şu andaki mevcut şekilde mümkün değil. Ancak plan yaparak tapu verebilirim. Bu haliyle plan da yapamam. Mevzi imar planı hazırlayacaksınız, ki bu da oradakilerin yüzde 40'ının başka yere taşınması demektir. Çünkü mevzi imar planında yasa diyor ki okul, park, sağlık ocağı için sosyal alan ayıracaksın. Mevcut şekliyle bunu yaparsam yüzde 40'ı açıkta kalır, yer olmaz. Onlar nereye gidecek? Bizim kimseyi mağdur etmeden mal sahibi yapabileceğimiz şekil budur.
* Ödeme şekli ve koşullar nasıl olacak?
Bayındırlık Bakanlığı'nın mevcut bir sistemi var. Şu anda yaşadıkları binanın yapıldığı yıldan geriye doğru hesaplamaları yapılarak değeri ortaya çıkarılacak. Zaten bu hesaplamalar yapıldığı zaman vatandaşın ödeyeceği miktar o kadar azalacak ki... Bu sosyal konutlar 2+1 tipinde ve 85 metrekare olacak. Fiyatları da maliyet bedeli olan 52 bin YTL. Kendi binalarının değer tespiti yapıldığı zaman bir konutun değeri yaklaşık 30 bin YTL olur. 20 bine düşen 35 bine çıkan da olur belki. 30 bin YTL olsa geriye 22 bin YTL kalacak yani. 15 yılda ödeyecekler bunu, 180 ayda. 122 YTL eder. En çok ödeyecek olan ayda 200 YTL falan ödeyecek... Peşinat yok ve tapular hemen teslim edilecek.
550 hektarlık alanda, Anadolu yakasının eğlence merkezi olacak
* Maltepe'de Disneyland ya da Tatilya benzeri bir eğlence merkezi
yapılması hakkında görüşmeler olduğu söyleniyor. Size ulaşan bir talep oldu mu?
Büyükbakkal, Fındıklı, Başıbüyük, Zümrüt Evler mahallelerinin arkasında kalan yerde 550 hektarlık boş bir alan bulunuyor. Burada tüm konseptler düşünülüyor. Metropol Planlama Müdürlüğü çeşitli yarışmalar da yaptı. Yürüyüş alanları, eğlence merkezleri, toplantı salonları, eğlence alanları, hayvanat bahçeleri... Aklınıza gelebilecek her şeyin olduğu kapsamlı bir proje yapılacak. Anadolu yakasının tamamına yönelik bir proje tasarlanacak. Eğlencenin merkezi olacak burası. Fakat tabii şunu da unutmamak lazım ki, maddi olarak inanılmaz büyük rakamlar gerektiren bir projeden söz ediyoruz. Devlet arazileri ve şahıs arazileri var bu alanda. Hatta kullanılmayacak orman arazileri de bulunuyor. Nerelerin kullanılabileceğine yönelik çalışmalar yapılıyor. Biz kültür başkenti senesine yetişsin isterdik, fakat sanıyorum ki, 2010'a yetişmeyecek.
* Peki zemin nasıl bu ilçede?
Hemen hemen her yerde olduğu gibi denize yakın kısımlarda ister istemez sıkıntılı bir zemin yapısı var. Ama oraların yapılaşması da az katlı. Yeni imarlarda 5 ya da 6 katın üzerine çıkmıyor. Deprem değil, bina öldürür insanı zaten.
Büyükbakkal, Fındıklı, Başıbüyük, Zümrüt Evler mahallelerinin arkasında kalan yerde 550 hektarlık boş bir alan bulunuyor. Burada tüm konseptler düşünülüyor. Metropol Planlama Müdürlüğü çeşitli yarışmalar da yaptı. Yürüyüş alanları, eğlence merkezleri, toplantı salonları, eğlence alanları, hayvanat bahçeleri... Aklınıza gelebilecek her şeyin olduğu kapsamlı bir proje yapılacak. Anadolu yakasının tamamına yönelik bir proje tasarlanacak. Eğlencenin merkezi olacak burası. Fakat tabii şunu da unutmamak lazım ki, maddi olarak inanılmaz büyük rakamlar gerektiren bir projeden söz ediyoruz. Devlet arazileri ve şahıs arazileri var bu alanda. Hatta kullanılmayacak orman arazileri de bulunuyor. Nerelerin kullanılabileceğine yönelik çalışmalar yapılıyor. Biz kültür başkenti senesine yetişsin isterdik, fakat sanıyorum ki, 2010'a yetişmeyecek.
* Peki zemin nasıl bu ilçede?
Hemen hemen her yerde olduğu gibi denize yakın kısımlarda ister istemez sıkıntılı bir zemin yapısı var. Ama oraların yapılaşması da az katlı. Yeni imarlarda 5 ya da 6 katın üzerine çıkmıyor. Deprem değil, bina öldürür insanı zaten.
10 Başlıkla kentsel dönüşüm!
10 Başlıkla kentsel dönüşüm!
Başbakan Erdoğan'ın iktidarı bile göze alırız dediği kentsel dönüşüm yasası ne getiriyor...Kentsel Dönüşüm Yasası’na göre, gecekondu sahibine konut verilene kadar evi yıkılmayacak. Riskli yapıların yıktırılmasında hak sahipleriyle anlaşma yoluna gidilecek. Riskli yapıların boşaltılması için verilen 30 günlük süre ise 60 güne çıkarıldı.
Yıktırmayan için Başsavcılığa suç duyurusu yapılacak
Binasını yıktırmayan vatandaşlar için Cumhuriyet Başsavcılığı’nda suç duyurusunda bulunulabilecek. Askeri yasak bölgeler, Hazine’nin özel mülkiyetinde bulunan riskli alanlarda ve rezerv yapı alanlarındaki taşınmazlardan kamu idarelerine tahsisli olanlar, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na (TOKİ) ve belediyeye bedelsiz devredilebilecek.
Hak sahibine kira yardımı veya geçici konut temin edilecek
Anlaşma ile tahliye edilen, yıktırılan veya kamulaştırılan yapıların hak sahiplerine proje süresince kira yardımı yapılacak veya geçici konut, işyeri temin edilecek. Böylece mağdur olmaları engellenecek. (Bu yapılarda kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olanlar da hak sahibi olabiliyor)
Kararlar üçte ikilik çoğunluk ile alınacak
Projeler çerçevesinde yapılacak işlere (parsellerin tevhit edilmesine, münferit, birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hâsılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine) ‘hak sahipleri’ karar verecek. Kararlar hissedarlar arasında ‘üçte ikilik çoğunluk’ ile alınacağı için projeler gecikmeyecek.
Çoğunluğa katılmayan da parasını alabilecek
3’te 2’lik çoğunluk kararına katılmayan hissedarların da mağdur edilmeyeceğini, bu durumda taşınmazının gerçek değeri üzerinden satın alınarak parasının verileceğini belirten Erdoğan Bayraktar, “Kişilerin mülkiyetine biz dokunmuyoruz. Biz yıktıktan sonra vatandaşın yerini devlet olarak yapmak niyetinde değiliz. Kendisi yapacak. Kendisi satmak mı istiyor, satsın. Yapmak mı istiyor yapsın. Kat karşılığı mı vermek istiyorsa versin. Her türlü tasarruf hakkı oradaki parsel sahiplerinin. Çoğunluk kararına katılmayan 3’te 1’lik kesimin de hisselerinin SPK’ya kayıtlı ekspertiz tarafından değerini tespit edeceğiz ve açık artırma ile anlaşma sağlayan diğer hissedarlara açık artırmaya satışa çıkaracağız, böylece razı olmayan vatandaşı da mağdur etmeyerek parasını vereceğiz. Üçte ikilik çoğunluk, bu üçte biri almazsa veya alamazsa o zaman biz devlet olarak, onun ekspertiz değeri üzerinden parasını yatırıp, resen hazine adına tescil edileceğiz” açıklamasını yapıyor.
