21 Kasım 2012 Çarşamba

Milyon Dolarlık Evleri İnternetten Nasıl Sattı?

Milyon Dolarlık Evleri İnternetten Nasıl Sattı?

İnternet üzerinden yaptığı satışlarla kendisinden bahsettiren Web Planlama'nın çalışmaları hakkında detayları araştırdık.

Milyon Dolarlık Evleri İnternetten Nasıl Sattı?
Web Planlama'dan Nihan Urel'e işin püf noktalarını soran editörümüz Bengü Öner, internet satışı hakkında merak edilenleri öğrendi. İşte detaylar...

Bengü Öner: İnşaat sektörü ve internet dendiğinde  akla siz geliyorsunuz? "İnternet emlakçısı" mısınız?

Nihan Urel:  Hayır internetten emlakçılık yapmıyoruz. Satılması  en zor şeyi, milyon dolarlık evi bile sattırabiliyoruz.  İnternetten 1 TL’ lik sakızı da, boğaza nazır milyon dolarlık yeni projeleri de internetin neresinde, nasıl  olmak gerektiğini  ürüne göre,  hizmete göre, pazarına göre planlayarak müşterisine ulaştırıyoruz.
Web Planlama detaylı bilgi için: 0216 510 4480 ve info@webplanlama.com

Bengü Öner:  O  zaman çoğunlukla konut projelerinin internet planlamasında mı yer alıyorsunuz?

Nihan Urel:  Müşterilerimizin % 80'i konut sektörü. Konut üreten inşaat şirketlerinin büyük kısmının internet satın almalarına ya direkt, ya dolaylı, ya da danışmanlık yoluyla buluşuyoruz.

Sadece İnternet Yoluyla Konut Satan Projeler Var!

Bengü Öner:  Son bir kaç yıldır konut sektörü interneti  yoğun olarak kullanıyor?  İnternetteki konut reklamı yoğunluğu için ne düşünüyorsunuz?

Nihan Urel: İlk olarak 2002 yılında Soyak ile başlayan konut sektörü internet kullanımı, Ağaoğlu ile ve sonra diğer markaların internette sadece ev arayanların girdiği ilan sitelerini değil, herkesin girdiği siteleri  kullanmasıyla yaygınlaştı. Bundan 5-6  sene önce gide gele tabiri caizse tırnaklarımızla kazıyarak internete ikna ettiğimiz ve milyon dolarlık internet satın alması yaptığımız ama bilgisayar açmayı bilmeyen müteahhitler şimdi her gün iphone'larından  yayınlarını takip ediyorlar.

İnternet satın alması en zor ürünü, örnek daireleri, kat planlarını, ödeme tablolarını herkesin her gün girdiği sitelerde yayınlayarak ev almakla ilgisi olmayan vatandaşın da  aklına, gündemine emlakı düşürdü. Artık  biraz internet kullanan herkes mahallemizdeki emlakçı kadar bilgi sahibi.
 Birçok marka tarafından Türkiye’de alternatif mecra olarak görülse de dünyada reklam pastasında  en önemli pazar payını internet almaya başladı. Bizde televizyon hala birinci sırada, çünkü dünyanın televizyon karşısında en çok vakit geçiren ikinci ülkesi Türkiye. Birincisi ise Amerika. Türkiye’de birim maliyeti en düşük, geri dönüşü maliyetine göre en yüksek mecra internet.  İnşaat sektörü için; fiyatı doğruysa, iyi bir kampanya yapılmışsa, dairelerini sadece internetten yaptığı reklamlar ve haberlerle satan projeler var.

Bengü Öner:  Planlama yaparken neye dikkat ediyorsunuz? Müşteriniz mi sizi yönlendiriyor?

Nihan Urel:  Hangi sektörde olursa olsun, öncelikle müşterinin ürünü alıcı gibi tanıyarak, 10 yıllık iş planına patronu gibi bakarak çalışmaya başlıyoruz.  Müşteri bu işi sadece  dönemsel  para kazanmak için mi yapıyor? Yoksa pazarda kendine bir yer mi edinmeye çalışıyor? Nasıl bir yer edinmek  istiyor?  Şirket yapısı, ürüne ulaşmak isteyen müşteriyi karşılayan şirket personelinin motivasyonu da dâhil olmak üzere her şeyi iyice anlayıp buna göre bir iş planı çıkarıyoruz.  Kurumsal danışmanlığı, internet planlamasının bir uzantısı olarak fahri şekilde yapmış oluyoruz. Çünkü internetteki reklamları şirketlerinin, ürünlerinin, hizmetlerinin halka açılan şirkete maliyeti en düşük penceresi. Geride bir yerde sorun olursa ne kadar iyi planlama yaparsanız yapın şirket;  müşterisini memnun edememenin bedelini o müşteriyi satın alma yaptıramadan kaçırarak ödüyor.

Müşteri genellikle interneti sadece kendi kullandığı kadar biliyor. Bu yüzden bütçe belirlenmesinden itibaren her aşamada yer alıyoruz ve takip ediyoruz. Müşterinin reklamdan aldığı geri dönüşü sürekli takip ediyoruz, neredeyse müşterinin reklam verdiği üründen kazandığı parayı sayıyoruz.
Web Planlama detaylı bilgi için: 0216 510 4480 ve info@webplanlama.com

 En önemlisi  Türkiye’de herkesin girdiği portallarda müşterilerimiz için  geliştirdiğimiz alanlar, yarattığımız yeni reklam  modelleri.  Şimdi  tüm internet reklam verenleri  bu alanları kullanarak müşterileri için reklam satın alıyor.

Bengü  Öner:  İnşaat şirketi  interneti profesyonel yardım almadan kullanırsa ne olur?