2B gelirinin % 90’ı ile 7 milyon konut dönüşecek
Kentsel dönüşümde 7 milyon konuttan her birinin ortalama 100 bin liraya malolacağı yani 700 milyar liralık hacim oluşacağı hesaplanıyor. Kentsel dönüşümde en büyük parasal kaynak ise 2B arazileri. 2B’nin yüzde 90 parsının kentsel dönüşüme harcanması öngörülüyor. İstanbul, Antalya, Muğla gibi ülkenin çeşitli yerlerinde stabil duran arazilerin sahiplenilmek yoluyla ekonomiye kazandırılacağı, bunları kullananların tapu sahibi olarak devlete para ödeyeceği ve devletin buradan çok ciddi bir gelir elde edeceği belirtiliyor.
Dönüşüm 20 yıla dönemler itibarıyla yayılacak
Türkiye’de 20 milyona yaklaşan konut stoğunun köy, kasaba ve şehirlerin tamamı dahil edildiğinde yüzde 40’a yakınının elden geçmesi gerekli görülüyor. Hedeflenen dönüşüm 2, 5, 10, 15 ve 20 yıllık zaman dilimlerine bölünerek planlanacak.
Belediye ve mahalli idarelerle hareket edilecek
Kentsel dönüşümde belediyelerle hareket edilecek. Yasayla belediyelere her türlü ödenek aktarımı, teknik ve mali destek sağlanacak. Olası depremde çok büyük can ve mal kaybına yol açacağı kesin olan riskli alanlar ve yeni rezerv alanların belirlenmesinde mahalli idarelerin görüşleri alınacak. Belediye meclislerinin salt çoğunluk ile alacağı kararla, masrafların tamamı veya bir kısmı belediye bütçesinden karşılanmak kaydıyla, kentin uygun görülen alanlarında bina cephelerinde değişiklik, yenileme, özel aydınlatma ve çevre tanzimi çalışmaları yapılabilecek. Cephe değişikliği yapılacak binalarda telif hakkı sahibine, talep etmesi halinde telif hakkı ödenecek.
Kamuya tahsisli binalar, belediyelere devredilebilecek
Riskli alanlarda ve rezerv yapı alanlarında, Hazine’nin özel mülkiyetindeki taşınmazlardan kamu idareleri mülkiyetinde veya tahsisli olanlar, bakanlıkça belediyelere devredilebilecek. Yasayla, yeni kentsel dönüşümün oluşumu aşamasında anlaşma sağlanamayan alanlar, satın alınarak tapuda Hazine adına res’en tescil edilecek. Bu durumda, paydaşların kararıyla yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirilmek üzere mahalli idareye devredilebilecek.
Değerlemeleri mahalli idareler yapacak
Dönüştürmeye tabi tutulan taşınmazların üzerindeki köhnemiş yapılar da dahil olmak üzere muhdesatıyla birlikte değer tespiti işlemleri ve dönüşümle ortaya çıkacak taşınmazların değerlemeleri, mahalli idarelerce yapılacak. Şehircilik anlamında yeni kentsel tasarımların oluşturulmasında gerekli cins değişikliği, tevhit ve ifraz işlemlerini mahalli idareler resen yapabilecek veya yaptırabilecek.
KONUTTA KDV’Yİ ARTIRAN YASA MECLİS’E BÜYÜK BELİRSİZLİKLERLE GELDİ
İnşaatına başlanan ama tapusu alınmayan evin vergisi ne olacak
VATAN’ın iki gün önce “Konuta yüzde 18 KDV zammı getirecek” diye duyurduğu yasa tasarısı dün TBMM’de bir torba kanunun içinde ortaya çıktı.
Amme alacaklarının tahsili ile ilgili bir torba yasaya 150 metrekarenin altındaki konutlarda da KDV’yi yüzde 1’den yüzde 18’e kadar çıkaracak vergisel düzenleme ile ilgili madde eklendi. Dün Plan ve Bütçe Komisyonu’nda söz konusu yasa tasarısının görüşmeleri sırasında sert tartışmalar yaşandı. Yasa tasarısının net olmaması ve detaylarını belirlemeye Bakanlar Kurulu’nun yetkili kılınması muhalefetin tepkisine neden oldu. CHP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın, toplumun çok geniş bir kesimini ilgilendiren böylesine önemli bir konuda yetkinin sadece Bakanlar Kurulu’na bırakılmasının belirsizlik yaratacağını söyledi ve “Gelin yasanın detaylarını ayrıntılarını çerçevesini birlikte tartışarak belirleyelim” dedi. Aydın Ayaydın, yasa tasarısının şu haliyle konut sektöründe tam bir kaos yaratacağına da işaret ederek çekincelerini şu noktalarda dile getirdi:
Konutlarda uygulanacak,büyüklüğe göre KDV oranının tespit edilmesinde yetkinin Bakanlar Kurulu’na bırakılması doğru değildir. Esaslarını burada konuşalım ve hangi usul ve esaslarda yetkiyi Bakanlar Kurulu’na bırakacağımızı yasa ile belirleyelim.
Sayın Bakan diyor ki, eskiden 150 metrekarenin altındaki konut satışlarında KDV yuzde 18 değil, yüzde 1’dir. Bunu bazı bölgelerdeki konutlarda yüzde 18 e çıkaracağız. Bu oranları da Bakanlar Kurulu belirlesin. Simdi Sayın Bakan’a soruyorum, bir proje için ruhsat alıp insaata başlandığında maliyetler hesaplanır ve fiyatlar buna göre belirlenir. Daha inşaata başlanmadan satışlar olur ve herkes gayet iyi biliyor ki 150 metrekarenin altındaki konutlarda şu an KDV yüzde 18 değildir. Satışlar buna göre yapılır.
Proje bittikten sonra tapu alınır ve fatura kesilir. Şimdi yeni ruhsat alınmış veya yeni inşaata başlanmış bulunan bir projeden 150 metrekarenin altında bir konut satın alan vatandaş yüzde 1 KDV verecek gibi fiyatta anlaşmış ve sözleşme yapmış ise o vatandaşa yasa çıktıktan sonra senin vergin yüzde 1 değil 18 mi diyeceğiz.
Böyle yaparsak daireyi alan vatandaş ile konut satışını yapan firma arasında kavga başlamaz mı?
Ya da bu belirsizlik yüzünden vatandaş konut alma talebini erteler mi?
Bu KDV farkını kim ödeyecek?
Hiç olmazsa ruhsatı alınmış veya projeye başlanmış olanları uygulama dışında tutmak gerekmez mi? Bunu kanuna net bir şekilde koymak ve “Yasa yürürlüğe girdikten sonra ruhsatı alınmış ve inşaatına başlanmış konutları kapsar” demek gerekmez mi?
Bu haliyle belirsizlik ortamında yeni bir konut krizi yaşanır, yeni konutzedeler ortaya çıkar.
VATAN GELEN TEHLİKEYE DİKKAT ÇEKMİŞTİ
VATAN konutta KDV’yi 150 metrekarenin altındaki konutlarda da yüzde 18’e kadar çıkaracak yasa tasarısının hazır olduğunu ve Meclis’e gelmek üzere olduğunu önceki gün yazmıştı. Bir torba yasaya eklenen madde Plan Bütçe Komisyonu’nda alt komisyona havale edildi. Önümüzdeki hafta Çarşamba günü yeniden Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ele alınacak.