Nihan Urel:  İnternet dışında her yeri televizyonu, gazeteyi, radyoyu da kullanan bir reklam verense internetle özel olarak ilgilenmeyebilir. Ama internette mutlaka olması gerektiğini düşünüp sektör bilgi birikimi çok fazla olmayan bir ajansla  ya da tek tek internet siteleriyle görüşerek reklam vermeye karar verirse  genellikle ilk kullanımında hayal kırıklığına uğrar ve bir daha kullanmak istemeyebilir.
İnternet danışmanlığı ve satın alımı tamamen uzmanlık gerektiren, ürünün, hizmetin, projenin ve şirketin iyi okunması gereken bir iş modeli.  İşinizi iyi yapıyorsanız kimse Siz’den vazgeçmez, müşteriniz de katlanarak büyür. Önemli olan doğru kullanmak ve nerede, nasıl, ne zaman, ne kadar süre çıkacağınızın belirlenmesi.

Bengü Öner:  Peki konut dışındaki diğer sektörler?
Nihan Urel:  2000 yılında Walkswagen dünyada ilk defa Türkiye de marka güvenirliğini test etmek için ve sadece internetten satılan Lupo diye bir model çıkardı ve 30 kadar sipariş aldı. Marka bilinirliği ve güvenirliği olan şirketler için,  12 sene öncesi için ve sadece internetten markaya duyulan güven testi olarak  yapıldığı için çok önemli bir örnek.  Ama marka bilinirliği ve güvenirliği henüz oluşmamış, oturmamış markalar için interneti doğru kullanmak için profesyonel hizmet almak olmazsa olmaz.  Hele sadece internetten ürün satan bir şirketse genellikle profesyonel  hizmet almadıkları için maalesef batma noktasına gelinebiliyor.


Bengü Öner:  Peki sosyal medya kullanımı için neler söyleyebilirsiniz.

Nihan Urel:  Bazı sektörlerin,  bazı  ürünleri için sadece sosyal medya bile yeterli olabilir. Kellik ilacı satmak için facebook son derece uygun ya da saç bakım yağı satıyorsanız Demet Akalın'la anlaşıp bir tweet attırabilirsiniz.  Sosyal Medyadaki iş ortağımızla birlikte konut sektörü için bambaşka projeler geliştiriyoruz.  Youtube, facebook ve twitterda paylaşılmak üzere video çekiyoruz ve bunu takipçisi 500 000'nin üzerinde facebook şöhretlerimizle paylaşıyoruz. Reklam olduğunu kimsenin anlamadığı tweetler,  fenomen olan videolarla sosyal medyada cazip ve farklı ürünler geliştiriyoruz.

Bengü Öner:   İnterneti kimse kendi başına kullanmasın mı demek istiyorsunuz?

Nihan Urel: Özellikle konut sektörü için danışmanlık almadan, ya da spesifik sektör deneyimi olmayanlardan danışmanlık alarak internet kullanımını hiç tavsiye etmiyorum.  Sadece internetten yayın yapan Wikileaksle dünyada hükümetlerin sallandığı  bu mecradan faydalanamadan, hayatlarına devam ederler. İnternetten bir haber, nimetlerinden yararlanamadan, hala çok uygun olan satın alma fırsatlarını kaçırırlar.
Web Planlama detaylı bilgi için: 0216 510 4480 ve info@webplanlama.com

Binlerce Arsa Sahibini İlgilendiren Karar


Binlerce Arsa Sahibini İlgilendiren Karar

Gayrimenkul Hukukçusu Avukat Emre Alcan binlerce arsa sahibini ilgilendiren önemli bir açıklama yaptı. 

Binlerce Arsa Sahibini İlgilendiren Karar
Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 9 Nisan 2012 tarihli “Taşınmazların imar planında oyun alanı ve yeşil alan kalmasından dolayı uğranılan zararın tazmini” istemiyle açılan davanın, idari yargıda çözümlenmesi gerektiği belerten Alcan, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, adli yargıda açılan davaların adresini, idari yargı yolu olarak göstermesinin, devam etmekte olan yargılama süreçlerine zarar verebileceğini söyledi.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararının istihsalinden sonra Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin çıkardığı kararına değinen Gayrimenkul Hukukçusu Alcan şu açıklamalarda bulundu:
 “İmar planında park, yol vs. olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmamış olsa dahi 5 yıl içinde davalı idarece ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz mal bedelinin ödenmesi” şeklindeki karara rağmen, Uyuşmazlık Mahkemesince verilen kararı haksızdır.”

Av. Emre Alcan sözlerine şöyle devam etti; “Halbuki, 3194 sayılı yasaya bağlı bir eylem bulunmamaktadır. Ortada idari bir işlem ve dolayısıyla idari yargının görevi söz konusu değildir. Hukuki dayanağı İmar Kanunu’na göre belediye, imar işlerini fiiliyata dökmemesine bağlı ve dayalı olup, imar uygulaması olmayıp, tamamen mülkiyete yönelik hukuki dayanağı farklı ve dolayısıyla tam yargı davasından söz etmek mümkün bulunmamaktadır. Aksi halde, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve 5. Hukuk Dairesi’nin emsal konusu içtihatların da görevsizlik nedeni ile idari yargıya gönderilirdi.
Kaldı ki; belediyeler, kamu gücünü kullanarak, idari işlem tesis ettiklerinde, söz konusu işlemler 5 senelik süreye tabidir. Bu süreyi aşan hallerde zamanaşımı gerçekleşir. Kamu gücünün kullanıldığı bu durum da haksız fiil ve işgal söz konusu olur. Dolayısıyla ortada herhangi bir işlem bulunmadığı ve kalmadığına cihetle, burada görevli olan da adli yargı ve hukuk mahkemeleridir.”