Maliye Bakanlığı yeni dönemde çok lüks olan ancak 150 metrekarenin altında büyüklüğe sahip konutlardan yüzde 1 yerine bölgeye ve rayice göre farklı KDV oranları uygulamasına geçecek bir hazırlık yapıyordu. Mevcut yasaya göre Kanyon’da satılan bir daire şayet 150 metrekarenin altında ise yüzde 1 KDV uygulanıyordu. Maliye ise “Metrekaresi 8-10 bin lira olan konutta KDV yüzde 1 olmamalı. Eskiden lüksün tanımı büyüklüğe göre yapılmış oysa şu an Zorlu Center’da 100 metrekarelik bir daire 1.5 milyon dolardan satılıyor. Buradan ben daha yüksek vergi istemeliyim” diyerek bu yasa tasarısını hazırlamıştı.
MALTEPE'NİN 1 MİLYON METREKARESİ DEĞİŞECEK
İstanbul'un sahil ilçelerinden
Maltepe'de şehrin en büyük kentsel dönüşüm projelerinden biri
gerçekleştirilecek. Dragos'taki 1 milyon metrekarelik sanayi alanında alışveriş
merkezleri, konutlar, oteller ve plazalar yükselecek..
Gayrimenkul geliştiricilerin son
dönemde çengeli taktığı popüler yerlerden biri Maltepe. Anadolu yakasının sahil
ilçesine talep öylesine yoğun ki, 2008'in sadece ilk 3 ayında alınan inşaat
ruhsat sayısı 500'ü geçmiş. 38 yıldır Maltepe'de yaşayan Belediye Başkanı Fikri
Köse de durumun farkında. İlçeyi yakından tanıyan biri olarak son yıllarda hem
eksikleri ve yapılması gerekenleri çok iyi biliyor hem de mevcut potansiyelin
doğru değerlendirilmesi için çalışmalar yapıyor. Başıbüyük semtinde TOKİ
işbirliği ile gerçekleştirilecek gecekondu dönüşüm projesini hayata geçiren
Başkan Fikri Köse, şimdilerde bir başka proje için mesai yapıyor: Dragos
bölgesinde, toplam büyüklüğü 1 milyon metrekareyi bulan bir alanda yapılacak
kentsel dönüşüm projesi. Maltepe'ye yeni bir çehre kazandıracak bu projenin
çalışmaları İstanbul Metropoliten Planlama Merkezi'nde (İMP) devam ediyor.
Yaklaşık 1 ay sonra yapılacak yarışma ile bugün büyük çoğunluğu kullanılmayan
sanayi yapılarının bulunduğu Dragos; alışveriş merkezleri, plazalar, konutlar ve
otellerin bulunacağı bir yere dönüşecek. Yaklaşık 30 farklı şahıs ve kuruluşun
arsalarının bulunduğu Dragos'ta ECA ve Singer gibi önemli kuruluşların
gayrimenkulleri, ayrıca Karayolları'na ait 60 dönüm civarında bir arsa da yer
alıyor. Dragos projesi bir yanda dururken, 550 hektarlık bir başka alan da
'eğlence' için değerlendirilmeyi bekliyor. Bu araziye de hayvanat bahçesinden
kültür merkezine pek çok farklı aktivite alanının bir arada bulunacağı bir proje
hazırlanacak. Başkan Fikri Köse, Maltepe'deki değişimlerin bunlarla sınırlı
kalmayacağını söylese de, ilçede gelecek 10 yıla yetecek kadar yeni proje
olduğunu söylemek yanlış değil...
Son dönemde Maltepe'nin gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gerçekten ciddi bir farklılaşma süreci var. Öncelikle Kiptaş'ın burada inşa ettiği konutlar farklı bir imaj yarattı. Birinci etap satışlarında 4 bin civarında müracat oldu, 800 küsür konut sattılar; ikinci etapta da 5 bin kadar müracat bekliyorlar. Maltepe konut ekseninde çok hareketli bir yer haline geldi.
Projeler geleceğe dönük
Yapılan anketlerden konutlarda en fazla değer artışı gözlenen yerlerden biri olarak çıkmamızın da payı var bunda. 4 yıl içinde ulaşım, yerleşim ve plan açısından çok şeyleri değiştirdik. Yeni tesisler yaptık. Sahilimizde, Ankara Asfaltı üzerindeki mahallelerde yenilikler yaptık. İnsanları Maltepe'ye çekmeye başladık. Daha da güzel olacak Maltepe. Şimdi geleceğe dönük çok daha iyi projeler başlayacak.
Nasıl projeler planlanıyor?
Tam sahile sınır bir alanda büyük parseller var Maltepe'de. Toplam 1 milyon metrekare bir alan. Şahıs arazilerini de bir araya topladık orada. Yeni bir konseptte, farklı bir proje hazırlandı. Bu şahıslarla Büyükşehir Belediyesi'ni (İBB) buluşturduk. Plan konusundaki sorunları Büyükşehir Belediyesi çözüyor. Daha sonra da biz gerekenleri yapacağız. Aşağı yukarı 30 farklı kurum ve şahıs bir dernek kurdular. Aralarında ECA, Singer gibi önemli kurumlar var.
Sanayi binaları ortadan kalkacak
Karayolları'nın 60 dönümlük büyük bir arazisi var. Buradaki eski sanayi yapıları ve kırık dökük binalar yıkılıp yerlerine alışveriş merkezleri, ofisler, konutlar, plazalar, otellerin yapılacağı dev bir kentsel dönüşüm projesi hayata geçecek. Maltepe çok daha cazip bir hal alacak. Kiptaş'ın Kızılay'ın arazisine yaptığı konutların yan tarafından başlıyor bu alan ve aşağı yukarı Yalı Mahallesi'nin uç kısmına kadar geliyor. Bütün program şu anda hazır. Çalışma İMP'de devam ediyor. Ön çalışmalar tamamlandıktan sonra yarışma yapılacak.
Son dönemde Maltepe'nin gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gerçekten ciddi bir farklılaşma süreci var. Öncelikle Kiptaş'ın burada inşa ettiği konutlar farklı bir imaj yarattı. Birinci etap satışlarında 4 bin civarında müracat oldu, 800 küsür konut sattılar; ikinci etapta da 5 bin kadar müracat bekliyorlar. Maltepe konut ekseninde çok hareketli bir yer haline geldi.
Projeler geleceğe dönük
Yapılan anketlerden konutlarda en fazla değer artışı gözlenen yerlerden biri olarak çıkmamızın da payı var bunda. 4 yıl içinde ulaşım, yerleşim ve plan açısından çok şeyleri değiştirdik. Yeni tesisler yaptık. Sahilimizde, Ankara Asfaltı üzerindeki mahallelerde yenilikler yaptık. İnsanları Maltepe'ye çekmeye başladık. Daha da güzel olacak Maltepe. Şimdi geleceğe dönük çok daha iyi projeler başlayacak.
Nasıl projeler planlanıyor?
Tam sahile sınır bir alanda büyük parseller var Maltepe'de. Toplam 1 milyon metrekare bir alan. Şahıs arazilerini de bir araya topladık orada. Yeni bir konseptte, farklı bir proje hazırlandı. Bu şahıslarla Büyükşehir Belediyesi'ni (İBB) buluşturduk. Plan konusundaki sorunları Büyükşehir Belediyesi çözüyor. Daha sonra da biz gerekenleri yapacağız. Aşağı yukarı 30 farklı kurum ve şahıs bir dernek kurdular. Aralarında ECA, Singer gibi önemli kurumlar var.