Av. Emre Alcan, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin “idari yargının görevli bulunduğuna” ilişkin kararının, hali hazırda onlarca yıldır taşınmazından faydalanamayan binlerce mağdur arsa sahibinin yargılama sürecini uzatacak yönde bir karar olmasının yanı sıra, yeni açılacak hukuki el atma davaları açısından bir süre için engel oluşturabileceğinin altını çizerek şöyle devam etti; Bu sebeple yerel mahkemelerin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesi kararlarına uymak suretiyle hareket etmeleri, yeni mağduriyetlerin oluşmaması açısından çok önemlidir.”

Monumento Kartal İle Sosyal Jetlag'e Son

Monumento Kartal İle Sosyal Jetlag'e Son

Monumento Kartal, çalışanların istek ve ihtiyaçları göz önüne alınarak tasarlanmış 90 adet home ofisi ile “sosyal jetlag” sendromuna savaş açıyor.


Monumento Kartal İle Sosyal Jetlag'e Son
Kuzeyyıldızı Gayrimenkul Geliştirme ve İnşaat A.Ş. tarafından Kartal’da hayata geçirilen karma proje Monumento Kartal, çalışanların istek ve ihtiyaçları göz önüne alınarak tasarlanmış 90 adet home ofisi ile “sosyal jetlag” sendromuna savaş açıyor.
Monumento Kartal sosyal olanakları, ulaşım bilgileri ve tüm detayları burada!http://www.milliyetemlak.com/konut_projeleri/monumento_kartal
 Suni havalandırma, yapay gün ışığı ve düzensiz iş saatleri günümüzde çalışanların biyolojik saatlerini bozuyor. Modern binaların yarattığı “sosyal jetlag”ten Monumento Kartal’da birkaç küçük önlemle kurtulabilirsiniz.
Almanya’nın Münih şehrindeki Ludwig-Maximillians Üniversitesi’nde görevli tıbbi psikoloji profesörü Till Roenneberg’e göre ‘Jetlag’in neden olduğu rahatsızlıkları yaşamak için ülkeler arası seyahat etmeniz şart değil. Çalıştığınız ofis içinde bile “sosyal jetlag” rahatsızlığına yakalanmanız an meselesi.
Kentsel dönüşüm projesinin kavşağında dikkat çeken ve dünya devi Chapman Taylor ve Türk proje ortağı Movipar Mimarlık tarafından yaratılan Monumento Kartal’ın “sosyal jetlag”a yakalanmamanız için sunduğu önlemlerden işte birkaçı:
Kat bahçeleri sayesinde kapalı mekanlardan olabildiğince uzak durun, mutlaka dışarı çıkıp oksijen alın;
 Projede yer alan kafeler ve geniş yaşam alanları sayesinde iş ve sosyal yaşamınız arasındaki dengeye dikkat edin;
 İş dışındaki bilgisayar kullanımınızı azaltarak, kapalı yüzme havuzu, fitness salonu ve SPA merkezi sayesinde dinlenmeye ve kendinize zaman ayırın.
 

3. Havalimanının Yeri Belli Oldu

3. Havalimanının Yeri Belli Oldu

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, 3. havalimanının Terkos Gölü'nün yakınına yapılacağını açıkladı.

3. Havalimanının Yeri Belli Oldu
 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 3. Havaalanı ile ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Topbaş yaptığı açıklamada 'Sayın başbakanımızın talimatıyla kuzeyde gelecekte yılda 150 milyon yolcu kapsiteli 5 yada 6 pistli ilk etapta 100 milyon yolcu taşıyacak havaalanının startı veriliyor. Zannediyorum bu yıl içinde ihalesi yapılabilir. Çünkü artık yetşmiyor. Atatürk havalimanı kapasitesi çok zorlanarak hizmet vermekte. Hele lodos olduğu zaman bekleme süresi artıyor" diye konuştu.

Topbaş 3. havaalanının yeri konusundaki bir soruya ise " Yeri kuzeyde, Terkos gölüne yakın alanlar içerisinde düşünülüyor" diye yanıt verdi.

Ev Almadan Önce Bodrumunu Koklayın!

Ev Almadan Önce Bodrumunu Koklayın!

Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan, bodrum katı rutubet kokan evlerin depremde yıkılmaya aday olduğunu belirtti.
Ev Almadan Önce Bodrumunu Koklayın!
Ev alırken sadece dış cephesine, manzarasına, odaların genişliğine bakanlardansanız büyük bir hata yapıyorsunuz demektir. Neden mi? Çünkü sağlam bir bina bodrumundan belli oluyor. Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan, bodrum katı rutubet kokan evlerin depremde yıkılmaya aday olduğunu belirtti.

Türkiye’de inşaat sektörü hızla gelişiyor. Neredeyse her gün yeni bir proje başlıyor. Tüm bu projeler içinden seçim yapmak hiç kolay değil. Evin kaç odalı olduğu, odaların genişliği, manzarası, çevre düzenlemesi, sosyal tesisler büyük önem taşıyor. Ancak çok önemli bir ayrıntı gözden kaçıyor. O da binaların gerçekten ömrü boyunca dayanıklılığının ve konforunun sürdürülebilir olup olmadığı.

Deprem kuşağında yer alan ülkemizde bina seçiminde şekilden çok can güvenliğine önem verilmesi gerektiğini söyleyen Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan, “Ev alırken incelemeye öncelikle bodrum katından başlayın. Eğer binanın bodrum katı küf ve rutubet kokuyorsa, duvarlarda siyah lekeler varsa o binada su yalıtımı yok demektir. Bu da binanızın taşıyıcı duvarlarının yıllar içerisinde zayıflayacağı ve depreme dayanıksız hale geleceği anlamına geliyor” diye konuştu.

Burhan Karahan, “Ev satın alırken bina ve zemin etüdü iyi yapılmış ve deprem yönetmeliklerine uygun inşa edilmiş binalar tercih edilmeli. Ancak binalarda son derece kritik öneme sahip bir diğer konu, su yalıtımının olup olmadığı. Su yalıtımı, henüz binalarda bir zorunluluk haline gelmese de depreme karşı binaların en önemli koruyucusu. Su yalıtımı olmayan binaların taşıyıcı duvarlarının içindeki demirler yıllar içerisinde korozyon yani paslanma nedeniyle çürüyor. Bina inşa edildikten 10 yıl sonra su yalıtımsız binalar taşıma kapasitelerinin yüzde 66’sını kaybediyor. Yani binanız pas tutup çürümeye başlıyor. Bu nedenle can güvenliği için alacağınız evde su yalıtımı olup olmadığını mutlaka kontrol edin” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Türkiye’de önümüzdeki 20 yılda 14 milyon konutun kentsel dönüşüm kapsamında elden geçirileceğine dikkat çeken Burhan Karahan şunları söyledi: “Kentsel dönüşüm çok önemli bir fırsat olacak. Yıkılıp yeniden yapılacak binaların eğer su yalıtımı detayları doğru malzeme ve doğru uygulamalar ile çözülürse daha güvenli ve dayanıklı binalar olabilir, böylece her şiddetli deprem sonrasındaki acı tabloları yaşamayabiliriz. Su yalıtımının maliyeti de sanıldığı kadar yüksek değil; inşaat aşamasında binanın toplam maliyetinin sadece yüzde 3’ü gibi küçük bir kısmını oluşturuyor. Su yalıtımının deprem karşısında binalarımızı ve canımızı koruduğu ayrıca sağlıklı, yaşanılabilir alanlar yarattığı düşünüldüğünde bu oranın bir maliyet değil olmazsa olmaz bir gereklilik olduğu daha net görülüyor.”

Ofis Yatırımı Kendini 14 Yılda Amorti Ediyor

Ofis Yatırımı Kendini 14 Yılda Amorti Ediyor

TNL Gayrimenkul Geliştirme Kurucu Ortağı Yazıcı; konut yatırımının kendini ikame etme süresinin 20 yılı bulduğunu, ofiste ise bu rakamın 13 ile 15 yıl arasında değiştiğine dikkat çekti.

Ofis Yatırımı Kendini 14 Yılda Amorti Ediyor
TNL Gayrimenkul Geliştirme Kurucu Ortağı Emre Yazıcı; “ ofis yatırımının kendini ikame etme süresinin konuta oranla daha avantajlı olduğuna” dikkat çekti.

TNL Gayrimenkul Geliştirme Kurucu Ortağı Yazıcı; konut yatırımının kendini ikame etme süresinin 20 yılı bulduğunu, ofiste ise bu rakamın 13 ile 15 yıl arasında değiştiğine dikkat çekti.

Aynı zamanda Ümraniye Buyaka'nın ofis kiralamalarını sürdüren TNL Gayrimenkul  ortağı Yazıcı; “İstanbul’da yaklaşık 3,5 milyon metrekare ofis stoğu bulunuyor. Merkeze yakın lokasyonlardaki ofislere daha çok talep var. Ticari mülk olarak Anadolu yakasında en karlı bölgeler özellikle Ümraniye, Altunizade, Kozyatağı ve Ataşehir. Bu bölgelerin dışında kalan projelerin şansı daha düşük. Uzun vadede kentsel dönüşüm projelerinin yer aldığı alanlarda da yatırım yapmak son derece avantajlı” şeklinde düşüncelerini dile getirdi.

Binaların Yüzde 80'i Yıkılacak Durumda

Binaların Yüzde 80'i Yıkılacak Durumda

Kentsel dönüşümde ilk rapor Bağdat Caddesine verildi


Binaların Yüzde 80'i Yıkılacak Durumda
Kentsel dönüşüm süreci kapsamında Türkiye’deki riskli yapılar tespit edilmeye başlandı. 50 yıllık binaların bulunduğu Bağdat Caddesi’nde yapılan incelemelerde binaların yüzde 80’inin yıkılacak vaziyette olduğu tespit edilirken, 30 bina için ise yenilenme raporu verildi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kentsel dönüşüm süreci kapsamında Türkiye genelindeki riskli yapıların tespitine başlandı. Bağdat Caddesi’nde incelemelerde bulunan Türkiye’nin ilk Kentsel Dönüşüm Bakanlık Yetkili Kuruluşu Tektaş Mühendislik şirketi, önemli bulgular elde etti. 50 yıllık binaların bulunduğu Bağdat Caddesi’nde binaların yüzde 80’i yıkılacak durumda. Tektaş Mühendislik, Bağdat Caddesi’ndeki 30 bina için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ‘Binalar Yenilenmeli’ raporu verdi. Tektaş Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı  İnş. Yük. Mühendisi Hakan Çatalkaya, Bakanlıktan onay aldıklarını ve bu binaların yenilenmesi sürecinin başlatıldığını açıkladı.

Yeni binalarda problem yok

Kentsel dönüşüm sürecinde gerçekleştirdikleri çalışmaları değerlendiren Hakan Çatalkaya, “Alanlarda yaptığımız çalışmalarda gördüğümüz üzere, 1999 yılında yaşanan deprem bir milat oldu. O tarihten sonra artık hazır betona dönüldü ve bir standart oluşturuldu. 2007 Deprem Yönetmeliğine uygun yeni yapılan binalarda bir problem yok; ama 1999 yılından önceki çoğu  binalar riskli” dedi. Sadece binaların deprem risk raporu vermediklerini söyleyen Hakan Çatalkaya, “Bize başka talepler de geliyor. Bir departmanımız bina ortak karar protokolünü ve tüm süreç için hukuk danışmanlığını veriyor, bir departmanımız hak sahipleri adına bakanlık kredi ve kira yardımlarını çıkartıyor. Çözüm ortaklarımız ile de kentsel dönüşüm kapsamında yenilenecek binaların inşaatlarını yapıyoruz. Talep edildiği müddetçe; 12 Adımda Kentsel Dönüşüm ile hak sahiplerinin eski binalarını yeniliyoruz ve iskanlı tapularını veriyoruz ” dedi.