Sanayi binaları ortadan kalkacak
Karayolları'nın 60 dönümlük büyük bir arazisi var. Buradaki eski sanayi yapıları ve kırık dökük binalar yıkılıp yerlerine alışveriş merkezleri, ofisler, konutlar, plazalar, otellerin yapılacağı dev bir kentsel dönüşüm projesi hayata geçecek. Maltepe çok daha cazip bir hal alacak. Kiptaş'ın Kızılay'ın arazisine yaptığı konutların yan tarafından başlıyor bu alan ve aşağı yukarı Yalı Mahallesi'nin uç kısmına kadar geliyor. Bütün program şu anda hazır. Çalışma İMP'de devam ediyor. Ön çalışmalar tamamlandıktan sonra yarışma yapılacak.
20 Haziran 2012 Çarşamba
Acıbadem Sağlık Hizmetleri Taksim’de hastane yapacak!
Acıbadem Sağlık Hizmetleri Taksim’de hastane yapacak!
Acıbadem Sağlık Hizmletleri, İstanbul/Taksim'de en az 18,000 metrekare kapalıalanda inşa edilecek yeni bir hastane için görüşmelere başladı.
Şirketten KAP'a yapılan açıklamada, şirketin büyüme stratejisine paralel olarak İstanbul/Taksim'de yeni bir hastane projesi için görüşmelere başlandığı belirtildi.
Açıklamada "Yeni hastane binası 18,000 m2 kapalı alandan az olmayacak şekilde inşa edilecektir" denildi.
Mal sahibi firma ile herhangi bir sermaye veya yönetimilişkisinin bulunmadığı kaydedilen açıklamada, kira sözleşmesidüzenlemek için bir niyet mektubunun da imzalandığı ifadeedildi.
Dünya
Konutta KDV oranlarında muamma sürüyor!
Konutta KDV oranlarında muamma sürüyor!
Halen TBMM Genel Kurulu’nda olan “torba yasa” tasarısı ile konut teslimlerinde şimdiye kadar uygulanan 150 m2 ve üstüne yüzde 18, 150 m2 altına yüzde 1 KDV oranları, inşaatın yapıldığı arsa veya konutun vergi değeri esas alınarak farklılaştırılıyor.
Halen TBMM Genel Kurulu’nda olan “torba yasa” tasarısı ile konut teslimlerinde şimdiye kadar uygulanan 150 m2 ve üstüne yüzde 18, 150 m2 altına yüzde 1 KDV oranları, inşaatın yapıldığı arsa veya konutun vergi değeri esas alınarak farklılaştırılıyor. Böylece 150 m2nin altıkonutlarda KDV’nin artırılması öngörülüyordu. Ancak, konut sektöründe başlanmış işleri ve konut talebini olumsuz etkileyeceği gerekçesiyle karşı çıkılan bu düzenleme TBMM Plan ve Bütçe Alt Komisyonu’nda yumuşatıldı. Öngörülen düzenleme inşaat sektörü açısından kritik öneme sahip. Sektör bir yönüyle halen konut teslimlerine metrekare ölçütüne göre yüzde 1 ve yüzde 18 olarak uygulanan KDV oranlarında iade sorunundan şikayetçi.
Sektör liderleri yeni düzenlemenin, bu sorunu da aşarak, sektörü ciddi bir maliyet, satış, talep daralması ve bunların doğuracağı yan sorunlarla karşı karşıya getireceği görüşünde birleşiyorlar.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek KDV farklılaştırmasının gerekçesini, lüks ve barınma amaçlı konut teslimlerinde eşitsizlik yaratan mevcut uygulamayıdüzeltmek şeklinde açıklarken, DÜNYA Mikro Politika’ya konuşan liderler ise ikna olmuşa benzemiyor. Özetle dedikleri şu: Bu düzenleme inşaat sektörünü vurur!
Tahir Tellioğlu
Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu (TİMFED) Başkanı
GETİRİLEN MUAFİYETLER SEKTÖRÜN TALEPLERİNİ KARŞILAMAZ
Bu tür düzenlemeler belli alanları koruma zihniyetiyle yapılıyor, dolayısıyla işin genel adalet yapısından uzak olmuş oluyor.
Örneğin, müteahhit inşaat malzemelerinde yüzde 18 KDV ödeyerek malzemeyi alıyor. Bir konut ya da bir yapıyı imal ediyor. Sonra, 150 metrekarenin altındaki yapıyı yüzde 1 KDV ile satıyor. Devlet ödediği yüzde 18′lik KDV’nin yüzde 1′ini karşılamış oluyor. Yüzde 17′lik olan kısmı iade edilmesi gerekirken, alamıyor. Böyle bir sorunumuz da var. Getirilen muafiyetler sektörün taleplerini karşılamaz. Burada belli bir kesimden farklı KDV alınması doğru, destekliyoruz; ama, bütünü de görmek lazım. Diğer alanda yaptığın haksızlığı görmeden, o haksızlığı telafi etmeden başka bir hak talep etmek genel açısından dil bir yaklaşım olmuyor.Şimdi kentsel dönüşüm ya da bir kısım teşvik alanı içindeki yapılarla ilgili istisna tutmak da çözüm değil. Sen başarmak, sonuç almak istediğin konuyla alakalı işin önünü çıyorsun, ama özel sektörün, müteşebbis ruhun, kendi sermayesiyle, çabasıyla bir şeyler yaratmaya çalışan kesimin önünü tıkıyorsun! Olaya bu çerçevede bakmak l‚zım. Ama yüzde 1 aldığın yerde de inşaat malzemesine yüzde 18 KDV ödeyen müteahhidin kaybı ne olacak? Arada yüzde 17 kayıp var. Onu sen alıyorsun devlet olarak, peki niye iade etmiyorsun? Kentsel dönüşümü desteklemek güzel ama bütün kesimlerin ihtiyacını karşılayacak şekilde; inşaat malzemelerinin KDV’sini yüzde 8′e, konuttaki ortalama KDV’yi de yüzde 8′e indirsen daha adil olur. Bir de şöyle göreceli bir durum var. Gayrimenkul rayiç değerlendirmeleri Türkiye’de çok sağlıklı değil. Bunu neye göre yapacaksın? Bence bu tür ayrıntılara hiç girilmemeli. Toplamına değer bir hadise yapılmalı. Örneğin, 500 bin liraya konut satılıyorsa zaten ona göre genel vergisini alıyorsunuz, Bunun üstüne katma değer oranını artırmak adil ve mantıklı değil. Hem kentsel dönüşümden, hem de yabancılara satış yasasından ötürü inşaat sektöründe oluşacak hareketlilik var. Bu tür düzenlemeler bu hareketliliğin önünü de keser. Kentsel dönüşüm alanlarında bir kısmı devlet eliyle olacak ama bir kısmı da özel sektör gücüyle olacak. KDV muafiyeti sağlasanız da müteahhit finansmanı daha önce yaptığı işlerden, öz kaynaklarıyla sağlayacak. Bu durum, mevcut finansman kaynaklarının kentsel dönüşüme ilk etapta yansıtılmasına engel teşkil edecek, bu bir. İkincisi, kentsel dönüşüm ilan edilen alanların dışında da dönüşüm olacak. Şu anda bileİstanbul-Kısırtepe’de binlerce gecekondu dönüştürülüyor. Resmen kentsel dönüşüm alanı ilan edilmediğinde özel sektör de oralara girmek istemeyecek. Devlet bu sektörü kendi menfaatine göre TOKİ evi, kentsel dönüşüm evi şeklinde ayırıp özel sektörün vergi yükünü ağırlaştırdığızaman özel sektör de üretimi düşürür. Yılda 2-3 milyar KDV alacaksın diye, 100 milyar yatırım gücüne sahip sektör yüzde 15 gerilese 15 milyar liralık yatırım gücünü kaybettireceksin. Bunları bu açıdan değerlendirmek lazım. Şu anda Türkiye’de üretim aşamasında olan 300 bin civarında konut, KDV’de yüzde 17 fark var. Yeni bitirdiğim bir sitenin bir kısmını KDV dahil sattık. Yüzde 1 alıyorsun, ama şimdi yüzde 17 KDV getirdiğin zaman ben nereden karşılayacağım?