Tapuyla başvurmak yeterli

Risk tespiti için binadan sadece bir kişinin tapuyla başvurmasının yeterli olduğunu belirten Hakan Çatalkaya, “Alana giderek zemin etüt çalışması ile işe başlıyoruz. Binanın her katından beton örnekler alıyoruz. Yaptığımız çalışmalar neticesinde; “bina sağlam”, “binada güçlendirme olmalı” veya “bina yenilenmeli” sonuçlarından birini belirliyoruz. Bakanlık bu raporu 10 günlük bir süreçte inceliyor. Bakanlık gerekli incelemelerini yaptıktan sonra, eğer bina riskli ise tapuya bir yazı gönderiyor. Tapudan kat maliklerinin hepsine binanın riskli olduğuna dair bir yazı geliyor” diye konuştu.

Kat maliklerinin bu yazıyı aldıktan sonra bir hafta içinde itirazda bulunabileceklerini söyleyen Hakan Çatalkaya sözlerine şöyle devam etti: “İtiraz halinde, yasa kapsamında belirlenen üst kurul raporu inceliyor ve binaya bakarak bir kanaat geliştiriyor. Onlar raporun doğru olduğunu tespit ettikten sonra, artık mahkeme yolu kapanıyor. Avrupa’da da sistem bu şekilde işliyor. Bakanlık 60 gün süre veriyor ve 2/3 çoğunlukla ortak bina karar protokolü istiyor. Bu sayede Bakanlığın kredi ve kira olanaklarından yararlanılması sağlanıyor. 2/3 çoğunluk sağlanamazsa, Bakanlık bina sakinlerini ortak bir karar almaları için uyarıyor, aksi durumda ya satışını yapıyor ya da kamulaştırıyor.”

İstanbul’da 300 bin bina yenilenebilir

Sadece İstanbul’da 200 bin binanın yenileneceğinin öngörüldüğünü ifade eden Hakan Çatalkaya, “İstanbul’daki yapıların durumu tahmin edildiğinden de kötü. Ben bu sayının 300 binlere yaklaşacağını düşünüyorum” dedi. Binaların tek tek dönüştürülmesindense alansal olarak dönüştürülmesinin daha sağlık olacağını söyleyen, Çatalkaya alan olarak başvurulduğunda devletten ek imar da aldıklarını belirtti.


Devlet’ i, TOKİ’ yi, Belediye’ yi beklemeden eski binalarınızı yenileyebilirsiniz

Hakan Çatalkaya,  “Bina, işyeri, site, yapı adası yada bir bölgenin kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmesi için bina ortak kararı olmadan kat maliklerinden sadece birinin tapu ile kendilerine başvurması yeterlidir” dedi. Kentsel Dönüşüm kapsamında; Devleti, TOKİ’ yi, Belediye’ yi beklemeden ve başka alanlara kaydırılma korkusu yaşamadan hak sahipleri kendi binalarını bakanlık kredisi kullanarak ( 2 yıl ödemesiz 120 ay vade) yeniden inşaa edebilirler.

Bu süreç ile ilgili Kentsel Dönüşüm Uzmanı Hakan ÇATALKAYA  www.tektaskentseldonusum.com da tüm sorularınızı yanıtlıyor.


12 adımda kentsel dönüşüm süreci

1.    Belediye İmar Müdürlüğü , Tapu Müdürlüğü’ ne başvurarak arşivden binanıza ait mevcut projeler temin edilir.
2.    Bina Deprem Risk Raporu almak için binaya ait mevcut projeler ve tapunuz ile Çevre ve Şehircilik BakanlığıncaYETKİLİ KURULUŞU’ na başvuru yapılır
3.    BAKANLIK YETKİLİ KURULUŞU binanızda yaptığı gerekli inceleme, tespit ve çalışmalar sonucu binanız için Deprem Risk Raporunu hazırlar
4.    Hazırlanan Deprem Risk Raporu Bakanlık Yetkili Kuruluşu tarafından bağlı bulunduğunuz il Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’ne en geç iki gün içinde bir üst yazı ile sunulur.
5.    Bakanlık; hazırlatmış olduğunuz Deprem Risk Raporunun Onayı tarafınıza resmi bir yazı ile bildirir.
6.    Bakanlık Onay yazısının size tebliğinden sonra binanız yenilenmesi gerekiyor ise 60 gün içinde bina maliklerinin en az 2/3 (tapu hisse) çoğunluğu ile Bina Ortak Karar Protokolü imza altına alınır
7.    Bina Ortak Karar Protokolü bağlı bulunduğunuz iL Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’ne bir dilekçe ile sunulur.
8.    Bakanlık yeniden inşa ve güçlendirme için kredi temin eder ve kira yardımı yapar.
9.    Binanızın yenilenmesi için yıkılması, yeniden inşaatı veya güçlendirmesi için Bakanlık aracılığı ile Kredi olanaklarından yararlanmak için Bakanlığa talepte bulunulur.
10.    Binanın yeniden inşaatı veya güçlendirmesinin yapılması için tüm projeler hazırlatılır ve ilgili belediyeden ruhsat alınır.
11.    Binanın yeniden inşaat ve güçlendirme uygulaması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müteahhitlik Lisansı sahip şirketler ile sözleşme yapılır
12.    Yapımı tamamlanan binanız için bağlı olduğunuz Belediyeden (Depreme dayanıklı, projesine uygun yapılmış, eksiksiz Bina) İSKANLI TAPULARINIZ  alınır.