Şerif KÜTÜK
Ankara İnşaatçılar Sanayiciler ve İşadamları Eğitim Derneği Başkanı
YAP-SATÇI MÜTEAHHİTLER BÜYÜK ZARAR GÖRECEK
Son yıllarda gelişen inşaat sektörünün şehrin her bölgesinde arsalarıdeğerli hale getirmesi, kat karşılığı inşaat işlerini kaçınılmaz kıldı.Yeni KDV düzenlemesi bu ilişkileri müteahhit aleyhine bozacak, bunun sonucunda da süratle kendini yenileyen şehirler büyük bir darbe alacak. Mevcut uygulamada, arsa karşılığı inşaat işlerinde vergiyi doğuran olay, müteahhidin arsa karşılığı konut, işyeri gibi bağımsız birimleri arsa sahibine teslimiyle gerçekleşmekte. Arsa sahibinin arsa tesliminin ticari nitelikli olması durumunda arsa için, müteahhidin ise arsa sahibine teslim ettiği bağımsız birimler için, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihte eş zamanlı fatura düzenlemesi gerekmekte. Söz konusu uygulamada hasılat paylaşımı, gelir paylaşımı gibi şekillerde düzenlenen sözleşmeler uyarınca yapılan işlerde, inşa edilen bağımsız birimler yerine bunların hasılatı paylaşılmakta, yapılan işler de 30 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nde düzenlenen arsa karşılığı inşaat olarak değerlendirilmekte. Fakat, arsa sahipleri genellikle işletme sahibi değillerdir. Bu nedenle tüm yük zaten müteahhidin omuzlarında. Yeni düzenlemeyle yap-sat yapan müteahhitler büyük oranda KDV ödemek; dolayısıyla elde ettikleri kârdan daha fazla Gelir Vergisi ödemekle karşı karşıya kalacaklar. Net ifade etmek gerekirse, bu tasarıkanunlaşırsa yüz binlerce yap sat müteahhidinin beli kırılacaktır!
Hamza CAN
Mamak İnşaat Müteahhitleri Derneği (MİMDER) Başkanı
MÜTEAHHİT KAZANDIĞINDAN DAHA ÇOK VERGİ VERECEK
Türkiye genelinde 200 bin, Ankara’da da 20 bin civarında yapsat işi yapan inşaat müteahhidi bulunuyor. Bu müteahhitlerimiz öncelikle işlerini taşeron firmalara yaptırmakta. Büyük çoğunluğunun vergi kaydıdahi bulunmuyor. Proje, yapı denetimi, hafriyat, kalıp, soğuk demir, boya, fayans, paslanmaz, dış cephe mantolama, kapı pencere işlerinin tamamına yakını taşeron firmalarca yapılıyor. Proje, yapı denetimi, hafriyat, kapı, pencere işleri karşılığında fatura alabiliyoruz. Fakat diğer işlemlerin çoğunda faturalandırma şansımız bile olmuyor. İşin bitiminde Maliye ve SSK ‘Bu işte şu kadar insan istihdam etmiş olmanız gerekir’ diyor, biz de o kadar vergi ve SSK primi ödüyoruz. Aldığımız faturaları da devlete ibraz ediyoruz. Daha önce devleti yönetenler bu sıkıntılarımızı bildiği için konutta haksız vergiler çıkmasın, fiyatlar yükselmesin diye, 150 metrekareye kadar olan konutlarda yüzde 1, 150 metrekarenin üzerindeki konutlarda ise yüzde 18 KDV uygulamasıgetirdiler. Bu uygulama doğru fakat yetersizdi. Çünkü, yap-sat işi yapanlar bu farklardan doğan KDV’leri devletten alamamakta; iadesi istendiğinde, denetimle korkutulmaktaydılar. Siz işlerinizi taşeronlara vermişsiniz, fakat onların çalıştırdığı işçilerin sigortası yapılmamış.
İşin karşılığında fatura da alamamışsınız. Bunları ispatlama şansınız olmuyor. Yeni uygulamada şu sakıncalar var:
Belgelendiremediğiniz giderler için fatura alamıyorsunuz. Arsa sahiplerine bedava konut, arsa parası veriyor ama fatura alamıyorsunuz.Şimdi yapılan tüm konutlarda doğalgaz, asansör var, lüks konut sayılıyor. Sattığınız her daire için yüzde 18 KDV ödeyeceksiniz. Konut fiyatı artacak. Yetmiyormuş gibi arada müthiş bir kazanç gözükecek, onun da yüzde 30′a yakın kısmını devlet vergi olarak isteyecek. Yani kazandığınızdan fazla vergi ödemiş olacaksınız. Bu sistem tam olarak işletildiğinde Türkiye genelinde 200 bin inşaat firmasından sadece 1000′i kalır, diğerleri işlerini bile tamamlayamadan iflas bayrağıçeker. Net alanı 150 metrekareyi aşan konutların vergi yükünü ve nihai olarak fiyatlarını önemli ölçüde artırmakta. Net alanı 150 metrekareye kadar olan konut teslimleri yüzde 1, 150 metrekareyi aşanlarda ise net alanın 150 metrekareye kadar olan kısmı için yüzde 1, aşan kısmı için yüzde18 veya daha düşük bir oranda KDV uygulanmalı.
Sami ARİFER
Sivas İnşaat Müteahhitleri Derneği (SİMDER) Başkanı
TOKİ İLE İŞ YAPMAYAN FİRMALAR CİDDİ ÖLÇÜDE SIKINTIYA GİRER
Kentsel dönüşüm alanları genelde TOKİ’nin ya da TOKİ’yle ortak çalışan firmaların yaptığı bir iş. TOKİ’yle bağlantısız çalışan firmalar çok sıkıntı yaşayacak bu konuda. Şimdi onları KDV’den muaf tuttuğunuzda, zaten Türkiye’de birçok şeyden muaf olan TOKİ’yle rekabet etmeniz mümkün değil. Özellikle de küçük şehirlerde. Örneğin biz Sivas’tayız. TOKİ’nin lüks konutları bizi çok sıkıntıya sokacak. Sosyal konut üretmesi gereken TOKİ, rekabet edilemez bir halde. Vatandaşa lüks konut satarak nasıl bir hizmette bulunuyor TOKİ? Mevcut durumda da şöyle bir sıkıntıvar:
Yüzde 1 veriyoruz, yüzde 18′le malzeme alıyoruz, arada KDV açığıdoğuyor, onu devletin bize ödemesi gerekiyor. Çeşitli bahanelerle ödemiyorlar, Sigorta konusunda mesela, devlet ‘şu binaya 100 bin liralık sigorta ödemeniz’ gerekiyor diyor; siz bu kadar işçi çalıştırsanız da çalıştırmasanız da o parayı devlete ödüyorsunuz. Şimdi özelleştirme ve kentsel dönüşüm alanları bu düzenlemeden muaf tutuluyor. Nasıl bir mantık anlamıyorum! O zaman herkes bu işi bırakacak, TOKİ yapacak tek başına, rekabet edilemez bir halde… Ya da TOKİ tamamen kendi işine dönecek ve sosyal konut yapmaya devam edecek.