Askeri Araziler Maliye Bakanlığı'na Devrediliyor

Askeri Araziler Maliye Bakanlığı'na Devrediliyor

Askeriye'nin elinde bulunan bazı araziler, Maliye Bakanlığı’na devrediliyor. TOKİ, bu alanlara askeri hastane inşa edecek.

Askeri Araziler Maliye Bakanlığı'na Devrediliyor
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Maliye Bakanlığı ile TSK’nın yaptığı anlaşma uyarınca bazı arazilerin Maliye’ye verileceğini, bunun karşılığında da TOKİ’nin askeri hastane yapacağını açıkladı.

Yılmaz, askeri hastanelerin Maliye Bakanlığı’na devriyle ilgili herhangi bir çalışma olmadığını, ancak Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından yaptırılması planlanan askeri hastanelerin kaynak ihtiyacını karşılamak amacıyla kullanım dışı arazilerin bir kısmının Maliye Bakanlığı’na devredileceğini söyledi. Yılmaz, bazı komutanlıklara ait arazilerin Maliye Bakanlığı’na devredilip devredilmeyeceği konusundaysa şu bilgileri verdi:

 “İstihkam Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı (Narlıdere-İzmir), Piyade Okulu Komutanlığı (Tuzla-İstanbul), Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı (Etimesgut-Ankara), Muhabere Elektronik Bilgi Sistemleri Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı (Mamak-Ankara) arazilerinin Maliye Bakanlığı’na iade edilmesine yönelik çalışma bulunmamaktadır.”

KENTSEL DÖNÜŞÜMLE TOKİ'YE DEVİR

Star Gazetesi'nin haberine göre; kentsel dönüşüm kapsamında bazı askeri arazilerin de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na tahsisi yapılacak. Bu yöndeki çalışmalar devam ediyor. Yasaya göre, Bakanlığın talebi üzerine Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu kapsamında bulunan yerler de dahil olmak üzere, Hazine’nin özel mülkiyetinde bulunan riskli alanlar TOKİ ve belediyeye devredilecek.

7 Kasım 2012 Çarşamba

1 metrekare daireyi ilk kim satacak


1 metrekare daireyi ilk kim satacak

1 metrekare daireyi ilk kim satacak
1 metrekare daireyi ilk kim satacak?
Habertürk’ün dün duyurduğu gayrimenkul sertifikası zaman kaybetmeden hayata geçiyor
 
Habertürk’ün dün duyurduğu gayrimenkul sertifikası zaman kaybetmeden hayata geçiyor. Vatandaşların metrekare bazında ev sahibi olabilecekleri ve borsada işlem görecek olan sertifika ilk olarak Metropol İstanbul projesi için çıkarılacak
 
Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) hayata geçirmek için çaba sarf ettiği gayrimenkul sertifikası ilk olarak Metropol İstanbul projesinde hayata geçecek. 
 
Vatandaşların borsadan metrekare bazında sertifika alarak ev sahibi olmasını sağlayacak olan gayrimenkul sertifikasının kısa süre sonra hayata geçirileceği dün Habertürk’te kamuoyuna duyurulmuştu. Haberin ardından dün TOKİ iştiraki Emlak Konut GYO ve Varyap Gap İnşaat Ortak Girişimi tarafından İstanbul Ataşehir’de hayata geçirilen Metropol İstanbul projesi için gayrimenkul sertifikası çıkarılacağı açıklandı. Sermaye Piyasası Kurulu’nun 1995’te çıkardığı gayrimenkul sertifikaları ile ilgili tebliği güncellemesinin ardından, projenin 150 milyon TL’lik gayrimenkul portföyü borsada satışa çıkacak ve metrekaresi 7 bin TL’den başlayacak. Projedeki dairelerin 1 metrekaresinin bile hissesinin satın alınabileceğini söyleyen Gap İnşaat Genel Müdürü Feyzullah Yetgin, “Projemizdeki dairelerin tamamına sahip olma gücü olmayan kişinin imkânları doğrultusunda almasını sağlayacağız” diye konuştu. 
 
‘TÜRKİYE’DE BİR İLK’ 
Model ile konut satışlarının daha da hızlanacağını söyleyen Yetgin, “Bu model alım gücü olmayanlara alım imkânı sağlarken, satışları da etkileyecek ve 2 taraflı finansman sağlayacak” dedi. Metrekare bazında sertifika satın alabilecek yatırımcılar, proje bitimine kadar yeterli sertifikayı toplayabilirse, satın aldığı hisselerin dairesine sahip olacak. Yeterli sertifika toplanamaması durumunda ise elinde bulunan sertifikayı o günkü değerinden inşaatı yapan firmaya geri satabilecek. Böylece projenin prim kârından yararlanabilecek. Bu modelin sadece Metropol İstanbul olarak değil Gap İnşaat’ın diğer projeleri için de kullanılabileceğini söyleyen Yetgin, “Dünyada ve Türkiye’de ilk olacak bu modeli SPK’nın sunacağı şartlara sahip her proje kullanabilir. Biz tebliğin yayınlanmasını bekliyoruz. Tebliğ kasımda yayınlanırsa, 1-2 ay içerisinde satışa çıkabiliriz” dedi. YELDA AKGÜN-HABERTÜRK
02.11.2012

Evinizi oda oda biriktirin


Evinizi oda oda biriktirin

Evinizi oda oda biriktirin

Evinizi oda oda biriktirin!
Vatandaş borsadan metrekare metrekare toplayıp ev sahibi olabilecek
 
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ile inşaat şirketleri kısa süre önce görüşme yaparak en son 1995 yılında uygulanmış bir düzenlemeyi yeniden hayata geçirmek için anlaştı. Düzenlemenin adı gayrimenkul sertifikası. SPK'nın 1995 yılında çıkardığı bir tebliğ ile 1996'da Emlak Bankası tarafından Ataşehir'de 382 konut için ihraç ettiği ancak beklenen ilgiyi görmemesi nedeniyle unutulan düzenleme şimdi güncellenecek ve vatandaşın hayatına girecek. Konut üretiminin hız kazandığı ve kentsel dönüşüm projeleriyle daha da hızlanmasının beklendiği günümüzde gayrimenkul sertifikası hem vatandaşlara hem de inşaat şirketlerine büyük kolaylıklar sağlayacak.Gayrimenkul sertifikalarının vatandaşa sağlayacağı en büyük avantaj konutun artık tamamını aynı anda satın almak zorunda kalmaması olacak. Sertifikalar borsada satılacağı için vatandaş metrekare metrekare toplayıp evin sahibi olacak veya projenin bitimine kadar topladığı sertifikayı inşaatı yapan firmaya satıp çıkabilecek.
 