Taner YÜZGEÇ
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı
SORUNLU YANLARI VAR AMA OLUMLU BİR DÜZENLEME
Düzenlemenin olumlu yönleri olmakla birlikte bir hayli sorun yaratacak yönü de bulunuyor. İstanbul gibi büyük kentlerde bölge ve arsa rayiç bedelleri yüksek olan alanlarda 150 metrekarenin altında olan lüks konutlarda yüzde 1 KDV alınması ile Tatvan’da 150 metrekareden büyük bir ahırdan yüzde 18 KDV alınması adalet duygusunu zedeleyen bir uygulamaydı. Düzenlemenin sakıncalı yönü de var. TOKİ ve iştiraklerinin yüksek vergiden muaf tutulması ile kentsel dönüşüm alanlarının kapsam dışında bırakılması önemli sorunlar yaratacak. TOKİ dar gelirliye sosyal konut üretmek için kurulmuş bir kurumdu. Ancak zamanla bu amacının dışına çıkarak, kamu kurumu olmaktan gelen avantajları da arkasına alarak lüks konut üretmesi özel sektör firmalarına büyük zararlar verdi. Diğer sorunlu yönü uygulamanın 1 Haziran 2012 tarihinden sonra ruhsat alacak konutlara uygulanacak olması. Geçiş süreci tanımadan uygulanmaya alınan düzenleme inşaat sektöründe önemli bir daralmaya yol açacak. KDV oranlarındaki artış dolaylı olarak konut alıcısına yansıyacağı için alım oranlarında düşüş yaşanacak.
Son olarak, KDV oranlarında yapılacak artış ne yazık ki büyük oranda vatandaşa yansıtılacak. “Yüksek gelirliden bir miktar daha fazla vergi almak amacıyla” hazırlanan düzenlemede vergi oranlarının henüz belli olmaması endişeleri artırıyor. Vergilerin üç aşamalı yüzde 1, yüzde 8 ve yüzde 18 olarak belirleneceği medya organlarında dile getiriliyor.
Recep KÜTÜK
Anadolu İnşaatçılar Birliği Başkanı
FİRMALARIN KDV İADESİ ALMA İMKANI KALMAYACAK
150 metrekarenin altındaki konutlarda yüzde 1 KDV’nin değiştirilmesine yönelik çalışmayla aslında tüm konut satışlarında KDV oranı yüzde 18′e çıkarılmak isteniyor. Şu anda il ve ilçelerimizde yapılan konutların tamamı lüks konutlar. Doğalgazın yaygınlaşmasıyla yeni binalar kaloriferli. Doğalgazın olmadığı yerlerde bile LPG sistemiyleısıtılmakta. Ayrıca yeni binaların büyük çoğunluğu asansörlü, PVC pencere, çelik kapı, Amerikan panel kapı, laminat parke, ıslak zeminler fayans ve kalebodur
yapılıyor. Tüm binalar bu vasıfta olduğu için lüks konut sınıfına giriyor. Bu açıdan yeni düzenleme yasalaşırsa tüm konutlarda KDV uygulaması yüzde 18 olacak. Bu, aslında 150 metrekarenin altındaki konutlarda KDV iadesiyle ilgili bir düzenleme. Devletin firmalara iade etmek zorunda olduğu KDV fazlasının verilmemesi üzerine firmaların haklı şikayetlerini ortadan kaldırmaya yönelik. Devlet zaten küçük firmalara bu iadeleri vermemekte, büyük firmalar ise kamuoyu baskısınıkullanmaktaydılar.
Bu düzenleme ile hiçbir firmanın KDV iadesi alma şansı kalmayacak. Fakat burada unutulan şey, konut fiyatlarındaki artış. Zaten kentsel dönüşümleri ve TOKİ’leri hariç tutarsak ülke genelinde konut fazlasıoluşmaya başladı. Kentsel dönüşüm yerlerini ve TOKİ’leri vatandaşKDV’siz olduğu için
tercih edecek, diğer bölgelerde konut fiyatları arttığı için satışlar kesilecek. Geçen yılın son çeyreğine göre konut satışları bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 20 oranında düştü. Bu uygulamanın
devreye girmesi halinde önümüzdeki yıldan itibaren yeni konut alım satımları, yüksek fiyatlar sebebiyle, duracak.
Ali Yalçın Tung
TİMDER Yönetim Kurulu Başkanı
DÜZENLEMEYİ DESTEKLİYORUZ
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından yapılan açıklamada; KDV oranının sadece metrekareye göre değerlendirilmeyecek olması, konutun bulunduğu yere ve konutun değerinin dikkate alınması ayrıca kademeli KDV uygulaması önemli bir gelişme olarak değerlendirilebilir. İnşaatşirketlerinin
çeşitli platformlarda dile getirdiği kademeli KDV sistemi uygulaması ile talep, arsa değeri yüksek bölgelerden prim potansiyeli olan bölgelere yönlendirecek. Yeni sitemde, yapı müteahhidin
KDV farkı uygulaması da son bulacak. Yeni sistem dar ve orta gelir grubundakileri olumsuz etkilemeyecek ve ek vergi yükü getirilmeyecek. TİMDER olarak yeni düzenleme ile bölge ve bina değerlerini dikkate alarak yapılması öngörülen kademeli KDV oranı düzenlemesini destekliyoruz.
Bankalar 2B'den pay alma telaşında!
Bankalar 2B'den pay alma telaşında!
Hak sahipleri ile Maliye Bakanlığı arasındaki görüşmeler bütün hızıyla sürerken, bankalar da bu dev pastadan pay alabilmek için düğmeye bastı
Kamuoyunda 2B olarak bilinen orman vasfını yitirmiş kamu arazilerinin satışında geri sayım başladı. Hak sahipleri ile Maliye Bakanlığı arasındaki görüşmeler bütün hızıyla sürerken, bankalar da bu dev pastadan pay alabilmek için düğmeye bastı.
Orman vasfını yitirmiş kamu arazilerinin satışıyla ilgili süreç başladı. 5.4 milyon kişiyi yakından ilgilendiren satışta resmi başvurular devam ederken, hak sahiplerinin kendilerinden talep edilen yüksek bedellerle ilgili şikayetleri sürüyor. Rahiç bedellerin son derece yüksek olmasından yakınan ve kendilerinden talep edilen tutarı ödeyemeyeceklerini söyleyen vatandaşların imdadına bankalar yetişecek. Maliye Bakanlığı'nın 2B'den 26 milyar lira gelir elde etmeyi hedeflediğini hatırlatan bir bankacı, “Bu tutarın çok önemli bir bölümünün banka kredileri yoluyla karşılanacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla ortada gerçekten çok ama çok büyük bir pasta var” yorumunu yaptı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre 22 mayıs 2012 tarihi tibarıyla bankaların kullandırdığı toplam kredi miktarı 724.3 milyar lira. Eğer Çevre ve Şehircilik ve Maliye Bakanlığı ile bankalar anlaşmaya varabilirse bankalara mevcut kredilerin yüzde 3.6'sı gibi inanılmaz bir pazar daha açılmış olacak.
Daha önce 2B kredilerinin üç kamu bankası; Ziraat, Halk ve Vakıflar Bankası tarafından verilmesi gündeme gelmişti. Ancak kredi beklentilerinin ciddi hacimlere ulaşması ve bankacılık sektöründe yaşanan kredi daralması yüzünden özel bankalar da sürece dahil olmak istedi. Bu nedenle 2B kredileri konusunda Türkiye Bankalar Birliği (TBB) bünyesinde bir çalışma grubu kuruldu.
Düğümü Maliye çözecek
Bankaların 2B kredileri vermesinin önünde iki büyük engel bulunuyor. Mevcut yasalara göre arazi sahipleri 2B kapsamındaki gayrimenkullerini ipotek olarak gösteremiyor. Çünkü Maliye'ye kayıt için başvuran hak sahiplerine Maliye, tapu yerine ‘hak sahipliği' adını taşıyan geçici bir belge tanzim ediyor. Bu belge resmi anlamda tapu niteliği taşımadığı için de bankalar hak sahiplerine kredi tahsis edemiyor. Adının açıklanmasını istemeyen özel bir bankanın üst düzey yöneticisi, “Bu konuda yapılması gereken şey aslında çok basit. Maliye Bakanlığı hak sahiplerine özel bir evrak tanzim edecek. Ev ya da araziyi satın almak isteyen kişi bu evrağı ipotek gösterip kredi başvurusunda bulunacak. Dolayısıyla gerçekleştirilen işlem ipotekli mortgage kredisi gibi kabul edilecek” dedi. Eğer Maliye Bakanlığı ile bankalar anlaşırsa tüketiciler lehine ciddi avantajlar ortaya çıkacak. Bu sayede normalde 100 lira ödemesi gereken bir araziyi peşin ödeme indiriminden yararlanarak 56 liraya satın alabilecek. Borçlarını ise konut kredisi kapsamında 10 yıllık vadelere yayarak ev taksidi öder gibi ödeyerek gayrimenkul sahibi olabilecek. Bir kamu bankası yöneticisi ise “Tüketicilere bu avantajı sunabilmek için bizim de yurtdışı piyasalardan uzun vadeli borçlanabilmemiz gerekiyor. Ancak Maliye Bakanlığı'nın şerh koyduğu bir tapuyu bizim seküritazasyon yoluyla yurtdışındaki piyasalara ihraç etmemiz teknik olarak mümkün değil. Bu yüzden sorunun çözülmesi şart” diye konuştu.
Ufuk Şanlı/Vatan
Erdoğan Bayraktar kentsel dönüşümü anlattı!
Erdoğan Bayraktar kentsel dönüşümü anlattı!
Çevre Ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kamuoyunda "kentsel dönüşüm" yasası olarak bilinen "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun"la ilgili merak edilenleri Teke Tek'te Fatih Altaylı'ya anlattı
Altaylı'nın "Bu yasa neler getirecek? Neler olacak bu yasadan sonra?" sorusu üzerine Bayraktar, şunları söyledi:"Biz ne yaptıysak bu yasaya kamuoyunda 'kentsel dönüşüm' yasası demekten kurtaramadık. Bu bir kulvar. Tüm kentsel dönüşümü kapsamıyor. Bu yasa diğer kentsel dönüşüm yasalarından değişik, afet riski taşıyan binaların dönüşümüdür. 1956'dan bu yana çıkartılan kentsel dönüşüm yasaları var. Rahmetli Özal'ın çıkardığı kısmen af olan büyük bir kentsel dönüşüm yasası var. Belediyelerin kanunlarında oldum olası var. Bizim dönemimizde de yenilenmesi gereken alanlarla ilgili kanun çıkardık. Belediye kanunun 73. maddesini değiştirerek çok kuvvetli bir yasa yaptık. Bu yasada kamu arazisi olmayan yerlerde belediye, kamu arazisi olan yerlerde Bakanlar Kurulu yetkili.
ÖNCELİK AFET RİSKİ TAŞIYAN BİNALAR
Bizim yasa öncelilkle olarak afet riski taşıyan alanların, binaların dönüştürülmesidir. Mal güvenliğini, mülkiyet hakkını, İnsanların can güvenliğini, yaşama hakkını koruyan bir yasadır. Diğer yasalar karşısında
daha güçlü bir yasa. Öbür yasalarla beraber bu dönüşümü sağlayamadık. Türkiye'nin kendi bir olgusu, bina stoğu var. Türkiye'de yaklaşık 19,5 milyon bina stoğu var. Birim konut yani şehir diye adlandırılan yerler yani nüfusu 10.000'den yukarı olan kasabalar ilçe ve illerde yaşayan 20 milyona yakın kullanılan hane var. Bunları değiştirmek çok zor. İnsanları olduğu yerden başka yere taşımak ve 'senin evini yıkacağız' demek çok zor bir olay. Diyelim ki bir kişi kamu arazisinde ya da başkasının arazisinde
salaş bir yapı yapmış. Derme çatma bir yapıyı izin almadan yapmış. Şimdi yasa çıktı. Düşünüyor ki bu binadan nasıl 3 bina alırım nasıl rant elde ederim. Biz bunu görüyoruz. Böyle çok önemli bir olay. Bu yasanın esas hızlanmasının sebebi budur.
VAN DEPREMİ TETİKLEDİ
2010 yılında biz büyük bir kurultay yaptık. Orada kentsel dönüşümün ne kadar elzem olduğunu anlattık. Başbakanımız ve bakanlarımız geldi. Orada bu işin ayak izleri duyuldu. Ama Van bu işi tetikledi. 3 veya 5 senelik bir çalışma bu. Ciddi bir çalışma sonucu bir yasa yaptık. Meclise gittikten sonra 25 maddenin 12'si geçince bir daha durdurduk. Eleştiriler gelsin yanlışlıkları nelerdir, düzeltelim diye... Yasanın en önemli özelliklerinden bir tanesi mülkiyet hakkına dokunamıyordu. Bizim geri kalmış ülkelerde olduğu gibi bu şekilde mülkiyet statükosunu devam ettirerek işin içinden çıkamayacağımızı bilimadamları söyledi. Kimsenin hakkını yemeyelim dedik. Fakat bu işin yolunu açarken önümüze takoz koyanları da aşmak için nitelikli çoğunluğun verdiği kararlara da diğerleri uysun.
NİTELİKLİ ÇOĞUNLUK ARANACAK
Bayraktar, "Riskli bir bina var. Apartmandan 10 kişi bu binayı yıkıp yenisini yapmak istiyor. Bir kişi karşı çıktığında olmuyordu. Şimdi bu değişti mi?" sorusuna da şu yanıtı verdi:
Şimdi 3/2 çoğunluk gerekiyor. Nitelikli çoğunluğun verdiği kararlara diğerleri de uymak zorunda. SPK tarafından görevlendirilen uymayan, razı olmayan hissedarların hisselerini değerlendireceğiz. Bundan
sonra yine açık arttırmayla anlaşma sağlayan diğer hisse sahiplerine satışa sunacağız. Almadılarsa o zaman devlet olarak ekspertiz değerinden ödeyip alacağız. Maliye adına teshir ettikten sonra anlaşma sağlayanların anlaşması neyse biz de devlet olarak onlara uyacağız. Eğer bizden yardım isterlerse onu da ödeyeceğiz. Bu şekilde çarkı döndüreceğiz. Mahkemeye gitme, tazminat hakları da var. Ancak yürütmeyi durdurma hakları yok.
DEVLET DEĞİL, VATANDAŞ YAPACAK
Burada maksat iş yürüsün. Binanın deprem riski taşıması gerekiyor ancak. Bina bakanlık tarafından lisanslandırılan kurumlar tarafından tespit edilecek. Vatandaş dedi ki, 'Benim binam sağlam o tespit yanlış' öyle bir durumda bir üst kurula şikayet edecek. Akademisyenlerden ve bakanlığın atadığı kişilerden 7 kişilik bir kurul oluşturulacak. Ama bunun sonucunda da yürütme durdurulamayacak. Amaç burada afet depreme dayanıksız bina bulmasın. Bu işi devlet nasıl yapacak diyerek eleştiriyorlar ancak bu işi vatandaş yapacak.
ŞEHİRLERİN ŞEKLİ ŞEMALİ DEĞİŞECEK
"Yeni meydanlar yapacağız. Modern hayatın gerektirdiği mekanlar olacak. Yeni şehirlerin şekli şemali değişecek" diyen Bayraktar, şöyle devam etti: "Bu işte esas hedefimiz bu dönüşümde vatandaşların sahiplenmesi. Biz de yasanın getirdiği imkanlarla her türlü vatandaşı istifade ettirelim. Türkiye'nin yüzde 90'ı birinci bölge deprem bölgesi. İstanbul'da da deprem bölgesi sahilde. Bunları mutlaka taramamız lazım."
YIKMAZLARSA BİZ YIKACAĞIZ!