HER DAİRENİN SERTİFİKA DEĞERİ OLACAK
Vatandaşın gerektiğinde konutun 1 metrekaresini bile satın alacağı gayrimenkul sertifikasını şirketler projelerine başlarken çıkaracak ve borsada ihraç edecek. Örneğin bin konutluk projenin 500 adedini direkt olarak satışa çıkaracak olan şirket geri kalan 500 konut için 500 bin metrekarelik sertifika çıkaracak. Ancak her dairenin sertifika değeri aynı olmayacak. Alt katta ve kuzeye bakan dairenin değeri 80 sertifika ederken aynı büyüklükte ve güneye bakan ve orta katta bulunan dairenin değeri 120 sertifika olabilecek. Sertifikalar borsada işlem göreceği için 120 sertifikayı toplayan vatandaş proje bitiminde gidip güney cepheli dairenin sahibi olacak.
 
MÜTEAHHİTE GERİ SATABİLECEK
Eğer proje sonuna kadar yeterli sertifikayı toplayamamışsa elinde bulunan sertifikayı o günkü değerinden inşaatı yapan firmaya geri satabilecek. Böylece aradaki fiyat farkından yararlanacak. Tabii eğer proje tamamlanana kadar değer kazanmışsa. Diğer yandan inşaat şirketleri de tek finansman kaynağı olan bankalardan kurtulacak. Borsada satacağı sertifikalar ile projeye başlayabilecek ve belirli bölümünün inşaasını bitirebilecek. Gayrimenkul sertifikaları özellikle faizin tek haneye inmesiyle mevduattan çıkıp gayrimenkul projelerinden başlarken ev alarak proje bittikten sonra satarak aradaki fiyat farkından yararlanmak isteyen yatırımcılar için uygun olacak. Yerlilerin yanı sıra bu yöntemi benimseyen bir çok yabancı yatırımcı ve şirketin de yeni mütekabiliyet yasası ile aynı yolu seçtiği biliniyor.
 
ARACI KURULUŞLAR İŞE BAŞLADI
SPK yetkilileri bazı aracı kurumların hem inşaat şirketleri hem de yabancı gayrimenkul şirketleri ile gayrimenkul sertifikası çıkarmak için şimdiden çalışmaya başladığını belirttiler. Yetkililer özellikle bazı projeler için yabancı yatırımcıların istekli olduğuna dikkat çekiyor.
Yetkililer ayrıca kentsel dönüşüm projelerinin de konut kredileri ve inşaatçıların özkaynakları ile finanse edilmesinin mümkün görünmediğini bu nedenle oluşacak finansman ihtiyacının gayrimenkul sertifikası ile çözülebileceğini ifade ediyor.
 
GAYRİMENKUL SERTİFİKASI NEDİR?
- Belirli bir gayrimenkul projesini gerçekleştirmeyi üstlenenler tarafından, inşa edilecek veya edilmekte olan gayrimenkul projelerinin finansmanında kullanılmak üzere ihraç edilen menkul kıymetlerdir. Nominal değerleri eşit ve hamiline yazılı olarak ihraç edilirler.
-Gayrimenkul sertifikası ihraç edenlerin edimlerinin ve bu edimlerin yerine getirilmemesi halinde ortaya çıkacak cezai şartların bir banka tarafından garanti edilmesi zorunludur.
- Sertifika ihracı karşılığında elde edilen para banka tarafından açılan özel bir hesapta toplanır ve bu para vekilin özen borcu çerçevesinde bankaca gelir elde edilecek şekilde ihraççı adına değerlendirilir.
- Gayrimenkul sertifikasına sahip olanlar, ellerinde eğer yeterli sayıda sertifika varsa sertifikada belirlenen tarihte inşa edilen gayrimenkulün bağımsız bir bölümünü alabilirler.
- Bu hakkını kullanmak istemeyenler yada yeterli sayıda sertifikaya sahip olmayanlar izahname ile ilan edilen oranda faiz veya gayrimenkulün sertifika sahiplerince talep edilmeyen bölümünün banka tarafından açık artırma ile satılması sonucu elde edilen gelirden payları oranında hesaplanan tutarı da talep edebilirler. RAHİM AK/HABERTÜRK
31.10.2012

Maketten mi konut, gerçekten mi konut


Maketten mi konut, gerçekten mi konut

Maketten mi konut, gerçekten mi konut
Maketten mi konut, gerçekten mi konut !
Konut üreticileri önce arsayı bulur sonra arsa sahibi ile kat karşılığı sözleşme yapılarak oranlar belirlenir. İnşaat firması yapılacak projenin yüzde kaçını alacak, arsa sahibine ne verilecek pazarlığıdır.
 
Konut üreticileri önce arsayı bulur sonra arsa sahibi ile kat karşılığı sözleşme yapılarak oranlar belirlenir. İnşaat firması yapılacak projenin yüzde kaçını alacak, arsa sahibine ne verilecek pazarlığıdır. 
 