Bu çalışmalardan herkesin haberdar olması gerektiğinin altını çizen Bayraktar, "Duyan duymayana anlatsın vatandaşın bu işe ilgi göstermesi lazım. Üniversiteleri, belediyeleri bu işin içine sokmaya çalışacağız. Diğer taraftan sıkı denetim yapacağaız. Deprem riski taşıyan ilçede, ilde tespit yapılmazsa biz resen gidip tespit yapacağız. Vatandaşa diyeceğiz ki, 'Senin binan riskli' Ondan sonra 60 gün süre vereceğiz. Kendin yapman gerekini yap. Ses çıkmazsa tekrar tebligat yapacağız. Yine makul bir süre vereceğiz. O süre içinde de yıkmazsa biz bunu yıkacağız. Bunun kurtuluşu yok" şeklinde konuştu.
HAZIR OLANDAN BAŞLAYACAĞIZ
"Dönüşüm" çalışmalarını iyi yapan belediyelerin olduğunu kaydeden Bayraktar, şöyle devam etti: "Biz hangi belediye altyapısını hazırladıysa oradan başlayacağız. Hangi vatandaş rıza gösterdiyse oradan başlayacağız. Biz o vatandaşa imar yönünde de kira yönünden de kredi yönünden den yardımcı olacağız. İçinde kiracı varsa kiracıya kira yardımı yapacağız. içindeki mal sahibi, onun yapacak durumu yoksa kredi desteği vereceğiz. 'Dairemi alın' diyorsa ona faiz sübvansiyonu yapacağız. Şu andaki konut kredilerinden en düşük krediyi veren bankalara biz de yüzde 20-30 kredi desteği yapacağız. Hatta kiracı da değil, orada bir şekilde oturuyorsa ona da yardım edeceğiz. Sosyal devlet anlayışı içinde... Bir özelliği vatandaşın kendisi yapması, bir özelliği de bu yasa kapsamında dönüşüm yapacak olanlara yapacağımız desteklerdir"
KAÇAK YAPILAR NE OLACAK?
Kamu binaları için de projeleri olduğunu kaydeden Bayraktar, kaçak yapılarla ilgili soru üzerine, "Buna imar verebiliyorsak imar vereceğiz, yerinde yapacak. Ama imar veremeyeceğimiz bir yerdeyse ona imar vermeyeceğiz. Ancak affa da girmeyecek. Yeni bina yapmak için başka yerde kredi desteği verebiliriz, kira yardımı da var. Arsasının bedeli varsa onu da, enkaz bedeli varsa onu da öderiz" diye konuştu.
6.5 MİLYON KONUT DEPREME DAYANIKSIZ
Nüfusun yoğun olduğu ve deprem riski taşıyan bölgelerde ciddi çalışmalar yapacaklarını kaydeden Bayraktar, "TÜİK'in çalışmalarına göre yirmi milyona yakın konut var 1. derecede deprem kuşağı üzerinde. 6.5 milyon konut depreme dayanaksız. Acil olanı bu" dedi.
4 AY İÇİNDE "YIKIM" BAŞLIYOR
Bir yandan tespitlerin yapılacağını ve 4 ay içinde yıkıma başlayacaklarını söyleyen Bayraktar, "Ciddi bir giriş yapacağız" dedi. Kısa ve uzun vadeli planlarının hazır olduğunu belirten Bayraktar, "Bu salt bir kentsel dönüşüm değil. Aynı zamanda Türkiye'yi güzelleştireceğiz. Yapı stoğumuzu güzelleştireceğiz, şehirlerimizin fotoğrafları güzelleşecek. Enerji tasarrrfu sağlayacağız" şeklinde konuştu.
Habertürk
Kentsel dönüşüm 10 yılda tamamlanacak!
Kentsel dönüşüm 10 yılda tamamlanacak!
Kentsel dönüşümün önünü açacak Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Yasası geçtiğimiz hafta TBMM'de kabul edildi. İstanbul'daki ilçe belediyeleri kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verdi
Pendik'te yapılacak çalışmalarla ilçenin 10 yılda yenilenmesi planlanıyor. Başkan Kenan Şahin, ilçedeki dönüşümün maliyetinin 20 milyar lirayı bulacağını söyledi. Şahin, Van depremi sonrası kentsel dönüşüm çalışmalarının önündeki engellerin birer birer kalktığını ifade etti. 1999 Gölcük depreminin ardından ilçede zemin etütlerinin yapıldığını aktaran Başkan Şahin, "Burası depreme dayanıklı zemini olan bir yer. İlçenin sadece yüzde 5'lik bir kısmı riskli. Zemin olarak sağlam; ama var olan yapı stokunda bazı sorunlar var." bilgisini verdi. İlçede 250 bin yapı bulunduğunu aktaran Başkan Şahin, "Bu yapıların 210 bini konut, 55 bini depreme dayanıklı. Yaklaşık olarak 125-130 bin konutun dönüştürülmesi gerekiyor." dedi. İlçede her yıl 8 bin 500 konut yapıldığını belirten Kenan Şahin, "Eğer biz bu işi 10 yılda bitirmek istiyorsak rakamı 12 bin 500'e çıkarmak gerekiyor. Hızlı ve seri çalışmaların sonunda 15 bin yeni konutun her yıl iskan almasını sağlayacağız." şeklinde konuştu. İlçenin öncelikle tapu ve imar sorunlarının çözüldüğünü aktaran Şahin, 2000'den 2009'a kadar şehrin yarısına yakınının imar planlarını yaptıklarını ve mülkiyet meselesini çözdüklerini ifade etti. "Kentsel dönüşüm için öncelikle mülkiyet sorununun çözülmesi gerekiyordu." dedi.Pendik'te birçok alanda kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyor. Ertuğrulgazi, Kavakpınar, Taşlıpınar beldeleri bunlardan bazıları. Kentsel dönüşüm yapılan alanların imar planları ince ince düşünülüyor. Rüzgârın yönü, caddelerin büyüklüğü, konut yükseklikleri bölgeye uygun olarak yapılıyor. Detayların önemli olduğunu belirten Şahin, "Ormanlık alan yanındaki yerlere bile yeşil alan tasarlıyoruz. Rüzgârın yönüne göre tasarım yapıyoruz ki iklimi bozulmasın." diyor.
Pendik'te kentsel dönüşümün vatandaş eli ile yapılmasını istediklerini aktaran Şahin, şöyle konuştu: "Şu anda daireler 100 bin lira depreme dayanıklı daire yapsanız fiyatı 400 bin lira. Yıkıp yapma maliyeti 70 bin lira. Hızla kendi dönüşümünü tetikleyebilecek şeyler. Biz plan ve altyapıyı yapalım ve vatandaş müteahhitlerle dönüşümü gerçekleştirsin istiyoruz. Devlet eliyle dönüşüm olmuyor. Vatandaş bir yerine iki daire istiyor."
Fikirtepe kentsel dönüşüm modelini örnek aldıklarını aktaran Şahin, imar artışı vermediklerini fakat daha küçük ama daha değerli daireler olacağının müjdesini verdi. Şahin, "Altyapı masrafı olarak 50 ila 70 milyon lira arasında bir masrafımız olacağını düşünüyorum. 200 bin konutun yeniden yapılması 20 milyar liralık bir maliyeti olur ama bunun kamuya yükü sadece altyapı olacak. Nüfusun 800-900 bine çıkmasını öngörüyoruz." diye konuştu.
Sevgi Korkut/Zaman
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
Emlakçılık güven isleyen bir meslek olduğu herkes tarafından kabul gören bir gerçek. Yeni emlakçılık hayatına merhaba diyecek olan emlakçı...
-
T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ VE PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇED VE PLAN İZLEME KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI 8/8/2...