Buraya kadar en fazla arada emlakçı var ise komisyon ödenir. Projeyi hayata geçirmek için yapılan en önemli çalışma tanıtım ve sunumdur. Amaç "sat, yap" dır. Yapmadan satabilme başarısını yakalamak için çok iyi tanıtım ve reklam çalışması gerekir.Bu nedenle televizyon, gazete ve  internetteki şaşalı konut reklamları bizi gel gel diye çağırır. Konut projelerinin reklamları öylesine güzel mesajlar içerir ki.. Size ev sahibi olmayı vaat eder, güven vaat eder, çiçek , böcek, havuz, mutluluk, huzur vaat eder. Eder de eder... Evi olana bile yeni ev almayı düşündürür.. Bir de evi olmayanın vay haline. Bir şekilde en hassas en eksik tarafımıza dokunur bu reklamlar. Ah ah burada oturmak vardı şimdi hayaliyle.
İlk fırsatta çoluk çocuk, ailecek balık istifi şeklinde varıyoruz oturmayı hayal ettiğimiz konut projesinin satış ofisine. Verilen adres doğru lakin ortada reklamlarda bizi kalbimizden, beynimizden vuran görüntü yoktur.  Neyse ki üstünde satış ofisi yazan tabelanın bulunduğu yeri görürüz. Konut projesinin dayalı döşeli en lüksünden satış ofisidir. Girişte görevli sizi satış personeline yönlendirir. Etraf kalabalık ise sıranızı beklersiniz çay kahve kurabiye servisi ile beraber satış personeli ile tanışmış olursunuz. İlk sorunuz konut nerede, proje nerede? Yani benim ilk sorum olur genelde. Şansınız varsa dışarıda dozerlerin hafriyat aldığı kamyonların çalıştığı arsayı size gösterirler. Yada bomboş bir arsa. İşte buraya yapılacaktır denir.  Tam hayal kırıklığına düşmüşken yapılacak projenin maketinin başında bulursunuz kendinizi. İşte reklamlarda görerek bayıldığınız oturmayı hayal ettiğiniz konutun muhteşem maketi.Tekrar mutlu oluruz ailecek maketin başında. Şartları konuşmaya başladığımızda ise henüz daha arsa halinde olmanın ileride yaşatacağı büyük prim potansiyeli hatta inşaat firmasının vereceğiniz peşinat sonrasını bankaya bile luzum görmeden kendisinin açacağı uzun vadenin cazibesi " kaçırmamalıyım hemen almalıyım" duygusu ile karşılıklı ilk sözleşme imzalanır kaparo verilir ve mutlu mesut evin yolu tutulur.
Ve sonrası..Konut mağdurları olarak biliyoruz onları. Yüzlerce hatta binlerce vatandaş ev sahibi olma hayaliyle maket üzerinden beğenerek aldıkları evlerine taşınamadılar. Birçok inşaat firmasının şiddetle karşı çıktığı maket üzerinden konut satışına getirilecek kısıtlama ile müteahhidin paçası tutuştu.Vatandaştan topladığı peşinat ve aldığı taksitler ile Öz sermaye ye gerek kalmadan konut yapmak üstelik hiçbir kısıtlama olmadan para toplamak çok kolay. Hesabını yapamayan müteahhit içinde ileride düşebileceği büyük bir tuzak. En ufak bir hata kabul etmeyen hem ev alanı hem projeyi yapan müteahhidi ilk fırsatta süründüren maketten proje satmaya kısıtlama gelmesi kadar doğal ne olabilir ki.. İnşaat firmalarının tepki göstermesine anlam veremiyorum. Nitekim işini iyi yapamayan, vatandaştan topladığı parayla kendini finanse ederek konut üreten, sonrasında paranın gücüyle, hırsla başka bir proje yapma lüksüyle başka bir havalara giren, kendini büyük gösteren müteahhitler kendiliğinden elenmiş olacak, işini hakkıyla yapanlar kalacak. Bu sektörde işini çok iyi yapanlarda var farkında değiller belki ama piyasanın güvensiz ortamında onlarda kurunun yanında yaş misali yanıyorlar.
Tüketici kanunda yapılacak değişiklik ile konut satın alan vatandaşa mağdur olmaması için yeniden düzenleme yapılıyor. Mevcut kanunumuz ile müteahhitten ev alan binlerce kişi bu konuda bir sürü mağduriyet yaşadı.Yeni düzenleme ile elden para almak yok. Sözleşmeler noter ile mümkün, 14 günde sebepsiz vazgeçme hakkınız var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı SPK yı devreye sokarak konutları denetleyeceğini söylüyor. Düşünülen başka bir önlem ise Müteahhitin inşaata başlamadan teminat yatıracak olması yada yapılacak konut satışlarının paralarının bankada toplanarak teminat olarak tutulacak olması.Böylece banka İnşaat firmasının inşaatı yapma sürecine göre hakediş şeklinde müteahhide ödeme yapacak. Ki en önemli kriter bu bana göre. Olası bir problemde başka bir inşaat firması bırakılan yerden devam edebilir. Şu anda boş arsa üzerinden kat irtifakı kurup satış yapma yerine, temel atılıp zemin yapıldıktan sonra ruhsatın alınması ile kat irtifakı kurulacak olması ise başka bir önlem. Konuşulan diğer bir önlem ise inşaat bitirme sigortası. Gerçi inşaat firmalarının büyük kısmı maliyeti artırır düşüncesi ile bunu desteklemiyor.
Senede 500 bin konut ihtiyacı var deniliyor. İyi de bu dolduruşla, bu hızla mevcut düzenlemelerle ancak piyasayı şişirirsiniz. Herkesin müteahhitlik yapabileceği gerçeği art niyetli olanları gaza getirmiyor mu? Aklımızı başımıza alalım maketten konut satışını yok etmiyoruz, maket satışına gelecek kısıtlamalar ile gelecekte olası nice krizleri yok ediyoruz farkında mısınız?
haticekolcak@gmail.com  : Haber 7